Etiket: Yöntemleri

  • Planlanmayan gebelikler

    Planlanmayan gebelikler

    2011’de yapılan Kadın Sağlığı Araştırması sonuçlarına göre Türkiye’de 3 kadından yalnızca 1 tanesi, modern ve geri dönüşlü doğum kontrol yöntemlerini kullanıyor

    Türk Aile Planlaması Derneği (TAP) Başkanı Prof. Dr. Hakan Şatıroğlu tarafından yapılan açıklamada ülkemizde her yıl 1.9 milyon gebelik oluştuğu ve bunların 550 bininin planlanmamış gebelik, 285 bini kürtajla sonuçlandığı belirtildi. Planlanmayan gebelikler, tüm dünyanın en büyük sorunlarından biri. Birleşmiş Milletler ve Dünya Sağlık Örgütü’nün araştırmaları, her yıl yaklaşık 40 milyon gebeliğin yüzde 30’unun planlanmadığını, yüzde 12’sinin ise kürtajla sonlandırıldığını gösteriyor.

    Türkiye Aile Planlaması derneği Başkanı Prof. Dr. Hakan Şatıroğlu ; “Kürtaj bir aile planlaması yöntemi değildir. Bebek ve anne için en sağlıklı doğum aralığı 2 yıldır, bu aralık olduğunda bebek normal ağırlıkta oluyor, anomaliler azalıyor, bebek ölümleri engellenmiş oluyor, aynı şeyler annelerimiz için de geçerli, düşükler azalıyor, gebelikteki problemler azalıyor, sağlıklı doğuma ulaşma şansı artıyor. O nedenle doğumlar arasını 2 yılda tutmak, bebeği veanneyi sağlıkla mutlu sona ulaştırmak için, henüz gebelik oluşmadan kürtaj yerine etkin, modern aile planlaması yöntemlerini kullanmak ve lüzumsuz müdahalelerden kaçınmak büyük önem taşıyor” dedi.

    Prof. Şatıroğlu Türk kadınlarının doğum kontrol yöntemlerine yaklaşımlarının, yöntem kullanım alışkanlıklarının ve tercihlerinin belirlenmesi amacıyla gerçekleştirilen Kadın Sağlığı araştırması ile ilgili de bilgi verdi. Araştırma sonuçlarına göre; 15-49 yaş grubundaki kadınlar tarafından Türkiye’de en çok kullanılan doğum kontrol yöntemi; % 22 ile bakırlı spiral. Bunu % 16 ile kondom takip ediyor.

    Modern ve güvenilir bir yöntem olan doğum kontrol haplarının Türkiye’de kullanım sadece %8 oranında. Bu oran; İran, Mısır, gibi ülkelerin bile oldukça gerisinde. Geleneksel bir yöntem olan ve gerçek bir korunma sağlamayan geri çekilme yöntemi, çoğu modern yöntemden daha fazla kullanılıyor( % 20 oranında). Ancak bu yöntem, aile planlamadığı halde gebelikle sonuçlanabiliyor. Hayatı boyunca geri çekilme yöntemiyle korunan 3 kadından biri, istemeden gebe kalıyor. Bu gebeliklerin bir kısmı da kürtaj ile sonuçlanıyor.

    Kadınların %40’ı ise, gebelik planlamadığı halde hiçbir korunma yöntemi kullanmıyor. Ne yazık ki bu gebeliklerin bir kısmı da kürtajla sonuçlanıyor. 20 ilde gerçekleştirilen araştırma sonuçlarına göre;Kadınlar, korunmayla ilgili bilgi kaynağı olarak; jinekologlar (%40) kadar , yakın arkadaşlarına (%35) güveniyor.

    Araştırmada eşlerin doğum kontrol yöntemine etkisi sorulduğunda araştırmaya katılan kadınların %71’i, eşlerinin doğum kontrol yöntemi üzerinde etkisi olduğunu söylüyor. İlkokul mezunları arasında en sık kullanılan yöntem spiral iken, Lise ve Üniversite mezunlarının hemen hemen yarısının şimdiye kadar hiç korunma yöntemi kullanmadığı görülüyor. Kadınların çalışma durumları incelendiğinde, çalışan kadınlar doğum kontrol hapını tercih ederken çalışmayan kadınların bakırlı spiral kullanma oranının daha yüksek olduğu görülüyor.

