Etiket: testler

  • Cinsel Cahillik Orgazmı Engelliyor

    Cinsel Cahillik Orgazmı Engelliyor

    Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) Adana Şube Başkanı Taner Canatar, tıbbi araştırmaların kadında görülen boşalma ve orgazm sorunlarının en sık görülenin nedeninin; cinsel bilgisizlik olduğunu söyledi. Canatar, ilaç kullanımı ve klitoris büyütme gibi tedavi yöntemlerini de uzmanlar olarak tavsiye etmedikleri uyarısında bulundu.

    Sebepleri neler?

    Uzman Doktor Canatar, orgazm olmak ile boşalmanın aynı şey olmadığını belirterek, “Tarif edilmesi zor olan bu geri bildirimlerden boşalma, bedensel bir rahatlamayken, orgazm bu bedensel rahatlamaya ruhun da eşlik ettiği çok yüksek haz veren bir durum. Boşalma sorunları kadınlarda anksiyeteye ve depresyona, kendine güvensizliğe ve kişinin kendisine olan saygısını yitirmesine yol açabiliyor” dedi.

    Çözümü mümkün

    Boşalma ve orgazmın, kadınlardan en sık görülen cinsel işlev bozukluğu olduğunu kaydeden Canatar, sorunun tedavisindeki ilk aşamanın cinsel terapistin kişi veya çiftlerle ilk görüşme yapması olduğunu vurguladı. Bu süreçte cinsel öykü alınıp, çeşitli testler ve ölçekler kullanmanın yanında gerektiğinde jinekolojik muayene de önerilebileceğini anlatan Canatar, böylelikle sorun keşfedilerek, olası çözüm yollarının kişi veya çifte sunulduğunu belirtti.

    Çiftin kendilerine özel olarak hazırlanan tedavi planını kabul etmesi ile cinsel terapi sürecinin başlayacağını dile getiren Canatar, bu aşamada da kadın veya çiftin yaşantısı, geçmişteki birliktelikleri, genel olarak cinsel hayatı, partner uyumu gibi boşalma ve orgazm olamama sorununa neden olabilecek alt başlıkların saptanmaya çalışıldığını kaydetti.

    Flört önemli

    Yapılan tıbbi araştırmaların, boşalma ve orgazm sorunlarının en sık görülen nedeninin; cinsel bilgisizlik olduğunu ortaya koyduğunu vurgulayan Canatar, “Cinsel terapi evresinde kişiye ve çifte cinsel ilişki, cinsellik ve cinsel organlarla ilgili bilgi verilir ve bilişsel yeniden yapılandırma yapılır. İlişkideki mevcut iletişim sorunları çözümlenir ve çiftin ilişkisi flört havasına sokulur” diye konuştu.

    Bu sürecin ardından da kadının, boşalmasını veya orgazm olmasını engelleyen duyguları ile bağlantıya geçilmesi ve onları söze dökmesi sağlanacağını belirten Canatar, “Önce kişinin kendi vücudunu tanımasına, sonra çiftin birbirinin vücudunu tanımasına yönelik aşk oyunları adında çalışmalar yapılır. Buradaki amaç; cinsellikle ilgili önceden gelen yanlış ve eksik bilgilerin silinip, yerine doğru bilgilerin getirilmesidir” dedi.

    İlaç kullanmayın çünkü…

    Uzman Doktor Taner Canatar, her ne kadar ilaç kullanımı ve klitoris büyütme gibi tedavi yöntemlerinin, boşalma ve orgazm sorunlarını önleyici birer tedavi yöntemi olduğu belirtilse de, cinsel terapistler olarak bunu tavsiye etmedikleri uyarısında bulundu. Canatar, “İlaçlar sorunu kökünden çözmeyecek. İlaç kullanımı geçici boşalmalara neden olacağı için sonrasında ciddi cinsel sorunlara ve depresyona neden olabilir” dedi.

    Aşk kaslarını çalıştırın

    Klitoris büyütme operasyonunun, klitoral uyarma yani mastürbasyon eylemine kadını daha duyarlı hale getireceğini anlatan Canatar, ancak cinsel birliktelik sonucu oluşacak olan vajinal boşalmaya ve vajinal orgazma çok fazla faydası olmayacağını söyledi. Aşk kaslarını kullanmayı öğrenmenin, boşalma ve orgazmı kolaylaştırdığını ifade eden Canatar, “Kesin sonuçlu tedavide, kadının erojen bölgeleri yani duyarlı bölgelerine yoğunlaşma tekniklerine yönelten cinsel terapi programına ihtiyaç var. Bu tür durumlarda aşk kaslarını çalıştırma egzersizleri yani Kegel egzersizleri ile duyarlılığı arttırmak da mümkün” diye konuştu.

