Etiket: Sosyal Medya

  • Kurguya Göre Yaşamak: Popüler Kültürün İdealleştirilmiş Arkadaşlık Tasvirleri Nasıl Gerçekçi Olmayan Beklentilere Yol Açabilir?

    Kurguya Göre Yaşamak: Popüler Kültürün İdealleştirilmiş Arkadaşlık Tasvirleri Nasıl Gerçekçi Olmayan Beklentilere Yol Açabilir?

    Popüler kültürün idealleştirilmiş arkadaşlık görüntüleri, gerçekçi olmayan beklentilere nasıl yol açar? Bu makalede sorunun cevabını bulabilirsiniz.

    Günümüzde popüler kültürün etkisi, medya ve sosyal medya platformlarının yaygın kullanımıyla birlikte hayatımızın birçok alanında belirgin bir şekilde hissedilmektedir. Bu etki, özellikle arkadaşlık ilişkileri gibi sosyal bağları da şekillendirebilmektedir. Medya, film, dizi ve sosyal medya, arkadaşlık kavramını idealize ederek sunma eğilimindedir. Ancak, bu idealleştirilmiş tasvirler, bireylerin gerçek hayattaki arkadaşlık ilişkilerine dair oluşturduğu beklentilerin gerçekçi olmayan ve bazen de hayal kırıklığına yol açabilecek bir şekilde yükselmesine neden olabilir. Bu makalede, popüler kültürün idealleştirilmiş arkadaşlık tasvirlerinin gerçekçi olmayan beklentilere nasıl yol açabileceği ve bu olumsuz etkilerin nasıl aşılacağı incelenecektir.

    Kurguya Göre Yaşamak: Popüler Kültürün İdealleştirilmiş Arkadaşlık Tasvirleri Nasıl Gerçekçi Olmayan Beklentilere Yol Açabilir?

    Günümüzde popüler kültürün etkisiyle medya, film, televizyon dizileri ve sosyal medya platformları, toplumun yaşam tarzlarından tutun da ilişkilerine kadar birçok alanda büyük bir etkiye sahiptir. Bu etki, özellikle arkadaşlık ilişkileri gibi sosyal bağları da etkilemektedir. Ancak, popüler kültürün sunumu, bazı durumlarda gerçekçi olmayan beklentilerin oluşmasına neden olabilir. İdealleştirilmiş arkadaşlık tasvirleri, bireylerin gerçek hayattaki arkadaşlık ilişkilerini şekillendirirken yanıltıcı olabilir.

    Arkadaşlık İlişkilerinin İdealleştirilmesi

    Medya ve popüler kültür, sıkça arkadaşlık ilişkilerini romantikleştirme eğilimindedir. Arkadaşlar, genellikle sorunsuz, sürekli eğlence dolu bir birliktelik olarak sunulur. Dizilerdeki arkadaş grupları, her zaman birlikte vakit geçirirken ve her zorluğu kolayca aşarken gösterilir. Bu tür tasvirler, insanların gerçek hayattaki arkadaşlık ilişkilerini bu idealize edilmiş versiyonlarla karşılaştırmasına neden olabilir.

    Gerçekçi Olmayan Beklentilerin Oluşması

    İdealleştirilmiş arkadaşlık tasvirleri, bireylerin gerçek arkadaşlık ilişkilerinden beklediği şeyleri gerçek dışı bir şekilde yükseltebilir. Gerçek hayatta her ilişkinin iniş çıkışları olabilirken, medya bu tür zorlukları genellikle hafifletir veya tamamen göz ardı eder. Bu da insanların, zorluklarla karşılaştıklarında ilişkilerini sorgulamalarına neden olabilir.

    Sosyal Medyanın Rolü

    Sosyal medya platformları da gerçekçi olmayan arkadaşlık beklentilerini pekiştirebilir. İnsanlar genellikle en iyi anlarını paylaşırken, arkadaşlık ilişkilerini sürekli olarak eğlence dolu ve mükemmel gibi gösterme eğilimindedir. Bu, başkalarının gerçek hayatta yaşadığı zorluklar ve çatışmalar hakkında yanıltıcı bir algı oluşturabilir.

    Olumsuz Etkileri

    İdealleştirilmiş arkadaşlık tasvirleri ve buna bağlı gerçekçi olmayan beklentiler, insanlar arasında huzursuzluk yaratabilir. Beklentiler gerçeklikle uyuşmadığında, kişiler hayal kırıklığına uğrayabilir, kendilerini yetersiz hissedebilir ve sosyal izolasyon yaşayabilir. Aynı zamanda, bu tür beklentiler, gerçek arkadaşlık ilişkilerini değerlendirmeyi zorlaştırabilir ve insanları yüzeysel ilişkilere yönlendirebilir.

    Gerçekçi Arkadaşlık İlişkileri Kurma

     Popüler Kültürün İdealleştirilmiş Arkadaşlık Tasvirleri Nasıl Gerçekçi Olmayan Beklentilere Yol Açabilir?
    Popüler Kültürün İdealleştirilmiş Arkadaşlık Tasvirleri Nasıl Gerçekçi Olmayan Beklentilere Yol Açabilir?

    Gerçekçi olmayan beklentileri aşmak için bireylerin şunları unutmaması önemlidir:

    1. Zorluklar Normaldir: Her ilişkide zorluklar yaşanabilir. Medyada sunulan kusursuz arkadaş gruplarına odaklanmak yerine, gerçek insanların yaşadığı deneyimlere odaklanmak daha sağlıklıdır.
    2. İletişim Önemlidir: İyi bir arkadaşlık ilişkisi kurmak ve sürdürmek için iletişim çok önemlidir. Duyguları ve düşünceleri paylaşmak, olası anlaşmazlıkları çözmek için gereklidir.
    3. Çeşitlilik Normaldir: Arkadaşlar farklı ilgi alanlarına ve kişiliklere sahip olabilir. Tek tip bir arkadaş grubu veya ilişki beklentisinden kaçınılmalıdır.
    4. Gerçek Bağlar Oluşturun: Sosyal medyadaki görüntülerin ötesine geçmek, derin ve anlamlı bağlar kurmayı sağlar. Yüzeysel ilişkiler yerine derinlemesine bağlar oluşturmak daha tatmin edici olabilir.

