Etiket: tüp bebek tedavisi

  • Tüp bebek tedavisi

    Tüp bebek tedavisi

    Tüp bebek tedavisi, anne ve baba adayından temin edilen üreme hücrelerinin, vücut dışında laboratuar koşullarında geliştirilmesidir. Ardından gelişen embriyolar anne adayının rahmine transfer edilir. Tedavi süresi; kısırlık sebebine ve süresinde göre değişkenlik göstermekle beraber, genellikle yaklaşık bir ayda tamamlanmaktadır.

    Tüp bebek nedir?

    Doğal yöntemlerle gebelik sağlamayan çiftler, yardımcı üreme yöntemlerine başvurabilirler. Bu yöntemler ile sperm ve yumurta hücresi, uygun koşullarda bir araya getirilir ve hamileliğin gerçekleşmesi için uygun şartlar oluşturulur.

    Tedavi için ilk olarak anne adayının yumurtalıkları uyarılır. Bu sayede birden fazla yumurta elde edilebilir. Ardından da yeterli olgunluğa ulaşan yumurtalar toplanır ve eş zamanlı olarak baba adayından sperm örneği alınır. Alınan üreme hücreleri laboratuar ortamında birleştirilir. Ardından da embriyo transferi için hazırlanır.

    Tüp bebek tedavisi 5 aşamalı bir tedavi sürecidir:

    • Hasta ile tedavi öncesi ön görüşme
    • Yumurtaların uyarılması
    • Yumurtaların toplanması
    • Yumurtaların döllenmesi (fertilizasyon)
    • Embriyo transferi
    • Kontrollü Ovarian Hiperstimülasyon (Yumurtalıkların uyarılması)

    Tüp Bebek Tedavisi Prof. Dr. Bülent Tıraş’ a Sorularınız için Tıklayın!

    İlk olarak anne adayı yaklaşık 15 gün boyunca ilaç tedavisi ile hazırlanır. Bu aşamaya adetin ikinci günü başlanır. Yumurtalıkların uyarılması aşaması boyunca anne adayı sık sık merkeze gitmelidir.  . Bu sayede yumurtalıklarının durumunu ultrason ile değerlendirmek mümkündür. Her hasta için, yaş, yumurtalık rezervi, hormon değerleri belirlenir ve bunlara bağlı olarak en uygun tüp bebek uygulama yöntemine karar verilir. Bu aşamada da anne adayının hastanede ya da merkezde kalmasına gerek yoktur.

    Yumurta toplama aşaması

    Yumurtalar belirli bir olgunluğa ulaştıktan sonra oldukça pratik bir işlemle alınır. Bu aşamada yumurtalar, vajinal ultrason ile vakum yöntemi ile toplanır. Anne adayının daha rahat ve sakin olması için çeşitli sakinleştiriciler ya da lokal anestezi uygulanabilir. Genel anestezi rutin olarak uygulanmamaktadır. Ancak doktor ve kadının kararı ile uygulanabilir.

    Bu aşama yaklaşık 20 dakikada tamamlanmaktadır. Anne adayının işlemden sonra birkaç saat merkezde dinlenmesi gerekir. Ardından evine ve günlük yaşantısına dönebilir.

    Döllenme Aşaması (IVF/ICSI)

    Yumurta toplama aşaması ile eş zamanlı olarak baba adayından sperm örneği alınır. Elde edilen bu üreme hücreleri, laboratuar koşullarında incelenir. Ardından da içlerinden en kaliteli olan hücreler seçilir. Olgun ve uygun durumdaki yumurtalar kültür sıvısının içine konularak inkübaötürde 37’lik ısı altında ve %5-6 seviyelerinde CO2 oranı sabit tutularak yaklaşık 4 saat bekletilir.

    Seçilen kaliteli üreme hücreleri ise, mikroenjeksiyon ya da klasik tüp bebek yöntemi ile döllendirilir.

    Embriyo transferi

    Bu aşama yaklaşık olarak 5 dakikada tamamlanmaktadır. Seçilen kaliteli embriyo, anne adayının rahmine transfer edilir. Bu aşamada herhangi bir acı ya da ağrı duyulmaz.  Hasta, transferden 1-2 saat sonra evine gidebilir.

    Gebelik testi

    Embriyo Transferi sonrası 12. günde gebelik testi yapılır.

    Kaynak: http://www.bulenttiras.com/tup-bebek-tedavisi-suresince-hastanede-yatmak-gerekli-midir

  • Tüp Bebek Tedavisi Ne Zaman Uygulanmalıdır?

    Tüp Bebek Tedavisi Ne Zaman Uygulanmalıdır?

    Tüp Bebek Tedavisi Ne Zaman Uygulanmalıdır? Tüp bebek tedavisine ne zaman başvurmak gerekir? Ne zaman tüp bebek tedavisine karar vermek gerekir?

    1 ) Tüp bebek tedavisine ne zaman başvurmak gerekir?

    Bir sene boyunca düzenli olarak cinsel ilişkide bulunulmuş ancak çocuk sahibi olunamamış ise mutlaka bir uzmana başvurmak gerekmektedir. 35 yaşından küçük kadınlar, bir sene boyunca doğal yollarla gebe kalmayı denemeli, 35 yaşından büyük kadınlar ise 6 ay boyunca doğal yollarla gebe kalmayı denemeli ve gebelik gerçekleşmiyor ise tüp bebek tedavisine başvurmalıdır. Günümüzde her 100 çiftten 15’i kısırlık sorunu yaşamakta ve bu sorunu tüp bebek yöntemleri ile çözebilmektedir.

    2) Ne zaman tüp bebek tedavisine karar vermek gerekir?

    Kadınlar için;

    • Kadının 35 yaşından büyük olması ve altı ay süresince düzenli, korunmasız cinsel ilişkiye rağmen gebelik sağlayamaması durumunda,
    • Gebe olma şansı yaş ile beraber azaldığı için 40 yaş ve üzeri kadınların 3 ay boyunca düzenli ve korunmasız cinsel ilişkiye rağmen gebe kalamaması durumunda,
    • Kadının yumurtalık rezervlerinin azaldığı durumlarda,
    • Adetlerin düzensiz bir şekilde yaşandığı durumlarda,
    • Daha önce geçirilmiş yumurtalık iltihabı (pelvik enflamatuar hastalık) -Daha önceden dış gebelik geçirilmiş olması halinde (ameliyatla tüp alınmış olabilir veya ilaçla tedavi edilmiş olabilir)
    • Karın alanından cerrahi müdahale söz konusu olduğu durumlarda lezyon ya da enfeksiyon gibi sorunlar meydana gelmiş ise,
    • Cinsel hastalıklar söz konusu ise,
    • Çikolata kisti söz konusu ise, zaman kaybetmeden bir uzmana başvurmak gerekmektedir.

    Erkekler için;

    • Kabakulak hikayesi söz konusu ise spermlerin durumunu incelemek adına,
    • Testis travması mevcut ise,
    • İnmemiş testis sorunu söz konusu ise,
    • Cinsel yolla bulaşan hastalıklar mevcut ise,
    • İnmemiş testis operasyonu geçirilmiş ise,
    • Cinsel yollar ile bulaşan hastalık hikayesinin bulunması halinde,
    • Kimyasallar veya radyasyonlu ortamlar iş durumunu kapsıyor ise, erkeğin bir uzmana başvurması

    Çeşitli durumlarda ise direkt olarak tüp bebek tedavisine başvurmak gerekebilir:

    • Eşlerden birinde genetik geçişli hastalık varsa,
    • Hepatit ya da HIV gibi hastalıklar söz konusu ise,
    • Kanser tedavisi görülecek ise yumurtalar ya da spermler tedaviden önce dondurulmalı ve tedaviden sonra tüp bebek tedavisine başlanmalıdı

    Tüp Bebek Tedavisi Prof. Dr. Bülent Tıraş Sorularınız için Tıklayınız!

    3) Tüp bebek tedavi süreci ne kadar sürer?

    Tüp bebek tedavisi, başından sonuna kadar yaklaşık olarak 1 ayda tamamlanır. Bu süre, kısırlık sorununa ve tedavi yöntemine bağlı olarak değişebilir. Tedavinin ilk basamağı anne adayının ilaç kullandığı yaklaşık olarak 15 günü kapsayan süreçtir. Ardından ise yumurtaların toplanması, döllenme ve embriyo transferi aşamaları başlar. Bu süreçlerde 15 günü kapsar. Embriyo transferinden 12 gün sonra ise gebelik testi yapılarak, gebeliğin oluşup oluşmadığı yani tedavinin başarılı olup olmadığı tespit edilir. Tedavinin hiçbir aşamasında anne ya da baba adayının hastanede kalmasına gerek yoktur.

