Etiket: vajinusmus

  • Seks Yapma Korkusu Vajinismus

    Seks Yapma Korkusu Vajinismus

    Seks yapma korkusu olarak bilinen vajinismus; kadının bilinçli olarak cinsel ilişkiye girmek istemesine rağmen, penis-vajina birlikteliği sırasında, başta aşk kaslarını (pelvik taban kasları) ani ve istemsiz bir şekilde sıkması ve bununla beraber korku, endişe veya panikle tüm bedenini kasması, eşini itmesi, bacaklarını kapatması ve cinsel ilişkiye girememesidir. Diğer bir değişle, cinsel birliktelik sırasında, hata bunu denemeden önce vücudun korkuyu bedenle ifade etmesi olarak da ifade edilebilir . “Canım çok yanacak!”, “Çok kanamam olacak!”, “Kilitlenip kalacağım ve doktorlar bizi hastanede levye ile ayıracak!”, “İçimde bombalar patlayacak!” gibi abartılı ve yanlış inanışlardan dolayı hissedilen korku ve tehlike algısının bilinçdışından aktarılması sırasında, istemsiz kasılmalar ortaya çıkar, psikolojik ve fiziksel bir panik haliyle tüm bedenle “Giriş yok!” mesajı verilir. Seks yapmaktan korkan, seks yapmaktan kaçınan veya seks yapmayı erteleyen birçok çift, vajinismus olduğunu bilmeden vakit kaybediyor, evliliklerini ya da beraberliklerini tehlikeye atıyor ve ciddi özgüven sorunları yaşıyor. Ancak şunun altını çizmekte fayda var;vajinismus kader değildir, yüzde yüz tedavisi vardır ve cinsel terapidir. Bunun için öncelikle sorunun kabul edilmesi ve daha sonra datecrübeli bir cinsel terapiste başvurmak yeterlidir.

    CİNSEL İLİŞKİYE GİREMİYORUM…

    Ben 4 aylık evli bir bayanım. Daha önce hiç cinsel ilişki yaşamadım. Ara sıra yaptığım mastürbasyonların dışında bedenime dokunmazdım bile… Eşimle cinsel ilişki yaşayamamamız psikolojimi bozdu. Bir kadın doğum uzmanına kontrole gittim fakat hiçbir şekilde vajinama temas edemedi. Bu nedenle benim vajinismus olabileceğimi söyledi. Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Ne olur bana yardımcı olun.

    J.B./Çukurambar

    Erkeğin cinsel organı penis ile vajinanın birbirine nüfus etmesi anında vajina kaslarının istemsiz kasılmasına vajinismusdenir. Bu istemsiz kasılma sadece eşinizin penisiyle değil, sizin ya da eşinizin parmağı ya da tampon sonucu da olabilir.Vajinismus (vajinanın tamamen kapanması) cinsel birleşmeyi zor ya da imkânsız hale getiren bir durumdur. Belirtileri kadından kadına değişiklik gösterebilir. Cinsel birleşmeniz bozulur ya da tamamen durur. Çünkü vajinismus sorunları cinsel ilişki yaşamanızı hatta aile kurabilmenizi bile engelleyebilir. Ayrıca jinekolojik muayene ya da pelvik muayene de zor ve imkânsız bir hale gelebilir. Hatta bazı durumlarda doktor muayene etmeden önce anestezik müdahale gerekebilir. Yine de, vajinismus kader değildir ve cinsel terapi programları ile %100 tedavisi mevcuttur. Bu nedenle size vakit geçirmeden bir cinsel terapiste başvurmanızı önerebilirim.

    İLK GECE KORKUSU…

    Ben önümüzdeki hafta evleniyorum ve bakireyim, daha önce hiç cinsel tecrübem olmadı. İlk cinsel ilişki yaşayacağım kişi eşim olacak ve çok korkuyorum. Daha şimdiden kasılıyorum, seks yapacağımız aklıma gelince bayılacak gibi oluyorum. Vajinismus diye bir şey durdum. Eşime yanlış davranıp onu bu illete sürüklemek istemiyorum. Bu nedenle, ilk gecede nasıl davranmam gerektiğini öğrenmem lazım. Bu konuda bana yardım edebilir misiniz?

    A.K./Balgat

    İçinde bulunduğunuz kötü durumun sorumlusu ne sizsiniz, ne de eşiniz. Sorumlu olan toplumumuz. Bizlere cinselliği öcü gibi gös­teren eğitim sistemimiz, çevremiz, ailemiz cinsel bilgiler edinmememiz, buna karşılık mutsuzluğa mahkûm olabilmemiz için birbirleriyle adeta yarı­şıyorlar. Şu andan itibaren yapabileceğiniz tek şey var. Cinsellikle ilgili bir takım yol gösterici kitaplar edinin. Bu kitapları eşinizle birlikte okuyun. Bilgi dağarcığınızı doldurduğunuzda artık işiniz nispeten daha kolay olacaktır. Bu arada erotizme açık olun. Sizi cinsel yönden tahrik edecek şeyler­den kaçınmayın. Hatta gerekirse erotik dergiler alın, erotik filmler seyredin. Siz ancak olabildiğince cinsel bilgiler edindikten ve iyice tahrik olduk­tan sonra yeni bir denemeyi başarıyla geçekleştirebilirsiniz. Bunu tek başınıza yapamıyor, cinsellikle ilgili doğru bilgileri öğrenemeyeceğinizi düşünüyorsanız, eşinizle birlikte bir cinsel terapiste başvurabilirsiniz.

    YATAKTAN KAÇIYORUM…

    Ben 3 aylık hamile bir kadınım. Eşimle 3 ay evvel evlendik. İlk gecemizde zar zor da olsa cinsellik yaşayabildik ama inanılmaz bir acı ve ağrı hissettim ve bir daha seks yapamadık. Eşim ön sevişme süremizi uzun tutuyor ve beni hiç incitmiyor ama ben yinede sevişirken ağrı çekiyorum., eşimi itiyorum ve yataktan kaçıyorum. Ayrıca hiç orgazm yaşamadım. Ne yapmamı önerirsiniz?

    G.U./Mamak

    Vajinismus kadının bir takım korkuları nedeniyle kasılarak ilişkinin gerçekleşmesine izin vermemesidir. Size tam olarak vajinismus dememiz şu an için mümkün değil, bunun için ayrıntılı olarak cinsel öykünüzün alınması ve jinekolojik muayene olmanız doğru olacaktır. İlk ilişkinin zor geçmiş olması sizi olumsuz etkilemiş, ancak normal şartlarda kadın rahat olur, gevşer ve yeterince sulanırsa ne ilk ilişkide ne de daha sonraki ilişkilerde acı, ağrı, kanama olmaz. Siz korkularınızdan dolayı kendinizi kasıyorsanız ve yeterince ıslanmıyorsanız, ilişkiye girmeniz zorlaşır. Öncelikle rahat olmalısınız, seksin iki kişi arasında zevkin paylaşımı olduğunu ve acı verici bir şey olmadığını düşünmelisiniz. Ayrıca eşinizle birlikte bir cinsel terapistten yardım almanız faydalı olacaktır.

    Vajinismus Hakkında Herşey için tıklayınız!

    SANIRIM BEN VAJİNİSMUSUM…

    Ben 2 senelik evli bir bayanım ve internetteki yazılarınızdan anladığım kadarıyla vajinismusum. Eşim çekingen biri olduğu için doktora gidemiyoruz. Sizce bunu nasıl çözebiliriz?

    L.E./Yüzüncüyıl

    Vajinismus istemsiz kasılma veya vajinan içine bir nesnenin girilmesiyle (tampon, parmak, penis, spekulum), “aşk kasları” adını verdiğimiz pelvik taban kaslarının refleks sonucu kasılmasıdır. Aşk kaslarının kasılması rahatsızlıktan kaynaklanan acı, yanma ve ağrıya neden olur. Vajinismusun çözümünde kadının rahatlaması, gevşemesi, yeterince ön sevişme yapılması ve kadının yeterince ıslanması çok önemlidir. Gevşeme ve nefes egzersizleri faydalı olacaktır. Size tavsiyem mutlaka bir cinsel terapiste gitmeniz yönünde olacaktır.

    CİNSELLİKTEN KORKUYORUM…

    Ben 18 yaşındayım ve neredeyse 8 aydır süregelen bir ilişkim var. Erkek arkadaşımın isteği üzerine cinsel ilişki yaşamaya karar verdik ama bir türlü cinsellik yaşayamadık. Aslında bende istiyorum ama bir anda ayaklarımı kapatıyor ve istemsiz olarak erkek arkadaşımı itiyorum. Sizce bu neden oluyor?

