Etiket: Yüz Estetiği

  • Alloblast Nedir, Nasıl Yapılır? Sünnet Derisinden Estetik Yaptıranlar

    Alloblast Nedir, Nasıl Yapılır? Sünnet Derisinden Estetik Yaptıranlar

    Alloblast, sünnet derisinden elde edilen kök hücrelerle yapılan bir estetik tedavidir. Fibroblast hücrelerinin cilde enjekte edilmesiyle yaşlanma belirtileri azalır, cilt gençleşir. Tedavi, yüz, boyun, eller gibi birçok bölgede uygulanabilir. FDA onaylı ve güvenli bir işlemdir. Fibroblast hücreleri kolajen ve elastin üretimini teşvik ederek cildi sıkılaştırır. Alloblast uygulaması, yaşlanma etkilerini azaltma, kırışıklık tedavisi, cilt sıkılaştırma gibi birçok alanda kullanılır. Genellikle tek seans uygulanır, etkileri 3-5 yıl sürebilir. Uygulama sonrasında belirli bakım kurallarına dikkat edilmelidir. Alloblast ve Fibrocell arasındaki farklar, kullanım süresi ve etkileri üzerinde değerlendirilmelidir. Ünlü isimlerin sünnet derisinden estetik uygulama yaptırması, tartışmalara yol açmıştır. Fiyatlar, hastanın cilt durumu, uygulama merkezi gibi faktörlere bağlı olarak değişebilir. Alloblast, gençleşme sürecini hızlandıran ancak kalıcılığı sınırlı bir estetik çözümdür. Estetik amaçlı kullanıldığında çeşitli alanlarda etkili sonuçlar verebilir.

    Sünnet, birçok kültürde dini ve geleneksel bir uygulama olup genellikle erkek çocuklar için belirli bir yaşta gerçekleştirilir. Günümüzde, sünnetin estetik bir boyut kazanmasıyla birlikte, Alloblast teknolojisi gibi yenilikçi yaklaşımlar sünnet derisinin estetik kullanımını mümkün kılıyor.

    Alloblast Nedir?

    Alloblast, cildin yaşlanmasını geciktiren etkili bir yöntemdir. Bu kök hücre tedavisi, genellikle yenidoğan sünnet derisinden elde edilen fibroblast hücrelerinin laboratuvar ortamında üretilip cilde uygulanması esasına dayanır.

    Alloblast uygulamaları yüz, boyun, dekolte, kol arkası, eller, bacak içi, dizler, saçlar gibi birçok bölgeye yapılabilir. Bu tedavinin etkileri hızlı bir şekilde ortaya çıkar ve zamanla daha da belirginleşir. Cilt, daha genç, dinamik, lekesiz ve sıkı bir görünüm kazanır.

    Yenidoğan sünnet derisinden elde edilen fibroblastlar, kolajen ve elastin üretimini teşvik ederek ciltteki sorunlu bölgeleri düzeltir. FDA onaylı bu işlem, yüz ve cilde güvenli bir şekilde uygulanır.

    Alloblast, estetik uygulamalarda kullanılan kök hücre tabanlı bir tedavidir. Sünnet derisi estetiği yaptıranlar için güvenilir ve etkili bir seçenektir.
    Alloblast, estetik uygulamalarda kullanılan kök hücre tabanlı bir tedavidir. Sünnet derisi estetiği yaptıranlar için güvenilir ve etkili bir seçenektir.

    Alloblast Kök Hücre Tedavisi Ne İşe Yarar?

    Fibroblast hücrelerinin azalmasıyla birlikte ciltte kırışıklık, sarkma ve gevşeme belirtileri ortaya çıkar. Alloblast tedavisi, fibroblast hücrelerini ciltteki sorunlu bölgelere uygulayarak kolajen ve elastin üretimini artırır. Bu sayede cilt sıkılaşır, gençleşir ve anti-aging etkiler gösterir. Ayrıca, kolajen, elastin ve hyalüronik asit içeriklerinin kaybını telafi eder.

    Alloblast Kök Hücre Tedavisi Nasıl Yapılır?

    Laboratuvar ortamında üretilen fibroblast hücreleri, belirlenen standartlara uygun olarak kontrolden geçirilir ve hastanın hasarlı cilt bölgesine enjekte edilir. Hasta lokal anestezi uygulandıktan sonra, alloblast karışımı cilde enjekte edilir. Bu tedavi sırasında veya sonrasında herhangi bir komplikasyon veya yan etki görülmez.

    Alloblast Kök Hücre Tedavisi Etkileri Nelerdir?

    Bu tedavi yaşlanmayı önler ve cildi sıkılaştırır. Kırışıklık ve sarkmaları azaltarak genç bir görünüm sağlar. Derin çizgileri giderir ve akne, sivilce, yara izlerini düzeltir. Saç miktarını artırabilir. Cildi sıkılaştırarak parlak ve canlı bir görünüm elde edilmesini sağlar. Çöken cilt yapısını düzeltir ve deriyi toparlar.

    Hangi Hastalıklarda Kullanılır?

    Alloblast uygulaması, kullanım alanını genişleten bir tedavi yöntemidir ve çeşitli sağlık sorunlarının tedavisinde tercih edilmektedir. Bu alanlar şunlardır:

    1. Yaşlanma etkilerinin azaltılması
    2. Derideki kırışıklık, sarkma ve çizgilerin tedavisi
    3. Cildin sıkılaştırılması
    4. Cildin daha parlak ve aydınlık görünmesini içeren tedaviler
    5. Sivilce, akne ve yara izlerinin kapatılması
    6. Gevşeyen deriyi toparlama
    7. Yüz gençleştirme işlemleri

    Alloblast Uygulama Aşamaları Nelerdir?

    Bu tedavinin önemli bir avantajı, hastadan doku alınmasının gerekmemesidir. Hazır dokuların kullanılmasıyla gerçekleştirilen bu işlemde, laboratuvarda üretilen fibroblast hücreleri hastaya uygulanır. İşlem genel veya lokal anestezi gerektirmez, sadece işlem yapılacak bölgeye anestezik krem sürülür. Kanül iğneler yardımıyla cilde uygulama yapılır.

    Alloblast Kaç Seans Uygulanır?

    Doktorun önerisine göre yapılan Alloblast uygulaması genellikle tek seans olarak gerçekleşir. Tek seans sonrasında etkili sonuçlar elde etmek mümkündür. Ancak bu tedavinin etkisi kalıcı değildir ve 3-5 yıl kadar sürebilir. Bu süre sonunda uygulama yeniden yapılabilir. Yenileme süresi kişinin yaşam tarzına ve cilt bakımına bağlı olarak değişebilir.

    Alloblast Uygulama Sonrasında Dikkat Edilmesi Gerekenler

    1. Uygulama bölgesinin su ile temasından kaçınılmalıdır ve bölge temiz tutulmalıdır.
    2. İşlem yapılan alana 24 saat boyunca basınç uygulanmamalıdır.
    3. Kozmetik ve makyaj ürünleri, işlem sonrası en az 3 gün boyunca kullanılmamalıdır.
    4. İlk üç ay içinde lazer ve benzeri uygulamalardan kaçınılmalıdır.
    5. Hyalüronik asit enjeksiyonları için en az 3-4 hafta beklenmelidir.
    6. Bir ay süreyle dolgu ve benzeri işlemler yapılmamalıdır.

    Alloblast ile Fibrocell Arasındaki Farklar?

    1. Alloblast ve Fibrocell arasındaki temel fark, Fibrocell uygulamasında fibroblastların kişinin kendi kulak arkasından alınan dokulardan elde edilmesidir. Allojenik fibroblastlar ise yenidoğan sünnet derisinden alınır.
    2. Allojenik fibroblast, cilde sağlıklı ve dinamik bir görünüm kazandırır. Bu hücrelerin sonuçları, Fibrocell işlemine göre daha hızlı görülür.
    3. Fibroblast hücreleri kullanımı alerji gibi yan etkilere neden olmaz ve güvenli bir tedavi yöntemidir.
    4. Fibrocell işlemi haftalık aralıklarla 4-5 seans gerektirirken, Alloblast işlemi genellikle tek seans olarak uygulanır.
    5. Allojenik fibroblast işleminin sonuçları daha hızlıdır, genellikle bir ay içinde ortaya çıkar.
    6. Her iki tedavi de sentetik katkı maddeleri içermez ve uzman hekimler tarafından gerçekleştirilir.

    Alloblast Kök Hücre Enjeksiyonu Etkisi Ne Zaman Görülür?

    Kök hücre tedavisindeki etkinin fark edilme süresi genellikle bir hafta sonra başlar. Hücrelerin kendini onarması ve çoğalması süreci her gün devam eder. Tam bir yenilenme ve istenilen görünüme ulaşmak için genellikle 5-6 haftalık bir süre gereklidir. Alloblast tedavisi, kişinin kendi hücreleri ile yapılan tedaviye kıyasla 4-5 kat daha etkili sonuçlar vermektedir.

    Alloblast Kök Hücre Tedavisinin Kalıcılığı Ne Kadar?

    İnsanlar yaşam sürelerini uzatmak için birçok yöntem denemiş ve tıpta birçok ilerleme kaydedilmiştir. Cilt genç ve güzel kalmak istendiğinde, estetik alanında yeni uygulamalar ortaya çıkmıştır. Bu uygulamalardan biri de Alloblast kök hücre tedavisidir.

    Doku mühendisliği ilerledikçe, laboratuvar ortamında insan kök hücreleri kullanılarak doku ve organlar üretilebilmektedir. Bu dokuların üretilmesi, ciltte doğal bir gençleşme sağlamaktadır. Doğallığının yanı sıra ameliyat gerektirmeyen bu işlemler sıklıkla tercih edilmektedir. Allojenik fibroblast hücrelerinin görev süresi genellikle 3-4 yıldır, ancak cilde iyi bakım yapıldığında bu süre birkaç yıl daha uzatılabilir. Süre dolduktan sonra aynı işlemi tekrarlamak herhangi bir sakınca oluşturmaz.

    Alloblast Kalıcı Bir Uygulama mıdır?

