Etiket: tüp bebek denemesi

  • A ‘dan z ‘ye tüp bebek

    A ‘dan z ‘ye tüp bebek

    Kısırlık ( İnfertilite) ne demektir?

    Korunmasız düzenli cinsel ilişkiye rağmen bir çiftin ( kadının yaşı 35 altında ise) 1 yılın sonunda, (35–38 arasında ise) 6 ay sonunda, (38 üzeri ise 3 ay sonunda ) gebe kalamaması durumudur. Tüm dünyada çiftlerin yaklaşık %15’i kısırlık nedeni ile yardımcı üreme tekniklerine başvurmak zorunda kalmaktadır.

    Ne zaman doktora başvurmak gerekir?

    Genel olarak eşlerin herhangi bir korunma yöntemi uygulamadan ve düzenli cinsel ilişkiye girmelerine rağmen 1 yıl boyunca gebe kalamaması durumunda doktora müracaat etmeleri önerilir. Ancak çok sık ya da seyrek adet görmek, üç ve daha fazla düşük öyküsü, geçirilmiş pelvik enfeksiyon, erkekte testislerin küçük olması ve kadın yaşının ileri olması halinde bir yılı beklemeden doktora başvurmak gerekir.

    Tüp Bebek uygulamasında kadının yaşı başarıyı etkiler mi?

    Kadınlar için ideal üreme yaşı 18-25 arasıdır. Ancak, modern toplumlarda evlenme yaşı ve buna bağlı olarak gebelik yaşı giderek gecikmektedir. Günümüzde, özellikle kadınların iş hayatında aktif rol almasının artışıyla birlikte, doğurganlıklarını ertelemeleri söz konusudur. İleri yaşta bebek doğuran, özellikle ilk bebek için 30’lu yaşlarını bekleyen pek çok kadın mevcuttur. Tıptaki gelişmelere paralel olarak gebelik takibindeki gelişmeler de ileri yaş gebeliklerini teşvik eder bir hal almıştır. Uzun yıllar boyunca infertilite nedeni ile tedavi görüp de çocuk sahibi olamayan pek çok çiftin kısırlık tedavilerinde sağlanan başarılardan faydalanmak istemeleri de bu artış da önemli rol oynamaktadır. Bu durum tıbbi olarak bazı sorunları beraberinde getirmektedir. İleri yaş da anne olmak isteyip normal yollarla anne olamayan kadınlar, Ortalama 35 yaştan sonra yumurta sayılarının azalması veya yumurtaların kalitesinin bozulması nedeniyle tüp bebekte de gebelik oranı düşmektedir. Bu nedenle bayanlara erken evlenmeyi ve gebeliği geciktirmeleri önerilmektedir.

    Tüp Bebek tedavisinin başarısı nedir?

    Gebelik oranları merkezden merkeze ve çiftin özelliklerine göre değişiklik göstermekle birlikte dünyada kabul edilen gebe kalma oranı % 40 – 80 ve eve bebek götürme oranı %10-50 civardadır. Geri kalan yaklaşık %10’luk grup modern tıbbın bütün olanaklarına rağmen günümüzde çocuk sahibi olamamaktadır. Tüp bebek tedavisinin başarı oranı genç ve daha önce başarısız tüp bebek denemesi olmayan çiftlerde daha yüksektir. Kadın yaşı 35 erkeğin yaşı 45’in üzerinde ise başarı oranı daha düşüktür.

    tup_bebek_tedavisi

    Tüp Bebek tedavisiniz başarısız olduğu durumlarda ne kadar beklemek gerekir?

    İdeal olan iki tüp bebek denemesi arasında 2-3 ay beklenilmesidir. Maddi durum ve psikolojik faktörler uygun olduğunda ikinci deneme yapılabilir. Erkekte sperm kadında yumurta yoksa tekrar denemenin gereği yoktur, diğer taraftan kaliteli embriyo oluşturabilen ve ciddi bir rahim problemi olmayan kişilerde üst sınır koymak doğru olmayabilir, yedinci veya sekizinci denemede başarılı olmuş çiftlere rastlamaktayız, ancak üçüncü denemeden sonra aylık başarının belirgin olarak düştüğünü de unutmamak gerekir.

    Tüp Bebek tedavisinde başarıyı olumsuz yönde etkileyen faktörler nelerdir?

    Çiftlerin Yaşı, spermlerin ağır hasarlı olması rahim içinde embriyoların tutunmasını engelleyecek yapışıklık, myom veya polip gibi problemlerin olması, tüplerin içlerinin su dolu olması, endometrioma (çikolata kisti) olması tüp bebekte başarıyı olumsuz olarak etkiler.

    Çocuk sahibi olamayan çiftlerde tek tedavi yöntemi Tüp Bebek midir ?

    Çocuk sahibi olmakta güçlük çeken çiftlerde detaylı bir inceleme ile problemin nereden kaynaklandığı aydınlatılmalı, tedavi gerekliliği belirlenmeli ve çiftin en kolay şekilde gebelik elde etmesini sağlayacak olan tedavi yöntemi belirlenerek çifte sunulmalıdır. Tedavi yöntemleri; en basit sınıflamayla cinsel ilişkinin düzenlenmesi, yumurtlama uyarısı ve takibi, aşılama ve tüp bebek tedavisidir.

    Tüp Bebek ( IVF ) işlemi nedir?

    Yumurtalıklarındaki yumurtalar ilaçlar yardımıyla uyarılan anne adaylarından ultrasonografi eşliğinde toplanan yumurtalarla baba adayından alınan spermlerin laboratuar ortamında döllenmesi ve daha sonra gelişen embriyoların rahim içerisine yerleştirilmesi işlemidir. Tedaviye cevap kişiden kişiye değişir ve her tüp bebek denemesinde farklı yanıt elde edilebilir.

    Tüp Bebek nasıl uygulanır?

    Verilen ilaç tedavisi ile anne adayından birden fazla yumurta alınır. Baba adayından alınan spermler, laboratuarda özel bir şekilde ayrıştırılır. Her yumurta ile beraber 50.000-100.000 sperm ile aynı kaba koyulur. Sperm parametrelerinin bozuk olduğu durumlarda bu sayı arttırılabilir. Bir spermin yumurtanın içine kendi başına girerek döllenme işleminin gerçekleşmesi beklenir. Döllenmiş yumurta hücreleri bölünerek embriyoyu geliştirir. Embriyolar her gün kontrol edilerek 2-3 gün laboratuar şartlarında büyümeleri sağlanır.

    Tüp Bebek tedavisi kimlere uygulanır?

    Klasik tüp bebek ( IVF ) tedavisi, genellikle tüplerinde tıkanıklık nedeniyle gebe kalamayan anne adaylarında tercih edilen bir tedavi şeklidir. Aynı zamanda baba adayının sperm tahlilinde tespit edilen sayı, hareket ve şekildeki hasarın orta şiddette olduğu durumlarda da uygulanır.

    tupbebek

    Mikroenjeksiyon ( ICSI-İntra Citoplasmic Sperm İnjection ) ve Tüp Bebek tedavisinin farkı nedir?

    Tüp bebek yönteminde, vücut dışına alınan sperm ve yumurtalar laboratuarda özel bir ortamda bir araya getirilerek döllenmenin kendiliğinden oluşması beklenir. Mikroenjeksiyon ( ICSI ) tedavisinde ise, tüp bebek ( IVF ) ‘den farklı olarak her bir yumurtanın içine bir sperm enjekte edilir ve embriyoların gelişimi için beklenir. Gelişen embriyolardan transfer için uygun olanlar seçilir.

    Tedavi ne kadar sürer?

    Tedavi, başından embriyo transferine kadar yaklaşık 15-18 gün, gebelik testi gününe kadar yaklaşık 30 gün sürer.

    Mikroenjeksiyon tedavisinin aşamaları nelerdir?

    Foliküllerin geliştirilmesi
    Yumurtaların toplanması OPU ( Oosit Pick )
    Laboratuar işlemleri
    Embriyo transferi ( E.T )
    Beta hcg ( kanda gebelik testi )

    tup_bebek

    Mikroenjeksiyon tedavisi kimlere uygulanır?

    Mikroenjeksiyon, genellikle şiddetli erkek kısırlığında uygulanır. Erkekte sperm sayısının çok düşük olması veya menisinde hiç sperm olmamasına karşın, testisinde sperm bulunan erkeklerin tedavisinde tercih edilir. Anne adayının yaşının 38’den fazla olduğu, baba adayının da herhangi bir problem olmadığı durumlarda da uygulanabildiği gibi anne ve baba adaylarının her ikisinde de infertiliteye yol açacak nedenlerden bir ya da bir kaçının bulunması durumlarında da uygulanır.

    Op. Dr. Tolga ECEMİŞ tarafından yazılmıştır.

  • Başarısız tüp bebek denemeleri

    Başarısız tüp bebek denemeleri

    Ankara Centrum Tüp Bebek Merkezi Direktörü Prof. Dr. Recai Pabuccu başarısız tüp bebek denemeleri hakkında bilgi verdi.

    Tüp bebek tedavisi çocuk özlemi olan, doğal yöntemler ve diğer üreme yöntemleriyle gebelik elde edememiş olan çiftlerin belki de son umut ışığıdır. Bu tedavi zorlu aşamaları içerdiği gibi, çiftlerin tedavi sürecinde stresli olduğu bir yöntemdir. Çünkü tedavinin sonucu çiftlerin özlem duyduğu bebeğe sahip olmalarını sağlayacaktır. Bu tedavinin yapılan 3 denemeye rağmen başarısızlıkla sonuçlanması haline tüp bebek başarısızlığı gündeme gelir. Bu başarısız denemelerin sebepleri kesin olarak bilinmese de, bunun hakkında bazı değerlendirmeler yapılabilir.

