Etiket: zayıflama

  • Az uyku kilo sebebi…

    Az uyku kilo sebebi…

    Düzensiz ve az uyku vücudumuzdan salgılanan birtakım hormanların düzenini bozuyor.
    Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent Öztürk, “Düzensiz ve az uyku vücudumuzdan salgılanan birtakım hormanların düzenini bozuyor. Bu da şişmanlığa ve yağlanmaya karşı bir eğilim oluşturuyor” dedi.

    Öztürk, vücudun ihtiyacına göre uykunun karşılanması gerektiğini söyledi. Türkiye’de uyku ile ilgili son 10 yıl içerisinde önemli çalışmalar yapıldığını belirten Öztürk, araştırmaların uyku süresi ve şişmanlık arasında bir bağı net bir biçimde ortaya koyduğunu ifade etti.

    Gereğinden daha az uyuyan kişilerin şişmanlığa daha fazla meyilli olduğunun testler sonucunda kanıtlandığını aktaran Öztürk, “Bir kişinin günlük
    uyku ihtiyacı ortalama 7 ila 8 saat arasındadır ancak bu uyku süresi kişiden kişiye değişebilir. Bazı insanlar için 5, 6 saat yeterli olabilir, bazı insanlar içinse 11, 12 saat uyku mutlak gerekli olabilir ama bunlar uç noktalardır. Normalde yüzde 90’lık kısımdaki kişilerde 7 ila 8 saatlik uyku yeterli olmaktadır” diye konuştu.

    Kişi sabah kalktığında zinde uyanıyorsa ya da gün içerisinde uykusu gelmiyorsa uyku için belirlediği sürenin yeterli olduğunu ifade eden Öztürk, günlük ihtiyaçtan az uyunmaması gerektiğini kaydetti.

    AZ UYKU ŞEKER HASTASI OLMA RİSKİNİ ARTIRIYOR

    Öztürk, günlük 8 saat uyuyan kişilerin 7 saatin yani ihtiyacının altında uyuduğunda şeker hastası olma riskinin artığına dikkati çekti. Az uyumanın şişmanlığa eğilimi artırdığını anlatan Öztürk, şöyle devam etti:

    “Bu durumu basitçe şöyle aktarabiliriz. Kişi ne kadar az uyursa, yemek yemek için o kadar fazla vakti olur. Burada normal koşullarda gece 23.00-23.30 civarında yatan bir insan akşam yemeğinden sonra uykuya geçebilecekken, gece yarısı 1:00, 1:30’a kadar oturup, yemek yiyorsa ekstra koloriler alma riskiyle karşı karşıyadır. Düzensiz ve az uyku vücudumuzdan salgılanan birtakım hormanların düzenini bozuyor. Bu da şişmanlığa ve yağlanmaya karşı bir eğilim oluşturuyor. İhtiyaç duyulandan az uyku da zarar, ihtiyaç duyulandan fazla uyku da zarardır. O nedenle ideal olanı kişinin kendi uyku ihtiyacını belirleyerek ona göre uyumasıdır. Bu da büyük olasılıkla 7-7,5 saat civarındadır. diyet ve egzersizler yeteri kadar uykuyla birleştirilirse ideal kilonun yakalanması çok daha mümkün olacaktır.”

  • Karbonhidratsız diyet

    Karbonhidratsız diyet

    Karbonhidratlı gıdaların, hangi öğünde, ne kadar, ne ile birlikte tüketilebileceği bilmek onları yasaklar listesinden kaldırmaya yetiyor. Hiç karbonhidrat bulunmayan bir diyet yapılması ise, sağlık açısından doğru bulunmuyor

    Beslenme ve Diyet Uzmanı Diyetisyen Hümeyra Taşçıoğlu, kahvaltı sofralarımızın ’tacı’ konumundaki ekmek grubundan besinler alındığını, ekmek, simit, açma, börek, çörek, pilav ve makarnanın karbonhidrat grubu besinler arasında olduğunu söyledi

    Taşçıoğlu “Karbonhidrat grubu besinlerden gelen enerji, günlük almamız gereken enerjinin yüzde 55-60’ını oluşturmaktadırlar. Bu besinler, içeriğindeki besin öğeleri açısından da sağlığımız açısından büyük önem teşkil ederler. Topraktan gelen besinler ağırlıklı olarak hep karbonhidrat kaynağıdır; sebze, meyve, buğday, arpa, darı ve bunlardan yapılan tüm ürünler, ekmek, makarna, bisküvi gibi. Bu ürünlerin rafine edilmeden, tam tane halinde tüketimi sağlık açısından en değerli olan seçimdir. Günümüzde karbonhidratları biraz abartarak tüketmekteyiz. Börek, çörek, simit, açma, boyoz, mantı, kek, yaş pasta, kurabiyeler gibi örneklendirebileceğimiz hamur işleri özellikle de diyet yapan insanlar için çoğunlukla yasaklar listesinde yer alan gıdalar olmaktadır. Çoğu insan bu tür besinlerden uzak kalmamak adına kilolu kalmayı tercih edebilmektedirler. Halbuki bu tür gıdaları, hangi öğünde, ne kadar, ne ile birlikte tüketilebileceğimizi bilirsek yasaklar listesinden kaldırabiliriz. Hiç karbonhidrat bulunmayan bir diyet yapılması, sağlık açısından kesinlikle doğru değildir.”

