Etiket: Tip 2 diyabet

  • Şeker Hastalığı Belirtileri Nelerdir? Nasıl Anlaşılır? Tedavisi

    Şeker Hastalığı Belirtileri Nelerdir? Nasıl Anlaşılır? Tedavisi

    Şeker hastalığını gösteren belirtilerden en önemlisi sürekli olarak halsizlik ve yorgun hissinin olmasıdır. Bunun yanı sıra şeker hastalığı belirtileri denilince akla ilk fazla yemek, sürekli idrara çıkmak ve ağızda kuruluk hissinin oluşması gelir. Ayrıca aşırı su içme de şeker hastalarında sıklıkla olan bir belirtisidir. Bu belirtilerin yanı sıra şeker hastalığın emaresi olarak gösterilebilecek diğer şeyler şunlardır:

    • İstemsiz bir şekilde kilo kaybı yaşanması,
    • Ciltte kuruluk buna bağlı olarak da kaşıntı,
    • Ciltte olan yaraların geç iyileşmesi,
    • Bulanık görme,
    • Ayaklarda karıncalanmaların yaşanması.

    Şeker Hastalığı Çeşitleri Nelerdir?

    Şeker hastalığının farklı çeşitleri vardır. Bunlar tip 1 ve tip 2 diyabettir. Tip 1 diyabet insüline bağımlı diyabet olarak da adlandırılır ve genellikle çocukluk çağlarında ortaya çıkar. İnsülin üretiminin yetersiz olması bu rahatsızlığa yol açar. Tip 2 diyabet ise vücudun insülin hormonuna karşı duyarsızlaşması sonucunda görülen bir hastalıktır. Diğer diyabet çeşitleri ise şunlardır:

    • Latent Autiommune Diabetes in Adults,
    • Maturity Onset Diabetes,
    • Gestasyonel diyabet.
    diyabet belirtileri
    diyabet belirtileri

    Şeker Hastalığı Belirtileri Nelerdir, Nasıl Anlaşılır?

    Şeker hastalığının anlaşılması için, hastalık sebebiyle ortaya çıkmakta olan bulguların tespit edilmesi gerekmektedir. Şeker hastalığı, vücudun ihtiyacı olan glikozun emilmesini sağlayan insülinin üretilememesi ya da üretilmiş olan insülinin, vücut tarafından kullanılamaması sonucu oluşmaktadır.

    şeker hastalığı belirtileri
    şeker hastalığı belirtileri

    Şeker hastasını, yediği yemeklerden almış olduğu ve kanına geçmiş olan glikozu kullanamadığı için kan şekeri sürekli olarak yüksek olmaktadır. Hastanede ya da makinelerle yapılmakta olan şeker hastalığı testi sonucu, açlık ve tokluk şeker değeri yüksek çıkarsa, kişi şeker hastası olarak nitelendirilir.

    Tip 1 Şeker Hastalığı Belirtileri

    Tip 1 şeker hastalığı bulgularının kişide görülmesinin ardından, kişinin derhal bir hekim muayenesinden geçmesi gerekmektedir. Tip 1 şeker hastalığı belirtileri şu şekilde sıralanmaktadır:

    şeker hastalığı belirtisi
    şeker hastalığı belirtisi
    • Ağız kuruluğu,
    • Sürekli olarak susama hissiyatı,
    • Sık sık idrara çıkma gereksinimi,
    • Sürekli olarak acıkma,
    • Diyet yapılmadığı halde kilo verme,
    • Bulanık görme,
    • El ve ayaklarda meydana gelen; hissizlik, uyuşma ve karıncalanmaların yaşanması, kişide Tip 1 şeker hastalığı olduğunun işaretlerini vermektedir.

    Tip 2 Şeker hastalığı Belirtileri

    Tip 2 şeker hastalığının bulgularının kişilerde tespit edilmesi durumunda, kişinin bir uzmana başvurması gerekmektedir. Tip 2 şeker hastalığının belirtileri şu şekilde sıralanabilir:

    şeker hastalığı belirtisi nasıl olur
    şeker hastalığı belirtisi nasıl olur
    • Sık sık idrara çıkma,
    • Ciltte meydana gelen yaraların zor iyileşmesi,
    • Ağız kuruluğu ve sürekli su içme isteği,
    • Oldukça kuru ve kaşıntılı bir cilt yapısı,
    • Sürekli yaşanan açlık hissiyatının yaşanması, kişide Tip 2 şeker hastalığının var olduğunu göstermektedir.

