Etiket: Yüz Estetiği

  • Çenenizden yemek yerken tıklama sesi geliyorsa…

    Çenenizden yemek yerken tıklama sesi geliyorsa…

    Çene ekleminde oluşan sesin sebebi nedir ?

    Genel olarak travmadan söz edilebilir. Bu düşme, trafik kazası, spor yaralanması gibi yüze gelebilecek ani şiddetli (akut) bir darbe olabileceği gibi diş sıkma-gıcırdatma gibi uzun zaman içinde çene eklemlerinin karşılayabileceğinden fazla yüke maruz kalmasına neden olan (kronik) bir travma olabilir. Aynı zamanda sistemik olarak yani diğer tüm eklem bağlarının da zayıf ve uzamaya meyilli olması durumu da (laksatif eklem) çene ekleminin düzenin bozulmasına bir yatkınlık yaratabilir. Bu etkenlerin biri veya birkaçı bir araya gelerek rahatsızlığı başlatabilir. Esas olarak sistemin kaldırabileceğinden fazla bir yüke maruz kalması çene ekleminde rahatsızlıklara neden olabilir.

    Kulağımın önünde bir yerlerden tıklama, tıkırtı gibi sesler geliyor, neden ?

    Bu bölge çene ekleminin olduğu bölgedir. Daha çok alt çenenin hareketi sırasında (ağzı açmak- kapamak, esnemek, konuşmak, yemek yemek, sakız çiğnemek, çeneyi sağa ,sola, öne hareket ettirmek) tıklama gibi sesler hissediliyorsa çene ekleminin düzeninin bozulduğu düşünülebilir.

    Eğer çene eklemi akut veya kronik bir veya birden fazla etkenle karşılaşırsa bu durum diski tutan bağların uzamasına neden olabilir. Bunun sonucunda disk yerinden oynar – çoğu zaman öne doğru düşer- ve çene hareketleri sırasında disk ve kemik yapı doğru pozisyona gelmeye çalışırken “tıklama” hissedilir.

    Çenem açılmıyor, açmak istediğimde ağrı da oluyor. Bu durum düzelir mi, ağzımı açmam mümkün olacak mı ?

    Ağız açmada kısıtlılık olmasının çeşitli nedenleri vardır. Öncelikle muayene ederek ağız açmada kısıtlılık yaratan etken teşhis edilmelidir. Çene eklemi düzensizliğinin ilerlemiş durumunda veya çiğneme kası spazmlarında ağız açma sırasında ağrı ve güçlük hissedilebilir. Eğer neden çene eklemi düzensizliği ve/veya çiğneme kaslarındaki spazm ise herhangi bir cerrahi müdehale (ameliyat) gerekmeden tedavisi mümkündür. Bu tedavide dişlerin üzerine yerleştirilen bir kılıf (splint), gerekirse egzersiz ve ilaçlardan yararlanılır böylece tekrar ağız açıklığı normale gelir ve ağrı geçirilir. Ancak ağız açmada kısıtlılık olduğunda vakit geçirilmeden bu konuda uzmanlaşmış hekimlere başvurulmasının önemi büyüktür. Kısa zaman içinde yapılan müdehaleler ile hemen aynı gün ağzın açılması da sağlanabilir.

    Esnerken devamlı çenem çıkıyor. Ne yapmalıyım ?

    Çene çıkması ile kilitlenme farklı şeylerdir. Çene ekleminin ağız çok açıldığında olması gereken yeri geçmesi çene çıkması olarak adlandırılır. Hasta kesinlikle ağzını kapatamaz, çene açık kalır. Bu durumda en kısa sürede diş hekimine başvurulmalıdır. Çene çıkığı diş hekimi tarafından manipülasyonla yerine oturtulur, ve diş hekimi gerekli görürse ilaç reçete edebilir. Çok sık çene çıkığı olan hastalar esnerken dikkat etmeli ve çeneyi aşırı açmaktan kaçınmalıdır. Bu tip hastalarda çene çıkmasını önlemek amacıyla cerrahi müdahale yapılması gerekebilir.

    Baş ağrısı çene eklemi rahatsızlığına bağlı olabilir mi ?

    Baş ağrısının çeşitli nedeni vardır. Nöroloji, fizik tedavi uzmanı, çene eklemi hastalıkları alanında uzmanlaşmış diş hekimleri gibi pek çok tıp alanını ilgilendiren bir konudur. Baş ağrılarının sıklığı, süresi, şiddeti ve lokalizasyonu tanının konmasında önemlidir. Çene eklemi rahatsızlıklarında da baş ağrısı görülebilmektedir.

    Tedavi alternatifleri nelerdir ?

    Çene eklemi rahatsızlıklarının tedavisi tanıya bağlı olarak ortopedik ve romatizmal hastalıklarda olduğu gibidir. Tedavinin esas amacı, çene eklemi içindeki basıncın düzenlenmesi ve gerekli çene fonksiyonlarının normal yapılabilmesinin sağlanmasıdır. Tedavi konservatif tedavi olarak vasıflandırılan ortopedik apereylerin (splint), fizik tedavi metodlarının kullanılması ve alışkanlıkların belirlenmesinden sonra, rahatsızlığın kontrol edilmesi amacıyla yol göstermenin hastalara öğretilmesinin çoğunlukla yeterli olduğu araştırmalarla kanıtlanmıştır. Bilimsel yayınlar, tanının doğru konulduğu durumlarda, çene eklem rahatsızlıklarının %85’ten fazlasının konservatif tedavi ile kontrol altına alınabildiğini göstermektedir. Çoğu zaman hastalar korkudan gelmek istemiyorlar çünkü ameliyat olacaklarını sanıyorlar. Bizim için yüzde üç ya da beş civarında bir cerrahi müdahale gerekiyor ki o çok ileri vakalarda uygulanır. Hastalarda bu yüzden çekinip korkmasınlar.

    Teşhisin konulması ve muayene

    Çene eklemi rahatsızlıkları, baş,boyun yüz ağrıları ve çene rahatsızlıkları alanında uzmanlaşmış diş hekimlerinin müdahale etmesi gereken bir durumdur. Ancak hastalar diş hekimlerine böyle bir rahatsızlıkları olduğunu söylemesi gerektiğini bile bilmiyorlar çünkü bu rahatsızlık baş,boyun bölgesinde, kulakta, gözün arkasında hissedilen ağrılar da yaratabiliyor.

