Etiket: süt

  • Çikolatalı truf nasıl hazırlanır ?

    Çikolatalı truf nasıl hazırlanır ?

    ÇİKOLATALI TRUF

    Çikolatalı truf nasıl hazırlanır ?

    MALZEMELER:
    2 su b.kek kırıntısı (PASTA TABANI KULLANABİLİRSİNİZ.)
    yarım su b.krema
    1 su b.eritilmiş çikolata

    HAZIRLANIŞI:
    Kek kırıntısını karıştırma kabına alalım. Üzerine kremayı ekleyelim ve İyice karıştıralım. Diğer taraftan çikolatayı benmari usuluyle ya da mikrodalga fırında eritelim. Karıştırma kabına alalım.iyice yoğuralım ve buzdolabında 30 dk kadar bekletelim.Dolaptan çıkarıp küçük küçük koparalım, yuvarlayalım. Daha sonra toz
    fıstığa, hindistancevizine, renkli süslere ya da file fındığa bulayıp servis yapalım..

    AFiyet olsun…

    Çikolatalı truf nasıl hazırlanır ?
    Çikolatalı truf nasıl hazırlanır ?
  • Coco Star Kurabiye Tarifi

    Coco Star Kurabiye Tarifi

    Coco Star Kurabiye tarifi
    Kokostar Kurabiye

    Hamuru İçin:

    – 1 kahve fincanı kakao
    – 2 yumurta (birinin akı iç malzemesine)
    – 250 gram margarin
    – 2 kahve fincanı pudra şekeri
    – 1 pkt kabartma tozu
    – 1 pkt vanilya
    – Aldığı kadar un

    İçi İçin :

    – 2 su bardağı hindistancevizi
    – 2 çay bardağı purda şekeri
    – 1 yumurtanın akı

    Üst Süsleme İçin:

    – 1 yemek kaşığı nişasta
    – 1 yemek kaşığı kakao
    – 1 yemek kaşığı şeker
    – 1 su bardağı süt (birazı su olursa parlaklık verir)

    Yapılışı:

    Un dışında tüm hamur malzemesini karıştırın.

    Un azar azar ekleyerek yumuşak bir hamur elde edin.

    Ayrı bir kapta hindistancevizi, yumurta akı ve şekeri karıştırın.

    Hamurdan küçük parçalar kopartarak yuvarlayın ve mümkün olduğunca ince olmasını sağlayarak içini açın.

    İç malzemeden koyarak hamuru kapatın. Kapalı yeri alta gelecek biçimde yağlı kağıt serili tepsiye dizin. Fazla basık olmasınlar.(Tombik tombik olacaklar ) Yuvarlak formu korumaya dikkat edin.

    180 dereceli fırında kurabiyeleri pişirin.

    Üst süsleme malzemelerini karıştırarak pişirin ve soğumaya bırakın.Soğurken arada bir karıştırın..

    Soğuyan kurabiyelerin üzerini soğuyan üst süsleme malzemesi ile süsleyin. (ucu sivri sıkma torbasıyla, ince uçlu bir huniyle ya da kalın bir poşete açacağınız küçük bir delikle yapabilirsiniz)

    cocostar kurabiye

    Afiyet olsun …

  • Yazın altın içeceği

    Yazın altın içeceği

    Erciyes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı, Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Neriman İnanç, yaz sıcaklarında en yararlı içeceğin ayran olduğunu, bunu yüzde yüzlük meyve suları ile karpuz ve kavun gibi su oranı yüksek olan meyvelerin izlediğini söyledi.