    Geliştirilen birçok tedavi yöntemine rağmen, yaşlanmayı durduran bir uygulama veya formül henüz bulunmamaktadır. Bu nedenle uzun süreli etki sağlayabilen tedavi yöntemleri ve uygulamalar geliştirilmektedir. Alloblast kök hücre tedavisi, kalıcılığı olmayan işlemler arasında yer almaktadır.

    Alloblast uygulamasının etkisi genellikle 3-5 yıl arasındadır. Bu süre, kişinin düzenli kontroller yapması ve cildine iyi bakması durumunda birkaç yıl daha uzatılabilir. Kolajen ve elastin üretimini sürdüren dokular, kalıcılığa katkıda bulunabilir. Ancak bu süreç tamamlandığında, kök hücre tedavisini tekrarlamak herhangi bir sorun oluşturmaz. Dolayısıyla, bu uygulamaların kalıcı bir çözüm olmadığı söylenebilir.

    Alloblast Kök Hücre Tedavisi Ne Zaman Etki Eder?

    Bu tedavinin hızlı bir etki göstermesi için belirli unsurlara dikkat etmek gereklidir. Bu unsurlar şunlardır:

    1. Alloblast işleminden sonraki 24 saat içinde cilde baskı uygulanmamalı ve sıvı ile temasdan kaçınılmalıdır. 24 saat sonra ılık bir duş almakta herhangi bir sakınca yoktur.
    2. Makyaj ve makyaj ürünleri, işlem sonrası ilk üç gün boyunca kullanılmamalıdır. Ayrıca, estetik uygulamalar yapılacaksa 3-4 hafta beklenmesi uygun olacaktır.

    Bu önlemlere uyulduğunda, tedavinin etkisi genellikle bir hafta içinde fark edilebilir. Allojenik fibroplast hücreleri, uygulama yapılan bölgeye yerleşir ve kolajen üretimine başlar. Kolajenin üretime geçmesiyle birlikte cilt yavaşça dirilik kazanmaya ve dinamikleşmeye başlar. Bu nedenle, enjeksiyondan sonraki 4-6 hafta içinde istenilen sonuçlara ulaşmak mümkündür.

    Bu kök hücre tedavisinin sonuçları genellikle birkaç ay içinde belirgin hale gelir. Diğer uygulamalara göre, özellikle Fibrocell gibi, Alloblast daha hızlı bir etki gösterir. Bu hızlı etkinin temel nedeni; tedavide kullanılan dokuların daha sağlıklı ve dinamik olmasıdır. Aynı zamanda, bu hücrelerin çevresel etkilere maruz kalmamış olması, doğallığını koruyarak istenilen sonuçların elde edilmesine katkıda bulunur.

    Alloblast Kök Hücre Tedavisi Hangi Alanlarda Kullanılır?

    Alloblast kök hücre tedavisi, birçok alanda kullanılmaktadır. Bu alanlar şunlardır:

    1. Kırışıklık ve deri yaşlanması
    2. Akne, sivilce ve yara izleri tedavisi
    3. Güneş hasarı ve foto yaşlanma
    4. Cilt sıkılaştırma ve gençleştirme
    5. Cilt hasarlarını giderme ve iyileştirme
    6. Geçmeyen deri ve doku kayıplarını giderme
    7. Ciltteki gevşeme ve sarkmaları yok etme
    8. Estetik amaçlı yüz ve cilt gençleştirme
    9. Saç köklerini canlandırma ve daha parlak saçlara ulaşma amacıyla

    Kırışıklık ve cilt lekeleri üzerinde oldukça büyük etkiye sahip olan bu uygulama, cerrahi operasyon gerektiren kırışıklık ve sarkmalar için tercih edilmemektedir. Bu işlem sayesinde sağlık hücre deposu olan derilerin doğru ve etkili bir şekilde kullanılması sağlanmaktadır.

    Yaşın ilerlemesiyle kolajen ve elastin üretiminin azalması, yüz ve ciltte kötü bir görünüme sebep olmaktadır. Özellikle yüz bölgesindeki derin çizgiler ve ciltteki sarkmalar, hem fiziksel hem de psikolojik olarak birçok soruna neden olmaktadır. Bu problemlerin düzeltilmesi için Alloblast uygulamalarına başvurulmaktadır.

    Alloblast Fiyatları 2024

    Bu uygulamanın fiyatlarını etkileyen bazı faktörler bulunmaktadır. En önemli faktörlerden biri hastanın cilt durumudur. Cilt durumu ve kullanılan malzemenin içeriğine göre fiyat aralığı belirlenir. Ayrıca, ciltteki soruna dair yapılan ön muayene sonrasında genel bir fiyat çıkarılır.

    Kök hücre tedavisinin fiyatlarını etkileyen bir diğer önemli faktör, işlemin gerçekleştirileceği merkezdir. Her merkezin sunduğu fiyat içeriği birbirinden farklı olabilir. Özellikle vücudun belirli bölgelerine yapılan bu işlemler için farklı fiyat aralıklarıyla karşılaşmak mümkündür. Ancak Alloblast kök hücre tedavisi hakkında genel bir bilgi alabilmek için uygulama yapılacak olan sağlık merkezi veya klinikte ön muayene olunmalıdır. Ön muayeneden sonra tedavi fiyatı ile ilgili bilgi verilecektir.

    Sünnet Derisinden Estetik Yaptıranlar

    Seda Sayan

    Seda Sayan Sünnet Derisi Estetiği
    Seda Sayan Sünnet Derisi Estetiği

    Seda Sayan, genç görünmek adına bir kez daha estetik operasyon geçirdi. Yüzüne ve göğüs dekoltesine sünnet derisinden sıvı enjekte ettirdiği iddia edildi. Magazin programında, “Ünlüler arasında sünnet derisi enjeksiyonu denilen yeni bir moda var, 50 bin TL’den başlıyormuş. Birkaç seans sürüyormuş. Küçük bebeklerin sünnet derisi alınıyor, laboratuvarda özel işlemlerden geçiriliyor” şeklinde konuşulmuştu. Seda Sayan, bu iddialara hızlı bir yanıt verdi.

    Seda Sayan, gençleşme işlemiyle ilgili olarak, “Ne çıkarsa takip ediyorum. Biz göz önünde insanlarız. Bunu güzelce anlatmak lazım. Bu öyle sanıldığı gibi bir şey değil. Yeni doğan çocuklar hastanede sünnet ettirildiğinde o deriler laboratuvarda çoğaltılıyor. Bu Sağlık Bakanlığı’na başvurulup alınan bir şey” dedi. Ayrıca, işlemi yapan doktorla arkadaş olduklarını ve bu işlemi birkaç yıldır yaptırdığını belirtti. İşin para yönüyle ilgili bilgi sahibi olmadığını söyleyen Sayan, işlemin kendisine acı verip vermediği konusunda ise “Ben pek canı yanan bir kadın değilim. Bu kızarık, kabarık görünen yerler bir saate kalmadan düzeliyor. Ama iki gün boyunca asla kimyasal ürünler, makyaj falan kullanmayacaksınız. Tertemiz olacak işlemi yaptırdığınız bölge. Çünkü canlı hücre enjekte ediliyor” ifadelerini kullandı.

    Seren Serengil

    Seren Serengil sünnet derisi estetiği
    Seren Serengil sünnet derisi estetiği

    Seren Serengil, genç kalmak için sünnet derisi enjeksiyonları gibi radikal estetik yöntemlere başvurarak sosyal medyanın dikkatini çekti. Bu yöntemle ilgili sosyal medya kullanıcıları, bebeklerin sünnet derilerinin kullanılmasının etik olup olmadığını sorguluyor. Serengil’in sağlık sorunlarına rağmen estetik ameliyatlarını sürdürmesi ve sünnet derisi enjeksiyonuyla gençleşme çabası, eleştirilere neden oldu. Estetik ameliyatların dozunu aşan Serengil’in yeni tercihi, kamuoyunda tartışma yaratmış durumda.

    Selen Görgüzel

    Selen Görgüzel
    Selen Görgüzel Sünnet Derisinden Estetik

    Sabah Gazetesi’nden Bülent Cankurt’un haberine göre; oyuncu ve şarkıcı Selen Görgüzel, birkaç ay önce yüzüne, yeni doğan bebeklerin sünnet derisinden elde edilen kök hücreyle estetik yaptırdığını açıklamıştı.

    Sünnet derisinden elde edilen kök hücreyi cildi için kullanan isimlere bir yenisi daha eklendi.

    Mart ayında 23 yıllık eşi Metin Şen’den boşanan, Aslı Gümüşel, sünnet derisinden alınan kök hücre ile boynuna ve göğüs dekoltesine uygulama yaptırdı.

    Sık sık estetik doktorunun kapısını çalan Aslı Gümüşel, bir süre önce de 400 bin lira ödeyip karnını gerdirmişti. Hatta Aslı Hanım’ın cildi çok hassas olduğu için, uygulamanın ardından özellikle dekolte bölgesinde belirgin izler oluşmuş. Ancak 3-4 güne geçmesini bekliyormuş.

    “Bu haber, Sabah Gazetesi’nde Bülent Cankurt tarafından yapılan bir habere dayanmaktadır.”

    Aslı Gümüşel

    Aslı Gümüşel sünnet derisi estetiği yaptırdı.
    Aslı Gümüşel sünnet derisi estetiği yaptırdı.

    Sosyetik kişilik Aslı Gümüşel, Günaydın yazarı Bülent Cankurt’un haberine göre sünnet derisinden alınan kök hücre ile boynuna ve göğüs dekoltesine estetik uygulattı. 45 yaşındaki Gümüşel’in cildi hassas olduğu için işlem sonrasında dekolte bölgesinde belirgin izler oluştu. İzlerin 3-4 gün içinde geçmesi bekleniyor.

    Sonuç olarak, Alloblast teknolojisi sünnet derisinden estetik bir çözüm sunarak, geleneksel sünnet uygulamalarını modern biyomühendislikle buluşturuyor. Bu yenilikçi yaklaşım, estetik beklentileri karşılayarak uzun vadeli memnuniyet sağlayabilir. Ancak, bu tür bir cerrahi müdahale öncesinde uzman bir sağlık profesyoneli ile görüşmek önemlidir.

    Forum: Kök hücre ile 10 yaş gençleşme Tıklayın!