    Bu alanda uzmanlaşmış diş hekimlerinin yaklaşık 30-40 dk süren muayeneleri sonunda rahatsızlıklarının boyutu hakkında bilgi verilmektedir. Tanı muayene ile olmaktadır. Çene Eklemi Rahatsızlığı bulunan hastaların muayenesinde sağlık sorunlarının ve ağız hastalıklarıyla ilgili bilgiler alındıktan sonra ağız içi, çene eklemi ve baş, boyun ve yüz bölgesindeki tüm kasları içeren ayrıntılı muayene sonucu tanıya varılmaya çalışılır. Çoğu hastada yalnız iyi bir muayene ile tanı konabilir. Bazı durumlarda ise MRI, tomografi gibi görüntüleme yöntemlerinden yararlanmak gerekebilir.

    Doç. Dr. Arzu Aykor

    İlgili konular ;
    Çene Estetiği

  • Yüz gerdirme ile ilgili esfaneler ve gerçekler

    Yüz gerdirme ile ilgili esfaneler ve gerçekler

    • Yüz gerdirme kadınlara özgüdür.
    o Gün geçtikçe, daha genç görünmek ve öz güvenini korumak isteyen erkeklerde de yüz gençleştirmeye yönelik işlem ve ameliyat sayısı hızla artmaktadır.

    • Yüzün gençleşmesi için tek yöntem yüz germe ameliyatıdır.
    o Ameliyatsız yüz germe ya da gençleştirme yöntemleri de vardır. Ameliyatsız bir cilt sıkılaştırma yöntemi olan Ultherapy ile ciltteki gevşeme ve sarkmalar 60 dakikalık tek bir seans ile tedavi edilebilmektedir.

    • Ameliyat dışındaki yöntemlerden sonuç alınmaz.
    o Gevşeyip sarkan cildin gerginleştirilmesi cilt yüzeyine uygulanacak işlemlerle sağlanamaz. Cildin alt katmanlarındaki destekleyici dokulara ulaşan, germe ve lifting etkisi yaratan Ultherapy yöntemi ile sarkma yaşanan kaş, alın, yanak, ağız kenarı, yüz kontürü, çene hattı ve gıdı bölgesi ve kırışan göz çevresinde ameliyatsız toparlanma ve gençleşme etkisi elde edilebilmektedir.

    • Sadece yaşlıların yüz gerdirmeye ihtiyacı vardır.
    o Yüzün yıpranması, cildin yaşlanması ve çevresel etkilere bağlı olarak gerçekleşmektedir. Bu etkenler sigara içmek, alkol, hastalıklar, güneş, iyi beslenmemek ve hatta sağlıksız yaşam olarak sıralanabilir. Her cilt bu etkenler nedeniyle farklı yaşlarda yıpranıp gevşeyebilir.

    • Yüzü gerdirmek için iyice yaşlanmayı beklemek gerekir.
    o Yüz cildini gerginleştirmeye yönelik ameliyatlar için deride belirgin sarkmalar oluşan yaşlılık yıllarını bekleyenler olabilir. Ancak cilt özellikleri ya da dış etkenler ile 35-40’lı yaşlardan itibaren yüz ve boyun cildinde gevşeme oluşanlar veya kendilerini daha genç görmek isteyenler için, ameliyatsız “uthratherapy” veya çok ufak müdahale gerektiren sınırlı face lift teknikleri daha fazla önerilmektedir

    • Yüzü germek için yapılan müdahaleler doğal olmayan, plastik bir görünüm yaratır.
    o Yüz germe ameliyatları sonrasında zamanla ciltte oluşan gevşemeye bağlı olarak ameliyatın etkileri de azalmaktadır. Bu süreci uzatmak amacı ile ameliyat sırasında fazla miktarda cilt çıkarılan hastalarda ameliyat sonrası oluşan ödem ile birlikte doğal olmayan bir görünüm izlenebilmektedir. Sonuç olarak ameliyat sonrası yüz görünümü uygulanan cerrahi tekniğe ve tercihlere göre değişmektedir

    • Yüz germe yüzdeki bütün çizgileri yok eder.
    o Yüz germe, göz altı veya ağız çevresindeki yüzeyel kırışıklıkları yok etmez. Bu çizgileri yok etmek için, dolgu, lazer veya kimyasal peeling gibi yöntemler uygulanır.

    • Yüz germe ameliyatı sonrası iz kalmaz.
    o İzler ameliyatların doğal sonucudur. Tercih edilen ameliyat tekniğine bağlı olarak farklı bölgelerden cilt kesisi yapılmakla beraber bu kesiler derinin doğal katları, çizgileri ve saçlı deri içinden yapıldığı için iyileşme sonrası oluşacak izler de bu bölgelerde gizlenmektedir.

    • Yüz germe sonrası hızla sonuç alınır.
    o Her ameliyat sonrası olduğu gibi yüz germe ameliyatının ardından da vücut ve cilt iyileşmek için zamana ihtiyaç duyar. İyileşme süresi yaş, şeker, tansiyon gibi sistemik hastalıklar ya da sigara gibi kan dolaşımını bozan etkenlere bağlı olarak değişmekle birlikte ortalama iki haftayı bulacaktır. Bu süre “Silhouette lift” gibi ufak müdahalelerde 2-3 günle sınırlı olmaktadır. Cerrahi tekniklerde ameliyatın sonuçları hemen ve belirgin olarak ortaya çıkarken Ultherapy tekniğinde aylar içinde yavaş yavaş oluşan gerilme etkisi elde edilmektedir.

    • Gerilen yüz yaşlanmaz, kalıcıdır.
    o Yaşlanmayı durduracak herhangi bir tıbbi veya kozmetik çözüm yoktur. Bu nedenle yüz germe ameliyatları en uzun süre etkisini koruyan işlemler olsa da ameliyatlar, Silhouette lift gibi basit cerrahi müdahaleler ya da Ultherapy gibi ameliyatsız cilt gençleştirme uygulamalarından sonra zaman içinde azalan etkileri yerine koymak için yeni müdahalelere ihtiyaç duyulmaktadır.

  • Düğün öncesi estetik

    Düğün öncesi estetik

    Evlenecek çiftler başta botoks ve dolgu olmak üzere, diş beyazlatmadan belini inceltmeye kadar, düğünden önce birçok operasyona ‘EVET’ diyor.

    Düğün öncesi en sık yaptırılan operasyon…

    Fotoğraflarda iyi görünmek için artık diyet yeterli olmuyor. İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre, evlenecek çiftler başta botoks olmak üzere, diş beyazlatmadan yağ aldırmaya kadar pek çok operasyona ‘evet’ diyor.

    512 nişanlı kadın ve 509 damat adayına yöneltilen, evlenmeden önce estetik tedavi görmeyi düşünüp düşünmedikleri sorusuna kadınların yüzde 58’i ve her 3 erkekten biri “evet” yanıtı verdi.

    Araştırmasına katılan kadınların yüzde 11’i ve erkeklerin de yüzde 9’unun, daha önce bu tür operasyonlar geçirdiklerini söyledikleri kaydedildi.

