Etiket: yemek

  • Karadeniz pide tarifi

    Karadeniz pide tarifi

    Karadeniz pidesi nasıl yapılır ?  karadeniz pide malzemeleri karadeniz pidesi nasıl yapılır ?

    Karadeniz pidesi için gerekli malzemeler:

    Hamuru için:
    1 paket kuru maya
    1 çay kaşığı şeker
    4 bardak su
    Aldığı kadar un

    Kuşbaşılı pide için:

    150 gram kuşbaşı dana eti
    1 adet domates
    1 adet sivri biber
    1 yemek kaşığı yoğurt
    1 tatlı kaşığı biber salçası
    ¼ çay bardağı sıvı yağ

    Kıymalı pide için:

    150 gram dana kıyma
    2 adet soğan
    1 yemek kaşığı tereyağı
    ½ çay bardağı sıvı yağ
    Üç peynirli pide için:
    2 yemek kaşığı çökelek
    100 gram beyaz peynir
    100 gram kaşar
    1 adet yumurta

    Üzeri için:
    2 yemek kaşığı tereyağı
    2 adet yumurta

    Yapılışı:

    4 bardak su, 1 paket kuru maya ve 1 çay kaşığı şekere aldığı kadar un eklenerek yoğurulur. İstenen kıvama gelene kadar yoğurulan hamur mayalanması için dinlendirilir.

    Kıymalı pide için; 2 adet soğan incecik kıyılır ve tereyağında kavurulur. 150 gram dana kıyma soğanlarla buluşturulup kavurulur.
    Kuşbaşılı pide için; 1 sivri biber ve kabukları soyulan 1 domates incecik doğranır. 150 gram dana kuşbaşı et doğranan biber ve domatesle harmanlanır. 1 tatlı kaşığı biber salçası ve 1 yemek kaşığı yoğurt eklenir. Yarım çay bardağı sıvı yağ ve 1 çay kaşığı tuz ile malzemeler yoğurulur.

    Peynirli pide için; 100 gram beyaz peynir ezilir ve 2 yemek kaşığı çökelek ile karıştırılır. 100 gram kaşar rendelenir ve üzerine bir yumurta kırılarak peynirler harmanlanır.

    Mayalanan hamur üç bezeye bölünür. Un serpilip çevirilerek açılan hamurların üzerine kıymalı, kuşbaşılı ve peynirli iç koyulur. Pidelerin kenarları kapatılır ve unlanan tepsiye dizilir. Fırında pişerken kıymalı ve kuşbaşılı pidenizi üzerine yumurta kırılır. İyice pişen pideler fırından çıkartılıp kapatılan kenarlarına tereyağı sürülür.
    Karadeniz pidesi sunuma hazırdır.

  • Yaza fit girmenin yolları

    Yaza fit girmenin yolları

    Kışın kasvetli günlerinden sonra baharın habercisiyle güneş yüzünü tekrar göstermeye başladı. Kışlık kıyafetlerimizin altına sakladığımız, kışın yeterince ilgi göstermediğimiz vücudumuzu yaza hazırlamanın zamanı geldi. Yaza yeterli zaman varken, metabolizmanızı bozmadan, sağlıklı kilo verecek kadar vaktimiz var…

    İdeal kilonuz da olmak, yazın özgürce giyinmenizi de sağlayacak. İdeal kilonuza inmek için son günleriniz, bunu değerlendirin. Yaza sayılı zaman kala fit görünme telaşına kapılanlar, Diyetisyen Canan Aksoy’un önerilerine kulak verebilirsiniz.

    • Azar azar sık sık yemek, hem iştahınızı dengeleyecek hem de metabolizmanız daha etkin çalışmasını sağlayacak. 3-4 saatlik periyotlarda beslenmeye çalışın.

    • Sıvı tüketiminizi artırın. Biz diyetisyenlerin günlük sıvı tüketimi önerisi 1 kaloriye 1 mililitre su tüketindir.1500 kaloriye 1.5litre mesela. Yeterli sıvı aldığınızın en kolay göstergesi, idrar çıkışı sayınız ve rengidir. 6-7 kere idrara çıkacak ve açık sarı olana kadar sıvı tüketin. Unutmayın susuzluk ve açlık hissi birbirine çok karışır. Acıktığınızda önce bir bardak su içip aç olup olmadığınızı kontrol edin.

    • Güneş, insan için en önemli D vitamini kaynağıdır. Ofislerde, kışın kapalı havalarda mahrum kaldığınız D vitamini için her gün yarım saat açık alanda olun. Uzun kemiklerinizin ( kol ve bacak kemikleri ) güneş alması kemik erimesi riskinizi azaltacaktır.

    • Hareket edin, kilonuzu vermek veya korumak, hipertansiyondan kaçınabilmek, kalp hastalıklarından korunabilmek, kemik mobilizasyonunu sağlamak için haftada en az 150 dakika hareket edin. En iyisi bu güneşli günlerde açık havada yürüyün egzersiz sırasında alınan güneş D vitamini ihtiyacınızı da karşılayacaktır. Unutmayın en önemli D vitamini kaynağı güneştir.

    Diyet Yöntemleri ve Deneyimlerimiz için tıklayın !

    • Günde 5-7 porsiyon sebze meyve salata tüketin. Sebze ve meyveler hem düşük kaloriye sahiptir, hem posa içerir bağırsak faaliyetlerinizi sağlayıp, kan yağlarınızın düşmesini sağlar. Ana öğünlerinizde salata veya sebze tüketin, ara öğünlerinizde meyve. Vitamin ve antioksidan alımınızda böylece düzene girecektir.

