Etiket: yaş

  • Yaşa Göre Diyet Listesi

    Yaşa Göre Diyet Listesi

    Diyet uygulayıp başarılı olamadınız mı? Üzülmeyin hanımlar! Sizler için hazırladığımız yaşa göre diyet önerileriyle istediğiniz kiloya sahip olabilirsiniz.

    Fit bir vücut her kadının hayali. Ancak her uyguladığınız diyetten istediğiniz sonucu alamayabilirsiniz. Sağlıklı ve etkili bir diyet istiyorsanız yaşa göre diyet listesi önerilerimize göz atmanızda fayda var.

    Kalıcı bir diyet uygulamak istiyorsanız önce beslenmenize dikkat etmeniz gerekir. Kısa sürede şok diyetler uygulayarak istediğiniz etkiyi alamayabilirsiniz.
    Yaşa Göre Diyet Listesi | 1

    İşte yaşa göre diyet listesi

    20’li yaşlarda diyet

    Bu dönemde metabolizmanız hızlı çalıştığından dolayı uzun dönemli diyetler en doğru olanı. Bu dönemde kilo alıp vermeler çok çabuk olduğundan şok diyetler uygulamanız sakıncalı olabilir.

    30’lu yaşlarda diyet

    Bu dönemde bilinçli bir diyet uygulamanız gerekir. Kalsiyum ağırlıklı olacak ancak yağ ve şeker tüketimi en aza inecek. Balık tüketimi ve K vitamini olan diyetlere ağırlık verin.

    40’lı yaşlarda diyet

    Metabolizmanın artık büyük oranda yavaşladığı bir dönem. Bu nedenle yediklerinize içtiklerinize dikkat etmeniz gerekir. Fiziksel hareketliliğinizi arttırmalı yağdan ise uzak durmalısınız.

    50’li yaşlarda diyet

    Beslenmenin son derece önemli olduğu bir dönem. Hareketliliği sürdürmelisiniz ve düşük kalorili yiyeceklere yönelmelisiniz. Kızartmaların ve tatlılardan mümkün olduğunca uzak durun.

    Sizin önerileriniz neler?

     

  • 30’lu Yaş Saç Modelleri

    30’lu Yaş Saç Modelleri

    Doğru saç modeline karar verebilmek için göz önünde bulundurmanız gereken en önemli etmenlerden biri de yaş faktörüdür. 30’lu yaş saç modelleri resim galerimiz sizlere fikir verme amaçlı bu yaş grubuna yakışan resimlerden derlenmiştir. Saçlarınız dökülüyorsa, saçlarınızı kulak ardında kestirmeniz dökülmeyi durdurabilir.
    20 ‘li yaş saç modellerindeki uçarılıklar, farklı saç renkleri gitmiş saça daha olgun bir hava verme vakti gelmiştir.
    30 yaş tam ara dönemdir, artık çok genç değilsinizdir, fakat yaşlı da değilsinizdir. Saç modeli ve kesiminde buna dikkat etmelisiniz.
    İşte size ilham olabilecek resimler

    Saç Modelleri 2015 resim galerimiz için tıklayınız

     YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

    30_lu_yas_sac_modelleri (2)

    30'lu yaş kadın saç modelleri
    30’lu yaş kadın saç modelleri
    katllı kesim uzun saç
    katllı kesim uzun saç
    bob saç modeli
    bob saç modeli
    30 yaş saç modelleri
    30 yaş saç modelleri
    30 yaş saç modelleri
    30 yaş saç modelleri
  • 40 lı Yaş Saç Modelleri

    40 lı Yaş Saç Modelleri

    Saç modelini seçerken önemli bir faktör vardır ki bu da yaştır. 40’lı yaş saç modelleri resim galerimiz, artık gençlikten biraz orta yaşa doğru yol almış kadınlarımız için hazırlandı.
    omuz boyunda saçlar,düz ve uzun saç modelleri ve uzun dalgalar 40 yaş üstü saç modelleri arasındadır. Saçları dökülen kadınlara önerimiz kısa saç modelini tercih etmeleridir.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

