Etiket: su

  • Aktif Bir Cinsel Hayat İçin 8 Öneri

    Aktif Bir Cinsel Hayat İçin 8 Öneri

    Seks uykunun kalitesini arttırır, vücut direncini yükseltir ve ilişkileri güçlendirir. Ancak günün yorgunluğundan sonra bunun için…

    Seks uykunun kalitesini arttırır, vücut direncini yükseltir ve ilişkileri güçlendirir. Ancak günün yorgunluğundan sonra bunun için enerjinizi kalmayabilir. Peki aktif bir cinsel hayat için neler yapmak gerekir. İşte ipuçları…

    Baharatların Sekse Etkisi Var!
    Acı kırmızı biberde bulunan kapsaisin maddesi sinir uçlarını uyarıyor ve sarımsakta bulunan alisin genital bölgedeki kan akışını hızlandırıyor.

    Ön Sevişme Önemli
    Ön sevişme erkeğin daha güçlü bir ereksiyon yaşamasını sağlıyor. Kadının ise daha çabuk tahrik olmasını. Beraber duş almak ve erotik masaj yapmak sekse yönelmede motive edebilir.

    Çay, Kahve İçin
    Çay, kahve kan akışınızı etkileyerek depomin hormonunu harekete geçirir. Yani heyecan hormonunu harekete geçirip seksi daha uzun süreli yaşamanızı sağlar.

    Alkol ve Sigaradan Kaçının
    Alkol erkeklerin ereksiyon süresini kısaltıyor. Sigara da tahrik edici hormonu öldürüyor.

    Bol Bol Su İçin
    Su içmek kilo verdirmenin yanınada seks hayatınızada faydaları var. Su ihtiyacını karşılamış olan vücut seks sırasında daha aktif oluyor.

    Egzersiz Yapın
    Egzersiz yapmak testesteron hormonunun harekete geçiriyor. Bu da orgazma ulaşmanızı kolaylaştıran bir etki yaratıyor.

    Libidonuzu Arttıran Yiyecekler
    Libidonuzu arttıran çikolata ve muz gibi yiyeceklerden bol bol tüketin.

    haberler.com

  • Ucuz gıdalar ile zayıflama önerileri…

    Ucuz gıdalar ile zayıflama önerileri…

    Çok yemek yiyor olabilirsiniz, az yiyor ama yanlış besleniyor olabilirsiniz, yaptığınız beslenme hataları yüzünden vücudunuzun işini zorlaştırıyor olabilirsiniz.

    İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya, zayıflamaya karar verdikten sonra mutfağınızdan eksik etmemeniz gereken besinlere dikkat çekiyor. İşte size Dr. Ayça Kaya’nın yağ yaktıran ve uzun sure tok tutan, her yerde bulunabilecek ve ucuz gıdalar ile birlikte önerileri…

    Yeşil Çay

    Yapılan araştırmalar gösteriyor ki düzenli olarak yeşil çay içenler, içmeyenlere göre % 45 daha yavaş kilo alıyor. Yeşil çay deneklerin iştahını kesme konusunda çok başarılı olmasada yağ yakımını ve kilo almayı belirgin bir biçimde yavaşlatıyor. İşte bu yüzden her gün en az 1 fincan yeşil çay tüketilmelidir.

    Kırmızı biber

    Acı sevenler sevmeyenlere gore daha şanslı çünkü kırmızı biberin içindeki Capsaicin maddesi metabolizmayı hızlandırıyor, vücut ısısını yükselterek enerji harcamaya neden oluyor. Eğer midede bir sorun yoksa yemeklere mümkün olduğu kadar kırmızı biber eklenmelidir.

    C vitamini: “öncelikle kivi”

    C vitamininin yağ yıkım metabolizmasını hızlandırdığı bilimsel araştırmalarla kanıtlandı. Pek çok hayvan ve bitki kendi C vitaminlerini sentezleyebilirken insanlar bu vitamini dışarıdan almak zorundadır. Bir avuç para verilerek eczanelerden besin desteği ilaçları alınmasına gerek yok. C vitamini besinlerden alınmalıdır. Kivi C vitamin bakımından en zengin gıdadır. 100 gram kivide 400 miligrama kadar C vitamin bulunuyor. Kivi, turunçgillerden 4-6 kat, elmadan ise 40-50 kat daha fazla C vitamini içeriyor. Yetişkin bir insanın günlük C vitamini ihtiyacı 60 miligram olduğu düşünüldüğünde, bir adet kivi bu ihtiyacı rahatlıkla karşılıyor.

    Yağsiz yoğurt

    Günde üç öğün yenen yağsız yoğurt, vücudun hızlı bir şekilde yağ yakmasına yardımcı olur. İçeriğindeki yüksek kalsiyum ve protein sayesinde özellikle bel çevresi ve göbek yağlarının erimesinde sık tüketenler için ciddi avantajlar sağlıyor.

    Yağsiz yoğurt

    Yoğurt yemeyenlerin özellikle bel bölgeleri daha kolay yağlanıyor. Ayrıca yoğurdun içeriğindeki yüksek kalsiyum ve protein kiloların sağlıklı bir şekilde verilmesini sağlıyor.

