Etiket: şifalı bitkiler

  • Safra Kesesi Taşı İçin Bitkisel Tedavi Yöntemleri

    Safra Kesesi Taşı İçin Bitkisel Tedavi Yöntemleri

    Safra kesesinde oluşan taşlar safra taşı olarak adlandırılır. 2 çeşit safra taşı vardır kolesterol taşları ve pigment taşlarıdır. Kolestrol taşları daha sık görülür.
    Çeşitli büyüklüklerde oluşabilirler. Safra kesesi taşı için bitkisel tedavi yöntemleri makalemizde safra kesesi taşına doğal çözümler bulabilirsiniz.

    Safra kesesi taşlarının belirtileri
    Üst bölgede karın ağrısı
    Sırt ağrısı
    Kürek kemikleri arasında ağrı
    Bulantı
    Kusma
    Ciltte ve gözlerde sararma
    Hazımsızlık

    Safra kesesi taşları neden oluşur?
    Yüksek kolestrol taş oluşumuna neden olan en önemli etkendir.
    Aşırı abur cubur tüketimi, obezite, şok diyetler safra kesesi taşlarına sebep
    olabilen şeylerdendir.

    Safra Kesesi Taşı Tedavisi İçin Doğal Kür 1
    1 bardak elma suyuna 1 yemek kaşığı elma sirkesi koyup, iyice karıştırın.
    Günde bir kez bu karışımı için.

    Safra Kesesi Taşı Tedavisi İçin Bitkisel Kür 2
    Yarım bardak sıcak suya, yarım bardak armut suyu ve 2 yemek kaşığı
    bal ekleyin, günde 3 kez bu karışımı için.

    Safra Kesesi Taşı Tedavisi İçin Doğal Yöntem 3
    Katı meyve sıkıcağında çiğ pancarın suyunu çıkarın, eşit miktarda salatalık
    ve havuç suyunu içine ekleyin, günde 2 kez bu karışımı için.

    Safra taşı için şifa olan olan pektin içeriği yüksek narenciye ve elmadan bolca tüketin
    o Beyaz un
    o Yapay tatlandırıcılar
    o Kırmızı et
    o Tavuk
    o Dondurma
    o Yumurta
    gibi gıdalardan uza durun.
    Karbonhidrat alımını azaltın. Günde 8-10 bardak su için.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Alerjiye Karşı 8 Şifalı Bitki

    Alerjiye Karşı 8 Şifalı Bitki

    Kadınlar kulübü editörleri olarak araştırdık, alerjiden kurtulmanız için, alerjiye karşı 8 şifalı bitki yazısını hazırladık, bu şifalı bitkilerle doğal yollardan bu sorununuzdan kurtulabilirsiniz.

    Alerji, fabrikaların, kimyasal atıkların, hava kirliliğinin yaygın olduğu günümüzde çok sık görülebilen bir rahatsızlıktır.
    Alerji, bedenin toza, polen veya herhangi bir şeye karşı aşırı tepkidir.
    Yunanca’dan gelen “alerji” sözcüğü, sözcük anlamıyla, “olağandışı tepki” demektir. Günümüzde dünyanın her yanında milyonlarca insan, çeşitli alerjilerden şikâyet etmektedir. Alerjinin ortaya çıkardığı belirtiler alerjiye yolaçıcı maddenin (alerjen) cinsine ve bedende etkilediği yere göre değişkenlik gösterir. Alerji belirtileri arasında gözlerin sulanması, kızarıklıklar, mide sorunları, kaşıntılı kabarcıklar, nefe sorunu, hapşuruk vb. sayılabilir.

    Kadınlar kulübü editörleri olarak araştırdık, alerjiden kurtulmanız için, alerjiye karşı 8 şifalı bitki yazısını hazırladık, bu şifalı bitkilerle doğal yollardan bu sorununuzdan kurtulabilirsiniz.

    Alerjiye Karşı 8 Şifalı Bitki

    alerjiye_karsi_8_sifali_bitki (1)Isırgan Otu
    Cildinizde kızarma, döküntü, kabarma gibi alerjik belirtiler varsa, ısırgan otu çayı içmek derdinize deva olabilir.
    Yapılan bazı araştırmalar, ısırganla hazırlanmış çayların, alerjik nazal semptomların tedavisinde son derece etkili olduğunu ortaya koymuştur.
    Hazırlanışı: Bir bardak sıcak su içine, bir çay kaşığı kurutulmuş ısırgan otunu atıp on dakika demleyin.
    Demlenmesi bitkinin içinde bulunan ve alerjiye faydalı bileşenlerin suya geçmesini ve bunu içerek alerjiden kurtulmanızı sağlar.
    Fakat ısırganın kanı inceltici etkisi olduğundan, hassas bünyeli bir insansanız, doktora danışarak içmekte yarar var.