    İ.O./Çankaya

    Vajinismus, vajina kaslarının kontrolsüz bir şekilde kasılması sonucu ortaya çıkan bir cinsel işlev bozukluğudur. Vajina penis birleşmesi sırasında kadında meydana gelen kasılmaların cinsel ilişkiyi zorlaştırması hatta imkânsız bir hal almasına neden olmasıyla bilinmektedir. Hem psikolojik hem de fiziksel nedenlere bağlı olarak gelişen vajinismus oldukça karmaşık bir sorundur. Vajinismusun cinsel travma, cinsel istismar, psikolojik faktörler ve cinsel ilişki sırasında duyulan rahatsızlık öyküsü de dahil olmak üzere pek çok olası nedeni vardır. Bazen ise nedeni bile bulunamamaktadır. Vajinismus tedavisi cinsel terapi ile yapılmaktadır. Kegel egzersizleri, vajinada bulunan pelvik taban kaslarının tekrarlayıcı kasılma ve gevşemelerini sağlamaktadır. Bu egzersizler vajinal kaslar üzerindeki kontrolü geliştirmede yardımcı olmaktadır. Size tavsiyem Kegel egzersizleri yapmanız ve mutlaka bir cinsel terapistten yardım almanız yönünde olacaktır.

    Cem Keçe

  • Vajinismus sorunu nasıl çözülür?

    Vajinismus sorunu nasıl çözülür?

    Çiftlerin büyük bir aşkla evlendikten sonra kabusu haline gelen vajinismus hastalığı, toplumsal baskı ve kız çocuklarının omuzlarına yüklenen sorumluluk sonucunda ilerleyen yaşlarda ortaya çıkabiliyor.

    Genellikle psikolojik nedenler ile ortaya çıkan vajinismusun tepkileri fiziksel oluyor. Cinsel işlev problemi olarak tanımlanan bu rahatsızlık, vajina girişini çevreleyen pelvis kaslarının istem dışı kasılarak cinsel birleşmede acı ve ağrıya neden olması veya bu sebeple cinsel birleşmenin hiç gerçekleşememesi şeklinde tanımlanıyor. Cinsel birleşme için herhangi bir fiziksel engel bulunmamasına rağmen, korku, kaygı, ayıp düşüncesi, suçluluk gibi henüz küçük yaşta ekilmiş düşünceler ve duygular kadınların cinsel ilişkiye izin verememesine neden oluyor.

    Cinsel kimlik çok erken yaşlarda şekilleniyor. Özellikle 3 ile 8 yaşlar arasında “ödipal dönem” adı verilen dönemde kız ve erkek çocuklarda cinsel kimlik belirginleşiyor. Pek çok psikolojik rahatsızlığın ve cinsel sorunun kökeninde bu periyotta aile, çevre tarafından verilen mesajlar ile yaşanılan cinsel travmalar yer alıyor. Cinselliğin erkekler için yaşandığını, yatakta rahat olan ya da gerçekten sevişmekten zevk alan kadının hislerini belli ettiğinde ahlaksız olarak görüleceği kaygısı ile kadın cinsel ilişki sırasında kendisini istem dışı olarak rahat bırakamıyor. Bunun sonucunda da hem duygusal hem de fiziksel yaralanmalar ortaya çıkıyor. Kendini cinsel ilişkiye hazır hissetmeyen ve bunu eşine karşı yerine getirmesi gerektiği bir görev olarak kabul eden kadın, hem yeterli ıslanma ve kayganlığa ulaşamıyor hem de daha sonra kendisini kullanılmış hissediyor. Bu durum da çiftlerin ilişkilerini negatif olarak etkiliyor.

    Nedir bu iyi kız olma sendromu?
    Hepimiz ailemizin iyi kızı olmak isteriz. Ama bahsettiğimiz “iyi kız olma sendromu”, bu masum isteğin biraz dışında gelişip, sonrasında başımıza bela olabiliyor. Terbiyeli, hanım hanımcık, oturup kalkmasını bilen, sevgilisi olmayan, çocuksu ve ayıp olarak öğretilen tüm unsurlardan uzak, cam fanus içerisinde yetiştirilen kız çocukları, ilerde başarılı ve ailenin istenilen öznesi olabiliyorlar ama maalesef bir tabu olarak gösterilen cinsel hayatları ve dolayısıyla evlilikleri pek de başarılı ve hayal ettikleri gibi yürümüyor. Burada parantez açmak gerek; mükemmeliyetçi, çalışkan, idealist ve disiplinli olan aileler, tutucu bir yaklaşımda olmasalar bile çocuğun üzerinde “ailemin yüzünü kızartacak en ufak bir davranışta bulunmamalıyım” baskısı ile vajinismusa neden olabilecek etkide bulunabiliyorlar. Günümüzde çoğu kadın, hangi eğitimi alırsa alsın, iyi kız olma sendromu yüzünden çocuk sahibi bile olamıyor. Pek çok çift vajinismus sorunu yüzünden tüp bebek yapmak için büyük bir çaba içerisinde. Peki bu sorunların çözümü mü? Tabii ki değil!

    Duygusal olalım ama nereye kadar?
    İlişkilerde duygular pek tabii çok önemli. Sevmediğiniz, kendinizi yakın hissetmediğiniz birisi ile birlikte olmak zaten pek mümkün değil. Ancak bize pembe panjurlu ev hayali kurduran duygularımız ile birlikte bir ilişkiyi devam ettiren başka etkiler de var; erkek ile kadın arasındaki çekim ve birbirine dokunarak, birbirine bağlanan vücutlar gibi. İlişkilerde kadınlar da erkekler gibi cinsel doyum yaşamalı ve yatakta eşi ile birlikte kendisini bir suç işliyormuş gibi hissetmemeli. Çünkü cinsel birleşmede yaşanan sorunlar, karşılıklı olarak açıkça konuşulup, ifade edilmediği sürece çiftler arasında duygusal kırılmalara ve ayrılıklara neden olabiliyor.

    Vajinismus olduğunuzu nasıl anlarsınız?
    Cinsel birleşme konusunda taşıdığınız olumsuz düşünceler sizin vajinismus olduğunuza dair kafanızda bir soru işareti oluşturuyorsa bunu çözmenin yolu öncelikle bir jinekoloğa görünmekten geçiyor. Çünkü her ne kadar vajinismus rahatsızlığının psikolojik nedenlerden dolayı çıktığı biliniyorsa da, çok az bir yüzde de olsa fizyolojik bazı nedenlerden de kasılmalar ve cinsel birleşmede zorlanmalar ortaya çıkabiliyor. Bu yüzden öncelikle sorunun temeline inip oradan hareketle hastalığın tanısının konulması ve bundan kurtulmak için hangi yolların denenmesi gerektiğine karar verilmesi gerekiyor. Eğer sorun psikolojik ise jinekolog sonrası psikiyatr ile görüşülmesi gerekiyor.

    Vajinismus ile ilgili olarak en çok görülen belirtilerden biri karşı cins ile cinsel ilişkiye girmekten korkma, bunu ertelemek isteme ya da sürekli olarak kaçınma. Bu durum küçüklükten itibaren erkeklerin zihnimizde ne şekilde konumlandırıldığı ile yakından ilgili. Sık görülen bir diğer belirti “disparoni” yani cinsel birleşme esnasında yaşanan ağrı ve acı. Bazı durumlarda cinsel birleşmenin tam olarak gerçekleşmemesi yani vajina içerisine penisin sadece bir bölümünün girmesi de söz konusu olabiliyor. Vajinismus belirtileri ayrıca kişinin jinekolojik muayeneden çekinmesi, tampon ya da tedavi amaçlı fitil ve benzeri ilaçların vajina içine yerleştirilememesi olarak da görülebiliyor.

    Tabii ki bu sorunlara aslında kadınları oldukça derinden etkileyen bazı tedavi yöntemleri ile yaklaşanlar da oluyor. Örneğin vajinismus olan bir kadının kızlık zarının sert olduğu düşünülerek kızlık zarı kesilebiliyor. Ya da kadın uyutularak eşi ile ilişkiye girmesi sağlanabiliyor. Bu durum çiftlerin ilişkilerini derinden sarsarken, bu sorunu yaşayan kadında da tecavüze uğramış hissi yaratıyor.

    Vajinismus sorunu nasıl çözülür?
    Vajinismus sorunu belirlendiğinde, jinekolog, psikolog ve psikiyatr ile görüşerek bir tedavi yöntemi belirlenmelidir. Görüşülecek kişilerin konusunda uzman olduğuna dikkat etmek gerekir. Çiftlerin birlikte doktora gitmesi ve sorunu birlikte çözmeye çalışması, vajinismus yaşayan kadının bu baskıyı üzerinden daha çabuk atmasını sağlayacaktır. Tedavi hemen cevap verebileceği gibi önce cinsel hayat ile ilgili bilgilendirme yöntemi ile çiftleri yanlış bildikleri bazı konularda rahatlatma, daha sonra da çiftler arasında uygulanabilecek bazı egzersizler ile sonuca ulaşılabilir. Eğer kadın cinsel uyarılma yaşıyor ancak istem dışı olarak pelvis kaslarının kasılması sonucu cinsel ilişkiye giremiyorsa, tedavi süreci çok daha kısa sürecektir. Eğer kadın yaşadığı bir travma sonucu cinsel birlikteliğe karşı soğukluk duyuyorsa tedavi süreci biraz daha uzayabilir. Ancak istenildiği ve doğru yöntemler uygulandığı sürece vajinismus çözülemeyecek bir sorun değildir.

    Vajinismus Nedir? Tecrübe ve deneyimlerimiz için tıklayın !