     

    40 lı yaş saç modelleri
    40 lı yaş saç modelleri
    40 lı yaş saç modelleri
    40 lı yaş saç modelleri
    kısa katlı kesim
    kısa katlı kesim

    40_li_yas_sac_modelleri (4)

    40 lı yaş saç modelleri
    40 lı yaş saç modelleri
    omuz boy saç kesimi
    omuz boy saç kesimi
    40 yaş üstü saç modelleri
    40 yaş üstü saç modelleri
    40 yaş üstü saç modelleri
    40 yaş üstü saç modelleri
  • Tüp bebek uygulamasında “yaş” başarıyı etkiliyor

    Tüp bebek uygulamasında “yaş” başarıyı etkiliyor

    “35 yaşından küçük kadınlarda tüp bebekte canlı doğum oranı yüzde 35’i bulurken, 40 yaş üzerinde yüzde 5-14 gibi daha düşük oranlardadır. Buna bebek sahibi olamamanın stresini eklersek, tüp bebek uygulamasında yaşın ne kadar önemli olduğu görülmektedir”

    Tüp bebek uygulamasında başarıyı bir çok faktörün etkilediği ancak bunların başında “kadının yaşı” nın geldiği bildirildi. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Berker, yaptığı açıklamada, bebek sahibi olamamanın günümüzün önemli bir sağlık sorununu teşkil ettiğini belirterek, aile sağlığının, toplum sağlığını oluşturduğu noktasından hareketle bebek isteyen çiftlere bu mutluluğu yaşatmanın aslında en önemli sağlık hizmetleri arasında yer aldığını söyledi. Bebek sahibi olmak isteyen çiftlere bu konuda en yardımcı yöntemin tüp bebek uygulaması olduğunu vurgulayan, Berker, “doğal yoldan gebelik oranının en fazla yüzde 15-20’yi bulduğunu, tüp bebek başarısı oranlarının da bunun çok üzerinde olduğunu ifade etti. Tüp bebekte uygulanan tedavi yöntemlerinin, gelişen teknoloji vegelişen teknikler sayesinde bebek sahibi olamayan çiftler için umut olarak görüldüğünü anlatan Berker, ” Fakat çiftler bir tüp bebek uygulamasından hemen pozitif bir sonuç beklemektedirler, ki bu doğru bir beklenti değildir. Burada bilinmesi gereken en önemli nokta tüp bebek tedavisinin ’eve bebek götürülünce ’sonuçlandığıdır “ şeklinde konuştu. Tüp bebek tedavisini sadece bir uygulama ile sınırlandırmanın doğru bir yaklaşım olmadığını ifade eden Berker, tüp bebek uygulama sayısı arttıkça başarı oranının da yükseleceğini kaydetti. Tüm gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de evlilik yaşının arttığına dikkati çeken Berker, artık çiftlerin daha geç yaşlarda bebek sahibi olmak durumunda kaldığını söyledi.