  • Yüz estetiğinde yeni dönem

    Yüz estetiğinde yeni dönem

    Hemen hemen herkesin hayalidir porselen gibi bir cilde sahip olmak. Toplumda kadın erkek, genç yaşlı fark etmeden tüm bireyler bebek gibi bir cilde sahip olmak isteyip hayalini kurar.

    Akşam’da yer alan habere göre bu hayal ettiğiniz görüntüye kavuşmak porselen yüz estetiği sayesinde artık hayal değil. Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrah Op. Dr. M. Volkan Kıyak, porselen yüz estetiğini anlattı.

    Estetik, birçok kadının daha güzel görünüp gençleşmek için başvurduğu yöntemlerden biri. Güneş lekeleri, sivilce izleri, cilt kırışıklıkları ve siyah noktalar hiç şüphesiz kadınların korkulu rüyası. Keşke hepimizin cildi doğduğumuz zamanlardaki gibi bembeyaz, pürüzsüz, mis gibi kokulu kalsa. Lakin yaş aldıkça ve zaman geçtikçe yüzümüz çeşitli dezenformasyonlara uğruyor; kırışıyor, sarkıyor ve sivilceleniyor. Bu durumlar da bizi derin üzüntülere sokuyor. Cilt kırışıklığı, ciltte sarkmalar, alt ve üst göz kapağı, gözaltı torbaları, güneş lekeleri, sivilce izleri, siyah noktaların gitmesi artık çok kolay. Porselen yüz plazma enerjisiyle bütün bunlardan kurtulmak mümkün.

    PORSELEN YÜZ NASIL ELDE EDİLİR?

    Porselen yüz; plazma enerjisi, mutivitamin, trace vitamin, hiyaluronik asid, magnezyum glukonat, gibi birçok elementin birlikte kullanımıyla elde edilir. Porselen gibi bir yüze sahip olmak için yaklaşık 45 dakikayla, 1,5 saat kadar vakit ayrılmalıdır. Porselen cilt yapılması bir dizi işlemlerle sağlanır. Öncelikle muayene ve büyüteç altında cildinizin neye ihtiyacı olduğu tespit edilir. Yüzdeki çökmeler hiyaluronikasid yardımıyla giderilir ve ciltteki lekeler plazma enerjisiyle yok edilir. Cilt altına uygulanan multivitamin, somon DNA ve plazma enerjisinin sağladığı dermiste uyarıyla bebek cildine benzer parlak bir cilt elde edilir. Bizim porselen yüz estetiğinden anlayışımız yüzün porselen makyaj yapılmışçasına pürüzsüz, sarkmalardan arındırılmış, güneş lekeleri silinmiş, akne izleri ve gözenekleri giderilmeye çalışılmış bir cilt görünümü elde etmek.

  • Ameliyatsız Yüz Estetiği (Fokuslu Ultrason)

    Ameliyatsız Yüz Estetiği (Fokuslu Ultrason)

    Sevgili Kadınlar Kulübü Üyeleri Hanımlar;

    Bu gün sizlere fokuslu ultrason ameliyatsız yüz ve vücut germe hakkında bilgi vermek istiyorum… 

    Son zamanlarda gelişen teknolojiyi özellikle estetik ve cilt bakım alanında görmekteyiz. İnsanların yaşlarının ilerlemesine bağlı olarak ciltlerinde meydana gelen kırışıklık ve benzeri gibi hasarların düzeltilmesi noktasında onlarca çalışma yapılmaktadır.

    Ancak insanların çoğu yapılan bu çalışmalarda tercihlerini ameliyatsız yüz germe yönünde kullanmaktadırlar. Bu uygulamanın birçok aşaması vardır. En çok tercih edilenler arasında ise; Fokuslu Ultrason Doublo A Terapidir. Herhangi bir cerrahi müdahaleye gerek kalmadan bu uygulamanın gerçekleşiyor olması da rağbetin neden bu denli artış gösterdiğini açıklar niteliktedir. İlerleyen dönemlerde proteinlerin yapım işleminden yıkım işlemine geçişi dolayısıyla, ciltte onarımlarda bulunmaması yüz kaslarının sarkmasına, çene altında gıdı oluşmasına ve cildin kırışmasına neden olmaktadır. İşte yüz gerdirme yöntemi ile birlikte yaşanan bu sıkıntılar giderilmektedir. Bir diğer adı ultraformer olan bu fokuslu ultrason yöntem ile bahsedilen sıkıntıları yaşayan ciltler eski görünümüne yakın bir görünüm kazanır.

    fokuslu-ultrason_rev

    Bu yöntemde odaklanmış ses dalgaları kullanılmaktadır. Kullanılan bu ses dalgaları ile cildin 1,5 ila 3 milimetre derininde veya lazerin ulaşamayacağı 4,5 milimetrelik olan derin dokularda kollajen adı verilen bir maddenin üretimini sağlayan bir yöntemdir. Aslında kişilerin ilerleyen yaşlarda ciltlerinde meydana gelen kırışıkların temel sebeplerinde biri cilt altı bağ dokularının zayıflamasıdır. Yapılan bu yöntem ile birlikte cilt altı bağ dokularının güçlenmesi sağlanmaktadır. Cildin altına gönderilen dalgalar sayesinde bu bağların güçlenmesi ile birlikte, yüz daha da gergin bir hal alacaktır. Bu sayede artık kişiler yaşlanma belirtilerine elveda deme şansını yakalayacaklardır. İşlem sırasında herhangi ciddi bir ağrı hissedilmemektedir. Müdahale sonrasında kısa sürede işlemin etkisi kendini belli etmektedir.

    Detaylar İçin: Tıklayınız! inceleyebilirsiniz.

    Teşekkür eder keyifli, sağlıklı ve güzelliklerle dolu günler dilerim… Dr Mehmet Akgün

     

    Dr. Mehmet Akgün Soru Sormak İçin Tıklayınız !!!

  • Selfie dolgusu nasıl uygulanıyor?

    Selfie dolgusu nasıl uygulanıyor?

    Yeni adıyla özçekim yani selfie, son dönemlerin en hızlı yükselen ve popülerleşen trendi haline geldi. Yakın bir açıdan çekilen bu pozlarda güzel çıkmayı kim istemez ki… Estetikte yeni bir uygulama olan Selfie Dolgusu da bu trende estetik çözümler sunuyor.

    Cep telefonuyla kendi fotoğrafını çekme akımı, “selfie pozları” gün geçtikçe daha popüler oluyor. Selfie’ler sosyal medyaya düştükçe özellikle kadınlar “Nasıl daha iyi görüntü verebilirim?” diye düşünmeye başladı. Sonuçta fotojenik olma her zaman doğuştan gelen bir özellik değil. Pek çok kişi sosyal medyada paylaştığı fotoğrafları güzel çıksın diye ameliyatsız yapılabilecek işlemler arayışında. Dermatolog Doç. Dr. Alev Eken, bu arayışta olanlara teknolojiye ayak uydurup Selfie Dolgusu ile cevap verdiklerini anlatıyor: “Kadınlar, cerrahi olmadan genç ve güzel görünmek istiyor. Teknolojinin gelişmesiyle görüntülü aramalar ortaya çıktı. Eskiden insanlar evlerinde istedikleri kıyafetle istedikleriyle konuşuyorlardı çünkü karşıdaki insan onları görmüyordu. Ancak görüntülü aramalar sebebiyle insanlar her zaman güzel, dinamik ve şık görünmeye, profil resminin güncel ve kendini temsil eder şekilde olmasına önem veriyor. Daha fotojenik bir görünüme kavuşmayı sağlayan bu yeni dolgu uygulaması, daha güzel bir ‘selfie’ye olanak tanıyor.”

    Güzelliği detaylar belirliyor

    Fotoğraflarda daha önce fark edilmeyen detaylar selfie modasıyla birlikte dikkatimizi çekmeye başladı. Doç. Dr. Eken, selfie pozlarıyla birlikte ortaya çıkabilen sorunları şu şekilde sıralıyor: Ağız köşeleri kişiyi fazlaca hüzünlü gösterebiliyor, göz altlarında boşluk ve gölgeler dikkat çekebiliyor, yanaklar çökük görünebiliyor, pırlanta yüzük kişinin elinde güzel durmayabiliyor, kişi yüz ovalini ya da gülüşünü beğenmeyebiliyor. İşte fotoğrafınıza baktığınızda bu saydıklarımızdan biri veya fazlası sizi rahatsız ediyorsa selfie dolgusunu düşünebilirsiniz.”

    Diğer bir seçenek de botoks enjeksiyonları olabiliyor. Doç. Dr. Eken, “Yüzdeki ve alındaki kas hareketlerine bağlı mimik çizgileri belirmeye başladığında ne kadar mutlu olursanız olun yüz kalıcı olarak mutsuz bir görünüş alabilir. 30-35 yaşınızdan itibaren, biraz da genetik arşiv kaydınıza bağlı olarak, bu durum kalıcı oluyor. Selfie’niz sizi olduğunuzdan daha yaşlı, mutsuz, yorgun, düşünceli ya da sert bakışlı algılatabilir. Botoks enjeksiyonları bu durumu ortadan kaldırmaya yardımcı oluyor; daha rahat, olumlu, dinlenmiş ve genç görünümlü ‘selfie pozları’ verebilirsiniz” diyor.

    Selfie dolgusunda amaç doğal yüz hatları ve orantıyı korumak, ne kaybedildiyse onu yerine koymak olmalı. Dolgunluk değil, dengeli güzelliğin esas alınması gerekiyor; “selfie”nize bakıldığında, siz söylemedikçe, yüzünüzün neresinde nasıl bir uygulama olduğu anlaşılmamalı.

    Selfie dolgusu nasıl uygulanıyor?

