Etiket: yumurtalıklar

  • Kadınlarda ağrılı cinsel ilişki

    Kadınlarda ağrılı cinsel ilişki

    Cinsel ilişki sırasında genital bölgede devamlı ve yineleyici ağrı olmasıdır. Kadınların önemli bir kısmı hayatlarının bir döneminde bu ağrıyı geçirir.

    Ağrılı cinsel ilişkide ağrı yüzeysel ve derin olmak üzere iki şekilde kendini gösterir. Yüzeysel ağrılar vajinal enfeksiyonlar, jinekolojik ameliyatlar, doğum lezyonları, ilişki öncesi yeterli uyarı ve dolayısıyla ıslanma olmadan girilen cinsel ilişki vb. nedenlerden kaynaklanabilir. Klinikte sık rastlanan durum vajinal kuruluktur.
    Derin ağrılı cinsel ilişki vajinadaki doğuştan anormallikler, sistit, üretra iltihapları, kronik enfeksiyonlar, perliste kitleler, bağırsak hastalığı ve genital organlarda sarkmalar neden olabilir.

    Cinsellikle ilgili kaygılar, olumsuz düşünce ve önyargılar, suçluluk duyguları, cinsel istismar öyküsü, evlilik ve ilişki sorunları, ağrı beklentisi, anksiyete, korku, öfke, eş reddi ve doğum ve gebelik korkusu diğer önemli nedenler arasındadır.

    Tedavide nedene ve danışanın durumuna uygun cinsel terapi uygulanır. Cinsel terapi, tıbbi nedenler, dışlandıktan sonra uygulanmalıdır. Eğer bir tıbbi neden düşünülüyorsa danışan uygun uzmana yönlendirilmelidir. Varsa ilişki problemleri ve evlilik problemleri halledilmelidir. Cinsel terapi ile çiftin cinsel aktivite etkileşimleri yeniden inşa edilerek kişinin yeterli cinsel uyarımı alması ve vajinal ıslanma sağlamaya yönelik etkileşime doğru çift yavaş yavaş yönlendirilmelidir. Psikodinamik nedenler söz konusu ise dinamik yönelimli cinsel terapi uygulanmalıdır.

    Ağrılı Cinselliğin Sebepleri için tıklayın !

  • En az ilaç kadar etkili

    En az ilaç kadar etkili

    İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof.Dr. Faruk Buyru, “Günümüzde kadınlarda çok sık görülen bir tür hormon bozukluğu olan polikistik over sendromu görülen kişilerin diyet ve egzersiz yapması, en az ilaçlar kadar etkili oluyor” dedi.

    Prof. Dr. Buyru, “polikistik over”in kilo problemi olan, yumurtalıklarda çok sayıda kisti bulunan ve seyrek adet gören kadınların sendromu olduğunu söyledi.

    SENDROM BİTMİYOR, ŞİKAYETLER BİTİYOR

    Sendromunun kadın hayatının her evresinde bir takım problemlere yol açtığını ifade eden Buyru, “Uyguladığımız tedaviler sendromu ortadan kaldırmıyor. Kadın hayatının evresine göre yarattığı şikayetleri ortadan kaldırıcı bir takım tedaviler düzenliyoruz” diye konuştu.

    Buyru, yaşam şekillerinin değişmesi ve obezitenin giderek daha da problem olması nedeniyle polikistik over sendromuna daha sık rastlanıldığını vurgulayarak, şöyle konuştu:

    “Polikistik over sendromlu kadınların ve genç kızların yarıdan fazlası obezite problemiyle başa çıkmaya çalışıyor. Günümüzde kadınlarda çok sık görülen bir tür hormon bozukluğu olan polikistik over sendromu görülen kişilerin diyet ve egzersiz yapması, en az ilaçlar kadar etkili oluyor. Yüzde 5-10 kilo kaybı bile hastanın adetlerinin düzene girmesini ve yumurtlamasının normale dönmesini sağlayabiliyor. İleri yaşlardaki hastalar doğurganlıktan sonra eğer düzenli adet görmezler ve tedavi almazlarsa, kilo problemiyle beraber şeker ve kalp hastalığı bu kadınlarda daha fazla görülüyor.”

    “İNSÜLİN DİRENCİ PROBLEMİ”

    Buyru, obezite probleminin yanı sıra polikistik over sendromuyla ilgili ortaya çıkan diğer bir problemin de insülin direnci olduğunu aktararak, şeker metabolizmasıyla ilgili bozuklukların hastalığın ortaya çıkışını etkilediğini belirtti.

    Şeker metabolizmasıyla ilgili problemlerin erkeklik hormonunun artışına ve kilo problemine neden olduğunu aktaran Buyru, “İnsülin direncini düzeltip şeker metabolizmasını normale döndürdüğünüzde hastalar normal adet görür hale geliyorlar. Yumurtlama problemi ortadan kalkıyor ya da tüylenmede iyileşme elde edebiliyorsunuz” diye konuştu.

