Etiket: şişmanlık

  • Ailece diyet yapmanın yolları

    Ailece diyet yapmanın yolları

    Aile içinde bir kişinin bile diyette olması veya tersine sağlıksız beslenmesi diğer tüm fertleri etkiler. İşte ailecek sağlıklı beslenerek form korumanın tüm yolları…

    “Akşam yemekte makarna ve patates kızartması vardı dayanamayıp yedim”, “Bu haftasonu ailece mangal yapacağız, diyete bir gün ara versem iyi olur”, “Annem ev baklavası yaptı, şimdi yememek olmaz”… Bunlar kilo vermek isteyen ancak başaramayan kişilerden duymaya alışık olduğumuz yüzlerce bahaneden sadece birkaçı.

    Oysa diyet yapmak; “diyette olma” kavramının zayıflama, düşük kalorili besinler tüketmek zorunda kalma, kişiye özgü yemek pişirme olarak algılandığı son zamanlarda aile içinde beslenme düzeninde birtakım değişiklikler yapılması gerektiği akla gelmektedir. Bu sebeple de aile içinde bir kişinin bile diyette olması tüm fertlerin beslenmesine yansır.

    Diyetin gerçek anlamı gün boyunca yenilen gıdaların toplamıdır. Diyetine dikkat eden kişi tüm gün yediklerine dikkat eden kişi olmalıdır. Bu düşük kalori almak veya evde farklı yemekler pişirip yemek olarak algılanmamalıdır.

    Evde ne pişiyorsa onu yiyin

    Diyet yaparken doğru bilinen en büyük yanlış evde pişirilmiş yemeği tüketmek yerine yağsız, haşlama veya ızgara gibi tek tip pişirme yöntemleri ile hazırlanmış yemekleri tüketmektir. Oysa ki kilo vermenin en büyük amacı bu kiloyu korumaktır. Kiloyu korumanın temelinde günlük beslenmenizin dışında yiyeceklerle zayıflama yöntemi yoktur. Aksine evde pişen veya iş koşullarında bulabileceğiniz yemekler tüketerek kilo verilmelidir ki; kişiler kilo verdikten sonra aynı yaşam şekillerinde diyetisyen yardımı olmadan kendi kendilerine ne yapabileceklerini bilerek devam ettirsinler.

    Diyet yaparken uzun süre evden kendine sürekli haşlanmış sebze ve yağsız salata yapan bir kişi hedef kilosuna gelince bu beslenme ile devam etmekten sıkılır ve dışarıdaki tercihlerinde doğru seçme bilincini de oturtamadığı için bocalar ve hızla kilo alabilir. Bu sebeple aile diyeti sağlıklı beslenmeyi içinde barındırdığı sürece herkesin kolaylıkla uyum sağlayabileceği bir yeme biçimi olur.

    Sağlıklı beslenmek diyetin en önemli ögesidir. Kilo vermeye çalışan veya kilosunu dengede tutmaya çalışan her aile bireyi birlikte aynı diyeti uygulayabilir. Bu bir çeşit sağlıklı yeme planı olarak tanımlanabilir.

    Sağlıklı yeme planı aile diyetinin temelini oluşturur. Kaliteli yaşam için doğru beslenme alışkanlıklarını uygulamak gerekir. Bu sebeple aile diyetinde ilk adımı; sağlıklı beslenme ikinci adımı egzersiz alır. Bu adımları açacak olursak;

    Aile diyeti için sağlıklı yeme planında;

    Alışveriş yaparken herkes için sağlıklı ürünler seçilmiş olacağı için buzdolabının rafları evde yaşayan kişi sayısına bölünmeyecektir. Bu sayede 4-5 çeşit peynir, süt, ekmek, sebze veya içecekler olmayacak sağlıklı olan besinler tercih edilecektir.

    Bilinçsiz ve yanlış diyet yapan kişiler genelde tek başlarına yemek yemeği tercih ederek kendilerini aileden soyutlarlar. Ailede herkes sağlıklı beslenir ve yediklerine dikkat ederse bu durum ortadan kalkar.
    Sabah kahvaltısı ve akşam yemeği hep birlikte tüketileceği için aile fertleri birbirlerine vakit ayırmış olacaktır. Bu sayede gerek yetişkinler kendi aralarında gerekse çocuklarla ebebeynler arasında iletişim ve paylaşımlar artacaktır.

    Ailece yapılan beslenmede birtakım olumsuz yeme davranışları varsa bunları değiştirmek daha mümkün olacaktır. Ebebeynlerin yeme alışkanlıkları çocukları da olumlu olumsuz etkileyecektir.

    Özellikle kazandırılması gereken alışkanlıklar:

    Yemek yerken yanında mutlaka bir sıvı alınacaksa bunu su olarak tercih edin. Son yıllarda hazır meyve suları ve asitli içeceklerin yüksek miktarlarda tüketildiği bilinmektedir. Boş kalori olarak da adlandırılabilen bu içecekler besin içerikleri açısından düşük olup karbonhidrattan zengin içeceklerdir. Yüksek miktarda tüketimleri kilo aldırır, kemiklerden kalsiyum çekimine sebep olur ve dehidratasyonu oluşturur.

    Sabah kahvaltılarında mutlaka domates, salatalık, biber, maydanoz gibi taze çiğ sebzeler ve taze meyveler bulunsun. Sabah kahvaltısında vitamin ve mineral açısından en önemli ilk besin kaynakları çiğ sebze ve meyvelerdir. Herkese enerji verir ve direnç, konsantrasyon sağlar.

    Ev yapımı ekmekler hem sabah kahvaltısı hem de diğer öğünlerde olmazsa olmaz besin olmalıdır. Sağlıklı diyetin en önemli enerji kaynağı ekmektir. Özellikle tam buğday unu ile yapılmış ekmekler ev yapımı ile zenginleştirilerek daha da sevilir olmuştur.

    Sabah kahvaltısında kimi zaman sebzeli veya peynirli gözleme, börek, simit gibi ev yapımı hamur işi besinlerle de haftada 1-2 gün değişiklik yapılarak kahvaltı zenginleştirilebilir.
    Aile diyetinin bireylere kazandıracağı en iyi alışkanlıklardan bir tanesi ara öğün yapmaktır. Akşam yemeğinden 2- 2,5 saat sonrasında taze meyve iyi bir ara öğündür.
    Yemek sonrası tatlı alışkanlığı yerini daha sağlıklı alternetiflere bırakır. Örneğin meyve ve dondurmadan oluşan bir tatlı, 1 kâse kuru meyve kuruyemiş karışımı veya sütlü bir tatlıda tercih edilebilinir.

    Alışveriş esnasında dikkat edilecekler;

    Yarım yağlı süt ve yoğurt tercih edilmelidir. Evdeki çocuklar için bile artık yağı azaltılmış kalsiyumla desteklenmiş sütleri tüketebilir.
    Peynir için yarım yağlı ve az tuzlu olan bir beyaz peynir ailede herkesin rahatlıkla tüketebileceği doğru bir tercih olacaktır.
    Alışveriş sırasında atıştırmalık besinler olarak; kuru meyveler, kuru yemişler veya ev yapımı kek, kurabiye, grisini ve kepekli bisküvi alınmalıdır.

    Aile diyetinde evde doğru pişirme ve hazırlama teknikleri uygulanmalıdır.