  • Kegel Egzersizleri : Vajinismus ve Tedavisi

    Kegel Egzersizleri : Vajinismus ve Tedavisi

    Vajinismus ve Tedavisi

    1.Vajinismus nedir ?

    2.Vajinismus nasıl tedavi edilir ?

    3.Vajinismus rahatsızlığında eşler neler yapabilir ?

    4.Vajinismus hastaları hamile kalabilir mi ?

    Kegel Egzersizleri nedir ?

    Kegel egzersizleri idrar kaçırmayı kontrol etmede ve önlemede en etkili doğal yoldur. Öğrenilmesi uygulanması çok kolay yararı ise çok fazladır. Arnold Kegel tarafından bulunmuş olup her yaşta uygulanabilir ve pelvik taban kasları dediğimiz ve mesane ve vagina kaslarını güçlendirerek hem idrar kaçırmayı önlerler hemde pelvik tabanı güçlendirirler. Özellikle doğum yapanlarda ve aşırı kilolularda çok yararlıdırlar.

    Kegel egzersizleri kimler için yararlıdır:

    Her yaşta herkeste idrar kaçırma varsa yada olmadan önce önlenmesinde yararlıdır. Pelvik taban kasları zayıflarsa özellikle Stres üriner inkontinans dediğimiz gülme, öksürük, hapşırma, fiziksel aktivite yada cinsel ilişki esnasında idrar kaçırma görülür.

    Kegel egzersizleri özellikle stress üriner inkontinans da yararlı ise de diğer tip idrar kaçırmalar olan urge (acil)(idrar gelir tuvalete yetişemeden idrar kaçırma) da da yararlıdır. Ayrıca mikst tip inkontinans hem stress hemde acil idrar kaçırmanın olduğu durumlar ve aşırı aktif mesanede idrar torbasının aşırı aktif olması nedeni ile sık idrara çıkma) deyararlıdır. Sadece kadınlar da değil idrar kaçırma şikayeti olan erkeklerde de yararlıdır.

    Kegel egzersizleri nasıl yapılır ?

    İdrar yaparken birden idrarınızı tutunuz.Bu şekilde Pelvik taban kaslarını kasarak 10 sn idrar akışını durdurmuş olursuz. Sonra 10 sn idrarınızı yapınız bu şekilde yaparak hangi kaslarınızı kullandığınızı bir hafta – on günlük deneme ile öğrenirsiniz, öğrendikten sonra günde 3- 4 kez 10 setlik şekilde yani 10 sn tutup 10sn bırakır gibi 10 defa yapınız. Bu işlemi günün her saatinde ve her yerde kimse farkına varmadan rahatlıkla yapabilirsiniz. Televizyon izlerken, yemek yaparken, yemek yerken, yatakta, ayakta her yerde rahatlıkla yapabilirsiniz.

    Kegel egzersizleri nasıl yardımcı olur ?

    Egzersizle zayıflayan pelvik taban kaslarını güçlendirir. Zayıflayan kaslar idrar kaçırmaya neden olduğundan kaslar güçlenince idrar kaçırmada önlenir.

    Ne kadar yapmalıyım Yararını ne zaman görürüm ?

    Pelvik tabanda bulunan kaslarda vücudumuzun diğer bölgelerinde olan kaslar gibidir. Nasıl sporcular ve vücut geliştirmecilerin kasları bir günde büyümüyor uzun süreli çalışmaları gerkekiyorsa sizin de egzersizden yarar görmeniz için 6 -12 haftalık bir süre alır. Bundan sonra da hergün bu egzersizleri yaparak kaslarınızı güçlü tutarsınız. Çok fazla yapmak çok yarar sağlamaz. Kasları yorabilirsiniz.

    Ne zaman ve nerede yapabilirim ?

    Arkadaslarınızla sohbet ederken, televizyon izlerken, arabada, yolda yani her zaman her yerde yapabilirsiniz ve eğer siz söylemezseniz kimse sizin egzersiz yaptığınızı farketmez bile.

    Herhangi bir alet satın alıp kullanmam gerekli mi ?

    Normal de Kegel egzersizlerini yaparken herhangi bir alet kullanımına ihtiyaç yoktur ve bir şey satın almanız gerekmez. Ancak Kegel egzersizleri için geliştirilmiş çeşitli ağırlıkta koniler vardır
    yada elektrikli stimülasyonla beraber kullanılabilir ama bunları almasanız da sadece egzersizleri yapmak bile çok faydalıdır.

    Kegel egzersizlerinin Başka yararları var mıdır ?

    Kesinlikle vardır pelvik taban kaslarınızın güçlenmesi idrar kaçırmanızı önlemekle kalmaz ayrıca seksüel performansınızı da artırır. Daha güçlü bir orgazm ve daha kaliteli bir seksüel ilişki sağlar.

    Kegel Egsersizleri PDF indir Kegel Egsersizleri PDF

    Nasıl Uygulanırlar?

    Bu testleri uygulamaya geçmeden önce hangi kas gruplarınızı çalıştırmanız gerektiğini bilmelisiniz. Pelvis tabanı kaslarınızı algılamak için aşağıdaki iki testten birini uygulayın:

    * İdrarınızı yaparken idrarı yarıda kesmek için hangi kaslarınızı kullandığınıza dikkat edin. Bu kaslarınızı kasarken karın ve kalça kaslarınızın gevşek olmasına dikkat edin.

    * Yukarıdaki teknik size zor geliyorsa bacaklarınızın arasına bir pet şişesi alın ve onu sıkıştırmaya çalışın.(cinsel bölgenize doğru şişeyi koyun) Bu iki test esnasında çalışan kaslarınız Kegel egzersizleri esnasında çalıştıracağınız kaslardır.

    Ne Sıklıkla Uygulanırlar ?

    Kegel egzersizleri evde, iş yerinde, yolda, kısacası her yerde uygulanabilir ve dışarıdan bu egzersizleri uyguladığınız anlaşılmaz. Bu egzersizleri hergün düzenli olarak uygulamayı alışkanlık haline getirin.

    Her birim egzersiz esnasında pelvis tabanı kaslarınızı 3-10 saniye süreyle kasın ve bu kadar bir süre ara verin. Bunu arka arkaya 5-10 kez uygulayın. Bu birim egzersizi günde beş kez yapmanız sizin egzersizlerden maksimum fayda görmenizi sağlayacaktır. Egzersizlerde aşırıya kaçmamalı ve idrar yaparken bu egzersizleri uygulamamalısınız. Egzersizler esnasında normal nefes alıp vermeye ve yalnızca pelvis tabanı kaslarınızın çalışıyor olmasına dikkat etmelisiniz.

    Kegel Egzersizleri

  • Vajinismus neden korkutuyor?

    Vajinismus neden korkutuyor?

    Vajinismus bir kadının vajinal duvarlarının sıkı ve vajinanın içinde bulunan kuvvetli kas spazmları nedeniyle yakın olması durumudur.
    Penetrasyon girişimleri hatta dokunma bile öncesinde hiçbir ağrı bulunmayan vajinanın kasılmasına, vajina kaslarının çekilmesine neden olmaktadır. Bu durumun oluşmasının büyük bir kısmı psikolojiktir.

    Vajinismuslu kadınların doğum yapma, jinekolojik muayene olma ve penis-vajina birlikteliğ (penetrasyon) gibi konularda fobik korku durumları mevcuttur. Cinsel Sağlık Enstitü Derneği (CİSED) cinsel terapistleri, vajinismuslu kadınlar üzerine yaptığı araştırmalar sonucunda,kapalı yerlerde kalma korkusu, yalnız kalamama korkusu, karanlıktan ve özellikle fareden korkma gibi hiç bilinmeyen ortak korkularının olduğunu keşfetti.

    VAJİNİSMUSLU KADINLARIN ORTAK KORKULARI

    Kapalı yerde kalma korkusu
    Vajinismuslu kadınların çoğu küçüklükte yaşadıkları olayların ve cinsel mitlerin arasında sıkışıp kalmış kişilerdir. Bu hiç bilinmeyen ortak korkuları da çocuklukta gelişmiştir. Kapalı ortamlarda kalamama durumuna klostrofobi diyoruz. Vajinismusun en bilindik belirtilerinden biri olan, vajinanın istemsiz kasılması sonucu kadının kendini kapatması durumu doğrultusunda gelişen bir fobidir. Kapalılık korkusunda, bulunulan mekân her ne kadar geniş olsa da, aynı vajina gibi, kapıların ve pencerelerin kapalı olması ya da içeride az sayıda insan olması, vajinismuslu kadının kendini kapana sıkışmış gibi hissetmesine yol açarak çarpıntı, nefes darlığı, titreme, bacaklarda karıncalanma ve kitlenme gibi sonuçlar doğurmaktadır.

    Yalnız kalamama korkusu
    Vajinismus kadınlarının cinsel birleşme gerçekleştiremedikleri için kendilerini yalnızlığa itmesi sonucu oluşan ve bilimsel adı otofobi olan yalnızlık korkusu, bu kadınların ortak fobisidir. Vajinismus kadını cinsel birleşme gerçekleştiremediği için kendini anormal olarak gördüğü için yalnız kalmaktan korkmakta çünkü kendinden korkmaktadır. Araştırmalarımız sonucunda edindiğimiz verilere göre uzun süre yalnızlığa gömülmüş bir vajinismus kadınının kendine zarar verdiğini olmuştur.

