Etiket: Yüzük

  • Kokoş Takılar: 2024 Sezonunda Parıltınızı Ortaya Çıkaracak 5 Takı

    Kokoş Takılar: 2024 Sezonunda Parıltınızı Ortaya Çıkaracak 5 Takı

    Moda dünyasında değişen trendlerle birlikte, kokoş takılar enerjik ve cesur bir ifade biçimi olarak öne çıkıyor. Kişisel tarzın vazgeçilmez bir parçası haline gelen bu gösterişli aksesuarlar, günlük kombinleri anında canlandırarak stil sahibi bir görünüm yaratıyor. Parıltılı taşlar, büyük küpeler, zincir detayları ve vintage esintilerle bezeli kokoş takılar, sıradanlıktan uzaklaşarak özgünlüğü ve estetiği bir araya getiriyor. Bu yazıda, kokoş takı trendlerini yakından inceleyerek, sezonun en dikkat çeken modellerini keşfedeceğiz. Kendi tarzınıza uygun seçimler yaparak, kokoş takılarla stilinizi en iyi şekilde ifade etmeye hazır olun!

    Kokoş Takılar: Sezonda Parıltınızı Ortaya Çıkaracak 5 Takı

    Günümüzde takılar sadece bir aksesuar değil, aynı zamanda kişisel tarzımızı yansıtan önemli bir ifade biçimi haline geldi. Son zamanlarda moda dünyasında öne çıkan ve birçok kişinin tercih ettiği kokoş takılar, enerjik, gösterişli ve stil sahibi görünmek isteyenler için ideal seçenekler arasında yer alıyor. Bu yazıda, kokoş takıların moda dünyasındaki yükselen trendlerini inceleyerek, tarzınıza uygun seçimler yapmanıza yardımcı olacak önerileri ele alacağız.

    Parıltılı Taşlar ve Renkli Kristaller

    kokoş takılar 2024 trendleri
    kokoş takılar 2024 trendleri

    Kokoş takıların vazgeçilmez öğelerinden biri olan parıltılı taşlar ve renkli kristaller, sezonun en dikkat çeken trendleri arasında yer alıyor. Büyük ve gösterişli taşlar, kolye, küpe ve bileziklerde sıkça kullanılarak feminen bir hava yaratıyor. Özellikle neon renklerdeki kristaller, cesur ve modern bir stilin habercisi olarak öne çıkıyor.

    Büyük ve Dikkat Çekici Küpeler

    kokoş küpe trendleri
    kokoş küpe trendleri

    Minimalist takılardan uzaklaşanlar için büyük ve dikkat çekici küpeler, kokoş takı trendlerinin başını çekiyor. Altın, gümüş veya renkli metallerden yapılan büyük halka küpeler, özellikle günlük kombinlerinizi anında şıklığa kavuşturmanın harika bir yoludur. Bu tarz küpeler, yüz hatlarını vurgulayarak zarif bir görünüm sunar.

    Zincir Detaylı Takılar

    kokoş zincir takıları
    kokoş zincir takıları

    Zincirler, kokoş takı koleksiyonlarında sıkça karşımıza çıkan detaylardan biridir. Kalın ve büyük zincirler, kolyelerde, bileziklerde ve hatta tokalarda kendine yer buluyor. Bu tarz takılar, hem günlük hayatta hem de özel davetlerde şıklığınızı tamamlamak için mükemmel bir seçenek sunar.

    Doğal Taşlarla Zenginleştirilmiş Takılar

    kokoş doğal taş takıları
    kokoş doğal taş takıları

    Doğallık ve zarafet arayanlar için, kokoş takılar doğal taşlarla zenginleştirilmiş modellerle karşımıza çıkıyor. Yeşim, pirit, ametist gibi doğal taşlar, takılara mistik bir hava katarken aynı zamanda enerjiyi dengeleyici etkileriyle biliniyor.

    Vintage Esintiler

    Geçmişten ilham alan tasarımlar, kokoş takı trendlerinde de kendine geniş bir yer buluyor. Vintage tarzda tasarlanmış broşlar, inci detayları ve eski zamanlara ait dokunuşlar, kokoş takılar aracılığıyla nostaljik bir hava katıyor.