    Mevsimsel Alerji İçin Isırgan Otu

    alerjiye_karsi_8_sifali_bitki (2)Öksürük Otu
    Öksürük otu doğal bir anti-histaminik olarak kullanılır ve alerji üzerinde etkili olduğu kanıtlanmış bir bitkidir.
    Etkinliğini yapraklarının içeriğinde bulunan petasins maddesinden alır.
    Çiğ olarak tüketebileceğiniz gibi, kapsül olarak da alabilirsiniz.

    alerjiye_karsi_8_sifali_bitki (3)Kara Biber
    Solunum yollu alerjiniz başladığında, hemen mutfak dolabınızdan karabiberle balı çıkarıp
    karıştırıp yiyin.
    Bu karışımın düzenli tüketilmesi, nazal yoldan olan alerjilerden kısa sürede kurtulmanızı sağlayacaktır.

    alerjiye_karsi_8_sifali_bitki (4)Acı Biber
    Acı biber çoğumuzun mutfaklarının olmazsa olmazıdırı.
    Bu müthiş gıda, mukus akışını durdurarak alerjiyi öneler.
    Alerjiden kurtulmak için, acı biber tozu, ıhlamur ve sıcak suyu karıştırın, hergün bunla gargara yapın.
    Düzenli kullanımınızda alerjinizde rahatlama göreceksiniz.

    alerjiye_karsi_8_sifali_bitki (5)

    Melek Otu
    Alternatif tıp yöntemlerinde öncülüğüyle bilinen Çinde melek otu alerji tedavisinde çok sık kullanılan bir bitkidir.
    Bu oti bireyin bağışıklık sistemini güçlendirerek, alerji kaynaklı burun akıntısı, hapşırma ve gözlerde sulanma belirtilerini azaltır.
    Yapılışı: melek otundan 2 kahve kaşığı (ince kıyılmış ve kurutulmuş) demliğe konur ve üzerine 250-300ml kaynar su ilave edilerek 5-10dk demlenmesi beklenir. Ardından süzülerek içilir.

     

    alerjiye_karsi_8_sifali_bitki (6)Çuha Çiçeği Yağı
    Deri döküntüleri, kurdeşen, egzama ve diğer alerji hastalıkları çuha çiçeği yağı
    ile bertaraf edilebilir.
    İçeriğindeki Omega 6 asit yağları sayesinde cildi korur.
    Kapsül hap olarak alınabilir.

    alerjiye_karsi_8_sifali_bitki (7)

    Okaliptus
    Soğuk algınlığı, öksürük, boğaz ağrısı gibi pekçok derde deva olan okaliptus ağacı yaprakları alerji tedavisinde de kullanılabilir.
    Okaliptus yağı öksürük, burun akıntısı gibi alerji belirtilerinden kurtulmakta etkilidir.
    Çay olarak düzenli içildiğinde alerjiden kurtulma görülür.
    İnatçı öksürük ve burun tıkanıklığında, okaliptus yağından kaynar suya dökün ve bu suyu soluyun, tıkanıklığın azaldığını, nefesinizin açılmaya başladığını fark edeceksiniz.

    alerjiye_karsi_8_sifali_bitki (8)Ginkgo Biloba
    Alerji meydana geldiğinde beyin de bundan kötü etkilenir.
    Ginkgo Biloba diye de bilinen Mabet ağacı bitkisi alerji reaksiyonlarını önler ve beynin işlevliğini artrır.
    Anti alerjik özleriyle özellikle polen kaynaklı alerjilerde ve astımda çok etkilidir.
    Çay olarak tüketebilir veya kapsül olarak alabilirsiniz.

    İlgili konular

    Alerjik Öksürük Bitkisel Tedavi Yöntemleri

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Yağ Yakıcı Bitkisel Çaylar ve Tarifleri

    Yağ Yakıcı Bitkisel Çaylar ve Tarifleri

    Yağ Yakıcı Bitkisel Çaylar
    Bitkisel ürünlerin kilo vermeye yardımcı olduğu herkes tarafından kabul ediliyor, ancak buradaki kilit nokta “yardımcı” olması. Yani kilo almanıza veya verememenize neden olan beslenme biçimini değiştirmeden ve ek olarak daha fazla hareket etmeden kilo vermek, sadece yağ yakıcı bitkisel çaylar içerek pek mümkün değil. Ama bitki çayları zaten zorlu bir süreç olan diyet sırasında size gerçekten tahmininizden daha fazla yardımcı olabilir. Örneğin, bazı çaylar iştahı azaltırken bazı bitkisel çaylar öğünler arasında açlık hissini bastırabilir. Bazı bitkiler ise direk olarak yağ hücrelerini etkileyerek yağ birikiminin önüne geçer ve var olan yağların vücuttan daha hızlı atılmasını sağlayabilir.