    Erciyes Üniversitesi öğretim üyesi Prof.Dr. Neriman İnanç, günlük sıvı ihtiyacı yaklaşık 3 litre olmakla birlikte bireylerin yaşı, fiziksel aktivitesi, cinsiyeti ve ortamın ısısından etkilendiğini söyledi. Yaşa göre değişmekle birlikte yaklaşık yüzde 60-70’i sıvı olan insan vücudunun bir günde ortalama solunum yoluyla, idrarla, terle ve dışkı ile 2.5 litre sıvı kaybettiğine dikkati çeken Prof.Dr. İnanç, şöyle dedi:

    “Kaybedilen sıvı günlük tükettiğimiz su, karpuz kavun gibi su oranı yüksek olan meyve gibi besinler ve süt, ayran, çay, meyve suyu gibi diğer içeceklerle sağlanmaktadır. Günümüzde giderek artan sağlıklı beslenme bilinci ile birlikte besinlerin sağlık üzerine fonksiyonel özellikleri ve hastalıklardan koruyucu etkileri ön plana çıkmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü, her yaş grubunda sağlığın korunması için ‘bir günde 5 programı’ çerçevesinde sağlıklı bir diyetin elzem bileşenleri olan sebze ve meyvelerin tüketimini arttırılmasını önermektedir.”

    “YAŞAM İÇİN AYRAN VE YOĞURT”

    Ayran’ın yaz aylarında en mükemmel ve yararlı içecek olduğunu vurgulayan Prof. Dr. İnanç, “Sıvı ihtiyacımızı karşılayacağımız diğer bir içecek ise geleneksel besinlerimizde biri olan yoğurttan yapılan ayrandır. Yoğurt ve ayran probiyotik içeren ürünlerdir. Probiyotik kelimesi Yunanca bir terim olup ’yaşam için’ anlamına gelmektedir. Yoğurt yapımında kullanılan bakteri bağırsaklarımızdaki florayı değiştirerek sağlığımız için yararlı etkileri oluşturur. Bu etkiler bağışıklık sisteminin güçlenmesi, K, biyotin, B12, niasin vb vitaminler, zararlı maddelerin (toksinler) kan dolaşımına geçmesinin engellenmesi, besin alerjilerinin, ishalin ve kabızlığın tedavisi ve bazı kanser türlerinin önlemesidir. Bu nedenle yaz aylarında, sağlığa yararlı etkileri nedeniyle de ayranın, sıcakla terle kaybettiğimiz potasyum gibi bazı mineralleri yerine koymak için meyve suları yeterli ve dengeli beslenme profili içinde uygun miktarlarda tüketilmelidir” uyarasında bulundu.

  • İştahınızı kesecek mucizevi besinler

    İştahınızı kesecek mucizevi besinler

    Yedikçe kilo verdiren besin henüz bulunmadı ama en azından iştah kapatanlar biliniyor. İşte süper besinler;Diyet yaparken birçok kişinin aklına takılan başlıca sorular iştahını nasıl yeneceği ve metabolizmasını nasıl hızlandıracağına dairdir. Herkes daha hızlı kilo verdiren süper besinlerin peşinden koşar. Aslında daha hızlı kilo verdiren süper bir besin yoktur. Fakat bazı besinlerin iştah ve metabolizma üzerinde etkisi olduğu doğrudur.

    İŞTAH KAPATAN MUCİZE BESİNLER

    Yumurta: Örnek protein kaynağı olan yumurtanın tokluk süresini uzattığına dair bilimsel veriler vardır. Sabah kahvaltılarında bir adet haşlanmış yumurta tüketerek tokluk sürenizi uzatabilirsiniz.

    Kırmızı acı biber: Acı biberin içerdiği kapsaisin adlı maddenin metabolik hızı arttırabileceği bilimsel çalışmalar ile saptanmıştır. Yemeklerinize ve salatalarınıza katacağınız bir miktar acı kırmızıbiber ile bedeninize canlılık, menülerinize lezzet ekleyebilirsiniz. Ayrıca kapsaisin adlı maddenin iştahı azalttığına dair bilimsel verilerde bulunmaktadır.

