Etiket: vücud

  • Yağ parçalayan besinler

    Yağ parçalayan besinler

    Yağları parçalayıp hazmı kolaylaştırıyor. Ayrıca kilo vermeye yarayan kalsiyum içeriyor.

    Kiraz:
    Yumuşak bir müshil etkisi yapıyor ve kilo kaybına neden oluyor.

    Yulaf:
    Tok ve şişkinlik hissi veriyor. Bir kase lapası vücutta üç kase su tutmayı sağlıyor.

    Esmer pirinç:
    B Vitamini deposu olması sayesinde proteinleri, Yağları parçalıyor, hazmı kolaylaştırıyor.

    Greyfurt:
    Metabolizmayı hızlandırıyor, vücut direncini artırıyor.

    Kırmızı üzüm:
    Dolaşım sistemini temizliyor. İçerdiği lif, vitamin ve mineraller sayesine kolesterolün düşmeye yardımcı oluyor.

    Salatalık:
    Lif zengini olması sayesinde tokluk hissi veriyor. Ayrıca sağlıklı bir su deposu

    Nar:
    Hormonları dengeliyor. Bu sayede kilonuzu kontrol etmeniz daha kolaylaşıyor. Ayrıca güçlü bir antioksidan.

    Adzuki fasulyesi:
    (Küçük kırmızı fasulye) Fasulyeler arasında en az yağ oranına sahip. Vücutta daha fazla suyu tutuyor.

    Brokoli:
    Lif ve C vitamini deposu. Ayrıca kilo vermeye yarayan kalsiyum içeriyor. Karaciğere iyi geliyor. Hazma yardımcı oluyor.

    Elma:
    Hafif tatlı, bağırsakları harekete geçiriyor.

  • Yaza fit girmenin yolları

    Yaza fit girmenin yolları

    Kışın kasvetli günlerinden sonra baharın habercisiyle güneş yüzünü tekrar göstermeye başladı. Kışlık kıyafetlerimizin altına sakladığımız, kışın yeterince ilgi göstermediğimiz vücudumuzu yaza hazırlamanın zamanı geldi. Yaza yeterli zaman varken, metabolizmanızı bozmadan, sağlıklı kilo verecek kadar vaktimiz var…

    İdeal kilonuz da olmak, yazın özgürce giyinmenizi de sağlayacak. İdeal kilonuza inmek için son günleriniz, bunu değerlendirin. Yaza sayılı zaman kala fit görünme telaşına kapılanlar, Diyetisyen Canan Aksoy’un önerilerine kulak verebilirsiniz.

    • Azar azar sık sık yemek, hem iştahınızı dengeleyecek hem de metabolizmanız daha etkin çalışmasını sağlayacak. 3-4 saatlik periyotlarda beslenmeye çalışın.

    • Sıvı tüketiminizi artırın. Biz diyetisyenlerin günlük sıvı tüketimi önerisi 1 kaloriye 1 mililitre su tüketindir.1500 kaloriye 1.5litre mesela. Yeterli sıvı aldığınızın en kolay göstergesi, idrar çıkışı sayınız ve rengidir. 6-7 kere idrara çıkacak ve açık sarı olana kadar sıvı tüketin. Unutmayın susuzluk ve açlık hissi birbirine çok karışır. Acıktığınızda önce bir bardak su içip aç olup olmadığınızı kontrol edin.

    • Güneş, insan için en önemli D vitamini kaynağıdır. Ofislerde, kışın kapalı havalarda mahrum kaldığınız D vitamini için her gün yarım saat açık alanda olun. Uzun kemiklerinizin ( kol ve bacak kemikleri ) güneş alması kemik erimesi riskinizi azaltacaktır.

    • Hareket edin, kilonuzu vermek veya korumak, hipertansiyondan kaçınabilmek, kalp hastalıklarından korunabilmek, kemik mobilizasyonunu sağlamak için haftada en az 150 dakika hareket edin. En iyisi bu güneşli günlerde açık havada yürüyün egzersiz sırasında alınan güneş D vitamini ihtiyacınızı da karşılayacaktır. Unutmayın en önemli D vitamini kaynağı güneştir.

    Diyet Yöntemleri ve Deneyimlerimiz için tıklayın !

    • Günde 5-7 porsiyon sebze meyve salata tüketin. Sebze ve meyveler hem düşük kaloriye sahiptir, hem posa içerir bağırsak faaliyetlerinizi sağlayıp, kan yağlarınızın düşmesini sağlar. Ana öğünlerinizde salata veya sebze tüketin, ara öğünlerinizde meyve. Vitamin ve antioksidan alımınızda böylece düzene girecektir.