    Kokoş takılar, modayı seven ve kişisel tarzını özgün bir şekilde yansıtmak isteyenler için harika seçenekler sunuyor. Parıltılı taşlar, büyük küpeler, zincir detayları, doğal taşlar ve vintage esintilerle zenginleştirilmiş kokoş takılar, sezonun en trend ve göz alıcı modelleri arasında yer alıyor. Tarzınıza uygun seçimler yaparak, bu özgün takılarla kendinizi ifade edebilir ve her an parıldayabilirsiniz. Unutmayın, moda sadece giyimden ibaret değil; aksesuarlar da tarzınızı tamamlamanın önemli bir parçasıdır.

  • Evlenmemek için nedenler…

    Evlenmemek için nedenler…

    Herkes evlenmek zorunda değildir. Sebeplerine gelince…

    1. Çünkü bekarlık yalnızlık demek değildir
    Eğer evliyseniz bu asla yalnız kalmadığınızın sanılmasına sebep oluyor, iyi ya da kötü. Halbuki iyisiyle kötüsüyle, aşk ile, kahkaha ve kavga ile, özlemle, güvenle, paylaşım ile bir ilişki yaşamak için evli olmak şart değil. Çünkü evli olmamanız yalnız kalacağınız anlamına gelmez. Hayatı arkadaşlar, sevgililer, aile, komşular ve iş arkadaşlarınız ile paylaştığınız anlamına gelir. Sadece yasal olarak bir eşiniz yoktur. Belki biri ile çıkıyorsunuzdur. Belki kısa dönem, belki uzun vadeli ilişkiler yaşıyorsunuzdur. Belki romantik bir ilişki yaşamamayı tercih etmiyorsunuzdur. Seyahatlere çıkıyor, yeni insanlarla tanışıyor, sosyal sorumluluk projelerinde aktif rol oynuyor, yüzüyor, müzikle ilgileniyor, arkadaşlarınızla paylaşacağınız lezzetli sofralar hazırlamayı seviyor olabilirsiniz.. Tecrübe ve samimiyet ile zengin bir yaşam sürmek evlenmeyi gerektirmez.

    2. Çünkü aşk bir gizemdir
    Ve evlilik, tanımı gereği, sade ve basit bir sözleşmedir. Aşkınızın mutlaka yasal açıdan onaylanması gerektiğini mi düşünüyorsunuz? Aşk tanımlanamaz ve sürekli değişip, gelişebilir.

    3. Çünkü esas güvenli olan kim olduğunuzu bilmenizdir
    Hayatta başınıza gelebilecek tatsızlıklar evlilikle birlikte bitmez. Güvenlik, diğer taraftan, bu zor zamanlarda dayanıklı olmanızı gerektirir. Dayanağınızı kimi zaman çocuklarınızdan alırsınız, onların size içlerinden geldiği gibi doğaçlama serenat yapmalarından. Partnerinizden alabilirsiniz, canınız gece yarısı atıştırmayı çektiğinde sizin için cips ya da küçük sandviçler hazırlayan. İyi arkadaşlarınızdan alabilirsiniz, ne zaman moraliniz bozuk olsa sizi neşelendirmek için bir şeyler yapmaya çalışan. Çevrenizdeki insanlar tarafından tanınmak ve sevilmek size en güvenli hayati sağlar. Sırtınızı yaslamanız için bir eşe ihtiyacınız yok.

    4. Çünkü hala o yüzüğe sahip olabilirsiniz
    Arkadaşlarınızdan biri 40 yaşına girdiğinde, bazı yeni ev eşyaları sipariş edip taksitlerini ödemeye başladı ve kendisi için bir bekarlık partisi düzenledi. Önce tuhaf gelse de düşününce bekar bir kadın kendisine yeni bir ev kurmayı ve tercihini kutlamayı hak etmesin ki? Başka bir arkadaşınız erkek arkadaşıyla 5 yılı doldurduğunda geleneksel bir şey yapmak istedi, bağlılığın bir sembolü haline gelen bir yüzük edinip parmağına takmak istedi. Siz birinden yüzük bekleyip bağlanmak yerine kendinize yüzük almayı tercih edebilirsiniz.