    Tüp bebek tedavisinde başarının sağlanması için en önemli etken anne adayının yaşıdır. Buna rağmen çok iyi hazırlanan tedavi programında kadının yaşı 35’ten daha küçük olsa da, herhangi bir sorun tespit edilmemesine rağmen tüp bebek denemesinde başarı sağlanamayabilir. Bunun sebepleri arasında pek çok etken bulunabilir. Yeni bir denemeye başlamadan önce bunların değerlendirilmesi tavsiye edilir. Bknz:  Önceki başarısız tüp bebek uygulamaları

    700_Basarısız_Tup_Bebek_icerik1

    Başarısız tüp bebek denemesinden sonra yeniden deneme yapılır mı?

    Tüp bebek tedavisinde her zaman başarılı olmak mümkün değildir. Tedavide başarı oranlarını belirleyebilmek için, öncelikle anne adayının yaşı dikkate alınmalıdır. Çünkü yaş ilerledikçe başarı elde edilme oranı düşer. Bu doğal yolla elde edilecek gebeliklerde bile böyledir. Bu etkenle birlikte yumurtalıklarda olan genetik bozukluklarda başarısızlık sebebi olabilir. Genç yaştaki çiftlerde bile başarısız denemeler olabilir. Bu durumda başarısızlığın nedeni açıklanamamaktadır. Çiftlerde yeni bir deneme yapılmasının sakıncası yoktur. Ancak ilk denemede başarısızlığın sebepleri araştırılarak, ikinci bir denemeye girişilmelidir.

    Tüp bebek tedavisinde başarısızlık olasılığı nedir?

    Tüp bebek tedavisinde başarısızlık olasılığı yine öncelikli olarak kadının yaşıyla bağlantılı bir şekilde değerlendirilir. 35 yaşına kadar olan kadınlarda sorun bulunmasa bile başarı oranı % 60 olarak kabul edilir. Çünkü bu yaşlarda uygulanan tedavilerde nedeni açıklanamayan şekilde gebelik elde edilemeyebilir. Anne adayları 35-37 yaşlarında olursa, bu başarı oranı % 45 seviyesine düşer. 38-40 yaşlarında olan kadınlarda bu oran % 30 seviyelerinde, 40 yaşından fazla olanlarda ise % 10- 20 seviyelerine iner. Tüp bebekte başarısızlık olasılığına kadının yaşıyla birlikte erkeğin spermlerinin sayısı, hareketliliği, yumurtlama bozukluğu, rahimden kaynaklanan sorunlar gibi etkenler etkili olabilir.

    Tüp bebek denemesi kaç kez yapılabilir, deneme sayısında kısıtlama var mıdır?

    Başarısız tüp bebek denemelerinin adından yeni denemelerin yapılma sayısı tamamen çiftlerin isteği ve maddi yeterliliğine göre değişkenlik gösterir. Genç yaştaki çiftlerin ilk denemede olmasa bile, daha sonraki denemelerde gebelik elde etme şansı daha yüksek görülür. Bu nedenle çiftlerin umutsuzluk içinde olmaması gerekir. İleri yaştaki çiftlerde ise, başarısızlık yaşa bağlı yükseldiğinden deneme sayıları arttırılabilir. Normalde 6 defa başarısız olmuş çiftlere yeni bir tüp bebek tedavisi tavsiye edilmese de, bunun için bir kısıtlama da bulunmamaktadır.

    Başarısız tüp bebek denemeleri çiftleri psikolojik olarak etkiler mi?

    Tüp bebek tedavisinde her denemenin çiftler üzerinde bir etkisi olur. Bu denemelerde beklenen, arzu edilen tedavinin başarılı bir şekilde sonuçlanarak, anne adayında gebelik elde etme ve eve canlı bebek götürmelerini sağlamaktır. Tedavinin başarısız olmasından en fazla etkilenen anne adayıdır. Çiftler psikolojik olarak etkilendikleri gibi, başarısızlık durumunda maddi ve fiziksel açıdan da etkilenirler.

    Başarısız tüp bebek denemelerinde her denemenin arasında ne kadar süre olmalıdır?

    Tüp bebek tedavisinin başarısızlıkla sonuçlanması halinde, çiftlerin yeni bir denemeye başlaması için en az 1-2 ay süre olmalıdır. Bu sürede anne adayının kendisini ruhsal açıdan toparlaması sağlanmış olur. Ancak anne adayının yaşının ilerlemesi, özellikle 40 yaşını geçmiş kişilerde zaman kaybetmemek daha uygun olur. Çiftler kendilerini hazır hissediyorsa, tedaviden yıpranmayacaklarını düşünüyorsa sık aralıklarla denemeler yapılabilir.

    Başarısız tüp bebek denemeleri

    Tüp bebek tedavisinde başarısızlıkları önlemek için neler yapılabilir?

    Paternal lenfosit aşısı: Başarısız tüp bebek denemelerinde etkili olabilen bağışıklık sistemi sorunlarında bu yöntem kullanılabilir. Erkekten alınan kan örneğinde lenfosit hücreleri ayrıştırılarak, bu anne adayının koluna dört yerden enjeksiyonla verilir. Bu uygulama tüp bebekten önce 3 kez, daha sonra 2 kez yapılır. Bu uygulamanın amacı rahimde gelişen bebeğin bağışıklık hücreleri nedeniyle zarar görmesinin önlenmesidir. Bebeğe ve anneye zarar vermeyen bir uygulama olduğundan, başarısız denemelerin sebebi uygun olduğunda bu yöntem uygulanmalıdır.

    Yardımcı tomurcuklanma laserle: Tüp bebeğin başarısını sağlayan en önemli bir unsur döllenen embriyonun rahimde tutunmasıdır. Bunun için embriyoyu çevreleyen dış tabakanın incelerek kaybolması gerekir. Bu laboratuvar koşullarında sağlanarak, tüp bebek tedavisinin başarılı olması sağlanabilir.

    Blastosit transferi: Rahme tutunmadan önceki embriyo yani blastosit aşamasında rahme tutunma olasılığı fazla olduğundan, gebelik elde edilmesi daha kolay olabilir. Bu yüzden embriyo transferi 5-6 günde yapılabilir.

    Yapay rahim içi uygulaması: Tedaviden önce biyopsiyle rahim içinden endometriyal hücreler toplanır. Bunlara laboratuvar ortamında üretilerek, embriyoların gelişimini sağlamak için doğal bir ortam oluşturulur. Başarısız tüp bebek denemelerinde bu yöntem kullanılabilir.

    Akupunktur: Bu uygulama çiftlerde strese karşı dayanıklılık sağlayacağından, tüp bebek tedavisinde başarıya yardımcı olabilir.

  • Tüp bebek neden tutmaz? Neden Başarısız olur?

    Tüp bebek neden tutmaz? Neden Başarısız olur?

    Başarısız tüp bebek denemeleri çiftler açısından yıkıcı etkilere neden olabilir. Tedavide 3 kez başarısızlık elde edilmesi halinde tüp bebek başarısızlığı söz konusu olur. Başarısızlıklar çeşitli etkenlerden kaynaklanabilir. Bebek özlemi çeken çiftler bunu yaşadıklarında ya da tüp bebek tedavisi görmeyi düşünen çiftlerin bu konuda merak ettiklerini Sn. Prof. Dr. Yücel Karaman  ile görüştük. Hocamıza şimdiden teşekkür ederiz.

    tup_bebek_denemesi

    Sayın hocam başarısız tüp bebek denemeleri hangi sebeplerden kaynaklanabilir, bizi bu konuda aydınlatabilir misiniz?

    Tüp bebek tedavisinde başarıyı etkileyebilecek çok fazla sayıda etken bulunabilir. Bunların arasında kadına ait olan rahim kaynaklı sorunlar, anormal immünolojik yanıt, kan pıhtılaşma bozukluğu gibi etkenler olabilir. Bunun dışında genetik sorunlar, tüplerde sıvı birikimi, endometriyozis hastalığı olması da tedavinin başarısızlıkla sonuçlanmasına neden olabilir. Tedavide kadının yaşı bile başarısızlık sebebi olabilir. Kadının 35 yaşını geçmiş olması halinde, yumurtalık rezervinin azalması söz konusu olacağından yumurta elde edilemediğinde ya da kaliteli yumurta elde edilmediğinde tedavi başarısızlıkla sonuçlanabilir. Bunun dışında erkeğe ait olan faktörlerde bunda etkili olabilir. Erkeğin sperm verememesi, yeterli sayıda sperm elde edilememesi bunların arasında yer alır. bknz: Başarısız Tüp Bebek Denemeleri için Tıklayınız!

    Hocam tüp bebek başarısızlığından söz edebilmek için, nasıl bir gelişme olmalıdır?

    Tedavi uygulanırken tekrarlayan implantasyon başarısızlığının nedenleri konusunda kesin bir şey söylenemez. Tüp bebek başarısızlığı için çiftlerde yapılan 3 denemede en az 4 tane kaliteli embriyo transferi gerçekleştirilmesine rağmen, kadında gebelik elde edilememesi gerekir. Burada embriyo düşük kalitede olursa, başarısızlığın nedeni bu kabul edilir. Ancak embriyonun kaliteli olmasına rağmen, gebelik elde edilemediğinde, kadının rahmi ve embriyo incelenmelidir. Başarısız tüp bebek çiftleri hüsrana uğratır. Ancak bunların nedenlerinin ortaya konması son derece önemlidir.

    Hocam tüp bebek tedavisinde gebeliğin oluşturulmasında en önemli aşama ya da faktör nedir?

