Etiket: yutma güçlüğü

  • Görme bulanıklığı tümör belirtisi!

    Görme bulanıklığı tümör belirtisi!

    Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Erkan Üstün, beyin tümörünün baş ağrısı, koku almada azalma, görme bozukluğu ve işitme kaybı gibi belirtileri olduğunu belirterek, beyin tümörünün çocukluk ve yaşlılarda sık görüldüğünü, erken teşhisin ise tedavi şansını artırdığını kaydetti.

    Beyin tümörünün baş ağrısı, görme bozukluğu, koku almada azalma, işitme kaybı gibi basit belirtileri olduğunu dile getiren Prof. Dr. Mehmet Erkan Üstün, çocukluk çağında ve yaşlılarda sık görülen beyin tümörlerinde erken teşhisin tedavi şansını da artırdığını vurguladı.

    Hastalık konusunda uyarılarda bulunan Prof. Dr. Üstün, “Beyin tümörü, beyindeki hücrelerin anormal veya kontrolsüz büyümesi olarak tanımlanır. Tümörler, iyi huylu (kanser yapıcı olmayan) veya kötü huylu (kanser yapıcı) olabilirler. Beyinde yerleştiklerinden, iyi huylu bir tümör bile tehlikeli olabilir. Neden oluştuğu tam olarak bilinmeyen beyin tümörlerinin, çevre kirliliği, kalıtım, dengesiz beslenme gibi sebeplerden meydana geldiği düşünülür” dedi.

    BEYİN TÜMÖRÜNÜN BELİRTİLERİ

    Beyin tümörlerinin basit belirtileri olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Üstün, “Bunlardan biri baş ağrısı. Beyninde tümör olan hastaların büyük çoğunluğunda şiddetli baş ağrısı görülür. Son birkaç aydır ortaya çıkan bu baş ağrısı giderek şiddetini artırır, daha önceleri yaşanan ağrılardan daha farklıdır. Baş ağrısı ile birlikte bulantı ve kusma da gözlemlenebilir. İkinci belirti ise görme bulanıklığı. Beyin tümörü belirtilerinden biri de çift görme, bulanık görme, görmenin azalması ve göz kapağının düşmesidir.

    Bir diğer beyincik tümörü belirtileri olarak görülen konuşamama, anlama güçlüğü, konuşurken yanlış kelimeleri kullanmak da bir bulgu olabilir. Bir diğeri denge kaybı ve hissizliktir. Tümör belirtilerinden bir diğeri ise; dengesizlik, ellerde güçsüzlük, vücudun sağ ya da sol yarısında görülen uyuşmalardır. Son olarak sara nöbetleri (epilepsi).

    Bilinç kaybı olarak ya da olmaksızın istem dışı kasılmalar, panik atak tarzında kendini kötü hissetmeler bir epilepsi çeşidi olabilir. Özellikle 20 yaş sonrası ortaya çıkan bu tarz nöbetlerde beyin tümörü ihtimali düşünülmeli ve gerekli tetkikler yapılmalıdır. Ayrıca beyin tümörleri; hafıza kaybı, ani duyma kaybı, yutma güçlüğü, bozulmuş koku duyusu, kontrolsüz veya işlev bozukluğu olan hareketler, el titremesi, yüz felci gibi belirtiler de verirler” diye konuştu.

    “ERKEN TEŞHİS ÖNEMLİ”

    Erken teşhisin önemine vurgu yapan Prof. Dr. Üstün, “Beyin tümörlerinin erkenden teşhis edilebilmesi çoğu kez hastanın hayatını ve yaşam kalitesini etkiler. Bunun için hastanın bedeninde olan değişiklikleri erkenden fark edebilmesi ve vakit kaybetmeden hekime başvurması gerekir” şeklinde konuştu.

    Beyin tümörünün tedavisine de değinen Prof. Dr. Üstün, “Beyin tümörünün tedavisi; tümörünün tipi, yerleşim yeri, tümörün çapı, hastanın yaşı ve genel sağlığı gibi birçok faktöre bağlı olarak değişiklik gösterir. Tedavisi cerrahi operasyon gerektiren beyin tümörlerine, tümörün yerine göre bazı durumlarda sadece ışın ve ilaç tedavisi (kemoterapi) yapılır. Bazı hastalara ise ameliyat sonrasında ışın ve ilaç tedavisi (kemoterapi) uygulanır” ifadelerini kullandı.

    İHA

  • Dispepsi

    Dispepsi

    Dispepsi, karnın üst bölgesine yerleşmiş olan şişlik, bir aydan fazla süredir devam eden ağrı, geğirme ve gaz çıkartmayla seyreden şikayetler paketidir.

    Halk arasında hazımsızlık diye adlandırılır ve sık görüldüğü için pek de önemsenmez. Dispepsi, kendi başına bir hastalık olmaktan çok, genellikle altta yatan bir sorunun belirtisidir.

