Etiket: vajinismus nedir

  • Vajinismus Nedir? Nedenleri, Belirtileri Nelerdir? Tedavi Yolları

    Vajinismus Nedir? Nedenleri, Belirtileri Nelerdir? Tedavi Yolları

    Vajinismus ne demek sorusuna verilebilecek onlarca değişik yanıt olmasına rağmen, en yakın tanımın, vajinismusun sadece kadınlarda görülen ve fiziksel bir engel ya da sorun olmamasına rağmen endişe, kaygı ve korku neticesinde kadının cinsel ilişkiye girememe problemi olarak adlandırılır. Vajinismus problemi yaşayan kadınların her biri bu problem için farklı şekillerde tepki verirken, genel anlamda bilinç altındaki kaygılar nedeniyle kadının vajşna bölgesinde kasılmalar oluşması ve bu nedenle ortaya çıkan kilitlenme sonunda kadınların cinsel ilişkiye giremedikleri görülmektedir Bazı kadınlar başarılı bir ön sevişme evresi geçirilmiş olsa bile, sıra cinsel birleşmeye geldiğinde aynı şekilde duyulan kaygı çerçevesinde vajina girişindeki kasların istemsiz kasılması neticesinde bacaklarını sıkıca kapatıp cinsel ilişkiye izin vermezken, bazı kadınlarda bu durum sadece penisin vajinaya gireceği anda ortaya çıkmaktadır. İstemsiz kasılmalara ağlama krizleri de eşlik ederken problemin devamlılığı sırasında süreç boşanmaya dahi gidebilmektedir.

    Vajinismus Nedir? Nedenleri, Belirtileri Nelerdir? Tedavi Yolları | 1

    Vajinismus Tedavisi

    Vajinismusun nedenlerine bakıldığında ortaya birçok farklı tip rahatsızlık çıkmasına rağmen, vajinismus aslında kesin tedavisi mümkün olabilen ve çoğu vakada oldukça kısa zamanda çözülebilen bir problemdir. Vajinismus tedavi yöntemleri için ilk yapılması gereken probleme sahip kadının ayrıntılı ve ilgili bir şekilde dinlenmesi ve eşinin de içinde olduğu birkaç terapi seansı yapılmasıdır. Sürecin tamamı oldukça basit ve rahatlıkla atlatılan bir süreç olmakla beraber kişinin korku, endişe ve kaygılarının çözümlenebilmesine yönelik bir tedavi süresi gerektirmektedir. Bu yönde yapılacak telkinler ve egzersizler çoğu zaman faydalı olurken, bazı hastalarda her sistemden birer tedavi yöntemi alınarak uygulanan kombin tedavi yöntemi de uygulanmaktadır. Tedavi süreci genel anlamda maksimum 14-21 gün süren 2-3 seansta atlatılabilirken, vajinismus tedavi ücreti her çiftin kolaylıkla karşılayabileceği tutarlar içermektedir.

    Vajinismus Kullanıcı Yorumları İçin Tıklayın !

    Kegel Egzersizleri : Vajinismus ve Tedavisi Tıklayın!

    Vajinismus Psikolojik Tedavisi Tıklayın !

    Vajinismus belirtileri nelerdir? Tıklayın !

    Vajinismus Neden Olur? Nasıl Tedavi Edilir? Tıklayın !

    Cinsel isteksizliğin nedenleri nelerdir? Tıklayın !

  • Vajinismus Nedir? Vajinismus Neden Olur? Nasıl Tedavi Edilir?

    Vajinismus Nedir? Vajinismus Neden Olur? Nasıl Tedavi Edilir?

    Vajinismus Nedir? Kadınlarda bulunan pelvik taban kaslarının, cinsel ilişki öncesi istemsiz olarak kasılması ya da gerilmesi olarak tanımlanan bu hastalık, cinsel ilişkiyi de imkansız hale getiriyor. Zorlama durumunda ise kadının çok daha fazla acı çektiği gözlemlenmiştir… Cinsel ilişkiyi sıkıntılı hale getiren bu hastalık, partnerler arasındaki iletişimi de daha sıkıntılı ve güç hale getiriyor. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki her 10 kadından 1’inde bu hastalık mevcut ancak kadınlar tedaviyi reddediyor ve bu hastalıktan utanç duyduklarını ifade ediyorlar. En büyük hata ne yazık ki budur çünkü bu bir hastalık ve tedavi edilmesi de gayet normal bir durumdur.

    Bilinçli gerçekleşen bir eylem olmadığını da ifade etmek gerekiyor ve cinsel ilişki öncesinde bu kasları kontrol etmek de ne yazık ki mümkün değildir.

    Vajinismusun Sebepleri Nelerdir?

    Bu hastalığın en büyük nedenlerinden bir tanesi masumiyetin kaybedilme korkusudur. Kadınlar cinselliği bir tabu olarak görmeye başladıkları anda bu korku çok daha net bir şekilde yaşanıyor.

    Toplum baskısı ve anne ve babanın tutumu da bu hastalığın en önemli nedenleri arasında gösteriliyor.

    İstek dışı evlilikler ya da ilişki de hastalığın nedenleri arasında gösteriliyor.

    Başarısızlık hissi de hastalığı tetikleyen nedenlerden bir tanesidir.

    Vajinismus Neden Olur?
    Vajinismus Neden Olur?

    Vajinismus Nasıl Tedavi Edilir?

    Hastalığın temel nedeni araştırıldıktan sonra uzman bir cinsel terapistten psikolojik yardım almakta fayda var çünkü hastalığın ilaç ya da cerrahi müdahale ile tedavi edilmesi ne yazık ki mümkün değildir.

    Vajinismus Nedir? Tecrübe ve deneyimlerimiz için Tıklayın !

    Vajinismusu Nasıl Yendik? Başarı öykülerimiz için Tıklayın !

    Vajinismus Tedavisi Parmak Egzersizleri için Tıklayın !

    Vajinismus Kegel Egzersizleri Tedavisi için Tıklayın !

    Vajinismus tedavisinde eşlerin rolü için Tıklayın !

  • Vajinismus belirtileri nelerdir?

    Vajinismus belirtileri nelerdir?

    Her 10 kadından 2’sinin kabusu olan vajinismus hakkında neler biliyoruz? Kadınlar Kulübü sizler için araştırdı..

    Vajinismus ülkemizde ve tüm ülkelerde olmak üzere kadınların yaşadığı en büyük sıkıntılardan biridir. Hayatı adeta çekilmez hale getiren bu rahatsızlık kişinin cinsel hayatını hatta evlilik hayatını bitirecek kadar ciddi boyutlara gelmektedir.

    vajinismus-hakkinda-9-bilgi-2

    Vajinismus nedir?

    Vajinismus bir çeşit cinsel işlev problemidir. Bazı ülkelerde sık görülür. Özellikle baskın toplumlarda ve baskıcı ailelerde sık görülen rahatsızlıktır. Çünkü bu hastalığın zemininde psikolojik nedenler yatmaktadır.

    Vajinismus cinsel ilişki sırasında vajina kaslarının istemsiz bir şekilde kasılmasıdır. Tamamen kişinin kontrolü dışındadır. Bu kasılmadan dolayı cinsel birleşme gerçekleşememekte veya zor gerçekleşmektedir. Hatta bazı hastalar çene ve ayak parmaklarına kadar kasılma hissetiklerini belirtmişlerdir.