    YAŞLA BİRLİKTE BAŞARI ORANI DÜŞÜYOR
    Tüp bebek uygulamasında başarıyı etkileyen ” infertilite sebebi, yumurtalık kapasitesi, sperm sayısı “ gibi birçok faktör bulunmakla birlikte, en önemli faktörün kadın yaşı olduğunu belirten Berken, ” tedavi uygulanacak kadının yaşı, tüp bebek tedavisinin başarısı için son derece önemlidir “ dedi. Berker, şunları kaydetti: ” 1-2 milyon yumurtalık rezervi ile dünyaya gelen bir kız çocuğunun yumurtalık rezervi adet görmeye başladığı yaşlarda 250-300 bine kadar düşmekte menopoz dönemine kadar hızla azalmaktadır. 37 yaşından sonra ise hem yumurtalık rezervindeki kayıp belirginleşmekte hem de yumurtanın kalitesi düşmektedir. Birkadının hamilelik için en verimli yaşı 25-34 yaş arasıdır. Kadının yaşıilerledikçe hem yumurta kalitesi hem de yumurta sayısı azalmaktadır, bununlaberaber tedavinin başarı oranı ilerleyen yaşa bağlı olarak azalmakta, düşük riskide artmaktadır. 35 yaşından küçük kadınlarda tüp bebekte canlı doğum oranı yüzde35 gibi yüksek bir değer iken, bu 35-37 yaş grubu için yüzde 28, 38-39 yaş grubuiçin yüzde 21, ve 40 yaş üzerinde yüzde yüzde 5-14 gibi daha düşük oranlardadır. Bir de bunlara bebek sahibi olamamanın stresini eklersek kadın yaşının ne kadar önemli olduğu görülmektedir. “ Türkiye’de SGK tarafından karşılanan ve çoğul gebelikleri önlemek amacıyla transfer edilecek embriyo sayısının maksimum 2 ile sınırlandırıldığını hatırlatan Berker, ” Bu yaklaşım çoğul gebeliklerin önüne geçmekte etkilidir ancak tüp bebek başarısını da sınırlamaktadır “ dedi. Tüp bebek uygulamasına hazırlanmanın hem maddi hem manevi olarak çiftlerin üzerinde bir sıkıntı oluşturduğuna işaret eden Berker, Torba Yasa tasarısı ile Türkiye’de SGK tarafından karşılanan deneme sayısının 2’den 3’e çıkarılmasına dönük çalışmaların bebek özlemiyle dolu çiftler için çok güzel bir müjde ve tarif edilemez bir mutluluk olacağını söyledi.

    YAŞ SINIRI 41’E ÇIKARILMALI
    Ayrıca halen 39 yaşla sınırlı olan tüp bebek desteğinin günümüz koşulları dikkate alınarak daha ileri yaşlara çekilmesinin önemine değinen Berker, yaş sınırının geç yaşlarda yapılan evlilikler de dikkate alınarak, 41’eçıkarılması gerektiğini kaydetti. Bebek sahibi olmak isteyen ve tedavi sırasında ümitlenen çiftler içintüp bebek uygulamasının başarısızlıkla sonuçlanmasının üzücü bir durum olduğunu belirten Berker, ” Yalnız başarısızlıklarda ümitsiz olmamak gerekir. İlk uygulamada başarısız olmak diğer denemelerde de böyle olacağı anlamına asla gelmez. Burada önemli olan zamanı iyi kullanmaktır. Morali bozup tüp bebek tedavisini ertelemek gebelik şansını azaltır “ şeklinde konuştu. Tüp bebek tedavisinde kullanılan hormonların vücutta birikmediğini ve hastaya hiçbir risk yaratmadığını da dikkati çeken Berker, bunların vücutta zaten doğal olarak bulunan ve çok kısa bir süre kalan hormonlar olduğunu, bu nedenle hastaların birden fazla tüp bebek tedavisi yaptırmasının hiçbir sağlık sorunu yaratmayacağını bilmesi gerektiğini söyledi. AA

  • Ortalama evlilik yaşımız…

    Ortalama evlilik yaşımız…

    Dünya evlilik haritasına göre, 20.2 yaş ile en genç evliliklerin yapıldığı ülke Afganistan. Türkiye ise..

    Araştırma şirketi Priceonomics, Birleşmiş Milletler verilerini kullanarak dünya evlilik yaşı haritası hazırladı. Evliliğin tüm dünyada hâlâ popüler bir seçim olduğunu ortaya koyan Priceonomics çalışmasına göre, evlilik yaşı, 1970’lerden beri ortalama 21.8’den 24.7’ye yükseldi. ABD’de şimdilerde kadın için ortalama evlilik yaşı 26.9, erkek için ise 29.8. 30 yaşın üstündeki ortalamasıyla Kuzey ülkeleri ve Batı Avrupa “en yaşlı” evliliklere sahne olurken 20.2 yaş ortalamasıyla en genç evli nüfusa sahip olan ülke Afganistan.

