Etiket: tüp bebek yöntemi

  • Natürel Siklus Nedir? Tüp Bebek Alternatifi !

    Natürel Siklus Nedir? Tüp Bebek Alternatifi !

    Natürel siklus (Doğal döngü) ile yapılan tüp bebek tedavisi, standart tüp bebek tedavisine çok benzerdir. Natürel siklus ile yumurtaların çoğalmasını sağlamak amacıyla yumurtalığı uyarmak için çok miktarda ilaç kullanılmaz.

    Natürel siklus, son zamanlarda geleneksel tüp bebek yöntemine alternatif olarak dünya çapında dikkat çeken bir yenilik oldu. Natürel siklus ile tüp bebek tedavisinin, yumurtalık hiperstimülasyon sendromu (OHSS) riskinin ortadan kalkması, çok düşük maliyetli veya ağır olmayan gonadotropin enjeksiyonları, fazla embriyo üretiminin olmaması ve çoğul gebeliklerin ortadan kalkması dahil olmak üzere, standart tüp bebek tedavisine göre birçok avantajı vardır.

    Natürel Siklus Nedir?

    Tüp bebek yöntemidir ancak yumurtaların çoğalmasını sağlamak için yumurtalığı uyarmak amacıyla çok miktarda ilaç kullanılmaz. Kadınlara, erken yumurtlamayı önlemek için döngünün sonuna doğru günlük enjeksiyonlar uygulanır ve bu süre zarfında yumurtanın büyümesini desteklemek için az miktarda gonadotropin ilacı gereklidir. Hastalar, dominant folikülün büyümesini izlemek için ultrason ve kan testi yardımıyla, doğal bir döngü içinde takip edilir. Daha sonra dominant folikülün uygun bir boyutta olduğu belirlendiğinde bir yumurta alımı gerçekleştirilir. Elde edilen yumurta, daha sonra geleneksel tüp bebek tedavisi ile aynı şekilde laboratuvarda döllenir. Eğer bir embriyo üretilir ve gelişmeye devam ederse, yine geleneksel tüp bebek ile aynı şekilde rahime geri aktarılır.

    Neden natürel siklus tercih edilir?

    Natürel siklus ile tüp bebek, geleneksel uyarılmış tüp bebek sikluslarına heyecan verici bir alternatiftir. Hastalara hitap eder, çünkü düşük risklidir, uyarılma yönteminden daha düşük maliyetlere sahiptir ve hasta dostudur. Natürel siklus, hastalara daha az ilaç (daha az maliyet ve daha az enjeksiyon), daha az yan etki ve daha az doktor ziyareti (hepsi daha az strese yol açar) imkanı sunar. Ek olarak, alınan minimum ilaç miktarının bir sonucu olarak vücutta hiperstimülasyon ve fiziksel stres riski yoktur. Ayrıca, natürel siklus, aşırı embriyo üretimini en aza indirir ve çoğul gebelikleri ortadan kaldırır.

    Natürel Siklus Nedir? Tüp Bebek Alternatifi ! | 1

    Natürel Siklus Sizin için uygun mu?

    Natürel siklus için iyi aday olan üç kadın grubu vardır.

    “Zayıf cevap verenler” olarak kabul edilen kadınlar için natürel siklus, yumurtalık uyarımı tekrar tekrar çoklu embriyo üretmekte başarısız olsa bile, tüp bebek sürecine devam etme fırsatı sunar. Bununla birlikte, natürel siklus, eğer çoklu yumurta stimülasyonu hala mümkün ise, “zayıf yanıt verenler” için önerilen tedavi değildir.

    Erkek faktörü (düşük sperm sayısı veya düşük kaliteli sperm) nedeniyle infertilite olan çiftler için natürel siklus, aşılama yoluyla fertilizasyon için bir fırsat sağlayabilir ve aynı zamanda doğurgan bir kadın partner için birden fazla hamilelik ve gereksiz stimülasyondan kaçınmaya yardımcı olabilir.

    Gebe kalmak için uzun prosedürlere tahammül edemeyen veya hormonal tedavi almak istemeyen kadınlar natürel siklus ile tüp bebek tedavisinden yararlanabilirler.

    İlaçsız tüp bebek tedavisi kimlere önerilir? Tıklayın !

    Tüp Bebek Tedavilerinde IVM ve Natürel Siklus Tklayın !

  • Tüp Bebek Tedavisinin Gerekli Olduğu Durumlar Nelerdir?

    Tüp Bebek Tedavisinin Gerekli Olduğu Durumlar Nelerdir?

