Agnes b. 2013 ilkbahar yaz defilesi galerimizde sizlerle…
Agnes b. 2013 ilkbahar yaz
Agnes b. 2013 ilkbahar yaz defilesi galerimizde sizlerle…
Agnes b. 2013 ilkbahar yaz
Louis Vuitton 2013 ilkbahar yaz defilesi galerimizde sizlerle…
Louis Vuitton ilkbahar yaz 2013 defilesi…
Paul & Joe İlkbahar Yaz 2013 defilesi galerimizde sizlerle…
Paul & Joe ilkbahar yaz 2013 Defilesi
Renk konusunda ustalığını bu sefer grafik baskılara devreden Haider Ackermann, maskülen ve avangart siluetleriyle yine dikkat çekiyor. Sezon trendlerinden kolajı bambaşka bir şekilde yorumlayan tasarımcı, sıra dışı çizgisini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Sonia Rykiel ilkbahar yaz 2013 defilesi galerimizde sizlerle…
Leonard ilkbahar yaz 2013 2014 defilesi galerimizde sizlerle…
-Yaz dekorasyonunda Akdeniz mekanlarını ilham alabilirsiniz. Öncelikli olarak bu mekanlarda yapılan dekorasyon örneklerini incelemenizde fayda var.
-Denizin ferahlatıcı etkisini evinizde yansıtın. Deniz kenarında geçirilen zamanların rahatlığını yansıtacak birkaç ufak detayla mekanlarınıza deniz havasını getirebilirsiniz. Mavi renkleri bolca kullanın ve deniz kabuklarıyla bezenmiş aksesuarlarla evinizi güzelleştirin. Sevdiğiniz yazlık mekanların tablolarını asın.
Evlerinizde deniz esintisi…
-Evlerinizde en çok yer kaplayan alanlar duvarlardır. Bu yüzden duvarlarınızda yapacağınız herhangi bir değişiklik evinizin havasını anında değiştirecektir. Mümkün olduğu kadar açık renkler kullanmaya çalışın. Özellikle beyaz yazın favori rengidir. Evleri olduğundan daha ferah gösterir. Deniz esintisini evlere yansıtmanız için tek bir duvarınızı mavinin tonlarına boyayabilir ya da deniz manzaralı bir duvar kağıdı ile döşeyebilirsiniz.
-Kışın ısınmak için kullandığınız kalın şalları ve kırlentleri bir kenara kaldırın. Ayrıca kullandığınız koyu renkleri de bir sonraki kış sezonuna kadar unutun. Mümkün olduğu kadar ince ve keten kumaşlar kullanmaya çalışın. Koltuklarınıza renkli minderler ya da ketenden örtüler dikerek daha renkli bir ortam yaratabilirsiniz.
-Evi sıcak tutmak için kullandığınız halıları kaldırmanın tam zamanı. Bunun yerine ince, hafif desenli kilimleri tercih edebilirsiniz.
-Yazın özellikle camlar büyük önem taşır. Güneşin pozitif enerjisini evinizde hissetmek için öncelikle kalın perdelerinizi kaldırın. Beyaz, ince tülleri kullanmaya çalışın. Ayrıca kışın lekelenen camlarınızı temizlemenin tam zamanı. Temiz, parlak camlar güneşin pırıltısını evinize taşıyacak ve yaşam alanınızı daha ferah bir görünüme kavuşturacaktır.
-Canlı çiçekleri yaşam alanınızda kullanarak, yazın bu şenlikli havasını doğanın bizlere sunduğu renklerle süsleyebilirsiniz. Pencere kenarlarına, balkona, masanın ya da sehpalarınızın üzerlerine aksesuar olarak canlı çiçek kullanmaya çalışın. Eğer mekanlarınızda yeterli alan ve ışık varsa yeşil yapraklı bitkileri mutlaka dekorasyonunuzda kullanın. Unutmayın, bu bitkiler evinize hayat katacaktır.
-Evinizin güzel ve freş kokması için çiçek esanslı oda spreyleri kullanabilirsiniz.
-Yazın vazgeçilmez yerlerinden biri olan balkonları ufak değişikliklerle güzelleştirebilirsiniz. Geniş bir balkonunuz varsa salıncak alabilir kullanmadığınız eskimiş kanepelerinizi balkona taşıyabilirsiniz. Ayrıca eski sandalyelerinizi birbirinden farklı renklere boyayabilir, mum ve çiçeklerle hoş bir görünüm yaratabilirsiniz.
-Unutmayın bu sezonun favori renkleri sarı, turuncu, turkuaz, pembe ve mavinin tonları. Bu renkleri aksesuarlarınızda, kumaşlarınızda ya da duvarlarınızda dilediğinizce kullanıp yaz havasını evinize taşıyabilirsiniz.
