Etiket: vitamin

  • Gençleşmek için 12 formül

    Gençleşmek için 12 formül

    Prof. Dr. Mehmet Öz, garanti ömür sürenizi uzatma kılavuzu hazırladı. Tüm dünyada tanınan Öz, ‘Siz: Genç Kalın’ adlı kitabında daha uzun yaşamak isteyenlere, uzun ömrün formülünü veriyor. Öz ayrıca size, 14 günlük ‘Siz: Uzatılmış Garanti Planı’yla; hayatınıza yeni baştan yön vermenin yollarını açıklıyor. Mehmet Öz, Amerika’da en popülerler listesine giren kitabını sizler için anlattı.

    Prof. Dr. Mehmet Öz’e göre sürekli genç olmanın 12 formülü…

    1. Vitaminlerinizi alın
    Düzenli olarak B6, C, D, E vitamini, kalsiyum ve folat alın.
    2. Sigarayı bırakın
    Sigara sizi 8 yaş, yaşlı gösterir.
    3. Tansiyonunuzu öğrenin
    Düşük kan basıncına sahip bir kişi, yüksek kan basıncına sahip bir kişiden 25 yaş kadar daha sağlıklıdır.
    4. Stresi azaltın
    Sağlam sosyal ilişkiler kurarak ve stres azaltma stratejilerinden yararlanarak, stresten mümkün olduğunca uzaklaşın.
    5. Diş ipi kullanın
    Diş ipi kullanmak ve dişlerinizi düzenli olarak fırçalamak son derece önemlidir. Unutmayın ki; sağlık ağızdan başlar.
    6. Egzersiz yapın
    Biraz egzersiz mesela günde 2 kez 20 dakikalık yürüyüş, sağlığınızı olumlu etkiler.
    7. Emniyet kemeri kullanın
    Emniyet kemeri kullanma alışkanlığı edinin ve her zaman hız sınırının 10 km/saat altında araç kullanın.
    8. Lifli gıda tüketin
    Erkeklerin günde 25 gramdan daha fazla lif tüketmeleri gerekir.

    9. Sağlığınızı takip edin
    Sağlığı ile ilgili gelişmeleri titizlikle izleyen, tedavi ve bakım konusunda standartlarını her zaman yüksek tutan kişiler; daha genç kalabilirler.
    10. Sağlıklı gençleşme planı yapın
    Tüm yaşamınızı göz önüne aldığınızda, yaşamınızın bundan sonraki her gününü daha genç ve en uzun sürede yaşamanız için yüksek enerjili olun.
    11. Bol bol gülün
    Kahkaha stresi azaltır ve bağışıklık sistemini destekler.
    12. Hep öğrenci kalın
    Yaşamınız boyunca entelektüel faaliyetlerden uzak kalmayın.

    Daha geç yaşlanmak için neler yapılmasını önerirsiniz?

    Özellikle gençler, aşırı seviyede alkol ve sigara tüketmekten kaçınmalıdır. Çünkü yaşlanma süreci tam olarak 20 yaşında başlar. Ağırlık kaldırma gibi etkinliklerle kemiklerinizi güçlü tutabilir, uzun bir ömür elde edebilirsiniz. Fakat bu; sağlıklı kemiklere sahip olmak için tek yol değildir. Sağlıklı kemiklere sahip olmak istiyorsanız; mümkün olduğu kadar D vitamini almalısınız.

    Winfrey’nin önerdiği iksir

    Prof. Mehmet Öz’ün hazırladığı ‘yeşil içecek’, Amerika’da çok popüler. Mehmet Öz formülü kendisine ait olan ve ‘gençlik iksiri’ adını verdiği bu içeceği ilk kez ünlü talkshow sunucusu Oprah Winfrey’nin televizyon programında tanıtmıştı. Bu içecek, Winfrey beğenip önerdikten sonra bir anda Amerika’nın en popüler içecekleri arasına girdi. Öz, evde de kolayca hazırlanabilen bu içecekten günde 3-4 bardak içilmesini öneriyor.

    Yeşil içecek; doping etkisi yapıyor, kilo aldırmıyor ve uzun bir yaşam sürmeyi sağlayan bir anti-aging ilacı olarak görülüyor. Birçok farklı sebzeyle hazırlanan karışım; bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor. İçindeki antioksidanlar uzun bir hayat sürmeyi sağlıyor. Karışım; diyet yapanlara da yardım ediyor, beslenme ihtiyaçlarını gideriyor.

