Etiket: twitter

  • Sosyal medyada çok sosyal olmayın

    Sosyal medyada çok sosyal olmayın

    Sosyal medya hayatımızın merkezine yerleşti. Peki sosyal medyada neler tehlikeli yada sosyal medya kullanırken nelere dikkat edilmelidir.

    İnstagram, facebook, snapchat, twitter hepsini o kadar aktif kullanıyoruz ki bazen bu hesaplar yüzünden başımızın ağıracağını dikkate almadan davranabiliyoruz. Sosyal medya kullanırken dikkat etmeniz gereken birkaç hatırlatmada bulunmak istiyoruz.

    Sosyal medyada çok sosyal olmayın | 1

    Herkese Açık Wifi

    İnternet paketlerinin yetmediği zamanlarda bulduğumuz açık wifiye bağlanıyoruz. Buradan kendi hesaplarımıza giriş yaptığımızda kötü niyetli kişiler bizim tüm özel bilgilerimize erişebilir. Gerçekten önemli bir işiniz varsa ortak alanlardaki wifilerden internete bağlanmayın.

    Konum Ekleme

    Bu kişilerin istediğine bağlı bir durumdur ancak kendi güvenliğiniz için her yerde yer bildirimi yapmasanız iyi olacaktır. Yer bildirimiz sürekli açık olduğu zamanlarda telefonunuz  fotoğraf çekilirkende yer bildirimi yapar ve fotoğrafların nokta atışı ile nerede çekildiğini bilir.

    Özel Hayat Gizliliği Bırakın

    Sizin hayatınızda olan kişiler zaten nereye gidip geldiğinizi bileceklerdir. Sürekli çeşitli hesaplardan yer bildirimi yaparak insanların sizin her yaptığını görmesine gerek yoktur. Gizlilik bazen önemli sorunları engelleyebilir.

    Sosyal medyada bazen uzun zaman önce paylaşılan fotoğraflar videolar yada yazılar şuan öyle düşünmüyor olsanız bile sizin hakkında insalara yanlış fikirler verebilir.

  • Akıllı Telefon Yatak Odasına Girdi Cinselliği Bitirdi

    Akıllı Telefon Yatak Odasına Girdi Cinselliği Bitirdi

    Sosyal medya mecralarının yatak odalarına girmesinin insanların cinsel arzularını yavaş yavaş azalttığını ortaya çıktı.

    İngiltere’de yapılan bir araştırma Facebook ve Twitter gibi sosyal medya mecralarının yatak odalarına girmesiyle insanların cinsel arzularını yavaş yavaş azalttığını ortaya koydu.

    Yaşları 16 ila 44 arasında değişen 15 bin İngiliz arasında yapılan araştırmaya göre akıllı telefonların yaygınlaşması ve yoğun sosyal medya kullanımı ailelerin yatak odasını da etkiler hale geldi. Araştırmaya göre sosyal medyadan bahsedemeyeceğimiz 1990-91 ve 1999-2001 yılları arasında çiftler ayda 6 kez sevişirken, günümüzde ise bu rakam 4’e düşmüş durumda.

    Profesör Cath Mercer’a göre 90’lı yıllardan günümüze değişen bu tablodaki en büyük etken sosyal medyadan başkası değil. Zira kullanıcılar artık yatak odalarına telefonlarını alarak internete giriyor, Facebook ve Twitter gibi sosyal medya hesaplarında saatlerini geçirmeyi yeğliyor.

    Ancak tek suçlu sosyal medya değil elbette; zira sosyal medya hesaplarının kullanımını yaygınlaştıran akıllı telefon ve tabletler de bu tabloda son derece önemli bir rol oynuyor.