    • Ana öğünlerinizde yağsız süt, yoğurt yemeye özen gösterin. Kalsiyum yemeklerde aldığınız yağın sindirime uğramadan atılmasına yardımcı olacaktır. Hem de güneşle aldığınız D vitaminiyle beraber kalsiyum tüketimi kemikleriniz için de faydalı olacaktır.

    • Tuzu azaltın, son yapılan çalışmalar günlük tuz alımımızın 18 grama çıktığını gösteriyor, hâlbuki ihtiyacımız olan tuz 4-5 gram civarında. Yüksek tuz, hipertansiyona, vücudunuz da şişkinliğe ve kalp damar sisteminizin yaşlanmasına sebep olur. Hazır-paketlenmiş ürünlerin içinde tuz miktarı yüksektir. Rafine edilmemiş, doğadan direkt sofranıza gelen besinleri tercih edin.

    • Yemek pişirme sistemlerinizi gözden geçirin, tuz ve yağ kullanımına dikkat edin. Kızartmayın, haşlayın, ızgara yapın veya fırında pişirin. Yemeklerinize az yağ ve mutlaka sıvı yağ ve az tuz koyun. Tuz yerine baharat kullanmaya çalışın.

    • Sıvı kalorilere dikkat: gazlı içecekler, alkol, meyve suları, aromalı kahvelerden kaçının. Gazlı –şekerli içecekler yerine su veya maden suyunu tercih edin. Frappeler, aromalandırılmış kahveler yerine, Türk kahvesi veya latte gibi kahveleri tercih edin.

    • İyi çiğneyin, midenizle beyniniz arasında gelişen tokluk süresi en az 20 dakikadır. Öğünlerinizi yavaş tüketin, tokluk hissinizin gelmesi için kendinize vakit tanıyın.

    • Unutmayın vücudunuzun yedek parçası yok. Ona her mevsim ve her zaman iyi bakmak zorundasınız.

  • Romantik Bir Yemek Masası…

    Romantik Bir Yemek Masası…

     

    Romantik bir akşam yemeği atmosferi ile sevdiğinize bir sürpriz yapmak için daha ne bekliyorsunuz? Çalışmalara hemen başlayın…

    Romantik bir masa için adım adım gitmelisiniz…

    – Öncelikle mönünüzü belirleyin. Çok zamanınızı almayan pratik yemeklerden oluşan bir liste hazırlayın…

    – Ve yemekleri hazırladıktan sonra hemen masanızı hazırlamaya başlayın. Pastel renklerde servis açın ya da saten kırmızı renkte bir masa örtüsünü masaya serin. Asi ve sıra dışı bir hava yaratmak için siyah – beyaz da bir alternatif olarak aklınızda bulunsun.

    – Peçeteleriniz, peçetelikleriniz ve servis tabaklarınız ile çatal bıçaklarınız uyumlu olmalı. Sade gösterişten uzak, fakat etkileyici detaylar oluşturmalısınız.

    – Masanın ortasına sevgilinizin sevdiği çiçeklerden bir buket koyabilirsiniz. Ve tabii ki olmazsa olmazlar mumlar… Mumları ve çiçeği masada doğru konumlandırmalısınız, aksi takdirde görüşünüzü ve servisinizi engelleyebilir.

    – Masayı kırmızı gül yapraklarıyla süsleyebilir, tabaklara da birer gül iliştirebilirsiniz. Unutmayın aşkın ve şehvetin rengi kırmızıdır…

    – Bardak seçiminiz de diğerleri kadar önemlidir. İçeceğiniz içkiye göre seçeceğiniz bardaklarınız da gecenin özelliğine uyum sağlamalı. Kristal kadehler bu masa için en uygun olanlarıdır…

    – Mönüde mutlaka çikolatalı, kırmızı soslu tatlı ve yemekler olmalı. Sağladığınız romantik havayı yemekleriniz ile de perçinlemiş olursunuz.

    – Sevgilinize onu ne kadar çok sevdiğinizi anlatan küçük bir kart hazırlamayı da unutmayın. Onun oturacağı servisin yanına bu küçük notu iliştirdiğinizde masanın düzeni tamamlanmış olacaktır.

    – Geriye müzik seçimi ile sizin hazırlanmanız kaldı… Yemekten önce dans edebileceğiniz bir müzik seçin. Rahat servis yapabileceğiniz fakat aynı zamanda da bu romantik ambiyansa destek olabilecek tarzda bir kıyafet, bu geceyi unutulmaz kılacaktır!

