Etiket: zevk

  • Gürültülü seks

    Gürültülü seks

    Çiftler genellikle, seks esnasında gürültü yapmayı veya sesler çıkarmayı sever ve küçük bir yaramazlık olarak görür. Yapılan bir araştırmada, pornografik resimlere bakan erkeklerin, fotoğraflardaki kadınların yüzlerine, vücutlarının cinselliği çağrıştıran bölümlerine daha çok baktıkları görülmüş. Bunun sebebi, kadınların yüzünde zevk aldıklarına dair izler aramalarıdır. Ancak bazı çiftler yatak odasına gürültülü seks yapmaktan hoşlanırken, bazıları da komşuları uyandırmamak için sessiz olmayı tercih edebilir. Çıkan gürültüden rahatsız olanların gece vakti polisi aramaları, git gide artan araştırmalar dâhilinde, çok daha yoğun ve tatmin edici bir cinsel yaşam için ödenebilecek küçük bir bedel gibi görünüyor. Ancak bilim adamları gürültülü seksin bir dizi yolla cinsel zevki artırdığını söylüyor.

    Öncelikle, gürültülü seks yapan ve mahremiyetini sessizlikle örtmeye çalışan kadın ve erkekler üzerinde yapılan araştırma raporlarına göre, cinselliğini seslerle süsleyenlerin cinsel açıdan daha çok tatmin oldukları gerçeği ortaya çıkıyor. İnleme, bağırma, çığlık atma gibi gürültülü seks içerikleri cinsel aktarıma yardımcı olan sözsüz bir iletişim şeklidir. Bunun nedeni, gürültülü seksin partnerle iletişimi ve uyumu artırmasıdır. Ayrıca, cinsel yeterliliğini temsil eden gürültüler, kişinin partnerinin cinselliğini ve çabalarını takdir ettiğinin de göstergesi gibi algılanıyor. Bunu psikolojik bir bakış açısıyla değerlendirecek olursak, gürültüler tatmin edici eylemler olduğu için muhtemelen olumlu artışlar meydana getirerek, seksin keyifli hale gelmesini sağlıyor olabilir. İkinci olarak, heteroseksüel çiftler arasında yapılan bir araştırma sonucuna göre, seks sırasında kadınların yaptığı inlemelerin erkek boşalmasını hızlandırıcı sesler olduğu görülüyor. Kadınların bunu bildiği ve kendi çıkarları için kullandıkları düşünülüyor. Örneğin; bir çalışmada, 71 heteroseksüel kadının seks sırasında çıkardıkları seslerden etkilendikleri raporlanmış. Kadınlar bu sesleri (bilim adamlarının değişiyle “kadınların çiftleşme sesleri”) sadece cinsel ilişki sırasında ve öncesinde çıkararak, partnerlerinin boşalmalarını sağladıklarını düşünüyorlar. Seks sırasında çıkardıkları seslerin seksle kısıtlı olduğunu söyleyen kadınların üçte ikisi bunun eşlerinin kararına bağlı bir eylem olduğunu söylüyor. Sonuçta gürültülü seks ve cinsel memnuniyet üzerine yapılan araştırmalarda, cinsel ilişki sırasında gürültü yapmayan çiftlerin cinsel iletişim ve cinsel becerilerinin düşük, endişelerinin fazla olduğu görülüyor. Dolayısıyla, bu bilgilerin doğru olduğu düşünüldüğünde, sekste iyi olan insanların gürültülü olma eğiliminde olduğu, diğerlerinin ise seksle ilgili herhangi bir gelişimlerinin olmadığı gibi yanlış bir sonuç ortaya çıkabiliyor. Ancak gerçekte gürültülü seks bazen bir seçimdir, bazen de içten gelen bir davranış. Sonuç olarak, araştırmalar yatak odasında gürültü yapmanın her zaman kötü bir şey olmadığını ortaya koyuyor.

  • Orgazm faydaları

    Orgazm faydaları

    Orgazm olmakla boşalmak aynı şey değildir. Bu nedenle genelde orgazm diye bahsedilen durumlar boşalma olarak algılanmalıdır. Boşalma bedensel bir rahatlamayken orgazm ise bu bedensel rahatlamaya ruhun eşlik ettiği çok yüksek haz veren bir durumdur. Orgazm boşalmayı da içine alan daha geniş bir kavramdır. Orgazmı çeşitli uyaranlar sonucu beynin uyarılması ve bu uyarılmanın etkisiyle, bireyde hem bedensel hem de ruhsal olarak algılanan bir hissin meydana gelmesi olarak tanımlayabiliriz.

    BOŞALMANIN FAYDALARI NELERDİR?
    Cinsel terapistler olarak çiftin cinsel yaşamında sağlıklı bir yol alabilmesi için düzenli ve doyumlu bir seks hayatı yaşamaları taraftarıyız. Çünkü cinsel uyarılma ve zevkin devam ederek bir doruğa ulaşması olarak tanımlanan orgazm ve boşalmanın birçok faydası var. Orgazm ve boşalma, bedensel ve ruhsal olarak bir rahatlama sağlıyor, daha kolay hamile kalınmasına yardımcı oluyor, kan akışını düzenliyor, beyni sağlıklı tutuyor, duygusal zekâyı yükselterek kişiyi zinde tutuyor ve önemli, değerli ve sevilmeye layık olduğunu hissettirerek moralini yükseltiyor, cildi güzelleştiriyor ve gençleştiriyor, bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor ve kişin ağrı eşiğini yükseltiyor, bazı ağrıların şiddetini düşürüyor, stresi azaltıyor, daha rahat ve kaliteli uyumaya yardımcı oluyor, kalk krizinden koruyor, prostat ve meme hastalıklarının oluşmasını geciktiriyor ve bu şekilde çiftin hayatından doktoru ve cinsel terapistleri uzak tutuyor, Çünkü özgüveni arttıran, vücut imajını iyileştiren ve stres yönetimini kolaylaştıran orgazm ve boşalma sırasında vücutta meydana gelen değişimler, salgılanan hormonlar, psikolojik ve duygusal tatmin hissi, çiftin hem cinselliğe hem birbirlerine hem de ilişkilerine olan duygu ve düşüncelerini olumlu yönde etkiliyor.

    DÜZENLİ ŞEKİLDE BOŞALMAK GEREKİYOR, ÇÜNKÜ…
    Özellikle kadınların sürekli olarak şikâyet ettikleri ve doyumsuz bir cinsellik yaşamaları sonucu cinsel yaşamı ertelemek adına bir silah gibi kullandıkları baş ağrısı sendromuna bire bir gelen düzenli bir şekilde yaşanan boşalmalardır. Bunun dışında, hem erkek hem de kadında kalp krizi riskini azaltan boşalma bağışıklık sisteminin virüslere karşı direncini artırmakta, salgılanan oksitosin ve melatonin sayesinde rahat bir uyku yaşanmasını sağlamakta, serotonin salgısını arttırdığı için stresi önlemekte, salgılanan steroid hormonları sayesinde cildi güzelleştirmekte, boşalım sayesinde erkeklerde prostat bezinin temizlenmesi sonucu prostat kanseri riskini %70 bir oranla önlemekte, hem kadın hem de erkekte meydana gelebilecek meme kanseri riskini %40 oranda azaltmakta, özellikle kadınlarda romatizma gibi pek çok ağrının şiddetini azaltmakta ve doğal bir spor olan orgazm metabolizmayı hızlandırdığı için hücreleri yenilemektedir.

    GEBE KALMAK İÇİN AYNI ANDA BOŞALMAK ŞART DEĞİL…
    Boşalma uzun süreli cinsel uyarı sonucunda ulaşılan ve kişiye zevk veren fizyolojik ve psikolojik durumdur. Kadının ve erkeğin cinsel yanıtlarının fizyolojik farklılığı nedeniyle çiftler boşalacakları anı tam olarak belirleyemezler. Birbirlerinin yanıtlarını tam olarak ve anında bilememeleri gibi birçok nedenle de çiftler aynı anda boşalamazlar. Fakat boşalmak gebe kalmayı kolaylaştırsa bile, aynı anda boşalamamanın ya da aynı anda boşalmanın gebe kalmakla ilgili herhangi bir bağlantısının olmadığının da bilinmesi gerekiyor. Birlikte boşalmak, iyi bir cinsel ilişki için zorunlu ya da daha çok zevk almak için gerekli de değildir.

    Aynı anda boşalmanın mutlaka gerekli olduğu düşüncesi, kadın ve erkeğin yaşayacağı cinsel yaşamda beklenti düzeyini artırmakta ve o an yaşayacakları hazları kaçırmalarına neden olmaktadır. Cinsel ilişkide eşlerin mutlaka birlikte boşalmaları gerektiği inancı cinsel mit dediğimiz hurafelerden biridir. Pek çok çift, cinsel yaşamlarını bu yanlış inanış yüzünden doyumsuz olarak değerlendirebilir. Oysaki kadın ve erkek cinsel yanıtlarının fizyolojik farklılığı kişilerin boşalacakları anı tam olarak belirleyememelerine neden oluyor. Birbirlerinin yanıtlarını tam olarak ve anında bilememeleri gibi benzer nedenlerle çiftler nadiren aynı anda boşalırlar.