  • Hamileler bu testleri mutlaka yaptırmalı!

    Hamileler bu testleri mutlaka yaptırmalı!

    Bir asır önce temelleri oluşturulan gebelik takibi, hem annenin hem de bebeğin sağlığı için yaşamsal öneme sahip…

    Gebelik takibi önceleri 16. haftada başlatılıyor ve ayda bir kez yapılan rutin takipler, 30. haftadan sonra genellikle 2 haftada bir, 36. haftadan sonra ise haftada 1 olarak doğuma kadar sürdürülüyordu. Bunun nedeni ise gebelik zehirlenmesi (preeklamsi) ve ani başlayan kanamalar gibi çeşitli komplikasyonların hamileliğin ikinci yarısından sonra görülmesiydi. Oysa son yıllarda tıp teknolojisindeki gelişmeler ve bilgi birikimi sayesinde anne ile bebeğin yaşamını tehdit edebilen pek çok komplikasyon 3 basit yöntemle hamileliğin henüz ilk haftalarında belirlenebiliyor; anne adayının öyküsünün alınması, kan tahlili ve ultrason muayenesi.

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Lütfü Önderoğlu, bu 3 yöntemle anne ve bebekte hangi sağlık sorunlarının tespit edilebildiğini anlattı. Prof. Önderoğlu, 11.14. haftalar arasında yapılan tek bir muayene ile anne ile bebeği düşük veya yüksek riskli grup olarak ayrılabildiğini belirterek şunları söyledi:

    “Özellikle ilk üç ay sonunda kontrollerin yapılıp, bundan sonraki bakım programlarının kişiye ve ihtiyaca özgü yeniden planlanması hem anne hem de bebek için yaşam kurtarıcı oluyor. Çünkü bu sayede sağlık hizmeti çok daha verimli ve etkili verilebiliyor. Riskli gruplar erken dönemde belirlendiğinde anne veya bebekte oluşabilecek gebelik kayıpları, erken doğum, doğum öncesi kanamalar, büyüme geriliği, preeklamsi ve Down Sendromu gibi ciddi komplikasyonlar tespit edilerek, önlenebiliyor ya da sorun hafifletilebiliyor. Dolayısıyla her anne adayının 11-14. haftalar arasında, en ideali ise 12. haftada kontrole gelmesi çok önemli.”

    MUAYENENİN 3 SİLAHŞÖRÜ: ÖYKÜ, TAHLİL, ULTRASON
    1- Annenin öyküsü: Muayenenin ilk adımında anne adayına daha önceki hamilelikte erken veya ölü doğum, gebelik tansiyonu, gebelik zehirlenmesi, bebeğin anne karnında iyi büyümemiş olması gibi sorunların olup olmadığı soruluyor, yapmış olduğu doğum varsa bunun tam bir hikayesi alınıyor. Anne öyküsünün alınması yüksek risk taşıyan ve doğumu 34 haftadan önce yapılma tehlikesi olan anne adaylarını seçebilme ve önlem alma şansını sunuyor.
    2- Kan tetkikleri: Anne adayının kan grubu, RH faktörü ve tam kan sayımı, geçirmiş olduğu enfeksiyonların araştırılmasının yanı sıra bu döneme ilişkin bazı özel hormon ve plasental proteinlerin bakılarak, anne yaşı ile gebelik haftasının birleştirildiği birinci ilk üç ay testi yapılabiliyor. Elde edilen test sonucu olasılık hesabı ile anne adayının kromozom anomalili bebek doğurma, preeklampsi ve buna bağlı büyüme geriliği riskleri sayısal olarak tespit ediyor. Çok yüksek risk taşıyanlar ile düşük risk taşıyan gebelerin ayrımına da böylece olanak tanınıyor. İlk trimester kan testinden en iyi sonucun alınabilmesi için bu test, ultrasonografi ile bakılan bebeğe ilişkin bazı özel ölçümlerle birleştiriliyor.
    3- Ultrasonografi: 11-14 hafta arasında yapılacak ultrasonografi ile gebeliğe ilişkin pek çok bilgi alınabiliyor. Bu dönemde özellikle ense saydamlığı ölçümü birinci trimester tarama testi olarak biyokimyasal değerler ile kombine edildiğinde ve gerekirse kalbe uygulanan duktus venozus doppleri, kalp kapağı doppler ölçümlerinin yanı sıra burun kemiği değerlendirilmesi ile bebekte down sendromu gibi önemli kromozom anomalilerinin tahmin edilme şansı yüzde 90’lara ulaşıyor. Aynı zamanda çok erkenden bebekte majör yapısal anomalilerden anensefali, karın ön duvar anomalileri, mesane ve ağır nörolojik sistem anomalileri de görülebiliyor.

