Etiket: Şişmanlama

  • Az uyku kilo sebebi…

    Az uyku kilo sebebi…

    Düzensiz ve az uyku vücudumuzdan salgılanan birtakım hormanların düzenini bozuyor.
    Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent Öztürk, “Düzensiz ve az uyku vücudumuzdan salgılanan birtakım hormanların düzenini bozuyor. Bu da şişmanlığa ve yağlanmaya karşı bir eğilim oluşturuyor” dedi.

    Öztürk, vücudun ihtiyacına göre uykunun karşılanması gerektiğini söyledi. Türkiye’de uyku ile ilgili son 10 yıl içerisinde önemli çalışmalar yapıldığını belirten Öztürk, araştırmaların uyku süresi ve şişmanlık arasında bir bağı net bir biçimde ortaya koyduğunu ifade etti.

    Gereğinden daha az uyuyan kişilerin şişmanlığa daha fazla meyilli olduğunun testler sonucunda kanıtlandığını aktaran Öztürk, “Bir kişinin günlük
    uyku ihtiyacı ortalama 7 ila 8 saat arasındadır ancak bu uyku süresi kişiden kişiye değişebilir. Bazı insanlar için 5, 6 saat yeterli olabilir, bazı insanlar içinse 11, 12 saat uyku mutlak gerekli olabilir ama bunlar uç noktalardır. Normalde yüzde 90’lık kısımdaki kişilerde 7 ila 8 saatlik uyku yeterli olmaktadır” diye konuştu.

    Kişi sabah kalktığında zinde uyanıyorsa ya da gün içerisinde uykusu gelmiyorsa uyku için belirlediği sürenin yeterli olduğunu ifade eden Öztürk, günlük ihtiyaçtan az uyunmaması gerektiğini kaydetti.

    AZ UYKU ŞEKER HASTASI OLMA RİSKİNİ ARTIRIYOR

    Öztürk, günlük 8 saat uyuyan kişilerin 7 saatin yani ihtiyacının altında uyuduğunda şeker hastası olma riskinin artığına dikkati çekti. Az uyumanın şişmanlığa eğilimi artırdığını anlatan Öztürk, şöyle devam etti:

    “Bu durumu basitçe şöyle aktarabiliriz. Kişi ne kadar az uyursa, yemek yemek için o kadar fazla vakti olur. Burada normal koşullarda gece 23.00-23.30 civarında yatan bir insan akşam yemeğinden sonra uykuya geçebilecekken, gece yarısı 1:00, 1:30’a kadar oturup, yemek yiyorsa ekstra koloriler alma riskiyle karşı karşıyadır. Düzensiz ve az uyku vücudumuzdan salgılanan birtakım hormanların düzenini bozuyor. Bu da şişmanlığa ve yağlanmaya karşı bir eğilim oluşturuyor. İhtiyaç duyulandan az uyku da zarar, ihtiyaç duyulandan fazla uyku da zarardır. O nedenle ideal olanı kişinin kendi uyku ihtiyacını belirleyerek ona göre uyumasıdır. Bu da büyük olasılıkla 7-7,5 saat civarındadır. diyet ve egzersizler yeteri kadar uykuyla birleştirilirse ideal kilonun yakalanması çok daha mümkün olacaktır.”

  • Muz Kilo Aldırmaz Sirke ve Limon Yağ Yakmaz

    Muz Kilo Aldırmaz Sirke ve Limon Yağ Yakmaz

    Her insan hayatının belirli kısmında kilo vermek için rejime giriyor. Ama toplum içinde yer etmiş bazı yanlış bilgiler kilo vermeyi daha da zorlaştırıyor…

    Araştırmalar gösteriyor ki dünya üzerinde 15-60 yaş arasında kilo verme eğilimi içinde bulunma oranı yüzde 80′in üzerinde. Bu rakam Türkiye’de biraz düşük olsa da fazla kilolar ve bunlardan kurtulma yöntemleri çok farklı değil. Uzmanlar kilo vermeyi öncelikli olarak diyetisyen eşliğinde tavsiye ederken sadece rejimi değil sporu da öneriyor. Toplum içinde kalıplaşmış bazı klişeler ise doğru bilinen yanlışlar olarak kilo verme işini daha da zorlaştırıyor. 
    İşte doğru bilinen 10 diyet yanlışı…