    Karanlık korkusu
    Vajinismus kadınının çocukken yaşadığı ve etkilerini günlerce taşıdığı belirli ya da belirsiz zihinsel ve duygusal travmalar sonucu oluşan niktofobi, diğer bir değişle karanlık korkusu, onun tüm zihinsel enerjisini karanlığa yoğunlaştırması sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu korkunun, vajinismus kadınının ortak özelliği olmasının ana nedeni ise vajinanın konumundan kaynaklanmaktadır. Vajina, penis gibi dışarıdan görünen bir genital organ olmadığı için kadın vajinasını kolay kolay tanımlayamaz. Vajinismus kadını için karanlıkta kalan vajina nasıl korku uyandırıyorsa, karanlıkta kalmakta aynı korkuyu uyandırmaktadır. Bu nedenle karanlıkta kalmak vajinismuslu kadının çok şiddetli panik yaratabileceği bir durumdur.

    Hayvan korkusu
    Zoofobi olarak bilinen hayvan korkusunun çıkış nedeni yine çocukluk dönemine denk gelmektedir. Çocukluk çağında yaşanan travmalar, yetiştirilme tarzı ve ebeveynlerden en az birinin ürkütücü tavrı nedeniyle, çocuğun bastırmaya çalıştığı korkusunun bir hayvanla sembolleştirilmesi durumudur. Vajinismuslu kadınlar üzerinde yaptığımız araştırma sonucu, pek çok kadın gibi vajinismus kadınının da kedi, köpek, yılan, fare gibi hayvanlardan korktuğu; pek çok kadından farklı olarak ise fareden korkmalarının nedeninin vajinaya kaçacağı düşüncesi olduğunu saptadık. “Vajinama fare kaçar!” ve “Vajinaya girişe hayır!” diyen vajinismus kadının en büyük korkularından birinin fare korkusu olması, vajinismus belirtilerinde sıralanan penis ya da herhangi bir cisim girişinin kabul edilmemesi, tampon kullanımı ya da jinekolojik muayene gibi dışarıdan müdahale yapılacak olan eylemlerle aynı nedeni barındırmasıdır.

    Vajinismusun %100 tadavisi vardır!
    Görüldüğü üzere bu belirtiler ve sonuçlar aslında vajinismusun ta kendisidir. Vajinismus tedavisi için uygulanacak adımlar her ne kadar vajinismusun kadın üzerindeki süresine ve yoğunluğuna göre farklılık gösterse de vajinismusun tedavi edilebilir bir geçici rahatsızlık olduğunun bilmesinde fayda var. Vajnismus kadınları, tam bir iyileşme gösterecekleri için şanslılar. Ayrıca, vajinismus cinsel terapisinde genellikle hiçbir cerrahi müdahale ve diğer girişimsel müdahaleleri uygulamak gerekmez. Kadının tedavi süreci boyunca herhangi bir ilaç kullanması da istenmemektedir. Yapılması gereken tek şey kadının iyi bir rehber olacak cinsel terapisti bulması, her şeyi açıkça anlatması ve en önemlisi de iyileşme arzusunun olmasıdır. Kadın bunu yapmayı başardığı takdirde, terapistinin ona önereceği egzersizlerle, kendi kendini tedavi etmesi mümkün olacaktır.

  • Her On Kadından Biri Evli ve Bakire

    Her On Kadından Biri Evli ve Bakire

    Türkiye’de kadınlar cinsellikten çok korkuyor… Türkiye’deki her 10 kadından biri için, evlendiği gece hayatının en kötü gecesi oluyor. Çünkü kadınlar eşleriyle seks yapmaktan korkuyor. İstese de, sevse de cinselliği yaşayamıyor. Vajinismus adı verilen bu durum aylarca hatta yıllarca sürebiliyor. Bazı evliliklerde seks hiç yaşanmıyor…

    Vajinismus nedir?

    Vajinismus tıpkı deprem gibidir. Kişi umutsuz olduğuna yürekten inanır, ‘Ya canım acırsa’ diye cinsellikten korkar ve vajina kasları öyle bir kasılır ki, asla ilişkiye giremez. Bu, en önemli cinsel fobilerden biridir. Vajinismusun en temel belirtisi o an geldiğinde kişinin panik atak benzeri bir durum yaşamasıdır. Yani kişi eşini iter, kasılır, endişe, korku ve kaygı duyar. O kadar açık bir kaygı duyar ki, bilinci açık olsa bile kontrolünü yitirir. Bundan utanır, suçluluk duyar, kendinden nefret eder, hayal kırıklığına uğrar. Zamanla cinsel isteksizlik ve çocuk sahibi olamama kaygıları buna eklenir. Bu, kadın için de erkek için de zor bir durumdur. Bazı evlilikler buna sadece 5–10 yıl dayanır. Ancak bu korkular 30 yıl bile devam edebilir.

    ANİDEN ORTAYA ÇIKABİLİR!
    Tedavi edildikten sonra vajinismus tekrarlar mı?

    Vajinismusun tipleri vardır. Genelde ilk gece ortaya çıkar ve doğru tedaviden sonra geçer. Bazen cinsel hayatı olan kişilerde birden ortaya çıkar. Doğum yırtıkları, düşükler, kürtaj, kötü ve sert yapılan bir cinsel muayene bile buna neden olabilir. Bu kadınlar fiziksel problemler ortadan kalksa bile cinsel birleşme yaşayamaz. Daha önce tedavi olmuş kişilerde bu hastalık tekrarlayabilir.

    Kolay tedavi edilebilir mi?

    Geçmişte yaşanan bir cinsel travma yoksa ya da muayene edilebiliyorsa, bu basit vajinismustur. Nispeten tedavisi kolaydır. Bazılarında geçmişte yaşanmış cinsel bir travma öyküsü vardır ve derinlerde bastırılmıştır. Bu, ağır vajinismustur. Tedavisi zor ama mümkündür. Bazı kadınlar ise partneri ile olan diğer problemleri nedeniyle istemli olarak ağrı, yanma, acı ve kanama olacağından korkarak cinsel birleşme sırasında kendilerini kasarlar ve cinsel ilişkiye izin vermezler. Buna da durumsal vajinismus denir.

    Vajinismus, anne-baba olmaya engel teşkil eder mi?

    Hayır, vajinismus yalnızca sağlıklı ve mutlu bir cinsel birleşmeye engeldir. Normale göre gebelik şansının az olmasına rağmen, vajenden kayan spermler nedeniyle gebelik oluşabilir. Son yıllarda tüp bebek yöntemiyle anne-baba olan birçok çift var. Sorunlarını çözmek yerine aşılama yöntemi ile anne-baba oluyorlar. Halbuki bu durumda tüp bebek ve aşılama gibi yöntemler sadece zaman ve para kaybıdır. Normal doğumdan sonra bu sorundan kurtulacaklarını düşünenler yanılırlar. Bazı jinekologlar bile doğum sırasında bu konunun kendiliğinden çözülebileceğini düşünür. Ama genellikle sorun devam eder. Zaten bu çiftler genellikle sezaryeni tercih ederler.

    Eşi vajinismus olan erkekler ne yapıyor?

    Bu önemli bir boşanma sebebi mi? Sanılanın aksine vajinismusun yol açtığı boşanma oranları düşüktür. Çünkü cinsel korkular çifti birbirine yakınlaştırır. Devamlı reddedilme ve tatminkar olmayan bir ilişki nedeniyle erkekler pasifize olur. Vajinismuslu kadınlar eğer görücü usulüyle evlendirilmemişlerse, eş veya sevgililerini otoriter ve baskıcı babalarının aksi özellikteki erkeklerden seçerler. Evlilik öncesi başka kadınlarla yaşadıkları cinsel deneyimleri sınırlı olan eşleri, çoğunlukla aşırı nazik, pasif, girişken olmayan ve edilgin erkeklerdir. Tencere ve kapak misali karı-koca birbirlerini kırmaktan aşırı derecede korkar. Vajinismuslu kadınlar nasıl birer ‘iyi kız’ ise, eşleri de aynı şekilde ‘iyi çocuk’lardır.

    Vajinismus deneyimleri için tıklayın !

    ISRAR SORUNU BÜYÜTÜR!
    Vajinismusu olan bir kadına kocasının cinsel ilişki için ısrar etmesi normal midir?

    Eğer erkek kadının korkusunu anlamaya çalışıp ona destek olmak yerine, bir an önce cinsel ilişkiyi gerçekleştirip hem kendisine, hem eşine, hem de ailesine erkekliğini ispatlama gayreti içinde hareket ederse sorun daha da büyür. Maalesef genellikle süreç bu şekilde işler. İlk geceden sonra aile büyüklerine hesap veren çiftler, sorunun büyümesine neden olur. Vajinismuslu kadınların eşleri istenmedikleri, reddedildikleri, yeteri kadar sevilmedikleri korkusuna kapılabilirler. Ne yapacaklarını bilemezler, ki bu çok normaldir. Hayatlarının cinsel ilişkiye girmeden geçeceğini düşünerek, bu sorundan kurtulmak için kendilerini tamamen işlerine adamayı denerler.