    SENDROMUN TEDAVİSİ CERRAHİ YOLLA DEĞİL İLAÇLA YAPILIYOR

    Buyru, kist denince insanların aklına “Bu kist cerrahi olarak çıkarılırsa hastalık iyileşir” gibi yanlış bir izlenim geldiğini vurgularak, cerrahi tedavinin polikistik over sendromunda hiç bir zaman yerinin olmadığını dile getirdi. Etkili ilaçlar bulunmadan yıllarca önce hastaların cerrahi tedaviyle gebe kalmaları için uğraşlar verildiğini ifade eden Buyru, “Yumurtalıklardan bir kısım çıkarılarak, hormonlar normale döndürülmeye çalışılmış. Günümüzde bu saydığımız şikayetler için etkili olan ilaçlar var. O ilaçlardan yararlanarak hastalığın belirtilerini ortadan kaldırabiliyoruz” dedi.

    Buyru, genç kızların kendilerine daha çok adet düzensizliği ve tüylenmede artış şikayetiyle başvurduğunu, doğurganlık çağında ise gebe kalamama problemi şikayeti yaşadıklarının belirterek, rahatsızlığın kontrol edilmemesi durumunda rahim içi kanseri ile yumurtalıklarla ilgili bir takım problemlerin bu kadınlarda daha sık görüldüğünü kaydetti.

  • Disparoni

    Disparoni

    Pek çok kadın süregelen cinsel yaşamlarının herhangi bir bölümünde penis-vajina birlikteliğini içeren bir cinsel ilişkide (penetrasyon sırasında) ağrı ve acı duyabilir. Cinsel birleşme sırasında çıkan bu ağrıya tıp dilinde disparoni denilmektedir. Bu ağrı genellikle kadın vajina bölgesinde, kasıklarda, klitorise yakın bölgelerde ve iç ya da dış dudak kısımlarında olur. Ağrı, acı, basınç, yanma ya da yırtılma hissi olarak tarif edilmektedir.

    Disparonin 2 çeşidi vardır:

    1-Penetrasyon sırasında ya da öncesinde, kadının yakındığı şikayetlerin ilk cinsel deneyimden beri var olması birincil disparoni olarak adlandırılmaktadır. Cinsel ilişki sürecini yaşamış bir kadının şikâyetlerinin sonradan ortaya çıkması durumunda ise ikincil disparoni oluşmaktadır.

    2-Tedavi sürecine başlamadan önce, disparoni nedenleri yaşandığı bölgeye göre değerlendirilmelidir. Kadının şikâyeti vajina girişindeyse yüzeysel disparoni, penis vajina ilişkisi sırasında vajinanın derinliklerinde (karın bölgesi yakınında) hissedilen bir ağrı ise derin disparoni denilmektedir.

    Disparonin nedenleri nelerdir?

    Disparoni diye adlandırılan kadın hastalığı basit bir enfeksiyondan kaynaklanacağı gibi önemsenmesi gereken çok ciddi hastalıklarında habercisi olabilir. Bu nedenle, penetrasyon sırasında ya da öncesinde, anlamlandırılamayan herhangi bir ağrı yaşanması durumunda hiç vakit kaybetmeden bir jinekologa başvurulmalıdır.

    Yüzeysel disparoni nedenleri

    · Kızlık zarının yapısıyla ilgili problemler. Kızlık zarının sert olması penetrasyon sırasında ağrılı ve acılı bir ilişki yaşanmasına neden olmaktadır.
    · Zor yapılan doğumlardan sonra ya da doğum sonrası dikişlerin enfeksiyon kapması sonucu penetrasyon sırasında ağrı duyulabilir.
    · Menopoz döneminde ve sonrasında dokuların esnekliğini yitirmesi sonucu ağrı ya da yanma hissi oluşabilir.
    · Genital enfeksiyonlar sonucu yeteri kadar uyarılmanın olmamasından dolayı acılı penetrasyon yaşanabilir.
    · Ön sevişmenin yeterince uzun tutulmadığında ağrıl ve acılı penetrasyon olabilir.
    · Yeterli uyarıma olmadığında vajina kaygan olmaz ve acılı penetrasyon yaşanır.

    Derin disparoni nedenleri:
    · Vajinal enfeksiyonlar ağrıya neden olabilir.
    · Vajinada oluşmuş kitle, tümör gibi faktörler acı ve kanamaya neden olabilir.
    · Kadın penetrasyona hazır olmadan cinsel birleşme yaşadığında ağrı ve acı olabilir.
    · Vajina duvarlarının sarkması sonucu gerilmeye bağlı ağrı yaşanabilir.
    · Vajinal bölgeyi etkileyen ve penetrasyonu zorlaştıran cilt hastalıkları ağrıya neden olabilir.
    · Sentetik iç çamaşırları, fitil, prezervatif, sünger, jel ya da köpük tabletler ve vajinal yıkama materyallerine karşı oluşan alerjik durumlar ağrı yapabilir.
    · Cerrahi ya da radyoterapiye bağlı olarak vajina bölgesinde meydana gelen değişiklikler ağrıya neden olabilir.
    · Doğumdan kaynaklanan anormallikler ağrı sebebi olabilir.

