Etiket: söz

  • Aşkta bu hatalara yer yok

    Aşkta bu hatalara yer yok

    Erkeğinizi elinizden kaçırmak istemezsiniz, değil mi? Öyleyse uzmanların ortaya koyduğu 10 hatadan uzak durmalısınız…

    Erkeğinizi konuşmaya zorlamayın

    Mutlaka siz de böyle bir sahne yaşamışsınızdır. Sevgiliniz biraz suskun ve bunu bir sorun olarak algılıyorsunuz. Ne yaparsınız? Onu biraz rahat bırakmak yerine, sürekli üzerine gidip her şeyin yolunda olup olmadığını sorarsınız. Sevgiliniz iyi olduğunu söylemesine rağmen sorularınızın sonu bir türlü gelmez. Böyle davranarak aslında iyilik yapmıyorsunuz. Kabul edin erkekler kadınlar kadar çok konuşmayı sevmez. Sizin için vakit geçirmek arkadaşlarınızla oturup sohbet etmek anlamına gelebilir belki; ama erkekler tek başlarına da çok mutlu olabiliyorlar.

    Erkeğiniz suskun mu? Suskunluğunun nedenini bir düşünün. Eğer daha yeni kavga etmişseniz ve erkeğiniz sizinle konuşmuyorsa, o başka. Üstünüze alınabilirsiniz. Kalbini kırmış olabilirsiniz ve kızgınlığını konuşmayarak ifade ediyor olabilir. Eğer ortada bir tartışma yokken suskun davranıyorsa, belki de onun da biraz yalnız kalmaya ihtiyacı vardır. Onu soru bombardımanına tutmak yerine suskunluğuna saygı gösterirseniz size daha minnettar olacaktır.

    Parasız dışarı çıkmayın

    Erkekler genellikle cömert davranmayı severler belki elinizi cebinize sokmanıza bile izin vermezler. Ama bırakın içlerinden gelerek bunu yapsınlar. Eğer her zaman hesap ödeme görevini ona bırakıyorsanız, kendilerini kullanılmış gibi hissederler. İlişkide eşitlik olmalı. Eğer sürekli sevgilinizin her şeyi ödemesini bekliyorsanız, kısa sürede asıl duygularınızdan şüphelenip, ondan faydalandığınızı düşünecektir.

    Durumu kurtarmak için ağlayıp sızlanmayın

    Hiç fark ettiniz mi? Bir tartışma sonrasında erkekler hatalı olsalar da, ya hiçbir şey söylemiyorlar ya da çok doğal bir şekilde özür diliyorlar. Kadınlara gelince ise durum değişiyor. Sizden taş gibi duygusuz olmanız beklenmiyor, yeter ki tartışmalar sırasında duygularınıza hakim olup bir yetişkin gibi konuşun. Erkekler gözyaşlarından etkilenir ve hiçbir erkek bir kadını ağlatmak istemez. Ne var ki, her şeye ağlarsanız sizinle doğru dürüst konuşamayacak ve söylemek istediklerini söyleyemeyecek. Daha da fazlası, size bir suçlama getirildiğinde ağlamaya başlarsanız, sevgiliniz suçunuzu örtmek istediğinizi düşünebilir.

    Arkadaşlarınızla sevgilinizin arkasından konuşmayın

    İlişkinizin sırlarını anlatmak kadar kötü bir şey yoktur. Bir düşünün: En şık kıyafetlerinizi giyip arkadaşlarınızla birlikte bir davete gidiyorsunuz. Ne var ki aranızdaki bir olayın tüm detaylarını anlatmışsınız onlara ve şimdi sevgilinize anlamlı bakışlar atmaktan kendilerini alamıyorlar. Bu yine bir derece idare edebilir; ama sevgilinizin hatalarını anlatmak çok büyük bir gaf olur. Uzmanlara göre arkadaşlarınıza anlattığınız şeyler konusunda çok dikkatli olmanız gerekiyor.

    Siz unutabilirsiniz veya affedebilirsiniz ama arkadaşlarınız size yapılan haksızlıkları kolay unutmazlar. Anlattıklarınız olumsuz olmasa da, sevgilinizle ilgili olan bütün sırlarınızı ortaya dökmekten kaçınmalısınız. Bazı olaylar yanlız sizin aranızda kalmalı.

    ‘Bir dahaki sefere’ sözünü sürekli kullanmayın

    Bu üç kelimenin neden bu kadar can sıkıcı olduğunu biliyor musunuz? Hatırlayın: Küçükken anneniz de sizi böyle azarlardı.