    5. Çünkü ayrılabilirsiniz
    Erkek arkadaşınız ile 10 yılı devirdiniz ve ne zaman bir zorlukla karşı karşıya gelseniz, bunu sadece kendi istediğiniz için düzeltmeye çalışıyorsunuz. Bu bir zorunluluk değil! Eğer işler içinden çıkılmaz bir hal alırsa ya da daha fazla çaba harcamak için istekli hissetmezseniz her zaman ayrılma özgürlüğüne sahipsiniz. Ne kadar da tatlı bir durum bu ve güçlü hissetmemizi sağlayan bir bilinç! En hüzünlü, en çirkin, en umutsuz anlarınızda hissedeceğiniz bu ayrılma özgürlüğü kendinizi yeniden ilişkiye adama isteği verir ki, bu da özgürce alınan bir karar olduğu için en sağlıklı tercih olsa gerek.

    6. Çünkü her zaman seneye evlenebilirsiniz
    Ya da ondan sonraki sene ya da ondan sonraki… Evliliğe karşı değiliz. Ve bu sadece mutlaka evlenmeniz gerekmediğine dair bir liste. Mühim olan nokta çiftlerin birbirine ve her türlü olasılığa açık olabilmesi. Uzun süreli bir ilişki içinde, sonuna yaklaşmış ya da yalnızlığı tercih etmiş olun, hiçbirimiz geleceğin bizim için neler hazırladığını bilemeyiz.

  • Yüzük parmağının hikayesi

    Yüzük parmağının hikayesi

    Evlilik yüzüğü neden sol elin 4. parmağına takılıyor biliyor musunuz?

    İşte asırlar boyu devam eden geleneğin nedeni…

    Dünya Sizin Herkes neredeyse istisnasız evlilik yüzüğünü sol elin dördüncü parmağına takıyor. Peki siz neden evlilik yüzüğünün bu parmağa takıldığını olduğunu biliyor musunuz?

    Modern zamanlarda herkes yüzüğünü sol elin dördüncü parmağına takmaya devam ediyor. Bazı kültürler sağ eli tercih etse de hep dördüncü parmak tercih ediliyor. Peki neden?

    Çünkü bu eskiden kalma bir inanç ve adetler bu geleneğin sürmesinin sebebi. Amerika, Kanada, Japonya, Hindistan ve Batı Avrupa’da evlilik yüzükleri hem kadın da hem de erkek tarafından sol elin 4. parmağına takılmaktadır.

    Eski Romalılar aşk damarı dedikleri bir damardan bahsederler. Bu damar sol elin dördüncü parmağı üzerinden kalbe gider. Romalıların Vena Amoris dedikleri bu damar bu parmağın tercih edilmesinin başlangıcı olarak kabul edilmektedir. Hristiyan geleneklerinde de geline baba oğul ve kutsal ruhu temsilen 3 tane yüzük takılır ve bu parmaktaki yüzük düğünden sonra da bırakılır. Çinliler ise baş parmağın ebeveyn, işaret parmağının kardeşleri, orta parmağın kendimizi, dördüncü parmağın eşimizi serçe parmağın ise çocuklarımızı temsil ettiğine inanırlar.

  • Bir Erkeğin Evlilik Teklif Edeceğini Nasıl Anlarsınız ?

    Bir Erkeğin Evlilik Teklif Edeceğini Nasıl Anlarsınız ?

    Erkek arkadaşınız son günlerde biraz garip mi davranıyor ? Evini değiştiriyor, harcamalarına dikkat ediyor ya da yüzüğünüz ortalarda yoksa evlilik teklifi yakın demektir.