    Tüp bebek tedavisi genellikle doğal yollardan çocuk sahibi olmaya engel teşkil eden sorunlara sahip ya da çocuk sahibi olmayı ileri yaşlara ertelemiş çiftlere uygulanan bir tedavi yöntemidir. Bunun dışında çocuk sahibi olmaları için hiçbir sorun tespit edilemeyen ancak gene de doğal yollarla çocuk sahibi olamayan çiftlere de uygulanabilen bir yardımcı üreme yöntemidir.  Kısırlık, herhangi bir hastalık olarak düşünülmelidir. Tedavi edilebilen ve insanların %15’inde görülen bir durumdur. Kısırlık sorunundan mustarip çiftler çeşitli alternatif tedaviler denemektedir. Tüp bebek tedavisi ise yardımcı üreme yöntemleri arasından en etkili ve başarı oranı en yüksek tedavidir.  Tüp bebek tedavisi çeşitli aşamalardan oluşur, her çifte tüp bebek tedavisi uygulanmaz. Tüp bebek tedavisi için çiftlerde çeşitli şartlar aranmaktadır.

    Kadın kaynaklı kısırlıklarda çeşitli sorunların tedavi edilememesi halinde tüp bebek tedavisi uygulanabilmektedir.  Bu sorunlardan biri de şiddetli polikistik over sendromudur. Polikistik over sendromunda yumurtalıklarda çok sayıda kist mevcuttur. Bu sebeple de:

    • adet adet düzensizlikleri,
    • aşırı tüylenme,
    • şişmanlık,
    • aşırı sivilcelenme gibi sorunlar kendini gösterir.

    Polikistik over sendromu ilerlerse, kısırlık sorunu söz konusu olabilmektedir. Çoğunlukla ilaçla tedavi edilebilse de, tedavinin mümkün olmadığı durumlarda tüp bebek yöntemine başvurmak gerekebilir.

    Tüp Bebek Tedavisi sorularınız için tıklayınız!

     Bebek Sahibi Olmaya Engel Durumlar

    Bebek sahibi olmanın önündeki engel durumlardan biri ise,  yaygın olarak karşılaşılan ve toplum arasında çikolata kisti olarak bilinen endometriozis sorunudur.  Endometriozis yani çikolata kisti, her ay adet kanamasıyla beraber dışarı atılması gereken endometriumun vücutta rahim haricindeki bir alana,  çoğunlukla yumurtalıklara, tüplere ve diğer pelvik organlara yer etmesidir. İlerlemesi durumunda kısırlık sorununa yol açabilir.

    Bunun dışında:

    • Kadının fallop tüplerinin tıkalı olması,
    • Tüplerin hasar görmüş ya da alınmış olması,
    • Rahime bağlı kanalların her ikisinin de tıkalı olması,
    • Yumurtlama bozuklukları,
    • İlerleyen yaşla beraber azalan doğurganlık yetisi gibi durumlarda tüp bebek tedavisine başvurulur.

    TÜP BEBEK YÖNTEMİNE NE ZAMAN BAŞVURMALI?

    Tüp bebek tedavisine başlamak için ilk olarak anne adayının yumurtalarının döllenme için çatlayıp çatlamadığının öğrenilmesi gerekir. Saymış olduğumuz kadın kaynaklı kısırlık sorunları tespit edilirse, buna uygun tedavi yöntemine karar verilir. Bunu takriben de hasta belirli bir süre takip altına alınır. Şayet gelişme mevcut değilse aşılama yöntemi uygulanır. Yapılan aşılama yönteminden başarı elde edilemez ise, son aşama olarak tüp bebek tedavisine geçilir.

    Erkek kaynaklı kısırlıklık sorunlarından en yaygın olarak görülenleri ise:

    • Sperm sayısının ya da hareketliğinin azlığı,
    • Spermin kalitesinin yetersiz olması,
    • Sperm şekillerinin bozukluğu,
    • Hiç sperm tespit edilememesi gibi durumlardır.

    Doğal yollardan bebek sahibi olamaya çiftlerden bazılarında ise, açıklanamayan kısırlık sorunu olduğu bilinmektedir. Bu sorunda, günümüz şartlarıyla herhangi bir sorun tespit edilemez. İki adayda da herhangi bir sorunun fark edilmemesine rağmen bebek sahibi olamadığı görülür. Bu sebeple de tüp bebek tedavisine başvurulur.

    Tüp bebek tedavisinde üst yaş sınırı var mıdır? Tıklayınız!

