Etiket: şişkinlik

  • Menopoz Göbeği: Nedenleri ve Tedavileri

    Menopoz Göbeği: Nedenleri ve Tedavileri

    Menopoz, birçok kadının hormonal değişimlerle dolu zorlayıcı bir dönemidir. Bu dönemde kilo alma ve özellikle karın bölgesinde yağlanma menopoz göbeği yaygın bir sorundur. Bu yazıda, bu kilo alımının nedenlerini, şişkinlik ile ilişkisini ve etkili tedavi yöntemlerini inceleyeceğiz. Kişiselleştirilmiş bir yaklaşımla menopoz döneminde de sağlıklı bir kiloyu korumak mümkündür.

    Menopoz Göbeği: Nedenleri ve Tedavileri

    Menopoz dönemi, birçok kadının karşılaştığı fizyolojik değişikliklerle doludur. Bu dönemde birçok kadın, özellikle orta bölgede kilo alımıyla mücadele eder. Bu yazıda, menopoz göbeğinin nedenleri, şişkinlikle ilişkisi ve etkili tedavi yöntemleri hakkında detaylı bilgi verilecektir.

    Menopoz Göbeği
    Menopoz Göbeği

    Menopozun Ortaya Çıkardığı Değişiklikler

    Menopoz, hormonal dengenin değişmesiyle birlikte kadın vücudunda çeşitli belirtilere neden olur. Özellikle östrojen hormonunun azalması, vücutta yağ depolanmasını artırabilir. Bu durum, genellikle orta bölgede birikerek “menopoz göbeği” olarak adlandırılan yağlanmaya yol açar. Bununla birlikte, menopoz döneminde yaşanan hormonal dalgalanmaların da şişkinlik sorununa katkısı olabilir.

    Şişkinlik ve Menopoz Arasındaki İlişki

    Menopoz öncesinde ve sırasında hormonal dalgalanmalar, vücutta sıvı tutulmasına neden olabilir. Bu durum, karın bölgesinde şişkinlik hissine yol açabilir. Menopoz dönemindeki kadınlar, genellikle bu şişkinlikten şikayet ederler. Ancak, dikkat edilmesi gereken nokta, menopozun tek başına şişkinliğe değil, genellikle yaşam tarzı faktörlerine de bağlı olarak ortaya çıkabilen bir durum olduğudur.

    Forum: Menopoza girdim.Şişkinlik sorunum var. Çözüm önerisi olan var mı?

    Menopoz Göbeği ve Tedavileri

    Menopoz göbeği kalıcı olmak zorunda değildir. Ancak, bu durumu düzeltmek için bazı çabalar gerekebilir. İşte menopoz göbeği ile mücadelede etkili olabilecek bazı yöntemler:

    1. Egzersiz: Yaş ilerledikçe fiziksel aktivite önemi daha da artar. Haftada en az 150 dakika aerobik, güç ve denge egzersizlerini rutininize eklemek, kilo kontrolü ve genel sağlık için önemlidir.

    2. Beslenme: Menopoz döneminde sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmek önemlidir. Dengeli bir diyetle, karbonhidrat alımını azaltmak, lifli gıdalar tüketmek ve sağlıklı yağları tercih etmek, kilo kontrolüne yardımcı olabilir.

    3. Uyku ve Stres Yönetimi: Kaliteli bir uyku düzeni kurmak ve stres yönetimi tekniklerini uygulamak, hem kilo kontrolü hem de genel sağlık açısından önemlidir. Meditasyon, nefes egzersizleri ve terapi gibi yöntemler, stresi azaltmaya yardımcı olabilir.

    4. Sağlık Profesyonelleri ile İşbirliği: Menopoz döneminde kilo kontrolü ve sağlıklı yaşam için bir sağlık profesyoneliyle işbirliği yapmak önemlidir. Uzmanlar, bireysel ihtiyaçlara ve sağlık durumuna uygun tedavi planları oluşturabilirler.

    Menopoz göbeği, kadınların karşılaştığı yaygın bir sorundur ancak etkili tedavi ve yaşam tarzı değişiklikleriyle kontrol altına alınabilir. Kişiselleştirilmiş bir yaklaşım benimseyerek, menopoz döneminde sağlıklı bir kilo yönetimi mümkündür.

  • İrritabl bağırsak sendromu iyi gelen bitkisel çaylar

    İrritabl bağırsak sendromu iyi gelen bitkisel çaylar

    İrritabl bağırsak sendromu iyi gelen bitkisel çaylar arayışında mısınız? Papatya, nane ve rezene çayları, rahatlatıcı özellikleriyle IBS hafifletebilir.

    Karın ağrısı, şişkinlik, gaz ve kabızlık gibi semptomlarıyla hayatınızı zorlaştıran İrritabl Bağırsak Sendromu (IBS) ile mi mücadele ediyorsunuz? Çaresizliğe kapılmayın! Bitki çayları, IBS’nin sinir bozucu semptomlarını hafifletmek ve yaşam kalitenizi yükseltmek için size doğal bir çözüm sunabilir.

    Bu yazıda, IBS’ye karşı savaşta size yardımcı olabilecek üç mucizevi bitki çayını keşfedeceksiniz:

    • Papatya Çayı: Spazmları yatıştırarak gaz ve karın ağrısını dindirir.
    • Nane Çayı: Özellikle ishalin ön planda olduğu IBS’de sindirim sistemini rahatlatır.
    • Rezene Çayı: Gaz söktürücü etkisiyle şişkinliği ve krampları hafifletir.

    Bu çayların her birinin nasıl hazırlanacağı, ne kadar tüketilmesi gerektiği ve olası yan etkileri hakkında detaylı bilgiler de sizi bekliyor. Ayrıca, IBS’yi kontrol altına almak için bitki çaylarını kullanırken dikkat etmeniz gereken önemli noktaları da öğreneceksiniz.

    Sindirim sisteminizin huzuruna kavuşmak ve IBS’nin gölgesinden çıkmak için okumaya devam edin!

    İrritabl bağırsak sendromu iyi gelen bitkisel çaylar

    Bitki çayları, irritabl bağırsak sendromu (IBS) semptomlarını hafifletmeye yardımcı olabilir. Ancak, bu çaylar geleneksel tıbbi tedaviyi tamamlayıcı niteliktedir ve sağlık uzmanınızın önerdiği tedavi planının yerine geçmez. İşte IBS semptomlarını hafifletebilecek bazı bitki çayları:

    irritabl bağırsak sendromu bitkisel çay
    irritabl bağırsak sendromu iyi gelen bitkisel çay

    Papatya Çayı

    Papatya çayı, bağırsak spazmlarını hafifleterek IBS’nin gazını ve karın ağrısını kontrol etmeye yardımcı olabilir. Alman papatyası veya Matricaria recutita’nın kurutulmuş çiçeklerinden yapılan papatya çayı, 2-3 yemek kaşığı kurutulmuş papatya üzerine kaynar su eklenerek 10-15 dakika demlenir. Günde üç ila dört bardak papatya çayı içmek, IBS semptomlarında rahatlama sağlayabilir.

    Nane Çayı

    Nane içindeki uçucu yağlar, özellikle ishalin baskın olduğu IBS’li kişilerde gastrointestinal semptomları hafifletebilir. Nane çayı için 1 çay kaşığı kurutulmuş nane yaprakları 10 dakika demlendikten sonra süzülür. Günde dört ila beş bardak nane çayı içmek, krampları ve gazı hafifletebilir. Ancak, mide yanması veya GERD gibi sorunlarınız varsa nane çayını kullanmadan önce doktorunuza danışmalısınız.

    Rezene Çayı:

    irritabl bağırsak sendromu bitkisel çay
    irritabl bağırsak sendromu bitkisel çaylar

    Rezene, sindirim şikayetlerini tedavi etmek için eski kültürlerde kullanılmış bir bitkidir. Rezene tohumları, gazı giderici etkilere sahip olabilir. Rezene çayı hazırlamak için tohumları demleyebilirsiniz. Ancak, klinik kanıtlar IBS tedavisi için rezene veya diğer bitkisel preparatları desteklememektedir.

    Unutmayın ki, bu bitki çayları sadece semptomları hafifletmeye yardımcı olabilir ve sağlık uzmanınızın önerdiği tedavi planını takip etmek önemlidir. İBS semptomlarınızı çözmek için kapsamlı bir tedavi planı için doktorunuzla görüşmelisiniz.

    Önlemler

    Papatya ve nane çayı, önerilen miktarlarda tüketildiğinde genellikle çok az yan etkiye neden olur. Ancak, University of Maryland Medical Center (UMMC), papatya çayının bazı bireylerde alerjik reaksiyonlara yol açabileceğini, özellikle yakup otu, aster veya papatyalara duyarlı kişilerde dikkatli olunması gerektiğini belirtir. Ayrıca, büyük miktarlarda güçlü papatya çayının kusmaya neden olabileceğini de vurgular.

    Nane çayının aşırı tüketimi mide yanmasına, hazımsızlığa veya ağız çevresinde yanma hissine sebep olabilir. Ayrıca, Drugs.com’a göre rezene preparatlarının kontakt dermatite veya diğer alerjik reaksiyonlara yol açabileceği konusunda dikkatli olunmalıdır.