    • Ana öğünlerinizde yağsız süt, yoğurt yemeye özen gösterin. Kalsiyum yemeklerde aldığınız yağın sindirime uğramadan atılmasına yardımcı olacaktır. Hem de güneşle aldığınız D vitaminiyle beraber kalsiyum tüketimi kemikleriniz için de faydalı olacaktır.

    • Tuzu azaltın, son yapılan çalışmalar günlük tuz alımımızın 18 grama çıktığını gösteriyor, hâlbuki ihtiyacımız olan tuz 4-5 gram civarında. Yüksek tuz, hipertansiyona, vücudunuz da şişkinliğe ve kalp damar sisteminizin yaşlanmasına sebep olur. Hazır-paketlenmiş ürünlerin içinde tuz miktarı yüksektir. Rafine edilmemiş, doğadan direkt sofranıza gelen besinleri tercih edin.

    • Yemek pişirme sistemlerinizi gözden geçirin, tuz ve yağ kullanımına dikkat edin. Kızartmayın, haşlayın, ızgara yapın veya fırında pişirin. Yemeklerinize az yağ ve mutlaka sıvı yağ ve az tuz koyun. Tuz yerine baharat kullanmaya çalışın.

    • Sıvı kalorilere dikkat: gazlı içecekler, alkol, meyve suları, aromalı kahvelerden kaçının. Gazlı –şekerli içecekler yerine su veya maden suyunu tercih edin. Frappeler, aromalandırılmış kahveler yerine, Türk kahvesi veya latte gibi kahveleri tercih edin.

    • İyi çiğneyin, midenizle beyniniz arasında gelişen tokluk süresi en az 20 dakikadır. Öğünlerinizi yavaş tüketin, tokluk hissinizin gelmesi için kendinize vakit tanıyın.

    • Unutmayın vücudunuzun yedek parçası yok. Ona her mevsim ve her zaman iyi bakmak zorundasınız.

  • Cilt bakımı

    Cilt bakımı

    Kışın soğuk ve kuru hava, kapalı alanlarda fazlakalınması nedeniyle cilt bakımı daha da önem kazanıyor. Kışın cildinizin yumuşak ve pürüzsüz olmasını istiyoranız öncelikle sağlıklı beslenmeye önem verin. Cildinizin gereksinim duyduğu vitaminleri, antioksidanları, mineralleri ve doymamış yağları vücudunuzun almasına sağlayın. Beslenmenize dikkat ettiğiniz taktirde kışın cildinizin bakımını daha etkili hale getirirsiniz.

    Kış mevsiminin meyveleri ve sebzelerle birlikte tahıllı besinler de kışın cilt bakımının daha etkili olması için sağlıklı beslenme kuralları arasında yer almaktadır. Havalar çok soğuk diye uzun süre sıcak banyo yapmaktan kaçının. 15 dakikadan sonra sıcaklık cildinizin lipid tabakasını (nemin tutulduğu yağ asitleri kompleksi) ele geçirmeye başlar. Cildinizdeki doğal yağların yok olmasına neden olur. Sıcaklığı düşürün ya da banyonuzun süresini kısaltın. Daha sonra çok iyi kurumasına dikkat edin. Islak kalan cilt de cilt kuruluğuna neden olabiliyor.

    Kış aylarında sabah ve akşam düzenli yaptığınız cilt temizliği ve bakımında, önce sıcağa yakın ılık su kullanmanız, cildinizi durularken sonlara doğru soğuk su ile bitirmeniz cildinize şok etkisi yaratarak kan dolaşımını hareketlendirir. Kan dolaşımının artması yağ ve ter bezlerini harekete geçirerek cilt yüzeyini yumuşatır.

    Ellerinizin el bakım kremlerini sürdükten sonra 20-30 dakika streç film yada pudrasız cerrah eldiveniyle kapatılması gece bakımı şeklinde cildimizi güçlendirir. Her el yıkamadan sonra ve dışarıya çıkarken ellerin kremlenmesi özellikle kış aylarında önemlidir. Dudakların gece kremle nemlendirilmesi önemlidir. Dudak çevresindeki çatlamaları önler..