    Kadınların estetik ameliyat yaptırmayı istemelerinin en yaygın nedeninin, düğün fotoğraflarında iyi görünmek olduğu, yüzde 64’ünün, fotoğraflardaki güzel görüntünün, onların daha iyi hissetmelerini sağlayacağını söyledikleri bildirildi.

    Erkeklerin estetik ameliyat kaygısının daha çok eşlerini memnun etmekten doğduğu, her 5 erkekten 3’ünün, karşı tarafa daha çekici görünmek için estetik ameliyat olmayı düşüneceklerini söylediği belirtildi.

    kadınların istediği en popüler estetik ameliyat ve tedaviler, botoks (yüzde 68), diş beyazlatma (yüzde 62), yağ aldırma (yüzde 55), meme büyütme (yüzde 47) ve yüz estetiği (yüzde 43), erkeklerde ise dişlere kaplama yaptırma (yüzde 78), botoks (yüzde 62), saç ekimi (yüzde 41), yağ aldırma (yüzde 33) ve meme küçültme operasyonu (yüzde 25) olarak sıralanıyor.

    Düğün Estetiği

    En güzel duygulardan biridir evlilik. Bu süreçte her şey mükemmel olmalı. Gecenin yıldızı olan gelinler ise tüm bu heyecanın yanında kendilerini de yenileyerek kusursuz bir hayata merhaba demeye hazırlanıyorlar…

    Evlendikten sonra hayatı boyunca bakacağı düğün fotoğrafları…

    Düğün Estetiği
     
    Bekarlığa veda estetiği, için zaman önemlidir. Mesela burun ve germe ameliyatının düğünden 1 ay kadar önce yapılması gerektiğini vurguladı. Göğüs büyütme ameliyatı yaptırmak isteyen bir gelin adayının ise düğünden yaklaşık 3-4 hafta önce operasyona başvurması gerekir.
     
    Düğün öncesi hokka gibi bir buruna sahip olmak istiyorsunuz ama ameliyattan korkuyorsunuz. Hemen hatırlatalım! Dolguyla burun estetiği, 5-10 dk içinde yapılabilecek bir yöntem.
     
    Uygulanacak operasyonlar için bayanların, ameliyat ve düğün töreni arasındaki zamanlamaya dikkat etmesi durumunda balayında herhangi bir sorunla karşılaşmayacakları belirtilmektedir.
     

    Kadınlar Kulübü Üyemizin Düğün öncesi estetik ile ilgili araştırma sonucu bizlerle paylaştığı yazı:

    Uzun araştırmalarım sonucu düğün öncesi peri kızı gibi görünmek isteyen arkadaşlarımıza bir rehber hazırladım. Şimdi kısa vade ve uzun vadede düğün öncesinde istediğimiz görüntüye cerrahi veya ufak müdaheleler ile nasıl kavuşabileceğimize bir göz atalım.

    Uzun vadede neleri planlamalıyız :

    1- Burun Estetiği

    Süre:

    Düğüne 3 ay kala. Ama şahsi tavsiyem 6 ay önce bu ameliyatı olmanız gerekli. Ödemlerin inmesi burnun oturması, kimse anlamasın denmesi, oluşabilecek risklerin görülmesi ancak bu tarihleri buluyor.

    Fiyat :

    Fiyatı doktora göre 2.500-15.000 TL arasında değişmekte.

    Detaylar :

    Doktorunuzu çok iyi seçin ilk kriter fiyattan önce doktor olsun. İşte budur dediğiniz zaman da bütçenizi ayarlamaya çalışın. Makul faizli krediler var. Bir anda tüm ödemeyi çıkaramıyorsanız bir kısmını kredi alabilirsiniz. Bu arada ucuza ameliyat yapan doktor kötü, pahalıya ameliyat yapan iyi diye birşey yok. Önce doktorla iletişimizin otursun daha sonra da ameliyat sonuçlarını beğenin. Bu maalesef biraz da şans işi. Dua edin bahtsız bir hasta olmayın.

    2- Meme Estetiği

    Meme Büyütme

    Süre:

    Düğüne 2 ay kala. Aslında protezin tamamen yerine oturması ödemlerin yok olması 6 ay civarında oluyor. Ama aklınız başınıza sonradan geldi ya da maddi durumu anca denkleştirdiniz veya beyaz atlı prensinizi nihayet ikna edebilrdiniz. 2 ay kala ameliyat olabilirsiniz. 15-20 gün bile olur ama ödemlerden dolayı yaşanabilecek şekilsizlikler olabileceğinden gelinliğinizden firar etmeye çalışan memelerinizle düğün gecesi boyunca uğraşmak zorunda kalabilirsiniz.

    Fiyat:

    Yine geniş bir fiyat aralığı var 3.500 – 20.000 TL. Bu son rakamı neden söyledim forumda 9000€ fiyat veren doktor duyduğum için

    Detaylar :

    Burada fiyatı etkileyen unsurlar doktorun el becerisi ve kullanılacak protez markasının seçimi. Şimdi protezler çok çeşitlendi. Çok kaliteli doğal meme kıvamına yakın protezler var. Mutlaka iyi araştırın sonuçta vücudunuza yabancı bir madde girecek ve muhtemelen ömür boyu sizinle olacak. Doktorunuzdan vücudunuza koyduğu protezin sertifikası, belgesi, kitapçığı vs neyi varsa mutlaka isteyin. Bunları sizinle paylaşmaktan kaçınan birine rastlarsanız doktora ne kadar hayran olursanız olun uzaklaşın oradan. Hayat şakaya veya birilerinin deneği olmaya gelmez.

    Meme Küçültme / Dikleştirme

    Süre :

    Yine düğüne 2 ay kala. Ama izlerim tamamen iyileşsin istiyorsanız 1 seneyi gözden çıkarın. Çünkü bu operasyon izli bir operasyon. Uygulanan tekniğe göre meme başında, meme altında ve meme başında meme altına dik bir çizgi halinde izler kalma ihtimali yüksek.

    Fiyat :

    3.000 – 14.000 civarında değişmekte. Meme küçültme daha pahalı bir operasyon ve memenin büyüklüğü fiyatı etkiliyor.