    Sevdiğiniz adamın size evlilik teklifi edeceği günü iple çekiyorsanız; işte size o günün geldiğini gösteren işaretlerden bazıları…

    YAŞADIĞI YERİ DEĞİŞTİRMESİ
    Tek başına yaşıyorsa, evini artık bekar evi değilde, yetişkin insanların yaşayabileceği şekilde değiştiriyorsa bu en önemli işaretlerden biridir. Buna göre demekki artık evini başkalarınında yaşayabileceği şekilde hazırlıyorsa, sizi bu yaşama dahil edecektir.

    HARCAMALARINA DİKKAT EDİYORSA
    Erkek arkadaşınızın harcama alışkanlıklarına dikkat edin. Bekar bir erkek, istediği an istediği şeye bütçesinin el verdiği kadar harcama yapar. Ama bu harcamalarda bir kısıntı dikkatinizi çekiyorsa ve size sürekli para biriktirme konusunda konuşuyorsa, tek taş için para biriktiriyor olabilir.

    YÜZÜĞÜNÜ BULAMIYORSA
    Sürekli taktığınız yüzüklerinizden biri yoksa, şüphelenmeye başlayabilirsiniz. Büyük ihtimalle parmak ölçünüzü almak için birkaç günlüğüne el koymuş olabilir.

    EVLİLİKLE İLGİLİ FARKLI DÜŞÜNCELER
    Eskiden evliliğin gereksiz olduğunu düşünen ve bu konuda konuşmayan erkek arkadaşınıza bir haller oldu. Evlilik hakkında konuşuyor, hatta düğünler gitmekten keyif duyduğunu belirtiyorsa, hazır olun!

  • Yüzükler Taktığınız Parmağa Göre Anlam Kazanıyor!

    Yüzükler Taktığınız Parmağa Göre Anlam Kazanıyor!

    Günlük hayatta erkek kadın herkes parmağına yüzük takabiliyor. Yüzük parmağına bildiğiniz üzere nişan ve nikah sonrası yüzük takılıyor. Ancak günümüzde özellikle kadınların yüzükleri işaret parmağına taktığını görebiliyoruz. Tabi buda bizde merak konusu uyandırıyor. Çünkü yüzüğü işaret parmağına takan kişi sayısı oldukça fazla ve yüzüğü işaret parmağına takan kişi sayısı bu kadar fazla olunca acaba bir anlama mı geliyor? diye soru işaretleri oluşabiliyor…

    İşaret Parmağına Takılan Yüzüğün Anlamı

    İşaret parmağında yüzüğün tam bir anlamı yok. Yani işaret parmağında yüzük gördüğünüzde net bir anlam yüklemek yanlış olacaktır. Ancak günümüzde genel olarak kızlar ilişkileri olmadığında “şu anda ilişkim yok boştayım ve aradığım kişi karşıma çıkarsa evet diyebilirim.” anlamında kullanarak yüzükleri işaret parmağına takabiliyor. Bunun dışında işaret parmağına yüzük takmak genelde daha göz önünde olacağı ve kıyafetle uyumlu bir yüzük şık göstereceğinden dolayı işaret parmağına takılabiliyor.

    Baş Parmağa Takılan Yüzüğün Anlamı

    Yüzüğü baş parmağına takanlar ise özgürlüğüne düşkün ve ilişki başlaması halinde bu ilişkiye saygı duyulması gerektiğini gösterdiği söylenmektedir. Bazı kesimler tarafından baş parmağa takılan yüzüğün kişinin her türlü kısa süreli aşklara açık olduğu anlamına geldiğide söylenmektedir.

    Orta Parmağa Takılan Yüzüğün Anlamı

    Orta parmağa ve serçe parmağa takılan yüzükler ise güvenilir sır saklayabilen düzenli ve başarılı insanları ifade ettiği söylenmektedir. Bu kişiler sık saklayabileceğini düzeni sevdiğini ve güvenilir olduğunu göstermek istediği söylenmektedir.

    Yukarıda saydığımız gibi tüm parmaklara yüzük takılabilmektedir. Ancak bunlardan yüzük parmağı dışında diğer parmaklara net bir anlam yüklemek ve buna göre hareket etmek yanlış olacaktır. Ancak konuyu tekrar açıklamak gerekirse işaret parmağı genel olarak bayanlar tarafından ilişkisi olmadığı ve yeni bir ilişkiye doğru bir kişiyle hazır olduğunu göstermek anlamında takıldığı söylenmektedir.

