Etiket: tüp bebek

  • Tüp Bebek Tedavisinde Başarıyı Arttırıcı Yeni Yöntemler

    Tüp Bebek Tedavisinde Başarıyı Arttırıcı Yeni Yöntemler

    • Doğal Tüp Bebek

    Her kadın sağlıklı ve doğurgan kadın, her ay regl döneminde bir yumurta üreterek yumurtlar.  Klasik tüp bebekteki anlayış ise, kadının bir ayda, birden fazla yumurtlamasını sağlamaktır. Bu sebeple de daha fazla yumurta elde edilerek birden fazla embriyo edilir. Fakat  bu yöntem, kadının fazla ilaç kullanmasını gerektirmektedir. Bu ilaçların çeşitli yan etkileri de olabilmektedir. Tüp bebek maliyetlerine de yansıyan bu durum,  kalıcı olmasa da çeşitli sorunlara yol açabilmektedir.

    Doğal tüp bebek yönteminde ise, kadının kendi ürettiği tek yumurta kullanılır. Tüp bebek tedavisinde başarıyı arttıracağı düşünülmektedir.

    Adetleri düzenli olan her kadının başvurabileceği bir yöntemdir.

    Avantajları ise:

    • İlaçların yan etkileri görülmez,
    • OHSS sorunu ortaya çıkmaz,
    • Hormonlar aşırı salgılanmaz, bu sebeple kan alınmasına gerek kalmaz,
    • Merkeze gidip gelme sayısı azalır,
    • Yumurta toplama işlemi 5 dakikada tamamlanır.
    • Tüp bebek tedavisinin maliyeti düşer,
    • Yumurtalar daha kalitelidir.
    • İntralipid Serum

    Tüp bebek tedavisinde gebelik şansını yükselten bir diğer yöntem de intralipid serum yöntemidir.

    Bu serumların özelliği, bağışıklık sisteminin dengelemesine yardım etmektir. Bağışıklık sistemi  gebelik için önem teşkil eder. Bu yöntem özellikle tekrarlayan tüp bebek başarısızlıklarında başvurulan bir yöntemdir.

    Vücudun, gebelik için daha kolay hazırlanmasını sağlar.

    • Traşlama- Soyma (Assisted Hatching)

    Embriyoların transfer edilmeden önce, dış zarlarının inceltilmesi işlemidir. Bu işlem yapıldıktan sonra, embriyonun rahim duvarına tutulma şansı yükselir. Traşlama ya da soyma işlemleri, anne adayının yaşının ileri olduğu durumlarda uygulanır.

    • IMSI

    Klasik tüp bebek ve mikroenjeksiyon yöntemlerinde spermler büyütülerek, şekil ve morfolojik açıdan değerlendirilir. IMSI yönteminde ise spermler 6000 kat daha büyütülürler. Bu sayede spermde herhangi bir sorun olup olmadığı, daha sağlıklı bir şekilde tespit edilerek, gebelik şansı arttırılır.

    IMSI uygulanan adaylar ise:

    • Erkek kaynaklı kısırlıklar,
    • Tekrarlayan tüp bebek başarısızlıkları,
    • Sebebi açıklanamayan kısırlıklar,
    • Sperm sayısı yeterli olmayan hastalar.

    Bu yöntem, tüp bebekte başarıyı arttıran bir yöntemdir.

    • PGD – Preimplantasyon Genetik Tanı

    PGD yöntemi ise henüz embriyo aşamasında, ileride ortaya çıkabilecek hastalıklar tespit edilebilir. Genetik açıdan hastalık riski taşıyan embriyolar anne adayının rahmine transfer edilmez ve gebelik şansı arttırılır.

    Tüp Bebek Tedavisi sorularınız için tıklayınız!

    PGD İle Embriyoda Araştırılan Hastalıklar:

    • Down sendromu
    • Trizomiler, Talasemi
    • Orak hücreli anemi
    • Kistik fibrozis
    • Tay-Sachs hastalığı
    • Hemofili A ve B
    • Retinitis pigmentoza
    • a1 antitripsin eksikliği
    • Frajil X sendromu
    • Fenilketonuri
    • Epidermolizis bülloza
    • Duchenne musküler distrofi
    • Myotonik distrofi
    • Fanconi anemisi
    • X’e bağlı hidrosefalus
    • Akondroplazi
    • Nörofibramotozis
    • Kan uyuşmazlığı (Rh D) hastalığı
    • Marfan sendromu
    • Hunthington hastalığı
    • Metabolomics

    Metabolomics,  henüz kullanılmaya başlanmamış, oldukça yeni bir yöntemdir. Fakat ilerde yaygın olarak kullanılacağı ön görülmektedir.

    Bu yöntem de, embriyo metabolik olarak incelenir. Nelerle besleniyor ve ortama neler salgıyor, tespit edilebilecektir. Bu sayede de embriyonun her açıdan sağlıklı olup olmadığı anlaşılacaktır. Yakın zamanda, tüp bebek tedavisinde başarıyı arttıracak bir yöntem olarak standart kullanıma girecektir.

    Kaynak: Tüp Bebek Tedavisinde Başarıyı Arttırıcı Yeni Yöntemler Neler?

  • Yumurta donasyonu nedir?

    Yumurta donasyonu nedir?

    Bir kadın, kendi yumurtaları ile gebe kalamıyorsa, yumurta bağışı sayesinde gebe kalabilir ve çocuk sahibi olabilir.

    Yumurta bağışı programına kimler başvurabilir?

    • Yumurtalıkları olmayan kadınlar,
    • Yumurtalıkları olan ancak yumurta üretmeyen kadınlar,(prematür over yetmezliği ya da erken menopoz)
    • Genetik sorunlar sebebi dolayısıyla yumurta donasyonu yapması önerilen kadınlar,
    • Kanser gibi sorunlar dolayısıyla radyoterapi, kemoterapi sebebi ile yumurtalıkları hasar almış kadınlar,
    • Yaşı ilerleyen ve menopoz dönemindeki kadınlar, bu programa baş

    Yumurta Donörü:

    Yumurta bağışı programlarında yumurtalarını veren kişidir. Bu kişi, çift tarafından biliniyor ya da anonim olabilir.

    Bilinen Donör:

    Bilinen donörden yumurta temin etmek isteyen bir kadın, tıbbi ve genetik herhangi bir sorunu olmadığı bilinen 21-30 yaşları arasında bir donör ile anlaşır.  Bilinen vericiye yapılan testler, anonim vericiye yapılanla aynıdır. Tarama testleri; Avrupa İnsan Üreme ve Embriyoloji Derneği (ESHRE) ile Amerikan Üreme Tıbbi Derneği (ASRM) kılavuzlarında bildirilen prosedürler ile yapılır.