    Detaylar :

    Ayrıca bu operasyondan duruma göre 2 hafta veya 1 ay öncesinde sigarayı bırakmış olmanız gerekiyor. Aman ben sigarayı bırakamam nolursa olsun derseniz bu ameliyatı olmayın. Çok ciddiyim risk almaya değmez. Sigara içen arkadaşınıza hiçbirşey olmayabilir sizin bütün dikişleriniz açılıp meme dokusu olduğu gibi ortaya çıkıp enfeksiyon nedeni ile meme ucu veya memenizin tamamını kaybedebilirsiniz. Evet çok korkunç bir yaklaşım ama örnekleri mevcut. O nedenle süreyi sigarayı bırakma durumunuzu da göz önüne alarak planlayın. Bu operasyon konusunda şahsi fikrim hamilelik, doğum, emzirme, kilo alıp verme dönemleri bitince bu ameliyatı olmanız. Sonuçta bu olaylar meme dokusunu tahrip edici durumlar ve ameliyattan sonra bu bahsettiğim durumları yaşarsanız yeni bir operasyona daha ihtiyaç duyabilirsiniz.

    3 – Liposuction

    Süre:

    Düğüne 6 ay kala. Ödemlerin inip vücudun şeklini bulması bu kadar zaman almakta.

    Fiyat :

    Yapılan bölgeye, doktora göre fiyat aralığı bayağı geniş 2.000 – 18.000 TL aralığında. Bu biraz uçuk sayılabilecek olan fiyat tüm vücudun bir heykel gibi şekillendirilmesi durumunda geçerli.

    Detaylar :

    Bu operasyon ideal kilosunda veya ideal kilosuna yakın olup sadece bölgesel fazlalıkları olan kişilere öneriliyor. Bir zayıflama operasyonu değil vücudu şekillendirme operasyonu. Çok değişik ticari isimleri var ama sonuçta kanüller yardımı ile vücuda girilip sorunlu bölgedeki yağ hücreleri uzaklaştırılıyorsa bunun adı liposuction ‘dır. Hafif ağrılı, morluk ve ödem olan bir operasyon sonrası süreci var. 3 hafta kadar korse giyilmesi gerekiyorKanüller vücutta minik delikler açıyor o nedenle operasyondan sonra iz kalmasın diye o bölgeleri güneşten korumalı.

    4- Çene Büyütme

    Süre :

    Protez ile yapılacaksa düğüne 2 ay kala. Dolgu maddesi ile yapılacaksa 2-3 hafta önce.

    Fiyat :

    Protez kullanılır ise 3.000 – 6.000 TL. Dolgu maddesi kullanılır ise 750 – 2000 TL

    Detaylar :

    Uygun durumlarda dolgu maddeleri ile çene ucunda büyütme sağlanabiliyor. Ortalama 1 ila 2 sene aralığında kalıcılığı var. Protez ile büyütmede ağrılı olmasa da biraz sıkıntılı bir nekahat dönemi var. 2 hafta kadar çenede uyuşukluk, konuşurken zorlanma hissi olabilir. Birkaç gün sdece sıvı ağırlıklı beslenme öneriyorlar. Eğer ağız içinden konulmuşsa enfeksiyon riski daha fazla o nedenle mutlaka önceden diş bakımı ile ilgili tedavileri bitirmek gerekiyor. Çeşitli materyallerde protezler var. Şahsen hepsinin + ve – lerini birkaç doktorla görüşüp değerlendirmek taraftarıyım.

    Kısa Vadede neler yapabiliriz :

    1 – Botoks

    Süre:

    Düğünden 3 – 4 hafta önce

    Fiyat

    300 – 800 TL aralığında

    Detaylar:

    Bence yaşlanmaya karşı cerrahi müdahaleleri geciktirebilen süper bir buluş. Yıllardır tikli hastaların tedavisinde kullanıldıktan sonra estetik cerrahiye de kazandırılan bir yöntem. Ayrıca migrenli hastalara iyi geldiği anlaşıldıktan sonra sadece migren için de yaptırılmaya başlanmış. Yapıldıktan sonra 7-10 gün içinde etkisini göstermeye başlıyor. İyi bir cerrah elinde harikalar yarattığı gibi, beceriksiz biri elde yaratığa dönüşülmesi muhtemel. Doktorun plastik cerrah olması gerektiği kanaatindeyim. Hem yüzünüde aydınlık bir ifade verdirebilir hem de dilerseniz düşük olan kaşlarınızı bir miktar kaldırtabilirsiniz. Genelde alın, göz kenarları ve kaş arasında yapılıyor. Ağız çevresine uygulatmayın oradaki kasların hareketsizliği size felçli görünümü verebilir. Tekrarlıyorum doğal, dingin bir ifade için çok iyi bir doktor bulun.

    2- Dolgu

    Süre :

    En az 3 hafta önce

    Fiyat :

    500 – 2000 TL aralığında

    Detaylar:

    Özellikle dudak dolgusu çok revaçta. Ama burun kenarından inen çizgilere yapıldığında da yüze oldukça genç bir görünüm veriyor. Kalıcılığı 8-12 ay aralığında olabileceği gibi 2-5 yıl arasında olanlar da var. Şahsi fikrim ben olsam uzun vadeli olanları yaptırmaya çekinirim. Çünkü seneler sonra komplikasyon yaşanabiliyormuş. Okuduklarım böyle en azından. Dudağa ilk defa yaptıracaksanız çok dikkatli olun ve doktorunuzla ne istediğinizi, size uygun olup olmadığını detaylarıyla konuşun. Yoksa bir ördek görünümüne kavuşup düğünü 1 yıl ertelemek zorunda kalabilirsiniz Ayrıca enjekte edilen dolgunun içeriğini, markasını mutlaka mutlaka öğrenin hatta kutusunu alıp saklayın. Ne olur ne olmaz. Bunları size vermek istemeyen doktordan da kaçının.

    Kadınlar Kulübü kullanıcı yorumları için DÜğün öncesi estetik

  • Profiloplasty ile yüzünüzde altın oranı yakalayın, Profiloplasty nedir ? Altın oran nedir ? Op. Dr. Naci Çelik

    Profiloplasty ile yüzünüzde altın oranı yakalayın, Profiloplasty nedir ? Altın oran nedir ? Op. Dr. Naci Çelik | 1Yüzyıllardır, gözlerin, burnun, kaşların, dudakların birbirine mesafesindeki uyumla belirlenen altın oran, Leonardo da Vinci’nin Mona Lisa’sının altın oranıyla da popülerleşerek günümüze dek ideal güzelliği tarif etti. Bugün, kendi altın oranımıza Profiloplasty uygulamasıyla kavuşabiliyoruz. Profiloplasty özetle; yüzdeki herhangi bir uygulamanın diğer tüm uzuvlarla da uyumlulaştırılması sürecini tanımlıyor ve teoride matematiksel bir işlem iken pratiğe döküldüğü zaman bir sanat halini alıyor.

    Kim daha güzel, orantılı bir yüze sahip olmak istemez ? Plastik cerrahi ve diğer medikal estetik uygulamalar bu istek etrafında; kusurları gidermek ve güzellikleri öne çıkarmak için çalışır.

