Etiket: Yoğurt

  • Ağız ve diş bakımı nasıl olmalı?

    Ağız ve diş bakımı nasıl olmalı?

    Diş çürüğünün nasıl oluştuğunu biliyor muyuz?

    Ağızda bulunan bakterilerin oluşturduğu bakteri plağı, şekerli ve unlu gıdalardan ağızda kalan artıklar sebebiyle asit oluşturuyor. Bu asitler, dişlerin mineral dokusunu çözüyor, diş minesinin bozulmasına ve çürük başlangıcına sebep oluyor.

    Diş çürüğü ağrıya neden olduğu zaman, diş hekimine başvuruluyor. Ağrının en çok, soğuk, sıcak, ekşi veya tatlı gıdaların tüketimiyle hissedildiği belirtiliyor.

    Uzmanlar, önlenebilir bir durum olmasına rağmen, dünyada dişi çürümeyen kişi sayısının çok az olduğunu ifade ediyorlar.

    Dişlerimizi çürüklerden nasıl koruyabiliriz?

    Dişleri fırçalamak ve dişlerin aralarını temizlemek, yiyecek parçalarını ve bakterileri temizlemenin en iyi yolu olarak gösteriliyor.

    Diş bakımının, dişleri günde en az iki kez( sabah ve gece yatmadan önce) fırçalama, diş aralarını da günde en az bir kez temizleme şeklinde olması gerektiği belirtiliyor.

    Diş bakımında daha da iyi olan, her öğünden sonra dişleri fırçalamak.

    Florlu diş macunu, diş fırçası ve diş ipiyle gerçekleştirilen bir temizliğin en az üç dakika sürmesi gerekiyor.

    Bu kurallara dikkat ederek diş bakımımızı yürütürsek, ağız ve diş sağlığımızı korumada üzerimize düşeni yapmış oluruz.

    Ağız – Diş Sağlığı ve Bakımı ile detaylı bilgi almak için tıklayın…

  • Stres Azaltan Yiyecekler

    Stres Azaltan Yiyecekler

    Stresli olduğunuz anlarda tüketeceğiniz bazı sağlıklı yiyeceklerle sakinleşmeniz mümkün. Peki nedir bu yiyecekler?

    Yaban mersini, badem ve yoğurt

    Stres bazı insanların canının tuzlu ve sert atıştırmalıklar, bazı insanların ise şekerli ve kremsi yiyecekler çekmesine neden olur. Biz de bunu düşünerek, her talebe karşılık verecek bir mönü sunuyoruz: bir kase yaban mersini, kavrulmuş kıtır kıtır badem ve bir tabak yoğurt… Yaban mersini çok iyi bir antioksidan kaynağıdır. Özellikle içeriğinde bulunan C vitamini stresin azalmasına yardımcı olur. Badem ise B ve E vitaminleri, çinko açısından zengindir; aynı şekilde gerginliği azaltır. Yoğurt hakkında yapılan araştırmalar da düzenli probiyotik yoğurt yemenin uzun dönemde stresin negatif etkilerini ortadan kaldırdığını gösteriyor.

    Tam tahıllı ekmek ile ton balıklı sandviç

    Sıkıntıdan bulandığınızda aklınıza en son gelecek yiyeceklerden biri ton balığı olabilir. Fakat siz siz olun, ton balığını bu tip anlarınızda yanınızdan eksik etmeyin. Çünkü bu protein dolu balık, kan şekerinizin seviyesini dengede tuttuğu gibi inişli çıkışlı değişken ruh halini de dengeliyor. Ton balığını az yağlı bir mayonez, sevdiğiniz sebze ve otlarla karıştırarak tam tahıllı bir ekmek ile lezzetli bir mönü yaratabilirsiniz. Tam tahıllı ekmek de kalp sağlığı için önemli Omega 3, stres önleyici B vitamini ve sindirim dostu lif içerdiği için oldukça iyi gelecektir.

    Kızarmış tost ekmekleri ve acılı sos

    Biliyoruz, bu konuda sizi ikna etmemiz çok zor! Stresinizi atmak için en çok tercih edeceğiniz yiyeceklerden birinin patates cipsi olduğunu biliyoruz. Gerek tadı, gerekse sert oluşu (sert yiyecekleri çiğnerken de stresin azaldığı da araştırmalar tarafından kanıtlanmış) hepimizi gergin anlarımızda cezp ediyor elbet. Ama biz sizi cips yerine daha sağlıklı olan incecik dilimlenmiş ve iyice kızartılmış tam tahıllı tost ekmeklerine ikna etmeye çalışıyoruz… Yanına hazırlayacağınız, C vitamini ve liften zengin bir acı biberli salsa sosu; hem lezzeti artıracak (ikna olmanızı kolaylaştıracak), hem de kendimizi iyi hissetmemizi sağlayan endorfin salgılamamızı sağlayacak.

    Tahıl gevreği ve az yağlı süt

    Sert, çıtırtılı, ama rahatlatıcı yiyecekler için bir diğer önerimiz de tahıl gevreği. Özellikle sabah kahvaltısı olarak yiyebileceğiniz az yağlı sütle karıştırılmış tahıl gevreği mönünüze, aynı zamanda bir avuç fındık ve çilek, kiraz gibi meyveler atarak daha sağlıklı hale getirebilirsiniz. Süt konusunda seçim yaparken az yağlı sütleri ve tahıl gevreği seçerken B vitamini ve lif açısından zengin olanlarını tercih etmenizi de hatırlatalım!

    Bitter çikolata ve ahududu

    Çikolatanın adını duyar duymaz yüzünüz güldü sanırım! Çikolata vücudumuzdaki dopamin (herhangi bir şeyi yapabilmemiz için bize motivasyon sağlayan madde) salınımını arttırır. Aynı zamanda sağlam bir endorfin desteği sağlayan çikolata kan basıncını da düşürür. Bu arada Nestle’nin Çikolatam sitesini biliyor muydunuz? Bilmiyorsanız, bu eğlenceli çikolata dünyasına buradan mutlaka bir göz atın! Çikolatanın yanına hem çok iyi gidecek, hem sağlıklı, hem lezzetli, hem de yine stres giderici bir önerimiz var: ahududu. Bir avuç ahududu C ve B vitaminleri ve lif açısından ekstra rahatlama sağlayacaktır.

    Meyveli yoğurt

    Yoğun ve zengin bir karışım; yoğurt ve meyve… Bu karışımdaki C ve B vitaminleri, mineral, probiyotik, lif ve protein zenginliği; midedeki sıkıntıları azalttığı gibi, gergin sinirleri de besleme özelliğine sahip. Burada önem vermemiz gereken yüksek antioksidan özellikli meyveleri tercih etmemizdir. Örneğin yaban mersini, çilek, mango gibi… Aynı zamanda düşük yağlı bir yoğurt kullanmanızı da öneririz. Dilerseniz biraz daha sağlık katmak adına, bu karışıma biraz fındık da serpebilirsiniz. Hem sağlık dolu, hem doyurucu bu karışımın sizi nasıl sakinleştirdiğine inanamayacaksınız!

    Zeytinyağla hazırlanmış sebze çorbası

    İçerdiği vitamin ve mineraller sayesinde aşırı besleyici özelliğe sahip sebzeler, sinirleri yatıştırma konusunda da oldukça etkilidirler. Karışık sebzelerle hazırlayacağınız bir çorba hem ruh, hem de beden sağlığınıza oldukça iyi ve rahatlatıcı gelecektir. Soğan, havuç, sarımsak, havuç, kereviz, kabak, soya fasülyesi ve zeytinyağı ile hazırlayacağınız sebze çorbanız için şimdiden afiyet olsun!

  • Sağlıklı Olmanın Yolu Bağırsaklardan Geçiyor

    Sağlıklı Olmanın Yolu Bağırsaklardan Geçiyor

    Vücudunuzda bir sürü organ varken aslında sizi hastalıklara karşı koruyan bağışıklık sisteminizin en büyük askerinin bağırsaklarınız olduğunu, bağırsaklarınız ne kadar sağlıklı olursa genel sağlık durumunuzun da o kadar iyi olacağını biliyor muydunuz?

    Bağışıklık sisteminin önemli unsurlarından biri olan bağırsakların ve bağırsakların en büyük desteği probiyotiklerin hayatımızdaki yeri ve önemini Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Mustafa Güçlü’ye sorduk…

    BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİN DİREĞİ: BAĞIRSAKLAR
    Erişkin bir insan bağırsaklarında ortalama 100 trilyon faydalı bakteri ve mantar bulunur. Bunu düşününcebağırsak savunma sisteminin ne kadar aktif olduğunu anlayabiliriz. Bağışıklık sistemini korumak için zaten programlanmış hücrelerimiz vardır. Ancak yine de bu sistemi korumak için beslenmemize çok dikkat etmemiz gerekir. Dengeli beslenmek, enginar, yoğurt, domates, havuç ve brokoli gibi besinleri sıklıkla tüketmek bağışıklı sistemimizi güçlendirir. Temel besin gruplarımız olan süt ve süt ürünleri, et ve balık, sebze ve meyveler ayrıca tahıllar günde en az 3 ana, 3 ara öğünde yeterli miktarda tüketmelisiniz. Unutulmamalıdır ki lifli gıdalar sağlıklı bir bağırsak için vazgeçilmezdir.
    Bağırsaklarınızı ne kadar sağlıklı tutarsanız; özellikle iltihabi bağırsak hastalıkları ve %95 polip dediğimiz et benlerinin neden olduğu bağırsak kanserine karşı o kadar dirençli olursunuz. Gastrointestinal sistem ortalama 8 metredir ve bütün sistem bağışıklık hücreleri ile kaplıdır. Sayıları yaklaşık olarak 400’ün üzerinde olan bu bakteriler ve mantarlar normal bağırsak florasını oluştururlar. İlaçlar özellikle antibiyotikler, bakteriler, virüsler, toksinler ve normal olmayan bağırsak florası bağırsağa zarar verir. Ayrıca hastalıklarda kullanılan antibiyotiklerin faydaları olduğu gibi yan etkileri de çoktur. Antibiyotikler kemik iliği depresyonundan tutun da bağırsak florasını bozmaya kadar birçok yoldan bağışıklık sistemini etkilerler.