    Birlikte boşalmak iyi bir cinsel ilişki için zorunlu ya da daha çok zevk almak için gerekli de değildir. Ama birlikte boşalmanın mutlaka gerekli olduğu düşüncesi, birçok insanın kendi cinsel ilişkilerinden hoşnutsuz olmasına, aynı anda boşalma beklentisiyle, kendinin ve partnerinin cinsel yanıtlarıyla gereğinden fazla ilgilenmesine ve sevişmenin keyfinin kaçmasına neden olabiliyor. Bu durum, cinsel ilişki yaşamak bir yana, kişisel boşalmayı da yok edebiliyor. Oluşan stres nedeniyle gebe kalmayı engelleyebiliyor. İki insan arasındaki cinsellik, fizyolojik yanıtlar temelinde gelişen, çok boyutlu ve keyifli bir süreçtir.

    Gerçek dışı beklentiler ve yanlış inanışlar, gebe kalmayı engelleyebileceği gibi cinsel doyumu da olumsuz yönde etkilemekten başka bir işe yaramıyor. Bunlardan dolayı çift birlikte boşalma hedefinden vazgeçip, sevişmenin ve dokunmanın verdiği hazza odaklanmalıdır.

    Cinsellik Hakkında Tüm Merak Edilenler için tıklayın !

  • Şehvetli Buluşmalar İlişkiyi Canlı Tutar ve Aldatmaları Önler!

    Şehvetli Buluşmalar İlişkiyi Canlı Tutar ve Aldatmaları Önler!

    CİSED ONURSAL BAŞKANI DR. CEM KEÇE: “CİNSEL HAYATIN MONOTONLAŞMASI KADER DEĞİL!”

    Kışkırtıcı heyecanlar, yaramazlıklar ve merak uyandıran yenilikler varsa, cinsellik inanılmaz keyifli bir eyleme dönüşebiliyor. Alışkanlık oluştuktan sonra cinselliğin temposu yavaşlıyor ve eski şehvet yaşanmaz bir hale geliyor. Hayat şartları, ekonomik krizler, işyerinde yaşanan stres gibi faktörler çiftlerin içlerindeki ateşi söndürebiliyor. Ancak cinsel hayatın monotonlaşması kader değil. Bu durumu değiştirmek için kişinin kendi isteklerini ifade etmesinin yanında odak noktasını partnerine zevk aldırmak olarak belirlemesi ve onun zevk eşiğini keşfetmesi gerekiyor. İşte bu her şeyi değiştirebiliyor ve ilişki ister ilk günlerini, ister ilk yıllarını, ister onlu yıllarını yaşıyor olsun, şehvet derecesinin her daim yüksek tutulmasını sağlayabiliyor. Bu nedenle çiftlerin cinsellik için mutlaka zaman ayırması gerekiyor. Ne kadar yorgun olurlarsa olsunlar eğlenmek için kendilerini motive etmeleri çok önemli. Çünkücinsellik yaşandıkça cinsel arzu ve istekler, partnere olan tutku devam edebiliyor. Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) cinsel terapistleri cinsel yaşamı renklendirecek ve monotonluğu önleyecek 8 şehvetli buluşmayı sizler için bir araya getirdi. İşte, heyecan arayanlara ilginç fikirler…

    1-AŞK OYUNLARI OYNAYIN…

    Çiftlere rutinleşen güvenlik çemberlerinden çıkmalarını tavsiye eden CİSED Onursal Başkanı Dr. Cem Keçe; “Sürpriz davranışların etkisini göz ardı etmeyin. Belden aşağı konuşmalar yapın ve ara sıra partnerinizin kulağınaerotik sözler fısıldayın. Hatta gizli ve bir tek kendinize ait bir cinsel sözlük oluşturun. Kulağına fısıldadığınız kışkırtıcı cümlelerle sevişmeyi beyninde başlatabilirsiniz. Çünkü kadınlar duyduklarından, erkekler ise gördüklerinden daha fazla tahrik olurlar. Birlikte erotik içerikli filmler seyredin, bakışlarınızla birbirinizi tahrik edin. Birbirinizi cinsellik objesi olarak değerlendirin ve seksi olmaya çalışın. Gündüz, mesai saatleri sırasında sevgilinize mesaj atıp, onu ne kadar arzuladığınızı ve ona neler yapmak isteğinizi anlatın, telefonlarınıza kışkırtıcı mesajlar gönderin. Beklendiği anlarda ona olan arzunuzu gösterin. Ara sıra yavaşça ve tutkulu bir biçimde üzerine yürüyün ve onu duvara yapıştırın veya duş alırken siz de duşun altına sokulun. Sürpriz hareketiniz eski heyecanın yeniden yaşanmasını sağlar. Sınırları zorlamak ilk başta zor gelebilir ama sonra bu oyunları heyecanlı bulabilirsiniz.” dedi.

    2-HAYAL GÜCÜNÜZÜ GELİŞTİRİN…

    Hayal gücünün canlı tutulmasının önemine değinen CİSED Genel Başkanı Dr. Cebrail Kısa; “Uzun süreli ilişkilerdeilk günkü heyecanı ve keşfetme güdüsünü canlı tutabilmek için kafanızda birlikte paylaştığınız güzel anları canlandırmanız gerekiyor. Hafızanızı kurcalayıp bu anları yeniden yaşamak duygusal olarak ona kendinizi daha yakın hissetmenizi sağlar. Diğer taraftan fiziksel olarak da onunla bir şeyler paylaşma isteğiniz ilk günkü seviyesine döndürür. Hayal gücünün yanında oyunculuğunuzu da geliştirin ve espri yeteneğinizle kendi sınırlarınızı aşın.” dedi.

    3-GÜN VE SAAT BELİRLEYİN…

    Bazen sevişmek için gün ve saat belirlenmesi gerektiğini söyleyen CİSED Genel Sekreteri Psikolog Serap Güngör; “İlişkinin ilk evresindeki heyecanı kaybetmiş olsanız da, eksilen adrenalinizi yeni yöntemler keşfederek yükseltebilirsiniz. Örneğin; cuma gecesi, partneriniz ilgi odağınız olsun. Bu oyunda bir dahaki sefere aşk yapma eyleminde daha heyecanlı olacaksınız. Böylece planlı ve zorunlu cinselliği keşfetmek için adım atmış olursunuz. İlk bakışta planlı ve zorunlu kelimesi korkunç gelebilir ama olayın özü göründüğü kadar korkunç değildir. Bir program oluşturun ve programa mutlaka uymaya çalışın. Ne kadar yorgun olursanız olun, o günün planında seks varsa, mutlaka seks yapın. Çünkü yaptığınız anlaşmayı belirlediğiniz gün yapmalısınız. Yapmamak, başka şeye odaklanmak ya da ertelemek farkında olmadan çok derin bir seviyede güvensizlik oluşturabilir. Bu sayede birbirinizle ilgilenebilmek için boşluk yaratmış olacaksınız. Ayrıca hazırladığınız sürprizlerde nelerin eksik olduğunu, nelerin arzuladığını anlamış olacaksınız. Böylece ortak beklentileriniz ve istekleriniz hususunda endişelenmenize gerek kalmadan deneyim yoluyla yeni heyecanları keşfetmiş olacaksınız. Bu yolla cinsel hayatınızda bir seviye daha ileri gidebilirsiniz. Yenilikleri uygulamak için kibar davranın ve ilk hamleyi kadına verin. İlişkilerde planlanan cinsellik yerine kendiliğinden gelişen cinselliğin daha çok tercih edildiği doğru olabilir fakat bunu da denemelisiniz. Belirlediğiniz günlerde ne sürprizle karşılaşacak olduğunuzu bilmemeniz bile ayrı bir heyecan uyandıracaktır. Sadece o güne mahsus geliştirdiğiniz bir aşk oyununun diğer günlere de aksetmesine olanak sağlayabilirsiniz.” dedi.

    4-OYUNUN KURALLARINI SİZ BELİRLEYİN…

    Çiftlerin aşk oyunlarıyla hayatlarına renk katmaları gerektiğini savunan CİSED Yönetim Kurulu Üyesi Psikolog Kemal Özcan; “Gece için senaryosu size ait ufak bir seks oyunu planlamanız gerekebilir.Oyun tarihleri ve sınırlamalarını ayarlayın. Sınırlamalar planladığınız zaman ve etkinlikler olabilir. Her oyunun en az 30 dakika sürmesi gerektiğine ve yapacağınız faaliyetlere karar verin. Örneğin; partnerinize yapacağınız erotik masaj, sözlü uyarılar, cinsel ilişki faaliyetleri, aşk oyunları gibi. Planlarınızı tamamladıktan sonra yapmanız gereken şey o günü beklemektir. Partneriniz belirlediğiniz faaliyeti yapmanız için yalvarsa da, gününü beklemeniz diğer bir kuraldır. Partneriniz ve zevk odağının tavan yapması halinde bile bu kurala uymalısınız. Bundaki amaç, uyarılma düzeylerini yükseltmeye yöneliktir.” dedi.

    5-HER ŞEYİ KONUŞUN…

    Seksin iletişim ve güven gerektirdiğinin altını çizen CİSED Genel Başkan Yardımcısı Dr. Yasemin Yıldız; “Partnerinizi zihin ya da vücut dili okuyucu sanmak büyük bir hatadır. Ona isteklerinizi söylemeniz ve nasıl yapması gerektiklerini göstermeniz gerekiyor. Eğer eşinizle bu konuları konuşmaya alışkın değilseniz, yavaş yavaş bu konuları konuşmaya adım atmanız gerekiyor: ‘Böyle daha iyi hissediyorum’ ya da ‘Bu sandığın kadar iyi gelmiyor’şeklinde partnerinizin anlamasına yardımcı olabilirsiniz. Böylece partnerinizin nasıl hissettiğini, neyin iyi neyin kötü geldiğini sürekli olarak konuşmanıza gerek kalmayacaktır. Bu sırada onun konuşmasına izin vermeli, siz de dikkatli bir şekilde gözlem yapmalısınız.” dedi.