    Mısır ekmeği, buğday ekmeğinden daha kalorili değildir. 
    Eşit yendiği miktarda ikisinin de kalorisi aynıdır. Sadece beyaz undan yapılan ekmekler, kepekli un ya da tam buğday ekmeklerine göre kilo aldırıcıdır.
    Muz çok kalorili bir meyve olarak bilinir ve diyetlerde pek rağbet görmez. 
    Oysa bir küçük elmayla bir küçük muzun kalorisi eşittir. Ölçüsüne dikkat etmek şartıyla tüm meyveler yenebilir.
    Aç karnına limon suyu veya sirke içerek yağ yakılmaz. 
    Limonun zayıflatıcı etkisi olduğuna dair bilimsel bir gerçeklik yoktur.
    Diyet bisküvi ve krakerlerin de kalorisi vardır. 
    Bir dilim ekmek yerine üç dilim diyet bisküvi yemek aynı şeydir. Diyet yiyecekler de kilo aldırır.
    Kilo vermek için içilen zayıflama çayları, vücutta su kaybına neden olur. 
    Kilo vermek vücuttan yağ kaybıyla mümkün olur. Ama zayıflama çayları bu etkiyi oluşturmaktan uzaktır.
    Maden suyu da soda gibi kilo vermeye yardımcıdır. 
    Ama zayıflatmaz.
    Akşam saat 6 veya 7′den sonra yemek sizi şişmanlatmaz. 
    Hangi saatte yediğiniz değil hangi saatte yattığınız ve yedikten sonra hangi fiziksel aktivite yaptığınız da önemlidir. Yatmadan üç saat önce yemeği kesin.
    Kilo verirken hiç yağ tüketmemek yanlıştır. 
    A. D, E ve K vitaminleri yağda erir. Yağ tüketmezseniz bu vitaminlerin eksikliğini çekersiniz.
    Sadece protein tüketerek hızla zayıflamak doğru değildir. 
    Protein, metabolizmayı hızlandırır ama kas dokusunu eksiltir ve su kaybına neden olur. Diyet sonrasında verilen kilolar aynı hızla alınır.
    Kuru meyveler, taze meyveye oranla daha çok kalori içerir. 
    Şeker oranları da taze meyveye göre daha yüksektir. Taze meyveye göre daha az tüketilmelidir.

  • Kilo Aldıran Sağlıklı Yiyecekler

    Kilo Aldıran Sağlıklı Yiyecekler

    Sağlıklı sandığınız bazı yiyecekler kilo yapıcı abur cuburların kılık değiştirmiş hali olabilir! Onları hayatınızdan çıkararak incelme yolunda adım atabilirsiniz.

    Diyet hatası
    Yapay tatlandırıcılar şekere kıyasla tam 600 kat daha tatlıdır. Bunlar, sizin ‘ultra-şekerli’ besinlere alışmanıza ve sonucunda sık sık tatlı krizlerine girmenize yol açabilir.

    Suşi
    Sadece yosun ve sebzelerle hazırlanmış olanların düşük kalorili olduğu doğru ama ne yazık ki bu tipteki suşiler pek sevilmiyor. Aksine suşi deyince akla ilk kızarmış deniz mahsülleri çeşitli soslarla ağırlaştırılmış olanlar geliyor. Bunun sonucunda bazen tek bir suşinin bile kalori değeri 500-600’ü bulabiliyor. Ayrıca, suşiyle beraber bol bol soya sosu tüketildiğini de hepimiz biliyoruz. Sodyum içeren soya sosu sizi şişmanlatmasa bile vücudunuzun su tutmasına ve en sevdiğiniz jean pantolonunuzun içine sığamamanıza yol açabiliyor, hatırlatalım.

