Etiket: uyku

  • Prader Willi Sendromu nedir?

    Prader Willi Sendromu nedir?

    Prader-Willi sendromu da bireyin açlık güçlü bir duygusu hisseden bir durum, hatta yiyecek son tüketilen olmasıdır. Durum doğumda mevcut ve olduğu gibi bir yaşına kadar erken kendini tezahür etmeye başlayabilir. Yoğun açlık acısı nedeniyle, Prader-Willi sendromu çocuklarda çok daha yatkın meslektaşlarına göre obezite vardır. Sonuç olarak, onlar çok daha fazla obezite doğrudan bir sonucudur fiziksel hastalık gelişmesi oldukça muhtemeldir.

    Prader-Willi sendromu başta zeka geriliği, duygulanım bozukluğu ( duygusal dengesizlik), kaslarda güç kaybı ve hipotonus, kısa boylu cücelikle beraber iştah bozukluğuna bağlı morbid obezitenin gözlendiği nadir bir kalıtsal hastalıktır.

    Prader willi sendromumlu bebekler için tıklayın !

    Dair işaretler ve Prader-Willi sendromu belirtileri belirgin erken olduğunuzu vardır. Birçok çocuk koşulu ile acı badem biçimli gözleri gibi yüz özellikleri, aşağı döner bir ağız ve belirgin ince bir üst dudak olacak. Zayıf kas tonu daha yaygın Prader-Willi sendromu semptomlarının bir başka ve dizler ve dirsekler varlık tarafından gevşek çoğu zaman uzun sergilenen yerine sabit bir pozisyonda bebeği sallamak ya da iskambil varsayarak.

    Çocuğun yaşı, diğer belirtiler görünür gibi. Hormon dengesizlikleri genellikle mevcut, cinsiyet organların yavaş gelişimi ile sonuçlanır. kas eksikliği daha belirgin hale gelir ise sıklığı ve şiddetinde açlık acısı artar. Çocuk, sorun uyku olabilir ciddi davranış sorunları geliştirmek ve muhtemelen sorun yaşamalarının öğrenme ve konuşma. Miyopi de, ve görülebilir deri rengi fark bu ailenin geri kalanının daha hafif olabilir.

    Bakım için defne durum tutmak için çocuğun ergenlik ve daha sonra yetişkinlik girerken egzersiz ve uygun diyet yararlanmak alınmalıdır. durumun şiddetine bağlı olarak, seks hormonlarının enjeksiyon gerekli normal büyüme ve ergenlik başlangıçlı tetiklemek için olabilir. belirtiler zamanla zayıflatmak karşın, nadiren tamamen kaybolur. Prader-Willi sendromu Yetişkinler bazen sipariş hastalığı ile başa çıkmak için bütün hayatlarını ilaç tedavisi faydalanmak.

    İşte belirtiler çok hafifletmek için yardımcı olabilir Prader-Willi sendromu tedavisinde çeşitli türleri vardır. Hormon tedavileri, normal bir büyüme paterni dinlenme, çocuk vücudunun bir oran diğer çocuklar kendi yaş benzer olarak olgun sağlayan yardımcı olabilir. Yeme kalori düşük ama protein, lif yüksek bir diyet ve çeşitli temel besinleri de yardımcı olabilir davranışsal sorunları kontrol yardım olası fiziksel ve duygusal dengeyi korumak. Bazı durumlarda, sürekli danışmanlık da hastalık yönetmek için çocuk yardımı ve diğer çocuklarla sosyal etkileşimin görece normal seviyeye sahiptir.

    Ne, kimin numarası, kaç doğumlu,… gibi sorulardan ‘prader willi sendromu hakkında bilgi’ sorusu ve yanıtı.

  • Uyku ve cinsel isteksizlik

    Uyku ve cinsel isteksizlik

    Uzmanlar, uyku bozuklukları olan insanlarda cinsel isteksizlik ve güçsüzlük belirtileri gözlendiğini açıkladı.

    Uzmanlar, uykusuzluğun hassas bir konu olduğuna dikkat çekerek, uyku problemi çekenleri uzmanlara görünmeleri konusunda uyardı. Prof. Dr. Mehmet Karadağ, günlük yaşamda insanların hayatlarının neredeyse üçte birini uyuyarak geçirdiğini anlattı.

    Yeni doğan bebeklerin günün 18-20 saatinde uyurken, erişkin insanlarda bu sürenin 4-11 saat arasına düştüğünü kaydeden Karadağ, “Anadolu’da, ‘Uyusun da büyüsün’ diye bebeklere söylenen ninnilerin altında yatan gerçeği bugün çok daha iyi anlıyoruz. Gerçekten de büyüme hormonunun en fazla uyku sırasında salgılandığını, uykunun vücudun büyüme ve yenilenmesinde, öğrenme ve bellek fonksiyonlarının gelişmesinde çok önemli bir rol oynadığını bilim insanları ispatladı” dedi.

    “UYKUSUZ KALMAYIN”

    Sağlıklı uykunun kasları gevşeterek dinlendirdiğini ifade eden Karadağ, şöyle devam etti:
    “Tüm sistemlerimiz bir bilgisayar gibi kendini test etmekte ve fonksiyonlarını yeniden düzenlemektedir. Bağırsak hareketlerimiz yavaşlamakta, karaciğer, böbrek gibi önemli organlarımız günlük streslerin etkisinden kurtulmak için fonksiyonlarını azaltmaktadır. Yapılan çalışmalarda derin uykuda, vücutta protein sentezinin, hücre mitozunun ve büyüme hormonu salgılanmasının arttığı, buna karşılık adrenalin ve kortikosteroidler gibi katabolik, yıkıcı hormonların salgısının azaldığı gösterilmiştir.”

    “UYKUSUZLUK CİNSELLİĞİ ETKİLİYOR”

    Uykuda solunum bozukluğu olan kişilerin sabah uyandıklarında yorgun kalktığını söyleyen Karadağ, “Uyku sırasında farkında olmadan nefes darlığı çekmişlerdir. Solunum eforunun yorgunluğu ile güne isteksiz ve yorgun başlarlar. Zaman içerisinde sabah baş ağrıları görülebilir. Beyin fonksiyonları berraklığını kaybetmeye başlar. Unutkanlık, isteksizlik, mutsuzluk, gerginlik ve kişilik değişiklikleri görülmeye başlar. Uykuda solunum bozukluğuna bağlı olarak gelişen depresyon, cinsel isteksizlik ve cinsel güçsüzlük önemli sosyal problemlere yol açar” dedi.

    İHA

  • Cinsel Yaşamı Korumanın Yolları

    Cinsel Yaşamı Korumanın Yolları

    Cinsel Hayatınız Sallantıda mı?

    Çiftlerin farkına varamadığı küçük sebepler ilişkinin gidişatında olumsuz etkiler yaratıyor olabilir.

    İlişkinizi Korumanın Yolları

    Bilindiği üzere uykusuzluk pek çok sağlık problemini de beraberinde getiriyor. Sevişme üzerinde de oldukça kötü etkiye sahip olan uyku düzenimize dikkat etmek çok önemli. Düzenli ve sağlıklı bir cinsel hayat için günde en az 6 saat uyumak gerekiyor.

    Depresyon, pek çok kadının cinsel isteksizliğinde büyük rol oynuyor. Kadın erkek ilişkilerinde oldukça olumsuz etkiye sahip olan depresyonun uzmanlar tarafından tedavi edilmesi şart. Burada koşul sadece cinsel hayatınız değil, eğer tedavi olmazsanız günlük hayatınızda da pek çok sorun ortaya çıkacaktır.

    Stresli bir iş yaşamı genelde erkeklerde libido düzeyini oldukça düşürmektedir. İş hayatınız stresli olabilir ama eve iş getirmeniz hem sizin hem de sevgilinizin gerilmesine sebep olacaktır.