    Dudaklarınızı yalamaktan ve yemekten kaçınmalısınız Sert sabunlar, cilt kuruluğunu arttıran faktörler arasında yer almaktadır. Bununla birlikte, pH değeri yüksek olan kimyasallar da cilt kuruluğunun nedenleri arasında yer almaktadır. Cilt kuruluğunun nedenlerinden bir başkası da, elbette, deterjanlar ile çok fazla temas halinde olmaktır. Kışın cilt bakımı yaparken, duş ve banyo sonrasında cildinizi korumak için koruyucu losyon kullanmanızın gerekliliğini de unutmamanız önemlidir.

    Yüz ve vücut deri tipine uygun nemlendiriciler(gliserin, vazelin, üre, laktik asit, hyaluronik asit içerenler) her banyodan sonra uygulanmalı ve kuruluğa engel olunacak şekilde nemlendiriciler daha sık sürülmelidir.

    Kışın deri tipine göre sıklığı ayarlanarak glikolik asit, retinoik asit veya salisilik asit içeren jel, krem veya maskelerle derinin ölü tabakası yenilenmesi mutlaka sağlanmalıdır.

    Cilt bakımı hakkında sorularınız için tıklayın…

     

  • Vücudun ağrı haritası

    Vücudun ağrı haritası

    Akut ağrı pek çok hastalığın en erken belirtisi olduğu için ağrı çeken çok sayıda kişi zaman geçirmeden doktora başvuruyor. Bu sayede ağrının uyarıcı ve dikkate alınması gereken yönünden yararlanılmış oluyor. Dünya Ağrı Enstitüsü Vakfı CEO’su ve Türk Ağrı Derneği Başkanı Prof. Dr. Serdar Erdine, “Hangi tür ağrıların altında hangi hastalıklar yatıyor?” sorusuna yanıt verdi

    BAŞ ÇEVRESİ

    * Sinüzit: Sinüs adı verilen ve kafatasında bulunan boşlukların iltihabı, burun ve göz çevresinde şiddetli ağrıya yol açar.
    * Zona: Zona adı verilen sinir iltihaplarında yüzün tutulan sinirinde çok şiddetli ağrılar görülür. Buna en çok göz çevresinde rastlanır.
    * Nevralji: Yüze giden sinirlerin elektrik çarpması tarzındaki ağrılarıdır. Yüz yıkama, traş olma veya yemek yeme gibi durumlarda ortaya çıkar.
    * Kulak ağrısı: Dış, iç ve orta kulak yolu iltihapları şiddetli kulak ağrısına yol açar.
    * Başın üst bölümü: Beyin kanaması, hipertansiyona bağlı başağrıları, kafa içi basıncının değişmelerine bağlı ağrılar, menenjit ve ensefalit gibi merkezi sinir sistemi enfeksiyonları, beyin tümörleri başın üst bölümünde ağrı ortaya çıkaran nedenlerdir.
    * Boyunda kireçlenmeler: Boyundaki kas spazmlarına ve kireçlenmelere bağlı ağrılar başın arkasına yayılabilir.
    * Boynun arkasında uyuşukluk ve elektrik çarpması tarzında ağrı: Saçlı derinin arka bölümünün duyusunu sağlayan oksipital sinirin sıkışmalarında tek taraflı ağrı ortaya çıkabilir.

    BEL AĞRILARI

    * Bel bölgesinde akut ağrı: Bu ağrı türü en çok kas spazmlarıyla ilişkilidir. Omurga kaynaklı ağrılar da en fazla belde görülür.
    * Bel fıtığı: Bel fıtığı, kalçaya ve bacaklara yayılan şiddetli ağrıya neden olur. Belin ortasında ortaya çıkan bu ani ve çok şiddetli ağrı akla bel omurlarında çökme kırığını getirir. Özellikle kemik erimesi bulunan hastalarda bu durum sık görülür.
    * Kireçlenmeler: Kireçlenmeler, belde yer alan çeşitli eklemlerin iltihaplanması ve omurga kanalı darlıkları bel ağrısına neden olabilir.
    * Zona: Bu sorun halinde karnın aynı tarafıyla birlikte belde de ağrı oluşur.