    PROBİYOTİK NEDİR?
    Yeterli miktarda tüketildiğinde insan sağlığına faydalı mikroorganizmalara probiyotik denir. Bağışıklık sistemini güçlendirmek, bazı vitaminlerin sentezini yapmak (K vitamini,B12, Biyotin, Niasin gibi), bağırsak duvarını zararlı maddelerden korumak ve bağırsak geçirgenliğini azaltmak, toksinlerin kana geçişini engellemek, iltihabi hastalıkların oluşumunu engellemek, kanser gelişimini önlemek, ishal ve kabızlığı düzeltmek gibi birçok faydaları vardır. Ayrıca bizim prebiyotik dediğimiz lifli gıdalar bazı faydalı mikroorganizmaların çoğalmasını sağlamasının yanı sıra aktivitesini de uyarırlar.

    Kanser gelişimi, iltihabi hastalıklar ve alerjik hastalıklar gibi birçok hastalığa karşı koruyucudur. Özellikle kış aylarında daha çok probiyotik tüketimi bağışıklık sisteminizi güçlendireceği, toksin ve alerjen maddelerin vücuttan uzaklaşmasını sağlayacağı için hastalıklara özellikle gastroenterit ve kolitlere karşı daha dirençli olursunuz. İshal, kabızlık gibi bağırsak hastalıklarının önlenmesinde ve iltihabi bağırsak hastalıklarında çok önemli destek oluştururlar.

  • Hangi Çorba Hangi Hastalığa İyi Gelir?

    Hangi Çorba Hangi Hastalığa İyi Gelir?

    Sofralarımızdan hiç eksik olmayan, Türk mutfağının başlıca yemeklerinden çorbalar, kansere, sindirime, kolesterole ve bunun gibi binbir derde çare olduğunu biliyor musunuz?

    DOMATES ÇORBASI

    Domatesin enerji değeri (kalorisi) azdır. Bir orta boy domatesle en fazla 25-30 kalori alırsınız. Domates ve domates ürünlerinin kilo yönetimini kolaylaştırmasının bir nedeni de budur.

    * Domates lif zenginibir besindir. Lif bakımından zengin beslenme; kolesterol kan şekerine destek olur.
    * Kan basıncını azaltır.
    * Kansere karşı korur.
    * Kilo yönetimini kolaylaştırır.
    * Kansızlıkla mücadelede yardımcıdır.

    TARHANA ÇORBASI

    Geleneksel lezzetlerimizden tarhana, hem besleyici özelliği hem de içerdiği protein, vitamin ve minerallerle sağlık deposu…

    * Bitkisel ve hayvansal hammaddelerin birlikte işlenmesi ile elde edilen, sindirimi kolay, besleyici değeri yüksek, iştah açıcı ve bağırsak florasını düzenleyici özellikleri olan bu ürünümüzün özgün nitelikleri korunmalı. Hijyenik şartlarda üretilen tarhana tüketiminin artması gerekiyor.
    * Besleyici bileşimi yanında, iştah açıcı özelliği ile, bebek ve çocuklara, nekahat dönemindeki hastalarla, halsiz ve zayıf insanlara güç kazandırıcı, iyileştirici ve besleyici olarak da tarhana veriliyor.
    * 100 gr toz tarhanada 14,1 gr protein, 58,8 gr karbonhidrat ve 3,9 gr yağ, 78 mg kalsiyum, 0,5 mg demir bulunur. İyi bir protein, kalsiyum, A vitamini, B1 vitamini, B2 vitamini ve likopen kaynağıdır.
    * Türk mutfağının vazgeçilmez tatlarından olan tarhana çorbası; besleyici, doyurucu ve tamamlayıcı bir besindir. Pişirilirken içine nohut, mercimek, kıyma gibi besinler eklenerek besin değeri daha da yükseltilebilir.
    * Diyabet, hipertansiyon ve obezitenin tıbbi beslenme tedavisinde glisemik indeksinin beyaz ekmekten düşük olması ve doyurucu özelliğinin fazla olması nedeniyle tavsiye edilen bir besindir.
    * Yoğurt tüketemeyen kişiler ve bebeklerin beslenmesinde çok iyi bir alternatiftir. Ayrıca tahılların fermentasyonu sonucu oluşan tarhana probiyotik özellikte bir besindir.
    * Kurutulan besinlerde C vitamini yok denecek kadar azdır bu nedenle tarhana da sofrada salata vb. C vitamininden zengin besinlerle birlikte tüketilirse besleyici değeri artar.

    MERCİMEK ÇORBASI

    Mercimek Kırmızı tanelileriyle yapılan çorbasını severek içtiğimiz; yeşil taneleriyle hazırlanan salata yemek ve köftesini aaaifle yediğimiz doğal protein kaynağı Mercimek bitkisi Baklagiller?dendir. Yukarıda görüldüğü gibi yüksek oranlı besin değerleri olan mercimek bu özelliğinin yanı sıra;

    * Kandaki kötü kolesterol düzeyini düşürür: Böylece kalp krizi geçirme rizikosunu azaltır; kalp dostu bir besin olduğunu kanıtlar.
    * Yüksek oranda lif içermesi nedeniyle mercimek şeker hastaları için değerli bir besindir: Çünkü insülin ve kan şekerini düşürür.
    * Yüksek lif içeriğiyle pekliğe iyi gelir ve kalın bağırsakların çalışmasını düzene sokar. Hemoroit ve diğer kalın bağırsak sorunlarında iyileştirici etkiler yapar.
    * Mercimek içerdiği yüksek orandaki demir ve folik asit nedeniyle kansızlığı önler.
    * Zengin potasyum içermesi nedeniyle yüksek tansiyonu düşürücü etkiler yapar.
    * Mercimek içerdiği maddelerle bedenin kansere yakalanma rizikosunu azaltır.
    * Mercimek çorbası içtiğinizde kuru baklagil tüketmiş olur ve posa alımınızı da artırmış olursunuz.

    BROKOLİ ÇORBASI

    Besin olarak en yararlı sebzelerden biri olan brokolinin faydaları;

    * Brokoli içerdiği maddeler açısından insan sağlığı üzerinde çok faydalıdır. Vitamin değerleri açısından; A, E ve C vitaminlerini içermektedir. İçerdiği flavonoidler bakımından bağışıklık sistemimizi güçlendiren bir özelliğe sahiptir.
    * Antibiyotik özelliğe sahip olan brokoli, bu yönüyle prostatitis’e (prostat enfeksiyonu) karşı çok etkindir.
    * Hiç bir antibiyotik yoktur ki bağışıklık sistemimizi zayıflatmasın. İşte brokolinin önemi bu noktada ortaya çıkmaktadır; aynı zamanda hem bağışıklık sistemimizi güçlendirmekte hemde antibiyotik vazifesi görmektedir.
    * Brokoli, meme, prostat, bağırsak ve idrar kesesi kanserlerine karşı güçlü bir koruyucudur.
    * Brokoli içerdiği bazı indol ve indol türevleri (bitkisel hormonlar) açısından ayrı bir önem taşımaktadır. Bu sayede vücudumuzdaki hormon dengesini ayarlayıcı özelliğe sahiptir.
    * Menopoz dönemindeki bayanlar için östrogen hormonunun düzenli çalışması için brokolideki bitkisel hormonlardan yararlanmaktadırlar.
    * Brokolinin kendine özgü olan selülozik yapısı (lifli yapı) bağırsaklarda oluşan toksinlerin uzaklaştırılmasında (toksin atıcı) ve alınmış olan ağır metallerin emilmesinde büyük rol oynamaktadır. Brokolinin bu lifli yapısı dışkının düzenli bir şekilde dışarı atılmasını sağlar. Kabızlığı önleyicidir.