    İşte mucize tarif

    Bütün bir ıspanak demetini blendera atın. Buna maydanoz, zencefil, salatalık, kereviz ve biraz limon ekleyin. Bu karışımın içine biraz tatlandırmak için bir elma ekleyin. Hepsini karıştırın ve için.

  • Saçlarınız aç mı kalıyor

    Saçlarınız aç mı kalıyor

    Özellikle yaz aylarında herkesin derdi olan kuru ve mat saçların esas nedeni yanlış beslenme. Omega 3 ve A vitamini ağırlıklı beslenmeniz saçı nemlendirirken, parlak saçlar içinse protein oranı yüksek gıdalar tüketmelisiniz

     

    Yaz aylarında birçok kişi saçlarının sağlıksız bir hale geldiğinden yakınır. Bunda denizin ve güneşin yıpratıcı etkileri de vardır ancak sağlıksız saçların esas nedeni yanlış beslenmedir. New Beauty dergisi yaz sayısında her tür saç yapısını analiz ederek saçlara iyi gelen gıdalar hakkında bilgiler verdi. İşte güzel saçlara sahip olmanın sırları:

    ZAYIF SAÇLAR İÇİN

    Vücudunuzu yeterli miktarda yağ asitleri ile beslemiyorsanız, saç telleriniz ısı ile şekillendirmeden ve kimyasal işlemlerden çok fazla etkilenecektir. Bu da saçları zayıflatacaktır.

    Sağlıklı saçlar için beslenmenize yeteri kadar Omega 3 yağ asidi, selenyum, sülfür, E ve A vitamini ilave etmelisiniz.
    Sert kabuklu yemişler, hububat, yeşil yapraklı sebzeler tüketmelisiniz. Kafein ve rafine şekerden kaçınmalısınız.

    MAT SAÇLAR İÇİN

    Saçlarınız matsa ışığı yeterince yansıtamaz. Sağlıklı saçlar güneş ışınlarını mükemmel yansıtır. Beslenmeniz vücut için gerekli proteini içermiyorsa, saç telleri kabaracaktır. Saç rengini açıcı ürünlerin aşırı kullanımı da bu soruna yol açabilir.

    Saçlarınızın parlak olması için protein oranı yüksek gıdalarla beslenmelisiniz. Bol bol tavuk ve hindi eti ile somon yiyin. Yosun ve buğday çimi gibi arındırıcı sebzelerden uzak durun.

    KURU SAÇLAR İÇİN

    Kuru saçların sebebi A vitamini eksikliğine bağlanabilir. A vitamini saç tellerini de yenileyen keratinizasyonun harekete geçmesi için gereklidir ve bu işlem saç uzama döngüsünün de bir parçasıdır. Yeteri kadar A vitamini almazsanız saçlarınız kuruyacaktır.

    Beslenmenize sağlıklı yağ asitleri ilave edin. Lineolik asit gibi yoğun miktarlarda Omega 3 ve Omega 6 içeren maddeler, saçınıza gereken nemi sağlayacaktır.
    Ton balığı, somon, keten tohumu, ceviz, taze meyve ve sebzeler tüketmeniz gereken gıdalar arasında. Bu arada işlenmiş besinlerden de kesinlikle uzak kalmalısınız.

    SEYRELEN SAÇLAR İÇİN

    Saçların incelmesi ve dökülmesi büyük oranda genetiktir. Ama kağıt inceliğinde saç tellerinin diğer sebepleri arasında kötü beslenme ve demir eksikliği de vardır.

    Sebep kötü beslenme ise; hemen protein ve sebze yüklemesi yapmalısınız. Tuzlu ve aşırı yağlı besinlerden de uzak durmalısınız.

    AŞIRI YAĞLI SAÇLAR İÇİN

    Saç cilt foliküllerinden dışarı doğru uzamaya başladığında, yağ üretiminin başlaması kaçınılmazdır.

    Aşırı yağlı saçlarda hormonlarınızın rolü reddedilmez ama acı ve baharatlı besinler de vücut ısınızı yükselterek kafa derinizdeki gözeneklerin açılmasını sağlar. Çok fazla doymuş yağ tükettiğinizde vücudunuz ekstra yağ üretecektir. Bu nedenle yağlı besinlerden uzak durmak tek çözümdür.