    IBS semptomlarınızı hafifletmek için bitki çaylarını kullanmadan önce sağlık uzmanınıza danışmanız önemlidir. Ayrıca, bu çayları güvenli bir şekilde kullanmak için önerilen miktarlar konusunda profesyonel bir görüş almanız önerilir. Bu sayede potansiyel yan etkileri minimize edebilir ve tedavi planınızı daha etkili bir şekilde yönetebilirsiniz.

    Forum: irritabl bağırsak sendromu. yardım edin. Tıklayın!

  • Laktoz Hakkında Bilinmesi Gerekenler

    Laktoz Hakkında Bilinmesi Gerekenler

    Hemen her hastalığa şifa nihayeti veren süt içerisinde birçok vitamin ve minerallerle sayısız fayda sağlayan bir besin türüdür. Önemli bir besin kaynağı olan sütün içerisinde yer alan değerler sadece çocuklar için değil, aynı zaman’da her yaştan herkesin tüketmesi gereken bir besin öğesi olmaktadır. Haznesinde barındırdığı değerler her ne kadar insanlar için oldukça faydalı olsa da, süt içmeyi sevdikleri halde sütten şikayetleri olan insanlarda bulunmaktadır. Özellikle de süt içerken şişkinlik sorunu ile karşı karşıya gelen bireyler bu sorunlarını sıklıkla dile getirmektedirler. Şişkinlik sorununu meydana getiren neden ise süt içerisinde bulunan laktozdan kaynaklı olmaktadır. Laktoz süt tüketiminden hemen sonra “laktoz toleransı” adı verilen problemi şişkinlik yaşayan insanlar üzerinde etki etmektedir.

    SÜTTE BULUNAN LAKTOZA YAKIN MERCEK

    Süt şekeri olarak adlandırılan laktoz Latince de sütün anlamı olan “Lak” ve şeker anlamını taşıyan “oz” kelimelerinden türemiştir. Bu birleşimlerden meydana gelen “laktoz” kelimesi sütün tadını veren ve sütten daha tatlı olan bir değer olmaktadır. Süt tüketimi yapan kişilerde sonradan oluşan şişkinlik durumu laktozun vermiş olduğu etkiden kaynaklı olmaktadır. Laktaz enziminin vücudun laktozu sindirmeye yönelik yapmış olduğu zaman diliminde hızlıca azalarak meydana getirdiği bir durum olmaktadır. Normal süt ile laktozsuz süt arasında herhangi bir fark yoktur. Tat ve renk olarak aynı olan her iki süt türünden de tüketebilirsiniz. Aradaki tek fark ise laktozsuz sütlerde şeker ilave bulunmamaktadır. Laktoz süte verdiği tatlandırıcıdan ötürü daha tatlı olarak süte değer katmaktadır. Kısacası laktozun süt üzerinde görevi, sütün daha tatlı olmasını sağlamaktır. Glikoz ve galaktozun tatlılık derecesi laktoza göre daha fazla olmaktadır. Eğer süt içerken şişkin sorunu ile karşılaşıyorsanız bu problemden kurtulmak adına sütü yavaş içmelisiniz. Alternatif olarak kefir veya soya sütünü de tüketebilirsiniz.

    Laktoz Hakkında Bilinmesi Gerekenler | 1

    SÜTE KARŞI DUYARLILIK NASIL ANLAŞILIR?

    • Süt tüketiminden sonra mide bulantıları oluşabilir.
    • Midede veya karın bölgelerinde şişkinlikler.
    • Gaz sancıları ve mide ağrıları oluşabilir.
    • Bağırsaklar normal seviyesinden daha yüksek bir derecede fazladan çalışabilir, yani bozukluklar meydana gelebilir.

    Laktoz intoleransı ile nasıl başa çıkılır? Tıklayın !

    Laktoz İntoleransı Doğal Tedavi için Tıklayın !

    1500 Kalorilik Laktoz İntoleransı Diyeti İle Haftada 1 Kilo Tıklayın !

  • Hamilelikte Ödem Nasıl Engellenir? Nasıl Atılır?

    Hamilelikte Ödem Nasıl Engellenir? Nasıl Atılır?

    Ödem yani  bedenin bir yerinde meydana gelen şişlik, dokuların içinde sıvı birikmesi ile karakterize olan akut bir tıbbi durumdur. Hamilelikte ödem nasıl giderilir? ne yapmalı? makalemizde hamilelikte ödem atmak için ne yapmalı? konusuna yer verdik.
    Ödem, hamile kadınlarda sık görülür. Ellerde, bileklerde, bacaklarda yüzde ve ayaklarda şişme yapar. Hamilelikte vücut daha fazla su tutma eğilimindedir.
    Bu sorunla mücade etmenin çeşitli yolları vardır. İşte gebelikte şişkinlik ödeme son veren önemli ipuçları.

    Tuz Alınımı Azaltın
    Tuz ödem yapan gıdalardandır. Özellikle marketlerde satılan abur cuburlar, işlenmiş gıdalar tuz oranı yüksek yiyeceklerdir,
    sağlıklı bir hamilelik için bu tür gıdalardan uzak durun ve tuzlu gıdalara sınır getirin.

    Su içmek ödem attırır mı? sorusuna verilebilecek tek cevap elbette su, bedeninizi şişkinlikten, ödemden kurtaran en önemli etkenlerdendir.
    Su içimini gün içine yayarak, günde 1,5- 2 litre su içmelisiniz.
    Su içmek ödemi söktürmekle kalmaz, kolay bir doğum geçirmenizi de sağlar.
    hamilelikte_odem_nasil_giderilir (2)

    Ayaklarınızın altına yastık koyup, bel seviyenizden yüksek tutarak kan akışını artırabilir böylece ayak şişmelerini önleyebilirsiniz.
    Bu yöntemi 10-20 dakikadan fazla uygulamayın.

    Sıcaklık ödeme neden olan etmenlerdendir.
    Yaz aylarında mümkün mertebe sıcakta dolaşmayın, şayet dışarı çıkmak zorundaysanız, serin yerlerden geçmeyi tercih edin.
    Şişliği azaltmak ve ağrılarınızı hafifletmek için bacaklarınıza ve ayak bileklerinize 10 dakika soğuk su torbası ile kompres uygulayın.
    Günlük diyet listeniz meyve ve sebze ağırlıklı gıdalardan oluşsun.

    Potasyun zengini yiyecekler ödem belirtilerini azaltmakta büyük rol oynarlar.
    hamilelikte_odem_nasil_giderilir (5)

    Hamileliğiniz boyunca, çok uzun süre bir yerde oturmayın.
    Bu durum ağrıyı ve şişliği tetikleyebilir.
    Doktorunuza danışarak egzersiz yapabilir, ya da en azından yürüyüş yaparak hareket edip kan dolaşımını artırabilirsiniz.
    Ayaklarınıza soğuk su tutmak da şişliği alan yöntemlerdendir.
    Dar elbiseler kan akışını engelleyerek ödeme sebep olan faktörler arasında yer alır.
    Bol ve rahat giysiler giyip, dar, sıkı kıyafetlerden uzak durun.

  • Mide Ve Bağırsaktaki Gaz Nasıl Giderilir?

    Mide Ve Bağırsaktaki Gaz Nasıl Giderilir?

    Midedeki, bağırsaklardaki gaz ve şişkinlik sizi rahatsız mı ediyor?Midedeki gaz nasıl giderilir? işte doğal yöntemler makalemizde bitkisel şifa reçetelerine ve gaz sancısı için bitki çayı tariflerine yer verdik.
    Bağırsaklardaki şişkinlik karında biriken gazın ağız yoluyla ve makattan çıkarılamaması nedeniyle oluşur. Bu durum kişiye rahatsızlık verir ve diğer organlara baskı yaparak ağrıya neden olabilir.

    Tarçın
    1 bardak kaynar suya 1 tatlı kaşığı toz tarçın ve 1 çubuk tarçın atıp, 3-4 dakika demleyin, ardondan soğumaya bırakın.
    Tat vermek için biraz bal ekleyin, bu tarifi günde 2-3 kez uygulayıp için için.
    Mide şişkiliğinden kurtaran doğal yöntemlerdendir.

    Gaz sancısına ne iyi geliyor? Tıklayınız

    Papatya Çayı
    Bu bitkisel çay bağırsaklardaki gazı hemen çıkarır. Papatya gaz sancısı için bitki çayı tariflerindendir.
    1 yemek kaşığı papatyayı güzelce yıkayın ve 1 bardak kaynar suya atın.
    5 dakika demlensin.
    Balla karıştırıp, yavaş yavaş için.

    Salatalık
    Göz kapaklarına koyulup göz altlarındaki şişkinliği alan salatalık midedeki gazları da giderir.
    Silisa, kafeik asit ve C vitamini açısından yüksek yapısıyla bağırsaktaki gazdan sizi kurtarır.

    Kahve
    Kahve bağırsaklardaki şişkinliği rahatlatır, sindirim sistemini uyarır.

    Probiyotikler
    Ananas, yoğurt gibi probiyotik açısından zengin yiyecekler, kolonların düzgün çalışmasını sağlar,bağırsak gazını gideren iyi bakterilerin oluşumunu sağlar.

    Bağırsakları Çalıştıran Yiyecek Ve İçecekler Tıklayınız

     

    Limon
    Limon pek çok derde şifa olan bir meyvedir.
    Gaz sorununa da çözümdür.
    Limonda bulunan asitler hidroklorik asit oluşumunu uyararark, yiyeceklerin parçalanıp kolay sindirilmesini sağlar.