    Dispepsi belirtileri
    – Mide yanması
    – Karın ağrısı
    – Şişkinlik
    – Geğirme ve gaz
    – Bulantı ve kusma
    – Ağızda acımsı veya asitli tat

    Bu belirtiler stresli zamanlarda artabilir. Dispepsiyle birlikte göğüs alt bölgesinde bir yanma şikayeti de oldukça sık görülmektedir. Kadın ve erkeklerde her yaş grubunda görülebilir.

    Aşırı alkol kullanımı, aspirin gibi mideyi tahriş eden ilaçlar, sindirim kanalında ülser gibi bozukluklar ve endişe hali ya da depresyon gibi duygusal sorunlar riski artıran faktörlerdir.

    Hastalığın sebepleri
    Hastalıklar:
    – Ülser
    – Gastro-özofageal reflü (GERD) (asitli mide içeriğinin yemek borusuna geçmesi)
    – Mide hastalıkları (gastritten, ciddi hastalıklara kadar her türlü mide hastalığı)
    – Gastroparezi (midenin normal boşalmaması durumu)
    -Mide enfeksiyonları
    – İritabl bağırsak sendromu
    – Kronik pankreatit
    – Tiroid hastalığı
    – Hamilelik
    – Sindirim sistemi hastalıkları

    İlaçlar:
    – Aspirin ve ağrı kesiciler
    – Östrojen hormonu ve doğum kontrol hapları
    – Kortizon
    – Bazı antibiyotikler
    – Tiroid ilaçları

    Yaşam tarzı:
    – Bir oturuşta çok fazla, hızlı ve yağlı yemek
    – Fazla alkol alımı
    – Sigara
    – Stres ve yorgunluk
    – Mide asidi fazlalığı
    – Yemek yerken aşırı hava yutulması

    Nasıl tanı konur?
    Dispepsi şikayetleriniz varsa daha ciddi bir durumun varlığını ekarte etmek için mutlaka doktorunuza gidin. Çünkü dispepsi geniş bir kavramdır, altında çeşitli hastalıklar gizlenebilir.

    Doktorunuz altta yatan başka hastalıkları araştıracaktır. Bu amaçla birçok kan testi yapabilir, görüntüleme tetkikleri isteyebilir. Yemek borusunu, mideyi ve bağırsakları daha iyi incelemek için endoskopi isteyebilir.

    Dispepsi bir hastalıktan çok bir semptom olduğundan, tedavisi genellikle altta yatan nedene bağlıdır.

    Dispepsi şikayetleri çoğu kez birkaç saat içinde kendiliğinden düzelir ve çoğu hasta doktora başvurmaz. Özellikle 40 yaşın üzerindeki dispepsi yakınmalarının ciddiye alınması gerekir.

    Araştırmalar sonucu altında başka bir hastalık bulunmazsa aşağıdaki öneriler şikayetlerin giderilmesinde yardımcı olabilir.

    Bu önlemlerle dispepside düzelme olmadığında, doktorunuz semptomları hafifletmek için ilaç yazabilir.

    Dispepsiye neden olan yemekleri saptamak için bir yemek günlüğü tutulması da çok faydalı olacaktır. İnsanlar yazdıklarını sonradan incelerken bir anda yedikleri sırada fark etmedikleri önemli ipuçlarını görebiliyorlar.
    Bazen kalp krizleri de dispepsiye benzeyen belirtilere yol açabilir. Bu şikayetler aniden başladıysa ve sizin için olağan dışıysa ve ayrıca nefes darlığı, terleme veya çeneye, boyuna, kola yayılan ağrıyla birlikteyse derhal tıbbi yardım istenmelidir.

    – Bir oturuşta çok fazla yemek yemeyin.

    – Baharatlı yemeklerden kaçının.

    – Turunçgiller ve domates gibi yüksek miktarda asit içeren gıdaları tüketmeyin.

    – Sigarayı bırakın.

    – Alkollü içeceklerden uzak durun.

    – Kafeinli ve gazlı içecekleri tüketmeyin.

    -Karnınızı sıkan dar giysilerden kaçının. Bunlar mideye baskı yaparak içindekilerin yemek borusuna geçmesine neden olur.

    -Yedikten hemen sonra yatmayın veya uzanmayın.

    -Son yediğiniz yemekle yatma saatiniz arasında 2-3 saat olsun.

    -Yatağın baş ucu ayak ucundan en az 15 cm. yüksekte olsun. (Yüksek yastık değil, yatağın başucunu altına kitap gibi bir şeyler koyarak yükseltin veya özel reflü yastıkları kullanın) Böylece yatarken yediklerinizin yemek borusu yerine, bağırsaklara doğru akışı sağlanır.