Bundan üç yıl üç gün önce hayatını kaybeden Türk Edebiyatı’nın önemli kadın yazarlarından Leyla Erbil’i, ‘Mektup Aşk’larında aşkı anlatımıyla hatırlayıp anıyoruz.
“Aşkın ne olduğunu ne olmadığını hala anlayabilmiş değilim Ferhundeciğim. Bana akıllı, zeki, güzel olduğumu söyleyenlere bazen içimden “Ee peki sana ne!” diyorum, bazen de kendi kendime soruyorum: güzel olsam bile (onlara öyle gelse bile gerçekten) benden daha güzel olanlarla karşılaştıklarında ne olacak? Benden daha zekisi, daha dürüstü, daha üstünü diyelim, bulduklarında beni bir kenara iteceklerse bunun adına niye sevgi diyeceğim ve ben de onlara (ya da muhayyel o’na) ben de seni seviyorum diyeceğim. Bu ne kadar ucuz, ne kadar sıradan bir olgu…. Ben mutlak olanı, kalıcı ve sürekli olanı isteyebilirim ancak ama mutlak olan diye bir şey var mı dostum?”
“Nasıl oldu da bir kadınla bir erkek arasında temiz ve ebedi bir aşkın mevcut olduğuna inandık biz? Peki ama, eğer aşk yoksa, benim içimde küçücük bir kızkenden beri var olan o duygu neydi? Onlar bile aşkın var olduğunu ispata yetmez mi? Benim, senin ve bütün kadınların arzuladığı, beklediği şeyin, aşkın var olmadığını değil, var olduğunu ispat etmiyor mu o duygular? Yoksa sadece bize, kadınlığa mahsus bir duygu mudur aşk?”
Leyla Erbil ( Mektup Aşkları)
Kaynak: cosmopolitanturkiye.com/iliskiler
Kadınlar Kulübü Son Yorumlar