Etiket: tüp

  • Tül Perde Nasıl Temizlenir?

    Tül Perde Nasıl Temizlenir?

    Havalar ısınıyor, bahar geldi, tazelenmeye hazırlanın. Bahar temizliği zamanı da geldi. Evlerin en önemli aksesuarlarında perdeler için temizlik vakti.

    Renkleri ve şekilleriyle evlerin atmosferini belirleyen perdelerinizi de bahara hazırlayın. Perdelerinizi geride bıraktığımız mevsimin tozundan arındırmak için kolları sıvayın.

    Onlarca farklı çeşidi bulunan perdelerin her çeşidi için farklı temizlik yöntemleri kullanılmaktadır. Çoğunlukla açık renk olanları tercih edilen tül perdelerin temizliği de evdeki hijyen açısından oldukça önemlidir.

    Tül perde nasıl temizlenir?

    Tül perdelerinizin temizliğini her mevsim geçişinde yapmanız önerilir. Genellikle açık renk olanları tercih edildiğinden tül perdeler tozdan ve kirden çok etkilenirler.

    Eğer evinizde soba varsa, odalarda sigara içiliyorsa ya da çok tozlu bir yerdeyseniz tül perdelerinizin temizliğini daha sık yapmalısınız.

    Çamaşır Makinesinde

    Tül perdelerinizi çamaşır makinesinde yıkayabilirsiniz. Fakat kesinlikle sıcak su kullanmamalısınız. Sıcak su tül perdenizin çok kırışmasına ve daha çabuk yıpranmasına sebep olur. Narin yıkama tercihinde tercihen 30 derecede yıkanması önerilir.

    Kırışmasını engellemek için tül perdenizi kornişten çıkarır çıkarmaz bekletmeden yıkamalısınız. Ayı şekilde makineden çıkar çıkmaz da bekletmeden asmalısınız.

    Elde Yıkama

    Eğer elde yıkayacaksanız küveti kullanabilirsiniz. Bu işlem için ılık su ve çamaşır makinesine koyduğunuzdan biraz daha fazla deterjan kullanın.  Bir defa suyu değiştirip tekrar yıkayın.

    Küvetin üstüne enlemesine bir sopa koyun ve perdeyi bu sopadan sarkıtın. Böylece yıkarken kırışmasını engellemiş olursunuz. Yıkama bittikten sonra perdeyi silkeleyin.

    Sararmış perde nasıl temizlenir?

    Daha çok kirlenmiş ve rengi solmuş, sararmış perdenizi önce normal şekilde yıkayın. Küvette deterjanlı su hazırlayın ve içine 1 su bardağı amonyak ekleyin. Perdenizi bu suda 2 saat bekletin.  Ardından duru suyla yıkayın ve güneşte kurutun.

    Dikkat edilmesi gerekenler

    • Tül perdeler ütüye ihtiyaç duymaz. Doğru şekilde yıkadıktan sonra bekletmeden hemen asarsanız kırışmazlar.
    • Tül perdenin üstünde işlemeler varsa, işlemeler içte kalacak şekilde katlayarak makineye koymalısınız.

    Bu yöntemleri uygulayarak tül perdelerinizin tertemiz olmasını sağlayabilirsiniz.

    Kaynak: evhayat.com

  • Tüp bebek soruları ve cevapları !

    Tüp bebek soruları ve cevapları !

    Tüp bebek tedavisi ve kısırlık hakkında tüm bilgiler…

    1. Kadınların doğurganlığını etkileyen faktörler nelerdir?
    – En önemli faktör yaştır. Kadın yaşı arttıkça gebe kalabilme şansı azalır. 44 yaşından sonra pratik olarak gebelik şansı ihmal edilebilecek kadar azdır. Daha önce geçirilmiş cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar, yumurtalık ve tüpleri etkileyen enfeksiyonlar da gebelik şansını olumsuz olarak etkiler.

    2. Kadınlar ne sıklıkla jinekolojik muayene olmalılar?
    – Cinsel olarak aktif olan kadınlarda jinekolojik muayeneler her yıl yapılmalıdır. Bu muayeneler ile beraber rahim ağzı kanseri taraması için PAP testi de yapılmalıdır.
    3. Miyomlar ve tüplerin tıkalı olması hamileliği etkiler mi?
    – Miyomlar rahim iç tabakasına yani bebeğin gelişeceği yere baskı yapıyorsa gebelik şansını etkiler. Rahim duvarından dışarı doğru büyümüş olan miyomlar ise çok büyük olmadıkça gebelik şansını etkilemezler. Tüplerin tıkalı olması ise gebelik oluşumunu imkansız kılar.