    Kilo almak hem fiziksel hem de ruhsal anlamda özgüveni azaltan bir durumdur. Kadın ya da erkek kilo aldıkça kendine güveni azalacak ve zamanla sevişmekten de soğuyacaktır. Özgüven eksikliği sevişmenin büyük düşmanlarından biri.

    Kullanılan ilaçlara da dikkat etmek gerekiyor. Siz istemesenizde cinsel isteğiniz kullandığınız ilaçlara bağlı olarak azalabilir. Yan etkileri yorgunluk ve halsizlik olan bir ilaç, sizi cinsel ilişkiden tamamen soğutabilir.

  • Uykuda Seks Seksomnia

    Uykuda Seks Seksomnia

    Ayrıca benzer bir olay yine İngiltere’de yaşanmış ve uykusunda seks yaptığı genç kıza tecavüz ettiği iddia edilen 43 yaşındaki Stephen Lee Davies beraat etmişti. Bu tür haberlerle gündeme gelen ve “uykuda seks” olarak bilinen “seksomnia”; “uyku halindeyken kontrolsüz bir şekilde cinsel ilişkiye girme” veya mastürbasyon yapma ihtiyacı hissetme” olarak tanımlanır ve bir tür uykuyla uyanıklık arasında kalınan uyurgezerliktir. Bu nedenle seksomnia’ya “uyursevişirlik” de denir. İlişkileri olumsuz etkileyebilen bu hastalığa sahip kişiler, genellikle suçluluk duyarlar, durumlarından utanırlar ve doktora başvurmazlar. Ancak seksomnia’nın, korkulacak ya da utanılacak bir yanı yok. Bu nedenle, seksomnia olduğunu fark eden birey bunu partneriyle paylaşarak mutlaka bir terapiste ya da hekime başvurmalıdır.

    HIZLANDIRICI VE TETİKLEYİCİ FAKTÖRLER…
    Aşırı baskı altında olma, yoğun iş temposu, düzensiz beslenme, alkol alışkanlığı, kilolu olma, stres ve uykusuzluk, henüz bir tedavisi olmayan hastalığa hızlandırıcı ve tetikleyici faktörler arasında sayılabilir. Çoğunlukla erkeklerde görünen bu hastalık günümüzde kadınlara da sıçradı…

    SEKSOMNİA KİŞİNİN ELİNDE OLAN BİR DURUM DEĞİLDİR!
    Nedeni ve tedavi yolları hala bulunamayan seksomnia hastalığı son 3 senedir bir hayli üzerinde çalışılan patolojik bir vakadır. Seksomnia’nın altında yatan nedenlerin bulunamayışında, bu durumdan utanan hastaların hekimlere başvurmak istememesi etkendir. Çoğunlukla kontrol altına alınamaması ve yarı uyku halinde baş gösteren cinsel ilişki eyleminin hatırlanmaması hastaları endişe içine sürüklüyor. Bunun aksine, bu eylemi uyanıkken yapılan sekse tercih edeceklerin de olduğunu rahatça söyleyebilirim. Böyle düşünenler seksomnia’yı alkol sonrası yaşanan ilişki gibi rahat ve doğal bir eylem olarak görüyor olabilirler. Bu nedenle, kontrol edilemediği, kasılma yaşanmadığı ve hatırlanmadığı için olumsuz yargıların da olmayacağını düşünerek rahat bir cinsel birleşme yaşamak ve bunu tercih etmek isteyenler olabilir. Ancak seksomnia kişinin elinde olan bir durum değildir ve bir hastalıktır.

    UYKUDAKİ BİR ERKEK UYANIK BİR KADINA TECAVÜZ EDEMEZ…
    Bilindiği gibi insan zihninin çeşitli katmanları vardır. Uykuda kapanan “bilinç”, kişinin farkında olduğu bölümdür ve zihnin düşünen, yargılayan, mantık kuran ve karar veren kısmıdır. Yani kişinin kiminle seviştiğini bildiği ve bu sevişmenin sorumluluğunu alabildiği kısımdır. En önemli özelliği, seçim yapabilme ve karar verebilme yetisidir. Eylemleri yönetmesi ve karar vermesi gereken bilinçtir. Ama esas büyük parça, buzdağının görünmeyen kısmında bilinçdışındadır. “Bilinçdışı” kişinin farkında olmadığı bölümdür ve zihnin haz ve elem prensibine göre çalışan kısmıdır. Yani kişinin kiminle seviştiğini bilmediği ve bu sevişmenin sorumluluğunu alamayacağı kısımdır. Uyanıkken veya uykudayken devamlı çalışan ve hiç kapanmayan bilinçdışının en önemli özelliği, haz verici eylemleri isteme ve bilinci etkileme yetisidir. Mahkeme tutanaklarına göre, adı açıklanmayan kız öğrenci, Davies’in evinde ve yatağında kendi isteğiyle yatmış ve gece uyandığında Davies’in kendisiyle cinsel ilişkiye girdiğini fark etmiş. Bu nedenle hem Davies hem de genç kız aynı yatakta yattıkları için, bilinçdışı seviyede birbirlerini arzulamış ve birlikte olmuş olabilirler. Çünkü aynı yatakta yatmak bilinçdışında yer alan libidoyu harekete geçirmiş olabilir. Ayrıca Davies, bilinçdışı seviyede genç kızı eski karısının yerine koyarak sevişmiş de olabilir. Ayrıca “uykuda tecavüz” durumu da söz konusu değildir. Çünkü tecavüz zorla ve tek tarafın isteğiyle olur. Cinsel istek denetlenebilir, yönlendirilebilir, ertelenebilir bir dürtüdür. Tecavüzde, saldırgan cinsel davranışta, bazı cinsel motifler olmakla birlikte, temel etken öfke, düşmanlık ve gücün ifade edilmesidir. Kısaca, tecavüz cinselliğin değil, saldırganlığın ifadesidir. Ancak bir kadınla onun isteği dışında kurulan tüm cinsel yakınlıklar tecavüzdür. İçki veya başka bir ilaç-madde etkisi altında olarak veya uykuda sevişerek, cinsel bir yakınlık kurmakla ilgili karar verebilecek durumda olmayan bir kadınla kurulan ilişkiler de tecavüzdür. Ancak uykudaki bir erkeğin uyanık bir kadına tecavüz etmesi söz konusu değildir. Ayrıca 18 yaşındaki erkeğin kanepede uyuyakalan 16 yaşındaki kız arkadaşına tecavüz ettiği iddiası da bu açıdan bakıldığında gerçekçi değildir. Bu nedenle bu vakalar, hem bir uyku bozukluğu hem seksomnia hem de sadece basit bir libido aktarımı olabilir. Vakaları ayrıntılı değerlendirmeden karar vermek çok zor.

  • Orgazm faydaları

    Orgazm faydaları

    Orgazm olmakla boşalmak aynı şey değildir. Bu nedenle genelde orgazm diye bahsedilen durumlar boşalma olarak algılanmalıdır. Boşalma bedensel bir rahatlamayken orgazm ise bu bedensel rahatlamaya ruhun eşlik ettiği çok yüksek haz veren bir durumdur. Orgazm boşalmayı da içine alan daha geniş bir kavramdır. Orgazmı çeşitli uyaranlar sonucu beynin uyarılması ve bu uyarılmanın etkisiyle, bireyde hem bedensel hem de ruhsal olarak algılanan bir hissin meydana gelmesi olarak tanımlayabiliriz.