    Kaynak: http://www.bulenttiras.com/

  • Tüp Bebekte Doğru Bilinen Yanlışlar

    Tüp Bebekte Doğru Bilinen Yanlışlar

    Tüp bebek tedavisi geçmiş zamanlarda oldukça korkulan bir tedavi idi. İnternetin bu kadar yaygın olmaması sebebiyle, anne ve baba adayları tüp bebek tedavisi hakkında yeterli bilgiye sahip olamıyor, yalnızca kulaktan dolma bilgiler ve efsanelerle tüp bebek tedavisini tanıyordur. Ancak günümüzde bu bilgi eksikliği ortadan kalkmış, insanlar tüp bebek tedavisi hakkında daha da bilinçlenmiştir. Fakat bazı konularda halen yanlış bilgilerin doğru sanılması söz konusudur.

    Bu durumda yaygın olan yanlış bilgilerin düzeltilmesi ve anne ve baba adaylarının tedaviye bilinçli olarak başlaması gerekmektedir.

    • İlk olarak bilinmesi gereken tüp bebeğin zor bir süreç olmadığıdı Çiftlerin büyük bir kısmı tedavi süresince acı ya da ağrı çekeceklerini düşünebilir. Ancak tıbbi açıdan tüp bebek tedavisinin herhangi bir zorluğu yoktur. Çiftlerin yaşabileceği tek zorluk psikolojik açıdan olabilir.
    • İkinci olarak bilinmesi gereken ise, hiç sperm üretemeyen erkeklerinde baba adayı olabileceğ Sperm üretimi olmayan erkekler için geliştirilmiş oldukça başarılı yöntemler vardır. Bunlardan biri ise Mikro TESE yöntemidir. Mikro TESE yönteminde hastanın testislerinden elde edilen az sayıda sperm hücresi ile dahi çocuk sahibi olma şansı bulunur.
    • En yaygın yanlış bilgilerden bir diğeri ise, embriyo transferinden sonra annenin sürekli yatması gerektiğ Anneler, embriyo transferinden sonra yüksek bir dolaba uzanmanın ya da sandalye taşımak gibi eylemlerin dahi embriyonun tutunma şansını düşürebileceğini düşünür. Ancak bu noktada çiftin bilmesi gereken, yatağa hapsolmanın stresi arttırabileceğidir. Bu sebeple anne adayı günlük işlerine kendini yormadan devam etmeli. Mümkünse doğa yürüyüşleri yapıp gebelik testine kadar stresli ortamlarda bulunmamalıdır.
    • Bunun dışında doğrusunun öğrenilmesi gereken bir diğer konu, tüp bebeğin her yaşta uygulanamayacağıdı Tüp bebek, gebelik şansını arttıran bir uygulamadır ancak tıpkı doğal gebeliklerde olduğu gibi anne adayının yaşının ilerlemesi ile gebelik şansı düşer. Yaşın ilerlemesi ile beraber anne adayının yumurtalık rezervleri azalır ve yumurtaların kalitesi düşer.  Bu sebeple de 35 yaşından sonra gebe kalma yetisi azalmaya başlar.
    • Yumurta toplama aşaması sebebiyle menopoz yaşının daha erken gelmesi de, yanlış bir bilgidir. Yumurta toplama aşaması herhangi bir şekilde kadının daha erken yaşta menopoza girmesine yol aç
    • Bunun dışında son olarak bilinmesi gereken tüp bebek tedavilerinde %100 başarı garantisinin olmadığıdıHiçbir merkez, tedavi için %100 garanti veremez, bu garantiyi veren merkezlerin güvenilirliği sorgulanmalıdır. Yardımcı üreme yöntemlerinden en başarılısı, tüp bebek yöntemidir. Ancak, tüp bebek tedavisinin de başarı oranı hastadan hastaya değişkenlik gösterebilmekle beraber, %60’tır.

    Kaynak:  Tüp Bebekte Doğru Bilinen Yanlışlar

    Tüp Bebek Tedavisi sorularınız için tıklayınız!

  • Kapsamlı Kromozom Tarama

    Kapsamlı Kromozom Tarama

    Kapsamlı Kromozom Taraması, tüp bebek tedavilerinde embriyoların anne adayının rahmine transferinden önce uygulanan embriyoların genetik  tarama yöntemidir. Kapsamlı kromozom tarama yöntemi, genetik ayıklama ve vitrifikasyon yöntemlerinin beraber kullanıldığı bir işlemdir.

    Kapsamlı kromozom taraması, genetik tanı yöntemlerinin en üst düzeyidir.

    Tüp bebek tedavilerinde, anne ve baba adaylarını tekrarlayan tüp bebek başarısızlıkları yaşayabilir. Bunun dışında tekrarlayan düşük öyküleri gibi durumlarda başvurulacak en başarılı yöntem kapsamlı kromozom taramasıdır.  Kimi vakalarda tüp bebek tedavisi başarıya ulaşsa da gebeliğin sürdürülmesi mümkün olmayabilir. Bu gibi durumlarda aCGH yöntemi yani, kapsamlı kromozom taraması ile yapılan kapsamlı analizle gebeliğin gerçekleşmeme sebebini ya da gerçekleşse dahi sürdürülememe sebebinin altında yatan faktörün genetik bir problem olup olmadığı tespit edilir.

    Kapsamlı Kromozom Taraması ile Tüm Kromozomlar İnceleniyor 

    Kapsamlı Kromozom Taraması yöntemi ile tüp bebek tedavilerinde gebelik şansının arttırılması adına mevcut olan son teknoloji ve bilgi düzeyi kullanılmaktadır. Bu sebeple diğer yöntemlerden üstün ve başarılıdır.

    Kapsamlı kromozom taramasında ilk olarak anne ve baba adaylarının üreme hücrelerinden elde edilmiş embriyolar en üst düzeye kadar büyütülür. Aralarından rahme tutunma şansı en fazla olan embriyolara aCGH tekniği (array Comparative Genomic Hybridization) uygulanır. Bu sayede bütün kromozomlar analiz edilir. 24 adet kromozom vardır, bu teknik sayesinde 24 kromozomun 24’ü de analiz edilir. Embriyolar dondurulur. Bunu takiben de genetik analiz neticesine göre sağlıklı olarak tespit edilen embriyolar çözülür ve doğal bir rahim ortamına aktarılır. Bu yöntemde yüksek başarı sağlayabilmek için embriyo biyopsi işlemi, genetik inceleme ve embriyo dondurma/çözme yöntemlerinin oldukça tecrübeli ellerde ve yeterli imkanlarla uygulanması gerekmektedir. Titizlik ve dikkat isteyen bir yöntem olduğu için güvenilir merkezlerin bu işlem için tercih edilmesi gerekir.

    Özellikle de ilerlemiş yaş sebebiyle çocuk sahibi olmakta zorlanan çiftler bu yöntem ile sağlıklı olduğu tespit edilen embriyoların transfer edilmesi sayesinde gebelik elde edebilmektedir. Bknz: Kapsamlı kromozom taraması nedir?

    Genetik hastalıkların bebeğe geçmesi önlenebilir mi?

    Anne ve baba adaylarının en fazla merak ettiği soru, bebeklerine herhangi bir şekilde genetik hastalık aktarıp aktarmayacaklarıdır. Genetik sorunlarına sahip olan çiftlerin çocuklarına bu sorunları geçirme riski vardır. Bu sebeple de gebelikten önce çifte bir test yapılabilmektedir. Bu sayede genetik olarak bebeğe hastalık geçip geçmeyeceği tespit edilebilmektedir.

    Gebelik öncesinde uygulanan bu testin adı: Rekombine olmaktadır.

    Kapsamlı kromozom taramasının tüp bebek tedavisinde başarı oranı nedir?

    Tüp bebek tedavilerinde, anne ve baba adaylarının yeniden tedaviye başladığı görülmektedir. Kimi zaman tekrarlayan başarısızlık yaşayan anne ve baba adayları olabilirken, kimi zaman da gebelik sağlansa dahi bu gebeliğin tamamlanamadığı görülmektedir. Böyle durumlarda anne ve baba adayları aCGH yöntemi ile yapılan kapsamlı analizle esas sorunun genetikten kaynaklanıp kaynaklanmadığını öğrenebilir. Kapsamlı kromozom tedavisinin başarı oranları ise oldukça yüksektir.