    HANGİ RİSKLER TESPİT EDİLİYOR?
    Prof. Dr. Lütfü Önderoğlu, hamileliğin ilk 3 ayında yapılan kontrollerde tespit edilip, alınan tedbirler ve tedavilerle ortadan kaldırılabilen veya zararları büyük oranda hafifletilebilen riskleri şöyle sıraladı:
    ANNE ADAYINDA…
    Gebelik hipertansiyonu: Anne adayının tansiyonunun 140/90 mmHg ve üzerinde seyretmesi, beraberinde böbrekten idrara protein kaçağı olmasına preeklampsi, bir başka deyişle gebelik zehirlenmesi adı veriliyor. Yüzde 6-8 sıklıkla rastlanan hamilelik zehirlenmesi annede beyin kanamasından akciğer ödemine, görme kaybı, böbrek ve kalp yetmezliğinden ölüme kadar çok ciddi tablolara yol açabiliyor. Anne karnında bebekte büyüme ve gelişme geriliği olabiliyor, plasentanın erken ayrılma riski de artıyor.
    Erken doğum: Özellikle 34 haftanın altında gerçekleşen doğumlar sonucunda bebek ölümleri ve nörolojik kalıcı hasarlarla karşılaşılması bugün için en başta gelen sorun olarak görülüyor. Önceki gebeliklerde erken doğum, erken su kesesi açılması gibi öykü alınması ve mevcut gebelikte rahim ağzı ile kanalın sonografik takibi bu yönde yüksek risk taşıyan gebeliklerin saptanmasına yardımcı oluyor.

    BEBEKTE…

    Down Sendromu: 11- 12 haftada anne yaşı, kan tetkikleri ve ultrasonografi takibinden alınan sonuçlar birleştirilerek bebekte kromozom anomali riski tespit edilebiliyor. Eğer bebek yüksek risk grubundaysa, örneğin down sendromu riski yüzde 1 civarında ise koriyon villüs biyopsisi önerisi yapılarak erkenden kromozom analizine olanak sağlanabiliyor. Yapılan bu birinci trimester taraması ile kromozom anomalileri yüzde 90 oranında tahmin edilebiliyor. Fetal anomaliler: 11-14 hafta sonografisi ile majör anomalilerin önemli bir bölümü tanınabiliyor. Örneğin bebeğin kafatası ve beyin dokusundaki gelişme sorunu, karın ön duvarındaki açıklık, dışarıya doğru fıtıklaşan bağırsak veya karaciğer, idrar kesesinde tıkanıklık veya dev bir idrar kesesi tespit edilebiliyor. Ayrıca gebeliğin ilerleyen dönemlerinde kendini gösterebilecek kalp anomalileri ile iskelet sistemine ait anomaliler hakkında ön fikir elde edilebiliyor ve bu gebeler yakın takibe alınabiliyor.

    Büyüme ve gelişme geriliği: Yetersiz gelişme ve büyüme nedeniyle anne karnında ölüm olabileceği gibi doğum sonrası kalıcı özürler de gelişebiliyor. Bu bebeklerin önceden tespiti, daha farklı bir takip önerilmesi ve gerekirse erkene alınabilecek doğum kararları ile anne ile bebeğin yaşamları kurtulabiliyor.

    Gebelik – Hamilelik hakkında bilgi için tıklayın…

  • TAKINTI, SAPLANTI, OBSESYON SORUNUNUZ OLUP OLMADIĞINI TEST EDEBİLİRSİNİZ.

    TAKINTI, SAPLANTI, OBSESYON SORUNUNUZ OLUP OLMADIĞINI TEST EDEBİLİRSİNİZ.

    TAKINTI, SAPLANTI, OBSESYON SORUNUNUZ OLUP OLMADIĞINI TEST EDEBİLİRSİNİZ.

    PADUA ENVANTERİ

    Herkesin günlük hayatta kafasına taktığı şeyler muhakkak vardır. Ama önemli olan bu takıntıların hastalık derecesinde olup olmadığını bilmek. İşte İtalyanların hazırladığı, takıntı derecenizi ölçen bir test. Aşağıdaki maddelerden her birine sıfır ile dört puan arasında bir puan verin. Ortalama 40 puan alırsanız normalsiniz, puanınız 40’ın biraz üzerine çıkarsa normalden biraz takıntılısınız. 80 puan civarında alırsanız ise takıntı hastasısınız demektir.