  • Beyinismus

    Beyinismus

    Vajinismus ülkemizde diğer Avrupa ülkelerine oranla çok daha yaygın bir şekilde görülmekte. Ülkemizde 10 kadından birinde görülen bir sorun olan ve çiftlerin cinsel hayatlarını kâbusa çeviren vajinismus, yıllardan beri “cinsel birleşme sırasında vajina kaslarının kasılması ve cinsel ilişkiyi engellemesi” olarak tanımlanmakta. Aslında vajina kaslarının kasılmasına neden olan beyindir, bu nedenle de bu hastalığa vajinismus yerine “beyinismus” denmesi daha doğru olur. Peki, vajina kasları kendiliğinden mi kasılmakta?

    Vajinismus aslında kadının kendini korumasıdır, savunmasıdır
    Ülkemizde çiftlerin cinsel terapiye başvurma nedenlerinde vajinismus ilk sıralarda yer alır. Diğer ülkelerde bizdeki kadar yaygın olmayan vajinismus ülkemizde cinsel hayatı aktif olan her 10 kadından birinde görülmektedir. Bunun temel nedeni de kadına çocukluğundan itibaren aşılanan cinsellikle ve özellikle kızlık zarıyla ilgili olumsuz telkinlerdir. “İlk gecenin çok acılı, ağrılı olacağı, oluk oluk kanlar akacağı, canının çok yanacağı ama dişini sıkması gerektiği, içinde bombalar patlayacağı, cinsel ilişkinin tıpkı iğnenin deliğinden limonu geçirmeye benzediği, deliğin küçük ve dar olduğu, kızlık zarının yırtılacağı, delineceği, patlayacağı, çok kanama olursa hastaneye kaldırılabileceği, ilk gece kadın ve erkeğin birbirine kilitli kalabilecekleri” gibi olumsuz telkinler çocukluktan itibaren kadının kafasına yerleşir ve cinsel ilişkiyi gözünde fazlaca büyütmesine neden olabilir. Bunları duyarak büyüyen bir genç kızın ileride cinsel hayatında sorun yaşaması kaçınılmazdır. Çünkü vajinismus aslında kadının kendini korumasıdır, savunmasıdır. Yani vajinismus bir savunma mekanizmasıdır.

    Beyinismus nedir?
    Vajinismus yıllardan beri vajinanın ilk 1/3’lük kısmındaki kasların cinsel birleşmeyi engelleyecek şekilde istem dışı kasılması olarak tanımlanıyor. Vajinismus dendiğinde sadece vajina kaslarının kasılması akla gelse de aslında cinsel birleşme sırasında her kadında farklı tepkiler olabilir. Sadece vajina kasları değil, kadının tüm vücudu kasılabilir, bacaklarını kapatabilir, eşini elleriyle itebilir, hatta panik atak benzeri bir durum yaşanabilir. Peki, başta vajina kasları olmak üzere vücuttaki kasların istem dışı kasılması neden olur? Vajina durup dururken kendi kendine kasılmaz, vajinanın kasılmasına neden olan beyindeki cinselliğe dair olumsuz duygu ve düşüncelerdir. Aslında vajinismusa neden olan genellikle vajina değildir, beyindir. Bu nedenle de vajinismus yerine beyinismus demek daha doğru olacaktır.

    Vajinismus deneyimlerimizle Vajinismusu yenelim tıklayın !

    Penis ve vajina figürandır, başrol oyuncusu beyindir
    Cinsellik tamamen beyinle ilgili bir süreçtir. Cinsel organlar denildiğinde akla penis ve vajina gelir ve toplumda cinselliğin penis-vajina birleşmesinden ibaret olduğuna dair yaygın bir yanlış inanış vardır. Oysaki en büyük cinsel organımız beyindir, çünkü cinsellikten alınan haz tamamen duygularımız ve düşüncelerimizle bağlantılıdır. Eğer kişinin cinsellikle ilgili olumsuz duygu ve düşünceleri varsa, cinsel ilişkiden haz alması da zordur. Sağlıklı ve mutlu bir cinsellik için kişinin konsantre olması ve kafasının başka şeylerle meşgul olmaması gerekir. Penis ve vajina figürandır, başrol oyuncusu beyindir.

    Cinsel işlev bozukluklarının temelinde cinsellikle ilgili olumsuz duygu ve düşünceler yatar
    Sadece vajinismusun değil neredeyse tüm cinsel işlev bozukluklarının temelinde kişinin kendisiyle, kendi bedeniyle, partneriyle ya da cinsellikle ilgili olumsuz duygu ve düşünceleri yer alabilir. Genellikle vajinismusta neden cinsel birleşme ile ilgili çocukluktan itibaren duyulan yanlış bilgilerken, erken boşalmada her ilişkiye başlarken erkeğin kafasında var olan “ya erken boşalırsam” düşüncesidir. Şimdiye kadar toplum tarafından erkeğin kafasına yerleştirilmiş erkeklik ve cinsel güçle ilgili “penisin her zaman sert olması gerektiği, penisin sertliğinin erkekliğin simgesi olduğu, erkeğin her zaman cinsel ilişkiye hazır olması gerektiği” gibi olumsuz telkinler sertleşme sorununa neden olurken, yine kadının kendisi ve kendi bedeniyle ilgili olumsuz düşünceleri ve ilişki sırasında kendini rahat bırakamaması de orgazm olamamaya yol açabilir. Görüldüğü gibi aslında çoğu cinsel sorunun nedeni de yine beyindeki olumsuz düşüncelerdir.

    Cinsel mitler olumsuz etkiliyor
    Cinsel mitlerin yani toplumda yüzyıllardan beri var olan cinsellikle ilgili yanlış, abartılı ve gerçekdışı inanışların cinsel işlev bozukluklarının ortaya çıkmasında büyük etkisi vardır. Cinsel mitler sadece ülkemizde değil, tm dünyada mevcuttur ve bu yanlış bilgilere inanıldığında çiftlerin cinsel hayatları da olumsuz etkilenmektedir. Ülkemizde cinsel eğitim olmaması büyük bir eksikliktir. Cinsel bilgi edinilecek doğru ve güvenilir kaynaklar az olduğu için, kişiler bilgisizlikten dolayı cinsel sorunlar yaşamaktadırlar. Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) doğru bilgi edinmek için güvenilir bir adrestir. Unutmayın cinsellik; rahatlamış ve gevşemiş bir halde, sevişmenin ve dokunmanın verdiği hazza odaklanarak, haz alıp haz verebilme, ruhu ve bedeni paylaşabilme, ne olursa olsun bir şekilde boşalabilme bilim ve sanatıdır…

  • Cinsel bilgisizlik sorunlara neden oluyor

    Cinsel bilgisizlik sorunlara neden oluyor

    Türk toplumu yeterince cinsel bilgiye sahip olmadığından dolayı birçok cinsel sorun yaşıyor.
    Psikoterapist Selma Henrichs, toplumumuzda cinselliği konuşmanın bir tabu olmasından dolayı eksik bilgi sahibi olan kadınların vajinusmus, erkeklerin ise çok sık erken boşalma sorunu yaşadıklarını söyledi.

    Almanya’nın Köln kentinde pozitif psikoterapist ve bağımlılık uzmanı olarak çalışan Selma Henrichs, Türk toplumunun yeterince cinsel bilgiye sahip olmamasından dolayı birçok cinsel sorun yaşadıklarını ve bu sorunlarını da gizlediklerini belirtti. Vajinusmus ya da erken boşalma konularının hastalarında çok sık görüldüğünü belirten Henrichs, bu sorunların temelinde eksik ya da yanlış bilgilendirmenin yattığını söyledi.

    Konuşmakta zorlanıyorlar

    Cinsel konularda insanların konuşmakta zorlandığını hatta bir uzmana gitmeye çekindiklerini dile getiren Selma Henrichs, “Cinsellik toplumumuzda bir tabu olarak görünüyor. İnsanlarımız bu konuda ailede çok fazla eğitim almadıkları için anne babayla bu konuyu konuşamadığı için ilerde eşler arasında da bu konuda konuşmak, olabilecek bir sorunu çözmek zor oluyor. Evlilik terapisine gelen çiftlerde cinsellik evliliğin temek parçası olduğu için tabi ki bu konularda konuşuluyor, eşlerin cinsel hayattaki birtakım problemlerini de çözüme kavuşturmaya çalışıyoruz. Burada gördüğüm insanlar diğer sosyal alanlardaki sorunlarını konuşmakta zorlanmazken olabilecek herhangi bir cinsel problemlerini söylemekte çok zorlanabiliyorlar” dedi.

    Sorunların temelinde yatan sebep

    Farklı sebeplerden dolayı kendilerine gelen birçok kişinin sorunlarının temelinde cinsel sorunların yattığının ortaya çıktığını da sözlerine ekleyen Henrichs şöyle konuştu: “Geliş sebepleri bu olmadığı halde birçok çiftte vajinismus sorunu görüyorum. Birkaç yıldır evli olmalarına rağmen aralarında hiçbir ilişki geçmediğini görüyoruz.