    Aşk kaslarından (pelvik taban kasları) kaynaklanan nedenler:
    · Pelvik enfeksiyonlar sonucu oluşan ağrı
    · Endometriozis nedeniyle oluşan acı hissi
    · Pelvik kırıklar ya da geçirilmiş pelvik kırıklar nedeniyle duyulan ağrı.

    Sindirim sistemi hastalıkları:
     

    · Enflamatur barsak hastalıkları
    · Kabızlık
    · Anüs ve rektum bölgesi hastalıkları

    İdrar yolu hastalıkları:
    · Üretra ya da mesane hastalıkları

    Psikolojik hastalıklar: 

    · Kadının korku ve kaygı duyması, fobik reaksiyonlar sergilemesi, partnerle uyumsuzluk olması, partnere karşı güven duyulmaması, geçmişte cinsel taciz ya da tecavüz yaşaması, ilk gece travması ya da partnerin erken boşalma, ereksiyon gibi sorunlarının olması, partnerin alkolik olması, karşı cinse olan ilgi kaybı, melankolik, güvensiz, asosyal olunması, kişilik bozuklukları, karşı cinse karşı bastırılmış saldırganlık duygusu, doğum sonrası depresyon, vb. nedenler psikolojik olarak diparoniye neden olabilir.

    Disparonin tanısı nasıl konu?

    Disparoni tanısının konulabilmesi için kadının mutlaka bir jinekolojik muayeneden geçmesi gerekmektedir. Daha sonra disparonin nedenlerinin herhangi bir faktöre bağlı olduğunun saptanabilmesi için cinsel terapistten yardım alınması gerekmektedir.

    Disparonin tedavisi nedir?

    Disparoni tedavi edilmediği takdirde kadının karşı cinsle kuracağı ilişkilere zarar vermekte, zamanla vajinismusa neden olmakta, cinsel birleşmeden keyif almayı engellemekte ve kadının kendisine olan saygı ve güvenini zedelemektedir. Jinekoloik muayene sonucu konulan disparoni tanısı devamında yapılması gereken cinsel terapi tedavisinde amaç; disparonin altında yatan psikolojik ya da fiziksel nedenlerin su yüzüne çıkarılarak, bu faktörleri ortadan kaldırmaktır.

  • Planlanmayan gebelikler

    Planlanmayan gebelikler

    2011’de yapılan Kadın Sağlığı Araştırması sonuçlarına göre Türkiye’de 3 kadından yalnızca 1 tanesi, modern ve geri dönüşlü doğum kontrol yöntemlerini kullanıyor

    Türk Aile Planlaması Derneği (TAP) Başkanı Prof. Dr. Hakan Şatıroğlu tarafından yapılan açıklamada ülkemizde her yıl 1.9 milyon gebelik oluştuğu ve bunların 550 bininin planlanmamış gebelik, 285 bini kürtajla sonuçlandığı belirtildi. Planlanmayan gebelikler, tüm dünyanın en büyük sorunlarından biri. Birleşmiş Milletler ve Dünya Sağlık Örgütü’nün araştırmaları, her yıl yaklaşık 40 milyon gebeliğin yüzde 30’unun planlanmadığını, yüzde 12’sinin ise kürtajla sonlandırıldığını gösteriyor.

    Türkiye Aile Planlaması derneği Başkanı Prof. Dr. Hakan Şatıroğlu ; “Kürtaj bir aile planlaması yöntemi değildir. Bebek ve anne için en sağlıklı doğum aralığı 2 yıldır, bu aralık olduğunda bebek normal ağırlıkta oluyor, anomaliler azalıyor, bebek ölümleri engellenmiş oluyor, aynı şeyler annelerimiz için de geçerli, düşükler azalıyor, gebelikteki problemler azalıyor, sağlıklı doğuma ulaşma şansı artıyor. O nedenle doğumlar arasını 2 yılda tutmak, bebeği veanneyi sağlıkla mutlu sona ulaştırmak için, henüz gebelik oluşmadan kürtaj yerine etkin, modern aile planlaması yöntemlerini kullanmak ve lüzumsuz müdahalelerden kaçınmak büyük önem taşıyor” dedi.

    Prof. Şatıroğlu Türk kadınlarının doğum kontrol yöntemlerine yaklaşımlarının, yöntem kullanım alışkanlıklarının ve tercihlerinin belirlenmesi amacıyla gerçekleştirilen Kadın Sağlığı araştırması ile ilgili de bilgi verdi. Araştırma sonuçlarına göre; 15-49 yaş grubundaki kadınlar tarafından Türkiye’de en çok kullanılan doğum kontrol yöntemi; % 22 ile bakırlı spiral. Bunu % 16 ile kondom takip ediyor.