    0=hiç, 1=çok az, 2=biraz, 3=fazla, 4=çok fazla

    • Paraya dokunduğum zaman ellerimin kirlendiğini hissediyorum.
    • Vücut salgılarım (ter, tükürük, idrar vs.) herhangi bir yerime çok az değse bile elbiselerimi kirletebileceğini düşünüyorum.
    • Y ab ancıların veya tanıdığım bazı kişilerin dokunduğunu bildiğim cisimlere dokunmakta zorluk çekiyorum.
    • Çöpe veya kirli şeylere dokunm ak ta zorluk çekiyorum.
    • Hastalıktan veya kirlenmekten korktuğum için umumi tuvaletleri kullanmaktan kaçınıyorum.
    • Hastalık bulaşmasından korktuğum için umumi telefonları kullanmaktan kaçınıyorum.
    • Ellerimi gerektiğinden daha sık ve daha uzun yıkıyorum.
    • Bazen hiçbir sebep yokken sadece kirlenmiş ol ab ileceğimi veya üzerime bir şey bulaşmış ol ab ileceğini düşündüğüm için yıkanıyor veya temizleniyorum.
    • Kirlenmiş olduğunu düşündüğüm bir şeye dokunursam kendimi derhal yıkanm ak veya temizlenmek zorunda hissediyorum.
    • Eğer bir hayvan bana dokunursa yıkanmak ya da giysilerimi değiştirmek zorunda kalıyorum.
    • Aklıma şüpheler veya endişeler geldiği zaman, bunlar hakkında bana güvence verecek biriyle konuşmadan duramıyorum.
    • Konuşurken aynı şeyleri ve aynı cümleleri birkaç defa tekrarlıyorum.
    • İnsanların söylediklerini bir kerede anlasam bile, aynı şeyi birkaç defa tekrarlamalarını istiyorum.
    • Giyinirken, soyunurken, yıkanırken kendimi belli bir sırayı takip etmek zorundaymış gibi hissediyorum.
    • Yatmadan önce giysilerimi belli bir şekilde asmak veya katlamak zorundaymışım gibi hissediyorum.
    • Yatmadan önce kendimi belli bir sıra içinde belli işleri yapm ak zorunda hissediyorum.
    • Doğru yapılıp yapılmadıklarından emin olm ak için işleri birkaç defa yapmak zorundayım. Bazı şeyleri gerektiğinden daha fazla kontrol ediyorum.
    • Su musluklarını, elektrik düğmelerini kapattıktan sonra tekrar tekrar kontrol ediyorum.
    • İyice kapalı olup olmadığından emin olm ak için yoldan eve geri dönüp kapıları, pencereleri vs. kontrol ediyorum.
    • Her türlü belgeyi, formu, çeki doğru doldurup doldurmadığımdan emin olmak için defalarca kontrol ediyorum.
    • Kibritlerin, sigaraların vs. iyice sönüp sönmediklerini anlamak için defalarca kontrol ediyorum.
    • Bir yerden para aldığım zaman defalarca sayıyorum.
    • Mektupları yollamadan önce defalarca ve dikkatle kontrol ediyorum.
    • Önemsiz konularda bile karar vermekte zorluk çekiyorum.
    • Yaptığımı bildiğim şeyleri gerçekten yapıp yapmadığımdan bazen emin olamıyorum.
    • Anlattığım bir şeyi yeterince açıklayamadığımı düşünüyorum.
    • Bir işi dikkatle yaptıktan sonra bile, yanlış yaptığımı veya bitiremediğimi düşünüyorum.
    • Bazı şeyleri gerektiğinden daha sık yaptığım için bazen gideceğim yerlere geç gidiyorum.
    • Yaptığım şeylerin çoğu hakkında şüphe ve sorunlar uyduruyorum.
    • Belli şeyleri düşünmeye başlarsam bir türlü kafamdan atamıyorum.
    • İstemediğim halde aklıma kötü şeyler geliyor.
    • Aklıma ayıp ve kötü sözler geliyor ve kafamdan atamıyorum.
    • Aklım düşüncelerle öylesine meşgul ki, etrafta ne olup bittiğini fark edemiyorum.
    • Küçük hatalarımın fel ak etlere yol açacağını düşünüyorum.
    • Farkında olmadan birine zarar vermiş ol ab ileceğime endişe duyuyorum.
    • Bir felaket haberi aldığım zaman benim hatam olduğunu düşünüyorum.
    • Bazen hiçbir sebep yokken kendime zarar verebileceğimden veya bir hastalığım olduğundan aşırı derecede endişe duyuyorum.
    • Hiçbir sebep yokken cisimleri sayıyorum.
    • Hiçbir önemi olmayan sayıları hatırlamak zorundaymışım gibi hissediyorum.
    • Okurken önemli bir şeyi kaçırdığım fikrine kapılıyorum, geri dönüp aynı bölümü en az iki kere okum ak zorunda kalıyorum.
    • Hiçbir önem taşımayan şeyleri unutm ak tan endişe duyuyorum.
    • Aklıma bir şey geldiği zaman, bunu bütün açılardan inceleme gereği duyuyorum.
    • Bazı durumlarda kontrolümü kaybetmekten ve ayıp şeyler yapmaktan korkuyorum.
    • Yüksekten aşağıya baktığım zaman, kendimi aşağı atmamı söyleyen bir dürtüye kapılıyorum.
    • Yaklaşan bir tren görünce, rayların altına atlayabileceğim hissine kapılıyorum.
    • Topluma açık yerlerde aklımdan elbiselerimi çıkarmak geçiyor.
    • Araba kullanırken birinin veya bir şeyin üstüne gitmek dürtüsüne kapılıyorum.
    • Silah görünce heyecanlanıyorum, aklımdan şiddet içeren düşünceler geçiyor.
    • Bıçak , hançer ve diğer sivri uçlu cisimler beni huzursuz ediyor.
    • Bazen içimde bana yapmak istemediğim anlamsız şeyleri yaptıracak bir şey hissediyorum.
    • Bazen sebep yokken cisimleri kırmak veya tahrip etmek istiyorum.
    • İşime yaramasalar bile, başkalarına ait şeyleri çalmak istiyorum.
    • Bazen marketten bir şey çalmak için dayanılmaz bir istek duyuyorum.
    • Bazen savunmasız çocuklara ve hayvanlara zarar verme dürtüsüne kapılıyorum.
    • Sonradan rahatsız olsam bile, belli durumlarda aşırı yemek yeme dürtüsüne kapılıyorum.
    • İntihar ve suç haberi aldığım zaman uzun bir süre çok etkisinde kalıyorum, bu konudaki düşüncelerimi durduramıyorum.
    • Mikroplar ve hastalıklar hakkında yersiz endişeler icat ediyorum.