    Yeşil çay: Güçlü antioksidan etkisi ile bedenimizi zehirli maddelerden temizlemesinin yanı sıra, yeşil çay içerdiği bileşikler ile metabolik hızı da arttırmaktadır. Günde 1-2 fincan yeşil çay tüketerek metabolizmanızı enerjik hale getirebilir aynı zamanda bedenimize dost antioksidanları da alabilirsiniz.

    Badem: Yağlı kuruyemişlerden olan badem birçok vitamin, mineral ve posadan zengindir. Bunun yanı sıra kalp sağlığını koruyan omega-3 yağ asitlerini de içerir. Yapılan son bilimsel araştırmalar, beslenme programında yeterli miktarda (aşırı değil) badem bulunan kadınların, badem tüketmeyen kadınlara göre daha kolay kilo verdiğini göstermiştir.

    Sirke: Salatalarınıza ekleyeceğiniz sirke tokluk sürenizi uzatabilir. Yapılan bilimsel çalışmalar, sirkenin içinde bulunan asetik asidin sindirim hızını yavaşlattığını ortaya koymuştur. Böylece kan şekeriniz daha dengeli yükselir ve daha uzun süre kendinizi tok hissedersiniz.

    Tarçın: İşte başka bir iştah azaltıcı Tarçın üzerinde yapılan çalışmaların sonucunda, tarçının özellikle şeker hastalarında kan şekeri dengeleyici bir etkisi olduğunu ortaya koymaktadır. Şeker hastasıysanız ve diyet yapıyorsanız hem daha uzun süre tok hissetmek hem de kan şekerinizi dengelemeye yardımcı olmak adına günde ¼ – ½ çay kaşığı kadar tarçın ile menülerinizi süslemeyi deneyebilirsiniz.

    Zeytinyağı: Günlük yağ gereksinmesinin bir kısmı tekli doymamış yağ asitlerinden karşılandığında yani zeytinyağı tüketimi yeterli olduğunda metabolizmanın desteklendiği ve kilo vermenin kolaylaştığı bilimsel çalışmalar ile gösterilmiştir.

    Salata: Öğünlere koca bir kâse salata ile başlamak veya öğün içerisinde bolca salata tüketmek öğünde alınan kaloriyi azaltabilir. Sebzeler yüksek posa yoğunlukları ile midede yer tutarak daha çabuk doymamıza yardımcı olurlar. Ayrıca zayıflama diyetlerinde görülebilecek bir sorun olan kabızlığında çözümünde önem taşırlar.

    Etli, Sütlü veya Yumurtalı Çorba: Çorbalar öğünde daha az enerji tüketmek için farklı bir yoldur. Su içerikleri nedeni ile midede oluşturdukları basınç nedeni ile daha kısa sürede doymamızı sağlarlar. İlginç bir bilimsel veri de, protein içeriği yüksek çorbaların gün boyunca enerji alımını azaltmada diyet yapanlara yardımcı olmasıdır.

    Peynir: İçeriğinde yer alan proteinler iştahı baskılamakta yardımcı olur. Bunun dışında yüksek kalsiyum içeriği nedeni ile de zayıflamaya yardımcı etkisi olabilir. Yapılan bilimsel çalışmalar yetersiz kalsiyum tüketiminin kilo vermeyi zorlaştırdığını ortaya koymuştur.

  • Pizza Tarifi Malzemeleri ve Hazırlanışı

    Pizza Tarifi Malzemeleri ve Hazırlanışı

    Malzemeler;

    – Bir tane yumurta
    – 75 gram margarin
    – İki su bardağı un
    – Kabartma tozu
    – Tuz
    – 2 kaşık yoğurt (corba kaşığı)
    – Kaşar peynir rendesi bir-iki su bardağı
    – iki yemek kaşığı ketçaap
    – Bi su bardağı süt
    – Bir yumurta yesil zeytin
    – sosis
    – suıcuk
    – mantar

    Hazırlanışı;

    Un ve margarini birbirlerine çırpın, diğer malzemeleri ilave edin, hamuru yapın. 30-35 cm çapındaki bir tepsiye yayıp, üzerine iki yemek kaşığı ketçap sürün. Sucuk, yeşil zeytin, kaşar peyniri rendesi ve domatesi hamurun üzerine yerleştirin. 30 dakika kadar dolapta bekletin. Bir adet yumurtayı bir su bardağı süt ile karıştırıp, hamurun üzerine dökün ve fırına sürün.