    Tüp bebek tedavisiyle elde edilen gebelikler için, sperm ve yumurta hücresinin laboratuvar koşullarında döllendirilmesi gerekir. Burada gebeliğin elde edilmesinde kaliteli embriyo oluşturulması ve bu embriyonun başarılı şekilde kadının rahmine transfer edilmesi gerekir. Bu gebeliğin elde edilebilmesi için, en önemli aşamadır. Daha sonraki aşamada embriyonun rahme tutunması ve burada gelişimini sorunsuz şekilde gerçekleştirmesi gerekir. Yani şöyle diyebiliriz, tüp bebek tedavisinde gebeliğin oluşturulmasında embriyonun ve rahim içinin büyük önemi vardır. Biz tüp bebek tedavisinde oldukça fazla yol aldık. Artık tedaviden önce embriyonun ve rahim içinin kontrolünü sağlayabiliyoruz. Kadına kaliteli embriyonun transfer edilmesini, rahim içindeki sorunların belirlenmesini sağlayarak, embriyonun rahme daha iyi tutunmasına yardımcı olabiliyoruz. Bunlar gebeliğin elde edilmesi açısından önemlidir. Bknz: Başarıyı Etkileyen Faktörler için tıklayınız!

    Hocam size şöyle bir soru sormak isteriz. Çiftlerde ilk tüp bebek tedavisinde başarısızlık elde edilmesini nasıl değerlendirebilirsiniz?

    Şöyle söyleyebilirim, çiftlere ilk defa uygulanan tüp bebekte başarısızlık elde edilmesini normal bir sonuç olarak değerlendirebiliriz. Biz doktorlar olarak tüp bebek tedavisini ertelemeyi, doğal yollardan istedikleri çocuğa sahip olamamış olan çiftler açısından gebelik şansını azaltan bir etken olarak görürüz. Burada erkekler açısından herhangi bir sorun bulunmamaktadır. Çünkü erkeğin üremesinde yaş faktörünün önemi yoktur. Ancak kadınlar bu konuda o kadar şanslı değildir. Yaşları ilerledikçe hem doğal yollardan, hem de tüp bebekle çocuk sahibi olma olasılıkları düşmektedir. Özellikle bebek sahibi olmayı ertelemiş olan kadınların yaşları dikkate alınarak, tüp bebek tedavisi sırasında birden fazla deneme yapılması zorunlu bir hal alabilir. Bu yaşlarda kadının yumurtalık işlevi azalır, bazen de genetik olarak sorunlar yaşanabilir. Başarısız tüp bebek denemesi olan çiftlerin, her açıdan değerlendirilmesi ve sebeplerin mümkün olduğu kadar belirlenmesi gerekir.

    tup_bebek_basarisiz_bruksel

    Hocam çiftlerin tüp bebek tedavisi sırasında yaşadığı stresi, tedavideki başarısızlıkla nasıl bağdaştırabilirsiniz?

    Bu konu tüp bebek tedavisinde oldukça önemsediğimiz bir etkendir. Çünkü stresin tedavi sırasında hem yumurtlamayı, hem de gebeliğin oluşturulmasını olumsuz şekilde etkilediğini biliyoruz. Tüp bebek tedavisinin başarılı olmasını, gebeliğin sağlanmasını ve devam ettirilmesini sağlamak için, kadının stresli bir durumda olmaması gerekir. Biz çiftlerin bu sorunu aşmaları için, tedaviden önce ve sonra psikolojik destek almalarını tavsiye ediyoruz. Tedavi sırasında çiftlerde uyumsuzluk olması, yoğun aile baskısı, tedavinin başarısız olacağını düşünmek gibi etkenler kadının stresli olmasına yetiyor. Bu nedenle çiftlerin tedavinin her aşaması hakkında bilgi sahibi olmasını istiyoruz. Bu tedavide başarı kadar, başarısızlığında yeri vardır. Ancak çiftler doğru bilgilere sahip olurlarsa, daha rahat bir tedavi süreci geçirebiliriz.

    Hocam başarısız tüp bebek tedavisinin aşılması niçin, çiftler nasıl bir yol izlemelidir?

    Biz tedavide önce çiftlerle görüşerek birbirlerine karşı anlayışlı olmalarını ve kararlarında birbiriyle uyum içinde olmalarını tavsiye ediyoruz. Bu zorlu süreci birlikte aşmaları gerekir. Tedavinin çoğu yükü kadının üzerinde olduğundan, baba adayının daha itinalı olması gerektiğini düşünüyoruz. Gerekiyorsa rahatlamak için meditasyon ve yoga gibi yöntemlerden faydalanabilirler. Stres içinde olmamak adına psikolog desteği alabilirler. Bu süreçte kafein ve nikotinden uzak durmaları, kendileri için hafif egzersizler yapmalarını öneriyoruz. Birde çok önemli olan bit konu var. Tüp bebek tedavisiyle ilgili çevrelerinden gelişigüzel bilgilere rağbet etmemelidirler. Bu onların daha fazla endişelenmesine neden olabilir. En doğru bilgileri doktorlarından alabilirler. Başarısız tüp bebek tedavisi her çift için farklı sebeplere dayanabilir. Elbette tüp bebek tedavisinde olan çiftlerin diğer aile bireylerinden destek almasının önemi de unutulmamalıdır.

    Kaynak : BRÜKSEL TÜP BEBEK

  • Başarısız Tüp Bebek Ve Sonrası…

    Başarısız Tüp Bebek Ve Sonrası…

    Prof. Dr. Cem Fıçıcıoğlu başarısız tüp bebek ve sonrası hakında bilgi verdi.

     

    Bir aile anne, baba ve çocuklar ile tanımlanır. Beraber bir gelecek kurmak isteyen birçok çift,  çocukları da olsun ister.  Doğal yollarla çocuk sahibi olamayan çiftler, yardımcı üreme tekniklerini denerler. Bunlardan en yaygın ve en başarılı olanı tüp bebek tedavi yöntemidir.

    Bknz: Tüp Bebek Nedir?

    Baba adayından alınan sperm örneğinin, anne adayından alınan yumurta ile laboratuvar ortamında uygun şartlarda döllenmesi ve ardından da anne rahmine transfer edilmesi, tüp bebek yönteminin kısa bir tanımıdır. Tüp bebek yöntemi ile genellikle gebelik elde edilse de, ilk denemeler de başarısız olunabilir.

    cem-fıçıcıoğlu_icerik_1

    Tüp bebekte başarısızlık ihtimali ne kadar?

    Tüp bebek yönteminde başarı elde edebilmek için en önemli etken, anne adayının yaşıdır. Ancak iyi bir şekilde hazırlanmış protokollerde annenin yaşı 35 yaşından daha genç olsa dahi hiçbir sorun bulunamamasına rağmen, başarı gene de sağlanamayabilir. 35 yaşın altı kadınlarda başarı oranı yalnızca %50 olarak düşünülür. 35 – 37 yaşlarında ki anne adaylarında bu oran %40 a kadar düşer. 38 – 40 yaşlarına gelmiş anne adaylarında ise %30, 40 yaş ve üzeri yaşlarda ki adaylarda ise %20 ye kadar düşer. 43 yaşından sonra %10’ un altına iner.

    Anne adayının yaş faktörüne ilave olarak, daha birçok etken hamileliğin oluşmasını engelleyebilir. Bu etkenlerden bir tanesi de baba adayından elde edilen spermlerin sayısı ve hareketliliğidir. Kadında ise yumurta sayı ve kalitesi, ayrıca rahime tutunma ile ilgili olarak oluşan problemler olabilir.

    Kaç defa tüp bebek denemesi yapılmalıdır?

    Denemelerin sayısı adayların maddi ve manevi yeterliliği ile ilişkilidir. Maddi durumun yanı sıra manevi durumlar da göz ardı edilmemelidir. Fakat genç adaylarda birinci deneme başarısız ise 2. ya da 3. denemede hamileliğin gerçekleşmesi beklenir. Bu sebeple ilk deneme başarısız oldu diye umutsuzluğa kapılmamak gerekmektedir. Fakat yaşı ilerlemiş adaylarda başarısızlık oranları yaşa bağlı olarak artmaktadır. Deneme sayısı olarak bir üst sınır yoktur.  Yumurta bulunduğu sürece denemeye devam edilebilir.

    Tekrarlayan başarısızlık ardından anne ve baba adaylarının ruhsal durumları nasıl olur?

    Tüp bebek uygulamalarında her deneme, anne ve baba adaylarını her yönden etkiler. Adaylar üzerinde ortaya çıkardığı en önemli etkisi ise ruhsal yönden bir olumsuzluk yaşamalarıdır. Tüp bebek denemelerinde hem adayların, hem de doktorların tek amacı, sağlıklı bebekle neticelenen, başarılı bir tedavi olmasıdır. Fakat sonuçların başarısız olmasından en çok etkilenen, tedavide etkin olarak yer alan anne adaylarıdır.

    Başarısız tüp bebek ardından ne kadar süre sonra tekrar deneme yapılabilir?

    Başarısız tüp bebek denemelerinden sonra ortalama 2 ay ara verilmek önerilir. Anne adayının biraz dinlenip, kendilerini yeni denemeye hazırlaması gerekir. Yaşı genç olan çiftler için bu süre uzun olabilir. Bir kaç aya dahi çıkabilir. Fakat anne adayının 38 yaşından fazla olduğu adaylarda pek fazla beklemek önerilmez. Zaman kaybetmeden ikinci denemeye başlanması gerekir.

    cem-fıçıcıoğlu_icerik_2

    Başarısız tüp bebek denemesinde yaşanan stres başarıyı etkiler mi?