    GÖĞÜS VE SIRT BÖLGESİ

    * Göğsün ön bölümü: Bu bölgede yer alan ağrıların en bilinen ve korkulanı kalp kaynaklı ağrılardır. Kalp damarlarının daralmasına bağlı göğüs ağrısı göğsün ön bölümünde hissedilir. Sol tarafa doğru yayılsa da genellikle yaygın olma eğilimindedir ve göğsün bütün ön duvarını kaplar.
    * Kalp kılıfı iltihabı-perikardit: Kalp damarlarında darlık dışında kalp kaynaklı başka bir ağrı da kalp zarının iltihaplanmasına bağlı olan ağrıdır.
    * Ana damarların yırtılması: Kalpten çıkan büyük damarların yırtılmalarına bağlı olan şiddetli ağrıdır.
    * Kalbe bağlı olmayan ağrılar: Kalbin dışında akciğerin akut hastalıklarında da bu bölgede ağrı görülür. Bunların en önemlileri plörezi, pnömotoraks, akciğer kanseri ve akciğer embolisidir. Göğsün ön bölümündeki diğer ağrı nedenleri, reflü hastalığına bağlı göğüs kemiği arkasında yanma, kas kaynaklı ağrılar, kaburga kemiklerinin çatlaması, kırılması ya da kireçlenmesine bağlı ağrılar ile zona ağrılarıdır.

    SIRT BÖLGESİ

    * Kas spazmı: Akciğer hastalıkları bu bölgede de ağrıya neden olabilir. Ancak sırt ağrılarının en sık görülme nedenleri akut kas spazmlarıdır.
    * Kireçlenmeler ve sırt fıtığı: Omurga hastalıkları (sırt omurlarında fıtıklaşma, skolyoz ve kifoz gibi omurga eğrilikleri veya omurganın sırt bölümünde kireçlenme) da önemli sırt ağrısı nedenidir.
    * Zona: Akut sırt ağrısına yol açabilir.
    * Safrakesesi hastalıkları: Ağrı sırtın sağına yayılabilir.

    KARIN BÖLGESİ

    * Apandisit: İncebağırsak hastalıkları ve apandisit (erken dönemde) bu bölgede ağrıya neden olur.
    * Boğulmuş göbek fıtığı: Bu sorunun varlığında göbek çevresinde ağrı hissedilir.
    * Üst orta bölge: Bu bölgenin ağrıları genellikle mide, onikiparmak bağırsağı, pankreasın iltihabi hastalıkları ve kanserleri ile ilgilidir. Safrakesesi taşı, tümörü ve iltihabında ağrı bu bölgeye yayılabilir. Diyafram fıtığında da karnın üst orta bölümünde ağrı meydana gelebilir.
    * Üst sol bölge: Bazen mide, dalak, pankreas ve kalınbağırsakla ilgili hastalıklarda ağrı görülebilir. Özellikle travma sonrasında karnın bu bölümünde meydana gelen ağrı dalak yırtılmasını akla getirir.
    * Üst sağ bölge: Safrakesesi taşları, iltihapları ve kanserleri, bu bölgedeki ağrının ilk akla gelen nedenleridir. Karaciğer hastalıkları, özellikle karaciğerin çok fazla büyümesine ve kapsülünün gerilmesine bağlı olarak ağrıya neden olabilir. Bazen pankreas veya onikiparmak bağırsağından kaynaklanan hastalıklar da karnın sağ üst bölgesinde ağrıya yol açar.
    * Alt orta bölge: Bu bölgede ağrı, kalınbağırsak iltihaplarına, kadınlarda idrar yolu enfeksiyonları ya da üreme organları ile ilgili hastalıklara bağlı olabilir. Bu bölgenin sık görülen ağrılı bir hastalığı da spastik kolondur.
    * Alt sol bölge: Son bağırsaktan kaynaklanan problemler sıklıkla bu bölgede ağrıya yol açar. Divertikülit adı verilen özel bir kalınbağırsak iltihabı ile Crohn hastalığı bu ağrılara yol açan örnekler arasındadır.
    * Alt sağ bölge: Kalınbağırsak hastalıklarında bu bölgede de ağrı görülür. Apandisit ağrısının, başlangıç döneminin ardından karnın sağ alt bölümüne yayıldığı unutulmamalıdır.
    *Tüm karın bölgelerinde ağrı: Karnın tümünde yaygın akut ağrı en çok; spastik kolonda, bağırsak tıkanmaları veya delinmelerinde, karın zarı iltihabında (peritonit), ailesel Akdeniz ateşi hastalığında ve karın içi kanamalarda görülür.