  • Karatay diyeti menüleri

    Karatay diyeti menüleri

    İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, yapay tatlandırıcılara da dikkat çekiyor. Karatay, “Tatlandırıcı kullananlar zehirleniyor. Kullanılan tatlandırıcılar, sofra şekerinden 600 kat daha tatlı” uyarısında bulunuyor

    SABAH kahvaltısında ‘ceviz’i, öğle yemeklerinde etli ya da zeytinyağlı sebze yemeklerini öneren İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, akşam yemeklerinde de öğle yemeğine benzer gıdalar tüketilmesini tavsiye ediyor. Ancak, akşamları 20.00’den sonra yemek yenmemesi konusunda uyarıyor. Yazı dizimizin son gününde yapay tatlandırıcılara dikkat çeken Karatay’a kulak veriyoruz…

    ‘YAPAY TATLANDIRICI KULLANANLAR ZEHİRLENİYOR!’
    “Aspartam ve sakarin içermez diye pazarlanan, sükraloz bazlı tatlandırıcılar, sofra şekerinden 600 kat daha tatlıdır. 200 gram kadar tatlandırıcı, 96 kalori ve 32 gram şeker içermektedir. Bunlar obezlere, diyabetli hastalara ve kilo vermek isteyenlere öneriliyor. Oysa hastalar zararlı birçok kimyasal maddeyi tükettiklerinin farkında bile değiller. Bu hastalar, yapay tatlandırıcılarla zehirlendiklerinin farkına varmalılar. Kilo problemi olmayanlar ya da ensülin direncini kırmayı başarmış olanlar, eğer çok istiyorlarsa Konya yöresine ait olan etli ekmek (kaşar peynirsiz olarak) ya da lahmacun gibi yiyecekleri rahatlıkla tüketebilirler. Etli ekmek ve lahmacunun ekmeği mayasız ve son derece incedir. Ayrıca bol soğan, limon, maydanoz ve ayranla tüketildiği zaman gayet dengeli ve sağlıklı bir gıdadır.

    ‘AKŞAM YEMEĞİ SONRASI MUZ, YAĞ OLARAK DEPOLANIR’ 
    Meyve konusuna gelince… Mevsiminde doğal olarak (hormonsuz, kimyasal ilaçsız, GDO’suz) yetişmiş ve sağlıklı ortamda, kimyasal koruyucu maddeler sıkılmadan (mumlanıp parlatılmadan) saklanıp satışa sunulan tüm meyveler sağlıklıdır. Meyvelerin içerdiği şeker oranı, glisemik endeksini belirler. Bu nedenle meyvelerin tüketim miktarları, zamanları ve şekilleri onları vücudumuz için sağlıklı veya sağlıksız hale getirebilir. Örneğin gün boyunca başka tatlı ve şekerli bir yiyecek yememek koşuluyla sonbahar ve kış aylarında sabah kahvaltısında yenecek bir adet yerli muz, glisemik endeksi yüksek olmasına rağmen verdiği enerji gün içinde yakılabileceği için sağlıklıdır. Ancak aynı muz, akşam yemeğinden sonra tok karnına yenirse ve ardından yatılırsa, gece enerjisi fazla gelip yağ olarak depolanacağı için sağlıksızdır.

    Resmi gerçek boyutunda görmek için tıklayın.</p><br /><br /><br /><p>Resmin ismi:  karatay_menu.jpg<br /><br /><br /><br />Görüntüleme: 0<br /><br /><br /><br />Büyüklüğü:  78.2 KB (Kilobyte)

    ‘ZEYTİN EN DOĞAL MEYVE BOL YİYİN’
    Ülkemizde birçok kişi diyabetli olduğunu bilmeden yaz aylarında her gün yarım karpuz, 2 incir, 1 salkım üzüm ve benzerini aynı anda yemekte… Peki günde 5 öğün meyve önerisi nereden çıktı o zaman? Bu diyet önerileri şimdi tarih oldu. Ancak özellikle akşam yemeğinden sonra kiloyla meyve yeme alışkanlığı hâlâ sürüyor. Yaz aylarında öğle yemeği yerine küçük bir kâse çilek, doğal yoğurt ya da avuç içi kadar beyaz peynirle yenirse, vücut için sağlıklı olabilir. Ancak etli, sebzeli bir yemeğin üzerine koca bir dilim karpuz veya bir kâse çilek yendiğinde sağlıksız oluyor. Çünkü bu durumda vücut aldığı fazla enerjiyi direkt depo yağlarına dönüştürüyor. Domates, biber, salatalık, zeytin gibi yiyecekler, doğal meyve ihtiyacımızı karşılamaktadır. Özellikle zeytin, bol bol tüketilebilir.”

    ‘Felç olma riski önlenebilir’

    “OBEZLERDE ve diyabet hastalarında oldukça ciddi damar tıkanıklıklarını, koroner kalp hastalığını, yani kalp krizi ve inme dediğimiz felç olma olasılığını, riskini azaltmak, önlemek kendi elimizdedir. Başkasının elinde değildir! Aşırı miktarda işlem görmüş unlu, nişastalı hamur işleri ve şekerli içecekler gibi çok çabuk hazmedilen ve kan şekerini hızla yükselten karbonhidratlardan, yani yüksek glisemik endeksli yiyeceklerden uzak durmak, en kolay, en basit ve en ucuz yoldur! Yapacağımız en kolay iş, fazla meyve tüketiminden, taze sıkılmış veya fabrikasyon meyve sularının aşırı tüketiminden, şekerli içeceklerden, rafine unlardan ve hamur işlerinden, ekmekten, makarnadan ve kahvaltılık tahıllardan uzak durmaktır.”
    ‘Yemeğin üstüne yenilen kuru meyve sağlıksız’

    “EĞER gün içinde başka meyve yemediyseniz ve çok acıkmadıysanız, akşam yemeği yerine 3-4 adet gün kurusu kayısı (turuncu olanı sağlıksız), 2-3 adet kuru erik, 1 adet kuru incir gibi kuru meyveyle tüketilecek bir kâse yoğurt, yanında başka bir yemek yenmediği durumda sağlıklı olacaktır. Ancak saat 19.00-20.00’ye kadar yenmiş olsa dahi yanında salatası ve ayranıyla birlikte yenen etli, sebzeli veya baklagilli bir yemeğin üstüne aynı kuru meyveler yendiğinde ve ardından uyku faslına geçildiğinde sağlıksızdır. Çünkü bu durumda vücut aldığı fazla enerjiyi direkt depo yağlarına dönüştürecektir.”