     

     Tüp bebek tedavisine başvuracak çiftlerde aranan özellikler ise:

    • Tüplerin kapalı olması veya enfeksiyon, dış gebelik neticesi tüpleri alınmış olan hastalar çocuk sahibi olmak için tüp bebek tedavisine başvurabilir.
    • Tüpler açık olabilir ancak karın bölgesinden cerrahi bir müdahale geçirmiş hastalar, endemetriozis ve enfeksiyon kaynaklı karın içi yapışıklıklar sebebi ile tüpler ve yumurtalar arasında fonksiyon bozukluğu gelişmiş kişiler,
    • Endometrioma, yumurtalık kisti ve kanseri gibi sorunlar kaynaklı olarak yumurtalık fonksiyonlarını azaltabilen operasyonlara maruz kalmış kişiler,
    • Polikistik over sendromu olan kadınlar ve yumurta kalitesi ve sayısı ileri yaş sebebiyle azalmış kişiler,
    • Nedeni açıklanamayan kısırlık sorunlarında,
    • Çiftler için cinsel ilişkiden bulunmayı engelleyecek vaginimus, boşalma veya ereksiyon ile ilgili sorunlar yaşayan kişiler,
    • Semen analizi neticesinde hiç sperm tespit edilememiş erkek hastalar, ( bu sorun azospermi şeklinde ifade edilir. Erkek hastanın testislerinden cerrahi müdahaleler ile sperm örneği alınır ve tüp bebek tedavisine başlanır.)
    • Testis tümörü kaynaklı olarak operasyon geçirmiş erkek hastalar. Kanser hastalıkları dolayısıyla kemoterapi ve radyoterapi görmüş erkekler. Bu gibi tedaviler geçirmiş erkekler, kanser hastalıkları ile alakalı operasyon ve tedavileri başlamadan önce gelecekte tüp bebek tedavisi ile çocuk sahibi olabilmek adına spermlerini dondurmalıdır. Bu sayede tedavi ardından da baba olma haklarını saklı tutabilirler.
    • Erkek adaylarda ergenlik ve erişkin döneminde geçirilmiş kabakulak ve ateşli hastalıklar kaynaklı olarak sperm üretiminde bozukluklar meydana gelebilir ve tüp bebek tedavisine başlamak gerekebilir.
    • Erkeklerde inmemiş testis gibi sorunlarda cerrahi müdahaleler sonucu sperm örneği elde edebilmek mümkündür, bunun sonucunda da tüp bebek tedavisine başlanabilir.
    • Sperm kanallarında doğumsal bir bozukluk olan ya da zaman içerisinde geçirilmiş iltihap hastalıkları ve operasyonlar kaynaklı olarak gelişmekte olan sperm kanalları kapanan erkek hastalardan çeşitli yöntemlerle sperm örneği elde etmek mümkündür. Bu sayede tüp bebek yöntemiyle bebek sahibi olabilirler.
    • Diğer yardımcı üreme yöntemlerinden başarılı sonuçlar elde edememiş çiftler,
    • Bağışıklık sistemi ile ilgili sorunları olan kişiler,
    • Genetik problemleri olan anne ve baba adayları, tüp bebek tedavisi için uygun adaylardır.

    Kaynaklar: Tüp Bebek Kimlere Uygulanır?

     

  • Önceki başarısız tüp bebek uygulamaları başarıya dönüşebilir mi ?

    Önceki başarısız tüp bebek uygulamaları başarıya dönüşebilir mi ?

    Daha önce iki veya daha fazla tüp bebek uygulamasından başarılı sonuç almamış hastaları sonraki tedaviye almadan önce, hastanın daha önceki denemeleri göz önüne alınarak mutlaka hastaya farklılaşmış bir tedavi protokolü planlanmalıdır.

    1- Elde edilen embriyo kalitesi iyi veya çok iyi olmasına rağmen gebelik elde edilmemişse uygulanması gereken yöntemler:

    A- Ofis Histereskopi: En az iki tane iyi embriyo verilmesine rağmen gebelik olmadığı durumlarda, %20 oranında rahim içinden polip, yapışıklık, miyom ve rahim içi bölümler gibi embriyonun tutulmasını engelleyen hastalıklara tanı koyup aynı işlem esnasında tedavisi yapılıp ortadan kaldırabilmektedir. Türkiye’de bu işlemi ilk defa uygulayanlardan biri ve birçok hekime eğitimini veren Prof. Dr. Recai PABUÇCU ve ekibi ile hastalarımıza kliniğimizde bu işlemi anesteziye bile gerek kalmadan, ağrısız bir şekilde başarıyla uygulamaktadır.

    B- Hastalıklı Tüplerin (Kanalların) Laparoskopi Yöntemiyle Açılması veya Çıkarılması: Eğer tüplerde yapışıklık, tıkanıklık veya tüplerin ağzının tıkanıklığa bağlı olarak tüplerin içinde sıvı toplanmışsa (hidrosalpinks) rahim içine embriyo yerleştirildiğinde bu tıkanıklık yapışıklık ve hidrosalpinks sonucu oluşan bu sıvının rahim içine kaçak vermesi sonucu embriyoların tutulmasını kesin olarak engellediği ispatlanmıştır. Bu hastaların tüplerinin laparoskopik (kapalı) yöntem ile açılması, çıkarılması veya tüplerin rahimden çıktığı bölgeye tıkama işlemi yapılması sonucu embriyonun düşmesine neden olan bu sorun ortadan kaldırılmış olur.