    Özellikle yüzümüzde genel beğeniye ve kendi estetik anlayışımıza uygun bir görünüme sahip olmak isteriz. Daha küçük bir burun, dolgun yanaklar, gergin alın gibi.

    Güzellik anlayışı kültürden kültüre değişse dahi, genel olarak güzellikle uzlaşılan ve bilimsel olarak da açıklanabilen bir ölçü vardır. Leonardo da Vinci ile popüler olmuş bir kavram olan ‘altın oran’ kabaca, büyüğün küçüğe oranı olarak ifade edilir. Yüzün boyu / Yüzün genişliği; Dudak- kaşların birleşim yeri arası / Burun boyu; Yüzün boyu / Çene ucu-kaşların birleşim yeri arası; Ağız boyu / Burun genişliği; Burun genişliği / Burun delikleri arası;

    Göz bebekleri arası / Kaşlar arası gibi.

    Aslında burnumuzu büyük, çenemizi dar, yanaklarımızı çökük bulup, plastik cerrahiden destek almak isterken, bilerek ya da bilmeyerek bu orana yaklaşmaya çalışmaktayız.

    Plastik cerrahi artık bunu daha bilimsel yapıyor ve Profiloplasty ile tek bir bölgeyi düzeltmek yerine, onun diğer bölgelerle, örneğin bir burun ameliyatı söz konusuysa, burnun çeneyle, dudaklarla, yanaklarla, alın ve kaşlarla orantısını da gözetip tamamını birbiriyle uyumlu hale getirecek ve ideal orana yaklaştıracak çözümler sunuyor. Yöntemin uygulayıcısı Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Naci Çelik; Profiloplasty’nin ne olduğunu, nasıl işlediğini ve beklenen sonuçları hakkında bilgi verdi.

    Profiloplasty nedir?

    Profiloplasty kısaca tarif edilecek olursa kişinin yandan görünümünü düzeltmeyi amaçlayan işlemlerin tümü olarak tanımlanabilir. Tabi ki yandan görünümde asıl belirleyici faktör burun ve dolayısıyla burnu düzeltici işlem olan rhinoplasty’dir. Maalesef pek çok doktor yüz görünümündeki şikâyet nedeniyle başvuran hastalarda işlemin basitliği ve hastaya maliyetinin fazla olmaması nedeniyle hastalara sadece rhinoplasty işlemini önermişlerdir.

    Bu da burun ameliyatı olduğu halde hala kendisinin daha güzel ya da daha yakışıklı olduğunu hissetmeyen hastaların sayısının artmasına ve yüze uygun olmayan yapay görünümlü burunların artmasına neden olmuştur.

    Haliyle burun ameliyatı olmak isteyen hastalar çevrelerindeki bu kötü örnekleri görerek yaptırmak istedikleri bu operasyonu yaptırmaktan vazgeçmişlerdir.

    Profiloplasty hastanın sadece yüzünün yan ve oblik (yan ile karşı arası duruş) görünümünü değerlendirmekle kalmaz bu görünüm üzerindeki etkisi olan ünitelerin kendi aralarındaki açı ve oranları da dikkate alır.

    Profiloplasty’nin tek tek plastik cerrahi işlemlerinden farkı nedir ?

    Profiloplasty yüzü bir bütün olarak değerlendirir ve
    Alın-burun açısı
    Burun-dudak açısı
    Burun-çene açısı
    Çene-Çene altı oran
    Çene- boyun açısı
    Kulak-burun büyüklüğü oranı gibi oranları da dikkate alınarak bir uygulama programı önerir.

    Örneğin burun ameliyatı olmak için başvuran iri burunlu bir hastada aynı zamanda iri bir çene varsa hastanın sadece burnuna yapılacak bir işlem iki şekilde sonuçlanır:

    Hastanın burnu çeneyle orantılı olacak şekilde iri bırakılır ve sonuçta burun şekil olarak güzel olsa bile hastanın burnu ve çenesi eski iriliğinde kalacağı için yüz hatları kaba olur. Bu tür bir işlem sonrası hasta ve çevresi operasyonun hiçbir işe yaramadığını düşünürler çünkü iri burun hâlâ iri burundur.

    Hastanın burnu küçültülür çenenin iriliğine göre ayarlanmaz ve sonuçta yüzle uyumlu olmayan çok güzel görünümlü olsa bile çok yapay görünen ve hastayı kesinlikle mutlu etmeyen orantısız bir burun ortaya çıkar.

    Böyle bir hastada yapılması gereken işlem aynı operasyonda belki de çene ucundaki kemiğin hafifçe törpülenmesi ve yapılacak burnun yeni çeneye göre ayarlanması olmalıdır ki hasta sonuç olarak yüzüne uyumlu ve hoş bir burna kavuşsun.

    Profiloplasty ile neler yapılabilir ve hangi bölgelere uygulanabilir?

    Alın: Örneğin alın çok düzse yağ enjeksiyonları ile alın konveks bir şekle getirilebilir. Saç çizgisi çok aşağıda yerleşmiş hem erkek hem de kadınlarda epilasyon ile saçların alınması sağlanarak dar alın daha geniş bir hale getirilebilir ya da saçlar dökülerek saç çizgisinin gerilediği durumlarda saç ekimi yapılabilir. Tüm bu işlemler kişinin yan görünümü üzerinde belirleyici olurlar.

    Kaşlar: Düşük kaşlara kaş asma yapılarak kaş ucunun lateral kantusa olan mesafesi artırılarak gözler açığa çıkartılabilir.

    Burun: Rhinoplasty işlemi ile burun küçültülebilir, büyültülebilir ucu kaldırılıp indirilebilir veya burun uzatılıp kısaltılabilir.

    Yanaklar: Yaşlı yüzde sarkmış olan yanaklar asılarak kaldırılabilir ya da şişman görünümlü yanaklar daha zayıf görünümlü hale getirilebilir. Elmacık kemikleri belirginleştirilebilir. Yanaklara dolgu yapılarak yüze daha dinlenmiş bir ifade verilebilir.

    Dudaklar: Anatomik olarak üst dudak hafifçe alt dudağın (1-2 mm) önündedir ve alt dudak üst dudağa göre daha kalındır. Bazen rhinoplasty adayı bayanlarda işlemin en önemli noktalarından birisi dudağın dolgu maddeleri veya hastanın kendi yağları ile kalınlaştırılmasıdır.

    Çene: Profiloplasty’de burundan sonra en önemli etkili faktör çenenin değerlendirilmesidir. Çene ucu problemleri çok çeşitlidir:

    Ülkemizde en sık görülen deformite mentumun geride olması ve çene yüksekliğinin kısa olmasıdır. Bu kadınlarda yuvarlak bir yüze neden olurken erkeklerde de zayıf yüz hatlarına neden olur. Dolayısıyla profiloplastyde en sık uygulanan çene düzeltici yöntem augmantasyon mentoplasty yani çene ucu büyültme ameliyatıdır.