    Afiyet Olsun

    İlgili Konular ;
    Evde Pizza Yapımı-Resimli
    Evde Pizza Yapımı
    Ispanaklı Arnavut Böreği (resimli)
    Pazılı Pastırmalı Bohça Böreği

  • Çikolatanın Faydaları

    Çikolatanın Faydaları

    Kokusunun dahi mutluluk hormonlarını harekete geçiren çikolatanın faydalarını saymakla bitmiyor. Kalp hastalıklarından, kanser mücadelesine, cilde faydalarından kemikleri beslemesine kadar bir çok faydası var.

    Şu bayram gününde belkide en tükettiğimiz gıdadır çikolata. Çikolatayı kim sevmez ki? Hoş tadı ve birçok faydasıyla çikolatayı mercek altına alıyoruz. Kaliforniya Üniversitesi uzmanları; her gün az miktarda çikolata yemenin kanda pıhtılaşmayı önlediğini savunuyor. Bu da ani kalp krizlerinin önüne geçiyor. Fakat aşırı tüketimi kalp için tehlike oluşturabilir.

    Ayrıca çikolata sağlık için gerekli birçok mineral, kalsiyum, fosfor, magnezyum, demir, çinko ve bakır içerir. İşte, çikolatanın en çok bilinen faydaları.

    Dengeli Tüketildiğinde Çikolatanın Sağladığı Faydalar

    – İçeriğinde bulunan antioksidanlar kansere karşı savaş verir. Çikolata, polyphenol diye adlandırılan ve içinde procyanidins, epicatechin, catechin olan antioksidan bileşim dizileriyle doludur. Meyve, sebze, şarap ve çay da polyphenol içeriyor. Fakat çikolata ve kakao yağında yüksek miktarda polyphenols içeriyor.

    – Potasyum içerdiğinden dolayı aşırı yorgunluk ve strese iyi gelir. Ayrıca çikolata phenethylamine (PEA) içerir. Phenethylamine sinir sistemini uyarır ve kişinin kendisini iyi hissetmesini sağlar.

    – Çikolata zengin bir kalsiyum kaynağıdır, bu da güçlü kemiklerin oluşmasını sağlar.

    – Çikolata geçmişten günümüze özellikle kadınlar üzerinde psikolojik olarak oldukça olumlu etkilere sahip.

    – Çikolata kadınların kendilerini iyi hissetmelerini sağlayan endorfin salgılar.

    – Çikolata yüksek tansiyonu düşürür.

    – Zengin florid kaynağıdır, dişleri güçlendirir. Fakat çikolatada bulunan yüksek karbonhidrat ve şeker diş bakımı yapılmadığında çürümeye yol açabilir.

    – Çikolata yüksek miktarda bakır içerir. Bakır, vücudun demiri absorbe etmesine yardımcı olur ve cilde, damarlara ve dokulara faydalıdır.

    – Demir ve çinko içerdiğinden dolayı bağışıklık ve üreme sisteminin gelişmesine ve korunmasına yardımcıdır.

    – Çikolatadaki doymuş yağ oranı, kandaki kolesterol seviyesini dengeler.

    – Elbette çikolatanın faydalarını saymakla bitmez. İlk akla gelen ve sağlık açısından önemli olan faydaları göz önüne alınmıştır. Çikolatanın aşırı miktarda tüketimi zararlı olduğunu da unutmayın.