    6-MEKÂN VE KOKULAR ÖNEMLİ…

    Seks için mekân ve kokuların önemine değinen CİSED Yönetim Kurulu Üyesi Psikolog Gülüm Bacanak; “Çiftin karşılıklı olarak daha çok zevk almasının temel alındığı aşk oyunlarında mekân çok önemlidir. Bulunduğunuz mekânın ışık, ses, dokunma ve diğer duygu yüklü ayrıntıları zevk vermeye yönelik olmalıdır. Aşkın rengi kırmızıdır. Ateş ve kanın rengi kırmızı kesinlikle seksi çağrıştıracaktır. Yatağınıza koyacağınız kırmızı bir yastık ya da yatağa gelişi güzel serilmiş kırmızı bir örtünün tahrik edici tonu sizi hemen harekete geçirecektir. Kontrol artık sizin! Partnerinizi karşılaştığı ortama hazırlamak ve daha kolay adapte olmasını sağlamak için şehvetli bir koku mekânın bir parçası olabilir. Gül ya da sandal ağacının afrodizyak etkisine sahip olduğunu biliyor muydunuz? Aromaterapiyardımıyla cinsel hayatınıza hoş kokular yayabilirsiniz.” dedi

    7-DOKUNMA SANATINI KEŞFEDİN…

    Dokunmanın ve sevişmenin çifte güven ve yakınlık sağlayacağını ifade eden CİSED Genel Başkanı Dr. Cebrail Kısa; “Dokunma sanatını keşfetmek aranızdaki engelleri ortadan kaldırır ve size bir ilişki içinde her şeyi yapma özgürlüğünü hatırlatır. Cinsellik herkes için biraz muzipse iyidir, özellikle de niyeti zevk yaşamak olanlar için. Ayrıca birbirinizi hoşnut edebileceğiniz karşılıklı mastürbasyon aşk hayatınızın önemli bir parçası olabilir. Böylece partnerinizden küçük hileler öğrenebilirsiniz. Kendi uyarılmanızı partnerinizin gözlerinde izlemenin, bu zevki tatmanın ve karşılıklı boşalmanın hazzı bir başkadır.” dedi.

    8-EROTİK MASAJ YAPIN…

    Çiftlere erotik masaj yapmalarını tavsiye eden CİSED Onursal Başkanı Dr. Cem Keçe; “Küvetinizi sıcak suyla doldurup, partnerinizle birlikte banyo yapmanız size hoş duygular yaşatabilir. Daha sonra partnerinizden yatağa yüzüstü uzanmasını söyleyin. Ama neler olacağından asla bahsetmeyin. Bebe yağını ellerinize bir miktar dökün ve yavaşça onun vücudunun en hassas bölgelerine dokunun. Kulağına, ellerinizi vücudunun en zevk aldığı bölgelerine götürmesini fısıldayın ve daha sonra gösterdiği bölgeleri hafifçe okşayın. Ardından elleriniz yavaşça vücudunda gezerken ufak aşk oyunlarına başlamanız aklını başından alacaktır. Çünkü cinsellik; rahatlamış ve gevşemiş bir halde, sevişmenin ve dokunmanın verdiği hazza odaklanarak, haz alıp haz verebilme, ruhu ve bedeni paylaşabilme, ne olursa olsun bir şekilde boşalabilme bilim ve sanatıdır. Bu sanatın icrası sırasında hem zevk alınmış hem hisler sınanmış hem de bedensel tepkimeler öğrenilmiş olur. Bu şekilde doruğa ulaşmak mümkündür. Unutmayın aşk, şehvetin şefkatle buluşmasıdır. Bu nedenle ‘Sevişmek her zaman, seks zaman zaman!’ mantığını hayata geçirmek aşk hayatınızın monotonlaşmasını ve aldatmaları önleyecektir.” dedi.

  • Cinsellik Haz Vermiyorsa Elem Verir!

    Cinsellik Haz Vermiyorsa Elem Verir!

    CİSED ONURSAL BAŞKANI DR. CEM KEÇE: “KADINLARIN SEKSİ GÖREV GİBİ GÖRMELERİ VE ACI ÇEKMELERİ ERKEKLERİ ERKEN BOŞALTABİLİYOR!”

    Erkeklerin karşılaştıkları cinsel uyumsuzluk sorunlarının en önemlisi olan erken boşalmaerkeğin cinsel birliktelik sırasında boşalma refleksi üzerinde çok az ya da hiç kontrol sahibi olamaması durumudurErkeğin henüz boşalmak istemediği halde boşalması durumu olarak bilinen erken boşalma cinsel birleşme esnasında ya da öncesinde olabilmektedir . Hemen hemen her erkeğin hayatının bir bölümünde yaşadığı erken boşalma sanılanın aksine, sadece erkek kaynaklı bir problem değildir ve tedavi edilmediği takdirde çiftin cinsel hayatında ciddi sorunlara yol açabilir. Ülkemizde cinsel hayatı aktif olan her on erketen yedisinin sorunu olan erken boşalmayla ilgili bilinmeyen yeni gerçekleri Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği Onursal Başkanı Dr. Cem Keçe açıkladı. İşte çok çarpıcı başlıklar:

    ERKEN BOŞALMA ÇİFTİN CİNSEL UYUMSUZLUĞUDUR!

    Ülkemizde cinselliğin hala bir tabu olduğunu söyleyen CİSED Onursal Başkanı Cinsel Terapist Dr. Cem Keçe; “Asırlar öncesinden süregelen cinsellikle ilgili mitler ve cinselliğin ayıp, yasak ve günah olarak ifade edilmesinedeniyle, özellikle kadınlar cinsel birlikteliğin ağrılı ve acılı yaşanacağı düşüncesini bir tabu haline getirdiler. Yapılan araştırmalar çocukluk dönemini baskı altında geçiren, cinselliğin ya da cinsel istek ve arzuların ifade edilmesini ayıp, yasak veya günah olduğunu düşünen kadınların ya da erkeklerin sayısının her geçen gün arttığını gösteriyor. Erken boşalmanın en sık görülen nedenlerinden biri, %60’lık bir oranla, cinselliği ve cinsel birleşmeyi erkeğe karşı bir görev olarak gören, cinselliğin ağrılı ve acılı bir şekilde yaşanacağını düşünen ve cinselliğin ruh ve beden sağlığının en temel olgularından biri olduğunu unutan kadınlardır. Bu nedenle erkek boşalma sadece erkeğin bir sorunu değil çiftin sorudur, çiftin cinsel uyumsuzluğudur .” dedi.

    ZEVK ALAMAYAN VE ACI ÇEKEN KADINLAR ERKEN BOŞALMAYA NEDEN OLABİLİYOR!

    CİSED olarak cinsellik konusunda halkı bilgilendirme amacıyla çeşitli çalışmalar yaptıklarını söyleyen CİSED Onursal Başkanı Cinsel Terapist Dr. Cem Keçe; “Yapılan araştırmalar erkeklerin %72’sinin partnerlerinin cinselliğe karşı ilgi duymadığından, cinselliği başlatmak istemediğinden, seksten keyif almadıklarından, cinsellik hakkında konuşmadıklarından ve pasif kalmayı tercih ettiklerinden yakındıklarını gösteriyor. Bunun dışında, partnerlerinin cinsel ilişki sırasında ağrı ve acı duyduklarından dolayı cinsel memnuniyetsizlik yaşadıklarını ifade eden erkeklercinsel ilişkiyi aceleye getirmek zorunda kaldıklarını savunuyorlar. Kadınların cinselliğe ve partnerlerine karşı olumsuz tutumları erkekleri cinsellikten soğutabiliyor, cinsel birliktelik süresini kısaltabiliyor, sertleşme sorunları, cinsel isteksizlik veya erken boşalma gibi cinsel işlev bozukluklarına neden olabiliyor. Bu nedenle mutlu ve huzurlu bir ilişki yaşamak isteyen kadınların, cinselliğin rahatlamış ve gevşemiş bir halde, sevişmenin ve dokunmanın verdiği hazza odaklanarak, haz alıp haz verebilme, ruhu ve bedeni paylaşabilme, ne olursa olsun bir şekilde boşalabilme bilim ve sanatı olduğu nu içlerine sindirmeleri gerekiyor. Çünkü cinsellik karşılıklı yaşanırsa haz ve doyum verebilir, tek taraflı olunca mastürbasyona tercih edilmeyen bir aktiviteye dönüşebilir ve manasını yitirebilir. Bu bağlamdacinselliği doğru yaşayabilmek ve karşılıklı doyuma ulaşabilmek için doğru kaynaklardan doğru bilgilerin edinilmesi gerekiyor.” dedi.