    BOŞALMANIN FAYDALARI NELERDİR?
    Cinsel terapistler olarak çiftin cinsel yaşamında sağlıklı bir yol alabilmesi için düzenli ve doyumlu bir seks hayatı yaşamaları taraftarıyız. Çünkü cinsel uyarılma ve zevkin devam ederek bir doruğa ulaşması olarak tanımlanan orgazm ve boşalmanın birçok faydası var. Orgazm ve boşalma, bedensel ve ruhsal olarak bir rahatlama sağlıyor, daha kolay hamile kalınmasına yardımcı oluyor, kan akışını düzenliyor, beyni sağlıklı tutuyor, duygusal zekâyı yükselterek kişiyi zinde tutuyor ve önemli, değerli ve sevilmeye layık olduğunu hissettirerek moralini yükseltiyor, cildi güzelleştiriyor ve gençleştiriyor, bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor ve kişin ağrı eşiğini yükseltiyor, bazı ağrıların şiddetini düşürüyor, stresi azaltıyor, daha rahat ve kaliteli uyumaya yardımcı oluyor, kalk krizinden koruyor, prostat ve meme hastalıklarının oluşmasını geciktiriyor ve bu şekilde çiftin hayatından doktoru ve cinsel terapistleri uzak tutuyor, Çünkü özgüveni arttıran, vücut imajını iyileştiren ve stres yönetimini kolaylaştıran orgazm ve boşalma sırasında vücutta meydana gelen değişimler, salgılanan hormonlar, psikolojik ve duygusal tatmin hissi, çiftin hem cinselliğe hem birbirlerine hem de ilişkilerine olan duygu ve düşüncelerini olumlu yönde etkiliyor.

    DÜZENLİ ŞEKİLDE BOŞALMAK GEREKİYOR, ÇÜNKÜ…
    Özellikle kadınların sürekli olarak şikâyet ettikleri ve doyumsuz bir cinsellik yaşamaları sonucu cinsel yaşamı ertelemek adına bir silah gibi kullandıkları baş ağrısı sendromuna bire bir gelen düzenli bir şekilde yaşanan boşalmalardır. Bunun dışında, hem erkek hem de kadında kalp krizi riskini azaltan boşalma bağışıklık sisteminin virüslere karşı direncini artırmakta, salgılanan oksitosin ve melatonin sayesinde rahat bir uyku yaşanmasını sağlamakta, serotonin salgısını arttırdığı için stresi önlemekte, salgılanan steroid hormonları sayesinde cildi güzelleştirmekte, boşalım sayesinde erkeklerde prostat bezinin temizlenmesi sonucu prostat kanseri riskini %70 bir oranla önlemekte, hem kadın hem de erkekte meydana gelebilecek meme kanseri riskini %40 oranda azaltmakta, özellikle kadınlarda romatizma gibi pek çok ağrının şiddetini azaltmakta ve doğal bir spor olan orgazm metabolizmayı hızlandırdığı için hücreleri yenilemektedir.

    GEBE KALMAK İÇİN AYNI ANDA BOŞALMAK ŞART DEĞİL…
    Boşalma uzun süreli cinsel uyarı sonucunda ulaşılan ve kişiye zevk veren fizyolojik ve psikolojik durumdur. Kadının ve erkeğin cinsel yanıtlarının fizyolojik farklılığı nedeniyle çiftler boşalacakları anı tam olarak belirleyemezler. Birbirlerinin yanıtlarını tam olarak ve anında bilememeleri gibi birçok nedenle de çiftler aynı anda boşalamazlar. Fakat boşalmak gebe kalmayı kolaylaştırsa bile, aynı anda boşalamamanın ya da aynı anda boşalmanın gebe kalmakla ilgili herhangi bir bağlantısının olmadığının da bilinmesi gerekiyor. Birlikte boşalmak, iyi bir cinsel ilişki için zorunlu ya da daha çok zevk almak için gerekli de değildir.

    Aynı anda boşalmanın mutlaka gerekli olduğu düşüncesi, kadın ve erkeğin yaşayacağı cinsel yaşamda beklenti düzeyini artırmakta ve o an yaşayacakları hazları kaçırmalarına neden olmaktadır. Cinsel ilişkide eşlerin mutlaka birlikte boşalmaları gerektiği inancı cinsel mit dediğimiz hurafelerden biridir. Pek çok çift, cinsel yaşamlarını bu yanlış inanış yüzünden doyumsuz olarak değerlendirebilir. Oysaki kadın ve erkek cinsel yanıtlarının fizyolojik farklılığı kişilerin boşalacakları anı tam olarak belirleyememelerine neden oluyor. Birbirlerinin yanıtlarını tam olarak ve anında bilememeleri gibi benzer nedenlerle çiftler nadiren aynı anda boşalırlar.

    Birlikte boşalmak iyi bir cinsel ilişki için zorunlu ya da daha çok zevk almak için gerekli de değildir. Ama birlikte boşalmanın mutlaka gerekli olduğu düşüncesi, birçok insanın kendi cinsel ilişkilerinden hoşnutsuz olmasına, aynı anda boşalma beklentisiyle, kendinin ve partnerinin cinsel yanıtlarıyla gereğinden fazla ilgilenmesine ve sevişmenin keyfinin kaçmasına neden olabiliyor. Bu durum, cinsel ilişki yaşamak bir yana, kişisel boşalmayı da yok edebiliyor. Oluşan stres nedeniyle gebe kalmayı engelleyebiliyor. İki insan arasındaki cinsellik, fizyolojik yanıtlar temelinde gelişen, çok boyutlu ve keyifli bir süreçtir.

    Gerçek dışı beklentiler ve yanlış inanışlar, gebe kalmayı engelleyebileceği gibi cinsel doyumu da olumsuz yönde etkilemekten başka bir işe yaramıyor. Bunlardan dolayı çift birlikte boşalma hedefinden vazgeçip, sevişmenin ve dokunmanın verdiği hazza odaklanmalıdır.

    Cinsellik Hakkında Tüm Merak Edilenler için tıklayın !

  • Zayıflamak için uyku düzeninize ayarlayın

    Zayıflamak için uyku düzeninize ayarlayın

    Uyku insanoğlunun vazgeçilmezi. Vücudun kendini yenilediği, kas yapım ve onarımının devam ettiği zaman dilimi uyku. Gün boyunca uyuduğumuz uykunun süresi de vücut ağırlığımız ve vücut yağ oranımız ile yakından ilişkili. Yeterli uyuyamayanların kilo alma riskinin daha yüksek olduğu kanıtlanan bir bilimsel gerçek.

    Yapılan son araştırmalar günde 8 saat uyuyanların 5 saat uyuyanlara göre yüzde 56 oranında daha fazla yağ kaybettiklerini ortaya koydu. Ayrıca günde 5 saatten az uyuyanların, normal uyku süresini tamamlayanlara göre günde ortalama 300 kalori fazla aldığı da biliniyor. Bunun tek sebebi uyuyamamanın verdiği gerginlik veya uyanık kalmak ile harcanan enerji değil. Uykusuzluk, iştah dengesini alt üst edebiliyor. Yine yeterli uyumayanların tatlı besinlere daha fazla ihtiyaç duyduğu da biliniyor. Eğer uykusuzluk çekiyorsanız, gözlerinizi kapatıp koyun saymanıza gerek yok. Bazı besinleri ve içecekleri tüketmek daha rahat uykuya dalmanıza yardımcı olabilir.

    İşte rahat bir uyku için beslenme önerileri:

    Süt için:

    Yıllar boyu uyku annenizin uyku öncesi size süt getirmesinin bir sebebi var. Süt ve süt ürünleri içerdikleri triptofan isimli aminoasit sayesinde uykuya daha kolay dalmanızı sağlıyor. Triptofandan zengin diğer besinler ise kuruyemişler, muz ve bal. Masum karbonhidratlar tüketin: Karbonhidratlı yiyecekler, süt ürünlerinde bulunan triptofanın uyku süresince kanda maksimum düzeyde kalmasına yardımcı oluyor. Geç saatlerde yanlış karbonhidrat tüketimi ciddi anlamda kilo almanıza yol açabilir, bu nedenle masum karbonhidratları tercih etmek gerekiyor.

    Çoğu insanın sıklıkla yaptığı gibi peynir-ekmek ikilisi yerine; süt ve müsli, yoğurt ve kuru meyve, ayran ve 1-2 kraker daha sağlıklı ve masum seçimler. Ara öğün tüketin: Yatmadan 1-2 saat önce tüketeceğiniz hafif bir ara öğün uykuya dalmanızı kolaylaştırır. Bu saatlerde tüketeceğiniz ağır yiyecekler ise midenizde fazla doluluk yaratacağından uykunuzu iyice kaçırabilir.