    Modern ve güvenilir bir yöntem olan doğum kontrol haplarının Türkiye’de kullanım sadece %8 oranında. Bu oran; İran, Mısır, gibi ülkelerin bile oldukça gerisinde. Geleneksel bir yöntem olan ve gerçek bir korunma sağlamayan geri çekilme yöntemi, çoğu modern yöntemden daha fazla kullanılıyor( % 20 oranında). Ancak bu yöntem, aile planlamadığı halde gebelikle sonuçlanabiliyor. Hayatı boyunca geri çekilme yöntemiyle korunan 3 kadından biri, istemeden gebe kalıyor. Bu gebeliklerin bir kısmı da kürtaj ile sonuçlanıyor.

    Kadınların %40’ı ise, gebelik planlamadığı halde hiçbir korunma yöntemi kullanmıyor. Ne yazık ki bu gebeliklerin bir kısmı da kürtajla sonuçlanıyor. 20 ilde gerçekleştirilen araştırma sonuçlarına göre;Kadınlar, korunmayla ilgili bilgi kaynağı olarak; jinekologlar (%40) kadar , yakın arkadaşlarına (%35) güveniyor.

    Araştırmada eşlerin doğum kontrol yöntemine etkisi sorulduğunda araştırmaya katılan kadınların %71’i, eşlerinin doğum kontrol yöntemi üzerinde etkisi olduğunu söylüyor. İlkokul mezunları arasında en sık kullanılan yöntem spiral iken, Lise ve Üniversite mezunlarının hemen hemen yarısının şimdiye kadar hiç korunma yöntemi kullanmadığı görülüyor. Kadınların çalışma durumları incelendiğinde, çalışan kadınlar doğum kontrol hapını tercih ederken çalışmayan kadınların bakırlı spiral kullanma oranının daha yüksek olduğu görülüyor.

    Riskli bir yöntem olan geri çekilme yönteminin, ilkokul mezunu kadınlar başta olmak üzere tüm kadınlar tarafından yaklaşık %20 oranında kullanıldığı görülüyor. Türk Aile Planlama Derneği olarak anne ve bebek sağlığı için gerekli olan tıbbi tavsiyelere uyarak, isteyenin istediği zaman ve istediği kadar gebe kalma hakkı olduğu evrensel insan haklarındandır inancı içinde çalışmalar yaptıklarını belirten Prof. Dr. Hakan Şatıroğlu, korunma yöntemleri konusunda doktor tavsiyesinin doğru bilgiye ulaşma konusunda çok önemli olduğunu da sözlerine ekledi.

  • Histerektomi ve menopoz (Rahim Alınması)

    Histerektomi ve menopoz (Rahim Alınması)

    Doğurganlık simgesi olan rahim her kadın için son derece önemli bir organ. Ancak bazı hastalıklar var ki bu durumda tek çözüm rahmin operasyonla alınması olabiliyor. İşte bu noktada her kadın şu endişeye kapılıyor: Rahmin alınması menopoza yol açar mı?

    Kas dokusundan zengin bir yapıya sahip olan rahim, hamile olunmayan dönemde armut şeklinde 8-9 santim uzunluğunda ve 60 gram ağırlığında oluyor. Hamilelik döneminde bebeği taşıyacak şekilde büyüyor ve doğum eylemi başladığında kaslarının kasılması ve rahim ağzının da gevşeyerek açılmasıyla bebeğin dünyaya gelmesi sağlanıyor. Rahim bu doğurganlık özelliğinden dolayı her kadın için son derece önem taşıyan bir organ. Ancak bazı sağlık sorunlarında rahmin histerektomi adı verilen operasyonla alınması gerekebiliyor. İşte bu noktada her kadının zihnine şu soru takılıyor: Rahmin alınması menopoza girmeme neden olur mu? Acıbadem Fulya Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Hüsnü Görgen menopozun yumurtalıklarda bulunan yumurta hücrelerinin azalması ve hormon üretmemesiyle ilgili bir durum olduğunu belirterek bu soruya şöyle yanıt veriyor: Menopozu belirleyen, yumurtalıklardan salgılanan östrojen ve progesteron hormonlarıdır. Rahim yumurtalıklarda üretilen hormonlara cevap vererek gebeliğe hazırlık yapıyor. Kadın yumurtalığında olgunlaşmamış yumurta hücrelerinin bitmesi ile de adet kanamaları sona eriyor ve menopoz dönemi başlıyor. Dolayısıyla ameliyat sırasında yumurtalıkları alınmayan ve menopozu başlamamış, yani halen hormon üretimi olan yumurtalığa sahip kadınlar menopoza girmiyor. Ancak rahmin alınması sırasında yumurtalıkları da birlikte alınan kadınlarda ise menopoza girmek kaçınılmaz oluyor.

    Rahmin alınması cinsel hazzı etkiliyor mu?