    ‘1 kilo zayıflamak hasta olma riskini % 10 azaltır’ 

    “SAĞLIKSIZ karbonhidratlar, şekerler ve tatlılar önce kan şekerini, sonra ensülini yükseltir. Kan şekeri ve ensülin yükseldikçe, santral sinir sistemi uyarılır, adrenalin salgılanması artar, damarlar büzüşür. Yani çarpıntı olur, tansiyon yükselir, kalp krizi, felç, böbrek hastalıkları ve göz hastalıkları oluşur. Kontrol edilemeyen hücre büyümesi başlar. Bu, kanserin başlama nedenidir, kanser hücrelerinde artış olur. Androjen (erkeklik) hormonlarının salgılanması artar, polikistik over sendromu, erken ergenlik, erkeklerde saç dökülmesi (alnın açılması) gibi belirtiler ortaya çıkar. Kanın pıhtılaşması, iç organlarda yağlanma, kilo artar. 1 kilo zayıflayınca dahi bu hastalık riskleri yüzde 10 oranında azalmaktadır.”

    ‘Obezite, diyabet, kalp hastalığı genetik değildir’ 

    “OBEZİTE, diyabet, kalp hastalıkları genetik değildir, iç ve dış etkenlerle ve yanlış beslenme sonucu özellikle yanlış yaşama biçimiyle artık her yaşta ortaya çıkan, genel hormonal ve metabolizma bozukluklarının klinik olarak yansımalarıdır. Bir öğünden sonra açlık hissetmeden 4-5 saat geçiremiyor ya da 1-2 saat içinde acıkıp bir şeyler atıştırmadan duramıyorsanız, bilin ki sabah kahvaltıda yedikleriniz sizin sağlığınıza zarar veriyor. Sık sık yemek metabolizmamızı hızlandırır. Ancak kan şekerimiz ve ensülinimiz de sürekli olarak yüksek kalmaktadır. Bu şekilde kısa bir süre hızlı çalışan metabolizma, yağların yakılmasını değil, yağların sürekli depoya gönderilmesine neden olur. Ara öğün yiyerek diyet yapanların, yavaş yavaş kilo almalarının nedeni, sık sık ara öğün yemelerinin sonucu kanlarında ensülin hormonunun giderek yükselmesi ve yüksek olarak kalmasıdır.”

    EVDE TEREYAĞI NASIL YAPILIR? 
    “Evde mayaladığınız yoğurdun kaymağını, ortalama 7-10 gün boyunca küçük bir kavanozda biriktirin. Kaymağın acı bir tat almaması için kavanozun kapağını sıkıca kapatın. Daha sonra kavanozu çalkalayarak kaymağın içindeki yağ ve suyun ayrılmasını sağlayın. Bu çalkalama, 30 dakikada bir 5-10 dakika ara vererek ortalama 60-120 dakikalık bir zaman alabiliyor. Kaymaktaki yağ ve su birbirinden ayrılmaya başlayınca kavanozu 5-10 dakika buzluğa koyun. Daha sonra kavanozun içindeki tereyağını bir kaşıkla toplayın, top şekline getirip suyunu iyice sıkın. Tereyağınız taze taze kullanımınıza hazır…”

    Habertürk

  • Yemek masası modelleri

    Yemek masası modelleri

    Yemek masası modelleri

  • Gebelik reflüsü

    Gebelik reflüsü

    Gebelik sırasında yaşanan reflü semptomlarının zamanında ve doğru tedavisi yapılmazsa yaşam konforu bozulabilir, süreç keyifsiz bir deneyim haline gelebilir.

    Gebelik döneminde en çok şikayet edilen yakınmalardan biri de reflü. Peki yaşanan bu şikayetin kaynağı ne, kalıcı mı ve nasıl tedavi edilir? Bu soruların yanıtlarını Anadolu sağlık Merkezi’nden iç hastalıkları ve gastroenteroloji uzmanı Prof. Dr. Melih Özel verdi.

    Gebelik reflüsünün belirti ve bulguları neler?
    yemek borusunda, göğüs kemiğinin hemen arkasında mideden boğaza kadar uzanan bölümde yanma, ağıza acı-ekşi tatta bir sıvının gelmesi tipik belirtileri. Bunların dışında inatçı öksürük ve nefes alıp verirken hışırtılı solunumun varlığı gibi tipik olmayan bulgular da gözlenebilir. Gebelerin yüzde 50-80’inde yeni başlayan reflü semptomları veya var olan reflü belirtilerinin şiddetlendiği görülür.

    Hangi anne adayları risk altında ?
    Çok sayıda gebelik öyküsü olan kadınlarda ve ileri yaşta gebeliklerde daha sık ortaya çıkar. Reflünün oluşma mekanizması; özofagus adalesinin hareket fonksiyonları, yemek borusu alt ucunda bulunan ve kapak görevi gören adalenin kasılma gücü ve midenin boşalma işlevleriyle yakından ilişkili. Genişleyen rahim hacminin yarattığı karın içi basınç artışı ve mideye yarattığı baskı da unutulmamalı.