    Tüp Bebek Tedavisi sorularınız için tıklayınız!

  • Tüp bebek tedavisinin gerekli olduğu durumlar

    Tüp bebek tedavisinin gerekli olduğu durumlar

    1 ) Tüp Bebek Tedavisi Nedir? 

    Tüp bebek tedavisi daha çok, doğal yollar ile çocuk sahibi olmaya engel teşkil eden sorunlara sahip veya çocuk sahibi olmayı ileri yaşlara ertelemiş olan çiftlere yapılmakta olan bir üreme tedavi yöntemidir. Bunun yanı sıra, çocuk sahibi olmaları için herhangi bir problem tespit edilemeyen, ancak buna rağmen doğal yollar ile bir türlü çocuk sahibi olamayan çiftlere de uygulanabilen bir yardımcı üreme yöntemidir.  Kısırlık, kesinlikle herhangi bir hastalık şeklinde düşünülmelidir. Tedavisi mümkün olan ve insanların yaklaşık  %15’inde rastlanan bir durumdur. Kısırlık probleminden rahatsız olan çiftler, bir takım alternatif tedavileri uygulamaktadır. Tüp bebek tedavisi ise, yardımcı üreme yöntemleri arasından en etkili ve başarı oranı en yüksek tedavidir.  Tüp bebek tedavisi çeşitli evrelerinden meydana gelir. Bütün çiftlere tüp bebek tedavisi uygulanmamaktadır. Tüp bebek tedavisinin uygulanabilmesi için, çiftlerde bir takım koşullar aranmaktadır.

    2 ) TÜP BEBEK YÖNTEMİNE NE ZAMAN BAŞVURMALI?

    Tüp bebek tedavisine başlayabilmek için öncelikle anne adayının yumurtalarının, döllenme için çatlayıp çatlamadığının bilinmesi gerekir. Bir takım kadın ile alakalı olan kısırlık problemlerine rastlanması durumunda, buna uygun olan tedavi yöntemine karar verilir. Bunu istinaden de, anne adayı bir müddet denetim altına alınır. Eğer herhangi bir gelişme bulunmuyor ise, direkt aşılama yöntemi uygulanır. Yapılan aşılama yönteminden başarılı sonuç elde edilemez ise, son adım olarak tüp bebek tedavisine geçiş yapılır.

    Erkekten kaynaklanan kısırlık problemlerinden en fazla karşılaşılan durumlar ise,

    • Sperm sayısının veya hareketliğinin az olması,
    • Spermin kalitesinin yetersiz olması,
    • Sperm şekillerinde bozukluk görülmesi,
    • Hiç sperm tespit edilememesi gibi durumlardır.

    Doğal yollar ile bebek sahibi olamayan çiftlerin bir kısmında, sebebi bilinmeyen kısırlık problemi olduğu bilinmektedir. Bu problemde, bugünkü koşullar ile herhangi bir problem tespit edilemez. Anne ve baba adayında herhangi bir problem görülmese dahi, bebek sahibi olamadığı görülür. Bu nedenden dolayı da, tüp bebek tedavisine başvurulur.

    Tüp Bebek Tedavisi sorularınız için tıklayınız!

    3 ) Kadının yumurtalarında yapışıklık olması durumunda

    Kadın üreme organları etrafında, yumurtalıklarda oluşan yumurtaların fallop tüpleri tarafından yakalanmasını önleyecek yapışıklıkların meydana gelmesi halinde de, tüp bebek tedavisinin uygulanması gerekebilir. Bu karın içi meydana gelen yapışıklıklar, ya bu bölgelerde daha önce yapılmış olan ameliyatlara (örneğin; yumurtalık kisti ameliyatı, miyom çıkartılması, dış gebelik ameliyatı gibi) veya farkına varılmış ya da varılmadan geçirilmiş olan kadın iç genital sisteminin iltihabi durumu ile alakalı olabilmektedir. Bu durumda ilk tedavi adımı olarak, laparoskopik (kapalı) cerrahi ile bu yapışıklıkların açılması, normal tüp-yumurtalık ilişkisinin sağlanması için çalışılır.  Bunun sağlanamaması halinde veya sağlandığı halde cerrahiden sonra belli bir dönem içerisinde kendiliğinden hamilelik gerçekleşmez ise, tüp bebek tedavisine geçilmesi gerekmektedir.

    4 ) Yumurtlama sorunu olan kadınlarda 

    Yumurtlama sorunu yaşayan kadınlarda, yumurtlamayı destek olan ilaç tedavisi sayesinde, yumurtlamanın elde edilmesine rağmen gene de hamile kalınamıyor ise, tüp bebek tedavisine uygulanmasına geçmek gerekir. Bu grubun büyük bir kısmı, polikistik over sendromlu bayanlar tarafından oluşmaktadır.

    5 ) Yumurtalıkların tıkalı olması durumunda

    Toplum içerisinde yumurtalık kanalları olarak da bilinen kadın fallop tüplerinin tıkalı, önemli bir seviyede hasar görmüş veya cerrahi müdahaleler neticesinde alınmış olması halinde, tüp bebek tedavisinin uygulanması gerekir. Doğal yollar ile bir hamilelik durumunun meydana gelebilmesi için, kadının yumurtalık kanallarının hem açık olması, hem de normal işlev görmesi gerekmektedir.

    6 ) Çeşitli sperm sorunlarında

    Erkekteki sperm sayısı, sperm hareketi ve sperm şeklinde (sperm morfolojisi) bozukluk ve yetersizlik görülmesi halinde, tüp bebek tedavisinin uygulanması gerekmektedir. Günümüzde tüp bebek / mikroenjeksiyon uygulaması, erkekten kaynaklanan infertilitede en yüksek başarı ve hamilelik oranlarını veren, bir tedavi yöntemidir. Erkekten kaynaklanan infertilitesi mevcut olan çiftlerin, tüp bebek tedavisine erken dönem içerisinde sevk edilmeleri halinde, elde edilecek olan başarı oranı artar.

    7 ) Doğal yöntemlerle hamile kalmak için ne kadar beklemelidir?

    Çiftlere yapılan tahlillerin normal çıkması halinde, doğal yollar ile bebek sahibi olabilmeleri için 6 ay daha beklenmesi gerekir. Bunun nedeni, çekilen rahim filmi esnasında tüplerin açılması sebebi ile çiftlerin bu zaman içerisinde hamile kalabilmeleridir.

    Kaynak: Tüp Bebek Tedavisinin Gerekli Olduğu Durumlar

    Tüp bebek tedavisinde üst yaş sınırı var mıdır? Tıklayınız

  • Tüp Bebek Tedavisinin Gerekli Olduğu Durumlar Nelerdir?

    Tüp Bebek Tedavisinin Gerekli Olduğu Durumlar Nelerdir?

    Tüp bebek tedavisi genellikle doğal yollardan çocuk sahibi olmaya engel teşkil eden sorunlara sahip ya da çocuk sahibi olmayı ileri yaşlara ertelemiş çiftlere uygulanan bir tedavi yöntemidir. Bunun dışında çocuk sahibi olmaları için hiçbir sorun tespit edilemeyen ancak gene de doğal yollarla çocuk sahibi olamayan çiftlere de uygulanabilen bir yardımcı üreme yöntemidir.  Kısırlık, herhangi bir hastalık olarak düşünülmelidir. Tedavi edilebilen ve insanların %15’inde görülen bir durumdur. Kısırlık sorunundan mustarip çiftler çeşitli alternatif tedaviler denemektedir. Tüp bebek tedavisi ise yardımcı üreme yöntemleri arasından en etkili ve başarı oranı en yüksek tedavidir.  Tüp bebek tedavisi çeşitli aşamalardan oluşur, her çifte tüp bebek tedavisi uygulanmaz. Tüp bebek tedavisi için çiftlerde çeşitli şartlar aranmaktadır.

    Kadın kaynaklı kısırlıklarda çeşitli sorunların tedavi edilememesi halinde tüp bebek tedavisi uygulanabilmektedir.  Bu sorunlardan biri de şiddetli polikistik over sendromudur. Polikistik over sendromunda yumurtalıklarda çok sayıda kist mevcuttur. Bu sebeple de:

    • adet adet düzensizlikleri,
    • aşırı tüylenme,
    • şişmanlık,
    • aşırı sivilcelenme gibi sorunlar kendini gösterir.