    C VİTAMİNİ DOĞAL NEMLENDİRİCİDİR

    Turunçgillerin içinde bulunan C vitamini vücudun sebum üretmesini sağlar, saçları da nemlendirir.

    B2, B6 ve B12; oksijeni ve besinleri saç derisine ve saç köklerine taşıdıkları için saçın gücünü artırır.
    Keten tohumu, ceviz ve somondaki Omega 3 yağ asitleri saça doğal bir bakım yapar.

    ÇİNKO TAKVİYESİ

    Kahve, alkol, siyah çay ve şeker; vücudun B vitamini, çinko ve demiri emmesini zorlaştırır. Sağlıklı saçlara sahip olmak için bu gıdalardan uzak durulmalıdır.

    Bir çeşit B vitamini olan biotin, saç korteksini güçlendirerek saç kuruluğuna, erken beyazlaşmaya ve kırılmalara engel olur.
    Hasar görmüş saç hücrelerini onarmada tahıllarda bulunan çinko çok faydalıdır. Çinko aynı zamanda kepek sorununu da önler.

  • Tatil dönüşü saç bakımı

    Tatil dönüşü saç bakımı

    Güneş, kum, deniz… Yıpranan saçları onarma zamanı geldi.

    BAKIM

    Kişisel bakım maskeleri, günlük ya da uzun süreli saç kürleri sayesinde saçların eski görünümüne kavuşmasını sağlayabilirsiniz.

    KIRIKLARDAN KURTULUN

    Yıpranmış ve kırılmış saçlarlar tatil sonrası kaçınılmaz olur. Kişi yıpranmış saçlardan sonra eski saç tipine kavuşmak ister. Bu yüzden kendinizi kuaförünüzün eline bırakın ve kırık saçlarınızı 1-2 cm kestirerek saçlarınızın eski canlı görünüme kavuşmasını sağlayabilirsiniz.

    GÜNEŞTEN KORUMA

    Avokadolu saç maskeleri güneşin stres yüklediği ve kuruttuğu her bir saç teline nem
    kazandırır. Olgun bir avokadonun etli kısmını bir çatal yardımıyla iyice ezin, içine 1 çay kaşığı bal ve elma sirkesi ekleyin. Son olarak bir yumurta sarısını köpürene kadar çırpın ve 3 çay kaşığı zeytinyağını içine ekleyin. Elde ettiğiniz sıvı malzemeyi avokado karışımına aktarın. Saçlarınıza iyice yedirin ve 10 dakika etki etmesini bekleyin. Daha sonra ılık suyla durulayın.

    SAÇ ŞEKİLLENDİRİCİLERE DİKKAT

    Saça fön çekmek için kullanılan saç bakım aletleri, düzleştiriciler her ne kadar hoş görünmek için kullanmış olsanız da bu bakım ürünlerinden tatil dönüşü uzak durulması gerekir. Zaten saçlar da tatil dönüşü oldukça kırık oluşur. Bir de saç şekillendiricileri kullanıp saçlarımızda iyice kırık oluşmasına neden olmayın.

  • Tırnaktaki Beyaz Leke

    Tırnaktaki Beyaz Leke

    Bazı insanların tırnaklarında dönem dönem beyaz lekeler ve çizgiler görülmektedir.Bu beyaz lekeler ve çizgiler tamamen vücudun ürettiği birşeydir. Bu çizgiler tırnağınızın direncini kırar. Kırılmalarını engellemeniz için tırnaklarınızı kısa kesmelisiniz. Şekil bozukluğunu ise doktorunuzun uygulayacağı tedaviyle giderebilirsiniz.

    Tırnağın, çok fazla ojeli kalmasının ya da sigara içmenin de tırnaklar üzerinde sarartmak gibi olumsuz bir etkisi olabileceğini vurgulayan uzmanlar, “Bunun çok çirkin bir görüntü olduğunu düşünüyorsanız, yüzeysel bir temizleme uygulayabilirsiniz. Ayrıca tırnakları besleyici ürünlerden yararlanabileceğiniz gibi, ojenizin markasını da değiştirebilirsiniz.

    Bazen çocukluğumuzdan beri tırnaklarımızda beyaz beyaz lekelerle karşılaşırız. Bu vücudumuzda bulunan, saç ve tırnağımızın temelini oluşturan keratin hormonu gerektiği gibi çalışmıyor demektir. Sonradan meydana gelmiş olabilecek koyu renk beyaz lekeler ise manikür sırasında tırnakların çok fazla zarar görmesi ve mantar kapması nedeniyle oluşmuş olabilir.