    Bu sorunu kendi aileleriyle konuşmak bile çok zor gelebiliyor. Burada sorun iki tarafında yanlış cinsel bilgilerinden dolayı kaynaklanıyor. Bizim toplumumuzda maalesef cinsel eğitim çok az, çevreden duyulan bilgiler de kişiyi yanlış yönlendirebiliyor. Kişilerde bir merak var ama bilgi yok, bazen o koruma çabaları ters tepkiler oluşturabiliyor. Örneğin genç kızlarda cinselliğe çok fazla merak oluşturup yanlış ilişkilere yönlendirebiliyor ya da aşırı derecede korku yaratıp vajinusmus gibi sorunlara yol açabiliyor, dolayısıyla tamamen cinsellikten soğuma ve frijite neden olabiliyor.

    Erken boşalma sorunu

    Erkeklerde erken boşalma sorununun çok yaygın şekilde yaşandığını da sözlerine ekleyen Selma Henrichs, şunları söyledi: “Yanlış cinsel bilgilendirmenin getirdiği sorunlar erkeklerde de farklı şekilde ortaya çıkıyor. Terapiler sonucu ne yazık ki birçok erkekte erken boşalma sorununun olduğunu görüyoruz.

    Türk erkeklerinin genelde ilk cinsel deneyimlerini bir birlikteliğin sonucu değil de duygusallıktan uzak bir şekilde rastgele dışarıda yaşamalarının sonucunda duygudan da yoksun bir birlikteliğin çok sağlıklı olmasını bekleyemeyiz. Burada kişi cinselliği doğrudan bir boşalma olarak gördüğü için bu da evliliğe kötü yönde yansıyor. Çünkü cinsellik evlilikte duygusallığın devamı niteliğindedir, dolayısıyla bu evliliği ayakta tutan temel öğelerdendir.

  • Seks hakkında doğru bilinen yanlışlar

    Seks hakkında doğru bilinen yanlışlar

    Her şeyde olduğu gibi cinsellikte de birçok doğru bilinen yanlış mevcuttur. İşte o yanlışlar…

    Çok orgazm, az sperm demektir (DOĞRU)

    Erkekler ne kadar çok orgazm yaşarlarsa, vücutları o kadar az sperm üretir. Örneğin bir gün önce orgazm yaşayan bir erkek bir çorba kaşığı kadar sıvı boşaltırken, birkaç saat önce orgazm olmuşsa daha az sıvı üretir.

    Çikolata cinsel isteği artırır (DOĞRU)

    Yapılan araştırmalar, her gün çikolata yiyen kadınların seks konusunda daha istekli olduklarını ve daha şiddetli orgazm yaşadıklarını söylüyor.

    Ön sevişmeyi olabildiğince uzatmak gerekir (YANLIŞ)

    Ön sevişme her ne kadar özellikle kadın açısından genital bölgenin gevşemesi ve kayganlaşması için gerekliyse de ayarını tutturamayıp bu süreyi fazla uzatmak, hem kadının
    hem de erkeğin orgazma ulaşma süresini uzatıp ve orgazm şiddetini düşürebilir.

    Erkekler her 7 saniyede bir seks düşünür (YANLIŞ)

    Bazıları daha insaflı davranıp, “Hayır, 58 saniyede bir” diyor. Bu sayılar her yerde uçuşuyor aslına bakarsanız. Ancak, erkeklerin sadece yüzde 23′ü sık sık seksi düşündüğünü, fantezi kurduğunu söylüyor.

    Kadınlar sadece klitoryal orgazm yaşarlar (YANLIŞ)

    Klitorisin uyarılması sekste çok önemli ve birleşme olmaksızın sadece klitorisin uyarılmasıyla
    da kadınlar orgazma ulaşabilirler. Ancak, klitoryal orgazmın yanı sıra vajinal orgazm da yaşayabilirler. Tabii bu, öğrenilmesi gereken ve defalarca ilişkiye girerek kazanılabilecek bir tecrübe.

    Önemli olan boyu değil işlevi (DOĞRU)

    Vajinanın alt 3′te 1′lik kısmı zengin bir sinir ağına sahipken, üst 3′te 2′lik kısımda sinir lifleri nispeten daha azdır. Bu nedenle alt kısım çok daha hassas ve penis en çok bu kısmı uyar

    Kalp hastaları cinsel yaşamdan sakınmalı (YANLIŞ)

    Bir araştırmaya göre, sabah yataktan kalktığımız an ile cinsel ilişki sırasında kalp krizi geçirme riski aynı.

    Yaşlanınca cinselliğin kalitesi azalır (YANLIŞ)

    Seks hayatı yaş ilerledikçe farklılaşsa da bu, eskisinden daha kötü olacağı anlamına gelmez. Yaşı ilerleyen kadınların cinsellik açısından kendilerine güvenleri artar ve cinsel birleşmeden daha fazla zevk alırlar. Üstelik hamile kalma riski olmadan özgürce sevişebilirler.

    Yoğurt ve peynir cinsel gücü artırır (DOĞRU)

    Bu yiyecekler, triptofan içerdiğinden, cinsel gücü olumlu etkiler. Orta Avrupa kültüründe, uzun akşam yemeklerinin peynirle tamamlanmasının altında, triptofanı beyne daha fazla ulaştırıp, kendini iyi hissetme duygusundan faydalanma ve sekse yönelmeyi kolaylaştırmanın yattığı düşünülüyor.

    Vajinusmus ilaçla tedavi edilebilir (YANLIŞ)

    Cinsel birleşme esnasında vajina girişindeki 3′te 1′lik kısmın istem dışı kasılarak penis girişine izin vermemesi anlamına gelen vajinusmusun tek tedavi biçimi, cinsel terapidir. Ne ağrı kesici jeller, ne kas gevşetici ilaçlar sorunu çözemez, çünkü bu hastalık vajinayla değil, beyinle ilgilidir.

    Vajinusmus deneyimleri için tıklayın !

    Suda seks, spermleri öldürür (DOĞRU)

    Havuzda ya da küvette seks, bazı spermleri öldürür. Özellikle sıcak su, testisleri aşırı ısıtıp spermlerin ölmesine yol açar. Ancak, bunu hiçbir zaman için iyi bir doğum kontrol yöntemi
    olarak düşünmeyin. Geride, yumurta avına çıkmış spermlerin kalmadığını bilemezsiniz!

    Doğumdan sonra kadında cinsel istek azalır (DOĞRU)

    Loğusalık döneminde süt salgılanmasıyla birlikte kadının hormon düzeylerinde bir azalma olduğundan cinsel isteksizlik gerçekleşebilir. Bu durum genelde iki ay sürer. Cinsel ilişkinin tekrar başlaması kadının kendini ilişkiye hazır hissetmesiyle alakalıdır.

    Menopozda cinsel arzu azalır (YANLIŞ)

    Menopozla birlikte hormonlarda değişiklikler oluşsa da cinsellik sadece hormonlarla açıklanamayacağından, menopozla birlikte seks de biter diyemeyiz. Zira 50 yaş üzerindeki kadınların yüzde 70′inden fazlasının istek azalması dahil, cinsel yaşamları ile ilgili herhangi bir şikayetleri bulunmadığını araştırmalar ortaya koyuyor.

    Sevişmede nihai hedef cinsel birleşmedir (YANLIŞ)

    Pek çok kadın cinsel birleşme olmadan, yeterince uyarılmışsa orgazma ulaşır. Erkek, sevişmede sadece birleşmeye odaklanırsa, çoğu zaman sevişme kadın için zevkli bir aktivite olmaktan çıkar.

    Sevişmeli mi, sevişmemeli mi?

  • Her 10 kadından biri vajinismus

    Her 10 kadından biri vajinismus

    2006 yılında yapılan bir araştırmaya göre ülkemizde her 10 kadından birisinde vajinismus görülüyor. Pekçok çift daha önce böyle bir rahatsızlığın var olduğundan bile habersiz! Sorun kendi başlarına geldiğinde araştırdıklarında vajinismus ismini ilk defa duyduklarını söylüyorlar.

    Vajinismus, cinsel ilişki sırasında kadının kendisini ve vajina kaslarını kasması sonucunda cinsel ilişkinin gerçekleşememesi durumu olarak biliniyor. Bir başka tanıma göre de vajinismus “tamamlanmamış evlilik” veya “tamamlanmamış birliktelik” olarak geçiyor.

    Uzmanlar cinsel ilişkide kasılma sorunu yaşayanların mutlaka zaman kaybetmeden cinsel tedaviler konusunda deneyimli bir merkeze başvurmalarını öneriyor. Çünkü çözümlenmeyen cinsel problemler zamanla aldatmalara, boşanmalara kadar giden evlilik problemlerine dönüşebiliyor.

    Jinekolog ve cinsel terapist Dr. Süleyman Eserdağ, vajinismus hastalarında görülen cinsel ilişki sırasındaki kasılmaların kontrol dışı yani refleks olarak gerçekleştiğini söylüyor ve ekliyor; “Vajinismus hastası olan kadınlarda eşleriyle ilk zamanlarda rahatlatıcı ve ön sevişme sonrası birleşme anı geldiğinde kendilerinde “panik atak benzeri bir durum” ortaya çıkar. ”

    Vajinismus Nedir? Tecrübe ve deneyimlerimiz için tıklayın !