  • Ne kadar seksisiniz?

    Ne kadar seksisiniz?

    Seksi olmak, güzel, çekici ve cazibeli olmaktan çok farklıdır. Seksapelden yoksun kadın, tüm muhteşem görünüşüne karşın erkeklerin dikkatini çekemezken, kusurlarını seksi görüntüsüyle kapamayı bilen kadın, hemen her erkeği elde edebilir. Siz ne kadar seksisiniz? Test edin!

    1) Pek de uygun sayılmayacak bir anda, sevgilinizin ani sevişme isteğiyle karşı karşıyasınız. Ne yaparsınız?

    a. Anında onunla yatağa atlarsınız. Siz havanızda olun ya da olmayın, önemli olan onun tatmin olması!
    b. Siz de heyecanlanır ve ona ayak uydurursunuz.
    c. Sadece içinizden geliyorsa onunla beraber olursunuz, gelmiyorsa onu reddedersiniz,
    d. Onu bir süre için reddedersiniz. Zor elde edileni oynamak, seksi daha eğlenceli kılar.

    2) Ara sıra yatakta kurduğunuz fanteziler:

    a. Sevgilinizin yerinde başkasının olduğunu düşünürsünüz. Keanu Reeves, Hugh Grant ya da George Clooney gibi…
    b. Yakışıklı bir Amerikan askeri tarafından tecavüze uğradığınızı hayal edersiniz.
    c. Ortalık yerde, şaşkın ve meraklı bakışlar altında sevgilinizle oynaştığınızı farz edersiniz.
    d. Fantezilere hayır! Tüm dikkatinizi sevgilinizin üzerinde yoğunlaştırırsınız.

    3) Son derece hoş ve romantik bir gecenin ardından içinizde korkunç bir sevişme isteği duyuyorsunuz. Fakat sevgiliniz uyumayı tercih ediyor. Kendinizi nasıl hissedersiniz?

    a. Biraz incinmiş ve hayal kırıklığına uğramış…
    b. Canınız sıkılır ve bunu ona belli edersiniz.
    c. Hoşnutsuz. Karşı konulmaz kışkırtmalarla onu baştan çıkarmaya çalışırsınız.
    d. Ümidinizi kaybetmeden, uslu uslu oturup, onun ilgi göstermesini beklersiniz.
    4) Şimdi dürüst olun ve cevap verin. Şimdiye kadar kaç sevgiliniz oldu?
    a. Pek azımsanmayacak kadar; beş, altı, sekiz, belki daha fazla!
    b. Sayılamayacak ve hatırlanamayacak kadar çok.
    c. İki veya üç. Siz, monogamiye inanan ve uzun süreli ilişkilere girenlerdensiniz.
    d. Övünmeye değmeyecek kadar az. Bu zamanda uygun bir erkek bulmak o kadar kolay değil.