    ‘100-125 GRAM ALINMALI’
    Taşçıoğlu, bu konudaki uyarı ve önerilerde bulunurken, günlük alınması gereken enerjinin yüzde 55-60’ının karbonhidratlardan gelmesi gerektiğini, enerjinin kalan yüzde 15-20’si proteinlerden, yüzde 25-30’u yağlardan geldiğini anlattı.

    Taşçıoğlu, şöyle konuştu: “Bu dengeyi kurabilirsek karbonhidratları gönül rahatlığı ile tüketebiliriz. Hiç karbonhidrat bulunmayan bir diyet yapılması, sağlık açısından kesinlikle doğru değildir. 1 gram karbonhidrat, yaklaşık 4 kalorilik enerji verir. Fakat insan daha az karbonhidrat alarak da yaşamını sürdürebilir. Kişisel ayrıcalıklar da düşünülürse, en azından günlük diyette 100- 125 gram karbonhidrat bulunmalıdır. Bu da yaklaşık 400- 500 kalorilik enerji verir. Hamur işlerini tercih ettiğimiz zaman yanında çiğ sebzelerden oluşan bir salata tüketirsek kan şekerimizin hızlı yükselmesine engel olur ve tokluk hissimizin uzun sürmesine yardımcı olmuş oluruz.”

    DHA

  • Uzmanlardan ‘maydanoz suyu’ uyarısı

    Uzmanlardan ‘maydanoz suyu’ uyarısı

    Uzman Diyetisyen Işın Sayın, maydanoz suyunun kilo verme diyetlerinde bilinçsizce kullanılmaması gerektiğini söyledi.

    Uzman Diyetisyen Işın Sayın, vatandaşları böbrek taşı düşürmede ve çok kuvvetli bir idrar söktürmede kullandıkları maydanozu çok tüketmemeleri konusunda uyardı.

    Sayın, güçlü bir idrar söktürücü olan maydanozun vücut için çok önemli olan suyu atarak insanların zayıfladığını zannetmesine sebep olduğunu söyledi.
    Maydanozun faydaları hakkında bilgi veren Işın Sayın, suyun insan vücudu için hayati öneme sahip olduğunu belirterek şöyle konuştu:

    “Vücudumuzun yüzde 60- 70’i sudur. Vücut suyu azaldığında; metabolizma alarma geçer, her damla suyu saklar. İdrarla atılamayacak şekilde, suyu depolamaya başlar. Bu bir savunma mekanizmasıdır. Sık idrara çıkaran etkenler, ödemi kronik hale getirir. Kilo vermek isterken tam tersi vücudumuz su tutmaya başlar. Ayrıca, maydanoz, çok sık idrara çıkarır. Sık idrara çıkmakla vücudumuz için vazgeçilmez olan mineralleri kaybederiz. Böbrek taşı düşürmede kullanılan, çok kuvvetli etkisi olan maydanoz; bilinçsizce kullanılmamalıdır. Maydanozu bol yediğinizde, idrarda asla halka halka yağ görmezsiniz.”
    VÜCUDUN SU DENGESİNİ BOZMAYIN
    Kontrolsüz bir şekilde maydanozun kullanılmaması gerektiğini ifade eden Diyetisyen Işın Sayın, şunları söyledi:

    “Eğer gün içinde aşırı su boşaltan, çok sık idrara çıkaran besin tüketmezsek, ödem yapan besinleri almazsak ve 2 buçuk litre su içersek, vücut suyunu dengede tutabiliriz. Böylece kan dolaşımı ve tansiyon düzenlenir.”
    Kandaki değerli besin ögeleri daha etkin biçimde taşınacağından beyinin beslenebileceğini anlatan Sayın, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Maydanoz yediğimizde tüm vücutta detoks gerçekleşir, böbrek ve sindirim sistemi arınır. Karaciğer detoksla değil, yağ yakımı ile ilgilenebilir. Tüm bu nedenlerle vücuttaki su dengesi çok önemlidir. Maydanozu abartılı kullanmaktansa; ödeme neden olan faktörlerin üzerine gitmek daha doğrudur. Kontrolsüz maydanoz kullanımı sağlıklı değildir. Güvenli olan salatalara eklemek, yemeklerin üzerine azar azar süsleme amacıyla koymaktır.”
    İHA

    Maydonoz Suyu Yöntemiyle Zayıflayanlar için tıklayın !

  • Kadınların kilo vermesini engelleyen şeyler

    Kadınların kilo vermesini engelleyen şeyler

    Son derece dikkatli yiyen, yaptığı diyete sadık, yürüyüşüne, egzersizlerine özen gösteren bir başkasını tanımıyorsunuz kendinizden başka. Ama ne var ki hala kıyafetlerinizin içine giremiyor ve göbeğiniz sizden önde gitmesine engel olamıyorsunuz!

    1. Kıtlık hissi

    Bir anda çok fazla kalori eksiltmek vücudun aldıklarını yakmasına değil depolamasına yol açar. Aniden büyük bir açlıkla karşı karşıya kalan vücut, kıtlık zamanı sinyalleri vermeye ve önemli işlevleri için harcamak üzere, kas kitlesinden de yakmaya başlar.

    Çözüm: Evet, kilo kaybetmek için kalori kesmeniz gerek, ama hepsini değil. Etkili bir kilo verme için size önerimiz, çareyi ölüm diyetlerinden değil, bol bol egzersiz yapmakta aramanız.