    Öneriler, Uyarılar

    – Elbette kahve severler için zor bir durum ama kahve içmek yerine çikolata yemek çok daha yararlı, çünkü çikolata kahveye oranla çok daha az kafein içeriyor.

    – Çikolata, diğer tatlılara oranla diş sağlığı açısından daha zararsızdır. Sütlü çikolata yüksek miktarda protein, kalsiyum ve fosfat içerir. Bu maddeler de diş minesini koruyor.

    – Çok aşırı çikolata tüketimi aşırı enerjiye neden olur ve bu da kilo olarak size geri döner. Çikolatayı dengeli tüketmek oldukça önemlidir. Aşırıya kaçmayın.

    – Yapay çikolataları tercih etmeyin. Çikolata zorunlu bir gıda tüketimi değil, zevk için tüketilen gıdadır.

    – Sadece çikolata satan dükkanlardan ya da kalitesine güvendiğiniz markaları tercih edin. Çikolata tüketiminin hızla artmasıyla sahte, yapay çikolatalar çoğaldığı aşikar. Dikkatli olun.

    İlgili Konular ;
    Süt maskesi
    Kuru ciltler için bakım maskeleri
    Siyah Noktalardan Kurtulmanın Doğal Yolları
    Akneleri kurutmak için maske
    Havuçlu sivilce ve leke maskeleri

  • Süt maskesi

    Süt maskesi

    Süt, sağlıklı olduğu kadar cilt için de güzelleştirici bir etkiye sahiptir. Eski Mısır ve Yunan toplumlarında süt, kadınlar tarafından cildi güzelleştirmek için kullanılırdı. Cleopatra süt banyosu yaparken, Yunanlı kadınlar güzellik için yoğurdu tercih ederdi. Süt, yanık tedavilerinde de kullanılırdı. İçerisindeki A, D ve E vitaminleri ile süt, cildin genç kalmasını sağlayan doğal bir nemlendiriciydi.

    Romantik Çikolatalı Süt Banyosu

    – 3 fincan süt
    – 5 yemek kaşığı taze kıyılmış nane
    – 3 yemek kaşığı kakao
    – ½ fincan tuz
    – 1 fincan mısır nişastası

    Tüm bu malzemeleri geniş bir kase içerisinde karıştırın ve doldurduğunuz küvetin içine dökün. Süt banyonuzun keyfini dilediğiniz kadar sürebilirsiniz.

    İlgili Konular ;

    Yulaf Maskesi
    Kuru ciltler için bakım maskeleri
    Akneleri kurutmak için maske
    Süt maskesi
    Sivilceler için havuç maskesi

  • Çocuklarımızı çapraşık dişlerden nasıl koruyabiliriz ? Erken teşhis ve tedavi önemli midir ?

    Çocuklarımızı çapraşık dişlerden nasıl koruyabiliriz ? Erken teşhis ve tedavi önemli midir ?

    Çocuklarımızı, süt dişleri sürerken ileri yaşlarda daha estetik,çapraşıklığı olmayan,daimi dişleri taşıyabilmesi için çocuk diş hekimleri ile mutlaka tanıştırmalıyız.

    Çünkü, erken süt dişi kayıpları ve bunların yerlerinin daimi dişlerin sürmesine kadar korunmaması halinde diğer dişler kayarak bu yerleri kapatmakta ve daimi dişlerin sürecekleri yerleri işgal etmektedir. Süt dişlerinin erken kaybedilmesi ve alttan gelen sürekli dişe rehberlik edememesi durumunda yer darlıkları ortaya çıkabilir.Bu da dişlerin çapraşıklığına veya gömülü kalmasına sebep olmaktadır.Çocuk diş hekimleri bu yer darlıklarının giderilmesi ile de ilgili hekimdir.Kayıp dişin yerini tutan ve yer tutucu adı verilen aygıtlar ile tedavi yapılarak sağlıklı dişlerin sürmesi sağlanılmaktadır.