    EZOGELİN ÇORBASI

    Mercimek çorbasından pek farkı olmayan Ezogelin çorbası, soğuk kış günlerinin en güzel çorbası…

    * Besin değeri oldukça yüksek olan mercimek vücuda ve zihne güç verir.
    * Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir.
    * Gözlere de yararlıdır.
    * Mercimeğin kalori değeri de yüksektir.
    * Enerji verir ve yorgunluğu giderir.
    * Kansızlara faydalıdır.
    * Anne sütünü attırır.
    * Kandaki kolesterol oranını düşürür ve kan akışını hızlandırır.
    * Kalp ve damar hastalıkları ile şeker hastalığından korunmaya yardımcı olur.
    * Kalp krizi riskini azaltır.
    * Bağırsakları çalıştırarak vücuttaki zararlı maddelerin uzaklaştırılmasını kolaylaştırır ve kabızlığı giderir.
    * Enerji verir ve yorgunluğu giderir.
    * Kansızlara faydalıdır.
    * Anne sütünü attırır.
    * Kandaki kolesterol oranını düşürür ve kan akışını hızlandırır.
    * Kalp ve damar hastalıkları ile şeker hastalığından korunmaya yardımcı olur.
    * Kalp krizi riskini azaltır.
    * Bağırsakları çalıştırarak vücuttaki zararlı maddelerin uzaklaştırılmasını kolaylaştırır ve kabızlığı giderir.

    YAYLA ÇORBASI

    İçerisinde bolca bulunan yoğurt sayesinde vitamin kaynağı olan Yayla Çorbasının faydalarını saymakla bitmez. İşte bunlardan birkaçı;

    * Yoğurt yüksek kolesterol ve diyabet hastaları için oldukça faydalıdır. Kötü kolesterolü düşürür, iyi kolesterolü yükseltir ve yağların harcanmasını kolaylaştırarak şişmanlamayı önler. Karın bölgesindeki fazla kilolardan kurtulmak isteyenler için yoğurt ideal bir besindir.
    * Japonya’da yapılan araştırmalar, şekersiz yoğurdun nefes kokusunu giderdiğini, diş taşı ve diş eti iltihaplarını doğal yollardan önlediğini ortaya koydu. Araştırma kapsamında 6 hafta boyunca günde bir porsiyon yoğurt yiyenlerin yüzde 80’inde nefes kokusuna yol açan hidrojen sülfit düzeyinin düştüğünü belirten Japon bilim adamları, yoğurdun içeriğindeki maddelerin bu rahatsızlıkları önlediğini vurguladı.
    * Yoğurt bağışıklık sistemini güçlendirdirir. Bu özelliği nedeniyle yoğurt vücudu kanserden, mide ve bağırsak hastalıklarından, mide, kolon ve ince bağırsak kanserlerine kadar birçok hastalıktan korur.
    * Yoğurt, bağırsaklarda bulunan tehlikeli ve zararlı mikropların yaşamasını engeller ve sindirimi kolaylaştırır. Vücutta kendi kendine sindirilen tek gıda yoğurttur.
    * Yoğurt tüberküloz hastalığına karşı doğal bir antibiyotik etkisi gösterir. Stres, alkol, kolalı ve karbonatlı içeceklerle zarar gören sindirim sistemini korur.
    * Yoğurt karbonhidrat, protein, yağ, vitamin, kalsiyum ve fosfordan oldukça zengin bir besindir.
    * Günde 150 gram yoğurt vücudun bir günlük kalsiyum ihtiyacını karşılar.
    * Yoğurttaki potasyum, kan basıncı ve kalp atışlarını düzenler.
    * Yoğurt büyüme gelişme çağında diş ve kemik gelişimini hızlandırır, raşitizmden korur, kemikleri güçlendirir ve kırılmaları önler.
    * Yoğurt, bebeklere altıncı aydan sonra ek olarak verilen ilk besinlerden biridir. Böylece bebeklerin kemik ve diş gelişimine yardımcı olur. Bağışıklık sistemlerini güçlendirir. Bağırsaklarda faydalı mikropların oluşumunu hızlandırır, ishalden korur.

    Yoğurdun faydaları

    * Akşam yenen bir kase yoğurt uykuya dalmayı kolaylaştırır.
    * İshali olanlarda yoğurt ve ayran iyileşmeyi hızlandırır.
    * Yoğurdun alerjik etkisi çok azdır.
    * Yapılan çalışmalar çok yoğurt yiyenlerin az yiyenlere göre daha uzun ömürlü ve daha sağlıklı yaşadıklarını göstermiştir.
    * Yoğurt, vitamin içerdiği için suyu süzülmeden yenmelidir. Süzme yoğurt B vitamininden fakirdir. Hangi yaşta olursanız olun, sağlıklı ya da hasta, her gün mutlaka 1 kase yoğurt yemeyi ihmal etmeyin. Böylece sağlıklı ve uzun ömürlü yaşayabilirsiniz.

    TAVUK ÇORBASI

    Gripten kurtulmak için ilaç kullanmak istemiyorsanız, uzmanlar doğal yollar öneriyor.

    * Et suyu ve tavuk suyuyla çorba hazırladığınızda yağ ilave etmenize gerek kalmaz. Küçük et ve tavuk parçacıklı çorbalar enerji verir tok kalmanızı sağlar.
    * Tavuk sulu sebze çorbaları, nötrofil ismi verilen iltihap hücrelerini engelliyor. (Nötrofiller, solunum yollarında muküs salgısını artırarak öksürük, burun tıkanıklığı, geniz akıntısı gibi hastalık belirtilerinden sorumlu tutulan hücrelerdir.)
    * Tavuk ve piliç, protein, madensel tuzlar ve vitamin kaynağıdır.
    * Güç ve enerji verir. İbni Sina ve Hipokfat gibi eski hekimler tavuk etini pek çok hastalığa karşı ilaç olarak verirlerdi.
    * Kolestrol yapmaz. Yaşlılar, başta göğsü olmak üzere, korkmadan bol bol tavuk eti yiyebilirler.
    * Kırmızı ete göre daha düşük oranda yağ içeren tavuk eti tüketmek ise kalp krizi
     riskini yüzde 19 oranında azaltıyor.

    MISIR ÇORBASI

    Süt ve mısır gibi insan vücuduna yararlı olan besinlerin bolca bulunduğu Mısır çorbasının faydaları;

    * Lif yönünden zengin bir besin olması, kan şekerinin dengeli bir şekilde yükselmesini sağlar. Bol lif, sindirim sisteminin düzenli çalışmasını sağlayarak kabızlığı da önler ve ishali keser.
    * Koroner kalp hastalığı riskini azaltır.
    * İçerdiği yüksek karbonhidrat sayesinde da enerjinize enerji katar.
    * A vitamini yönünden zengin olduğu için gözlere kuvvet verir.
    * Kan yapıcı özelliğe sahiptir.
    * Mideyi kuvvetlendirir, gastrit gibi rahatsızlıkların iyileşmesine yardımcı olur.
    * Mısır püskülü idrar söktürür, böbrek taşlarının kolay düşürülmesini sağlar.
    * Mısırözü yağında doymamış yağ asitleri bol miktarda bulunduğu için kolesterolü düşürür, damar sertliğini önler.

    MANTAR ÇORBASI

    Tüm dünyada onbinlerce çeşidi bulunan mantar protein ve demir açısından çok zengindir. Ayrıca mantarda A, B, D, P ve K vitaminleri ile kalsiyum, potasyum, fosfor ve bakır mineralleri de bulunur.

    * İçerdiği Protein değeri sayesinde etin yerini tutar. Bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklara karşı direnci arttırır.
    * Göze ve vücuda kuvvet verir.
    * Bedensel ve zihinsel gelişimi destekler.
    * Öğrenme yeteneğini arttırır.
    * Yorgunluğu giderir.
    * Bol miktarda demir minerali içeren mantar, kansızlığa iyi gelir.
    * Kandaki kolesterol oranını düşürerek kalp ve damar hastalıları ile kalp krizine karşı koruyucu etki gösterir.

    PİRİNÇ ÇORBASI

    Nişasta açısından zengin bir besin olan pirinç, içerdiği kalori ile miktarı ile çok iyi bir enerji kaynağıdır. 100 gr. kuru pirinç yaklaşık 360 kalori içerir. Ayrıca, B1, B2, C ve E vitaminleri ile sodyum, magnezyum, potasyum, kalsiyum, demir ve fosfor minerallerini içerir. Pirincin besin değeri kabuğu alındığında azalır. Bu nedenle besin değerlerini koruması ve daha yararlı olması için kepekli pirinç tercih edilmelidir.

    * Vücut gelişimini destekler.
    * Vücuda enerji verir ve vücudu kuvvetlendirir.
    * Doyurucudur.
    * Zihni açar.
    * Yüksek tansiyonu düşürür.
    * Hazmı kolaylaştırır.
    * Vücuttaki fazla suyu çekerek vücudun toksit maddeleri uzaklaştırmasına yardımcı olur ve ishali de keser.
    * İçeriğinde bulunan kanser önleyici maddeler sayesinde başta bağırsak kanseri olmak üzere kansere koruyucudur.
    * Kandaki kolesterol oranını azaltıcı etkisi ile kalp ve damar hastalıklarına karşı da koruyucudur.
    * Ayrıca, böbreklere faydalıdır.

    ISPANAK ÇORBASI

    A, C, E ve B grubu vitaminleri ile demir, magnezyum, fosfor ve iyot mineralleri ve protein açısından oldukça zengin bir besindir.