    4. Düzenli bir beraberliğe rağmen çocuk sahibi olamayan çiftler, ne zaman tedaviye yönelmeliler?
    – Kadın yaşı 37 nin altında ve öyküde gebelik oluşumunu etkiyebilecek herhangi bir problem yoksa 1 yıl, yaş 37 nin üzerinde veya geçmişte gebelik oluşumunu etkiyebilecek bir problem varsa 6 ay sonra inceleme ve tedavi başlanmalıdır.

    5. Tüp bebek kaç yaşına kadar uygulanabilir? İleri yaştaki hastalar ne kadar beklemeli?
    – Tüp bebek 44 yaşına kadar uygulanabilir. Ancak 40 yaşından sonra şansın az olduğu bilinmelidir.

    6. Mikroenjeksiyon nedir?
    – Mikronenjeksiyon tek bir spermin yumurta içine zerk edilerek döllenmenin sağlandığı bir tüp bebek yöntemidir.

    7. Tüp bebek nedir?
    – Mikroenjeksiyondan farklı olarak spermler belirli bir sayıda yumurtanın çevresine bırakılır ve spermlerden bir tanesi yumurtanın içine kendiliğinden girer.

    8. Mikroenjeksiyonun tüp bebek yönteminden farkı nedir?
    – Mikroenjeksiyon erkek kısırlığında tüp bebek ise kadına ait kısırlıkta kullanılır.

    9. Tüp bebek veya mikroenjeksiyon kimlere uygulanır? Nasıl uygulanır?
    – Gebe kalamayan ve klasik tedavi yöntemlerinin etkisiz olduğu durumlarda bu yöntemler uygulanır.

    10. Tüp bebek tedavisi hangi aşamalardan oluşmaktadır?
    – Yumurtalıkların uyarılması, yumurta toplanması, yumurtaların sperm ile döllenmesi ve döllenmiş yumurtaların nakli (embryo transferi) aşamalarından oluşur.

    11. Sperm tetkikinde sperm sayısının çok az olması veya sperm bulunmaması durumunda ne yapılmaktadır?
    – Sperm sayısı az ise mikroenjeksiyon yapılır. Menide hiç sperm olmaması durumlarında ise testis içinde cerrahi olarak sperm aranması gerekir.

    12. Yumurta nasıl toplanır? Ağrılı bir işlem midir?
    – Vajinal ultrason ile yumurta toplanır. Ağrılı bir işlem değildir.

    13. Yumurta toplama işlemi sonrasında kişi kendini nasıl hisseder?
    – Genellikle işlemden bir süre sonra evine gidebilir ve hatta aynı gün öğleden sonra işine dönebilir.

    14. Bu tedaviler sonucu yumurtalık rezervi tükeniyor mu?
    – Yumurtalıkların tüp bebek amaçlı uyarılması rezervi azaltmaz.

    15. Her yumurta döllenir mi?
    – Yumurtaların döllenmesi için olgun ve yapısal olarak normal olmaları gerekir. Her yumurta döllenmeye müsait değildir. Döllenen her yumurta ise sağlıklı bir embryo haline dönüşmez.

    16. Yumurtalar döllendikten sonra embryolar rahim içine nasıl yerleştirilir?
    – Embryo transferi basit bir işlemdir. Rahim ağzından ince bir plastik katater ile ultrason eşliğinde rahim içine yerleştirilir.

    17. Transfer sonrası arta kalan embryo olur mu? Olursa bunlara ne yapılır?
    -Transfer sonrası arta kalan kaliteli embryolar dondurularak saklanabilir.

    18. Embryo seçimi nasıl yapılır? Çoğul gebelik nasıl önlenebiliyor?
    -Sağlıklı embryolar taze transfer için seçilir. Kadının yaşına göre 1-3 embryo rahim içine yerleştirilir.

    19. Çoğul gebelik olursa neler yapılabilir?
    -Öncelikle ikizden fazla çoğulları engellemek gerekir. Bu da gebelik şansı yüksek olan kadınlarda (genç, daha önce gebe kalmış, üçten fazla transfer edilebilcek kaliteli embryosu olanlar) transfer edilecek embryoların sayısının azaltılması ile sağlanır. İkiz gebeliklerde genelde herhangi bir girişim yapılmaz. üçüz gebeliklerde ise embryo redüksiyonu önerilir.