    Şeker Hastalığı Tanısı Ve Tedavisi

    Şeker hastalığı nasıl anlaşılır sorusunun cevabı kan testleridir. Aç karnına hastadan alınan kan ile kan şekerinin ne kadar olduğuna bakılır. 126 mg/Dl’den fazla olan kişilere de diyabet tanısı konulur. Şeker hastalığının tedavisi de diyabetin çeşidine göre farklılık gösterir. Tip 1 diyabet için insülin tedavisinin yanı sıra beslenme de düzenlenmelidir. Tip 2 diyabet için ise genellikle ilaçlar kullanılır.

    şeker hastalığı nasıl geçer
    şeker hastalığı nasıl geçer

    Fakat şeker hastalığı nasıl geçer sorusunun en önemli yanıtı beslenmedir. Gerekli diyetin uygulanması ve varsa fazla kiloların verilmesi şeker hastalığından da kurtulmak için en önemli konulardan bir tanesidir. Tüm tedavi yöntemleri ve beslenme düzeni de doktorun tavsiyesine göre ayarlanmalıdır. Bir önceki konumuz olan Gizli Şeker Hastalığı Belirtileri Nedir? göz atmanızda fayda var.

    İlgili Konular;

    Diyabet (Şeker Hastaları) Nasıl Kilo Alır? Tıklayın !

    Şeker Hastalarına Önemli Tavsiyeler Tıklayın !

    Kolayı bırakmanız için sebepler… Tıklayın !

    Kilonuzun sebebi insülin direnci olabilir! Tıklayın !

  • Şeker hastalığı ameliyatı

    Şeker hastalığı ameliyatı

    Şeker hastalığı ameliyatıSon yıllarda giderek yaygınlaşan oranda uygulanmaya başlanan şeker hastalığı ameliyatı, hastaların vücudunda emilim bozukluğuna sebep olmadan başarıyla uygulanmaktadır. Hastalarda sadece ince bağırsaktaki baş ve son kısmının değiştirilmesi esasına dayanan ameliyatla ilgili, şeker hastalarının merak ettiği konular bulunmaktadır. Bizleri bu konularda aydınlatacak olan Sn Dr. Tuğrul Demirel Hocamıza şimdiden teşekkür ediyoruz.

    Hocam sizden öğrenmek istediğimiz ilk konu bu ameliyat her şeker hastasına uygulanabilir mi?

    Bu ameliyat sadece pankreasın insülin hormonu ürettiği, vücudun bu insülini kullanamadığı şeker hastalarında yani bizim Tip 2 diyabet dediğimiz gruptaki hastalara uygulanabilir. Tabi bunun yanında hastaların bazı kriterleri taşıması gerekir. Öncelikli olarak hastaların 18-65 yaş grubunda olması gerekiyor. Hastanın en az 2 yıl süreyle şeker hastası olması ve tıbbi tedaviye cevap vermediği gibi, kendisine önerilen diyet ve egzersiz programını uygulayamadığından, kan şekeri kontrolü sağlanamayan hastalara bu ameliyatı yapabiliyoruz. Hasta düzenli şekilde diyet yapıyorsa, egzersizlerini uyguluyorsa, ilaçların kullanımıyla kan şekeri kontrolünü sağlayabiliyorsa, şeker hastalığı ameliyatının yapılmasını uygun görmüyoruz. Bunların dışında insüline duyarlılığı olan, yan etkiler yaşayan hastalarda ameliyata uygundur. Bknz: Şeker hastalığı ameliyatı nasıl yapılır?

    Şeker hastalığı ameliyatı

    Hocam sizden öğrenmek istediğimiz bu ameliyatı obezite ve morbid obezite tedavisinde kullanılabilir mi?

    Evet, insanların bu konuda bir yanılgısı bulunmaktadır. Ancak şeker hastalığı ameliyatı obezite ameliyatı değildir. Bunu metabolik sendrom kapsamına giren sağlık sorunlarının giderilmesinde, Tip 2 diyabet hastalığını tedavi etmekte kullanıyoruz. Bu ameliyatın obezite ve morbid obezite tedavisi için kullanılan ameliyatlardan üstün özelliklere sahiptir.

    Hocam bu ameliyat sayesinde hastalarda ne gibi etkiler elde edilmektedir?

    Yapılan ameliyat sindirim sistemindeki ince bağırsaklarda sıralamayı değiştirmektedir. Vücuttaki bu yeni düzenleme sayesinde, vücutta metabolik değişimler olmaktadır. Bu sayede hem şeker hastalığında, hem de metabolik sendrom belirtilerinde düzelme elde edilir. En önemlisi vücuttaki hormonlarda değişimler meydana gelmektedir. Hastalarda besin emilimi azalmamaktadır. Etkiler insülinin etkili olmasını sağlamakta, insülin direncinin azalmasına neden olan hormonları düzenlemektedir. Bu sayede insülinin daha etkin olmasını sağlar.