    5) Yatakta ilk hareket kimden gelir? Sizden mi, yoksa sevgilinizden mi?

    a. Erkeğinizden. Zaten siz de böylesini tercih edersiniz.
    b. Çoğunlukla sevgilinizden. Fakat zaman zaman şehvetli anlarınızda şefkatle sarılarak veya küçük sinyallerle onu harekete geçiririsiniz.
    c. O anda kim daha istekli ve arzulu ise, ilk hareket ondan gelir.
    d. Sizden. İlk hareketin ondan gelmesini beklemek çok daha az ile yetinmek demektir.

    6) Bir erkeği baştan çıkarmak için en çok hangi yöntemi kullanırsınız?

    a. Fiziksel yolları; okşarım, kemerini çözerim…
    b. Hiçbir şey yapmama gerek kalmaz. Çünkü vücudum her zaman baştan çıkarıcıdır.
    c. Şefkatli ve sevecen olurum. En içten duyguları itiraf etmek ve samimi olmak çok etkili bir afrodizyaktır.
    d. İlk önce kışkırtıcı bir şekilde flört eder, sonra da sıcacık bir kucaklamayla onu şaşkına çeviririm.

    7) Cumartesi akşamı ve siz kendinizi iyi hissetmiyorsunuz. Eviniz inanılmayacak kadar dağınık. Ansızın sevgiliniz arıyor ve bir akşamüstü kaçamağı için oraya gelmek istediğini söylüyor. Ne yaparsınız?

    a. Bu buluşmayı başka bir güne (daha prezantabl olacağınız) ertelemek konusunda onu ikna edersiniz.
    b. İçinde bulunduğunuz durumu ve şartları ima eder, kararı ona bırakırsınız.
    c. Onun birazdan yanınızda olacağı düşüncesi sizi heyecanlandırır ve beklediğinizi söylersiniz.
    d. Dağınıklığa aldırmazsınız. Eğer havanızdaysanız “evet”, değilseniz “hayır” dersiniz.

    8 ) Sevişmeniz henüz sona erdi. Sevgiliniz son derece tatmin olmuş görünse de siz pek öyle değilsiniz. Ne yaparsınız?

    a. Banyoya gider ve soğuk bir duş alırsınız.
    b. Ona kibarca henüz orgazma erişemediğinizi söyler ve sizinle biraz daha meşgul olmasını istersiniz.
    c. Biraz soğuk davranırsınız. Mesajı alacaktır.
    d. Ona sarılıp, kocaman bir öpücük verir ve cinsel başarısızlık duygusuna kapılmasına engel olursunuz.

    9) Sıra dışı seks konusunda takıntılarınız var mı?

    a. Her türlü edepsizliğe açıksınız.
    b. Erkeğin kölesi, rolünü oynamaya her zaman hazırsınız.
    c. Çılgın kostüm ve aksesuar kullanımının ve değişik rollere bürünmenin, cinsel deneyimleri zenginleştirdiğine inanıyorsunuz.
    d. Sıra dışı seks sizi rahatsız eder. Kendinizi huzursuz hissedersiniz.

    10) Hayalinizdeki ideal erkeği bulmak tabii ki bu kadar basit değil ama siz yine de aşağıdaki listeden kendinize göre olanı seçin.

    a. Yakışıklı, zengin, tanınmış biri.
    b. Sevimli, enerjik, harika vücuda sahip biri.
    c. Sizinle aynı duygusal frekansı paylaşabilen, içten ve duyarlı biri.
    d. Güçlü, erkeksi ve özgüveni olan biri.

    11) Bir partide tam size göre, çok çekici bir erkekle karşılaşıyorsunuz. Stratejiniz ne olur?

    a. Ona önce dostça gülümser sonra da beklemeye geçersiniz. İlk hareketi erkeklerden beklemek en iyisidir.
    b. Onu izler ve dış görünüşünün yanında başka ne gibi özelliklere sahip olduğunu anlamaya çalışırsınız.
    c. Kendinizi tanıtır ve biraz flört edersiniz.
    d. Ona iğneli ve hafif kışkırtıcı bir şey söyleyip sonra da yanından ayrılırsınız. Peşinizden gelirse, onunla beraber olmak için bir şansınız var demektir.

    12) Cinsel ilişki öncesi belli bir süreye ihtiyaç duyar mısınız?

    a. Pek değil. Seks düşüncesi bile sizi havaya sokmaya yeter.
    b. Hayır, önsevişmeden çok, seksin kendisi sizi ilgilendiriyor.
    c. Belli bir ölçüde ihtiyaç duyarım. Özellikle bunun partnerinizin arzu ve şehvetini arttıracağını düşünüyorsanız.
    d. Oldukça az. Bir iki öpücük ve sarılış yeter.