    Yağ Yakan Bitki Çayları
    Aşağıdaki bitki çayları genellikle zayıflamak isteyenlere yaptıkları diyetle birlikte içilmesi önerilen çaylardır. Bu çayları tek tek veya kendinize özel bir tarif hazırlayarak tüketebilirsiniz. Ancak her ilacın olduğu gibi bitkilerin de bazı yan etkileri olabileceğini unutmamak lazım. Örneğin, yeşil çay kilo vermenize yardımcı olabilir ancak aynı zamanda kafein içerdiğinden gece geç saatlerde içildiğinde uykusuzluğa neden olabilir. Ayrıca, özellikle kafein içeren çayları günde 2-3 bardaktan fazla tüketmek çarpıntı, mide bulantısı, kusma, mide ağrısı gibi belirtilere yol açabilir. Bu nedenle zayıflamak için veya bir diğer nedenle bitkisel çay içecekseniz aşırıya kaçmamaya özen gösterin. Şeker, tansiyon, kolesterol, depresyon başta olmak üzere herhangi bir nedenle düzenli olarak ilaç kullanıyorsanız bitki çayı içmeye başlamadan önce doktorunuza danışın. Çünkü bitki çayları ve bitkisel ürünler bazı ilaçların etkisini azaltabilir veya istenmeyen boyutlarda arttırabilir. Bu uyarılardan sonra yağ yakıcı bitkisel çaylara bir göz atalım.

    Yeşil Çay: Pek çok sağlık sorunu için önerilen yeşil çay zayıflamak için faydalanabileceğiniz çaylar arasında ilk sıralarda geliyor. Aslında bildiğimiz çayla aynı bitkiden (carmellia simensis) üretilen yeşil çayın özelliği imalatı sırasında yaprakların daha az işlemden geçirilmesi ve bu sayede faydalarını muhafaza etmesidir. Yeşil çayın kilo vermeye etkisi ise, vücut sıcaklığını, dolayısıyla metabolizma hızını yükselterek dinlenir halde yaktığınız kalori miktarını arttırmasından ileri geliyor. Bu sayede göbek bölgesi gibi inatçı bölgelerdeki yağlardan daha kısa sürede kurtulabilirsiniz. Yeşil çay hakkında daha fazla bilgi almak ve nasıl demlendiğini öğrenmek için yeşil çay sayfasına bakabilirsiniz.

    Oolong Çayı Oolong Çayı: Yine çay bitkisi olan “carmellia simensis”le hazırlanan, ancak yeşil çaya göre daha farklı işlemlerden geçirilen oolong çayı yeşil çay gibi yağın sindirilmesini kolaylaştırır ve vücutta birikmesine engel olur. Genel olarak yüksek kolesterole ve şekere karşı önerilen oolong çayı aynı zamanda mineraller bakımından oldukça zengindir ve öğünler arası tokluk süresinin uzamasına yardımcı olur. (Oolong Çayının Faydaları ve Oolong Çayı Tarifi)

    Hibiskus Çayı: Sindirim enzimlerinden olan “amilaz” üretimini arttıran hibiskus çayı bu özelliği ile kompleks karbonhidratların ve nişastanın sindirim sırasında parçalanmasını kolaylaştırır. Bu sayede kilo vermeyi hızlandırırken yağ dışında kalan vücut kütlesinin korunmasına yardımcı olur. Hibiskus çayının tartıya çıktığınızda size yardımcı olacak bir diğer özelliği ise idrar söktürücü etkisiyle fazla suyun vücuttan atılmasını sağlamasıdır.

    Acı Biber Çayı: Kırmızıbiber ve Arnavut biberi olarak da bilinen “cayenne” biberi ile hazırlanan çay metabolizmayı hızlandırır ve yağ yakıcı etkisi vardır. Hatta bu özelliği ile bitkisel zayıflama ürünlerin de sık sık kullanılmaktadır. Acı biber çayının kilo vermeye yardımcı etken maddesi “capsinoid”dir. Capsinoidler vücut sıcaklığını yükselterek yakılan kalori miktarını arttırır. Ancak herhangi bir mide rahatsızlığınız varsa cayenne çayı içmeniz yan etkilere neden olabilir. Gebelik ve emzirme döneminde içilmesi önerilmez.