    * Vücudun dayanıklılığını arttırır ve vücuda kuvvet verir.
    * Yorgunluğu giderir.
    * Zihni kuvvetlendirir.
    * Yaşlılığa bağlı öğrenme güçlüklerini giderir.
    * Ispanak, kansızlığa iyi gelmesinin yanında kanser, kalp ve damar hastalıkları ile soğuk algınlığı, ağız, boğaz ve göğüs hastalıklarına karşı da faydalıdır.
    * Yüksek tansiyona, felce ve özellikle yaşlanmaya bağlı görme bozukluklarına iyi gelir.
    * Hamilelere ve doğacak çocuğa güç verir.
    * Sinirleri yatıştırır ve sakinlik verir.
    * Sindirimi kolaylaştırır.
    * İdrar söktürücüdür.
    * Hemoroite (Basur) iyi gelir.
    * Yara ve yanıkların iyileşmelerini hızlandırır.
    * Kemikleri ve dişleri güçlendirir.
    * Diş çürümelerini önler.
    * Kolesterolü düşürür.

    KEREVİZ ÇORBASI

    Oldukça besleyici bir sebze olan kereviz A, B ve C vitaminleri ile başta fosfor olmak üzere çinko, bakır, mangan ve selenyum minerallerini içerir. Besin değeri ve faydası bakımından Allah?ın bir lütfü olan bu bitki pek çok hastalığa iyi gelir.

    * Uyarıcıdır.
    * Kandaki stresi hormonlarını azaltır ve sinir yorgunluğunu giderir.
    * Vücudu kuvvetlendirir. Cinsel gücü ve isteği arttırır, iktidarsızlığı giderir.
    * İştah açıcıdır.
    * Ağız kokusunu giderir.
    * Öksürüğü keser.
    * Kanı temizler.
    * Karaciğer şişliğini ve sarılığı giderir.
    * Sivilceleri azaltır. Gaz söktürücüdür.
    * Böbrek kumunun ve taşlarının dökülmesine yardımcı olur.
    * Yüksek tansiyon, şeker ve prostat hastalarına faydalıdır.
    * Hipertansiyonu ve kolesterolü düşürür.
    * Mideyi kuvvetlendirir.
    * Ağrıları giderir.
    * Cilde tazelik ve parlaklık verir.
    * Unutkanlığa karşı faydalıdır.
    * Anne sütünü arttırır.
    * Romatizma ve gut şikâyetlerini azaltır.

    KREMALI KABAK ÇORBASI

    Sarı renkte çiçekler açan sürüngen bir bitki olan kabak oldukça besleyicidir. Özellikle B1 ve C vitaminleri ile potasyum ve fosfor mineralleri açısından zengindir. Ayrıca, bitkisel protein, nişasta ve çinko içerir. Kabak lif açısından da zengin bir besindir.

    * İdrar söktürür ve kabızlığı giderir.
    * Mide ve bağırsakları yumuşatır.
    * Böbrek ve mesane iltihaplarını giderir.
    * Basur ve prostat şikâyetlerini azaltır.
    * Yüksek tansiyonu ve kan şekerini düşürmeye yardımcı olur.
    * Sinirleri yatıştırır.
    * Göğsü yumuşatır ve öksürüğü keser.
    * Kan yapar.
    * Cinsel gücü ve doğurganlığı arttırır.
    * Zihin açar.

  • Ev Yoğurdu Fırın Yöntemi

    Ev Yoğurdu Fırın Yöntemi

    Ev Yoğurdu (Garantili Fırın Yöntemi)

    1.Yoğurt nasıl mayalanır?
    2.Ev yapımı yoğurdun özellikleri nelerdir?
    3.Yoğurt yapmak için hangi malzemeler gerekir?

    Fırın yerine yoğurt makinesinde de mayalayabilirsiniz. Bir yaşından küçük çocuklara bal verilmesi uygun olmadığından bal ilave etmeden de yapılabilir.

    Malzemeler
    – 1 litre günlük süt
    – 1 tatlı kaşığı bal veya toz şeker (istenirse)
    – ¼ bardak taze yoğurt, maya olarak
    – 750 gm yoğurt

    Yapılışı:

    – Sütü kalın altlı bir tencereye alıp bir taşım kaynatın. (Eğer, daha koyu bir yoğurt istenirse süt 5-10 dakika daha kaynatılarak suyu uçurulabilir). Tencereyi mutfakta bir kenara alıp 30-35 dakika kadar ılıması için bekletin. Yüzeyde kaymak oluşmaması için ara sıra karıştırın.

    – Taze yoğurdu geniş bir kaba alın, balı veya şekeri ilave edip karıştırın.

    – 30-35 dakika sonra sütün sıcaklığı mayalamaya uygun hale gelecektir. Serçe parmağınızı sütün içine batırın. Süt ılıktan daha sıcak olmalı ama parmağınızı yakmamalıdır. Yoğurdun mayalandığı ideal sıcaklık yaklaşık 45-50 derecedir (50˚C/110˚F).

    – Mayalama için; sütten bir kepçe alıp mayanın içine katın ve iyice karıştırın. Bu şekilde alıştırılmış mayayı süte ilave edip 1-2 dakika karıştırın.

    – Karışımı kapaklı, çok temiz cam kaba veya porsiyonluk kaplara alıp, kapakları kapamadan, bir tepsinin üzerine yerleştirin. Fırını 50 dereceye veya yoğurt ayarına getirip tepsiyi içine yerleştirin.
    3-4 saat boyunca (fırını 50 derecede çalıştırarak) fırında mayalanmasını sağlayın.
    Yoğurdunuzu fazla hareket ettirmeden fırından alıp dışarda 5-10 dakika bekletin. Kapakları kapatıp, yine yavaşça buzdolabına yerleştirin. 5-6 saat formunu bulması için dinlendirin.

    40firinekmek

  • Dukan Diyeti Nasıl Yapılır? Dukan Diyetinde Neler Yenir?

    Dukan Diyeti Nasıl Yapılır? Dukan Diyetinde Neler Yenir?

    Dr. Pierre Dukan tarafından yaratılmış ve kendi adıyla anılan Dukan diyeti tüm dünyada ‘aç kalmadan zayıflama yöntemi’ olarak biliniyor…

    Dukan diyeti, aslında Atkins diyetinin temeli olan düşük karbonhidrat tüketimine dayanıyor; ancak bu yeni akım haftada altı gün istediğinizi yiyebileceğinizi söylüyor. Peki, nasıl işliyor? Dukan diyetinin dört aşamasına bir göz atalım.

    1- Hazırlık Aşaması: Bu ilk aşama, ne kadar kilo kaybetmek istediğinize bağlı olarak 1-10 gün arası sürüyor. Örneğin, 10-12 kg vermek isteyen birisi için bu süre bir hafta. Hazırlık döneminde herhangi bir kalori kısıtlaması yok; ancak beslenmeniz sadece yağsız proteinlerden oluşuyor ve hemen hemen hiç karbonhidrat alınmıyor. Yemeklerinizde ayrıca yağsız süt ürünleri ve zayıflamanın gizli silahı olarak adlandırılan yulaf kepeği var. Bu diyetin savunucuları günde 1,5 yemek kaşığı yulaf kepeğinin içerdiği lifin sisteminizi temizlerken aynı zamanda sizi tok tuttuğu konusunda hemfikir.

    2- Hedef Aşaması: Bu aşamada, 1. aşamadaki gıdaları tüketmeye devam ediyorsunuz. Sadece, diyetinize iki günde bir nişastasız sebze ekleniyor. Bu aşama hedeflediğiniz kiloya ulaşıncaya kadar devam ediyor.

    3- Takviye Aşaması: Bu diyetin yaratıcısı Dr. Dukan bu aşama ile diyetinin benzerlerinden kendisini ayırdığını söylüyor. Takviye aşamasında diyetinize karbonhidrat eklenmeye başlanıyor. Haftada iki kere ‘kutlama öğünü’ diye adlandırılan istediğiniz her şeyi yiyebileceğiniz bir döneme giriliyor. Haftada bir gün, sadece yağsız protein tüketiliyor.

    4- Koruma ve Sabitleme Aşaması: Bu son aşama aşağıdaki üç kuralı yaşam biçiminiz haline getirmek üzerine kurulu.

    – Haftada bir gün sadece protein yeniyor. (Bu, her hafta aynı gün olmalı.)
    – Hayatınızın sonuna kadar günde 1,5 yemek kaşığı yulaf kepeği tüketiliyor.
    – Asla asansör ve yürüyen merdiven kullanılmıyor. Günde 20 dakika yürüyüş yapılıyor.

    Dukan diyetinin artılarına baktığımızda, uzun vadede size beslenmenizi nasıl yöneteceğiniz hakkında beceri geliştirme, meyve ve bazı karbonhidratları rahatça tüketme imkanı veriyor. Benim bu noktada size önerebileceğim temel değişiklik beyaz karbonhidratları tüketmemenizdir.

    Bizce, kilo vermenin en iyi yolu gıdaların dengeli tüketildiği sağlıklı bir beslenmedir. Sağlıklı bir kiloyu korumanın aylık besin miktarlarını hesaplamaktan daha önemli olduğuna inanıyoruz. Eğer dünyaca ünlü Dukan diyetini deneyecekseniz, aşamalar arasında kilo alıp verirken oluşabilecek yo-yo etkisine dikkat edin !