    Şişelenmiş soğuk çaylar
    Pek çok marka soğuk çayları, bol bol şeker ya da bal ekleyerek hazırlıyor ve onları birer ‘kalori bomba’sına dönüştürüyor. Böylece, yaklaşık iki barak ölçüsünde çay içeren bir şişenin kalori değeri kolaylıkla 200’e çıkabiliyor.

    Dürümler
    İncecik hamurla ve düşük kaloril yiyeceklerle hazırlanmış bir dürüm size son derece masum görünebilir. Peki, bunun iki dilim ekmekten çok daha fazla kalori değerine sahip olduğunu ve içine bir sandviçe kıyasla çok daha fazla malzeme ve sos alabildiğini düşündünüz mü? Yapılan araştırmalar, “hafif” diye nitelendirilen bir dürümün bile ortalama 300 kalori değeri içerdiğini ortaya koymuş.

    Kepekli muffin
    Elma, muz gibi malzemelerle yapılmış ve içine şekerle, tereyağı eklenmiş bir muffin, bol lif içerip sizi uzun süre tok tutsa bile koca bir dilim kekle hemen hemen aynı kalori değerine sahip. Sadece bir adet kepekli muffin’de yaklaşık 20 gr yağ, 34 gr şeker ve 420 kalori bulunuyor.

    Mikrodalgada ısıtılan diyet yemekler
    Bu tür besinlerin büyük bir bölümü önemli miktarda sodyum içerir. Bunun nedeni, bu yiyeceklere lezzet vermek için yağ kullanamayan üreticilerin, bunun yerine tuzdan yararlanmaya çalışması. Ve sonuç olarak, bunları sık sık tüketmek vücudunuzun su tutmasına, özellikle de kol ve bacaklarınızın fark edilir şekilde şişmesine yol açar.

    Salatalar
    İncecik bir bele sahip olmanın en önemli sırrı bol bol çiğ sebze tüketmek olsa bile, salataların üzerine eklenen rendelenmiş peynirler, yağlı soslar, krutonlar, cevizler, hatta kulağa çok masum gelen sirke bile, onları çoğu zaman büyük bir tabak makarnanın kalorisiyle eşdeğer hale getiriyor. Bu nedenle özellikle dışarıda salata tercih ettiğiniz zaman salatayla beraber servis edilen sosların neler olduğunu, salatayla kızartılmış gıdalar eklenip eklenmediğini sorun.

    Tofu
    Bir restorana gidip, bir porsiyon tofu ısmarlamak, çoğu zaman, sodyum, doymuş yağ hatta şeker dolu bir tabağa sahip olmak anlamına gelir. Gerçekten de, kendi başına masum kabul edilebilecek bir besin olan tofu, daha fazla lezzet kazanması için, soslar eklenerek ve kızartılarak gerçek bir diyet sabotajcısı haline gelebilir.

    Granola
    Yulaf, fındık, fıstık, ceviz gibi çeşitli besleyici ve gerçekten sağlıklı olan besinlerle dolu müslilerin, lezzer düşkünleri için yağ ve şekerle kavrulmuş haline bildiğiniz gibi “granola” adı veriliyor. Ve ne yazık ki, bir kase granoladaki kalori miktarı 500’e kadar çıkıyor. Oysa aynı malzemelerle hazırlanmış bir müsli bunun sadece yarısı kadar bir kalori değerine sahip.

    Kuru meyve
    sağlıklı olmaları nedeniyle bolca tüketilen kuru meyvelerin, tazelerinden tam sekiz kat daha fazla kalori içerdiğini biliyor muydunuz? Bunun sebebi ise kuru olanların tazelerine kıyasla daha yoğun olması. İşte bir örnek: Bir fincan dolusu üzüm sadece 60 kaloriyken, aynı miktar kuru üzüm tam 460 kalori ediyor. Pek çok üreticinin bunları daha lezzetli hale getirmek amacıyla içlerine şeker eklemeleri bu değeri daha da artıran bir faktör.