    HT

  • Golden Rose Terracotta Blush-on allıkları ile kış güneşi yüzünüzde

    Dünya kadınlarının tercihi olan Golden Rose’un çok özel serisi Terracotta Blush-on allıkları ile etkileyici bir yüze sahip olmak artık çok kolay. Terracotta Blush-on’un ipeksi dokusu sayesinde siz silmek istemedikçe allığınız yüzünüzde ilk anki canlılığını ve tazeliğini koruyacak, kış yorgunluğunu giderip yıldızların ışıltısını yüzünüze yansıtacak…

    Golden Rose’un Terracotta Blush-on allıkları sayesinde yanaklarınızda kadifemsi bir yumuşaklık, yüzünüzde canlı bir görünüm sizleri bekliyor. Golden Rose’un Terracotta Blush-on allıkları parlak dokusu ile yüzünüze ve yanaklarınıza gün boyu kalıcı, canlı ve çekici bir görünüm kazandırıyor. 2011 kışının en gözde renklerini içeren Terracotta Blush-on allık kalıcı, parlak ve mükemmel bir makyaj için vazgeçemeyeceğiniz bir ürün…

    Yüzde ve yanaklarda fark yaratan renk seçenekleri ile Terracotta Blush-on kış yorgunluğunu yüzünüzden silecek.

    Hem gece hem gündüz makyajınızda Terracotta Blush-on allık makyaj çantanızın vazgeçilmezlerinden olacak. Bu mükemmel makyaj ürünü ile kış sezonunun en trend kadını olacak, çarpıcı görünümünüzle hiç olmadığı kadar dikkat çekeceksiniz!

    Golden Rose Terracotta Blush-on allıkları ile kış güneşi yüzünüzde | 1

    Golden Rose Terracotta Blush-on Allık fiyatı: 15,30 TL.

  • Golden Rose’un ruj serisi Ultra Rich Color Lipstick ile kış trendlerini yakalayın

    Golden Rose’un ruj serisi Ultra Rich Color Lipstick ile trendleri yansıtan mükemmel bir kış makyajı sizi bekliyor.

    Golden Rose’un Ultra Rich Color Lipstick ruj serisi 2011 yılının kış trendlerini yansıtan seçenekleriyle fark yaratıyor.

    Bu kışın en trend renklerinden koyu kırmızı makyajınıza bambaşka bir dokunuş katacak. Kırmızının ve bordonun değişik tonlamaları da diğer seçenekler arasında. Golden Rose Ultra Rich Color ile bu kış sezonuna damgasını vuracak koyu tonların en güzel örnekleri sizinle olacak.

    Yoğun renk veren, dudakları okşayarak kolayca yayılan kremsi yapısıyla özel içerikli bu ruj serisi, içeriğindeki E vitamini ve Shea Butter sayesinde dudaklarınızı besliyor, nemlendiriyor, uzun süre gerçek bir güzellik ve bakım sağlıyor.

    Golden Rose'un ruj serisi Ultra Rich Color Lipstick ile kış trendlerini yakalayın | 2

    Gündüz ve gece vazgeçemeyeceğiniz ruj serisinin metalik, sedefsiz ve ışıltılı seçenekleri 45 göz alıcı renkte sunuluyor.

    Metalik: Dudaklarında pürüzsüz, yoğun metalik ve sedefli bir parlaklık isteyenler için metalik renkler.

    Sedefsiz: Dudaklarında sedefsiz ve yoğun renk isteyenler için yumuşak, kremsi yapısı çok özel.

    Işıltılı: Dudaklarda elmas ışıltısı saçmak ve göz kamaştırıcı parlak dudaklar yaratmak için pırıltılı renkler.

    Dudaklarınızda bu üç farklı etkinin dokunuşunu hissedin! Gündelik ve iş hayatınızda, gece eğlencelerinde, arkadaş buluşmalarında, özel günlerde kısaca hayatınızın her anında vazgeçemeyeceksiniz!

    Golden Rose Ultra Rich Color Lipstick 8,50 TL’dir.

    Golden Rose :

    Golden Rose markasının üreticisi Erkul Kozmetik, kurulduğu 1983 yılından beri ilke edindiği kaliteli üretim ile kozmetik sektörünün önemli kuruluşlarının başında gelmektedir. Erkul Kozmetik ürünlerini 77 ülkeye ihraç etmektedir. Renkli kozmetik üretiminde yeniliklerin öncüsü olan marka, Ar-Ge yatırımlarına verdiği önemle hijyen ve sağlığı ön planda tutmaktadır. Türk ve dünya kadınlarının büyük bir beğeniyle takip ettiği Golden Rose çok geniş ürün ve renk skalasına sahiptir. Marka oje konusunda dünyanın 5 büyük üreticisinden biridir.