    Dr. Pierre Dukan diyeti ile zayıflama Fransa’nın en ünlü beslenme uzmanlarından biri olan Dr. Pierre Dukan’ın kaleme aldığı kitapta egzersiz yapmadan yüksek miktarda protein tüketerek kilo verilebileceği söyleniyor. Dr. Dukan’ın Protal (proteins alternatives) diyeti meşhur Atkins, South Beach ve 70’li yıllarda popüler olan protein diyetlerine benziyor. Sınırsız protein tüketip aç kalmadığınız ve az miktarda yağ kullandığınız için vücut mevcut yağ depolarını harcamaya başlıyor.

    Dukan Diyetinde sınırsız et yiyebilirsiniz…

    Diyetin ilk aşaması saldırı… Beş gün yapılması önerilen diyetin bu aşamasında sadece protein var. Dana ve sığır eti biftek, fileto, kıyma olarak tüketilebiliyor. En fazla yüzde 10 yağ içeren et yapışmayan bir tavada, fırında ya da ızgarada pişirilebiliyor. Tavuk ya da hindi eti de diyete uygun. Dr. Dukan kitabında hindi fümenin, tavuğun göğüs etinin rahatlıkla yenilebileceğini söylüyor. Tüm deniz ürünleri ve balıklar da diyete uygun gıdalar arasında yer alıyor. Buharda pişirilmiş, ızgara ya da tütsülenmiş her türlü deniz ürününü yiyebilirsiniz ancak yağlı ve konserve olanlardan uzak durmanız gerekiyor. Yumurta 3-4 adeti geçmemek şartıyla, yağsız süt, yoğurt veya peyniri ise istediğiniz kadar yiyebilirsiniz.

    Saldırı aşamasında dikkat etmeniz gereken en önemli şeylerden biri de bol bol su içmek. Günde en az iki litre su vücudu protein atıklarından temizlemek açısından önem taşıyor. “Et, tavuk, balık tatsız tuzsuz olur, yenmez” diyorsanız bu diyette her türlü baharat, sirke, maydanoz, soğan, sarımsak serbest. Acıktığınız zaman bu saydığımız gıdaları sınırsız olarak tüketebiliyorsunuz. Dr. Dukan protein içeren gıdaların iştahı azalttığını ve 3-4 gün protein tüketildiğinde açlık hissinin neredeyse yok olduğunu belirtiyor.

    Bir de yapmamanız gerekenler var tabii: Yoğun egzersiz (ilk üç gün yorgun olabilirsiniz), öğün atlamak, ketçap ya da mayonez gibi yağ ve şeker içeren soslar tüketmek… Bu aşama hiçbir özür, sapma, duraklama kabul etmiyor. Yani “Biraz ara vereyim, şu tatlıdan bir kaşık alayım” deme şansınız yok.

    KİLO KAYBI ZAYIFLAMA DİYET

    Beş günlük saldırı aşamasını geçtikten sonra şimdi asıl kilo vereceğiniz bölüme geliyorsunuz. Bu aşamada haftada 2-3 kilo verebilmenin mümkün olduğu iddia ediliyor. Mönünüzde ise birinci aşamadakı proteinlere ek olarak çiğ ya da pişmiş olarak sebze tüketebiliyorsunuz. Örneğin domates, salatalık, brokoli, ıspanak, pırasa, lahana, kereviz, mantar, patlıcan, biber, havuç, her türlü yeşillik… Ancak nişasta içeren patates, pirinç, mısır, bezelye, fasulye, mercimek gibi gıdalar tamamen yasak. Sebzelerin de tıpkı etlerde olduğu gibi mutlaka yağsız pişirmeniz gerekiyor.

    HAFTADA 1 GÜN PROTEİN

    Aradan haftalar geçti, sonunda bütün fazlalıklarınızdan kurtuldunuz. Bu durumda diyetiniz sona erdi sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Çünkü şimdi koruma aşaması başlıyor. Bu aşamanın ne kadar süreceğini ise kaybettiğiniz kilo x 4,5 formülüyle buluyorsunuz. Örneğin 15 kilo verdiyseniz 67 gün koruma diyeti yapmanız gerekiyor. Neler yiyebileceğinize gelirsek… Her gün sınırsız et, tavuk, deniz ürünleri, yağsız süt, yoğurt, peynir ve yumurta… Haftada altı gün; bir porsiyon meyve (muz, üzüm, kiraz hariç her türlü meyve), iki dilim kepekli ekmek, 40 gram normal peynir, kilo verme aşamasındaki sebzeler… Haftada iki kez birer porsiyon nişastalı gıdalar (patates, makarna vs), kuzu eti, tatlı… Bu aşamayı da geçtikten sonra artık yapmanız gereken tek şey var: Normal hayatınıza devam ederken haftada bir gün saf protein diyeti yapmak…

    Dukan Diet is a fast weight loss, low hunger diet

    I wonder how many people started their new diet today? And how many of those people started The Dukan Diet? Well, a lot more than last year that’s for sure! Of course, January 1st 2011 was a Saturday, but with hangovers to nurse, the shops closing early, and loads of food still left in the house, I wonder how many people thought “Saturday’s a weird day to begin a diet – I’ll go on the Dukan diet first thing Monday!”

    Starting any diet can be a time of mixed feelings. On the one hand we are hopeful that the diet will work and that at some point (in the not too far off future) we will be the size we’d like to be. But on the other hand, we’re worried that the diet won’t work, or that we won’t be able to stick it out. The Dukan diet is a diet of motivation. it has been designed to help you stick to it and to lose weight fast.

    First of all, The Dukan diet is actually four diets rather that one. For each stage of the weight loss process, there is a stage of the Dukan diet that is suited for your specific weight loss needs.

    The Attack Phase

    This stage lasts 2-7 days depending on your weight loss needs and you will see two things happen. Firstly, you will lose noticable amounts of weight and secondly you will notice your appetite for fatty and sugary foods disappearing. The most vulnerable time for giving up a diet is right at the beginning when you have relatively little to lose. Because you have actually lost weight in the first week you really do feel like you will throw away what you’ve already achieved if you give up now and start again next week.

    The Cruise phase

    This is the main weight loss stage of the Dukan diet. You will be on this stage until you reach your ideal weight. During the cruise phase you have a wider menu option, will still be losing noticable weight and hunger pangs and food cravings will be minimal.

    The Consolidation phase

    The worst thing about a diet is not usually losing the weight but actually trying to keep it off once you’ve reached your weight loss goal. This phase is designed to make sure you don’t quickly put back on all the weight you’ve lost. You can eat 2 meals a week of whatever you like to celebrate your weight loss achievement.

    The Stabilization phase

    This final stage is all about returning back to a regular eating habit but without putting weight back on. You can eat want to you like as long as you follow 3 simple rules.

    If you fancy giving the Dukan diet a try you can find all the information you need from The Dukan Diet book, written by Dr. Pierre Dukan, as well as on this site. You can see the foods I ate, the weight I lost, and how I got on with my time on The Dukan diet

    Dukan diyeti, hayatımıza “Fransız kadınlarının zayıf kalmalarını sağlayan diyet” olarak girdi. Çünkü aklımızda hep şu soru vardı.

    Kruvasan, peynir ve şarap memleketi Fransa’da nasıl oluyor da bütün kadınlar düzgün bir fiziğe sahip olarak kalabiliyorlar.

    Son zamanlarda kitabıyla ortalığı kasıp kavuran beslenme uzmanı pierre dukanın kendi adıyla lanse edilen dukan diyetine müteşekkir olduklarını biliyoruz artık Fransız kadınların. Dukan diyeti bundan tam 10 yıl önce Fransız damak tadıyla tanıştırıldı. Ve 1,5 milyon Fransız kadın bu diyete bağlı kaldı.

    Peki nedir bu Dukan diyeti?
    Karbonhidrat sevenler, üzgünüz ama bu bir protein diyeti! Yağsız proteinleri, süt ürünlerini, balık ve kümes hayvan etini içeriyor.

    Diyetin ilk aşaması

    Diyetin ilk aşaması oldukça keskin. Sadece et, balık, yumurta ve yağsız süt ürünlerini tüketiyorsunuz. Bu aşama, ilk 10 günü içeriyor. İlk beş gün içinde 3 kilo vermeniz bekleniyor.

    Bu saf protein aşamasında ağız kuruluğu ve ağız kokusu sorunu yaşayabilirsiniz. Ancak her iki durum da kilo veriyor olduğunuzun işareti. Bu durumun üstesinden gelmek için daha çok su içmenizi öneriyor Dukan. İlk dört günden sonra kabızlık sorunuyla karşılaşabilirsiniz. Bu sorunun üstesinden gelmek için de yulaf kepeğinize bir çorba kaşığı buğday eklemeniz gerekiyor.

    Bu aşamada listedeki her şeyden özgürce yeme hakkınız var. Diyetin sloganı: “İstediğin kadar ve istediğin zaman ye!” Kulağa hoş geliyor, değil mi?

    Dukan diyetinin aşamaları

    1. aşama: İlk 10 gün sadece protein yiyorsunuz. (Et, balık ve yağsız süt ürünleri)

    2. aşama: Sırasıyla “sebze ve protein günleri” ve sadece “protein günleri”. Sebzeli günlerde sınırsız sebze yiyebiliyorsunuz.

    3. aşama: Her gün protein ve sebze günü. Fakat bir miktar meyve, iki dilim ekmek ve peynir yiyebiliyorsunuz her gün. Ayrıca haftanın 1-2 günü karbonhidratlı yiyecek tüketebiliyorsunuz (makarna ve pilav). Haftada iki kez ‘kutlama öğünü’ kapsamında istediğiniz her şeyi yiyebiliyorsunuz.