    2. Ya hep ya hiç

    Sizin felsefeniz ya hep ya hiç. Yani ya salatalığın dilimlerini sayıyorsunuz ya da hiç hesapsız, büyük hamburger mönüsünü elmalı tartla tamamlıyorsunuz.

    Çözüm: Önemli olan, rejim yapmayı, sadece belirli bir süre devam ettirilecek bir kür değil, yaşam boyu izlenecek bir yaşam biçimi gibi görmeniz.

    3. Hızlı yemek

    Hızlı yemek yiyen kişilerin mideleri, daha beyne doymuş olduğu sinyalini veremeden çok fazla yemekle doldurulmuş oluyor.

    Çözüm: Ağzınıza aldığınız her lokmadan sonra çatalınızı tabağınızın kenarına bırakın ve yavaş yavaş çiğnediğiniz lokmanız bitene kadar tekrar elinize almayın.

    4. Beyaz ekmek

    Rafine edilmiş beyaz ekmek, makarna ve pirinç çeşitleri çok az lif içerir. Az lifli yiyecekler yerine, bol lifli olanları tercih etmeniz metabolizmanız için çok daha iyi.

    Çözüm: Beyaz ekmek, makarna, pirinç ve patates gibi lif oranı düşük yiyecekler kan şekerini hızla yükseltir. Uzmanlar bunların yerine kepekli ekmek ve lif açısından zengin yiyecekleri tüketmenizi öneriyorlar.

    5. Egzersiz

    Egzersiz tabii ki kilo vermek için vazgeçilmez, ama siz pizzaları hamburgerleri güzelce tüketirken tek başına yetmez.

    Çözüm: Egzersiz yapıyor olmanın rahatlığıyla yiyeceklere sarılmayın. Özellikle porsiyonların miktarı en çok dikkat etmeniz gereken nokta.

    6. Aç ve susuz

    Kilo vermeye çalışanların en yakın dostu, sudur. Toksinlerden arınmak, kasların canlılığını korumak ve metabolizmanızın hızlanmasını sağlamak suyun görevidir. Su sayesinde sıcak yaz günlerinde daha rahat egzersiz yapmanız da mümkün.

    Çözüm: Güne bir sürahi su doldurarak başlayın ve günün sonuna kadar bunu bitirmeyi hedefleyin.

  • Yaza formda girme önerileri

    Yaza formda girme önerileri

    Dr.Mehmet Öz’den Yaza Formda Girme Önerileri…Koskoca bir kışı geride bıraktık ve yaz mevsimine formda girmenin planlarını şimdiden yapmaya başladık bile..