    Sonuç olarak, popüler kültürün idealleştirilmiş arkadaşlık tasvirleri gerçekçi olmayan beklentilere yol açabilir. Ancak bireyler, gerçek arkadaşlık ilişkileri kurmak için gerçeklikle bağdaşmayan bu beklentileri aşarak iletişime, anlayışa ve çeşitliliğe odaklanarak daha sağlıklı sosyal bağlar oluşturabilirler.

  • İletişimi Daha Kolay Bir Hale Getirmenin En Kolay Yolu Sendpulse

    İletişimi Daha Kolay Bir Hale Getirmenin En Kolay Yolu Sendpulse

    Müşterilerinizle ve hedef kitleniz ile daha kısa yoldan iletişim sağlayabilmek için birçok platformu bir araya getirebilirsiniz. Bu konuda Sendpulse olarak sizlere çoklu iletişim kanalları sunan bir platform hizmetleri veriyoruz. Bu platform içerisinde e-mail pazarlama veya web push hizmetleri alabiliyorsunuz.

    Facebook chatbot ile Messenger kullanımı ve viber mesaj gibi birçok farklı seçeneği bir araya getiriyoruz. Bu sayede isterseniz ayrı ayrı isterseniz otomatik yanıtlama ile birleşim elde edebiliyorsunuz.Aynı platformda işlemsel e-postalar için kanalları birbirine birleştirerek, dönüşümü artırabilirsiniz.

    Bu gibi birçok imkanla birlikte yüzlerce ücretsiz şablon, tetikleyici mesajlar ve zamanlamalı gönderim elde edilebilir. Abonelik formları sağlanabilir ve izleme imkanları gibi birçok fırsatı sistemimiz sayesinde elde edebilirsiniz.

    İletişimi Daha Kolay Bir Hale Getirmenin En Kolay Yolu Sendpulse | 1

    E-Mail Pazarlama Sistemlerimizi Mutlaka Deneyin

    E-mail pazarlama temel olarak, belirli bir kitleye ulaşmak için markalara avantajlar sağlamaktadır. Hedefli gönderim ile ürün tanıtım, bilgilendirme ve kutlama mesajları gibi noktalarda da toplu e-posta gönderimleri sağlanabilir. E-mail marketing olarak da adlandırılan bu işlemlerde toplu gönderim yapılarak, avantajlı pazarlama ve yüksek geri dönüşüm sağlanabilir.

    Sendpulse sistemi olarak sizlere e-posta pazarlama kampanyalarında şablon kullanmanın avantajları konusunda da önerilerde bulunabiliriz. Kullanışlı bir e-posta editörümüz bulunduğu için sürükle-bırak yöntemi ile hızlı şekilde pratik şablonlar ile toplu mail gönderimleri sağlayabilirsiniz.

    Bu sistemde abonelerinizin faaliyetlerini kontrol edebilir, toplu mail gönderimlerinizi kişiselleştirilebilir ve abonelik formları oluşturabilirsiniz. Bilhassa e-mail marketing fiyatları konusunda en uygun hizmetleri sistemimiz üzerinden alabilirsiniz.

    Sistemimizde sunulan rapor ve grafiklerin kullanılması ile birlikte e-posta kampanyalarında sonuçları net bir şekilde görme imkanınız bulunur. İnsanlara daha kolay ulaşabilmek için toplu mail gönderimi konusunda uygun fiyatlar ile çok yüksek noktalara dahi ulaştırabilirsiniz.

    Web Push İle Ziyaretçileri Yakınınızda Tutun

    Web Push sistemi sayesinde her zaman ücretsiz pazarlama hizmetleri arasında kullanım elde edebilirsiniz. Oluşturacağınız bildirimler sayesinde ziyaretçileriniz web sitesinden ayrılsa da kısa sürede onları geri çekebilirsiniz. Kolay bir kurulum sağlayan bu hizmette çevrimdışı bildirimler oluşturabilir ve kişiselleştirme sağlayabilirsiniz.

    Sendpulse firması olarak web push nedir konusunda size gereken tüm bilgileri sağladıktan sonra pratik bir kullanım imkanı sunuyoruz. Sistemde kolayca segmentasyon sağlayabilirsiniz. Müşterileriniz için oluşturduğunuz bildirimlerde satış, sipariş durumu ve önemli olayları aktarabilirsiniz.

    Akıllı telefonlarda ve bilgisayarda kullanım sağlarken Google Chrome, Firefox ve Opera tarayıcıları ile uyum sağlayabilirsiniz. Özellikle bu bildirimler sayesinde web push notification oluşumları ile abonelik yönlendirmeleri yapabilirsiniz. Bu sayede yüksek abonelik tetikleyen mesajlar, çevrimdışı bildirimler ve yüksek tıklanma oranı elde edebilirsiniz. Hatta reklamverenler üzerinden aldığınız mesajlar ile bildirimleri para kazanma yollarına dönüştürebilirsiniz. 

    İletişimi Daha Kolay Bir Hale Getirmenin En Kolay Yolu Sendpulse | 2

    Facebook Chatbot Sayesinde Daha Fazla Kişiye Ulaşabilirsiniz

    Facebook chatbot sistemi sayesinde e-mail veya bildirimler kadar etkili şekilde birçok fazla kişiye ulaşabilirsiniz. Çünkü sosyal medya çok etkili bir mecra olarak özellikle Messenger sayesinde Facebook’ta etki göstermektedir. Bu sayede kodlama olmadan bir chatbot tasarımı sağlayabilir ve kurulumunu gerçekleştirebilirsiniz.