  • Facebook depresyon nedeni…

    Facebook depresyon nedeni…

    Başkalarının hayatlarını Facebook üzerinden takip eden internet kullanıcıları, bunları kendi hayatlarıyla kıyasladıktan sonra bunalıma giriyor”

    “Bin kişi üzerinde sosyal paylaşım siteleri konusunda yapılan ankete göre, başkalarının hayatlarını Facebook üzerinden takip eden internet kullanıcıları, bunları kendi hayatlarıyla kıyasladıktan sonra bunalıma giriyor”

    Kafkas Üniversitesi (KAÜ) Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Ali Osman Engin, “Göteborg Üniversite’nden bir grubun bin kişi üzerinde sosyal paylaşım siteleri konusunda yaptığı ankete göre başkalarının hayatlarını Facebook üzerinden takip eden internet kullanıcıları, bunları kendi hayatlarıyla kıyasladıktan sonra bunalıma giriyor” dedi.

    Engin, sosyal paylaşım sitelerinin bireysel düzeyde psikolojik travmalara neden olduğunu belirterek, bunun örneklerinin medyada görüldüğü söyledi.

    İnsanların kendi ölçülerinde sosyal paylaşım sitelerine sınır koyamadığını ancak sosyal paylaşım sitelerinin insanların sınırlarını zorladığına dikkati çeken Engin, “Toplumsal ve bireysel açılardan genel kabul ve red alanları birbirine karışmıştır. Bozulan sosyal yapıyla ilgili sınırsızlıkları sosyal paylaşım siteleri teşvik etmektedir” diye konuştu.

    Engin, Göteborg Üniversite’nden bir grubun bin kişi üzerinde sosyal paylaşım siteleri konusunda anket yaptığını anlatarak, şunları kaydetti: “Ankete göre, başkalarının hayatlarını Facebook üzerinden takip eden internet kullanıcıları, bunları kendi hayatlarıyla kıyasladıktan sonra bunalıma giriyor. Araştırmayı yapan gruptan Leif Dent, bu durumu sahte bir hayata benzeterek, “Facebook’ta insanlar, hayatlarının en güzel anlarını ve en güzel resimlerini paylaşır. Bu paylaşımlar diğer insanların yanılmasına sebep olur çünkü paylaşımı yapan insanın gerçek hayatını veya mutsuz anlarını Facebook’ta göremezsin. Başkalarının sanal hayatını kıskanmak, sosyal paylaşım siteleriyle beraber insanları etkileyen problemler arasına girdi” diyor. Ergenlik öncesi ve ergenlikte sosyal ağların ve teknolojinin sürekli ve uzun saatler kullanılması kaygıya, depresyona ve daha başka psiko-patolojilere neden olabildiği düşünülüyor.”

    “Facebook ve Twitter kimlik krizine sokuyor”

    Engin, Oxford Üniversitesi’nde yapılan araştırmada da Facebook ve Twitter gibi sosyal paylaşım sitelerinin gençleri kimlik krizine soktuğunun belirlendiğini kaydetti.

    Sosyal paylaşım sitelerinde vakit geçirmenin dikkat eksikliğine ve sözsüz iletişime neden olabileceğine dikkat çeken Engin, şöyle devam etti: “Günümüzün en temel sosyal sorunlarının başında gelen sosyal paylaşım sitelerinin özellikle çocuklar ve gençler üzerindeki olumsuz etkilerini belirlemek amacıyla oldukça yoğun çalışmalar yapılıyor. Şüphesiz gençlerin toplumsal varlığımızın devamı ve milli, manevi, sosyal ve kültürel değer ve normlarımızı edinip benimsemeleri ve insanlık adına yeni medeniyet değerlerini üretebilecek düzeyde katkı sağlamaları bekleniyor. Toplumsal birlik ve beraberlik adına bunun gerçekleşmesi oldukça önemlidir.”

    Engin, öte yandan sosyal paylaşım siteleri kullanımının 5 yaşın altına düştüğünü sözlerine ekledi.

  • İnternet bağımlısı mısınız ?

    İnternet bağımlısı mısınız ?