    Travmatik olaylar sonucunda karşılaşabileceğimiz bu tırnak sorunu için sadece bir süre beklemek yeterli. Bütün bu sorunlarla baş etmenin en etkili yolu ise dışarıda yaptırsanız bile kendi manikür takımınızı kullanmanızdır” şeklinde sözlerini tamamladı.

    İlgili konular ;
    Tırnak Üzerinde Beyaz Leke?

  • Yazın altın içeceği

    Yazın altın içeceği

    Erciyes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı, Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Neriman İnanç, yaz sıcaklarında en yararlı içeceğin ayran olduğunu, bunu yüzde yüzlük meyve suları ile karpuz ve kavun gibi su oranı yüksek olan meyvelerin izlediğini söyledi.

    Erciyes Üniversitesi öğretim üyesi Prof.Dr. Neriman İnanç, günlük sıvı ihtiyacı yaklaşık 3 litre olmakla birlikte bireylerin yaşı, fiziksel aktivitesi, cinsiyeti ve ortamın ısısından etkilendiğini söyledi. Yaşa göre değişmekle birlikte yaklaşık yüzde 60-70’i sıvı olan insan vücudunun bir günde ortalama solunum yoluyla, idrarla, terle ve dışkı ile 2.5 litre sıvı kaybettiğine dikkati çeken Prof.Dr. İnanç, şöyle dedi:

    “Kaybedilen sıvı günlük tükettiğimiz su, karpuz kavun gibi su oranı yüksek olan meyve gibi besinler ve süt, ayran, çay, meyve suyu gibi diğer içeceklerle sağlanmaktadır. Günümüzde giderek artan sağlıklı beslenme bilinci ile birlikte besinlerin sağlık üzerine fonksiyonel özellikleri ve hastalıklardan koruyucu etkileri ön plana çıkmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü, her yaş grubunda sağlığın korunması için ‘bir günde 5 programı’ çerçevesinde sağlıklı bir diyetin elzem bileşenleri olan sebze ve meyvelerin tüketimini arttırılmasını önermektedir.”

    “YAŞAM İÇİN AYRAN VE YOĞURT”

    Ayran’ın yaz aylarında en mükemmel ve yararlı içecek olduğunu vurgulayan Prof. Dr. İnanç, “Sıvı ihtiyacımızı karşılayacağımız diğer bir içecek ise geleneksel besinlerimizde biri olan yoğurttan yapılan ayrandır. Yoğurt ve ayran probiyotik içeren ürünlerdir. Probiyotik kelimesi Yunanca bir terim olup ’yaşam için’ anlamına gelmektedir. Yoğurt yapımında kullanılan bakteri bağırsaklarımızdaki florayı değiştirerek sağlığımız için yararlı etkileri oluşturur. Bu etkiler bağışıklık sisteminin güçlenmesi, K, biyotin, B12, niasin vb vitaminler, zararlı maddelerin (toksinler) kan dolaşımına geçmesinin engellenmesi, besin alerjilerinin, ishalin ve kabızlığın tedavisi ve bazı kanser türlerinin önlemesidir. Bu nedenle yaz aylarında, sağlığa yararlı etkileri nedeniyle de ayranın, sıcakla terle kaybettiğimiz potasyum gibi bazı mineralleri yerine koymak için meyve suları yeterli ve dengeli beslenme profili içinde uygun miktarlarda tüketilmelidir” uyarasında bulundu.

  • Adım Adım Dukan diyeti

    Adım Adım Dukan diyeti

    Dr. Pierre Dukan tarafından yaratılmış ve kendi adıyla anılan Dukan diyeti tüm dünyada “aç kalmadan zayıflama yöntemi” olarak biliniyor. Dr. Öz, Dukan diyetinin adımlarını mercek altına aldı.

    Henüz Dukan diyetini duymamış olan varsa, yakında duyacağından eminim. Bu yeni trend bütün Avrupa’yı sarmış durumda. Prenses Kate Middleton bile kilo almadan istediğinizi yiyebildiğiniz bu diyeti uygulayanlardan. Kulağa gerçek olmayacak kadar iyi geliyor, öyle değil mi?
    Dukan diyeti, aslında Atkins diyetinin temeli olan düşük karbonhidrat tüketimine dayanıyor; ancak bu yeni akım haftada altı gün istediğinizi yiyebileceğinizi söylüyor. Peki, nasıl işliyor? Dukan diyetinin dört aşamasına bir göz atalım.