    Gıdı bölgesi: Submental bölgedeki yağ fazlalığı hastanın çenesinin olduğundan daha kısa görünmesine yol açar. Bu bölgeye yapılacak basit bir liposuction ya da submental yağ eksizyonu çene konturunu düzgünleştirir.

    Boyun bölgesindeki kırışık deri boyun germe operasyonu ile düzeltilebilir. Bu işlem daha çok orta yaş ve üzeri hastalarda uygulanmalıdır.

    Kulaklar: Kulaklar genel olarak karşıdan veya arkadan bakıldığı zaman deformiteleri daha çok görülen organlar olmakla birlikte profilden de normal anatomide tüm kulak kepçesinin kıvrımları tam olarak görülmelidir. Kepçe kulak deformitesi olan hastalarda bunun düzeltilmesi yandan görünüme büyük katkıda bulunur.

    Profiloplasty’nin uygulama süreci nasıl işler?

    Başvuran hastaların bir kısmı problemin sadece bir yönünü görebilir, örneğin istediği ölçüde bir burunun dar bir çenede uygun olmayacağını hesap edemeyebilir. Burada rol plastik cerraha düşer. Hastanın ön, yan ve oblik resimleri çekildikten sonra bunlar üzerinde çalışmalar yapılır. Bilgisayar yardımıyla yukarda bahsettiğimiz ünitelerin birbirleriyle ilişkisi ortaya konur ve açılar ile oranlar ölçülür. Ardından uygun görülen düzeltmeler yapılarak hastaya muhtemel sonuçlar sunulur.

    Profiloplasty matematik ve bilgisayar programlarıyla kişiye en uygun yüzün kazandırılması mıdır?

    Profiloplasty teoride matematiksel bir işlem iken pratiğe döküldüğü zaman bir sanattır.

    Basit bir dolgu işlemi bir medikal estetisyen tarafından yapılabilir. Bir burun ameliyatını kulak burun boğaz doktoru yapabilir. Yanaklara dışarıdan verilecek dolgu malzemeleriyle bir dermatolog tarafından şekil verilebilir.

    Hatta bir oftalmolog göz kapaklarınız ve kaşlarınıza estetik operasyon yapabilir. Ancak sadece bir plastik cerrah bunların hepsini ve daha fazlasını bir arada değerlendirerek sizin için en uygun operasyon veya operasyonlar dizisini önerip uygulayabilir.

    Profiloplasty uygulanmış hasta, tek bir işlem görmüş hastaya oranla ne kazanır?

    Profiloplasty ile genel bir uyumlulaştırma süreci, hastaya, her şeyden önce özgüven, harcadığı zaman ve paranın tam karşılığını aldığı tatminini kazandırır.

    Burun ameliyatı olduktan sonra, güzel bir buruna ama yine de güzel olmayan bir yüze, ya da defalarca burun ameliyatı olup memnun kalmayanlara mutlaka rastlanmıştır. Profiloplasty, yüzün herhangi bir uzvundaki radikal değişikliğin diğer uzuvlarla mutlaka uyumlulaştırılması ve efsanevi altın oran’a yaklaştırılması prensibiyle çalışır.

    Profiloplasty, uzun vadede daha ekonomik, kalıcı ve tatmini yüksek sonuçlar vaat eder. Hastane, anestezi, muayene gibi farklı zamanlarda yapılsa yüksek bütçeli olacak işlemler, bir arada yapıldığı için daha ekonomik olmakta, iyileşme sürecine de bir seferde girilmekte ve sonuçlar daha yüz güldürücü olmaktadır.

    Op. Dr. Naci Çelik
    Plastik ve Rekonstrüktif Cerrah

    KUTU: ALTIN ORAN NEDİR ?

    Altın oran, doğadaki varlıkların yapılarında bulunan özel bir orandır. Altın oran kabaca, büyüğün küçüğe oranıdır. Bu oran özellikle sanat ve mimaride yüzyıllarca uygulanmıştır. Doğada en belirgin olarak altın oran insan vücudunda, kabuklu deniz hayvanlarında ve ağaç dallarında görülmektedir.

    Başka bir deyişle altın oran, dikdörtgenin en estetik görünecek uzunlukta uzun kenarının kısa kenarına oranıdır.

    Sanatçılar, bilim adamları ve tasarımcılar, araştırmalarını ya da çalışmalarını yaparken ya da ürünlerini ortaya koyarlarken orantıları altın oran uyumuna göre belirlenmiş insan bedenini ölçü olarak alırlar. Leonardo da Vinci ve Corbusier tasarımlarını yaparken altın oran sayısına göre belirlenmiş insan vücudunu ölçü almışlardır. Günümüz mimarlarının en önemli başvuru kitaplarından biri olan Neufert’te de altın orana göre belirlenmiş insan vücudu temel alınmaktadır.

    İnsan vücudunda altın oran için verilebilecek ilk örnek, göbek ile ayak arasındaki uzaklık bir birim olarak kabul edildiğinde, insan boyunun 1,618 e karşılık gelmesidir. Bunun dışında vücudumuzda yer alan diğer bazı altın oranlar şöyledir: Parmak ucu-dirsek arası / El bileği-dirsek arası; Omuz hizasından baş ucuna olan mesafe / Kafa boyu; Göbek-baş ucu arası mesafe / Omuz hizasından baş ucuna olan mesafe; Göbek-diz arası / Diz-ayak ucu arası.

    İnsan yüzünde de birçok altın oran vardır ki özellikle bu konu yüz estetiğini daha çok yakından ilgilendiriyor. Ancak bu oranlandırma, bilim adamları ve sanatkârların beraberce kabul ettikleri “ideal bir insan yüzü” için geçerlidir. Yani her insanda bu oran tam doğru olmayabilir. Örneğin üst çenedeki ön iki dişin enlerinin toplamının boylarına oranı altın oranı verir. İlk dişin genişliğinin merkezden ikinci dişe oranı da altın orana dayanır.

    Bunlar bir dişçinin dikkate alabileceği en ideal oranlardır. Bunların dışında insan yüzünde yer alan diğer bazı altın oranlar şöyledir: Yüzün boyu / Yüzün genişliği; Dudak- kaşların birleşim yeri arası / Burun boyu; Yüzün boyu / Çene ucu-kaşların birleşim yeri arası; Ağız boyu / Burun genişliği; Burun genişliği / Burun delikleri arası; Göz bebekleri arası / Kaşlar arası. Bu oranlar daha da artırılabilir.