    Kahvaltı önerileri
    – Meyve suyu yerine yağsız süt için. Kahvaltıda yağsız süt tüketen fazla kilolu insanlar daha az yerler.
    – Kahvaltı yapan kişiler kilo vermede ve vermeye devam etmede daha başarılı olurlar.
    – Araştırmacılara göre sabahları yumurta tüketen kişiler, karbonhidrat ağırlıklı beslenen kişilere göre daha uzun süre tok kalıyor.
    – Yulaf sizin arkadaşınız! Kahvaltıda bir kase yulaf ezmesi yemek öğlen yemeğe saldırmanızı önler.
    06.30’da tartılın
    Araştırmalar, her gün tartılan kişilerin tartılmayanlara göre daha fazla kilo kaybettiğini gösterir. Her gün aynı satte tartıldığınızda sıvı dengesi nispeten standart olur ve dalgalanmalar en aza iner. Gıda ve sıvı alımındaki değişiklikler yüzünden gün boyunca farklı miktarlarda kilo alabiliriz. Bağırsak ve mesanenin boşalmış olduğu sabah saatlerinde tartıldığınız zaman üzerinizde yemek/dışkı/idrar gibi ekstra ağırlıkların olmadığından emin olursunuz ve hayal kırıklığı yaşamazsınız. Yeni bir araştırmaya göre, bir bağırsak hareketinin ortalama ağırlığı yaklaşık 350 gramdır. Ortalama bir kişi 50 cc/saat idrar üretir. Eğer yaklaşık 8 saat uyuyorsanız bu da yaklaşık 400 ml’ye eşittir.
    06.35’te mutlaka egzersiz yapın
    Sabahları egzersiz yapan kişiler, spor yapmaya daha bağımlı olur. Bu kişiler aynı zamanda daha fazla yağ yakar. Karbonhidrat alımını sınırlandırarak, egzersiz sırasında kas hücrelerinin çalışmasına bağlı olarak enerji dolaşımını canlandırabildiğiniz gibi yağ asiti taşınmasını da kolaylaştırabilirsiniz. Egzersiz öncesi karbonhidrat alımı, aç karnına egzersiz yapmak ile karşılaştırıldığında, yağ yakımını büyük ölçüde engellediği görülür. Bu çerçevede bakıldığında düzenli aç karnına yapılan egzersiz kas içinde yağ dönüşümünü düzenlemek için efektif bir stratejidir. Bu sayede yağ asitlerinin birikimini engellersiniz. Aşırı yağlı beslenen toplumlarda, aç karnına sabah egzersiz yapmak, gün içinde tok karnına yapmaktan daha etkili olacaktır.
    Yemek saatleri- 07.30, 12.00, 18.30
    Herhangi bir sosyal ortamda olmaksızın, bir laboratuara yerleştirilmiş olan insanların, gıda erişimine ücretsiz olarak izin verildiğinde, her gün 3 öğün yemek yeme eğiliminde oldukları görülmüştür; ilk öğün saat 7-8 arasında, ikinci öğün yaklaşık öğlen ve üçüncü öğün ise 19.00’da. Bunu bize fizyolojik ritmimizin dikte ettiğini hipotez olarak öne sürebiliriz. Araştırmalar, insanlar aç olduğu zaman karar verme ve dürtü kontrolünün, tok olanlara göre bozulduğunu göstermektedir. Fizyolojik ritmimize göre yemek yediğimizde, bu tür zayıf davranışlardan kaçınırız.
    08.00’de bir bardak su
    Soğuğa maruz kalma durumunun, vücudun metabolik hızını yükselterek yağ yakımını arttırdığı belgelenmiştir. Buzlu bir bardak soğuk su metabolizma hızını yaklaşık 10 kalori arttırır, bu da yıl boyunca yaklaşık 2 kilo vermenize eşittir. Araştırmalar, metabolizmanın hızının sabahları en yavaş olduğunu göstermiştir. Hatta bir araştırma akşamüstü bu oranın yüzde 5 daha fazla olduğunu göstemiştir
    Lifli besin takviyesi yapın
    Lifin faydaları, kardiyovasküler ve kolorektal (kolon ve rektumla ilgili) sağlığı konusunda belgelenmiştir. Ayrıca araştırmalar, lif alımının yemek sırasında alınacak kalori miktarını 70 kalori azalttığını göstermiştir. Bu etki, yemekten 15 dakika önce bir elma tüketildiğinde de gözlenmiştir. Elma yenildiği durumda yemek esnasında 187 kalori daha az alındığı görülmüştür.
    Market alışverişi 10.00’da
    Saat 10:00 kahvaltı ve bir bardak soğuk suyunuzla hala toksunuz. Araştırmalar düşük kan şekerinin kendini kontrol etmeyi engellediğini göstermiştir. Bu da sizin almamanız gereken şeyleri satın almanıza sebep olabilir. Marketlerden yapılan alışverişlerin yüzde 85’i markette dolaşırken verilen kararlar ile gerçekleşmektedir. Açlığınıza göre değil elinizdeki listeye göre alışveriş yapın.
    Saat 22.00’de yatın
    Melatonin salımı saat 22:00 de zirveye varır. Ancak melatonin salgılanması herhangi bir ışığa maruz kalırsa bozulur. Karbonhidrat alımı, melatonine dönüşen triptofan seviyesinin yükselmesine yardımcı olur. Düşük melatonin seviyesi karbonhidrat açlığı ile direkt bağlantılıdır. Gece saat 22:00’den sonra ayakta olmak, içsel melatonin salgılanmasını engeller ve bu da uyku düzenimizin bozulmasına sebep olur. Vücudun karbonhidrata karşı istek duymasının artması, daha kaliteli bir uyku için melatonin seviyesinin artmasına sebep olacak doğal bir reaksiyondur. Yatmadan 3 saat önce ağızdan alınan melatonin takviyesi, uyku-uyanıklık döngüsünü gözlemleyerek karbonhidrat açlığını kontrol altında tutar. Ve bu da doğal fizyolojik ritmimizi düzenler.

  • Gelin Diyeti

    Gelin Diyeti

    Bu kadar yoğun ve telaşlı zaman diliminde kolay ve etkili bir kilo verme ve koruma yöntemi bulmalısınız. Böylece düğün resimlerine baktığınızda keşke zayıf olsaydım ne kadar da şişman çıkmışım hayıflanmalarınız olmayacak.

    Basit karbonhidratları azaltın… Beyaz şeker, beyaz un basit karbonhidrat içerir ve emilimi çok hızlıdır. Vücutta çok çabuk enerjiye dönüşür ve fazlası yağ olarak depolanır. Besin kalitesi de oldukça düşüktür, boş enerji kaynağı olarak adlandırılır. Günlük enerji ihtiyacının kaliteli besin kaynaklarından karşılanması sağlık açısından her halükârda daha olumlu olur. Bu çok önemli ve yoğun zaman diliminde beyaz şeker ve şekerli besin tüketiminin azaltılması kilo almamak ve kolay verebilmek için çok önemli artı değere sahiptir.Öğünlerinizin glisemik indeksini düşürün… Glisemik indeks, bir besinin kan şekerini ne kadar ve ne hızda yükselttiği ile ilgili bir terimdir. Glisemik indeksi yüksek olan besinler kan şekerini hızlı yükseltir ve hızlı düşürürler. Bu durum, açlık hissinin artmasına neden olur ve miktar kontrolü zorlaşır. Bu nedenle, basit karbonhidratlar yerine öğünlerde kuru baklagil, sebze, tam buğday ekmeği, makarna gibi kompleks karbonhidratlar yeterli miktarda yer almalıdır.
    Doymuş yağ tüketimine bir son verin… Tereyağı, kaymak, kuyruk yağı gibi hayvansal kaynaklı yağlar, doymuş yağ kaynaklarıdır. Doymuş yağların kalp sağlığı üzerinde yarattığı olumsuz etkiler araştırmalarca kanıtlanmıştır. Sofrada, doymuş yağ kaynakları yerine sıvıyağlar tercih edilmelidir.