    Riskli bir yöntem olan geri çekilme yönteminin, ilkokul mezunu kadınlar başta olmak üzere tüm kadınlar tarafından yaklaşık %20 oranında kullanıldığı görülüyor. Türk Aile Planlama Derneği olarak anne ve bebek sağlığı için gerekli olan tıbbi tavsiyelere uyarak, isteyenin istediği zaman ve istediği kadar gebe kalma hakkı olduğu evrensel insan haklarındandır inancı içinde çalışmalar yaptıklarını belirten Prof. Dr. Hakan Şatıroğlu, korunma yöntemleri konusunda doktor tavsiyesinin doğru bilgiye ulaşma konusunda çok önemli olduğunu da sözlerine ekledi.

  • Gelin Kaynana Problemi

    Gelin Kaynana Problemi

    İşte bu duygu biraz abartılmaya başlandığında gelin-kaynana çatışması yavaş yavaş kendini göstermeye başlar. Tabii bu durum her zaman böyle olmaz…

    Bazı kaynanalar vardır gelinleri için yemekler yapar, hediyeler alır, aldığı kararları sonuna kadar destekler, kızlarından ayırt etmezler. Bazıları da gelinleri ne yaparsa yapsın yanlış olduğunu, doğru düzgün çocuk bakamadıklarını, yemek yapamadıklarını, eşlerine gereken özeni gösteremediklerini düşünür ve oğullarını da bu şekilde etkilemeye çalışırlar.

    Gün geçtikçe çocuklaşan yaşlı insanları değiştirmek pek de mümkün olmadığı için bizim onlarla iyi geçinmeyi öğrenmemiz ve hayatlarımızı altüst etmelerine izin vermememiz gerekir.
    İşte size kaynananızla iyi geçinmeniz için altın kurallar…

    Eşinizle sıkıntılarınızı paylaşın

    Eğer kaynananızla aranızda çözemediğiniz sorunlarınız varsa ve eşiniz sizin neler hissettiğinizi anlamazsa annesini sevmediğinizi, istemediğinizi ve sebepsizce sorun çıkarttığınızı düşünebilir. Onunla düşüncelerinizi ve yaşadıklarınızı paylaşın ama unutmayın konuştuğunuz kişi eşinizin annesi. Ona duygularınızı anlatırken annesini aşağılamak yerine olayları daha sakin ve açıklayıcı şekilde ele alın. Örneğin eşinizin annesi sizi bilinçli bir şekilde misafirlerinizin önünde küçük düşürdü ve zor anlar yaşamanıza neden oldu. Bunu eşinize anlatırken “Annen çok kötü kalpli, ondan nefret ediyorum, yüzünü görmek istemiyorum, bizden uzak dursun, mutsuz olmamızı istiyor.” yerine kabalaşmadan ve onu incitmeden duygularınızı aktarmaya çalışın.

    Empati kurun

    Eşinize, kendi anneniz hakkında neler düşündüğünü sorun. Eğer her ikinizde duygu ve düşüncelerinizi paylaşırsanız birbirinize karşı daha dürüst bir şekilde fikirlerinizi söylersiniz. Onun da sizin annenizin bazı hareketlerinden hoşlanmadığını bu konuşma içinde öğrenirseniz, eşinizin ne kadar sabırlı ve bir o kadar da iyi bir oyuncu olduğunu fark edebilirsiniz. Aile içinde duygularınızı bu şekilde saklamak bazen olayları büyütmemek adına iyi olabiliyor.

    Kibar olun

    Ona biraz zaman tanıyın. Onun her normal insan gibi problemlerinin olabileceğini, yaşadığı olayların bir yansıması olarak bu şekilde aksi davranabileceğini göz önünde bulundurun. Emin olun siz ne kadar kibar ve anlayışlı olursanız her şey size pozitif olarak dönecektir. Onların yaşlandıkça çocuklaştığını da aklınızın bir ucunda tutun. Göreceksiniz bu dip not onunla olan ilişkinizdeki kızgınlıkları en az düzeyde yaşamanızı sağlayacaktır.