    C- PGD (Preimplantasyon Genetik Tanı) (Embriyoların Genetik İncelenmesi): 8 Hücreli embriyonun bir blastomeri (hücresi) alınarak biyopsi yapılabilmekte ve anne rahmine yerleştirilmeden önce embriyonun, kromozom yapısı ve bazı gen defektleri belirlenebilmektedir. Son yıllarda gen teknolojilerindeki gelişmeye paralel olarak daha önce sadece araştırma merkezlerinde çok kısıtlı olarak kullanılan bu teknikler şimdi daha yaygın ve pratik olarak kullanılabilmektedir. Konu son derece hızlı gelişmekle birlikte klinikte sınırlı bir grup hastada kullanılmalıdır (cinsiyete bağlı geçişli hastalık riski – kas distofileri, hemofili vb. translokasyonlar, kromozom sayı bozuklukları, bazı bilinen gen defektleri gibi).

    Bu teknikler hiçbir zaman %100 sağlam çocuk iddiası taşımamaktadır. Hatta çoğu tecrübeli merkez bu yöntemleri kullandıktan sonra elde edilen gebeliklerde yine de klasik antenatal tanı yöntemleri olan amniyosentez ve koryon villus biopsisini önermektedirler. Preimplantasyon genetik tanı yöntemi merkezimizde de başarı ile uygulanmakta olup, özellikle 38 yaş üstü üçten fazla embriyo oluşmuş hanımlarda, genetik tanı sonrası embriyo transferleri yapıldığında genç yaş grubuna yakın gebelik elde edilmektedir. Ayrıca ikiden fazla başarısız tüp bebek olmuş ise yapılmasında fayda vardır. Sperm sayısı bozuk olan erkeklerde döllenme sonucu genetik problemli embriyo olabileceğinden sağlıklı embriyoları seçmek içinde kullanılmalıdır.

    D- I.M.S. I (Mikroskobik Büyütme İle Seçilmiş Sperm Mikroenjeksiyonu): Özellikle sperm sayısı ve hareketleri düşük olan erkeklerde başarıyı oldukça arttıran bir yöntemdir. Bu uygulama için ileri teknoloji ile donatılmış çok özel mikroskoplar kullanılmaktadır. IMSI tekniği kullanılarak yapılan işlemlerde normal bir mikroskoptan 16.000 kat daha fazla büyütülen spermlerin hücre içi yapıları, hücre çekirdekleri detaylı bir şekilde incelenmekte ve bu sayede en kaliteli spermler, dejenere olmadan seçilebilmektedir. Daha sonra bu spermler ile yapılan mikroenjeksiyon işlemi ile başarı artmaktadır.

    E- HLA-G5: Tutunma yeteneği en yüksek olan embriyoların ürettiği HLAG5 proteininin saptanarak embriyo seçiminde kullanılması gebelik oranını artıracaktır. Bu yöntem kliniğimizde de kullanılmaktadır.

    F- P.I.C.S.I: Mikroenjeksiyon sırasında olgun spermlerin seçimi, genetik kusurlu olanların ayrıştırılması amacıyla kullanılan bir metoddur. Genetik olarak normal olan spermlerde hücre zarında bulunan özel bir protein bu spermler labaratuvarda önceden hazırlanmış plaklara yapışmasını sağlar. Bu proteine sahip olmayan spermler ise plaka engelini aşamaz ve dışarıda kullanılmasını sağlayan bu teknikle başarı artırılmış olur.

    G-Assisted Hatching (Traşlama Yöntemi – AHA): Embriyoların rahme tutunma oranlarını arttırmak için geliştirilmiş bir tekniktir. Bu teknikte, embriyonun etrafını saran kılıf (zona pellucida) lazerle, asitle ya da mekanik yöntemlerle inceltilir. Bu yöntemlerin birbirine herhangi bir üstünlükleri olmayıp merkezin deneyimine göre herhangi biri kullanılabilir. Transfer günü embriyolar, hastanın yaşı ve öyküsü ile beraber değerlendirilerek bu işlemin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilir. Bu işlem dondurularak saklanmış embriyoların transferinde de kullanılabilir. Döllenmiş hücrelerde bu yöntemle gebelik oranı artabilmektedir. Ancak bu konu tam aydınlığa kavuşmuş değildir.