    Evli kadın sayısı 13.5 milyonu aşacak

    Türkiye’de ise kadınlar 26 yaşında evleniyor. Mısır ve Ukrayna Türkiye ile aynı grupta yer alan ülkeler arasında. Türkiye’de 2010’da 15-49 yaş grubunda 13 milyon 19 bin evli kadın vardı bu sayının 2020’de 13.5 milyonu aşacağı tahmin ediliyor.

  • Menopoz ‘Erkeklerin Suçu’

    Menopoz ‘Erkeklerin Suçu’

    Sıcak basması, ter nöbetleri, sinir gerginliği… Kısacası tüm yan etkileriyle birlikte menopoz, uzmanlara göre ‘erkeklerin suçu’ olabilir.

    Kanada’nın McMaster Üniversitesi’nde genetiğin evrimi konusunda çalışan bilim insanlarına göre erkeklerin genç kadınları seçme eğilimi yüzünden, ileri yaşlardaki kadınların doğurgan olması için sebep kalmadı.

    Bir İngiliz uzman ise bunun tam tersinin geçerli olduğunu, yani ileri yaşlarda kadınların doğurganlık oranı düştüğü için erkeklerin genç kadınları tercih ettiği görüşünde.

    Bilindiği kadarıyla canlı türleri arasında dişinin ömrü boyunca doğurgan olmadığı tek cins, insan. Uzun süredir bunun sebebini araştıran bilim insanları, bundan önce “anneanne etkisi” tezini ortaya atmıştı. Buna göre bir kadın, çocuğunun büyümesini göremeyecek yaşa geldiğinde doğurganlığını kaybediyor ve daha genç kadınların çocuklarına bakma görevini üstleniyordu. Ancak Kanadalı ekibin PLOS biyoloji dergisinde yayınlanan araştırması, menopozun üremeye talep olmaması yüzünden başladığı tezini savunuyor.

    Bilgisayar destekli modeller üzerinde çalışan McMaster’s ekibi, “çiftleşmede seçicilik” yani her ne yaştan olursa olsun erkeklerin daha genç kadınları tercih etmesinin evrimsel süreci etkilediği görüşünde.

    Araştırma ekibinin başındaki evrimsel genetik uzmanı Profesör Rama Singh, bu sonuca şu anki sosyal eğilimleri değil, binlerce yıl öncesini inceleyerek vardıklarını söyledi.

    Prof. Singh, BBC’ye yaptığı açıklamada “İnsanlık tarihinde bunun kanıtları var; erkekler daima genç kadınları tercih etmiş.” diye konuştu.

  • Aşkta yaş farkı önemli midir?

    Aşkta yaş farkı önemli midir?

    Hep söylenir aşkın yaşı yoktur diye. Ama o heyecan ve tutku durulmaya başladığında gerçeklerle yüzleşir insanlar. Her ilişkide sorunlar yaşanabilir. Önemli olan bu sorunları aşabilmektir…

    Karşılıklı güven, hoşgörü ve saygı olduktan sonra aşılmayacak problem yoktur. Peki kadın ve erkek arasındaki yaş farkı ne kadar önemlidir? Bu sorunun cevabı yapılan bilimsel anketlere göre belirlendi.

    İngiltere’de yapılan bir ankete göre erkeğin kadından 4-5 yaş büyük olması ilişkiyi güçlendiriyor. Kadınlar erkeğin kendisinden olgun olmasını istiyorlar. Sadece %1’lik bir grup kendisinden küçük erkekle birlikte olma fikrine sıcak bakıyor. Bunun sebebini özgüven eksikliğine bağlayabiliriz. Çünkü kadınlar kendinden daha genç bir erkekle birlikte oldukları zaman, terkedilme korkusu yaşıyorlar.