    Onu tanımaya çalışın

    Onunla kaliteli vakit geçirmeye ve onu daha yakından tanımaya çalışın. Size karşı tavırlarına, yaptığı davranışlara sinirlenip ve hatta bunu onunla konuşmadan doğrudan eşinize şikâyet etmeyin. Onunla ilgili sıkıntılarınızı direk ona aktarın ve ne kadar üzüldüğünüzü belli edin. Neden bu şekilde davrandığını, sorunlarını, üzüntülerini konuşmaya ve anlamaya çalışın.

    Hediye verin

    Tüm kadınlar hediye almayı çok sever. Doğum günlerinde, yılbaşlarında, yıldönümlerinde, anneler gününde… Belki de kaynananızla yaşadığınız sıkıntılardan, ona aldığınız bir hediye sayesinde kurtulacaksınız. Örneğin ona doğum gününde eşinizle birlikte aldığınız hediye haricinde, gerçekten ihtiyacı olan çok özel bir hediye alırsanız kendini özel ve değerli hissedecek ve sizin ona gerçekten değer verdiğinizi düşünecektir.

    Sabredin

    Onun sizi sevmediği apaçık ortada, siz de onu sevmiyorsunuz bunu biliyorsunuz. Ama bu onun sizi, sizin de onu hayatınız boyunca görmeyeceğiniz anlamına gelmiyor. Unutmayın o sizin eşinizin annesi ve anneler herkesin hayatında önemlidir. Mesela eşiniz hafta sonu ailece onu görmeye gitmeyi istediğinde itiraz etmeyin ve öfkelenmeyin. Ziyarete gittiğinizde hafta sonunu orada geçirdiğinizden dolayı öfkelenip bunu kaynananıza yansıtırsanız sizden daha da nefret etmesine neden olursunuz.

    Yapmacık olmayın

    Asla yapmacık davranmayın. Yaşı gereği hayat deneyiminden dolayı her şeyin farkında olacaktır. Siz onu sevmediğinizden emin olduğunuz halde onu seviyormuş ve aranızda hiçbir probleminiz yokmuş gibi davranırsanız şüphelenecek ve ilişkiniz daha da samimiyetsiz bir hal alacaktır.

    Tavsiyeler

    • Çocuğunuz var ve eşinizin annesi onlara her zaman kibar ve nazik davranıyorsa bırakın sizi sevmesin, bunu sorun yapmayın. Ama eğer çocuklara sizi sevmediğinden dolayı kötü davranıyorsa onları en azından bir müddet olsun görüştürmemekte fayda vardır. Eşinizle bu konuyu çok ciddi bir şekilde konuşmalısınız.
    • Eğer 15 yıldan uzun bir süredir evliyseniz ve kaynananız sizi hala sevmiyorsa yapacak pek bir şey kalmamıştır. Ona kendinizi sevdirmeye çalışmayın ve bu şekilde yaşamaya alışın.
    • Kaynananızın eşinizle aranıza girmesine ve mutlu ilişkinizin eşinizin annesi yüzünden zedelenmesine asla izin vermeyin. Sürekli onun hakkında eşinize söylenmeyin. Eşiniz, annesiyle ilgili konuşmaya başlarsa ya da sizden daha dikkatli davranmanızı isterse öfkelenip yeni bir tartışma ortamı yaratmaktansa kibarca ve sakince konuyu değiştirin.
    • Ona savaş açmayın. Eğer öfkeyle ona “Senden nefret ediyorum, yüzüne bile görmek istemiyorum” gibi cümleler kurarsanız çok ileri gitmiş olur ve haklıyken haksız konuma düşersiniz.
    • Onun hayatınızı kontrol altına almasına asla izin vermeyin. Eğer gerçekten elinizden geleni yaptığınıza inanıyorsanız ve sizden hala nefret ediyorsa yapacak bir şey yok. Onunla geçirdiğiniz süre zaten çok uzun süreler değilse önemsememeye çalışın.
    • Siz onu sevmeseniz bile çocuklarınızı kesinlikle etkilemeye çalışmayın. Onlara büyük anneleri hakkında kötü şeyler söylemeyin. Hem bu durumda eşinizin de kalbini kırabilirsiniz.