    Hocam şeker hastalığı ameliyatı nasıl yapılır?

    Bu ameliyatın esası ince bağırsaklarda yer değiştirmeye dayanır. İnsülin direncini ortadan kaldıracak olan ince bağırsağın besin temasında sıralamayı değiştirir. Ameliyatın ardından ince bağırsaktan salınan GLP-1 hormonu uyarılır. Hormon pankreastaki beta hücrelerinin sayısını arttırdığından, insülin üretimi artar. Bilindiği gibi beta hücreleri insülin üretiminden sorumludur.

    Hocam bu ameliyatın hastalara ne gibi faydası olur?

    Bu ameliyat sayesinde metabolizmada meydana gelmiş ve geri dönüşü mümkün olabilen tüm sorunların düzelmesini sağlayabiliriz. Hastaların yaşam süresi ciddi oranda uzayabilir. Bunu diğer tedavi yöntemleriyle kıyaslamak mümkün değildir. Ameliyat şeker hastalığının neden olduğu tüm komplikasyonları önleyebilir. Kan şekerini normal seviyelere çeker. Bu sayede hastalarda oluşabilecek organ hasarları önlenmiş olur. Hastalar kullandıkları ilaçları bırakır. Aynı zamanda kendilerinde olan yüksek tansiyon, kolesterol gibi rahatsızlıklar sona erer ve bunlar için ilaç kullanmalarına gerek kalmaz. bknz: Şeker Hastalığı Ameliyatı Ardından Yaşam için tıklayınız!

    Hocam bu ameliyatın uygulandığı hastaların, daha sonra nasıl bir yaşamı oluyor, nasıl besleniyorlar, sorunları nasıl çözümleniyor?

    Hastalarımıza ameliyatın ardından bazı beslenme önerilerinde bulunuyoruz. Normal olarak sebzeli ve kıymalı besinlere geçiş bir ayı buluyor. Her istedikleri yemekten yemeleri ise, 3-4 ay içinde gerçekleşiyor. Ancak şunu belirtelim. Biz hastalara besin kısıtlaması yapmıyoruz. Hastalar kendileri fazla miktarda besin tüketmeyi istemezler. Kendilerini bu konuda hiç zorlamazlar. Ameliyat sırasında yapılan işlemle midenin ön dış tarafı kapatıldığından, hem açlık hissetmez, hem de az orandaki yemekle doyarlar. Doğal olarak hastalarda az ve sık beslenme düzeni oluşur. Ama diyet yapmazlar. Hastaların uyku apnesi, horlama gibi sorunları da bir ay içinde çözülür, kilo kontrolünü yapmak mümkün olur.

    Hocam sizden öğrenmek istediğimiz, ameliyatın olumlu etkilerinin görülmesi her hastada aynı şekilde oluyor mu?

    Genellikle hastalar ilaçlarına ve insülin kullanımına son vererek, belki düşük oranda ilaçlarla hayatlarına devam eder. Bu sırada vitamin takviyesi bile almalarına gerek kalmaz. Fakat hastaların yaşayacağı stresler, kendi sorunları, ailesinin ve çevresinin tutumu nedeniyle bazen iyileşme süresinde uzama görülebiliyor. Hastalarda organ hasarı olsun olmasın, ameliyattan sonra yaşamlarına organlarına sahip şekilde ve sorunsuz olarak devam edebiliyorlar. Gecikmeli bile olsa, ameliyatın olumlu etkileri görülebiliyor.

  • Şeker hastalığının tedavisinde yeni umut neu1

    Şeker hastalığının tedavisinde yeni umut neu1

    Tip 2 diyabette rastlanan insülin direncinin bir protein eksikliğiyle bağlantılı olabileceği belirlendi

    Kanada’daki Sainte-Justine Üniversitesi Hastanesi Araştırma Merkezinden Alexey Pshezhetsky ve ekibi, insülin direncinin, daha önce şeker hastalığıyla ilişkilendirilmeyen bir proteinin eksikliğiyle kısmen bağlantılı olabileceğini keşfetti.

    Pshezhetsky, fareler üzerinde yapılan araştırmalarda, “Neu 1” adı verilen proteinin, hücre yüzeyindeki siyalik asit miktarını belirleyerek, hücrelerde şeker alımını “açıp, kapattığının” anlaşıldığını bildirdi.