    Su

    Hayatın kaynağı olan su, oksijenden sonra en önemli ihtiyacımız. İnsan yemek yemeden haftalarca yaşayabilir, fakat susuz ancak birkaç gün yaşayabilir. Vücudun yüzde 65′i, kanın yüzde 92’si, kemiklerin yüzde 22’si, beynin ve kasların yüzde 75′i sudan oluşuyor.

    Yulaf kepeği

    Son yıllarda adı çok sık duyulan yulaf kepeği insanı uzun sure tok tutuyor. Üstelik düşük glisemik indeksi sayesinde şeker metabolizmasının da dostu. Kan şekerini çok yavaş yükselttiği için ani iştah ataklarını önlüyor, geç acıkılmasını sağlıyor. Ayrıca bir başka güzel tarafı da bağırsakların çalışmasını desteklemesi. Kabızlık sorunu çekenler mutlaka tüketmeli.

    Brokoli

    İşte bilim dünyasındaki herkesin üzerinde fikir birliği sağladığı bir besin; Kanser Savaşçısı Brokoli! içeriğindeki pek çok madde sayesinde brokoli tam bir şifa kaynağı. Vitamin, lif, kalsiyum yönünden de zengin olan brokoli aktif zayıflama sürecinde sofraların baştacı olmayı hak ediyor. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya, brokolinin buharda haşlanıp, küçük parçalara bölünüp, üzerine limon, çok az zeytinyağı ve baharat ile yiyilmesini öneriyor.

    Beyaz lahana

    Beyaz Lahananın çok düşük kalori değeri, içeriğindeki yüksek lif sayesinde tok tutan gıdalar arasında olduğunu belirten Dr. Ayça Kaya ‘’ Dikkat! Lahana deyince aklınız başka yerlere gitmesin, son günlerde özellikle internette kendine ciddi bir pazar bulan lahana kapsüllerinden söz etmiyorum. Bildiğimiz pazardan, marketten alınan, öz be öz yapraklı lahanadan bahsediyorum. Pazarlama tuzaklarına sakın aldanmayın, siz siz olun her şeyin doğalını tüketin.

    Güncel Diyet Haberleri için tıklayın…

  • Bol su içmek zayıflatır mı?

    Bol su içmek zayıflatır mı?

    Su her insanın hayatında önemli bir yere sahip besin kaynağıdır. Uzmanlara göre fazla su tüketerek, özellikle alkollü içeceklerin yerine su tüketerek fazla kilolardan kurtulmak mümkün.

    Ne zaman su içilir?

    Bu soru size saçma gelebilir. Ne zaman su ihtiyacım olursa o zaman içerim diyebilirsiniz, Ancak unutmamanız gerekir ki zayıflamak için su tüketimini artırmanız gerekmektedir.

    Her şeyden önce su sadece susanıldığı zaman içilmesi gereken bir besin değildir, bunu aklınızın bir köşesinde tutun. Sağlıklı bir bireyseniz, terleme ile birlikte her gün 8 bardak kadar su kaybedersiniz.

    Bunu da ancak su içerek geri kazanabilirsiniz.

    Su bir insanın enerjisini geri kazandırır ve kişinin dinç olmasını sağlamaktadır.

    Günde 4 litre su içerek zayıflamak mümkün

    Bir diyete başlamak için, falancı gün diyete başlayacağım ve hiç yemek yemeyeceğim demek yerine, vücudunuzu bu diyete alıştırmanız gerekmektedir. Örnek olarak eskiden nasıl besleniyorsanız o şekilde devam ederek sadece su tüketimini artırabilirsiniz. Günde 3-4 litre su içmek metabolizmanın hızlı çalışmasını sağlayacak ve sizi daha sağlıklı hale getirecektir. Bunun yanında tokluk hissiniz artacak ve su sayesinde daha az acıkacak ve daha az yemek tüketeceksiniz.

    Uzmanlara göre, suyun vücuttaki zararlı atıkların atılması ve metabolizmayı hızlandırması gibi etkileri hiçbir zaman tartışılmaz bir gerçek. En basitinden düşünüldüğünde su içmeden yaşamanın imkan sız olduğu bilinen bir gerçek durum böyle olunca fazla suyun hiçbir zaman zararının olmayacağı da tartışılmaz bir gerçektir.

     

    Zayıflatan Su Diyeti Nasıl Yapılır? Tıklayın !

    Hızlı zayıflamak için su diyeti Tıklayın !

  • Sonbahar Detoks Programı

    Sonbahar Detoks Programı

    Sağlıklı beslenme ve beslenme sistemimizde yapacağımız ufak değişikliklerden oluşan sonbahar detoksu yorgunluğu yenmenizde baş aktör olacaktır.

    İşte sonbahar Beslenme ve Diyet Uzmanı Nil Şahin Gürhan’ın önerileriyle yorgunluğunuzu atacak sonbahar detoksu!

    1- Su İçme alışkanlığı kazanın
    Hala su içme alışkanlığı kazanmadıysanız artık yeter, ekim detoksunu fırsat bilip, susamasanız da su için. Günde 8–15 su bardağı su kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayacak ve mevsim değişikliklerine bağlı oluşabilecek sindirim sistemi problemlerini çözecektir.

    2- C vitaminini yeterli ve düzenli tüketmeyi ihmal etmeyin
    Bahar mevsiminde tüketimine en çok dikkat etmemiz gereken vitamin C vitaminidir. Yemeklerinizde C vitamininden zengin olan yeşilbiber, kuşburnu, maydanoz gibi besinleri ve C vitamininin kaynağı olan taze sebze ve meyveleri her zaman tüketin.