    HAZZA KOŞ, ELEMDEN KAÇ…

    Haz ve elem dengesinin cinsel yaşamdaki önemine değinen CİSED Onursal Başkanı Cinsel Terapist Dr. Cem Keçe; “Cinselliğin penis vajina birleşmesinden ibaret olduğunu düşünen ve acele eden erkekler nedeniyle doğru ve sağlıklı cinsel birleşme yaşayamayan kadınlar cinsel ilişki sırasında ağrı ve acı duyabiliyorlar. Zamanla cinsellikten soğuyabiliyorlar ve cinselliği bir görev gibi yaşayabiliyorlar. ‘Tavuk mu yumurtadan çıkar yumurta mı tavuktan çıkar?’ özdeyişinde olduğu gibi, erkekler kadınları soğutabiliyor, kadınlar da erkekleri erken boşalmaya teşvik edebiliyor. Her iki durumunda gerçek olduğu bu tabloda, tavuk yumurtadan çıkar yani erkekler kadının ruhuna ve bedenine hitap edemeyince kadınlar cinsellikten soğur, cinselliği bir görev gibi algılarlar, ağrı ve acı çekerler, yumurta tavuktan çıkar yani kadınların ağrı ve acı çekmeleri, cinselliğe karşı ilgisizlikleri ve cinselliği bir görev gibi görmeleri erkekleri erken boşalmaya teşvik edebilir. Çünkü hiçbir erkek acı çeken veya cinselliği görev gibi gören bir kadınla seksi bilinçli olarak uzatmak istese bile bilinçdışı olarak kısa tutmak ister ve erken boşalır. Bilinçdışının en kadim kuralı ‘Hazza koş, elemden kaç!’ şeklindedir. Bir kadına acı vermek veya arzulanmadığını düşünmek erkeklere elem verirken, mutlu etmek, onların keyif aldıklarını görmek ise haz verir. Bu nedenle erkeklerin kadınları sadece penisleriyle boşaltabilecekleri düşünmemeleri, onların haz alabilmelerini, bedenlerinin ve vajinalarının cinsel ilişkiye hazırlanabilmesi için gerekli olan ön sevişmeyi ihmal etmemeleri gerekiyor. Ayrıcakadınların vücudunu ve erojen bölgelerini tanımayan erkekler, onların boşalmasında önemli rol oynayan klitoral dokunmaları ve G noktası uyarılarını ihmal edebiliyorlar. Sonuç olarak erkeklerin kadınların vücutlarını tanımaları, onlarla cinselliği konuşmaları, haz aldıkları noktaları keşfetmeleri, cinselliği bir görev haline getirmeden zevk almayı ve vermeyi keşfetmeleri ve kadınların önce ruhlarını sonra bedenlerini okşayarak onları cinsel birlikteliğe hazırlamaları gerekiyor .” dedi.

    Kadınların zevk noktaları için tıklayın !

  • Yatak odasının ateşini yükseltin

    Yatak odasının ateşini yükseltin

    Cinsellik en temel ihtiyaçlarımızdan biri. Kadını kadın gibi, erkeği erkek gibi hissettiren bir şey. Bir bütünleşme hali… Yatak odanızın ateşini yükselterek hem fizyolojik hem de psikolojik doygunluğa ulaşabilirsiniz.

    Her ne kadar içgüdüsel bir davranış ve en temel ihtiyaçlarımızdan biri olsa da yatak odasında bazen aradığımız mutluluğu veya doyumu yakalayamıyoruz. Önünüzde iki seçenek var: Doyumsuz bir cinsel hayatı kabullenip her gün aynı yemeği yiyebilirsiniz ya da size verdiğimiz muhteşem önerilerle yatak odasının fitilini yakabilirsiniz. Ena Therapia’dan Uzman Psikolog Esin Nur Akyıldız, cinsellikle ilgili tüm yanlış anlayış ve kanıların aksine tarih öncesi döneme gittiğimiz zaman insanların birlikte olabildiğini vurguluyor ve soruyor: Tarih öncesi dönemde kim kime nasıl öpüşeceğini veya sevişeceğini öğretmiş? Kimse! Uzman Psikolog Akyıldız, hem kadının hem de erkeğin temel ihtiyaçlarından biri olan cinsellik konusunda yaşanılan sorunların pek çok etkene bağlı olduğunu söylüyor. Bazen de çok fazla okumanın veya bilmenin, içgüdüsel davranışlarımızdan bizi uzaklaştırabildiğini ekliyor. Başarı, performans kaygısı, mükemmeliyetçi kişilik yapısı gibi etkenler de yine kişi üzerinde cinsel ilişkiye girerken sıkıntı yaratabiliyor. Uzman Psikolog Esin Nur Akyıldız, işin en temelinden başlayıp kadını cinselliğin doruğuna taşıyacak muhteşem önerilerini formsanté okurları için anlattı.

    CİNSEL AÇLIĞINIZLA YÜZLEŞİN
    Toplumumuzun muhafazakar yapısı yüzünden çiftler cinsel isteklerini çoğunlukla dile getiremiyor. Özellikle kadınlar “Acaba beni yanlış anlar mı?” kaygısı yaşıyor. Uzman Psikolog Akyıldız cinselliğin, erkek kadar kadının da en temel ihtiyaçlarından biri olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Bir sürü açlık çeşidi var. Zihinsel, fiziksel, bedensel ve psikolojik açlık. Fiziksel açlıklarımızın arasında yemek yemek, su içmek, uyumak olduğu gibi cinsel ilişkiye girmek de var. Bir kadın o kadar güzel cinsel deneyim yaşar ki yüzüne coşku, enerji ve ışıltı yansır. Çünkü kadın, kadın olduğunu hisseder. Bazen de o kadar uzaklaşır ki başka noktalarda onu tamamlamaya çalışır. Boşluk doldurmaya ve farklı uğraşlar bulmaya çalışır kendine. Bu bazen sigara, bazen yiyecek, bazen de alışveriş olabilir. Kadının her şeyden önce cinselliği yaşamaya hakkı vardır ve bunu önce kendine söylemeli.” Uzman Psikolog Akyıldız, bir kadının rahatlıkla partnerine “Deli gibi sana dokunmak ve seninle birlikte olmak istiyorum” diyebilmesi gerektiğini anlatıyor. İnsanların dünyaya geldiği dönemi düşünmemizi öneren Uzman Psikolog Esin Nur Akyıldız, “Kim kime nasıl öpüşmeyi, sevişmeyi ve nasıl kadın-erkek olmayı öğretmiş?” sorusunu soruyor. Cevap olarak ise doğayı seyretmemizi öneriyor. Doğa kanunlarının bize her şeyi öğrettiğini, kumruların, kuşların ve köpeklerin hepsinin içgüdüsel olarak bunu yaptığını belirtiyor: “İçimizdekileri bastırmamakta fayda var. Kadınlar, cinselliğin yemek yemek, su içmek gibi olduğunu unutmamalı.”

    Uzman Psikolog Esin Nur Akyıldız, kadının cinsel ilişki çağrısına erkekten yanıt alınamadığı durumların da olabileceğini söylüyor. Uzmanımız bu durumda kadının erkeği tehdit edercesine değil ama onu seksten mahrum bıraktığında neler olabileceğini anlatmasını öneriyor. Kadının içinde bulunduğu durumu anlatmak için ise şu cümleleri kullanabileceğini söylüyor: “Neden böyle yapıyorsun? Ben seni çok özlüyorum, sensiz kendimi eksik hissediyorum. Temel ihtiyaçlarım olmayınca başka yollar deneyeceğim, eğer kadın olduğumu hissettiremezsen farklı yerlerden bunu karşılamaya çalışacağım. Herkes bunu yapıyor ama ben yapmak istemiyorum. Beni yanlış yollara yönlendirme, beni kaybedebilirsin.” Yazının başında söylediğimiz gibi cinsellik en temel ihtiyaçlardan; bir taraf diğerini mutlu edemiyorsa doğa kanunlarının işlemesi normal. Mesela deli gibi açsınız ama çatal ve bıçak yok. Ne yaparsınız? Ellerinizle yemeye başlarsınız çünkü insansınız; yemezseniz ölürsünüz.”

    TAHRİK UNSURLARINI BELİRLEYİN
    Uzman Psikolog Esin Nur Akyıldız, herkesin bir tarzı olduğunu söylüyor. Mesela hayata meydan okuyarak bakan kadının tahrik olduğu tarz, “Böceğim, bitanem” değildir. Tam tersi çok narin ve kırılgan bir kadını tahrik eden erkek formatı da “Seni deli gibi arzuluyorum, akşam eve geldiğimde beni hazır bekle” değildir. Tarzların denk düşmesi ve tencere-kapak gibi uyumlu olması çok önemli. Uzman Psikolog Akyıldız, vücudumuzda tahrik olduğumuz bölgelerin son derece değişken olduğunu söylüyor. Diyelim her şeyi kendi başına yapmaya alışmış bir kadın var, bu kadına bel bölgesinden destek verir gibi dokunulması kadının seksi hissetmesine sebep olabilir. Çünkü kadın onu vücut sinyali olarak şöyle algılar; “Söylemese bile ne kadar desteğe ihtiyacım olduğunun farkında ve o beni tamamlıyor”. Uzman Psikolog Akyıldız, “Hepimiz doğduğumuz aileden kadın-erkek ilişkilerini öğreniriz. Kadın genelde ‘İstemem ama yan cebime koy’ der, bu ailesinden öğrendiği bir davranıştır aslında. Cinselliğin bir kalıbı yoktur önemli olan sizin ruhunuzun ne istediğidir” diye açıklıyor.