    Sistemimize eklediğiniz chatbot sayesinde Facebook sayfası seçebilir ve ile kişiler listenizi entegre edebilirsiniz. Sistemimiz sayesinde facebook chatbot nedir konusunda ön bilgiler alarak, daha kolay bir işlem sağlayabilirsiniz. Farklı mesaj türleri, canlı sohbet, test modülü, otomatik yayın, sohbet paneli ve mesaj ön izlemesi gibi fırsatlar bulabilirsiniz.

    Viber Kullanımı Birçok Noktadan Daha Ucuz

    Viber kullanımı sayesinde SMS göndermek yerine çok daha ucuz bir yöntem elde edebilirsiniz. Bu sistem yine bir mesaj gönderme sistemi sağlamakla birlikte ücretsiz telefon görüşmeleri gibi imkanlar da sunar. Mesajlarda medya dosyaları ekleyebilir, karakter sayısı konusunda neredeyse 6 kat daha fazla imkan elde edebilirsiniz.

    Sistem sayesinde Viber web messenger kullanımını otomasyon sistemine eklediğimiz için metin, ürün görselleri ve kampanya görselleri birleştirilebilir. Bu sayede görsel algı artırılarak, çok daha etkili bir kampanya yürütme imkanına sahip olabilirsiniz. 1000 karakter mesajlar ile kolay bir ayarlama yapabilir, mükemmel fiyatla rahat bir yönetim elde edebilirsiniz.

    İletişimi Daha Kolay Bir Hale Getirmenin En Kolay Yolu Sendpulse | 3

    İşlemsel E-Postalar İle Binlerce Kişiye Ulaşın

    İşlemsel e-postalar belirli bir uygulama yoluyla toplu mail kampanyaları sağlıyor. Bu sayede Sendpulse sistemi üzerinde 12 bin e-postaya kadar ücretsiz gönderim elde edebiliyorsunuz. İşlemsel olduklarından dolayı bahsedildiği şekilde genellikle abonelik işlemleri, rezervasyon onayı, satış işlemleri gibi noktalarda cevap oluşturmak için kullanılırlar.Bu e-posta gönderileri hakkında etkinlik raporları alabilir, kolay bir kullanım ile otomatik cevaplamalar ve özel izleme elde edebilirsiniz.

     

    Daha fazla detaylı bilgiye ulaşmak için Sendpulse sitesini ziyaret ediniz.

     

  • Bir Kavga Nedeni! Sosyal Medya

    Bir Kavga Nedeni! Sosyal Medya

    Sevgilim yada eşim sosyal medyada çok aktif diye şikayet ediyor olabilirsiniz. Hatta çoğu zaman bir kavga nedeni! sosyal medya günümüz ilişkilerinde kavga nedeni olabiliyor.

    Sosyal medya günümüzde her yaş grubu tarafından sıkça kullanılan bir mecra. Eski arkadaşlar, iş arkadaşları, komşular derken bazen bir beğeni ilişkilerde kavgaya neden olabiliyor. Peki sosyal medyada sevgilinizin her takip ettiği kişiyi Stalklamak doğru mudur? Onun kendi özel alanına girmek bazen ciddi tartışmalara neden olabilir.

    Bir Kavga Nedeni! Sosyal Medya | 4

    Sosyal medyada gezinirken bazen karşınıza bir fotoğraf çıkar ve sevgiliniz onu beğenmiştir yada o kişiyi takip etmeye başlamıştır. Ona bunu sorduğunuzda ise verilen cevap sizi tatmin etmezse sinirlenir ve tartışma çıkarabilirsiniz. Unutmayın ki sizinle birlikte olan kişinin sizin dışınızda da bir hayatı var. Gerçekten rahatsız olduğunuz bir durum ise bunu onunla sakince yüzyüze geldiğinizde konuşun. Hoşlanmadığınız durumun sadece bir kıskançlık olduğunu mu yoksa sizi huzursuz eden bir durum mu olduğunu söyleyebilirsiniz. Hayatınızdaki kişinin karşı cinsten ” sadece arkadaşı” olan insanlar olabileceği unutmayın. Yapılan her davranışı sizi aldattığı yönünde değerlendirmeden önce çok iyi düşünmelisiniz. Aksi takdirde güven sorunları ortaya çıkar. Güven sorunu olan bir ilişkinin sağlıklı ilerlemesi ise mümkün değildir.

    Kendiniz açısından bakmanız gerektiğinde ise tamamen içe kapanmış iki kişinin olduğu karşı cinsteki arkadaşlarla hiç görüşülmediği ilişkilerin sağlıklı olmadığı söylenebilir. Empati kurmayı deneyebilirsiniz. Bu şekilde kendinizide huzursuz etmemiş olursunuz.

  • Sosyal medyada çok sosyal olmayın

    Sosyal medyada çok sosyal olmayın

    Sosyal medya hayatımızın merkezine yerleşti. Peki sosyal medyada neler tehlikeli yada sosyal medya kullanırken nelere dikkat edilmelidir.

    İnstagram, facebook, snapchat, twitter hepsini o kadar aktif kullanıyoruz ki bazen bu hesaplar yüzünden başımızın ağıracağını dikkate almadan davranabiliyoruz. Sosyal medya kullanırken dikkat etmeniz gereken birkaç hatırlatmada bulunmak istiyoruz.

    Sosyal medyada çok sosyal olmayın | 5

    Herkese Açık Wifi

    İnternet paketlerinin yetmediği zamanlarda bulduğumuz açık wifiye bağlanıyoruz. Buradan kendi hesaplarımıza giriş yaptığımızda kötü niyetli kişiler bizim tüm özel bilgilerimize erişebilir. Gerçekten önemli bir işiniz varsa ortak alanlardaki wifilerden internete bağlanmayın.

    Konum Ekleme

    Bu kişilerin istediğine bağlı bir durumdur ancak kendi güvenliğiniz için her yerde yer bildirimi yapmasanız iyi olacaktır. Yer bildirimiz sürekli açık olduğu zamanlarda telefonunuz  fotoğraf çekilirkende yer bildirimi yapar ve fotoğrafların nokta atışı ile nerede çekildiğini bilir.