    İnternet yokken nasıl yaşıyorduk, artık hatırlamıyoruz bile… Hayatımızın her alanında o var. Alışveriş yapmak, fatura ödemek ve hatta aşkı bulmak için bile bilgisayar ekranının karşısına geçiyoruz. Çağa ayak uydurmak istiyorsak bu kadarı normal. Ancak internetin girdabına kapılıp çıkamayanlar da var. Bu testi çözerek internet detoksuna ihtiyacınız olup olmadığını öğrenebilirsiniz.

    1. En büyük korkunuz;
    ■ Kişisel verilerinizin internet üzerinden çalınması
    ▲ Bilgisayarınıza virüs girmesi
    ● İnternet bağlantınızın kesilmesi
    ★ Bilgisayarınızın çökmesi

    2. Başarısızlık veya hayal kırıklığı ile karşılaştığınızda nasıl tepki verirsiniz?
    ● Kendinizi başka şeylerle oyalarsınız
    ★ İnsanlarla bu konu hakkında konuşursunuz
    ▲ Aynı şeyi tekrar yaşamamak için çözümler ararsınız
    ■ Oturup kara kara düşünürsünüz

    3. Facebook, Twitter, Skype kullanıyor musunuz?
    ▲ Arkadaşlarınız sizinle en çok burada karşılaşır
    ■ Gündemi takip etmek için buralardasınız. Havadisleri kaçırmaktan korkuyorsunuz
    ● Zor durumdaki bir arkadaşınıza destek olmak için üye oldunuz
    ★ Buralarda kaybedecek vaktiniz yok

    4. Size en kolay nasıl ulaşılır?
    ■ E-posta atarak
    ● Kısa mesaj atarak
    ▲ Sabit telefon, cep telefonu, olmadı e-posta yoluyla
    ★ Kimse size kolayca ulaşabileceğinden emin olamaz

    5. En son ne okudunuz?
    ▲ İnternet üzerinden gazete
    ■ İnternet üzerinden kitap
    ★ Bir dergi
    ● İnternette görüp aldığım yeni bir roman

    6. Arkadaşlarınızın sizi nasıl tanımlamasını istersiniz?
    ● Sevgi dolu, dinlemeyi bilen ve her zaman paylaşımcı
    ▲ Daima kibar ve işini bilen, enerjik bir lider
    ■ İşte ve özel hayatında arkadaşlarına nasıl davranacağını bilen, parlak bir zeka
    ★ Her zaman iyi tavsiyelerde bulunan dengeli bir insan

    7. Son yıllarda hayatınızı aşağıdakilerden hangisi en çok etkiledi?
    ■ Kariyerinizdeki ilerleme
    ● Cep telefonunuz
    ★ Ekonomik kriz
    ▲ İnternet ve sosyal ağlar

    8. Pazartesi işe gelince, tasarruf tedbirleri nedeniyle işten çıkarıldığınızı öğrendiniz. Hemen;
    ▲ Özgeçmişinizi kariyer sitelerine gönderirsiniz
    ★ Bir arkadaşınızı ararsınız
    ● Eve gidip hıçkıra hıçkıra ağlarsınız
    ■ Bu konu hakkında bir tweet atarsınız

    9. İnternet üzerinden randevulaşmak konusunda fikriniz;
    ■ İstatistiksel olarak işe yarayabilir. Orada birini bulma ihtimaliniz, yakın çevrenizde bulmaktan çok daha yüksek
    ★ İnsanların neden bu şekilde randevulaştığını anlayamıyorsunuz
    ▲ İnsanların birini aradıklarını rahatça belirtmeleri açısından pratik bir yöntem
    ● İlginç bir fikir olsa da, şans eseri tanışmaktaki büyünün yerini asla tutamaz

    10. E-posta konusunda sizi en çok rahatsız eden nedir?
    ● Anlamsız bir mesajın içinde onlarca insanın e-posta adresinin görünmesi
    ▲ İnsanların mesajlarınıza yanıt vermemesi
    ■ İstek dışı gelen tanıtım mesajları
    ★ İnsanların dil bilgisi ve yazım kurallarına uymaması