    Bebek sahibi olmayı arzulayan ve bu yöntemle oldukça ümitlenen adaylar için başarısız tüp bebek denemesi  oldukça hayal kırıklığı yaratabilen bir durum. Bu yönteme hazırlanmak tamamen, hem maddi, hem manevi olarak adayların üzerinde bir strese sebep olmaktadır. Ancak başarısızlıklarda ümitsizliğe kapılmamak gerekir. İlk denemede olmuyorsa, ikinci denemede bebek sahibi olunabilir. İlk seferde başarısız olmak diğer denemelerde de böyle olacağı manasına kesinlikle gelmez. Adaylar, tüp bebek uygulamalarında hamilelik olasılıklarının yüzde 60’ı geçemeyeceği kabul etmeleri gerekir ki, yaşanan başarısızlıkla sonuçlanan tüp bebek denemesinde ümitsizlik yaşanmasın. İlk önce bebek sahibi olmak için sağlam ve disiplin isteyen bir yol izlemeleri gerektiğini kabul etmeleri gerekir. Hiçbir problemi olmayan adaylarda dahi istedikleri zaman bebek sahibi olamamak olasıdır. Bebek sahibi olmak, hala gizemlerini koruyan bir mucizedir. Ancak tüp bebek denemelerinde umutsuzluğa kapılınırsa, bu tedaviye olan motivasyonu da etkileyeceğinden dolaylı olarak başarıyı olumsuz yönde etkileyebilir.

    İlk denemede başarısızlık olması doğal mıdır?

     Tüp bebekte elde edilen ilk başarısızlık, olabilir, endişe etmeyin. tekrar uygulamayı ertelemek, hamilelik şansını azaltır. Anne adayının yaşı geçtikçe özellikle 40 yaş üstündeki kadınlarda daha çok deneme gerektirebilir. İleriki yaşlardaki kadınlarda başarılı uygulamalar yapılsa da düşük hamilelikler yaşama ihtimali daha fazladır. İleriki yaştaki tüp bebek başarısızlıkları yumurtalıkların fonksiyonlarının azalması ya da yumurtaların genetiğindeki problemlerden kaynaklanır.

    Üreme organı yapısının komplike bir yapıda olması sebebiyle, başarısızlık ihtimalini azaltmak için  iyi bir muayene ve  araştırma yapılması gerekmektedir.

    Başarısız tüp bebek sebepleri nelerdir?

    Başarısız tüp bebek için ilk sebep olarak embriyonun yapısında genetik bir bozukluğun olma durumu akla gelir. Sperm ve yumurtanın kalıtesi,  laboratuvar koşullarının uygun olmaması ya da embriyonun çatlaması gereken dış zarının  kalın olması  da bu sebepler arasında sayılabilir. bknz : Tüp Bebek’te Başarısızlık Nedenleri

    İkinci sebep olarak da anne adayının rahmi içerisindeki bozukluklar, başarısızlığa yol açabilir. Operasyon ardından olan yapışıklıklar, enfeksiyon , miyom, polip gibi rahim sorunları ya da bozuklukları embriyonun tutulması önündeki bir engel olabilir.

    Üçüncü sebep olarak ise, çocuk sahibi olma durumları olmayan anne adaylarının neredeyse birçoğunda olan çikolata kistleri, tüplerdeki sıvı, iltihap da tutunmayı engelleyen etkenlerden sayılabilir.

  • Tüp bebek kaç kez denenir?

    Tüp bebek kaç kez denenir?

    Tüp bebek tedavisinin kaç kez denenebileceği ile ilgili bilinen yada belirlenmiş kesin bir sayı bulunmamaktadır. Tüp bebek tedavi süresi aralarında ortalama 2-3 aylık süre bulunması kaydıyla çiftlerin maddi ve psikolojik durumu el verdiği sürece tüp bebek tedavisi denenebilir. Her denemede olasılık biraz azalmasına ve uzun tedavi sürecinin çiftler için bazen zor ve yıpratıcı olmasına rağmen umutsuzluğa kapılmadan ısrarcı olmakta fayda vardır. Çünkü her tedavi bir sonraki tedavi için rehber olup, başarısızlık nedenine göre yeni yaklaşımlar ve yöntemler belirlenebilir. Böylece bir sonraki tedavi aşamasında başarı şansı arttırılabilir.

    Özellikle ilk 4 tüp bebek denemesi başarı şansı daha yüksek olmakla birlikte, sonraki uygulamalarda başarı şansı düşebilir. Tekrarlayan uygulamalarda başarıyı etkileyen faktörler de önemlidir. Kadının yaşı, infertilite nedeni ve kadının yumurtalık kapasitesi gibi faktörler başarıyı etkiler. Sonraki denemelerde mutlaka bunlar göz önünde bulundurularak tedavi planı çizilmelidir. Aynı zamanda, yumurta kalitesi, embriyo gelişimi ve rahim içi tutunma gibi faktörlerde tüp bebek tedavisinde başarıyı etkiler. Dolayısıyla, tekrarlayan başarısızlığı olan çiftlerin durumunun tekrar değerlendirilmesi ve ek detaylı bir değerlendirme yapılması uygun olacaktır.

    Bu durumlarda, rahim içi yapışıklık, myom, polip, rahim iç duvarının yetersiz gelişimindeki yetersizlikler, kan pıhtılaşma bozukluğu (trombofililer) ve anormal immünolojik yanıt; anne ve/veya babadan kaynaklanan genetik bozukluklar ve tüplerin içinde sıvı birikmesi (hidrosalpenks) ve endometriyozis gibi faktörler yeni denemeler öncesinde değerlendirilebilir. Bunların yanı sıra, oosit ve embriyo kalitesini arttırıcı bazı ileri teknolojik yöntemlerden de yararlanılabilir.

    Tüp bebek mikroenjeksiyon farkı

    Tüp bebek tedavisinde kadından toplanan yumurta ile erkekten alınan spermin döllenmesi için iki farklı yöntem kullanılabilir.

    Klasik tüp bebek yöntemi: Bu yöntemde kadının yumurtası ile erkeğin spermi labaratuar şartlarında aynı kaba konularak spermin yumurtayı kendiliğinden döllemesi beklenir. İnkübatörde bulunan sperm ve yumurta döllenme aşamasında takip edilir. Takip sırasında yumurtanın döllenip döllenmediği izlenir.

    Döllenme olunca, döllenmiş yumurtada embriyo oluşması beklenir ve embriyo oluşup belli bir gelişim aşamasına geldikten sonra, yani yaklaşık yumurta toplamadan 2-3 gün sonra kateter yardımı ile embriyo rahim içine yerleştirilir.

    Mikroenjeksiyon (İntrasitoplazmik sperm enjeksiyonu (ICSI): Bu yöntemde klasik tüp bebekten farklı olarak mikroskop altında sperm özel bir pipet yardımı ve özel bir teknikle yumurta içine direk enjekte edilerek döllenme sağlanır. Bu yöntem ilk başlarda sperm hareketliliği ve sperm sayısında problem olan erkek faktörü nedeniyle tüp bebek yapılan hastalar için uygulanmaya başlanmış olmasına rağmen, daha sonraları klasik tüp bebek yöntemindeki başarısızlıkları azaltmak için yaygın olarak kullanılır hale gelmiştir.

    Ayrıca ileri yaş ve az yumurtası olan kadınlarda yada yumurta kabuğunun fazla kalın olduğu durumlarda da kullanılabilen faydalı bir yöntemdir. Bu yöntemle elde edilen embriyolarda uygun gelişim aşamasına geldiğinde rahim içine yerleştirilir. Klasik tüp bebek yöntemi ile elde edilen embriyo ile mikroenjeksiyonla elde edilen yumurtaların rahim içine tutunmasında fark olmamasına rağmen, mikroenjeksiyonda yumurtanın döllenme şansı artmış olur. Klasik yöntemle karşılaştırıldığında mikroenjeksiyonda bebeklerde anomali riskinde artış tesbit edilmemiştir. Dolayısıyla ileri yaş, tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı gibi ek bir problem olmadığı sürece mikroenjeksiyon yöntemi kullanıldığında genetik inceleme yapma gerekliliği yoktur.

  • Tüp bebekte robotik kapsüller

    Tüp bebekte robotik kapsüller

    İnsan vücudu içerisinde dolaşabilen mikro robotik kapsüllerin dışarıdan yönlendirilmesiyle birçok hastalığın tedavisinin mümkün hale geldiğini söyledi…

    İstanbul’a gelen Carnegie Mellon Üniversitesi Nano Robotik Laboratuvarı’nın Direktörü Prof. Dr. Metin Sitti, insan vücudu içerisinde dolaşabilen robotik kapsüller sayesinde, erken teşhis ve hastalıklı bölgelere ilaç uygulama işlemlerinin daha kolay hale geleceğini açıkladı. Türkiye’ye gelen Carnegie Mellon Üniversitesi Nano Robotik Laboratuvarı Direktörü Prof. Dr. Metin Sitti’nin geliştirdiği teknolojiler yankı uyandırdı.