    3- Alkol tüketimi minimum düzeyde olsun
    Alkol tüketimi, bahar yorgunluğunu kamçılar. Özellikle sonbaharda alkol tüketimi daha kontrollü olmalıdır. Alkol oranı düşük içecekleri tercih etmeli ve 1–2 kadehten daha fazlasını tüketmemelisiniz. Vücudunuzu alkolden daha çabuk temizlemek için alkollü içecekler ile birlikte ve sonrasında bol miktarda su içmelisiniz.

    4- Kafein tüketiminde çok serbest olmayın
    Sonbaharda, havaların soğuması, günlerin kısalması, gecelerin uzaması ile birlikte soğuk içecekler yerini sıcak içeceklere bırakır. Sabah uyanabilmek veya alkolün etkisinden kurtulmak veya gün içerisinde yorgunluğu yenmek gibi bir çok değişik nedenle sebep yaratarak, öğleden sonra beş çayında ve uzun akşam sofralarında da bol bol tükettiğimiz çay ve kahve tüketimini kontrol altında tutmalıyız. Bahar yorgunluğu ile savaşmak için aşırı kafein tüketmek yanlış bir uygulamadır. Çünkü kafein aşırı alındığında kalp çarpıntısına ve vücuttan su kaybına neden olabilir. Az miktarda kafeinin uyarıcı etkisi olduğu doğrudur fakat abarttığınız zaman faydadan çok zarar getirir.

    5- Yeterli, dengeli ve kendi içinde düzenli beslenmeyi ekim detoksu ile pekiştirin
    Az az ve sık sık beslenin. Düzensiz beslenme ve uzun süreli açlıklar kan şekerinin dengesiz yükselmesi ve düşmesine neden olur, bahar yorgunluğunu hat safalara getirir. Günde 6 öğün beslenmeye ve gün içerisinde 4 saatten uzun aç kalmamaya özen gösterin.

    6- Doğal, yöresel ve mevsiminde olan yiyecekleri tüketin
    Yiyecekleri mevsiminde, bulunduğunuz ortamda yetişen yöresel ve katkı maddesi içermeyen doğal olanları tercih edin. Yiyeceklerin içinde bulunan katkı maddelerinin miktarı ve yoğunluğu ölçüsünde sindiriminiz zor olmaktadır.

    7- Doğal baharatları sofranızdan eksik etmeyin
    Mide probleminiz yoksa yemeklerde kırmızıbiber ve karabiber kullanmanız metabolizma hızınızı arttırmanın yanında tuz tüketimini azaltmanıza yardımcı olur ve ödem problemi yaşamanızı engeller.

    8- Kıpırdayın
    Açık havada en az yarım saatlik orta tempoda yürüyüşler yapın ve oksijen kapasitenizi yükseltin. Gün içinde de olabilecek en yüksek seviyede hareketli olmaya çalışın.

    9- Düzenli ve yeterli uyuyun
    Düzenli ve yeterli uyumak günü düzenli yaşamanızı kolaylaştırır.

    1 haftalık sonbahar detoksu
    Kahvaltıdan önce
    – 1 su bardı ılık su
    – 1 su bardağı daha soğuk su

    Sabah
    – 1 adet haşlanmış yumurta
    – 1 dilim peynir
    – 2 dilim ekmek
    – Bol yeşilbiber, maydanoz, nane

    Kuşluk
    – 1 adet taze incir
    – 3 adet tam ceviz ( taze ceviz olursa daha iyi olur)

    Öğlen yemeği
    – Kırmızı mercimek çorbası
    – Sebzeli et sote
    – Bol salata ( az zeytinyağı ilaveli)

    İkindi – 1
    – 30 adet taze fındık
    – 15 adet çekirdekli iri siyah üzüm

    İkindi – 2
    – 1 su bardağı süt

    Akşam
    – 1 adet orta boy balık ızgara
    – 1 dilim ekmek
    – Bol salata (az zeytinyağı ilaveli)

    Gece öğünü
    – 2 adet taze mürdüm eriği

  • Astrolojinin Tarif Ettiği O Kadın Mısınız?

    Astrolojinin Tarif Ettiği O Kadın Mısınız?

    Astrolojinin Tarif Ettiği O Kadın Mısınız?

    Koç kadını

    Nasihatler, tavsiyeler, yol göstermeler. Hiçbiri size göre değil. Nasılsa bildiğinizi yapacaksınız. Bu inatçılık mı?

    Hayır sadece kararlılık ve doğru bildiğinden şaşmamak. Ortada belirgin bir neden yokken sinirli ve gergin mi oluyorsunuz? Bu demektir ki o gün, içinizdeki muazzam enerjiyi harcayacak bir yer bulamadınız. Hareketsiz bir yaşam sizin için bir kabus olabilir. Sürekli koşuşturmak, yorulmak nedir bilmeyen bedeninize uygulayabileceğiniz en terapidir. Mücadele etmeyi seversiniz. Çünkü sizin için her mücadele kazanılacak bir zaferdir.

    Sizi sevenlerden oluşan geniş bir hayran kitlesi vardır. Bunların çoğu yüreklendirip güvensizliklerine çareler bulduğunuz kişilerden oluşur. Bu yüzden iş hayatında iyi bir yönetici,aile yaşamında yol gösterici olursunuz.