    20. Embryo azaltma işleminin riski var mı, gebelik gidişatını etkiler mi?
    -Diğer bebeklerin de kaybı %5 oranında görülür. Üçüzden ikize indirilen ikizlerde normal ikizlere oranla erken doğum ve düşük doğum ağırlıklı bebeklerin oranı daha fazladır.

    21. Transfer sonrası istirahat edilmeli mi?
    -İstirahatın faydası gösterilmiş değil. Normal yaşama devam edilmesini öneriyoruz.

    22. Transferden sonra kişi normal aktivitelerine ne zaman döner?
    -Cinsel yaşam ve spor dışında normal aktivitelere transfer sonrasında hemen dönebilir.

    23. Kişinin cinsel yaşamını etkiler mi?
    -Gebelik testi gününe kadar ilişki önermiyoruz ancak bıu da etkinliği kanıtlanmış bir uygulama değil.

    24. Tüp bebek tedavisinde kullanılan hormon ilaçları kanser riskini artırır mı? Bu ilaçların yan etkileri var mı?
    -Kanser riskinde artış söz konusu değil. Yumurtalıkların aşırı uyarılması (hiperstimulasyon) en önemli risktir.

    25. Bu tedaviler sonucu dış gebelik olur mu?
    -Dış gebelik olasılığı %1-3 civarındadır. Hem rahim içinde hem de dışında olma olasılığı ise %0.5 tir. Buna heterotopik gebelik denir.

    26. Dondurulmuş embryodan elde edilen gebelik sonuçları nasıldır?
    -Bu oranlar merkezden merkeze çok değişir.
    27. Dondurulmuş embryo ile normal tüp bebek yöntemiyle doğmuş bebekler arasında sakatlık riski farkı var mı?
    -Hiçbir fark yok.

    28. Çiftlerin her ikisinde de tıbbi bir sorun olmadığı halde gebelik elde edilemiyorsa nasıl bir yol izlenir?
    -Tüp bebek ile gebelik olmaması durumunda detaylı bir araştırma yapılmalıdır. Eğer gebeliği engelleyecek bir neden bulunursa tedavi edilmelidir. Ancak çoğu zaman belirgin bir neden bulunmamaktadır.

    29. Tüp bebek tedavisi ne kadar sürer?
    -Tedavinin başından gebelik testi gününe kadar yaklaşık 30 gün sürer.

    30. Tüp bebek gebeliklerinde düşük riski daha mı yüksektir?
    -Düşük riski daha yüksek değildir.

    31. Tüp bebek kaç kez denenebilir?
    – Üç denemeden sonra gebelik şansı düşer. Daha sonraki denemelerde de gebelik elde edilebilir ancak şans daha azdır.

    32. Kullanılan sperm ve yumurtalar eşlerin kendisine mi aittir?
    -Evet

    33. Tüp bebek tedavisinde cinsiyet belirleyebilir miyiz?
    -Belirlenebilir ancak etik ve kanuni nedenlerde dolayı Türkiye de dahil pek çok ülkede bu mümkün değil.

    34. Gebelik oluşmadan önce genetik problemler konusunda alınabilecek önlemler var mı?
    -Eğer aile içinde rastlanan genetik hastalıklar varsa ve bu hastalıkların preimplantasyon tanısı mevcut ise embryolar üzerinde inceleme yapılabilir.

    35. Embryolarda genetik inceleme kimlere önerilmektedir?
    -Akdeniz anemisi, orak hücreli anemi, ve bunlara benzer tek gen üzerinden geçiş gösteren çok sayıda hastalıkta embryolarda genetik tanı mümkündür.

    36. Gebelik oluştuktan sonra da genetik problemler tanımlanabilir mi?
    -Gebelik oluştuktan sonra koryon villus örneklemesi veya amniosentez ile genetik hastalıklardan bazılarının tanısı konabilir.

    37. Tüp bebek işleminde başarılı olma şansı nedir?
    -Başarı kadının yaşına ve embryo kalitesine bağlıdır. 30 yaşın altında gebelik oranları %50 yi geçer ancak 40 yaşında sonra %10-15′lere düşer.

    38. Tüp bebek işleminde başarıyı etkileyen faktörler nelerdir?
    -Kadın yaşı, embryo kalitesi, rahmin bütünlüğü başarıyı etkiler.