    H- CGH – Komparatif Genomik Hibridizasyon Yöntemi : İstenilen bir gebeliğin sağlanması ve sağlıklı bir bebeğin dünyaya gelmesi, embriyonun sağlıklı kromozom yapısına sahip olup olmasına bağlıdır. Kromozom yapısının sağlıklı olmaması halinde çoğu zaman vücut gebeliği gerçekleştiremez ya da gebelik düşükle sonlanır. Tekrarlayan tüp bebek yöntemi sonrasında gebelik sağlanamaması ya da gebeliklerin düşükle sonuçlanması; ayrıca normal yollarla sağlanan gebeliklerde düşük görülmesi durumunda mutlaka sebebini araştırmak gerekir. Bu gibi durumlarda ilk önce genetik bozukluk olup olmadığı araştırılmalıdır.

    Yaşı 38 ve üstünde olan anne adayları, herhangi bir problem tespit edilemediği halde embriyo transferi yapılmış ve en az 2 kez başarısız tüp bebek tedavisi geçirmiş olanlar, daha önceden PGD yapılarak en az 1 tane normal embriyosu belirlenerek transferi yapılmış ama gebe kalamamış olanlar, tekrarlayan düşükleri nedeniyle kromozomal bozukluk tespit edilmiş olan hastalara CGH başarıyla uygulanmaktadır.

    Tüp bebek tedavisi için merkeze gelen anne adayının yumurtaları, uygulanan ilaç tedavisi sonrasında toplanır. Erkeğin spermi ile laboratuar ortamında mikroenjeksiyon (ICSI) işlemiyle döllendirilerek büyümesi ve gelişmesi sağlanır. Gelişimin 3. gününde 6,7 ve 8 hücreli olan embriyolardan mikroskop altında laser yardımıyla embriyonun zarına birkaç atışla delik açılarak birer hücre alınır. Tecrübeli kişiler ve gelişmiş ekipmanlarla yapılan bu işlemin embriyoya hiç bir zararı yoktur. Kalan embriyolar bölünüp gelişimlerine devam ederler. Herbir embriyodan alınan birer hücre Mikroarray tabanlı Karşılaştırmalı Genomik Hibridizasyon (CGH) yöntemi ile incelenir. Bu yöntemle, daha önceden uygulanan PGD (preimplantation genetic diagnosis) metodundan farklı olarak tüm kromozomlar incelenmektedir. 24 saat sonra elde edilen sonuçlara göre sağlıklı olan embriyo anne rahmine transfer edilir. Tüp Bebek yöntemiyle % 45–55 olan gebelik oranları %70–75’ lere yükselmektedir. Bu yöntem ile canlı doğum oranlarında artış gözlenirken, gebelik kayıplarındaki oran düşmüştür. 38 yaş üstü hastalarda CGH yöntemi uygulanarak gebelik oranları %30-40’lara ulaşmaktadır. Daha önce 4–5 defa tekrarlayan düşüğü olan hastalarda ise CGH yöntemi uygulandığında canlı doğum %60–70 oranında artmıştır.

    2-Kötü Embriyo Elde Edilmiş Olgularda Başarıyı Artıracak Yöntemler:

    A- I.V.M. (İn Vitro Maturasyon): İlaçsız tüp bebek tadavisi olarak da bilinen bu yöntemin deneneceği gruplar; ilaç olarak uyarılmaya rağmen olgun yumurta elde edilmeyen hastalar, embriyo kalitesi kötü olan ve herhangi sebeple açıklanamayan hastalar, polikistik över hastalığı olup, karnında su toplanması riski olan ve olgun yumurta alınamayan hastalar ve kemoterapi alacak veya kısırlaştırılacak hastalardır. Çoğu zaman ilaç bile gerekmeden yumurtalar erkenden toplanır. Labaratuvar ortamında özel yöntemlerle büyütülür, olgunlaştırılır daha sonra mikroenjeksiyon yapılır. Bu metod ile yukarıda sayılan hasta gruplarında daha kaliteli embriyo elde edileceği gibi aşırı uyarılma riski ortadan kalkacaktır. Ancak yine de unutulmamalıdır ki bu yöntem tüm IUF olgularının sadece % 5 -% 15’ine uygundur.

    B-(Embriyodaki Zararlı Parçacıkların Temizlenmesi): Bazı embriyolar gelişirken normal hücre bölünmesinin yanı sıra istenmeyen bazı parçacıklar oluşur. Fragman denen bu parçacıklar aynı zamanda tedavinin başarısını azaltır. Bu yüzden çok deneyimli ekipler, defragmantasyon denilen, mikroskop altında özel teknikler ve özel mikro pipetler ile bu parçacıkları temizleyip verilen parçasız embriyo ile gebelik oranlarını artırırlar.