    Protein kaynaklarını doğru kullanın…
    Et ve süt ürünleri, hayvansal protein kaynakları; sebze, tahıl ürünleri ve kuru baklagiller bitkisel protein kaynaklarıdır. Günlük protein ihtiyacının yarısından fazlası hayvansal kaynaklı proteinden yarısından azı ise bitkisel kaynaklı proteinden sağlanmalıdır. Bu dengeyi sağlamanın en kolay yolu, öğünlerde hayvansal ve bitkisel kaynaklı proteinlere bir arada yer vermektir. Et, sebze, ekmek grubu, sebze öğünlerde bir arada bulunmalıdır.

    Lifler önemlidir, ihmal etmeyin…
    Doğal yapıda lif içeren besinler tercih edilmesi düğün telaşınızın olduğu yoğun zamanlarda sindirim sisteminizin destekçisi olacaktır. Lifler, midede dolgunluk yaratarak tokluk hissinin uzamasını sağlarlar. Besinlerin sindirim hızını yavaşlatırlar ve böylece kan şekerinin dengelenmesinde etkin rol oynarlar. Lifler veya diğer tanımlamayla posa; barsaktan zararlı maddelerin atılmasını sağlayarak kolon kanserine yakalanma riskini de azaltır ve barsaklarda su tutulmasını sağlayarak, kabızlıktan korurlar. Bu yararlarının yanı sıra, kolesterolü düşürücü etkileri olduğu düşünülmektedir. Ayrıca, lif içeren besinlerin enerji içeriği daha düşüktür. Sağlıklı ve yararlı lif alımını sağlamak için çiğ salatalara, sebze ve kurubaklagil yemeklerine yer vermeniz, beyaz ekmek yerine tam buğday unundan yapılmış ekmek tüketmeniz ve meyve tüketiminizi arttırmanız yeterli olacaktır.

    Su içmeyi sakın unutmayın…

    Vücudumuzun yaklaşık % 60’ı sudan oluşmaktadır. Su, vücudumuzun işlevlerini doğru sürdürmesi için gereklidir. Bir yetişkinin günde yaklaşık 8-10 su bardağı su tüketmesi gerekir. Su, yarattığı doygunluk hissi ve vücutta oluşan yıkım ürünlerini vücuttan uzaklaştırması nedeni ile zayıflamak isteyenler için oldukça önemlidir. Ne kadar düzenli ve sürekli su içerseniz vücudunuz o kadar dengeli olur. Düğün öncesi bu yoğun ve dengesiz dönemde yeterli su içmek doping etkisi gösterir.

    Tuz tüketiminde aşırıya kaçmayın…
    Gereğinden fazla tuz tüketimi tansiyonunuzun yükselmesine, ödem seviyenizin artmasına neden olabilir. Ödem ne kadar yüksek olursa kendinizi o kadar yorgun hissedersiniz. Yemeklere ekstra tuz ilave etmeden makul ölçülerde tuz kullanın.

    Gelin Diyeti
    Sabah uyanınca 1 saat içinde kahvaltı yapmalısınız.
    Kahvaltıdan önce
    • 1 su bardağı ılık su
    • 1 su bardağı kadar daha soğuk su

    Sabah
    • 1 su bardağı süt
    • 1 dilim peynir
    • 1 dilim ekmek
    • Bol yeşillik ve çiğ sebze

    Ara öğün
    • 1 adet kabuklu elma
    Öğlen
    • 1 avucunuzun büyüklüğü kadar ızgara veya haşlanmış et
    • 1 avucunuzun dolusu makarna veya bulgur pilavı
    • Yoğurt veya ayran
    • Sınırsız salata ( az zeytinyağı ilaveli)

    Ara öğün
    • 1- 2 adet taze meyve
    • 1 avuç yağlı kuruyemiş ( fındık, fıstık, badem, ceviz)

    Akşam
    • 1 tabak sebze yemeği
    • 3-4 yemek kaşığı haşlanmış buğday
    • 1 su bardağı yoğurt
    • Bol salata ( az zeytinyağı ilaveli)

    1200- 1400 kal içeren bu diyet düğün öncesi dönemi maksimum verimlilikte ve rahat geçirmenizi sağlayacağı gibi kilo vermenizi de sağlar.

    Gelinlik İçin Gelin Diyeti 1 Haftada 3 Kilo Verme Düğün Diyet Listesi Tıklayın !

  • 3 Öğün Mü, 6 Öğün Mü?

    3 Öğün Mü, 6 Öğün Mü?

    Genel olarak biz diyetisyenler, her zaman az ve sık yeme prensibinin, bireyin açlık hissi yaşamadan, kilosunu ve kan şekerini kontrol edebildiğini savunuruz.

    Ve programlarımızı kişiye özel olacak şekilde; yaşam tarzı,
    Sevdiği besinler, çalışma hayatı ve seyahat planlarını dikkate alarak 5-6 öğün şeklinde düzenlemesini öneririz. Alınması gereken toplam kalorinin gün içine dağıtılmasının pek çok avantajı var.