    Anonim Donör:

    Yumurta bağışlayan kişi anonim olduğu zaman, vericinin ve alıcının kimlikleri tamamen anonim tutulmaktadır.  Anonim donör olarak programa başvuran kadınlar ilk olarak; fiziksel, psikolojik olarak değerlendirmeye tabii tutulur.  Tıbbi ve genetik problemleri bulunmadığı, ESHRE ve ASRM kriterlerine uygun tarama testlerinde  saptanır.  Yumurta bağışında kabul edilen kadınların her açıdan sağlıklı,doğurgan ve 21-30 yaşında olmadı gerekir.

    Alıcı Çiftin Bilgilendirilmesi

    Yumurta bağışı için başvuran çiftlere; hekim tarafından tıbbi prosedür ile ilgili bilgiler verilmelidir. Yumurta donasyonun tam olarak ne olduğu çifte anlatılmalıdır. İşlem uygulanmadan önce ise,çiftin onayı ve imzası gerekmektedir.

    Yumurta Donasyonuna Başvuran Çiftlerin Takip Edilmesi

    Yapılacak olan muayene ve testler tamamlandıktan sonra, hekiminiz hazır olduğunuzu düşündüğünde mikroenjeksiyon ve embriyo transferi aşamasına geçmek için gün belirleyecektir.

    Tüp Bebek Tedavisi sorularınız için tıklayınız!

    Yumurta bağışını yapacak olan kişinin; ten rengi, göz rengi, saç rengi ve vücut yapısı gibi fiziksel özellikleri olabildiğinde alıcı çiftinkilere benzer olacak şekilde tercih edilir. Buna ilave olarak, etnik köken, kan grubu ve diğer fiziksel özelliklerin benzer olması da ihmal edilmez.

    Yumurta Donasyonu Başarı Oranları

    Yumurta donasyonu ile günümüzde  oldukça yüksek başarı oranları elde etmek mümkündür. Çiftlerin kendi yumurta ve spermlerinden elde ettikleri gebelik başarı oranlarından yüksektir.  Çünkü, yumurta donasyonunda, yumurtayı bağışlayan kadın her açıdan sağlıklıdır, gençtir ve doğurgandır. Kısırlık sorunu olmadığı için yumurtaların, döllenme ve gebelik oluşturma oranı daha fazladır.

    Yumurta donasyonu ile ortalama % 75 oranlarında başarı yakalanmaktadır.

    5 Aşamada Yumurta Donasyonu

    1. Aşama: Yumurta Donörü Eşleştirme

    Yumurta donasyonu tedavisine başvuran çifler ve yumurta bağışı yapacak kadının fiziksel olarak benzer olmasına dikkat edilir. Donör ile çiftin fiziksel özellikleri, saç rengi, ten rengi gibi faktörler benzer olarak seçilir. Klinik tıbbi ekibi tarafından bu eşleştirme yapılır.

    1. Aşama: Yumurta Donörünün Hazırlanması

    Yumurta bağışlayacak olan kadının, yumurtalıkları uyarılır. Böylece istenilen sayıda yumurta elde edilmiş olur.

    1. Aşama: Alıcı Hazırlanması

    Alıcının rahmi, gebeliği kabul etmesi ve gebeliğe hazır olması için hazır hale getirilir. Bunun için ilaç kullanımına başlatılır.

    1. Aşama: Yumurta Toplanması

    Yumurta Donörü belirlenen zamanda hastaneye çağırılır. Yumurta gelişimi tamamlandığı zaman, yumurta toplama aşamasına geçilir.

    1. Aşama: Döllenme ve Embriyo Transferi

     

    Toplanmış olan yumurtalar ile sperm laboratuar ortamında birleştirilir. En kaliteli embiryolar, alıcı kadına transfer edilir.

    1. Aşama: Hamilelik testi

    Yumurta donasyonu ile çocuk sahibi olmak isteyen alıcı’ya embriyo transferinin yapılmasından 12 gün sonra gebelik testi yapılmaktadır.

    Kaynak: Yumurta Donasyonu Nedir? Nasıl Uygulanır?

  • Tüp Bebek Tedavisinde Boş Folikül Sendromu

    Tüp Bebek Tedavisinde Boş Folikül Sendromu

    Tüp bebek tedavisinde yumurtlamanın meydana gelmesinin ardından ovaryumların uyarılmasına olumlu cevap alınmasına rağmen, tüp bebek tedavisinde yumurta toplama aşamasında yumurta bulmak mümkün olmayabilir.  Bu gibi bir sorunla karşılaşıldığı zaman akla boş folikül sendromu gelir. Tüp bebek tedavilerinde sık bir şekilde karşılaşılmayan bu sorun, tüp bebek tedavilerine başlayan kadınların % 0.5-2′sinde görülür.

    Bu probleme sebep olan etkenler bilinmemektedir. Ancak çeşitli düşünceler mevcuttur.  Tüp bebek tedavisinde yaşanan boş folikül sendromuna yol açabilecek sebepler, çift tarafından etkin bir şekilde anlaşılmalıdır. Boş folikül sendromuna birçok sebep yol açabilir. Boş folikül sendromu oositin olgunlaşmasını sağlayan ve yumurtanın folikülden ayrılmasını sağlayan human chorionic gonadotropin (hCG) hormonu tedavisinde zamanlamanın doğru yapılmaması kaynaklı olarak ortaya çıkar. Bir diğer yandan ise yapılan hCG uygulamasının etkenliğinin yetersiz olması sebebiyle bu sendrom yaşanabilir. Bu sebeplerle de hCG uygulamasının saklama şartlarının iyi olması, zamanlamanın doğru olması ve dozun iyi ayarlanması gereklidir.

    Tüp Bebek Tedavisi sorularınız için tıklayınız!

    Kanda hCG oranı iğne yapıldıktan sonraki 12. Saat ve sonrasında 50 IU/l’nin üstünde çıkmalıdır. Bu seviyenin altında çıkan hCG seviyesinin yetersiz olduğu kabul edilir. Bu gibi durumlarda tedavi dozu, uygulamanın zamanlaması ve hCG’nin saklama koşulları yeniden kontrol edilmeli.  hCG iğnesinden 36 saat sonra ise kandaki hCG seviyesi 100 ile 300 IU/L arasında olmalıdır. Yumurta toplama adı verilen aşamada ise kanda tespit edilen hCG seviyesi normal olan kişilerin bile kimi zaman boş folikül sendromu ile karşılaşma riski mevcuttur. Böyle bir durumda  karşılaşılmış hCG’nin bioaktivitesinin yeterli olmaması düşüncesi söz konusu olur.