    1- Hazırlık Aşaması: Bu ilk aşama, ne kadar kilo kaybetmek istediğinize bağlı olarak 1-10 gün arası sürüyor. Örneğin, 10-12 kg vermek isteyen birisi için bu süre bir hafta. Hazırlık döneminde herhangi bir kalori kısıtlaması yok; ancak beslenmeniz sadece yağsız proteinlerden oluşuyor ve hemen hemen hiç karbonhidrat alınmıyor.

    Yemeklerinizde ayrıca yağsız süt ürünleri ve zayıflamanın gizli silahı olarak adlandırılan yulaf kepeği var. Bu diyetin savunucuları günde 1,5 yemek kaşığı yulaf kepeğinin içerdiği lifin sisteminizi temizlerken aynı zamanda sizi tok tuttuğu konusunda hemfikir.

    2- Hedef Aşaması: Bu aşamada, 1. aşamadaki gıdaları tüketmeye devam ediyorsunuz. Sadece, diyetinize iki günde bir nişastasız sebze ekleniyor. Bu aşama hedeflediğiniz kiloya ulaşıncaya kadar devam ediyor.

    3- Takviye Aşaması: Bu diyetin yaratıcısı Dr. Dukan bu aşama ile diyetinin benzerlerinden kendisini ayırdığını söylüyor. Takviye aşamasında diyetinize karbonhidrat eklenmeye başlıyor. Haftada iki kere “kutlama öğünü” diye adlandırılan, istediğiniz her şeyi yiyebileceğiniz bir döneme giriliyor. Haftada bir gün, sadece yağsız protein tüketiliyor.

    4- Koruma ve Sabitleme Aşaması: Bu son aşama aşağıdaki üç kuralı yaşam biçiminiz haline getirmek üzerine kurulu.

    Haftada bir gün sadece protein yeniyor. (Bu, her hafta aynı gün olmalı.)
    Hayatınızın sonuna kadar günde 1,5 yemek kaşığı yulaf kepeği tüketiliyor.
    Asla asansör ve yürüyen merdiven kullanılmıyor. Günde 20 dakika yürüyüş yapılıyor.
    Dukan diyetinin artılarına baktığımızda, uzun vadede size beslenmenizi nasıl yöneteceğiniz hakkında beceri geliştirme, meyve ve bazı karbonhidratları rahatça tüketme imkanı veriyor. Benim bu noktada size önerebileceğim temel değişiklik beyaz karbonhidratları tüketmemenizdir.

    Bence, kilo vermenin en iyi yolu gıdaların dengeli tüketildiği sağlıklı bir beslenmedir. Sağlıklı bir kiloyu korumanın aylık besin miktarlarını hesaplamaktan daha önemli olduğuna inanıyorum.

    Eğer dünyaca ünlü Dukan diyetini deneyecekseniz, aşamalar arasında kilo alıp verirken oluşabilecek yo-yo etkisine dikkat edin.

  • Beta Karoten Nedir ?

    Beta Karoten Nedir ?

    Beta Karoten Nedir?

    Beta karoten A vitamininin öncül maddesidir. (Provitamin) Karaciğerde depolanır ve ihtiyaç duyulduğu zaman A vitaminine dönüşür. 600 e yakın karotenoid vardır. Bunların hepsi A vitaminine dönüşmez. Dönüşme oranının en fazla olduğu karoten beta karotendir.

    Karotenoidler, meyve ve sebzelere rengini veren maddelerdir.

    Beta Karoten Hangi Besinlerde Bulunur?

    Beta karoten meyve ve sebzelerde bulunur. Ispanak, marul, lahana, brokoli, kavun, şeftali, havuç, kayısı beta karoten açısından zengin besinlerdir. Genel olarak sarı, turuncu ve koyu yeşil sebzeler ile sarı turuncu meyveler beta karoten içeren yiyeceklerdir.

    Beta Karotenin Faydaları:

    – Beta karoten serbest radikallerin nötralize edilmesine yardımcı olan güçlü bir antioksidandır.

    – Bağışıklık sistemini destekleyerek vücudun enfeksiyonlara karşı mücadele etmesini sağlar.