    39. Tüp bebek tedavisinde başarıyı olumsuz yönde etkileyen faktörler nelerdir?
    -Spermlerin testis içinden alınması, rahim içinde embryoların tutunmasını engelleyecek yapışıklık, myom veya polip gibi problemlerin olması, tüplerin tıkalı ve içlerinin su dolu olması tüp bebekte başarıyı olumsuz olarak etkiler.

    40. Tüp bebek işlemi sırasında oluşabilecek riskler nelerdir?
    -En önemli riskler çoğul gebelik ve hiperstimülasyon sendromudur.

    41. Tüp bebek tedavisi süresince hastanede yatmak gerekli midir?
    -İşlemin hiçbir aşamasında yatış gerekmez.

    42. Tüp bebek uygulamalarıyla elde edilen gebeliklerden doğan bebeklerle, normal doğan bebekler arasında fark var mı?
    -Herhangi bir fark yok. Sadece testis içinde alınan spermlerin döllenme amaçlı kullanıldığı durumlarda az da olsa bazı anomalilerde artış olabiliyor.

    43. Türkiye’deki tüp bebek merkezlerinin sayısı talebi karşılayacak düzeyde mi?
    -Şu andaki merkez sayısı talebi karşılamaya yeterli.

    44. Devlet ve üniversite hastanelerinde de uygulanıyor mu?
    -Hepsinde olmasa da büyük şehirlerdeki bazı devlet ve üniversite hastanelerinde uygulanabiliyor.

    45. Her yerde tüp bebek yaptırılabilir mi? Doğru tüp bebek merkezinin seçimi için neler önemli? Hastanın bu seçimi yaparken nelere dikkat etmesi gerekir?
    -Başarının ölçütlerini nasıl araştırabilirsiniz?

    Sormanız gerekenler:

    – 35 yaşın altında ve üstünde kaç embryo transfer ediyorsunuz?
    – Transfer ettiğiniz embryo başına gebelik oranınız nedir?
    – Embryo dondurma programınız var mı?
    – Hastalarınızın yüzde kaçında embryo dondurabiliyorsunuz?
    – Dondurulmuş ve çözülmüş embryolar ile başarınız nedir?
    – Canlı doğum ve düşük oranlarınız nedir?
    – Merkezinizin veya laboratuarınızın ISO veya yurt dışından akreditasyon belgesi var mı?
    – Tüp Bebek merkezi ile beraber çalışan bir genetik laboratuarı var mı?
    – Tüp bebek hakkıyla yapıldığında maliyeti oldukça yüksek olan bir uygulamadır. Bu nedenle çok ucuza uygulama vaad eden merkezlerden kaçının! Başarısız bir tedaviyi tekrarlamak size daha pahalıya mal olacaktır. Başarılı bir dondurma programı olan merkezlerde bir uygulama sonrasında birden fazla embryo transfer hakkınız doğabilir. Bu da bir ödeme sonrasında size birden fazla şans verilebileceği anlamına gelir.

    Tüp Bebek Özel Bölüm

  • Kadınlarda görülen kısırlık nedenleri

    Kadınlarda görülen kısırlık nedenleri

    ART Tıp Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Senai Aksoy kadınlarda en çok görülen kısırlık nedenlerini anlatıyor.

    Kuşkusuz her kadın doğası gereği çocuk sahibi olup annelik duygusunu tatmak ister. Ancak günümüzde her 100 çiftten 15’i bu isteğine kavuşabilmek için yardım almak zorunda. Doğal yollarla çocuk sahibi olamayan kadınlarda erkeklerde olduğu gibi pek çok farklı sorun görülebilir.

    Kısırlıkta tanının konabilmesi için tetkikler ve muayeneler adım adım uygulanır ve uzun zaman alabilir. Bu zaman doktorun problemi iyi anlamasına ve en etkili tedaviye karar vermesine yardım eder. Araştırmalar sonucu bir veya birden fazla kısırlık nedeni bulunabileceği gibi çiftlerin yaklaşık %15’inde kısırlığın nedeni saptanamaz. Yapılan tetkikler sonucu kadınlarda en çok saptanan kısırlık sebepleri yumurtlama bozuklukları, endometriozis ve tüplerin hasarlı veya tıkalı olmasıdır.