    Polikistik over sendromu ilerlerse, kısırlık sorunu söz konusu olabilmektedir. Çoğunlukla ilaçla tedavi edilebilse de, tedavinin mümkün olmadığı durumlarda tüp bebek yöntemine başvurmak gerekebilir.

    Tüp Bebek Tedavisi sorularınız için tıklayınız!

     Bebek Sahibi Olmaya Engel Durumlar

    Bebek sahibi olmanın önündeki engel durumlardan biri ise,  yaygın olarak karşılaşılan ve toplum arasında çikolata kisti olarak bilinen endometriozis sorunudur.  Endometriozis yani çikolata kisti, her ay adet kanamasıyla beraber dışarı atılması gereken endometriumun vücutta rahim haricindeki bir alana,  çoğunlukla yumurtalıklara, tüplere ve diğer pelvik organlara yer etmesidir. İlerlemesi durumunda kısırlık sorununa yol açabilir.

    Bunun dışında:

    • Kadının fallop tüplerinin tıkalı olması,
    • Tüplerin hasar görmüş ya da alınmış olması,
    • Rahime bağlı kanalların her ikisinin de tıkalı olması,
    • Yumurtlama bozuklukları,
    • İlerleyen yaşla beraber azalan doğurganlık yetisi gibi durumlarda tüp bebek tedavisine başvurulur.

    TÜP BEBEK YÖNTEMİNE NE ZAMAN BAŞVURMALI?

    Tüp bebek tedavisine başlamak için ilk olarak anne adayının yumurtalarının döllenme için çatlayıp çatlamadığının öğrenilmesi gerekir. Saymış olduğumuz kadın kaynaklı kısırlık sorunları tespit edilirse, buna uygun tedavi yöntemine karar verilir. Bunu takriben de hasta belirli bir süre takip altına alınır. Şayet gelişme mevcut değilse aşılama yöntemi uygulanır. Yapılan aşılama yönteminden başarı elde edilemez ise, son aşama olarak tüp bebek tedavisine geçilir.

    Erkek kaynaklı kısırlıklık sorunlarından en yaygın olarak görülenleri ise:

    • Sperm sayısının ya da hareketliğinin azlığı,
    • Spermin kalitesinin yetersiz olması,
    • Sperm şekillerinin bozukluğu,
    • Hiç sperm tespit edilememesi gibi durumlardır.

    Doğal yollardan bebek sahibi olamaya çiftlerden bazılarında ise, açıklanamayan kısırlık sorunu olduğu bilinmektedir. Bu sorunda, günümüz şartlarıyla herhangi bir sorun tespit edilemez. İki adayda da herhangi bir sorunun fark edilmemesine rağmen bebek sahibi olamadığı görülür. Bu sebeple de tüp bebek tedavisine başvurulur.

    Tüp bebek tedavisinde üst yaş sınırı var mıdır? Tıklayınız!

     

     Tüp bebek tedavisine başvuracak çiftlerde aranan özellikler ise:

    • Tüplerin kapalı olması veya enfeksiyon, dış gebelik neticesi tüpleri alınmış olan hastalar çocuk sahibi olmak için tüp bebek tedavisine başvurabilir.
    • Tüpler açık olabilir ancak karın bölgesinden cerrahi bir müdahale geçirmiş hastalar, endemetriozis ve enfeksiyon kaynaklı karın içi yapışıklıklar sebebi ile tüpler ve yumurtalar arasında fonksiyon bozukluğu gelişmiş kişiler,
    • Endometrioma, yumurtalık kisti ve kanseri gibi sorunlar kaynaklı olarak yumurtalık fonksiyonlarını azaltabilen operasyonlara maruz kalmış kişiler,
    • Polikistik over sendromu olan kadınlar ve yumurta kalitesi ve sayısı ileri yaş sebebiyle azalmış kişiler,
    • Nedeni açıklanamayan kısırlık sorunlarında,
    • Çiftler için cinsel ilişkiden bulunmayı engelleyecek vaginimus, boşalma veya ereksiyon ile ilgili sorunlar yaşayan kişiler,
    • Semen analizi neticesinde hiç sperm tespit edilememiş erkek hastalar, ( bu sorun azospermi şeklinde ifade edilir. Erkek hastanın testislerinden cerrahi müdahaleler ile sperm örneği alınır ve tüp bebek tedavisine başlanır.)
    • Testis tümörü kaynaklı olarak operasyon geçirmiş erkek hastalar. Kanser hastalıkları dolayısıyla kemoterapi ve radyoterapi görmüş erkekler. Bu gibi tedaviler geçirmiş erkekler, kanser hastalıkları ile alakalı operasyon ve tedavileri başlamadan önce gelecekte tüp bebek tedavisi ile çocuk sahibi olabilmek adına spermlerini dondurmalıdır. Bu sayede tedavi ardından da baba olma haklarını saklı tutabilirler.
    • Erkek adaylarda ergenlik ve erişkin döneminde geçirilmiş kabakulak ve ateşli hastalıklar kaynaklı olarak sperm üretiminde bozukluklar meydana gelebilir ve tüp bebek tedavisine başlamak gerekebilir.
    • Erkeklerde inmemiş testis gibi sorunlarda cerrahi müdahaleler sonucu sperm örneği elde edebilmek mümkündür, bunun sonucunda da tüp bebek tedavisine başlanabilir.
    • Sperm kanallarında doğumsal bir bozukluk olan ya da zaman içerisinde geçirilmiş iltihap hastalıkları ve operasyonlar kaynaklı olarak gelişmekte olan sperm kanalları kapanan erkek hastalardan çeşitli yöntemlerle sperm örneği elde etmek mümkündür. Bu sayede tüp bebek yöntemiyle bebek sahibi olabilirler.
    • Diğer yardımcı üreme yöntemlerinden başarılı sonuçlar elde edememiş çiftler,
    • Bağışıklık sistemi ile ilgili sorunları olan kişiler,
    • Genetik problemleri olan anne ve baba adayları, tüp bebek tedavisi için uygun adaylardır.

    Kaynaklar: Tüp Bebek Kimlere Uygulanır?

     

  • Tüp bebek tedavisinde kadının yaşı

    Tüp bebek tedavisinde kadının yaşı

    Tüp bebek tedavisinde başarı elde edilmesi için, en önemli faktörlerden biri kadının yaşıdır. Kadında yaşın ilerlemesi halinde, gerekli miktarda ve kalitede yumurta elde edilmemektedir. Bu durum da tedaviyi zorlaştırmaktadır. Tüp bebek tedavisi ile çocuk sahibi olabilmek için, kaliteli ve gerekli miktarda yumurtaya ihtiyaç duyulur. Tüp bebek tedavisinde, kadının yumurtası ile erkeğin sperminin laboratuvar içerisinde döllendirip, embriyoyu meydana getirmekte ve elde edilen bu embriyoyu kadının rahmine aktararak gerçeleştirilmektedir. Tedavinin uygulanabilmesi için, kadından alınacak olan sağlıklı yumurtalara gerek duyulur. Yumurtaları gerekli oranda kaliteli olmayan ve yumurtalıkları çalışmayan kadınlara, tüp bebek tedavisini gerçekleştirmek pek mümkün olamamaktadır.

    Kadınların üreme faktörü, 35 yaşına gelmesi ile beraber azalmakta, 38 yaşına gelindiği zamandan itibaren hızlanmaktadır. 40 yaşına gelen bir kadının, tüp bebek tedavisi ile hamile olma ihtimali % 20 nin çok altında dır. Bunun dışında, ileri yaşta olan kadınlarda tüp bebek tedavisi ile hamilelik gerçekleştirilmiş olsa dahi,  hamilelik esnasında düşük yapma olasılığı artış göstermektedir. Tüp bebek tedavisinde, elde edilen başarının daha çok kadının yaşı ve embriyosunun kalitesi ile doğru orantılı olduğu ispatlanmıştır. Belli bir yaştan sonra, gerekli miktarda ve kalitede yumurta elde edilememektedir. Tüp bebek tedavisi uygulanan her 4 çiftten yalnızca biri bebek sahibi olmaktadır. Kadında 35 yaş, bir kırılma noktasıdır. Bu kırılma noktası, dünyanın her yerinde bu şekilde değerlendirilmektedir. Bu durum kadının yaşlanması ile beraber, yumurtalıklarının da yaşlanması şeklinde ele alınmalıdır. Ayrıca bknz: Kadının Yaşı ve Tüp Bebek

    Kadının yaşı tüp bebek tedavisini nasıl etkilemektedir?