    “Nanoteknoloji ve Doku Mühendisliği Güncel Sorunlar ve Gelecek Öngörüleri” isimli toplantıda konuşan Prof. Dr. Metin Sitti, insan vücudu içerisinde dolaşabilen mikro robotik kapsüllerin dışarıdan yönlendirilmesiyle birçok hastalığın tedavisinin mümkün hale geldiğini söyledi. Sitti, “Amacımız, küçük robotların insan vücudu içinde rahatça dolaşıp tıbbi müdahaleler yapabilmesiydi. İnsan vücudunun içinde kullanılan şu anki tıbbi cihazlar acı veriyor. Bizim yaptığımız kapsüller yutulabileceği gibi acı vermeden hastalıklı bölgeye ya da vücudun herhangi bir bölgesine gönderiliyor. Bu kapsüller hem biyopsi yapabilecek, hem ilaç verebilecek hem de kamerayla görüntü sağlayabilecek şekilde tasarlanıyor. Kanser ilaçlarının yan etkilerinden kurtulmak için ilacı sadece hastalıklı bölgeye uygulamak da bu cihazlarla mümkün olabilecek. Bazen hastalara aşırı doz uygulaması gerekebiliyor ancak yan etkileri nedeniyle yeteri kadar doz verilemiyor. Bu robotlar sayesinde sadece hastalığın var olduğu bölgeye çok miktarda ilaç verilmesi mümkün hale gelecek. Kanserin erken teşhisi ve tedavisinde de sıklıkla kullanılacak bir teknoloji olacak. Çalışmalarına başladık ve önümüzdeki yıllarda hayvan testleri yapılacak” dedi.

    Türkiye’deki bir özel üniversitenin Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü ile Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi, Massachusetts Institute of Technology (MIT) Sağlık Bilimleri ve Teknoloji Bölümü, Boston, Carnegie Mellon ve Ortadoğu Teknik Üniversiteleri ile Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi uzmanları ortaklığında “Nanoteknoloji ve Doku Mühendisliği: Güncel Sorunlar ve Gelecek Öngörüleri” adlı bir toplantı düzenlendi.İki gün süren toplantının açılış konuşmasını İKÜ Rektörü Prof. Dr. S. Semahat Demir yaptı. Prof. Dr. Demir, toplantının uluslararası bilgi paylaşımı bakımından önemli olduğuna dikkat çekerek, katılımcıların alanlarında uzman ve ilgi çekici tıbbi konularda aydınlatıcı bilgiler vereceğini söyledi. Prof. Dr.Semahat Demir, toplantının katılımcılarına birer plaket sunarak tek tek teşekkür etti.

    TÜRK DOKTOR, EN İYİ SPERMİ SEÇEBİLECEK TÜP BEBEK TEKNOLOJİSİNİ GELİŞTİRDİ
    Dünyayı değiştirecek 35 bilim insanından biri olarak kabul edilen Türk Doktor Utkan Demirci, geliştirdikleri tüp bebek sistemini konferansta anlattı. Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi, Massachusetts Institute of Technology (MIT) Sağlık Bilimleri ve Teknoloji Bölümü’nde araştırmalarını sürdüren Demirci, “Milyonlarca ölü spermin içerisinden en canlı olanını seçebilirseniz tüp bebek konusunda bir adım önde oluyorsunuz tam olarak yaptığımız şey bu. En iyi spermi ayrıştırabilecek bir cihaz yaptık. Bu daha doğrusu bir çip. Bu cihaz sayesinde bebeği olmayanların şansını bir kademe daha arttırıyoruz” diye konuştu.

    Dr. Utkan Demirci ile birlikte cihazı geliştiren Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden Op. Dr. Selçuk Kılınç ise tüp bebek çipinin nasıl çalıştığı hakkında bilgiler verdi. Kılınç, “Geliştirdiğimiz çip spermlerin gideceği yolları inceliyor. Spermlerin doğasında bulunan yarışma güdüsünü kullanmak için bir ortam oluşturuyoruz. Dolayısıyla en iyi ya da en canlı spermin doğru kanaldan gitmesi sağlanabiliyor” diye konuştu.Toplantıda, Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Dr. Mehmet Dökmeci, çok fonksiyonlu nanosensörlerin tıpta kullanılmasından bahsetti. Dökmeci, Karbon nanotüpler olarak tasarlanan bu yapıların mekanik sağlamlık ve sıcaklığa dayanıklılık gibi özellikleri sayesinde değişen ortam şartları ile ilişkili biyomoleküllerin saptanabildiğini gösterdi.

    Boston Üniversitesi Mekanik Mühendisliği Bölümü’nden Dr. Kamil Ekinci ise nanosistemler aracılığı ile bakterilerde antibiyotik direncinin gözlemlenebildiğini açıkladı. Ekinci, benzer sistemlerin hastalarda yeniden organ yapımına yönelik olarak kullanılabileceğini anlattı.

    Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nden (ODTÜ) Prof. Dr. Nesrin Hasırcı polimerik materyallerin mikro ve nano düzeyde değişimlerinin tıpta kullanımlarına değinerek, özellikle kemik dokusunun nakli sonrası kullanılan materyallerden kaynaklı adhezyon ve enfeksiyon problemlerin altını çizerek antibakteriyel özellikte ve çabuk yara iyileşmesi sağlayan biyoaktif moleküller hakkında bilgiler aktardı.

    Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi, Massachusetts Institute ofTechnology (MIT) Sağlık Bilimleri ve Teknoloji Bölümü’nden Dr. Ali Khademhosseini mikro ve nano ölçekli 3 boyutlu akışkan biyomateryaller ile kök hücrelerden mühendislik temelleri ile yeni organ veya doku yapılması teknikleri konusunda toplantıya katılanları bilgilendirdi.

    Ortadoğu Teknik Üniversitesi, Biyomalzeme ve Doku Mühendisliği Derneği Kurucu Başkanı Prof. Dr. Vasıf Hasırcı doku mühendisliğindeki potansiyel yaklaşımlar ve sınırlamalar ile biyomalzemelerin kullanımlarını anlattı.Toplantıda sonrasında düzenlenen oturumda ise konuşmalar hakkında genel bir değerlendirme gerçekleştirildi. İstanbul Kültür, MIT, Harvard, Carnegie Mellon, ODTÜ, Boston üniversitelerinden uzmanlar gelecekte potansiyel işbirlikleri, uygulama alanları, çok disiplinli projeler ve alan ile ilgili uygulama yapacak uzmanların yetiştirilmesi ile ilgili temalar hakkında fikir paylaşımında bulundu.

    Tüp bebek özel bölüm için tıklayın !

  • Tüp Bebekte Cevabı Aranan Sorular

    Tüp Bebekte Cevabı Aranan Sorular

    Ülkemizde çocuk sahibi olma problemi yaşayan 1.5 milyon çift en kısa zamanda hayallerini gerçeğe dönüştürmek için cevabını bilmediği soruların yanıtını arıyor.

    İnsanın varoluş sebeplerinden biri yaşamak diğeri de üremektir. Ancak gelişen teknoloji ve modern yaşamın insanlığa verdiği yanıtlardan biri de kısırlık… Yapılan araştırmalar ülkemizde 1.5 milyon çiftin çocuk sahibi olma problemi yaşadığını ortaya koyuyor.

    İşte çiftlerin cevabını aradığı sorular ve yanıtları:

    Tüp bebek tedavisine ne zaman karar verilmelidir?

    Tüp bebek tedavisine başlamadan veya karar vermeden önce daha basit yöntemler ile gebe kalınıp kalınmayacağı araştırılmalıdır. Erkeğe bağlı sperm problemi yoksa yumurtlama fonksiyonları normal ise genç çiftlerde tüp bebek denemeye gerek yoktur. Yumurtlamayı artırıcı yöntemler veya aşılama tedavisi ile daha basit daha hesaplı bir şekilde netice alınabilir.

    Tüp bebek tedavilerinde başarının tanımı nedir?

    Tüp bebek merkezleri başarılarını klinik gebelik oranı ve canlı doğum oranı ile belirler. Klinik gebelik oranı pozitif gebelik testinin ardından rahimiçi gebelik kesesinin de ultrasonografik olarak geliştiği hasta grubunu kapsar. Canlı doğum oranı ise kimi tanımlarda gebeliğin 20 haftaya ulaşması, kimi tanımlarda ise eve bebek götürme oranı olarak belirlenmiştir. Bu anlamda en önemli etken az sayıda embriyo transferi ile elde edilen tekil veya ikiz gebeliklerdir. Merkezlerin başarıları tüp bebek tedavilerinin tüm basamaklarının doğru uygulanması ile yükselmektedir. Bir çifte, iyi uygulanmış ovülasyon indüksiyonu, doğru zamanda toplanmış yumurta, iyi seçilmiş sperm ile uygulanan doğru mikroenjeksiyon nihayetin de iyi bir teknikle embriyonun transfer edilmesi yüksek gebelik oranı sağlayacaktır. İyi merkezler zor hasta karakteristiğine sahip olmalarına rağmen klinik gebelik ve canlı doğum oranlarını yüksek tutmaktadır.

    Dondurulmuş embriyo transferinden sağlanan gebeliklerde hastalık riski artar mı?

    Bilimsel çalışmalar tüp bebek tedavilerinde dondurulmuş embriyo transferi ile elde edilen gebeliklerde taze embriyo gebeliklerine oranla fetuslarda artmış doğumsal anomali veya genetik hastalık riski saptamamıştır. Günümüzde embriyo dondurulması tüp bebek tedavilerinin standart bir ayağını oluşturmaktadır.

    Dondurulmuş embriyo transferlerinden sonra gebelik oranları azalır mı?

    Dondurulmuş embriyo transferi, taze siklusta transferin mümkün olmadığı durumlarda, endometriyum tabakası inceliği veya ohss riski gibi veya taze embriyo transferinden elde edilen fazla sağlıklı embriyoların tekrarlayan denemelerde uygulanması ile gerçekleştirilir. İyi tekniklerle dondurma ve çözdürme işlemi uygulanmış kaliteli embriyolar ile taze transferlere oranla daha yüksek gebelik başarısı sağlanır. Bunun en olası sebebi aktif embriyo geliştirilen aylarda hormonal değişimlerin rahim alıcılığı üzerindeki olumsuz etkisidir. Bu nedenle dondurulmuş embriyo transferi, tekrarlayan basarisiz IVF denemeleri olan hastalarda bir tedavi stratejisi de olabilmektedir.