    Özel Hayat Gizliliği Bırakın

    Sizin hayatınızda olan kişiler zaten nereye gidip geldiğinizi bileceklerdir. Sürekli çeşitli hesaplardan yer bildirimi yaparak insanların sizin her yaptığını görmesine gerek yoktur. Gizlilik bazen önemli sorunları engelleyebilir.

    Sosyal medyada bazen uzun zaman önce paylaşılan fotoğraflar videolar yada yazılar şuan öyle düşünmüyor olsanız bile sizin hakkında insalara yanlış fikirler verebilir.

  • Anne-babalara önemli ‘sosyal medya’ uyarısı!

    Anne-babalara önemli ‘sosyal medya’ uyarısı!

    Son yıllarda neredeyse hayatımızın merkezinde yer almaya başlayan sosyal medya araçları ruhsal sağlığımız ve ilişkilerimiz üzerinde oldukça büyük bir etki alanına sahip oldu.

    Asır’da yer alan habere göre psikologlar bu konuda ailelerin kurallar koymak yerine anlaşmaya dayalı sözleşmeler yapmaları gerektiğini söyledi…

    Yapılan araştırmalar, sosyal medya kullanımının artışının, insanları sanal ortamlarda ilişki kurmaya ve gerçeklikten uzak, yapılandırılmış kimlikler oluşturmaya yönlendirdiğini ortaya koyuyor. Psikolog Duygu Başak Gürtekin, sosyal medya bağımlılığının artık çocuklarda daha sık gözlendiğine dikkat çekerek, bu konuda ailelerin kurallar koymak yerine karşılıklı iletişimi güçlendirmek adına anlaşmaya dayalı sözleşmeler yapmaları gerektiğini söyledi.

    İNKAR VARSA

    “Sosyal medya kullanımının bağımlılık düzeyine geldiğini gösteren en önemli belirtilerden biri, kişinin sosyal medya araçlarını kullanırken harcadığı zamanı kontrol edememesidir. Bu kontrol kaybı beraberinde, sosyal yaşantıda var olan ilişkilerin bozulması, okul ve iş hayatında başarı kaybı, uyku düzensizliği gibi işlevsel problemleri getirir. Bir diğer önemli belirti ise kontrol kaybı ve bu kontrol kaybının inkarıdır. Özellikle pek çok bağımlılıkta olduğu gibi ‘istediğim zaman bırakabilirim’ inancı, sosyal medya bağımlılığında, var olan durumun inkar hali olarak ortaya çıkar. Bu nedenle kişide bağımlılığa dair inkar görülmesi mutlaka dikkate alınması gereken belirtiler arasındadır.Son zamanlarda uzmanların ve ailelerin işbirliği ile hazırlanan koruyucu müdahalelerden biri de karşılıklı anlaşmaya dayalı sözleşmeler yapmak. İlk adımda, ebeveynler olarak çocuklarınıza, onların haklarını gözeten ve katılımlarının, fikirlerinin bu konuda ne kadar önemli olduğunu ifade eden bir konuşma yaparak başlayabilirsiniz.”

    Aile için koruyucu sosyal medya sözleşmesi örneği

    1) Yemek saatlerinde teknoloji kullanmayacağız ve bu saatleri aile saatleri olarak geçireceğiz.
    2) Tatiller ve hafta sonları mutlaka teknoloji kullanmayacağımız zaman dilimleri olacak ve buna özen göstermeye dikkat edeceğiz.
    3) Araba kullanırken hiçbir biçimde telefonda konuşmayacağız ya da mesaj atmayacağız.
    4) Açık mekanlarda başkalarını rahatsız edecek şekilde yüksek sesle sosyal medya kullanmayacağız.
    5) Arabaları ya da sesleri duymayacağımız bir şekilde kulaklık takıp yüksek sesle müzik dinleyerek yolda yürümeyeceğiz/ araba kullanmayacağız.
    6) Yaşadığımız her anın fotoğrafını/ videosunu çekmeyeceğiz. O anın keyfini çıkaracağız. Teknoloji olmadan da anılar değerledir ve bizimle kalır.
    7) Başkalarının fotoğraflarını izinsiz olarak (aile üyeleri dahil) paylaşmayacağız.

    Çocuklar için koruyucu sosyal medya sözleşmesi örneği

    1) Kişisel bilgilerimi internette kesinlikle paylaşmayacağım.
    2) Aileme kendim için uygun programlar konusunda danışarak, onaylamadıkları hiçbir programı indirmeyeceğim.
    3) Ailemin düzenli olarak sosyal medya faaliyetlerimi kontrol etmesine, internet bilgilerimi ve güvenlik ayarlarımı düzenlemesine izin vereceğim.
    4) Ailemden habersiz olarak şifremi değiştirmeyeceğim, şifremi arkadaşlarıma vermeyeceğim ve gizli hesaplar açmayacağım.
    5) Ailemin haberi olmayan hiçbir chat odasına girmeyeceğim ve kişisel olarak tanımadığım insanlarla sohbet etmeyeceğim.
    6) İnternet kullanımımı ödevlerim veya internette yapılması gereken projelerim olmadığı sürece günlük en fazla 2 saat ile sınırlayacağım. Akşam saat 9’dan sonra internet kullanmayacağım.
    7) Arkadaşlarımı ya da kendimin uygunsuz fotoğraflarını çekmeyeceğim ve/veya sosyal medyada yayınlamayacağım. Sosyal medyada paylaştığım her şeyin herkes tarafından görülmesinde hiçbir sakınca olmayan şeyler olmasına dikkat edeceğim.
    8) Sosyal medyayı arkadaşlarımla dalga geçmek veya başka insanları aşağılamak için kullanmayacağım.
    9) Sosyal medyada nerede olduğumu tam olarak gösterir bilgileri paylaşmayacağım.
    10) Herhangi bir kanaldan beni tehdit eden, korkutan bir mesaj aldığımda cezalandırma endişesine kapılmadan bunu ailemle paylaşacağım.
    11) Eğer internette yaşıma uygun olmayan fotoğraflara ve/veya videolara denk gelirsem interneti hemen kapatacağım ve seyretmeyi bırakacağım.