    1. Yumurtlama bozuklukları:

    Kadında en sık görülen kısırlık nedeni yumurtlama bozukluklarıdır. Yumurtlama (yumurtanın yumurtalıklar dışına atılması) olmaksızın döllenme ve gebelik oluşamaz. Yumurtlama bozukluğu dendiğinde yumurtlamanın hiç olmaması veya düzensiz ve seyrek olması anlamına gelir. Adetlerin seyrek veya hiç görülmemesi çoğu zaman bir yumurtlama bozukluğunu gösterir.
    Ancak adetlerin tamamen düzenli olduğu durumlarda da yumurtlama bozukluklarına rastlanabilir.

    Yumurtlama bozuklukları başlıca üç grupta toplanabilir

    -Yumurtalıklardaki yumurta üretimini uyaran hormonların doğuştan eksikliğine bağlı olarak beyin sapından salgılanamaması: Bu durumda kadında ergenlikten itibaren hiç adet kanaması görülmez

    -Beyin sapından(hipofiz) süt hormonu prolaktinin normalden fazla salgılanması: Bu durum genellikle bu bölgedeki iyi huylu bir tümörün varlığına bağlı olmakla beraber bazen hiçbir neden bulunamaz. İyi huylu tümörler cerrahi yollarla çıkarılabilir. Neden bulunamadığı durumlarda çeşitli ilaç tedavileriyle prolaktin seviyeleri düşürülerek yumurtlama normal hale getirilebilir.

    -Polikistik over sendromu: Bu hastalığın tipik formunda genel olarak adetler düzensiz ve seyrektir (yılda 3 – 4 adet). Bazı hastalarda adetler hiç görülmezken diğerlerinde tamamen normal olabilir. Hastalar genellikle şişmanlamaya yatkındırlar. Ciltte ve saçlarda yağlanma, sivilce gibi problemler sıkça görülür. Yumurtalıklarda normalden fazla sayıda yumurta bulunmakta ve bunlar erkeklik hormonu salgılayarak normal yumurta gelişimini engellemektedir.

    2. Tüplerin hasarlı ve tıkalı olması:

    Tüplerin kısmen veya tamamen tıkalı olması sperm ile yumurtanın buluşmasını engelleyerek döllenme ve gebeliği olanaksız kılar. Tüplerdeki bu hasar geçirilmiş enfeksiyon, endometriozis veya geçirilmiş bir ameliyat sonrası kalan karın içi yapışıklıkları gibi birçok nedene bağlı olabilir. Tüpler bir dış gebelik sonucu da hasara uğrayabilir. Gelişmiş ülkelerde cinsel yollardan bulaşan enfeksiyonlar tüplerdeki hasarın en önemli nedenidir. Ülkemizde çocukluk çağında alınan verem mikrobu da tüplerde geri dönülemez hasar oluşturur.

    Tedavisi:

    Daha önceden geçirilmiş enfeksiyonlar veya pelvik cerrahi genellikle tüp ve yumurtalığın ilişkisini bozan yapışıklıklara yol açar. Yapışıklıkların ince ve teknik olarak açılabilecek durumda olmaları durumunda adezyolizis adı verilen laparoskopik yapışıklık açma işleminden fayda görülebilir. Tüp ve yumurtalıklar arasındaki normal anatomik ilişkinin tekrar sağlanmasından sonra kadının yaşı ve ek kısırlık faktörlerinin olup olmamasına bağlı olarak %30-60 arasında gebelik oranları bildirilmiştir.

    Yapışıklıkların çok yoğun olduğu durumlarda açılma işlemini takiben tekrar yapışma olasılığı yüksek olduğundan gebelik oranları düşüktür. Laparoskopi sırasında kapalı olan tüplerin de açılma olasılığı vardır. Özellikle karın boşluğuna açılan kısmından tıkalı olan tüpler (hidrosalpinks) salpingostomi adı verilen bir işlem ile açılabilir. Tüpün iç tabakasının hasarı durumuna, tüpün çeperinin kalınlığına ve çevre yapışıklıkların varlığına göre tekrar kapanma oranları %30-100 arasında ve gebelik oranları da %10-70 arasında değişir. Tüplerin açılmasının olanaksız olduğu durumlarda ise daha sonraki tüp bebek uygulamasına hazırlık olarak tüpler alınmalıdır. Tıkalı tüplerin yerinde bırakılması tüp bebek uygulamasındaki gebelik oranlarını olumsuz olarak etkilemektedir.

