Etiket: yavaş metabolizma

  • Metabolizmayı uyandırmanın tam vakti!

    Metabolizmayı uyandırmanın tam vakti!

    Havalar ısınıyor ve kış mevsiminin bir avantajı olan kalın giysiler kiloların saklanması konusunda yetersiz kalıyor. Şu günlerde metabolizmanızı kış uykusundan uyandırmanın zamanı geldi

    Sağlıklı ve dengeli beslenerek metabolizma hızınızı artırabilir ve kış aylarında aldığınız kiloları vererek vücudunuzu zinde tutabilirsiniz.
    Central Hospital’dan Diyetisyen Deniz Şafak, hem fazla kiloların verilmesi hem de metabolizmanın kış uykusundan uyandırılması için dikkat edilmesi gerekenleri açıkladı.

    Güncel diyet haberleri için tıklayın !

    İşte metabolizmanızı kış uykusundan uyandırmanın püf noktaları:

    AZ AMA SIK SIK BESLENİN

    Az ve sık beslenmek, kan şekerini dengede tutar. Sık sık yendiği için metabolizma sürekli çalışır. Üç ana, üç ara öğün olmak üzere günde altı öğün yemek yenmeli. Ara öğün atıştırmalarının içeriği çok önemlidir. Bu seçimler çoğu zaman bisküvi, kek, pasta gibi hamur işleri olur. Fakat bunun yerine vitamin değeri yüksek, kalori değeri düşük yiyecekler tercih edilmelidir. Ara öğünlerde meyve, süt-yoğurt, kuru meyve-fındık, badem, ceviz gibi besinler tüketilmelidir. Bu besinler lifli oldukları için, tok tutarlar ve sindirim sistemini çalıştırırlar.

    DÜZENLİ SU İÇİN

    Uyuyan metabolizmayı uyandırmanın en iyi yolu düzenli su içmektir. Herkesin günlük alması geren su miktarı kilosuna göre değişir. Kışın ter yoluyla su kaybedilmediği için, yaza göre daha az su tüketilebilir. Günlük ortalama 1,5-2 litre su yeterlidir. Çay, kahve gibi içecekler suyun yerini asla tutmaz. Kış aylarında ısınmak için bu içecekler daha çok tüketilir ancak aşırı tüketilirse kafein yüklenmesine sebep olabileceği unutulmamalıdır.

    LİFLİ GIDALAR SAĞLIKLIDIR

    Lifli beslenmek hem mideyi hem de bağırsakları çalıştırır. En zengin lif kaynağı olan meyve ve sebzelerin liflerini alabilmek için mümkün olduğu kadar çiğ tüketmek gerekir. Kabuklu yenebilen meyvelerin kabukları soyulmamalıdır. Ayrıca meyvelerin sularını sıkmak yerine kendilerini tüketmek daha sağlıklıdır. Kuru baklagiller (kuru fasulye, nohut, mercimek) haftada en az 3 kez tüketilmelidir. Bu besinler bitkisel protein içerdikleri için çok sağlıklıdır.

    PROTEİN TÜKETİMİNİ SINIRLAMAYIN

    Yetişkin bireylerin kilogramları başına ortalama 0.8 gr. protein almaları gerekir. En zengin protein kaynağı yumurtadır. Yumurtanın proteini vücutta yüzde 100 emilir. İkinci protein kaynağı etlerdir; kırmızı et, tavuk, hindi ve balık. Kış mevsimi balık bol olduğundan haftada 3 kez taze balık tüketilmelidir. Balık sadece protein olarak değil, omega 3-6 yağ asitleri bakımından da iyi bir kaynaktır. Hangi et türü olursa olsun doğru pişirmek önemlidir. Fırın, ızgara veya tencere ile pişirme yöntemlerini tercih etmek gerekir.