    Meyve suları
    Geçen yıl aldığınız siyah küçük elbiseye bu yıl girememenizin nedeni, günlük meyve ihtiyacınızı yapay meyve sularıyla karşılamanız olabilir. Büyük boy bir şişe portakal ya da elma suyu tam 55 gr karbonhidrat içerir ki bu tam beş dilim ekmek anlamına gelir! Üstelik kimi zaman bu tip içeceklerin bir litrelik şişesinde yaklaşık 12 kaşık şeker bulunabiliyor.

    Sebze-burgerler
    Yağlı bir biftek ya da bir tabak mantı yerine bunu tercih etmeniz size ciddi bir miktarda kalori tasarrufu yaptıracağı kesinlikle doğru. Ama yine de; boyutu ve üzerine eklediğiniz soslara bağlı olarak sadece bir sebze-burger yiyerek, masadan tam bin kalori alarak kalkmanız mümkün.

    Yarım yağlı süt
    Kahvenize birazcık yarım yağlı süt eklemenin kalsiyum almanın en güzel ve keyifli yolu olduğunu düşünüyor olabilirsiniz, çünkü her gün iki ya da üç fincan kahve içen biri için bu, tam 200 kalori demek. Bu değerin neredeyse bir parça tereyağına eşit olduğunu sakın unutmayın.

    Pirinç patlağı krakerleri
    Bu son derece hafif atıştırmalıklar oldukça düşük kalori değerine sahipler ve yağ içermezler. Ancak içermedikleri diğer besin maddelerinin arasında lif ve proteinler de var. İşte bu nedenle de, açlığı yatıştırma konusunda pek de başarılı kabul edilmezler. Bunları yerken pek fazla kalori almasanız da sonrasında canınız mutlaka daha doyurucu ve tabii kalorili bir şeyler tüketmek isteyecektir. Üstelik çeşitli aromalarla tatlandırılmış olanların, fazla miktarda sodyum ya da şeker içerme ihtimali de var.

    Kilo Almak İsteyenler ! tıklayın.

  • Meyve suyu kilo aldırır mı?

    Meyve suyu kilo aldırır mı?

    Meyve Suyu Endüstrisi Başkanı Prof. Dr. Aziz Ekşi, meyve suyu ile ilgili bazı bilgiler verdi….

    Şişmanlatıyor mu?

    Meyve suyu yüzde 100, meyve nektarı yüzde 25-99 ve meyveli içecek yüzde 10-49 meyveden oluşur. Hiç kimse meyvenin şişmanlattığını düşünmez. Çünkü kalori düzeyi düşüktür. 100 gram meyvenin sağladığı enerji 44-52 kcal arasındadır. Meyve şişmanlık nedeni değilse, meyve suyu da değildir.

    Koruyucu katkı var mı?

    Türkiye’de, 80’li yıllardan bu yana meyve suyu ve türevlerine koruyucu madde katılmasına izin verilmiyor. Uygulanan koruma teknolojisi koruyucu kullanılmasını gerektirmiyor. Ambalaj açılmadıkça koruma etkisi sürer. Koruyucu içerseydi, ambalaj açıldıktan sonra da meyve suyu bozulmazdı.

    Dişleri çürütür mü?

    Diş çürüklüğüne yol açan ana etkenin flor yetersizliği olduğu öteden beri biliniyor. Ancak bunun ağız ve diş temizliği ile desteklenmesi gerekiyor. Son yıllardaki araştırmalara göre; eğer yeterli flor alınıyorsa ve ağız temizliğine özen gösteriliyorsa gıdanın diş çürüklüğüne katkısı oldukça kısıtlıdır.

    Yıkama-ayıklama

    Meyve suyu teknolojisinde ilk 2 işlem basamağı, yıkama ve ayıklamadır. Bu işlemlerin amacı; çürük vb. kusurlu meyvelerin ayıklanması ve yabancı maddelerin uzaklaştırılmasıdır. Ayıklama bandında çalışan kişinin uyması gereken; “Yiyemeyeceğini ayıkla!” kuralıdır.