    Az yağlı besinler tercih edin:

    Özellikle akşam saatlerinde tüketilen kızartma, kavurma, fast-food gibi yağ içeriği yüksek besinleri tüketenlerin uyku döngüsünde daha fazla sorun yaşadıklarını biliniyor. Bunun sebebi; yağ vücutta çok uzun sürede sindirildiğinden ötürü gece boyu devam eden sindirim aktiviteleri. Bu nedenle rahat bir uyku için akşam çok yağlı besinleri tüketmekten kaçınmanız gerekiyor.

    Gizli kafein kaynaklarına dikkat edin:

    Aşırı kafein alımının uykusuzluğa sebep olabileceği uzun zamandan beri bilinen bir gerçek. Fakat uykuya yakın saatlerde sadece kahveden uzak durmak yetmiyor. Çay, yeşil çay gibi diğer kafein içeren içeceklere konusunda da dikkatli olmak gerekiyor. Ayrıca çikolata, birçok asitli içecek hatta kafeinsiz kahvede bile bir miktar kafein var. Ciddi anlamda uykusuzluk çeken biriyseniz, kafeinli içecekleri yatma saatine 6 saat kala tamamen kesmeniz uykuya dalmanızı kolaylaştıracaktır.

    Güncel diyet haberleri için tıklayın !

    İlacınızdaki kafeine de dikkat:

    Bazı idrar söktürücüler ve soğuk algınlığı ilaçları kafein içerir. Genelde içerikleri kafein birkaç kupa kahveye eşit gelir. Bu nedenle herhangi bir sebeple kullandığınız bir ilaç varsa kafein içerip içermediğini kontrol edin, eğer içeriyorsa doktorunuza danışarak ilacı alma saatinizi değiştirin.

    Alkol aldıysanız su için:

    Alkollü içecekler bir anda uykuya dalmanızı sağlayabilir ama uyku kalitesini düşürür. Alkol alımı sonrası uykuda; gece terlemesi, sık uyanma, kabus gibi sorunlar daha çok görülür. Bunun sebebi alkolün vücutta yarattığı dehidrasyon yani aşırı sıvı kaybıdır. Alkol aldıysanız, yatmadan önce birkaç bardak su içmeye özen gösterin. Uykusuzluk problemi çok ciddi olanların, alkollü içeceklerin tüketimini yatma saatine 6 saat kala kesmeleri daha sağlıklıdır.

    Diyet yapan uykusuna dikkat etsin yazısı için tıklayın !

    Diyetisyen &Yaşam Koçu Gizem Şeber

  • Kolay kilo ve diyet yapmak…

    Kolay kilo ve diyet yapmak…

    diyet yapmak ve zayıflamak artık daha kolay! Uzman Diyetisyen &Yaşam Koçu Gizem Şeber 20 Beslenme Formulü ile yaşamınızı değiştirebilirsiniz diyor.

    Hangi yağ zararsız ya da hangi yiyecek yağ yaktırıyor? Ne türlü aktiviteler yapmalı? Peki tatlı işini ne yapacağız? diyet yaparken kafamızda oluşan tüm bu sorulara yanıt bulurken, sağlıklı beslenme ve kolay kilo verme önerileriyle hayatımız daha kolaylaşacak.

    Yağı beslenmenizden tamamen çıkarmayın

    Günlük beslenme düzeninde yetişkin bir kişinin aldığı enerjinin %25-30’unun yağdan karşılanması gerekir. Tamamen yağsız beslenmek, vücutta yağ dokularının yakılmasına engel olur.

    Yani beslenmenizden yağı tamamen çıkartırsanız yağlarınızdan kurtulamazsınız. Sağlıklı yağlar olan; zeytinyağı, fındıkyağı ve balık yağı gibi yağlara belirli miktarlarda sofralarınızda yer vermelisiniz.

    Sofranızda yenilik yapın, avokadoya yer açın

    Avokado, beslenme de meyve yerine geçmeyen ve yağ yerine kabul edilen tek meyvedir.

    Yüksek oranda içerdiği tekli doymamış yağ asitleri sayesinde, vücut yağlarının yanmasını kolaylaştırdığı özellikle de bel bölgesinde bulunan yağlar üzerinde etkili olduğu bilimsel araştırmalarca kanıtlanmıştır. Avokado’yu salatanıza ilave edebilir ya da püre haline getirerek sos olarak kullanabilirsiniz.

    Bazı yağlar metabolizmanızı hızlandırır

    Evet yanlış okumadınız. Beslenmenize bazı yağları dahil etmeniz daha fit olmanıza yardımcı olacak.

    Balık ve kuruyemişlerde ve bazı tohumlarda bulunan çoklu doymamış yağ asitlerinin (PUFA) düzenli olarak alınmasının, metabolizmayı daha hızlı çalıştırdığı Almanya’da yapılan bir bilimsel araştırmada kanıtlandı.

    Kakao ve az miktarda çikolata yaşamınızı uzatır

    2011 yılında yapılan bir bilimsel araştırmada, obez ve diyabetik farelere verilen kakaonun toplam yaşam sürelerini uzattığı ve kalp ile ilgili problemlere kakao tüketen farelerde daha az rastlandığı belirlenmiştir.

    Kakaonun içerisinde bulunan antioksidanların; kalp hastalıkları riskini azalttığı biliniyor. Şekersiz kakaoları kahvelerinize, milk shakelerinize ekleyebilir, günde 3-4 tablet kadar bitter çikolata tüketerek sağlığınıza katkıda bulunabilirsiniz.

    Süt ürünleri zayıflamanıza yardımcıdır

    Kalsiyum mineralinin yetersiz alımının, vücutta yağ depolanmasının tetiklenmesine sebep olduğu biliniyor. Süt ve süt ürünlerini yetersiz tüketen kişilerin iştahlarını kontrol etmeleri de daha zor.

    Günlük beslenmenize 2 su bardağı kadar süt veya yoğurt eklemenin vakti geldi de geçiyor.

    diyet sürecini mola vererek uzatmayın

    Florida Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmada, diyet sürecine ara veren veya diyet sürecini uzatan kişilerin, diyeti belirlenen zamanda tamamlayan kişilere göre kilo koruma konusunda daha başarısız olduklarını ortaya koymuştur.

    Kilo vermek için egzersiz tek başına yeterli değildir

    Sadece spor salonuna yazılarak zayıflayamazsınız. Uzun dönemli bir çok araştırma, spor yapmanın zayıflamak için tek başına yeterli olmadığını göstermiştir. Bu araştırma sonuçlarına göre, sporun zayıflama üzerindeki direk etkisi %3’tür.

    Anlayacağınız sağlıklı beslenmeden kaçış yok.

    Ev işlerinden ve kişisel temizlikten kaçmayın

    Balık etliler ile zayıf kişiler arasındaki bir farkında rutin işlerin düzenli yapılıp yapılmaması olduğu bilinir. Ev işleri ve kişisel temizlik için günlük yakılan kalorinin 350’ye kadar çıkabileceğini unutmayın. Haydi koltuktan kalkın ve evi toparlayın.

    Kilonuzu sadece kardiyo egzersizler ile koruyamayabilirsiniz

    Kilonuzu sabit tutmak için kardiyo yapmak yeterli olmayabilir. Uzun süreli kardiyo egzersizler daha hızlı kalori yakmamızı sağlasa da, vücudun kendini dengede tutma isteği yakılan kalorinin karşılanması adına iştahınızı fazlaca açabilir.

    İştahınızın kontrolünü kaybetmemek için, kardiyo seanslarını tadında bırakın ve egzersiz programınızın sonuna esneme, germe ve hafif ağırlık çalışmaları ekleyin.