    Profiloplasty

    YÜZ ESTETİĞİ

    Konu başlığında yeni bir konsept yazdıysam da aslında plastik cerrahların 1960’lı yıllarda öne sürdükleri bu uygulama son yıllarda tekrar gündeme gelmiştir.

    Profiloplasty kısaca tarif edilecek olursa kişinin yandan görünümünü düzeltmeyi amçlayan işlemlerin tümüdür. Tabi ki yandan görünümde asıl belirleyici faktör burun ve dolayısıyla burnu düzeltici işlem olan rhinoplasty’dir. Maalesef pek çok doktor yüz görünümündeki şikayet nedeniyle başvuran hastalarda işlemin basitliği ve hastaya maliyetinin fazla olmaması nedeniyle hastalara sadece rhinoplasty işlemini önermişlerdir. Bu da burun ameliyatı olduğu halde hala kendisinin daha güzel ya da daha yakışıklı olduğunu hissetmeyen hastaların sayısının artmasına ve yüze uygun olmayan yapay görünümlü burunların artmasına neden olmuştur. Haliyle burun ameliyatı olmak isteyen hastalar çevrelerindeki bu kötü örnekleri görerek yaptırmak istedikleri bu operasyonu yaptırmaktan vazgeçmişlerdir.

    Profiloplasty hastanın burnunu değil yüzünün yan ve oblik (yan ile karşı arası duruş) görünümünü değerlendirmekle kalmaz bu görünüm üzerindeki etkisi olan ünitelerin kendi aralarındaki açı ve oranları da dikkate alır.

    Profiloplasty bir bütün olarak yüzü değerlendirmekle birlikte yüzün ünitelerini sınıflandıracak olursak:

    1.Alın

    2.Kaşlar

    3. Burun

    4.Yanaklar

    5.Dudaklar

    6.Çene

    7.Gıdı bölgesi

    8.Boyun

    9.Kulaklar

    Ayrıca ikili ve üçlü değerlendirmeler de önemlidir. Şöyle ki:

    1.Alın-burun açısı

    2. Burun-dudak açısı

    3. Burun-çene açısı

    4.Çene-Çene altı oran

    5.Çene- boyun açısı

    6.Kulak-burun büyüklüğü oranı

    7.Alın-burun-çene oranları

    8.Nasolabial sulcus-burun ilişkisi

    Basit örnekler ile profiloplasty anlatılabilir. Örneğin burun ameliyatı olmak için başvuran iri burunlu bir hastada aynı zamanda iri bir çene varsa hastanın sadece burnuna yapılacak bir işlem iki şekilde sonuçlanır:

    Hastanın burnu çeneyle orantılı olacak şekilde iri bırakılır ve sonuçta burun şekil olarak güzel olsa bile hastanın burnu ve çenesi eski iriliğinde kalacağı için yüz hatları kaba olur. Bu tür bir işlem sonrası hasta ve çevresi operasyonun hiçbir işe yaramadığını düşünürler çünkü iri burun hala iri burundur.

    Hastanın burnu küçültülür çenenin iriliğine göre ayarlanmaz ve sonuçta yüzle uyumlu olmayan çok güzel görünümlü olsa bile çok yapay görünen ve hastayı kesinlikle mutlu etmeyen orantısız bir burun ortaya çıkar

    Böyle bir hastada yapılması gereken işlem aynı operasyonda belki de çene ucundaki kemiğin hafifçe törpülenmesi ve yapılacak burnun yeni çeneye göre ayarlanması olmalıdır ki hasta sonuç olarak yüzüne uyumlu ve hoş bir burna kavuşsun.

    Profiloplasty ile neler yapılabilir:

    Alın:

    Özellikle erkeklerde frontal processler çıkıntılı ise törpülenebilir. Ya da alın çok düz ise yağ enjeksiyonları ile alın konveks bir şekle getirilebilir. Saç çizgisi çok aşağıda yerleşmiş hem erkek hem de kadınlarda epilasyon ile saçların alınması sağlanarak dar alın daha geniş bir hale getirilebilir ya da saçlar dökülerek saç çizgisinin gerilediği durumlarda saç ekimi yapılabilir. Tüm bu işlemler kişinin yan görünümü üzerinde belirleyici olurlar

    Kaşlar:

    Düşük kaşlara kaş asma yapılarak kaş ucunun lateral kantusa olan mesafesi artırılarak gözler açığa çıkartılabilir.

    Burun:

    Rhinoplasty işlemi ile burun küçültülebilir, büyültülebilir ucu kaldırılıp indirilebilir veya burun uzatılıp kısaltılabilir.

    Yanaklar:

    Yaşlı yüzde sarkmış olan yanaklar asılarak kaldırılabilir ya da şişman görünümlü yanaklar daha zayıf görünümlü hale getirilebilir. Elmacık kemikleri belirginleştirilip nasolabial sulkuslar silikleştirilebilir. Yanaklara dolgu yapılarak yüze daha dinlenmiş bir ifade verilebilir.

    Dudaklar:

    Anatomik olarak üst dudak hafifçe alt duağın (1-2 mm) önündedir ve alt dudak üst dudağa göre daha kalındır. Bazen rhinoplasty adayı bayanlarda işlemin en önemli noktalarından birisi dudağın dolgu maddeleri veya hastanın kendi yağları ile kalınlaştırılmasıdır. Kalın dudakların inceltilmesi de mümkün olmakla birlikte bu çok sık görülen bir durum değildir.

    Çene:

    Profiloplastyde burundan sonra en önemli etkil faktör çenenin değerlendirilmesidir. Çene ucu problemleri çok çeşitlidir:

    a. Mentumun geride olması çene yüksekliğinin normal olması

    b.Mentumun geride olması ve çene yüksekliğinin kısa olması

    c. Mentumun geride olması ve çene yüksekliğinin uzun olması

    d.Mentumun ileride olması ve çene yüksekliğinin kısa olması

    e. Mentumun ileride olması ve çene yüksekliğinin normal olması

    f. Mentumun geride olması ve çene yüksekliğinin uzun olması.

    Bu problemlerden herhangi birisi görülebilirse de ülkemizde en sık görülen deformite mentumun geride olması ve çene yüksekliğinin kısa olmasıdır. Bu kadınlarda yuvarlak bir yüze neden olarken erkeklerde de zayıf yüz hatlarına neden olur. Dolayısıyla profiloplastyde en sık uygulanan çene düzeltici yöntem augmantasyon mentoplastydir. Augmantasyon mentoplasty aşağıdaki şekillerde yapılabilir:

    i. Yağ enjeksiyonu: Hastanın bel veya karın bölgesinden ya da gıdı altından alınan yağların bazı işlemlerden geçirildikten sonra çene ucuna verilmesi

    ii. Dışardan enjeksiyon maddelerinin verilmesi: Kollagen, hyaluronic asit vb pek çok yabancı madde çene ucuna enjekte edilebilir.

    iii. Kıkırdak yerleştirilmesi.

    iv. Çene ucu protezleri yerleştirilmesi: silicon vb…

    v. Çene kemiklerinin cerrahi müdahale ile kesilerek öne doğru ilerletilmesi.