  • Anne olmak istiyorsan, şişmanlama

    Anne olmak istiyorsan, şişmanlama | 1Tutarlı Diyet’ten Gizem Tutar, genç kızları ve kadınları uyarıyor:
    Anne olmak istiyorsan, şişmanlama!

    Eskilerin “iki dirhem et, bin ayıp örter” deyişi epeydir demode… Bilimin de aydınlattığı gerçekler, kişinin hem zayıf hem de sağlıklı olabileceğini gösteriyor. Kaldı ki fazla kiloların her geçen gün sağlık üzerinde yeni bir olumsuz etkisi bulunuyor. Tutarlı Diyet’ten Gizem Tutar, özellikle anne olmak isteyen hanımların, fazla kilolardan mutlaka uzak durması gerektiğini belirtiyor.

    Eskiler “can boğazdan gelir” öğretisiyle büyüdüğü için, bu alışkanlıklarını çocukları ve torunları üzerinde de uyguluyor ama göz ardı ettikleri bir gerçek var: Hareketsiz yaşam tarzı, insanları kilo almaya ve bu kilolarıyla yaşamaya adeta mecbur ediyor. Tutarlı Diyet’ten beslenme uzmanı, diyetisyen ve yaşam koçu Gizem Tutar da fazla kiloların sakıncalarına dair uyarılarda bulunuyor. “Şişmanlık, gebe kalmayı da zorlaştırabiliyor” diyen Tutar, vücutta yağ dokusu miktarının fazlalığı yüzünden kadınların adet düzensizlikleri yaşadığına ve doğurganlıklarının azaldığına dikkat çekiyor.

    Gizem Tutar, üç bin çift üzerinde bir yıl süren bir araştırma yapıldığını ve elde edilen sonuçlara göre normal vücut ağırlığına sahip kadınların, obez kadınlara göre %43 daha yüksek oranla gebe kalabildiğini dile getiriyor.

    Üstelik obez kadınların adetleri düzenli olsa da bu sonuç değişmiyor. “Obezitenin dereceleri de gebe kalmada etkilidir” diyen Tutar, 1.derecede obez kadınların gebe kalma olasılığı, normal vücut ağırlığındaki kadınlara nazaran %26 daha düşük olduğunu, buna karşılık morbid obez kadınlarda bu oranın %46’lara kadar çıktığını belirtiyor. Bütün bu bilgilere rağmen şişmanlıkla gebe kalma kapasitesi arasında ne gibi bir mekanizmanın devreye girdiği belli değil. Tutar, “Tokluk ve iştah ile ilgili leptin isimli hormonun aynı zamanda, doğurganlığı da etkileyebileceği düşünülüyor. Çünkü yumurtlama fonksiyonları normal olan obez kadınlar da gebe kalma ile ilgili beklenmedik sıkıntılar yaşayabiliyor. Bu arada obez kadınlarda östrojenin de fazla salgılandığı ve bu durumun da hormon dengesizliklerine yol açtığı biliniyor” diyor.

    “Adet düzensizliği olan, anne olmak isteyen ve tüp bebek tedavisi görmek isteyen kadınlara, doktorların ilk önerisi kilo vermeleridir” diyen Tutar, bir gerçeğe de dikkat çekiyor: Yumurtlama problemi olmayan veya herhangi bir hormon dengesizliği saptanmayan kadınlar, sadece zayıflayarak bile düzenli adet dönemi yaşamaya başlıyor ve gebe kalabiliyor.

    Tutarlı Diyet’te kendilerine başvuran ve anne olmak isteyen kadınların da kilo vermesi için yardımcı olduklarını belirten Gizem Tutar, “Burada önemli olan kas dokusundan değil, yağ dokusundan kilo vermektir. Dünya Sağlık Örgütü’nün açıklamasına göre; haftada 0.5-1 kg arası kilo kaybı sağlıklıdır. Tutarlı Diyet’te biz de bu kriterlere sadık kalarak obez hanımların ayda ortalama 4-6 kg kilo vermelerine yardımcı oluyoruz. Anne adayı hanımların daha fazla ve daha hızlı kilo vermelerini yanlış buluyoruz çünkü bütün o fazla kiloları su ve kas dokusundan kaybederek verecekleri için, gebeliklerini sağlıklı geçiremeyeceklerini biliyoruz” diyor.