    “SENİN İÇİN HAİN PLANLARIM VAR…”
    “Canım ya ben çok yorgunum, bugün yapmak istemiyorum” cümlesi size de aşina geldi mi? Partneriniz, söylediği gibi yorgun olabilir veya birlikte olmak istemeyebilir. Bu durum bir-iki kere hatta üç kere tolere edilebilir ama bir süre sonra kadın “Neden istenmiyorum?” diyecektir. Uzman Psikolog Akyıldız, kadının hemen kendi vücuduna bakmaya başlayacağını, sorunun kendisinden kaynaklandığını düşüneceğini söylüyor ve ekliyor: “Halbuki cinsellik kesinlikle şekille ilgili değildir. Kadın, öyle bir durur ki karşısında hiçbir erkek dayanamaz. Kim olduğunuzu ve ne istediğinizi bildiğiniz, eksiklerinize değil de artılarınıza konsantre olduğunuz sürece kimse size öyle değersiz bir kadınmışsınız gibi davranamaz.” Kadının tüm isteklerini erkeğine söylemesi gerektiğini belirten Uzman Psikolog Akyıldız, “Hayatım ben seni çok fazla hissetmek istiyorum, dokunmak istiyorum. Uzun zamandır ateşli bir gecemiz olmadı. Senin için hain planlarım var” gibi cümlelerin kullanılabileceğini belirtiyor.

    DİZGİNLERİ ELİNİZE ALIN
    Cinsel ilişkide konuşmak en önemli kısmı oluşturuyor. Uzman Psikolog Esin Nur Akyıldız, kadının cinsel ilişkiyi yönlendireceğini bilmesinin de önem taşıdığını söylüyor ve ekliyor: “Şöyle düşünelim; ben erkeğim, karşımda da dünyanın en güzel kadını var. Ama her şeyiyle kontrol bende. Ben istersem öperim, istersem dokunurum, istersem koltukta sevişirim. O kadının hiçbir şekilde kontrolü yoksa ve tüm dizginler benim elimdeyse, cazibe bunun neresinde? Kadınlar kontrolü tamamen erkeğe bırakırsa, erkek ‘Adrenaline ihtiyacım var’ deyip farklı yollara başvurabilir.”

    MASUM SEKS OYUNLARININ TAM SIRASI
    Yatak odasında ateşli ve şehvetli ilişkiyi sağlayabilmenin bir yolu da ufak oyunlar oynayabilmekten geçiyor. Oyunların asıl fonksiyonunun karşındakini şaşırtabilmek olduğunu anlatan Akyıldız, “Şaşırtmak çok önemli. Çocuklar genelde ne yapar? Bir şey ister, olmuyorsa farklı formüller dener. İlla istiyorum der, o da olmuyorsa avazı çıktığı kadar ağlar. Şaşırtarak dikkati çeker. Hayatta herkesin yaptığını aynen yaptığınızda kimseyi şaşırtamaz, dikkati çekemezsiniz” diye ekliyor.

    EROTİK SAHNELERİ HATIRLAYIN
    Öğrenme, duyarak veya yazarak değil görerek gerçekleşiyor. Türkiye de cinselliğin öğretildiği veya gösterildiği bir toplum değil. Uzman Psikolog Esin Nur Akyıldız, bu durumda cinsel içerikli filmlerden yararlanılabileceğini şu şekilde anlatıyor: “Einstein demiş ki ‘Bir insanın zekasının göstergesi hayal gücüdür’. Yani gözlerinizi kapattığınızda gözünüzün önüne gelen filmlerden yola çıkabilirsiniz. İzlediğiniz filmlerden hangisinin en erotik sahnesi gözünüzün önüne geliyorsa belli ki o bölümler sizi cinsel ilişki sırasında motive eden ve tahrik eden sahneler.” Sizi heyecanlandıran filmi bulmak için gözlerinizi kapatın ve düşünmeye başlayın. “Ya ben de onlarınki gibi cinsel ilişki yaşamak istiyorum” dediğiniz filmdeki kadın ve erkeğin neler yaptığını bir kağıda not alın. Daha sonra not aldığınız bu sahneleri partnerinizle birlikte deneyin.

    G NOKTASI VE ORGAZM
    Uzman Psikolog Esin Nur Akyıldız, kadında ve erkekte orgazm oldukları bir nokta olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Erkek cinsel organının pozisyonla birlikte dokunduğu, paralel düştüğü bir nokta vardır. Zaten o pozisyon denk düştüğünde ‘Ah bu pozisyon, benim pozisyonumdu’ deriz. Onu bulabilmek için farklı farklı şeyleri deneyerek, tecrübe etmek gerekir. Bunların hepsi hem konsantrasyon, hem tarz, hem de kendinizi ne kadar şehvetli hissettiğinizle alakalı. Tüm bu faktörleri bir iksir gibi düşünebiliriz.”
    Orgazm sıkıntısı yaşayan kadınlara ise G-Shot isimli bir uygulamanın yapılabileceğini söylüyor. G-Shot uygulamasıyla, kadının genital bölgesinin içine silikonsu bir yapı enjekte ediliyor. Bu silikon yapı sayesinde titreşim kadına daha kolay ulaşıyor ve kadın daha hızlı orgazm olabiliyor.

    EN GÜÇLÜ SEKS ORGANINIZ: BEYİN
    Yapılan araştırmada bir kadından çimenlik alanda uzanıp sadece kendi nefesiyle mastürbasyon yapması isteniyor. Kadın kendi nefesiyle orgazm olabiliyor. Akyıldız, en güçlü seks organının beyin olduğunu söylüyor. Konsantrasyon eksikliği olan kadınların cinsel ilişki sırasında yapabileceği şeyler:
    1- Müzik dinlemek.
    2- Konuşmak.
    3- Göz kontağında kalmak.

    DANTEL Mİ JARTİYER Mİ?
    Kadının aynaya baktığı zaman “Hakikaten seksi bir kadınım” demesi gerekiyor. Uzmanımız, kadınlara iç çamaşırı satan bir dükkana gitmelerini öneriyor. Böylece dantelli modellerden mi yoksa jartiyerden mi hoşlandığınızı belirleyebilirsiniz. Akyıldız, “Aynaya baktıklarında ‘İşte ben buyum’ diyebilecekleri hale gelsinler. Önce kendi şehvetlerine inanırlarsa bunu partnerlerine aktarırlar. Bütün olay bizim ne kadar inandığımızla ilgili. Her şey kadının beyninde bitiyor” diye ekliyor.

    Formsanté Dergisi

  • Adam ve Erkek Olmanın Dayanılmaz Ağırlığı Çiftleri Yoruyor!

    Adam ve Erkek Olmanın Dayanılmaz Ağırlığı Çiftleri Yoruyor!

    CİSED ONURSAL BAŞKANI DR. CEM KEÇE: “NE ADAMLIK NE ERKEKLİK NE DE CİNSEL MUTLULUK PENİSTE SAKLI DEĞİLDİR!”

    Asırlardır çok büyük anlamlar yüklenen penis, kadınların erkekler konusunda tercihinde olduğu kadar erkekler arasındaki güç gösterilerinde de oldukça büyük önem arz ediyor. Doğru bilinen yanlışlar nedeniyle, pek çok kadın ve erkek tabularını yıkamadığı için hem cinsel yaşamlarında hem de sosyal hayatlarında hüsrana uğruyorlar. Oysa ne adamlık ne erkeklik ne de cinsel mutluluk peniste saklı değil… Cinsel Sağlık Enstitü Derneği (CİSED) cinsel terapistleri, penise yüklenen yanlış düşünceler nedeniyle adamlığı ve erkekliği peniste arayan kadın ve erkekleri aydınlattı…

    PENİSLE ERKEK OLUNMAZ!

    Toplumsal genel yargıların ve kültürün çok yanlış bir şekilde hem adamlığı ve erkekliği penisle eşleştirdiğine hem de cinselliğin ayıp, yasak ve günah olarak kodlayarak gizlenmesine çanak tuttuğuna dikkat çeken CİSED Onursal Başkanı Dr. Cem Keçe; “Hal böyle olunca, erkeklerin davranış biçimlerini belirleyen ana özellikleri olan sertlikleri, adamlıkları, saygınlıkları, erkeksilikleri, güçlülükleri, dobralıkları ve koruyuculukları, kendilerini cinsel yönden ispatlamaya çalışmayla bir tutuldu. Bu yanlış ‘Erkek cinsel gücünün simgesi penistir!’ düşüncesiyle günümüze kadar geldi. Fakat erkeklik ve adamlık kavramları hiç de böyle değil…” dedi.

    ADAM DEDİĞİNİZ…

    Adam olmanın kriterlerini anlatan CİSED Genel Başkanı Dr. Cebrail Kısa; “Can Yücel‘in de dediği gibi, erkek dediğiniz kadınını elinin tersiyle değil avucunun içiyle kavrayacak. Kadın bilecek ki, emin ellerdeyim. Adam diyebildiğiniz adamın yanında rahat olacaksınız. Adam dediğiniz ince olacak, kadınını onun kadar düşünecek. Adam dediğiniz ilgi gördüğünde ilgiyle, sevgi gördüğünde sevgiyle karşılık verebilecek. Vurdulu kırdılı, küfürlü davranışlar sergileyen, maço tavırlı kişi değildir adam. Adam dediğiniz, kadınının ruhunu okşamasını bilecek, romantik olacak, kimi gün habersizce kucağında çiçeklerle çıkıp gelecek ve güzel günleri unutmayı marifet saymayacak. Kadını sırf onun için kendine baktığında, sırf ona daha güzel görünmek için giyip kuşandığında, hiçbir şey olmamış gibi davranmayacak. Adam dediğiniz cesur olacak fakat bu cesurluğunu kadınına karşı değil,‘Seni seviyorum!’ derken korkmayarak, başka şeylerin ardına gizlenmeyerek yapacak. Adam dediğiniz,‘Özüyorum!’ diyorsa gelecek,‘Kaybetmek istemiyorum!’ diyorsa kaybetmeyecek. Adam olan ‘Seviyorum!’ dedikten sonra bir sonraki perdede kaçmayacak…” dedi.