    Yeşil Çay
    Yeşil çay midedeki şişkiliği alan müthiş bir içecektir. Antioksidan deposudur, bedene doğal detoks uygular.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Hamileliğin 10 Erken Belirtisi

    Hamileliğin 10 Erken Belirtisi

    Hamileliğin erken dönemde belirti vermesi son derece doğal ve güzeldir.
    Hamileliğin 10 erken belirtisi yazımızda erken gebelik haftalarında bayanlarda görülen bazı değişiklikleri kaleme aldık.
    Hamilelik belirtileri kadından kadına değişebilir, fakat çoğu hamile kadının, gebe olduğu bu belirtilerden anlaşılabilir.
    Hamileliğin 10 erken belirtisi sizde görülüyorsa çok yüksek ihtimal hamilesinizdir, hayırılı olsun:)

    Hamileliğin 10 erken belirtisi
    Adet Gecikmesi
    Muayyen haliniz normal zamanlarda düzenliyse fakat son aylarda gecikme varsa,bu hamilelğin ilk işaretlerinden biridir. Çoğu kadında hamile kalmanın ilk belirtisi budur,
    daha sonra diğer belirtiler görünmeye başlar. Ancak muayyen halinizdeki her gecikme, hamile kaldığınız anlamına gelmiyor. Gebelik olmamasına rağmen, adet döneminizde gecikme var ve bu durum birkaç aydır devam ediyorsa, bir jinekoloğa görünmeniz en sağlıklısıdır.

    Bulantı-Kusma
    Sabah bulantıları, kusma gibi belirtiler görülür.
    Bu belirtiler, hamilelikten üç hafta sonra görülmeye başlayabilir ve buna österojen ve progesteron hormanlarının artan seviyeleri neden olur.
    Sabah bulantıları, hamilelik sırasında koku hissinin artması sonucu gerçekleşir, herhangi bir koku duyan kadında, midesi bulanması, istifra etme hissi uyanır.

    Göğüslerde Değişiklikler
    Hamileliğin ilk belirtilerinden en önemlilierinden biri, göğüslerde şişme ve büyümedir.
    Bu belirti hormonlardaki artış kaynaklı olarak, ilk iki, üç haftada görülebilir.
    Bazı kadınlarda meme başında koyulaşma da, hamileliğin ilk belirtilerinden sayılabilir.

    Sık İdrara Çıkma
    Tuvalete sık gitmeye başladıysanız, veya gece yarısı uykudan tuvalete kalkma ihtiyacı hissediyorsanız, muhtemelen bu durum hamilelik müjdesidir.
    Hormonlardaki değişme, böbreklerin çalışmasını artırır, ve bu durum sık idrara çıkmanızla sonuçlanır.

    Yorgunluk, Bitkinlik Hissi
    Hamileliğin en yaygın belirtilerinden biri, kendini uykulu, halsiz ve yorgun hissetmedir.
    Bu çoğu hamile kadında, ilk belirtilerden olan bir durumdur.
    Ve hormonal kaynaklıdır.

    Baş Ağrıları
    Çoğu kadın hamileliğin ilk dönemlerinde, hormonları ani artışı kaynaklı baş ağrıları görür.
    Hamilelikten sonra hormonların normal düzeye geri gelmesiyle, bu ağrılar kendiliğinden geçer.

    Kabızlık Ve Şişkinlik
    Hamileliğin erken döneminde, progesteron oranındaki artış, sindirim sistemini yavaşlatır ve alışkın olmadığınız kabızlık, şişkinlik gibi biyolojik olaylarla karşılaşabilirsiniz.

    Lekelenme
    Alt iç çamaşırınızda hafif lekelenme, implantasyon kanaması, ani kramplar gibi durumlarla, döllenmeden 10-14 gün sonra karşılaşabilirsiniz.

    Baş Dönmesi
    Erken gebelikte bir kadının kan damaları genişler ve kan basıncı düşer bunun sonucu baş dönmesi ve sersemlik hissi oluşur.
    Hamileliğin diğer erken belirtisi, kan şekeri düşmesiyle, bayılmalar meydana gelebilmesidir.

    Vücut Isısının Artışı
    Dölenmeden 18 gün sonra, yani hamileliğin ilk döneminde vücut ısısında artış gözlemlenebilir.
    Fakat bu genel bir belirti değildir, herkeste gerçekleşmez.

    Emin Olmak İçin
    Bu belirtilerin bir kısmı veya çoğuyla karşılatıysanız yüksek ihtimal hamilesinizdir.
    Bu durumda yapmanız gereken şey, bir test alıp durumu kesinleştirmek ve hamilelikte neler yapılmalı, neler yapılmamalı bu durumlara riayet ederek, kendinizin ve bebeğinizin sağlığına dikkat ederek, hamileliğinizi güzel geçirmektir.

  • Sağlıklı Kurban Bayramı için pratik önlemler

    Sağlıklı Kurban Bayramı için pratik önlemler

    Kurban Bayramı’nda yapılan yanlış alışkanlıkların başında kurban etlerinin kesildikten hemen sonra hatta sabah kahvaltısında tüketilmesi gelmektedir. Hayvanlardaki mikroorganizmalar kesimden sonra 24 saat içinde ölür ve hayvan ilk kesildiğinde ölüm sertliği olarak adlandırdığımız sertlikte olur. Özellikle mide ve barsak problemi olan kişilerin dikkat etmesi gereken bir konu da bu dur. Etler soğuk ortamda birkaç gün bekletildikten sonra tüketilmelidir. Etlerin tüketilecek kadarı buzdolabının orta raflarında çözdürülmeli, çözdürülen etler tekrar dondurulmamalıdır.

    1. Doğru besin seçimi
    2. Kurban kesimi, gıda güvenliği, etleri saklanması
    3. Yemek çeşitleri, hazırlama ve pişirme yöntemleri

    NASIL PİŞİRMELİ?

    Sofralara sunacağımız etin lezzeti bizim elimizde. Eti pişirme yöntemimiz etin kalitesini doğrudan etkilemektedir. Etin lezzeti, kıvamı, kokusu, vitamin – mineral içeriği tamamen pişirme yöntemimizle ilgilidir.

    En doğru pişirme şekli ise ızgara, haşlama, fırında veya sebzelerle birlikte tencerede pişirme şeklidir. Etlerin çok uzun süre yüksek ısıyla temas etmesi (kızartma , kavurma veya mangal-barbekü şeklinde pişirme ) çeşitli kanserojen maddelerin oluşumuna neden olmaktadır, ayrıca mangalda pişirme sırasında etin dış kısmı hızlı şekilde pişmekte proteinler katılaşmakta ve etin iç kısmı çiğ kalmaktadır. Etlerin az pişmiş veya çiğ tüketilmesi etin kalitesini düşüreceği gibi, besin zehirlenmelerine de neden olabilir.

    Et ile yapılan yemeklere ise ayrıca yağ eklenmemelidir. Kırmızı et doymuş yağ içeriği yüksek bir besin olması nedeniyle yemekler zaten lezzetli olacaktır, ilave yağ eklenmesi vücudu ek yük getirecek diyetle alınan yağ miktarının artmasına neden olacak, Sağlığımızı olumsuz etkileyecektir. Özellikle kuyruk yağı iç yağı tereyağı gibi yağların kullanımından kaçınılmalıdır.

    Etler ızgarada pişirilecekse vitamin kaybını önlemek ve kanserojen madde oluşumunu engellemek için etler ateşten 15 cm uzakta olmalıdır ve kömürler kor halini aldıktan sonra etler pişirilmelidir.

    “YILDA BİR DEFA TÜKETİYORUZ BİR ŞEY OLMAZ! HEM DE EN İYİ PROTEİN KAYNAĞI “

    Kurban Bayramı’nda özellikle şişmanlık, kalp-damar hastalığı, diyabet ( şeker hastalığı ), hipertansiyon, mide-barsak rahatsızlığı olan bireyler ve yaşlılar beslenmelerine dikkat etmek zorundadırlar. Özellikle kronik hastalığı olan ( diyabet, böbrek hastalığı, sindirim problemleri, yüksek tansiyon, kalp-damar rahatsızlığı ) ve beslenme tedavisi alan bireyler kurban bayramında öğünlerde tüketmeleri gereken miktarları aşmamalıdır.

    Eti görünür yağlarını mutlaka temizleyin. Fazla et tüketimi kolon , mide, prostat kanseri riskini arttırabilmektedir. Bu nedenle haftada 2 kez doğru pişirme yöntemleri ile hazırlanmış kırmızı et tükletimi sağlıklı birey olmada önemli bir adımdır.

    Kırmızı et Özellikle Demir mineralinin en iyi kaynağıdır. Demirin en iyi dostu olan C vitaminini ise içermez. Dolayısıyla demir emilimini, biyoyararlılığını arttırmak için mutlaka sebzeler ile birlikte tüketilmelidir. Kurban etini özellikle sebzeler ile haşlayıp tüketmek sağlıklı beslenme açısından oldukça önemlidir.

    Kurban Bayramı’nda aynı zamanda tatlı tüketimimiz de oldukça artmaktadır.