    Erkekler böyle bir kaygı yaşamıyorlar. Çünkü kadınlar kendinden yaşça büyük olgun erkeklerden hoşlanırlar. Onlar için tek problem ise genç partnerine ayak uyduramama korkusudur. Yaş ilerledikçe oluşan cinsel yetersizlik ve genç partnerinin kendisini çekici bulmamasından endişe duyarlar.

  • Evde el bakımı

    Evde el bakımı

    Eller herkes tarafından ilk temas kurulan ve göze çarpan bir parçamızdır.Kadınlar için el bakımı önemlidir.

    Manikürden 1 hafta sonra elleriniz tekrar kötü görünmeye başlayabilir fakat haftada bir manikür sağlıklı değildir. O nedenle manikür sürenizi uzatmak aynı zamanda da ellerinizi hala bakımlı göstermek için evde maksimum 10 dk ayırmanız ve aşağıdakileri yapmanız yeterlidir.

    Önce ojelerinizi çıkarın, ardından sıkılmış limon kabuğu ile tırnaklarınızı 3 dk ovun, ardından ellerinizi durulayın ve kurulayın. 1 – 2 dk bekledikten sonra sağ ve sol avuç içlerinize 1’er çay kaşığı gerçek zeytinyağı damlatın ve tırnaklarınızı avuç içinde yarım daire çizecek şekilde ovun. Her iki elinizi de aynı şekilde tekrarlayın…

    Ardından tüm ellerinizi elinizin içinde kalan gerçek zeytinyağı kalıntısı ile ovarak 3 dk süren bir masaj uygulayın.

    Hepsi bu kadar böylece manikürünüz bu işlemden sonra 5 ila 7 gün daha sizi idare edecek güzellikte olacaktır.

  • Yüz bölgesinde sarkmanın sebepleri neler?

    Yüz bölgesinde sarkmanın sebepleri neler?

    Yüz bölgesinde sarkmanın sebepleri neler?
    Yaş ilerledikçe ve yer çekiminin etkisiyle ciltte gevşeme ve elastikiyetini kaybetme ile birlikte sarkma başlar. Zaman yüz ve boyun bölgesinde olumsuz ve yorgun bir görünüm yaratır. Yüz bölgesi yanaklardan aşağı sarkmaya başlayınca yüzde yorgun bir görünüm oluşur.

    Bütün yüz tipleri için sarkma zamanı aynı mı?
    Elmacık kemikleri çıkık ve kemikli yüze sahip olanlar, çene yapısı geniş olanlar sarkmaya daha dirençli olabiliyor. Onlar daha geç yaşlanıyor veya sarkmaları daha ileriki yaşlarda yaşanıyor. Yüz ve yanak bölgeleri toplu ve etli olanlar, küçük çeneye sahip olanlar ise daha kısa sürede sarkmaya başlayabiliyorlar.

    Yüz bölgesindeki sarkmayı ve gevşemeyi arttıran çevresel faktörler neler?
    Sigara içmek, vitamin eksikliği, kilo alıp vermek, bozuk ve dengesiz diş yapısı, solaryum ve güneş ışığına maruz kalmak gibi sebepler sarkma ve gevşemeyi arttırırlar.

    İlk belirtileri neler?
    Yüz bölgesi sarkması ve gevşekliği genellikle göz kapağı sarkmaları ve göz etrafı gevşemesi ile birlikte görülür. Bu sarkmalara çoğu zaman kaş bölgesi düşüklüğü de eşlik eder. Orta yüz bölgesinde de çukurlaşma ve volüm kaybı oluşur.

    Sonra hangi sorunlar ortaya çıkmaya başlıyor?
    Yanaklar dudak kenarlarına ve aşağıya doğru yığılır ve katlanmaya başlar. Üzgün görünüm veren çizgiler ve katlantılar oluşur. Gözlerin ve kaşların kavisi de aşağıya doğru yönelir.

    Ortalama bir sarkma yaşı var mı?
    Yüz yaşlanmasının en hızlı ilerleyen ve göze çarpan deformiteleri genellikle 40 yaş ve üzerinde görülür.