    PENİSİN BOYU DEĞİL İŞLEVİ ÖNEMLİ!

    Toplumsal ve ahlaki değerlerin yerleşmesinde önemli yer tutan penis boyu tabusunun, “erkek”, “erkeklik” “adam”, “adamlık” ve “güçlü adam” kavramlarıyla özdeşleştiğini söyleyen CİSED Genel Sekreteri Psikolog Serap Güngör; “Yine insanlık bu tabunun ve fetişe dönüşen organın penceresinden olaylara bakma aptallığına kapıldı. Çünkü erkek soyunduğunda sahnede olan kendisi değil penistir. Penis boyutu günümüzde iyi eğitim almış kişiler arasında bile güç ve otoritenin göstergesi olarak kabul edilebiliyor. Çünkü penis boyu çok yanlış bir şekilde erkek cinselliğiyle özdeşleşti ve cinsel hazzın garantisi olarak algılandı ve erkeklik gücü daha doğrusu bir güç sembolü haline geldi. Aslında bu durum doğru değil ve penisin bir standardı yok. Çünkü kadında döllenmenin olabilmesi için erkeğin spermlerinin kadın vajinasının arkasına ulaşabilmesi gerekiyor. Bunun için ise 10 cm ve üzerinde bir penis boyu yeterli oluyor. Ama unutulmaması gereken şudur: Cinsellikte penisin boyundan çok işlevi önemlidir’.Yüzyıllardan beri penis boyu ile erkeklik gücü arasında bir bağlantı kuruldu. Böylece erkeğin penisi ne kadar büyükse yatakta da o kadar iyi olacağı düşünüldü. Oysaki penis boyu cinsel ilişkide çok da önemli değil. Çünkükadının asıl zevk kaynağı vajinanın 1/3’lük giriş kısmı ve klitorisidir. Dolayısıyla, penisin uzunluğu ile işlevi arasında herhangi bir bağlantı olmadığı gibi erkeklik, güç, sertlik, adamlık, saygınlık, dobralık ve koruyuculuk gibi karakteristik özellikler arasında da herhangi bir bağlantı yok.” dedi.

    SEKS ZİHİNDE BAŞLAR VE DEVAM EDER!

    Nasıl ki erkeklerin seks algısı genellikle zihinlerinde oluşturdukları görsel şovlardan ibaretse, kadınların da cinsel isteği zihinlerinde birleştirdikleri algılardan geldiğine değinen CİSED Yönetim Kurulu Üyesi Psikolog Kemal Özcan; “Diğer bir değişle, tahrik olmak ve cinsel istek duymak beynin zevk merkezlerinin hareketliliğiyle meydana geliyor. Bu durum erkeklerde daha basittir. Kadınlarda ise bu cinsel istek, arzu ve ardından gelen boşalma veya orgazm sadece penise değil, klitorisin uyarısına ve erkeğin sağladığı güven, sevgi ve şefkat duygusuna bağlı. Bu da âşık oldukları ve kendilerine âşık olan, seven ve arzuladığını hissettiren erkeklerin partnerlerini daha kolay boşalttıkları veya orgazma ulaştırdıklarına bir işaret. Bu nedenle, penis boyunu ya da enini büyütmek için tıbbi yöntemlere, ilaç kullanımlarına ya da geç boşalmak için spreylere başvurmaktansa, kadının beyninde yer edebilme, samimi davranışlar sergileme, kadını rahat ve güvenilir hissettirme, anlayışlı, yol gösterici, şefkatli ve ilgili olabilmeyolunda erkekler kendilerini geliştirmelidir. Ayrıca, erkekler önce kadınların duygularına hitap etmeli, daha sonra kadın vücudunu tanımalı, onların erojen bölgelerini keşfetmeli, dokunmanın verdiği hazza odaklanmalı, onların bedenlerinin en önemli haz noktası olan klitorisin işleyişini öğrenmelidir. Kadın zihnine hükmetmeden, sadece penisin boyutlarıyla sağlanabilen cinsellik tek taraflıdır. Ayrıca, unutulmamalıdır ki, kadın cinselliği, boşalması veya orgazmı oldukça karmaşık ve gizemlidir, rahatlıkla taklit yapılabilir bir karşı bildirimdir.” dedi.CİNSEL TERAPİ CİNSEL SORUNLARA ÇÖZÜM OLUYOR!

    Cinsel terapinin cinsel sorunlara çözüm olduğunu söyleyen CİSED Onursal Başkanı Dr. Cem Keçe; “Erkek ya da kadın, çoğu cinsel işlev bozukluklarının temelinde yanlış inanışlar (cinsel mitler, hurafeler), cinsel bilgisizlik ve deneyimsizlik yatar. Ayrıca erken boşalma, iktidarsızlık, cinsel isteksizlik gibi erkek cinsel işlev bozuklukların veya yaşanmakta olan mutsuz cinsel ilişkilerin altında yatan nedenlerin başında, erkeğin kadın bedenini tanımaması, penisinin uzunluğu ile ilgili olumsuz düşüncelere kapılması, abartılı beklentilere girmesi, başarısız olmaktan korkması, kendisine güvenmemesi, penis boyu ve genişliğini takıntı yapması, penisi erkekliğin ve adamlığın simgesi olarak görmesi geliyor. Bu sorunların geçici çözüm yolları ilaç tedavisi, spreyler ve tıbbi müdahalelerken, kalıcı çözüm yolu ise yaşanan sorunların nedenlerinin belirleneceği ve ona göre bir tedavi planının uygulanacağı cinsel terapidir. Cinsel terapi ile cinsel sorunlar yüzde yüz tedavi edilebilir .” dedi.

  • Sabah yapılan seks zararlı mı?

    Sabah yapılan seks zararlı mı?

    Alarm saatinin kulak tırmalayıcı sesi, çalışan insanların kulağına hiç de hoş gelmez! Neden bu keyifsiz anı erotik bir fırsata dönüştürmeyi denemiyorsunuz?

    Alarm saatinin kulak tırmalayıcı sesi, çalışan insanların kulağına hiç de hoş gelmez! Neden bu keyifsiz anı erotik bir fırsata dönüştürmeyi denemiyorsunuz? Bilim adamları, sabahın erken saatlerinde seks yapanların daha sağlıklı ve mutlu olduğunu söylüyor.

    Uzmanlar, sabahları yapılan seksin mutluluk hormonu oksitosini tetiklediğini, böylece çiftin gün boyunca daha aşk dolu ve bağlı hissettiğini söylüyor. Ayrıca, kendini daha güzel ve daha güçlü hissedersin. Sabah seksi, vücuda bağışıklık kazandıran bir antikor olan IgA seviyesini arttırıyor. Doyuma ulaşınca östrojen seviyesi yükselir; bu da saç ve cildin dokusunu iyileştirir. Sabahı sevişerek mi karşılamak istiyorsun?

    Uyanır uyanmaz

    Alarm saatini seksi bir melodiye ayarla ve kalkar kalkmaz geceliğini çıkar üstünden. Sonra bu numarayı uygula; erkek sırtüstü uzanıyorsa ellerini bacak içlerine koymayı tavsiye ediyor. Baş parmağın cinsel organa dönük olmalı. Baş parmaklarınla yavaşça daireler çiz. Antik akupuntur öğretilerine göre, bu hassas bölgeleri ovarak kan dolaşımını etkisini göstermesi birkaç dakika alıyor. Bu yüzden sabırlı olmalısın.

    Çekinmeyin

    Sabah seks yapmak kadar doğal birşey olamaz. Gün ışığında fiziksel kusurlarını gizlemek zordur. Aşağılık kompleksinden kurtulup zevk almaya bak. Battaniyenin altında gizlenmektense sere serpe uzan. İkinizde manzaranın tadını çıkarın. Uzmanlar, kadınların da aynen erkekler gibi görsel yoldan uyarıldığını ortaya koyuyor.

    Testesteron sabahları zirvede oluyor

    Erkek, güne merhaba der demez sevişmek için programlanmıştır. Uzmanlar uyuyan bir erkeğin testosteron biriktirdiğini, uyanmasını izleyen ilk üç saatte ise testosteron seviyesinin zirvede olduğunu söylüyor. Bu değerli hormonu ziyan etme.

    Sabah güneşi pencereden süzülünce sevgiline sarıl ve onun seksi kokusunu içine çek. Henüz duş almadığı için doğal kokusu seni aniden uyaracaktır. Araştırmalara göre, bir erkeğin koltuk altı kokusu uyarıcı etkisi bulunuyor. Bunun doğruluk payı olduğu yadsınamaz bir gerçek!

    Sarıl ve dokun!