    3. Endometriozis

    Endometriozis, rahim içini döşeyen dokunun (endometrium) rahim dışında gelişmesine denir. Endometriozis en sık olarak rahimi yerinde tutan bağlara yerleşir. Diğer sık görüldüğü bölgeler ise rahim yüzeyi, tüpler ve yumurtalıklardır. Endometriozis tıpkı rahim içini döşeyen doku gibi hormonlara duyarlı olup adet sırasında kanar. Karın içinde oluşan bu mikro kanamalar zamanla iltihap benzeri yangısal durum oluşturur ve yapışıklıklara sebep olur. Endometriozis yumurtalıklarda yerleştiği zaman kist oluşumuna neden olur. Bu kistlere endometrioma adı verilir.

    Endometriozisin en önemli belirtileri adet öncesi ve adet sırasında ağrı, ilişki esnasında veya sonrasında ağrı, düzensiz şiddetli adetler ve kısırlıktır. Daha az görülen diğer belirtiler yorgunluk, adet esnasında bağırsak hareketlerinin şiddetlenmesi. İshal, kabızlık gibi diğer sindirim sistemine ait belirtilerdir. Bunların yanı sıra endometriozis bazı kadınlarda hiçbir belirti vermeyebilir.
    Endometriozisi olan kadınların yaklaşık yüzde 50’sinin çocuk sahibi olabilmeleri için tedavi gerekir. Yine kısırlık nedeni ile başvuran kadınların yaklaşık yüzde 25’inde endometriozis saptanır.

    Tedavisi:

    Endometriosis kistlerinin laparoskopik olarak alınması ile kısır çiftlerdeki gebelik şansı artmaktadır. Laparoskopinin yumurtalık kapasitesine zarar vermeyecek şekilde dikkatli yapılması çok önemlidir. Endometrioma kist kapsülünün soyulması sırasında normal yumurtalık dokusunun zarar göremesi ve yumurtalık kapasitesinde azalma olma olasılığı vardır. Endometriosisin hem kendisi hem de yapılan müdahale kaçınılmaz olarak yumurtalık rezervinde azalmaya neden olabilir. Bu nedenle son yıllarda özellikle kistleri tekrarlayan kadınlarda tekrar cerrahiden ziyade çocuk isteği varsa tüp bebek yapılması tercih edilmektedir.

    Yakınma ağrı ise tekrar cerrahiden başka şans genellikle yoktur. Laparoskopik endometriosis cerrahisini takiben gebe kalamayan çiftlerin yaklaşık %50 sinde 6 ay içinde kendiliğinden gebelik oluşur. Kendiliğinden gebe kalamayanlarda ise 1 yıl bekledikten sonra tüp bebek yapılması gerekir.
    Derin endometriosis adı verilen ve rahim ve barsak arasındaki bölgeyi tutan endometriosis lezyonlarının laparoskopik olarak çıkarılması mümkündür. Bu lezyonların alınması ile ağrı genellikle giderilir. İleri evre endometriosis cerrahisi uzun süren ve deneyimli bir cerrahın varlığı gerektiren bir tedavidir. Endometriosisin tekrarlama riski olan bir hastalık olduğu unutulmamalıdır. Kadınların özellikle menopoz öncesi yaşamlarında %50 tekrarlama riski vardır. Bu nedenle çocuk isteyen kadınlarda tüm endometriosis lezyonlarının temizlendiği bir operasyonu takiben 6 ay içinde gebelik olmamışsa tüp bebek yapılmasını öneriyoruz. Aşılama tedavileri genellikle düşük gebelik oranı ile seyrettiğinden önerilmemektedir.

    4. Rahim ağzına ait problemler:

    Rahim ağzındaki yapısal, enfeksiyona ait veya bu bölgedeki salgıya (mukus) ait bozukluklar kısırlık sebebi olabilir. Rahim ağzından salgılanan mukus spermlerin genital yoldan taşınmasını kolaylaştırır. Östrojen ve progesteron hormonları etkisi altında mukusun siklus sırasında miktarı ve niteliği değişir. Polip gibi iyi huylu tümörler veya bu bölgeye uygulanmış olan cerrahi girişimler kısırlığa neden olabilir.

    5. Alerjik nedenler:

    Alerjik nedenler kısırlık nedeni olabilmekle birlikte teşhisleri ve tedavileri zordur. Alerjik neden spermlerde veya mukusta bulunabilir. Antisperm antikorları adı verilen bu alerjik durumların tedavi etkinliği belli değil ve tedavi edilen veya edilmeyenlerdeki gebelik oranları çok farklı değildir. Bu nedenle rutin olarak gerekliliği tartışmalıdır.

  • Tüp Bebek Nedir ?