    DEĞERLENDİRME

    KARELER ÇOĞUNLUKTAYSA:
    Dikkat! Bağımlısınız
    Bazen dijital teknolojiyi beyninizin bir parçasıymış gibi hissediyorsunuz. Yardıma ihtiyacınız olduğunda ona sarılıyorsunuz ve kendinizi iyi hissetmenizi sağlıyor. Ancak oynadığınız bilgisayar oyununda en üst seviyeye geçseniz de, iş yerinde yaptığınız sunum takdir edilse de size yetmiyor. Performansınızdan tatmin olmuyorsunuz. Başkalarının değerlendirmelerini ise dikkate almıyorsunuz. Kendinizi geliştirmek size özgüven kazandırır ve sizi bir amaç sahibi yapar. Dürüst olun; kendi kişisel yansımanızdan gözünüzü ayırmadıkça ne kadar başarılı olabilirsiniz?
    ÖNERİMİZ: Ekranın önünde tek başınıza oturacağınıza, neden sanal dünyadaki deneyimlerinizi web üzerinden başkaları ile paylaşarak bağımlılığınızı faydaya dönüştür müyorsunuz?

    ÜÇGENLER ÇOĞUNLUKTAYSA:
    Neredeyse bağımlısınız
    Sosyal ağlar hayatınızın bir parçası olmuş. Kendinizi teknoloji ile oyalıyorsunuz. Bilginiz ve deneyimlerinizi online olarak paylaşmaktan ve kendi reklamınızı yapmaktan hoşlanıyorsunuz. Dijital teknolojinin hayatınızı elinizden aldığını düşünmüyorsunuz ama sizin için artık sadece bir eğlence olduğunu söylemek de zor.
    ÖNERİMİZ: Teknolojik uzmanlığınızı ispatlamak yerine, neden insanlarla biraz da yüz yüze görüşmüyorsunuz? Bir arkadaşınıza evini taşırken yardım etmeye ya da birkaç arkadaşınızla toplanıp makarna partisi vermeye ne dersiniz?

    DAİRELER ÇOĞUNLUKTAYSA:
    Henüz bağımlı değilsiniz
    Hayatınızı teknolojik aletlere bağlı yürütmüyorsunuz. Son model bir cep telefonu ile görülmek gibi bir kaygınız da yok. Ancak son yıllarda telefon etmek yerine kısa mesaj atmayı ya da bir arkadaşınızın ofisine geçerken uğramak yerine e-posta ile haberleşmeyi tercih ettiğiniz de bir gerçek. Uzun toplantılara katılmaktansa, uzun e-posta zincirleri size daha kolay geliyor. Ancak, bunların sonucunda arkadaşlarınızla yüz yüze iletişiminiz azaldı. Son anda yapılması gereken bir iş duyurulduğunda ya da bir arkadaşınız e-posta ile yardım istediğinde hep oradasınız. Bu da sizin fark etmeden ekran önünde fazla zaman geçirdiğinizin kanıtı…
    ÖNERİMİZ: Teknoloji ile kurduğunuz dengeli ilişkiyi aynen koruyun. Sizi teknolojiyi kullanmaya zorlayan avantajlara ve sosyal ağlardaki arkadaşlarınıza direnecek gücünüz var. İş saatlerinde ekran başında uzun saatler geçiriyorsanız, uzaklaşmanızı sağlayacak molalar verin.