    Bilim adamı, şeker hastalarının katılımıyla yapılan yeni araştırmalarda Neu 1 seviyesinin eski haline getirilmesinin yolunu aradıklarını belirterek, siyalik asit kalıntılarının hücre yüzeyinden temizlenmesi halinde, insülin alıcılarının işlevini doğru şekilde yerine getirebileceğine ve böylece insülin tedavisine daha az başvurulabileceğine dikkati çekti.

    Araştırma, “Diabetes” dergisinde yayımlandı.
    AA

  • Diyabette doğru bilinen yanlışlar

    Diyabette doğru bilinen yanlışlar

    İnsülin bağımlılık yapar mı? Şeker hastalığı kısırlığa neden oluyor mu? Tip 2 diyabet, yaşlı hastalığı mıdır? İşte soruların yanıtları!

    Halk arasında şeker hastalığı olarak bilinen diyabette, egzersiz ve diyet tedavinin ömür boyu sürecek ayrılmaz bir parçası olurken, insülinin bağımlılık yapabildiği ve hastalığın kısırlığa yol açabildiği bilgileri gerçeği yansıtmıyor.

    Uzmanlar, stresin kan şekerinde etkili olabildiğini, ancak yüksek rakamların bununla açıklanamayacağını, altta yatan nedenlerin tespit edilmesi gerektiğini belirtiyor. Ani kan şekeri düşüklüğünde de “sinirlilik” halinin etkili olabildiğini ifade eden uzmanlar, kan şekeri yüksekliğinde ise bir etkisinin bulunmadığına dikkati çekiyorlar.

    Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Berrin Demirbaş, şeker hastalığı olarak bilinen diyabetin, pankreasın yeterli miktarda insülin hormonu üretmemesi ya da ürettiği insülin hormonunun etkili şekilde kullanılamaması durumunda geliştiğini söyledi.

    Demirbaş, diyabet hastalarının vücudunun, yediği besinlerden kana geçen şekeri kullanamadığını ve kan şekerinin yükseldiğini, gün içinde çok su içme, sık idrara çıkma, yorgunluk ve açıklanamayan kilo kaybının, hastalığın öne çıkan belirtileri olduğunu ifade etti.

    Demirbaş, diyabetin yaklaşık yüzde 90’ının erişkinlerde görülen Tip 2, yüzde 5-10’unun ise çocuklarda görülen Tip 1 şeklinde olduğunu, halk arasında diyabetle ilgili doğru bilinen birçok bilginin yanlış olduğunu söyledi.

    TİP 2 DİYABET YAŞLI HASTALIĞI MIDIR?

    Tip 2 diyabetin erken tanı konulduğunda ve düzenli ilaç kullanımı halinde tedavi edilebileceğini belirten Demirbaş, bu hastalarda egzersiz ve diyetin yaşam boyu devam etmesi gerektiğinin altını çizdi.

    Demirbaş, son yıllarda özellikle şişman ve hareketsiz çocuk sayısının artışına bağlı çocuk ve genç yaş grubunda da Tip 2 diyabetin görülmeye başladığına işaret etti.

    DİYABET HASTALARI “STRESTEN” ŞİKAYETÇİ

    Stresin kan şekeri üzerinde etkili olduğunu anlatan Demirbaş, genellikle hastalarının stresten şikayetçi olduklarını dile getirdi. Demirbaş, şöyle devam etti:

    “Hastalar, stres sonrasında kan şekerlerinin yükseldiğini ifade ediyorlar. Bu, bir bakıma doğrudur. Örneğin; kan şekeri 100 mg/dl olan birinin, stres sonrası 160 ve 170 mg/dl çıkması stresle açıklanabilir. Ama 300-400 mg/dl gibi yüksek rakamlar, kesinlikle stres ile açıklanamaz.

    Stresin, şekeri bu kadar da yükseltmeyeceğini bilmeli, hasta önlemini buna göre almalıdır. Stres belki hastanın diyet düzenini bozmasına, ilaçlarını aksatmasına neden olup şekerini yükseltebilir. Bu anlamda da kan şekeri yüksekliğine katkısı olabilir. Ancak hastanın stresten öte başka nedenleri araştırması ve bunlara ait önlemleri alması gerekir.”