    Yağ Yakıcı Diğer Çaylar: Zencefil çayı metabolizmayı hızlandıran çaylar arasındadır ve tokluk hissini uzatır, maydanoz çayı fazla suyun atılmasını hızlandırır ve şişliği önler, mate çayı yağ yakıcıdır ve kabızlığı önler.

    Sonuç olarak; bazı bitki çayları zayıflama sürecini hızlandırarak fazla yağlardan daha kısa sürede kurtulmanızı sağlayabilir. Ancak bu çayları -yazının başında da söylediğim gibi- aşırıya kaçmadan tüketmeye çalışın çünkü günde 2-3 bardağın faydasını, 5-6 bardağın zararını görebilirsiniz. Zayıflamak için bir diğer önerim ise, eğer vakit yaratabilirseniz her hafta toplam 5-6 saat tempolu yürümenin gerçekten büyük faydası oluyor.

    Kaynaklar
    Wikipedia: Capsinoids

  • Yağ Yakıcı Safran Çayı

    Yağ Yakıcı Safran Çayı

    Yağ Yakıcı Safran Çayı, Safran çayı yağ yakıcı .. Safran çayı nasıl yapılır?

    19 farklı bitkinin karışımı ile elde edilen safran çayı bünyesinde hiçbir tatlandırıcı veya şekerli madde içermez.
    Yüksek oranda yağ yakıcı özelliğe sahip olan safran çayı, zayıflama konusunda son derece faydalı bir zayıflama çayıdır…

    Yağ yakıcı safran çayı sayesinde bölgesel kilolarınızdan kolayca kurtulabilirsiniz.

    Safran çayı bedendeki fazla yağın yakılmasına fayda sağladığı için verdirdiği kilo kalıcıdır. Zira su kaybı ile birden çok fazla kilo verip de sonradan daha fazla kilo alan insanların duymuşsunuzdur. Safran zayıflama çayı bedeninizdeki su yerine fazla yağdan kaybettirdiği için sonradan tekrar kilo almanız pek söz konusu olmaz.

    Safran çayı sindirim sisteminizi çalıştırır ve mide şişkinliği, bağırsak gazlarının verdiği sancı ve şişkinlikler gibi sorunlar yaşamanızı engeller.

    Safran çayının düzenli olarak 2 ay kullanılmasını öneriyorlar. İlk 15 gün bittikten sonra faydalarını örmeye başlayacağınızı ancak bağırsakları olduğundan fazla çalıştırabileceğini bu yüzden bol su içmenizi öneriyorlar.

    Safran çayının içeriğinde bulunan bitkilere değinecek olursak: funda- biberye- altınotu- adaçayı- mısır püskülü – kirazçöpü- sinameki- defneyaprağı- ısırgan yaprağı – mate çayı – yeşil çay – rezene – nane – narçiçeği- bamya çiçeği- civanperçemi- kuşburnu – papatya- ardıç tohumundan oluşuyor.

    Safran çayını hazırlamak isterseniz, poşet halinde satılan paketlerden alarak günde 3 defa tok veya aç karnınıza birer poşet demleyerek içebilirsiniz. Eğer toz halinde adı iseniz safran çayınızı yine günde 3 defa bir çay kaşığı safranı bir bardak sıcak suya atarak 10 dakika demlendikten sonra içebilirsiniz.

    Diyet deneyimlerimiz için tıklayın !

  • Mükemmel Bir Cilt İçin…

    Mükemmel Bir Cilt İçin…

    Kuru ve karma ciltler için; ballı badem, süt, papatya, havuç, zeytinyağı, kayısı, yosun ve kil idealdir. Yağlı ciltler; lavanta, biberiye, menekşe, zeytinyağı, nane, kayısı, kil ve yosunu tercih etmelidirler. Hassas ciltler ise; kayısı, papatya, havuç ve zeytinyağından şaşmamalıdır..

    Ayrıca aşağıdaki 20 bitki de cildi besleyerek pürüssüzleştirmekte ve kullanan kişiyi şaşırtmaktadır. Sağlıklı ve güzel ciltli günler!

    1) Süt; içeriğindeki zengin proteinlerle cildi yumaşatır ve besler.

    2) Havuç; tüm cilt tipleri için uygun olmakla birlikte özellikle yüz temizliği için idealdir. Beta-Carotene, A, B, C, D, E vitamini açısından zengindir.