    Bu durumda aniden heyecanlanıp vücutlarını bir korku ile kasarlar, kalp atışları hızlanır, nefes alış verişleri artar ve kendilerini geri çekerek bacaklarını kapatıp eşlerini iterek ilişkiye son verirler. İlişki sırasında ağrı, acı gibi durumlar da ortaya çıkabilir. Kasılmalar hastalığın derecesi ile orantılı şekilde karın, kalça, sırt, hatta çene ve ayak parmaklarına kadar yaygın şekilde vücudun başka diğer kaslarında da izlenebilmekte.

    Bazı vajinismus hastalarında cinsel beraberlik yalnızca bir kez gerçekleşebilir, sonrasında ise korku iyice bilinçaltına yerleşmekte ve kişi, eşini kendisine yaklaştırmayı dahi reddetmektedir.

    Vajinismus belirtileri nedir?

    Vajinismus aslında bir hastalık değil bir belirtidir. İçsel bir takım sıkıntıların dışsal yansıması olarak yorumlanabilir. Aslında vajinismus problemine sahipkadınların pek çoğunda başka korkular da (fobiler) olabiliyor.

    Bunlar; kan aldırmak, muayene olmak, diş tedavisi almak, iğne, yükseklik, karanlık, yalnızlık, hastalık, ölüm, kedi, köpek vb. korkuları olabilir.

    Vajinismus problemine kadınlarda görülen belirtiler:

    -Partneri ile cinsel ilişkiden korkma ve hiçbir birleşmeyi dahi deneyememe
    -Cinsel birleşmenin ağrılı ve zor gerçekleşmesi
    -Cinsel ilişkinin yarım olarak gerçekleşmesi
    -Vajina içerisine ped veya tampon yerleştirememe
    -Vajina içine parmak sokamama
    -Vajinal ultrasona girememe
    -Jinekolojik muayenelerden korkma ve çekinme, masaya çıkamama
    -Vajina içine tedavi amaçlı fitil türü ilaçlar sokamama.

    Vajinismus hastalarının bir kısmı cinsel ilişkide acı hissederler. Ancak çoğu hasta acıdan çok, acı olacakmış gibi bir korku içerisinde kendilerini kasar, bacaklarını kapatır, eşlerini iter ve cinsel ilişkiyi sonlandırırlar. Ön sevişme kısmında haz ile ilgili bir sorun olmadığı halde cinsel ilişkide birleşme anı gelince korku ile birlikte haz da biter.

    Dr. Süleyman Eserdağ, bazı hastalarının ise cinsel ilişki sırasında korkma ve eşini itme gibi durumlar olmasa da kendilerini kontrol dışı kasmalarıyla birlikte penisin vajina içine girişini engellediklerini ifade ettiklerini söylüyor.

    VAJİNİSMUS NEDEN OLUR?

    Vajinismusun belirtileri; yüzde 90 psikolojik, yüzde 10 yapısal nedenlerden kaynaklanıyor.

    PSİKOLOJİK NEDENLER

    Çocukluk veya ergenlik dönemlerinde gerek anne babadan gerekse çevreden alınan yanlış, eksik, abartılı cinsel mesajların verilmesi sonucunda vajinismus oluşabilmekte ve farkına varılmaz ise ömür boyu kalıcı etkiler bırakabilmektedir.

    Geleneksel aile düzeni, katı ahlaki tabular, cinsellikle ilgili şehir efsaneleri, en büyük neden olan kızlık zarının korunması ile ilgili kız çocuklarının aşırı korkutulması, cinselliğin ayıp, günah, suçluluk ile özleştirilmesi, korumacı aile düzeni içinde iç disiplinin fazlaca gelişmesi önemli psikolojik faktörlerdir.

    Diğer taraftan ilk gece ile ilgili abartılı bilgiler, ilk gecede ağrı, çok kanama, acı hissedileceğine dair önyargılar, hamile kalma korkusu, çocukluk döneminde taciz, tecavüze maruz kalma, ev içi şiddet, katı ebeveyn tutumu sonucu yaşanılan kötü tecrübe ve anılar da sayılabilir.

    YAPISAL NEDENLER

    Yapısal nedenler sonradan oluşmakta veya doğuştan gelmektedir.

    Sonradan oluşan nedenler:
    -Kızlık zarı kenarlarında yer alan bölgedeki aşırı hassasiyet (Vulvar Vestibulit Sendrom)
    -Üst genital sistemin yani rahim, tüpler, yumurtalıklar ve bunların etrafındaki karın zarında oluşan enfeksiyonlar
    -Vajina girişinde bulunan Bartholin bezlerindeki kist ve abseler
    -Vajinal enfeksiyonlar
    Doğuştan gelen nedenler:
    -Kısa ve kör vagina
    -Vajina duvarındaki perdeler
    -Kalın veya yüksek kenarlı kızlık zarı anormallikleri bulunmaktadır.

    Cinsel ilişkiye giremeyen kadınların öncelikle bir jinekolog muayenesinden geçmeleri ve kesin tanının konması şarttır.

    CİNSEL İLİŞKİDE ACI

    Vajinismus rahatsızlığı cinsel ilişki sırasında kasılmaya bağlı olarak acıya neden olabilir. Öncelikle “disparoni” adı verilen cinsel ilişkide acı – ağrı hissinde jinekolojik bir değerlendirme yapılmalıdır.

    Vajinismus tedavisine başlamadan önce hastaların gerçekten bir cinsel ilişki acısı mı, yoksa acıya bağlı bir kaygı mı yaşadıklarının net olarak ayırt edilmesi gereklidir.

    Vajinismus sorunu genelde psikolojik kökenlidir ve hastaların pek çoğunda gerçek bir acıdan çok, “acı olacakmış” kaygısına bağlı gelişen bir durum söz konusudur. Cinsel ilişkide ağrı sorunu veya vajinismus çözümlenmediği zaman cinsel ilişkiden uzaklaşmaya ve cinsel isteksizliğe neden olabilir.

    Vulvar Vestibulit Sendrom

    Vajina girişinde ağrı ve hassasiyet nedeni ile cinsel ilişkiye girememe veya daha sıklıkla cinsel ilişkide acı sorununa neden olan bir cinsel sorundur. Hastalar cinsel ilişkide yaşadıkları bu keskin acıdan bahsederken “sanki o bölgenin bıçakla kesilmesine” veya “açık yaraya tuz basılmasına “ benzetirler. Acı vajinanın hemen giriş kısmındadır. Kesin tanı jinekolog tarafından konulur.

    Cinsel ilişki sırasında ağrı veya acı yakınması olan kadınların öncelikle bir jinekolojik muayeneden geçmeleri şarttır. Jinekolojik muayene sırasında bu alana temas ile kadınlarda aşırı derecede hassasiyet, acı şikâyetleri olur. Bu tanıyı belirlemek son derece basit olmasına rağmen pek çok jinekolog doktor tarafından atlanabilmektedir. Kesin tanısı yalnızca jinekolojik muayene ile mümkündür. Muayene eden jinekolog doktorun cinsel sorunlar ve cinsel terapiler konusunda deneyimli olması şarttır.

    Bu problemine sahip pek çok kadın gereksiz yere yıllarca cinsel ilişkiden acı çekmeye devam etmektedir. Bu şekilde problemlerini adeta kaderiymiş gibi kabul edenler olduğu gibi zamanla cinsel ilişki sıklığı azalanlar, cinsel ilişkiden tamamen uzaklaşanlar da bulunmaktadır.

    Vulvar Vestibulit Nedeni
    Kesin nedeni bilinmemekle birlikte, o bölgedeki sinir uçlarının yoğunluğundan ve ağrıyı tetklediğinden şüphenilmektedir. HPV enfeksiyonu ile bağlantısı ise net olarak gösterilememiştir.

    Vulvar Vestibulit Sendrom (VVS) Tedavisi
    Vulvar Vestibulit Sendromunda göre cerrahi yaklaşımlar tek ve en değerli yaklaşımlardır. Sorunun kaynağı net olarak bilinmediği için gereksiz yere aylarca, hatta yıllarca psikoterapi alan kadınlar mevcuttur. Psikoterapi olmayan kadınlarda da gidilen her jinekolog tarafından verilen farklı farklı kremler, fitiller, kayganlaştırıcı jeller de hiçbir işe yaramamaktadır. Ağrı sürekli olarak kalmakta ve geçmemektedir.

    Tedavi Nasıl Olmalıdır?
    Vajina girişinde yer alan vestibulumun kısmi olarak çıkarılması tam olarak tedavi edicidir. Operasyon yaklaşık 15-20 dakika sürer, lokal anestezi ile (o bölgenin uyuşturulmasıyla) yapılır ve hemen hemen hiçbir riski de bulunmamaktadır. Ameliyatta yapılan işlemde, vajina girişindeki ağrıyan alanın (cildin) yüzeysel şekilde çıkarılmakta ve vajinal giriş rahatlatılmaktadır. Bu basit cerrahi işlemin hiçbir riski bulunmamaktadır ve aynı gün hastalar günlük yaşantısına dönebilmektedir. Ameliyattan bir ay sonrasında verilen bir cinsel eğitim ve vajinal kasları yönetme egzersizleri de psikolojik korkuların giderilmesini sağlamaktadır. Böylece olayın hem fiziksel hem de zamanla gelişen psikolojik boyutu çözümlenmiş olur.