    4. aşama: Bu aşamada ne seviyorsanız herhangi bir sınırlama olmadan ve kendinizi suçlu hissetmeden yiyebiliyorsunuz. Ancak kural şu: Her perşembe sadece protein günü. Daima!

    Protein aşamasının kurallar listesi

    1. Sığır ve dana eti, hatta tavşan eti yiyebilirsiniz ama kuz eti yasak. Tabii etin yağlı kısımlarını yememeye özen göstermelisiniz. Eti ızgarada, fırında pişirilmiş ya da haşlanmış olarak yiyebilirsiniz. Tabii sıvı yağ, tereyağı ve herhangi bir krema ya da sos eklemeden. Yağsız kızartma yolunu da seçebilirsiniz. Bunun için tavanın yüzeyini çok az sıvı yağ ile ovalayın ve eti kızartın. Kıymayı yumurta, gebre otu ve baharatlar ile karıştırıp köfte halinde de tüketebilirsiniz.

    2. Tavuk ve hindi eti yiyebilirsiniz. Tabii yemeden önce derisini soymak şartıyla. Ve kanatları dışında kalan kısımlarını tüketmelisiniz.

    3. Az yağlı ya da yağsız jambon tüketebilirsiniz. Şarküteri ürünleri, pişmiş ya da tütsülenmiş jambon yemeyin, çünkü bu şekilde çok yağlıdırlar.

    4. Sığır eti, dana eti ve tavuk ciğeri yiyebilirsiniz.

    5. Bütün balıkları; taze, dondurulmuş, tütsülenmiş, konserve, kurutulmuş halde yiyebilirsiniz. Ancak yağda ya da herhangi bir yağlı krema ile pişirilmemiş olarak.

    6. Tüm kabuklu deniz hayvanlarını tüketebilirsiniz.

    7. Günde iki yumurtadan daha fazlasını yiyebilirsiniz. Eğer yüksek kolesterol sorununuz varsa, hafta üç ya da dört yumurta sarısını tüketebilirsiniz. Yumurtanın beyazı yasak!

    8. Yağsız süt ürünleri; yoğurt, süzme peynir, yağsız süt tüketebilisiniz. Sade yoğurt ya da hindistan cevizi, vanilya, limon ile tatlandırılmış yoğurt sınırsız! Fakat yağsız yoğurt ya da meyveli yoğurdu günde iki kere ile sınırlandırmalısınız.

    9. Tatlandırıcılar, sirke, baharatlar, şifalı otlar, sarımsak, soğan, salatalık, limon suyu (sadece yiyeceklerin üzerinde, içecek olarak değil), hardal, tuz (ölçülü miktarda), ölçülü miktarda şekersiz doğal ketçap, şekersiz sakız yasak değil.

    Ek kurallar
    – Günde 1,5 litre su içmelisiniz. Bu, midenizde doluluk hissetmenize yardımcı olur. Çay, kahve ve diyet içecekleri de tüketebilirsiniz.

    – Günde 1,5 çorba kaşığı yulaf kepeği (örneğin, yoğurdun üstünde ya da pankekin içinde) tüketmelisiniz.

    – Her gün 20 dakika hızlı bir şekilde yürümelisiniz.

    – Tüm sıvı yağlardan ve tereyağından sakınmanız gerekiyor.

    Sebze diyeti
    Haftanın iki günü (pazartesi ve perşembeleri)salt protein günleri, diğer günleri de sebze ile kombinlenmiş protein günleri olarak belirleyebilirsiniz!

    Et ya da balıkla birlikte yiyebileceğiniz; çiğ, buharda pişmiş, haşlanmış ya da folyo ile fırında pişirilmiş sebzeler şunlar: enginar, kuşkonmaz, patlıcan, brokoli, lahana, kereviz, kabak, radika, rezene, salatalık, mantar, balkabağı, marul, turp, kuzukulağı, soya fasulyesi, ıspanak, domates.

    Tüm bu sebzeleri istediğiniz kadar ve istediğiniz zaman yiyebilirsiniz. Ancak eğer hızla kilo vermek istiyorsanız bu yiyecekleri tamamen boş mideye değil, acıkmanıza az bir zaman kala tüketin ki daha az yeme ihtiyacı duyun.

    Dikkat!
    Havuç ve pancar da bu listeye dahil. Ancak bunlar karbonhidrat içerdiklerinden, her öğün tüketmekten kaçının. Diyetinizde patates, pirinç, mısır, fasulye ve mercimek gibi diğer karbonhidrat içeren gıdalardan da uzak durun.

    Tipik sebze ve protein günü diyeti:
    Kahvaltı: Kahve (yağsız süt ve tatlandırıcı ile) ya da çay (tatlandırıcı ile),225 gram kadar yağsız peynir ya da yoğurt, bir dilim hindi eti, tavuk ya da jambon, bir adet haşlanmış yumurta.

    Ara öğün: Bir küçük yoğurt ya da 115 gram kadar yağsız peynir.

    Öğle: Mantar, ton balığı, kremalı kahve.
    Ara öğün: Bir dilim jambon ya da somon balığı, yulaf kepeği ile yapılmış pankek (2 çorba kaşığı yulaf kepeği eklemek yeterli).
    Akşam: Kabak çorbası, sığır eti kebabı, süt ve yumurtadan yapılmış muhallebi gibi bir tatlı.

    Dukan Diyeti Deneyimlerimiz diyet hakkında yorumları görebilirsiniz…

  • Tok Tutan Yiyecekler

    Tok Tutan Yiyecekler

    Ramazanda iştah dengelemek, iftar sonrası tatlı isteklerini bastırmak için süper besinler faydalanmak isteyenlere şifa dağıtıyor. İşte Ramazan alışveriş listenize mutlaka eklemeniz gereken 7 besin…

    Tok Tutan Yiyecekler

    TARÇIN
    Tarçın üzerine yapılan sayısız çalışmanın sonuçları bir tutam tarçının dahi yemek sonrası insülin tırmanışlarını engelleyip, açlıklara son verdiğini göstermiştir. Ramazanda kan şekerinin dengelenmesinin yanı sıra trigliserid ve kolesterol seviyelerin düşürülmesi isteniyorsa düzeli olarak her gün silme bir çay kaşığı kadar tarçın tüketilebilir. Sahurda içeceğiniz 1 çay kaşığı tarçın eklenmiş 1 su bardağı yarım yağlı süt bir sonraki gün daha rahat oruç tutmanızı sağlar.

    YUMURTA
    Bilinen iki çeşit örnek proteinden birinin anne sütü diğerinin yumurta olduğunu biliyor muydunuz?

    Anne sütünden sonra en kaliteli protein olması, uzun süreli doygunluk hissi sağlaması ramazan ayında sahur sofralarında yumurtanın bulunmasını gerekli kılıyor. Kahvaltıda yumurta tüketilen günlerde gün içerisindeki iştah seviyesi daha düşük seyreder. Yapılan çalışmalarda da kahvaltıda yumurta yiyen bireylerin o günkü kalori alımları daha düşük olduğu gösterilmiştir. Yumurta kan şekeri kontrolü de sağlayarak yemek yeme isteğini düşürüyor.

    KEFİR
    Sindirimi ve hazmı kolay, besleyici bir içecektir. Tıpkı yoğurt gibi sindirim sisteminin desteklenmesine yardımcı bir fermente edilmiş süt ürünüdür. Yoğurttan daha yoğun olan probiyotik içeriği ile barsaktaki iyi huylu bakterilerin artmasına yardımcı olur, kötü huylu bakterilerin yerleşmesini önler. Laktoz intoleransı olan, mide problemleri olan bireyler tarafından da rahatlıkla tüketilebildiği için kıymetlidir. İçeriği zengin mineral, vitaminlerle dolu kefir sıcak yaz günlerinde sıvı alımını arttırmak için kullanılabilecek serinletici bir içecektir. Kefir; Bağışıklık sistemini güçlendirir, mide barsak florasını dengeler, hazmı kolaylaştırır, kabızlığı önler, kansere karşı koruyucudur, yüksek tansiyon, kolesterol düşürülmesinde etkilidir.

    KURU FASULYE
    Bir beslenme kılavuzu olan My Pyramid 2005’te haftada 3 su bardağı dolusu fasulye tüketilmesi önerildiğini biliyor muydunuz?

    Günümüzden 7000 yıl önce çeşitli medeniyetler tarafından yetiştirildiğini bildiğimiz fasulye ramazanda kilo kontrolü sırasında en büyük yardımcılarımızdan biri olabilir. Yapılan çalışmalarda baklagil tüketen bireylerin kan şekeri kontrolünün daha iyi olduğu ve baklagillerin mükemmel tokluk hissi sağladığı tespit edilmiştir. 1999–2002 yılındaki Ulusal Sağlık ve Beslenme Sınama Araştırmasındaki araştırmacılar, fasulye tüketen bireylerin tüketmeyenlere oranla daha iyi kilo kontrolü sağladıkları bulmuştur. Ramazanda fasulye tüketiminizi ana yemeğin yanında bol mevsim yeşillikli kişi başı bir tatlı kaşığı yağlı bir piyaz olarak veya fasulyeyi ana yemek olarak pişirerek dâhil edebilirsiniz.