    Peki, nasıl önlemler almak gerekiyor?
    Aslında en önemlisi bu kırışıklık ve yaşlanma belirtilerinin başında önlem almak ve ona göre tedavilere başlamaktır. Çizgiler hafifken dolgu, botoks gibi kırışıklık önleyiciler kullanmaya başlanabilir. Ayrıca cilt altına anti-aging vitamin ve mineral uygulamaları ve lazer işlemleri yapılabilir. Bunlar düzenli yapılır ve kırışıklıklar derinleşmeden önlem alınırsa basit şekilde mücadele mümkün olabilir.

    Yüz sarkmaları için en uygun tedavi yöntemleri neler?
    Sarkmalar için en uygunu derin lazer ve ultrason. Cilt altına uygulanan derin ultrason ve lazerde radyo dalgalarıyla iz bırakmadan ve kolayca cilt toparlanmasına destek olunabiliyor.

    Bu tedavinin başarı göstermesi için ne kadar zaman geçmesi gerekiyor?
    Cilt altının sıkılaşması 2-6 ay kadar bir zaman alıyor. Bu esnada yeni bağ dokusu oluşumu sağlanıyor. Kolajen liflerinin üçlü sarmal yapıları ısıdan etkileniyor ve radyo dalgalarıyla çözülme sağlanıyor. Bunun ardından da iyileşme süreci başlıyor ve fibroblastlar harekete geçiyor. Cilt altı tabakasının yeniden kolajen lifleriyle yapılanması da sıkılaşmanın önünü açıyor.

    Peki, kaç seans uygulama yapılıyor?
    Bu uygulamalar bölgeye ve cilt yapısına göre farklılık gösterebiliyor. Genellikle birkaç seans şeklinde uygulamak gerekebilir.

    İlerlemiş sarkmalarda da bu yöntem sonuç veriyor mu?
    İlerlemiş sarkmalar için yüz bölgesini telle asma ve çiftini, yani yüz ve boyun germesi yapılabilir. Yüz lifting’inde artık eskisi gibi büyük izler oluşturmadan operasyon gerçekleştiriliyor. İzler kulak içinde kalacak şekilde çalışılıyor ve görünmemesi için boyun germe yapılması durumunda boyun germe izleri de kulak arkasına bırakılarak operasyon gerçekleştiriliyor. Yani yüz bölgesini üste ve yanlara doğru çekiliyor ki kişinin daha genç görünümü elde edilebilsin.

    İyileşme ne kadar zaman alıyor?
    Özel bir korse ile ilk hafta yüz ve boyun bölgesinin desteklenmesi gerekiyor. Bir hafta sonra dikişler alınıyor ve korse çıkartılıyor. Hastaya bir süre güneşten ve solaryumdan uzak durmasını tavsiye ediyoruz.

  • Evlilikte ideal yaş farkı ne kadar olmalı?

    Evlilikte ideal yaş farkı ne kadar olmalı?

    İngiltere’deki bir araştırmaya göre erkeğin kadından 52 ay büyük olması evlilikte en ideali.

    Türk uzmanlar, yaş aralığını 5 ila 10 arasında veriyor

    Kadın ve erkek için en ideal yaş farkı bilimsel olarak belirlendi. Araştırmacılar, erkeklerin kadınlardan 4 yıl 4 aylık yaş farkı ile büyük olmasının bağı güçlendirdiğini kanıtladı. İngiltere’de erkek ve kadın arasındaki ideal yaş aralığını bulmak için 2000 kadına anket uygulandı. Araştırma sonunda iyi bir evliliği sürdürebilmek için ideal yaş aralığının 52 aya denk geldiği belirlendi. Ayrıca ankete katılan kadınların sadece yüzde 1′i, eşinin kendinden küçük olmasını istediğini belirtti. Verilere göre kadının erkekten büyük olması evlilikte ciddi sorunlar yaşanmasına yol açabiliyor.