    – Kansere karşı koruyucu etkisi vardır. Ağız, göğüs, mide, kalın bağırsak, serviks, yemek borusu gibi kanser türlerinin görülme sıklığının yetersiz beta karoten alımıyla ilişkisinin olduğunu tespit eden araştırmalar vardır.

    – Kalp damar hastalıklarını önleyici etkisi vardır. Damar sertliğini ve kalp krizi riskini azaltır.

    – Katarakt oluşumunu engelleyebileceği yine yapılan bazı araştırmalarda görülmüştür.

    Beta Karoten Günlük Kullanım Dozu:

    A vitamini için RDA (Önerilen Günlük Kullanım) değeri günlük 4,000-5,000 IU dür. Beta karoten için resmi bir RDA yoktur ancak 10,000 ve 15,000 IU arası RDA değerinin eşdeğeridir. Beta karotenin 3 mg’ı A vitamininin 5000 IU değerinin karşılığıdır. Genel olarak tavsiye edilen günlük doz 6-12 mg (10.000 IU-20.000 IU) beta karotendir.
    Beta karoten E ve C vitaminleriyle birlikte kullanıldığında etkisi daha da artar.

    Beta Karoten Zararları:

    – Sigara içenlerin beta karoten takviyeleri almamaları gerektiğine dair yapılan uyarılar vardır. Sigara içimi ile birlikte beta karoten takviyesi alımının akciğer kanseri olasılığını artıracağı belirtilmektedir.

    – A vitamini yüksek dozlarda alındığında toksik ( zehirleyici) etki yapar. Oysa Beta karotenin yüksek dozlarda alımında bile toksik etkisi olmadığı düşünülmektedir. 50 mg’a kadar yüksek doz alınmasıyla yapılan araştırmalarda toksik etki görülmemiştir.

    – Beta karoten açısından zengin yiyeceklerin veya beta karoten takviyelerinin aşırı miktarda alınması cilt renginde koyulaşmaya sebep olabilir.

    – Yüksek dozajlı takviye kullanılması uzun vadede sağlık riskleri oluşturabilir ve sadece belirli eksiklik durumlarında düşünülmelidir.

  • Saçlarınızı Daha Güzel Yapmanın Yolları

    Saçlarınızı Daha Güzel Yapmanın Yolları

    Öncelikle maskeyi nasıl hazırladığımı anlatmak istiyorum, sonrasında uygulama kısmına geçeceğim… Bir paket yaş mayayı; derin bir kaba aldım ve içine 1 yemek kaşığı toz şeker, 5 yemek kaşığı ılık süt ekledim. Mayanın erimesi için iyice karıştırdım ve kabı kalorifer peteğinin üstüne koyup sıcakla beraber kabarması için 15 dakika kadar beklettim ve mayalı saç maskem hazır oldu.

    Aynanın karşısına geçip saçlarımı taradım ve önce saç diplerime sonra da saç uçlarıma mayalı maskeyi masaj yaparak sürdüm. Maskenin her tarafa eşit dağılması için geniş dişli bir tarakla taradım. Maskenin etkisini artırmak için saçlarımı streç filmle sardım. Yaklaşık 30 dakika boyunca maskeyi beklettim.

    Bekleme süresi sona erdiğinde banyoya girip saçlarımı önce ılık suyla duruladım sonra her zamanki şampuanımla yıkadım. Banyodan çıktıktan sonra tarağımın üzerindeki saç tellerini temizledim ki maya maskesinin gerçekten işe yarayıp yaramadığını görmüş olayım.

    Yaş maya maskesinin sonuçları şöyle; saçlarımı taradıktan sonra tarağa baktım en fazla 10 tel saç vardı yani saç dökülmesini durdurdu! Saçlarım daha parlak görünüyordu ve hacimli elbette ve yumuşacık olduğunu da söylemeliyim.

    Maliyeti 3 lira bile olmayan bu ekonomik etkili saç bakım maskesini herkese tavsiye ediyorum!

  • İştahınızı Nasıl Kontrol Edebilirsiniz?

    İştahınızı Nasıl Kontrol Edebilirsiniz?

    Yemek aslında basit gibi gelse de iştah ve doygunluk uzun yıllardır üzerinde araştırma yapılan bir olaydır.