  • Sosyal medya ruhsal dengemizi bozuyor..

    Sosyal medya ruhsal dengemizi bozuyor..

    Gelişmeleri anında öğrenmek, başkalarının hayatlarını takip etmek ve “Ben de buradayım” demenin yolu artık sosyal medyadan geçiyor. Bu ağlar sayesinde hem sıradan hem de ünlü kişilerin hayatlarını yakından takip ederek duygusal bir tatmin duygusu yaşandığını belirten Uzman Klinik Psikolog Reyhan Algül’e göre, başkaları tarafından merak ediliyor olmak da bir haz kaynağı…Yani kişi sadece başkalarını takip ederken değil, takip edildiğinde ve paylaşımları beğenildiğinde de aynı şekilde haz duyuyor.

    Uzman Klinik Psikolog Reyhan Algül, sosyal medyanın sunduğu cazibeleri anlatmaya şöyle devam ediyor: “Bazı kişiler kendi hayatının ya da karakterinin aslında ne kadar güzel ve düzgün olduğunu gösterme çabasına girerek mutlu oluyor. Ayrıca sosyal medya, gerçek dostlara ve ilişkilere sahip olmanın zor olduğu günümüzde, insanlara yalnız olmadığı yanılgısını da yaşatıyor.”

    SOSYAL MEDYA YENİ ŞÖHRET KAPISI

    Sosyal medya, genç yaşlı, ünlü ünsüz herkesin boy gösterdiği bir mecra haline dönüştü. Eskiden olduğu gibi ünlü olmak için artık insanların az ya da çok yeteneklerini sergilemesi gerekmediğinden bahseden UzmanKlinik Psikolog Reyhan Algül, onun yerine kişilerin bir şekilde evini, kendini veya fikirlerini sergileyerek kısa sürede ‘sosyal medya fenomeni’ne dönüşebildiklerini söylüyor. Bu yolla şöhretin çoğu kişiye çok cazip gelebildiğini belirten Uzman Klinik Psikolog Reyhan Algül,  “Çok sayıda kişi tarafından takip edilip beğenilmek ve üstüne bundan bir de para kazanabilmek kimileri için çok önemli” diyor.

    SOSYAL MEDYA HANGİ SORUNLARA YOL AÇIYOR?

    Sosyal medya bağımlılığı, kimine göre çok cazip yanlarına rağmen kişinin bireysel ve toplumsal yaşamında çeşitli bozulmalara ve sorunlara neden olabiliyor. Örneğin kişi sosyal medyada o kadar çok vakit harcar hale geliyor ki gün içinde yapması gereken işleri ihmal etmesine ya da eksik yapmasına neden oluyor. Bu da iş hayatında veya günlük hayatında aksamalara neden oluyor.

    Uzman Klinik Psikolog Reyhan Algül, bağımlılığın gerçek ilişkilerde de kopmalara yol açtığını ifade ederek gerçek ilişkiler ve etkileşimlerde kişinin gittikçe daha başarısız hale gelebildiğini kaydediyor. Öte yandan bu süreçte meydana gelen psikolojik sorunlara da değinen Algül, bu konuyu şöyle açıklıyor: “Başkalarının hayatlarını takip edip bunları gerçek sanmak, bazen kişilerin kendilerini değersiz hissetmelerine ve depresyona neden olabiliyor.Ayrıca telefon ya da bilgisayarla sürekli vakit geçirmek, kişinin vücudunda bir takım dengesizlikler yaratarak kaygı bozuklukları özellikle de panik atak için uygun bir zemin oluşturabiliyor. Ayrıca dikkat ve algıda bozulmalara da neden olabiliyor.”

    Bu tür sorunların önüne geçmek için:

    Paylaşılan her şeye inanmayın

    İnsanlar sosyal medya hesaplarından çoğunlukla en iyi anlarını paylaşıyor. Yani gerçeğin bir kısmını tamamını değil! Görünenin ardında ne olduğunu bilemiyoruz.

    Merak duygusu size değil, siz ona hükmedin

    Başkalarının hayatlarına sürekli dahil olmak bireyselliğe zarar veriyor. Mahremiyet duygunuzun zedelenmesine izin vermeyin.

    Kendinizi geliştirmenin başka yollarını arayın

    İnsanların birçoğu sosyal medyayı araştırma kaynaklı kullansa da pek çok bilgi yüzeysel ve genel geçer bilgilerden oluşabiliyor. Peki bilgi almak için okuma, araştırma ve gözlem yapmaya ne oldu?

    Hayatınızdaki boşlukları sorgulayın

    Sosyal medyaya aşırı takılmak, aslında hayatımızın pek de yolunda gitmediğine işaret ediyor. İşiniz mi kötü gidiyor yoksa ilişkiniz mi? Kaçtığınız şeyleri belki de çözme vakti gelmiştir.

    Gerçek ilişkiler kurun

    Bugün arkadaşlıklar bile neredeyse sosyal ağlar üzerinden yaşanıyor. Halbuki yüzyüze etkileşimin yerini sanal araçlar alamaz. Zaman zaman sevdiğiniz insanlara vakit ayırıp yüz yüze görüşün.

  • Sosyal medya kavgaları ve aile içi ilişkiler

    Sosyal medya kavgaları ve aile içi ilişkiler

    Çağımızın en önemli buluşlarından biri olan Internet günümüzde sayısı küçümsenemeyecek kadar çok insanın hayatında önemli bir yer tutmaktadır. Internet’in en çok sosyal amaçlı kullanılıyor olması ve kullanım süresinin insanlar tarafından gittikçe artması konuya sosyolojik bir boyut kazandırmıştır. Bu açıdan bilgi teknolojilerinin en önemli yeniliği olarak her kesimden her bireyin rahatlıkla kullanabileceği internet; yaşamın tüm alanlarını içine almış; birey, aile ve toplum yaşamını çok yönlü etkileyen iletişim aracı haline gelmiştir. Bu durum Internet’in sosyolojik ve psikolojik açıdan da incelenerek araştırmalara konu edilmesine neden olmuştur.