    Tanı için özel bir tetkike ihtiyaç var mı?
    Hastalığın tanısında kullanılan endoskopik tetkik, son derece nadir durumlarda gerekir. Reflü tanısında kullanılan diğer bir yöntem de yemekborusu içinden yapılan pH takibi. yemek borusunun ilaçlı filminin çekilmesi radyasyon etkisi nedeniyle kullanılmaz. Dolayısyla gebe bir kadında reflünün değerlendirilmesi hekimin klinik deneyimlerine dayanır.

    Reflü belirtileri ortaya çıktığında gebe ne yapmalı?
    Hafif reflü belirtileri ve bulguları hastanın diyetini, yaşam tarzını gözden geçirmesiyle kontrol altına alınabilir. Bulantıyı ve kusmayı tetikleyebilecek, kötü kokulu, rahatsız edici gıdalardan uzak kalmak, acı, baharatlı, ekşi gıdaları sınırlamak; soğan- sarımsak ve baharatlı sebzelerden kaçınmak, çay ve kahve tüketimini azaltmak, gazlı ve karbonatlı içeceklerden, meyve sularından uzak durmak, alınabilecek diyetönlemleri.

    Anne adaylarına neler tavsiye edersiniz?
    Akıldan hiç çıkarılmaması gereken önemli unsurlardan biri, hastalar arasında çok önemli farklılıklar olabileceği. Bir gebe kadına çok dokunan yiyecek bir başkasını rahatsız etmeyebilir. Dolayısıyla reflü semptomları olanların kendilerine dokunan yiyecek ve içeceklerle ilgili gözlemde bulunması, not tutması, saptadıkları gıdaları doktoruyla paylaşarak tavsiye istemesinde büyük yarar var.

    Gece yatarken ayakların 20 cm. kadar kaldırılması, sıkı ve karın içi basıncını artırabilecek giysiler giyilmemesi, yemek yedikten hemen sonra yatılmaması gibi önlemler de önem taşır. Hastalığının diyet ve yaşam tarzı düzenlemeleriyle kontrol edilememesi durumunda hekiminiz tarafından gebelikte güvenle kullanılabilecek ilaç tavsiyesi alabilirsiniz.

  • Günde Kaç Dilim Ekmek Yenebilir?

    Günde Kaç Dilim Ekmek Yenebilir?

    Diyet yaparken ya da günlük beslenmede kalori kısıtlamasında bulunmak amacıyla, gerek kadınlar gerekse erkekler önce ekmek tüketmeyi kesiyor. Ancak ekmeğin vücuda 2 büyük faydası var: Birincisi kan şekerini dengeliyor, ikincisi ise sinir sistemi için çok gerekli olan vitaminlerin alımına katkıda bulunuyor…

    Acıbadem Kadıköy Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Evrim Demirel soruları yanıtlıyor:

    Diyet Yaparken Hiç Ekmek Tüketmemek Doğru mu?

    Diyet yaparken veya sağlıklı bir beslenme düzeninde hiç ekmek yememek doğru bir beslenme alışkanlığı değil. Diyet yaparak kilo vermeyi hedefleyen kişi sağlıklı, dengeli ve düzenli bir beslenme planı uygulamalı. Sağlıklı beslenmenin en önemli kurallarından biri de her besin grubundan belirli miktarlarda tüketilmesi. Zayıflamayı planlayan kişinin, beslenmesinden karbonhidrat grubunu (çikolata, pasta, şeker, sütlü tatlılar) tamamen çıkardığı için vücudun, özellikle de beynin ihtiyacı olan enerji gereksinimini ekmek grubuyla alarak sağlaması gerekiyor. Bu şekilde kan şekerinin dengeli bir şekilde değişimi sağlanıyor ve şiddetli açlık duygusu yaşanmıyor. Ayrıca sinir sistemi için gerekli olan vitaminler ekmeklerle alınmış oluyor.

    Ekmek Ne Zaman Faydalı, Ne Zaman Zararlı?

    Ekmek, miktarı kişiye uygun olacak şekilde ve kaliteli cinsi tercih edildiğinde faydalı oluyor. Ekmeğin cinsi tam buğday, çavdar veya kepekli olmalı. Fakat gün içinde düzensiz ve kalitesiz gıda örüntüsü ile beslenen kişi için ekmek tüketimi bir de fazla miktarlarda olduğunda zararlı hale geliyor.

    Sağlıklı Bir İnsan Günde Kaç Dilim Ekmek Yemeli?

    Ekmek tüketiminin miktarı kişinin kilosuna, cinsiyetine veya çalışma temposuna göre değişkenlik gösterebiliyor. Sağlıklı bir insanın her öğünde ortalama ikişer dilim ekmek tüketmesi fazla olmayacaktır. Gün içinde bir kişi en az 6-8 dilim tüketebilir.

    Beyaz Ekmek Günlük Beslenmeden Tamamen mi Çıkarılmalı?

    Ekmek cinsi olarak sağlıklı ve düzenli bir beslenme de tam buğday ekmeği, çavdar ekmeği veya kepekli ekmek tüketimi çok daha ön planda olmalı. Özellikle kronik hastalığı (diyabet, tansiyon, kalp) olan kişilerin posaya fazla ihtiyaçları olduğu için beyaz ekmek yerine diğerlerini tercih etmeleri daha sağlıklı olacaktır. Yine kronik olarak kabızlık problemi olan kişilerin de posa ihtiyacı fazla olduğu için tam buğday veya çavdar ekmeğini tercih etmeleri bağırsak hareketleri açısından daha fazla yarar sağlayacaktır. Sadece aşırı kansızlık şikayeti olan kişilerin, demir emilimini olumsuz yönde etkileyeceği için kepekli ekmeği sürekli tüketmemeleri, dönüşümlü olarak beyaz ekmek de yemeleri daha doğru olacaktır.