    Tüp Bebek Nedir ?

    Son 30 yılda hayatımıza giren ve sıradan bir yöntem haline gelen tüp bebek uygulaması nedir ve nasıl yapılır? İşte tüp bebek uygulaması ile ilgili merak edilen soruların cevapları…

    Tüp bebek uygulamasını kısaca özetlemek gerekirse, kadın ve erkeğe ait üreme hücrelerinin vücut dışı koşullarda döllenme işlemi diyebiliriz.

    Bu yöntemde erkek ve kadın üreme hücreleri vücut sıcaklığındaki, uygun bir ortamda 48 saat bekletilir. Bu sürede elde edilen yumurtaların yaklaşık yarısında döllenme oluşur. Bu döllenmiş yumurtalar embriyo (cenin) olarak adlandırılır ve son hedef olan kadın rahmine yerleştirilir.

    Tüp bebek uygulaması nasıl yapılır?

    Embriyolar rahim içerisine rahim ağzından ince bir katater ile yerleştirilir. Bu işlemler sonucu kadınların yaklaşık % 50′sinde gebelik oluşur. Ancak bu gebeliklerin bir kısmı düşük ile sonlanır. Tedaviye giren çiftlerin uygulama başına yaklaşık % 40′ında çocukları olur. Bu oran birçok uygulama sonucu % 70 – 80′lere çıkabilir. Geri kalan % 20 – 30′luk grup modern tıbbın bütün olanaklarına rağmen günümüzde çocuk sahibi olamaz.

    Tüp bebek uygulamasında başarı şansı nedir?

    Tüp bebek yöntemlerinde çeşitli ilaçlarla (Gonal-F, Puregon, Menogon) kadının yumurtalıklarının uyarılması sağlanır. Yumurtalıkların uyarılmasının amacı, embriyo oluşturmaya aday çok sayıda yumurta elde etmek. Çok sayıda embriyonun rahim içine yerleştirilmesinin (embriyo transferi) gebelik şansını artırdığı görüldü (gebelik oranları, bir embriyo yerleştirildiğinde yaklaşık %10, üç embriyo yerleştirildiğinde ise % 40 -50 civarında).

    Tüp bebek hakkında genel bilgiler

    Tüp bebek, klasik yöntemler ile gebe kalamayan kadınlarda uygulanan bir tedavi şekli. Erkek (sperm) ve dişi (yumurta) döl hücrelerinin laboratuvar koşullarında birleştirilmesi sonucunda oluşan embriyoların, rahime transferi ilkesine dayanır. Laboratuvar koşullarında gerçekleştirilen döllenme, kendiliğinden (in vitro fertilizasyon) ya da insan eliyle, tek yumurta içine tek sperm verilmesi ile (mikroenjeksiyon) sağlanır.

    Kısırlık ve tüp bebek uygulaması

    Tüp bebek, önceleri enfeksiyon veya cerrahi işlem sonucunda tüplerinde kalıcı hasar oluşan kadınlarda uygulanmaya başlanmış, kısa bir süre sonra ise kısırlığa yol açan diğer nedenlerin tedavisinde de kullanılır hale gelmiş. Bugün, endometriozis, nedeni açıklanamayan kısırlık olguları ve erkeğe bağlı kısırlıkta, tüp bebek yöntemleri ile başarılı sonuçlar alınır.

    Özellikle son yıllarda uygulanmaya başlanan mikroenjeksiyon, sperm sayısının çok düşük olması ve hatta menisinde hiç sperm olmamasına karşın, testisinde sperm bulunan erkeklerin tedavisinde bir devrim olarak nitelendiriliyor.

    İlgili Konular ;
    Tüp Bebek Özel Bölüm
    Tüp Bebek Deneyimleri Tüp Bebek Başarı Hikayeleri
    2012 Tüp Bebek Günlüğümüz !

  • Çocuklarda Seröz ve Orta Kulak İltihabı

    Çocuklarda Seröz ve Orta Kulak İltihabı

    Çocuklarda burun ile kulak arasında bulunan ve kulağın havalanmasını sağlayan östaki tüpü tam gelişmemiştir.Ayrıca konum olarak da daha yatay olduğu için çocuklar yetişkinlere göre daha sık orta kulak enfeksyonu geçirirler. Östaki tüpünün çalışmadığı durumlarda ve östaki tüpünün burun arkasına açılan ağzını tıkayan geniz eti (Adenoid dokusu) gibi bir durum varsa orta kulak basıncı negatife döner. Negatif orta kulak basıncı sonunda orta kulaktaki kılcal damarlardan orta kulak içine serum çekilir. Böylece çocuğun kulağının içinde sıvı oluşur.