    Sosyal medya kavgaları ve aile içi ilişkiler

    Internet kullanıcıları, kullanım süresi ve amacı bakımından farklılık göstermektedir. Bu durumda, Internet kullanan herkesin aynı şekilde değerlendirilmesi doğru bulunmamaktadır. Sosyolojik ve psikolojik araştırmalarda da genellikle haftada 5-6 saatten fazla ve göreceli uzun bir zaman diliminde sürekliliği olan kullanım konu edilmektedir. Bu kullanım süreyle olduğu kadar Internet’in işlevsel olarak nasıl anlamlandırıldığı ve bireyin olumsuz bir duygu durumunda (yalnızlık, üzüntü vb.) Internet’i özlemesiyle veya Internet’e bağlanmaya ihtiyaç duymasıyla, diğer bir deyişle Internet’i algılama sekliyle de ilgilidir. Bu tip kullanım psikolojik ve sosyoloji açıdan sorunludur. Bu makalede yapılan değerlendirmeler ve ortaya konan veriler de bu tür kullanım için geçerlidir.

    Günümüzde yapılan çalışmaların büyük kısmı Internet’in etkileri üzerinde yoğunlaşmaktadır. Oysaki Internet’in etkileri kullanım özelliklerine göre, kullanım özellikleri ise, Internet kullanım nedenine göre şekillenir. Dolayısıyla Internet’in etkileri kullanım nedeniyle ilgilidir. Örnek verecek olursak ; yetişkinlerin, çocukların internet başında uzun süreler vakit geçirmesinin sebebi aile içerisinde ve sosyal yaşantısında nitelikli zaman ve nitelikli bir aile ilişkisi geçirmediğinden dolayıdır tezindeyim.
    Internet kullanımı ile aile içi ilişkiler arasında nasıl bir bağlantı olabilir? Aile içi ilişkileri güçlü olmayan, diğer bir deyişle ailesiyle kendisi açısından tatminkar bir ilişkisi veya ortak paylaşım alanı bulunmayan kişilerin, Internet’teki sosyal faaliyetlere,sosyal ağlara hatta şu anki yeni moda sosyal medyaya, aile içi ilişkileri güçlü olan kişilerden daha fazla yöneleceği düşünülmektedir. Buradan sosyal medya kullanılmasın yorumu çıkarılmamalı sadece kullanım süresi ve nedeninin farkında olunarak kullanılması tavsiye edilmektedir.

    sosyal_medya_iliskiler

    Internet’in bireysel kullanımı konuyu aileye getirmektedir. Daha yirmi yıl önce kullanımı özellikle bilim ve iş çevreleriyle kısıtlı olan Internet, 2000’li yıllara gelindiğinde, Türkiye’de içinde olmak üzere pek çok ülkede evlere girmiş, geniş ölçüde bireysel olarak kullanılmaya başlanmıştır. Bu kullanım değişikliği, Internet üzerinde yapılan araştırmaların niteliğini ve niceliğini etkilemiş, Internet’in aile ile ilişkilendirilmesi araştırma konusu olmuştur. Maria Bakardjieva ve Richard Smith, “sıradan Internet kullanıcıları” hakkında bilgi sahibi olmak için artık eski araştırmalarda olduğu gibi üniversitelere ve işyerlerine değil, evlere bakmak gerektiğini vurgulamışlardır.

    Internet’in en çok sosyal amaçlı kullanılması bile konunun bir yönünü aileye getirmektedir. Internet kullanımı ile ailenin işleyişi arasında bir sebep-sonuç ilişkisi aranabilir. Internet’in evlerde kullanılması, ister istemez, hem karı-koca ilişkileri ile, hem de çocukların eğitimi ve ebeveyn-çocuk ilişkileri ile bağlantılıdır.

    Internet kullanımı ile aile içi ilişkiler arasında nasıl bir bağlantı olabilir? Aile içi ilişkileri güçlü olmayan, diğer bir deyişle ailesiyle kendisi açısından tatminkar bir ilişkisi veya ortak paylaşım alanı bulunmayan kişilerin, Internet’teki sosyal faaliyetlere aile içi ilişkileri güçlü olan kişilerden daha fazla yöneleceği düşünülmektedir.

    Aile en temel birincil gruptur. Birincil gruplar kişinin yaşamında temel duygusal ihtiyaçların karşılandığı yerlerdir. Birincil gruplar aynı zamanda temel sosyal destek kaynağıdır. Grup üyeleri arasında yoğun bir ilişki ve duygusal bir bağ vardır.

    sosyal_medya_iliski_kavgalari

    Aile veya arkadaş grubu gibi birincil grupların eksikliği durumunda kişi bu grupların yerine koyacak başka arayışlara yönelir. Kitle iletişim araçları ise yapıları gereği özellikle günümüz insanının bu eksikliğini karşılamaya uygun araçlar olarak değerlendirilmektedir. Daha önce de belirtildiği gibi McQuail ve arkadaşları da bu konuya değinmiş; kitle iletişim araçlarını insanların sosyal gereksinimlerini karşılamak için kullandıklarını ifade ederek bu konuda çalışmalar yapmıştır. Özellikle Internet günün her anında ulaşılabilir olması nedeniyle insanlar tarafından “ihtiyaç duyulan her an ilişki” kurulabilecek bir sosyal destek kaynağı olarak algılanmaya uygundur. Rheingold, McKenna ve Bargh da Internet kullanımının sosyal destek duygusunu güçlendirici olduğunu belirten araştırmacılardandır. R.A. Davis’e göre de zaman geçirmeye yönelik kullanım, daha çok bireyin sosyal yaşamı ile ilintilidir. Özellikle aile, arkadaş sosyal desteğinden yoksun, sosyal izole kişilerde sık görülür. Aşırı e-posta kullanımı, sohbet (chat) odalarına katılma, forum alanlarına yanıt yazma gibi etkinlikleri içerir. Bu tür bireyler sosyal hayatta sorunludur, sosyal olarak izole olan, kızgınlıkları uygun yollarla ifade edemeyen bireylerdir. Brombego, Mickelson, Parks & Floyd, Silveman ve Winzelberg gibi araştırmacılar da, online etkinliklerin, bireyin sosyal destek duygusunu güçlendirdiğini ileri sürmektedir.