    Tüp bebek tedavisindeki başarısızlığın sebeplerinden bazıları erkekten kaynaklanırken, bazıları da kadından kaynaklanmaktadır. Tedavi uygulanacak kadının yaşı, tüp bebek başarısı için en önemli unsurdur. Doğum esnasında, belli miktarda yumurta rezervi ile dünyaya gelen bir kız çocuğunun, yumurtalık rezervi adet olana kadar hızlı bir şekilde düşmektedir. Bu oran, menopoz dönemi sürecine gelinceye kadar, minimum seviyesine gelmektedir. Kadının yaşı 37 ye geldiği zaman, hem yumurtasının kalitesi , hem de miktarı düşmektedir. Bu sebepten dolayı, kadın için en verimli üreme dönemi, 25 ile 34 yaşları arasındadır. Bu sebeplerden dolayı, tüp bebek tedavisinde elde edilen başarının oranı yaş ile beraber, düşük olma ihtimali de artmaktadır. 38 ile 39 yaşları arasında olan bir kadının düşük riski, 18 ile 34 yaş arasındaki bir kadının düşük riskinden % 43 civarında daha fazladır. Yaş ilerledikçe, bu oran iki katına ulaşmaktadır.

    Tüp Bebek Tedavisi Sorularınız için Tıklayın!

    Menopoz dönemine yaklaşan kadınlarda gebelik şansı ne kadardır?

    Kadınların menopoz dönemine girme yaşı ülkemizde yaklaşık olarak 47 iken, dünyadaki ortalama 49 dur. Menopoz dönemine 40 yaşından daha erken girmiş olmak, erken menopoz olarak tanımlanmaktadır. Erken menopoza girmenin sebepleri içerisinde, yumurtalıklarda meydana gelen kistler, düzensiz hayat, sigara tüketimi ve genetik faktörler yer almaktadır. Bu faktörlerin en önemlisi, genetik etkenlerdir. İnsanların bütün özelliklerini belirleyen bu genler, menopoz dönemine girme zamanını da belirleyen faktördür. Aile içerisinde erken menopoza giren birilerinin bulunması halinde, kişinin erken menopoza girme ihtimali de artar.  Erken menopoza girme riskini taşıyan kişilerin, bunu engellemesi adına muhakkak doktor kontrolünde olması gerekir. Yumurtalık kistleri, yumurtanın kapasitesini azalttığı için, erken menopoza girilmesine sebep olabilir. Genç yaşta ki kadınlarda meydana gelen kistler zararsız olsa dahi, yumurtalıklarda hasarın olmasına sebep olur. Bu hastalarda yumurtlama düzensizliği meydana geleceğinden dolayı, hamilelik ihtimalini de en aza indirmektedir.

    Yumurtalıklarında kist olan ya da genetik olarak buna yatkın olan kişilerin düzenli olarak doktor kontrolünde olması gerekir. Yapılan tedaviyle birlikte kadının üreme yeteneği daha fazla uzatılabilir. Sigara alışkanlığı, toksik maddelerde kadının üreme sağlığını belirlemektedir. Sigara içmek yumurta kalitesini düşürmekte ve yumurtlama bozukluğuna neden olmaktadır. Bu şekilde yumurtalıklar üzerinde toksik etki oluşmaktadır.

    Erken menopozun oluşması riski, kadında doğurganlık bakımından önemli bir etkendir. Menopoz dönemine girmiş kadınlarda, yumurtanın meydana getirdiği östrojen seviyesinde azalma olur. Östrojen seviyesinin azalması ile, kadınlarda idrar yolu enfeksiyonuna, idrar yolu kuruluğuna, vajina kuruluğuna ve kemik erimesi gibi sağlık problemlerine neden olmaktadır. Şuan ki geliştirilmiş olan yöntemler ile, erken menopoz dönemine giren kadınlarda bir takım tedaviler uygulanarak, hamilelik oluşturulabilmektedir. Yumurta dondurma, kök hücre, tüp bebek tedavisi bu tedavi yöntemlerinin arasında yer almaktadır.

    Tüp bebek uygulamasında yaş sınırı var mı?

    Kadının adet döneminin 3. gününde uygulanan hormon testleri ile,  yumurtalık kapasitesinin ultrason ile yapılacak incelemeler sonucunda uygun görülmesi durumunda, 45 yaşına kadar tüp bebek tedavisi uygulanabilmektedir. Ancak, 38 yaşını geçmiş olan kadınların tüp bebek uygulamaları yapılırken preimplantasyon genetik tanı uygulanarak, embriyoların kromozom yapıları incelenerek, normal oldukları teşhis edilmelidir.

    Preimplantasyon genetik tanı yöntemi ile yaşa bağlı problemler aşılabilir mi?

    Yaşı ilerlemiş olan kadınlara, yardımcı üreme teknikleri uygulandığı zaman, sağlıklı çocuk sahibi olma ve hamile kalma ihtimalini arttırmak için, preimplantasyon genetik tanı yapılabilir. Bu yöntem ile, embriyolar kadına aktarılmadan önce, ileri yaşta meydana gelen problemler göz önüne alınarak, kromozomlar incelenmekte, böylece normal dışı olan embriyolar anne adayına aktarılmamaktadır. Bazen genç yaşlarda görülen yumurtalık rezervi kayıpları, bazen de ileri yaşta olan kadınların yumurtalıklarında olumlu tepkiler olabilir. Bu yüzden, kadınların tedaviye başlanmadan önce, yumurtalıklarının ayrıntılı bir şekilde incelenmesi, ultrasonografi yapılması, hormon tahlilleri uygulanarak hamilelik ihtimali doğru bir şekilde değerlendirilmelidir. Kendisi için uygun olan tedavinin seçilerek uygulandığını bilen kadının, psikolojik olarak yaşadığı stres azalarak,  doktora güven duyması, tedavinin başarı oranını arttırmaktadır.

     

    Prof. Dr. Bülent TIRAŞ

  • Tüp Bebek Tedavi Öncesinde ve Sonrasında Dikkat Edilmesi Gerekenler

    Tüp Bebek Tedavi Öncesinde ve Sonrasında Dikkat Edilmesi Gerekenler

    Tüp bebek tedavi yöntemleri gün geçtikçe geliştirilmektedir. Aynı şekilde Türkiye’de de tüp bebek tedavisinde oldukça başarılı gelişmeler ve ilerlemeler kaydedilmektedir. Tüp bebek tedavisi ile bebek sahibi olmak isteyen anne ve baba adaylarının ilk olarak yapması gereken, bu tedavi süreciyle ilgili her türlü bilgiyi edinmesidir. Tüp bebek tedavisindeki gelişmeler, yenilikler, hangi tedavinin hangi hasta için uygun olduğu, tercih edilecek merkezin özellikleri, tüp bebeğin başarı oranları, ne zaman doktora başvurulması gerektiği gibi sorularda oldukça detaylı araştırmalar yapmalıları gerekir. Bu şekilde tedaviye başlarken, kafalarında soru işaretleri kalmayacak ve doktorla diyaloglar daha iyi bir düzeye taşınacaktır.

    Bu durumun yerine getirilmesiyle, tüp bebek tedavisinde doğru orantılı olarak başarı oranı da artacaktır. Adayların, özellikle anne adaylarının tedaviye başlamadan ve tedavi sonrasında nelere dikkat etmesi gerektiğini bilmesi gerekir.

    Tüp bebek başarı oranları hakkında bilgi almalısınız

    Tüp bebek tedavisinde başarı elde etmenin anahtarı, anne adayının yaşı, yumurta sayısı, kısırlığın sebebi gibi faktörlerde sakladır. Bu sebeple de tüp bebek tedavisine başlayacak olan çiftlerin önüne başarı oranlarını gösteren bir belge sunulması gerekir. Adayların olması gerektiğinden daha umutlu, ya da daha umutsuz olmadan, realistik beklentilerle bu tedaviye başlanmalıdır. Bunun dışında adaylar, tercih ettikleri merkezlerin başarı oranlarını sorgulamalı, tam olarak neyin oranlarının verildiğini öğrenmelidir.