    Şeker isteği yoğun düşünme durumunda kaynaklanabilir

    Yoğunluğu yüksek olan ofis çalışanlarının daha fazla tatlı isteği duyduğu bilinir. Bunun sebebi beynin temel yakıtının glikoz olmasıdır. Fakat şekerli yiyeceklerin rutin tüketimi vücutta yağlanmaya sebep olur.

    Bilgisayar başında canınız tatlı istediğinde çiğ sebze, meyve ve süt ile yani bol lif ve bol kalsiyumla şeker ihtiyacınıza karşı savaş açın.

    İçten kahkahalar gerçekten zayıflatır

    Bir saatlik içten atılan kahkahaların, yarım saatlik orta düzeyde yapılan egzersiz kadar kalori yaktırdığını biliyor muydunuz? Aynı zamanda salgılanan mutluluk hormonu da zayıflamanıza yardımcı…

    Koyu renk üzüm, yağ yakmaya yardımcı

    İçerdiği resveratrol isimli antioksidanın; kilo almayı kolaylaştıran insülin direncinin oluşma riskini azalttığı ve egzersize dayanıklılığı arttırdığı bilinmektedir.

    Şekerden vazgeçemeyenler bal tüketmeli

    Beyaz şekerden vazgeçemeyenler yerine bal tercih edebilir. Bazı bilimsel çalışmalarda; şeker yerine bal tüketildiğinde, bal tüketenlerin yağ depolanmasının daha az miktarda olduğu saptanmıştır. Balın şekere göre diğer avantajları antiseptik ve antiviral oluşudur.

    Uyku sürenize dikkat edin

    Günde 5 saatten az uyumanın size 300 kalorilik fazla yiyecek alımına mal olduğunu biliyor muydunuz? Ayrıca yapılan bir çalışmada, günde 8 saat uyuyanların günde 5 saat uyuyanlara göre %56 oranında daha fazla yağ kaybettikleri belirlenmiştir.

    İştahınız açık olduğunda chop-sticks kullanın

    Japonların zayıf olmasının bir sırrının da chop-sticks kullanmak olduğunu biliyor muydunuz? yemek yeme süresini uzatan ve yavaş yemeye imkan tanıyan chop-sticksler sayesinde daha az besinle doyabilir ve daha uzun süre tok kalabilirsiniz.

    Her öğüne bir protein ilave edin

    Proteinli yiyeceklerin sindirim süresi, diğer besinlere göre daha uzun olduğundan ötürü termik etki adı verilen enerji harcamasını arttırırlar. Her öğünde süt ürünleri veya et ürünleri gibi bir proteine az miktarda da olsa yer vermek fit kalmanızı kolaylaştırır.

    Temiz hava alın

    Kirli havanın insan sağlığına olan olumsuz etkisi sadece akciğerler üzerine değil. Yapılan bilimsel araştırmalarda, kirli havanın gizli şekere (insülin direnci) yol açabileceği ortaya çıkmıştır.

    Aynı zamanda vücut yeterli kalitede oksijen alamadığından ötürü yağ yakımı yavaşlar.

    Etli, yoğurtlu, yumurtalı çorbalar sofralara

    İçeriğinde et, tavuk, balık, süt, yoğurt, yumurta gibi protein kaynaklarını bulunduran çorbaların diğer çorbalara göre daha uzun süre tok tuttuğu ve günlük kalori alımını azalttığı ortaya çıkmıştır.

    Yulaf bir mucizedir

    Kan şekerini kontrollü yükseltmesi, kan kolesterol seviyelerini düşürmesi, özellikle kolon kanseri olmak üzere bazı kanser türlerine yakalanma riskini azaltması dışında, yulaf içerdiği lifler sayesinde hem zayıflama hem de kilo koruma döneminde elimizin altında bulunması gereken başlıca besinlerden biridir.

    Selülitlerinize ananasla savaş açın

    Ananas, içerdiği bromalin pigmenti sayesinde düzenli tüketildiğinde selülitlerde etkili bir azalmaya yardımcı olduğu bilimsel çalışmalarca kanıtlanmıştır. Bunun dışında ödem söktürücü ve kabızlığı önleyici etkiye sahiptir.

    Yanlış kesilen tırnak selülit nedeni yazısı için tıklayın !

  • Zayıflatan diyet kuralları

    Zayıflatan diyet kuralları

    Kilo vermek her zaman kolay olmuyor. Kilo vermek için 50 farklı değişiklikle formda vücuda bir adım daha yaklaşabilir, sağlıklı ve zayıf olmanın tadına varabilirsiniz. İşte uygulaması kolay ipuçları…

    Tamamen unutun
    Sık yediğiniz, yağ oranı yüksek bir yiyeceği seçin ve onu 40 gün için tamamen unutun. Bu süre sonunda o yiyeceğin tadı ağzınızdan silinecektir.

    Her zaman düşük kalorilisini seçin
    Örnek: Portakal suyu (l fincan 110 kalori) yerine domates suyu (l fincan 45 kalori) için. Yarım bardak vişne suyunu yarım bardak soda ile karıştırdığınızda kalorisi yüzde 50 düşer.

    Su için
    Daha fazla su içmeye başlamalısınız. Günde en az 8 bardak su içerek işe başlayabilirsiniz. Eğer böyle bir alışkanlığınız yoksa yanınızdan küçük bir su şişesini ayırmayın, bu şişeyi her gördüğünüzde içmek aklınıza gelecektir.

    Sosları unutun
    Salatanıza bir miktar lezzet katmak için döktüğünüz soslar kilo almanıza neden olur. Bu nedenle salata sosu yerine biraz baharat ve bir tatlı kaşığı zeytinyağını salatanıza ekleyebilirsiniz.

    Yemeğin ardından yatağa girmeyin
    Kilo almamak için özellikle akşam yemeğinden hemen sonra yatma alışkanlığından kurtulun, mümkünse akşam altıdan sonra meyve dışında bir şey yemeyin. Gece atıştırmalarından da kurtulun.

    Sık yiyin
    Kilo vermek isteyenlerin düştüğü yanılgılardan biri de çok sık yemek yemenin kilo verdirmeyeceği inancıdır fakat bu yanlıştır. Çünkü beş altı saatte bir mideyi boş bırakmamak metabolizmanızın hızlı çalışmasına neden olur. Bu nedenle az az ve sık sık yemelisiniz.

    Süt için
    Günde üç ya da dört defa süt ve yoğurt ya da peynir gibi süt ürünlerini tüketen kadınlar, tüketmeyenlere oranla yüzde 70 daha fazla yağ yakarlar. Çünkü kalsiyum metabolizmayı hızlandırırken vücuda daha fazla yağ yakması için komut vermiş olur. Bu ürünlerin light olanları ile zayıflama hızınızı arttırabilirsiniz.

    İyi bir uyku
    Yapılan araştırmalara göre geceleri dört saatten az uyuyan kişiler daha çok uyuyanlara oranla kilo alırlar. Çünkü yorgun bir vücut, normal günde yakılan enerjiyi yakamaz ve metabolizması yavaşlar. Bunun için her gün uykunuzu düzenli almaya dikkat etmelisiniz.

    Stresi yenin
    Stresli bir yaşam kilo almanın nedenlerindendir çünkü stresli olduğunuz dönemlerde vücudunuz stres hormonları salgılar ve bu hormanlar karın bölgesindeki yağ depolanmasını sağlayan hücrelerin büyümesine neden olur. Stresi yenmek için sosyal aktivitelerde bulunmalı, kendinizi rahatlatmalısınız.

    Hazır yemekleri unutun
    Hızlı ve çabuk yemek yapmak için aldığınız dondurulmuş gıdalar ya da hazır yemekler içerdikleri katkı maddeleri nedeniyle kilo aldırır. Bu nedenle taze sebzeleri pişirmeyi tercih etmelisiniz.