    Vajinismus belirtileri nelerdir?

    -Vajinismusun en temel belirtisi cinsel birleşme sırasında vajinal kasların istemsiz olarak kasılması ve cinsel birleşmenin olanaksız duruma getirmesidir.

    -Cinsel birleşmenin biraz yaşandığı durumlarda ise cinsel birleşme sırasında ağrı ve acı hissedilmesi. Yani çiftin penis-vajina ilişkisini tam anlamıyla gerçekleştiremememsi.

    -Cinsel birleşme sırasında vajinada yanma,batma ve kaşıntı hissi. Nedensiz cinsel ağrılar.

    -Jinekolojik muayene olamama ve doktara sürekli müdahale etme.

    -Çok acıyacak ağrıyacak düşüncesiyle yaşanan cinsel isteksizlik.

    Genel olarak değerlendirecek olursak 2 tür vajinismus vardır. Bunlar;

    Primer vajinismus, kadının ilk cinsel deneyiminde ortaya çıkan vajinismus türüdür.

    Sekonder vajinismus, zorlayıcı vajinismus tedavi yöntemleri sonucunda ortaya çıkar. Kadın daha önce vajinismus yaşamıştır ve geçici tedavi yöntemleriyle sorununu ‘geçici’ olarak çözülmüştür. Ancak yaşayacağı ilk duygusal sıkıntıda, hastalık yeniden tekrarlayabilir. Yüzdesi düşük olsa da, doğum ve cinsel ilişki travmaları, kişinin partneri ile ilişkisinde yaşadığı sorunların da sekonder vajinismusa sebep olabileceği bilinmektedir.

    vajinismus-hakkinda-9-bilgi-4

    Vajismus tedavi edilir mi?

    Vajinismus tedavi edilebilen bir hastalıktır. Hastalığın teşhisi deneyimli bir jinekolog tarafından 15-20 saniye içinde koyulabilir. Tedavi sürecide çok uzun zamanı kapsamaz. Vajinismusa neden olan şey belirlenir ve tedavi süreci başlar. Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi vajinismusun en büyük nedeni psikolojik kaynaklıdır. Vajinismusun tedavi yöntemi ise “cinsel terapi” şeklindedir.

    vajinismus-hakkinda-9-bilgi-3

    Vajinismus tedavi edilmezse ne olur?

    Vajinismus hastası olup tedavi olmadığınız sürece tam anlamıyla rahat şekilde cinsel birleşme yaşayamazsınız. Bu durum ilk başta cinsel hayatınızı ve zamanla sosyal hayatınızı etkisi altına alır. Vajinusmus kişide zamanla özgüven kaybı oluşturur. Kişinin kendisini yetersiz hissetmesi zamanla insan ilişkilerinde olumsuzlara neden olacaktır.

  • Evlilikteki cinsel sorunlar

    Evlilikteki cinsel sorunlar

    Bir kadın bir erkek… Bir ömür boyu, aynı yastıkta zor iş… Ekonomik kaygılar, monotonluk, çoluk çocuk derken, bir bakmışsın hayatınızın aşkı bir yabancıya dönüşmüş. Cinsellikse çoktan bir lüks olmuş. Oysa sizi bir arada tutan en önemli bağ “seks”. Cinsel hayatınıza gereken özeni göstermek daha mutlu bir aile hayatını da beraberinde getiriyor.

    Ten uyumsuzluğu
    Araştırma sonuçları bize her bedenin bir kimyası olduğunu gösteriyor. Ve kadın ile erkeğin vücut sıvılarının, ter dahil, birbirleriyle uyumlu olması gerekiyor. Ten uyumunda sorun olmayan çiftler, birbirlerini arzular, gün içinde özler ve “cinsel aşk” diye tanımladığımız tutkulu duyguyu yaşarlar. Eğer çiftler arasında cinsel aşk varsa en sorunlu evliliği bile kurtarmak mümkün olabiliyor. Ama bakıyorsunuz evlilikte çok büyük sorunlar yok ama cinsel aşk da yok, yani ten uyumları sıfır, o zaman evliliği kurtarmak ne yazık ki imkansız oluyor.
    Çiftlerin Seks Hayatında Vücut Saatlerinin Uyumsuzluğu: Erkeklerin büyük çoğunluğunun sabah saatlerinde seksi seçtiklerini biliyoruz. Erkeğin sabahları erekte olarak uyanmış olması bunun en etkin sebeplerinden biri. Kadınlarsa daha romantik olduklarından ötürü akşam saatlerinde eşleriyle sevişmeyi arzu ediyor. Kadın danışanların şikayetleri genelde şöyle oluyor: “Eşim sabahları benimle sevişmek istiyor. Onun için hava hoş tabii. Duşunu alıp çıkacak. Oysa ben banyoya gireceğim, saçımı kurutucağım, ardından kahvaltı hazırlayacağım, çocukları okula göndereceğim ve sonunda ben de işe gideceğim. Oysa akşam el ayak çekildikten sonra seks yapmak benim için çok daha zahmetsiz ve duygu dolu.” Erkeğin mantığıyla kadının duygusallığının çatıştığı nokta burası oluyor genelde. Yirmi küsur yıllık terapi deneyimimde yalnızca bir ya da iki kadın sabahları sevişmek istediğini söylemiştir.

    Çiftlerden birinin cinsel isteksizliği
    On çiftten ikisinde görülen cinsel isteksizlik, elbetteki çiftlerin cinsel yaşamını oldukça olumsuz etkiliyor. Kimi zaman kadın, kimi zamansa erkekte görülen cinsel isteksizliğin birden fazla sebebi olabiliyor. Takıntılı kişiliklerde cinsel isteksizliğe daha fazla rastlıyoruz. Eşinin ağız kokusu, diş yapısı, bedenindeki kusurlar, göbekli olması, fazla tüylü olması, vücuttaki bir leke ya da biçimsizlik cinsel isteksizliği tetikleyen nedenlerin başında geliyor. Ayrıca kadınların en büyük şikayetlerinden biri, eşlerinin vücut temizliklerine dikkat etmemesi. Kesilmemiş, içi kirli tırnaklar, ter kokusu, fırçalanmamış dişler ve ağız kokusu kadınlarda isteksizlik yaratabiliyor. Kadınların Cinsel Cezaya Başvurmaları: Kadınlar öfkelendikleri zaman bu öfkelerini biriktirme özelliğine sahiptir. Kadının detaycı ve analizci bir beyne sahip olması ve geçmişte yaşanan olayları, söylenen sözleri ve davranışları unutmaması, evlilikte sıkıntı yaratan sebeplerin başında geliyor. Kadının eşini değiştirmek istemesi ve erkek değişmedikçe öfkelenmesi de etkin nedenlerden biri. Kadın özellikle de Türk kadını eşini cezalandırmak için cinsel yasağa başvuruyor. Hele ki eşinin libidosu yani cinsel enerjisi yüksekse, kadın eşini cinsellikten uzak tutarak cezalandırdığını düşünüyor ama hiç kuşkusuz bu, doğru bir yol değil. Çiftler arasında zamanla cinsel soğukluk oluşabiliyor ve aldatmaya kadar giden daha büyük sorunlar oluşabiliyor.