    Yeni nesil, jel kıvamlı, hyalüronik asit dolgu maddeleri yüzün her bölgesine, derinin her tabakasına uygulanabiliyor. Bu dolgu maddeleriyle yüz kontürleri yeniden orantılı olarak şekillendirilebiliyor, hacimlendirilebiliyor ya da rötuşlanabiliyor. Yanaklara, elmacık kemiklerine, göz çevresine (kaz ayakları, gözyaşı kanalı güçlendirilmesi, hacimlendirilmesi, alt göz kapağının yukarıya itilmesi), kaşlara, kaşlar arasındaki çatık (11) çizgilerine, dudaklara (hacimlendirilmesi ve şekillendirilmesi); ağız çevresine (sigara çizgileri, aşağıya dönük ağız köşeleri, gülümseme çizgileri), çene/çene hattına, buruna, dekolte ve eller de dahil pek çok bölgeye uygulanabiliyor. Doç. Dr. Alev Eken, dolgu uygulanan bölgede cildin nem içeriğinin arttığını, esneklik, ışıltı, canlılık ve gergin bir görünüm hedeflendiğini vurguluyor: “Sınavlardaki ‘Fill in the blanks’ bölümleri gibi, boşluklar dolduruluyor ya da yaş aldıkça cildin desteğini kaybettiği bölgeye hacim-destek sağlanması hedefleniyor. Çene kontürü düzeliyor; yüz ovali, yanaklar belirginleşebiliyor; yüz güzellik üçgeniniz eski şekline dönebiliyor. Ellerdeki damarlı yapı görünümü azalmasına yardımcı oluyor. Göz altına ve çevresine uygulanan dolgularla genç bakışlara sahip olunması amaçlanıyor.”

    Doç. Dr. Eken, kötü bir uygulamadan kaçınmak için üç önemli faktöre dikkat etmek gerektiğinin altını çiziyor: “Birincisi, işlemi yapan hekimin deneyimi ve uygulama tekniği. İkincisi, güvenli, uygun miktarda ve doğru ürün seçimi. Sonuncusu ise, hasta faktörü. Hastanın beklentilerini gerçekçi tutması, hekiminin önerilerine kulak vermesi çok önemli.”

    Yüz estetiği için tıklayınız!

    Göz altlarına özel geliştirilen, Işık Dolgusu

    Eschenbach Hastanesi’nde başhekimlik, Marktoberdorf Hastanesi’nde kıdemli plastik cerrahi uzmanlığı, Schwangau Rehabilitasyon Kliniği’nde direktörlük görevlerini sürdüren Dr. Wolfgang Redka-Swoboda, estetikte yeni trendleri anlatmak üzere Türkiye’ye geldi. Dr. Redka-Swoboda’dan dolgu uygulamalarındaki son yenilikleri dinledik:

    “Uluslararası istatistikler, son 10 yılda yapılan yüz germe ameliyatlarının sayısında yüzde 30 düşüş olduğunu gösteriyor. Genelde trend, mümkün olabildiğince cerrahiden kaçınmak. İş ve özel yaşamdaki hareketlilik giderek daha çok bir güzellik yarışına döndü. 10-15 dakika gibi kısa süren uygulama sonrasında kişi hemen işine ve sosyal hayatına geri dönebilir, bu da bu uygulamanın tercih edilmesinin en önemli sebeplerinden biri. Işık dolgusu esas olarak içeriği hyalüronik asit olan cilde ışığı yansıtma kapasitesini geri vermek için üretilmiş mezoterapi ve dolgu tekniklerini birleştiren patentli yepyeni bir konsept. Yüz, boyun, el üzeri ve dekolte bölgesinin gençleştirilmesi, onarımı ve yenilenmesi ile ilgili olarak yardımcı oluyor. Göz altı ışık dolgusu öncelikle göz altı çukurunun güvenli bir şekilde düzeltilmesini sağlıyor. Bu bölge için üretilmiş özel bir dolgu maddesi. Ayrıca içindeki yeniden yapılandırma kompleksi sayesinde göz çevresi derisinin kalitesini yüksek oranda artırıyor. Göz altı ışık dolgusu göz çevresinin gençleştirilmesi, morluk ve halkalanmaların giderilmesi için uygulanıyor.”

  • Ultherapy ile Tek seansta Yüz ve Boyun Germe (Gençleştirme)

    Ultherapy ile Tek seansta Yüz ve Boyun Germe (Gençleştirme)

    Ultherapy teknolojisi cildin alt katmanlarındaki taşıyıcı dokularda odaklanmış ses dalgaları kullanılarak kollajen üretiminin uyarılması yolu ile ciltte sıkılaşma ve gerginlik sağlayan bir tedavi yöntemidir.

    Ultherapy ile Tek seansta Yüz ve Boyun Germe

    Ultherapy teknolojisi cildin alt katmanlarındaki taşıyıcı dokularda odaklanmış ses dalgaları kullanılarak kollajen üretiminin uyarılması yolu ile ciltte sıkılaşma ve gerginlik sağlayan bir tedavi yöntemidir. Bu uygulama ile;

    – Cilt altı dokularda kollajen artışı
    – Güçlenmiş bağ dokusu
    – Daha sıkı bir cilt
    – Kırışıklarda gözle görülür azalma hedeflenmektedir

    Benzer amaca yönelik farklı teknolojiler bulunmasına karşın yapılan işlemin etki bölgesi cihaz üzerindeki ekranda gerçek zamanlı olarak takip edilmek sureti ile tam arzu edilen bölgeye, hassas bir şekilde ve iki farklı katmanda müdahale edebilme özelliği sadece FDA onaylı Ulthera teknolojisi ile mümkün olabilmektedir.

    Ultherapy ile cildin sıkılığını yitirmesi sebebi ile ile sarkma yaşanan kaş, alın, yanak, ağız kenarı, yüz konturu, çene hattı, gıdı bölgesi, dekolte bölgesi ve kırışan göz çevresinde ameliyatsız toparlanma ve gençleşme sağlanmaktadır.

    Ulthera cihazı ile yapılan bu tedavide, ısı enerjisi veren ses dalgaları monitör ile kontrol edilerek istenen doku derinliğine odaklanmakta ve cildin üst tabakalarına zarar vermeden deri altındaki bağ dokusunda kollajen üretimini artıran küçük ısı hasarları oluşturulmaktadır.

    Ameliyatsız bir cilt sıkılaştırma yöntemi olan Ultherapy ile zamanın ve yerçekiminin ciltte yarattığı kollajen azalması, gevşeme ve sarkmalar tek bir seans ardından elde edilen cilt altı bağ dokusu yenilenmesi ve güçlenmesi ile tedavi edilmektedir.

    Ulthera Cihazı
    Ulthera Cihazı

    Ultherapy Nasıl Uygulanıyor ?

    Ultrasonik yüz ve boyun gençleştirme sırasında ultrason dalgalarını taşıyan uygulama başlığı cilde temas ettirilerek cilt ve cildin alt katmanları cihazın ekranında görüntülenir. Belirlenen uygulama alanlarında, cildin 3 mm ve 4,5 mm altına odaklanmış ses dalgaları ile bu bölgelerdeki taşıyıcı bağ dokularında kollajen üretimini uyaran ısı hasarları oluşturulur ve yeni kollajen yapımı uyarılarak güçlü bir sıkılaşma etkisi meydana gelir. Bu işlem sırasında cilt yüzeyi uygulamadan etkilenmez.

    Ultherapy Uygulaması
    Ultherapy Uygulaması

    Ultherapy İşlemi Ne Kadar Sürüyor?

    Ultherapy süresi uygulama yapılan bölgeye göre değişmekte olup sadece göz çevresine yapılan uygulama 15-20 dakika sürerken tüm yüz ve boyuna yapılan uygulama 1 saat kadar sürmektedir. Ultherapy ile istenen sonuca ulaşmak için tek seans yeterlidir.

    Ultherapy Hangi Bölgelerde Etkili Oluyor ?

    Ulthera ile ameliyatsız yüz gençleştirme, yüz cildi ve “jaw line” diye tabir edilen çene çizgisinde sarkmaları olan hastalarda yanaklara, gıdı bölgesindeki sarkmayı düzeltmek amacıyla boyuna, kaş kaldırmak amacıyla kaş-alın bölgesine, göz dış ve alt kısmındaki kırışıklıkları azaltmak amacı ile göz çevresine, dekolte bölgesindeki kırışıklıkları düzeltmek amacıyla dekolteye uygulanmaktadır.

    Ultherapy Uygulama Bölgeleri
    Ultherapy Uygulama Bölgeleri

    Uygulama Sırasında Ne Hissedeceğim ?

    Uygulama sırasında hissedilenler kişiden kişiye farklılık gösterse de, hastalar hissettikleri acıyı anlık “iğne batması” ya da “elektriklenme” olarak tanımlamaktalar. Hastaların tercihine bağlı olarak bölgesel anestezi veya sedasyon uygulaması ile ağrı hissini tamamen engellemek mümkündür olabilmektedir.

    Uygulama Sonrasında Neler Beklemeliyim ?

    Ultherapy uygulamasının etkisi zaman içinde ortaya çıktığı için tedaviden hemen sonra uygulama bölgelerinde hafif bir gerginlik dışında dışarıdan fark edilen bir değişiklik olmaz. Uygulamanın ardından kişi günlük aktivitelerine hemen dönebilir. Dikkat edilmesi gereken güneş ışınlarından korunmak gibi herhangi bir durum bulunmamaktadır. Ultherapy sonrasında ciltte yanık, leke ve benzeri bir yan etki oluşmaz. Bazı kişilerde hafif kızarıklıklar oluşsa da bu durum birkaç saat sonra normale dönmektedir.

    İşlem sonrasında ciltteki sıkılaşma ve gençleşme aylar içinde yavaş yavaş ortaya çıkar ve maksimum etkinin oluştuğu dönemde dahi cerrahi müdahaleler sonrasında izlenen belirgin ya da abartılı görsel değişiklikler oluşmaz.

    Ultherapy Yaz Aylarında Uygulanabilir mi ?

    Ultherapy işlemi sırasında cildin yüzeyinde herhangi bir etki oluşmadığı için bu tedavi yöntemi diğer pek çok estetik amaçlı müdahaleden farklı olarak yaz aylarında da güvenle uygulanabilmektedir.

    Ultrasonik Yüz Gençleştirmenin Diğer Ameliyatsız Yüz Gençleştirme İşlemlerinden Farkı Nedir ?

    Ultherapy, odaklanmış ultrason teknolojisini kullanan ve cerrahi müdahale olmadan derin dokular üzerinde etki sağlayan tek yöntemdir. Ultherapy ile ciltte sadece tek bir uygulama ile etkili ve memnuniyet verici sonuçlara ulaşmak mümkün olmaktadır.