    C- Endometrial Ko-KDItür (Yapay Rahim): Tekrarlayan başarısız tüp bebek deneyimli hastalarda ve kötü kalite embriyo elde edilenlerde kullanılan bir yöntemdir. Bu hastaların rahim içi dokusundan (endometrium) alınan küçük bir parça, anne serumu ve bazı özel maddeler ile birleştirilerek yeni bir ortam hazırlanır. Alınan yumurtalar, mikroenjeksiyon işlemi sonrası bu ortamda büyütülerek daha kaliteli embriyolar elde edilmektedir. Bu yöntem kliniğimizde, uygun görülen hastalara, başarıyla uygulanmaktadır.

    D- Başarı Elde Etmek İçin İlaç Tedavisinin Farklılaştırılması: Çok deneyimli jinekolojik endokrin (hormon uzman) uzmanları hastalara uygulanan yumurtalama programlarını değiştirerek daha kaliteli yumurta elde edebilirler ve bu hastaya göre ayrı ayrı düzenlenerek tedavi başarısı artırılmış olur. Örneğin PCO’lu hastalarda daha kaliteli yumurta elde edebilmek için hasta dostu denen çok özel programlar uygulanarak daha kaliteli embriyolar yapılır ve başarı arttırılmış olur. Kliniğimizde de Prof. Dr. Recai PABUÇCU bu konuda oldukça deneyimli bir hekimimizdir.

    E-EMBRYOSCOPE Tekniği ile doğru zamanda doğru embryo seçimi: (Embriyolar gece gündüz gözlem altında): EmbryoScope-Dinamik Embriyo İzleme; IVF tedavilerini iyileştirmek için geliştirilen hızlandırılmış bir çekim tekniğine dayanarak düzenlenmiş bir embriyo izleme sistemidir. Bu sistem, yaklaşık 7 yıl süreyle araştırmalar sonucu ilk defa 2009 da Avrupa’da kullanılmaya başlanmıştır. EmbryoScope hızlandırılmış çekim tekniğine dayanarak inkübatörün içine yerleştirilen bir kamera ile döllenmeden transfer anına kadar embriyoyu izlememize olanak vermektedir.

    Bu sistem sayesinde, embriyo istediğimiz her saat dilimde kayıt altına alındığından rahatlıkla her gelişim aşamasını gözlemlemeye yardımcı olur. Embriyoyu dış ortama maruz bırakmadan, kendi ortamında izleyip gelişimini takip edebilmekteyiz. Embriyo gelişiminde en önemli unsurlardan olan hücre bölünmesi aşamasını böylece kaçıncı saatte olduğuna kadar görebilip en sağlıklı embriyoyu seçmek ve sonucunda anne adayına en sağlıklı tek embriyoyu transfer ederek gebelik şansını artırmak mümkündür.

    Avrupa ve Amerikada yaygın bir şekilde kullanılmakta olan EmbryoScope ile artık biz de hastalarımızın tüm embriyolarını an ve an izleyip en sağlıklılarını seçebilmekteyiz. EmbryoScope, Dinamik Embriyo İzleme Sistemi ile güvenli ve kontrollü bir kültür ortamı sağlanırken tek seferde 72 adet embriyo sürekli gözlem altında tutulabilmektedir. Yapılan gözlemler 4 boyutlu belgelendirme teknikleri sayesinde uzmanlara istenilen süreç ve zamanlamayı değerlendirme imkânı sağlayarak, gelecekte yapılacak embriyo puanlamaları için benzersiz yeni parametreler geliştirme imkanı sağlamaktadır.

    İlgili Konular ;
    Tüp Bebek Özel Bölüm
    Aşılama Yöntemleri ve Tecrübelerimiz
    Tüp Bebek Yöntemi ile Çocuk Sahibi Olmak.
    Tüp Bebek Tedavisinde Bilinmesi Gereken 10 Detay
    Hapla Tüp Bebek Tedavisi

  • Dondurulmuş Embriyo ile hamile kalma !

    Dondurulmuş Embriyo ile hamile kalma !

    Dondurulmuş embriyo bebeklerinin daha sağlıklı doğduğunu biliyor musunuz? Bahçeci Fulya Tüp Bebek Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
    Op. Dr. Halit Fırat Erden yapılan araştırma sonuçlarına göre IVF bebeklerine oranla dondurulmuş embriyo bebeklerinin ortalama 253 gr daha ağır ve yarım hafta daha geç doğduğunu açıkladı.