    Sürekli dişlerin ortodontik tedavisi Ortodontistler tarafından yapılmaktadır.Süt dişleri döneminde görülen parmak emme, dudak yeme gibi alışkanlıklara bağlı olarak ortaya çıkan sorunları ortadan kaldırır.Çenenin iskelet yapısında kalıcı bir bozukluk meydana gelmesi engellenmiş olur. Alt ve üst çene gelişiminin birbiriyle uyumlu olarak meydana gelmemesi sonucunda ortaya çıkan çenelerarası uyumsuzluk da ortodontinin tedavi alanına girer.

    Ortodontik tedaviler 9-10 yaşlarda,düzenli kontroller ile diş bozukluklarının tespit edilmesi ile çapraşıklığı önleyecek tedavi planın oluşturulmasını sağlayarak,ileriki yaşlarda ortaya çıkabilecek sorunların önüne geçmiş olur.

    Ağız hijyenine dikkat edilmezse, ortodonti tedavisi sırasında çürüklerin ve dişeti problemlerinin oluşması kaçınılmazdır.Ortodontik tedavi sürecinde dikkat etmeniz gerekenler:

    • Dişlerinizi hergün diş hekiminizin tarif ettiği gibi,uygun diş fırçası ve macunu ile ihtiyaç duyulursa ara yüz diş fırçaları ile fırçalayın, gerekirse ağız gargarası kullanın.
    • Şekerli yiyecek ve içecek tüketimini azaltın.Bu dönemde tellerin arasına biriken şeker dişlerinizin daha kolay çürümesine neden olur.
    • Havuç, elma,kraker,Sert,kabuklu kuruyemiş ve cips gibi gibi sert yiyecekler ve yapışkan yiyecekleri tüketmeyin veya çok küçük parçalara bölerek tüketiniz,braketlerin düşmesine neden olabilir.
    • Kemikli et,tavuk gibi yiyecekleri ısırarak değil,bıçak yardımıyla yiyin.
    • Yiyeceklerinizi küçük parçalara bölerek ağzınıza alın.
    • Ortodontik tedavi boyunca genellikle sakız tavsiye edilmez.tellere takılabilir ve çıkmalarına, zarar görmelerine neden olabilir.
    • Asitli içeceklerden uzak durun.

    Doç.Dr. Arzu Aykor
    Estetik Dişhekimi

    Çocuklarda Diş Sağlığı
    – Çocuklarda diş çarpıklıklarını düzeltmenin tek tedavisi diş teli mi ?
    – Çocuklara takılan diş tellerinin bakımı nasıl yapılır ?
    – Çocuklarda süt dişleri çürüdüğünde çekilebilir mi ?
    – Çocuklarda diş çürükleri nasıl önlenebilir ?
    – Çocuklarda diş ağrısına ilk müdahale nasıl olmalı ?
    – Çocuklarda diş fırçalamaya ne zaman başlanmalı ?
    – Çocuklarda çarpma veya düşme sonucu kırılan diş saklanmalı mı ?
    – Çocuklardaki diş çarpıklıklarını önlemek için nelere dikkat etmeliyiz ?
    – Çocuklarda düşme sonucu hasar gören süt dişlerine nasıl müdahale edilmeli ?
    – Çocuklar mutlaka çocuklar üzerine uzmanlaşmış diş hekimine mi gitmeli ?

  • Hamileyken Fazla Et  Kısırlığa, Az Karbonhidrat Şişmanlığa Sebep Oluyor !

    Hamileyken Fazla Et Kısırlığa, Az Karbonhidrat Şişmanlığa Sebep Oluyor !

    Hamilelik döneminde fazla miktarda kırmızı et tüketmek doğacak erkek çocukta sperm kalite sorunu, yetersiz düzeyde karbonhidrat tüketmek ise şişmanlık, şeker hastalığı gibi riskler yaşanması ihtimallerini artıyor. Bahçeci Sağlık Grubu doktorlarından Aile Hekimi Dr. Murat Berksoy hamilelik döneminde annenin aldığı besinlerin bebeğin ileriki hayatında ayrıca Alzheimer, kalp, şeker, infertilite gibi hastalılıklara sebep olabildiğini söyledi.