    Kadınlarda vajinismus
    Bu, kadının cinsel ilişki sırasında vajinasındaki kasların kasılıp eşinin girişine izin vermemesidir. Çoğunlukla korkudan, özellikle de ilk gece korkusundan oluşan bir rahatsızlıktır. Genç kızlarımızın cinsel tabularla baskılanması, cinselliğin ayıp günah olarak gösterilmesi, bekaret sendromu ve cinselliğin zevk almak değil de acı çekmek olarak yüklenmesi vajinismusun nedenlerinin başında geliyor. Yıllarca evli olup da eşiyle cinsel ilişkiye giremeyen pek çok kadınımızın olması, çok ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Psikoterapi ve gerekiyorsa ilaç tedavisiyle başarılı sonuçlar alınabiliyor.

    Erkeklerde erken boşalma
    Eğer fiziksel bir sorundan kaynaklanmıyorsa, erken boşalmanın sebeplerinde de yine psikolojik baskıyı görüyoruz. Toplumun ve ailenin damat adayından, eşini mutlu etme beklentisi ve baskısı, mutlaka “İlk gecede kızlık zarını bozacaksın” yüklemeleri, zaten heyecan içinde olan erkeğin sinir sisteminde yıpranma yarattığından, “ya başaramazsam kaygısı” yüksek olur ve erken boşalma gerçekleşir. Bir kez erken boşalan erkek, yine başarısız olacağım kaygısını oldukça yoğun yaşar ve eşiyle cinsellikten adeta kaçar. Erkekliğinin onuruna yediremediği için de bunu kimseye söylemez ve doktora gitmez. Tıpkı vajinimusta olduğu gibi evli olup da senelerce eşine dokunmayan, ayrı yataklarda yatan erkekler vardır. Günümüz tıp dünyasında tedavisi çok basit olan erken boşalmayla ilgili yine psikoterapi ve ilaç işbirliğine başvuruyoruz.

    Birinci adım sorunların üzerini örtmek değil çözmeye karar vermek
    Eşler arasında sorunların olması, özellikle de evlilikteki cinsel yaşantıda sorun yaşanması dünyanın sonu değildir. Ten uyumsuzluğu haricinde tüm cinsel sıkıntıların çözümü vardır. Yeter ki çiftler bu sorunlarına sahip çıksın. Burada birkaç altın öğüt verebiliriz:
    Sorundan kaçmayın, üzerini örtmeyin ve çözümü ertelemeyin. Unutmayın ki üzerini örttüğünüz ve çözümünü ertelediğiniz sorunlarınız kısa bir süre sonra size iki veya üç katı sıkıntıyla geri dönecektir.
    Eşinizle birlikte yaşadığınız sorununuzdan dolayı, sadece eşinizi suçlamayın. Tüm suçu eşinize yükler ve çözümü ondan beklerseniz, haksızlık etmiş olursunuz ve çözüme de ulaşamazsınız. Karşı tarafı suçlama davranışınızdan vazgeçin.
    Sorununuza sahip çıkın. Unutmayın ki evlilik ve cinsellik iki kişiliktir. Her ikiniz de bu sorundan sorumlusunuz, suçlu değil.
    Birlikte çözüm üretmeye çaba gösterin. Eğer çözümsüz kalıyorsanız bir uzmana ya da evlilik terapistine başvurun. Yardım almaktan çekinmeyin.

    Birbirinizi suçlamayı değil, konuşmayı seçin
    Kavga ve suçlama da bir iletişim yoludur, çiftler birbirlerine duygu ve düşüncelerini bu şekilde de iletebilirler. Ancak bu yol, yıkıcı ve evliliği zedeleyici, sevgiyi örseleyici bir yoldur. Sağlıklı iletişim için;
    Birbirinizi dinleyin, karşı tarafın sözünü kesmeyin. • Birbirinizle empati kurun, eşinizin yerine geçip onu anlamaya çalışın.
    Birbirinizden beklentilerinizi gözden geçirin ve ne kadar gerçekçi olup olmadığını değerlendirin.
    Eşinize karşı önyargılarınızı törpüleyin.
    İletişimin sadece konuşmak değil dinlemek olduğu gerçeğine gözden kaçırmayın.
    Eşinizle tartışmalarınız olacaktır ama asla aşağılayıcı, kırıcı konuşmayın, küfürleri lugatınızdan çıkarın.

    Kadınlar duygularının, erkekler iç güdülerinin doyurulmasından yana
    Cinsellik en temel içgüdümüz ancak bu içgüdünün duygularla süslenmesi gerekiyor. Erkekler eşlerinin işveli cilveli olmamasından, soğuk olmasından şikayet eder en çok. Kadınlarsa eşlerinin kendilerine duygusal yaklaşmadığından yakınır ve bu yüzden soğuk davrandıklarını söyler. Kadın danışanlarımın biri şöyle demişti: “Eşim normal zamanda benimle ilgilenmez. Gün içinde aramaz. Eve gelince ne yaptın bugün, diye sormaz. Ama ben mutfaktayken gelir arkamdan sarılır. İşte o an kendimi çok kötü hissederim. Sadece şimdi mi aklına geliyorum diye itelerim çoğu zaman.” Bu anlamda kadınlar haklı. Erkekler cinselliği sadece içgüdü yani hayvansı yanlarıyla yaşamasalar da duygularını işin içine katsalar, cinsel hayatları daha keyifli olacak ve eşleri soğuk kadın olmaktan çıkacak. Tabii burada kişilik yapıları da etkin rol oynuyor. Evlenmeden önce o kadın çok sıcakkanlı ve istekliydi de, evlenince mi öyle oldu? Çiftler birbirlerinin kişilik yapılarını da iyi değerlendirmeliler.

    Tutukusuzluk ve monotonluk cinsel hayatı öldürür
    Evliliklerde %70 gibi önemli bir oranı kaplıyor cinsel hayat. Çiftlerin birbirine tutkularının bitmesi ve monotonluk cinsel hayatın iki güçlü katili. Çiftler cinsel hayatlarını renklendirmek için neler yapmalı?
    Tutkularınızı öldürmeyin. Tutku kendiliğinden yaşamaz, onu beslemeli ve özen göstermelisiniz. Birlikteliğinize özel zamanlar ayırmalısınız.
    Cinselliği sadece yatak odanıza hapsetmeyin. Evinizin her köşesi cinselliğe açıktır. Monotonluk cinsel hayatınızın en büyük düşmanıdır.
    Birbirinizle cinselliği konuşmaktan utanmayın. Hoşunuza giden ve gitmeyenleri eşinize söyleyerek onu yönlendirin. Kimse kimsenin beynini okuyamaz!
    Eşinize gücenebilir hatta kırılabilirsiniz ama yatağa asla küsmeyin. Eşinizi cinsel yasakla cezalandırmayın.
    Anne baba rollerinizi bir kenara bırakıp eşinizle baş başa hafta sonu tatilleri yapın.
    Renkli bir cinsel yaşam için yaratıcılık gerekir. Bu konuda hayal gücünüzü harekete geçirin.
    Her şeyi karşı taraftan beklemeyin, siz de planlar yapın. Özellikle kadınlar cinselliği başlatmaya utanır. Bu önyargınızdan vazgeçin.