    Lifli yiyecekleri tüketin
    Çok lifli besinler doyduğunuz hissini verir ve çabuk acıkmanıza engel olur. Beyaz ekmek yerine kepeklisini, beyaz pirinç yerine esmerini tüketin. Lif oranı yüksek mercimek, kuru fasulye, nohut gibi gıdalara öncelik verin. Elbette sebzeleri unutmayın.

    Atıştırmayı bırakın
    Arabanın içinde atıştırıyor musunuz? Telefonla konuşurken bir şeyler yiyor musunuz? Vazgeçin.

    Buzdolabınıza baskın yapın
    Bu baskın her zamanki gibi, bir şeyler atıştırmak için olmasın. Buzdolabının kıyısında kösesinde kalmış bol kalorili yiyecekleri atın. Mutfak dolabınızdaki yağlı cipsleri, mısır gevreklerini ve kuru yemişleri atın. Mutfağınızda sizin için kötü olan bütün yiyecekleri, önümüzdeki 30 gün için, belki de ebediyen yasaklayın.

    Daha çok su ve soda
    Alkolün yerine su ve soda içmeye özen gösterin. Vücudunuzdaki yağ parçacıklarının kaybolduğunu göreceksiniz.

    Çikolata yeme isteğinizi bastırın
    Eğer adet öncesi dönemdeyseniz, çikolata yeme isteğinizi kesinlikle engelleyemiyorsanız, küçük mini barlardan alın veya şekersiz, sıcak kakao, yağsız puding kullanın.

    İşkolik olun
    Gelecek ay şirketin yemekhanesine girmeme kararı alın. Kahve ve çay içmek için ya da kendi getirdiğiniz sandviçi yemenin dışında. Şirketteki doğumgünü ve partilerde şerefe kaldırdığınız kadehin içinde soda olsun.

    Kremayı kesin
    Bir sinema yıldızı, içinde krema kelimesi olan hiçbir şeyi yemediğini söylüyor. Kremalı pasta, kremalı çorba gibi. Çünkü o, krema demenin yağ demek olduğunu biliyor. Bunun tek istisnası, yağsız krem peynir demektir.

    Hangi çorbalar zayıflatır konusu için tıklayın !

    Kalorileri azaltın
    Kalorileri azaltmayı bir oyun haline getirin. Bugün yediklerinizin kalori miktarını hesaplayın, yarın bundan 50 kalori düşün. Öbür gün bir 50 kalori daha düşün. Günde 1200 kalorinin altına düşmemeye dikkat edin.

    Kahvaltı edin
    Hiçbir zaman kahvaltıları atlamayın. Yağsız yoğurdun içine muzu dilimleyin. Pişmiş yulafın içine kuru üzüm koyup yemeyi deneyin.

    Dans edin
    Evde müzik dinleyin. Hareketli müzik tercih edin ve eşliğinde dans etmeyi ihmal etmeyin.

    Asansöre binmeyin
    Önünüze gelen her merdiveni egzersiz yapacağınız bir fırsat olarak düşünün, istediğiniz kiloya gelinceye kadar asansöre binmeyi aklınıza bile getirmeyin.

    Diyet içeceklerden uzak durun
    Diyet içeceklerden uzak durmalısınız. Bu tür içeceklerin içlerinde yapay tatlandırıcı bulunur. Onlar yerine portakal, elma gibi sağlıklı meyve sularından içmelisiniz. Hem sağlığınız açısından hem de kilo açısından birçok uzman diyet içeceklerin içilmemesini tavsiye ediyor.

    Yavaş yemek yiyin
    Fazla kilolular, hızlı yemek yiyenlerdir. Arkadaşlarınızla veya ailenizle ne zaman yemek yerseniz yiyin, yemeği en son bitiren kişi siz olun.

    Sıkı gelen giysilerinizi deneyin
    Her sabah kalktığınızda ilk işiniz üzerinize dar gelen pantolon veya şortları denemek olsun. Bu yiyeceğinize dikkat etmekte, sizi gün boyu motive edecektir.

    Hayallerinizi kutulayın
    İstediğiniz kiloya indiğinizde yapmayı planladığınız her şeyi hatırlatacak bütün fotoğrafları, reklamları, yazıları kesip bir kutunun içine koyun. Bir şeyler atıştırmak istediğinizde ya da jimnastik yapmaya hevesli olmadığınızda kutuyu açıp bakın.

    Yatak odasını yiyeceğe kapatın
    Eğer sizde pek çoğunuz gibi yatak odası dahil, evin her tarafında atıştırıyorsanız, bunu bir kere daha düşünün. Ne kadar çok yerde yemek yemek için kendinize izin veriyorsanız, o kadar çok yemek yiyorsunuz demektir. Bir süre için yemek saatlerinde, yemek odası dışında diğer yerlerde yemek yemeyi kendinize yasaklayın.

    Kendinizi ödüllendirin
    En çok sahip olmak istediğiniz 5 eşyanın listesini yapın. Her l kilo verdiğinizde ve bunu bir hafta koruduğunuzda, kendinize listedeki bir şeyi satın alın.

    Tasarruf yapın
    Gerçekten ihtiyacınız olmayan bir şeyi ne zaman yemek isterseniz, ona vereceğiniz parayı bir kavanozun içine atın. Birkaç hafta sonra paraların çokluğu size ne kadar çok şey yemediğinizi hatırlatacak ve bu para ile kendinize bir hediye alabileceksiniz.

    Aşka dair duygularınızı canlı tutun
    Tutku, kiloları eritir. İkiniz korkmadan restoranlara gitmeye başlayabilirsiniz. Çünkü, aşıkken kim yiyecekleri düşünebilir ki?

    Abur cubur yemeyin
    Verilecek 2-3 kilo bir yanda, kilolarınıza kilo katacak abur cuburlar diğer yanda ve siz bugüne kadar hiç aç kalmasanız da bunlardan bir türlü uzak kalamadınız. Bütün gün yapacaklarınızı planlayın. Sinemaya gidin, yürüyün, kendinizi bir romanın içine gömün ve şekerleme yapın. Ne yaparsanız yapın, yeter ki buzdolabından uzak durun.

    Mayonuzu giyin
    Yılın hangi mevsimi olursa olsun, özellikle yaz aylarında her hafta birkaç kez mayonuzu giyerek boy aynasının karşısına geçin. Bu daha fazla egzersiz yapmanız ve hedefe kilitlenmeniz için size ivme kazandırır.

    Egzersiz yapın
    Egzersiz yapmaya vakit ayırmak size zor gelse de kilo vermek için mutlaka hareket etmeniz gerektiğini unutmamalısınız. Hiçbir şey yapamıyorsanız evdeki duvarlardan yardım alabilirsiniz. 5-10 dakika boyunca kalçanızla duvara çok sert olmadan vurun. Bu kolay ve basit bir egzersiz yöntemidir. Egzersiz yaptığınız sırada televizyon ya da CD’den evde spor yapmanıza yardımcı olacak programlarını izleyebilirsiniz. Böylece neyi, nasıl yapacağınızı bilirsin.

    Ev işleriye meşgul olun
    Ev işleriyle ne kadar meşgul olursanız o kadar çabuk kilo verirsiniz. Çamaşır, bulaşık, yemek, çocuklarla elinizden geldiğince çok uğraşmaya bakın. Böylece sürekli hareket halinde olursunuz.

    Porsiyonlarınızı küçültün
    Tabağınıza konulan yemeğin hepsini bitirmek kötü bir alışkanlığınızsa bundan kurtulmak için küçük tabaklarda yemek yiyerek işe başlamalısınız. Bu göz kandırmacasıyla büyük tabaklarda yediğinizden daha az yemek yer ve tabağınızdakilerin arkanızdan ağlamamasına da olanak tanırsınız. Ayrıca tabağınıza ne kadar az yemek koyarsanız o kadar az yersiniz.