    3) Kayısı; havuç gibi tüm cilt tipleri için uygun olan diğer bitkidir. Akneleri temizler. Bünyesinde A vitamini ve mineraller içerir.

    4) Kil; ölü derileri temizleyerek cildi canlandırır ve yumuşatır. Doğal lif uygulamasıyla birlikte tavsiye edilir.

    5) Buğday; E vitamini açısından zengin olduğundan yıpranmış cildi onarıcı ve beslyici niteliktedir.

    6 ) Menekşe; protein, mineral ve aminoasitler içerdiğinden antibakteriyel etki taşır. Hassas ciltler dikkat etmelidir.

    7) Papatya; cildi yumuşatıp rahatlattığından yüz temizliği için ideal bir üründür.

    8 ) Biberiye; derinden temizlik sağlar. Antibakteriyel etkidedir.

    9) Yosun; selülitli bölgelere doğal lif yardımıyla masaj yapılarak uygulanmalıdır.

    10) Zeytinyağı; cildi yumuşatarak cildin genç görünmesine yardımcı olur.

    11) Avakado; A, B, D, E vitaminlerini içerir. Kuru cilt tipleri içindir.

    12) Gül; yumuşatıcı ve rahatlatıcıdır.

    13) Lavanta; hassas veya yağlı ciltler için uygundur. Akne tedavisine birebirdir.

    14) Ayçiçeği yağı; nemlendirici ve besleyici özelliktedir.

    15) Hindistancevizi; cildi besler.

    16) Portakal; kuru cildi besleyen çok iyi bir cilt toniğidir. Ayrıca kokusu da ferahlatıcıdır.

    17) Hint yağı; cildi besler.

  • Yeşil Çay Diyetime Yardımcı Olabilir mi?

    Yeşil Çay Diyetime Yardımcı Olabilir mi?

    Yeşil çayın, hoş bir içecek olmasının ötesinde, sağlığımıza hatırı sayılır katkıları var…

    Çin’de ve Japonya’da binlerce yıldır şifa olarak kullanılan yeşil çayın sırrı; içinde bulunan ‘EGCG’ adlı müthiş güçlü bir antioksidan. Öyle ki EGCG; C vitamininden ve E vitamininden bile daha etkili! Yeşil çayın önde gelen yararlarına örnek vermek gerekirse…

    Kanseri önler, güneş hasarlarını azaltır, cildi güçlendirir, kolesterol ve tansiyonun dengelenmesine yardımcı olur, alerjileri önler, grip ve soğuk algınlığına karşı direncimizi arttırır, yaşlanma sürecini yavaşlatır ve içinde bulunan florid diş etlerini korur…

    Normal kahvenin sekizde biri kadar kafein içeren yeşil çay, bu anlamda bir zarar içermiyor. Çünkü ölçülü kafein yarar bile getiriyor… Son yıllarda yeşil çayla ilgili olarak en çok gündeme gelen konu ise, kilo vermeye yardımcı olup olmadığı… Bu konuda birçok araştırma yapıldı, sayısız makale yayınlandı… Varılan sonuçlar, yeşil çayın metabolizmayı hızlandırdığını ve yağların yakılmasına yardımcı olduğunu gösteriyor.

    Özellikle içine biraz zencefil ve zeytin yaprakları koyup demlerseniz, mucizeler yaratabileceğini söyleyebiliriz… Doğrusunu isterseniz yüzlerce çeşit yeşil çay var…

    Üstelik bunların çoğu henüz Batı ülkelerine uğramadı bile! Bitkinin yetiştiği yöreye, hasat mevsimine ve işlenişine göre çayın adı değişiyor. Yılda bir gün toplanan bu egzotik çay yapraklarının her biri farklı faydalar sağlıyor. En güzel yeşil çaylar, genç fidanların en üst iki sırasında henüz açılmamış aromatik yaprak filizlerinden elde edilir. Bazen çay kurutulurken içine çiçekler karıştırılır. Kilo vermede en etkili olan çayın ise ‘Wulong Tea’ olduğu söyleniyor.

    Nasıl Demlenir?

    Daha önce yeşil çayı denemiş ama hoşlanmamış olabilirsiniz. Ancak ben derim ki, kendinize bir şans daha tanıyın! Gelin bu defa çayı birlikte hazırlayalım… Porselen bir demlik içine kuru haldeki yeşil çayınızı koyun. Ortalama ölçü, her fincan için bir tatlı kaşığıdır. Su kaynama noktasına yaklaşırken altını kapatın. Veya kaynadı ise, çayın üzerine dökmeden önce beş dakika kadar dinlendirin.