    Sağlıklı Kurban Bayramı için pratik önlemler;
    1. İlk öğününüz 2 bardak su ardından hafif bir kahvaltı olsun
    2. Az ve sık aralıklarla doğru besinleri seçerek beslenmeye özen gösterin
    3. Drajeler, çikolatalar, şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlıları veya meyve tatlılarını ( elma , armut, ayva tatlısı ) tercih edin
    4. Tabağınızın ¼ ünü kırmızı et kalan kısmını ise sebze yemekleri ve salatadan oluşturun, bunun yanında tam buğday ekmeğinizi tüketmeyi unutmayın.
    5. Yanlış seçilen ve fazla tüketilen her lokma vücuda zarar unutmayın
    6. İkramlarla ve fazla yemeyle bozulan barsak hareketlerinizi düzene koymak adına ara öğünlerde meyve tüketimine önem verini, elma, armut, ayva gibi meyvelerinizi iyi yıkadıktan sonra kabuklu tüketmeye özen gösterin.
    7. Barsaklarda su tutulumuna neden olan fazla Çay kahvenin tüketiminin yerini bitki çaylarına bırakın. Bozulmuş barsak hareketlerinizi düzenlemek için vücudunuza yardımcı olun.
    8. Öğün aralarında su tüketmeyi unutmayın.
    9. Bayram ziyaretine gitmeden önce evinizde yemeğinizi veya ara öğününüzü mutlaka tüketin.
    10. Yine de “ eyvah fazla yedim, kaçırdım “ diyorsanız , fiziksel aktivitenizi mutlaka arttırın.
    11. Bayramı fırsat olarak görüp seyahate çıkan bireyler açık büfelerde dikkatli olun sağlıklı beslenme kurallarını unutmayın…

    BAYRAMDA SİNDİRİM SİSTEMİNİZİ HAREKETLENDİRİN:

    750 ml – 1 lt sıcak suda 10-12 dk demleyin ( porselen demlikte ) 2-3 fincan ana yemeklerden sonra içilmeli

    MALZEMELER;
    • 1 poşetyeşil çay + 1 poşet ıhlamur çayı
    • 1 tatlı kaşığı tane karabiber+
    • 2-3 ince dilim taze zencefil +
    • 5 yaprak taze nane+
    • 4 adet defne yaprağı +
    • ½ kabuk tarçın +
    • 3 dilim TRAŞ LİMON / kabuğu +
    • 4-5 adet tane karanfil

    Habertürk

  • Ödem sorunu

    Ödem sorunu

    Ödem daha çok kadınlarda görülen yüz, el ve ayaklarda şişkinlikle kendini gösteren bir dolaşım problemidir. Sıcak hava, uzun süre ayakta durmak, fazla tuzlu veya tatlı yemek, az su içmek, uyku problemleri ödemi tetikler.

    Eğer ödem probleminiz sürekli devam ediyorsa altta yatan sorunun belirlenmesi gerekir.

    Genel beslenme prensiplerine baktığımızda bazı unsurlara dikkat etmenizi öneririm;

    *Yemeklerinize ekstra tuz ilave etmeyin, yemekleri az tuzlu pişirin ve daha daha çok baharatlandırın.

    *Şekerin sindirilmesinde çok miktarda su gerekir ve vücut suyu tutar. Tüketilen şeker miktarının azalmasıyla ödem sorunuda azalacaktır.
    *Gün içerisinde eğer herhangi bir sağlık probleminiz yoksa ödem atımını hızlandıran biberiye, ısırganotu, kiraz sapı ve funda yaprağından destek alınabilir.
    *Meyvelerden kiraz, ananas ve kayısı sebzelerden ise yeşil yapraklı olanlar diüretik etkiye sahiptir.
    *Günde 2,5 lt su içmeye özen gösterin, kola, alkol ve şekerli içeceklerden uzak durun.
    *Ara öğünlerinizden birinde probiyotik yoğurt veya kefir tüketin.
    *Dolaşım problemi ödemin oluşumunda büyük bir etken, varisi olan kişilerde ödem de sıklıkla görülmektedir.

    *Besin alerjileri de ödemi artırabilir, sürekli bu şikayetten yakınıyorsanız bir alerji testi yaptırabilirsiniz. Sonuçlara göre alerjen yiyeceğin diyetinizden çıkarılmasıyla şikayetlerinizin de azaldığını göreceksiniz.

    *Vitamin ve mineral eksiklikleri de ödemi etkiler, özellikle B6 vitamini ve magnezyum minerali eksikliğinin tetiklediği bilinmektedir.

    *Uyku probleminiz varsa, 8 saatten fazla veya az uyuyorsanız bilin ki ödem yine etkilenmektedir.

    *Hormon düzensizliği özellikle troid hormonu ödemi artırır. Bu nedenle hormonlarınızı düzenli kontrol ettirin.

    *Tansiyon düzensizliği yine bir diğer etken. Eğer tansiyonunuz varsa ve ilaç kullanmanız gerekiyorsa düzenli kullanmanızı öneririm.

    *Kadınlarda en çok regl öncesinde ve regl sırasında görülen bu problemi minimuma indirmek için tuzlu ve tatlı yiyeceklerden uzak durmanızda fayda var.

    Dyt.Özlem Sert Aydın

  • Çölyak hastalığının tek tedavisi diyet

    Çölyak hastalığının tek tedavisi diyet

    Hastaların hayatından glutenli ürünler çıkartıldığında iki hafta içerisinde bağırsaklarda iyileşme görülmeye başlar. Ancak bu durum tüm çölyak hastalarında bu kadar hızlı olamayabilir. Bu hastalarda iyileşme diyete rağmen 1 yıla kadar uzayabilir. Ayrıca diyetin yanı sıra kansızlık veya vitamin eksikliği saptanan hastalara demir ve vitamin takviyeleri de birkaç ay yapılabilir. Çölyak hastası olanların mutlaka glutensiz ürünlerin tercih etmeleri gerekir. Çölyaklı çocukların da mutlaka anneleri ve öğretmenlerinin glutensiz hayatı öğrenmeleri ve bu durumu çocuğa aktarmaları gerekir.

    Önümüzdeki Yıllarda İlaçla Tedavi Edilebilecek
    Çölyak hastalığının tedavisi için araştırma aşamasında olan bazı ilaçlar var. Önümüzdeki dönemde bu ilaçların etkinliği kanıtlandığı ve kullanılmaya başlandığı takdirde tedavi çok daha kolay hale gelebilecek. Hastalar bu ilaçları aldıklarında glutenli ürünleri yiyebilecek. Çünkü ilaç gluteni zararsız hale getirecek.

    Çölyak Hastaları Ne Yiyebilir?
    Mısır, mısır ununda yapılmış mısır ekmeği (karma unlarla da mısır ekmeği satıldığı unutulmamalı.)Beyaz peynirHer türlü sebze ve meyveYağ, bal, reçelPirinç pilavıPatates, soya fasulyesiHer türlü bakliyat ve bakliyat unları (bezelye unu gibi)Ev yoğurdu (hazır yoğurtlarda gluten olabilir, etiketleri iyi okunmalı.)Marketlerde satılan glutensiz gıdalar (sakız, çikolata, sirke, mayonez, ketçap, dondurma, şeker gibi çok tüketilen ürünlerde gluten olabilir, içerik etiketlerine dikkatlice bakılmalı)

    Çölyak Hastalığının Neden Olduğu veya Birlikte Görülebildiği Rahatsızlıklar
    Tiroid ve Diyabet: Çölyak, bağışıklık sisteminin glutenli gıdalara verdiği aşırı tepki sonucu ortaya çıkar. Bu nedenle de bazı bağışıklık sistemi hastalıklarını da beraberinde getirebilir. Örneğin çölyak hastası olan birinde aynı zamanda tiroid ve diyabet gibi rahatsızlıklar da görülebilir.

    Lenfoma: Çölyak teşhisi zamanında koyulmayıp zaman geçtiği takdirde ise bağışıklık sisteminin aşırı çalışması ve antikorların hızlı bir şekilde üremesi nedeniyle lenfoma (özellikle de bağırsak lenfoması) oluşabilir.

    Siroz: Nadir de olsa çölyak hastalarında siroz gelişebilir. Karaciğerin aşırı yorulması sonucu siroza neden olabilir. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki kısa bir süre önceye kadar sebebi yok diye düşünülen birçok siroz vakasının altında çölyak yer alır.

    Dermatitis Herpetiformis : Bu cilt hastalığı olanların çoğunda çölyak hastalığı da bulunur. Çölyak hastalarının ise yüzde 2-3’nde de bu sorun görülür. Bu cilt hastalığında, dizler, dirsekler, saçlı deri ve koltuk altları bölgelerinde yoğunlaşmış, genelde simetrik yerleşimler gösteren kaşıntılı, ciltte pütürlenme yapan, içi su dolu lezyonlar oluşur. Kronik bir hastalık olduğu bilinir.

    Çölyak ayrıca kan problemlerine, sebepsiz düşüklere ve damar tıkanıklıklarına da neden olabilir. Tanısı konulamayan her hastalığın altında çölyak yatabilir. Çünkü çölyak her hastalığı taklit edebilir.

  • GNC Türkiye’den yeni bir dünya markası Dr. Hauschka

    GNC Türkiye'den yeni bir dünya markası Dr. Hauschka | 2Türkiye’de ‘iyi yaşam’ konseptiyle perakende sektöründe büyümesini sürdüren
    GNC Türkiye, yeni bir dünya markasını Türkiye’ye taşıyor. Organik kozmetik ürün pazarının önde gelen markalarından Dr. Hauschka, GNC Türkiye mağazalarında satışa sunuluyor.