    Rahmin alınması sonrası cinsel yaşamın kalitesinin her hastaya göre değiştiğini belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Hüsnü Görgen şunları söylüyor: Histerektomi sonrası cinsel hazzı etkileyen faktörler arasında histerektomi nedeni ve ameliyat öncesi var olan ağrılı cinsel ilişki ile kasık ağrısı gibi nedenler yer alıyor. Rahim alındığında, ameliyattan önce var olan kasık ağrısı gibi cinsel ilişkiyi olumsuz etkileyen faktörler ortadan kalkıyor. Hastalarda rahim alındığı için cinsel ilişikide orgazm sırasında rahmin kontraksiyonları olmamasına rağmen, bazı hastalar cinsel ilişkiden daha fazla zevk almaya başlıyor. Bunun bir başka nedeni de kanamalarının olmaması ve gebe kalma endişesinin yaşanmaması. Ayrıca rahmin tamamının veya üst kısmının cerrahi olarak alınması ile rahim ağzının bırakılmasının cinsel açıdan bir fark yaratmadığı saptanmış.

    Rahmin alınmasına hangi sorunlarda karar veriliyor?

    Kadınlarda en sık karşılaşılan iyi huylu tümörler olan miyomlar şikayete yol açmazlarsa sadece takip etmek yeterli geliyor. Ancak bazıları büyüyerek düzensiz veya aşırı kanamalar, kansızlık, kasık ağrısı, sancılı ve bol adet görme ya da mesane gibi komşu organlarda bası şeklinde yakınmalara yol açabiliyor. Bunun sonucunda ameliyat gereksinimi doğuyor. Çocuk isteyen veya rahminin alınmasını istemeyen hastalarda sadece miyomlar çıkarılıyor ve rahim dikilerek, alınmıyor. Rahim içine doğru büyüyen ve kanama yapan miyomlar histeroskopi ile alınabiliyor. Rahim alınmasında sorun olmayan ve çocuk sahibi olmak istemeyen kadınlarda miyom için histerektomi ameliyatı yapılıyor. Hastalarda ağrı ve infertilide şikayetlerine neden olan endometriozis genellikle laaproskopik cerrahi ve ilaç tedavisi ile rahim ve yumurtalıklar alınmadan tedavi ediliyor. Ancak çocuk yapma isteği olmayan ve ağrıları fazla olan hastalarda histerektomi yapılabiliyor. Rahim sarkmasında hastanın şikayetine bağlı olarak ameliyat kararı veriliyor. Rahim ve yumurtalık kanseri ile kronik kasık ağrılarında da rahmin alınması gerekebiliyor.

    Kaç tip histerektomi ameliyatı var?

    Rahim alma ameliyatı karından (Abdominal Histerektomi), vaginal yoldan (Vaginal Histerektomi) ve Laparoskopi (Kapalı Ameliyat) ile yapılabiliyor. Ameliyatta alınan rahim kısımlarına göre şöyle adlandırılıyor:

    *** Total histerketomi: Rahmin tamamı cerrahi olarak alınıyor.

    *** Subtotal histerektomi: Rahmin üst kısmı cerrahi olarak alınıyor, serviks (rahmin boynu ve ağzı) bırakılıyor.

    *** Histerektomi ve Bilateral Salpingooferektomi: Rahim ile birlikte tuba ve yumurtalıklarda birlikte çıkarılıyor.

    Acıbadem Fulya Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Hüsnü Görgen, histeroktemi ameliyatlarını şöyle anlatıyor:

    Vaginal Histerektomi: Cerrahi açıdan uygunsa histerektomi yapmak için en uygun yol, rahmin vajinal olarak alınması. Bu ameliyatta rahim vajnal olarak yapılan kesiler ile alınıyor. Karından herhangi bir ameliyat yapılmasına gerek kalmıyor. Karından kesi olmadığı için de hastanın iyileşme süreci daha rahat ve hızlı oluyor. Ayrıca hasta daha az ağrı çekiyor. Ancak her hasta vajinal histerektomi yapılmaya uygun olmayabiliyor. Rahmin sarkması, miyomlara bağlı rahmin büyüklüğü ve daha önce geçirilmiş ameliyatlara bağlı yapışıklıklar vajinal histerektomi için karar verdiriyor.

    Abdominal Histerektomi: Karın üzerine yapılan bir kesi ile karın boşluğu açılarak yapılıyor. Sezaryen ameliyatlarında yapıldığı gibi kesi alt karın bölgesinden uygulanıyor. Bazen bu ameliyat göbek altından (bazen üstüne de) aşağıya doğru dik olarak yapılan bir kesi ile uygulanıyor. Bu tür kesiler ile yapılan ameliyatlarda iyileşme süresi daha uzun oluyor.