    Kişi Günlük Beslenmesinde Hiç Ekmek Yemezse Zayıflar mı? Bu Sağlıklı Bir Zayıflama Olur mu?

    Zayıflamada esas olan, günlük alınan enerjinin harcanan enerjiden az olması. Aldığımız enerji az olduğunda vücut ihtiyacı olan enerjiyi vücuttaki yağları yakarak sağlıyor ve sonuçta da zayıflama gerçekleşiyor. Günlük beslenmemizde ekmeği hiç yemediğimizde alınan enerji bir miktar azaldığı için belli bir kilo kaybı sağlayacaktır, fakat bu kilo kaybı sağlıklı bir kilo kaybı olmayacaktır.

    Ekmeği Tamamen Yasakladığınız Kişiler Var mı?

    Zayıflamak adına ekmeği tamamen yasakladığımız kişiler kesinlikle yok. Fakat bazı sindirim sisteminde gelişen hastalıklar var ki onlardan biri de çölyak. Çölyakta unun yapısında bulunan gluten o kişinin sindirim sistemini olumsuz etkilediği için hiç tüketmemesi gerekiyor. Tabi bunun alternatifi olan glutensiz unla yapılmış veya mısır ekmekleri tercih edebilir.

    Hipoglisemide, Diyabette Ekmek Yememek Doğru mu?

    Hipoglisemide veya diyabette ekmeği tamamen tüketmemek doğru bir uygulama değil. Bu hastalıklarda kana hızlı karışan kan şekeri ritmini hızlı bozan basit karbonhidratları ( şeker, çikolata, pasta ) beslenmeden uzaklaştırmak gerekiyor. Tam tersi bu hastalıklarda kişi enerji ihtiyacını kompleks karbonhidratlardan sağlamalıdır ki onlardan biri de ekmektir. Fakat ekmeğin beyaz olanını değil kan şekerini daha yavaş yükselten tam buğday veya çavdar tarzı ekmekleri tercih etmeleri gerekiyor.

    Bazı Uzmanlar Günde 3 Öğün Yemenin Yeterli Olduğunu, Ekmek Yerine Kuruyemiş Tüketmenin Daha Yararlı Olduğunu Savunuyor. Kuruyemiş Masum mu?

    Sadece 3 öğün ile beslenme, sağlıklı olan kişiler için geçerli bir durum. Fakat diyabeti veya hipoglisemisi gibi kan şekeri düzensizliği olan ve düzenli beslenmeleri gereken kişiler için çok uygun bir beslenme biçimi değil. Kişi sağlıklı bir bireyse beslenmesine fındık ceviz ve badem gibi besin değeri yüksek gıdalarla destek olabilir, fakat onların da miktarlarını ayarlamaları önemli. Çünkü miktar olarak fazla tüketildiklerinde gereğinden fazla yağ alımına neden olabiliyorlar.

    Günde Kaç Ceviz, Kaç Fındık, Kaç Badem Yemeliyiz?

    Beslenme planı düzenlerken günde ortalama 2 adet ceviz, 10 adet fındık ve 10 adet badem tüketmelerini öneriyoruz.

    Ekmeğin Yerine Ne Yiyebiliriz?

    Ekmek bir tahıl grubu yiyecektir. Diğer tahıllarla değişiklik yapılarak tüketilebilir. Örneğin bir dilim ekmek yerine öğününüzde 2-3 yemek kaşığına karşılık gelecek pilav özellikle daha sağlıklı olan bulgur pilavı tüketebilirsiniz. Ekmek veya pilav yemek istemezseniz, bir kase çorba içebilirsiniz.

  • Ölmeden önce tatmanız gereken 50 lezzet

    Ölmeden önce tatmanız gereken 50 lezzet

    BBC ölmeden önce tatmanız gereken 50 yiyeceği belirlemişti. Tüm dünyanın en nefis lezzetlerini barındıran o listeyi bir kez daha hatırlamakta fayda var!

    Ödüllü tatlı yarışması için tıklayın !

    – Kebap

    – Haggis (Geleneksel İskoç yemeği)

    – Cornish böreği

    – Mantı

    – Pancake

    – Mango

    – Dondurma

    – Çikolata

    – Kremalı çay

    – Etli ekmek ( editör önerisi )

    – Havyar

    – Makarna

    – Kanguru

    – Istakoz

    – Timsah eti

    – Thai yemeği

    – Çin yemeği

    – Moreton Körfezi böceği

    – Kalamar

    – Yengeç

    – Köri soslu tavuk

    – Karides

    – Ahtapot

    – Clam chowder

    – Geyik eti

    – Köpekbalığı eti

    – Barramundi

    -Paella

    – Suşi

    – Tapas

    -Biftek

    – Jerk usulü pişirilmiş tavuk

    – İstiridye

    – Rozbif

    – Meze

    – Meksika yemeği

    – Pizza

    – Diner breakfast (öğle kahvaltısı)

    – Somon

    – Barbekü

    – Ren geyiği

    – Kuzu eti

    – Burger

    – Sandviç

    – Eskalop

    – Midye

    – Avustralya böreği

    – Kuzu kaburga

    – Durian meyvesi

    – Cheesecake

     

  • Üç Saat Diyeti

    Üç Saat Diyeti

    ABD sağlıklı yaşam ve beslenme uzmanı Jorge Cruise tarafından kaleme alınan “3-Hour Diet” (Üç Saat Diyeti), dengeli bir beslenme programıyla haftada bir kilo verdirmeyi vaat ediyor. New York Times bestseller listesinde de yer alan Üç Saat Diyeti’ne göre aç kalmak ya da en sevdiğiniz yiyecekleri hayatınızdan çıkarmak, kilo vermeye ve bu kiloları sonsuza dek uzakta tutmaya yetmiyor. Başarılı bir rejimin sırrı, zamanlama.