    Anahtar sözcüğünüz: “Cesaret tüm engelleri aşar.”

    Boğa kadını

    Ani değişiklikler, son anda verilen kararlar, düzensizlikler sizi
    çıldırtmaya yeter. Sakin, huzurlu, doğal güzelliklerle dolu bir yaşam, burcunuz kadınlarının en büyük özlemidir. Bu yüzden pekçoğunuz durmaksızın büyük bir sabır ile çalışır, para kazanır. Paranın günümüzde güzelliklere ulaşmanın bir aracı olduğunu bilir. Yaşamın gerçekleri ile yüzleşmek canınızı kolay kolay sıkmaz. Çünkü Boğa kadınları, iyisi ve kötüsü ile bu dünyanın insanıdır. Nasıl yemyeşil ağaçlar, rengarenk kuşlar, çiçekler varsa; çorak topraklar, lavlar saçan yanar dağlar, bataklıklar da vardır. Hepsi de doğaldır.

    Güzelliklere olan düşkünlüğünüz sizi bir sanat dalı ile uğraşmaya itebilir. Olmasa bile iyi giyinmek, güzel yemekler yemek veya yapmak, evinizin dekoru ile uğraşmak gibi konular her zaman sizi çeker.

    Anahtar sözcüğünüz: “İşleyen demir ışıldar.”

    İkizler kadını

    Tekdüze bir yaşamın neşenizi kaçırması mümkün değildir ama siz bu durumdan kaçmak için herşeyi yapar ve başarırsınız da. İlginizi tek bir konu değil yüzlerce değişik konuya verebilirsiniz. Bu sizin için hem eğlenceli hem de aktif zekanızı kullanmanıza yardımcı olacak bir egzersiz gibidir.

    Detaylar asla gözünüzden kaçmaz. Kimsenin dikkat etmediği detayları görmek çoğu zaman işinize yarasa da bazen “görmez olsaydım” dediğiniz olur.Çünkü bu ufacık detaylar uykunuzun kaçmasına neden olabilir.

    Konuşmaktan, tartışmaktan, okumaktan ve yazmaktan büyük zevk alırsınız. Sizin için öğrenmenin yaşı yoktur. 50 yaşında bile ilginizi çeken bir konu için eğitim hayatına dönebilirsiniz. Duygusal yaşamınızda eğlendiğiniz süre hiç bir problem olmaz, aksi halde biraz maymun iştahlı davranabilirsiniz.

    Anahtar sözcüğünüz: “Öğrenmenin ve eğlenmenin yaşı yoktur.”

    Yengeç kadını
    Evinden, ailesinden ve çocuklardan uzak bir Yengeç kadını olabilir mi?

    Bütün günü, haftayı hatta 1 ayı evinizden uzakta geçirebilirsiniz ama sıcak yuvanız, konforlu koltuğunuz bir an bile aklınızdan çıkmaz.

    Çocuklarla çocuk olmak, oyuncak bebeklerle oynamak sizi mutlu eder. Gerek aile, gerek iş yaşamında barışçıl ilişkiler temel ilkenizdir.

    İş hayatınızda başarıdan başarıya koşsanız bile katı ve mesafeli ilişkiler istifa nedeniniz olabilir. Yine de çok iyi yönetici olursunuz. Yanınızda çalışanlara ailenizin fertleri gibi davranırsınız. Onları korur, dertleri ile ilgilenirsiniz.

    Duygusal yaşamınız yoğun sevgi ihtiyacınız karşılandığı müddetçe sorunsuz geçer. Aksi halde koltuğunuza gömülüp geçmişi düşleyerek yaşayabilirsiniz.

    Aslan kadını

    Boyun eğmek, kabullenmek ve başarısızlık. İşte sözlüğünüzde bulunmayan kelimeler.

    Siz Aslan kadınları, dünyaya başarmak için geldiğinizi bilirsiniz. Bu başarı maddi veya manevi olabilir. Boyun eğmekten kendiniz ve başkaları adına nefret edersiniz. Haksızlığa tahammülünüz yoktur. Kendinizi seversiniz. Çünkü başkalarını sevmenin yolunun kendinizi sevmekten geçtiğini bilirsiniz.

    Girdiğiniz her ortamda fark edilirsiniz. Bu biraz da bilinçli veya bilinçsizce sizin çabanızla oluşur. Aslan kadınları kenarda köşede kalmaktan hoşlanmazlar.

    Yaratıcılığınızın sınırları yoktur.

    Anahtar sözcüğünüz: “Başarıyorum öyleyse varım.”

    Başak kadını

    Üstünkörü yapılmış bir yemek, saçma sapan bir kitap… Fark etmemiş gibi görünebilirsiniz ama bir çift sözünüz de mutlaka olur.
    Yaşam sizin için çözülmesi gereken bir matematik problemidir. Bölüm bölüm çözersiniz. Çözdükçe rahatlarsınız. Bu yüzden genç Başak kadınları biraz hırçın olabilirler. Yeni insanlar, mekanlar, şehirler sizin için çözülecek yeni bilmecelerdir. Çözene kadar herşey yolundadır ama bir kere çözünce yenilerine ihtiyacınız olur.