    “ANİ KAN ŞEKERİ DÜŞÜKLÜĞÜ SİNİRLİLİK YAPABİLİR”

    Diyabetik hastaların, kan şekeri düzenli seyrettiği sürece sinirli olmayacaklarını vurgulayan Demirbaş, “Diyabette ani kan şekeri düşüklüğü olursa sinirlilik olabilir. Kan şekeri yüksekliği sinirlilik yapmaz” dedi.
    Şeker hastalarına ara öğünlerde meyve yemesi önerildiğini ve bunların porsiyon şeklinde olduğunu anlatan Demirbaş, bir bardak meyve suyu elde edilmesi için birkaç meyvenin sıkıldığını, bunun da hasta için arzu edilen ölçünün üstünde olduğunu söyledi.

    Demirbaş, sıvı gıdaların çok hızlı emildiğinden kan şekerini hızla yükselttiğini ifade ederek, şeker hastalarına hem sindirim sisteminin iyi çalışması hem de kan şekerinin iyi seyretmesi için meyve suyu içilmesi yönündeki önerilerin doğru olmadığını, bunun yerine meyvenin olduğu gibi tüketilmesi gerektiğini bildirdi.

    “DİYABETLİNİN KISIR OLACAĞINA İLİŞKİN BİLGİ YANLIŞ”

    Demirbaş, diyete bağlı kalmayan hastalarda şişmanlık görülebileceğini işaret ederek, diyabet hastalarının kısırlık sorunu yaşayacağına ilişkin bilginin yanlış olduğunu aktardı.
    Gebelik planlamasından 3 ay önce diyabet hastası anne adayına insülin tedavisi başlanacağını ve kan şekeri ayarlandıktan sonra hamile kalınabilineceğini anlatan Demirbaş, şeker hastası olan erkeğin de kan şekeri kontrol altındayken cinsel fonksiyonunda problem yaşanmayacağını belirtti.

    “İNSÜLİN BAĞIMLILIK YAPMAZ”

    Demirbaş, insülinin bağımlılık yapan bir madde olmadığını ve istenildiği zaman bırakılıp hap tedavisine geçilebileceğini dile getirdi.

    Sadece şekerli gıdaları tüketmeyerek kan şekerinin kontrol altına alınamayacağına dikkati çeken Demirbaş, “Diyabetik kişinin alması gereken kalorinin yüzde 50’si karbonhidrat, yüzde 30’u yağ, ve yüzde 15-20’si protein olmalıdır. Yağın içeriğinde yüzde 7’den azı doymuş yağ (tereyağı), yüzde 7 oranında çoklu doymamış yağ (ayçiçek yağı, soya yağı ve mısır özü yağı), yüzde 10-15’i tekli doymamış yağ (zeytinyağı) olmalıdır. Karbonhidrat alırken özellikle lifli gıdalar tercih edilmelidir. Diyabetik diyette tatlı gıdaların tüketilmesi yasaktır. Ayrıca bal direk glukoz içerdiğinden diyabetik bireyler için yasaktır.”

    AA

  • Kola İçince Vücudumuzda Neler Oluyor?

    Kola İçince Vücudumuzda Neler Oluyor?

    Kolayı çoğumuz düşünmeden tüketiyoruz. Peki, kola içtikten sonra vücudumuzda ne gibi değişiklikler olur…

    İşte bir bardak kolanın dakika dakika zararları.

    İLK 10 DAKİKA:

    * 10 çay kaşığı şeker vücudunuza girer. (Günlük almanız gereken şeker miktarının tamamı kadar)
    * Fosforik asit tat alma duyunuzu keser.

    20 DAKİKA:

    * Kan şekerinizde ani bir yükselme olur.
    * Yüksek miktarda insulin patlamasına neden olur.
    * Karaciğeriniz vücudunuzdaki şekeri yağa çevirerek buna bir yanıt verir.
    * Bu sadece bir kaç dakika içinde olur.

    40 DAKİKA:

    * Kafein emilimi tamamlanır.
    * Kan basıncınız yükselir.
    * Karaciğeriniz kana daha fazla şeker pompalamaya başlar.
    * Beyninizdeki adenozin reseptörleri rehaveti önlemek için bloke olur.

    45 DAKİKA:

    * Beyninizde dopamin salgısı artar.
    * Bu tıpkı eroinin vücuta yaptığı tepkimelere benzer.
    * Bu da vücutta depolanmış kalsiyum, magnezyum ve çinko’nun da beraberce dışarı atılması demek.

    BİR SÜRE SONRA…

    * Şeker ihtiyacını tekrar duymaya başlayacaksınız.
    * Kendinizi halsiz ve bitkin hissedeceksiniz.
    * Vücudunuzda kola ile aldığınız bütün su tekrar dışarı atıldığı için susuzluğunuzu tekrar hissedeceksiniz.
    * Şeker ihtiyacını takiben, kafein isteği de başlayacak (sigaradaki gibi)…