    ESMER BUĞDAY
    15. yüzyılda Avrupa’ya gelen esmer buğday Japonya başta olmak üzere Rusya, Kanada, Fransa ve Türkiye de yetiştirilmektedir. Magnezyum, B vitamini ve manganezin sengin bir kaynağıdır. Kaynaklardaki bilgiler arasında bu zengin içeriği sayesinde Çin ordusu tarafından güçlerinin artması için tüketildiği de yer almaktadır. Yapılan bilimsel çalışmalarda esmer buğday tüketen deneklerin beden yağ yüzdelerinin düştüğü,sağlıklı yağ oranlarına doğru yol aldıkları gösterilmiştir. E vitamini, selenyum, fenolik asit ve kolesterol düzeylerini düşüren flavonoidlerce zengin olan esmer buğday ramazanda salatalara, ekmeklere eklenerek hem iştah kontrolünün sağlanması hem de kolesterol seviyelerinin düşürülmesi için kullanılabilir.

    ÇÖREKOTU
    Ölümden başka birçok derde deva olduğu söylenen çörekotu birçok faydası yanında doygunluk hissi sağlamasıyla da ramazanda tüketilmesini önerdiğim bir baharattır. Sahurda öğütülerek ya da tam haliyle salatalara, yoğurda eklenecek çörekotu doygunluk hissi dışında zindelik de yaratır. İçerdiği sağlıklı yağlar tokluk hissi yaratır. Maydanoz, dereotu, nane, fesleğen gibi yeşilliklerle hazırlayacağınız bir sahur kahvaltısına serpeceğiniz çörekotu kilo kontrolünüzü sağlarken, aynı zamanda mide ve barsak sisteminin de desteklenmesinde etkili olacaktır.

    YEŞİL ÇAY
    Yeşil çay, çay yaprakları hasat edildikten sonra hemen kurutulan yapraklardan meydana gelir. Eski tıbbi yazıtlarda çayın uyarıcı özelikte olduğu, yorgunluğu giderme ve beyin fonksiyonları üzerinde olumlu etkilere sahip olduğu yazılmıştır. Yeşil çayla ilgili yapılan çalışmaların pek çok çalışmada yeşil çay tüketiminin içerdiği kateşin sebebiyle kilo kontrolünde ve vücut yağını azaltmada önemli olduğu görülmüştür. Yeşil çay tüketimi kalbin endotel fonksiyonun yükseltilmesinde de etkilidir. Herhangi bir sağlık probleminiz yok ise ramazanda günde 2–3 fincan yeşil çay içerek kalbinizi ve bedeninizi mutlu edebilirsiniz.

    Diğerleri ; Muz,Avokado,Yulaf,Peynir,Fındık,Ceviz,Brokoli,Bezelye,Fıstık,Fasulye,Çilek,Bal,BalıkSoğan,Salatalık,Kuru ve taze erik,Ananas,Elma,Armut,Yulaf ezmesi,Ispanak,Tam tahıllı ekmek,

  • Çerkes Tatlısı Tarifi

    Çerkes Tatlısı Tarifi

    Çerkes Tatlısı Tarifi

    Malzemeler

    Hamur için:
    – 3 su bardağı un
    – 100 gram oda sıcaklığında margarin
    – 2 çorba kaşığı yoğurt
    – 1 çay bardağı irmik
    – 20 gram yaş maya
    – 2 adet yumurta
    – 1 adet portakalın rendelenmiş kabuğu
    – 1 çay kaşığı tuz
    – Yeteri kadar su
    Hamurların üzerine sürmek için:
    – 1 adet yumurta sarısı

    İç malzemesi için:
    – 1 su bardağı dövülmüş ceviz
    – 1 çay bardağı hindistancevizi
    – 1 çay bardağı toz antepfıstığı
    – Bir buçuk su bardağı pudraşekeri
    – 7 adet yumurtanın akı

    Kızartmak için:
    Sıvıyağ

    Şerbeti için:
    – 2 kg tozşeker
    – 1 litre su
    – Yarım limonun suyu

    Üzerine:
    – Toz antepfıstığı

    Çerkes Tatlısı Yapılışı

    Öncelikle tüm iç malzemeyi iyice karıştırıp, bir kenara alın. Şerbeti için tozşeker ve suyu kaynatın. Limon suyunu ekleyip, iki taşım daha kaynatın ve soğumaya bırakın. Hamur için unu tezgahın üzerine eleyin ve ortasını havuz şeklinde açın. Ortasına margarin, yoğurt, irmik, maya, yumurta, rendelenmiş portakal kabuğu ve tuz ekleyin. Un hariç bütün malzemeyi karıştırın. Daha sonra kenarlardaki unu ortaya alın ve su ilavesiyle birlikte kulak memesi yumuşaklığında bir hamur elde edene kadar yoğurun. Hamurun üstünü nemli bir bezle örterek 15 dakika dinlendirin. Merdane yardımıyla hamuru 3 mm kalınlığında açın. Üzerine yumurta sarısı sürün. Hazırladığınız iç harçtan 1 parmak kalınlığında uzun şeritler yapın. 1 adet şeridi, açılmış hamurun kenarına koyup, rulo yapın ve kesin. İç harç ve hamur bitene kadar işleme devam edin. İç harçlı uzun hamurları baş parmak uzunluğunda kesin. Çok kızgın olmayan sıvıyağda önlü arkalı kızartın. Bir kevgir yardımıyla tatlıları yağdan alın ve soğuk şerbetin içine atın. 15 dakika şerbette beklettikten sonra servis tabağına alın. Antepfıstığı ile süsleyip, servis yapın.

    Afiyet olsun…

  • Yoğurt Diyeti

    Yoğurt Diyeti

    Çalışan kadınların en üyük şikayetlerinden biri, şartlarının diyetlerde tarif edilen yiyecekleri hazırlamaya ve yemeye uygun olmayışı. Biz de bu diyetimizde onları düşünerek kolay bulunabilir yiyeceklere yer verdik.

    Yağları eritiyor, açlığı bastırıyor, cildinizi canlandırıyor… Üstelik uygulaması da çok kolay. Çünkü yoğurt diyetinde ölçü hesabı da yapmanız gerekmiyor..

    Eğer cildiniz yeteri kadar parlak değilse, eğer sık sık şişkinlikten ve açlıktan yakınıyorsanız, eğer pantolonlarınızın içine bir türlü giremiyorsanız… Yani işin özeti bir hafta gibi kısa bir sürede birkaç kilo birden vermek ama bunu sağlıklı beslenerek yapmak istiyorsanız, yoğurt diyeti sizin için en uygun seçim.

    Taze, canlı, vitamin dolu özellikleriyle bu diyet vücudunuzdaki şişkinliği de atmanızı sağlayacak bir yapıya göre hazırlandı. Düşük kalorili olmakla beraber, metabolizmayo temizleyici bir etkisi de var.

    Pazartesiden cumaya

    Bu diyeti ancak beş gün süreyle yapmanız gerekiyor. Yani pazartesiden cumaya kadar. Haftanın son iki günündeyse, diyetin tam etkisini alabilmek için bir ara vermek gerekiyor. Diyetin ilk gününde gerçekten çok az gıda alacaksınız. Ama bol bol yoğurt yeme hakkınız var. Böylece midenizdeki şişkinlik hissi gidecek ve diyetin diğer günlerinde kendinizi daha iyi hissetmeniz kolaylaşacak. Takip eden dört gün içinde de yoğurt yemeye devam edeceksiniz ancak akşamları bol salata ve balık yemeniz gerekecek. Eğer diyet boyunca gün içinde sık sık açlık hissederseniz çiğ sebze ve meyve yiyebilirsiniz. Mesela havuç bunun için iyi bir seçim. Miktarlar konusunda da endişe etmeyin. Diyette yer alan gıdalar zaten düşük kalorili olduğu için, miktarları biraz ‘abartabilirsiniz’.

    Diyetin 5 günü bittikten ve siz o fazla birkaç kiloyu verdikten sonra birden yemeklere saldırmaktan kaçının. Abur cubur yerine aç karnınızı bol sebzeyle doyurmayı deneyin. Tekrar birkaç kilo vermek için, aradan bir ay kadar geçtikten sonra yoğurt diyetini bir daha uygulayabilirsiniz. Ancak bunun sürekli yapılacak bir rejim olmadığını da unutmayın.

    Bu diyetin avantajları

    Yogurt diyeti…

    * sağlıklıdır: Yağsız yoğurt en besleyici gıdalardan biri olmasının yanı sıra ister meyve, ister sebzeyle yenebilir.
    * arındırıcıdır: Bol su içeren yoğurt, metabolizmayi temizleyen kimyasal maddelere sahiptir.
    * uygulaması kolaydır: Diyettesiniz diye mutlaka evde yemeniz gerekmez. Dışarıda da bu yiyecekleri kolaylıkla temin edebilirsiniz.
    * abartılabilir: İsterseniz porsiyonlarınızı artırın. Yeter ki önerilen yiyecekleri tam olarak yiyin.
    * ucuzdur: Alışverişinize özel yiyecekler eklemeniz gerekmez.
    * açlığı dindirir: Bu diyette mideniz asla boş kalmaz.
    * terlemeyi önler: Hepsi bol miktarda su içeren ve tuzsuz yiyeceklerden oluşan bir diyet olduğu için vücut su tutmaz ve terleme azalır.
    * midenizi indirir: Yoğurdun içeriğindeki maddeler sindirim sisteminin daha hızlı ve düzenli çalışmasını sağlar. Bu da ikinci günden itibaren midenizin inmesine yol açar.
    * herkese uygundur: Tabii yoğurdu seviyorsanız. Gastrit problemi olanların daha dikkatli olması gerekir.