    EGZERSİZ YAPIN

    Hareketsizlik metabolizma hızını yavaşlatan etkenlerin başında gelir. Egzersiz özellikle kış aylarında en çok ihmal edilen konuların başında gelir. Soğuk havanın da etkisiyle birçok bahane ile sürekli ertelenir. Oysa egzersiz metabolizmayı hızlandırmak için en etkili yollardandır. Egzersiz için mutlaka bir spor salonuna gitmek gerekmez. Hava koşullarının uygun olduğu zamanlarda yürüyüşler yapılabilir. Artık birçok evde yürüyüş bantları bulunuyor. Şimdi bu bantların dekor olmaktan çıkıp aktif olarak kullanılmasının tam zamanı. Yüksek tempoda dans ederek veya evde basit hareketler yapmak da faydalıdır.

    Metabolizmayı hızlandırmak için öneriler
    – Düzenli egzersiz ve dengeli beslenmeyi zaman zaman yapmayın. Bunları bir yaşam biçimine dönüştürmeye gayret edin.
    -Güne mutlaka kahvaltı yaparak başlayın. Kahvaltıyı atlarsanız metabolizmanız yavaş çalışır.
    -Protein ağırlıklı beslenmeye özen gösterin. Özellikle süt ürünlerini diyetinizde bulundurun. Bu, metabolizma hızınızı yüzde 10 artıracaktır.
    -Harekeli olun. Gün içerisinde en ufak şeyleri dahi hareket etmek için bahane haline getirin. Merdiven çıkmak, ineceğiniz duraktan bir önceki durakta inip yürümek iyidir.
    -Yemeklerden sonra kısa yürüyüşlere çıkmayı adet edinin.
    -Kafeinli içecekler tüketin. Kafein, adrenalin seviyesini ve kalp basıncını artırdığı için metabolizmayı hızlandırır.
    -Bol bol yeşil çay için. Yeşil çay kalp basıncını artırmadan metabolizmanın hızlanmasını sağlar.
    -Eğer 30’lu yaşlardaysanız günde en az 4-5 dakika yoğun tempoda egzersiz yapmaya çalışın.

    Posta internet

  • Hızlı Kilo Vermenin Tehlikeleri Neler?

    Hızlı Kilo Vermenin Tehlikeleri Neler?

    Fazla kilolarıyla başı dertte olanların en büyük isteği kısa zamanda kilolarında kurtulmak, incecik bir bedene sahip olmaktır. Hızlı kilo vermek adına izlenen diyet tutumu çok düşük kalorili, ağır egzersizlerin yapıldığı, metabolizmanın alışkın olmadığı eforla karşılaştığı programlara dayanır. Ancak bu agresif kilo verme isteği yanında birçok sağlık sorununu beraberinde getirir.

    Uzun süre açlık ve kan şekerinin düşmesi

    Hızlı kilo vermek için yapılan düşük kalorili diyetler genelde karbonhidrat açısından oldukça fakirdir. Alınan az kalorinin yanında karbonhidrat tüketiminin de çok az olması kan şekeri seviyesinin sürekli düşük seyretmesine eden olur. Bu durum açlık hissinin artmasına hatta zaman zaman dayanılmaz hale gelmesine, asabiyete, halsizlik ve yorgunluğa neden olur. Açlık hali daha da uzarsa konsantrasyon yetersizliği, zihinsel bulanıklık hatta efor gerektiren işler yapılırken bayılmalara neden olabilir.

    Kas kaybı ve buna bağlı olan organ fonksiyonlarında bozukluk

    Uzun süre düşük kalorili diyete maruz kalan vücut aç kalarak kas kaybetmeye başlar. Beslenmeyle doğrudan ilişkili olan organlarımız karaciğer ve böbrek kas erimesine bağlı olarak fonksiyon kaybetmeye başlar. Kalp kaslarının erimesi ve hatta kemik yoğunluğu uzun süren düşük kalorili diyetler sonucunda oluşabilir. Kemik yoğunluğunun azalması eklem ağrılarına, yorgun uyanmaya neden olurken, kalp kasının erimesi kalp krizlerine kadar varabilir.

    Metabolizma hızının yavaşlaması

    Hızlı kilo vermenin zararlarını günümüzde birçok kişi üzerinde olumsuz olarak görebilmekteyiz. Dünya Sağlık Örgütünün önerilerine göre aylık kilo kaybı 4 kg. ortalamasında olmalıdır. Yaşı genç bireylerde, aktif spor yapan bireylerde ya da erkeklerde aylık kilo kaybı 6kg kadar ulaşması zararlı bir durum teşkil etmemektedir. Ancak bu ortalamalardan daha hızlı kilo vermeye çalışmak kesinlikle yağ dokusundan gerçekleşmeyeceği için ciddi anlamda zararlı ve sağlıksız bir durumdur.