    YILDIZLAR ÇOĞUNLUKTAYSA:
    Bağımlılık uzak ihtimal
    Teknolojiyi iş hayatınızda kullanmaya mecbursunuz ancak eğer arkadaşlarınız sizinle gerçekten konuşmak istiyorlarsa, yüz yüze gelmek zorundalar. Size göre fiziksel iletişimin yerini hiçbir şey tutamaz. Sizin için bundan daha iyi bir iletişim yolu yok. Dijital teknolojilere bağlanmaktan hep kaçtınız. Hatta insanların internet ya da cep telefonu mesajlarındaki kabalıkları veya aşırı samimiyetleri sizi hep rahatsız etti. Teknoloji alanındaki gelişmelerin gerisinde kaldığınızı hissediyor olabilirsiniz.
    ÖNERİMİZ: Bağımlı olmamak iyi bir şey ama yine de unutmayın; insanlarla iletişim kurmak için yüz yüze gelmek bazen imkansız olabilir. Günümüz koşullarında internet üzerinden iletişim kurmak da kaçınılmaz. Kendinizi ifade etmek için karşınızda mutlaka birisinin oturması gerekmediği gibi, iletişim kuracağınız her insandan da hoşlanmak zorunda değilsiniz. Özellikle iş hayatında, işinizi kolaylaştıracağı zamanlarda teknolojiden kaçmayın, faydalanın.

  • Mutlu Bir Evlilikte Dikkat Edilmesi Gereken 7 Öneri

    Mutlu Bir Evlilikte Dikkat Edilmesi Gereken 7 Öneri

    Mutlu bir ilişki ve evliliğiniz olmasını istiyorsanız dikkat! Eşinize karşı sergilediğiniz ve hemen terk etmeniz gereken 7 davranış biçimi.

    1. Ailesini eleştirmek

    Eşinizin ailesi hakkında belki iyi belki biraz kötü hisleriniz olabilir. Ama siz siz olun, eşinize karşı ailesi hakkında eleştiri yapmaktan kaçının. Hiç kimse, arasında kan bağı olan yakınları hakkında sert sözler duymaktan hoşlanmaz. Dolayısıyla konu bir şekilde onun ailesine geliyorsa, dilinizi tutmanızda yarar var.

    2. Ajanlık yapmak

    Eşinizin nerede olduğunu, ne düşündüğünü ve diğer önemsiz ayrıntıları, Facebook’undan ya da Twitter’ından sürekli takip ederek, kendiniz için iyi bir şey yaptığınızı düşünüyor olabilirsiniz. Belki bu sayede onun, ilişkinizi ilgilendiren farklı alışkanlıklarından haberdar olabilirsiniz. Ama bu, ilişkinize yarar getirmekten daha çok zarar verebilir.

    3. Toplum içinde kavga etmek

    Çiftlerin ara sıra tartışmaları doğal bir şeydir. Ancak, bu tartışmanın kavgaya dönüşmesi, sık aralıklarla tekrarlanması ve özellikle başkalarının da olduğu ortamlarda herkesin ilgisini çekebilecek kadar kontrolden çıkması, sizin açınızdan utanç verici olduğu kadar ilişkiyi zedeleyici bir probleme de dönüşebilir.

    4. Kendinizi bırakmak

    Kendinize bakmayı bırakmak, kilonuza ve görünümünüze dikkat etmemek, sadece sizin sağlığınıza zarar vermekle kalmaz, ilişkinizde de karşı tarafa kötü bir mesaj verir. Kendinize bakmayı bıraktığınızda, eşiniz, ona bakmaktan da vazgeçtiğinizi, ilişkinizi önemsemediğinizi düşünecektir.

    5. Onu değiştirmeye çalışmak

    Çoğu kadının düştüğü bir hata bu! Kadınlar sürekli birlikte yaşadıkları erkeği geliştirmek için çabalarlar. Her ne kadar bu, ilişkiyi zora soksa, yeni problemler yaratsa da… Sürekli onu eleştirmek, yanlışlarını göstermek, bazı alışkanlıklarını değiştirmesi için uyarmak, kalp kırıcı olabilir. Bu da erkek açısından ilişkiyi tatsız hale getirir.