  • Aşırı temizlik zarar veriyor : (

    Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Meral Sönmezoğlu, genel temizlik kurallarının önemli olduğunu ancak fazlasının zararlı olduğunu belirterek “Temiz olsun diye her şeye çamaşır suyu kullananlar bile var” dedi.

    Kişinin günlük hayatında temizlik kurallarına uyması çok önemli ancak bu konunun abartılmasının zarar getirdiği belirtiliyor.

    Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Meral Sönmezoğlu, kişisel hijyenin sağlık için çok önemli olduğunu belirterek “Saç, tırnak, genel vücut temizliği, düzenli banyo, ellerin düzenli yıkanması, kıyafet temizliği gibi kişisel kurallar genel sağlık için çok önemli. Ancak bu işi abartanlar var. Onlar hem kendilerine hem de çevrelerine zarar veriyorlar “ diyor.

    articleimg_temizlikEl yıkamanın çok önemli olduğuna dikkat çeken Dr. Sönmezoğlu, “Tuvalete gitmeden önce ve sonra, yemeğe gitmeden önce ve sonra, mutlaka el yıkanmalıdır” diyor; bu durumların dışında sürekli el yıkamanın hastalık işareti olabileceğine dikkat çekiyor:

    Günlük hayatta el yıkama dediğimiz eylem bilinen sabunla temizlemedir. Ancak sadece dezenfektan içeren sabunları kullananlar, çok fazla el yıkayanlar, onun üzerine alkol ve dezenfektan kullanan kişiler var. Ellerini hiçbir yere dokundurmayan, her yere kağıt mendillerle dokunan, kapıyı ayağı ile açan bu kişiler sosyal hayat içerisinde hem başkalarını rahatsız eder, hem de kendileri sıkılırlar. Bunun tıptaki adı “obsesif kompulsif takıntı”dır. Oysa elleri dezenfektanlarla yıkamak cilt üzerinde zararlı bakterilerin girişini engelleyen koruyucu tabakayı yok ediyor. Böylece vücut çıplak kalıyor ve bakteriler vücuda çok daha rahat girebiliyorlar. Deri bütünlüğü bozuluyor.

    Fazla dezenfektan kullanan kişilerde cilt hastalıklarının fazla görüldüğünü vurgulayan Dr. Meral Sönmezoğlu, “Bu kişilerde deri enfeksiyonları, egzama türü alerjik deri reaksiyonları, kadınlarda vajinal enfeksiyonlar çok fazla oluyor. Örneğin vajenin florasının çok iyi korunması gerekir ve sabunla değil sadece suyla yıkanmalıdır. Çünkü sabun bölgedeki floraya zarar verir. Bu kişiler doktora genellikle ‘o kadar temizim ki sürekli yıkarım derler’ oysa o kadar fazla yıkamakla zarar verirler. Aşırı hijyenin çok fazla zararı var. Ağız floramız, vajen ve bağırsaklarımız bakterilerle doludur. Bu bakteriler bizi zararlı bakterilere karşı koruyor. Bunları yok etmemiz doğru değildir. Aşırı dezenfektan kullanmak son derece zararlıdır” diyor.

    ÇAMAŞIR SUYU İLE SEBZE YIKIYORLAR

    Dr. Sönmezoğlu, birçok kişinin temiz olsun diye evdeki her tür malzemeyi çamaşır suyuyla yıkadığını belirterek bunun yanlış olduğunun altını çiziyor:

    Öyle titiz hastalarımız var ki mesela lavaboyu çamaşır suyu ile siliyor, üzerine de tuz ruhu döküyor. Asit ve alkalin birbirine karıştığı anda çok zararlı gazlar oluşur. Bunlar da ilk anda solunduğunda akciğerlerde ve solunum yollarında çok ciddi zararlar oluşturuyor. Bazen de çamaşır suyunu sulandırarak temizlik yapan kadınlar o suları meyve suyu şişelerinde saklıyor. Evdeki küçük çocuklar da onları içtiğinde kalıcı yanıklar oluşuyor.

    Ayrıca sebzelerini dezenfektanlarla yıkayan ev hanımları ıspanakları, salata malzemelerini çamaşır suyunda bekletiyor, iyi durulanmayan sebzeler klor zehirlenmesine yol açıyor. Sebzeleri ovuştura ovuştura bol su ile yıkamak yeterlidir. Salata malzemeleri de üzüm sirkesinde bekletilirse yine temizlenmiş olur. Çamaşır suyu kesinlikle yiyecek dezenfektanı olarak kullanılmamalıdır.

    Kaynak : NTV-MSNBC