    13) Yeni bir pozisyon deneme fikri genellikle kimden gelir?

    a. Sizden. Yatakta ondan daha maceracısınız.
    b. Ondan ama sizin teşvikinizle.
    c. Doğrusunu söylemek gerekirse, işler kızıştığında bunu kimin başlattığını anlamak biraz zor oluyor.
    d. Kimseden. Yatakta yeni şeyler deneme alışkanlığınız yoktur.

    14) Sevgiliniz sizi kızdırdığı veya gücendirdiği zaman onu seksten yoksun bırakır mısınız?

    a. Tabii ki. Bu ona ders vermenin en iyi yoludur.
    b. Evet. Çünkü sizi deli ettiğinde ona karşı olan tüm isteğinizi kaybediyorsunuz.
    c. Hayır. Onu reddetmeniz gerektiğini bilseniz bile, yine de karşı koyamıyorsunuz.
    d. Elbette hayır. Bu onu olduğu kadar kendinizi de cezalandırmak olur.

    15) Sevgilinizin sizden pek alışılagelmedik ve sizi rahatsız edebilecek bir cinsel isteği var. Bu durumda nasıl davranırsınız?

    a. Ona istediğini verirsiniz. Eğer bu deneyim pek hoşunuza gitmezse bir daha tekrar etmezsiniz.
    b. Sadece “hayır” dersiniz. Çünkü bu konu uzarsa, kinci ve can sıkıcı olabilir.
    c. Niye böyle bir istekte bulunduğunu anlamaya çalışırsınız. Belki ilişkinizde bazı şeyleri eksik buluyordur.
    d. O andaki durumunuza bağlı olarak reddeder veya kabul edersiniz.

    16) Orgazm taklidi yapmak konusunda tavrınız nedir?

    a. Partnerinizi havaya sokmak için yaparsınız.
    b. Devam etmekte çok ısrarlı olduğu zaman bu yola başvurursunuz.
    c. Bu sizin maskeniz gerçekte orgazm olmak konusunda problemleriniz var.
    d. Sizi ilgilendirmiyor. Bu şekilde rol yapmaya hiç ihtiyacınız yok.

    17) Mastürbasyon yapmak konusunda ne düşünüyorsunuz?

    a. Vazgeçilmez bir ihtiyaç. Çoğu zaman iki kişilik beraberlikten daha zevkli.
    b. Sinir ve sıkıntıyı atmak için kullandığınız bir yol.
    c. Bir ilişkiniz olduğu zaman bile başvuruyorsunuz, çünkü sizi cinsel olarak her zaman canlı ve ateşli tutuyor.
    d. Her zaman ikinci planda. Sadece sizi tatmin eden bir ilişkiniz yokken mastürbasyon yapıyorsunuz.

    Değerlendirme:

    1) a-1 b-4 c-3 d-2
    2) a-2 b-4 c-3 d-1
    3) a-2 b-2 c-4 d-1
    4) a-3 b-4 c-2 d-1
    5) a-1 b-2 c-3 d-4
    6) a-4 b-1 c-2 d-3
    7) a-2 b-1 c-4 d-3
    8) a-3 b-4 c-1 d-2
    9) a-4 b-2 c-3 d-1
    10) a-1 b-4 c-3 d-2
    11) a-1 b-3 c-4 d-2
    12) a-4 b-3 c-2 d-1
    13) a-4 b-2 c-3 d-1
    14) a-1 b-3 c-2 d-4
    15) a-1 b-2 c-1 d-4
    16) a-2 b-3 c-1 d-4
    17) a-2 b-1 c-4 d-3

    50 puan ve üstü: SEKS MAKİNASI
    Aşk ve seks bütün hayatınıza hükmediyor. Çok nadiren yalnız kalıyor veya tek bir erkekle birlikte oluyorsunuz. Erkekler sizdeki cinsel potansiyeli hemen fark ediyor ve cazibenize kapılıyor. Probleminiz ise, sürekli seksin ön planda olmasından dolayı erkekleri gerçekçi bir gözle görememek. Çoğu zaman seksi, ilişkilerinizde problemleri saklayabilmek için kullanıyorsunuz. Bütün kavga ve tartışmalar yatakta bitiyor. Anlaşmazlıklarınızı seksi kullanarak değil de, sözcüklerle çözmeyi öğrenmelisiniz.