    Türkiye’deki ilk ve tek perakende beslenme destek ürünleri şirketi GNC, başarısı tüm dünyada kanıtlanmış, cildin kendi kendini yenileme gücünü destekleyen ve organik bileşenlerden oluşmuş yüzde 100 doğal, organik kozmetik markası Dr. Hauschka Skin Care’i Türk tüketicisiyle buluşturuyor.

    Türkiye’de açıldığı ilk günden bu yana ‘iyi yaşam’ konseptiyle büyümesini sürdüren GNC Türkiye’nin Çırağan Sarayı’nda düzenlediği Dr. Hauschka Türkiye Lansmanı GNC Türkiye Pazarlama Direktörü Burçak Dikmen, Dr. Hauschka Kurum Sözcüsü Inka Bihler Schwarz, GNC Türkiye Satış Direktörü Engin Deniz Acemoğlu ve Dr. Hauschka Marka Yöneticisi Özge Calay’ın katılımıyla gerçekleşti.

    Kozmetik alanında 50 yıldan bu yana tüm dünyada adından sıkça söz ettiren Dr. Hauschka markasıyla Türkiye’deki organik ürün pazarına iddialı bir giriş yapan GNC Türkiye; doğal vitamin, mineral ve bitkisel ürünleri ile farklılığını öne çıkartıyor.

    Mevcut ürün çeşitliliğinin yanı sıra, Türk tüketicisine sunduğu yeni kategoriler ve ürünlerle farklılığını ortaya koyan GNC, kozmetik alanında, felsefesi ve üretimi ile kendisine yakın bulduğu Dr. Hauschka’yla, organik tarımın önemine de dikkat çekiyor.

    Arka bahçeden güzelliğe giden yol

    Alman şirketi WALA tarafından geliştirilen ve Almanya’da üretilen Dr. Hauschka, felsefesi ve üretim şekli ile ayrılıyor. Üretimi 1950’li yıllarda WALA’nın kendi bahçıvanlarının şirketin arka bahçesinde biyodinamik metodlar kullanarak bitki yetiştirmesiyle başlıyor ve şu an 4,5 hektardan daha geniş bir alanda WALA ürünlerinin üretiminde kullanılmak üzere 150’den fazla farklı medikal bitki yetiştiriliyor. Doğadan gelen bileşenler, özenle seçilmiş medikal özellikli organik ve biyodinamik olarak yetiştirilmiş bitkiler ve özel üretim konsepti Dr.Hauschka’nın özel cilt bakımı serilerinin temelini oluşturuyor.
    WALA’nın kurucusu Dr.Rudolf Hauschka’nın “Ritim hayatı taşır.” felsefesinden yola çıkarak 1960 yılında üretiminine başladığı Dr. Hauschka Skin Care, özel üretim prosesleri ile medikal özellikli bitkilerden, alkol kullanılmaksızın bozulmadan kalabilen su bazlı özütlerin elde edilmesiyle oluşturuluyor. Sağlıklı yaşamın sırrının hayatın ‘ritmi’nde olduğu görüşünden yola çıkan uzmanlar; kozmetik dünyasında bir devrim niteliği taşıyan Dr. Hauschka’nın başarısının da, bu ritmik proseslerden geldiğini dile getiriyor.

    GNC’nin Türk tüketicisiyle buluşturduğu bu özel kozmetik markası Dr. Hauschka’nın Türkiye lansmanı için ülkemize gelen Dr. Hauschka Kurum Sözcüsü Inka Bihler Schwarz konuşmasına Dr. Hauschka markasının doğuşu, kurucuları Dr. Rudolf Hauschka ve Estetisyen Elizabeth Sigmund’un bir araya gelişi ve marka felsefesinin ortaya çıkışını anlatarak başladı.

    Dr. Hauschka ürünlerinin farkını yaratan özel üretim prosesinden de bahseden Inka Bihler Schwarz: “Özenle seçilmiş hammadde kaynakları, organik ve biyodinamik tarımla üretilen bitkiler ve markanın ‘Ritim Hayatı Taşır’ felsefesiyle gelişen ritmik üretim prosesi, markamızın en önemli farkını ortaya koyan unsurlar olarak dikkat çekici. Dr. Hauschka’nın hammaddesi, aralarında Isparta’nın da yer aldığı dünyanın her tarafından, cildin ritmine en uygun bitkilerin ve özlerin bulunabileceği en kaliteli bahçelerden temin ediliyor” dedi. Schwarz sunumunda ayrıca, Dr. Hauschka ürün gamında yer alan yüz ve vücut bakım ürünlerinden, olgun ciltler için geliştirilen yenileyici ve dekoratif kozmetik serilerine ve Medline ağız sağlığı ürün gruplarına yer verdi.

    GNC Türkiye’nin Dr. Hauschka tanıtım toplantısında söz alan GNC Pazarlama Direktörü Burçak Dikmende GNC Türkiye’nin dünden bugüne geldiği yeri anlattığı konuşmasında son iki yılda pazarda yüzde 20 oranında büyüdüklerini ve 17 ile yayılan 60 mağazayla sağlıklı yaşama destek verdiklerini sözlerine ekledi. .

    GNC Türkiye’nin önümüzdeki dönemde organik ürünlere ağırlık vereceğini belirten Burçak Dikmen; Mega Tea ile başlayan organik ürün segmentinin Avrupa’nın tanınmış organik kozmetik markası Dr.Hauschka ile daha da çeşitleneceğinin altını çizdi.

    Dikmen: “Türk tüketicisine her zaman yeni kategori ve ürünlerle ulaşmayı ilke edindik. Bugün Türkiye lansmanını yaptığımız Dr. Hauschka da bu özel ürünlerden bir tanesi. 50 yıllık bir başarı öyküsüne sahip olan marka, gerek felsefesi gerekse üretim şekliyle, GNC ile çok ortak noktalar barındırıyor” dedi. Organik tarımın önemine de değinen Dikmen, bu felsefeye hizmet eden yeni ürünleri bünyelerine katmaya devam edeceklerini dile getirdi. Dikmen: “Bugün olduğu gibi bundan sonra da farklı organik ürünlerimizi ‘İyi Yaşam’ konseptine inanan, sağlıklı ve kaliteli yaşamı sevenlerle buluşturmaya devam edeceğiz” dedi.

    Hayatın ritmini yakalamaya fırsat veren 40 ürün

    Dr. Hauschka Skin Care ürünlerine benzersiz kalitesini veren bileşenleri arasında: badem yağı, avokado yağı ve jojoba yağı gibi yüksek kaliteli bitki yağlarından; balmumu, kandelilla ve gül mumu gibi doğal mumlara; çoban gülü, latin çiçegi ve papatya gibi cildi besleyen medikal özellikli bitkilerden; lavanta yağı, gül yağı, limon yağı gibi doğal yağ özlerine kadar pek çok çeşit bulunuyor; temizleme ürünlerinden, güçlendirme ve canlandırmaya; özel bakım ürünlerinden, yoğun bakım kremlerine, maskelere; vücut bakımından yağlara kadar toplam 40 ürün Dr. Hauschka Skin Care serisi GNC Türkiye’nin 60 mağazası ve işbirliği yaptığı 224 bayi eczaneden kaliteli yaşamı tercih edenlere ulaşacak. GNC Türkiye ayrıca tüketicilere bilgi paylaşımı platformu olarak da önemli bir kanal konumunda bulunan www.gnc.com.tr internet sitesi üzerinden online alışveriş imkanı da sunuyor. www.drhauschka.com.tr sitesi üzerinden de Dr. Hauschka markasıyla ilgili tüm bilgilere ulaşılabiliyor.

    Dr. Hauschka Skin Care ürünleri sahip olduğu sertifikalar ve bugüne kadar aldığı ödülleriyle de dikkat çeken bir marka. Dr. Hauschka ürünleri; doğal kozmetik ürünlerini sertifikalandıran BDIH amblemine sahip. Doğal ve organik kozmetikler için uluslararası bir onaylama kurumu olan NaTrue ise Dr.Hauschka ürünleri için yeni bir gelişme. Yüksek kalitede en iyi ürünlerin sunulduğunu tüm şeffaflığıyla göstermenin bir yolu olan NaTrue amblemi de Dr.Hauschka ürünlerinde bulunuyor.

    GNC Türkiye Hakkında:
    Amerika Birleşik Devletleri’nin önde gelen doğal vitamin, mineral ve bitkisel ürün üretim, pazarlama ve dağıtım firmalarından biri olan GNC Türkiye, ülkemizdeki faaliyetlerini 1994 yılından beri sürdürüyor. 1998 yılında Nişantaşı’nda açılan ilk mağazasının ardından Ankara Karum ve İstanbul Şaşkınbakkal mağazalarının ardından bugün toplam 60 satış noktası ve online satış mağazasıyla hizmet veriyor. Sağlığın korunmasına yardımcı, kişisel gereksinimler göz önüne alınarak hazırlanmış vitamin, mineral karışımlarını bitkisel ve sporcu destek ürünlerini konusunda uzman danışmanlar eşliğinde kullanıcılarıyla buluşturan GNC’nin tüm ürünleri Amerikan Sağlık Örgütü FDA (Food & Drug Administration) tarafından kabul edilen RDA (Recommended Daily Allowance) standartları referans alınarak üretiliyor. GNC Türkiye de ülkemizin RDA (Recommended Daily Allowance) standartlarını referans alarak uygun ürünleri portföyüne katıyor ve tüketiciye sunuyor.