    Evlilik Yüzüğü Neden Sol Ele Takılır?

    İnsanların evlenince yüzük takmaları eski Mısırlıların inançlarına dayanıyor. Milattan 2800 yıl önce Mısır’da yaşayanlar dairenin veya halka şeklindeki cisimlerin, başlangıç ve bitiş noktalarının olmaması nedeni ile sonsuzluğu temsil ettiklerine inanıyorlardı. Yüzük evliliğin sonsuza dek süreceğini simgeliyordu. Sonra bu inanç ve adet Romalılar vasıtası ile iyice yaygınlaştı. Kazılarda o devirlere ait çok ilginç evlilik yüzüklerine rastlanılmıştır.

    Evlilik yüzüğünün sol ele ve sondan bir önceki parmağa takılmasının sebebi ise modern tıbbın gelişmesinden önceki devirlere ait yanlış bir insan anatomisi bilgisidir. O zamanlarda dolaşım sistemimizdeki ana damarın sol elimizde bu parmaktan başlayıp kalbimize gittiği sanılıyordu. Böylece buraya takılan yüzükler evli çiftin kalben bağlılığını simgeliyordu. Gerçi şimdi damarların nereden gelip nereye gittiği biliniyor ama bu da bir gelenek olarak kaldı.

    [youtube id=”MvAUP58fy2g” width=”600″ height=”350″]

  • Essera 2012 Koleksiyonu

    Essera 2012 Koleksiyonu

    Özellikle silikon cüzdanları, çantaları ile adından söz ettiren Essera galerimizde sizlerle…

  • Welch takı 2012 modelleri

    Welch takı 2012 modelleri

    Işıltıyı uygun fiyata bulabileceğiz Welch markasında şık yüzüklerin yanı sıra renkli ve ışıltılı bileklikler de var.Welch takı modelleri galerimizde sizlerle…

    Sonbahar Takı Modelleri

  • Sonbahar Takı Modelleri

    Sonbahar Takı Modelleri

    Sonbahar temalı takı modelleri

    Yağmur damlası, bulut, yaprak, şimşek, şemsiye… Sonbaharı hatırlatan her şey takılarda ve bu takılar galerimizde sizlerle…

    Sonbahar Takı Modelleri

  • Küçük Evlilik Büyük Sorun

    Küçük Evlilik Büyük Sorun

    Uzmanlar uyarıyor: “Erken yaşta evlilik kesinlikle ağır travmalara ve kalıcı psikolojik rahatsızlıklara neden olur”

    Türk toplumunun kanayan yaralarından biri de erken yaşta yapılan evliliklerdir. Son günlerde kamuoyunda büyük yankı alan bu olgu üzerine, konunun önde gelen uzmanları çok dikkat çekici uyarılarda bulunuyorlar.

    Uzmanlar, toplum tarafından önemli bir sorun olarak görülmeyen erken yaşta evliliklerin, hem çiftleri, hem ailelerini hem de toplumu, hem kısa vadede hem de uzun vadede büyük sorunlarla karşı karşıya bırakacağının altını çizdiler. Uzmanlara göre erken yaşta evlilik Türk toplumunun aile yapısını tehdit ediyor.

    Konuyla ilgili çok çarpıcı tespitlede bulunan Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) Genel Başkanı Dr. Cem Keçe,Türkiye’de yapılan her 4 evlilikten birinin küçük yaşlarda olduğuna dikkat çekerek, artık normalleşen meşrulaşanbu olgunun derhal ortadan kalkması gerektiğini vurguladı.