    Çevreniz bir türlü işin içinden çıkamayan insanlarla doludur. Çünkü siz onların problemlerini kolayca çözümleyebilirsiniz.

    Aile ve duygusal yaşamınıza gelince; her ikisi de sizin için sonu gelmez bir bilmecedir. Bu yüzden çoğu Başak kadını kendilerini yoğun aile ve duygusal ilişkilerin içinde çözüm ararken veya her iki konudan da uzak bambaşka diyarlarda bulurlar.

    Anahtar sözcüğünüz: “Her sorunun bir çözümü vardır.”

    Terazi kadını

    Karmaşa, şiddet, kavga, gürültü… Hayır! Yaşamınızda asla bunlar olmamalı. Siz barış, uyum ve huzur kadınısınız. Tartışmaları yatıştıran, ayrılanları barıştıran mutlaka siz olursunuz. Girdiğiniz her mekana uygun bir kıyafet, size eşlik eden uygun bir partner olur. Aile ve iş yaşamınıza eşit zaman ayırabilmeyi başaran nadir burçlardansınız. Ayrımcılığa tahammül edemezsiniz. Arkadaşlarınıza, aile fertlerine eşit ilgi ve sevgi gösterirsiniz.

    Sanatın pek çok dalına ilgi gösterir aynı zamanda uygulayabilirsiniz. Gelişmiş adalet duyguları kimi zaman politikaya yönelmenize neden olur. Her zaman şık ve zarif olmayı bilirsiniz. Nezaket kurallarını her zaman uygularsınız.

    Anahtar sözcüğünüz: “Savaşma, barış.”

    Akrep kadını

    “Dikkat tehlikelidir”! Tüm Akrep kadınları gibi burcunuzla ilgili söylenen bu cümleyi siz de duymuşsunuzdur. Yine tüm Akrep kadınları gibi gülümseyip “nerem tehlikeli acaba?” diye düşünmüşsünüzdür. Bir Akrep kadının kendinden başka kimseye zarar veremeyeceğini sadece Akrep kadınları bilir ve kimseye söylemezler.

    Siz güçlü duyguların ve tutkuların kadınısınız. Yaşadığınız mutlulukları ve acıları ömür boyu unutamazsınız. Çoğu katı ve acımasızlıkla suçlanırsınız. Bu içinizdeki fırtınaları gizli bahçenizde sakladığınız içindir.

    Rekabeti seversiniz ama gizlice. Bunu kimse fark etmez. Bu yüzden başarılarınız hayretle karşılanır. Sevdiklerinize size bağlı kaldıkları sürece tutkuyla bağlanırsınız. İhaneti ise asla bağışlamazsınız.

    Karşılaştığınız kişilerin sözlerinden çok gözlerine dikkat edersiniz. Size yalan söylemek güçtür.

    Anahtar sözcüğünüz: “Gözler yalan söylemez.”

    Yay kadını

    Sürekli aynı yerde, aynı işte, aynı kişilerle olmak… Bu sizi çıldırtıyor değil mi? Çıldırmak kelimesi hiçbir Yay kadınına yabancı değildir.

    Özgürlüğünüzün uzun süre kısıtlanması hiç de gözler önünde, gürültülü bir şekilde tepki vermenizi engellemez.

    Size yabancı olan herşeye ilgi duyarsınız. Yabancı ülkeler, insanlar, başka dilde şarkılar sizi heyecanlandırmaya yeter. Bu yüzden çoğu Yay kadını bir gün kendini yabancı bir ülkede yaşarken buluverir. Dürüstlüğünüz patavatsızlık raddelerine gelebilir.

    Sonra da çevrenizdekilerin neden size kırıldıklarını anlamakta zorluk çekersiniz. Kimi zaman aktif, neşeli, sportmen olup kimi zaman da felsefe, din gibi konulara dalıp bir münzevi gibi yaşayabilirsiniz.

    Birlikte uzak ülkelere gidip maceralara atılabileceğiniz kişileri seversiniz. Bunun dışında pek duygusal olduğunuz söylenemez.

    Anahtar sözcüğünüz: “Uzaklara, daha uzaklara.”

    Oğlak kadını

    Yarın ne olacağını bilememek, hata yapmak, idealsiz bir yaşam. Hiçbiri size göre değil. Geleceğini emin eller altına almak, güven duyacağınız ortamlarda yaşamak her Oğlak kadını gibi sizin de en büyük emelinizdir. Sizi mesafeli ve biraz soğuk bulabilirler.

    Bu, kimseden yardım beklemeden her işinizi kendi başınıza yapmanızın sonucudur. Neticede insanların hepsinin bu dünyada yalnız olduklarına ve kendi sorunlarını kendilerinin çözmeleri gerektiğine inanırsınız.

    Sabırlı ve azimli oluşunuz sizi pekçok konuda başarıya ulaştırır. Dostlarınız sağlam ve ömür boyu beraber olacağınız kişilerden oluşur.

    Erken yaşta olgunlaşıp sorumluluk alırsınız. Duygusal yaşamınızda güven duymak temel ihtiyacınızdır. Güven duyduğunuz kişi ile ömür boyu birlikte olursunuz.

    Anahtar sözcüğünüz: “Kendi işini kendin gör.”