House of Holland ilkbahar yaz 2013 defilesi galerimizde sizlerle…
Kışın kasvetli günlerinden sonra baharın habercisiyle güneş yüzünü tekrar göstermeye başladı. Kışlık kıyafetlerimizin altına sakladığımız, kışın yeterince ilgi göstermediğimiz vücudumuzu yaza hazırlamanın zamanı geldi. Yaza yeterli zaman varken, metabolizmanızı bozmadan, sağlıklı kilo verecek kadar vaktimiz var…
İdeal kilonuz da olmak, yazın özgürce giyinmenizi de sağlayacak. İdeal kilonuza inmek için son günleriniz, bunu değerlendirin. Yaza sayılı zaman kala fit görünme telaşına kapılanlar, Diyetisyen Canan Aksoy’un önerilerine kulak verebilirsiniz.
• Azar azar sık sık yemek, hem iştahınızı dengeleyecek hem de metabolizmanız daha etkin çalışmasını sağlayacak. 3-4 saatlik periyotlarda beslenmeye çalışın.
• Sıvı tüketiminizi artırın. Biz diyetisyenlerin günlük sıvı tüketimi önerisi 1 kaloriye 1 mililitre su tüketindir.1500 kaloriye 1.5litre mesela. Yeterli sıvı aldığınızın en kolay göstergesi, idrar çıkışı sayınız ve rengidir. 6-7 kere idrara çıkacak ve açık sarı olana kadar sıvı tüketin. Unutmayın susuzluk ve açlık hissi birbirine çok karışır. Acıktığınızda önce bir bardak su içip aç olup olmadığınızı kontrol edin.
• Güneş, insan için en önemli D vitamini kaynağıdır. Ofislerde, kışın kapalı havalarda mahrum kaldığınız D vitamini için her gün yarım saat açık alanda olun. Uzun kemiklerinizin ( kol ve bacak kemikleri ) güneş alması kemik erimesi riskinizi azaltacaktır.
• Hareket edin, kilonuzu vermek veya korumak, hipertansiyondan kaçınabilmek, kalp hastalıklarından korunabilmek, kemik mobilizasyonunu sağlamak için haftada en az 150 dakika hareket edin. En iyisi bu güneşli günlerde açık havada yürüyün egzersiz sırasında alınan güneş D vitamini ihtiyacınızı da karşılayacaktır. Unutmayın en önemli D vitamini kaynağı güneştir.
• Diyet Yöntemleri ve Deneyimlerimiz için tıklayın !
• Günde 5-7 porsiyon sebze meyve salata tüketin. Sebze ve meyveler hem düşük kaloriye sahiptir, hem posa içerir bağırsak faaliyetlerinizi sağlayıp, kan yağlarınızın düşmesini sağlar. Ana öğünlerinizde salata veya sebze tüketin, ara öğünlerinizde meyve. Vitamin ve antioksidan alımınızda böylece düzene girecektir.
• Ana öğünlerinizde yağsız süt, yoğurt yemeye özen gösterin. Kalsiyum yemeklerde aldığınız yağın sindirime uğramadan atılmasına yardımcı olacaktır. Hem de güneşle aldığınız D vitaminiyle beraber kalsiyum tüketimi kemikleriniz için de faydalı olacaktır.
• Tuzu azaltın, son yapılan çalışmalar günlük tuz alımımızın 18 grama çıktığını gösteriyor, hâlbuki ihtiyacımız olan tuz 4-5 gram civarında. Yüksek tuz, hipertansiyona, vücudunuz da şişkinliğe ve kalp damar sisteminizin yaşlanmasına sebep olur. Hazır-paketlenmiş ürünlerin içinde tuz miktarı yüksektir. Rafine edilmemiş, doğadan direkt sofranıza gelen besinleri tercih edin.
• Yemek pişirme sistemlerinizi gözden geçirin, tuz ve yağ kullanımına dikkat edin. Kızartmayın, haşlayın, ızgara yapın veya fırında pişirin. Yemeklerinize az yağ ve mutlaka sıvı yağ ve az tuz koyun. Tuz yerine baharat kullanmaya çalışın.
• Sıvı kalorilere dikkat: gazlı içecekler, alkol, meyve suları, aromalı kahvelerden kaçının. Gazlı –şekerli içecekler yerine su veya maden suyunu tercih edin. Frappeler, aromalandırılmış kahveler yerine, Türk kahvesi veya latte gibi kahveleri tercih edin.
• İyi çiğneyin, midenizle beyniniz arasında gelişen tokluk süresi en az 20 dakikadır. Öğünlerinizi yavaş tüketin, tokluk hissinizin gelmesi için kendinize vakit tanıyın.
• Unutmayın vücudunuzun yedek parçası yok. Ona her mevsim ve her zaman iyi bakmak zorundasınız.