    Sigara ve Alkol tüketimi kesinlikle bırakılmalı

    Anne ve baba adayları, bu tedaviye başlamaya karar veriyse, alkolü ve sigarayı kesin bir şekilde bırakmalıdır. Mümkünse tedaviden 3 ay önce bu alışkanlıklardan uzaklaşmalılar.  Anne adayı, sağlıklı beslenmeye özen göstermeli. Vitaminlerini, minerallerini almalıdır. Bunun dışında; badem, fındık ve ceviz gibi kuru yemişeri de tüketmelidir. Tüketilen besinlerin hepsi taze olmalıdır. Saydığımız besinler, folik asit yönünden oldukça zenginlerdir. Bu sebeple bebeğin ana rahmine tutunması için oldukça büyük rol oynarlar.

    Tüp bebek öncesi beslenme oldukça önemli

    Mümkünse her gün taze sıkılmış portakal suyu içilmelidir. Anne adayının alması gereken vitamin ve mineraller, kapsül oarak değil, direkt olarak besinlerden alınmalıdır. Bu konudaki tek istisna folik asittir.  Bunun dışında tüketilmemesi gereken besinlere de dikkat edilmelidir. Örneğin; maydanoz, nane, dereotu ve kimyon bu dönem için önerilmez. Beslenmeyle beraber yüksek motivasyon ve stressiz olmak da bu tedavinin başarıya ulaşmasında oldukça rol oynar.

    Tüp bebekte embriyo transfer aşaması çok önemlidir.

    Tüp bebek tedavisinde embriyo sayısı ve kalitesi oldukça önem teşkil eder. Genelde tavsiye edilen embriyo transfer sayısı üçtür. Embriyo transferi aşamasından sonra dinlenmeye ve ayağa kalkmayaya dikkat edilmelidir. Özellikle uzun yolculuklarlara çıkılmamalı, ani hareketlerden kaçınılmalıdır. Tedavi sürecinde ise fiziksel olarak ağır eylemlerde bulunulmamalı, yoğun tempolu, yorucu işlerden uzak durulmalıdır. Özellikle çok sıcak ya da çok soğuk havalara maruz kalınmamalıdır.

    Tüp Bebek Tedavisi Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler:

    Tüp bebek tedavisi ardından kasık ağrısı:

    Yumurta toplama aşamasından sonra ilk 1 hafta hafif kasık ağrısı olması normal kabul edilir. Ateş yüksekliği, karında şişlik, şiddetli ağrı olduğu taktirde mutlaka doktorunuza başvurunuz.

    Gebelik testine yakın günlerde yaşanan kasık ağrısı hamileliğin oluştuğuna dair belirti verebilirken, adet başlangıcı için de işaret verebilir.

    Tüp bebek tedavisi sonrası yaşanan kanama:

    Embriyonun rahme tutunması sırasında pembe akıntı, kahverengi akıntılar görülebilir. Bu akıntılar normaldir.

    Yoğun kanama, kıpkırmızı lekelenmeler olması durumunda zaman kaybetmeden doktorunuza görünmelisiniz.

    Tüp bebek tedavisi sonrasında:

    Embriyo transferi aşamasından sonra 1-2 gün istirahat ediniz.

    Devamlı yatma halinde olmaya gerek yoktur. Ağır işlerden kaçınıp, kendinizi yormamaya dikkat edin.

    1-2 gün sonra normal hayatınıza geri dönmenizde sakınca yoktur.

    Ağır işler ve ağır kaldırma gibi eylemlerden kaçının.

    Günlük olarak 2 lt sıvı tüketilmeye özen gösterin.

    Beslenme önerilerine mutlaka kulak asınız.

    İlaçları düzenli olarak, doktorunuzun önerdiği şekilde kullanmaya özen gösterin.

    Başka bir ilaç kullanmak gerekiyorsa doktorunuza sormadan kullanmayınız.

    Bu bekleme döneminde yaşanabilecek karın şişkinliği, nefes darlığı, şiddetli kasık ağrısı, bulantı – kusma, ateş, vajinal kanama gibi sorunlarda tüp bebek kliniğine gidilmeli ya da aranarak bilgi alınmalıdır.

    Bu dönemde oluşabilecek hafif şiddetteki ağrılar için doktorunuzun önereceği ağrı kesiciler kullanılabilir.

    Tüp bebek tedavisi ardından beslenme:

    En önemli öneri, günlük su tüketimidir. Günlük olarak en az 2-3 litre olmak üzere bol bol sıvı tüketmek gerekir. Ancak su, diğer içeceklerle beraber değil salt su olarak içilmelidir. Meyve suyu, çay, limonata, ayran, kola vs. şeklinde değil.

    Çay ve kahveden uzak durulmaya dikkat edilmelidir. Kahveden olabildiğince uzak durulması, çayı da minimum oranda tüketmek yerinde olacaktır.

    Protein ağırlıklı beslenmeye önem gösterilmelidir. Omega 3’ten zengin olması sebebiyle haftalık olarak 1-2 defa önerilen balıkların tüketilmesi uygundur. Balık kızartma olarak değil, bugulama ve ızgara olarak tüketilmelidir.

    Süt ve süt ürünleri, dönüşümlü olarak kırmızı et ve beyaz et tüketimine de önem verilmelidir.

    C vitamini bu süreçte de oldukça önemlidir. Kivi, ananas ve muz da tüketilmesi gereken meyveler arasındadır.

    Sebzeler ise, haşlama olarak tüketilmelidir.

    Folik asit bu dönemde çok önemlidir. Folik asit tabletleri alınmalı, folik asitten zengin fındık, ceviz, badem, yeşil yapraklı sebzeler, baklagillerde yeterli miktarda tüketilmelidir. Folik asit, rahme tutunma konusunda olduğu kadar, tutunduktan sonra bebeğin anne karnında gelişimi için de çok önemlidir.

    Yüksek tansiyon, şeker hastalığı gibi ilave sorunları olan hastaların, kendilerine uygun bir beslenme programına başlamaları gerekir.

    Tüp bebek tedavisi ardından adet düzensizliği, adet gecikmesi:

    Uygulanan ilaçlar sebebiyle tedavi ardından gebelik oluşmazsa 1-2 ay adet düzensizliği oluşabilir.Çoğu zaman ilaca gerek kalmaz ve bu sorun kendiliğinden düzelir.

    Adet gecikmesi halinde 10-14 gün beklemek gerekir. Hala adet olunmuyorsa, doktorunuzla bu bilgiyi paylaşınız.

    Tüp bebek tedavisi ardından kist:

    Tüp bebek tedavisinde yumurta toplama aşamasında büyüklüğü 15 mm ve üzerindeki yumurtalar toplanır. Geride kalan büyüklüğü 15 mm nin altında olan yumurtalar, tedavi ardından ultrasonda kist şeklinde gözükebilir. Genellikle 1-2 adet ardından bu kistler kendiliğinden kaybolur. Tedaviye gerek yoktur.

    Tüp bebek tedavisi ardından gebelik testi:

    Embriyo transferinden 12 gün sonra kanda  B HCG ismi verilen gebelik testi yapılır. Genellikle anne adayları sabredemez ve idrar testi yaptırır. Erken yapılan testler yanıltıcı olabilir. Yani uygulanan ilaçlar sebebiyle hamilelik oluşmuş gibi bir sonuç çıkabilir. Ya da gebelik oluştuğu halde idrarda tespit edilemeyebilir. Gereksiz stres yaşanmaması açısından, esas test zamanı beklenmelidir.

    Tüp Bebek Tedavisi Sorularınız için Tıklayın!

    Tüp Bebek Tedavisinde Hamilelik Belirtileri

    Adet gecikmesi

    Adet görecekmiş gibi belirtiler

    Lekelenme tarzı kanama

    Baş ağrısı

    Kasık Bel ağrısı,

    Uyku hali

    Sık idrara çıkma

    Ruh hali değişiklikleri ( sinirlilik, aşırı duygusallık, hassasiyet)

    Tüp bebek tedavisinde akıntı:

    Transfer aşamasından sonra hafif kanlı akıntı görülebilir.  İşlem ardından progesteron içeren jel verilmişse  gri kahverengi parça parça akıntılar olabilir. Bunun dışında embriyonun rahme tutunması sırasında da pembe akıntı, kahverengi akıntı oluşabilir. Bu akıntılardan korkmamak gerekir.

    Tüp bebek tedavisinde spor:

    Düzenli olarak hafif egzersizlerin yapılması ve uykunun düzene sokulması; hem vücut sağlığı, hem de psikolojik olarak sağlıklı olmak açısından oldukça faydalıdır.

    Hamile kalındıktan sonra da düzenli olarak günlük yürüyüşler yapmak, denizde yüzmek yapılacak egzersizler arasındadır.