    Sıcak suyu ilave ettikten sonra demliğinizi örtüp servis tepsisine koyabilirsiniz. Yeşil çayın sıcak suda 1-2 dakika demlenmesi yeterlidir. Ancak unutmayın, 1-2 dakika sonra yaprakları çaydan çıkarmanız gerekir. Ayrıca yeşil çayı başka çiçekler ve otlarla birlikte de demleyebilirsiniz. Örneğin zencefil, nane, limon yaprakları ve yasemin yeşil çaya yakışacak otlardır… Üstelik bu katkılar, çayınıza zarar vermeyeceği gibi, yararlarını da artıracaktır.

    Dr. Yasemin Fatih Amato

  • Cilt Kızarıklığına Ne İyi Gelir ?

    Cilt Kızarıklığına Ne İyi Gelir ?

    Mütenevvi sebeplerden husule gelen cilt kızarıklıkları ile başı dertte olanlar için cilt kızarıklığını tedavi edecek doğal yöntemlerin neler olduğunu bu yazımızda sizlerle paylaşıyoruz. Bu yazımızda size önerdiğimiz bilgiler sayesinde cilt kızarıklığı sorununuz geçecek ve dışarıdan aldığınız ürünleri kullanmanıza gerek kalmayacaktır. Hem paranız cebinizde olacak hem de sorununuzda sağlıklı yöntemlerle kısa sürede kurtulacaksınız…

    Cilt kızarıklığı içi en etkili çözümler cildinize bitkilerle hazırlayacağınız maskeleri uygulamaktır. Peki bu maskeleri hangi bitkilerle hazırlayacağız diye merak ediyorsanız onunda cevabı yazımızda mevcut.

    Öncelikle sizlere cilt kızarıklığında en etkili olan maskeden bahsedelim ve hazırlanışı anlatalım…

    – 2-3 adet at kestanesi
    – 1 çay kaşığı elma sirkesi
    – Susam yağı

    Hazırlanışı: At kestanesini iyice soyup rendeleyin. Bir kabına içine rendelediğiniz at kestanesini koyun ve susam yağı ile karıştırın. Susam yağını at kestanelerinin üzerine çıkacak kadar eklemeye dikkat edin. Bu karışımı on beş gün güneşte bekletin ve zaman dolunca üzerine elma sirkesini de ekleyip her akşam cildinize sürün.

    Cilt kızarıklığı için bir başka maskede çilek maskesidir. 10 adet çileği püre haline gelene kadar ezin. Daha sonra çilek püresini cildinize sürün ve on beş dakika beklettikten sonra cildinizi yıkayın. Kuru ve hassas cilde sahip olanlar çilek püresinin içine süt kreması eklesinler.

  • Temre Nasıl Tedavi Edilir?

    Temre Nasıl Tedavi Edilir?

    Cildin bilhassa kozmetikler, kimyasallar ve fiziksel travmalar sonucunda tahriş olmasından ötürü husule gelen temre, günümüzde çeşitli yöntemler temreyi başarılı bir şekilde tedavi etmekte ve bu yöntemler sayesinde hastalarda bu sıkıntıdan kurtulmanın sevincini yaşamaktadır. Temre günümüzde bir hayli yaygın cilt hastalığı olmasının yanı sıra, estetik görünümü de ciddi manada etkilemektedir. Termeden kurtulmak isteyenler için işte temre tedavisi hakkında bilgiler…

    Temrenin tedavisi için bir diğer yol ise dermatolog yardımıdır. Dermatolog tarafından temrenin olduğu bölgede ki kızarık yerden sürüntü örneği alınır. Bu örnek mikroskopik incelemeden geçerek sorunun neden olduğu kaynak öğrenilir. Temrenin mantardan mı yoksa bakteriden mi ortaya çıktığı öğrenildikten sonra, doktor size uygun bir ilaç yazacaktır. Bu ilaç düzenli ve doğru bir şekilde kullanıldığında birkaç zaman sonra sorununuzdan eser kalmayacak.