  • Pratik Yemek Pişirme Püf Noktalar

    Pratik Yemek Pişirme Püf Noktalar

    Lezzetli bir yemek yaratmanın tekniklerini, hangi gıdayı nasıl pişirmen gerektiğini bilmen gerekiyor.

    Fırında Kızartma
    Fırınlama tekniği et ve sebzelerdeki şekeri karamelize hale getiriyor. Böylece kalori almadan lzzet sağlayabiliyorsun.

    Fırında; Tavuk, biftek ya da somon gibi yağlı bir balık tütü olabilir. Patates, tatlı patates, havuş gibi sebzeleri tercih et. Bu sebzelerin pişmesi daha uzun zaman alıyor, böylece karamelize olurken gereğinden fazla pişmesi gerekmiyor. Tatlı için muz, ananas veya yeni olgunlaşmış şeftali denemelisin. Meyveleri fırınlamadan evvel erimiş tereyağı ya da kanola yağına bulayıp toz şeker serp. Teknik olarak ise; fırını öneceden ısıtmalısın. Malzemelerin üstüne hafifçe zeytinyağı, biraz tuz, biber ve en sevdiğin kuru baharatları ekle. Etin ne zaman piştiğini belirlemek için dijital termometre kullanın. Meyve ve sebzeler ise dışı kahverengi bir renk almaya başladığında ve içi yumuşadığında pişmiş oluyor.

    Izgara
    Yemeğe çıtır çıtır bir doku verirken içi nemli ve sulu kalır. Fazla yağ kullanmana gerek kalmaz.

    Izgarada; İnce kesilmiş et ya da balık, hem çabuk pişecek hem de dışı altın rengi alacak. Antrikot, pirzola ya da her türlü balık olabilir.Teknik olarak ise; Et için bir çimdik tuz ve karabiber yeterli. Balık için ise az zeytinyağı, limon ve biraz da kekik… Izgaranın ısısı yüksek olmalı. Fırının kendi ızgarası yoksa ızgara tepsisini ısı kaynağından sekiz parmak aşağıda olacak şekilde ayarla.

    Sote
    Bu hızlı pişirme tekniği, gıdaların doğal lezzet ve renklerini koruyor.

    Sote de; Antrikot, balık fileto, tavuk göğsü gibi yumuşak etler, kuşkonmaz, biber, brokoli, soğan, bezelye, mantar gibi çabuk pişen sebzeleri pişirmelisin. Teknik olarak; tavayı kaplayacak kadar yağ koyup malzemeleri bir, iki dakika orta ateşte pişir. Bütün malzemeleri eklemeden evvel ısı seviyesini ölç. Malzeme tavaya değidiği anda cızırdamalı. Orta ısıda sürekli karıştırarak pişir. Birkaç değişik malzeme katarsan, önce et parşamalrını ardından soğan ve sarımsak gelmeli. Sebzeleri ise en son eklemelisin.

    Kendi Suyunda Pişirme
    Lokum gibi yumuşak ve lezzetli yemekler ağız sulandırıyor.

    Kendi suyunda pişirme de; Kuşbaşı tavuk, dana yada kuzu eti en iyi pişer. Teknik olarak; önce et parçalarını ocağın üstünde kahverengi oluncaya kadar ısıt, ardından tencereye su koy. Et suyu kullanırsan daha lezzetli olur. Et ya da tavuk bulyon kullanabilirsin. Ot ve baharatlar lezzeti artırır. Daha sonra şarap ya da bira ekleyerek daha farklı bir tat yakalayabilirsin. Kısık ateşte pişirmeye devam et. Kapak daima kapalı olmalı. Ara sıra kontrol edip karıştırmayı ihmal etme. Kırmızı et bir saat, tavuk ise 45 dakika pişmeli.