    Anne adaylarının hamilelik sürecindeki beslenmesi, bebeklerinin DNA’sında önemli değişiklikler oluşturduğu için tüm yaşamını olumsuz etkiliyor. Bahçeci Sağlık Grubu doktorlarından Aile Hekimi Dr. Murat Berksoy hamilelik süresinde yanlış beslenen, ağır metaller, kimyasal ve biyolojik toksinlere maruz kalan anne adayının bebeğinde, ileriki yaşlarda yüksek tansiyon, şeker, kalp-damar hastalığının yanısıra zeka geriliği, otizm ve davranış bozukluğu gibi sorunlar yaşanabileceğini söyledi.

    Ayrıca anne hamileyken çok fazla kırmızı et tüketirse, bebek erkek ise, bunun gelecekte sperm sayısını olumsuz yönde etkileyebileceğini söyleyen Dr. Berksoy, ‘’Çevresel kimyasal kirleticilerden PCB poliklorine bifeniller, dioksinler, kurşun, civa, bisfenol A ve perstisitler gibi endokrin bozucular çocuklarda işitme ve konuşma bozukluklarına, eğitimde başarısızlığın yanında gebelik sırasında benzer durumlara maruz kalındığında ise ileriki yıllarda bebeğin üreme sorunlarıyla karşılaşma olasılığını arttırmaktadır. Anne hamile iken çok kırmızı et tüketirse, bebek erkek ise, bu gelecekte sperm sayısını olumsuz yönde etkileyebilir. Hamileyken yetersiz düzeyde karbonhidrat tüketmek ise bebeğin genlerinde bazı unsurların değişmesine yol açıyor. Bu bebekler, yaşamlarının ileriki aşamalarında daha çok kilo alıyor. Yani anne adayı yetersiz karbonhidratlı bir beslenmeye geçerse, çocuğunun kilo alma riskini artırıyor. Anne karnındayken çocuk yetersiz beslenirse, çocuk ileride şişmanlık, şeker hastalığı gibi risklerle karşılaşabiliyor. Bu nedenle özellikle hamile kadınların beslenme ve yaşam tarzları konusunda daha bilinçli davranması gerekir’’ dedi.

    Anne Bebeğinin Genlerini Nasıl Etkiler?

    Uzmanların teorisine göre, anne karnında gelişimini sürdüren bebek, dünyaya geldiğinde karşılaşacağı ortama hazırlıklı olmaya çalışıyor ve DNA’sında buna göre değişiklikler oluyor. Dr. Murat Berksoy, karbonhidratı yetersiz bir ortamda gelişen bebeğin yeterli besin olmadığı varsayımıyla vücudunu depolamaya programladığını belirterek, şunları söyledi: ‘’ Daha önce hayvanlarda yapılan çalışmalarda da beslenmenin gen işlevlerinde değişiklik yaratabildiği belirlenmişti. Buna, Epigenetik değişim deniyor. Bu alana eğilen uzmanlar ise çevre ile genlerin nasıl bir etkileşim içinde olduğunu anlamaya çalışıyor. Annenin aldığı besinler ve diğer etkenler bebeğin hayatında Alzheimer, kalp, şeker, infertilite gibi hastalılıklara sebep olabiliyor. Çocuk sahibi olmak isteyen çiftlerin D vitamini, iyot, Omega 3, B12 vitamini, folik asit, A vitamini ve demir eksikliklerinin giderilmesi büyük önem taşıyor.’’