    EĞİTİMLİ KİŞİLERDE DAHA SIK GÖRÜLÜYOR

    Vajinismus sorunu daha çok eğitimli ve sosyokültürel düzeyi yüksek kesimde daha sık görülüyor. 2003’ten bu yana vajinismus başta olmak üzere cinsel sorunlar konularında hizmet veren kliniklerinde 2500’den fazla vajinismus hastasının tedavi gördüğünü belirten Dr. Süleyman Eserdağ, vajinismus tedavisi gören hastaların yüzde 80’inden fazlasının en az lise mezunu olduğunu, içlerinde doktor, hemşire, mühendis, öğretmen, akademisyen gibi mesleklere sahip pek çok kişiler bulunduğunu belirtti.

    ÖNERİLMEYEN YÖNTEMLER

    Vajinismus tedavisi için önerilmeyen, fakat pek çok hasta tarafından gereksiz yere denenen daha pek çok yöntem vardır.

    Vajinismusta kesinlikle önerilmeyen diğer uygulama yolları:
    – NEDENSİZ yere kızlık zarının ameliyatla çıkartılması
    – Belden uyuşturarak veya genel anestezi altında ilişki denemeleri
    – İlişki öncesi alkol, uyuşturucu, kas gevşetici veya kayganlaştırıcı jellerin kullanımı
    – Sıcak su içine oturma banyoları gibi uygulamaların hiç bir faydası yoktur.

    Vajinismus sorunu yaşayanlar pek çok değişik tedavi yöntemlerini deneyebilmektedirler. İnternetten, arkadaşlarından, şarlatan hocalardan her duyduğunu yapan ve bir türlü sonuca ulaşamayan çiftlerde derin maddi manevi kayıplar oluşur.

    Vajinismus için mucizevi bir rahatlatıcı, ilaç, hap, derman, fitil, jel, krem yoktur; kesin çözüm yalnız ve yalnız bilimsel cinsel terapi yöntemlerinden geçer. Kas gevşeticilerin ve uyku haplarının da yararı olmamaktadır. Diğer taraftan ilişki öncesinde alkol alımı da hiçbir fayda sağlamamaktadır. Çünkü sorunun kaynağı vajina değil, beyindeki aşırı korku ve kaygılardır.

    Vajinismusun üstesinden gelmek için tek çözüm modern cinsel terapi yöntemlerinden geçer

  • Vajinismus tedavisi bireye özgü olmalı

    Vajinismus tedavisi bireye özgü olmalı

    Cinsel ilişki sırasında vajinal kasların refleksif yani istem dışı kasılması ile cinsel birleşmenin olamaması veya çok zor olması olarak tanımlanan vajinismus tedavisi, problemin nedenine göre bireyselleştirilmelidir.

    Hera Klinik’ten Jinekolog ve Cinsel Terapist Dr. Süleyman Eserdağ; cinsel ilişki fobisi olarak da bilinen vajinismusun bir hastalık olmadığını, aslında ‘semptom’ (yani belirti) olduğunu söyleyerek, problemin insan yapısının çok derinlerinde yattığını belirtti. Eserdağ’ a göre bu nedenler; %90 psikolojik, %10 yapısal kökenli. Kesin tedavi için de öncelikle doğru tanının konulması ve nedene göre tedavi uygulaması şart!

    Ülkemizde yaklaşık her 10 kadından birisinde görülen vajinismus; cinsel ilişki sırasında vajinal kasların refleksif yani istem dışı kasılması ile cinsel birleşmenin olamaması veya çok zor olması durumudur. Aslında cinsel ilişki sırasındaki bu kasılmalar problemin derecesine göre kalça, bacaklar, karın, sırt, çene kasları gibi vücudun pek çok değişik bölgelerinde de görülebilir. Vajinismus hastalarında ağrılı-acılı gerçekleşen veya hiç gerçekleşemeyen cinsel ilişki sorunu olmakla birlikte jinekolojik muayene olamama, vajinal tampon kullanamama, vajina içine fitil yerleştirememe, vajina içine parmak sokamama, ayna ile genital bölgeye bakamama gibi problemler de sıkça izlenmektedir.

    Kesin tanı için jinekolojik muayene şart!

    Jinekolog ve Cinsel Terapist Dr. Süleyman ESERDAĞ; vajinismus nedenlerinin bireyden bireye değiştiğini, doğru teşhis ve tedavi yöntemi için öncelikle bir jinekolojik muayenenin çok önemli olduğunu vurguluyor. Sorunun ortaya çıkma sebebi, oluş nedenleri, bireyin içinde bulunduğu ailesel – toplumsal faktörlerden doğumsal faktörlere kadar değişkenlik gösterdiğinden öncelikle doğru teşhisin şart olduğunu ve vajinismus tedavisinin bireyin problemine özgü olacak şekilde (bireyselleştirilerek) yapılması gerektiğini belirtiyor.

    Vajinismusun nedeni yüksek bir oranla psikolojik…

    Cinsel kimliğin en hızlı oluştuğu 3-8 yaş arası dönem ‘Ödipal Dönem’ olarak bilinir. Bu dönemde gerek anne babadan gerekse çevreden alınan yanlış, eksik, abartılı cinsel mesajların öğrenilmesi sonucunda vajinismus oluşabilmekte ve farkına varılmaz ise ömür boyu kalıcı etkiler bırakabilmektedir.

    Geleneksel aile düzeni, katı ahlaki tabular, cinsellikle ilgili şehir efsaneleri, kızlık zarının korunması ile ilgili kız çocuklarının aşırı korkutulması, cinselliğin ayıp, günah, suçluluk ile özleştirilmesi, korumacı aile düzeni içinde iç disiplinin fazlaca gelişmesi en önemli nedenleri oluşturuyor. Diğer taraftan ilk gece ile ilgili abartılı bilgiler, ilk gecede ağrı, çok kanama, acı hissedileceğine dair önyargılar, hamile kalma korkusu, çocukluk döneminde taciz, tecavüze maruz kalma, ev içi şiddet, katı ebeveyn tutumu sonucu yaşanılan kötü tecrübe ve anılar da vajinismusun diğer psikolojik nedenleri arasında yer alıyor. Yapısal nedenler ise; kızlık zarının kalın, yüksek kenarlı, ara bölmeli, sert, elek şeklinde olması, kısa ve kör vajina gibi anatomik engeller, vajina içindeki ara bölmeler, vajinal girişte dokunmayla ağrı ve hassasiyet ile kendini gösteren “vulvar vestibulit sendrom”, leğen kemiği içindeki organların enfeksiyonları, vajinal girişteki bartholin bezlerinin kistleşmesi veya abseleşmesi ile vajinal enfeksiyonlar sayılabilir. Yapısal bir sorun cinsel ilişki problemine neden oluyorsa gerekli ilaç tedavileri veya basit cerrahi müdahaleler ile psikolojik tedavilere gerek kalmaksızın sorun giderilebilmektedir.

    Vajinismus Tedavisi için tekdüze bir tedavi programı yoktur

    Hera Klinik’ten Jinekolog ve Cinsel Terapist Dr. Süleyman ESERDAĞ; her vajinismus çifti için standart, tekdüze tedavi programının olamayacağının altını çizmektedir. Günümüzde en sık tercih edilen yöntemler arasında Bilişsel – Davranışsal Cinsel Terapiler ve hipnoz tedavileri gelmektedir. Çocukluk çağlarından itibaren süregelen yanlış bilgilerin yarattığı korkuları ortadan kaldırmak ve yerine doğru duyguların geliştirilmesi “Bilişsel Cinsel Terapi” ile sağlanmaktadır; bu, çiftlere ilk uygulanması gereken tedavi biçimidir. “Davranışsal Cinsel Terapi” ile ise kişilerin bireysel ve çift olarak kendilerini, cinselliklerini keşfetmeleri sağlanır. Davranışsal terapi kişinin kendi kendisi veya eşi ile yaptığı bir takım egzersizleri içerir. Bu egzersizlerin bazıları ayna egzersizi, masaj egzersizi, kegel egzersizi, nefes egzersizi ve dilatasyon egzersizleridir. Son yıllarda uygulanan hipnoz tedavileri de vajinismusta bilinçaltı korkuları yenmek, yüzleşmesinin sağlanması, iç görü kazandırılması, farkındalığın ve özgüvenin arttırılması ile rahatlamanın sağlanması amaçlanmaktadır. Uygulanan bireye ve çifte özgü doğru tedavi teknikleri ile çok kısa bir süre içinde, kalıcı bir sonuca ulaşabilmektedir.

    Vajinismus Nedir? Tecrübe ve deneyimlerimizle Vajinismusu yenelim yorumlar için tıklayın !