    Cildin sıkılaşması cilt yüzeyine uygulanacak işlemler ile sağlanamaz. Alt katmanlara ulaşabilmek ve odaklı uygulama yapabilmek için işlem sırasında etki oluşturulacak cilt katmanlarını görüntülemek çok önemlidir. Bu hassas uygulamayı benzer amaçlı diğer teknolojilerle elde etmek mümkün değildir. Uygulamanın hedefi, yüz germe ameliyatları sırasında kesilerek çıkartılan tabakayı ameliyatsız bir şekilde küçültmek ve yeni kollajen üretimi tetikleyerek cildin gerginleşmesini sağlamaktır.

    Ultrasonik dalgaların cilt altındaki etki bölgeleri
    Ultrasonik dalgaların cilt altındaki etki bölgeleri

    Ultherapy Güvenli Bir Yöntem midir ?

    Ultrason enerjisi tıpta 50 yıldan uzun süredir kullanılmaktadır ve klinik denemelerle herhangi bir yan etkisi olmadığını ispatlamıştır. Ulthera Amerika F.D.A onaylı bir cihazdır.

    Ultherapy’nin Sonuçlarını Ne Zaman Görebilirim ?

    Tek bir uygulama ardından rejenerasyon süreci hemen başlar, ilk anda bile hafif bir gerilme etkisi görülmektedir. Cilt uygulama sonrası her geçen gün daha iyi görünmeye başlar, 1 hafta sonrasında cildinizi daha iyi hissedersiniz, 1 ay sonra etkiler görünür hale gelir, 3 ayın sonunda istenen sonuç gözlenmeye başlar. Tam sonuç alınması ise 6 ay sürmektedir. Ultherapy ciltte kollajen üretimini uyardığı için elde edilen sonuç uzun süreli kalıcı olmaktadır.

    Ultherapy İçin Uygun Bir Aday mıyım ?

    Yüz ve boyun cildinde gevşeme veya sarkma olan tüm kişiler Ultherapy için uygun adaylardır. Özellikle 40-65 yaş arasında ciltte kollajen kaybı ve gevşeme giderek artan oranda izlendiği için bu yaş grubunda daha belirgin sonuçlar alınmaktadır. Ulthrapy uygulaması 30 lu yaşlarda da ciltte kollajen üretimini uyarmak amacı ile tercih edilebilmekle birlikte ileri yaşlarda ve belirgin cilt sarkması olan durumlarda anlamlı sonuçlar elde etmek için ameliyata engel bir durum olmadıkça cerrahi yaklaşımlar tercih edilmelidir.

    Ultherapy ile uygulama bölgelerine herhangi bir yüzeyel krem ya da enjeksiyon gibi uygulamalar ile elde edilemeyecek düzeyde cilt sıkılaşması sağlanmakla beraber elde edilen sonuçlar kişisel olarak dokuların kollajen üretme kapasitesine bağlı değişiklikler göstermektedir.

    Doç. Dr. Teoman Dal
    www.teomandal.com

  • Kusursuz Güzellik İçin İpuçları

    Kusursuz Güzellik İçin İpuçları

    Uzmanlar, daha güzel hatta mükemmel bir görünüme sahip olmak için gerek cerrahi gerekse cerrahi harici birçok seçeneğin olduğunu söylüyor. İşte uzmanlardan kusursuz güzelliğin ipuçları…

    Amacınız giydiğiniz giysilerin içinde mükemmel görünmek, daha küçük bedenlerine sığmak, çıplakken daha güzel görünmek ya da her ne olursa olsun, hedefe ulaşmak için hem cerrahi hem de cerrahi olmayan çok sayıda seçenek vardır ve bunlar vücudunuzun güzelleşmesini, gençleşmesini kesinlikle sağlar!

    Kusursuz vücut neredeyse yoktur. Ve kusursuz bile olsa belirli bir süreye mahkumdur. Herkesin gidermek istediği bir kusuru vardır. Günümüzdeki estetik yöntemleriyle bunların büyük bölümü düzeltilebilir özelliktedir. Vücut şekliniz ve vücudunuzun her yerindeki cildiniz bu değişik tedavi seçenekleriyle daha genç, lekesiz ve sağlıklı görünebilir.

    Yapılan en önemli hatalardan biri mesela yüz estetiği yaptırmaya kararlı bir kadının ellerini, kollarını ve göğüs bölgesini unutması oluyor. Bu kısımlar güneşin zararlı etkilerine doğrudan ve devamlı maruz kaldıkları için, kadının yaşını en etkili şekilde ortaya koyuyor.

    Yaşlanma, güneş ve kimyasallara maruz kalmanın biriken etkileri çoğunlukla kahverengi lekelere ve pürüzlü pigmentasyona sebep oluyor. Yüzünü gerdirip en az 10 yaş gençleşen bir kadının ellerindeki veya yüzündeki, göğsündeki bu lekeler onun yaşı hakkında otomatik olarak fikir veriyor. Bugün yeni ve çok ileri lazer teknolojileri sayesinde kolay ve etkili bir şekilde yok edilen bu lekeler veya kırmızı lezyonlar yapılan estetik operasyonun bıraktığı etkiyi iki katı güçlendiriyor!

    Çoğunlukla cilt yaşlanmasını sadece yüz bölgesi için düşünmemiz bizi bu hataya sürükleyen en önemli sebep. Ancak modern yaklaşımda günümüzde gençleşme operasyonları ne türlü olursa olsun bu kombine tedaviyle düşünülüyor. Bu tamamlayıcı tedaviler içinde en etkilisi ise ‘microdermabrasyon’dur. Bu, yüzeysel deri soyucu olarak çok bilinen bir tedavi şeklidir.

    Cilt üzerindeki ölü deriyi nazikçe soyarak cildi parlatmaktadır, böylece lekeli alanları azaltmakta ve güneş hasarlarını hafifletmektedir. ‘Intense pulse light’ (IPL) sistemleri de ellerdeki, bacaklardaki ve göğüsteki kusurların azaltılmasında ve derinin kolajen üretimini uyarmada kullanılmaktadır. Bu tedavilerin yararları özellikle de östrojen seviyesinin düştüğü ve cildin kuruyup inceldiği menopoz dönemine giren kadınlarda cilt dokusunun ve ciltsel koyulaşmanın gelişmesini içermektedir ki bunlar yaşla birlikte gelen kaçınılmaz sorunlarla savaşırlar.

    Bir diğer yaygın şikâyet de damar lezyonlarıyla ilgilidir, küçük, ince damarlar ciltte yüzeye yakın yerde uzanırlar ve kalçada, baldırda ve ayak bileğinde kırmızı, mavi ya da pembe çizgiler halinde kümelenmiş gibi görünürler. Her ne kadar bunların oluşumunu engelleyemezseniz de, en basit çözümleri skleroterapi ve lazerdir. Bu damar lezyonlarının oluşumunda da pek çok faktör etkilidir; kalıtım, hamilelik, hormon değişikliğine neden olan diğer faktörler, kilo alımı, uzun süre ayakta durma ya da oturma, yüksek topuklu ayakkabı giyme vb.

    Damar lezyonları

    Bu damarların tedavisinde en yaygın metod, sklerotik solüsyonun buraya enjekte edilerek öbeklerin parçalanması ve sonrasında yok olmasıdır. Her seanstan sonra damarlar daha hafif görünmelidir. Genellikle, en iyi sonuçların alınması için iki ya da daha fazla seans yapılmaktadır. Hiçbir damar tedavisi ileride oluşabilecek damar lezyonlarını şimdiden önleyemez. Eğer vücudunuz bu öbekleşmeye yatkınsa, bunların oluşumunu tekrar görebileceğinizi de bilmelisiniz. Tedavi edilen lezyonlar tamamen yok olurlar; fakat tedavi damarların derecesine ve tedavi edilen damarların sayısına göre tekrarlanabilmektedir.

    Damar lezyonlarının tedavisinde oluşabilecek riskler kan pıhtılaşması, kızarıklık, deri değişimi ve yaraları, solüsyona karşı oluşabilecek alerji ve pigmentasyon düzensizlikleri olarak sıralanabilir. Damar lezyonu tedavisi basit bir işlemdir, anestezi gerektirmez, bu nedenle de ayakta tedavi olunan her yerde bunu yaptırabilirsiniz, mesela doktorunuzun ofisinde. Vücuda tam oturan çoraplar 72 saat ve daha uzun sürelerde kan pıhtılaşmasını önlemek için önerilmektedir. Çorap çıkarıldığında, iğne yapılan yerlerde ezilme ve kızarma görebilirsiniz. Eğer bu olursa, ezikler ilk ay içinde azalıp kaybolur. Bazılarında ise kahverengi pigmentasyon kalıntısı görülüyor, bu da bir yıl içinde tamamen gözden kayboluyor.

    Varis damarlarının tedavisi

    Varis damarları, şişme özellikleri, daha büyük ve koyu olmalarıyla damar lezyonlarından ayrılırlar. Ayrıca çok daha fazla ağrıya neden olurlar ve daha ciddi damar rahatsızlıklarına yol açabilirler. Skleroterapi bazen varis damarlarının tedavisinde kullanılmaktadır fakat cerrahi müdahale çoğunlukla gerekmektedir. Muayenede daha ciddi ‘derin damar’ problemlerinin şişme, acıma ya da ayak bileğindeki deri değişikliği gibi belirtileri için kontrolden geçersiniz. Elle tutulan Doppler ultrason cihazı, toplardamar sitemindeki herhangi bir geri akışı tespit etmede kullanılmaktadır. Eğer başka rahatsızlıklar da çıkarsa, daha kapsamlı araştırma için estetik cerrahınız vasküler cerraha da görünmenizi isteyebilir.

    Yıllarca, çatlak izlerinin tedavisinde çok az ümit vardı. Çatlaklar iç deride oluştuğu için, cilt üzerindeki bir yerin tedavisinden daha zor olur. Ancak lazer teknolojisindeki ilerlemeler sayesinde şimdi, bu çatlaklardaki pigment oluşumu azaltılarak gözden kaybolmaları sağlanmaktadır.