    Yumurta toplama aşamasında eğer yumurtalıklardan birinde hiç yumurta elde etme durumu söz konusu değil ise, hemen diğer yumurtalığa geçmek doğru değildir. İlk olarak idrar testi ile hCG hormonu seviyesine bakılmalıdır. İdrarda hCG seviyesi olması gereken değerden daha az çıkar ise, kadına yeniden hCG  enjeksiyonu yapılır. Bu sayede diğer yumurtalık 36 saat geçtikten sonra yumurta toplama işlemine sokulur. Ancak idrarda hCG seviyesi normal seviyede tespit edilirse yeniden hCG  enjeksiyonu yapılmasına gerek duyulmaz.

    Boş folikül sendromu nedir?

    Kontrollü over stimülasyonu adı verilen, tüp bebek tedavi aşamalarında yumurtalıkların uyarılmas aşamasından geçilir. Ardından ise normal folikül gelişimi yaşanmasına rağmen, birden fazla yıkama uygulanmasına rağmen foliküllerden yumurta elde edilemeyebilir. Bu gibi durumlarda boş folikül sendromundan bahsedilir.

    Boş folikül sendromu, tüp bebek tedavilerinin yaklaşık olarak %2’sinde ortaya çıkar. Bu sendromda bağımsız vakalarda mevcuttur. Ancak üst üstte tekrar ettiği vakalar da bulunur.

    Tüp bebek tedavisinde LH salgısı yerine human chorionic gonadotropin (hCG) yapılır. Bunun yumurtlamadan önce folikülün içinde meydana gelen süreç üzerinde oldukça önemli 2 etkisi mevcuttur.  hCG, mayoz bölünmenin kaldığı yerden devam etmesini ve yumurtanın olgunlaşmasına yardım eder. Aynı oranda önemli bir fonksiyonu da bağ dokusunun yumuşamasına yardım ederek, yumurta-kümülüs kompleksinin folikül duvarından ayrılmasını tetiklemektir. Yumurta-kümülüs kütlesi genellikle foliküler sıvının içerisine atılır. Burada da yumurta toplama yani OPU aşamasında

    aspire edilmektedir. Eğer herhangi bir neden ile hCG bu fonksiyonlarını sağlayamaz ise, yumurta-kümülüs kompleksi folikül duvarına oldukça sıkı bir şekilde tutunmaya devam eder.  Aspire edilmiş olan foliküler sıvının içerisinde bulunmaz. Genellikle boş folikül sendromunun altında yatan sebep bu olmaktadır. Genellikle bahsettiğimiz bu durum, hCg’nin biyolojik olarak yeterli olmamasından veya mevcut hCG’nin yetersiz biyolojik aktivitesinden sebebiyle meydana gelir.

    hCG’nin zamanlamasının yanlış olması ya da yapılan hCG’nin etkisini yitirmiş olması sebebiyle, karaciğerden hızlı bir şekilde atılması da bu durumun esas sebeplerinden olarak kabul edilmiştir. Özellikle yumurtalık yaşlanması gibi sorunları olan kadınlardaki, yetersiz yumurta gelişimi,  yeterli oranda hCG’ye rağmen, olgun yumurtalardaki biyolojik sorunlar ve genetik problemler de muhtemel tıbbi sebepler olarak ortaya konmuştur.

    Boş folikül sendromu için tavsiyeler:

    1. Yapılacak hCG’nin doğru  koşullarda saklandığını, olması gereken dozda ve doğru zamanda uygulandığını kontrol etmek
    2. İdrarda hCG ölçümü yapmak.  İdrar ile uygulanan oldukça hassas bir gebelik testi sayesinde hCG ölçümüne bakılabilir. Olumsuz bir sonuç çıkması halinde bu sorun biyolojik yeterliliğin eksik olmasından, ilacın doğru bir şekilde uygulanmamış olmasında ya da uygulanan ilacın saklanma şartlarındaki eksiklikten ya da sorundan meydana gelebilir.
    3. Yumurta toplama- OPU aşamasında kurtarmak: Bu durum söz konusu ise boş folikül sendromunun tüp bebek uzmanı ve embryolog tarafından fark etmek ve bu iki uzmanın aşamalar sırasında birbirinden haber olması gerekmektedir. Bunun dışında diğer yumurtalığa geçmeden önce,  aşamanın gerçekleştiği yumurtalıktan minimum bir yumurta toplanması gerekir.

    Kaynak: Tüp Bebek Tedavisinde Boş Folikül Sendromu

  • Kapsamlı Kromozom Tarama

    Kapsamlı Kromozom Tarama

    Kapsamlı Kromozom Taraması, tüp bebek tedavilerinde embriyoların anne adayının rahmine transferinden önce uygulanan embriyoların genetik  tarama yöntemidir. Kapsamlı kromozom tarama yöntemi, genetik ayıklama ve vitrifikasyon yöntemlerinin beraber kullanıldığı bir işlemdir.

    Kapsamlı kromozom taraması, genetik tanı yöntemlerinin en üst düzeyidir.

    Tüp bebek tedavilerinde, anne ve baba adaylarını tekrarlayan tüp bebek başarısızlıkları yaşayabilir. Bunun dışında tekrarlayan düşük öyküleri gibi durumlarda başvurulacak en başarılı yöntem kapsamlı kromozom taramasıdır.  Kimi vakalarda tüp bebek tedavisi başarıya ulaşsa da gebeliğin sürdürülmesi mümkün olmayabilir. Bu gibi durumlarda aCGH yöntemi yani, kapsamlı kromozom taraması ile yapılan kapsamlı analizle gebeliğin gerçekleşmeme sebebini ya da gerçekleşse dahi sürdürülememe sebebinin altında yatan faktörün genetik bir problem olup olmadığı tespit edilir.

    Kapsamlı Kromozom Taraması ile Tüm Kromozomlar İnceleniyor 

    Kapsamlı Kromozom Taraması yöntemi ile tüp bebek tedavilerinde gebelik şansının arttırılması adına mevcut olan son teknoloji ve bilgi düzeyi kullanılmaktadır. Bu sebeple diğer yöntemlerden üstün ve başarılıdır.