    Fazla üstüne düşmeyin

    Bazı kadınlar var ki sevgililerini günde en az 10 kez ararlar. Tabi erkeğinizi düşünmek güzel bir şey ama onunda bir iş ve sorumluluk sahibi olduğunu unutmayın. Herkes çalışırken onun oturup sizinle sohbet etmesi profesyonel bir davranış sayılmaz. Saat başı sevgilinizi arayıp onu kontrol etmeniz onu oldukça sıkabilir. Eğer aramadan duramıyorsanız en azından vakti olup olmadığını sorun. Yine de aramalarınızı en aza indirmenizde fayda var. Sürekli sesinizi duymaktan sıkılabilir, ama eğer onu nadir arıyorsanız sesinizi duymak için can atacaktır.

    Kalabalık yerlerde sevgilinize fazla asılmayın

    Erkek arkadaşınıza sevginizi göstermek güzel bir şey, ama unutulmaması gereken bir nokta var: Yatak odanızda yapacağınız hareketleri herkesin gözünün önünde yapmamalısınız. Erkekler, duygularını kadınlar kadar kolay gösteremezler, yabancıların önünde ise hiç gösteremezler. Her erkeğin kendine özgü bir davranışı vardır.Fazla ileri gidip gitmediğinizi anlamak için önce bir deneyin. Elini tutun veya omuzuna elinizi koyun ve nasıl bir tepki vereceğini görün. Eğer fazla yakınlıktan rahatsızlık duymuyorsa, soruın yok. Ama hareketlerinize karşı çekingen davranıyorsa, onu fazla zorlamayın.

    Arkadaşlarına bütün sırlarını vermeyin

    Onun sevgilisi olduğunuz için hayatının birçok detayını biliyorsunuz. Bu bir ayrıcalıktır ve aynı zamanda sorumluluk ister. Size 5 yaşına kadar yatağını ıslattığını anlatmış olabilir; ama bunu herkese anlatırsanız rahatsız olabilir. Söylenecek ve söylenmeyecek şeyler var. Kaldı ki size anlattığı bütün sırları başkaları ile paylaşırsanız sizin ne ayrıcalığınız kalır? Oturun ve düşünün: Siz onun yerinde olsaydınız sizin her şeyinizi anlatmasını ister miydiniz?

    Selülit kreminizden tutun, göğüslerinizi büyük gösteren sutyenlerinize kadar her şeyinizi ortaya dökmesini ister miydiniz? Tabi ki hayır. Aynı şekilde onun da başkalarının bilmesini istemediği şeyler vardır. Kesinlikle anlatmamanız gereken bir şey daha var: Yatak odası davranışlarınız. Çıkardığı sesler ve gizli zevkleri hakkında asla konuşmayın.

    Geleceği planlamak

    Erkekler içlerinden geldiği gibi davranmayı severler, sürprizlerle dolu bir yaşam isterler. Siz cumartesi akşamlarının programını 3 hafta önceden yaparsanız, çok sevdikleri sürprizleri yaşayamazlar.
    Fazla üstlerine düşerseniz, hareketlerinin kısıtlandığını düşünürler. Uzun zamandır biriyle birlikte olan bir erkek bile özgürlüğünden kolay kolay vazgeçmez. Eğer siz de planlama huyundan vazgeçemiyorsanız, en azından havayı yumuşatın. Ona öneri yapın emir vermeyin. Böylece kendine de söz hakkı verdiğinizi düşünür ve rahatsız olmaz.

    Biz kelimesini çok erken kullanmayın

    Her ilişki sen ve ben olarak başlar ve bunların “biz”e dönüşüp dönüşmeyeceği kesin değildir. Bunun olmasını beklemekte acele etmeyin. Erkekler aceleci kadınlardan hiç hoşlanmazlar. Erkeklere her şeyden bahsedin sadece evlilikten bahsetmeyin. Evlilik kelimesini duyar duymaz bekarlık zamanlarının özlemini duymaya başlar. Gelecekle ilgili çeşitli fantezileriniz varsa onlardan fazla söz etmeyin, yoksa onu nikah masasına oturtmayı planladığınızı düşünüp sizden uzaklaşabilir.

  • Düğünlerdeki gelenekler

    Düğünlerdeki gelenekler

    Pastadan gelin buketine, pirinç atmaktan gelinliğin rengine birçok alışkanlığın bir nedeni var!