    Bu süreçte yatağa bağımlı olmanız gerekmez. Beden olarak dinç olmanız da tedavi için önemlidir.

    Tüp bebek tedavisinde dikkat edilmesi gerekenler:

    *Gereksiz stresten uzak durma

    *Düzenli sağlıklı yaşam

    *Sigara kullanmama

    *Tedavinin her aşamasını anlama, önerilere uyma

     

    Tüp bebek tedavisinde cinsel ilişki:

    Transfer yapıldıktan sonraki günlerde cinsel ilişkide bulunmakta herhangi bir sakınca yoktur.

    Tüp Bebek Tedavisinde Deniz Havuz Hamam Sauna Kaplıca:

    Transfer aşamasından 2-3 gün sonra deniz serbesttir. Havuz ise ancak ve ancak temizliğinden şüphe duyulmuyorsa serbesttir. Fakat gene de, mümküse deniz tercih edilmelidir.

    Islak mayo ile kalınmamaya özen göstermelisiniz.

    Güneşten korunmalısınız.

    Atlama, dalış tarzı eylemlerden kaçınınız.

    Hamam ve saunalar çok sıcak olacağı için önerilmez.

    Prof. Dr. Bülent TIRAŞ

  • 5. Güne Hazır mısınız?

    5. Güne Hazır mısınız?

    Modern bir yöntem olan tüp bebek tedavisi, günümüzde çok daha büyük başarı ile geçmişe oranla daha modern, daha az masraflı ve pratik şekilde yapılıyor. Teknik gelişmeler, tüp bebek başarısını çok iyi noktalara taşıyabiliyor.  Günümüzde uygulanmakta olan ileri tüp bebek tekniklerinden biri olan “5. Gün Blastokist Transferi” ile ilgili bilgi almak üzere Kadın Hastalıkları, Doğum ve Infertilite Uzmanı Op. Dr. Dilek Aslan ile görüştük. Op. Dr. Dilek Aslan, 5. Gün Blastokist Transferi’nin çocuk sahibi olmak isteyen çiftlere çok daha yüksek oranlarda gebelik şansı sunduğuna dikkat çekti.

     5. gün blastokist transferi
    5. gün blastokist transferi

     

    “5. Gün Blastokist Transferi” nedir?

    Doğal yollardan bebek sahibi olamayan çiftlerde uygulanan tüp bebek (IVF); erkek ve kadın üreme hücrelerinin laboratuar ortamında özel koşullarda döllenmesi ve oluşan embriyoların kadının rahmine yerleştirilmesi yoluyla gebelik elde edilmesinin amaçlandığı modern bir tedavi yöntemidir. Günümüzde uygulanmakta olan ileri tüp bebek tekniklerinden biri olan 5. Gün Blastokist Transferi, çocuk sahibi olmak isteyen çiftlere çok daha yüksek oranlarda gebelik şansı sunmaktadır.

    Laboratuar ortamında 5 gün boyunca takip edilip geliştirilen embriyolara blastokist adı verilir. 5. günde yapılan embriyo transferine de “blastokist transferi” denir.

     5. gün blastokist transferi
    5. gün blastokist transferi

     

    1978 yılında ilk başarılı  tüp bebek gebeliği de blastokist transferi ile elde edilmiştir.

    Embriyo, gelişim sürecinin 5-6. günlerinde blastokist evresine ulaşılmaktadır. Bir blastokist, yaklaşık olarak 100-120 hücre içermektedir. Bu dönemden sonra embriyoların laboratuar ortamında bekletilmesi mümkün değildir. Anne rahmine transfer edilmesi gerekmektedir.  Embriyo transfer sonrasında 6-7 günlerde koruyucu tabakası olan zona pellüsidadan kurtulur ve rahim dokusuna tutunmaya başlar.

    Blastokist transferi ile implantasyon (tutunma) şansı daha yüksektir. Çünkü iyi embriyoların seçimi söz konusudur, yani ancak iyi olan embriyolar laboratuvarda gelişimlerine devam etmekte ve 5. güne ulaşabilmektedir.

    Tüm ülkelerde çoğul gebeliğin yarattığı risklerden korunabilmek için transfer edilen embriyo sayısına yasal sınırlamalar getirilmiştir. Ülkemizde bu sınır, en fazla 2 embriyodur. 5. gün embriyo transferinde 1 veya 2 blastokist verilerek, hem çoğul gebelik riski azaltılmış hem de gebelik şansı yükseltilmiş olur.  Tüp bebek tedavisinde amaç, eve tek sağlıklı be­bek götürmektir. Bu amacı başarmak için daha kaliteli ancak daha az sayıda embriyo transferi tüm seçkin kliniklerin ortak stratejisidir. 

     5. gün blastokist transferi
    5. gün blastokist transferi

     

    1. Güne Hazır Olmak

    Tüp Bebek laboratuvarlarında kullanılan embriyoların içerisinde takip edildiği ardışık kültür mediumlarında hastaların %60-70’inde blastokist evresine ulaşılabilmektedir.

    Kromozomsal anormallik taşıyan embriyoların blastokist dönemine ulaşabilme ihtimali, normal olan embriyolara oranla çok daha düşüktür. Böylece, 5. günde kromozomsal olarak daha sağlıklı embriyoların seçilebilme ihtimali yüksektir. Bu nedenle blastokist dönemi kaliteli embriyoların transferi ile çok daha yüksek gebelik oranları elde etmek mümkündür.

    Blastokist dönemine ulaşmış embriyolar, ultra hızlı  dondurma yöntemi olan vitrifikasyon ile başarılı şekilde dondurulabilmekte ve ihtiyaç duyulduğunda başarıyla çözülebilmektedir.

    Ancak 5. gün blastokist transferi yapabilmek ve başarılı sonuçlar elde edebilmek için sadece sizin embriyolarınızın belirli şartlara uyması yeterli olmaz.

    Tüp bebek ünitesinin de yüksek niteliklere ve standartlara sahip olmasını gerekir:

    • Laboratuvar koşulları üst düzeyde olmalı. Dizaynı, havalandırması, temizliği ve bunların periyodik kontrolleri titizlikle yapılmalı.
    • Yeterli ve kaliteli donanımlara sahip olmalı, kontrol ve kalibrasyonları düzenli yapılmalı.
    • Alanlarında uzman tecrübeli bir ekibe sahip olunmalı.
    • Blastokist transferi gibi titiz takip gerektiren tekniklerde tecrübeli embriyologlar yeterli sayıda olmalı.
    4
    Blastokist transferi

     

    Blastokist transferi kimlere uygulanır?

    Alınan ve döllenen yumurta sayısının çok olduğu (genelde 8 ve üzeri) ve 3. gün embriyo kalitesinin iyi olduğu tüm çiftlerde uygulanabilir.

    Blastokistlerin neden yaklaşık %50’si tutunamamaktadır?

    Muhtemelen kromozomsal anomalili bir embriyo söz konusudur ya da endometriumun embriyoyu tutma kapasitesinde sorun vardır.

    Blastokist Transferi Kimlere Önerilir?

    • Daha önce tekrar eden denemelerde iyi kalitede 3. gün embriyoların verilmesine rağmen gebeliğin oluşmadığı çiftlere,
    • Çoğul gebelik istemeyen çiftlere,
    • Kalan embriyolarının dondurulmasını istemeyen çiftlere önerilir.

    Blastokist transferinin dezavantajları nelerdir?

    • Hastaların yaklaşık %40’ında transfer edilecek blastokist gelişmeyebilir.
    • Bazı olgularda beşinci günde embriyoların dondurulması, 3. gün dondurulması kadar iyi sonuçlar vermeyebilir.
    • Bazı araştırmalara göre laboratuvar ortamında blastokist evresine gelemeyen embriyoların %10’u 2. ya da 3. günde rahime verilmiş olsa idi gelişimlerine devam edebilirlerdi.

    Hepimiz bir zamanlar ‘’blastokist’’ idik.

    Blastokist transferine gidilmesinin amacı, daha kaliteli embri­yoları seçerek, gebelik şansını arttırırken çoğul gebelik riskini azaltabilmektir.

    Unutmayınız ki; her durumda blastokist transferi uygun olmayabilir. Transfer için blastokist aşamasına kadar bek­leme kararını verirken; embriyoların kalitesi, sayısı ve niçin tüp bebek yapıldığına göre bu kararı embriyoloğunuz, doktorunuz ve siz birlikte değerlendirirsiniz.