    FACE CARE SERİSİ ÜRÜNLER

    Dr.Hauschka Clarifying Toner
    Temizleme Toniği

    Clarifying Toneryağ içermeyen temel bir bakım ürünüdür. Bu özel tonik sadece cildi canlandırma amaçlı değildir. Yağlı ve problemli ciltlerde temel sorunların giderilmesine de yardım eder, fazla yağ üretimini baskılar ve cildin kendi kendini yenileme mekanizmasını destekler. Temel bileşenlerinden aynısefa çiçeği ve çoban gülü bitkileri akneli ciltlerin kullanımı için de bu ürünü uygun kılar. Güvercin ağacı yağ salgılanmasının düzenlenmesinde etkilidir. At kestanesi ise kızarıklık ve hassasiyet oluşumunu önler.

    Dr.Hauschka Cleansing Cream
    Temizleme Kremi

    Organik olarak yetiştirilmiş, tatlı badem ve etkin bitki özleri (aynısefa, güvercin ağacı, sarıkantaron) içermektedir. Cildin doğal hidrolipit tabakasını koruyarak hassas bir temizleme sağlar. Cildin kendi kendini temizleme özelliklerini uyararak siyah nokta oluşumunu önler. Yüzey aktif madde içermez. Tüm cilt tipleri için uygundur. Cildi yumuşak ve pürüzsüz hale getirir, ölü hücre üretimini normale döndürür. İçeriğindeki sarı kantaron cildi yatıştırıcı özelliğe sahiptir. Kalıcı nemlendirme etkisiyle günlük temizleyiciler arasında fark yaratır.

    Dr.Hauschka Cleansing Milk
    Temizleme Sütü ve Makyaj Temizleyicisi

    Makyaj temizleyici olarak tercih edilir. Göz çevresindeki hassas cilt için de kullanımı uygundur. Günlük yüz temizleyici olarak da kullanılır. Tüm cilt tipleri için uygundur. Özellikle cildi çok hassas kişiler için temizleyici olarak tercih edilebilir. Cildin doğal hidrolipit tabakasına zarar vermez. Badem yağı, jojoba yağı, kayısı çekirdeği yağı sayesinde lipit tabakanın oluşumuna destek sağlar. Cleansing Milk ile tıraş da olunabildiği için tüm dünyada erkekler arasında da çok tercih edilen bir üründür.

    Dr.Hauschka Daily Revitalizing Eye Cream
    Günlük Canlandırıcı Göz Çevresi Kremi

    Tüm cilt tipleri için uygun, hızlı emilen bir nemlendiricidir. Erken yaşta kırışıklık oluşumuna meyilli ciltlerde bu hafif krem tercih edilebilir. Tazeleyici, yatıştırıcı ve kırışıklık oluşumunu engellemeye yardımcı olarak kullanılabilir. Oftalmolojik ve dermatolojik olarak test edilmiştir. Kontakt lens kullananlar için uygundur.

    Dr.Hauschka Eye Solace
    Göz Solüsyonu

    Kontakt lens kullanan, sürekli bilgisayar başında çalışan, saman nezlesi / polen alerjisi şikayetleri sık görülen, ağlama, uykusuzluk, dumanlı hava, aşırı güneş ışığı, migren gibi nedenlerle gözlerinde hassasiyet oluşan kişiler için idealdir. Göz kızarıklıkları ve gözaltı şişkinliklerini azaltmak için yardımcı olur. Yorgun, gerilmiş ve tahriş olmuş gözleri hızlı bir şekilde canlandırır. Gevşemiş göz kapakları ve göz çevresindeki gevşemiş cildi güçlendirmek için destektir. Gözotunun antimikrobiyal etkisi gözü dış etkenlerden korurken, rezene, papatya ve çay rahatlatıcı etki gösterir.

    Dr. Hauschka Facial Toner
    Yüz Toniği

    Normal, kuru ve hassas ciltler ve yenilenmeye ihtiyaç duyan ciltler için kullanıma uygundur. Cilt fonksiyonları üzerinde genel bir destekleyici ve uyarıcı etkiye sahip olduğundan yağsız temel gece bakımı olarak yeterlidir. Sadece canlandırıcı etki değil aynı zamanda nem kazanımına da destek olur.
    Çoban gülü cildin nemini korurken aynı zamanda cildi yenilemeye de yardımcı olur. Erkeklerde tıraştan sonra kullanımı önerilir böylece cilt güçlenir, canlanır.

    Dr.Hauschka Lip Balm
    Dudak Balsamı

    Zor ilkim şartlarında, yoğun kış koşullarında dudaklar için yoğun koruma Lip Balm ile sağlanır. Kuru ve çatlamış dudakları yeniler ve bakım yapar.Kuruluktan kaynaklanan dudak çevresindeki ince çizgilerin ve kırışıklıkların oluşmasını engellemek için dudak çevresine maske olarak da kullanılabilir. İçeriğindeki bal mumu çevresel koşullara karşı kalkan görevi yapar. İpek tozu çatlamış dudaklara ipeksi bir görünüş kazandırır.

    Dr.Hauschka Lip Care Stick
    Dudak Bakımı İçin Stik

    Shea yağı, balmumu, kuşburnu, kayısı çekirdeği yağı ve havuç içeren Dr.Hauschka Lip Care Stick, içeriğindeki altı farklı bakım mumu ile zengin bir dudak bakım ürünüdür. Dudakları yoğun bir şekilde nemlendirir ve bitki mumları sayesinde güneşten korumaya yardımcı olur. Stresli çevresel koşullara karşı koruma sağlar. Dudakların kurumasını ve çatlamasını önler. İçeriğindeki havuç ise dudakların solgun görünümünü giderir.

    Dr.Hauschka Pure Care Cover Stick 01/02
    Kapatıcı Stik

    Çay çiçeği, çay ağacı, aynisefa çiçeği, çoban gülü gibi özenle seçilmiş organik bitkilerden oluşan Pure Care Cover Stick 01, farklı renk tonuyla, cilt pürüzlerini gizlemeye yardımcı, kapatıcı ve renklendirici bir üründür. İçeriğindeki anti-inflamatuar bitkiler sayesinde aknelerin yayılmasını engellemeye yardımcı olur. Göz çevresindeki hassas cilt için uygun, cildin nem dengesini bozmayan bir kapatıcıdır. Ürünün daha koyu tonu Pure Care Cover Stick 02’dir.

    Dr.Hauschka Quince Day Cream
    Ayva İçerikli Gündüz Kremi

    Koruyucu ve nemlendirici gündüz kremidir.Ayvadaki doğal mumsu yapı cildi dış etkenlere karşı korur. Çevresel koşullardan çabuk etkilenen ciltlere öncelikle tavsiye edilir. Özellikle kış aylarında tek başına veya diğer nemlendirici kremlere ek olarak kullanılabilir. Yağlı tabaka bırakmaz.

    Dr.Hauschka Rejuvenating Mask
    Yenileyici Maske

    Cildin yenilenme sürecini destekleyen Dr.Hauschka Rejuvenating Mask cildin hızlı ve görülür biçimde yenilenmesini ve sıkılaşmasına yardımcı olur. Aynı zamanda gözeneklerin elastikiyetini yeniden kazanmasına destek olur. İçeriğindeki ayva, hodan, papatya ile nem dengesini sağlar. Propolis de içeren bu özel formul hasar görmüş ciltleri onarmaya yardımcı olur. Tüm cilt tipleri için uygundur. Kılcal damarları çatlamış ciltlerde yatıştırıcı olarak kullanılabilir.

    Dr.Hauschka Rhythmic Conditioner Sensitive
    Ritmik Hassas Bakım Ampulleri

    Dr.Hauschka Rhythmic Conditione Sensitive özellikle hassas ciltler için geliştirilmiş, kılcal damarları yüzeye yakın, damar çatlakları oluşmuş, çabuk kızaran ciltler için idealdir. Kızarıklıkların gözle görülür bir biçimde azalmasına ve damarların güçlenerek cildin daha yumuşak ve esnek bir forma kavuşmasına destek olur. Dr.Hauschka Rhythmic Conditioner Sensitive güneş yanıklarında cildi serinletip yanma hissini azaltmak için ve zarar görmüş cildi onarmak için de güvenle kullanılabilir.Tüm cilt tiplerinde 28 günlük bir kür halinde kullanılarak cildin doğal aktivitesini uyaran Dr.Hauschka Rhythmic Conditioner Sensitive içeriğindeki meşe kabuğu özütü ve inci tozu ile cildimizin doğal kalkan özelliğini arttırır.

    Dr.Hauschka Rhythmic Night Conditioner
    Ritmik Gece Bakım Ampuller

    Gül, ayçiçeği, beyaz zambak, aloe, hatmi, çoban gülü, güvercin ağacı içeren yoğun bakım ampulleri gümüş, bal ve arı sütü ile zenginleştirilmiştir. Kuru, normal ve yağlı ciltler için uygun olan bu yoğun bakım ürünü cildin sağlıklı bir şekilde yenilenmesini teşvik eder. Mevsim geçişlerinde ve özellikle stresli dönemlerin ardından cildi canlandırmak ve sıkılaştırmak için kullanılır. Bu su bazlı özel bakım ampulleri doğadan gelen güçle cildin kendi işleyişini ve özel ritmini destekler. Dr.Hauschka Rhythmic Night Conditioner’ı cildimizin yenilenme döngüsüyle uyumlu olarak senede birkaç kez 28 günlük kürler halinde kullanılması önerilir.