    Yani önemli olan hangi gıdaları yediğiniz değil, ne zaman yediğiniz. Üç Saat Diyeti’nin çok basit bir kuralı var: Öğünlerinizin arasına üç saatten uzun bir sürenin girmesine izin vermeyin. Bu şekilde haftada 1 kilo kaybedin.

    Bilim adamları, “üç saat” kuralının doğruluğunu kanıtlayan bir çok araştırmaya imza attı. Uzmanlara göre öğünlerin arasına üç saatten uzun bir süre girdiğinde, doğal açlık savunma mekanizması harekete geçiriyor. Vücut açlık yaşadığını varsayarak, metabolizmanın devamlılığını garanti etmek için kalori bakımından zengin yağ dokularını koruma altına alıyor ve bunun yerine enerji üretmek için kas dokusunu kullanmaya başlıyor. Hızlı yaşam temposuna sahip kişiler için tavsiye edilen “Üç Saat Diyeti” sayesinde sevdiğiniz yiyecekleri istediğiniz şekilde yiyebilecek ve yine de kilo verebileceksiniz.

    Neden 3 saatte bir?

    Yale Üniversitesi Tıp Fakültesi beslenme uzmanı David Katz’ın, “Kilo vermeye yardımcı olduğu tartışılmaz bir gerçek” diye yorumladığı Üç Saat Diyeti sayesinde haftada 1 kilo verebilirsiniz. Yavaş ve düzenli olarak kilo vermek, cildin sarkmasının önüne geçer ve daha enerjik kalmanızı sağlar. Ayrıca kalp hastalıklarına yakalanma riskini artıran karın bölgesinde yağlanmanın da önüne geçer. Üç Saat Diyeti, güne doğru zamanda başlamanıza, doğru zamanlarda yemek yemenize ve günün sonunda doğru zamanda yemeyi bırakmanıza yardımcı olacak. Üç Saat Diyeti’nde günde ortalama 1450 kalori tüketebilirsiniz. Her ana öğünün yaklaşık 400, ara öğünlerin 100 kalori olması ve atıştırmalık olarak da 50 kalorilik bir gıda seçmek gerekiyor.

    6 öğünlü program

    Öğün aralarında üç saat bırakmanın açlık savunma mekanizmasının aktif hale geçmesini önlemeden başka yararları da bulunuyor. ABD’deki Georgia Üniversitesi tarafından yürütülen araştırmalar, öğün aralarında üç saatten uzun bir süre bırakan sporcuların vücutlarındaki yağ oranının daha yüksek olduğunu ortaya koydu. Hem de yaktıklarından daha az miktarda kalori almalarına rağmen. Japon bilim adamları ise eşit miktarda kalori tüketen gönüllülerden günde 3 yerine 6 öğün yiyenlerin daha fazla kilo verip yüksek oranda kas dokusuna sahip olduğunu ortaya koydu.

    Egzersiz zorunlu değil

    Üç Saat Diyeti’yle başarıya ulaşmak için egzersiz yapmak zorunda değilsiniz. Ancak egzersiz kilo vermeyi kolaylaştırabilir. 20 dakikalık hızlı bir yürüyüş bile fazladan 150-200 kalori yaktırır. Kendinize bir adım sayacı satın alın ve her gün en az 10 bin adım atın. İşe gitmeden önce 10 dakika yürüyüş yapın. Bu sayede kendinizi yeni bir güne hazırlamış olursunuz. İş yerinde 5 dakika mola vererek yürüyüş yapmaya çıkın.

    Kalktıktan sonra bir saat içinde kahvaltı

    Metabolizmanın harekete geçmesi için uyandıktan sonra bir saat içinde kahvaltı edin. Uyurken vücut yiyecek almadığı için metabolizma yavaşlar. Uyandığınızda metabolizmanızı hızlı bir şekilde harekete geçirmelisiniz. Kalktıktan sonra bir saat içinde birşeyler yemezseniz vücut açlığa karşı geliştirdiği savunma mekanizmasını devreye sokar. Yağ vücutta depolanır ve enerji için kas dokusu kullanılır.

    Ana yemek 400 aralar 100 kalori

    ÖrneĞİn sabah işe gitmeden önce 7’de kahvaltı ediyorsanız, saat 10’da ara öğünü yiyin, 1’de öğle yemeğine oturun, saat 4’te ara öğün ve saat 7’de akşam yemeği aldıktan kısa bir süre sonra da atıştırmalık tüketin. Metabolizma aşırı duyarlı olmadığı için bir öğünü 10 ya da 15 dakika kaçırmak büyük bir sorun yaratmaz. Ancak en iyi sonucu almak için rejimi olabildiğince düzenli takip etmeye çalışın. Bunun için saatinizin alarmını üç saatte bir çalmak üzere kurmayı deneyebilirsiniz. Üç Saat Diyeti’nde günde ortalama 1450 kalori tüketebilirsiniz. Her ana öğünün yaklaşık 400, ara öğünlerin 100 kalori olması ve atıştırmalık olarak da 50 kalorilik bir gıda seçmek gerekiyor.