    EN FAZLA 6 AMA 10 DA OLABİLİR

    Dr. Meliha Karayay (Hattat Hastanesi Psikolog): Kadının büyük olması iyi olmaz. 5-6 yaş aralık idealdir. Evliliğin devamlılığına baktığımız zaman kadınların erkeklerin olgun olmasını istediklerini biliyorum. Kadınların kendini ifade etmesi de erkeklere göre bir adım daha önde. Bence erkek en fazla 6 yaş büyük olmalı. Kendinden büyük bir erkeğe hayranlık duyan bir kadın için ise bu fark en fazla 10 olabilir. Eğitimi ne olursa olsun, erkekler zaman zaman ifade güçlüğü yaşıyorlar.

    ERKEK BÜYÜK OLMALIDIR

    Dr. Cem Keçe (CİSED Genel Başkanı): Yaş olarak erkeğin büyük olması, iki taraf için de tercih edilen durumdur. Kadın, erkeğin güçlü, karizmatik, olgun, sahiplenici olmasını ister. Bunun için erkeğin daha büyük olması gerekir. Bu nedenle 5 yıl en ideal olarak gördüğümüz yaş aralığıdır. Minimum fark ise 4 yaş olmalıdır. En ideali ise 5 – 10 yaş arasıdır. Çünkü bunları genç ve tecrübesiz bir erkeğin vermesi düşük bir ihtimaldir.

    İdeal yaş 25 ve üzeri
    Kadınların daha erken olgunlaşmasından dolayı evlenmek için ideal yaşı, 25 ve üzeri olarak tarif edebiliriz. Günümüzde üniversite eğitimi, ardından iş hayatında daha fazla yer almaya başlayan kadınların çalışmaya atılmaları, hayatlarını bir düzene oturtmaları ile bu yaş 30’lara yaklaştı.

    Bilinen bir gerçek var ki, o da evliliğin sadece iki insanın aynı evde oturmak için evlenmedikleri. Elbette evlilik hayatının nihai hedefi çocuk sahibi olmak. Dolayısıyla kadınlar için evlenme yaşı ne kadar yukarı çıkarsa, doğurganlık oranı da o ölçüde azalıyor. Özellikle 33 yaşından sonra yumurtaların kalitesi iyiden iyiye düşmeye başlıyor. Üstelik yaş ilerledikçe tüp bebek yöntemiyle bile çocuk sahibi olma şansı da azalıyor. Bu yüzden de kadınlar 30’lu yaşların ortalarına kadar evlenmiş olmayı tercih ediyor artık.

    Geç evlilikler endişelendiriyor
    30’lu yaşların sonlarına doğru yapılan evlilikler de var. Ama, o yaşa kadar yalnız yaşayan kişiler, tek başına bir hayata alıştıklarından, bir arada yaşamak konusunda sıkıntı hissedebiliyorlar. Özellikle aileden farklı, yalnız hayat sürdüren kadın ve erkekler, alıştıkları düzenin bozulması endişesi taşımaya başlıyorlar. Buna belki bencillik duygusu da eşlik ediyor. Eşyalarını ve o zamana kadar paylaşmadıkları pek çok şeylerini eşleriyle ortak kullanıma açmaları, o çok alıştıkları özgürlük duygusunu yitirdikleri hissi verebiliyor.

    Evlilik yaşı yükseliyor
    Çok erken yaşlarda yapılan evlilikler de sağlıksız ilişkilerin yaşanmasına yol açabiliyor. Ergenlik ateşi henüz sönmediğinden ve yeterince doygunluk verecek kadar flört evresi yaşanmadığından, evlilikte duygular çabuk tüketilebiliyor. Oysa flört dönemini doyasıya yaşamak, acele etmeden evlilik yolunda ilerlemek ve hayatın olgunluk evresinde evliliğe adım atmak, duyguların sindirilerek yaşanmasına, daha oturmuş bir ilişki oluşturulmasına olanak sağlıyor.