    Örneğin;
    Kızartma hariç tüm pişirme yöntemleri sağlıklıdır.
    Salata her öğünün vazgeçilmezi olmalıdır, sofrayı o süslemeli ve renk vermelidir. Salataya kişi başı 1 yemek kaşığı kadar zeytinyağı ilave edilmelidir. Salatanın içeriğindeki vitaminlerin emilimi için mutlaka koymak gerekir.
    Yemeğin yanında asitli içecekler ya da hazır meyve suları tüketilmemelidir. Bu alışkanlığı olan ebebeynler çocuklarına kötü örnek olmaktan öteye gitmez. Çünkü bu içecekler boş kaloriye sahip katkı maddesi ihtiva eden sağlıksız alternatiftir. Yemeği bütünleyen güzel bir salata ve yanında yoğurt/cacık olmalıdır.

    Aynı yemekler tüketilebilir fakat herkesin porsiyon miktarı farklıdır!

    Her bireyin yaşına; cinsiyetine; beden kitle indeksine; sağlık durumuna ve sosyal yaşamına göre alması gereken kalori farklıdır. Bu sebeple aile diyetinde değişmesi gereken tek nokta tüketilmesi gereken porsiyon miktarlarıdır. Sağlıklı beslenmenin en önemli kuralı her çeşit besini bir arada tutan bir tabak modelidir. Bu diyette yasak bir besin yoktur. Herkes alması gereken porsiyonlarda aldığı sürece sıkıntı olmayacaktır.

    Kronik hastalığı olan varsa diyetinde farklılıklar olabilir.

    Diyabet, kalp, böbrek, karaciğer hastaları ve sindirim şikâyeti olan varsa yemeklerin yapımında birtakım farklılıklar olmalıdır. Kızartma harici tüm pişirme yöntemleri ile hazırlanan yemeklerden tüketilse de şekersiz olması, tuzsuz olması, sakadat kullanılmaması, az salçalı yapılması, gaz yapıcı besinlerle yapılmaması gibi daha birçok kısıtlama olabilir. Bu sebeple özel diyet alan aile bireyleri diyetine dikkat etmelidir.

    Sporunuzu da ailece yapın

    Ailenin sağlıklı yaşam konusunda ikinci adımı spor yapmak olmalıdır. Bu konuda birlikte açık hava yürüyüşleri en güzel tercihtir. Bunun dışında birlikte oynanacak tenis, voleybol, besketbol veya grup egzersizleri de beraber vakit geçirmeyi sağlar. Ya da birlikte gidilen spor merkezinde kişinin istediği spor türüne göre egzersiz tercihi farklılaşabilir. Birlikte hareket etmek isteksiz olan aile ferdine teşvik edici olacağı için sonuçta alınan zevk ve mutluluk aynıdır.

    İlgili Konular ;)

    Diyet Soru / Cevap
    Kilo Almak İsteyenler !
    Diyet Başarı Öyküleri
    Dukan Diyeti Deneyimlerimiz

  • Kilo Vermenin 50 Sırrı

    Kilo Vermenin 50 Sırrı

    Yaz Yaklaştı.Yaza güzel mi girmek istiyorsunuz? Sürekli bir diyeti bırakıp başkasına mı başlıyorsunuz? Peki buna rağmen değil bir kilo 100 gram bile veremiyor musunuz?”Bir dirhem et bin ayıp örter” anlayışının tarihte kaldığını hepimiz biliyoruz. Ama dirhem dirhem vererek mutluluk veren bir bedene sahip olmak çok zor değil. Kilo vermek için 50 farklı değişiklikle formda vücuda bir adım daha yaklaşabilir, sağlıklı ve zayıf olmanın tadına varabilirsiniz.

    İşte uygulaması kolay, oyun haline getirip zevkle deneyeceğiniz minik ipuçları:

    1- Tamamen unutun
    Sık yediğiniz, yağ oranı yüksek bir yiyeceği seçin ve onu 40 gün için tamamen unutun. Bu süre sonunda o yiyeceğin tadı ağzınızdan silinecektir.

    2- Aynı tadı verenler arasında her zaman daha düşük kalorilisini seçin
    Örnek: Portakal suyu (l fincan 110 kalori) yerine domates suyu (l fincan 45 kalori) için. Yarım bardak vişne suyunu yarım bardak soda ile karıştırdığınızda kalorisi yüzde 50 düşer.

    3- Su için
    Daha fazla su içmeye başlamalısınız. Günde en az 8 bardak su içerek işe başlayabilirsiniz. Eğer böyle bir alışkanlığınız yoksa yanınızdan küçük bir su şişesini ayırmayın, bu şişeyi her gördüğünüzde içmek aklınıza gelecektir.

    4- Sosları unutun
    Salatanıza bir miktar lezzet katmak için döktüğünüz soslar kilo almanıza neden olur. Bu nedenle salata sosu yerine biraz baharat ve bir tatlı kaşığı zeytinyağını salatanıza ekleyebilirsiniz.

    5- Yemeğin ardından yatağa girmeyin
    Kilo almamak için özellikle akşam yemeğinden hemen sonra yatma alışkanlığından kurtulun, mümkünse akşam altıdan sonra meyve dışında bir şey yemeyin. Gece atıştırmalarından da kurtulun.

    6- Sık yiyin
    Kilo vermek isteyenlerin düştüğü yanılgılardan biri de çok sık yemek yemenin kilo verdirmeyeceği inancıdır fakat bu yanlıştır. Çünkü beş altı saatte bir mideyi boş bırakmamak metabolizmanızın hızlı çalışmasına neden olur. Bu nedenle az az ve sık sık yemelisiniz.

    7- Süt için
    Günde üç ya da dört defa süt ve yoğurt ya da peynir gibi süt ürünlerini tüketen kadınlar, tüketmeyenlere oranla yüzde 70 daha fazla yağ yakarlar. Çünkü kalsiyum metabolizmayı hızlandırırken vücuda daha fazla yağ yakması için komut vermiş olur. Bu ürünlerin light olanları ile zayıflama hızınızı arttırabilirsiniz.

    8- İyi bir uyku
    Yapılan araştırmalara göre geceleri dört saatten az uyuyan kişiler daha çok uyuyanlara oranla kilo alırlar. Çünkü yorgun bir vücut, normal günde yakılan enerjiyi yakamaz ve metabolizması yavaşlar. Bunun için her gün uykunuzu düzenli almaya dikkat etmelisiniz.

    9- Stresi yenin
    Stresli bir yaşam kilo almanın nedenlerindendir çünkü stresli olduğunuz dönemlerde vücudunuz stres hormonları salgılar ve bu hormanlar karın bölgesindeki yağ depolanmasını sağlayan hücrelerin büyümesine neden olur. Stresi yenmek için sosyal aktivitelerde bulunmalı, kendinizi rahatlatmalısınız.

    10- Hazır yemekleri unutun
    Hızlı ve çabuk yemek yapmak için aldığınız dondurulmuş gıdalar ya da hazır yemekler içerdikleri katkı maddeleri nedeniyle kilo aldırır. Bu nedenle taze sebzeleri pişirmeyi tercih etmelisiniz.

    11- Lifli yiyecekleri tüketin
    Çok lifli besinler doyduğunuz hissini verir ve çabuk acıkmanıza engel olur. Beyaz ekmek yerine kepeklisini, beyaz pirinç yerine esmerini tüketin. Lif oranı yüksek mercimek, kuru fasulye, nohut gibi gıdalara öncelik verin. Elbette sebzeleri unutmayın.

    12- Atıştırmayı bırakın
    Arabanın içinde atıştırıyor musunuz? Telefonla konuşurken bir şeyler yiyor musunuz? Vazgeçin…

    13- Buzdolabınıza baskın yapın
    Bu baskın her zamanki gibi, bir şeyler atıştırmak için olmasın. Buzdolabının kıyısında kösesinde kalmış bol kalorili yiyecekleri atın. Mutfak dolabınızdaki yağlı cipsleri, mısır gevreklerini ve kuru yemişleri atın. Mutfağınızda sizin için kötü olan bütün yiyecekleri, önümüzdeki 30 gün için, belki de ebediyen yasaklayın.