    Sıklık eşittir kalite mi?
    Öğün sıklığı ve diyetin kalitesi arasındaki ilişkiye yönelik 20 yaşın üzerindeki 11 bin bireyle yapılan bir çalışmanın sonuçlarına göre; ara öğünlerin sayısının artmasıyla vücuda A, C, E, D vitaminleri, kalsiyum, potasyum, demir ve magnezyum alımı artıyor. Ara öğünleri düzenli tüketmek aynı zamanda bireye enerji sağlıyor. 65 yaş üzeri kişilerdeyse ara öğünlerde tüketilen içeceklerle yeterli sıvı alımı daha rahat sağlanıyor.

    Genelde meyveler, yağlı tohumlar, tam tahıllılar, süt ve süt ürünleri sıklıkla ara öğün olarak tercih ediliyor. Hem pratik olan hem de kolay bulunabilen bu besinler, doğru miktarda tüketildiğinde kaliteli beslenmenin önemli parçası haline geliyor. Çalışmanın genel sonuçları değerlendirildiğinde de öğün sıklığındaki artışın diyet kalitesini olumlu yönde etkilediği görülüyor.

    İnce bel için ara öğün yapın
    Genç kızlar üzerinde yapılan bir diğer çalışmada daha sık ara öğün yapanların bel çevreleri daha ince ölçüldü. Az ve sık yemek yiyenlere göre, diğer gruptakilerin 3.6 kg. daha fazla kilo aldığı görüldü. Araştırmacılar; sık aralıklarla öğün alımının bireyin daha uzun süre tok hissetmesini sağlayarak, fazla kilo alımını engellediği görüşünde. Daha önceki çalışmalarda da, sık besin tüketiminin daha düşük kiloyla bağlantılı olduğu ortaya konmuştu. Ancak ara öğünde tüketilen besinin çesit ve miktarı doğru seçilmeli.

    ZiHNi AKTiF HALE GETiRiYOR
    Beynimiz enerji için glikozu kullanır. Bu nedenle özellikle iş ve okul hayatındakiler için kan şekerinin dengede olması, odaklanmak ve beyne yeterli besin gönderilmesi bakımından glikoz önemli.

    DÜZENLİ BESLENME PROGRAMI
    Kahvaltı: 07.00-09.00
    Ara öğün: 10.00-11.00
    Öğle: 12.00-13.00
    Ara öğün: 16.00-17.00
    Akşam: 19.00-20.00
    Gece ara öğünü: 21.00-21.30

    Öğle yemeğiyle akşam yemeği arasında uzun bir süre olduğu için mutlaka 16.00-17.00 saatlerinde bir ara öğün yapılmalı. İkindi ara öğününü, tıpkı kahvaltı gibi günün en önemli öğünü olarak kabul edebiliriz çünkü bu ara öğün atlandığında akşam yemeğinde açlığı kontrol etmek zor olur. Akşam saatlerinde metabolizma hızımız azalmaya başlar, bu nedenle saat 20.00’den sonra kalori yoğunluğu yüksek öğünler tüketmek yerine aşağıdaki minik ara öğünleri deneyebilirsiniz.

    GECE AÇLIĞINI BASTIRAN ARA ÖĞÜNLER
    * 1 porsiyon meyve, yağsız yoğurt, tarçın.
    * Düşük kalorili sosa (yoğurt, nane, hardal karışımı) batırılmış çiğ sebzeler (salatalık, kırmızı biber, domates gibi).
    * 1-2 grissini, Etimek ve 1 dilim yağsız peynir.
    * 2 yemek kaşığı müsli ve yağsız süt.
    * 1 avuç beyaz leblebiyle 1 yemek kaşığı kuru siyah üzüm.

  • Tereyağı Kilo Yapmaz!

    Tereyağı Kilo Yapmaz!

    Hastalıkların tedavisi için geliştirdiği bitkisel destek çalışmalarıyla tanınan Fitoterapi uzmanı Dr. Mustafa Eraslan, İstanbul Güngören’de Özel Başarılı Koleji öğrencileriyle bir araya geldi.

    Başarılı Koleji öğrencileriyle bir araya geldi. Öğrencilere süt, yumurta, tereyağ, et ve tandır ekmeği öneren Eraslan, fast-food’dan da kaçınmalarını önerdi.

    Öğrencilerden mutlaka sabah kahvaltısı yapmalarını isteyen Dr. Eraslan süt konusuna dikkat çekti ve şöyle konuştu: “Süt içeceksiniz. Diyeceksiniz ki biz kocaman çocuklarız. Süt işte sizin gibi kocaman çocukların her şeyinin gelişmesinde önemli. Diyeceksiniz ki sütü nereden alacağız. Buradan size bir doktor fetvası veriyorum. Kesinlikle hazır, paketli sütleri annenize aldırmayacaksınız. Sokakta süt satanlar vardı biliyor musunuz? Bazıları süte su katar. O su katılmış sütler bile dışarıdan alacağınız paket sütlerden sizin için çok daha faydalı.”

    Köy yumurtası tercih edin
    Sağlıklı beslenme listesindeki ikinci unsurun yumurta olduğunu belirten Dr. Eraslan, “Ben 5 sene önce yumurtanın faydalarından bahsettim, herkes hop oturup hop kalktı” diyen Eraslan “dediler ki kolesterol yapar şunu yapar bunu yapar. Şimdi doktorlar ikiye bölündü kolesterol sevenler ve sevmeyenler diye. İşte o tartışmayı zamanında biz başlatmıştık. Günde 1 tane, 2 tane, 3 tane yumurta yiyebilirsiniz. Bulabilirseniz eşelenen tavuklar vardır, köy tavukları onların yumurtasından yiyebilirsiniz” ifadelerini kullandı.

