Mutlu olduğumuz zaman cildimizin ne kadar güzel gözüktüğünün farkında mısınız?

Hepimiz kendimizi güzel ve özel hissetmek için neler yapmıyoruz ki. Bunun için acaba hangi estetikçinin kapısını çalsam, saçımın rengini mi değiştirsem, cildime ne yaptırsam gibi cümleleri eminim ki hepiniz duymuşsunuzdur. Bunları yaptırmamızın tek bir amacı var tabii ki mutlu olmak. Mutlu olduğumuz zaman cildimizin ne kadar güzel gözüktüğünün farkında mısınız? Peki hem mutlu olup hem de nasıl güzel olabiliriz? Güzellik kavramı; zamanla, dünyanın çeşitli kültürleri ve farklı bakış açılarıyla birlikte değişmiştir. Güzellik; yüzyıllar boyunca tarifler ve resimlerle zihnimize nüfuz eden kavramla günümüze kadar farklı şekillerde tasvir edilmiştir. Güzellikle ilgili birçok şekilde tanımlamalar yapılmıştır. Ama keşfettiğim en önemli şey güzelliğin çok basit bir anlamı olduğudur.

Güzellik = sadece mutluluktur. Özgür ve gerçek hissettiğimiz anlar. Gururlu ve seçkin hissettiğimiz anlar. Hayatta hissettiğimiz anlar. Çoğu zaman hepimizin mutlu ya da ortak güzellik standartlarına uyumlu olduğunu düşünüyorum.

Hepimizin güzel görünmek adına, özellikle bazı özel günlerde saçımıza, makyajımıza, vücudumuza, cildimize özen göstererek kusursuz olduğu günler vardır. Aslında sadece o anlar için görüntümüzle belki de geçici, elde olmayan mutluluklar yaratıyoruz ve bu güzellikle kendimizi o anlarda mutlu hissediyoruz. Çatık kaşlar, kırışıklıklar, her şeyi unutturur bu duygular. Güzel bir kalp, her şekilde parlar ve yüzümüze yansır. Vücudumuzda sadece bu deneyimleri ve başarıları yaymak için bize izin veren bir kabuk vardır. Bunları paylaşmak dünyanın en mutlu ve en inanılmaz deneyimlerini gösteren bir durum. Hiçbir kültür, şirket ya da kavram, bu güzelliği tanımlayamaz. Bu anları çoğaltarak içimizdeki gerçek güzelliği dışarı vurursak belki de başka hiçbir şey yapmamıza gerek kalmayacaktır.

Hayata, her şeye rağmen pozitif bakmayı öğrenmek zorundayız.

YASEMİN MİRAS / AKŞAM