  • Sık rastlanan cinsel sorunlar

    Sık rastlanan cinsel sorunlar

    Bir kadın bir erkek… Bir ömür boyu, aynı yastıkta zor iş… Ekonomik kaygılar, monotonluk, çoluk çocuk derken, bir bakmışsın hayatınızın aşkı bir yabancıya dönüşmüş. Cinsellikse çoktan bir lüks olmuş. Oysa sizi bir arada tutan en önemli bağ “seks”. Cinsel hayatınıza gereken özeni göstermek daha mutlu bir aile hayatını da beraberinde getiriyor.

    Ten uyumsuzluğu
    Araştırma sonuçları bize her bedenin bir kimyası olduğunu gösteriyor. Ve kadın ile erkeğin vücut sıvılarının, ter dahil, birbirleriyle uyumlu olması gerekiyor. Ten uyumunda sorun olmayan çiftler, birbirlerini arzular, gün içinde özler ve “cinsel aşk” diye tanımladığımız tutkulu duyguyu yaşarlar. Eğer çiftler arasında cinsel aşk varsa en sorunlu evliliği bile kurtarmak mümkün olabiliyor. Ama bakıyorsunuz evlilikte çok büyük sorunlar yok ama cinsel aşk da yok, yani ten uyumları sıfır, o zaman evliliği kurtarmak ne yazık ki imkansız oluyor.

    Çiftlerin Seks Hayatında Vücut Saatlerinin Uyumsuzluğu: Erkeklerin büyük çoğunluğunun sabah saatlerinde seksi seçtiklerini biliyoruz. Erkeğin sabahları erekte olarak uyanmış olması bunun en etkin sebeplerinden biri. Kadınlarsa daha romantik olduklarından ötürü akşam saatlerinde eşleriyle sevişmeyi arzu ediyor. Kadın danışanların şikayetleri genelde şöyle oluyor: “Eşim sabahları benimle sevişmek istiyor. Onun için hava hoş tabii. Duşunu alıp çıkacak. Oysa ben banyoya gireceğim, saçımı kurutucağım, ardından kahvaltı hazırlayacağım, çocukları okula göndereceğim ve sonunda ben de işe gideceğim. Oysa akşam el ayak çekildikten sonra seks yapmak benim için çok daha zahmetsiz ve duygu dolu.” Erkeğin mantığıyla kadının duygusallığının çatıştığı nokta burası oluyor genelde. Yirmi küsur yıllık terapi deneyimimde yalnızca bir ya da iki kadın sabahları sevişmek istediğini söylemiştir.

    Çiftlerden birinin cinsel isteksizliği
    On çiftten ikisinde görülen cinsel isteksizlik, elbetteki çiftlerin cinsel yaşamını oldukça olumsuz etkiliyor. Kimi zaman kadın, kimi zamansa erkekte görülen cinsel isteksizliğin birden fazla sebebi olabiliyor. Takıntılı kişiliklerde cinsel isteksizliğe daha fazla rastlıyoruz. Eşinin ağız kokusu, diş yapısı, bedenindeki kusurlar, göbekli olması, fazla tüylü olması, vücuttaki bir leke ya da biçimsizlik cinsel isteksizliği tetikleyen nedenlerin başında geliyor. Ayrıca kadınların en büyük şikayetlerinden biri, eşlerinin vücut temizliklerine dikkat etmemesi. Kesilmemiş, içi kirli tırnaklar, ter kokusu, fırçalanmamış dişler ve ağız kokusu kadınlarda isteksizlik yaratabiliyor. Kadınların Cinsel Cezaya Başvurmaları: Kadınlar öfkelendikleri zaman bu öfkelerini biriktirme özelliğine sahiptir. Kadının detaycı ve analizci bir beyne sahip olması ve geçmişte yaşanan olayları, söylenen sözleri ve davranışları unutmaması, evlilikte sıkıntı yaratan sebeplerin başında geliyor. Kadının eşini değiştirmek istemesi ve erkek değişmedikçe öfkelenmesi de etkin nedenlerden biri. Kadın özellikle de Türk kadını eşini cezalandırmak için cinsel yasağa başvuruyor. Hele ki eşinin libidosu yani cinsel enerjisi yüksekse, kadın eşini cinsellikten uzak tutarak cezalandırdığını düşünüyor ama hiç kuşkusuz bu, doğru bir yol değil. Çiftler arasında zamanla cinsel soğukluk oluşabiliyor ve aldatmaya kadar giden daha büyük sorunlar oluşabiliyor.

    Kadınlarda vajinismus
    Bu, kadının cinsel ilişki sırasında vajinasındaki kasların kasılıp eşinin girişine izin vermemesidir. Çoğunlukla korkudan, özellikle de ilk gece korkusundan oluşan bir rahatsızlıktır. Genç kızlarımızın cinsel tabularla baskılanması, cinselliğin ayıp günah olarak gösterilmesi, bekaret sendromu ve cinselliğin zevk almak değil de acı çekmek olarak yüklenmesi vajinismusun nedenlerinin başında geliyor. Yıllarca evli olup da eşiyle cinsel ilişkiye giremeyen pek çok kadınımızın olması, çok ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Psikoterapi ve gerekiyorsa ilaç tedavisiyle başarılı sonuçlar alınabiliyor.

    Erkeklerde erken boşalma
    Eğer fiziksel bir sorundan kaynaklanmıyorsa, erken boşalmanın sebeplerinde de yine psikolojik baskıyı görüyoruz. Toplumun ve ailenin damat adayından, eşini mutlu etme beklentisi ve baskısı, mutlaka “İlk gecede kızlık zarını bozacaksın” yüklemeleri, zaten heyecan içinde olan erkeğin sinir sisteminde yıpranma yarattığından, “ya başaramazsam kaygısı” yüksek olur ve erken boşalma gerçekleşir. Bir kez erken boşalan erkek, yine başarısız olacağım kaygısını oldukça yoğun yaşar ve eşiyle cinsellikten adeta kaçar. Erkekliğinin onuruna yediremediği için de bunu kimseye söylemez ve doktora gitmez. Tıpkı vajinimusta olduğu gibi evli olup da senelerce eşine dokunmayan, ayrı yataklarda yatan erkekler vardır. Günümüz tıp dünyasında tedavisi çok basit olan erken boşalmayla ilgili yine psikoterapi ve ilaç işbirliğine başvuruyoruz.

    Birinci adım sorunların üzerini örtmek değil çözmeye karar vermek
    Eşler arasında sorunların olması, özellikle de evlilikteki cinsel yaşantıda sorun yaşanması dünyanın sonu değildir. Ten uyumsuzluğu haricinde tüm cinsel sıkıntıların çözümü vardır. Yeter ki çiftler bu sorunlarına sahip çıksın. Burada birkaç altın öğüt verebiliriz:
    Sorundan kaçmayın, üzerini örtmeyin ve çözümü ertelemeyin. Unutmayın ki üzerini örttüğünüz ve çözümünü ertelediğiniz sorunlarınız kısa bir süre sonra size iki veya üç katı sıkıntıyla geri dönecektir.
    Eşinizle birlikte yaşadığınız sorununuzdan dolayı, sadece eşinizi suçlamayın. Tüm suçu eşinize yükler ve çözümü ondan beklerseniz, haksızlık etmiş olursunuz ve çözüme de ulaşamazsınız. Karşı tarafı suçlama davranışınızdan vazgeçin.
    Sorununuza sahip çıkın. Unutmayın ki evlilik ve cinsellik iki kişiliktir. Her ikiniz de bu sorundan sorumlusunuz, suçlu değil.
    Birlikte çözüm üretmeye çaba gösterin. Eğer çözümsüz kalıyorsanız bir uzmana ya da evlilik terapistine başvurun. Yardım almaktan çekinmeyin.