    Yumurtalık dondurulabilir mi? Kimlere önerilir?

    Yumurtalık dokusunun dondurularak saklanması kanser tedavileri nedeniyle doğurganlığı tehdit altında olan kadınlar için uygulanabilen bir yöntemdir. Kemoterapi ve/veya radyoterapi öncesi laparoskopik ameliyat ile alınan over dokusu dondurularak saklanır ve kanser tedavisinin ardından üreme fonksiyonlarının kazanılması için tekrar vücuda yerleştirilir. Günümüzde nakil sonrası başarılı gebelikler ve doğumlar elde edilmiş olmasına rağmen halen deneysel bir tedavi yöntemi olarak kabul edilmektedir. Kanser tedavisi için kemoterapi ve/veya radyoterapi planlanan, kemik iliği veya kök hücre nakline hazırlanan ve bağışıklık sistemi hastalıkları nedeniyle yüksek doz kemoterapi planlanan kadınlara önerilir. Klinik olarak doğurganlığını doğal limitlerin üzerine taşıma isteği bulunan kadınlar için de uygulanabilir olsa da bilimsel olarak bu hasta grubuna uygulanmamaktadır.

    Kanser tedavileri, kemoterapi sperm yapımını bozar mı?

    Kemoterapi hızlı bölünen hücreleri yok etme prensibi ile çalışan bir tedavi yöntemidir. Hedef hücre kanser hücresi olmakla beraber vücutta hızla bölünen saç-kök, mide-bağırsak sistem ve üreme hücreleri olan sperm ve yumurta hücrelerini de yok eder. Aynı şekilde radyasyon terapileri de sperm ve sperm hücresini oluşturan germ hücrelerine zarar verir. Kemoterapi ve radyoterapi tedavi tipi sayısı ve toplam doza bağlı olarak erkeklerde geri dönüşsüz ‘azoospermiye’ yani ‘hiç sperm oluşturamama’ durumuna dolayısıyla kısırlığa yol açabilir. Kanser tedavileri öncesinde spermin dondurularak saklanması doğurganlığın korunması için uygulanan kanıtlanmış tek tedavi yöntemidir.

    Genetik hastalıklar kısırlık nedeni midir?

    İnsanlarda normalde 46 kromozom bulunmaktadır. Bunların iki tanesi cinsiyet kromozomu olan X ve Y kromozomlarıdır. Kadınlar iki X kromozomu (46XX), erkekler bir X ve bir Y kromozomu (46XY) taşırlar. Cinsiyet kromozomlarında ki bozukluklar kısırlık sebebidir. Erkeklerde Y kromozomunun bazı bölgelerinde ki genetik materyal kaybı azoospermi veya şiddetli sperm sayı azlığı şekil ve hareket bozukluğuna yol açarak kısırlık sebebi olmaktadır. Aynı şekilde kadınlarda x kromozomu kaybı yumurtalıkların fonksiyon görmemesine ve dolayısıyla kısırlığa neden olmaktadır. Cinsiyet kromozomları dışında ki otozomal kromozomlarda olabilen genetik kusurlar da çiftlerde tekrarlayan düşüklere, kısırlığa ve fetusta genetik bozukluğa yol açmaktadır.

    Adet görmeyen kadınlar gebe kalabilir mi?

    Primer Amenore olarak adlandırılan ve beyinden yumurtalıkları uyaran hormon döngüsünün çalışmadığı Hipogonadotropik Hipogonadizm olgularında kadınlar kendiliğinden hiç adet göremez. Bu eksik hormonların takviye edilmesiyle yumurtlama sağlanır ve çift uygun yardımlı üreme tekniğine yönlendirilerek gebelik elde edilir. Adet göremeyen diğer durumlar da ise Turner Sendromu olarak bilinen genetik sendrom ( 45, X0), erken menoza yol açan Prematur Over Yetmezliği ve menopoz döneminde kadınlarda kendi yumurtaları ile gebelik elde etmek mümkün değildir. Bu olgular yumurta donasyonu yöntemiyle gebe kalabilir.

    Hangi enfeksiyonlar tüplerde tıkanma yapar?

    Fallopian tüpleri rahim ile yumurtalıklar arasında ki bağlantıyı sağlayan ve yumurta ile spermin döllenmeyi gerçekleştirdiği yapılardır. Tüplerdeki enfeksiyonlar tıkanmaya yol açarak kadın kısırlığı oluşturmaktadır. Tüpleri tutan ve en sık enfeksiyona yol açan ajanlar streptokok, stafilokok ve mikroplazma bakterileri ve cinsel yolla bulaşan klamidya ve gonokok enfeksiyonlarıdır. Tüberküloz enfeksiyonu da nadiren tüpleri tutarak tıkanıklığa yol açabilir. Enfeksiyonlar rahimiçi araç uygulaması, cinsel ilişki, düşük, kuretaj ve doğum sonrası, cinsel yolla bulaşma ve appendisit gibi durumlarla tüplere yerleşebilir.

    Tüp bebek tedavilerinde kullanılan ilaçlar kanser yapar mı?

    Bugüne kadar yapılmış en geniş çalışmalar kısırlık tedavilerinde kullanılan ilaçların kadınlarda kanser olasılığını arttırmadığını göstermektedir. Meme ve rahim kanserleri için artmış bir risk görülmemektedir. Kuzey Avrupa’da yapılmış bir çalışma infertilite tedavisi almış kadınlarda yumurtalık kanserleri için hafif artmış bir risk oranı saptamış olsa da bunun hasta karakterinden kaynaklanabilecek bir çalışma hatası olabileceği düşünülmektedir. Tüm bu bilgilerle beraber hormon tedavisi almış kadınların rutin kontrollerini düzenli yaptırmaları önemlidir.

    Tüp bebek tedavisine şehirdışı ve yurtdışından gelirken hangi hazırlıkları yapmak gereklidir?

    Tedavi kararı verildiğinde on hazırlık testleri kendi bulunduğunuz şehirde yapılmalı ve sonuçlar tüp bebek doktorunuzla paylaşılmalı, böylece tedavi öncesi tüp bebek programı veya gebelik için engel bir durum olmadığından emin olunmalıdır. Bu dönemde prenatal vitamin kullanımı başlanmalıdır. Tüp bebek tedavileri bayan esin adet kanamasının 2. günü başlar ve yaklaşık olarak 15-18 gün kadar devam eder. Bu dönem içerisinde toplam 6-7 kez merkezinizde kontrolünüz olacaktır. Adet düzensizliği yaşayan hastalarımız doktorlarının tercihi doğrultusunda adet düzenleyici ilaçlar kullanabilir. Yasal prosedürler gereği gerekli resmi belgeleri ve tüm tıbbi kayıtlarınızı yanınızda getiriniz.

    Tüp bebek tedavisi sonrası gebelikler içinde tedavi gerekir mi?

    Tüp bebek tedavisi ile gebe kalmış özellikle açıklanamayan kısırlık, pkos, hafif erkek faktörü  ve düşük ovaryen rezerv tanıları almış çiftler daha sonra ki dönemler de doğal yollarla gebe kalabilirler. Tubal faktör ve ağır erkek infertilitesi nedeniyle tedavi görmüş çiftlerde doğal gebelik beklenmez.

    Tüp bebek ile ilgili merak ettikleriniz için tıklayın !

  • Tüp bebek merkezi seçerken dikkat edin

    Tüp bebek merkezi seçerken dikkat edin

    Çocuk sahibi olmak isteyen çiftlerin karşılarına çıkan en önemli iki soru; tedavi görmek için hangi merkezi seçmeleri gerektiği ve başarılı bir tedavi sonrası bebek sahibi olabilme şanslarının ne olduğudur. Bahçeci Sağlık Grubu Fulya Tüp Bebek Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof.Dr. Mustafa Bahçeci tüp bebek merkezi seçiminde çiftlere rehber olacak noktaları açıkladı.

    Ülkemizde Sağlık Bakanlığı’nın bildirdiği verilere göre 140’ın üzerinde ruhsatlı tüpbebek merkezi mevcuttur. Bu merkezlerin yarısından çoğunun son 7-8 yılda açıldığı dikkate alındığında sağladıkları hizmetler ve elde edilen başarı oranlarının da ciddi olarak farklılık gösterdiği göze çarpar.

    Tüp bebek Merkezi Seçerken Dikkat Edilecek Noktalar!
    Bahçeci Sağlık Grubu Fulya Tüp Bebek Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof.Dr. Mustafa Bahçeci tüpbebek merkezi seçiminde çiftlere rehber olacak noktaları açıkladı.
    Tüp bebek merkezi seçerken dikkate alınacak ilk kriter embriyoların rahme transferinden 12-15 gün sonra gerçekleştirilen hormon testidir veya 3-4 hafta sonrasında gerçekleştirilen ilk ultrason muayenesinde görülen kalp atışlarıdır. Pek çok çift bu test sonrası çocuk sahibi olmuşçasına sevinseler de tüpbebek tedavisinde sonuç; çiftin sağlıklı bebeklerini kucaklarına alabilmesidir. “Eve sağlıklı bebek götürme oranı” olarak ifade edilen bu oran, tüpbebek tedavisi sunan merkezlerin gerçek başarı oranlarını gösteren en önemli sayısal göstergedir. Zira hormon testi sonrası iyi gebelik oranları alınan, fakat eve sağlıklı bebek götürme oranları nispeten düşük merkezler de mevcuttur.