    14- Daha çok su ve soda
    Alkolün yerine su ve soda içmeye özen gösterin. Vücudunuzdaki yağ parçacıklarının kaybolduğunu göreceksiniz.

    15- Çikolata yeme isteğinizi bastırın
    Eğer adet öncesi dönemdeyseniz, çikolata yeme isteğinizi kesinlikle engelleyemiyorsanız, küçük mini barlardan alın veya şekersiz, sıcak kakao, yağsız puding kullanın.

    16- İşkolik olun
    Gelecek ay şirketin yemekhanesine girmeme kararı alın. Kahve ve çay içmek için ya da kendi getirdiğiniz sandviçi yemenin dışında… Şirketteki doğumgünü ve partilerde şerefe kaldırdığınız kadehin içinde soda olsun.

    17- Kremayı kesin
    Bir sinema yıldızı, içinde krema kelimesi olan hiçbir şeyi yemediğini söylüyor. Kremalı pasta, kremalı çorba gibi. Çünkü o, krema demenin yağ demek olduğunu biliyor. Bunun tek istisnası, yağsız krem peynir demektir.

    18- Kalorileri azaltın
    Kalorileri azaltmayı bir oyun haline getirin. Bugün yediklerinizin kalori miktarını hesaplayın, yarın bundan 50 kalori düşün. Öbür gün bir 50 kalori daha düşün. Günde 1200 kalorinin altına düşmemeye dikkat edin.

    19- Kahvaltı edin
    Hiçbir zaman kahvaltıları atlamayın. Yağsız yoğurdun içine muzu dilimleyin. Pişmiş yulafın içine kuru üzüm koyup yemeyi deneyin.

    20- Dans edin
    Evde müzik dinleyin. Hareketli müzik tercih edin ve eşliğinde dans etmeyi ihmal etmeyin.

    21- Asansöre binmeyin
    Önünüze gelen her merdiveni egzersiz yapacağınız bir fırsat olarak düşünün, istediğiniz kiloya gelinceye kadar asansöre binmeyi aklınıza bile getirmeyin.

    22- Diyet içecekler
    Diyet içeceklerden uzak durmalısınız. Bu tür içeceklerin içlerinde yapay tatlandırıcı bulunur. Onlar yerine portakal, elma gibi sağlıklı meyve sularından içmelisiniz. Hem sağlığınız açısından hem de kilo açısından birçok uzman diyet içeceklerin içilmemesini tavsiye ediyor.

    23- Yavaş yemek yiyin
    Fazla kilolular, hızlı yemek yiyenlerdir. Arkadaşlarınızla veya ailenizle ne zaman yemek yerseniz yiyin, yemeği en son bitiren kişi siz olun.

    24- Sıkı gelen giysilerinizi deneyin
    Her sabah kalktığınızda ilk işiniz üzerinize dar gelen pantolon veya şortları denemek olsun. Bu yiyeceğinize dikkat etmekte, sizi gün boyu motive edecektir.

    25- Hayallerinizi kutulayın
    İstediğiniz kiloya indiğinizde yapmayı planladığınız her şeyi hatırlatacak bütün fotoğrafları, reklamları, yazıları kesip bir kutunun içine koyun. Bir şeyler atıştırmak istediğinizde ya da jimnastik yapmaya hevesli olmadığınızda kutuyu açıp bakın.

    26- Yatak odasını yiyeceğe kapatın
    Eğer sizde pek çoğunuz gibi yatak odası dahil, evin her tarafında atıştırıyorsanız, bunu bir kere daha düşünün. Ne kadar çok yerde yemek yemek için kendinize izin veriyorsanız, o kadar çok yemek yiyorsunuz demektir. Bir süre için yemek saatlerinde, yemek odası dışında diğer yerlerde yemek yemeyi kendinize yasaklayın.

    27- Kendinizi ödüllendirin
    En çok sahip olmak istediğiniz 5 eşyanın listesini yapın. Her l kilo verdiğinizde ve bunu bir hafta koruduğunuzda, kendinize listedeki bir şeyi satın alın.

    28- Tasarruf yapın
    Gerçekten ihtiyacınız olmayan bir şeyi ne zaman yemek isterseniz, ona vereceğiniz parayı bir kavanozun içine atın. Birkaç hafta sonra paraların çokluğu size ne kadar çok şey yemediğinizi hatırlatacak ve bu para ile kendinize bir hediye alabileceksiniz.

    29- Aşka dair duygularınızı canlı tutun
    Tutku, kiloları eritir. İkiniz korkmadan restoranlara gitmeye başlayabilirsiniz. Çünkü, aşıkken kim yiyecekleri düşünebilir ki?

    30- Abur cubur yemeyin
    Verilecek 2-3 kilo bir yanda, kilolarınıza kilo katacak abur cuburlar diğer yanda ve siz bugüne kadar hiç aç kalmasanız da bunlardan bir türlü uzak kalamadınız. Bütün gün yapacaklarınızı planlayın. Sinemaya gidin, yürüyün, kendinizi bir romanın içine gömün ve şekerleme yapın. Ne yaparsanız yapın, yeter ki buzdolabından uzak durun.

    31- Mayonuzu giyin
    Yılın hangi mevsimi olursa olsun, özellikle yaza yaklaştığımız şu günlerde her hafta birkaç kez mayonuzu giyerek boy aynasının karşısına geçin. Bu daha fazla egzersiz yapmanız ve hedefe kilitlenmeniz için size ivme kazandırır.

    32- Egzersiz yapın
    Egzersiz yapmaya vakit ayırmak size zor gelse de kilo vermek için mutlaka hareket etmeniz gerektiğini unutmamalısınız. Hiçbir şey yapamıyorsanız evdeki duvarlardan yardım alabilirsiniz. 5-10 dakika boyunca kalçanızla duvara çok sert olmadan vurun. Bu kolay ve basit bir egzersiz yöntemidir. Egzersiz yaptığınız sırada televizyon ya da CD’den evde spor yapmanıza yardımcı olacak programlarını izleyebilirsiniz. Böylece neyi, nasıl yapacağınızı bilirsiniz.

    33- Ev işleri
    Ev işleriyle ne kadar meşgul olursanız o kadar çabuk kilo verirsiniz. Çamaşır, bulaşık, yemek, çocuklarla elinizden geldiğince çok uğraşmaya bakın. Böylece sürekli hareket halinde olursunuz.

    34- Porsiyonlarınızı küçültün
    Tabağınıza konulan yemeğin hepsini bitirmek kötü bir alışkanlığınızsa bundan kurtulmak için küçük tabaklarda yemek yiyerek işe başlamalısınız. Bu göz kandırmacasıyla büyük tabaklarda yediğinizden daha az yemek yer ve tabağınızdakilerin arkanızdan ağlamamasına da olanak tanırsınız. Ayrıca tabağınıza ne kadar az yemek koyarsanız o kadar az yersiniz.

    35- Kahvaltıyı atlamayın
    Kahvaltı günün en önemli öğünüdür çünkü uyuduğunuz zaman yavaşlayan metabolizmanız tekrar bir şeyler yiyene kadar eski haline dönemez. Güne kahvaltı ile başlayanlar kahvaltı yapmayanlara oranla çok daha fazla kalori yakarlar. Çünkü kahvaltı kasları çalıştırır ve çalışan kaslar kalori yakılmasını sağlar.

    36- Meyve yiyin
    Yemek yedikten bir ya da iki saat sonra tekrar acıkıyorsanız atıştırmak için meyve yiyebilirsiniz. Meyve bir sonraki öğüne kadar sizin tok hissetmenizi sağlayacaktır.