    Kova kadını

    Kısıtlanmak, disiplin, otorite. İşte sizi yerinizden hoplatacak 3 kelime. Yaşamınızın sürekli bir başkaldırı ile geçmemesinin tek şartı bağımsız olmanızdan geçer.

    Modası geçmiş, eski olan herşey ruhunuzu karartır. Her tür yenilik ise sizi heyecanlandırır, yaşama bağlar. “İşte çağdaş bir kadın” denildiğinde bir Kova kadınını karşınızda bulursunuz. Bulunduğunuz her ortamda açık fikirliliğiniz, toleransınız, insan sevginizle odak noktası olursunuz.

    Sizin için hiçbir şey acayip değildir. Aksine acayip denilen herşey size normal görünür. Duygusal yaşamınızda bağlanmaktan korkarsınız. Yine de sizinle iyi arkadaş olan biri ile uzun süre beraber olabilirsiniz. Yaratıcılık gerektiren her tür meslekte başarılı olursunuz yeter ki başınızda bir otorite olmasın.

    Anahtar sözcüğünüz: “Benim için çok normal.”

    Balık kadını

    “Sürekli gerçeklerden kaçıyorsun.” Hemen hemen yaşamınızın her döneminde bu sözcüğü duymuşsunuzdur. Yanlış da sayılmaz. Yaşamın gerçekleri sizi pek ilgilendirmez. Yine de çalışıp didinmek, hayatın dikenli yollarında ilerlemek konularında çok zorlandığınız söylenemez.

    Bunun sırrı bu dünyada kendiniz dahil hiçbir şeyi ciddiye almamanızdadır. Siz soyut olan herşeye ilgi duyarsınız. Bulunduğunuz ortamlarda sempatikliğiniz ve sevecenliğiniz ile pek çok arkadaş edinirsiniz. Can sıkıcı ortamlarda ise şayet uyuyakalmazsanız saatlerce kalabilirsiniz.

    Kimsenin üzülmesine tahammül edemezsiniz. Kendinizi tam olarak veremeseniz de yardıma ihtiyacı olanların hemen yanında olursunuz.

    Hayal dünyanız o kadar geniştir ki karşınızdakiler sizi ancak bir sanat dalı ile uğraştığınız zaman anlayabilirler. Aksi takdirde onlar için tam bir muammasınızdır. Sanatın tüm dallarında mutlaka başarılı Balık kadınları bulunur.

    Duygusal yaşamınızda sevecenliğiniz, cana yakınlığınızla kolayca sever, sevilirsiniz. Tabii platonik aşkların peşinden gitmeyi bırakırsanız.

    Anahtar sözcüğünüz: “İnsan büyük ve küçük sonsuzluk arasına sıkışmış bir toz parçasıdır.”

  • Dişler yemekten sonra fırçalanmaz mı?

    Dişler yemekten sonra fırçalanmaz mı?

    Diş sağlığında tüm bildiğimiz ezberler bozuluyor mu? “Her yemekten sonra diş fırçalanmalı” diye ezberletilen bilgi, aslında dişleri kötü mü etkiliyor? Uzmanlar; dişlerin ne zaman fırçalanması gerektiğiyle ilgili görüşlerini paylaştı

    Amerikan Diş Hekimliği Akademisi Başkanı Howard R. Gamble; yemeklerin hemen ardından diş fırçalamanın tehlikelerine karşı uyardı. Araştırmalara göre; asitli yiyecek ve içecekleri tükettikten sonra dişleri fırçalamak, yarardan çok zarar getiriyor. Gamble “Asit, diş minelerine zarar verir. Hemen dişleri fırçalamak, asidi diş minesine doğru, daha da derine itmek anlamına gelir” dedi. Asitli gıdalardan sonra; ağzın suyla çalkalanmasını ve dişlerin 30 dakika sonra fırçalanmasını önerdi. Türk diş hekimleri de dişlerin doğru fırçalanmasıyla ilgili görüşlerini paylaştı.

    Limon suyu ve portakal suyu gibi asit düzeyi yüksek gıda ve içeceklerin tüketimi, asit düzeyini artırır. Bu da diş minesinin yüzeyinde yumuşamaya neden olabilir. Bu yüzden, özellikle bu tür içecek ve yiyeceklerin tüketiminden 30-40 dakika sonra dişlerin fırçalanması gerekir.

    Dişlerimizi günde iki kere fırçalamalıyız. (Tercihen sabah ve yatmadan.) Fırçalama esnasında her iki çene ayrı ayrı fırçalanmalıdır. Çenenin bir ucundan, diğer ucuna; tüm diş yüzeyleri içeriden ve dışarıdan temizlenmelidir.

    İdeal fırçalama süresi yaklaşık iki-üç dakika olmalıdır. Öte yandan dişlerin ara yüzlerinin temizlenebilmesi için, günde bir kez diş ipi kullanılması da şarttır.

  • Gebelikte Nişan Gelmesi

    Gebelikte Nişan Gelmesi

    Nişan, nişan gelmesi, su gelmesi nedir? Nişan gelmesi, su gelmesi durumunda ve doğum sancılarında ne yapmak gerekir? Bu soru, özellikle ilk gebelikte anne adayının en çok sorduğu soruların başında gelir. Doğumun başladığının en önemli belirtileri sancı, nişan ve suyun gelmesidir. Nişan, kasılmalarla birlikte olan sancı ve/veya suyun gelmesi bize doğum eyleminin başladığını gösterir. Bu üç belirti sıra ile değildir. Her kadında ve bir kadının her doğumda farklı sıralarla bu belirtiler gerçekleşebilir.