    TEMRENİN BİKİSEL TEDAVİSİ

    * Müsafi ile sirke yapılarak sürülür.
    * Kuzu kulağı ile sirke lapa yapılarak konur.
    * Günlük ve ördek yağı merhem yapılarak sürülür.
    * Kükürt tozu konur.
    * Nohut yagı konur ve sürülür.
    * Erik sirkeye batırılarak sürülür.
    * Sedef çicegi ,bal ile mayı yapılır ve sürülür.
    * Turp tohumu ,sirke ile lapa halinde konur.
    * Sarımsak külü bal ile merhem yapılır ve sürülür.
    * Mersin yapragı ,kaynatılır,birer badak içilir.
    * Çöpleme sirke ile macun yapılarak kullanılır.
    * Manda yağı tavuk yağı sürülür. Hardal ve sirke mayı yapılarak sürülür.
    * Erik sirkeye batırılarak sürülür.
    * Sedef çiçeği, bal ile mayi yapılır ve sürülür
    * Turup tohumu, sirke ile lapa halinde konur
    * Sarımsak külü bal ile merhem yapılır ve sürülür
    * Mersin yaprağı kaynatılır, birer bardak içilir
    * Çöpleme, sirke ile merhem yapılarak kullanılır
    * Hüsnü yusuf kökleri ve sirke merhem yapılarak sürülür.

    Temre için ne önerirsiniz

  • Soğuk Algınlığından Nasıl Korunurum?

    Soğuk Algınlığından Nasıl Korunurum?

    Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Tamer Haliloğlu, “Soğuk algınlığı, üst solunum yollarında virüs türü mikropların neden olduğu bulaşıcı bir enfeksiyondur.” dedi.

    Soğuk algınlığından burun, boğaz, kulaklar, östaki tüpü, nefes borusu, ses telleri ve akciğerlerin etkilendiğine değinen Haliloğlu, “Soğuk algınlığı en çok okul çağı çocuklarında görülür ve sıklığı yaşla azalır” dedi.

    Soğuk algınlığının ilk belirtileri genellikle boğazda takılma hissi, burun akıntısı ve hapşırık.

    Çocuklarda ise boğaz ağrısı, öksürük, baş ağrısı, ateş, halsizlik, kas ağrıları ve iştahsızlık da görülebilir.

    Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Tamer Haliloğlu, henüz soğuk algınlığına kesin etkili bir aşı bulunamadığını anlattı:

    Soğuk algınlığına yakalanmamak için, hastalık belirtileri olan kişilerle hastalığın ilk ikinci ve dördüncü günleri arasında temas edilmemesi gerekir. Ancak, çoğu zaman bu mümkün değildir. Soğuk algınlığına yakalanan kişiler, henüz hasta olduklarını anlamadan bulaştırıcı döneme girmiş olurlar.

    Soğuk algınlığına yakalanan çocuklar, özellikle burun temizliğinden sonra olmak üzere sık sık ellerini yıkamalı, öksürürken ve hapşırırken ağız ve burunlarını kapamalıdırlar.

    Soğuk algınlığı genellikle 7 ile 14 gün arasında iyileşir. Bazen sinüzit, orta kulak iltihabı, larenjit veya bronşit gibi komplikasyonlar nedeniyle hastalığın seyri uzayabilir.

    Haliloğlu, soğuk algınlığının düzelmesinin zamana bağlı olduğunu açıkladı:

    Bu süre içinde, hastanın istirahat etmesi ve bol sıvı gıda alması (su, meyve suları gibi) gerekir. Genellikle ağrı kesici, dekonjestan ve allerji karşıtı maddeler içeren soğuk algınlığı ilaçları, hastalığı iyileştirmezler; sadece kas ağrısı, burun tıkanıklığı ve baş ağrısı gibi belirtilerin hafifletilmesine yardımcı olabilirler.

    Boğaz ağrısının şiddetlenmesi ve uzun sürmesi, öksürükle koyu balgam gelmesi veya öksürüğün 10 günden uzun sürmesi, 38 derece üzerinde ve birkaç günden uzun süren ateş olması, göğüs ağrısı, sık nefes alma, yutma güçlüğü, sıvı gıda alamama, kulak ağrısı, boyunda ağrılı şişlikler, dudak, deri veya tırnaklarında morarma belirtilerinden herhangi birinin görülmesi halinde doktora başvurulması gerekmektedir.

    Soğuk algınlığından korunmak için bunları yapın:

    Bağışıklık sisteminizi güçlendirin.

    Dengeli beslenin. Meyve sebze ağırlıklı beslenin, fazla et tüketmeyin.

    Hastalık riski yüksekse bol bol C vitamini alın. (Örneğin her gün 2 kivi, 1 greyfurt, 1 yeşil biber veya 2 kaşık lahana turşusu yemek gibi)

    Hareket edin ve soğuğa karşı vücudunuzun dayanıklı olmasını sağlayın. (Yüzmek,saunaya gitmek, soğuk duş almak, temiz havada yürüyüş yapmak, değişik spor faaliyetleri)

    Oda havasını iyileştirin. Hava nemlendiricileri kullanın veya saksı çiçeklerini temin edin. Odayı aşırı ısıtmayın, düzenli olarak havalandırın.

