Aşk bağımlılık mıdır – 1 ?
Ağlayarak geldi yanıma… Saçını alelade toplamış, ne bulduysa giymişti. Yüzünde makyaj yoktu, uzun süre ağladığı şiş gözlerinden belliydi. Omuzları çökmüş biçimde karşıma oturdu. Yüzüme bakmadan konuşmaya başladı.
” Nefes alamıyorum… İnanamıyorum böyle olduğuna! Sevmiyor artık beni… Aramız çok kötü.”
İki yıldır her şey yolunda giderken, sevgilisi birden ondan uzaklaşmıştı. İlk zamanlar onu sürekli ararken, şimdi telefonlarına bile çıkmıyordu. Mesajlarına cevap vermiyordu.
İşte yine bozulan bir ilişki öyküsü, yine ağlayan bir taraf, kaçan diğer taraf…
Artık onun takıntısı olmuştu sevgilisi. Bunun farkında bile değildi. Her şeyi sevgisi adına yaşıyordu. İlişkilerini kurtarmak niyetindeydi ve elinden geleni yapıyordu. Hep o arıyor, hep o hatırlıyor ama maalesef beklediği ilgiyi göremiyordu.
” Ne oldu, ne değişti anlamıyorum. Başlarda O’nun beni daha çok sevdiğini düşünüyordum. Sürprizler yapıyordu. Hep O arıyordu. Kıskançlığından neredeyse bunalmıştım. Ama birden her şey değişti!”
Aslında hiçbir şey birden değişmezdi. Bu noktaya geldiklerini yeni fark etmişti o kadar… Her geçen gün nasıl da bağımlı olduğunu ve kendisinin de ne kadar değiştiğini görememişti.
Bağımlılık ve kaybetme korkusu …. Her zaman birbirini kovalayan iki duygu… Birbirlerini tetikleyen, ilişkileri çıkmaza götüren iki sebep…
Bir tarafın o veya bu sebeple kaybetme korkusuna kapılmasıyla, bağımlı hale gelmesi ne yazık ki ilişkilerdeki en büyük sorun oluyor. Çoğu zaman dengenin bozulmasına, kişilerin duygusal yer değiştirmelerine neden oluyor. Biri diğerini hayatının merkezine yerleştirdikçe, onsuz yaşayamayacağını düşünüyor. Karşısındakinden beklentilerini her gün biraz daha arttırıyor. Karşı tarafsa ilgiye o kadar alışıyor ki, ilişkide kendisine düşen payı da diğerine yüklüyor. Nasılsa aramasa da aranacak, hatırlamasa da hatırlanacak rahatlığına kapılıyor. Heyecanını, isteğini, beğenilme hırsını kaybetmeye başlıyor.İlişki için mücadele veya istek anlamsızlaşmaya başlıyor.Hatta ” her şeye karışıyor.. Sürekli hesap soruyor… Ne yapsam yaranamıyorum..” diye şikayetlerde bulunuyor.Partnerinden uzaklaştıkça uzaklaşıyor.
Diğer taraf ise bu uzaklaşmaya tahammül edemeyip, daha da artırıyor isteklerini… Beklentileri kuralları halini alıyor. Hırsa dönüşüyor arzuları. Düşüncelerini, hayallerini, isteklerini hatta hayatını sadece o kişiye veya o ilişkiye odaklıyor. İş hayatında, sosyal ilişkilerinde başarısızlıklar gelmeye başlıyor ardından. Hiçbir konuya konsantre olamıyor ondan başka…
Sevgilisinin hayatını mahvettiğini anlatmaya başladı . Onun için işyerindekilerle ve ailesiyle arasının açıldığını söylüyordu. Üzüntüden mide ağrıları çekmeye başlamıştı. Hayattan zevk almıyordu. Tek istediği istenmek, aranmak , daha fazla ilgi görmekti. Peki neden?
” Çünkü onu çok seviyorum. Ben onu istiyorum. Onsuz yaşayamam. Bir daha böyle sevemem kimseyi!”
Aşırılık boyutunda sevgi yoktu oysaki… Bağımlılık! İşte sevgi sandığı ve vazgeçemediği duygu buydu…
Vazgeçemediğimiz her şey bağımlılığımız olmuştur. Artık sadece sahip olmak önemlidir. Olay ya da kişi anlamını yitirmiş, elde etmek, elde tutmak tek hedef olmuştur… Bu aşk mıdır?
Saygılarımla,
Fatoş Cömert
İlişki Terapisti/Bireysel ve Kurumsal Gelişim Danışmanı
fatoscomert@stradadanismanlik.com
www.stradadanismanlik.com
Kadınlar Kulübü Son Yorumlar