    Sabah sersemliği sürerken fazla yorulmak istemeyeceksin. Bu yüzden fazla efor gerektirmeyen bir pozisyon seç. Uzmanlar, erkeğe arkanı dönüp bacaklarını aralamanı ve onun ellerini bacak içlerinde gezdirmesini sağlamanı söylüyor. Elleri erojen bölgelerini uyarırken, kulağına baştan çıkarıcı laflar fısıldasın.

    Beraber duş alın

    Beraber duş yapmak elbette çok romantik ama realist olmak lazım: duşun altında sadece tek kişilik yer var. Bu sorunu ikili duş başlığı alarak kolayca çözebilirsin. Ilık suyun altında duş alırken kan cildin yüzeyine yaklaşacak ve daha hassas olacaksın. Nane aromalı bir duş jeli kullanın. Batı Virjinya’daki Wheeling Jesuit Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, nane kokusunun kolayca ayıltıp sinir sistemini harekete geçirdiğini gösteriyor.

    Hızlı ve çabuk

    Sabah seks yapmak fazla vakit almamalı. İşe yetişmek için acele ederken seksi de sıkıştırıyorsun ve bunun verdiği adrenalin zevki ikiye katlıyor. Hiç beklemediği bir anda aniden üstüne atla. Tam duştan çıkmış dolaptan kıyafet seçiyor ya da kahvaltı hazırlıyor. Ön sevişme yapmak zorundada değilsin. Uzmanara göre dikkatini dağıtmayan kadınlar 30 saniyede uyarılabiliyor.Ayrıca unutma ki kısa ve çabuk olman gerektiğinde cinsel bir birleşme şart değil. Ateşli bir öpüşme, erojen bölgeleri uyarma ya da kapıdan çıkmadan ona atacağın seksi bir bakış seni de onu da gün boyu arzulu kılacak. Günün sonu geldiğindeyse ikiniz de koşarak evin yolunu tutacaksınız.

  • Cinselliğinizin rengi !

    Cinselliğinizin rengi !

    Giydiğiniz kıyafetler, evinizdeki eşyalar ve kullandığınız araba cinsel kişiliğiniz hakkında ipuçları verir. Anahtar ise bu eşyalar için seçtiğiniz renklerdir. Etrafınıza baktığınızda özellikle giyiminizde ve ev dekorasyonunuz da belli renklere yoğunlaştığınızı göreceksiniz.En fazla görünen renk sizin baskın renginizdir;
    Peki buna göre siz hangi renktensiniz?

    Kırmızı:

    Kırmızı herkesin bildiği gibi tutkunun rengidir. Bu rengi seven kişiler ise çok şehvetlidir. Kırmızıyı seven insanları çuvaldaki kaplana benzetmek yanlış olmaz. Kolayca tahrik olur, hayal edilebilecek her yolda cinselliğin tadını çıkarırlar. Cinsel kıvılcım bir kez çaktığında onu söndürmek saatler alır. Aşk yaşamlarında fantezilerin yeri büyüktür.

    Sarı:

    Favori rengi sarı olan kişilerin cinsel eğilimleri bir hayli karmaşıktır. Çoğunlukla sarı seven kişiler daha güçlü olan partnerlerinin isteklerine pasif davranışlarla uyum gösterirler. Asla cinselliğin tadını tamamen çıkaramazlar ancak hoşlarına giden kimseyi de geri çevirmezler. Bu anlamda sarı cinsel tutkudan uzak bir renktir. Onlar için ilk adımı karşı taraf atmalıdır. Bu yüzden karşı taraf bir hamle yapana kadar yalnızca beklerler.

    Pembe:

    Pembeyi seven insanlar cinsel konularda gelişmeye gönülsüz olurlar. Bu kadınlar partnerlerine çoğu kez eziyet eder, vereceklerinden fazlası için söz verirler. Bazı durumlarda dişilikleriyle gösteriş yaparlar çünkü gizliden gizliye erkeklerden nefret ederler. Pembeyi seven erkeklere gelince… Bu tip erkekler kadınların peşinden koşar ve kur yaparlar. Hatta aynı gecede üç ayrı randevu verebilen fakat hiçbirisiyle buluşmayıp barın birinde yeni biriyle tanışabilen kişilerdir. Kocası pembe seven kadınlar ihtiyatı elden bırakmamalıdır.

    Mor:

    Bu rengi sevenler aşkta da, iş yaşamında da kolay elde edilmezler. Bu rengi seven kişilerin etrafındakiler, onlara fazlaca bilgiç bulabilir. Mor rengi seven kadınların kişilikleri son derece güçlüdür. Onlar karşılarındakine gerçekten inanırsa ilişkiye girer ve oyunu kurallarına göre oynarlar. Erkekler ise aşk ilişkilerine iş ilişkisi tadında yaklaşırlar. Her iki cinsiyette de moru sevenler karşılarındakinin hoşnutluğundan çok kendilerininkini düşünürler.

    Siyah:

    Siyah renk gücü ve tutkuyu temsil eder. Cinsellik konusunda sekste tıpkı kırmızı gibi şehvetlidirler. Genellikle doğalarında sadizim ya da mazohizm vardır. Bu sebeple seks sırasında da hiçbir sınır tanımadan sevişirler. Biraz içe kapanık gibi görünseler de aslında sevişme anında diğer renklerden daha cesurdurlar. Fakat onlar saman altından su yürütenler gibi şehvetlerini yalnızca yatak odalarında partnerlerini şaşırtmak için gösterirler.

    Yeşil:

    Doğanın rengi olan yeşil güven veren bir renktir. Bu yüzden partneriniz yeşili seviyorsa doğru kişiyle birliktesiniz demektir. Bu rengi sevenler cinsel yaklaşımlarında masum ve tazedir. Yeşili seven kadınlar partnerlerine her zaman sadıktırlar. Tutkuları olsa bile bunu partnerlerine çok fazla göstermezler. Yeşili seven erkekler anlaşılmaz tavırlarıyla karşılarındakini etkilemeyi iyi bilirler. Kısacası partneriniz yeşili seviyorsa asla ihanetten şüphelenmemelisiniz.

    Turuncu:

    Turuncu rengi sevenlerin cinsel fantezilere eğilimi vardır. Cinsel etkinliği kendilerinin baş rolü oynadığı tek sahnelik bir oyun olarak görürler. Ön sevişme cinsel birleşme kadar önemlidir. Tatlı şeyler, anlamsız diyaloglar fısıldarlar. Turuncu insanlar orgazm olamasalar bile çok iyi rol yaparlar. Seks sırasında şehvetten dolayı partnerlerine biraz zarar verebilirler. Turuncu erkekleri eşlerinin saçını çekmeye,kadınları da eşlerinin sırtında çizikler bırakmaya eğilimlidirler.

    Kahverengi:

    Bu rengi seviyorsanız, eşiniz için bir hazinesiniz demektir. Kahverengi sevenler sıcak ve eşinin isteklerine karşı duyarlıdır. Bunun yanı sıra da kadın ya da erkek her iki cins de son derece romantiktir. Cinsellik onlar için 24 saatlik bir şeydir. Ateşin kenarında sarılıp uyumak, yağmurda yürümek kahverengi sevenler için tahrik edicidir.Ancak şiirsel duyguları öyle bir yapıya sahiptir ki bir tek kötü söz her şeyi mahvedebilir.

    Gri:

    Bu renk kararsız kişiler tarafından sevilir. Hiçbir konuda heyecanlanmadıkları gibi renk konusunda da son derece heyecansızdırlar. O yüzden de yorumsuz gölge rengini seçerler. Gri tercih eden erkekler cinselliği sakinleşme aracı olarak görürler. Ne fazlası nede azı. Kadınlar sevişmez, cinsel ilişkiye girerler. Sadece iki sebepten biri için: Eşlerini memnun etmek ya da hamile kalmak. Sevişme bitene kadar duvar kağıtlarındaki desenleri sayarlar.

    Mavi:

    Mavi sevenler harika cinsel partnerlerdir. Sevgi doludurlar, eşlerinin ihtiyaçlarına duyarlıdırlar. Sevişmeyi bir sanat olarak görür ve ilişkilerine zarifçe yaklaşırlar. Mavi seven erkekler piyanistlere benzerler, piyano çalarmış gibi zarifçe sevişirler. Mavi kadınları cinselliklerinin tadını sonuna dek çıkartırlar. Hem kadınlar hem de erkekler ön sevişmeden ve ardından gelen birleşmeden hoşlanır. Evlilikte mavi kişi mükemmel bir eştir, dışarıda gözü yoktur.