    Dr. Keçe şunları kaydetti:

    “ERKEN EVLİLİK HAYATTAN ÇALMADIR”

    “Ataerkil ve geleneksel toplum yapısı, erken yaşta evlilikleri normalleştirmiş ve meşrulaştırmıştır. Oysa erken yaşta yapılan evlilikler özellikle kız çocuklarının toplumdaki eşitsiz konumunu pekiştirmekte ve hayat tercihlerini azaltmaktadır. Ruhsal ve bedensel gelişimini henüz tamamlamamış, kendi yaşamının iplerini eline henüz alamamış, haklarını bilmeyen yüzlerce genç kız, ya kendi istekleri ile ya da ailelerinin zorlaması ile evlenmektedir. Toplumun erken yaştaki evlilikler için nedenleri veya mazeretleri her zaman mevcuttur. Bazen yoksulluktan kurtulma isteği, bazen yalnızca bir aidiyet arayışı, bazen mevcut durumda kurtulup daha iyi görülene koşma, bazen köle gibi satılma, bazen “Evde kalırsın, yaşın geçerse kimse seni almaz” gibi yüz yıl öncesinden getirilip halen terk edilemeyen baskılar, bazen bir aşk, bazen de kendini ifade etme isteği, küçük yaşta evliliklerin nedenleriarasındadır.”

    “ERGENLİĞİNİ AŞAMAYAN EVLİLER, SORUNLARLA BOĞUŞUYORLAR”

    “Ülkemizde evlilikler genellikle bir maharet, bir başarı veya bir yetişkinlik hareketi gibi algılanır ve çiftler kararlarını özgürce verirler. Ancak bazen bunun olmadığı evliliklerde olur. Bazen 13–15 yaş arasındaki genç kızlar aileleri tarafından zorla evlendirilmeye çalışılır, bazen de özentiyle genç kızlar evlenmek isterler ve aileleri evliliklerine onay vermediği için evden kaçarlar ve evlendirilmek zorunda kalırlar. Her ne sebeple olursa olsun, erken yaşta yapılan evlilikler yanlıştır. Çünkü halen genç kız olan bu bireyler biyolojik, psikolojik ve sosyal gelişimlerini tamamlamamıştır. Bununla birlikte erken yaşta yaşanan evliliklerde erken hamilelikler sıktır, daha kadın olmadan anne olan bireyler yaşam evrelerini sağlıklı geçirip, sağlıklı bir kişilik yapısı geliştiremezler ve evlilik ilişkilerinde çözümleyici yaklaşımlar gösteremezler. Kendi ergenlik sorunlarını halletmeden önce ebeveyn olan bu tip ailelerin çocukları da sorunlu kişilik yapısına sahip olabilmektedir.”

    “ERKEN EVLİLİK SAĞLIKLI TOPLUM İÇİN TEHDİTTİR”

    “Toplum olarak ilerlemiş bir ülke, iyi koşullarda yaşamını sürdüren insanlar ve mutlu çocuklar beklentimiz var, ancak erken yaşta yaşanan evlilikler bizi bu beklentilerden uzaklaştırmaktadır. Bu noktada hem devletimize hem medyamıza hem ruh sağlığı profesyonellere hem de ailelere çok fazla iş düşmektedir. Evliliğin nasıl bir düzen olduğuna, aile ortamının ne tür şartlara sahip olması gerektiğine ve diğer benzer durumlara açıklık getirilmesi gerekmektedir.

    “18 YAŞ ALTI EVLİLİK YASAKLANMALI”

    Ebeveynlerin çeşitli eğitimlerle görsel ve işitsel medya kullanılarak erken yaşta evlilik, kadın hakları, çocuk hakları, aile içi şiddet gibi önemli konularda bilinçlendirilmeleri gerekmektedir. Aile planlaması hizmetlerinin yaygınlaştırılması, aile planlaması olgusunun topluma daha açıklayıcı bir şekilde yansıtılması, din görevlilerinin günümüz koşullarında erken evliliğin sakıncalarını gerekli yerlerde gündeme getirerek vurgulaması önemli hususlardandır. 18 yaş altındaki evliliklerin yasalarla kesin bir şekilde engellenmesi, özellikle kız çocuklarının eğitime dâhil edilmesi, kadınların ekonomik anlamda özgürlüğünün sağlanması, kadınların iş kurma ve meslek edinmelerinin sağlanması, cinsel istismar, cinsiyet ayrımcılığı ve toplumsal halk sağlığı konularında toplumun bilinçlendirilmesi, ekonomik koşulların iyileştirilmesi gerekmektedir.”