  • Kahverengi benlerin bitkisel tedavisi

    Kahverengi benlerin bitkisel tedavisi

    Yüzümüz, kuşkusuz cilt güzelliğimizde en çok dikkat ettiğimiz, yerlerimizden bir tanesidir. Ciltteki kahverengi lekeler, ufak ufak çıkarak, sizi huzursuz edebilir. Bu benleri yok edebilirsiniz.

    Kişniş, kahverengi benlerinizin kaybolmasına yardımcı oluyor. Kişnişi güzelce öğüttükten sonra kahverengi benlerinizin üzerine koyarak, masaj yapınız. Daha sonra yüzünüzü ılık su ile yıkayınız. Bu bitkisel tedavi yöntemini haftada 3 gün birer gün aralıkla uygulamanız öneriliyor.

    Keten tohumu ciltteki kahverengi benlerin önüne geçen bitkisel bir yağdır. Keten tohumunun yağını ve normal keten tohumunu ezerek birlikte iyice karıştıralım. İçerisine bir çay kaşığı organik bal ilave ederek, benlerinizin üzerine maske yapar gibi uygulayınız. Yüzünüzde 15 dakika kaldıktan sonra, ılık su ile yıkayabilirsiniz.

  • Gelin-Kaynana Problemiyle Baş Etme Yöntemleri

    Gelin-Kaynana Problemiyle Baş Etme Yöntemleri

    İşte bu duygu biraz abartılmaya başlandığında gelin-kaynana çatışması yavaş yavaş kendini göstermeye başlar. Tabii bu durum her zaman böyle olmaz.

    Bazı kaynanalar vardır gelinleri için yemekler yapar, hediyeler alır, aldığı kararları sonuna kadar destekler, kızlarından ayırt etmezler. Bazıları da gelinleri ne yaparsa yapsın yanlış olduğunu, doğru düzgün çocuk bakamadıklarını, yemek yapamadıklarını, eşlerine gereken özeni gösteremediklerini düşünür ve oğullarını da bu şekilde etkilemeye çalışırlar.

    Gün geçtikçe çocuklaşan yaşlı insanları değiştirmek pek de mümkün olmadığı için bizim onlarla iyi geçinmeyi öğrenmemiz ve hayatlarımızı altüst etmelerine izin vermememiz gerekir.
    İşte size kaynananızla iyi geçinmeniz için altın kurallar…

    Eşinizle sıkıntılarınızı paylaşın

    Eğer kaynananızla aranızda çözemediğiniz sorunlarınız varsa ve eşiniz sizin neler hissettiğinizi anlamazsa annesini sevmediğinizi, istemediğinizi ve sebepsizce sorun çıkarttığınızı düşünebilir. Onunla düşüncelerinizi ve yaşadıklarınızı paylaşın ama unutmayın konuştuğunuz kişi eşinizin annesi. Ona duygularınızı anlatırken annesini aşağılamak yerine olayları daha sakin ve açıklayıcı şekilde ele alın. Örneğin eşinizin annesi sizi bilinçli bir şekilde misafirlerinizin önünde küçük düşürdü ve zor anlar yaşamanıza neden oldu. Bunu eşinize anlatırken “Annen çok kötü kalpli, ondan nefret ediyorum, yüzünü görmek istemiyorum, bizden uzak dursun, mutsuz olmamızı istiyor.” yerine kabalaşmadan ve onu incitmeden duygularınızı aktarmaya çalışın.

    Empati kurun

    Eşinize, kendi anneniz hakkında neler düşündüğünü sorun. Eğer her ikinizde duygu ve düşüncelerinizi paylaşırsanız birbirinize karşı daha dürüst bir şekilde fikirlerinizi söylersiniz. Onun da sizin annenizin bazı hareketlerinden hoşlanmadığını bu konuşma içinde öğrenirseniz, eşinizin ne kadar sabırlı ve bir o kadar da iyi bir oyuncu olduğunu fark edebilirsiniz. Aile içinde duygularınızı bu şekilde saklamak bazen olayları büyütmemek adına iyi olabiliyor.