    Beyaz:

    Beyaza tutulmuş insanlar için sevdikleriyle birlikte yatmak sevişmekten daha fazla tercih edilir. Cinsellikten pek fazla hoşlanmazlar. Bu insanların doğasında biraz tutuculuk vardır. Onlar için, Fransız öpücüğü müstehcen bir şeydir ve gün ışığında sevişmek duyulmamış bir olaydır. Beyazı seven kadınlar gizlilik içerisinde soyunur.Erkekler cinsel ilişkiden önce ve sonra mutlaka yıkanır

  • Cinsellikte Doğru Sanılan Yanlışlar

    Cinsellikte Doğru Sanılan Yanlışlar

    Konu cinsellik olunca hemen herkesin kafasında belirli yargılar ve fikirler oluşur. Peki bunların ne kadarının doğru olduğunu hiç düşündünüz mü? Türk insanının cinsellik konusundaki 32 yanlış fikri bu yazımızda… İşte yanlış bildiklerimiz…

    1) Erkeklerde cinsel organın boyutu, cinsel gücün göstergesidir.
    2) Büyük erkek cinsel organı, cinsel ilişki sırasında kadının daha çok uyarılmasını sağlar.
    3) Erkeklerde cinsellik, ergenlik döneminde en yüksek noktasına ulaşır. Yirmili yaşlardan sonra cinsel ilgi, istek ve cinsel ilişkiden alınan haz giderek azalır.
    4) Erkekler cinsel ilişkide yalnız cinsel birleşme ve orgazm ile ilgilidir. Duygusallık ve haz alma çoğunlukla kadınlarda görülür.
    5) Erkeklerde çabuk boşalma, erkekliğin göstergesidir.
    6) Cinsel ilişkinin başlangıcında sertleşme (ereksiyon) güçlüğü olursa, büyük olasılıkla iktidarsızlık gelişecektir.
    7) İlk cinsel birleşmede başarılı olunması, sonraki cinsel yaşam boyunca da başarılı olunacağının göstergesidir.
    8) Mastürbasyonun cinsel güce zarar verici etkisi olabilir.
    9) Oral seks, olgunlaşmamışlığın göstergesidir ve güvensizdir.
    10) Erkek ve kadının cinsel ilgileri ve sorumlulukları temel olarak farklıdır. Erkek cinsel ilişkinin sorumluluğunu üstlenmek ve yönetmek zorundadır.
    11) Başka şeylerde olduğu gibi cinsellikte de başarıya ulaşmak çok önemlidir.
    12) Sevişme sırasında fantezi kurmak yanlıştır. Fantezileri olan erkekler eşcinsel olmaya eğilimlidirler.
    13) Eşcinsellik, bir akıl hastalığı çeşididir.
    14) Cinsel birleşme için en doğal pozisyon erkeğin üstte olduğu pozisyondur.
    15) Sağlıklı ve uyumlu bir erkeğin hiçbir durumda cinsel performansı bozulmaz. Erkek cinsel ilişkiyi her zaman ister ve buna her zaman hazırdır.
    16) Sevişmeyi başlatan kadın ahlaksızdır.
    17) Sevişme her zaman doğal ve kendiliğinden olmalıdır, sevişme hakkında konuşmak ve düşünmek onu bozar.
    18) İstenmeyen gebelikleri önlemek, yalnız kadının sorumluluğundadır.
    19) Sertleşme (ereksiyon), daima cinsel arzu ve uyarılmanın işaretidir.
    20) Cinsel ilişki, cinsel birleşme demektir.
    21) Tüm fiziksel yakınlaşmalar cinsel birleşmeyle bitmelidir.
    22) Her erkek, her kadına nasıl zevk vereceğini bilmelidir.
    23) İyi bir sevgili (eş), hemen her cinsel birleşmelerinde partnerine orgazm yaşatabilmelidir.
    24) Eşler birbirini sevdikleri takdirde sevişmekten nasıl zevk alabileceklerini de bilirler.
    25) Erkeğin penisinde sertleşmenin kaybı eşini çekici bulmadığı anlamına gelir.
    26) Bazı erkekler doğuştan iyi sevişirler. Bazıları ise cinsel bilgilerini ve cinsel becerilerini ne kadar artırırlarsa artırsınlar onlarla kıyaslanacak bir performansa erişemezler.
    27) Bir çift için, ‘aynı anda orgazm’ gerçekleştirilmesi gereken en önemli amaç olmalıdır.
    28) Normal bir çift için, cinsel ilişkinin sıklığı, 20’li ve 30’lu yaşlar için haftada en az 4 olmalıdır. Daha azı düşük cinsel dürtünün göstergesidir.
    29) Menstruasyon (adet dönemi) ve gebelik dönemlerinde cinsel ilişkiden kaçınılmalıdır.
    30) Kalp krizi ya da inme geçiren erkekler cinsel ilişkiden kaçınmalıdır.
    31) Erişkinliğe ulaşan erkekler, fantezi ve mastürbasyona karşı olan ilgilerini kaybederler.
    32) Erkeklik hormonu almak, cinsel gücü tümüyle artırır.

  • Sekste zihni boşaltıp, dokunmanın  verdiği hazza odaklanmalı

    Sekste zihni boşaltıp, dokunmanın verdiği hazza odaklanmalı

    Çiftin cinsel ilişkisi, insan yaşamının tamamlayıcı bir parçasıdır. Çünkü cinsel enerji, yaşam enerjisidir. Cinsel enerjiyle savaşmak yerine, ona dostça yaklaşarak çift olmak gerekir. Kendini tanıyan ve bedenin gerekçelerini kavrayan bir kişi cinselliğin, çift olmanın ve evrenin gerekçesini de kavrar. Sevgi, sabır, şefkat, saygı, onur ve sadakat, insanın göze görünür olan diğer nitelikleri kadar seksin den birer parçasıdır. Kadın, erkekten daha aşağı değildir olmadığı ve olamayacağı için biri diğerine zıt algılanmamalıdır. Bu nedenle, Cinsel Sağlık Enstitü Derneği (CİSED) cinsel terapistleri, çift olmanın yaşamın daha derin zevklerini yansıtan birliğin ifadesi olduğunu ifade ettiler ve duygu odaklı seksin sırlarını paylaştılar.

    Karmaşanın yerine zevk, çaresizliğin yerine umut olmalıdır

    Mutluluğun doruğuna ulaşmanın yolunun sevişme tekniklerinden değil, çiftin birbirine saygı duyması, güvenmesi, teslim olması ve kalplerini açmasından geçtiğinin ifade eden CİSED Onursal Başkanı Dr. Cem Keçe; “Sadece yatakta değil, hayatın her alanında özellikle cinsel yaşamda, karmaşanın yerine zevk, çaresizliğin yerine umut olmalıdır. Bunun için ise zihin boşaltılmalı, düşünceler cinsel ilişkiye odaklanmalıdır. Yani zihni boşaltıp dokunmanın verdiği hazza odaklanmak gerekiyor. Çift, cinsel ilişki arzularını birbirine ifade edebilmek için cinselliği konuşabilmeli, birbirinin duygularına karşılık verebilmeli ve ilişkilerinde flört havasını devam ettirebilmelidir” dedi.

    BİRLİKTE DUŞ ALIN…

    Seks yapılacak mekânın kutsal bir odaya dönüştürülmesi gerektiğinin altını çizen CİSED Genel Başkanı Dr. Cebrail Kısa; “Özellikle çift seks yaptıktan sonra, duş almak isterse bunu birlikte yapmalıdır. Böylece çift, tüm dünyevi kirlerini, endişelerini ve gerginliğini üzerinizden atmış olur. Daha sonra çift, ruhlarını ve bedenlerini birbirine sunmak için kesin karar vermeli ve fiziksel birleşmeye geçmelidir. Ayrıca, güzel yemekleri ve içecekleri paylaşmak, birbirine erotik masaj yapmak, özel ve seksi kostümler giymek ve seksi oyunlar oynamak da duygulu seksin bir parçasıdır” dedi.

    AŞK KASLARINI VE NEFESİNİ KONTROL EDEN NEFSİNİ DE KONTROL EDEBİLİR…

    Sağlıklı ve mutlu bir seksin yolunun gevşemekten ve nefes alma tekniklerini öğrenmekten geçtiğini ifade eden CİSED Genel Başkan Yardımcısı Dr. Yasemin Yıldız; “Aşk kaslarına ve nefes akışına hâkim olan bir çift duyularını kontrol edebilir, değişik sevişme pozisyonları deneyebilir, boşalmamak için kendini tutabilir ve saatler süren bir teslimiyet içinde sevişebilir. Nefes alma, gevşeme ve kas egzersizleriyle çift, cinsel enerjiyi bedenlerinde dolaştırmayı öğreneceği için egolar ortadan kalkar ve gerçek bir birleşme yaşanır. Bu süreçte çift, nefes alış-verişini birbirine uydurmalı ve derin göz teması kurmalıdır. Böylece, sadece bedenleri değil, ruhları ve cinsel enerjileri de birleşmiş, birbirinin bedenini istek ve hayranlıkla keşfetmiş olurlar. Yaniaşk kaslarını ve nefesini kontrol edebilen bir çift nefsini de kontrol edebilir” dedi.

    BOŞALMAK HEDEF OLMAMALI…

    Sevişmenin hedefinin boşalmak veya orgazma ulaşmak olmadığını ifade eden CİSED Genel Sekreteri Psikolog Serap Güngör; “Çift sadece orgazma odaklandığında, sevişmenin getirdiği başka hazlardan mahrum kalır. Bu nedenle, sevişmeye hedef konulmamalı, sadece bedensel olarak değil, zihinsel ve ruhsal olarak da bileşilmelidir. Bunu kolaylaştırmak için çift birbirine farklı bir gözle bakmayı denemeli, birbirinin güzelliğini ve görkemini görmeye çalışarak, kutsal olanın yansımasını fark etmelidir. Çünkü cinsellik; rahatlamış ve gevşemiş bir halde, sevişmenin ve dokunmanın verdiği hazza odaklanarak, haz alıp haz verebilme, ruhu ve bedeni paylaşabilme, ne olursa olsun bir şekilde boşalabilme bilim ve sanatıdır ” dedi.