Bazen annenizin babanızın boşanıyor olmasını en yakın arkadaşlarınızla bile paylaşmak istemezsiniz. Çok fazla boşanma hikayesi duymuş, arkalarında bıraktıkları çocuklarına üzülmüş ve anneyle babayı boşandıklarından dolayı zayıflıklarına yenilmiş aciz insanlar olarak görmüş olabilirsiniz. Çocuklar genelde kendilerine ihanet edilmiş hisseder, duygusal ve fiziksel bazı rahatsızlıkların aileyi bu sona hazırladığını düşünür. Aile içinde ne kadar kavga dövüş olsa da, artık iş hayatına atılmış yetişkin bireyler olarak, anne ve babanız artık birlikte olamayacaklarını söylediklerinde şok yaşayabilirsiniz. Anne ve babasının genç yaşta boşanmasına tanık bir çocuğun yaşadıklarından farklı olarak, yuvadan uçtuysanız böyle bir süreci daha kolay atlatmanız beklenir aslında. Annesi ve babası boşanan yetişkin çocukların sayısı giderek artıyor. Yani 18 yaş üstündeki daha çok kişi, ailesinin boşandığına tanık olmaya başladı.
Etrafınızdakiler, boşanma haberlerini olgunlukla karşılamanızı ve hayatınıza devam etmenizi bekliyor. Uzmanlar da buna şahit. Kendilerine gelen danışanların yaşadıklarından ve anlattıklarından yola çıkarak, sizden iyi olmanızın beklendiği çünkü kendinizi ifade edecek yetide olduğunuzun düşünüldüğüne tanık olmuşlar. Tabii ki üzgün ve sinirli olabilirsiniz, kafanız karışabilir ama bu, içinizdeki ‘bir şeyleri kaybetmiş’ olma hüznünün önüne geçemiyor. Hâlâ duygusal olarak annenize babanıza bağlıysanız, en az beş yaşındaki bir çocuk kadar dünyanızın yıkıldığını düşünebilirsiniz. Ayaklarınız yere daha sağlam basıyor olsa bile, yine de kuvvetli şekilde durumdan etkilenebilirsiniz. Yani onlar ayrıldığında, siz de içinizde o sızıyı hissedersiniz. Çünkü, güvende, yıkılmaz ve sağlam olduğunu düşündüğünüz o duvar yıkılmıştır artık.
Artık “yuva” denilen yer yok
22 yaşındaki Rana için de bu tarz bir kayıp çok yıpratıcı olmuş. Başka şehirde üniversiteye gidiyor olması, ailesiyle çok fazla görüşmemesi için ona bahane yaratmış ve kendine farklı hayat kurmuş: “Kendime bambaşka bir yuva yarattım. Yeni evlerinde ikisi de bana oda ayırmadı. Yani onlara gittiğimde adeta misafirim” diye yaşadıklarını anlatıyor. Annesiyle babası çocuklarının vesayeti konusunda savaşmamış olsa da bu, en basit konularda bile zorluk yaşamadıkları anlamına gelmiyor. Her boşanmış ailenin çocuğu gibi Rana kendisini anne ve babası arasında kalmış hissediyor. En zoru da yılbaşı geceleri oluyormuş. İkisi arasında ayrılık yaratmamak adına, onları kendi yaşadığı şehre çağırmaya başlamış. Bu yüzden kendisini onların çocukları gibi hissetmektense, onların ebeveynleri gibi hissetmeye başlamış.
Babasal sorunlar
İnternette boşanma esnasında çocuklarla ve yetişkinlerle nasıl iletişim kurmalı şeklinde konular üzerine kitaplar, gençler üzerinde boşanmanın etkileri ile ilgili araştırmalar bulabilirsiniz. Çok yakın zamanda Avustralya’da bir vakfın yaptığı araştırma, boşanmış ebeveynlerin 20 yaş üzerindeki çocuklarına odaklandı. Sonuçlar oldukça ilgi çekici. Bu gruptaki kadınların büyük çoğunluğu 33 yaşına geldiğinde büyük ihtimalle boşanmış oluyor. Yine Merve’nin durumuna dönersek; annesiyle babasının boşanmasının ardından kendilerini ebeveyn olarak görmeyi bıraktıklarını söylüyor.