    37- Etiketleri okuyun
    Etiketleri okuma alışkanlığı kazanmalısınız. Hangi ürünün içinde hangi yararlı ve hangi kilo aldırıcı madde var, bunların bilgilerini okursanız daha sağlıklı beslenirsiniz.

    38- Kola ve soda gibi asitli içecekleri tüketmekten vazgeçin
    Bunun yerine taze sıkılmış meyve sularını içmeye gayret edin. Kırmızı etten uzak durun.

    39- Kırmızı et tüketmeyin
    Çok fazla kırmızı et tüketmek kilo vermenizi engeller bu nedenle tavuk, balık, hindi gibi beyaz et tüketmeye dikkat edin.

    40- Kızartma yerine haşlama
    Kızartarak yapılan yemekler yerine haşlanmış, ızgara yapılmış ya da fırında pişmiş yemekleri yemelisiniz.

    41- Fast food
    Modern çağın yiyeceği olarak kabul edilen hamburger, patates kızartması gibi fast food tarzı yiyecekleri yememelisiniz. Bunlardan uzak kalırsanız daha kolay kilo verirsiniz.

    42- Vücudunuzu tanıyın
    Hangi yiyeceklerin metabolizmanıza zarar verdiğini hangilerinin hızlandırdığını bilirseniz daha kolay kilo verebilirsiniz.

    43- Yemek başlangıcı
    Yemeğe çorba ya da salata ile başlamanız açlığınızın bastırılmasını sağlar. Böylece ana yemekten daha az yersiniz. Özellikle sebze çorbaları (domates, brokoli vs.) tok hissetmenizi sağlar.

    44- Yemekten sonra
    Yemekten sonra tatlı yeme alışkanlığınızın önüne meyve yiyerek geçebilirsiniz böylece tatlı yeme isteğinizi de azaltmış olursunuz.

    45- Göz zevkine önem verin
    Salata yemeyi sevmiyorsanız kendinize şık bir salata tabağı alın ve salatalarınızı bu tabakta yiyin. Hem göz zevkiniz hem de kilolarınız için daha yararlı olacaktır.

    46- Şekeri unutun
    Şekerli besinler kan sekerinin kısa sürede artmasına ya da düşmesine neden olur. Bu nedenle tatlı yedikten sonra tekrar tatlı yeme ihtiyacı duyarız. Şekerin fazlası vücutta yağ olarak depolandığı için mümkün olduğunca az tüketilmelidir.

    47- Tuzu kesin
    Tuz, vücutta su tutulmasına neden olur ve şişkinlik hissi yaratır. Ayrıca tuzun iştah açıcı bir özelliği olduğundan, sofrada tuz kullanmamak ve pişmiş yemeklere fazladan tuz eklememek gerekir.

    48- Dışarıda yemeyin
    Restoranlarda ya da ev dışında yenilen yemekler kilo aldırıcı olabilir. Bu nedenle dışarıda yemek zorunda kaldığınız zamanlarda salata ya da ızgara yemekleri yiyin.

    49- Alışverişte kendinizi kaybetmeyin
    Market alışverişine çıktığınızda aç olmamaya dikkat edin çünkü aç olduğunuzda canınız her şeyi almak ister ve eve geldiğinizde dolabınızın zararlı yiyeceklerle dolduğunu görürsünüz. Böyle bir dolaba karşı koymak ise zordur. Bu nedenle tok bir şekilde sağlıklı yiyecekler almaya ve bir liste yapıp o listeden dışarı çıkmamaya dikkat edin.

    50- Sofraya oturun
    Yemek vaktinde mutlaka sofraya oturun çünkü ayakta ya da televizyon karşısında yemek yediğinizde doyduğunuzu anlamaz ve daha çok yersiniz.

    İlgili Konular ;

    Yaza Zayıf ve Sağlıklı Girmenin Yolları
    Yazın Hangi Estetikler İsteniyor
    Yaza Hazırlık Diyeti İle Yaza Zayıf Girin
    Kararlıyım Yaza Zayıf Gircem

  • 2 Günde 4 Kilogram Vererek Nasıl Sağlıklı Zayıflanır?

    2 Günde 4 Kilogram Vererek Nasıl Sağlıklı Zayıflanır?

    Neredeyse kadınların tümü fazla kilolarından şikayetçidir. Fazla kilolarından kurtulmak için başvurmadık yol, yapmadıkları yöntem, denemedikleri diyet kalmıyor. Bazen bunu başarır, bazende başarısız oluruz. Kilo vermekte başarılı olmak kadar, bunu sağlıklı bir şekilde yapmak, sağlığımızı yitirmeden kalıcı kilo vermek herşeyden daha önemlidir.

    Kilo vermenin en önemli aşaması sabırdır. Sabırsızlıktan çoğumuz dayanamaz, diyetlerimizi bozarız. Ama sizlerle kadinlarkulubu.com olarak bu yazımızda öyle bir diyet yöntemi paylaşacağız ki, 2 günde, yanlış duymadınız sadece ve sadece 2 günde 4 kilo verebileceksiniz.

    İngiltere’nin Manchester Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma sonucu sadece karbonhidrat diyeti yaparak 2 günde 4 kilo verebilirsiniz.

    115 kadın katılımcı üç gruba ayrıldı, her gruba farklı beslenme düzeni uygulandı. Bir grup, haftanın iki günü 650 kaloriyi geçmeyecek şekilde tüm karbonhidratlardan uzak, kalan beş gün ise miktar fark etmeksizin sağlıklı besinler tüketerek beslendi. Üç ayın sonunda, ilk iki gruptaki katılımcıların dört kilo verdikleri; klasik diyet uygulayanların 2.4 kilo verdikleri görüldü. Uzmanlar, haftanın iki günü karbonhidrat tüketmemenin doğal olarak az yemeyi sağladığını açıkladı.

  • 3 Saate Zayıflama

    3 Saate Zayıflama

    ABD li sağlık yazarı Jorge Cruise kitabında dört noktalı bir düzenek sunarak bir alternatif oluşturuyor:

    Yataktan kalktıktan sonra bir saat içinde kahvaltı yapın.

    Üç saat içerisinde yeniden yemek yiyin.

    Daha sonra üç saatlik aralıklar ile gün boyunca öğün yapın.

    Yatmadan üç saat önce yemek yemeyi bırakın.

    ABD’li sağlık yazarı Cruise, ne yiyeceğinize ise sizin karar vermenizi istiyor. Ancak kendi mantığınıza göre sağlıklı seçenekler yapmalı, kızartmalardan uzak durmalı, mümkün olduğu kadar un, şeker ve katı yağ içeren gıdalardan kaçınmalısınız. Cruise göre, ne kadar doğala yakın işlenmemiş yiyecekler yerseniz o kadar sağlıklı olursunuz.

    Cruise’un 3 saat felsefesi uyarınca üç saatte bir yemek yeme alışkanlığı BMR(Baz Metabolik Hız) değerlerini çok daha istikrarlı ve yüksek düzeylere taşıyor.

    Bu sayede günün sonunda daha fazla toplam kalori yakılıyor. Enerji düzeylerin de artış olduğu için iştahta da azalma oluyor.

    Bu rejimi destekleyen bir diğer teori de, düzenli öğün ve sıkça yendiğinde, beynin vücuda yağ depolaması için sinyaller göndermeyeceği.

  • Horlama Tedavisi

    Horlama Tedavisi

    Eğer horlama gibi bir sorunuz var ise daha fazla kendinize ve başkalarına eziyet etmeyin. Biran önce tedaviye başlayın.