    Laparoskopik Histerektomi: Kapalı ameliyatlar olarak adlandırılan bu ameliyatlarda, karın içerisine trokar adı verilen 5-10 milimetre çapında, ortası boş, küçük boruların yerleştirilmesi ve bu trokarlardan başta içeriyi görmek için kamera ve diğer cerrahi aletlerin girmesi ile yapılıyor. Cerrahi işlem ekrana kameradan ulaşan görüntü ile gerçekleştiriliyor. Esas amacı, karın üzerine yapılan kesinin olmaması. Böylece iyileşme süresi kısalıyor, hasta daha az ağrı duyuyor ve çalışma hayatına daha kısa sürede dönüyor. Karın içerisinde yapılan cerrahi işlem abdominal olarak yapılan histerektomi ile benzer özellik sergiliyor. Burada da rahim tamamen veya tüp ile yumurtalıklarla birlikte alınabiliyor ya da rahmin sadece üst kısmının alınıyor. Uygun kanser olguları da bu yolla ameliyat edilebiliyor. Robotik Cerrahi de laparoskopun günümüzdeki uygulanan bir yöntemi. Laparoskopideki gibi trokarlar kullanılarak karın içine ulaşılıyor. Burada ameliyatı yapan cerrah robot olarak adlandırılan konsol yardımı ile cerrahi aletleri kumanda ediyor ve operasyon laparoskopik yöntemlere benzer olarak yapılıyor.

    En çok hangi yöntem tercih ediliyor?

    Vaginal olarak yapılabilecek bir histerektomiyi vaginal olarak yapmak en iyisi. Ancak vaiinal olarak uterusun alınması uygun değilse, diğer yöntemler uygulanıyor. Cerrahın tecrübesi hangi tip ameliyat yönteminde fazla ise o yöntemi benimsiyebiliyor. Eğer şartlar uygunsa, laparoskopik cerrahi tercih ediliyor. Laparoskopinin esas amacı karın üzerine yapılan kesinin olmaması. Bu sayede iyileşme süresi kısalıyor, daha az ağrı duyuluyor ve çalışma hayatına daha kısa sürede dönülüyor. Uygun kanser olguları da bu yolla ameliyat edilebiliyor. Robotik cerrahi de laparoskopun günümüzdeki uygulanan gelişmiş bir yöntemi olarak artık sıkça tercih ediliyor. Bu yöntemde laparoskopideki gibi trokarlar kullanılarak karın içine ulaşılıyor. Ameliyatı yapan cerrah robot olarak adlandırılan konsol yardımıyla cerrahi aletleri kumanda ediyor ve operasyon laparoskopik yöntemlere benzer olarak yapılıyor. Sonuç olarak hastanın şartları ve cerrahın tecrübesi ile her hasta tam olarak değerlendirildikten sonra yöntem konusunda karar veriliyor.

  • Disparöni nedir ? Disparöni ve vajinismus arasındaki bağlantı nedir ?

    Disparöni nedir ? Disparöni ve vajinismus arasındaki bağlantı nedir ?

    Genel seks acısı olan disparöni, vajinanın istemsiz sıkılığından kaynaklanan seks acısı ve giriş sorunu olan vajinismusu tetikleyebilir.

    Disparöni
    Disparöni basitçe ‘acılı cinsel birleşme’ anlamına gelen tıbbi bir terimdir. Her türlü cinsel acıyı tanımlamak için kullanılan genel bir terimdir. Giriş sırasında, cinsel birleşme sırasında ve/veya cinsel birleşme sonrasında cinsel acı hissedilebilir. Klitoris, labia ya da vajina vb. gibi kadının cinsel organının herhangi bir yerinde acı hissedilebilir. Hissedilen acı, keskin, batan, yanan, vuran, kramplar şeklinde ya da başka şekillerde tanımlanabilir.

    Disparöni ve vajinismus arasındaki bağlantı
    Cinsel acının (disparöni) birçok nedeni vardır ve vajinismus da bunlardan biridir. Vajinismus özel olarak, vajinanın pubococcygeus (PC) kaslarından ötürü istemsiz sıkılığı olarak nitelendirilir. Cinsel birleşme çabalarında, vajinal sıkılık cinsel rahatsızlığa, yanma, sıkılık, acı ya da giriş yapamamak gibi rahatsızlıklara neden olabilir.

    Vajinismus disparöninin bütün diğer formlarıyla da yakından bağlantılıdır çünkü herhangi bir genel seks acısı vajinismusu tetikleyebilir. Bu durumlarda vajinismus özgün acı sorununa ek olarak komplikasyon yaratan bir rahatsızlık ve acı durumu haline gelir ve özgün sorun çözümlense ya da kontrol altına alınsa da tipik olarak devam eder. Hatta bir kadın, özgün sorunun hâlâ çözülmediğine inanarak vajinismusun devam eden sorununu özgün acı sorunuyla karıştırabilir.

    “Vajinismus devam eden ve hiçbir fiziksel nedeni yok gibi gözüken her türlü cinsel acının var olduğu durumda buna katkıda bulunması mümkün olan sorun ya da belki de bunun ana nedeni olarak düşünülmelidir.”