    07:00 Kahvaltı

    10:00 Ara öğün

    13:00 Öğle yemeği

    16:00 Ara öğün

    19:00 Akşam yemeği

    22:00 Atıştırma (şart değil)

    Bu mucize formülle sağlıklı zayıfladılar

    3 saatte bir yemek yemek sizi hem enerjik hale getirecek hem de metabolizmanızın çok daha hızlı çalışarak yağ yakmasını sağlayacak

    METABOLİZMAYI HIZLANDIRIR: Kalori tüketiminizi bütün bir güne yaydığınızda, vücuda ihtiyaç duyduğu zaman enerji verilmiş olur. Bu sayede hücreler, kandaki şekere kolayca ulaşır ve bunu enerjiye dönüştürür.

    ENERJİK VE DİNÇ KALMANIZI SAĞLAR: Her üç saatte bir yemek yiyerek kan şekeri seviyesi dengede tutulur. Kasları ve beyin hücrelerini besleyen düzenli bir amino asit ve şeker akışı sağlanır. Bu sayede gün boyunca ruh halinin ve enerji seviyesinin dengede kalması sağlanır.

    AÇLIK HİSSİNİ YATIŞTIRIR: Bilimsel araştırmalar, sık sık yiyen insanların açlık krizi ve aşırı yeme gibi sorunlarla daha az karşılaştığını ortaya koydu. Bu kişiler daha sık yediği için yemek vakti geldiğinde kendilerini fazla aç hissetmiyor ve böylece daha az miktarda yiyerek daha kısa sürede doyuyor. 3 saatte bir yemek vücutta açlık hissini ortaya çıkaran leptin hormonunun daha az üretilmesini sağlar.

    KOLESTEROLÜ DÜŞÜRÜR: Üç saatte bir yemek kolesterol seviyesini düşürmeye yardımcı olur. Uzmanlara göre kolesterol sadece yediklerinizle değil, ne sıklıkta yediğinizle orantılı olarak yükseliyor ve düşüyor. Araştırmalar, günde 6 öğün yiyen kişilerde kolesterol seviyesinin yüzde 5 düşük olduğunu ve kalp hastalığına yakalanma riskinin yüzde 10 azaldığını ortaya koydu. Aralarında uzun süre olan ağır öğünler yemek insülin seviyesinin aniden yükselmesine neden olur. Bu da kandaki yağ oranını etkileyerek kolesterolün yükselmesine yol açar.

    YAĞLANMAYI ENGELLER: Kanadalı bilim adamları, 3 saatte bir yemenin stres hormonu kortizol seviyesini düşürmeye yardımcı olduğunu ortaya koydu. Vücutta yüksek oranda kortisol hormonu seviyesi bel çevresinde yağalanmaya sebep olarak kalp hastalığı riskini artırır. İki hafta boyunca üç saatte bir yemek bile kortizol hormonu seviyesini yüzde 17 oranında azaltır.

    6 öğün için zamanlar

    07:00 Kahvaltı
    10:00 Ara öğün
    13:00 Öğle yemeği
    16:00 Ara öğün
    19:00 Akşam yemeği
    22:00 Atıştırma (şart değil)

    Kalori Cetveli (100 gr.)

    Ekmek 320
    Armut 70
    B.Peynir 200
    Brokoli 32
    Çilek 26
    Kıyma 214
    Domates 14
    Elma 60
    T.Fasulye 32
    Havuç 42
    Ispanak 16
    Kaşar 350
    Makarna 85
    Mantar 35
    Maydanoz 50
    Muz 85
    K.Patates 340
    Pırasa 52
    Portakal 50
    Salam 420
    Salatalık 15
    Sosis 290
    Süt 50
    Tavuk Izg. 160
    Tereyağı 750
    Yoğurt 100
    Yumurta 80
    Z.Yağı 900

  • Gece atıştırmadan duramayanlara kilo aldırmayan besinler!

    Gece atıştırmadan duramayanlara kilo aldırmayan besinler!

    Ünlülerin Diyetisyeni Nil Şahin’den gece atıştırmadan uyuyamayanlar için düşük kalorili, yüksek enerjili besin listesi…

    – Peynir + tam tahıl ekmeği + maydanoz+ domates + taze meyve

    – Fındık + taze meyve

    – Ceviz + taze meyve

    – Leblebi + ceviz + taze meyve

    – Ceviz + kuru meyve + taze meyve

    – Badem + taze meyve + kuru meyve

    – Süt + yulaf ezmesi + meyve

    – Süt + yulaf ezmesi + ceviz + meyve

    – Yoğurt + maydanoz + leblebi + meyve

    – Ayran + leblebi + meyve

    Salata ve çiğ sebze enerji değeri yok denecek kadar az olan yiyecek grubudur. Geceleri havuç, göbek, turp vb. sebzeleri çiğ olarak yemek iştah kontrolüne destek sağlamanın yanında, metabolizma hızınızı da yükselmeye katkı sağlar, bağışıklık sisteminizi güçlendirir.