    Kahvaltıyı atlamayın
    Kahvaltı günün en önemli öğünüdür çünkü uyuduğunuz zaman yavaşlayan metabolizmanız tekrar bir şeyler yiyene kadar eski haline dönemez. Güne kahvaltı ile başlayanlar kahvaltı yapmayanlara oranla çok daha fazla kalori yakarlar. Çünkü kahvaltı kasları çalıştırır ve çalışan kaslar kalori yakılmasını sağlar.

    Meyve yiyin
    Yemek yedikten bir ya da iki saat sonra tekrar acıkıyorsanız atıştırmak için meyve yiyebilirsiniz. Meyve bir sonraki öğüne kadar sizin tok hissetmenizi sağlayacaktır.

    Etiketleri okuyun
    Etiketleri okuma alışkanlığı kazanmalısınız. Hangi ürünün içinde hangi yararlı ve hangi kilo aldırıcı madde var, bunların bilgilerini okursanız daha sağlıklı beslenirsiniz.

    Kola ve soda tüketmekten vazgeçin
    Kola ve soda gibi asitli içecekleri tüketmekten vazgeçin Bunun yerine taze sıkılmış meyve sularını içmeye gayret edin.

    Kırmızı et tüketmeyin
    Çok fazla kırmızı et tüketmek kilo vermenizi engeller bu nedenle tavuk, balık, hindi gibi beyaz et tüketmeye dikkat edin.

    Kızartma yerine haşlama tercih edin
    Kızartarak yapılan yemekler yerine haşlanmış, ızgara yapılmış ya da fırında pişmiş yemekleri yemelisiniz.

    Fast food yemeyin
    Modern çağın yiyeceği olarak kabul edilen hamburger, patates kızartması gibi fast food tarzı yiyecekleri yememelisiniz. Bunlardan uzak kalırsanız daha kolay kilo verirsiniz.

    Vücudunuzu tanıyın
    Hangi yiyeceklerin metabolizmanıza zarar verdiğini hangilerinin hızlandırdığını bilirseniz daha kolay kilo verebilirsiniz.

    Yemeğe salata ile başlayın
    Yemeğe çorba ya da salata ile başlamanız açlığınızın bastırılmasını sağlar. Böylece ana yemekten daha az yersiniz. Özellikle sebze çorbaları (domates, brokoli vs.) tok hissetmenizi sağlar.

    Yemekten sonra tatlı yemeyin
    Yemekten sonra tatlı yeme alışkanlığınızın önüne meyve yiyerek geçebilirsiniz. Böylece tatlı yeme isteğinizi de azaltmış olursunuz

    Göz zevkine önem verin
    Salata yemeyi sevmiyorsanız kendinize şık bir salata tabağı alın ve salatalarınızı bu tabakta yiyin. Hem göz zevkiniz hem de kilolarınız için daha yararlı olacaktır.

    Şekeri unutun
    Şekerli besinler kan sekerinin kısa sürede artmasına ya da düşmesine neden olur. Bu nedenle tatlı yedikten sonra tekrar tatlı yeme ihtiyacı duyarız. Şekerin fazlası vücutta yağ olarak depolandığı için mümkün olduğunca az tüketilmelidir.

    Tuzu kesin
    Tuz, vücutta su tutulmasına neden olur ve şişkinlik hissi yaratır. Ayrıca tuzun iştah açıcı bir özelliği olduğundan, sofrada tuz kullanmamak ve pişmiş yemeklere fazladan tuz eklememek gerekir.

    Dışarıda yemeyin
    Restoranlarda ya da ev dışında yenilen yemekler kilo aldırıcı olabilir. Bu nedenle dışarıda yemek zorunda kaldığınız zamanlarda salata ya da ızgara yemekleri yiyin.

    Alışverişte kendinizi kaybetmeyin
    Market alışverişine çıktığınızda aç olmamaya dikkat edin çünkü aç olduğunuzda canınız her şeyi almak ister ve eve geldiğinizde dolabınızın zararlı yiyeceklerle dolduğunu görürsünüz. Böyle bir dolaba karşı koymak ise zordur. Bu nedenle tok bir şekilde sağlıklı yiyecekler almaya ve bir liste yapıp o listeden dışarı çıkmamaya dikkat edin.

    Sofraya oturun
    Yemek vaktinde mutlaka sofraya oturun çünkü ayakta ya da televizyon karşısında yemek yediğinizde doyduğunuzu anlamaz ve daha çok yersiniz.

  • Topuklu ayakkabı baş ağrısı sebebi olabilir !

    Topuklu ayakkabı baş ağrısı sebebi olabilir !

    Ayak Sağlığı Uzmanı (podiatrist) İsmail Tuncel, ”Bir kadının 1 saat yüksek topuklu ayakkabı ile yürümesi, 12 saat dar bir ayakkabı ile yürümesine eşdeğerdir” dedi.

    Bursa’da sahibi olduğu Ayak Sağlığı Merkezi’nde hizmet veren Tuncel, yaptığı açıklamada, ayaklarda açığa çıkabilecek sorunlara karşı vatandaşın yeterince bilgi sahibi olmadığını söyledi. Tuncel, her şeyin başının sağlık, sağlığın da başının ”ayak” olduğunu dile getirdi.

    Türkiye’de sınırlı sayıda podiatrist olduğunu öne süren Tuncel, ”Bu konuda eğitim almamış kişilerce yapılan bakımlarda yöntem farklılıklarından dolayı hastaların çoğu, gereksiz yere acı çekiyor. Tırnak batığı ve nasır alma gibi operasyonlar, steril ortamlarda yapılmadığı takdirde bulaşıcı hastalıklara yol açmaktadır” dedi.
    TOPUKLU GİYEN KADINLAR DİKKAT
    Tuncel, topuklu ayakkabı giyen kadınların çok dikkatli olması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
    ”Bir kadının, 1 saat yüksek topuklu ayakkabı ile yürümesi, 12 saat dar bir ayakkabı ile yürümesine eşdeğerdir. Bir bayanı ele alalım, özel günlerde 10-15 santimetre yüksekliğinde topuklu ayakkabı giyiyor. Bu bayanının 12 saat dar bir ayakkabı giymesi, 1 saat topuklu giymesi ile aynıdır. Bu süre zarfında vücudunun görebileceği zarar, 12 kat daha fazladır. Bu kişide tırnak batığı, mantar, parmakta deforme, ayakta duramama ve yürüyüş bozukluğu sorunları başlar. Bir kadının baldır yapısı 2 duble bardak görünümündedir, ama topuklu giyen kadınların baldırının yapısı tek duble görünümüne dönüşür. Baldır kasları küçüldüğü için kasları süzülmeye başlar. Ayakta şekil bozuklukları çıkar, vücutta kamburluk oluşabilir, bel ve varis sorunu arkasından gelir.”

    BAŞ AĞRISININ EN BÜYÜK NEDENİ BATIK TIRNAK
    Türkiye’de çalıştığı işe göre 6, 12, 24 saat ayakkabısını hiç çıkarmayan kişiler olduğuna dikkat çeken Tuncel, şöyle devam etti:

    ”Bazıları da ‘Ayakları ayakkabının içinde görünmüyor’ diye bu konuyu hiç ciddiye almaz. Hastanelerdeki operasyonların ardından hasta 3 gün uyuyamıyor, 20 gün ayakkabı giyemiyor. Bunu bilen kişiler de bu sıkıntıları çekmemek uğruna tedavi olmuyor. Bize geliyorlar ve bunların büyük çoğunluğu başının ağrıdığı söylüyor. Ayak filmini çekiyoruz ve kesinlikle görüyoruz ki; bu baş ağrılarının en büyük sebeplerinden biri batık tırnaklar. 6 çeşit batık tırnak şekli vardır. Biz bu incelemeleri yaptıktan sonra tedavi yöntemine geçiyoruz. Batık tırnak yanlış ayakkabı ve çorap kullanımı, ağızdan alınan tablet ve hatalı tırnak kesimi gibi işlemlerin ardından yavaş yavaş oluşur. Devamında çok şiddetli baş ağrıları başlar. Hastalarımızın tamamı batık tırnak tedavisinin ardından bağ ağrısı şikayeti geçtiği için binlerce teşekkür ediyor.”