    Gizem Tutar, birlikte çalıştığı jinekologlar kanalıyla Tutarlı Diyet’e gelen obez hanımların önce bir doktor kontrolünden geçtiğini, daha sonra bu hastaların yaş, sağlık durumu, varsa kullandıkları ilaçlar ve genel yaşam tarzı göz önüne alınarak kendilerine uygun bir beslenme programı hazırlandığını söylüyor. Tutarlı Diyet gözetiminde kilo veren hanımların vücut ağırlığında %10 kayıp yaşanmasıyla birlikte adet dönemlerinde düzelme gözleniyor ve bu hastalar arasında kendiliğinden gebe kalanlara sıkça rastlanıyor.

  • Ne kadar kiloluysanız o kadar çok su içmeniz gerekir

    Ne kadar kiloluysanız o kadar çok su içmeniz gerekir | 2Şişmanladikça su ihtiyaci artiyor…

    Tüketilen su miktarının, bedenimiz üzerinde hayati bir etkisi olduğunu açıklayan Beslenme ve Diyet Uzmanı Dr.Yasemin Bradley kilo ile su ihtiyacının doğru orantılı olarak arttığını belirtti. Kilolu kişilerin özellikle doğal mineralli ve pH’ı yüksek olan suları tercih etmeleri gerektiğini de sözlerine ekleyen Dr. Bradley konu ile ilgili şunları söyledi;

    Bir kişinin günde nekadar su içmesi gerektiğini şu 3 faktöre göre belirleyebiliriz: Kilo, fiziksel aktivite ve iklim. Bedenimiz öyle bir sistemde çalışır ki alınan kilolarla beraber su ihtiyacında da gözle görülür bir artış olur. Mesela kilolu insanlar normal kilolu insanlara göre daha çok terler. Kilo arttıkça su gereksinimi de artar.

    Ne kadar kiloluysanız o kadar çok su içmeniz gerekir

    Ne kadar kiloluysanız o kadar çok su içmeniz gerekir. Tüketilen besinler beden sağlığınızda ne kadar etkili ise tükettiğiniz su da o derece etkilidir. Protein açısından zengin beslenenlerde ürik asit miktarı artar. Ürük asitin fazlası vücuda zararlıdır. Doğal mineralli ve pH’ı yüksek olan su içmek bu zararlı maddelerin vücudumuzdan atılmasını sağlar. Eğer yeteri kadar karbonhidrat almıyorsanız vücudunuz yağ hücrelerini parçalar ve keton denen toksik maddeler oluşturur. Bu maddeleri vücuttan uzaklaştırmanın da tek yolu su içmektir.

    Tüketilen su miktarı kadar tüketilen suyun kalitesi ve özellikleride önemlidir. İçilen sular arasında en etkili ve sağlıklı olan su doğal mineralli sulardır. Bu sular mineral içeriği, kalıntı elementleri ve diğer bileşenleri ile tanımlanan ve her türlü kirlenme riskine karşı korunmuş yeraltı sularıdır. Doğal mineralli ve yüksek pH’lı sular sadece su ihyicamızı karşılamakla kalmaz, kaybettiğimiz mineralleride yerine koymamızı sağlar. Aynı zamanda bu sular, içerdikleri minerallerin bağırsaklarda kolayca emilmesini sağlayarak özellikle kilolu insanların kaybettiği günlük mineral gereksiniminin karşılanmasına da katkıda bulunur. Mineral yönünden zengin sular sağlığımız için değerli sulardır. Fakat her su aynı özelliği taşımayabilir. Unutulmamalıdır ki her su doğal mineralli su değildir. Mineralli su alırken özellikle şişenin üzerindeki etikete dikkat edilmelidir.“ dedi.