    Gebelikte Nişan Gelmesi

    Gebeliğin erken dönemlerinden itibaren rahim ağzından olan salgılar burada birikmeye başlar ve bu rahim ağzının içindeki kanalı tıkar. Sümüğümsü bir yapı olan bu birikmiş salgılar mukus tıkç olarak adlandırılır. Mukus tıkaçın işlevi rahim içinde gelişmekte olan bebeği dış etkenlere karşı korumaktır. Bir başka deyişle mukus tıkaç enfeksiyon etkenlerine karşı bariyer görevi görür

    Hamileliğin sonlarına doğru doğum zamanı yaklaştıkça rahim ağzında bir takım değişimler başlar. Servikal olgunlaşma adı verilen bu değişimler sırasında serviks yumuşar, öne doğru döner ve hafifçe açılmaya başlar. Bu açılma sırasında kanalın içinde bulunan mukus yani sümüğümsü yapı düşer. Nişan gelmesi olarak adlandırılan durum mukus tıkaçın düşmesidir. Kişi bunu çamaşırında bulabilir ya da tuvalete gittiğinde fark edebilir. Çoğu zaman nişan ile birlikte koyu kahverengiden açık kırmızıya ve pembeye kadar değişen renkte bir miktar akıntı da görülür.

    Doğum ne zaman başlar?

    Nişan gelmesi yaklaşan doğumun belirtlerinden biri olmakla birlikte doğumun ne zaman başlayacağı konusunda net bir bilgi vermez.Bazı kadınlarda 36. hafta civarında gelebileceği gibi son ana kadar görülmeyebilir. Hatta bazı kadınlarda olay çok yavaş ve uzun sürede gerçekleştiğinden anne adayın olayın farkında bile olmayabilir. Mukus tıkaç hamilelik sırasında sıkça görülen akıntıların içinde fark edilmeyebilir.

    36 haftadan küçük gebeliklerde böyle kanlı sümüğümsü bir yapı geldiğinde mutlaka doktorunuza haber vermelisiniz. Eğer hamileliğiniz 36 haftadan büyük ise endişe etmenize gerek yoktur. Nişan gelmesi doğumun ilk belirtilerinden biri olmakla birlikte bazen sancıların başlaması günler hatta haftalar alabilir. Böyle bir durumda olayı doğal seyrine bırakmak en uygun yaklaşımdır.

    Öte yandan akıntı aniden açık kırmızı renge dönerse ve miktarı artarsa zaman kaybetmeden doktorunuzu aramanız gereklidir.

  • Zeytinyağlı Börülce

    Zeytinyağlı Börülce

    Malzemeler

    – 1 kg börülce
    – 2 adet kuru soğan
    – 2 diş sarımsak
    – 1 adet domates
    – yarım çay bardağından fazla zeytinyağı
    – yarım çay bardağı su
    – 2 adet küp şeker
    – 1 adet kırmızı biber
    – 1 çay kaşığı kimyon

    Yapılışı

    Zeytinyağını tencereye koyup arkasından doğranmış soğanları,domatesi,sarımsağı,kimyonu ve kırmızı biberi ekleyip kavuralım.Yıkanmış börülceleri ilave edip bir taşım kaynattıktan sonra da suyunu ve tuzunu,şekerini ekleyip pişirelim.Arkadaşlar yarım çay bardağı su bile fazla geldi,sizler sulu olmasını dilerseniz tam karar.Benim gibi fazla sulu sevmeyenler yarım çay bardağından da az su ekleyebilirler.Dilerseniz limonlu, dilerseniz yoğurtlu pul biberli de tüketebilirsiniz.

    Afiyetler olsun…

  • Sıcak Su İçmek Zayıflatır mı?

    Sıcak Su İçmek Zayıflatır mı?

    Herhangi bir diyet yada egzersiz programına bağlı kalmadan bol bol su içmenin tek başına kilo verdirici bir özelliği olduğunu düşünmek yanlıştır. Diyet yaparken bol su içmek kilo kayıplarından sonra vücutta oluşan sarkmaları yok etmek için idealdir ve ayrıca oluşabilecek kabızlık problemine karşıda iyi gelmektedir.

    Peki diyet yaparken sıcak su içmenin faydası nedir diyecek olursanız; sıcak suyun mide de kalma süresi soğuk suya göre daha fazla olduğundan sıcak su içtikten sonra insana tokluk hissi verme süresi soğuk sudan yaklaşık olarak 4 kat daha fazladır.

    Soğuk su da sıcak suyun aksine insana açlık hissi vererek daha fazla yemek tüketilmesini sağlamaktadır. Çinliler 40′lı yaşlardan sonra vücut sıcaklığından daha soğuk sıvı tüketilmesinin zararlı olduğuna inanmaktadırlar.

    Sıcak su vücudun ısı dengesini bozmadan kana karışır ve kan dolaşımını artırır. İç organların etrafındaki kasların gevşemesine yardımcı olmaktadır. Besinlerin emilimine yardımcı olup sindirimi rahatlatır.

  • Hamileyken Fazla Et  Kısırlığa, Az Karbonhidrat Şişmanlığa Sebep Oluyor !