    Kapsamlı kromozom taramasında ilk olarak anne ve baba adaylarının üreme hücrelerinden elde edilmiş embriyolar en üst düzeye kadar büyütülür. Aralarından rahme tutunma şansı en fazla olan embriyolara aCGH tekniği (array Comparative Genomic Hybridization) uygulanır. Bu sayede bütün kromozomlar analiz edilir. 24 adet kromozom vardır, bu teknik sayesinde 24 kromozomun 24’ü de analiz edilir. Embriyolar dondurulur. Bunu takiben de genetik analiz neticesine göre sağlıklı olarak tespit edilen embriyolar çözülür ve doğal bir rahim ortamına aktarılır. Bu yöntemde yüksek başarı sağlayabilmek için embriyo biyopsi işlemi, genetik inceleme ve embriyo dondurma/çözme yöntemlerinin oldukça tecrübeli ellerde ve yeterli imkanlarla uygulanması gerekmektedir. Titizlik ve dikkat isteyen bir yöntem olduğu için güvenilir merkezlerin bu işlem için tercih edilmesi gerekir.

    Özellikle de ilerlemiş yaş sebebiyle çocuk sahibi olmakta zorlanan çiftler bu yöntem ile sağlıklı olduğu tespit edilen embriyoların transfer edilmesi sayesinde gebelik elde edebilmektedir. Bknz: Kapsamlı kromozom taraması nedir?

    Genetik hastalıkların bebeğe geçmesi önlenebilir mi?

    Anne ve baba adaylarının en fazla merak ettiği soru, bebeklerine herhangi bir şekilde genetik hastalık aktarıp aktarmayacaklarıdır. Genetik sorunlarına sahip olan çiftlerin çocuklarına bu sorunları geçirme riski vardır. Bu sebeple de gebelikten önce çifte bir test yapılabilmektedir. Bu sayede genetik olarak bebeğe hastalık geçip geçmeyeceği tespit edilebilmektedir.

    Gebelik öncesinde uygulanan bu testin adı: Rekombine olmaktadır.

    Kapsamlı kromozom taramasının tüp bebek tedavisinde başarı oranı nedir?

    Tüp bebek tedavilerinde, anne ve baba adaylarının yeniden tedaviye başladığı görülmektedir. Kimi zaman tekrarlayan başarısızlık yaşayan anne ve baba adayları olabilirken, kimi zaman da gebelik sağlansa dahi bu gebeliğin tamamlanamadığı görülmektedir. Böyle durumlarda anne ve baba adayları aCGH yöntemi ile yapılan kapsamlı analizle esas sorunun genetikten kaynaklanıp kaynaklanmadığını öğrenebilir. Kapsamlı kromozom tedavisinin başarı oranları ise oldukça yüksektir.

    Tüp Bebek Tedavisi sorularınız için tıklayınız!

  • Başarısız tüp bebek sonrası

    Başarısız tüp bebek sonrası

    Dr. Aliosman Koyuncuoğlu, başarısız tüp bebek tedavisi sonrası hakkında bilgi verdi.

    1 ) İlk Başarısız Tüp Bebek Denemesi Sonrası

    Tüp bebek tedavisi yeniden denenmek isteniyorsa, uzun bir müddet tedaviye ara verilmemelidir. Hastanın yaşı arttıkça, yumurtada da genetik bozulmalar görülmeye başlanır. Başarısız olan ilk tüp bebek denemesinin ardından, eğer ikincisi denenecek ise, aradan geçen zaman minimum 1 ay olmalıdır. Bir ayın ardından 2. Tüp bebek denemelerine yeniden başlanabilir. Vücut hazırlığından çok, ruhsal hazırlığa ihtiyaç duyulan bu dönem içerisinde, çiftlerin en az hasar ile ve en az stres ile tedaviyi atlatmaları gerekir.

    Başarısız olunan tedavi eğer ilk deneme ise, çok fazla endişelenmek gereksiz olacaktır. Ancak diğer denemelerde de başarısızlık görülüyor ise, çeşitli ve farklı testlerin yapılmasına ihtiyaç duyulur.

    2 ) Tekrarlayan Başarısız Tüp Bebek

    Çocuk sahibi olmak isteyen eşlerin ilk olarak kromozom analizi, immünolojik araştırmaları yapılmalıdır. Eğer çiftlerden herhangi birinde bir problem ile karşılaşırsa, işte o zaman tüp bebek tedavisi sonucu edinilen embriyolar transfer edilmeden önce çeşitli testlerden geçmelidir. Yumurta elde etmede en önemli unsurlardan birisi, embriyo kalitesini artırabilmek amacı ile hangi yolun izleneceğidir. Elbette ki seçilecek olan sperm de, en az sağlıklı yumurta kadar önemlidir. Sperm seçiminde günümüz koşullarında kullanılan IMSI metodu kullanılabilir. Bütün bunlar 2. deneme için hamileliğe katkı sağlar. Bknz: Başarısız Tüp Bebek Sonrası Bilinmesi Gereken 8 Önemli Bilgi

    3 ) Başarısız tüp bebek sonrası deneme yapılır mı?

    Diğer tedaviler gibi, tüp bebek tedavisinde de her zaman başarı elde edebilmek mümkün değildir. Tüp bebekte elde edilen başarı oranlarını hesaplamak için, anne adayının yaşı en önemli etkenlerin içerisinde yer alır. Yaş arttıkça, başarı sağlama oranlarında düşüş olur. Başarısız tüp bebek tedavisinin en önemli nedeni, yaşın fazlası ile ilerlemiş olması ile beraber, yumurtalıklarda genetik bozuklukların ortaya çıkmasıdır. Ancak genç çiftlerde bile her şey yolunda gitse dahi, hamileliklerinde başarısızlık ile karşılaşılabilir. Bu gibi durumların sebebi şuan için açıklanamamaktadır. Ancak yeniden denenmesi gerekmektedir. Bu noktada önemli olan ilk denemenin başarısızlığının sebebini araştırmak ve ikinci yapılacak olan denemede daha dikkatli davranmaktır. Daha dikkatli bir şekilde araştırılarak yapılan ikinci deneme ile hamileliğin oluşması mümkün olabilir.

    4 ) Tekrarlayan başarısızlık sonrası çiftler ruhsal yönden nasıl etkilenir?

    Tüp bebek uygulamalarında yapılan bütün denemeler, çiftleri her açıdan etkiler. Çiftler üzerinde oluşan en önemli etkisi ise, ruhsal açıdan çöküntü yaşamalarıdır. Tüp bebek denemelerinde hem çiftlerin hem de doktorların tek istediği şey, tedavinin sağlıklı bir bebek ile sonuçlanmasıdır. Ancak elde edilen sonucun başarısız olmasından en çok etkilenen kişi, anne adayıdır. Ruhsal çöküntünün dışında, çiftler hem fiziksel hem de maddi açıdan da etkilenmektedirler.

    5 ) Başarısız tüp bebek sonrası ne kadar süre sonra deneme yapılabilir?