    Yemeğe başlamada, öğretilmiş davranışlar, vücuttan gelen uyarılar, psikolojik etkiler, besinin görünümü, kokusu, lezzetli, sosyal ortam ve çevre değişiklikleri de etkindir ve bunun hiçbirinin hormonlarla etkisi yoktur ve insanlar açlık hissi duymadan da yemek yiyebilir. Yemekle ilgili olan açlık, tokluk ve iştah kavramlarını tanımlayacak olursak;

    İştah
    Açıklaması oldukça zor bir kavramdır. Açlık veya doğuştan gelen bir yeme içgüdüsü iştahın bir yönüdür.Açlık veya iştah vücut kimyasallarının artmasından ortaya çıkmaktadır.

    Açlık
    İçten gelen besin alımını uyaran bir işarettir.

    Tokluk
    Organizmanın doyma noktasına gelmesiyle besine ihtiyacın olmadığının işaretidir. Aslında yemeğe başlamamız daha çok öğrenilmiş bir olaydır. Yemeğin sonlandırılması ise hormonlarla sağlanır. Tokluk hissinde ise yemeğin içeriği önemlidir. Mesela protein içeriği fazla olan besinle tokluk hissini arttırır.
    Açlık, tokluk sırasında salgılanan hormonlar insanların neden yemek yediği, bu hormonlarla ancak kısmen açıklanmıştır.
    İnsanlar vücut ihtiyacı duyduğu için, psikolojik nedenlerle yemek yerler. Birçok hormon açlık ve tokluk hissi yaratmaktadır.
    Yapılan araştırmalarda kalın barsaktan salgılanan PYY3-36 isimli hormonun doygunluk hissi verdiği, mideden salgılanan ghrelin hormonu ise yemekten önce kanda hızla artarak yemeyi başlattığını göstermiştir.
    İnsanların bazıları tok olsa da yemeyi devam ettirdiği gibi stresli, huzursuz, ve üzgün olduğunda da yemek yiyerek kendini mutlu hissetmektedir.

    İştahı Azaltmak ve Kontrol Altına Almak İçin Neler Yapabiliriz ve Neler Yiyebiliriz?

    – Yeme isteğinin kontrol altında tutulması, atıştırma krizinden kurtulmak için sağlıklı karbonhidratlara yönelmek, bol bol su içmek, yiyecekleri iyice çiğnemek ve yemeği 15-20 dakikaya yayarak yemek gerekmektedir.

    – Özellikle rafine şekerlerin veya beyaz ekmek, beyaz pirinç gibi kan şekerini hızlı yükseltip insülin hormonunun salgılanmasına yol açan besinlerin yenmesi hızlı ve tekrar acıkmaya neden olur. Bu besinlerin yenmesiyle kanda yükselen insülin hormonu kan şekerini daha fazla düşürerek açlık hissi duymamıza neden olmaktadır.

    – Bu nedenle daha çok kepekli ekmek, tam buğday ekmeği, kepekli makarna, bulgur pilavı, yulaf gibi kompleks karbonhidrat besinler tercih etmemiz gerekir.

    – Su içmenin kişinin kendini tok hissetmesi açısından önemlidir. Birey susuz kaldığında da açlığa benzer sinyaller verdiği ortaya çıkmıştır. Bu nedenle açlıkta belli miktarda su içilerekte açlığımızı bastırabiliriz

    – Protein içeren besinler karbonhidrat ve yağlara göre daha çok tutar. Bu sebepten protein içeriği yüksek olan besinler iştahı azaltır.Triptofan proteinlerin bir bölümünde bulunan bir çeşit aminoasittir.

    – Triptofan vücutta seratoninin oluşmasında görev alır ve seratonin de iştah hissini azaltır. Özelliklede muz, avakado da bulunur.Krom mineralide insülin dengesinde önemli görevi vardır. Krom kan şekerini dengelediği için iştahı azaltır. Krom ihtiyacımızı karşılamak içinde fındık, ceviz gibi kabuklu yemişler yiyebiliriz.

  • Cildiniz Yaza Hazır mı ?

    Cildiniz Yaza Hazır mı ?

    Cildinizi yaza hazırlama vakti geldi…

    Öncelikle bağışıklık sisteminizin anlık değişimden etkilenmesini önlemeliyiz.

    – Sabahları aç karnına bir bardak ılık su ile birlikte bir yemek kaşığı bal içilmeli. Neden? Bal doğal bağışıklık güçlendiricidir ve şeker içermediği için kan şekerinin yükselmesine sebep olmaz.