    6. Problemleri kafanıza takmak

    Herkes mükemmel bir ilişkiye sahip olduğunu düşünmek ister. İşte bu uğurda didinmek, sürekli ilişkinize ait problemlere kafa yormak, sizi üzer. Ama bu sorunları dile getirmeden, sürekli kendi içinizde onlarla boğuşursanız, kendinizi olduğu kadar eşinizi de incitebilirsiniz. İyi iletişim, mutlu olmanın ve uzun süreli bir ilişkinin köşe taşıdır.

    7. Yalan söylemek

    Birlikte güzel bir gelecek hayali kuruyorsanız, eşinize yalan söylemenin hiçbir gerekçesi olmamalı. Yani ‘beyaz yalanlar’ deyip işin içinden sıyrılmaya kalkmayın!

  • Aldatıldığınızı Önceden Fark Edebilirsiniz!

    Aldatıldığınızı Önceden Fark Edebilirsiniz!

    CİSED ONURSAL BAŞKANI DR. CEM KEÇE: “TEHLİKE ÇANLARI İLİŞKİNİZ İÇİN ÇALIYOR OLABİLİR!”

    Sevgililerin, aynı evi paylaşanların, sözlülerin, nişanlıların, evlilerin, hemen hemen herkesin aldatılmak ve aldanmak gibi korkuları olabiliyor. İnsanlar sezgilerine göre partnerlerinin kendilerini aldatıp aldatmadıklarına karar veriyorlar, bu nedenle bazen yanılıyorlar ve pişman oluyorlar, bazen de doğru karar alıp uygulayamıyorlar. Bu iki ayrı kararın ortak bir sonucu oluyor; hayal kırıklığı. Bu tür bir hayal kırıklığı yaşanmaması için CİSED Onursal Başkanı Dr. Cem Keçe, aldatma eyleminin en belirgin özelliklerini sıraladı…

    TEHLİKE ÇANLARI İLİŞKİNİZ İÇİN ÇALIYOR OLABİLİR!

    Aldatmanın önceden tahmin edilebilir bir durum olduğuna dikkat çeken CİSED Onursal Başkanı Dr. Cem Keçe; “Araştırmalar kadınların aşk arayışı,erkeklerin ise daha çok cinsel doyumsuzluk nedeniyle eşlerini aldattığını ortaya koyuyor. Ancak neden ne olursa olsun çift devekuşu gibi kafasını kuma gömmediğinde ilişkilerinde yolunda gitmeyen bir şeylerin olduğunu fark edebilir ve tehlike çanlarının sesini duyabilir.” dedi ve aldatmaya dair tehlike çanlarının hangi koşullarda çalmaya başladığı konusunda şu bilgileri verdi:

    • – “Her seferinde dışarı çıkmak için bahaneler uyduruyorsa eve geç geliyorsa,
    • – Cep telefonuna, tabletine veya bilgisayarına şifre koyduysa ve bunları sizden gizliyorsa,
    • – Facebook, Twitter, MSN gibi sosyal paylaşım ağlarında daha çok vakit geçirmeye başladıysa,
    • – Sık sık seyahate çıkıyorsa,
    • – Ara sıra ona ulaşamıyorsanız ve cep telefonunu açmıyorsa,
    • – Sizinle birlikte olmasının yaşamını ve işini engellediğini düşünüyorsa,
    • – Durup dururken spora başlayıp, kendine, kıyafetlerine ve iç çamaşırlarına daha önce göstermediği bir özen gösteriyorsa,
    • – Kredi kartı harcamalarında bir artış varsa,
    • – Birebir konuşmalarınızda başka şeylerle uğraşıyor ve gözünüzün içine bakmıyorsa,
    • – Size soğuk ve ukalâ bir şekilde davranıyorsa,
    • – ‘Bana hükmetmeye mi çalışıyorsun?’ diye tepki göstermeye başladıysa,
    • – Size şefkatli davranmayı bıraktıysa,
    • – Sizinle birlikte duş almıyorsa,
    • – Yatarken artık size sarılmıyor, hatta sizinle aynı yatakta yatmamak için TV karşısında uyumaya başladıysa ya da partnerinizde uykusuzluk sorunu başladıysa,
    • – Cinsel hayatınız nedensiz bir şekilde bitmişse,
    • – Sorumluluklarını art arda unutmaya başladıysa,
    • – Her seferinde, yalnız kaldığınızda ve yapacak bir işiniz olmadığında siz yokmuşsunuz gibi davranıyorsa,tehlike çanları çalmaya başlamış demektir.”

