Sürekli değişen bir dünyada, şimdiye kadar öğrendiğimiz bildiğimiz ilişki kurallarını da güncellemek şart oldu. Eski kurallara takılı kalmak bizi hataya düşürebilir. İşte aşk hayatımızdaki son güncellemeler!
1- ESKİ KURAL: Evcilik oynamak ilişki için kötüdür.
Annelerimiz, bir erkekle evlenmeden aynı eve çıkarsak asla evlenemeyeceğimizi söyler. Oysa Amerikan Ulusal Sağlık Merkezinin istatistiklerine göre, beraber yaşayan bir çiftin, en az evlilik öncesi ayrı evlerde ikamet eden bir çift kadar evlenme şansı var. Doktor Bili Cloke sadece çiftlerin neden birlikte yaşamak istedikleri konusunda dürüst olmaları gerektiğini söylüyor: “Beraber yaşamanın amacı, ilişkinin yürüyüp yürümeyeceğini anlamak ve yürümezse ayrılmak mıdır? Eğer öyleyse daha başlangıçta başarısız olacağı bellidir.” Erkek arkadaşın ve sen, ekonomik nedenlerle ya da sadece birinizin ev arkadaşı evden ayrıldığı için beraber yaşamaya başlamamaksınız. Önce duygusal bir bağlılık sözü verilmeli. Cloke, gelecek hakkında oturup konuşmanızı öneriyor. Beraber eve çıkmanın geleceğe yönelik bir adım olduğu, geçici bir çözüm olmadığı konusunda mutabık olmalısınız.
2- ESKİ KURAL: Tek gecelik ilişkiler hiçbir zaman gerçek bir ilişkiye dönüşemez.
Dün gece yattığın erkek pekâlâ Bay Doğru olabilir! Iowa Üniversitesinde yapılan araştırmalar, bazen sırf sekse dayalı beraberliklerden de güçlü ilişkiler doğabileceğini söylüyor. Araştırmayı yürüten, üniversitenin Sosyoloji Bölümü’nde Yardımcı Doçent Anthony Paik, katılımcıların çoğunun ‘sadece seks’ diyerek yola çıktığını söylüyor. Bunun sebebi ise seks birlikteliklerinin tabu olmaktan çıkmasıymış. Artık insanlar seks yapmak için rahatça buluşuyor ve bu normal hayatın bir parçası, üstelik herhangi bir ilişkiyi zedelemiyor. Peki seksle başlayan ilişkini daha ciddi bir beraberliğe nasıl dönüştürebilirsin?Öncelikle onu daha az görmeye başlamalısın. Hergün görüşme ve her buluştuğunuzda onunla yatma isteğine karşı koymalısın. Uzmanlar, güçlü bir ilişkinin zaman gerektirdiğini, eğer sık sık görüşüp sadece seks yaparsanız asla tam anlamıyla yakınlaşamayacağınızı söylüyor. Sağlıklı bir beraberlik için hem yatak odasında hem de dışında nasıl bir çift olacağınızı öğrenmen önemlidir.
3- ESKİ KURAL: En zevkli seks, önceden planlanmamış sekstir.
Doktor Laurie Mintz, planlanmamış seksin sadece bir efsane olduğunu söylüyor. İlişkinde yaşadığın her arzu gecesini önceden öngörüp hissettin ve de planladın. Romantik bir akşam yemeği yerken birbirinize seksi bakışlar atmıyor muydunuz? Sabah dantelli iç çamaşırlarını giyerken akşam olacakları düşünmüyor muydun? O gece olacakları gün boyunca planlamıştın zaten… İlişki ilerledikçe planlama yapmak daha da gerekli hâle gelir. Mintz, kadın ve erkek birbirini iyice tanıyıp ilişkiye alıştıkça, spontane arzu patlamalarının kaybolduğunu söylüyor. O zaman da bireyler seks için zaman yaratmak zorunda kalıyor. Aslında planlanmış seksin spontane sevişmelerden daha bile ateşli olduğunu söyleyebiliriz. O geceyi hayal etmek ve hazırlık yapmak, ön sevişmenin yerine geçer zaten… Gün boyu artan heyecan, karşılaştığınız zaman doruk noktasına ulaşır.
4- ESKİ KURAL: Evlenmeden para mevzusu açılmaz.
Bireyler çoğu zaman para hakkında konuşmaktan kaçınır. Uzmanlar ise çiftlerin en çok kavga ettiği üç konudan birinin para olduğunu söylüyor. Bir ilişkiye başlamadan evvel finansal konularda aynı fikirde olmanız çok önemlidir. Cloke, bir çiftin para konusunda konuşmayı ertelerse, bu sebepten biriken sorunların eninde sonunda bir yerden patlayacağını söylüyor. Daha ilk görüşmede finansal sorunları masaya yatırmak elbette gereksiz olur. Ama bu konuları ilişki ciddileşmeden evvel tartışmanın çok yararı vardır. Bankadan aldığın önemli bir kredi veya ödemekte geciktiğin kredi kartı borçların varsa onunla açık açık paylaşmalı ve onun da aynı şeyi yapmasını istemelisin.Cloke, ilişkiye sırlarla başlamamak adına para meselesini konuşmak gerektiğini, yoksa ileride kötü sürprizler yaşanabileceğini belirtiyor. Hayatındaki erkeğin para harcama tarzının senin stiline uygun olması da çok önemli. Cloke, onunla aynı değer ve amaçlan paylaşıp paylaşmadığınızı kendine sorman gerektiğini söylüyor. Nasıl para harcadığını ve nasıl biriktirip yatırım yaptığını öğrensen iyi olur. Aynı banka hesabını paylaşmasanız bile, harcama alışkanlıklarınızın birbiriyle uyumlu olmasına çalışmalısınız, ikinizin de bağlı kalacağı ortak bir bütçe oluşturabilirsiniz. (Elbette bunları yaparken, birbirinize karşı -her konuda olduğu gibi- dürüst olmanız çok önemli) Para biriktirme ve harcama alışkanlıklarınızın, sadece günlük yaşamınızı değil, gelecek planlarınızı da etkileyeceğini unutma.
5- ESKİ KURAL: Hiçbir zaman yatağa sinirli bir şekilde girme.
Pek çok kişi, eğer bir problem hemen çözülmezse sonra daha da büyüyeceğine inanır. Aslında birbirine kızgın olan çiftlerin sinirliyken uzlaşabilirle şansı yüksek değildir. Burnundan solurken tartışmak, problemi daha da içinden çıkılmaz hâle getirebilir. En iyisi güzel bir uyku çekmek ve problemi gün ışığında çözmeye çalışmaktır. Uzmanlar, “Öfkeni dışa vurmadan evvel bir müddet beklersen, hislerini gözden geçirip kontrol edebilmek için yeterli vaktin olur” diyor. Ayrıca beyninin sağlıklı düşünebilmek için uykuya ihtiyacı vardır. Mintz, uykusuzluğun muhakeme gücünü, konsantrasyonunu ve sorun çözme kabiliyetini negatif etkilediğini söylüyor. Beyindeki nörotransmitterlerin dengesini değiştirerek sinir sistemini altüst ettiğini, uykusuzluk çeken bireylerin bu yüzden asabi olduğunu belirtiyor. Kızgınlığının sebeplerini uzlaşmacı bir tavırla tartışmaya açabilmelisin; asla öfkeni içinde biriktirip kendini sorundan ve ilişkiden soyutlamamalısın.
Kadınlar Kulübü Son Yorumlar