    Başarısız tüp bebek denemelerinin ardından en az 1 veya 2 ay ara verilmelidir. Anne adayının ruhsal bakımdan kendini toparlayarak, kendisini tedaviye yeniden hazır hissetmesi gerekir. Yaşı genç olan ailelerde bu ara bir iki aya bile çıkabilir. Ancak 40 yaşından fazla olan kişilerde, boşu boşuna çok bekleyip, zaman kaybetmemek gerekir.

    Kaynak:  Dr. Aliosman Koyuncuoğlu

  • Tüp bebek tedavisinin gerekli olduğu durumlar

    Tüp bebek tedavisinin gerekli olduğu durumlar

    1 ) Tüp Bebek Tedavisi Nedir? 

    Tüp bebek tedavisi daha çok, doğal yollar ile çocuk sahibi olmaya engel teşkil eden sorunlara sahip veya çocuk sahibi olmayı ileri yaşlara ertelemiş olan çiftlere yapılmakta olan bir üreme tedavi yöntemidir. Bunun yanı sıra, çocuk sahibi olmaları için herhangi bir problem tespit edilemeyen, ancak buna rağmen doğal yollar ile bir türlü çocuk sahibi olamayan çiftlere de uygulanabilen bir yardımcı üreme yöntemidir.  Kısırlık, kesinlikle herhangi bir hastalık şeklinde düşünülmelidir. Tedavisi mümkün olan ve insanların yaklaşık  %15’inde rastlanan bir durumdur. Kısırlık probleminden rahatsız olan çiftler, bir takım alternatif tedavileri uygulamaktadır. Tüp bebek tedavisi ise, yardımcı üreme yöntemleri arasından en etkili ve başarı oranı en yüksek tedavidir.  Tüp bebek tedavisi çeşitli evrelerinden meydana gelir. Bütün çiftlere tüp bebek tedavisi uygulanmamaktadır. Tüp bebek tedavisinin uygulanabilmesi için, çiftlerde bir takım koşullar aranmaktadır.

    2 ) TÜP BEBEK YÖNTEMİNE NE ZAMAN BAŞVURMALI?

    Tüp bebek tedavisine başlayabilmek için öncelikle anne adayının yumurtalarının, döllenme için çatlayıp çatlamadığının bilinmesi gerekir. Bir takım kadın ile alakalı olan kısırlık problemlerine rastlanması durumunda, buna uygun olan tedavi yöntemine karar verilir. Bunu istinaden de, anne adayı bir müddet denetim altına alınır. Eğer herhangi bir gelişme bulunmuyor ise, direkt aşılama yöntemi uygulanır. Yapılan aşılama yönteminden başarılı sonuç elde edilemez ise, son adım olarak tüp bebek tedavisine geçiş yapılır.

    Erkekten kaynaklanan kısırlık problemlerinden en fazla karşılaşılan durumlar ise,

    • Sperm sayısının veya hareketliğinin az olması,
    • Spermin kalitesinin yetersiz olması,
    • Sperm şekillerinde bozukluk görülmesi,
    • Hiç sperm tespit edilememesi gibi durumlardır.

    Doğal yollar ile bebek sahibi olamayan çiftlerin bir kısmında, sebebi bilinmeyen kısırlık problemi olduğu bilinmektedir. Bu problemde, bugünkü koşullar ile herhangi bir problem tespit edilemez. Anne ve baba adayında herhangi bir problem görülmese dahi, bebek sahibi olamadığı görülür. Bu nedenden dolayı da, tüp bebek tedavisine başvurulur.

    Tüp Bebek Tedavisi sorularınız için tıklayınız!

    3 ) Kadının yumurtalarında yapışıklık olması durumunda

    Kadın üreme organları etrafında, yumurtalıklarda oluşan yumurtaların fallop tüpleri tarafından yakalanmasını önleyecek yapışıklıkların meydana gelmesi halinde de, tüp bebek tedavisinin uygulanması gerekebilir. Bu karın içi meydana gelen yapışıklıklar, ya bu bölgelerde daha önce yapılmış olan ameliyatlara (örneğin; yumurtalık kisti ameliyatı, miyom çıkartılması, dış gebelik ameliyatı gibi) veya farkına varılmış ya da varılmadan geçirilmiş olan kadın iç genital sisteminin iltihabi durumu ile alakalı olabilmektedir. Bu durumda ilk tedavi adımı olarak, laparoskopik (kapalı) cerrahi ile bu yapışıklıkların açılması, normal tüp-yumurtalık ilişkisinin sağlanması için çalışılır.  Bunun sağlanamaması halinde veya sağlandığı halde cerrahiden sonra belli bir dönem içerisinde kendiliğinden hamilelik gerçekleşmez ise, tüp bebek tedavisine geçilmesi gerekmektedir.

    4 ) Yumurtlama sorunu olan kadınlarda 

    Yumurtlama sorunu yaşayan kadınlarda, yumurtlamayı destek olan ilaç tedavisi sayesinde, yumurtlamanın elde edilmesine rağmen gene de hamile kalınamıyor ise, tüp bebek tedavisine uygulanmasına geçmek gerekir. Bu grubun büyük bir kısmı, polikistik over sendromlu bayanlar tarafından oluşmaktadır.

    5 ) Yumurtalıkların tıkalı olması durumunda

    Toplum içerisinde yumurtalık kanalları olarak da bilinen kadın fallop tüplerinin tıkalı, önemli bir seviyede hasar görmüş veya cerrahi müdahaleler neticesinde alınmış olması halinde, tüp bebek tedavisinin uygulanması gerekir. Doğal yollar ile bir hamilelik durumunun meydana gelebilmesi için, kadının yumurtalık kanallarının hem açık olması, hem de normal işlev görmesi gerekmektedir.

    6 ) Çeşitli sperm sorunlarında

    Erkekteki sperm sayısı, sperm hareketi ve sperm şeklinde (sperm morfolojisi) bozukluk ve yetersizlik görülmesi halinde, tüp bebek tedavisinin uygulanması gerekmektedir. Günümüzde tüp bebek / mikroenjeksiyon uygulaması, erkekten kaynaklanan infertilitede en yüksek başarı ve hamilelik oranlarını veren, bir tedavi yöntemidir. Erkekten kaynaklanan infertilitesi mevcut olan çiftlerin, tüp bebek tedavisine erken dönem içerisinde sevk edilmeleri halinde, elde edilecek olan başarı oranı artar.

    7 ) Doğal yöntemlerle hamile kalmak için ne kadar beklemelidir?