    – Kahvaltıda mutlaka yeşilbiber ve maydanoz tüketin. Yeşilbiber yüksek C vitamini içerir. Maydanoz tokluk hissi verir ve vücudu toksinlerden korur.

    Cildimize iyi bakmalıyız. Kış aylarında soğuk ve ayaz cildi kurutur. Kurumuş cilt çabuk yıpranır ve kırışır.

    Bol su için. Eğer su içmekten ya da tadından hoşlanmıyorsanız; sürahinin içine koyduğunuz suya elma, salatalık, limon ya da aromasından hoşlandığınız bir meyve ekleyin. Vücudun suya ihtiyacı var. Kahve ya da çay su yerine geçmez.

    Peeling yapın. Cildinizi ölü ve kurumuş hücrelerden arındırıp nefes almasını sağlayın, yani bahar temizliği…Evinizde kolayca peeling yapabilirsiniz.

    Mesela;

    – 1 yemek kaşığı Türk kahvesi
    – 1 tatlı kaşığı Sızma Zeytinyağı…Hafta da bir gün banyo öncesi ya da banyo esnasında yumuşak hareketlerle masaj yaparak göz çevresi hariç tüm yüze peeling yapın.

    Yüzünüzde sivilce ve akne olan bölümlere asla peeling uygulaması yapmayın, köklerini aktive eder bu da sivilcelerin yayılmasına/ büyümesi,ne sebep olur.

    Çok kuru ya da dermatit problemi olan ciltler peeling uygulamalarını 15 günde bir yapmalıdırlar. Mutlaka peeling sonrası yoğun nemlendirme özelliği olan ürünler kullanmalıdırlar.

    Cilt Maskeleri

    Kış sonunda cildi beslemek ve yaza hazırlamak gerekir. Cildinize bir iyilik yapmak istiyorsanız size bir kaç önerim olacak.

    Kuru Ciltler için Fındık Maskesi

    Malzemeler:

    • 1 tatlı kaşığı fındık yağı
    • 1 çay kaşığı arı sütü
    • 1 tatlı kaşığı gliserin
    • 1 çay kaşığı bal

    Malzemeler iyice karıştırılıp gözler ve dudaklar hariç tüm cilde uygulanır.
    15 dakika bekletildikten sonra ılık su ile temizlenir.
    Bu maske 15 günde bir 3 ay boyunca uygulandığı takdirde cilt yağı dengesini bulur ve kırışıklıklardan korunur.

    NOT: Fındık yağı kirpiklere uygulandığında gürleştirir.

    Nar’lı Hassas Cilt Maskesi

    Malzemeler

    • 1/4 nar
    • 1 yumurta sarısı
    • 1 yemek kaşığı bal

    Nar iyice ezilir. Ezilmiş Nar’ın içine yumurta sarısı ve bal ilave edilip iyice karıştırılır. Bu karışım gözler hariç tüm cilde uygulanır. Maske ciltte 15 dakika bekletilir. Ilık su ile yıkanarak çıkartılır. Haftada bir gün uygulanabilir.

    NOT: Uygulama sonrası gül suyu ile kompres yapılırsa gözenekler sıkılaşır.

    Karma Ciltler için Kil Maskesi

    Malzemeler

    • 1 yemek kaşığı beyaz kil
    • 3 çay kaşığı biberiye yağı
    • 1 yumurta sarısı

    Yumurta sarısı iyice çırpılır. Yumurtanın içine biberiye yağı ilave edilir. Ardından kil ilave edilir. Bu malzemeler iyice karıştırılır. Elde edilen maske gözler ve dudaklar hariç tüm cilde uygulanır. Ciltte 20 dakika bekletilir. Sürenin sonunda maske ılık su ile temizlenir.

    NOT: Uygulama sonrası madensuyu ile kompres yapılırsa gözenekler sıkılaşır.

    Yağlı Cilt için Domates Maskesi

    Malzemeler

    • ½ Domates
    • 2 yemek kaşığı Kil

    Kabukları soyulmuş ve rendelenmiş domatesin içine kil ilave edilir. Malzemeler macun kıvamına gelene kadar karıştırılır ve göz çevresi hariç tüm cilde uygulanır. 20 dakika bekletildikten sonra soğuğa yakın su ile yıkanır.