    Kibar olun

    Ona biraz zaman tanıyın. Onun her normal insan gibi problemlerinin olabileceğini, yaşadığı olayların bir yansıması olarak bu şekilde aksi davranabileceğini göz önünde bulundurun. Emin olun siz ne kadar kibar ve anlayışlı olursanız her şey size pozitif olarak dönecektir. Onların yaşlandıkça çocuklaştığını da aklınızın bir ucunda tutun. Göreceksiniz bu dip not onunla olan ilişkinizdeki kızgınlıkları en az düzeyde yaşamanızı sağlayacaktır.

    Onu tanımaya çalışın

    Onunla kaliteli vakit geçirmeye ve onu daha yakından tanımaya çalışın. Size karşı tavırlarına, yaptığı davranışlara sinirlenip ve hatta bunu onunla konuşmadan doğrudan eşinize şikâyet etmeyin. Onunla ilgili sıkıntılarınızı direk ona aktarın ve ne kadar üzüldüğünüzü belli edin. Neden bu şekilde davrandığını, sorunlarını, üzüntülerini konuşmaya ve anlamaya çalışın.

    Hediye verin

    Tüm kadınlar hediye almayı çok sever. Doğum günlerinde, yılbaşlarında, yıldönümlerinde, anneler gününde… Belki de kaynananızla yaşadığınız sıkıntılardan, ona aldığınız bir hediye sayesinde kurtulacaksınız. Örneğin ona doğum gününde eşinizle birlikte aldığınız hediye haricinde, gerçekten ihtiyacı olan çok özel bir hediye alırsanız kendini özel ve değerli hissedecek ve sizin ona gerçekten değer verdiğinizi düşünecektir.

    Sabredin

    Onun sizi sevmediği apaçık ortada, siz de onu sevmiyorsunuz bunu biliyorsunuz. Ama bu onun sizi, sizin de onu hayatınız boyunca görmeyeceğiniz anlamına gelmiyor. Unutmayın o sizin eşinizin annesi ve anneler herkesin hayatında önemlidir. Mesela eşiniz hafta sonu ailece onu görmeye gitmeyi istediğinde itiraz etmeyin ve öfkelenmeyin. Ziyarete gittiğinizde hafta sonunu orada geçirdiğinizden dolayı öfkelenip bunu kaynananıza yansıtırsanız sizden daha da nefret etmesine neden olursunuz.

    Yapmacık olmayın

    Asla yapmacık davranmayın. Yaşı gereği hayat deneyiminden dolayı her şeyin farkında olacaktır. Siz onu sevmediğinizden emin olduğunuz halde onu seviyormuş ve aranızda hiçbir probleminiz yokmuş gibi davranırsanız şüphelenecek ve ilişkiniz daha da samimiyetsiz bir hal alacaktır.

    Tavsiyeler

    • Çocuğunuz var ve eşinizin annesi onlara her zaman kibar ve nazik davranıyorsa bırakın sizi sevmesin, bunu sorun yapmayın. Ama eğer çocuklara sizi sevmediğinden dolayı kötü davranıyorsa onları en azından bir müddet olsun görüştürmemekte fayda vardır. Eşinizle bu konuyu çok ciddi bir şekilde konuşmalısınız.
    • Eğer 15 yıldan uzun bir süredir evliyseniz ve kaynananız sizi hala sevmiyorsa yapacak pek bir şey kalmamıştır. Ona kendinizi sevdirmeye çalışmayın ve bu şekilde yaşamaya alışın.
    • Kaynananızın eşinizle aranıza girmesine ve mutlu ilişkinizin eşinizin annesi yüzünden zedelenmesine asla izin vermeyin. Sürekli onun hakkında eşinize söylenmeyin. Eşiniz, annesiyle ilgili konuşmaya başlarsa ya da sizden daha dikkatli davranmanızı isterse öfkelenip yeni bir tartışma ortamı yaratmaktansa kibarca ve sakince konuyu değiştirin.
    • Ona savaş açmayın. Eğer öfkeyle ona “Senden nefret ediyorum, yüzüne bile görmek istemiyorum” gibi cümleler kurarsanız çok ileri gitmiş olur ve haklıyken haksız konuma düşersiniz.
    • Onun hayatınızı kontrol altına almasına asla izin vermeyin. Eğer gerçekten elinizden geleni yaptığınıza inanıyorsanız ve sizden hala nefret ediyorsa yapacak bir şey yok. Onunla geçirdiğiniz süre zaten çok uzun süreler değilse önemsememeye çalışın.
    • Siz onu sevmeseniz bile çocuklarınızı kesinlikle etkilemeye çalışmayın. Onlara büyük anneleri hakkında kötü şeyler söylemeyin. Hem bu durumda eşinizin de kalbini kırabilirsiniz.