    İnsanların, eski güçlü ilişkilerin azalmasıyla manevi anlamda boşlukta olduğu düşünülürse kitle iletişim araçlarının insanları toplumun genel ve hakim zevkleri, beğenileri ve ilgileriyle buluşturduğu söylenebilir. Sonuç olarak da sosyal grupların, özellikle ailenin, etkisinin azalması sonucu insanlar, başka faktörlerden etkilenmeye açık hale gelirler. Bu araçlar sayesinde sosyal ihtiyaçlarını karşılamayı seçebilirler. Özellikle, televizyon ve Internet’in insanlar tarafından çok kullanılmasının nedeni sosyal ihtiyaçlarının tatminini bu araçlarla sağlamaya çalışmalarıdır. Buna örnek olarak, Türkiye’de geçtiğimiz senelerde yayınlanan “Biri Bizi Gözetliyor” isimli reality show’u izleyen yalnız yaşayan bir izleyicinin programı izleme nedenini “evde biri varmış gibi geliyor” şeklinde açıklaması gösterilebilir.

    Günümüz insanlarının duygusal tatmin bulduğu, sıcak bir ortama ihtiyacı vardır. Bu nedenle bireyin duygusal tatmininin sağlandığı, sağlıklı bir aile yapısı veya yaşam birlikteliği önemini arttırmıştır. Bu nedenle günümüzde aile kurumunun işlerliğinin sorgulanması ve aileyi sağlamlaştırıcı önlemler alınması gerekmektedir. Aile birey açısından olduğu kadar toplum açısından da önem taşımaktadır. Sağlıklı aileler toplum bunalımlarını önlerken, sağlıksız aileler de toplumun bunalımlarını devam ettirir; hatta toplumda yeni bir takım sosyal bunalımlara da yol açabilir, toplumdaki sorunları pekiştirir. Sağlıklı bir aile, mutlaka, kişisel bunalımları önler ve de kişiye yeni sağlıklı beklentiler kazandırır. Sağlıklı aileler,sağlıklı toplumu oluşturur.

    Sevgiyle..

    Uzm.Psk.Dan.Eyüp SARI
    Çift ve Evlilik Terapisti

    Kaynakça
    Aile İçi İliskiler Açısından Internet Kullanımı – Fezade BAYRAKTUTAN İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü , İstanbul 2005

  • Çocukları sosyal medyadan uzak tutun!

    Çocukları sosyal medyadan uzak tutun!

    “Özellikle sosyal medyada uygun olmayan görsel ve haberleri lütfen çocuklarınıza izletmeyin, göstermeyin” diyen Uzm. Psk. Gamze Eser, özellikle 0-6 yaş grubu çocukların sosyal medyadan uzak tutulması gerektiğini belirtti.

    Yeni Asır’da yer alan habere göre Uzm. Psikolog Gamze Eser, “Ülkemizin içinde bulunduğu bu günleri, devletin birlik ve bütünlüğünü savunarak aşacağız. Yaşadığımız tedirgin, belirsiz ve sıkıntılı sureci çocuklarımıza yansıtmamaya özen göstermeliyiz.

    Öncelikle henüz olan bitenin bilincinde olmayan 0-6 yaş grubu evlatlarımızı, çoğunlukla sosyal medyada var olan haber ve uygun olmayan görüntülere maruz bırakmamalıyız.

    Daha bilinç düzeyi oturmuş çocuklarımıza ise ileriki yaşlarında yaşanılan durumu kafalarında yanlış kavramaya yönelik söylem, eylem ve açıklamalardan kaçınmalıyız. Şu an için yapılacak görüş ayrılıkları açıklamalarının bizlere ve evlatlarımıza hiçbir yararı olmamakla birlikte kafalarında yanlış anlamalara, sorgulamaya yetmeyecek bilgi ve altyapı kirliliğine sebep olacaktır” diyor.

    Eser, “Kutuplaşmak, duygu- düşünceleri agresif şekilde yansıtmak ev, iş ve tüm sosyal ortamlarda gerginliğin artmasına sebep olacaktır. Bizler doğru çocuk yetiştirmeyi, bilinçli anne-baba olmayı kendimize temel davranış biçimi edinmişken, hassas yaklaşımları gerektiren an ve olaylar karşısında da aynı özen ve sağduyuyu elden bırakmamalıyız” ifadelerinde bulundu.

  • Sosyal medyada bir çocuğun neleri yayınlanmaz ?

    Sosyal medyada bir çocuğun neleri yayınlanmaz ?

    Günümüz anne babası sosyal medyada sadece kendi fotoğraflarını değil çocuklarının da fotoğraflarını paylaşıyorlar. Doğum günü partileri, okul gösterileri, oyunlar, özel anlar gibi bir çok an’ı dostları arkadaşları görsün istiyorlar. Keyifle yapılan bu paylaşımlar bazen çocuklarının utancı, bazen de bir sapığın hedefi olabiliyor. Bu konuda çoğu ebeveyn davranışlarının farkında değil. Ayrıca bir çok kişi yayınladıklarını kimlerin görüp kimlerin göremeyeceği konusunda sosyal medya gizlilik ayarları konusunda gerçekten bilinçli değil. İnternet üzerinde bir çocuğun nelerinin paylaşılmasından kaçınmak gerekir?