    IVF başka bir deyişle tüp bebek tedavisinde 20 yılı aşkın süredir uygulanan embriyo dondurma ve çözme işlemindeki gelişen teknikler; daha yüksek oranda gebelikler şansını da beraberinde getiriyor. Aynı zamanda yapılan araştırmalar dondurulmuş embriyo bebeklerinin IVF bebeklerine oranla ortalama 253 gr daha ağır ve yarım hafta daha geç doğduğunu ortaya koydu. Bahçeci Fulya Tüp Bebek Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Halit Fırat Erden konu hakkında şu açıklamada bulundu: “ IVF bebekleri normale oranla maalesef daha erken doğar ve doğal olarak daha düşük ağırlıkta dünyaya gelir. Oysa dondurulmuş embriyo bebekleri daha ağır ve daha uzun süreli gebelik sonrası dünyaya gelir. Bu da onlar için şans ve beraberinde sağlık demektir.’’

    Çiftler İçin Hem Ekonomik Hem de Psikolojik Avantaj

    Embriyoların dondurulması tüp bebek tedavisinde çoğul gebelik riskini de en aza indiren bir yöntemdir. Op. Dr. Halit Fırat Erden IVF tedavisinde 35 yaşına kadar bir daha sonraki yaşlar içinse 2 embriyonun transfer edilebildiğini belirterek sözlerine şöyle devam etti: “ Peki elde edilen diğer embriyolar ne olacak? Nasıl değerlendirilecek? Kullanılmayan embriyolar özel saklama kaplarının içinde -296 veya -320 derece sıvı nitrojen tankları içinde kişiye özel bölgelerde saklanır. Bu da bize ve çiftlere aynı batında elde edilen embriyolardan değişik dönemlerde çocuk sahibi olma şansı oluşturur. Fazla embriyoların dondurulması hastaya hem ekonomik hem de psikolojik avantaj sağlar. Çünkü dondurulan embriyolar transfer edileceği zaman hasta tedaviye gereksinim duymaz. Embriyo dondurma işlemi tüp bebek uygulamalarında başarı şansını arttıran bir işlemdir. Bu işlemler mutlaka teknolojik alt yapısı gelişmiş, güvenilir kurum ve uzman ekiple yapılmalıdır. Rutin tüp bebek ve mikroenjeksiyon uygulamalarında embriyo dondurma ile gebelik oranları %40-45 arasında değişmektedir. Çiftlerden izin belgesi alınarak dondurulan embriyolar ülkemizde 5 yıl boyunca saklanabilmektedir.

    *Embriyo dondurmak tüp bebek tedavisinde ne zaman başvurulması gereken bir yöntemdir ?

    Tüp bebek tedavisinde embriyo dondurma işleminin keyife kalmış bir yöntem olmadığını belirten Op. Dr. Halit Fırat Erden, “Doktor gerek gördüğü takdirde bu işlem uygulanır. Kişiden kişiye değişmekle birlikte bu yöntem; yumurtaların korunmasını sağlamak, başarılı ve kaliteli gebelik oranına sahip olmak için uygulanır. Ayrıca embriyo gelişimi yavaş olan anne adaylarında dondurma işlemi yöntemiyle embriyonun gelişme günü yakalanabilir. İlaçlarla yumurtalıkların uyarılması esnasında OHSS (aşırı uyarılma sendromu) riski olan kadınlarda da embriyolar, anne adayını riske sokmamak için sonra kullanılmak üzere dondurulabilir.”

    *Anne Adayı İçin Embriyo Dondurmak Ürkütücü müdür ?

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Halit Fırat Erden anne adayının embriyo dondurma kelimesinden ürktüğünü belirterek, “ İlk söylendiğinde anne adayı bazen endişeye kapılıyor. Hastanın ikna olmasında doktor ve merkezin deneyimi, güvenilirliği çok önemlidir. Aslında dondurulmuş embriyo ile yeni embriyo arasında hiçbir fark yoktur. Burada önemli olan aşama dondurma ve çözülme işlemidir. Embriyo her aşamada dondurulabilir.

    Asıl olan burada zamanı donduruyoruz… Günümüzde slow (yavaş) dondurma yöntemi yerini çok daha başarılı vitrifikasyon (hızlı) dondurma yöntemine bıraktı. Dondurulan embriyolar istendiğinde tersine uygulanan işlemlerle çözülüp ana rahmine transfer edilir. Sıvı nitrojen içerisinde tüm kimyasal reaksiyonlar ve hücresel aktiviteler durmaktadır. Bu durum bir tür hücre uyku halidir. Yapılan deneysel çalışmalarda embriyoların sıvı nitrojen içerisinde uzun süre sağlıklı bir şekilde saklanabileceği gösterilmiştir. İşlem tekrar küçük küçük kümeler halinde de gerçekleştirilebilir. Ya da dışarıda gelişmesi sağlayıp tekrar dondurabilirsin. Dondurma işlemi sonrasında çözülen yumurtalardan tekrar gebe kalmak mümkündür. 5 yıl sonra gelip dondurduğu yumurtalardan gebe kalan hastalarımız var. Yani, çocuğun ikizi beş yıl sonra da doğabilir!’’