    Gıdı bölgesi:

    Submental bölgedeki yağ fazlalığı hastanın çenesinin olduğundan daha kısa görünmesine yol açar. Bu bölgeye yapılacak basit bir liposuction ya da submental yağ eksizyonu çene konturunu düzgünleştirir.
    Boyun bölgesindeki kırışık deri bayun germe operasyonu ile düzeltilebilir. Bu işlem daha çok orta yaş ve üzeri hastalarda uygulanmalıdır. Daha genç hastalarda cervikomental açının düzeltilmesi için tüm mandibula konturuna (sadece çene ucuna değil) yağ enjeksiyonu yapılması gerekebilir.

    Kulaklar:

    Kulaklar genel olarak karşıdan veya arkadan bakıldığı zaman deformiteleri daha çok görülen organlar olmakla birlikte profilden de normal anatomide tüm kulak kepçesinin kıvrımları tam olarak görülmelidir. Kepçe kulak deformitesi olan hastalarda bunun düzeltilmesi yandan görünüme büyük katkıda bulunur.

    Peki hasta kendisi için neyin doğru olduğunu nasıl anlayacak? Başvuran hastaların bir kısmı problemin sadece bir yönünü görürken bir kısmı problemi yanlış değerlendirmektedirler. Burada asıl rol plastik cerraha düşer.

    Hastanın ön, yan ve oblik resimleri çekildikten sonra bunlar üzerinde çalışmalar yapılır. Bilgisayar programları ile yapılan bu çalışmalar örneğin bir rhinoplasty adayına “size bu burnu yacerrparız şöyle güzel olursunuz böyle harika olursunuz “ demek için yapılmaz. Bu programlar hastanın gözünü boyamak için değil hastanın problemlerini ortaya koymak için tasarlanmışlardır. Bilgisayar yardımıyla yukarda bahsettiğimiz ünitelerin birbirleriyle ilişkisi ortaya konur ve açılar ile oranlar ölçülür. Ardından uygun görülen düzeltmeler yapılarak hastaya muhtemel sonuçlar sunulur. Profiloplasty buraya kadar oldukça matematiksel bir işlem iken realiteye döküldüğü zaman bir sanattır .Basit bir dolgu işlemi bir medikal estetisyen tarafından yapılabilir. Bir burun ameliyatını kulak burun boğaz doktoru yapabilir. Yanaklara dışarıdan verilecek dolgu malzemeleriyle bir dermatolog tarafından şekil verilebilir. Hatta bir oftalmolog göz kapaklarınız ve kaşlarınıza estetik operasyon yapabilir. Ancak sadece bir plastik cerrah bunların hepsini ve daha fazlasını bir arada değerlendirerek sizin için en uygun operasyon veya operasyonlar dizisini önerip uygulayabilir.

  • Natural Estetik İstanbul – Burun Göğüs Vücut Yüz Popo Diş Estetiği Kombine Estetik

    Natural Estetik İstanbul - Burun Göğüs Vücut Yüz Popo Diş Estetiği Kombine Estetik | 2Diş Estetiği

    Estetik sebebeplerden dolayı ön dişlerinde değişiklik yaptırmak isteyenlerin yaptıracakları tedavi sonrasında görüntülerinin nasıl olacağına dair artık bir fikirleri olabiliyor.

    Bilgisayar destekli gülüş tasarımı programları sayesinde dişlerinizde, öncesinde hiçbir işlem yapılmadan yapılacak işlemin sonunda yeni gülüşünüzün yüzünüzde nasıl duracağının tahmini sonuçlarını görebiliyorsunuz.

    Hastalar arzu ederlerse bu tasarımın bir çıktısını alarak sonuçlarını evine götürüp ailesi vb ile değerlendirerek bu tip estetik tedavilere girişmeden önce fikir sahibi olabilmektedirler. Gülüş tasarımı ile kişinin yüzüne ve onun karakterine en çok yakışan gülüş ve dizaynı hekimin hasta ile beraber geçireceği vakitte birlikte beklentilerin de ortaya konulacağı bir muayene sonucunda belirlenerek uygulanabilmektedir.

    Bunun temin edebilmek için porselen laminate venerler, kuronlar, implantlar ve gereken tüm tedavi yöntemleri uygulanabilmektedir.

  • İzsiz Göğüs Büyütme

    Estetik cerrahi ameliyatlarında hedef mükemmeli yakalamaktır. Mükemmeli yakalamak, mümkün olduğunca doğal görünümlü bir sonuç vermek ve ameliyat edildiğine dair herhangi bir belirti oluşturmamakla mümkün olur.

    Estetik cerrahide amaç mümkün olduğunca doğal görünümü yakalamak ise ameliyat izinin varlığı doğal görünüme ve mükemmeliyete gölge düşürür.

    Estetik göğüs büyütme ameliyatlarında en küçük izi oluşturma hedefinden yola çıkarak, koltuk altında gözden uzak olan 3 cm lik kesi sonrası kalan belli belirsiz izi dahi yok edebilmek adına kişisel çabalarım ve kendi geliştirdiğim özel alet ve ekipmanlar ile 14-15 milimetre (1,4-1,5 cm) gibi yapılabilecek en küçük kesi ile “no-scar” diye adlandırılan iz bırakmayacak hale getirdim. Yapılan tüm ameliyatlarda yaklaşık 6 ay içinde izler silik hale geliyor. Bu tekniği uygulamaya başladıktan sonra yaptığım gözlemlerde izin çok küçük olmasından dolayı, diğer tekniklerde 6 ay içinde silik bir hale gelen yara izi, bu teknik uygulandığında ise tamamen görünmez hale gelir. Ameliyat yarasının 1,5 cm gibi oldukça küçük olması, iyileşmeyi de son derece hızlandırır. Bu teknik, özellikle hamileliğin ardından göğüsleri yıpranmış kadınlar için çok da uygun olmayabilir. Bu gibi durumlarda göğüsleri daha iyi toparlayabilecek farklı seçeneklerin de göz önünde tutulmasında yarar vardır. Ancak, göğüslerde herhangi bir yıpranma söz konusu değil ise, göğüslerde gevşeme, sarkma, boşalma yok ise bu teknik ile estetik, doğal görünümlü ve mükemmel sonuçlar alınmaktadır.

    Avantajları:
    1- Emzirebilme
    2- Duyu kaybı olmaması
    3- Sıfır iz
    4- Hızlı iyileşme