    Podiatrist Tuncel, Türkiye’de ayakkabı giyme kültürünün gelişmediğini belirterek, ”Bazı kişiler arkadaşlarından gördüğü ayakkabıyı hemen satın alıp giyiyor. Bu çok yanlış. Herkes hayatında bir kere de olsa podiatriste gitmeli ve kendisine uygun ayakkabı seçimini yapmalıdır. Kişilerin ayaklarına biz, Mısırlı, Romalı, Yunanlı, Türk ayağı gibi isimler koyarız. Hastalarımızın ayaklarının taraklı, taraksız olmasına göre ayakkabı seçiminde yardımcı oluruz. Ayak filmini çekeriz ve ayağından aldığımız ip uçları ile o kişiyi belki de çok iddialı olacak ama kendisinden daha iyi tanırız” diye konuştu.

    AA

  • huzursuz bacak sendromu tedavisi…

    huzursuz bacak sendromu tedavisi…

    HBS Tedavisi, Huzursuz Bacak Sendromu Bitkisel Tedavisi… HBS tedavisinde yaklaşım nasıl olmalıdır? HBS’nin tipine göre karar vermek uygun olur…

    1. Ara sıra çıkan (intermitan) tipte, devamlı tedavi ge­rekmez. Belirtilerin çıktığı gün ve günlerde ilaçsız (non-farmakolojik) yaklaşımlar yeterli olabilir.

    Bunlar;
    a) içiyorsa, sigara, kahve ve alkolü kesme,
    b) başka nedenlerle kullandığı ilaçları gözden geçirmey­le başlar.

    Şöyle ki; depresyona karşı (antidepresif), nöroleptik ilaçlar, methoclopamid tipi bulantı-kusmaya karşı kullanı­lanlar sedatif veya kalsiyum kanal blokeri gibi kalp-tansi-yon ilaçları, sara tedavisinde kullanılan Fenitoin, kan yağ­larını düşüren ilaç varsa hekimine sorularak azaltılmalı ve­ya gerektiğinde kesilmelidir.
    c) Kendini uyanık tutma -mental aktiviteyi artırma- vi­deo oyunları, bilmece çözme vb.
    d) Kan serumu ferritin düzeyi düşükse demir ve gereki­yorsa B12 vitamini tedavisine başlama,
    e) Uyku hijyeni kurallarına uymak.

    Yukarıdaki önlemler yetersiz kalırsa, belirtilerin her gün geldiği hastalardaki gibi ilaç tedavileri de denenebilir.

    2. Her gün gelen tip: İlaçsız tedavilere ek olarak, L-do-pa + Benserazide veya Carbidopa-Levodopa 125 mg. ile başlanır. Gerekirse bunların uzun etkili olanları kullanıla­bileceği gibi dopamin agonistleri (Pramipexole, Ropinero-le vb.) veya gerekirse opioidler (morfin cinsi ilaçlar) da de­nenebilir.

    İlaçlar gece yatmadan bir saat önce tek başına alınma­lı, en düşük dozla başlamalı, o doz yetersiz kalırsa miktar yavaş yavaş artırılmalıdır. Dozdaki değişmeler üç-yedi gün aralarla denenebilir. Sakinleştirici etkisi varsa, o ilacın do­zu azaltılmalıdır.

    3. Tedaviye yanıt vermeyen dirençli tipler: Bunlar, kul­lanılan dopaminerjik ilacın dozu yeterli olduğu halde ve doz artırılırsa, ilaca bağlı yan etki çıkan olgulardır. Yapıla­cak şey, kullanılan dopaminerjik ilacın dozunu azaltıp ya­nına yeni bir dopamin agonisti ilaç ekleme denemesidir.

    Huzursuz Bacak Sendromu Tedavisi İçin Tavsiyeler için tıklayınız!

    Değişik ilaç kombinasyonları L-dopa + Gabapentin ve­ya ikincisi yerine Opioid veya Benzodiyazepin birlikte ve­rilebilir.

    HBS’de ilaçsız tedavilerden neyi anlıyoruz? HBS’li hastaların çoğu yaşlı olduğundan ilaçların yan etkileri göz önüne alındığında arasıra gelen veya hafif şid­detteki hastalarda ilaçsız (non-farmakolojik) yaklaşımları denemek uygun olur. Şiddetli HBS olgularında ilaçsız te­daviler yarar sağlamaz.

    1. Yatmadan önce kol ve bacakları germe ve fizik akti-vite faydalı olabilir. Hafif veya orta derecede egzersiz belir­tileri hafifletir. Ağır egzersizler ise semptomları artırır.

    2. Bacaklara masaj yapmak denenebilir.

    3. Yatmadan önce ılık veya sıcak banyo yararlı olabilir.

    4. Mental aktiviteyi artırma, video oyunları oynamak, kompütür programlama, resim, örgü-nakış yapma ve aktif tartışmalara katılma faydalı olabilir. Bunların etkisi kişiyi uyanık tutma yoluyladır.

    5. Dondurma ve unlu gıdaları mümkünse yememe (ilaçların etkisini azaltabilir).

    6. Sedanter hayattan (uzun süreli oturma, hareketsiz kalmaya dayalı yaşam) sakınmak. Seyahatleri sabah saat­lerine denk getirmek uygundur. Menstürasyon dönemle­rinde hareketsiz kalmaktan sakınmalıdır.

    7. Cinsel ilişki ve orgazmın uyku sağlama açısından iyi geldiğine dair bireysel hikayeler mevcuttur.

    8. EEG alfa aktivitesi eğitimi (alpha training), hasta eğitimle (telkin) kendi alfa aktivitesini, semptomlarını dü­zeltecek, şiddetlenmesini önleyecek frekans, amplitüd ve miktar yönünden ayarlamayı öğrenebilir. Kendine uygun alfa aktivitesine ulaşmayı içten isterse varabilir. Bu eğiti­min amacı, kişinin iç inhibisyonunu kendi gayretiyle geliş­tirmeyi öğrenmesidir. Yoga, meditasyon ve hipnozda da amaç aynıdır. İç inhibisyonu (kendi kontrol mekanizması­nı geliştirmek) o kişi için bir yetenektir. Zihinsel aktiviteyi artırarak uyanık halde kalmanın altında yatan ana fikir bu olup, uygun EEG alfa ritmini yakalamaktır. Kişi bu eğitimde işe yarayacak uyaranlara kendini bırakıp, yara­mayacak olanlara kapılarını kapatmasını öğrenir. Kronik ve şiddetli HBS olgularda bu yöntem etkili olmayabilir.

    9. Bacaklara dışarıdan karşı pulsasyon uygulamak. En-henced External Counter Pulsation (EECP) tedavisi: Bu tedavi, koroner şikâyetleri olup, ameliyat edilemeyen kalp hastalarında, bacaklara kalçaları da içine alan bir manşon (tansiyon aleti manşona benzer) aracılığıyla kalp ritmiyle uyumlu pulsasyonların (basınç) uygulanmasıdır. Yaşlı ko­roner hastaları içinde tesadüfen HBS’si de olanlar bu tedaviden ortalama otuz bir gün sonra belirtilerinde düzelme göstermişlerdir. HBS’nin “damarsal tedavisi” adı da veri­len bu yöntemde iyi etki geç çıkmaktadır. Muhtemel etki mekanizmasının bacaklar yoluyla gönderilen pulsasyonların, bacak damarlarının kaslarına otonom sempatik sinir sistemi akışında HBS’deki muhtemel artmayı frenleme yo­luyla olması düşünülebilir.

    Huzursuz Bacak Sendromu İçin Bitkisel Çözüm-Sarı Hardal Tohumu İbrahim Saraçoğlu

    https://www.youtube.com/watch?v=DF2z7fT2PSg

    Huzursuz bacak sendromu yorumları için tıklayın !