    Dr. Murat Berksoy Epigenetik değişimlerin kısmen de olsa yaşamın ilk dönemleri ile daha sonraki hastalıklar arasında bağlantı oluşturduğuna ilişkin önemli kanıtlar olduğunu belirterek, kadınların gelecek nesillerin sağlığını iyileştirebilmek için beslenme konusunda daha fazla desteğe ihtiyacı olduğunu sözlerine ekledi.

    Erkeklerde Kısırlık
    1. Erkeklerde kısırlık hangi sebeplerden olur?
    2. Erkeklerde kısırlık nasıl tedavi edilir?
    3. Erkeklerde kısırlık nasıl tespit edilir?
    4. Erkeklerde kısırlıktan nasıl emin olunur?
    5. Genetik faktörler erkeklerde kısırlığa neden olabilir mi?
    6. Erkeklerde kısırlığın nedeninin belirlenemediği durumlar nelerdir?
    7. Sigara kullanımı erkeklerde kısırlık riskini artırır mı?
    8. Erkeklerde kısırlığın yaş ile ilişkisi var mı?
    9. Alkol kullanımı erkeklerde kısırlık riskini artırır mı?

  • Deracine’den cildinize sihirli bir dokunuş

    Deracine'den cildinize sihirli bir dokunuş | 1PÜRÜZSÜZ CİLDİN SIRRI CEVİZ KABUĞUNDA GİZLİ

    Yüzündeki siyah noktalara çare bulamayan, daha canlı ve pürüzsüz bir cildin hayalini kuranlar için çözüm Deracine’den geldi. Cevizin ciltte yarattığı mucizevi etkiyi içeriğine taşıyan DERACINE Bitkisel Özlü Peeling, yüzde 100 doğal ceviz kabuğu tanecikleri ile ciltteki gözenekleri temizliyor, siyah nokta oluşumunu önlüyor.

    DERACINE Bitkisel Özlü Peeling ceviz kabuğunun yanı sıra içeriğinde bulunan Glikolik asit ve yüzde 100 bitkisel Complex D19 ekstresi sayesinde cilde tutunmuş ölü deri hücreleri yok ederek cildin yenilenmesine destek oluyor, ciltteki kolajen dokuları canlandırarak pürüzsüz bir cildin kapılarını açıyor.

    Haftada 2-3 kez uygulayın

    Tüm cilt tiplerine uygun olan DERACINE Bitkisel Özlü Peeling, temizlenmiş nemli yüz ve boyun bölgesine, dairesel masaj hareketleriyle uygulanmalı. Yağlı ya da karma cilt tiplerinde haftada 2 – 3 kez, kuru ya da normal cilt tiplerinde haftada 1 kez kullanılması yeterli. Temizlenmiş cilde uygulanan Bitki Özlü Peeling’den sonra kullanılan DERACINE Tonik ve cilde uygun DERACINE Bionem Nemlendirici ya da Anti-Aging Serisi kremleri ciltte istenilen en iyi sonuca ulaşılmasını sağlıyor.

    Deracine Bitki Özlü Peeling – 50 ml Tüketici satış Fiyatı: 24 TL

    Deracine Hakkında

    Cilt sorunlarına bitkisel çözümler sunan, dermakozmetik ürün serisi Deracine, B’IOTA Laboratuvarları tarafından, eczane kanalında satışa sunulmak üzere üretilmiştir. Deracine, cilt problemlerinin tedavisinde bitki özleri ve doğal yağların uygun değer karışım formüllerinin elde edilmesiyle geliştirilmiştir. Bunun için en yüksek kalitedeki bitkisel aktiflerle çalışır. Deracine markası altında Kırışıklık, Nemlendirme, Temizlik, Güneş ve Selülit ürün grupları, cilt problemlerine yönelik tedavileri dermakozmetik ürünlerde arayan tüketicilerin beğenisine sunulmuştur. Tüm Deracine ürünlerinin etkisi ve güvenilirliklerini değerlendirmek için Almanya’nın önde gelen Medikal Araştırma Kliniği Dermatest’te klinik çalışmalar gerçekleştirilmiştir.