    Kamuoyunda terayağ kilo ve kolesterol yapar şeklinde yanlış bir bilgi olduğunu ifade eden Mustafa Eraslan, “Diyeceksiniz ki tereyağ kilo yapar. Terayağ hiç bir zaman kilo yapmaz. Terayağ kesinlikle damarları da tıkamaz. Bakın damarları tıkayan yağ nedir biliyor musunuz? Bizim margarin dediğimiz yağlar. Bir elinize tereyağ alın bir elinize de margarin, biraz sonra terayağ eriyecektir. Çünkü vücut ısında eridiği için sağlıklı yağdır” dedi.

    Etin yağı kilo yapmaz
    Dr. Eraslan’ın bir tavsiyesi de kırmızı etle ilgili oldu. Eraslan, “İnsan fıtratı için özellikle de sizin gibi gelişme çağında olan çocuklar için en önemli şey ettir. Eti hiç ihmal etmeyeceğiz. Eti de mümkünse yağlı yiyin. Yağ sizin enerjinizdir. Etin yağı kilo yapmaz” dedi.

    Fast Food yemeyin
    Dr. Mustafa Eraslan’ın gençlere yönelik bir başka uyarısı da fast food kültürüyle ilgiliydi. Mustafa Eraslan, “Fast Food yiyen insanlar, çocuklar hasta olur bir, iki kanser olur. Bakın etrafımızda çok sayıda kanser görüyoruz değil mi ve kolay kolay tedavi edilmiyor. Bunun ana nedenlerinden biri sağlıksız ve dengesiz beslenmedir. Fast food tarzı sağlıksız beslenmek kanser başta olmak üzere bir çok hastalığa davetiye çıkarmak demektir” ifadelerini kullandı.

    milliyet

  • Parfümünüz zayıflamanıza yardımcı oluyor mu?

    Parfümünüz zayıflamanıza yardımcı oluyor mu?

    Yaz geldi, diyet ve detoks programlarına katılmak için randevular alınmaya başlandı…

    Kalori hesapları, ne kadar protein ne kadar sebze tüketmek lazım, hangi öğüne hangi gıdayla başlayacağız gibi sorular gündemimizin ilk sıralarında. Peki kullandığınız parfümün kilo alıp vermede ne kadar önemli olduğunu biliyor musunuz?

    “Milyon dolarlık burunlar” olarak adlandırılan ve içlerinde Burberry, Versace, Cartier, Givenchy, Chopard gibi birçok ünlü marka için parfüm dizayn eden Seluz Kimya Parfümörleri bu konuyla ilgili önemli tüyolar verdi…

    Seluz Kimya parfümörlerinden Andreas Willhelm “Eğer hem rejim yapıp hem de portakal, bergamot gibi citrus ailesinden hammaddeler içeren bir parfüm kullanıyorsanız kilo vermeniz mümkün değil” diyor.

    Yeşil Elma ve zerdeçal kokuları iştah kapatırken, vanilya tarçın ve portakal gibi kokular diyetin düşmanı…

    Çikolatalı ya da meyveli pasta, dumanı üstünde bir kurabiye ya da fırından yeni çıkmış bir börek hepimizin iştahını kabartır. Diyet yaparken tüm bu güzel lezzetlerden uzak durabilmek gerçekten zor. Bu zorluğu yenmek adına çoğu zaman desteğe ihtiyaç duyuyoruz ama bu desteği alırken de sağlığımızı bozmak istemiyoruz. İşte size hiçbir yan etkisi olmayan bir reçete.. Seluz Kimya’da görev yapan ünlü parfümör Andreas Willhelm “Çoğumuz farkında değiliz ama koku hayatımızın çok önemli bir parçası, aşık olduğumuz kişiyi kokusuyla hatırlıyoruz, yağmur yağdığında toprağın kokusuyla huzur buluyoruz, hatta küçücük bir bebekken annemizi sadece kokusuyla hatırlıyoruz” diyor.

    Willhelm şöyle devam ediyor “Koku, diyet yaparken de çok önemli. Nasıl iştah açan, enerji veren renkler varsa, iştah merkezini sakinleştiren ya da hareketlendiren kokular da var. Eğer diyetteyseniz ve tarçın, vanilya ya da portakal, bergamot gibi citrus ailesinden olan hammaddelerin yoğunlukta olduğu bir parfüm kullanıyorsanız işiniz iki kat daha zor. Çünkü bu kokular iştah açar ve sizin diyet yapmanızı zorlaştırır. Bu durumda rejimdeyken ağırlıklı olarak bu esansları içeren kokulardan uzak durmak gerekir. Yeşil elma, zerdeçal gibi hammaddeler ise iştah merkezini sakinleştirdiğinden, yemek yeme hissini azaltır. Böylece size diyetinizde yardımcı olur. Bu sebeple kilo almak ya da vermek isteyen herkesin kullandığı parfümü bir kez daha incelemesini tavsiye ederim.”