    Sosyal medyada bir çocuğun neleri yayınlanmaz ?

    1. Banyo, Deniz, Havuz Fotoğrafları
    Çocuğunuzun banyo yaparken, denize girerken çıplak fotoğraflarını paylaşmayın. Normal biri için son derece normal, masum, eğlenceli olan bu fotoğraf çocuk pornocuları için malzeme olabilir. Çocuğunuz ileriki yaşlara geldiğinde bu fotoğraflar onu utandırabilir. Unutmayın eklediğiniz bir fotoğraf siz silseniz bile sonsuza kadar bir yerlerde kalır.

    2. Hasta Halleri
    Aslında çoğumuz kötü anlarımızı başkalarının görmesini istemeyiz. Çocuğunuzun hasta, yaralanmış, mutsuz hallerini sosyal medyada yayınlayıp başkalarının dikkatini çeken anne baba kendisini sorgulamalıdır. Farkında olmadan çocuğu üzerinden ilgi çekmeye çalışıyor olabilir. Çocuğunun hasta halinin fotoğrafını yayınlamak yerine, gerçekten gerekli ise kısa bir bilgilendirme çok daha nezaketli olabilir.

    3. Çocuğunun Sorunlu Davranışlarını Paylaşmak
    Günümüz akran zorbalığı daha çok sosyal medya üzerinden yapılıyor. Bazı anne babalar bilerek yada bilmeyerek çocuklarını gülünç duruma düşürecek yada alay konusu olmasına “online utandırmaya” yol açacak paylaşımlarda bulunabilirler. Aile içi gizliliği, mahremiyeti, çocuğun kişisel sınırlarını bozacak anılar paylaşılmamalıdır.

    4. Bebeklik
    Şu anda bebek bile olsa ileride büyüyecek, çocuk, genç ve yetişkin olacak. İleride utanmasına yol açacak örneğin çiş yaptığı anlar gibi yayınlardan kaçınılmalıdır. Tuvalette iken çekilmiş fotoğrafları varsa sosyal medyada yayınlamak yerine kendi özel albümünüzde tutabilirsiniz.

    5. Çocuk Hakkında Özel Bilgiler
    Kötü amaçlı kişilerin kullanabileceği bilgileri paylaşmamak gerekir. Örneğin “Evde tek başına bizi bekleyebiliyor”, “okuldan eve yürüyerek tek başına gelebiliyor”, “aferin oğluma kardeşine biz yokken bakıyor” gibi bilgileri kimlerin kötü niyetle kullanabileceğini bilemezsiniz. Kurumsal sayfalar hariç özel telefonunuz, adresiniz gibi bilgiler başınıza olmadık sorunlar açabilir.

    6. Başkalarının Fotoğrafları
    Başkasının çocuğunun fotoğrafını yayınlamadan önce düşünmek gerekir. Onun ailesi buna izin verip vermeyeceği, rahatsız olup olmayacağı iyi düşünülmelidir.

    7. Akran Zorbalığına Maruz Kalan Çocuk
    Eğer çocuğunuz başka çocukların zorbalığına maruz kalıyorsa bir kriz planı yapın. O çocukların ebeveynleri, okul yetkilileri ve gerekirse yasal mercilere ulaşmaya çalışın ve hemen önlemenin yolunu bulun. Bu konuda çocuğunuzu suçlayarak zaman harcamayın.

    8. Nasıl Algılanıyor?
    Bazı ebeveynler, öğretmenler bir çocuk için normal, doğal davranış ancak yetişkin gözüyle komik olan görüntüleri yayınlıyorlar. İzleyenler için komik, eğlenceli gelen bu haller çocuk için şimdi yada gelecekte kabus olabilir. Buradaki ölçüt, görüntünün nasıl algılanacağını iyi süzmenizdir. Çocuğun, doğaya, insanlığa, yaşama dair olumlu değerleri sunan görüntü ve mesajlarda sorun yoktur. Sorun, yanlış anlaşılabilecek, alay konusu olabilecek, tartışmaya yol açabilecek mesajları içeren paylaşımlardır.

    Eskiden “nazar değer” diye kaçınılan bir çok durum günümüzde övünülen bir durum olarak algılanabiliyor. Aslında yılların süzgecinden geçerek gelen ve çocuğun korunmasına dönük olan bir çok tutum vardı. Günümüz online yaşamın verdiği, özgürlük ve rahatlığın getirdiği riskleri iyi bilmek gerekir. Unutmayın, resimler, videolar ve sözler her çeşit insan tarafından görülüyor.

    Şenel Karaman
    Uzman Psikolog

    Alıntı: kidolindo.com

  • Facebook evliliği öldürür mü?

    Facebook evliliği öldürür mü?

    ABD’deki Boston Üniversitesi’nden bilim insanlarının yaptığı yeni bir araştırma, Facebook kullanan kişilerin eşlerini terk etme olasılığının kullanmayanlara kıyasla yüzde 32 daha fazla olduğunu ortaya çıkardı.

    Sosyal medyanın evlilikler üzerindeki etkisini incelemek için 2008-2010 yılları arasında ABD’nin 43 eyaletindeki boşanma istatistiklerini bu eyaletlerdeki Facebook kullanımı ile karşılaştıran araştırmacılar, bir eyaletteki Facebook hesaplarının sayısındaki yüzde 20’lik artışla, boşanma oranlarındaki 2.18’lik artış arasında bağlantı olabileceği sonucuna vardı.

    Araştırmayı gerçekleştiren ekibin başında bulunan James E. Katz, “Bu araştırma ile insan davranışlarının sosyal medya kullanımından nasıl etkilendiğini anlamaya çalıştık” dedi.

    ABD’de Teksas Üniversitesi’nin 2011 yılında 1,160 evli çift üzerinde yaptığı bir araştırmada da Facebook hesabı olmayan çiftlerin evliliklerinde yüzde 11.4 oranında daha mutlu olduğunu tespit etmişti.