    Yapılan Yanlışlara DİKKAT!
    Başarı oranları hakkında değerlendirme yapılırken genellikle yapılan bir diğer yanlış; görüşülen kişi veya doktorun genellikle merkezde tedavi gören başarılı olma şansı yüksek veya genel hasta popülasyonu üzerinden sonuçlar vermesidir. Aslında tüpbebek tedavilerinde gerek gebelik oranları gerekse eve sağlıklı bebek götürme oranı tedavi sırasındaki kadın yaşı, yumurtalık rezervi, sperm kalitesi, daha önceki denemelerin varlığı, genetik bir hastalık taşıyıcısı olma vs. gibi durumlarda son derece farklılık göstermektedir. Çiftlerin tedavi görecekleri merkezi seçerken ve seçilen merkezin başarı oranlarını değerlendirirken göz önüne alınması gereken en önemli konu; kendilerine verilen gerçekçi gebelik ve eve bebek götürme oranlarıdır.

    Eve Sağlıklı Bebek Götürme Oranları Nelere Bağlıdır?
    Öncelikle başarılı bir tüpbebek merkezi herbiri konusunda uzman, akademik olarak yapılan çalışmalar ile bilimsel bilgi düzeyini sürekli arttıran, profesyonel doktorlar, hemşireler, hasta danışmanları, embriyologlar, teknisyenlerden meydana gelmiş bir ekipten oluşuyor ise yüksek başarıdan söz etmek mümkündür. Örneğin klinik hizmetler, tedaviler ne kadar başarılı olursa olsun eğer teknik ve teknoloji olarak güncel ve titiz bir laboratuar altyapı yoksa yüksek oranlar beklemek zordur. Ekipteki her bir bireyin en uygun zamanda devreye girmesi ve görevini hatasız yapması, grubun organize edilmesi de verilen hizmet kalitesi açısından en önemli faktördür. Ayrıca merkezde hizmet veren doktor ve embriyologların teknik ve uygulama tecrübeleri, eğitim düzeyleri de önemlidir.

    En Önemli Aşama Embriyoloji Laboratuarı
    Tüp bebek merkezlerinde tedavinin başarısı ilk olarak elde edilen yumurta ve sperm hücrelerinin sayı ve kalitesine bağlıdır. Burada görev yumurta gelişimi için tedaviyi takip eden doktora ve gerektiğinde erkeklerde mikroskop altında yumurtalıklardan sperm almayı başaran ürolog doktora düşüyor. Sonrasında ise en önemli aşama mevcut yumurta ve sperm hücreleri ile en kaliteli embriyoları elde etmektir. İşte bu aşamada gerekli tüm işlemler embriyoloji laboratuarında gerçekleştirilir. Başarılı laboratuar; en son teknolojik altyapı ile donatılmış, alınan yumurta ve sperm hücrelerinden mümkün olduğu kadar az kayıp ile en kaliteli embriyoyu üreten ve seçebilen laboratuardır.
    Özellikle bazı çiftlerde kadın yaşı 40’lar civarında ve son derece sınırlı sayıda yumurta elde edilebilir. Bir de bu resme sınırlı sperm sayısı eklendiğinde elde edilecek 1 embriyo bile son derece değerlidir. Seçilen embriyonun doğru zamanda ve doğru şekilde rahme transferi de başarının en kolay görülen fakat en önemli ve dikkat verilmesi gereken aşamasıdır. Dolayısı ile başarılı bir merkezi diğerlerinden farklı yapan bu süreçte planlanan tedavinin eksiksiz ve hatasız işlemesi, kişilerin ve uzmanların mesleki deneyimleri ve bu deneyimlerini en üst düzeyde tedaviye aktarmalarına bağlıdır.

    Yüksek Başarı İçin İleri Teknolojiyi Doğru ve Etkin Kullanmak Şart!
    Başarıya giden 3 aşama ve anahtar vardır.
    1-Problemin kaynağını doğru olarak tanımlayabilmek,
    2-Doğru tedavi yaklaşımları ile optimal bir tedavi sürecinin planlanması, 3-Tüm ara aşamalarda mümkün olan en yüksek teknoloji ve yetkinliği gösterilmiş cihazların kullanımına imkan sağlanması.
    Günümüzde artan bilgi birikimi ile birlikte özellikle laboratuar teknolojisindeki ilerlemeler daha yüksek gebelik oranlarının elde edilmesini sağlayarak dolayısı ile eve canlı bebek götürebilme oranlarını dramatik olarak yükseltebilir. Embriyolar artık özel inkübatörler ve kamera sistemi olan cihazlar ile canlı olarak gözlenebilir, her bir embriyonun gelişim kaydı oluşturulur ve gebelik oluşturacak en kaliteli embriyo bu kayıtların titiz bir çalışması sonucu seçilir. Benzer şekilde sınırlı sayıdaki sperm hücreleri IMSI adı verilen teknik ile yüksek mikroskobik büyütme teknolojisini kullanarak seçilebiliyor ve mikroenjeksiyon bu seçilen spermler ile gerçekleştirilir. Dahası özellikle gebelik elde etmede problem yaşayan, birden fazla başarısız denemesi olan çiftlerde elde edilen embriyolar genetik bozukluklar yönünden taranır, kapsamlı kromozom taraması tekniği ile tüm kromozomları yönünden normal bulunan embriyolar seçilerek tedavide kullanılabilir.

    Tüp bebek özel bölüm için tıklayın !

    Yeni Teknik ve Yöntemler Göründüğü Kadar Başarılı Olmayabilir!
    Bununla birlikte basında çıkan her yeni yöntem veya teknik göründüğü kadar fayda sağlamayabilir. Özellikle yeni tekniklerin uygulanıp uygulanmadığının yanında uygulama şekli ve kime uygulandığı da başarı için son derece önemlidir. Başarılı bir merkez, teknolojiyi yakından takip ederek gerçekten fayda görebilecek kişilere uygun tedaviyi sağlayan merkezdir ve her zaman amaç etkinliği kanıtlanmış tedavilerin çiftlere sunulmasıdır. Üzülerek belirtmeliyiz ki, gerek basında gerekse bilimsel toplantılarda tartışılan yeni tekniklerin %70’i ilk çalışmalarda etkin gibi görünse de sonraki yıllarda yapılan çalışmalarda ve değerlendirmelerde göründüğü kadar başarılı bulunamayarak kullanımdan kalkabilmektedir. Tüp bebek uygulaması için esas olan çiftlerin bu konularda da gerekli bilince sahip olmaları, başarıyı doğru değerlendirebilmeleri için önemli.

    Embriyo Dondurma
    Yumurta, sperm ve embriyoların etkin bir şekilde dondurulması, saklanması ve çözme sonrası %100’e yakın oranlarda canlılık artık başarılı merkezlerde mümkündür. Geriye kazanım ve özellikle dondurulmuş hücreler ile elde edilen yüksek gebelik oranları bir kliniğin başarı seviyesini gösteren en önemli göstergedir. Eğer bir tüp bebek merkezinde verilen tıbbi hizmet en üst seviyede ise, tedavi süresince veya sonrasında dondurulan materyal sayısı da o kadar fazladır ve dondurularak saklanabilen gamet hücresi veya embriyo çiftlere daha zahmetsiz ek tedavi olanağı sağlar. Dolayısı ile bir merkezin ne kadar başarılı olduğu, embriyo dondurma oranları ve dondurulmuş embriyolarla elde ettiği başarılı sonuçlara bakılarak rahatlıkla görülebilir, değerlendirilebilir. Eğer doğru uygulanıyorsa dondurulmuş embriyolar ile gerçekleştiren tedavilerdeki başarı oranları taze transfer yapılarak gerçekleştirilen tedavilerden daha yüksektir.

    Hasta Hizmetleri
    Başarılı bir tedavi süreci için sadece verilen tıbbi hizmetler ve bu hizmetlerin fazlalığı ile değil aynı zamanda hasta odaklı bir hizmet anlayışı da gereklidir. Tüp bebek tedavileri, tedavi gören çiftler için başlı başına bir stres kaynağı ve eğer bu süreç doğru yönetilmez ise beraberinde sadece tıbbi olarak değil ayni zamanda mevcut psikolojik sorunları da arttırabilir. Başarılı merkezler bu süreci en iyi şekilde yönetmeye odaklanmış merkezlerdir.

  • Tüp bebek aşamaları

    Tüp bebek aşamaları

    1-Yumurtalıkların uyarılması;

    İlk görüşme,muayene ve tetkikler sonrası tüp bebek uygulamasına geçilmeye karar verilen olgularda tedaviye yumurtalıkların uyarılması ile başlanır.

    Tüm protokollerde adet kanamasının ikinci ya da üçüncü gününde temel ultrason incelemesi ve kanda östrojen tayini yapılır ve kullanılacak ilaç dozuna karar verilir. Uyarı tedavisi başladıktan sonra hasta belirli aralıklarla kontrole çağırılır. Bu kontrollerde vajinal ultrasonografi yapılarak gelişen folliküllerin sayısı ve büyüklüğü kontrol edilir.Zaman zaman yumurtalıkların durumuna göre kanda östrojen incelemesine gerek duyulabilir.

    Tüp bebek özel bölüm için Tıklayın !

    Tedavide amaç mümkün olduğunca fazla sayıda 16-20 mm çaplı follikül elde etmektir. Takipler esnasında kan östrojen düzeyleri kontrol edilerek ilaç dozu ayarlaması yapılabilir. Hedef 14- mm’den büyük follikül basına 200 pg/ml östrojen düzeyine ulaşmaktır. Folliküller yeterli büyüklüğe ulaştığında son olgunlaşmayı sağlamak için 5.000-10.000 ünite human chorionio gonadotropin (hCG) enjeksiyonu yapılır. Tedavinin süresi değişken olmakla birlikte kendi kliniğimizde ortalama 10.4 + 1.7 gündür. Çatlatma iğnesinden 34-36 saat sonra yumurta toplama işlemi yapılır.