    *Hangi Durumlarda Embriyo Dondurma Yapılır ?

    1- Transfer işleminden sonra geriye kalan kaliteli embriyolar imha edilmek yerine dondurulup tekrar transfer edilmek için saklanabilir.
    2- İlaçlarla yumurtalıkların uyarılması esnasında OHSS (aşırı uyarılma sendromu) riski olan kadınlarda tüm embriyolar daha sonra kullanılmak üzere dondurulabilir.
    3- Rahim içini saran endometrium dokusunun yeteri kadar gelişemediği durumlarda.
    4- Rahim içi cerrahi operasyon gereken durumlarda.
    5- Kemoterapi veya radyoterapi gerektiren kanser tedavilerinden önce embriyolar dondurulabilir.

    Dondurulan Embriyoların Saklama Süresi

    Yapılan bilimsel çalışmalar dondurulmuş embriyoların çok uzun süre sonra çözüldüğünde bile sağlıklı gebelik şansı verdiğini göstermiştir. Ancak ülkemizde Sağlık Bakanlığı’nın ilgili yönetmeliği gereğince dondurulmuş embriyolar 5 yıl boyunca sıvı nitrojen içerisinde saklanabilmektedir.

    Vitrifikasyon Yöntemi ile Embriyo Dondurma

    Vitrifikasyon dondurma yöntemi diğer dondurma yöntemi ile kıyaslandığında çok daha üstün bir teknik olduğunu kanıtlamıştır. Bu yöntem ile dondurulan embriyolar çözüldüğünde %90 – 100 oranında canlı ve sağlıklı bir şekilde geri dönmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta dondurulan embriyoların kalitelerinin dondurulmaya uygun olmasıdır. Vitrifikasyon yöntemi ile neredeyse taze embriyo transferlerinde görülebilen %64 gibi yüksek gebelik oranları elde edilebilmiştir.

    Kaynak : Kadınlar Kulübü

  • SGK tüp bebek tedavisinin ne kadarını karşılar ?

    Konu ile videoyu izlemek için tıklayın …

    SGK tüp bebek tedavisinin ne kadarını karşılar ?

    tüp bebek nasıl yapılır, tüp bebek fiyatları, tüp bebek nasıl olur, tüp bebek nedir, tüp bebek maliyeti, aşılama, tüp bebek aşamaları, tüp bebek tedavisi, infertilite, infertilite tedavisi, infertilite ilaçları, infertilite nedir, infertilite nedenleri, infertilite belirtileri, aşılama, infertilite ppt, infertilite pdf, aşılama, kisirlik nedir, kisirlik nedenleri, kisirlik belirtileri, kısırlık belirtileri, kısırlık nedir, kısırlık nasıl anlaşılır, kadında kısırlık, erkekte kısırlık, tüp bebek merkezleri, tüp bebek merkezi, istanbul tüp bebek merkezi, istanbul tüp bebek fiyatları, istanbul tüp bebek merkezleri, istanbul tüp bebek merkezi hakkında, tüp bebek nedir, tüp bebeğin aşamaları nelerdir, tüp bebek nasıl olur, tüp bebek tedavisi, tüp bebek kimlere yapılır, tüp bebek kimlere uygulanır, tüp bebek çocuk, tüp bebek SGK, tüp bebek fiyatları, tüp bebek ssk şartları, tüp bebek raporu, tüp bebek aşamaları, tüp bebek nasıl yapılır, tüp bebek fiyatları 2012, tüp bebek maliyeti, tüp bebek merkezleri, tüp bebek yöntemi, tüp bebek hakkındaki tüm cevaplar, tüp bebek tedavisinde, tüp bebek yöntemi ile Çocuk sahibi olun, tüp bebek tedavisi, çocuk tüp bebek, tüp bebek gebelik, tüp bebek aşılama, tüp bebekte aşılama, tüp bebek ssk, tüp bebek aşılama fiyatları, tüp bebek tedavisi, tüp bebek embriyo transferi, tüp bebek merkezleri, tüp bebek transfer, adım adım tüp bebek tedavisi, tüp bebek tedavi süreci, tüp bebek tedavi aşamaları, tüp bebek transferi sonrası, tüp bebekte beslenme, TÜP BEBEK MALİYETİ, tüp bebek maliyeti, uzun protokol tüp bebek, tüp bebek maliyeti 2012, tüp bebek maliyeti 2013, ssk tüp bebek maliyeti, tüp bebek nasıl yapılır, tüp bebek aşamaları, tüp bebek tedavisi, tüp bebek ssk