    Dr.Hauschka Rose Day Cream
    Gül İçerikli Gündüz Kremi

    İçeriğindeki çeşitli güllerden oluşan gül özütü, hatmi, kuşburnu, sarı kantaron, balmumu, shea yağı ve gül mumundan oluşan Rose Day Cream cildin kendini yenilemesini sağlayan, pul pul dökülme ve ölü hücreleri azaltmak için kullanılan gül içeriği yoğun bir nemlendiricidir. Cilde yumuşaklık ve kadifemsi bir his verir ve hızlı bir şekilde emilime sahiptir. Yağ ve nem dengesinin optimal düzenine kavuşmasına yardımcı olur. İçeriğindeki kuşburnu sayesinde kızarıklığa eğilimli hassas ciltlerin direncini arttırır. Kuru, yıpranmış, zarar görmüş cildin onarımına destek olur.

    Dr.Hauschka Regenerating Day Cream
    Yenileyici Gündüz Kremi

    İsoflavanlarca zengin kırmızı yonca, silikanın doğadaki en yaygın kaynaklarından biri olan atkuyruğu otu, bol miktarda vitamin içeren barbabos kirazı, kremsi yapı kazandıran kalanşo bitkisiyle harmanlanınca cildin kendini yenilemesini destekleyen Dr.Hauschka Regenerating Day Cream doğdu. Dr.Hauschka Regenerating Day Cream besleyici bitkisel yağlar da içerir. Bunlardan bazıları ahududu, shea ve avokadodur. Kırışıklık oluşumu artan, ilgi isteyen kuru, olgun, donuk veya hassas cilt tipleri için idealdir. Cildin kendini yenileme gücünü destekleyerek cildin gerginleşmesine yardımcı olur. Kuruluğun sebep olduğu kırışıklıkları ve ince çizgileri azaltır, kızarıklıkları yatıştırır. Zengin içerik ve kremdi kıvamlı olması sayesinde kolay emilir.

    Dr.Hauschka Regenerating Serum
    Yenileyici Serum

    Regenerating Serum olgun ciltlerde gün içinde gittikçe artan kuruluğun ve hassasiyetin geri gelmesini engelleyip gün boyu cildin ihtiyacı olan nemi sağlar. Böylece cildinizi daha taze ve daha sıkı hissedersiniz. Cilt fonksiyonlarını güçlendirir. Kızarıklıkları giderir, hassas cildi yatıştırır. Nem dengesini sağlayan ayva, isoflavonlarca zengin kırmızı yonca ve yonca balı etkili formulasyonu oluşturan bitkilerden yalnızca birkaçıdır.

    Dr.Hauschka Intensive Treatment 02
    Yoğun Bakım Toniği 02

    Özellikle akneli ciltler için geliştirilmiştir. 25 yaş üstü kişilerde aknenin oluşmasını engellemeye yardımcı olur. Cildi arındırır, yatıştırır ve dengeler. İçeriğindeki hindiba, yer fesleğeni, güvercin ağacı ve Bad Bentheim kaplıcasından getirilen doğal jeotermal su sayesinde enflamasyonu azaltmaya yardımcı olmak için hızla etki eder.

    Dr.Hauschka Intensive Treatment 04
    Yoğun Bakım Toniği 04

    Dr.Hauschka Intensive Treatment 04 canlandırıcı özellikte değerli taşlardan olan kehribar ve mavi turmalin, yenileyici özelliğiyle altın, nem dengesini sağlayan bitkilerden hatmi, ak zambak, güçlendirici gingko ve zeytin yaprakları, sandal ağacı suyu, arı sütü ve BadBentheim kaplıcalarından doğal kaynak suyu içerir. 40 yaş üzeri olgun ciltlerin ihtiyaçlarına göre tasarlanmış olan Dr.Hauschka Intensive Treatment 04 dengesini yitiren cildi normalleştirmek için uyarıcı sinyaller gönderir. Pürüzsüzleştirir, canlandırır, nemlendirir. Kuruluğun neden olduğu çizgileri önler. Cildin yapılandırıcı, yenileyici gücünün yeniden ortaya çıkması için destek olur.

    Dr.Hauschka Intensive Treatment 05
    Yoğun Bakım Toniği 05

    Yağ içermeyen Dr.Hauschka Intensive Treatment 05, menopoz döneminde lekelere ve pigmentasyona maruz kalması muhtemel cildimizin ihtiyaçlarına yönelik olarak geliştirilmiştir. Intensive Treatment 05 cildin kendini yenilemesine yardımcı olurken, aynı zamanda güçlenmesini de destekler. Intensive Treatment 05’in içeriği doğanın çeşitli hazinelerini bir araya getirmektedir. İçeriğindeki argentit, kırmızı yakut, gibi değerli mineraller, hayıt, karayılan otu, gül gibi özenle seçilmiş bitkilerle hormonal değişimden kaynaklanan ciltteki kahverengi lekeleri ve sıcak basmalarından kaynaklanan kızarıklığı engellemeye yardımcıdır.

    Dr.Hauschka Normalizing Day Oil
    Normalleştirici Gündüz Yağı

    Bitkisel yağların eşsiz bir kombinasyonu olan Dr.Hauschka Normalizing Day Oil cildinizin yağ üretimini dengelemeye ve aşırı sebum üretimini normalleştirmeye destek olur. Geniş gözenekli, yağlı ve lekeli ciltlerin düzenlenmesi için kullanılan gündüz bakım ürünüdür. Cildi yatıştırır ve yumuşak hale getirir. Hızlı bir şekilde emilir ve ciltte yağ kalıntısı bırakmaz. Yağlı ve lekeli ciltlerin benzerlik yasasını temel alarak onarımına yardımcı olur. Benzerlik yasasına göre, dışarıdan cilde yağ verildikçe yağ bezleri kendi yağ üretimlerini azaltır.

    Dr.Hauschka Moisturizing Day Cream
    Nemlendirici Gündüz Kremi

    Kuru, nemi azalmış, solgun ciltler için kullanılan Moisturizing Day Cream, cildin nem ve yağ üretimini aktive eder. Likit ve hızlı emilen yapısıyla kullanımı kolaydır. Cildin yağ-nem dengesinin düzenlenmesinde ve cildi canlandırma da etkindir. Karma ciltler için Normalizing Day Oil ile karıştırılarak kullanılması önerilir.

    Dr.Hauschka Cleansing Clay Mask
    Temizleyici Kil Maskesi

    Lösten (tıbbi kil), latin çiçeği ve güvercin ağacının kombinasyonu ile Dr.Hauschka Cleansing Clay Mask derin temizleme için geliştirilmiş bir maskedir. Yağlı, akne oluşumuna meyilli, problemli cilt tipleri için idealdir. Ölü hücreleri ve atık maddeleri aktif şekilde emerek cildin üzerindeki yükü hafifletir. Derin temizlemeyle cilt, derin bir nefes alır. Cilt pürüzsüzleşir. Yatıştırıcı ve yenileyici özelliği ile ciltte oluşan kızarıklık, akne oluşumu ve tahrişlerle mücadele edilmesine yardımcı olur.

    Dr.Hauschka Regenerating Eye Cream
    Yenileyici Gündüz

    Olgun ciltler için geliştirilmiş, yüksek kaliteli, doğal bir içeriğe sahip bu göz bakım kremi, doğal fonksiyonları uyararak, cildin kendini yenileme sürecini destekler. İçeriğinde bulunan dokuz etkin bitki ile göz bölgesi için gerekli yoğun bakım ve koruma sağlanır. Hodan tohumundan elde edilen değerli yağ, nemlendirici ayva tohumu özütü ve arıtıcı özellikli huş ağacı yaprakları, cildin nem düzeyini dengeleyerek, göz çevresindeki kuru bölgeler üzerinde etki gösterir. Silis içeren at kuyruğu otu bağdokuları güçlendirip sıkılaştırırken, A ve E vitaminleri açısından zengin barbados kirazı özütü ve yabani iğde yağı içerdiği antioksidanlarla koruma sağlar.

    Dr.Hauschka Regenerating Neck&Decollete Cream
    Yenileyici Boyun ve Dekolte Kremi

    Dr.Hauschka Regenerating Neck and Décolleté Cream olgun ciltlerde boyun ve dekolte bölgesinin ihtiyaçlarına yönelik olarak geliştirilmiştir. En kaliteli doğal bileşenlerden elde edilen bu yoğun bakım kremi, cildin doğal fonksiyonları üzerinde uyarıcı etki göstererek, cildin kendini yenileme sürecini destekler. Ürün içeriğinde bulunan silis yönünden zengin atkuyruğu otu, bağdokuların sıkılaşıp güçlenmesine yardımcı olur. Nem-dengeleyici özellikli hatmi özütü, huş ağacı yaprakları ve izoflavon açısından zengin bir bitki olan kızıl yonca, cildin nem kazanarak güçlenmesine destek olan harikulade bir birleşim oluşturur. Avustralya fındığı ve argan da dahil olmak üzere sekiz ayrı bitkiden elde edilen yağlarla içerik açısından zengin ve besleyici bir bakım kremidir.