    Horlama uykuda solunum esnasında ortaya çıkan gürültülü ve rahatsız edici sestir. Horlamanın birçok nedeni vardır. Temel anlamda solunum esnasında ağızdan başlayıp, akciğere kadar olan bütün yol boyunca ki darlıklar, şişlikler ve anatomik bozukluklar horlamaya neden olabilir. Ayrıca horlamaya burun ve boğazda soluk alma esnasında ki daralmalar da asıl sebep olarak belirtilmektedir. Burada daralmalarda ki titreşimler horlamanın şiddetini artırır. Özellikle çok kilolu insanlarda ağız içi yapısında da şişme olduğu için horlama artar. Burunda ki kemik eğriliği, sinüzitler, polipler, burun etinin şişliği horlamayı arttırabildiği gibi, horlamada boğazda ki problemler daha ön planda rol oynar.

    Yumuşak damağın büyük ve sarkık olması, küçük dilin bir cm den daha büyük olması, çok iri bademcikler, büyük geniz eti özellikle çocuklarda horlamaya bunların yanı sıra apre dediğimiz nefes durmasına neden olur. Horlama toplumda çok yaygın bir hastalıktır. İnsanların yaklaşık yüzde kırk beşi arada bir, yüzde yirmi beşi sıklıkla horlar. Erkekler de kadınlara oranla daha fazla görülür, bunda ki en büyük faktör hormon al faktördür. Kadınlarda da menopoz döneminden sonra horlama sıklığı artmaktadır. Horlama tedavisi temel olarak nedene eğilmelik yapılmalıdır. Yani burun kemik eğriliği varsa bu düzeltilmeli, burun etinde şişlik giderilmeli, kronik sinüzit ortadan kaldırılmalı polipler varsa temizlenmelidir. Aynı şekilde ağız içinde dil kökü küçültülmeli, eğer küçük dil büyükse kısaltılmalı, geniz eti ve büyük bademcikler ortadan kaldırılmalıdır. Ama yapılan bu tevdilerden sonra bazı hastalarda horlama tamamen sıfırlanmayabilir. Horlama tedavisinde altın standart uyku testidir. Ciddi hastalarda mutlaka ameliyat öncesinde bu test yapılmalı ve ona göre tedavi planlanmalıdır. Son yıllarda buna eklenen yeni bir yaklaşım vardır. Hasta ameliyat öncesi hafif uyutulur, horlamanın yeri saptanır ve horlama yerine yönelik cerrahi uygulanır. Bu başarı oranını yüzde doksanlara kadar yükseltmiştir. Horlama sorunu yaşayanların daima akşam yemeğini erken yemeleri ve yemekten üç, dört saat sonra uyumaları gerekmektedir. Birde alkol alımı horlamayı tetiklediği için azaltmaları tedavide etkilidir.

    İlgili konular ;

    – Horlama sorunu yaşayanların uyku düzeni nasıl olmalı?
    – Horlamanın nedenleri nelerdir?
    – Boğaz yapısındaki hangi sorunlar horlamaya neden olabilir?
    – Horlama başka sağlık problemlerine yol açar mı?
    – Horlamanın nedeni psikolojik olabilir mi?
    – Yataktaki pozisyonumuz horlamayı tetikler mi?
    – Yemek yeme ile horlama arasında ilişki var mı?
    – Hamilelik döneminde horlama artar mı?
    – Şişmanlar daha çok mu horlar?

  • Polikistik Over Sendromu Nedir ?

    Polikistik Over Sendromu Nedir ?

    Polikistik Over Sendromu Nedir ? | 1Polikistik Over Sendromu (PCOS); merkezi sinir sistemi, hipofiz bezi, yumurtalıklar, böbreküstü bezleri ve diğer dokular arasındaki etkileşimşerin bozulmasına bağlı olarak üretkenlik döneminin herhangi bir bölümünde ortaya çıkabilen karmaşık bir hastalıktır. Hastalar genellikle adet düzensizliği(adet gecikmesi, az adet görme veya hiç adet görememe), aşırı tüylenme, sivilcelenme ve kısırlık gibi şikayetlerle doktora başvururlar. Hastalığın oluşmasında genetik faktörlerin yanında beslenme ve egzersiz gibi çevresel faktörlerin de rolü olduğu düşünülmektedir. Özetle Polikistik Over Sendromu tanısı alan kişilerde adet düzensizliği ve buna bağlı yumurtlama bozuklukları, aşırı tüylenme ve sivilcelenme gibi kozmetik sorunlar, kısırlık problemi ile artmış rahim ve meme kanseri, diyabet ve kalp- damar hastalığı riski bulunmaktadır.

    PCOS olan kadının ailesinde de aynı risklere sahip olduğu ve bazı genlerin sorumlu olduğu sanılmaktadır. Polikistik over sendromunun kadının hayatının hangi döneminde başladığı bilinmemektedir. Bazı araştırmalarda anne karnında bazı araştırmalarda ergenlik döneminde başladığı savunulmuştur.

    Normalde adet döngüsünün ilk gününden itibaren olgunlaşmaya başlayan yumurta hücresinin gelişiminin yarıda kalması, yeterli büyüklüğe erişip çatlayamayarak her defasında yumurtalıklardan birinde milimetrik boyutlarda bir kistin oluşmasıyla sonuçlanmaktadır. Yumurtanın çatlayamaması adet görmek için gerekli hormon seviyesinin tamamlanamayarak adetin gecikmesine ve bir dizi hormonal bozukluğun oluşmasına neden olmaktadır. Hastalığın belirtilerinin ortaya çıkmasına neden olan esas olay kadınlarda hakim olması gereken östrojen hormonu yerine erkeklere özgü karakterlerin gelişmesini sağlayan androjen hormonunun fazla salgılanmasıdır.

    Polikistik Over Sendromu Nedir ? | 2

    Polikistik Over Sendromlu hastaların %90’ında aşırı kilo, adet düzensizliği(adet gecikmesi, az adet görme veya hiç adet görememe), aşırı tüylenme, sivilcelenme gibi problemler vardır. %10 hasta ise zayıf olup yumurtalıkarı ilaçla tedavi edildiğinde aşırı uyarılmaya bağlı ‘aşırı uyarılmış yumurtalık sendromu’, çoğul gebelik veya düşük riski ile karşılaşmaktadır.

    Polikistik Over Sendromlu hastalara yaklaşırken hastalar aşağıda belirtilen 4 gruba ayrılarak incelenirler:

    1.GRUP: Adolesan (ergenlik döneminde olan) Polikistik Over Sendromlu hastalar

    Bu gruptaki hastalar çocukluktan veya ergenlik döneminden itibaren kilo almaya başlayan, adet düzensizliği, aşırı tüylenme, sivilcelenme gibi problemleri olan hastalardır. Bu hastalar tanısı konulduktan sonra uygun bir egzersiz ve diyet programına alınır. Tüylenme, saç dökülmesi, ciltte aşırı yağlanma ve sivilcelenme gibi kozmetik problemler için gerekli tıbbı tedavinin yanında lazer gibi kozmetik yöntemler birlikte uygulanmalıdır. Ayrıca hormon bozukluğu ve adet düzensizliği varsa uygun hormon tedavileri başlanabilir.

    2.GRUP: Cinsel olgunluk döneminde olup bekar veya çocuk problemi olmayan Polikistik Over Sendromlu hastalar

    Bu hastalarda ilk önce hasta aşırı kilolu ise Beden Kitle indexi (BKİ= Kilo/(Boy²)) 25 kg/m² değerine ulaşılması hedeflenerek uygun bir egzersiz ve diyet programına alınmalıdır. Tüylenme, saç dökülmesi, ciltte aşırı yağlanma ve sivilcelenme gibi kozmetik problemler için gerekli tıbbı tedavinin yanında lazer gibi kozmetik yöntemler birlikte uygulanmalıdır.
    Bu gruptaki zayıf hastalarda ise tanı aşamasında belirtilerin karışması riski olduğu için erkeklik hormonu (androjen) salgılayan tümörler ve Cushing Sendromu ve Konjenital adrenal hiperplazi gibi hastalıklar dışlanmalıdır.