    Ultrason takipleri şırasında değerlendirilen bir diğer faktör de rahimin içini döşeyen ve endometrium adı verilen tabakanın yapışı ve kalınlığıdır. Gebelik oluştuğunda endometriuma yerleşeceğinden bunun yapışı son derece önemlidir.hCG gününde endometrium 6 mm veya daha ince olduğunda gebelik şansı azalmaktadır. Kendi uygulamalarımızda bu tür hastalardaki klinik gebelik oranı %11.8’dir. Endometrial kalınlığın 14 mm’den fazla olması da olumsuz etki yaratmakta ve gebelik elde edilse bile düşük olma olasılığı artmaktadır.

    2-Yumurtaların toplanması;

    Yumurtalar olgunlaştıktan sonra toplama işlemi yapılır. Yumurta toplama işlemi (oocyte pickup-OPU) vajinal ultrason eşliğinde yumurtalık içine iğne ile girilerek yumurta içeren ve folikül adı verilen içi sıvı dolu yapıların boşatılmasıdır. Tüp içine alınan sıvının içinde yumurta mikroskop altında görülebilecek çok küçük bir hücredir. OPU işlemi genelde kısa süreli genel anestezi ile yapılmaktadır. İşlem 10-15 dakika kadar sürer.

    Her folikülün içinden yumurta çıkmaz. Genelde foliküllerin %70’inin içinde yumurta vardır. Yumurtalar toplandıktan birkaç saat sonra etraflarındaki hücreler temizlenerek olgun olup olmadıkları değerlendirilir. Olgun olan yumurtalara ise dölleme işlemi uygulanır. Yumurta toplam işlemi sonrasında en fazla 1-2 saat dinlendikten sonra hasta eve yollanır.

    3-Mikroenjeksiyon;

    Döllenme klasik tüp bebek veya mikroenjeksiyon yöntemi ile olur. Klasik tüp bebekte spermler toplanan yumurtaların yanına bırakılır ve kendiliklerinden yumurtayı döllemeleri beklenir.Erkeğin tamamen normal olduğu ve kısırlığın kadına bağlı olduğu durumlarda kullanılır. Mikroenjeksiyonda ise yumurtanın içine tek bir sperm mikromanipulator adı verilen özel bir alet yardımı ile zerk edilir. Döllenme işlemi yumurtalar toplandıktan yaklaşık 2-4 saat sonra yapılır. Mikroenjeksiyon ile olan döllenmede öncelikle yumurtaların çevresindeki hücreler (kumulus hücreleri) temizlenir.

    Daha sonra ise yumurta sabitleyici bir pipet ile tutulur ve çok ince bir iğne ile sperm yumurtanın içine zerk edilir. Toplanan yumurtaların ortalama %70 civarı olgun ve döllenmeye müsaittir. Bunların da yaklaşık %70’i döllenecektir. Örneğin 10 yumurtası olan bir kadının ortalama 5 embryosu gelişecektir. Bu bir ortalama olup sayı bunun altında veya üstünde olabilir.

    4- Embriyo Transferi ;

    Embriyolar iki hücreli aşamadan çok hücreli blastokist aşamasına kadar herhangi bir dönemde transfer edilebilmekle beraber, en şık tercih edilen transfer zamanı 4-8 hücreli aşamadır. Embriyolar bu aşamaya genellikle 2 ya da üçüncü günde ulaşmaktadırlar. Embriyo transferi iki-altıncı günler arasında yapılabilir.

    Yardımcı üreme tekniklerinde transfer edilen embriyo sayısı ile klinik gebelik oranları arasında direkt bir ilişki mevcuttur. En iyi klinik sonuçlar 2-4 embriyonun transfer edilmesi ile alınmaktadır, ikiden fazla sayıda embriyo transfer edildiğinde çoğul gebelik oranları oldukça yükselmektedir; ancak bu risk artan kadın yaşı ile birlikte azalmaktadır. Çoğul gebeliklerin komplikasyon oranlarının yüksek olması ve erken doğum gibi nedenler ile maliyetin artması nedeni ile pek çok ülkede transfer edilen embriyo sayışının kısıtlanması yoluna gidilmektedir.

    Günümüzde 35 yaşından genç her hastada sadece bir tane blastokist transfer edilmesi önerilmektedir. Embriyo transferi yapılırken hasta jinekolojik muayene pozisyonunda yatırılır. Vajinaya spekulum takıldıktan sonra steril serum fizyolojik ile temizlik yapılır. Ardından özel kültür sıvıları ile rahim ağzı temizlenir. Embriyolog transfer edilecek embryolan katater içinde laboratuvardan getirir, işlemi yapacak olan hekim karından yapılan ultrason esliğinde embriyoları rahim içine bırakır.

    Embriyo transferi işlemi ağrılı bir işlem değildir ve genelde anestezi gerektirmez.

    İşlem sonrası endometriumu desteklemek için hastaya enjeksiyon, fitil ya da krem şeklinde hormon ilaçları verilir.Luteal faz desteği adı verilen bu tedavi eğer gebelik oluşursa 10.haftaya kadar devam eder. Gebelik oluşmayıp adet kanamasının olduğu durumlarda ise kanamanın başlaması ile birlikte tedavi kesilir.

  • Tüp Bebek Sonrası Normal Hamilelik

    Tüp Bebek Sonrası Normal Hamilelik

    Tüp Bebek Sonrası Normal Gebelik…

    Çocuk sahibi olmak isteyen çiftlerdeki problemler tedavi şeklini ve başarı oranını belirler. ‘Tüp bebek sonrası normal gebelik mümkün müdür?’ en sık karşılaşılan sorudur. Bahçeci Sağlık Grubu Umut Tüp Bebek Merkezi Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Süleyman Tosun, “Tüm tüp bebek tedavilerine bakıldığında ortalama %10-20 oranında normal gebelikler görülmektedir.” dedi.

    Çocuk sahibi olmak isteyen çiftlerde kendiliğinden yumurtlama takibi veya aşılama sonrası eğer gebelik elde edilememişse, bu çiftlere yardımcı üreme tekniklerinden daha ileri bir teknoloji olan tüp bebek yöntemi uygulanarak gebelik elde edilebilmektedir. Bahçeci Sağlık Grubu Umut Tüp Bebek Merkezi Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Süleyman Tosun tüp bebek tedavisiyle çocuk sahibi olan çiftlerdeki en büyük endişelerden birinin ikinci çocuk için de aynı tedavi ve stresi yaşayıp yaşamayacakları olduğunu söyledi. Op. Dr. Süleyman Tosun konu hakkında şunları söyledi: “Tüp bebek yönteminde bilindiği gibi yumurtanın döllenme işlemi vücut dışında laboratuar ortamında sağlanmakta, oluşan embriyo anne rahmine yerleştirilmektedir. Peki başarılı veya başarısız sonuçlanan tüp bebek uygulamalarından sonra çiftlerin kendiliğinden gebe kalmaları mümkün müdür? Tüp bebek yapılma nedenlerine baktığımızda bir grup çiftte kendiliğinden gebelik mümkün görülmemekle birlikte, bazı çiftlerin tedavi sonrası kendiliğinden gebe kalabilmesi tabi ki mümkündür.”

    Normal gebelik nasıl oluşabilir?

    Her iki tüpün tamamen kapalı olması veya herhangi bir nedenle ameliyatla alınmış olması (dış gebelik… gibi), menide hiç sperm bulunmaması gibi çok ciddi erkek faktörlerinde kendiliğinden gebelik pek mümkün değildir. Ancak bazı durumlarda tedavi sonrası kendiliğinden gebelik mümkündür. Tüm tüp bebek tedavilerine bakıldığında ortalama %10-20 oranında bu tür gebelikler görülmektedir. 35 yaş altı ve infertilite süresi kısa olan çiftlerde bu oran daha da yükselebilmektedir. Özellikle 35 yaş altı ve açıklanamayan infertilirte ( nedeni yapılan test ve tetkiklerle belirlenememiş) grubunda tüp bebek yöntemi ile gebelik sağlandıktan ve doğumdan sonra kendiliğinden gebe kalma oranı %40 lara kadar çıkmaktadır. Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte doğumla birlikte çocuk sahibi olamamanın eşler üzerinde oluşturduğu stresin ortadan kalkması üreme fonksiyonlarının daha sağlıklı çalışmasına neden olmaktadır.

    Hamilelik menopoz gibidir…

    Endometriozisin tedavisinde bilindiği gibi östrojen uyarısının ortadan kaldırılması ile bu odaklar kurutulabilir. Bu da ilaçlarla bir çeşit menapoz halinin oluşturulması ile sağlanabilir. Gebelikte aslında bir çeşit menapoz durumudur yani yaklaşık 1-1.5 yıl boyunca gebe kadın adet göremez. Tüp bebek tedavisi sonucu elde edilen gebelikler özellikle yüzeysel endometriozisi olanlarda, daha sonradan kendiliğinden gebeliğin oluşması şansını oluşturabilir. Erkek faktörleri düşünüldüğünde çok ağır sperm faktörü yoksa yaşam koşullarının düzenlenmesi, düzenli ve sağlıklı beslenme, zararlı alışkanlıkların terk edilmesi ve destek tedavileri ile de tüp bebek tedavileri sonrası kendiliğinden gebelikler görebilmekteyiz.