    Hamileyken Fazla Et Kısırlığa, Az Karbonhidrat Şişmanlığa Sebep Oluyor !

    Hamilelik döneminde fazla miktarda kırmızı et tüketmek doğacak erkek çocukta sperm kalite sorunu, yetersiz düzeyde karbonhidrat tüketmek ise şişmanlık, şeker hastalığı gibi riskler yaşanması ihtimallerini artıyor. Bahçeci Sağlık Grubu doktorlarından Aile Hekimi Dr. Murat Berksoy hamilelik döneminde annenin aldığı besinlerin bebeğin ileriki hayatında ayrıca Alzheimer, kalp, şeker, infertilite gibi hastalılıklara sebep olabildiğini söyledi.

    Anne adaylarının hamilelik sürecindeki beslenmesi, bebeklerinin DNA’sında önemli değişiklikler oluşturduğu için tüm yaşamını olumsuz etkiliyor. Bahçeci Sağlık Grubu doktorlarından Aile Hekimi Dr. Murat Berksoy hamilelik süresinde yanlış beslenen, ağır metaller, kimyasal ve biyolojik toksinlere maruz kalan anne adayının bebeğinde, ileriki yaşlarda yüksek tansiyon, şeker, kalp-damar hastalığının yanısıra zeka geriliği, otizm ve davranış bozukluğu gibi sorunlar yaşanabileceğini söyledi.

    Ayrıca anne hamileyken çok fazla kırmızı et tüketirse, bebek erkek ise, bunun gelecekte sperm sayısını olumsuz yönde etkileyebileceğini söyleyen Dr. Berksoy, ‘’Çevresel kimyasal kirleticilerden PCB poliklorine bifeniller, dioksinler, kurşun, civa, bisfenol A ve perstisitler gibi endokrin bozucular çocuklarda işitme ve konuşma bozukluklarına, eğitimde başarısızlığın yanında gebelik sırasında benzer durumlara maruz kalındığında ise ileriki yıllarda bebeğin üreme sorunlarıyla karşılaşma olasılığını arttırmaktadır. Anne hamile iken çok kırmızı et tüketirse, bebek erkek ise, bu gelecekte sperm sayısını olumsuz yönde etkileyebilir. Hamileyken yetersiz düzeyde karbonhidrat tüketmek ise bebeğin genlerinde bazı unsurların değişmesine yol açıyor. Bu bebekler, yaşamlarının ileriki aşamalarında daha çok kilo alıyor. Yani anne adayı yetersiz karbonhidratlı bir beslenmeye geçerse, çocuğunun kilo alma riskini artırıyor. Anne karnındayken çocuk yetersiz beslenirse, çocuk ileride şişmanlık, şeker hastalığı gibi risklerle karşılaşabiliyor. Bu nedenle özellikle hamile kadınların beslenme ve yaşam tarzları konusunda daha bilinçli davranması gerekir’’ dedi.

    Anne Bebeğinin Genlerini Nasıl Etkiler?

    Uzmanların teorisine göre, anne karnında gelişimini sürdüren bebek, dünyaya geldiğinde karşılaşacağı ortama hazırlıklı olmaya çalışıyor ve DNA’sında buna göre değişiklikler oluyor. Dr. Murat Berksoy, karbonhidratı yetersiz bir ortamda gelişen bebeğin yeterli besin olmadığı varsayımıyla vücudunu depolamaya programladığını belirterek, şunları söyledi: ‘’ Daha önce hayvanlarda yapılan çalışmalarda da beslenmenin gen işlevlerinde değişiklik yaratabildiği belirlenmişti. Buna, Epigenetik değişim deniyor. Bu alana eğilen uzmanlar ise çevre ile genlerin nasıl bir etkileşim içinde olduğunu anlamaya çalışıyor. Annenin aldığı besinler ve diğer etkenler bebeğin hayatında Alzheimer, kalp, şeker, infertilite gibi hastalılıklara sebep olabiliyor. Çocuk sahibi olmak isteyen çiftlerin D vitamini, iyot, Omega 3, B12 vitamini, folik asit, A vitamini ve demir eksikliklerinin giderilmesi büyük önem taşıyor.’’

    Dr. Murat Berksoy Epigenetik değişimlerin kısmen de olsa yaşamın ilk dönemleri ile daha sonraki hastalıklar arasında bağlantı oluşturduğuna ilişkin önemli kanıtlar olduğunu belirterek, kadınların gelecek nesillerin sağlığını iyileştirebilmek için beslenme konusunda daha fazla desteğe ihtiyacı olduğunu sözlerine ekledi.

    Erkeklerde Kısırlık
    1. Erkeklerde kısırlık hangi sebeplerden olur?
    2. Erkeklerde kısırlık nasıl tedavi edilir?
    3. Erkeklerde kısırlık nasıl tespit edilir?
    4. Erkeklerde kısırlıktan nasıl emin olunur?
    5. Genetik faktörler erkeklerde kısırlığa neden olabilir mi?
    6. Erkeklerde kısırlığın nedeninin belirlenemediği durumlar nelerdir?
    7. Sigara kullanımı erkeklerde kısırlık riskini artırır mı?
    8. Erkeklerde kısırlığın yaş ile ilişkisi var mı?
    9. Alkol kullanımı erkeklerde kısırlık riskini artırır mı?