    Birbirinizi suçlamayı değil, konuşmayı seçin
    Kavga ve suçlama da bir iletişim yoludur, çiftler birbirlerine duygu ve düşüncelerini bu şekilde de iletebilirler. Ancak bu yol, yıkıcı ve evliliği zedeleyici, sevgiyi örseleyici bir yoldur. Sağlıklı iletişim için;
    Birbirinizi dinleyin, karşı tarafın sözünü kesmeyin. • Birbirinizle empati kurun, eşinizin yerine geçip onu anlamaya çalışın.
    Birbirinizden beklentilerinizi gözden geçirin ve ne kadar gerçekçi olup olmadığını değerlendirin.
    Eşinize karşı önyargılarınızı törpüleyin.
    İletişimin sadece konuşmak değil dinlemek olduğu gerçeğine gözden kaçırmayın.
    Eşinizle tartışmalarınız olacaktır ama asla aşağılayıcı, kırıcı konuşmayın, küfürleri lugatınızdan çıkarın.

    Kadınlar duygularının, erkekler iç güdülerinin doyurulmasından yana
    Cinsellik en temel içgüdümüz ancak bu içgüdünün duygularla süslenmesi gerekiyor. Erkekler eşlerinin işveli cilveli olmamasından, soğuk olmasından şikayet eder en çok. Kadınlarsa eşlerinin kendilerine duygusal yaklaşmadığından yakınır ve bu yüzden soğuk davrandıklarını söyler. Kadın danışanlarımın biri şöyle demişti: “Eşim normal zamanda benimle ilgilenmez. Gün içinde aramaz. Eve gelince ne yaptın bugün, diye sormaz. Ama ben mutfaktayken gelir arkamdan sarılır. İşte o an kendimi çok kötü hissederim. Sadece şimdi mi aklına geliyorum diye itelerim çoğu zaman.” Bu anlamda kadınlar haklı. Erkekler cinselliği sadece içgüdü yani hayvansı yanlarıyla yaşamasalar da duygularını işin içine katsalar, cinsel hayatları daha keyifli olacak ve eşleri soğuk kadın olmaktan çıkacak. Tabii burada kişilik yapıları da etkin rol oynuyor. Evlenmeden önce o kadın çok sıcakkanlı ve istekliydi de, evlenince mi öyle oldu? Çiftler birbirlerinin kişilik yapılarını da iyi değerlendirmeliler.

    Tutukusuzluk ve monotonluk cinsel hayatı öldürür
    Evliliklerde %70 gibi önemli bir oranı kaplıyor cinsel hayat. Çiftlerin birbirine tutkularının bitmesi ve monotonluk cinsel hayatın iki güçlü katili. Çiftler cinsel hayatlarını renklendirmek için neler yapmalı?
    Tutkularınızı öldürmeyin. Tutku kendiliğinden yaşamaz, onu beslemeli ve özen göstermelisiniz. Birlikteliğinize özel zamanlar ayırmalısınız.
    Cinselliği sadece yatak odanıza hapsetmeyin. Evinizin her köşesi cinselliğe açıktır. Monotonluk cinsel hayatınızın en büyük düşmanıdır.
    Birbirinizle cinselliği konuşmaktan utanmayın. Hoşunuza giden ve gitmeyenleri eşinize söyleyerek onu yönlendirin. Kimse kimsenin beynini okuyamaz!
    Eşinize gücenebilir hatta kırılabilirsiniz ama yatağa asla küsmeyin. Eşinizi cinsel yasakla cezalandırmayın.
    Anne baba rollerinizi bir kenara bırakıp eşinizle baş başa hafta sonu tatilleri yapın.
    Renkli bir cinsel yaşam için yaratıcılık gerekir. Bu konuda hayal gücünüzü harekete geçirin.
    Her şeyi karşı taraftan beklemeyin, siz de planlar yapın. Özellikle kadınlar cinselliği başlatmaya utanır. Bu önyargınızdan vazgeçin.

  • Vajiinismus hastası olduğumu nasıl anlarım?

    Vajiinismus hastası olduğumu nasıl anlarım?

    Sempatik sinir sistemi ve pelvik taban kasları arasındaki yakın ilişkinin daha iyi anlaşılması, kadınlarda Vajinanın Beş Duhulü olarak adlandırdığımız olayın gerçekleşmesine olanak sağlamaktadır. Bizim düşüncemize göre her kadın, aşağıdaki temel vajinal duhulleri gerçekleştirebilmeli ve istediklerini yaşamında kullanabilmelidir.

    Parmak sokma
    Tampon yerleştirme
    Aplikatör ile vajinaya ilaç verilmesi
    Jinekolojik muayene olma
    Cinsel birleşme

    Her kadın vajinismustan aynı şekilde etkilenmediğine göre yukarıda bahsettiğimiz maddeleri gerçekleştirebilme şekilleri de farklılık gösterecektir Vajinismus danışanlarında vücuduna yabancılaşma durumu söz konusudur. Bu algı genelde bilgi eksikliği, kızgınlık ve “vücudumun bu parçası bana ihanet ediyor” düşüncesi sonucu gerçekleşir.

    Tipik SSS tepkilerini ortaya çıkar: terleme, titreme, idrar gelmesi hissi, huzursuzluk, bulantı, karın ağrısı, bacakları kapama, vücudu kasma, gaz kaçırma, nefes tutma, vokal tepkiler (ağlama, durmak için yalvarma, çığlık atma vb.), karşısındakini itme, döküntü oluşması gibi…

    Elbette her kadın aynı şekilde cevap vermez ancak en azından yukarıdaki tepkilerin bir ya da birkaçını görebiliriz. Sonuçta duygusal stres rahatsızlık hissinden ağır endişe ve panik ataklara kadar farklılık gösterebilir.

    Vajinismus Nedir? Tecrübe ve deneyimlerimiz için tıklayın !

  • Tecavüz ve vajinismus

    Tecavüz ve vajinismus

    Aile içi cinsel tacizler “ensest” olarak bilinir. Malesef vajinismus sorununda en dirençli olgular ensest sonrası gelişmektedir.

    Cinsel taciz, tecavüz, çocukluk dönemindeki cinsel istismarlar, şiddet görme, ensest ilişkiler vajinismusa neden olabilmektedir. Bu tür cinsel travmalar, vajinismus haricinde cinsel isteksizlik, ağrılı cinsel ilişki ve orgazm olamama gibi cinsel sorunlarına da neden olabilir. Tecavüz; gönülsüz olan bir kişiyle, şiddet uygulayarak ve aşağılayarak yapılan cinsel ilişki kurma eylemidir. Tecavüz eden erkekle kadın arasında temel etkileşim, fiziksel egemenlik ve boyun eğdirme ilişkisidir. Tecavüz sırasında tecavüzcü, cinsel olarak bazen yetersiz olmakta bu durumda şiddetini daha fazla arttırmaktadır. Tecavüzcülerin neredeyse tümü erkek ve mağdurların tümüne yakın bir kısmı kadındır. Hem tecavüz hem de cinsel tacize uğrayan kadınların tipik tepkileri aşağılanma, yetersizlik hissi, sıkıntı hissi, utanç, öfke, depresyon ve korkudur. Tecavüze uğrayan kadınların büyük bir kısmı, yaşadıkları durumdan kendilerinin sorumlu olup olmadığını ve saldırıyı bir şekilde kendilerinin davet edip etmediklerini sorgulamaktadırlar.