    Pastadan gelin buketine, pirinç atmaktan gelinliğin rengine birçok alışkanlığın küçük birer hikayesi var. İşte bazıları…

    Gelinler neden beyaz giyer?

    Beyaz, Romalılar zamanından beri kutlamaların rengi olarak kabul ediliyor. O dönemden beri de gelinler beyazı tercih ediyor. 20.yy’ın başında bu renk masumiyetin, temizliğin ve saflığın da sembolü olmuş. Günümüzde beyaz aynı zamanda hem eğlence ve neşenin hem berraklığın rengi.

    Düğün pastası nasıl çıkmış?

    Pasta verimliliğin ve iyi şansın sembolü olarak kabul edilir. Eski dönemlerde, düğün törenlerinin sonunda gelinin başında ekmek kırılırmış. Davetliler de şans getirmesi için ekmek kırıntılarından alırmış. Orta çağda gelin ve damat küçük ekmeklerden oluşan bir hare içinde öpüşürlermiş. 17. yy’da bir Fransız aşçı bu ekmeğe daha güzel bir şekil vermiş ve ilk düğün pastasını ortaya çıkarmış.

    Gelin neden buketini havaya atar?

    Gelinin fırlattığı buketi yakalayan kişinin şanslı olduğuna ve kısa sürede onun da evleneceğine inanılır.

    Nikah kıyılınca neden damat gelini öper?

    Gelini öpmek eski çağlarda evlilik anlaşmasının mührü olarak kabul edilirmiş. Aynı zamanda gelinin ruhundan bir parçanın damada, damadın ruhundan bir parçanın da geline geçtiğine inanıldığı için bu gelenek günümüze kadar gelmiş.

    Neden yeni evlenen çiftin üzerine pirinç atılır?

    Bizim geleneklerimiz arasında yer almasa bile birçok ülkede davetlilerin uyguladığı bir adettir. Hemen hemen bütün kültürlerde pirinç bolluğun ve bereketin simgesi olarak kabul edilir ve yeni evli çiftin yaşamlarının bolluk içinde geçmesi dileği ile atılır. Yine aynı dilekle bazı ülkelerde gelinler, ellerinde başak dallarından oluşan bir demet taşırlar ve konuklara da şans getirsin diye bu dalları dağıtırlar.

    Alyans neden sol ele takılır?

    Çok eski çağlarda bilim adamları sol elin ikinci parmağından kalbe doğru kesintisiz uzanan bir damar olduğuna inanırlarmış. Aşkın sembolü alyanslar o dönemden beri bu parmağa takılmakta.

    Nikahta neden ayağa basılır?

    Nikah kıyılırken kim diğerinin ayağına basarsa evlilikte onun sözünün geçeceğine inanılması tıpkı tüm diğer gelenekler gibi düğünün eğlenceli anılarından bir diğeri.

  • 2010’da Trend : Doğal Görünümlü Saçlar !

    CRAZYCURL Yeni bir yıla girerken insan kendini değiştirmek ve modaya ayak uydurmak ister. İlk değişim de kadınların güzellik simgesi olan saçlardan başlar. Kusursuz güzellikte, ışıl ışıl saçlar ile göz kamaştırmak ve Hollywood yıldızları gibi olmak hiç de zor değil!

    Sandra Bullock, Victoria Beckham, Uma Thurman, Kim Basinger ve daha pek çok yıldızın tercihi olan J Beverly Hills ‘’ Biçim Veren Şekillendiriciler ‘‘ serisi ile hem dalgalı hem de düz doğal görünümlü saçlar ile siz de 2010 yılının modasına uyabilir, farklılık yaratabilirsiniz.

    % 100 doğal bitki özlerinden formüle edilen J Beverly Hills, sağlıklı, doğal ve dolgun görünümlü saçlar için ‘’Biçim Veren Şekillendiriciler’’ serisinden Crazy Curl ve Crazy Straight’i sunuyor. Crazy Curl ile saçtaki bukleleri belirginleştirirken, Crazy Straight ile de içeriğindeki ısı ile aktive edilmiş polimer sayesinde saçların geçici bir süre düzleşmesini sağlayabilirsiniz. Yaşayacağınız değişimin ve mutluluğun tadını çıkaracak ve kendinizi şahane hissedeceksiniz.

    Dünyaca ünlü yıldızların vazgeçilmezi J Beverly Hills, içeriğinde % 100 bitkisel özler içeren ürünleri ile yalnız seçkin kuaför salonlarında satışa sunulmaktadır.