    Hava cereyanının oluşmamasına dikkat edin.

    Virüslerden korunun.

    Soğuk algınlığı dönemlerinden kalabalık ortamlarda, kapalı mekanlarda bulunmayın. Hasta insanlarla öpüşmeyin, 1.5 metreden fazla yaklaşmayın.

    Ellerinizi düzenli yıkayın.

    Çok kalın veya ince giysiler giymeyin. Havaya göre giyinin.

    Stres altındaki insanlar hastalanmaya daha elverişlidir. Her gün düzenli olarak dinlenin. Gevşeme egzersizleri yapın.

  • Sarımsak ve Zeytinyağı ile Mükemmel Saçlar

    Sarımsak ve Zeytinyağı ile Mükemmel Saçlar

    Saç dökülmesini yavaşlatan (bazı çalışmalara göre yeniden saç çıkmasını sağlayan) sarımsak ve zeytinyağı ile saç bakımı özellikle son yıllarda oldukça popüler hale geldi. Sarımsağın sülfür, vitamin ve selenyum içeriği, zeytinyağının yumuşatıcı etkisiyle birleşerek başta yıpranmış ve dökülen saçlar olmak üzere saç bakımında etkili bir doğal seçenek sunuyor.

    Sarımsağın Saça Faydaları

    Saç, tırnaklar, sinirler ve cilt için faydalı olan sülfür açısından zengin sarımsak aynı zamanda selenyum ile E vitamininin vücut tarafından daha iyi işlenmesini sağlayarak saç sağlığı üzerinde olumlu etki yaratmaktadır. Yine saç sağlığı açısından önemli olan C, B6, B1 vitaminlerini içeren sarımsak özellikle yıpranmış saçları besler ve kolojen üretimini arttırır.

    Sarımsaklı saç bakım ürünlerinin (sarımsak şampuanı, sarımsak tozu, sarımsak yağı…) yeniden saç oluşumunu desteklediği, saçların zayıfladığı bölgelerde tekrar saç çıkmasını sağladığı yönünde bazı bilimsel araştırmalarda bulunmakta. Aynı etkiyi elde etmek için bu ürünler yerine evde sarımsağı döverek saç derinize direk masaj yaparak uygulayabilirsiniz.

    Zeytinyağının Saça Faydaları

    Saç derisini ve saç tellerini yumuşatıcı etkisi bulunan zeytinyağı özellikle yıpranmış ve kolay kırılan saçların bakımında kullanılmaktadır. Saç şekillendirici ürün ve cihazların kuruttuğu, zayıflattığı saçlar için kullanabileceğiniz en etkili doğal ürünler arasında yer alan zeytinyağı düzenli olarak kullanıldığında saçlara doğal parlaklık verir, hacim kazandırır ve daha saç derisinin daha sağlıklı olmasını sağlar.

    Sarımsak ve Zeytinyağı ile Saç Bakımı Nasıl Yapılır?

    Sarımsağı yukarıda belirttiğimiz gibi havanda dövüp suyunu çıkardıktan sonra direk olarak saçların zayıfladığı bölgelere sürebilirsiniz. Bunun haricinde aktarlarda hazır olarak bulabileceğiniz sarımsak yağını da kullanabilirsiniz. Sarımsağı saç derisine sürerken parmak uçlarınızla masaj yaparak kan dolaşımını hızlandırmanız etkisini daha da arttıracaktır.

    Sarımsağı saçınızda yaklaşık bir saat kadar beklettikten sonra saçlarınızın uzunluğuna göre belirleyeceğiniz miktar zeytinyağını yine saç derinize masaj yaparak sürün. Geniş ağızlı bir tarak yardımıyla zeytinyağını diplerden uçlara doğru yayın. Her tutama eşit miktarda sürdüğünüzden emin olduktan sonra başınıza bir havlu sarın ya da bone takın ve 1-2 saat bekletin.

    Zeytinyağını ve saç derisinde kalan sarımsağı normal bir şampuanla yıkayabilir ve nemlendirici kullanabilirsiniz.

    Sarımsak ve zeytinyağı ile saç bakımının bilinen bir yan etkisi olmamasına karşın sarımsak alerjiniz varsa bu ciltte kızarıklığa ve kaşıntıya neden olabilir. Sarımsağa karşı alerjiniz olup olmadığını tüm saç derinize uygulamadan önce elinizin üzerinde küçük bir alana sürerek görebilirsiniz.