    Etkileri: Yaşanılan tecavüzün tekrar yaşanıyormuş gibi olması, kendini kirletilmiş hissetme, izlenme korkusu, kabuslar, uykusuzluk, yeme alışkanlıklarındaki değişimler, baş ağrıları, bulantı ve kusma, cinsel ilişkiye girmekten kaçınma veya başta vajinismus olmak üzere bazı cinsel sorunlar gelişebilir. Aile içi tecavüz, eş tecavüzü de oldukça yaygın gözükmektedir ve kadınlarda cinsel problemler yaratmaktadır.

    Hera Kadın Sağlığı Merkezinden Op. Dr. Süleyman Eserdağ a göre; Tecavüzlerin % 50 sinden fazlası yetkililere bildirilmemekte ve bu göz önüne alındığında mağdur olan kadınların tedavi görmedikleri öngörülmektedir.
    Fakat yukarıda bahsedilen etkiler tedavi edilmediği taktirde kişiyi depresyona sokarak yaşam boyu silinmeyen izler bırakacak ruhsal sorun halini alabilmektedir.

    Sayın Eserdağ; “Vajinismus hastalarının pek çoğu cinsel ilişkiyi hiç yaşayamazken bazıları zor ve ağrılı şekilde ilişkiye girebilmektedir. Cinsel ilişki başında veya sırasında ağrı, acı, yanma, batma hissetme kaygısı kişinin, kendisini kasmasına neden olabilmektedir. Kasılma derin ise hazzın azalmasıyla vajinal kuruluk ve bunun sonucunda daha fazla acıya yol açarak kişiyi kısır döngüye sokabilmektedir. Bu kısır döngünün sürekliliği de cinsel ilişkiden soğutarak zamanla kişinin cinsellikten uzaklaşmasına yol açabilir. Sizin bu konudaki önerileriniz nelerdir?”.

    ‘’Cinsel travma sonrası vajinismus ve diğer cinsel problemleri yaşayanların mutlaka cinsel terapi almalarını öneriyoruz. Vajinismus rahatsızlığının kesin çözümü bilimsel, etik ve modern tedavi yöntemlerinden geçer. Tedavisi % 100 mümkün olan vajinismusun dört ayrı derecesi vardır: Bir pozitif en hafifi, dört pozitif en ağırı tarif eder. Dört pozitif vajinismuslu hastalarda tedaviye hipnoterapi ile başlanabilir. Diğer durumlarda ise sistematik duyarsızlaştırma tekniği ile bilişsel-davranışçı yaklaşımlar ve gevşeme egzersizleri yeterli olabilmektedir.’’

    ‘’ Unutmayın ki tedaviye karar vermek ve yalnızca adım atmak bile başarmanın yarısıdır.’’

  • Kegel Egzersizleri : Vajinismus ve Tedavisi

    Kegel Egzersizleri : Vajinismus ve Tedavisi

    Vajinismus ve Tedavisi

    1.Vajinismus nedir ?

    2.Vajinismus nasıl tedavi edilir ?

    3.Vajinismus rahatsızlığında eşler neler yapabilir ?

    4.Vajinismus hastaları hamile kalabilir mi ?

    Kegel Egzersizleri nedir ?

    Kegel egzersizleri idrar kaçırmayı kontrol etmede ve önlemede en etkili doğal yoldur. Öğrenilmesi uygulanması çok kolay yararı ise çok fazladır. Arnold Kegel tarafından bulunmuş olup her yaşta uygulanabilir ve pelvik taban kasları dediğimiz ve mesane ve vagina kaslarını güçlendirerek hem idrar kaçırmayı önlerler hemde pelvik tabanı güçlendirirler. Özellikle doğum yapanlarda ve aşırı kilolularda çok yararlıdırlar.

    Kegel egzersizleri kimler için yararlıdır:

    Her yaşta herkeste idrar kaçırma varsa yada olmadan önce önlenmesinde yararlıdır. Pelvik taban kasları zayıflarsa özellikle Stres üriner inkontinans dediğimiz gülme, öksürük, hapşırma, fiziksel aktivite yada cinsel ilişki esnasında idrar kaçırma görülür.

    Kegel egzersizleri özellikle stress üriner inkontinans da yararlı ise de diğer tip idrar kaçırmalar olan urge (acil)(idrar gelir tuvalete yetişemeden idrar kaçırma) da da yararlıdır. Ayrıca mikst tip inkontinans hem stress hemde acil idrar kaçırmanın olduğu durumlar ve aşırı aktif mesanede idrar torbasının aşırı aktif olması nedeni ile sık idrara çıkma) deyararlıdır. Sadece kadınlar da değil idrar kaçırma şikayeti olan erkeklerde de yararlıdır.

    Kegel egzersizleri nasıl yapılır ?

    İdrar yaparken birden idrarınızı tutunuz.Bu şekilde Pelvik taban kaslarını kasarak 10 sn idrar akışını durdurmuş olursuz. Sonra 10 sn idrarınızı yapınız bu şekilde yaparak hangi kaslarınızı kullandığınızı bir hafta – on günlük deneme ile öğrenirsiniz, öğrendikten sonra günde 3- 4 kez 10 setlik şekilde yani 10 sn tutup 10sn bırakır gibi 10 defa yapınız. Bu işlemi günün her saatinde ve her yerde kimse farkına varmadan rahatlıkla yapabilirsiniz. Televizyon izlerken, yemek yaparken, yemek yerken, yatakta, ayakta her yerde rahatlıkla yapabilirsiniz.

    Kegel egzersizleri nasıl yardımcı olur ?

    Egzersizle zayıflayan pelvik taban kaslarını güçlendirir. Zayıflayan kaslar idrar kaçırmaya neden olduğundan kaslar güçlenince idrar kaçırmada önlenir.

    Ne kadar yapmalıyım Yararını ne zaman görürüm ?

    Pelvik tabanda bulunan kaslarda vücudumuzun diğer bölgelerinde olan kaslar gibidir. Nasıl sporcular ve vücut geliştirmecilerin kasları bir günde büyümüyor uzun süreli çalışmaları gerkekiyorsa sizin de egzersizden yarar görmeniz için 6 -12 haftalık bir süre alır. Bundan sonra da hergün bu egzersizleri yaparak kaslarınızı güçlü tutarsınız. Çok fazla yapmak çok yarar sağlamaz. Kasları yorabilirsiniz.

    Ne zaman ve nerede yapabilirim ?

    Arkadaslarınızla sohbet ederken, televizyon izlerken, arabada, yolda yani her zaman her yerde yapabilirsiniz ve eğer siz söylemezseniz kimse sizin egzersiz yaptığınızı farketmez bile.

    Herhangi bir alet satın alıp kullanmam gerekli mi ?