  • Kilo Verme Yöntemleri

    Kilo Verme Yöntemleri

    Basit Kilo Verme Yöntemleri

    Kilo Verme Yöntemleri

    Su içmek kendinizi tok hissetmeniz açısından önemli. Ayrıca vücudunuz susuz kaldığında çoğu zaman açlık hissine benzer sinyaller gönderiyor. Bol su içmek, bedeninizin su istediği zamanlarda yemeğe yönelmenizi engelleyecektir.

    Yiyecekleri uzun süre çiğnedikten sonra yutmak, beynin vücuda giren besinleri kaydetmesine izin vermek anlamına giriyor. Bu sayede tat alma duygusu da tatmin oluyor. Böylece doyduğunuzu anlamanızla, yemeye son vermeniz arasındaki zaman kısalıyor.

    İşte kilo vermenizi kolaylaştıracak tok tutan bazı yiyecekler

    Badem: Günde iki avuç düzenli olarak yenecek bademin, tokluk hissi vererek obeziteye karşı müzadelede yararlı olduğu yapılan araştırmalar ile kanıtlanmış bir gerçek.

    Brokoli: Brokolide vücuttaki insulin dengesini koruyan krom bulunur. Kan şekerinin düşmesini engelleyen krom sayesinde açlık hissetmezsiniz.

    Yumurta: Çok pişmiş yumurta da tok tutan yiyecekler arasındadır. Hazırlanması kolay olan yumurta protein açısından da zengindir. Protein sizi tok tuttuğu için kolay kolay acıkmazsınız.

    Donmuş Yoğurt: Dondurma isteğinizi donmuş yoğurt yiyerek karşılayabilirsiniz. Meyveli donmuş yoğurt yediğinizde hem karnınızı tok tuttuğunu hissedecek, hem de fazla kalori almamış olacaksınız.

    Sebze Çorbası: Çorba, atıştırmak için ideal olmasa da az kalorisi ve tok tutan etkisi ile idealdir. Acıktığınızda bir kase çorba açlığınızı bastırır.

    Çilek: Canınız çok fazla tatlı istediğinde bir kap dolusu çilek yiyebilirsiniz. Çileklerin üzerine bir tatlı kaşığı pudra şekeri de dökerseniz tatlı yemiş kadar olursunuz. Ayrıca çilek tok hissetmenizi sağlar.

    Balık: Balıkta bulunan iyot, tiroit hormonlarının yapımı için gereklidir ve açlık duygusunun gelişmesini engeller.

    Ihlamur: Yemek saatine yakın içilen ıhlamurun, hastalıklara faydasının yanı sıra iştahı kapatan etkisi de var.

    Avokado: B6 vitamini deposudur. Kansere karşı koruyucu etkisi vardır. Tok tutan avokadoyu kendinizi aç hissettiğiniz zamanlarda yiyebilirsiniz.

    Çavdar Ekmeği: Yapılan diyetlerin hepsinde kepek ekmeğinden bahsedilse de aslında çavdar ekmeğinin tok tutan etkisi yadsınamaz. Hatta beyaz buğday ekmeğine göre yüzde 50 oranında daha fazla doyma hissi verir.

    Dil Peyniri: Gün içerisinde açlık hissettiğinizde atıştırabileceğiniz faydalı bir gıda olmasının yanında proteinli yapısından dolayı tok tutma özelliğine de sahiptir.

    İlgili konular ;
    Diyet – Sağlıklı Beslenme
    Atkins Diyeti
    Akdeniz Diyeti
    İsveç Diyeti
    Glisemik indeks Diyeti nedir?
    Hipotiroid Diyeti
    Bikini Diyeti Menü Listesi