    Hızlı kilo kaybı süreci sırasında metabolizma yavaşlar ve su dokusu kaybı yaşandığı için vücut üzerinde birtakım sağlık sorunları oluşur. Ayrıca bunların dışında hızlı kilo vermenin zararları arasında, safra kesesi taşı, sindirim sistemi bozuklukları, dolaşım problemleri, tansiyon dengesizlikleri de şok diyetlerin sonuçlarıdır. Ve hızlı kilo vermenin zararları arasında en büyük riski taşıyan ise kalp krizine sebep olabileceği ihtimalinin yüksek oluşudur. Bu da ani ölümlerle sonuçlanabilmektedir.

    Vücut sıvı-elektrolit dengesinin bozulması

    Hızlı kilo vermeye başlayan kişiler çok ciddi boyutlarda vücutlarına zarar verirler. Örneğin bu tür kilo kayıplarında yapılan en birinci hata tek yönlü beslenmelerdir. Vücuda ihtiyacı olan ana besinler alınmadığı zaman vücut direnci hızla düşmektedir ve birçok rahatsızlıklar belirmeye başlamaktadır. En dramatik olan vücudun sıvı eloktrolit dengesinin bozulmasıdır.

    Kalpte ritim bozuklukları ve yine yukarıda belirtildiği gibi ani kalp ölümleri ortaya çıkmaktadır. Şok durumlarına bağlı tansiyon düşmeleri görülür.

    Özellikle sıcak mevsimlerde ve egzersiz yapıldığı durumlar¬da susuzluğun giderilmesi dehidratasyonun önlenmesi açısın¬dan önemlidir. Özellikle ketojenik çok düşük kalorili diyetlerde ilk birkaç günde görülen hızlı kilo kaybı ve yorgunluğun çoğu zaman nedeni su kaybına bağlı dehidratasyondur. Bu durum¬da su içilmeli, su kaybına neden olan alkol ve kafeinden uzak durulmalıdır. Vücut suyunun %2 kaybı bile fizik ve mental du¬rumu, ısı düzenlenmesini bozabilir.

    Hızlı kilo verirken saçlarınızdan olmayın!

    Saç dökülmesi her zaman yaşlanmaya bağlı olarak ortaya çıkan bis sorun değildir. Maalesef hızlı kilo verme arzusuyla yapılan ketojenik yani kronik açlığa sürükleyen diyetler de saç dökülmesine neden olabilir. Şiddetli psikolojik stres, hormonal ve metobolik stres, özellikle yeterli protein ve mineral içermeyen hızlı kilo verdiren diyetler saç dökülmesine neden olur. Özellikle çinko, selenyum, magnezyum gibi minerallerin yeterli alınmaması saç tırnak sağlığını olumsuz etkiler.

    Hızlı verilen kilolar hızla geri döner!

    Verilen kiloların yeniden hızla geri dönmesinin nedenini, kiloyu vermek için yapılan diyet tutumunda araştırmak lazım. Hızlı kilo vermek için yapılan ilk girişim karbonhidrat ve proteinden fakir, enerji bakımından yetersiz, vitamin-mineral açısından vücudun ihtiyaçlarını karşılamayacak bir beslenme programını uygulamaktır.

    Kilolar bu şekilde verilse bile izlenen bu diyet tutumu uzun süre tolere edilemeyeceği için ve kişi normal beslenme seyrine döneceği için kilolar yeniden hızla gelir. Dolayısıyla uygulanması en mantıklı olan yol; uzman kontrolünde kişinin fizyobiyolojik ihtiyaçlarının düşünüldüğü, kilosunun yaşının, soysal ve ekonomik hayatının hesaplanarak planlandığı, tamamen bireye özel beslenme programıyla kilo vermektir.

    Güncel Diyet Haberleri için tıklayın…