    Kaynak: İzmir Kent Hastanesi 

    DOKTOR: Op. Dr. Dilek Aslan

    Bir önceki makalemiz “Tüp bebekte başarı için altın kurallar nedir?” okumak için tıklayınız.

  • Tüp bebekte başarı için altın kurallar nedir?

    Tüp bebekte başarı için altın kurallar nedir?

    Tüp bebekte başarı için altın kuralların ve tüp bebek tedavisinde atılacak 3 adımın neler olduğu ile ilgili olarak Kadın Hastalıkları, Doğum ve Infertilite Uzmanı Op. Dr. Dilek Aslan ile görüştük. Tüp bebek yönteminde her çiftin tedavisinin değişken olduğuna dikkat çeken Op. Dr. Dilek Aslan; tedavinin uygulama şeklinin, yumurta toplama ve embriyo transfer zamanının çiftlere özgü olduğunu önemle vurguladı. 

    Tüp bebekte başarı için altın kurallar nedir?
    Tüp bebekte başarı için altın kurallar nedir?

     

    Tüp bebek tedavisinde atılacak 3 adım nedir?

    Doğal yollardan bebek sahibi olamayan çiftlerde uygulanan tüp bebek (IVF); erkek ve kadın üreme hücrelerinin laboratuar ortamında özel koşullarda döllenmesi ve oluşan embriyoların kadının rahmine yerleştirilmesi yoluyla gebelik elde edilmesinin amaçlandığı modern bir tedavi yöntemidir.

    Tüp bebek tedavi yöntemi,  birçok çifte gebeliğe ulaşma şansı sunmaktadır. Mikroenjeksiyon yöntemi ile sperm sorunu olan birçok erkek, artık bebek sahibi olabilmektedir. Tüp bebek tedavisinde başarı oranlarının giderek artması, son derece sevindiricidir. Titiz çalışma, etik tutum, doğru zamanlama ve güler yüzlü bir tedavi süreci, başarıyı önemli oranda etkilemektedir. Önceki yıllarda bebek sahibi olmayı hayal bile edemeyen çiftler, kendi mucizelerini gerçekleştirme şansı bulabilmektedir. İşte bu şans için tüp bebek tedavisinde atılacak 3 adım, çok önemlidir.

    Bu 3 adım;  

    1. adım iyi bir hazırlık ve destek dönemidir.
    2. adım uzman, tecrübeli bir ekip ve ileri teknolojik donanıma sahip merkez seçimidir.
    3. adım kişiselleştirilmiş güncel tedavi planı ile bebek sahibi olmak isteyen çifte en uygun tedavinin belirlenmesidir. 

    Tüp bebek tedavisi, hangi durumlarda düşünülmelidir?

    • Kadının tüplerinde tıkanıklık varsa,
    • Kadında endometriozis (çikolata kisti hastalığı) bulunuyorsa,
    • Erkekte sperm sayısı az veya sperm hareketliliği sorunları yaşanıyorsa,
    • Polikistik Over Sendromu’nda diğer tedaviler başarılı olamamışsa,
    • Hormonal yetersizlik gibi yumurtlama sorunları varsa,
    • İleri yaş ve zayıf yumurtlama durumunda,
    • Nedeni anlaşılamayan infertilitede,
    • Diğer tedavi yöntemlerinden sonuç alınamadıysa,

    Tüp bebek tedavisine başlanılması düşünülmelidir. 

    Tüp bebekte başarı için altın kurallar nedir?
    Tüp bebekte başarı için altın kurallar nedir?

    Tüp bebek başarısı için altın kurallar nedir? 

    Modern bir yöntem olan tüp bebek tedavisi, günümüzde çok daha büyük başarı ile geçmişe oranla daha modern, daha az masraflı ve pratik şekilde yapılıyor. Teknik gelişmeler, tüp bebek başarısını çok iyi noktalara taşıyor. Doktorun deneyimi ve hassasiyeti elbette çok önemlidir, ancak çiftlerin de tedavi ekibin bir parçası olarak yüksek enerji ve motivasyonla başlaması yararlıdır. Bu nedenle çiftler başaracaklarına inanmalıdır. Olumlu konsantrasyon ve inanmak, başarının ilk adımlarıdır.

    Tüp bebek yönteminde her çiftin tedavisi değişkendir. Tedavinin uygulama şekli, yumurta toplama ve embriyo transfer zamanı, çiftlere özgüdür. Bu nedenle tüp bebek tedavisi kişisel olmalıdır. 

    Başarı için çiftlere de görev düşüyor. Yaş değiştirilemez. Ancak, tüp bebek sadece sperm ve yumurtanın birleştirilerek embriyonun anne rahmine yerleştirilmesinden ibaret değildir. Üreme hücrelerinin sayısını ve kalitesini arttırabilecek ön tedaviler olduğunu biliyor muydunuz? Tedaviden 1-2 ay önce hazırlıklara başlamak başarıya katkı sağlayacaktır. Ayrıca; sağlıklı yaşam kuralları bu süreçte de önem taşıyor. Sigara içiliyorsa bırakılmalıdır. Sigara, hem yumurta hem de sperm kalitesini olumsuz etkilemektedir.

    Tüp bebek tedavisine başlarken, çiftlerin doktor ve yakınlarıyla endişelerini paylaşması, onlar için rahatlatıcı olacaktır. Bunun için net sorular sorulabilir ve cevaplar, küçük bir not defterine not edilebilir.

    Çiftler, ilaç tedavilerini doğru uygulamalıdır. Beslenme, doğal besinlerle olmalıdır. Düzenli beslenilmeli, sebze ve meyve tüketimine dikkat edilmelidir. Bol su içilmeli; tuz ve diğer katkı maddeleri tüketilmemeli, kafeinli, asitli içeceklerden kaçınılmalıdır. Günde 8 saat uyumalı, geç yatılmamalı ve sabah erken kalkılmalıdır. Yorgunluk ve aşırı egzersiz, tedaviyi olumsuz etkileyebilir. Zaman zaman küçük molalar verilerek, bedeni ve ruhu dinlendirmeye gayret edilmelidir.

    Tedavi süresince stresten kaçınılmalıdır. Stresle baş etmek için gevşeme tekniklerinin kullanılmasını öneriyorum. Derin nefesler almak, olumlu düşünmek (mutlu düşünce kavramı), doğa yürüyüşleri ve hobilerle uğraşmak, işe yarayabilir. Kadın ve erkek doğurganlığını etkileyen stresin tüp bebek yöntemini de etkilediğini unutmayınız.

    Günümüzde uygulanan ileri tüp bebek tekniklerinden biri olan “5. Gün blastokist transferi” nedir?  

    Embriyolar 5. günde “blastokist” ismini alır. Embriyo sayısı ve kalitesi yeterli ise blastokist transferine karar verilebilir. İleri tüp bebek tekniklerinden biri olan “5. gün blastokist transferi” ile çocuk sahibi olmak isteyen çiftlere daha yüksek oranlarda gebelik şansı sunulabilmektedir.

    Başarı oranı daha iyi olan bu transfer kararını embriyolog, doktor ve çiftler birlikte değerlendirir. Bazı durumlarda embriyoların sağlığından emin olmak için de blastokist aşaması beklenebilir. Aynı zamanda blastokist transferine gidilmesinin amacı, daha kaliteli embriyoları seçerek gebelik şansını arttırırken çoğul gebelik riskini azaltabilmektedir.

    Tüp bebek tedavilerinde kullanılan ERA Testi nedir?  

    ERA , yani “Endometrial Receptivity Array” testi, tüp bebek tedavilerinde, özellikle iyi kalite embriyo olduğu halde gebelik oluşmayan hastalar için yeni bir umut oluşturmaktadır. Yıllarca süren klinik araştırmalardan sonra kullanıma giren bu yeni yöntem ile endometrium (rahim duvarı) tutunma penceresi kişiye özel olarak belirlenmekte ve bu özel zamanda embriyo transferi yapılarak başarı sağlanabilmektedir.

    Özetle söylemek gerekirse; tüp bebek tedavisinde altın kurallar vardır ve her çiftin tedavisi değişkendir. Tedavinin uygulama şekli, yumurta toplama ve embriyo transfer zamanı, çiftlere özgüdür. Bu nedenle tüp bebek tedavisi kişisel olmalıdır.

    Kaynak: İzmir Kent Hastanesi

    Kent_hastanesi_KK_Adv_icerik_1