    Normal de Kegel egzersizlerini yaparken herhangi bir alet kullanımına ihtiyaç yoktur ve bir şey satın almanız gerekmez. Ancak Kegel egzersizleri için geliştirilmiş çeşitli ağırlıkta koniler vardır
    yada elektrikli stimülasyonla beraber kullanılabilir ama bunları almasanız da sadece egzersizleri yapmak bile çok faydalıdır.

    Kegel egzersizlerinin Başka yararları var mıdır ?

    Kesinlikle vardır pelvik taban kaslarınızın güçlenmesi idrar kaçırmanızı önlemekle kalmaz ayrıca seksüel performansınızı da artırır. Daha güçlü bir orgazm ve daha kaliteli bir seksüel ilişki sağlar.

    Kegel Egsersizleri PDF indir Kegel Egsersizleri PDF

    Nasıl Uygulanırlar?

    Bu testleri uygulamaya geçmeden önce hangi kas gruplarınızı çalıştırmanız gerektiğini bilmelisiniz. Pelvis tabanı kaslarınızı algılamak için aşağıdaki iki testten birini uygulayın:

    * İdrarınızı yaparken idrarı yarıda kesmek için hangi kaslarınızı kullandığınıza dikkat edin. Bu kaslarınızı kasarken karın ve kalça kaslarınızın gevşek olmasına dikkat edin.

    * Yukarıdaki teknik size zor geliyorsa bacaklarınızın arasına bir pet şişesi alın ve onu sıkıştırmaya çalışın.(cinsel bölgenize doğru şişeyi koyun) Bu iki test esnasında çalışan kaslarınız Kegel egzersizleri esnasında çalıştıracağınız kaslardır.

    Ne Sıklıkla Uygulanırlar ?

    Kegel egzersizleri evde, iş yerinde, yolda, kısacası her yerde uygulanabilir ve dışarıdan bu egzersizleri uyguladığınız anlaşılmaz. Bu egzersizleri hergün düzenli olarak uygulamayı alışkanlık haline getirin.

    Her birim egzersiz esnasında pelvis tabanı kaslarınızı 3-10 saniye süreyle kasın ve bu kadar bir süre ara verin. Bunu arka arkaya 5-10 kez uygulayın. Bu birim egzersizi günde beş kez yapmanız sizin egzersizlerden maksimum fayda görmenizi sağlayacaktır. Egzersizlerde aşırıya kaçmamalı ve idrar yaparken bu egzersizleri uygulamamalısınız. Egzersizler esnasında normal nefes alıp vermeye ve yalnızca pelvis tabanı kaslarınızın çalışıyor olmasına dikkat etmelisiniz.

    Kegel Egzersizleri

  • Vajinismus neden korkutuyor?

    Vajinismus neden korkutuyor?

    Vajinismus bir kadının vajinal duvarlarının sıkı ve vajinanın içinde bulunan kuvvetli kas spazmları nedeniyle yakın olması durumudur.
    Penetrasyon girişimleri hatta dokunma bile öncesinde hiçbir ağrı bulunmayan vajinanın kasılmasına, vajina kaslarının çekilmesine neden olmaktadır. Bu durumun oluşmasının büyük bir kısmı psikolojiktir.

    Vajinismuslu kadınların doğum yapma, jinekolojik muayene olma ve penis-vajina birlikteliğ (penetrasyon) gibi konularda fobik korku durumları mevcuttur. Cinsel Sağlık Enstitü Derneği (CİSED) cinsel terapistleri, vajinismuslu kadınlar üzerine yaptığı araştırmalar sonucunda,kapalı yerlerde kalma korkusu, yalnız kalamama korkusu, karanlıktan ve özellikle fareden korkma gibi hiç bilinmeyen ortak korkularının olduğunu keşfetti.

    VAJİNİSMUSLU KADINLARIN ORTAK KORKULARI

    Kapalı yerde kalma korkusu
    Vajinismuslu kadınların çoğu küçüklükte yaşadıkları olayların ve cinsel mitlerin arasında sıkışıp kalmış kişilerdir. Bu hiç bilinmeyen ortak korkuları da çocuklukta gelişmiştir. Kapalı ortamlarda kalamama durumuna klostrofobi diyoruz. Vajinismusun en bilindik belirtilerinden biri olan, vajinanın istemsiz kasılması sonucu kadının kendini kapatması durumu doğrultusunda gelişen bir fobidir. Kapalılık korkusunda, bulunulan mekân her ne kadar geniş olsa da, aynı vajina gibi, kapıların ve pencerelerin kapalı olması ya da içeride az sayıda insan olması, vajinismuslu kadının kendini kapana sıkışmış gibi hissetmesine yol açarak çarpıntı, nefes darlığı, titreme, bacaklarda karıncalanma ve kitlenme gibi sonuçlar doğurmaktadır.

    Yalnız kalamama korkusu
    Vajinismus kadınlarının cinsel birleşme gerçekleştiremedikleri için kendilerini yalnızlığa itmesi sonucu oluşan ve bilimsel adı otofobi olan yalnızlık korkusu, bu kadınların ortak fobisidir. Vajinismus kadını cinsel birleşme gerçekleştiremediği için kendini anormal olarak gördüğü için yalnız kalmaktan korkmakta çünkü kendinden korkmaktadır. Araştırmalarımız sonucunda edindiğimiz verilere göre uzun süre yalnızlığa gömülmüş bir vajinismus kadınının kendine zarar verdiğini olmuştur.

    Karanlık korkusu
    Vajinismus kadınının çocukken yaşadığı ve etkilerini günlerce taşıdığı belirli ya da belirsiz zihinsel ve duygusal travmalar sonucu oluşan niktofobi, diğer bir değişle karanlık korkusu, onun tüm zihinsel enerjisini karanlığa yoğunlaştırması sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu korkunun, vajinismus kadınının ortak özelliği olmasının ana nedeni ise vajinanın konumundan kaynaklanmaktadır. Vajina, penis gibi dışarıdan görünen bir genital organ olmadığı için kadın vajinasını kolay kolay tanımlayamaz. Vajinismus kadını için karanlıkta kalan vajina nasıl korku uyandırıyorsa, karanlıkta kalmakta aynı korkuyu uyandırmaktadır. Bu nedenle karanlıkta kalmak vajinismuslu kadının çok şiddetli panik yaratabileceği bir durumdur.

    Hayvan korkusu
    Zoofobi olarak bilinen hayvan korkusunun çıkış nedeni yine çocukluk dönemine denk gelmektedir. Çocukluk çağında yaşanan travmalar, yetiştirilme tarzı ve ebeveynlerden en az birinin ürkütücü tavrı nedeniyle, çocuğun bastırmaya çalıştığı korkusunun bir hayvanla sembolleştirilmesi durumudur. Vajinismuslu kadınlar üzerinde yaptığımız araştırma sonucu, pek çok kadın gibi vajinismus kadınının da kedi, köpek, yılan, fare gibi hayvanlardan korktuğu; pek çok kadından farklı olarak ise fareden korkmalarının nedeninin vajinaya kaçacağı düşüncesi olduğunu saptadık. “Vajinama fare kaçar!” ve “Vajinaya girişe hayır!” diyen vajinismus kadının en büyük korkularından birinin fare korkusu olması, vajinismus belirtilerinde sıralanan penis ya da herhangi bir cisim girişinin kabul edilmemesi, tampon kullanımı ya da jinekolojik muayene gibi dışarıdan müdahale yapılacak olan eylemlerle aynı nedeni barındırmasıdır.