    3.GRUP: Cinsel olgunluk döneminde olup çocuk sahibi olamayan Polikistik Over Sendromlu hastalar

    Bu gruptaki hastalar hekimleri tedavi konusunda en çok zorlayan hastalardır. 1yıllık korunmasız ilişkiye rağmen gebelik elde edilemeyen hastalarda öncelikle erkek faktörü değerlendirilip gerekli tedaviler yapılır. Daha sonra tüplerin açık olup olmadığını anlamak için rahim filmi çektirilir. Soruna yönelik tedavi planlanır. Eğer çiftlerde sperm testi normal, rahim filminde de tüpler açıksa birinci basamak tedavi hastanın mevcut kilosunun en az %5’inin verdirilmesidir. Bu şekilde hastaların %30-40’ı gebe kalmaktadır.

    Bu gruptaki zayıf ya da kilo verip de gebe kalamayan aşırı kilolu hastalarda ikinci basamak tedaviye geçilerek Klomifen Sitrat ya da Aromataz İnhibitörleri denilen ilaçlarla yumurtlama tedavisi yapılır. Bu yöntemlerle hastaların %60-70’inde yumurtlama oluşurken %20-30’unda tedaviye direnç gelişmektedir.

    Yumurtlama olmuşsa %40-50 gebelik gerçekleşmektedir. İşte tedaviye dirençli bu hastalara ya iğne ile yumurtlama tedavisi yapılmakta ( çoğunlukla aşılama tedavisi ile desteklenerek) ya da laparaskopik (kapalı) yöntemle yumurtalara 4-5 adet pencere açılmasıyla yapılan Laparaskopik Ovaryan Drilling yöntemi uygulanmaktadır. Burada tedaviyi belirleyen ana noktalar hastanın kilosu, erkeklik hormon düzeyleri ve kullanılan ilacın miktarıdır.

    Günümüzde bu grup hastalarda AMH (Antimüllerian Hormon) isimli hormon tedaviyi belirlemede oldukça etkin bir rol oynamaktadır. AMH hormonu 3.8 değerinin üzerinde ise bu hastalara Laparaskopik Ovaryan Drilling operasyonu yapılmalıdır. Eğer AMH 3.8’in altında ise aşılama ve tüp bebek yöntemleri bu hastalarda daha etkili olabilir.

    Bir kez daha altını çizelim ki iğneyle yapılan tedaviler aşılama ile birleştirilmezse tedaviye yanıt azalır.

    İğne ile yapılan tedavilerde düşük, çoğul gebelik ve yumurtalıkların aşırı uyarılması beklenen riskler olup, çok deneyimli endokrin bilgi ve becerisine sahip jinekologlar tarafından yapılmalıdır.

    Ayrıca klomifen sitrat tedavisine 6 aydan uzun süre devam edilirse yumurtalık kanserine başlangıç olan gelişmelerin artacağı konusunda da kuvvetli kanıtlar bulunmaktadır.

    3 defa aşılama tedavisine yanıt vermeyen çocuksuz hastalarda bundan sonraki basamak tüp bebek tedavisi olmalıdır. Tüp bebek tedavisinde yumurtalar uyarılırken çok dikkatli bir tedavi rejimi uygulanmalı, tedavi sonucu yumurtalıkların aşırı uyarılması sendromundan kaçınılmalıdır.

    Polikistik over sendromlu hastalarda tüp bebek tedavisi uygulanması gereken durumlar aşağıda sıralanmıştır:

    – Gebelik elde edilemeyen ilaç( klomifen sitrat) veya iğne(FSH) tedavileri
    – Tüplerin yapışık veya tıkalı olduğu durumlar
    – Evre 3-4 endometriozsis(Çikolata kisti)
    – Genetik tanı yapmayı gerektiren hastalık geçirme öyküsü
    – Erkek kaynaklı kısırlık
    – İleri anne yaşı

    Bu aşamada Laparaskopik Ovaryan Drilling operasyonu ve İn vitro-matürasyon (IVM) denilen ilaçsız tüp bebek tedavileri de diğer seçenekler olarak göz önünde bulundurulmalıdır. IVM, yumurta toplama işleminden sonra olgunlaşmamış yumurtaların laboratuvar ortamında olgunlaştırılarak mikroenjeksiyon uygulamasının yapılmasıdır. Olgunlaşmamış oositlerin laboratuar ortamında olgunlaştırılması işlemine in vitro matürasyon (IVM) adı verilmektedir. Bu yöntem ile hormon preparatlarının kullanımına bağlı kilo alma, karında şişlik, göğüslerde gerginlik, sinirlilik, bulantı, kusma gibi istenmeyen yan etkiler görülmemektedir. Ayrıca maliyeti çok yüksek olan hormon preparatları kullanılmadığından tedavi daha ucuza mal olmaktadır. Laparoskop ile yumurtalıklara 4-5 adet pencere açılması daha önce aşırı yumurtalık uyarılması, olgun olmayan yumurta elde edilmesi, AMH’nın 4’ün üzerinde olması durumlarında düşünülmesi gereken bir tedavi yöntemidir.

    4.GRUP: İleri yaştaki çocuk sahibi olmuş veya çocuk problemi olmayan Polikistik Over Sendromlu hastalar

    Bu gruptaki hastalarda karşılaşılan sorunlar aşağıdaki başlıklarda toplanmıştır:

    1. Şeker hastalığına yatkınlık (İnsülin direnci)

    Polikistik Over Sendromlu kadınlar şeker hastalığı(diyabet) gelişimi yönünden artmış risk altındadır. Yaş, beden kitle indeksi, artmış bel çevresi, bel/kalça oranı ve birinci dereceden yakınlarında diyabet öyküsü PCOS’ta diyabet risk faktörleri arasındadır. Polikistik over sendromunda insülin direnci temel rol oynamaktadır. İnsülin direnci yumurtlama fonksiyonunun bozulmasına neden olarak polikistik over sendromlu hastaların çocuk sahibi olmalarını zorlaştırmaktadır.

    İnsülin direncini hesaplamak için geliştirilmiş pek çok formül bulunmaktadır. En basit hesaplama yolu açlık kan şekerinin açlık insülinine bölünmesidir. Bu değer 4.5’in altında ise hastada insülin direnci mevcut demektir, derhal insülin duyarlılığını artıran metformin gibi ilaçlara başlanmalıdır.

    2.Yüksek tansiyon ve kalp krizi riski

    Polikistik over sendromlu kadınlarda görülen obezite, şeker hastalığı,yüksek tansiyon ve yüksek kan yağlarının olması kalp krizi riskini arttırmaktadır.

    Bunlar arasında obezite en önemli risk faktörlerinden biridir. Obezite, kalbin yapısında ve fonksiyonunda çeşitli değişikliklere yol açabilir. Obezite ve hipertansiyonun birlikte bulunması kalbin yapısı ve fonksiyonu üzerine olan etkinin çok daha şiddetli olmasına neden olur. Beden ağırlığı olması gerekenin %20 üzerinde olanlarda hipertansiyon sıklığı normal ağırlıktakilerin 2 katıdır. Özellikle bel/kalça oranı artmış hastalarda kan basıncı yüksekliği ile yakından ilişkilidir.