    Dr. Ceyda Şener
  • Dolgun Dudak Estetiği Nasıl Yapılır?

    Dolgun Dudak Estetiği Nasıl Yapılır?

    Dudak estetiği estestik dudak ameliyatı dudak asma dudak kaldırma dolgun dudaklar dudak dolgu dudak kalınlaştırma inceltme Paris Dudak hakkında bilgi içerir.

    Dolgun dudaklar neden hoşumuza gidiyor biliyor musunuz? Çünkü dolgun ve diri dudaklar güzellik simgesi olduğu kadar ayni zamanda gençliğin, çekiciliğin, doğurganlığın, seksiliğin, dişiliğin ve en önemlisi güzelliğin olmazsa olmazlarından birisi. Yüz güzelliğinde en önemli tamamlayıcı unsurlardan biri olan dudakların da güzel olması yüzün bütünlüğünü tamamlaması açısından çok önemli. Dudakların büyüklüğü, dolgunluğu, ince veya kalın olması yüzün diğer elemanları olan burun, yanaklar, gözler, kaşlar, çene ve dişlerle uyumlu ve orantılı olmalıdır. Kalın ve dolgun dudaklar gençliğin ifadesi olduğu kadar incelmiş ve gevşemiş dudaklar yaşlılık ifadesidir. Dudaklar yüzün estetik görünümünde çok önemli bir yer tutmaktadır. Bu nedenle dudakların diri ve dolgun görünmesi yüzümüzdeki gençlik ve sağlık ifadesini güçlendirir.

    Dudaklar kimilerinde doğuştan yani ailesel olarak ince ve belirsizdir. Kimilerinde ise yaşlanmaya bağlı olarak dokuların erimesiyle incelir ve kırışarak dolgunluk ve diriliğini kaybeder. Dokuların gevrekliği ve dolgunluğunun azalması yüzdeki deri, kas ve yağ miktarlarının azalması ve erimesi sonucudur. Yüz derisi ve bununla beraber diğer yapılar yanaklar, boyun derisi, göz kapakları, kaşlar ve tabii ki dudaklar yerçekimi ile aşağı doğru sarkar. Dudakların sarkması ile bu tip hastalarda güldükleri ve konuştukları zaman alt dişler görünür hale gelir ki alt dişlerin görülmesi (dental show) yaşlılık ifadesidir. Gençlerde ise durum tam tersine güldükleri ve konuştukların da üst dişler daha görünür haldedir ve alt dişler görünmez. Bu da genç yüz ifadesidir.

    Dudak estetiği dudakları yapısal olarak ince olan ya da zamanla incelen, kalın ve dolgun dudaklarla yüzündeki gençlik ve güzellik ifadesini güçlendirmek isteyenler yada daha diri ve dolgun dudaklara sahip olmak isteyenler tarafından tercih edilir. Dudakları ince ve kırışık olanlar kadar örneğin siyah ırktan olan hastalar gibi dudakları normalden kalın olanlarda inceltme ameliyatları da yapılmaktadır. Bir de dudak kanserine bağlı olarak dudaklarının bir kısmı alınmak zorunda kalınan hastalarda da yeniden dudak yapmaya yönelik ameliyatlar da yapılmaktadır ki bu tip dudak onarım ameliyatları estetik kadar fonksiyon açısından da büyük önem taşımaktadır.

    Nasıl Yapılıyor? Amaç dudakları kalınlaştırmak ve konturlarını daha belirgin hale getirmek, kırışıklıkları azaltmak ve dolgunlaştırmaktır. Ancak doğal bir görünümün de korunması başlıca hedeflerindendir.
    Dudakları kalınlaştırmak ve kırışıkları düzelterek dolgunlaştırmak için pek çok yöntem bulunmaktadır. Bunları yöntemleri 3 ana grupta inceleyebiliriz.

    1. Yabancı dolgu malzemeleri:
    Sıvı Silikon ve Silikon Yağı: Yüz dokularına enjekte edilerek kullanımı 1960-70 ler de popüler olmuştur. Dudak kalınlaştırmada yıllardır kullanılmakta olan sıvı silikon ve silikon yağı içerdiği olumsuzluklar ve uygulanan hastalarda çeşitli komplikasyonlara neden olmasından dolayı artık günümüzde kullanımı Amerikan gıda ve ilaç kurumu FDA tarafından estetik dolgu maddesi olarak satılması ve direk doku içine enjeksiyonu yasaklanmış ve kullanılmamaktadır. Burada ki uygulama meme ameliyatlarında yapılandan farklıdır. Meme ameliyatlarında jel silikon kalın bir kılıf içinde meme altına yerleştirilmekte ve istendiğinde çıkarılmaktadır. Hiçbir sakınca içermemektedir. Ancak dudağa enjekte edildiğinde bu silikon sıvı olduğu için doku aralarına yayılmakta ve çıkarmak imkansız hale gelmektedir. Dudak dokusunda enflamasyona neden olmakta ayrıca sürekli yer değiştirdiği için hastalarda şekil bozukluğuna yol açmaktadır. Ülkemizde bazı otel odalarında, evlerde ve bazı güzellik salonlarında gizli olarak bazı yetkisiz kişiler bu tip silikon dolgusu yapmaktadırlar. Bu nedenlerle dikkatli olunmalı kesinlikle yaptırılmamalıdır. Ülkemizde hiçbir plastik cerrah yüze sıvı silikon veya silikon yağı enjeksiyonu uygulamamaktadır.

    Geçici dolgu maddeleri; Kollajen, Hyalurinik asit gibi maddelerden oluşan zararsız malzemelerdir. Kollajen sığır derisinden elde edilmektedir. Deli dana hastalığının ortaya çıkışı ile kullanımı neredeyse durmuştur. Ayrıca hayvan proteini olduğu için alerji riski vardır, test yapılmadan kullanılmaz. Yüzdeki kırışıklıkları düzeltmek için de uygulanan Hyalurinik asit en yaygın olarak kullanılan malzemedir. Restylane® denilen ve iğne ile enjekte edilen Hyalurinik asit kullanıldığında uygulama çok basittir ve hasta hemen normal hayatına döner. Uygulama sonrası 4-6 ay kadar kalıcı olur ve bu sürenin sonunda tekrarlamak gerekir. Kimyasal olarak elde edilmektedir ve alerji yapmaz, risksizdir. Bu maddeler derinin hemen içine enjekte edilir. Dudak kenarlarını dikleştirmek ve belirginleştirmek için kullanılırlar. Daha fazla kalınlaşma gereken durumlarda yetersiz kalırlar. 4-6 içinde vücuttan eritilerek atılır. Yani etkisi geçicidir ve her 6 ayda bir yaptırmak gerekir.

    Bu tip iğne ile yapılan ve vücuttan atılmayan yani kalıcı olarak düzelme sağlayan pek çok kimyasal madde vardır. Bunlar vücutta 4-5 yıl kadar kalabilmektedir. Böyle enjeksiyon tipi uygulamalar son derece basittir. Yapıldıktan hemen sonra hasta normal günlük hayatına devam edebilir.

    Diğer katı formdaki dolgular; Bunlar enjekte edilenler gibi enjektörle değil ufak bir ameliyatla yerleştirilen malzemelerdir. Alloderm insan derisinden elde edilir. Konulduktan sonra 1 yıl içinde eriyerek kaybolur. Gortex denilen malzeme ise kalıcıdır. Dudak kenarlarından yapılan küçük kesilerden dudak içine yerleştirilir. Konulduğu şekilde kalır ve şeklini muhafaza eder. Sakıncası ise zamanla dudağı delerek dışarı çıkabilmesidir.

    2. Hastanın kendi dokuları ile doldurmak…
    Dudak kalınlaştırma ve dolgunlaştırma hastanın kendi vücudundan alınan dokularla da yapılabilir. Bunlar;

    Yağ Hücreleri: Hastanın kendi vücudundan çekilerek alınan yağ hücreleri dikkatli bir işlemden geçirildikten sonra dudaklara ve eğer gerekiyorsa başka kırışıklıklara enjekte edilir. 3-6 ay içinde konulan hücrelerin % 20-30 u geriye kalır. İşlem birkaç defa tekrarlandığında etkili bir dudak kalınlaştırma sağlanabilir. Hiçbir zararı yoktur alerji vs.. gibi riskler içermez. İşlem lokal anestezi altında yapılır. Şişlikler birkaç günde geçer. Son derece kolay bir uygulamadır. Fazla dolgunluk gerektiren durumlarda oldukça etkilidir.

    Deri Hücreleri ; Hastanın kendi vücudundan örneğin, karın veya meme küçültme ameliyatı sırasında çıkan derilerden veya daha önceden vücutta kalmış yara izlerinden çıkan skar dokusundan alınan deri altı dokusu ve yağ hücreleri karıştırılarak doku kokteyli şeklinde dudaklara enjekte edilir. Bu yöntemde konulan hücrelerin bir kısmen eridiği için 2-3 defa tekrarlamak gerektirir. Zararsız ve en iyi yöntemlerden birisidir. Alerji riski yoktur.

    3. Dudakları ameliyat ile yeniden biçimlendirmek.
    Dudak estetiği ile dudakları dolgu maddesi kullanmadan basit ameliyatlarla kalınlaştırmak mümkündür. Pek çok teknik mevcuttur. Bu yöntemlerden uygun olanı plastik cerrah hastanın dudak yapısına ve durumlarına göre seçer. En iyi ve kalıcı sonuçlar bu tekniklerle alınır. Diğerleri gibi geçici değildir. İyileşme 2-5 günde tamamlanır. Lokal anestezi altında yapılan basit ameliyatlardır.

    Martı kanadı tekniği: Burada amaç dudak kenarını yukarı taşıyarak dudağı genişletmektir.Kesi üst dudak kenarından ve yükseltilmek istenilen üst kısımdan yapılır ve daha sonra arada kalan deri çıkarılır ve dudak derisi üstteki cilde dikilir ve dudağın pembe kısmı yukarı doğru kalkmış olur. Bu teknik çok ince dudaklar ve dudak kenarları çok kırışık olan hastalar için mükemmel bir çözümdür. Sonuç kalıcıdır.