    Vajinismusun %100 tadavisi vardır!
    Görüldüğü üzere bu belirtiler ve sonuçlar aslında vajinismusun ta kendisidir. Vajinismus tedavisi için uygulanacak adımlar her ne kadar vajinismusun kadın üzerindeki süresine ve yoğunluğuna göre farklılık gösterse de vajinismusun tedavi edilebilir bir geçici rahatsızlık olduğunun bilmesinde fayda var. Vajnismus kadınları, tam bir iyileşme gösterecekleri için şanslılar. Ayrıca, vajinismus cinsel terapisinde genellikle hiçbir cerrahi müdahale ve diğer girişimsel müdahaleleri uygulamak gerekmez. Kadının tedavi süreci boyunca herhangi bir ilaç kullanması da istenmemektedir. Yapılması gereken tek şey kadının iyi bir rehber olacak cinsel terapisti bulması, her şeyi açıkça anlatması ve en önemlisi de iyileşme arzusunun olmasıdır. Kadın bunu yapmayı başardığı takdirde, terapistinin ona önereceği egzersizlerle, kendi kendini tedavi etmesi mümkün olacaktır.

  • Her On Kadından Biri Evli ve Bakire

    Her On Kadından Biri Evli ve Bakire

    Türkiye’de kadınlar cinsellikten çok korkuyor… Türkiye’deki her 10 kadından biri için, evlendiği gece hayatının en kötü gecesi oluyor. Çünkü kadınlar eşleriyle seks yapmaktan korkuyor. İstese de, sevse de cinselliği yaşayamıyor. Vajinismus adı verilen bu durum aylarca hatta yıllarca sürebiliyor. Bazı evliliklerde seks hiç yaşanmıyor…

    Vajinismus nedir?

    Vajinismus tıpkı deprem gibidir. Kişi umutsuz olduğuna yürekten inanır, ‘Ya canım acırsa’ diye cinsellikten korkar ve vajina kasları öyle bir kasılır ki, asla ilişkiye giremez. Bu, en önemli cinsel fobilerden biridir. Vajinismusun en temel belirtisi o an geldiğinde kişinin panik atak benzeri bir durum yaşamasıdır. Yani kişi eşini iter, kasılır, endişe, korku ve kaygı duyar. O kadar açık bir kaygı duyar ki, bilinci açık olsa bile kontrolünü yitirir. Bundan utanır, suçluluk duyar, kendinden nefret eder, hayal kırıklığına uğrar. Zamanla cinsel isteksizlik ve çocuk sahibi olamama kaygıları buna eklenir. Bu, kadın için de erkek için de zor bir durumdur. Bazı evlilikler buna sadece 5–10 yıl dayanır. Ancak bu korkular 30 yıl bile devam edebilir.

    ANİDEN ORTAYA ÇIKABİLİR!
    Tedavi edildikten sonra vajinismus tekrarlar mı?

    Vajinismusun tipleri vardır. Genelde ilk gece ortaya çıkar ve doğru tedaviden sonra geçer. Bazen cinsel hayatı olan kişilerde birden ortaya çıkar. Doğum yırtıkları, düşükler, kürtaj, kötü ve sert yapılan bir cinsel muayene bile buna neden olabilir. Bu kadınlar fiziksel problemler ortadan kalksa bile cinsel birleşme yaşayamaz. Daha önce tedavi olmuş kişilerde bu hastalık tekrarlayabilir.

    Kolay tedavi edilebilir mi?

    Geçmişte yaşanan bir cinsel travma yoksa ya da muayene edilebiliyorsa, bu basit vajinismustur. Nispeten tedavisi kolaydır. Bazılarında geçmişte yaşanmış cinsel bir travma öyküsü vardır ve derinlerde bastırılmıştır. Bu, ağır vajinismustur. Tedavisi zor ama mümkündür. Bazı kadınlar ise partneri ile olan diğer problemleri nedeniyle istemli olarak ağrı, yanma, acı ve kanama olacağından korkarak cinsel birleşme sırasında kendilerini kasarlar ve cinsel ilişkiye izin vermezler. Buna da durumsal vajinismus denir.

    Vajinismus, anne-baba olmaya engel teşkil eder mi?

    Hayır, vajinismus yalnızca sağlıklı ve mutlu bir cinsel birleşmeye engeldir. Normale göre gebelik şansının az olmasına rağmen, vajenden kayan spermler nedeniyle gebelik oluşabilir. Son yıllarda tüp bebek yöntemiyle anne-baba olan birçok çift var. Sorunlarını çözmek yerine aşılama yöntemi ile anne-baba oluyorlar. Halbuki bu durumda tüp bebek ve aşılama gibi yöntemler sadece zaman ve para kaybıdır. Normal doğumdan sonra bu sorundan kurtulacaklarını düşünenler yanılırlar. Bazı jinekologlar bile doğum sırasında bu konunun kendiliğinden çözülebileceğini düşünür. Ama genellikle sorun devam eder. Zaten bu çiftler genellikle sezaryeni tercih ederler.

    Eşi vajinismus olan erkekler ne yapıyor?

    Bu önemli bir boşanma sebebi mi? Sanılanın aksine vajinismusun yol açtığı boşanma oranları düşüktür. Çünkü cinsel korkular çifti birbirine yakınlaştırır. Devamlı reddedilme ve tatminkar olmayan bir ilişki nedeniyle erkekler pasifize olur. Vajinismuslu kadınlar eğer görücü usulüyle evlendirilmemişlerse, eş veya sevgililerini otoriter ve baskıcı babalarının aksi özellikteki erkeklerden seçerler. Evlilik öncesi başka kadınlarla yaşadıkları cinsel deneyimleri sınırlı olan eşleri, çoğunlukla aşırı nazik, pasif, girişken olmayan ve edilgin erkeklerdir. Tencere ve kapak misali karı-koca birbirlerini kırmaktan aşırı derecede korkar. Vajinismuslu kadınlar nasıl birer ‘iyi kız’ ise, eşleri de aynı şekilde ‘iyi çocuk’lardır.

    Vajinismus deneyimleri için tıklayın !

    ISRAR SORUNU BÜYÜTÜR!
    Vajinismusu olan bir kadına kocasının cinsel ilişki için ısrar etmesi normal midir?

    Eğer erkek kadının korkusunu anlamaya çalışıp ona destek olmak yerine, bir an önce cinsel ilişkiyi gerçekleştirip hem kendisine, hem eşine, hem de ailesine erkekliğini ispatlama gayreti içinde hareket ederse sorun daha da büyür. Maalesef genellikle süreç bu şekilde işler. İlk geceden sonra aile büyüklerine hesap veren çiftler, sorunun büyümesine neden olur. Vajinismuslu kadınların eşleri istenmedikleri, reddedildikleri, yeteri kadar sevilmedikleri korkusuna kapılabilirler. Ne yapacaklarını bilemezler, ki bu çok normaldir. Hayatlarının cinsel ilişkiye girmeden geçeceğini düşünerek, bu sorundan kurtulmak için kendilerini tamamen işlerine adamayı denerler.