    Bu durum çocukların çok büyük bir çoğunluğunda gözlenir. Çocuğunuz seslendiğinizde sizi duymuyor , televizyonu yakından izliyorsa, bunu farkedip bir KBB uzmanına başvurmalısınız. Ayrıca okul çağındaki çocuklarda çocuğun öğretmeni sizleri uyaracaktır. Doktor size çocuğunuzun kulağında sıvı var derse korkmayın bu sıvı kulağa dışarıdan girmiş değildir.

    Bu durumdaki bir çocuk gerekli ilaç tedavisini almazsa kalıcı bir takım kulak problemleri gelişmesi kaçınılmazdır. Orta kulaktaki sıvı ilaç tedavisine rağmen geçmezse ki bu durumu tekrarlayan timpanogram testleri ile kolayca anlıyoruz.

    Çocuğun her iki kulağına sıvıyı oradan almak ve orta kulak basıncını normale döndürmek için kulak zarını çizerek buradan içeriye tüp uyguluyoruz. Bu müdahale için genel anestezi tercih edilir. Çocuğun eşlik eden bademcik ve veya geniz eti mevcut ise bunlarda aynı seansda çocuk uyumuşken alınabilir.

    Çocuğumun kulağına tüp takıldı ama bu tüpler ne kadar kalacak ?

    Bu tüpleri genellikle durumuna göre 6 ay ila 1 sene arasında takip ederek kulak zarında tutuyoruz. Bu süre dolmadan da çocuğun kulağındaki bu tüpler kendiliğinden de düşebilir. Ameliyat sonrası ayda bir kontrol gerekmektedir. Nispeten kolay olan bu uygulama bir çok önemli orta kulak hastalığını ve işitme kayıplarını önleme açısından çok önemlidir.

    Çocuklarda Orta Kulak İltihabı
    1. Orta kulak iltihabında kullanılan tüp tedavisi nedir?
    2. Tedavi edilmeyen orta kulak iltihabı işitme kaybına neden olur mu?
    3. Çocuklarda orta kulak iltihabı nasıl tedavi edilir?
    4. Orta kulak iltihabı sonucu işitme kaybı nasıl oluşur?
    5. Çocuklarda orta kulak iltihabının ne tür belirtileri vardır?
    6. Çocuklarda orta kulak iltihabının nedenleri nelerdir?
    7. Çocuklarda orta kulak iltihabı nedir?
    8. Çocuklarda orta kulak iltihabı için nasıl bir cerrahi yöntem uygulanır?
    9. Çocuklarda hangi orta kulak iltihabı türlerine rastlanır?

  • Tüp Bebek Tedavisinde % 50 İndirim Fırsatı!

    42-19504024Tüp Bebek Tedavisinde % 50 İndirim Fırsatı!

    Maya Tüp Bebek Merkezi, engelleri aşıp biran önce anne olmayı hayal edenler için önemli bir ayrıcalık başlatıyor.
    www.mayatupbebek.com.tr adresinden Maya Fırsatlar bölümüne tıklayarak üye olan çiftlere, raporlu hastalara uygulanan bedel olan 2.142 TL (Sağlık Uygulama Tebliği tüp bebek tedavisi bedeli ve devlet tarafından belirlenen katkı ve katılım payları) üzerinden tüp bebek tedavisi uyguluyor. Böylece çiftler, güncel tedavi fiyatları ile kıyaslandığında ortalama % 50 oranında bir avantaj sağlamış oluyor.

    sc-049-0149Bu uygulama 2009 yılı içindeki Anneler Günü ve Babalar Günü’nü kapsayacak şekilde, 16 Mart – 30 Haziran 2009 tarihleri arasında tedaviye girecek çiftler için geçerli olacak.

    İleri yardımcı üreme teknikleri konusunda dünya lideri olan Cleveland Clinic Üreme Sağlığı Merkezi ile bilimsel işbirliği anlaşması bulunan Maya Tüp Bebek Merkezi, üreme konusunda problem yaşayan anne baba adayları için soruna yönelik tedaviler uyguluyor ve alternatif öneriler sunuyor.

    Kampanyaya başvurmak için tıklayın.

    Maya Tüp Bebek Merkezi
    Bilgi için : 0 800 314 1 314