  • Polikistik over sendromu diyeti

    Polikistik over sendromu diyeti

    Yumurtalıklarda kistler oluşmasına neden olan Polikistik Over Sendromu (POCS) hamile kalmayı ve kilo vermeyi zorlaştıran bir sağlık problemidir. Ancak bu hastalarda kilo verme hormonal tabloyu düzeltebildiği için gebelik şansını da artabilir.

    Fulya Tüp Bebek Merkezi IVF ve Sağlıklı Yaşam Danışmanı Dr. Hasan Ali Nogay hamile kalmayı zorlaştıran bu problemin çok yaygın olduğunu ve diyetinizde yapacağınız değişikliklerin sorunu olumlu yönde etkileyebileceğini söylüyor.

    Polikistik Over Sendromu nedir?
    “Halk arasında yumurtalıklarda birçok kist oluşması olarak tanımlanan Polikistik Over Sendromu (PCOS) genç kadınlarda %10 oranında, çocuk sahibi olmak isteyen kadınların da %25-45’de görülen bir hastalıktır. Bu rahatsızlıktan muzdarip kadınların kilo vermesi de son derece zordur.”

    Hastalar kilo vermek için nelere dikkat etmeli?
    “Öncelikle bu hastalar için iyi bir şişmanlık tedavi programı oluşmak gerekir. Önemli olan bu programa uyum sağlayabilmek ve istikrarlı olarak sürdürmektir. Bunun için de öncelikle akupunktur ve nöral terapiden faydalanıyoruz. Böylece, modern hayatın getirdiği günlük stresi azaltırken, akupunktur ile doyma merkezinin yeterli ve dengeli uyarılması sayesinde anne adayımız, diyet programına uyum sağlayarak daha kolay doymaktadır. Yapılan araştırmalar sonuçları yüzde 5-10’luk kilo kaybı bile dramatik bir şekilde yumurtlama ve gebelik şansını artığını ortaya koymaktadır.”

    Dr. Hasan Ali Nogay PCOS Diyetinin püf noktalarını anlatıyor:
    Yağlar çok önemlidir “Günümüzde, neredeyse tüm diyet uzmanları artık yağları, eti yasaklıyor; hatta balık yenmemesini bile önerenler var. Halbuki yağlar, beslenmede çok önemlidir. Özellikle A,D,E,K vitaminleri, besinlerde yağ olmadığında bağırsaklar tarafından emilemez. Ancak, zeytinyağı dışındaki sıvı yağlar ve margarin kullanmamaya özen gösterilmeli. Kızartma yerine ızgara ve doymuş yağlar (tereyağı) tercih edilmelidir.”

    Haftada bir kez kırmızı et tüketilmeli “Amerika’da, kırmızı etlerde bulunan Dioxin isimli toksin yüzünden kırmızı et yenmesini yasaklayan bir diyet anlayışı giderek yaygınlaşıyor. Fakat kırmızı et, vücudun ihtiyacı olan önemli bir besindir. Sadece yediğiniz etin menşeini öğrenmeye çalışın ve haftada en az bir defa özgür dolaşan hayvanlardan elde edilen kırmızı et tüketmeye çalışın.”

    B 12 eksikliğine dikkat “Ülkemizde son yıllarda B12 vitamini yetersizliği yaygın görülmekte ve hiçbir bitkisel besin B12 içermemektedir. Bitkisel kaynaklı-vejetaryen- beslenmede en önemli bir eksiklik ise bu diyetin esansiyel amino asitler açısından fakirliğidir.

    Çiğ sebze tüketin “Bu beslenme modelinde unlu ve şekerli gıdalar tüketilmemeli ve toplam diyetin en az yarısı çiğ yiyeceklerden oluşmalıdır. Özellikle pestisit denilen toksik tarım ilaçlarını az tutan karnabahar, brokoli, Brüksel Lahanası, muz, ananas, avokado, taze soğan, soğan, üzüm, erik, karpuz daha çok tercih edilmelidir.”

    Probiyotiklere ağırlık verin “Kefir, yoğurt, turşu, nar eşlisi ve boza gibi “Probiyotiklerden” (Faydalı Mikroplar) zengin gıdalar alınmalıdır.”

    Fabrikasyon gıdalardan uzak durun “Marketlerde satılan paketlenmiş, fabrikasyon gıdaları mümkünse hiç tüketmemeye özen gösterin.”

    Dikkat dikkat “Ekmek yerine ceviz, kavrulmamış fındık, badem yemelisiniz.

    Ayrıca çok fazla katkı maddesi içeren salam, sosis gibi sanayi tipi etlerden kesinlikle uzak durmak gerekiyor.”

    Değerli Omega 6 “Omega-3 açısından zengin olan ve sonbahar, kış aylarında İstanbul’da kolaylıkla bulunabilen olta balıklarını tüketmeye çalışın. Çiftlik balıklarından mümkün olduğunca uzak durun. Midye, istiridye gibi sindirim organları ile birlikte pişirilen deniz gıdaları kesinlikle tüketilmemelidir. Çünkü bunlar ağır metal zehirlenmesi açısından çok risklidir.

    D vitamini kaynağı güneş “Yeteri kadar güneşlenmeli ya da kan düzeyini 40-120 ng/ml tutacak kadar D vitamini takviyesi alınmalıdır.
    Susuz olmaz “Kiloya göre günde ortalama en az 2-2,5 litre su içilmelidir.”

    Menopoz, Gebe, Emzikli ve P.O.S. Beslenmesi için tıklayın !