    EVLİLİK TERAPİSİ İŞE YARAYABİLİR…

    Uzun yıllar süren tecrübeler sonucu yukarıda sıralanan maddelerin aşkın bittiğini gösteren birer işaret olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyleyenDr. Keçe; “Bu nedenle çiftler ilişkilerinde açıkça görünen bu gerçekleri örtbas ederek görmezden gelmeye çalışmamalıdır. Bu maddelerdenen az 7‘i fark edildiğinde, sevgiliden, ilişkiden ya da yuvadan olunmak istenmiyorsa, çok gecikmeden bir evlilik terapistinden randevu almak gerekiyor.” dedi.

  • Ünlülerin twitter adresleri

    Ünlülerin twitter adresleri

    Hayatlarını, yaşamlarını hayranlık içinde izlediğiniz ünlülerin twitter adresleri, twitter sayfalarını sizlerle paylaşıyoruz. Sevdiğiniz ünlü kişilerle daha yakın ilişki kurmanızı sağlayacak, merak ettiğiniz soruların cevabını daha kolay bulacağınız ünlülerin twitter adresleri ve twitter sayfaları…

    Kadınlar Kulübü’nün Twitter Sayfası http://twitter.com/kadinlarkulubu

    Nil karaibrahimgil’in Twitter Sayfası https://twitter.com/Niltakipte

    Ata Demirer’in Twitter Sayfası http://twitter.com/komedyieni

    Cem Yılmaz’in Twitter Sayfası http://twitter.com/cmylmz

    Abdullah Gül’ün Twitter Sayfası http://twitter.com/cbabdullahgul

    Ayşe Özyılmazer’in Twitter Sayfası http://twitter.com/ayseozyilmazel

    Elif Şafak’ın Twitter Sayfası http://twitter.com/Elif_Safak

    Okan bayulgen’in Twitter Sayfası http://twitter.com/bayulgenokan

    Yalın’ın Twitter Sayfası http://twitter.com/YALINonline

    Gülben Ergen’in Twitter Sayfası http://twitter.com/GeErgen

    İbrahim Tatlıses’in Twitter Sayfası http://twitter.com/imparatoribo

    Demet Akalın’in Twitter Sayfası http://twitter.com/AkalinDemet

    Davut Güloğlu’nun Twitter Sayfası http://twitter.com/dguloglu

    Hande Yener’in Twitter Sayfası http://twitter.com/handeyenerCom

    Kenan Doğulu’un Twitter Sayfası http://twitter.com/dogulukenan

    Yonca Evcimik’in Twitter Sayfası https://twitter.com/YoncaEvcimik

    Sertap Erener’in Twitter Sayfası http://twitter.com/sertaberener

    Hadise’in Twitter Sayfası http://twitter.com/Hadisetv

    Tarkan’ın Twitter Sayfası http://twitter.com/TarkanOnline

    Meltem Cumbul’un Twitter Sayfası http://twitter.com/melcum

    Berrak Tüzünataç’ın Twitter Sayfası http://twitter.com/berraktzntc

    Ebru Akel’in Twitter Sayfası http://twitter.com/Akelebru

    Ceyda Düvenci’in Twitter Sayfası http://twitter.com/ceydaca

    Burcu Kara’nın Twitter Sayfası http://twitter.com/burcuukara

    Başak Sayan’ın Twitter Sayfası http://twitter.com/BasakSayan

    Melis Birlan’ın Twitter Sayfası http://twitter.com/melisbirkan

    Bade İşçil’in Twitter Sayfası http://twitter.com/formumdayim