Çocuk insana yaradanın bir lütfudur. Evlilikte çocuğun önemi makalemizde, bebeğin evliliğe, etkisinden rolünden bahsettik.
Peki bebek, çocuk evliliği kurtarır mı? diye sorduğunuzu duyar gibiyim, şayet karşı taraf iyi biriyse ve düzeleceği varsa, çocuk sahibi olup, aile kavramı ilişkinizi
kurtarabilir.

Bir zamanlar bir evden şen kahkahalar yükselir, neşe sevinç eksik olmazmış. Evin komşusu bu evden gelen güzel seslerin nedenini merak etmiş ve kapılarını çalmış, ev sahibi demiş ki bizim bir altın topumuz var, sabah akşam onla oynarız, o bizi neşelendirir, güldürür, eğlendirir. Ve komşu evine dönmüş, akşam olunca beyine arz etmiş, o şen kahkahaların sebebi altın topmuş, biz de alalım oynayalım biz de mutlu olalım. Ertesi gün beyi eve altın topla gelmiş, karı koca başlamışlar oynamaya ve bir süre sonra sıkılıp bırakmışlar topu… Komşu kadın, mutlu, neşeli eve tekrar gitmiş ve biz de altın top aldık, fakat sıkıldık, sizin bu mutluluğunuzun sırrını bana söylemezsen burdan gitmem, ev sahibi kadın demiş ki altın topu mecaz olarak kullandım, bizim dünyalar güzeli, şeker mi şeker bir evladımız var, onun sayesinde günlerimiz çok güzel geçiyor. İşte sevgili okurlar çocuğa eskiden altın top derlermiş. Yüce mevlam çocuğu olmayana da hayırlı evlatlar nasip etsin.

Çocukların evlilikte en büyük rollerinden biri çiftleri birbirine yakınlaştırmasıdır.
Bilinçli ve iyi kalpli erkekler hamile olan karısına daha sıcak ve ilgili yaklaşır, çocuğunu doğuran kadını da baş tacı eder, her halükarda aradaki sevgi bağı güçlenir.

Çocuklarınızla oynamak, onlarla zaman geçirmek ikinizin de tüm stresinizi, üzüntüsünü alıp götürür…
Çocuğunuzu sırtınıza alıp atcılık oynarsınız, onu omuzunuzda taşırsınız, ailece hep beraber güler, eğlenir güzel zamanlar geçirirsiniz.

İşleyen demir pas tutmaz, faydalı bir şeylerle meşgul olan beyinde sürekli sinir nöronları arasında irtibat olup, zihin tazelenir. Çocuğunuzu eğitirken, onla zaman geçirdiğiniz her gün siz de yeni birşeyler öğrenip, yaşam yolculuğunuza yeni bilgilerle devam edersiniz.

Çocukla beraber insanlara bakış açınızda değişir, çocukların ne kadar zorlukla büyüdüğünü görüp, her yetişkinin bir zamanlar ana kuzusu bir çocuk olduğunu düşünüp, daha merhametli bir insan olursunuz, bu durum ilişkinize de güzel bir biçimde yansır.

Çoğu kadın ve erkek, kendi hayatlarını çocuklarından önce ve çocuklarından sonra diye ayırır. Çocuk, “ben” kavramından vazgeçip yerine “evladım” terimini getirir,
kişi kendini tamamlanmış hisseder, olgunlaşır, affedici olur ve daha pek çok meziyet kazanır.