Evli çiftler yıllar geçtikçe, birbirinden uzaklaşıyor ve git gide oldukları kişilikten çok daha farklı bireyler olmaya başlıyor. Haliyle bu durum da evliliklerin uzun sürmesine engel oluyor. Peki, gerçekten mutlu evlilik diye bir şey var mı? Varsa bunun sırrı ne? İşte bilim insanlarının yaptığı araştırmalara göre huzurlu ve başarılı evliliğin ipuçları:

SÖZ KONUSU PARA İSE…

Cimrilik ya da tutumluluk artık ona siz karar verin. Birçok evliliğin hasar gördüğü konulardan biridir. Michigan Üniversitesi’nden Scott Rick’in meslektaşları, 1000’den fazla evli ve bekar yetişkinlerle yaptıkları anketler sonucunda insanların birbirinin tam tersi karakterdeki insanlara aşık olduğunu belirledi. Aynı çalışma, ekonomik anlamda zıt karakterli olanların söz konusu para olunca ciddi uyuşmazlıklar yaşadıklarını ve benzer tüketim alışkanlıkları olan çiftelere nazaran evliliklerinden daha az hoşnut olduklarını ortaya koydu.

CİNSELLİK…

Uzmanlara göre hızlıca alt üst olan, sık sık değişen ve sürekli endişeli olan bir kişilerle tanışma ihtimaliniz çok yüksek. Bu tip karakterler ilişkilerde pek de iyi değillerdir ve evlilikleri dışarıdan gelen olumsuz etkilere bağlı olarak şekilleneceğinden ciddi sorunlar yaşayabilirler. Tennessee Üniversitesi’nin yaptığı araştırmaya göre sık sık seks yapmak bu ilişkilerin ilacı olabiliyor. Başka bir çalışma, zamanla daha iyi olabileceğini ortaya koydu. 50’li yaşlardaki erkekler, 30-40 yaşlarındaki erkeklere oranla seks yaşamında daha fazla tatmin oluyorlar. Ve bu erkekler benzer oranda tatmini 20-30 yaşlarındayken de duyduklarını belirtiyorlar.

TEŞEKKÜR ETMEKTEN VAZGEÇMEYİN!

İki kelime evliliğinizin uzun süre devam etmesini sağlayabilir: “Teşekkür ederim” Arizona Devlet Üniversitesi, evli çiftlere ve aynı evde yaşayanlara günlük ev işlerini yapan tarafın emeğini takdir edip etmediklerini sordu. Büyük oranda şükran duyduklarını söylese de bu işler büyük oranda ortaklaşa yapılmıyordu. Partnerinizi mutlu edecek diğer basit sözcük ise ‘Biz’. Yapılan araştırmalar gösterdi ki, anlaşmazlık üzerine konuşurken çift odaklı ‘biz’, ‘bizim’, ‘bize’ gibi sözcükler kullanmak davranışlara da yansıyordu. Bu çiftlerin anlaşmazlıkları süresince daha az stres altında oldukları, daha az negatif etki sergiledikleri görüldü. ‘Ben’, ‘sen’, ‘bana’ gibi tekil kalıpların ise evlilikleri çıkmaza sürüklemeye katkısı oldukça fazla.

HIZLI OLUN!

Eğer eşiniz sizi şimdiden kızdırmaya başladıysa gelecek net bir şekilde görünüyor demektir. Yapılan araştırmalar, çiftler arasındaki olumsuz hislerin artarak devam ettiğini ortaya çıkardı. 800 kişiye eşleri/partnerleri, çocukları ve arkadaşlarına karşı hissettikleri negatif duyguların ölçüsü soruldu. En rahatsız edici davranışların eşler/partnerler grubunda olduğu tespit edildi. Ve negatif bakış açısı zaman içinde artarak devam ediyordu. Aslında gittikçe olumsuz duygular hissetmek ilişkinin normal bir parçası da sayılabilir. Nerdeyse araştırmaya katılan herkeste benzer bir sonuç gözlemlendiğinden sıra dışı bir şey olmadığını söylemek mümkün.

ALTTAN ALIN!

Araştırmalar evliliklerin aslında negatif davranışlarla geliştiğini gösteriyor. Ciddi sorunları olan bazı çiftler için daha iyi bir evliliğe giden yol birbirini suçlamak yerine, değişmeleri gerektiğini söylemek ve daha az affedici olmaktan geçiyor. Evlilik danışmanlarının çiftlerin bu yönde cesaretlendirmesinin oldukça önemli olduğunun altı çiziliyor. Ayrıca, mutlu çiftlerin mutlu olmak için değil de keyiflerini etkileyecek davranışlar sergilediğini görüyoruz. Benzer olumlu düşünceleri ve davranışları mutsuz çiftlerde de görüyoruz ama bu onların ilişkilerinin zaman içinde daha kötü olmasına yol açıyor.

ASLA VAZGEÇMEYİN1

Eğer onu ince ince işlerseniz romantik bir aşk zamana meydan okur. Araştırmacılar 6000 kişiye uyguladıkları ankette son 20 yıl içindeki ilişkilerini ve evliliklerini sordular. Şaşırtıcı bir şekilde araştırmacılar romantik bir aşkla artık alışkanlık haline gelmiş aşk arasında ayrım yapmış olmasına rağmen çok sayıda uzun dönemli ilişki yaşayan kişinin hala partnerine oldukça aşık olduklarını ortaya koydular. Özetle, bilim de duygularımız da aynı sonucu ortaya koyuyor: Aşkı uzun süre koruyabilmenin tek yolu, emek vermek.