    “EVLİLİK ÖNCESİ EĞİTİM ŞART”

    Evlenmeyi düşünen bireylerin ani kararlar almadan önce uzun bir süre birbirlerini tanımamaları gerekir. Unutulmamalıdır ki erken evlilikler o kişilerin çocukluğundan, gençliğinden ve yaşamından çalınan bir takım özgürlükleri akla getirir. Evlilik öncesi fiziksel tahlilleri zorunlu tutan devlet, evlilik öncesi eğitimi şart koşmalıdır. Evlenmeden önce anne-baba ve eş eğitimleriyle çiftlere sertifika verilmeli ve ancak bu sertifikaya sahip çiftler evlenebilmelidir. Annelik, babalık, karılık veya kocalık bir meslektir ve dünyanın en ucuz mesleği gibi eğitimsiz yapılmamalıdır. Ayrıca hem devletimiz, hem medyamız hem de ruh sağlığı profesyonelleri ilk üç yıl çocuk yapılmaması için kamuoyunda ortak bir bilinç yaratmalı ve çiftlerin birbirlerine alışmaları için zaman tanımalıdırlar. Aslında ne koşulda olursa olsun erken yaşta yapılan evliliklerin sonucu baştan bellidir. Bu evlilikler yeni neslin sağlıksız ve yetersiz bir şekilde gelişmesine neden olmaktadır.”

    “KÜÇÜK YAŞTA EVLİLİK TRAVMADIR”

    CİSED Genel Sekreteri Psikolog Serap Güngör ise küçük yaşta evliliğin çiftler için travmadan başka bir anlamı olmadığına dikkat çekti. Henüz gelişimini tamamlamamış gençlerin evliliğin getirdiği ağır sorumlulukları yüklenmesinin psikolojik travmaların ortaya çıkmasına neden olabileceğini belirten Güngör, çiftler için evlilikten önce yaşanması ve deneyimler kazanılması gereken birçok olgu olduğunu kaydetti.

    Psikolog Güngör şunları kaydetti:

    “Erken yaşta yapılan evliliklerde pişmanlık, öfke, özlem, hayal kırıklığı gibi duygular yoğun bir şekilde yaşanmaktadır. Erken evliliklerde ortaya çıkan sorunlar arasında en çok depresyon, kaygı bozuklukları, fobik problemler, güven problemleri, sağlık ile ilgili problemler ve intihar girişimleri bulunmaktadır. Erken yaş evlilikler erken gebelik ve doğumlara yol açabilmektedir. Fiziksel gelişimini ve ruhsal olgunlaşmasını tamamlayamamış gençler erkenden evlendiklerinde, gebelik ve doğumlarda anne veya çocuğun ölümüne, çocukların sağlıklı bir şekilde gelişimlerini tamamlayamamalarına neden olabilmektedirler. Ayrıca, erken yaş evliliklerinde aile içi sorunlar daha fazla görülmekte, çocuk bakımı ve çocuğu büyütme noktasında çift yeterli bir olgunlukta olamadığından ciddi sorunlar yaşamaktadırlar. Aile içi şiddet ve evlilikten mutlu olamamaları, kadında ve erkekte psikolojik sorunların görülmesine yol açabilmektedir. Bu tür evlilikler kadın için katlanılması gereken bir durum, erkek içinse mutluluğu dışarıda aramak için bir bahane olabilmektedir. Genç karı koca arasındaki sorunlar ailelerini de etkilemekte, aile ve eşler arasında kavgalara, kıskançlıklara, şiddete neden olmaktadır. Bu durum yıpranmış ailelere, mutsuz çiftlere, ortada kalmış ve psikolojik sorunlarla büyüyen çocuklara yol açmaktadır.”

  • Lezzetli Takılar

    Lezzetli Takılar

    İştah Açan Takılar Galerimizde :)