Bu da, sadece ilişkiler ya da belli kişilerle kendisini eşleştirmemesi gerektiğini ona öğretmiş. Bu sayede birini kaybettiğinde yine ayakları üzerinde durabileceğini düşünmüş. Şu hayatta sadece tek doğru yok; herkesin farklı görüş açıları var. Bu da, çoğu boşanan ailenin çocuğunun vardığı sonuç gibi, Merve’yi daha gerçekçi yapmış. Artık anlamlı ve devamlılığı olan ilişkiler kurmaya meyilli olduğunu söylüyor. Yetişkinler olarak, anne babamızın hâlâ bir çift olduğunu, birbirlerini sevdiklerini ve birbirlerine destek olduklarını görmek ve bilmek istiyoruz. Bunu deneyimlemediğimizde ebeveynlerimizin ilişkisinin değeri konusunda kafamızda soru işaretleri oluşuyor ve bir ilişkide kendimizi nasıl gördüğünüz dahi değişiyor. Annesi ve babası arasında kalan yetişkinler, taraflardan birine destek olmaya çalışırken kendi ilişkilerini hatta evliliklerini de tehlikeye sokabiliyor. Çünkü bazı durumlarda taraflardan biri, tek başına ne yapacağını bilemediğinden, çocuğunun evine yerleşiyor. Örneğin Merve, babasıyla daha çok zaman geçirmek zorunda kaldığından kendisini garip hissetmeye başlamış. Aile tablosunda artık annesi olmadığından dolayı, babasıyla ilişkisi de zedelenmiş. Çünkü babası yalnız başına olmanın ne anlama geldiğini bilmiyormuş: “benimle annem aracılığıyla konuşmaya o kadar alışmış ki, şimdi benimle nasıl iletişim kuracağını bilemiyor. Evi arardım, annemle konuşurdum ve babam telefona gelmeden benim hakkımda her şeyi öğrenirdi. Yani onlar boşanana kadar babamla çok fazla baş başa kalmamıştım. Şimdi benle ve kardeşimle nasıl sohbet başlatacağını bile bilmiyor.” Yani Merve ve babası iletişim kurmanın yöntemlerini yeniden oluşturmaya başlıyor.
Facebook etkisi
En zoru da anne ve babanın varlıklarını koruduğu Facebook üzerinde paylaştıklarını düzene sokmak. Çünkü belki anneniz, belki de babanız yeni bir ilişkiye yelken açıyor, sizi de onunla tanıştırıyor ve birlikte fotoğraf çektiriyorsunuz. O andan itibaren Facebook üzerinden paylaştıklarınız konusunda dikkatli olmanız gerekiyor. Sosyal medya araçları boşanmanın getirdiği drama tuz, biber oluyor. Bazen taraflardan biri Facebook duvarını duygusal alıntılarla doldurarak tepkisini ortaya koyuyor. O zaman diğer taraf, çocuğunu arayarak “Bak annen/baban ne yazmış yine” diyerek sizi arada bırakıyor. Her yazının alt mesajı olduğunu düşünmeye başlıyorsunuz. İçini dökmek istiyorsa, bunun yerinin Facebook olmadığı aşikar. Boşanan anne-babanızın kurduğu yeni hayat da sizi etkiliyor. Feyza şöyle anlatıyor: “Babamla boşanmadan önce annem torunuyla birebir ilgilenen çok iyi bir anneanneydi. İkinci çocuğum olduğunda çok ilgilenmedi çünkü yeni bir erkekle yeni hayatına başlamıştı.
Onun desteğine her zamankinden daha çok ihtiyacım vardı ama o ortalarda yoktu. Şimdilerde yeni ailesiyle zaman geçirmekten daha çok hoşlanıyor ve ben çok kıskanıyorum.” Kendinizi aileniz tarafından ihanete uğramış hissederken, anne ya da babanızın yeni ilişkisini nasıl tolere edebilirsiniz? Şunu aklınızdan hiç çıkarmayın: Boşanmanın ardından sadece annenizin, babanızın ilişkisi değil; sizinle de ilişkileri etkileniyor. Ne olduğunu kabullenmeniz için biraz zaman geçmesini beklemelisiniz. Anne ya da babanızın yeni ilişkisiyle barışık olmanızın yolu, onların ilişkisinin sonlanmasını anlamanız ve bunu kabullenmenizden geçiyor. Herkes mutlu olmayı hak ediyor ama aileye yeni birilerini kabul ettirmek zorla değil, dikkatli adımlarla gerçekleştirilmeli.
Kaybın ötesinde
Aniden boşanmış bir ailenin çocuğu haline geldiğinizde yetişkin olmanın getirdiği bazı faydalar da yok değil. Bir ailenin nasıl yıkıldığına dair detayları bilmek, bunun altında yatan nedenleri anlayacak kadar olgun olmak gibi faydalar sayabiliriz. İlişkilerin karmaşıklığını anlayabilecek empatiyi oluşturabiliyor, kendi ilişkinizde zorlu dönemeçlerden geçerken öğrendiklerinizi hatırlayabiliyorsunuz. Herkesin kendi hikayesi olduğunu kabulleniyorsunuz. İlişkide sadece ikiniz varken o ilişkiyi sonlandırmak yeterince zorken, bir de çocuklar varken bunun ne kadar zor olduğunu anlıyorsunuz. Kendi ilişkiniz içinde sesinizi yükseltmeyi, hakkınızı aramayı öğreniyorsunuz ve anne babanızın evlilikleri içinde düştükleri hatalara düşmemeyi kenara not ediyorsunuz.
Kaynak: cosmopolitanturkiye.com
Kadınlar Kulübü Son Yorumlar