    PCOS’lu kadınlarda artmış insülin direnci kan yağlarının yükselmesine sebep olmaktadır. Kanda kötü kolesterolde(LDL) iyi kolesterole (HDL) oranla artış olması polikistik over sendromlu kadınlarda damarlarda sertleşme (ateroskleroz) riskini ortaya çıkarır. Bu durumda kadınlarda felç ve kalp krizi riski oluşmaktadır. Özellikle insülin direnci mekanizması genel olarak kanda pıhtılaşma eğilimi yaratmakta ve damar tıkanıklığı oluşma riskini artırmaktadır.

    3.Rahim kanseri riski

    Polikistik over sendromlu kadınlar rahim kanseri riski taşımaktadırlar. Endometrium (Rahim iç tabakası ) kanseri kadınlarda görülen kanserler arasında ikinci sıradadır. Obezite, düzenli olarak rahim iç tabakasının adet kanaması ile dökülememesi ve çocuk doğurmamak kanser riskini arttırmaktadır.

    PCOS’de rahim iç tabakasının yüksek östrojen düzeyine maruz kalınması ve yumurtlama olmadığı için progesteron hormonunun koruyucu etkisinin ortadan kalkması nedeni ile kanser riski artmaktadır. Polikistik over sendromu olan kadınların adet kanaması olması için ilaç kullanmaları bu riski azaltmaktadır. Hormon tedavisi almak istemeyen kadınlarda belirli aralıklarla endometrial kalınlık değerlendirmesi için ultrason yapılmalıdır. Endometrial kalınlığın adet sonrası azalmaması durumunda endometrial biyopsi (rahim iç zarından parça alınması) yapılmalıdır.

    SONUÇ:

    PCOS hastaları asla hastalıklı bir insan psikolojisine kapılarak hayatı kendilerine yaşanmaz hale getirmemelidirler. Görme sorunu olan bir insan gözlük takarak yaşama nasıl uyum sağlıyor ise PCOS hastaları da diyet ve egzersizle kilo kontrolü yaparak, zamanında doktora başvurup problemine çözüm üreterek istediği sayıda çocuk sahibi olup tamamen normal bir yaşam standardı yakalayabilirler

    Prof.Dr.Recai PABUÇCU

  • Kalça ve Basen Eriten Diyet

    Kalça ve Basen Eriten Diyet

    Kalça eriten diyet basen eritme yöntemleri sizlerle.

    Türk kadınlarının kilo problemleri genelde göbek ,basen ve kalça yağlarıdır.

    Özellikle basenler, kadınların doğum yaptıktan sonraki şikayet ettiği kilo sorunlarından biridir. Hatta bu kalça yağları bazen bayanları öyle bir bunalıma götürür ki dışarı bile çıkmak içininizden gelmez.

    Size kalça yağlarınızdan basit ama etkili yöntemlerle kurtulacağınızı söylesem sanırım müjde vermiş olurum:) Artık kalça yağları sorun haline gelmesin kısa bir sürede kalça ve basen bölgenizdeki yağlardan kurtulabilirsiniz. Yapmanız gereken tek şey aşağıda belirtmiş olduğum diyet ve diğer talimatları uygulamanız;)

    Uygulayacağınız 6 haftalık diyetle kalça ve basen bölgelerinizdeki fazla yağlardan kurtulabilirsiniz.

    Amerikalı ünlülerin denediği bu diyetle sadece vitrinden izlemekle yetindiğiniz dar pantolonları üzerinizde rahatlıkla taşıyabilirsiniz. Tabii rakiplerinizi kıskandırıp, partnerinizi büyülemek de cabası.

    Diyetin amacı Hareketsizlik ve yanlış beslenme sonucu vücudun alt tarafında toplanan yağlardan kurtulmak için çok özel bir diyete ihtiyaç var.

    Uygulayacağınız diyet her yerde kolayca bulup tüketeceğiniz gıdalardan oluşuyor. En önemlisi de oldukça ekonomik oluşu.

    Diyetin birinci dereceden etkilediği bölüm kalça ve basen ardından da bacaklar geliyor. Özellikle binici pantolonu olarak adlandırılan kalça ve diz kapağı bölgesinde fazla kilo problemi olan kişiler tam 6 hafta içinde etkili çözüme kavuşabiliyorlar.

    Diyet kayısı ve badem müslini olarak tanımlanıyor. Müslinin hazırlanışı Hazırlayacağınız müslinin tadı oldukça leziz. İçeriğinde badem ve kurutulmuş meyvalar ve tahıllar kadar pek çok vücudunuza faydalı gıdalar bulunuyor. Ancak hepsi bir araya getirildiğinde kalça bölgenizdeki yağları hızla eritip, sizi forma sokuyor.

    Hazırlanışına gelince…

    2 fincan yulaf tanesi, 2 fincan kırılmış fındık, 1 fincan buğday, 1 fincan çekirdeksiz kuru üzüm, 1 fincan ayçiçek tohumu, 1 fincan badem, 1 fincan ince kıyılmış kuru kayısı Malzemeleri karıştırıp, blenderdan geçirin. Hazırladığınız karışımı tam 12 porsiyon olacak şekilde eşit parçalara ayırın. Her porsiyonda karışımı bir bardak diyet soğuk süt ilave ederek tüketeceksiniz. Tabii üzerine yarım dilim muz da ekleyebilirsiniz.

    Her günkü program

    Kahvaltı: Bir porsiyon hazırladığınız müsli, bir fincan süt ve dilimlenmiş yarım dilim muz Saat 11.00: Bir elma Öğle: Bir porsiyon müsli ve yarım muz

    Öğleden sonra:Bir avuç kuru üzüm

    Ana öğün: Meyveyle birlikte temel gıdalar

    Yatmadan önce: Bir portakal Meyveler: Elma, kayısı, iki kurutulmuş erik, bir mango Ana öğünler

    Pazartesi: Bir parça tavuk kanat ya da göğüs ızgara, yeşil salata ve bir meyve

    Salı: İki yumurtalı omlet, domates ve rendelenmiş havuçla tüketilecek.

    Çarşamba: Bir çay fincanı büyüklüğünde yer tutan spagetti. Bir meyve.

    Perşembe: İnce dilimlenmiş bir tavuk göğsü. Haşlanmış havuçla servis yapılacak. Dilerseniz yanına haşlanmış brokoli de alabilirsiniz. Bir meyve.

    Cuma: Ton balıklı yeşil salata. Bir adet katı pişmiş yumurta. Bir meyve.

    Cumartesi: Bir parça hindi göğsü, mısırla karışık yeşil salata. Bir meyve.

    Pazar: 3 dilim rosto edilmiş biftek, havuçlu brokoli salatası ve iki adet haşlanmış patates. Bir meyve.

  • Dukan Diyeti 2017 Özet

    Dukan Diyeti 2017 Özet

    Merhaba
    Forum alanımızda yer alan Kadınlar Kulübü üyeleri Dukan Diyeti başlığı yazısının çok ses getirmesi sonrasında editörümüzden çok bilimsel olmayan dukan diyetini herkesin anlayabileceği bir dilde masala gibi anlatmasını istedik. Bu yazıda çok ses getirdi sonrasında sorulardan bir ibize Dukan Diyeti Menü’sü konusunu açmamız gerektirdiğini götserdi. Dukan Diyet yemekleri isimli başlığı da açtık. Üyelerimiz dukan diyeti tarifleri‘ne de yer verdi sitemizde. Bunlar tamamen sizlerin talepleri sonrasında gelişti.

    Dİyetin olmaz ise olmazları öncelikle Dukan Diyeti’ne yeni başlayacaklar mutlaka Dukan Diyeti evreleri yazısını mutlaka okumalıdırlar. Bu yazının sonrasında ise Dukan Diyeti’ne karar verdiyseniz Dukan Diyeti menüsü başlığını okumanızı kesinlikle öneririm.