    Gerekli hersey var

    Yoğurt: İçerik olarak çok az bir kalori değerine sahip. 100 gr yoğurtta 36 kalori var. Öte yandan bağırsakları dengeleyen kimyasal özelliklere sahip. Yoğurt ayrıca protein ve kalsiyum açısından zengin bir gida.

    Meyve ve yeşil sebze: Gerçek birer vitamin madeni oldukları söylenebilir. C vitamini özellikle yaşlanmaya ve enfeksiyonlara karşı güçlü bir savaşçıdır. Meyve ve sebzeler ayrıca mineral tuzlar açısından zengindir ve sindirim sistemini hızlandırırlar. Açlığı gidermek için çoğu zaman bir elma bile yeterli olacaktır.

    Kuru erik ve sebze çorbası: Her iki gıda da diyetteki mineral tuz oranının artmasını sağlayacaktır. Organizma bu gıdaları yaklaşık 35 gün boyunca kullanır. Tahıllı gıdalarsa hazmedilmedikleri için kalori vermezler ve şişkinlikleri çabuk önlerler.

    Balık: Önemli bir gıdadır. Çünkü önemli proteinler içerir. Ayrıca demir açısından zengin olduğu için kan yapımında önemli rol oynar. Dahası, vücuttaki hücrelere daha fazla oksijen gitmesini sağlar. Enerji verir. Beynin daha çok çalışmasını sağlar. Ayrıca içerdiği yağ oranı az olduğu için kalorisi de azdır. Kan dolaşımını ve kalbi koruyan Omega 3 adlı yağ asidini de içerirler.

    Kepekli ekmek: Enerji vermesinin yanı sıra bağırsakların hızlı çalışmasını sağlar. Vücudun ihtiyacı olan amidlerin ve kompleks karbonhidratların oranını artırır.

    Sıvı yağ: Çok fazla tüketmemek gerekir çünkü haddinden fazla kalori içerir. Bununla beraber günde en azından bir tatlı kaşığı almakta fayda vardır. Çünkü A, D ve E vitaminleri içerir.

    Çay: Hem vücuda alınan sıvı miktarının artmasını sağlar, hem de organizmanın daha çabuk arınmasını kolaylaştırır. Gribe yol açan virüslerle savaşır. Kalp hastalıkları ve kanser riskini azaltır.

    Saat saat yemeniz gerekenler

    Birinci gün

    Mönüde sadece yağsız yoğurt, sıvı içecekler, meyve, çiğ salata ve çorba olarak hazırlanmış haşlanmış sebze var. Üç kilo verebilmek için ilk günde yenenlere dikkat etmek gerekiyor. Böylece bağırsakların da daha hızlı bir tempoda çalışması sağlaniyor.

    Uyandığınızda: 1 bardak soğuk su.
    Kahvaltı: 300 gr yağsız yoğurt, şekersiz çay.
    Öğlen: 300 gr yağsız yoğurt, sebze çorbası.
    Saat 17: 300 gr yağsız yoğurt, çay, meyve.
    Akşam yemeği: 300 gr yağsız yoğurt, sebze çorbası.
    Yatmadan önce: Bir fincan papatya çayı, 3 kuru erik.

    2., 3., 4. ve 5. günler

    Bu günlerde de yine yoğurt ve meyve agırlıklı beslenmeniz gerekiyor. Ama akşam yemeğinde balık ve bol salata yeme hakkınız var. Üstelikte bir sandviç ekmeği kadar ekmek yiyebiliyorsunuz.

    Uyandiginizda: 1 bardak soğuk su.
    Kahvaltı: 300 gr yağsız yoğurt, 1 yemek kaşığı yulaf (tahıl), şekersiz çay.
    Öglen: 300 gr yağsız yoğurt, sebze çorbası, meyve.
    Saat 17: 300 gr yağsız yoğurt, çay, meyve.
    Akşam yemeği: Balık, karışık salata (10 gr sıvı yağ ve limon sosuyla), portakal suyu, 1 sandviç ekmeği (kepekli).
    Yatmadan önce: Bir fincan papatya çayı, 3 kuru erik.

    Bunları uygulayın :

    * Eğer hoşunuza gidiyorsa, yoğurdunuzun içine taze meyve dilimleri katabilirsiniz.
    * Yoğurdun çok soğuk olmaması için, yemeden 10 dakika önce dolaptan çıkartın.
    * İstediğiniz kadar, sebze, meyve ve salata yiyebilirsiniz.
    * Sebze çorbasını taze sebzeleri kaynatarak hazırlayabilirsiniz.
    * Eğer dışarıda yemek yiyecekseniz, kaynar su isteyin ve hazır çorbalardan yapın.
    * Yediğiniz meyvelerin çeşitlerini değiştirin. Böylece diyetten sıkılmazsınız.
    * Aynı şekilde, tek tip sebze yemek yerine sebzeleri de çeşitlendirin.
    * İstediğiniz kadar su için.
    * Mümkün oldugu kadar tatlı ve şekerli gıdalardan kaçının.
    * Verilen yiyeceklerin dışına çıkmamaya gayret edin.
    * Alkollü içki kullanmayın.

    İlgili konular ;
    Yoğurt Diyetiyle 5 Günde 3 Kilo
    Diyet Yapanlar ve Yapacaklar Okuyun Lütfen !
    Kilo verdiğimi ve Dukan diyeti yaptığımı öğrenenlerin çoğunun bana en çok sorduğu soru : Neler yedin ?
    Karatay Diyeti Deneyimlerimiz – Canan Karatay
    Dukan Diyeti
    Anti Selülit Diyeti
    Atkins Diyeti
    Akdeniz Diyeti
    İsveç Diyeti
    Glisemik indeks Diyeti nedir?
    Hipotiroid Diyeti
    Bikini Diyeti
    Simit Diyeti, Simit Kaç Kalori
    Fast Food Diyeti Listesi

  • Yazın altın içeceği

    Yazın altın içeceği

    Erciyes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı, Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Neriman İnanç, yaz sıcaklarında en yararlı içeceğin ayran olduğunu, bunu yüzde yüzlük meyve suları ile karpuz ve kavun gibi su oranı yüksek olan meyvelerin izlediğini söyledi.

    Erciyes Üniversitesi öğretim üyesi Prof.Dr. Neriman İnanç, günlük sıvı ihtiyacı yaklaşık 3 litre olmakla birlikte bireylerin yaşı, fiziksel aktivitesi, cinsiyeti ve ortamın ısısından etkilendiğini söyledi. Yaşa göre değişmekle birlikte yaklaşık yüzde 60-70’i sıvı olan insan vücudunun bir günde ortalama solunum yoluyla, idrarla, terle ve dışkı ile 2.5 litre sıvı kaybettiğine dikkati çeken Prof.Dr. İnanç, şöyle dedi:

    “Kaybedilen sıvı günlük tükettiğimiz su, karpuz kavun gibi su oranı yüksek olan meyve gibi besinler ve süt, ayran, çay, meyve suyu gibi diğer içeceklerle sağlanmaktadır. Günümüzde giderek artan sağlıklı beslenme bilinci ile birlikte besinlerin sağlık üzerine fonksiyonel özellikleri ve hastalıklardan koruyucu etkileri ön plana çıkmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü, her yaş grubunda sağlığın korunması için ‘bir günde 5 programı’ çerçevesinde sağlıklı bir diyetin elzem bileşenleri olan sebze ve meyvelerin tüketimini arttırılmasını önermektedir.”

    “YAŞAM İÇİN AYRAN VE YOĞURT”

    Ayran’ın yaz aylarında en mükemmel ve yararlı içecek olduğunu vurgulayan Prof. Dr. İnanç, “Sıvı ihtiyacımızı karşılayacağımız diğer bir içecek ise geleneksel besinlerimizde biri olan yoğurttan yapılan ayrandır. Yoğurt ve ayran probiyotik içeren ürünlerdir. Probiyotik kelimesi Yunanca bir terim olup ’yaşam için’ anlamına gelmektedir. Yoğurt yapımında kullanılan bakteri bağırsaklarımızdaki florayı değiştirerek sağlığımız için yararlı etkileri oluşturur. Bu etkiler bağışıklık sisteminin güçlenmesi, K, biyotin, B12, niasin vb vitaminler, zararlı maddelerin (toksinler) kan dolaşımına geçmesinin engellenmesi, besin alerjilerinin, ishalin ve kabızlığın tedavisi ve bazı kanser türlerinin önlemesidir. Bu nedenle yaz aylarında, sağlığa yararlı etkileri nedeniyle de ayranın, sıcakla terle kaybettiğimiz potasyum gibi bazı mineralleri yerine koymak için meyve suları yeterli ve dengeli beslenme profili içinde uygun miktarlarda tüketilmelidir” uyarasında bulundu.