    Çiftlere yapılan tahlillerin normal çıkması halinde, doğal yollar ile bebek sahibi olabilmeleri için 6 ay daha beklenmesi gerekir. Bunun nedeni, çekilen rahim filmi esnasında tüplerin açılması sebebi ile çiftlerin bu zaman içerisinde hamile kalabilmeleridir.

    Kaynak: Tüp Bebek Tedavisinin Gerekli Olduğu Durumlar

    Tüp bebek tedavisinde üst yaş sınırı var mıdır? Tıklayınız

  • Tüp Bebek Tedavisinin Gerekli Olduğu Durumlar Nelerdir?

    Tüp Bebek Tedavisinin Gerekli Olduğu Durumlar Nelerdir?

    Tüp bebek tedavisi genellikle doğal yollardan çocuk sahibi olmaya engel teşkil eden sorunlara sahip ya da çocuk sahibi olmayı ileri yaşlara ertelemiş çiftlere uygulanan bir tedavi yöntemidir. Bunun dışında çocuk sahibi olmaları için hiçbir sorun tespit edilemeyen ancak gene de doğal yollarla çocuk sahibi olamayan çiftlere de uygulanabilen bir yardımcı üreme yöntemidir.  Kısırlık, herhangi bir hastalık olarak düşünülmelidir. Tedavi edilebilen ve insanların %15’inde görülen bir durumdur. Kısırlık sorunundan mustarip çiftler çeşitli alternatif tedaviler denemektedir. Tüp bebek tedavisi ise yardımcı üreme yöntemleri arasından en etkili ve başarı oranı en yüksek tedavidir.  Tüp bebek tedavisi çeşitli aşamalardan oluşur, her çifte tüp bebek tedavisi uygulanmaz. Tüp bebek tedavisi için çiftlerde çeşitli şartlar aranmaktadır.

    Kadın kaynaklı kısırlıklarda çeşitli sorunların tedavi edilememesi halinde tüp bebek tedavisi uygulanabilmektedir.  Bu sorunlardan biri de şiddetli polikistik over sendromudur. Polikistik over sendromunda yumurtalıklarda çok sayıda kist mevcuttur. Bu sebeple de:

    • adet adet düzensizlikleri,
    • aşırı tüylenme,
    • şişmanlık,
    • aşırı sivilcelenme gibi sorunlar kendini gösterir.

    Polikistik over sendromu ilerlerse, kısırlık sorunu söz konusu olabilmektedir. Çoğunlukla ilaçla tedavi edilebilse de, tedavinin mümkün olmadığı durumlarda tüp bebek yöntemine başvurmak gerekebilir.

    Tüp Bebek Tedavisi sorularınız için tıklayınız!

     Bebek Sahibi Olmaya Engel Durumlar

    Bebek sahibi olmanın önündeki engel durumlardan biri ise,  yaygın olarak karşılaşılan ve toplum arasında çikolata kisti olarak bilinen endometriozis sorunudur.  Endometriozis yani çikolata kisti, her ay adet kanamasıyla beraber dışarı atılması gereken endometriumun vücutta rahim haricindeki bir alana,  çoğunlukla yumurtalıklara, tüplere ve diğer pelvik organlara yer etmesidir. İlerlemesi durumunda kısırlık sorununa yol açabilir.

    Bunun dışında:

    • Kadının fallop tüplerinin tıkalı olması,
    • Tüplerin hasar görmüş ya da alınmış olması,
    • Rahime bağlı kanalların her ikisinin de tıkalı olması,
    • Yumurtlama bozuklukları,
    • İlerleyen yaşla beraber azalan doğurganlık yetisi gibi durumlarda tüp bebek tedavisine başvurulur.

    TÜP BEBEK YÖNTEMİNE NE ZAMAN BAŞVURMALI?

    Tüp bebek tedavisine başlamak için ilk olarak anne adayının yumurtalarının döllenme için çatlayıp çatlamadığının öğrenilmesi gerekir. Saymış olduğumuz kadın kaynaklı kısırlık sorunları tespit edilirse, buna uygun tedavi yöntemine karar verilir. Bunu takriben de hasta belirli bir süre takip altına alınır. Şayet gelişme mevcut değilse aşılama yöntemi uygulanır. Yapılan aşılama yönteminden başarı elde edilemez ise, son aşama olarak tüp bebek tedavisine geçilir.

    Erkek kaynaklı kısırlıklık sorunlarından en yaygın olarak görülenleri ise:

    • Sperm sayısının ya da hareketliğinin azlığı,
    • Spermin kalitesinin yetersiz olması,
    • Sperm şekillerinin bozukluğu,
    • Hiç sperm tespit edilememesi gibi durumlardır.

    Doğal yollardan bebek sahibi olamaya çiftlerden bazılarında ise, açıklanamayan kısırlık sorunu olduğu bilinmektedir. Bu sorunda, günümüz şartlarıyla herhangi bir sorun tespit edilemez. İki adayda da herhangi bir sorunun fark edilmemesine rağmen bebek sahibi olamadığı görülür. Bu sebeple de tüp bebek tedavisine başvurulur.

    Tüp bebek tedavisinde üst yaş sınırı var mıdır? Tıklayınız!

     

     Tüp bebek tedavisine başvuracak çiftlerde aranan özellikler ise:

    • Tüplerin kapalı olması veya enfeksiyon, dış gebelik neticesi tüpleri alınmış olan hastalar çocuk sahibi olmak için tüp bebek tedavisine başvurabilir.
    • Tüpler açık olabilir ancak karın bölgesinden cerrahi bir müdahale geçirmiş hastalar, endemetriozis ve enfeksiyon kaynaklı karın içi yapışıklıklar sebebi ile tüpler ve yumurtalar arasında fonksiyon bozukluğu gelişmiş kişiler,
    • Endometrioma, yumurtalık kisti ve kanseri gibi sorunlar kaynaklı olarak yumurtalık fonksiyonlarını azaltabilen operasyonlara maruz kalmış kişiler,
    • Polikistik over sendromu olan kadınlar ve yumurta kalitesi ve sayısı ileri yaş sebebiyle azalmış kişiler,
    • Nedeni açıklanamayan kısırlık sorunlarında,
    • Çiftler için cinsel ilişkiden bulunmayı engelleyecek vaginimus, boşalma veya ereksiyon ile ilgili sorunlar yaşayan kişiler,
    • Semen analizi neticesinde hiç sperm tespit edilememiş erkek hastalar, ( bu sorun azospermi şeklinde ifade edilir. Erkek hastanın testislerinden cerrahi müdahaleler ile sperm örneği alınır ve tüp bebek tedavisine başlanır.)
    • Testis tümörü kaynaklı olarak operasyon geçirmiş erkek hastalar. Kanser hastalıkları dolayısıyla kemoterapi ve radyoterapi görmüş erkekler. Bu gibi tedaviler geçirmiş erkekler, kanser hastalıkları ile alakalı operasyon ve tedavileri başlamadan önce gelecekte tüp bebek tedavisi ile çocuk sahibi olabilmek adına spermlerini dondurmalıdır. Bu sayede tedavi ardından da baba olma haklarını saklı tutabilirler.
    • Erkek adaylarda ergenlik ve erişkin döneminde geçirilmiş kabakulak ve ateşli hastalıklar kaynaklı olarak sperm üretiminde bozukluklar meydana gelebilir ve tüp bebek tedavisine başlamak gerekebilir.
    • Erkeklerde inmemiş testis gibi sorunlarda cerrahi müdahaleler sonucu sperm örneği elde edebilmek mümkündür, bunun sonucunda da tüp bebek tedavisine başlanabilir.
    • Sperm kanallarında doğumsal bir bozukluk olan ya da zaman içerisinde geçirilmiş iltihap hastalıkları ve operasyonlar kaynaklı olarak gelişmekte olan sperm kanalları kapanan erkek hastalardan çeşitli yöntemlerle sperm örneği elde etmek mümkündür. Bu sayede tüp bebek yöntemiyle bebek sahibi olabilirler.
    • Diğer yardımcı üreme yöntemlerinden başarılı sonuçlar elde edememiş çiftler,
    • Bağışıklık sistemi ile ilgili sorunları olan kişiler,
    • Genetik problemleri olan anne ve baba adayları, tüp bebek tedavisi için uygun adaylardır.

    Kaynaklar: Tüp Bebek Kimlere Uygulanır?

     

  • Tüp bebek tedavisinde üst yaş sınırı var mıdır?

    Tüp bebek tedavisinde üst yaş sınırı var mıdır?

    Tüp bebek tedavisinde başarıyı etkileyen birçok faktör vardır. Bu faktörlerden en önemlisi de kadının yaşıdır. Kadının yaşı ilerledikçe yumurta sayısı azalır, yumurtaların kalitesi düşer. Bundan dolayı da gebelik şansı olduk azalır. İnsanlar tüp bebek tedavisini düşünüp, çocuk yapma yaşını çok fazla ertelememeli. Çocuk sahibi olabilmek için tüp bebekte de, normal gebelikte de kadının yaşı çok önemlidir. Gebeliği sağlayan en önemli unsur, iyi kalitede yumurtalardır.

    Tüp bebek, kadına ve erkeğe ait üreme hücrelerinin yani, sperm ve yumurtanın laboratuvar dışında birleştirilmesidir. BU sayede oluşan embryo anne adayının rahmine bırakılır. Tüp bebeğin ilk zamanlarında tüp bebek tedavisi tüpleri kapalı olan kadınlara uygulanmaktaydı. Ancak kısa süre sonra kısırlık sorunlarının neredeyse tamamına uygulanmaya başladı ve böylece birçok kişiyeumut ışığı oldu.

    Normalde, döllenme olayı tüplerde gerçekleşir. Embriyo buradan da rahmin içine doğru giderek buraya yerleşir. Tüp bebek tedavisinde ise döllenme laboratuvar ortamında yapılır. Tüplerle bir ilgisi yoktur. Bu sebeple tüpleri tıkalı olan kadınlar bebek sahibi olabilirler.

    • Tüp bebek tedavisinde üst yaş sınırı var mıdır?

    Genel olarak yumurtlama kapasitesi yeterli olan 35 yaş üstü kadınlarda dahi uygulanabilir. Yaşı ilerlemiş kadınlara uygulanan tedavilerde başarı şansı %25 olmaktadır.

    Kadınlarda adetin 2. ya da 3.gününde uygulanacak olan ultrasonografi ve hormon testleri neticesinde yumurtalığın yeterli yumurtayı taşıyacak kalibrede olduğu tespit edilirse yaklaşık olarak 45 yaşına dek tüp bebek tedavisi yapılabilir. Ancak yaşı 35 ve üzeri kadınlara tüp bebek uygulanırken mutlaka genetik tanı da yapmak gerekir.

    Tüp Bebek Tedavisi sorularınız için tıklayınız!

    • Kadının yaşı tedavi için neden önemlidir?

    Tüp bebek tedavi yöntemleriyle erkek kaynaklı kısırılık sorunlarının neredeyse tamamına oldukça geniş bir çözüm önerisi sunulabilmektedir. Ancak kadının yaşı için maalesef bir çözüm yoktur. Kadının yaşı tedavinin başarısını oldukça etkiler. Yaş itibariyle bebek sahibi olamayan kişilerin yumurta rezervleri oldukça azaldığından gebelik sağlayamazlar. Aynı şekilde hormon üretimi ve yumurta kalitesi de azalmıştır.  Henüz dünyaya gelmiş bir kız çocuğu belirli bir yumurta rezervine sahiptir. Bu yumurta rezervleri her yaşta azalır. Örneğin, yeni doğan bir kızda 2 milyon yumurta mevcutsa, ergenlik döneminde ve adet görmeden bu yumurtalar 500 bine düşer. Sürekli de düşmeye devam eder. En nihayetinde tükenir ve menopoz gerçekleşir. Bu sebeple de kadının doğurganlık yetisi yaşın ilerlemesiyle azalır. Kalitesi de düştüğü için gebelik oluşsa dahi düşükle sonuçlanma riski artacaktır.  Hamileliğin erken haftalarında düşük oranı 35 yaş üstü kadınlarda %40 olmaktayken, yaşı genç olan kadınlarda bu oran, %15’tir.

    • Genetik tanı teknikleriyle ileri yaşta gebe kalmanın riskleri giderilebilir mi?

    Hamilelik sağlanmak isteniyorsa ancak kadının yaşı ileri ise, tüp bebek yöntemiyle beraber mutlaka genetik tanı yöntemlerinden de yararlanmak gerekir. Genetik tanı yöntemiyle yumurtaların gebeliğin sürmesi için ideal olgunlukta olup olmadığı ve kromozom sayıları araştırılır. Bu sayede gebeliğin nasıl geçeceği öngörülebilir. Genetik tanı yöntemleri yalnızca yaşı ileri olan kişilerde değil, gerekli görülürse herkese uygulanabilen bir yöntemdir. Yumurta rezervlerin azalması da yalnızca yaşı ilerlemiş kadınlarda görülen bir sorun değildir. Kimi zaman yaşı genç olan kadınların dahi genetik ve çeşitli sebeplerden yumurta rezervleri erken yaşta tükenebilir. BU kişilere de genetik tanı yöntemleri uygulanabilir ve gebelik şansı arttırılabilir.