    Vajinismustan ötürü örtüşen komplikasyonlar olduğunda cinsel acıyı teşhis ve tedavi etmek epey zor olabilir. Bu durum hem doktorları, hem de hastaları sıkıntıya düşürebilir. Örneğin, geçici bir enfeksiyonun (bir disparöni biçimi) vajinismusu tetiklediği bir kadını düşünelim. Belki de kadın doktora gittiğinde enfeksiyon yok olmuştu ama vajinismus devam ediyordu. Hasta artık özgün enfeksiyondan değil, vajinismustan ötürü acı duymaya devam ettiğinden, doktor acının nedenini keşfetmeye çalıştığında, görünürde hiçbir fiziksel neden olmayabilir. Ayrıca aslında farklı zamanlarda iki tane acıya neden olan sorun olduğundan kadının acıyı tanımlaması kafa karıştırıcı gözükebilir.

    Aynı zamanda iki değişik cinsel acı var olduğunda ve ikincisi de vajinismus olduğunda, uzmanların çoğu özgün tıbbi sorunun çözülmesini ve ondan sonra da vajinismusu tedavi etmek için gerekli adımların atılmasını önerir.

    Dikkat: Aslında durum hiçbir invasif prosedür olmadan çözümlenecek basit bir vajinismus durumu olduğu halde, doktorlar ve hastaları ameliyatlar ve tıbbi prosedürlerin gerekli olduğunu düşünmüşlerdir. Özellikle de, invasif ameliyat bir tedavi seçeneği olarak sunulduğunda hastaların kadınların cinsel acı rahatsızlıklarını tedavi etmekte deneyimli doktorlardan ikinci bir görüş almaları gerekir. Vajinismus tedavisi normalde ameliyat içermez.

    Acı veren seksin olası nedenleri (disparöni)
    Seksin acı vermesinin birçok nedeni vardır:

    – Vulvodini/Vestubulodini (Vulvar Vestibulitis ya da Vestibulitis)
    – Pelvik Enflamasyon Hastalığı (PID)
    – Jenital ya da Pelvik Tümörler
    – Yumurtalık Kistleri
    – İdrar yolu iltihabı
    – İdrar Yolu Enfeksiyonu
    – İnterstisyel Sistit
    – Vajinal Atrofi (atrofik vaginit)
    – Vajinal Kuruluk
    – Yetersiz vajinal kayganlaştırıcı
    – Doğum Travması (doğumdan sonra)
    – Vulva Kanseri
    – Radyasyon Terapisi
    – Vajinal Enfeksiyonlar/Tahriş ediciler Maya ya da bakteriyel, bazı cinsel yolla bulaşan hastalıklar, vb.
    – Cilt Hastalıkları – Liken Skleroz, Liken Planus, Egzama, Psoriyaz
    – Bazı ilaçların yan etkisi
    – Pelvik/Jenital bölgede zedelenme
    – Menopoz ve/veya yaşlanmayla bağlantılı olan yaşla ilgili belirtiler
    – Giysiler, kondomlar, doğum kontrolü köpükleri ve/veya sperm öldüren ilaçlara alerjik tepkiler
    – Acı veren pelvik muayeneler
    – Cinsel saldırıdan ötürü yaşanan travma
    – Kadın Sünneti (FGM)
    – Bartholin Kisti
    – Endometriyoz
    – Vajinismusun yukarıdaki durumlarla birlikte var olabileceğine ve bunlar çözümlendikten ya da kontrol altına – alındıktan sonra da varlığını sürdürebileceğine dikkat etmek önemlidir.

  • Ağrılı Cinsel İlişki neden olur ve nasıl tedavi edilir

    Ağrılı Cinsel İlişki neden olur ve nasıl tedavi edilir

    Ağrılı Cinsel İlişki
    Ağrılı Cinsel İlişki neden olur
    Ağrılı Cinsel İlişki nasıl tedavi edilir…

    Cinsel ilişki esnasında ağrı ortaya çıkması disparoni adını alır. Ağrının nedeni organik bir rahatsızlık olabileceği gibi, psikolojik de olabilir. Bunun ayrımı ise komple bir jinekolojikmuayene ile yapılır.

    Disparoni eğer ilk cinsel ilişki deneyiminden beri varsa birincil, sonradan ortaya çıkmışsa ikincil adını alır. Bu ayrım muhtemel nedenlerin ortaya konması açısından önemlidir.

    Yüzeyel disparoni vajina girişinde, derin disparoni ise penisin girmesiyle birlikte vajinanın derinlerinde ortaya çıkan ağrıdır ve bu ayrım da tanıaçısından önemlidir. Derin disparonide ağrı alt karın bölgesinde yaygın olarak hissedilir.

    Kadınların yaklaşık %15?i hayatlarının bir döneminde böyle bir ağrıyla karşı karşıya kalırlar. Ancak %1-2?sinde ise ağrı tedavi gerektirecek kadar şiddetlidir. Bazı kadınlar bu ağrıyı daha çok genital bölgede basınç, yırtılma veya yanma hissi olarak tarif ederler.