    Boğa boynuzu yada burun altı dudak kaldırma: Burnun hemen alt kenarından kıvrımlara uygun olarak boğa boynuzu şeklinde kesilerek bir miktar deri çıkarılır ve deri yeniden dikilerek dudak yukarı doğru asılmış olur. Burun altında ince bir kesi izi kalır. Bu teknik üst dudak derisi geniş olan hastalarda bu mesafeyi kısaltmak için de kullanılır. Böylece üst dişlerin görünmesi sağlanmış olur. Sonuç kalıcıdır.

    Paris dudak: Dudak kenarları ve filtrum denilen üst dudakta burun altında kalan çukurluğun kenarlarının dolgu maddeleri veya yağ hücreleri ile belirginleştirilerek yapılan dudağa verilen isimdir.Dudak kenarları belirgin ve dolgundur.

    V-Y tekniği: Üst ve alt dudaklara ağız içinden V şeklinde kesiler yapılarak sonrada Y şeklinde dikilerek dudaklar dolgunlaştırılır. Sonuç kalıcıdır. Değişmez.

    Dudak Asma: Burun içinden yapılan küçük bir kesiden geçirilen dikişler dudaktan da geçirildikten sonra bağlanır ve dudak yukarı doğru kaldırılır. Görünen bir iz kalmaz. Oldukça etkili bir yöntemdir.

    Yüzde bütünlüğü tamamlaması açısından en önemli unsurlardan olan dudak estetiği alınan etkili sonuçlar ve basit uygulama yöntemlerinden olması nedeniyle oldukça popülerdir.

    Dudakları Dolgun Göstermenin Yolları için tıklayın..

  • Alın germe estetiği

    Alın germe estetiği

    Alın germe isteği ile gelen hastalar genellikle aile bireyleri ve çevrelerinden sürekli olarak kızgın, üzgün ve yorgun göründüklerine dair eleştiri aldıklarını ifade ederler. Alın germe, yaşlanma sonucu ya da yüz mimiklerinin aşırı kullanılması sonucu alın bölgesinde oluşan çizgilerin, derin kırışıkların giderilmesi amacıyla yapılır. Alın germe ameliyatı basit bir işlem olmayıp, büyük bir ameliyattır.

    Alın germe ameliyatı alın kırışıklığını ve kaş düşüklüğünü düzeltiyor, göz yanlarındaki “kaz ayakları” denilen kırışıklıkları açıyor ve bir miktarda yanakları yukarı kaldırıyor. Alın germe her iki şakak bölgesini ve bütün alnı kapsıyor. Bayanların en çok şikâyet ettikleri alın yaşlanmasının işaretleri pitotik kaş, kaş derisinin orbitaya doğru sarkması ve göz kapağı derisinin fazlalığı şeklinde görülmesi, Transvers alın derisi çizgileri gibi belirtiler ile ortaya çıkar.

    Alnı kırışmış, kaşları gözlerinin üzerine sarkmış herkes bu ameliyattan fayda görebilir. Bu ameliyat nadiren tek başına yapılıyor. En sık yüz gençleştirme ve üst göz kapağı ameliyatları ile beraber yapılıyor. Bunun sebebi de alı germenin tam olarak bir gençleştirme değil yüzde bir tazelenme etkisi yaratması.

  • Ultrasonik Yüz Gençleştirme

    Ultrasonik Yüz Gençleştirme

    Ultherapy ile Tek seansta Yüz ve Boyun Germe (Gençleştirme)

    Ultherapy teknolojisi cildin alt katmanlarındaki taşıyıcı dokularda odaklanmış ses dalgaları kullanılarak kollajen üretiminin tetiklenmesi yolu ile ciltte sıkılaşma ve gerginlik sağlayan bir tedavi yöntemidir.

    Ultherapy ile Tek seansta Yüz ve Boyun Germe

    – Daha fazla kollajen üretimi
    – Güçlenmiş bağ dokusu
    – Daha sıkı bir cilt
    – Kırışıklarda gözle görülür azalma

    Ultherapy teknolojisi cildin alt katmanlarındaki taşıyıcı dokularda odaklanmış ses dalgaları kullanılarak kollajen üretiminin tetiklenmesi yolu ile ciltte sıkılaşma ve gerginlik sağlayan bir tedavi yöntemidir.

    Ulthera Ultherapy ile cildin sıkılığını yitirmesi sebebi ile ile sarkma yaşanan kaş, alın, yanak, ağız kenarı, yüz kontürü, çene hattı ve gıdı bölgesi ile torbalanan ve kırışan göz çevresinde ameliyatsız toparlannma ve gençleşme sağlanmaktadır.

    Ulthera cihazı ile yapılan bu tedavide, ısı enerjisi veren ses dalgaları monitör ile kontrol edilerek istenen doku derinliğine odaklanmakta ve cildin üst tabakasına zarar vermeden deri altındaki bağ dokusunda kollajen üretimini artıran küçük ısı hasarları oluşturulmaktadır.

    Ameliyatsız bir cilt sıkılaştırma yöntemi olan Ultherapy ile zamanın ve yerçekiminin ciltte yarattığı gevşeme ve sarkmalar 30-60 dakikalık tek bir seans ardından elde edilen cilt altı bağ dokusu yenilenmesi ve güçlenmesi ile tedavi edilmektedir.

    Ultherapy nasıl uygulanıyor ?

    Ultrasonik yüz ve boyun gençleştirme sırasında ultrason dalgalarını taşıyan uygulama başlığı cilde temas ettirilerek cilt ve cildin alt katmanları monitörde görüntülenir. Belirlenen uygulama alanlarında, cildin 3 mm ve 4,5 mm altına odaklanmış ses dalgaları ile bu bölgelerde kollajen üretimini uyaran ısı hasarları oluşturulur. Bu işlem sırasında cilt yüzeyi uygulamadan etkilenmez.

    Cilt altında taşıyıcı bağ dokusunun bulunduğu derinliğe ulaşan enerji sayesinde dokuda yeni kollajen yapımı uyarılarak güçlü bir sıkılaşma etkisi meydana gelir ve zaman içinde cerrahi olmadan yüz germe etkisi elde edilir.

    Ultherapy işlemi ne kadar sürüyor ?

    Ultherapy süresi uygulama yapılan bölgeye göre 30-60 dakika arasında değişmekte olup tüm yüz ve boyuna yapılan uygulama 1 saat kadar sürmektedir. Ultherapy ile istenen sonuca ulaşmak için tek seans yeterlidir.

    Ulthera uygulama bölgeleriUltherapy Hangi Bölgelerde Etkili Oluyor ?

    Ulthera ile ameliyatsız yüz gençleştirme, yüz cildi ve “jaw line” diye tabir edilen çene çizgisinde sarkmaları olan hastalarda yanaklara, gıdı bölgesindeki sarkmayı düzeltmek amacıyla boyuna, kaş kaldırmak amacıyla kaş-alın bölgesine, üst göz kapağındaki deri fazlalıklarını azaltmak ve toparlamak amacıyla göz kapaklarına, göz dış ve alt kısmındaki kırışıklıkları azaltmak amacı ile göz çevresine, dekolte bölgesindeki kırışıklıkları düzeltmek amacıyla dekolteye uygulanmaktadır.

    Uygulama sırasında ne hissedeceğim ?

    Uygulama sırasında hissedilenler kişiden kişiye farklılık gösterse de, hastalar hissettikleri acıyı anlık “iğne batması” ya da “elektriklenme” olarak tanımlamaktalar. Hastaların tercihine bağlı olarak bölgesel anestezi veya sedasyon uygulaması ile ağrı hissini tamamen engellemek mümkündür olabilmektedir.

    Uygulama sonrasında neler beklemeliyim ?

    Uygulamanın ardından kişi günlük aktivitelerine hemen dönebilir. Dikkat edilmesi gereken herhangi bir durum bulunmamaktadır. Ultherapy sonrasında ciltte yanık, leke, herhangi bir yan etki oluşmaz. Bazı kişilerde hafif kızarıklıklar oluşsa da bu durum birkaç saat sonra normale dönmektedir.

    Ultrasonik dalgaların cilt altındaki etki bölgeleri

    Ultrasonik yüz gençleştirmenin diğer ameliyatsız yüz gençleştirme işlemlerinden farkı nedir ?

    Ultherapy, odaklanmış ultrason teknolojisini kullanan ve cerrahi müdahale olmadan derin dokular üzerinde etki sağlayan tek yöntemdir. Ultherapy ile ciltte sadece tek bir uygulama ile etkili ve memnuniyet verici sonuçlara ulaşmak mümkün olmaktadır.

    Cildin toparlanması cilt yüzeyine uygulanacak işlemler ile sağlanamaz. Alt katmanlara ulaşabilmek ve odaklı uygulama yapabilmek için işlem sırasında ısı etkisi oluşturulacak cilt kattmanını ve bölgeyi görüntülemek çok önemlidir. Bu hassas uygulamayı benzer amaçlı diğer teknolojilerle elde etmek mümkün değildir. Uygulamanın hedefi, yüz germe ameliyatları sırasında kesilerek çıkartılan tabakayı ameliyatsız bir şekilde küçültmek ve yeni kollajen üretimi tetikleyerek cildin gerginleşmesini sağlamaktır.

     

    Ultherapy güvenli bir yöntem midir ?

    Ultrason enerjisi tıpta 50 yıldan uzun süredir kullanılmaktadır ve klinik denemelerle herhangi bir yan etkisi olmadığını ispatlamıştır. Ulthera Amerika F.D.A onaylı bir cihazdır.

    Ultherapy’nin sonuçlarını ne zaman görebilirim ?

    Tek bir uygulama ardından rejenerasyon süreci hemen başlar, ilk anda bile hafif bir gerilme etkisi görülmektedir. Cilt uygulama sonrası her geçen gün daha iyi görünmeye başlar, 1 hafta sonrasında cildinizi daha iyi hissedersiniz, 1 ay sonra etkiler görünür hale gelir, 3 ayın sonunda istenen sonuç gözlenmeye başlar. Tam sonuç alınması ise 6 ay sürmektedir. Ultherapy ciltte kollajen üretimini uyardığı için elde edilen sonuç uzun süreli kalıcı olmaktadır.