    Yukarıdaki yazıda kırmızı kelimelerden ilgili konulara link konmuştur. Bu yazı tüm başlıkların derli toplu bir alanda oluşturulması için dukan diyeti yapacaklara özel hazırlanmıştır.

    Diyet Hakkında Bilinmesi Gerekenler

    – Diyet yaparken bir ayda ne kadar kilo vermek idealdir ?
    – Diyet yapmanın genel kuralları nelerdir ?
    – Diyet yapmadan sadece egzersizle zayıflanır mı ?
    – Günlük kalori ihtiyacımızı nasıl hesaplayabiliriz ?
    – Diyet yaparken günlük kalori ihtiyacından ne kadar azaltmak gerekir ?
    – Egzersiz yapmadan sadece diyetle zayıflanır mı ?
    – Her diyet programı herkeste işe yarar mı ?

  • 1000 kalorilik diyet

    1000 kalorilik diyet

    Hedef: Haftada ortalama 2 kilo.
    Günlük kalori: 1000 Kcal

    Uzun sürede dengeli bir şekilde kilo verebileceğiniz bir diyet. Bu diyeti istediğiniz kiloya ulaşana kadar 7 günlük periyotlar halinde uygulayabilirsiniz.

    %54,5 Karbonhidrat, %15 Protein, %29,5 Yağ.

    1. GÜN

    Sabah : Çay veya kahve (şekersiz), 1 kibrit kutusu beyaz peynir (az yağlı), salatalık , domates, 1 ince dilim ekmek (kepekli)
    Kuşluk : 4 adet diyet bisküvi
    Öğle : 60 g kırmızı et (ızgara veya haşlanmış), 1 küçük kutu ayran, salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek (kepekli)
    İkindi : 4 adet diyet bisküvi
    Akşam : 8 yemek kaşığı sebze yemeği, 1/2 kase yoğurt (kaymaksız), salata (yağsız), 4 yemek kaşığı pirinç pilavı
    Gece : 2 porsiyon meyve

    2. GÜN

    Sabah : Çay veya kahve (şekersiz), 1 kibrit kutusu dil peyniri, salatalık , domates, 1 ince dilim ekmek (kepekli)
    Kuşluk : 2 adet grisini
    Öğle : 60 g tavuk (ızgara veya haşlanmış), 1 küçük kutu ayran, salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek (kepekli)
    İkindi : 1 çay bardağı süt
    Akşam : 1 kepçe çorba, 8 yemek kaşığı sebze yemeği, ½ kase yoğurt (kaymaksız), salata (yağsız), 2 ince dilim ekmek (kepekli)
    Gece : 2 porsiyon meyve

    3. GÜN

    Sabah : Çay veya kahve (şekersiz), 1 kibrit kutusu beyaz peynir (az yağlı), salatalık , domates, 1 ince dilim ekmek (kepekli)
    Kuşluk : 1 porsiyon meyve
    Öğle : 1 kepçe çorba, 8 yemek kaşığı sebze yemeği, 1/2 kase yoğurt (kaymaksız), salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek(kepekli)
    İkindi : 4 adet diyet bisküvi
    Akşam : 60 g kırmızı et (ızgara veya haşlanmış), 1 küçük boy haşlanmış patates, 1 küçük kutu ayran, salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek (kepekli)
    Gece : 1 porsiyon meyve, 1 çay bardağı süt

    4. GÜN

    Sabah : Çay veya kahve (şekersiz), 1 kibrit kutusu dil peynir, 1 kibrit kutusu beyaz peynir (az yağlı), salatalık , domates, 1 ince dilim ekmek (kepekli)
    Kuşluk : 2 adet grisini
    Öğle : 1 kepçe çorba, 60 g tavuk (ızgara veya haşlanmış), 1 küçük kutu ayran, salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek (kepekli)
    İkindi : 2 adet grisini
    Akşam : 8 yemek kaşığı sebze yemeği, 1/2 kase yoğurt (kaymaksız), salata (yağsız), 4 yemek kaşığı erişte veya kuskus
    Gece : 2 porsiyon meyve

    5. GÜN

    Sabah : Çay veya kahve (şekersiz), 1/2 kibrit kutusu kaşar peynir, salatalık , domates, 1 ince dilim ekmek (kepekli)
    Kuşluk : 2 adet grisini
    Öğle : 8 yemek kaşığı sebze yemeği, 1 kase yoğurt(kaymaksız), salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek (kepekli)
    İkindi : 2 adet grisini, 1 küçük kutu ayran
    Akşam : 60 g balık (ızgara veya buğulama), salata (yağsız), 2 ince dilim ekmek (kepekli)
    Gece : 2 porsiyon meyve

    6. GÜN

    Sabah : Çay veya kahve (şekersiz), 1 kibrit kutusu beyaz peynir (az yağlı), 1 kibrit kutusu dil peyniri, salatalık , domates 2 ince dilim ekmek (kepekli)
    Öğle : 8 yemek kaşığı sebze yemeği, 1 küçük kutu ayran, salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek (kepekli)
    İkindi : 4 adet diyet bisküvi
    Akşam : 60 g tavuk(ızgara veya haşlama), 1 küçük kutu ayran, salata (yağsız), 4 yemek kaşığı makarna
    Gece : 3 porsiyon meyve

    7. GÜN

    Sabah : Çay veya kahve (şekersiz), 1 kibrit kutusu beyaz peynir (az yağlı), 1 adet haşlanmış yumurta, 2-3 adet zeytin, salatalık , domates, 2 ince dilim ekmek (kepekli)
    Öğle : 1 kepçe çorba, 8 yemek kaşığı sebze yemeği, 1 kase yoğurt(kaymaksız), salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek (kepekli)
    Akşam : 1 kepçe çorba, 100 gr. balık (ızgara veya buğulama), salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek (kepekli)
    Gece : 2 porsiyon meyve

    İlgili konular ;
    Diyet – Sağlıklı Beslenme
    Diyet Başarı Öyküleri

  • Vücutta Oluşan Çatlaklar

    Vücutta Oluşan Çatlaklar

    Özellikle ani kilo alıp verme veya hamilelik sonrası karın, bel, popo, bacak içlerinde görülen derideki renk farklılıkları, kabarıklık veya çukurlaşma şeklinde görülen deri yırtılmalarıdır. Cildin gerilmesine bağlı olarak elasten ve kolajen dokulardaki deformasyon sonucu oluşurlar.

    Çatlakları gidermenin en iyi yolu her zaman mümkün olmasa bile oluşmalarını önlemektir. Bu amaçla eğer hamile iseniz hamilelik döneminde doktorunuzun önerdiği kremleri kullanabilirsiniz.

    Bol su içerek ve nemlendirici kremler kullanarak cildi içeriden ve dışarıdan nemlendirmelisiniz. Bazı durumlarda ne kadar önlem alınırsa alınsın bu çatlaklar oluşur ve bunların anatomik olarak oluştuğu bölge çok önemlidir.

    En çok görülen yerlerden biri göbek deliği ve sezaryen kesisi arasında kalan bölümdür. Eğer kişinin karın bölgesinde sarkıklık varsa karın germe ameliyatında bahsedilen bölgedeki deri fazlalığı çıkartılacağı için buradaki çatlaklardan kurtulmak mümkündür.

    Ancak basen, bacak içi gibi bölgelerdeki çatlakları gideren ne krem, ne cerrahi müdahale ne de ameliyatsız bir güzellik yöntemi henüz mevcut değildir.

    Kaynak : nacicelik.com