    Neden olur?

    Disparoni nedenleri incelenirken aşağıdan yukarı doğru (vajina girişinden iç genital organlara doğru) bir ayrım yapmak konunun daha iyi anlaşılmasına katkıda bulunacaktır.

    Vajina girişine bağlı nedenler: yüzeyel disparoni nedenidirler.

    Kızlık zarıyla ilgili sorunlar: Kızlık zarının yapısal olarak sert olması

    Menopoza bağlı atrofi: Menopoz döneminde dokular esnekliklerini yitirdiklerinden cinsel ilişki tahrişe ve ağrıya neden olabilir.

    Yeterince hazır olunmadan ilişkide bulunma ve buna bağlı tahriş

    Epizyotomi nedbeleri: özellikle zor doğumlardan sonra fazla sayıda dikiş gerektiğinde ve/veya epizyotomi iyileşmesi esnasında enfeksiyon meydana geldiğinde dikiş yerleri sıklıkla nedbe bırakarak iyileşir ve bu nedbeler ilişkide ağrı duyulmasına neden olur.

    Enfeksiyonlar: Herpes Simpleks enfeksiyonları (genital uçuk) hem ilişkide hem de ilişki olmayan döneminde ağrı yapar.

    Vajinaya bağlı nedenler:

    Enfeksiyonlar: vajinit bazı durumlarda ağrıya neden olabilir.

    Kitle ve tümörler: vajinada kitle nadir görülür. Büyük kitleler ağrı ve beraberinde kanamaya neden olabilirler.

    Yeterince hazır olunmadan ilişkide bulunma ve buna bağlı tahriş

    Rektosel (vajina arka duvarı sarkması), uterus sarkması ve sistosel (vajina ön duvarı sarkması): gerilmeye bağlı ağrı nedeni olabilirler.

    Yabancı cisimlere karşı gelişen allerjik cevap

    Vajina kubbesinde cerrahi veya radyoterapiye bağlı değişiklikler

    Doğumsal anomaliler: nadir görülürler

    Pelvik yapılara ait nedenler

    (iç genital organlara bağlı nedenler): Bu durumlarda derin disparoni ortaya çıkar.

    (iç genital organlara bağlı nedenler): Bu durumlarda derin disparoni ortaya çıkar.

    Pelvik iltihabi durumlar: pelvik enfeksiyonlar hem akut dönemde hem de iyileştikten sonraki dönemde ilişkide ağrı nedeni olabilirler.

    Endometriozis: endometriozis genital bölgedeki organlarda yapışıklıklara neden olan bir durumdur. Bu yapışıklıklar ilişki esnasında gerilmeye ve ağrıya neden olabilirler.

    Uterus habis veya selim tümörleri

    Pelviste enfeksiyonlara, ameliyatlara veya endometriozise bağlı gelişen yapışıklıklar

    Geçirilmiş pelvis kırıkları

    Sindirim sistemi hastalıkları: nadiren disparoni nedenidirler.

    Enflamatuar barsak hastalıkları (Crohn hastalığı-Divertikülit)

    Kabızlık

    Hemoroid, fistül ve fissür gibi anüs ve rektum bölgesi hastalıkları: dışkılama esnasında ve sonrasında ağrıya neden olabilecekleri gibi

    yakın komşuluk nedeniyle disparoni nedeni de olabilirler.

    İdrar yolu hastalıkları: Üretra veya mesaneye ait lezyonlar

    Psikolojik bozukluklar: Korku, kaygı, fobik reaksiyonlar, konversiyon reaksiyonları, partnerle uyumsuzluk,

    İlk ilişkinin yarattığı psikolojik travma gibi psikolojik durumlar da en önemli disparoni nedenleri arasında üst sıralarda yer alırlar.

    Disparoninin (Cinsel ilişki esnasında ağrı ortaya çıkması) vajinismustan (vajina girişi kaslarının ilişki esnasında kasılması) ayırıcı tanısı mutlaka yapılmış olmalıdır.

    Tedavi öncesi incelemeler

    Öncelikle enfeksiyon, kitle, kanser veya kanser öncüsü lezyon açısından muayene, ultrason, vajinal kültür, papsmear, idrar kültürü gibi incelemeler yapılır.

    Şüpheli durumlarda vulva ve/veya vajinaya kolposkopik inceleme yapılır ve gerekirse biyopsi alınır.

    Derin disparonide laparoskopik inceleme sıklıkla gereklidir.

    Tedavi

    Tedavide ilk adım hastanın ve eşinin hastalığın tabiatı konusunda bilgi sahibi olmasıdır.

    Organik nedenler usulüne uygun olarak ilaç ve/veya cerrahi yolla tedavi edilir.

    Hastalığın psikolojik komponenti varsa bireysel ve/veya eşle beraber psikopterapi çok önemlidir ve ihmal edilmemelidir.