    Daily Face Care Kit
    Günlük Yüz Bakım Kiti

    Cleansingn cream, Cleansing milk, Facial toner, Roseday cream, Quinceday cream ve Moisturizing day cream ürünlerinin deneme boylarını içeren bu kit, ürünleri denemek için veya seyahat kiti olarak tercih edilebilir.

    BODY CARE SERİSİ ÜRÜNLER

    • Vücut nemlendiricileri
    • Vücut yağları
    • Deodorant
    • Ayak bakım ürünleri
    • El kremi
    • Tırnak bakım ürünleri

    Dr.Hauschka Lemon Body Moisturizer
    Limon İçerikli Vücut Nemlendiricisi

    Limon özütü, adaçayı, güvem meyveleri ve zeytinyağı ile jojoba yağının mükemmel birleşimi olan Dr.Hauschka Lemon Body Moisturizer, kolay ve hızlı emilen yapısıyla cildinizde yağlı tabaka bırakmayan bir vücut kremidir. Cilde yumuşaklık ve pürüzsüzlük hissi verir. Nemlendirmenin yanı sıra sıkılaştırıcı bir etkiye sahiptir. Bağ dokunun esnekliğini arttırarak selülit görünümünü azaltmaya yardımcı olur. Tazeleyici etkisi ve yaz esintili limon kokusu, cildinizde gün boyu ferahlık hissi uyandırır.

    Dr.Hauschka Birch Arnica Body Oil
    Birch Arnica Vücut Yağı

    Dr.Hauschka Arnica Body Oil, egzersizden önce ve egzersizden sonra cilt metabolizmasını aktive edecek bitkilerden oluşan bir vücut yağıdır. Dolaşımı uyarmaya, gergin kasları ve çok çalışan eklemleri rahatlatmaya yardımcı olur. Cildi besleyip canlandırmak için de tercih edilebilecek Birch Arnica Body Oil içeriğindeki arnika bitkisi, ısırgan otu, huş yaprakları sayesinde yatıştırıcı ve gerginliği azaltıcı bir masaj yağı olarak da tercih edilebilir.

    Dr.Hauschka Blackthorn Body Oil
    Blackthorn Vücut Yağı

    Cildin ritimlerini takip eden ve doğal işleyişini destekleyen Dr.Hauschka Blackthorn Body Oil, ciltte elastikiyet kaybını önlemeye yardımcı olur. Hamilelik döneminde çatlak oluşumunu engellemeye destek olmak için önerilen Blackthorn Body Oil masaj ile birlikte uygulandığında sıkılaşma sağlamaya da yardımcı olur. Sarı kantaron ve jojoba yağlarının yatıştırıcı etkisiyle desteklenmiş güvem tomurcukları masajda vücudu rahatlatmak için de önerilir.

    Dr.Hauschka Fitness Foot Balm
    Fitness Ayak Balzamı

    Sarı kantaron otu içeren Fitness Foot Balmat kestanesi ve güvem içeriğiyle sürekli ayakta kalanlara özellikle önerilen bir nemlendiricidir. Sarı kantaron otunu ve at kestanesi ile dolaşımı destekleyerek ayaklara hafif bir sıcaklık veren Dr.Hauschka Fitness Foot Balm kış aylarının ayak bakım ürünüdür. Kremsi yapısı bu ürünü masaj için de uygun kılmaktadır.

    Dr.Hauschka Hand Cream
    El Kremi

    Dr.Hauschka Hand Cream, Hatmi, jojoba, badem, balmumu ve kalanşo ile nemlendirir ve besler. Cilt üzerinde ince bir koruma kalkanı oluşturur. Pürüzlü, nasırlı cildi yumuşatır. Ellerinizin yanı sıra dirseklere günlük bakım yapmak için de önerilir.

    Dr.Hauschka Neem Nail Oil / Neem Nail OilStick
    Tespih Ağacı İçerikli Tırnak Bakım Yağı

    El ve ayak tırnaklarını ve tırnak yataklarını beslemeye ve güçlendirmeye yönelik üretilen Dr.Hauschka Neem Nail Oil; tespih ağacı, çoban gülü ve sarı papatyadan oluşan bitkisel yağ karışımıdır. Yenilenme sağlayarak, tırnakların esnekliğinin korunmasına yardımcı olan özel içeriğe sahiptir. Tırnakları pürüzsüzleştirir ve dış etmenlere karşı korur. Şeytan tırnaklarının sertleşmesini önler, yumuşatır. Anti-enflamatuar özellikli bitkilerle özellikle manikür ve pedikür sonrasında tırnak çevresinde iltihaplanma olmasını engellemeye yardımcı olur. Tırnakların daha sağlıklı bir görünüme sahip olması için önerilen Neem Nail Oil, stick formu ile de kullanım kolaylığı sağlar.

    Dr.Hauschka Rosemary FootBalm
    Biberiye İçerikli Ayak Balzamı

    Rosemary Foot Balm içeriğindeki ipek lifleri sayesinde ayaklarda oluşan nemi emerek oluşan ıslaklık hissini ortadan kaldırır. Bakteri ve mantar enfeksiyonlarını önlemeye yardımcı olur. İpek ve adaçayı birleşimi ter üretimini düzenlemeye yardımcı olur ve olası kokuları hapseder.

    Dr.Hauschka Rosemary Leg&Arm Toner
    Biberiye İçerikli Bacak ve Kol Toniği

    Dr.Hauschka Rosemary Leg&Arm Toner içeriğindeki hodan ve biberiye bitkileriyle damarları güçlendirmeye yardımcı olur. Dolaşımı destekleyen formulasyonu ile bacaklarda ve kollardaki yorgunluğun azalmasını destekler. Sürekli ayakta veya sürekli oturarak çalışanlarda sık görülen ayak ve bacaklarda oluşan şişliği azaltmaya yardımcı olur. Hafifçe masaj yaparak ve düzenli uygulandığında, dolaşım bozukluğundan kaynaklanan rahatsızlıkların tedavisine destek olur.

    Dr.Hauschka Deodorant Fresh
    Tazeleyici Deodorant

    Döner başlıklı aplikatörlere sahip Dr.Hauschka Deodorant Fresh, kremsi yapısıyla besleyici bir deodorant losyondur. Normal ter üretimini bastırmadan içeriğindeki çinko risinoleat sayesinde kokuyu hapsetme özelliğine sahip, alüminyum klorit ve türevlerini içermeyen bir formulasyondur. İçeriğinde adaçayı, güvercin ağacı, doğal yağ özleri sayesinde fresh bir koku sağlar. Hassas cilt tipleri içinde idealdir, gözenekleri daraltmaz ve epilasyon sonrası için kullanımı uygundur. Cildin pH’sını ayarlama özelliğinin yanı sıra içeriğindeki bitkisel özler sayesinde cilt florasını desteklemektedir.

    Dr.Hauschka Body Silk
    Vücut Pudrası

    Dr.Hauschka Body Silk, meşe kabuğu ekstresi, yılanotu, adaçayı gibi bitkilerle zenginleştirilmiş ipek tozu ve pirinç nişastasından oluşan çok yönlü bir pudradır. Tüm vücuda uygulanabilir. Saçlardaki fazla yağı dengelemek için, yüz, vücut ve ayakları kuru tutmak için destekleyici bir üründür. Sağlıklı cilt florasını desteklemek için güvenle kullanılabilir. Ayak bakımı için önerilir. Antibakteriyel ve antifungal özellikli bitkilerle ayak sağlığınızı korumaya yardımcı olur. Aşırı duyarlı kişiler için deodorant olarak kullanılabilir. İçeriğindeki adaçayı ile ferah bir koku verir.

    Children Sensitive Orange Tooth Gel
    Çocuklar için Portakallı Diş Macunu

    Süt dişleri olan çocuklar için geliştirilmiştir. Ferahlatıcı meyve aroması ile çocuklar zevkle dişlerini fırçalayabilirler. RDA (Bağıl dentinabrasivity) değeri düşüktür. RDA değerinin düşük olması dişlerin ne kadar aşındırmadan temizlendiğinin göstergesidir. Florür ve yüzey aktif madde içermez.

    Fortifying Mint Toothpaste
    Diş Eti İçin Güçlendirici Nane Aromalı Diş Macunu

    İçerdiği atkestanesi sayesinde güçlendirici özelliğe sahiptir. Karanfil, tesbih ağacı ve diğer bitkilerin antiinflamatuar etkinliklerinin yanı sıra güzel aromaları ile nefes tazelerler. Diş eti iltihabına ve diş eti kanamasına eğilimli olanlara önerilir. Florür ve yüzey aktif madde içermez

    Sensitive Saltwater Toothpaste
    Hassas Dişler İçin Doğal Tuzlu Su İçeren Diş Macunu

    İçinde bulunan silika ve kalsiyum karbonat ile diş yüzeyini çizmeden nazikçe temizler. Soğuk ve sıcaktan çabuk etkilenen hassas dişler ve duyarlı diş köklerine sahip olanlara önerilen bu diş macunu RDA değerinin düşük olması sayesinde dişleri aşındırmadan temizler. Florür ve yüzey aktif madde içermez.