    Kaynak: Tüp bebekte kadının yaşı

  • Tüp Tedavisinde Yaş Sınırı Var Mıdır?

    Tüp Tedavisinde Yaş Sınırı Var Mıdır?

    Tüp bebek tedavisinde kadın yaşı en önemli etken. Kadınlarda 32 yaşından itibaren yumurtalarda azalma başlar.43 yaşına geldiğinde ise tükenir.

    Kadınlara 35 yaşından önce gebe kalmaları önerilir. Yine tüp bebek tedavisinin başarılı olması için 35 yaşından önce yapılması önerilir.

    43 yaşından sonra bir kadının tüp bebek şansı %5 tir.35 yaşında ise %50 dir.

    Tüp bebek tedavisinde kadının yaş faktörü hakkında merak ettiğiniz her şeyi Prof.Dr.Bülent Tıraş anlatıyor, tıklayınız.

    Tüp Bebek Tedavisi sorularınız için tıklayınız!

  • Tüp Bebek Sonrasında Transfer Sonrası Bilinmesi Gerekenler

    Tüp Bebek Sonrasında Transfer Sonrası Bilinmesi Gerekenler

    Prof. Dr. Bülent Tıraş Transfer Sonrası Bilinmesi Gerekenler hakkında bilgi verdi.

    1.Embriyo transferi sonrası dinlenme

    Rahim içi boşluğu açılıp kapanma potansiyeli olan bir boşluktur. Embriyolar, bu boşluğa spesifik kataterler ile bırakılır. Kateter bırakılmanın ardından geri çekildiğinde, bu boşluk yeniden kapanmaktadır.  Bundan dolayı da embriyo transferi adından kişinin dinlenmesi gerekir. Transfer aşaması ardından hemen yoğun fiziksel aktivitelere girmek embriyonun tutunabilmesine olumsuz etki edecektir.  Yapılan araştırmalar embriyo transferi ardından kısa:1 saat ya da uzun: 1 günden fazla yatmanın, hamilelik şansı açısından neredeyse aynı olduğunu göstermiştir.Yani, transfer ardından hemen ayaklanan bir kadınlar, bir gün dinlenen bir kadının gebelik şanslarının aynı olduğu bildirilmiştir. Uzun süre yatakta yatmanın kişinin psikolojisini etkileyeceği için olumsuz olabileceğine dair görüşler bile mevcuttur.

    Yapılan çalışma ve araştırmalar, uzun süre dinlenmenin zararlı olabileceğini göstermektedir. Ancak gene de embriyo transferi ardından yoğun fiziksel aktiviteler yapmamak gerekir. Kişi transfer ardından bir saat dinlendirilir. Ardından da kendini yormayacak şekilde günlük yaşantısına dönebilir.

    embriyo
    embriyo

    2.Embriyo transferi sonrası cinsel ilişki

    Yapılan araştırmalar embryo transferi ardından cinsel ilişkide bulunan ve bulunmayan çiftler arasında gebelik oranları açısından bir fark olmadığını ortaya koymuştur. Bazı çalışmalarda transfer ardından iki gün içinde bulunulan cinsel ilişkinin gebelik şansını arttırabileceğini ortaya koymuştur. Bunun sebebi de sperm içerisinde bazı bağışıklık maddeleri bulunur. Bu maddeler döllenen embriyonun rahim tarafından reddedilmesini engelleyici özelliğe sahiptir.   Ancak tüp bebek tedavisi ardından cinsel ilişki sırasında meydana gelebilecek mekanik travmaların, büyümüş yumurtalıklarda OHSS (ovaryan hiperstimülasyon sendromu) gelişmiş ise yırtılmalar sebebiyle ağrı ya da kanamalara sebep olma olasılığı yüzünden  cinsel ilişkide bulunması pek de doğru olmayabilir. Ancak bu konu üzerine kesin fikirler yoktur. Doktorunuz sizin için neyi uygun görüyorsa, onu söyleyecektir.

    Tüp Bebek Tedavisi sorularınız için tıklayınız!

    3.Embriyo transferi ardından fiziksel aktivite ve spor

    Embryo transferi ardından yapılan yoğun fiziksel aktiviteler ve spor, gebelik oranlarının azalmasına yol açmaktadır. Yapılan çalışamar sporun, düşük riskini arttırabileceği yönündedir. Ancak yürüyüş, yüzme gibi sporlar saydıklarımızın tam tersine vücut için oldukça faydalı olan sporlardır. Ayrıca Bknz: Tüp Bebek Tedavisinden Sonra Bilinmesi Gereken 10 Madde!

    Transfer sonrasında dikkat edilmesi gerekenler

    • Embriyonun transfer edilmesinden sonraki iki günü kendinizi çok yormadan geçirin. Yatağa hapsolmayın ancak sizi yoracak işler de yapmayın.
    • Hapşırma, öksürme, uyurken sağa, sola dönmenin embriyonun tutunmaası için herhangi bir olumsuzluğu bulunmaz. Bu konuda endişelenmeyin.
    • Merdiven inip çıkmanın da embriyonun tutunması için herhangi bir sakıncası olmaz.
    • Gebelik oluşana dek yoğun egzersiz ve ağır işlerden uzak durunuz. Çok ani hareketler yapmamaya çalışın.
    • Embriyo transferi ardından 2-3 saatlik yolculuklar yapabilirsiniz. Ancak daha uzun yolculuk yapacaksanız, bir iki günün geçmesini beklemenizde fayda var.
    • Memelerde dolgunluk, adet görecek gibi kasıklarda ağrı, pembe- kırmızı, kahverengi akıntılar embriyo transfer ardından görülebilir. Bu durumlar normaldir, anne adayının korkması gerekmez.
    • Embriyo transferi ardından anne adayının duş almasında herhangi bir sakınca yoktur.
    • Embriyo transferi öncesinde de sonrasında da asitli ve kafeinli içecekler içmeyiniz. Bitki çaylarının tamamını tüketmeniz de sakıncalı olabilir. Bazı bitki çayları gebelik için oldukça sakıncalıdır.
    • Sigara ve alkol kesinlikle uzak durulması gereken maddelerdir. Dumanına dahi maruz kalmak, bebek sahibi olmanızı engelleyebilir.
    • Çok baharatlı, yağlı besinlerden uzak durun. Bünyenizi yormayın. Bunun yerine sebzeler, meyveler ve proteinden zengin besinler tüketin.
    • Bol bol su için.
    • Doktorunuza danışmadan ağrı kesici bile olsa kullanmayınız.

    Kaynak : Prof. Dr. Bülent TIRAŞ