    Ultherapy için uygun bir aday mıyım ?

    Yüz ve boyun cildinde gevşeme veya sarkma olan tüm kişiler Ultherapy için uygun adaylardır. Özellikle 40-65 yaş arasında ciltte kollajen kaybı ve gevşeme giderek artan oranda izlendiği için bu yaş grubunda daha belirgin sonuçlar alınmaktadır.

    Doç. Dr. Teoman Dal

    İlgili Konular ;
    Burun ve yüz estetiğinde 3D görüntüleme
    Revizyon Burun Estetik Ameliyatı

  • Burun estetiği yaptıracaklar dikkat!

    Burun estetiği yaptıracaklar dikkat!

    Burun estetiği yaptıracaklar dikkat!

    Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Emre İlhan, burun estetiği yaptıracaklara önerilerde bulunuyor. Dr. İlhan, burun estetiği ameliyatınının sınırlarını ve ameliyatı anlamanın önemini anlatıyor.

     

    emre ilhan

    Burun estetiği ameliyatı; burun şeklinden memnun olmayan ve bununla birlikte nefes alıp vermede problemi olan hastalara, burun tıkanıklığı giderilirken aynı zamanda estetik olarak hem kendi içinde dengeli hem de yüzün diğer parçalarıyla ahenkli bir burun oluşturmak için yapılan bir ameliyattır.

    Rinoplasti-Estetik burun ameliyatı kısaca buruna yeni şekil verme anlamına gelir. Estetik burun ameliyatı olarak burun şeklinizi geliştirmek istiyorsanız, ameliyatın neden, nasıl, kime yapıldığını, bu ameliyatın size sunabileceklerini ve ameliyatın sınırlarını tam olarak anlamanız gerekir.

    Burun estetiği ameliyatı hangi tekniklerle yapılır?

    Estetik burun ameliyatları iki tür teknik ile yapılabilir. Her iki tekniğin de kendine has avantajları mevcuttur.

    Bunlardan ilki ‘kapalı teknik’ dediğimiz, tüm kesilerin burun içine yapıldığı daha çok burun sırtı ve ucunda sınırlı bir takım değişiklikler yapılması planlanan hastalarda uygulanan tekniktir. İyi ve tecrübeli ellerde daha büyük deformiteler de düzeltilebilir.

    İkinci teknik ise ‘açık teknik’ olarak adlandırdığımız tekniktir. Bu teknikte kapalı teknikte yapılan kesilere ek olarak iki burun deliğinin arasındaki deriye de bir kesik yapılır ve burnun kemik ve kıkırdak yapıları tamamen ortaya konur. Burun delikleri arasına yapılan kesi çoğunlukla hiç iz bırakmadan iyileşir. Bu teknik sayesinde kapalı teknik ile yapamadığımız bir çok işlem yapılabilir.

    Peki buruna nasıl şekil veriyorsunuz?

    Buruna yeni şeklini vermek için burnun kemik ve kıkırdak yapılarından çıkarmamız gereken kısmını çıkarıyoruz, kıkırdak eklememiz gereken yerlere yine burun içinden aldığımız kıkırdaklara yeni şekil vererek kıkırdak ekliyoruz. Burun ile yüzün birleşme yerindeki kemiği çok keskin aletlerle kesiyoruz ve burnu gerektiği kadar daraltıyoruz. Burun ucundaki kıkırdaklara dikişler atarak veya kıkırdak ekleyerek şekil veriyoruz. Gerekirse burun kanatlarına kıkırdak ekliyoruz ve ameliyat sonunda burun tabanı genişse bu kısmını daraltıyoruz. Böylece buruna yeni şeklini vermiş oluyoruz.

    Bu aşamadan sonra burun üstünden kaldırdığımız dokuyu burun üzerine tekrar kapatıyoruz.Yapılan kesileri dikiyoruz.Burun içinde septum düzeltildi ise burun içine silikon splint koyuyoruz.Burun üstüne burnun yeni şeklini koruması için plastik veya alüminyum bir kalıp koyuyoruz.

    Hastalar ameliyat sonrasında işe ne zaman başlayabilir?

    Ameliyattan sonra hastanede 1 gün kalınıyor veya ameliyattan 4-5 saat sonra hasta evine taburcu edilebiliyor.Bu ameliyattan sonra hastalara herhangi bir serum veya özel bir ilaç vermek gerekmiyor.Hasta ameliyattan sonra 7 gün boyunca ağızdan basit bir antibiyotik kullanıyor.Hastalar ameliyat sonrasında en az iki gün başı yükseltilmiş bir yatakta istirahat etmeli ve ilk iki gün göz çevresindeki şişlik ve morluğu en aza indirmek için buz uygulaması yapmalılar…Burun içine tampon konuldu ise bu tamponlar cinsine göre 1-7 gün burun içinde kalabiliyor.7.günden sonra burun üzerindeki kalıp alınıyor ve burun üstü bantlanıyor.Bu bantlar da 7 gün burun üzerinde kalıyor.Yani uzun lafın kısası 7 gün sonra işinize ve normal hayatınızıa dönebilirsiniz.

    Burun estetiği ameliyatı sonrasında nelere dikkat etmek gerekir? Ameliyat sonucunu etkileyen faktörler nelerdir?

    Her estetik ameliyatın olduğu gibi burun estetiği ameliyatının da limitleri var. Ameliyatı yapan doktor her zaman sizin için en iyisini ister, yüzünüze uygun ve doğal bir burun yapmaya çalışır. Ancak tabii ki elinde sihirli bir değnek yoktur. İyi sonuçlar cerrahın ustalığı ve burnu iyi analiz etmesinin yanında size bağlı bazı faktörlere de bağlıdır. Bu durumu hastalarıma ‘terzi önemlidir ama kumaş da çok önemlidir ‘ sözüyle anlatıyorum. Yani terzi ne kadar iyi ve tecrübeli olursa olsun ; dikeceği elbisenin mükemmeliğinde kumaşın da etkisi vardır.

    Burun derinizin kalınlığı veya inceliği, deri altı dokunuzun kalınlığı, sigara içip içmemeniz, iyi beslenip beslenmediğiniz, burun içi kıkırdak ve kemik dokularınızın kalın veya ince oluşu, ameliyat öncesi burnunuzdaki bozukluğun derecesi ve böyle bir çok faktör doktorun insiyatifi dışında ameliyat sonucunu etkileyecektir. Bu konularla ilgili sorularınızı lütfen doktorunuza sorunuz.

    Sonuç olarak ameliyat sonucunuzun iyi olması için doktorunuzla aranızda sağlıklı bir iletişim olması çok önemlidir. Doktorunuz sizin ne istediğinizi, bu ameliyattan ne beklediğinizi tam ve eksiksiz olarak anlamalı, siz de doktorunuzun burnunuza ne yapıp ne yapamayacağını tam ve eksiksiz olarak anlamalısınız.

    Ameliyat sonrasında dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?

     1) Burnunuzu hekiminiz tarafından size belirtilen zamana kadar temizlemek amacıyla sümkürmeyiniz.Gerekli olduğunda yumuşak bir mendille sürerek temizleyebilirsiniz.

    2) Eğer var ise burun altındaki gazlı bezi değiştirebilirsiniz.

    3) Burnunuzun üzerine konan bantlar ve alçı operasyondan yaklaşık olarak 1 hafta sonra muayenehanede çıkarılacaktır.Alçı ve bantları asla çıkarmayınız ve kuru tutmaya çalışınız.

    4) Uzun süre çiğnemeyi gerektirecek yiyeceklerden kaçınınız. Bunun dışında herhangi bir yemek kısıtlaması yoktur.

    5) Fazla fiziksel aktiviteden kaçının ve her zaman dinlendiğinizden fazla dinlenmeye gayret gösterin.

    6) Dişlerinizi yumuşak bir diş fırçası ile kibarca fırçalayabilirsiniz.Üst dudağınıza çok fazla dokunmamaya gayret ederek burnunuzu hareketsiz tutmaya çalışın.

    7) En az 10 ila 14 gün uzun telefon görüşmeleri ve uzun konuşma gerektirecek aktivitelerden kaçının.

    8) Yüzünüzü yıkayabilir ve ılık suyla duş alabilirsiniz. Burnunuzun üzerindeki özel alçı suya dayanıklıdır.

    9) En az 1 hafta aşırı yüz hareketlerinden kaçınınız.

    10) 1 Hafta boyunca önden düğmeli kıyafetler giyiniz.Boyundan geçen dar kıyafetler giymeyiniz.

    11) 6 hafta boyunca mecbur olmadıkça güneşe aşırı maruz kalmaktan kaçının solaryuma girmeyiniz. Güneş ışığı burnunuz ve yüzünüzde ödeme ve bunun sonucunda şişliklerin artmasına ve daha geç iyileşmeye sebep olur.

    12) 1 ay boyunca yüzmeyiniz ve tenis,basketbol gibi burnunuza travma gelebilecek sporlardan en az 3 ay uzak durunuz.

    13) Bantlar ve alçı çıkarıldıktan sonra burun, göz çevresi ve üst dudakta halen var olan şişlik veya renk değişikliği konusunda endişelenmeyiniz, genellikle 2- 3 hafta içinde tamamen gerileyecektir. Bazı hastalarda burun çevresindeki şişliklerin tamamen kaybolması için 6 ay gerekmektedir.

    14) Sadece doktorunuz tarafından reçete edilen ilaçları kullanınız..

    15) 4 hafta boyunca burnunuzun üzerinde ağırlık ve şekil bozukluğu yapabileceğinden gözlük kullanmayınız.

    16) Operasyondan 2-3 gün sonrasında kontakt lensler kullanılabilir.

    17) Burnunuz üzerindeki bandajlar doktorunuz tarafından çıkarıldıktan sonra burnunuzun üstünü vaselin intensive care lotion ile kibarca temizleyebilirsiniz.

    İlgili konular ;
    Ortalama Burun estetiği fiyatları
    Burun estetiği ile ilgili en çok merak edilenler
    Revizyon burun estetiği ile ilgili merak edilenler
    Güzelliğin şifresi güzel burun
    Burun şekli insan psikolojisini nasıl etkiliyor?
    Burundaki Hapşırma Hissi