    40 – 50 puan arası: İHTİRASLI AMA ÖLÇÜLÜ

    Güçlü tutkularınızı sofistike bir kontrol duygusuyla frenliyorsunuz. Kendinizi doğru erkeğe rahatlıkla teslim edebiliyor, bir çaylakla beraberken de ona nasıl mutlu edildiğinizi öğretmekten kaçınmıyorsunuz. Erkeklerin limitlerini zorlamaktan hoşlanıyorsunuz. Kışkırtıyor, değiştiriyor, uyandırıyorsunuz. Ta ki onu istediğiniz hale getirene kadar. İstediğiniz olmazsa da aldırmıyorsunuz. Biliyorsunuz ki daha iyisini bulmanız uzun sürmeyecek.

    25 – 39 puan arası: TUTKULU ÂŞIK

    Sizi ilgilendiren aşk, seks değil. Duygular her zaman ön planda ve aradığınız heyecanı romantizmde buluyorsunuz. Erkekleri dış görünüşlerinden çok, duygusal yönden değerlendiriyorsunuz. Bu sizi potansiyel incinmelerden koruyor. Derinliği olmayan tek gecelik ilişkilerden kaçınıyorsunuz. Bu tür geçici ilişkiler sizi asla tatmin etmiyor.

    24 puan ve aşağısı: SOĞUK NEVALE

    Bu kadar soğukluk niye? Belki farkında değilsiniz ama hayatın en zevkli yanını kaçırıyorsunuz. Her ne kadar beraber olduğunuz erkeğin cinsel isteklerine ayak uydursanız bile o, sizin bu işi bir görev duygusuyla yaptığınızdan haberdar. Bir terapistten yardım istemek iyi bir fikir olabilir. O, bu probleminizin kaynağını bulmakta yardımcı olacaktır. Genellikle cinselliği bastırma eğilimi küçük yaşlarda yaşanan bazı olaylar sonucu gelişir. Bu aile baskısı veya cinsel taciz olabilir ve genellikle hatırlanmaz. Unutmayın, artık bir kadınsınız, kendi cinselliğinizle yüzleşmelisiniz. Zaman, hayatın zevklerini tatma zamanı!

  • Anne Adaylarına Anneliği Armağan Ediyoruz…

    42-19938972Maya Tüp Bebek Merkezi’nden Kadınlar Kulübü Üyelerine Özel Ücretsiz Tüp Bebek ve Bütünleşik Tedavi Planı.

    Maya Tüp Bebek Merkezi, anneliği yaşamak isteyen anne adaylarına çok özel bir fırsat sunuyor. Anketi dolduran 750. kişiye ücretsiz tüp bebek tedavisi armağan ediyoruz. Anketimizi dolduran tüm üyeler ise “Bütünleşik Tedavi Planı”ndan yararlanma hakkı kazanacak.

    Çekilişimize katılan 750. üye, 1800 Euro değerindeki jinekolojik muayene, sperm tahlili ve geri kalan tüm tedaviyi kapsayan, ücretsiz tüp bebek tedavisi ve Maya Konukevi’nde konaklama hakkı kazanacaktır. (İlaç masrafları, ilave olarak çıkabilecek ek tedavi giderleri çifte aittir.)

    Kampanya kapsamında, anketi dolduran herkese ise “Maya Bütünleşik Tedavi Planı” hediye ediyoruz. Böylece siz de uluslararası standartlarda hazırlanmış başarılı bir tedavi planı ile bebeğinize kavuşma fırsatı yakalayacaksınız.

    42-17762207Tüm bu fırsatlardan yaralanmak için öncelikle Kadınlar Kulübü üyesi olmanız ve anketimizi doldurmanız yeterlidir.

    Ankara’da bulunan tüp bebek merkezinin çekilişi her üyemiz için geçerlidir!

    Çekilişe son katılım tarihi : 15 Mart 2009

    Tedaviyi kazanan şanslı çiftimizi 16 Mart 2009 tarihinde açıklayacağız.

    Önemli Uyarı

    * Başvuru yapabilmek için Kadınlar Kulübü üyesi olmanız gerekmektedir. Kadınlar Kulübü üyeliği sırasında verdiğiniz e-mail esas kabul edilecektir. Lütfen üye değilseniz öncelikle üye olunuz. (üye olmak istiyorum)

    * Tekrar kayıtlar kesinlikle kabul edilmeyecek ve silinecektir. Anketimizi kendi adınıza ya da başkası adına sadece bir kez doldurabilirsiniz.

    * Uyarıları dikkate aldığınız için teşekkür ederiz.

    II. Kampanya tamamlanmıştır.

    Bu konuda özverili bir araştırma yapan ve sonuçlandıran sevgili Barçman’a çok teşekkür ederiz.