Etiket: sinirlilik

  • Menopoz Kadınlığın Bitişi mi?

    Menopoz Kadınlığın Bitişi mi?

    Menopoz Kadınlığın Bitişi mi? 

    “Adetten kesilme”, “ateş basması ve gece terlemeleri”, “sinirlilik, huzursuzluk ve hiç bitmeyecekmiş gibi gelen bir süreç”…Kadınların tanımlamasıyla tüm bunlar menopoz sürecinin belirtileri beraberinde bir soruyu da getirir. Menopoz kadınlığın bitişi mi yoksa bir dönemin bitip yeni dönemin başladığı nokta mı? Bahçeci Sağlık Grubu Fulya Tüp Bebek Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Aytun Aktan menopozla ilgili merak edilen noktaları açıkladı.

    Menopoz kadının hayatındaki doğal bir geçiş dönemi aslında. Yumurtalıkların görevlerini tamamlayıp, yeterli hormon üretememesi, bunun doğal sonucu olarak adetten kesilme süreci menopoz olarak tanımlanmaktadır. Bahçeci Sağlık Grubu Fulya Tüp Bebek Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Aytun Aktan kimi kadınların kabusu olan menopozla ilgili merak edilen noktaları açıkladı.

    Düzenli adetlerin görülebilmesi için gerekli olan yumurtlama ve hormon salınımı yaş ilerledikçe bozulmakta ve menopozal değişiklikler de böylece yaşanmaya başlamaktadır. Ortalama menopoz yaşı 50 yaş civarlarıdır. Elbette istisnalar hayatın her yerinde olduğu gibi burada da olacak ve kadınlar bu süreci 30’lu yaşlarda erkenden yaşayabilecekleri gibi 60’lı yaşlarda da yaşayabilecektir.

    Adet görememe ne zaman menopoz olarak adlandırılır?

    Eğer gebe değilseniz, birbirini takip eden 12 ay süresince hiç adet görmediyseniz menopoza girmişsiniz demektir.

    Belirtiler ve bulgular:

    Hayatın yeni bir dönemidir menopoz. Ergenliğe geçişte yaşanılan fiziksel değişim ve ruhsal sıkıntılar nasıl yoğun yaşandıysa menopoz sürecinde de bazı zorluklar yaşanır. Bu hormonal değişimlerin kadınlara oynadığı bir oyundur aslında. Menopoz belirti ve bulguları kişiden kişiye farklılık gösterir. Kadını bu süreçte neler bekler?

    Kanama düzensizlikleri:

    Perimenopozal dönemde -ki bu süreç menopozun kendini hissettirtmeye başlamasıdır- adet miktarında azalma ve iki adet arasındaki sürede artış gözlenebilmektedir. Uzun süreli adet görememenin ardından aşırı miktarda kanama da olabilir. Adet dönemlerinizde gözlemlediğiniz bu değişiklikler yaklaşmakta olan menopozun habercisi olabilir. Tüm bu değişikliklerin nedeni yumurtalık fonksiyonlarındaki azalmadır.

    Üreme kabiliyetinde azalma

    Yumurtalıklardaki anneden kız çocuğuna aktarılan doğumsal miras ilerleyen yaşla beraber azalır ve bunun sonucunda gebe kalabilme olasılığı giderek zayıflar. Bu süreç menopozdan yıllar önce başlar. Ortalama 43 yaşından sonra kendiliğinden gebe kalma ihtimali oldukça zayıflar.

    Ateş basması, gece terlemeleri

    Bu kâbusun başkahramanı östrojensizliktir. Östrojen seviyesindeki düşüşle birlikte kan damarlarında ani genişleme ve sonucunda da ateş basmaları olmaktadır. Bu menopoz dönemini “ağır” geçirenlerin başlıca şikâyetidir. Ateş basması göğüsten başlayarak, omuzlara, boyna ve yüze yayılır. Bu sırada terlenebilinir, terleme sonucunda titreme, üşüme ve yorgunluk hissedilebilir. Ateş basmalarının şiddeti, süresi bireysel olarak farklılıklar gösterebilir. Menopoz sonrasında tüm kadınların %80’inde görülürken, 5 yıl sonra %20 civarında sebat eder. Bu şikâyetler sıklıkla 30 saniye ile birkaç dakika arasında sürmektedir. Menopoz sürecinde hiç ateş basması yaşanmayabileceği gibi her saat, gece ve gündüz bu şikâyetler olabilir. Sıklıkla bir yıl içersinde şiddeti azalarak geçen bu şikâyet, kadınların %20 sinde beş yıl ve daha fazla sürebilir.

    Ürogenital sistemdeki değişiklikler

    Azalan östrojenin size yaptıkları bu kadarla kalmaz diğer belirgin değişiklikleri vajen ve idrar yollarında hissedilir. Vajen dokusunda incelme, kuruluk ve sonucunda bakteriyel enfeksiyonlarda artış, yanma hissi ve ilişkiye girmekte güçlük başlıca şikâyetlerdir. Benzer şekilde idrar torbasının kapasitesi azalır, sık idrara çıkma isteği veya idrar kaçırma şikâyeti ortaya çıkabilir. Bu dönemde idrar yolu enfeksiyonlarında da artış izlenir.

    Fiziksel değişiklikler

    Perimenopozal dönemde tüm kadınlar 2,5–3 kg kadar kilo alabilirler. Menopoz sonrasında vücuttaki yağ dağılımı değişir. Kalçadaki yağ oranı azalır, göbek ve belde yağlanma başlar. Göğüsler dolgunluğunu kaybeder, saçlar incelir ve seyrekleşir, ciltteki kırışıklıklar belirginleşmeye başlar. Çene, dudak üstü, göğüs ve karında istenmeyen tüylenmeler oluşabilir. Östrojen ve progesteronun kaybı iskelet sisteminde de osteoporoza ve uzun dönemde de kırık riskinde artış ve boyda kısalmaya yol açabilir.

    Duygudurumu ve algılama değişiklikleri

    Deneyim ve kariyerin en üst noktaya ulaştığı yaşlarda menopozal bulgular üretkenliği engelleyebilir. Ateş basmaları, gece terlemeleri ve uykusuzluk; gün içinde dikkat eksikliğine, huzursuzluğa ve duygusal dalgalanmalara yerini bırakabilir. Çalışma yaşamında ise ateş basmaları ve uykusuzluk sonucunda dikkat ve algılama eksikliği iş verimini düşürebilir.

    Menopozal şikâyetler özellikle bazı kadınlarda daha belirgin olabilmektedir. Yumurtalıkları herhangi bir nedene ameliyatla çıkartılmış olan kadınlarda perimenopozal geçiş dönemi olmadığı ve hormon kaybı ani olduğu için ateş basması, gece terlemesi gibi şikâyetler kısa sürede başlar ve daha şiddetli olabilir. Yine kanser nedeniyle kemoterapi ya da radyoterapi almış olan kadınlarda, yumurtalık fonksiyonlarını bozuyorsa tedavi süresince geçici olarak bu şikayetler olabilir.

    Doktora ne zaman başvurmalıyım?

    Üreme çağında kanamalarla ilgili problemler (aşırı kanama, düzensiz kanama, adet görmeme) yaşanıyorsa,

    Adet miktarında azalma varsa,

    Adet görmenize rağmen menopozal şikâyetleriniz varsa

    Yaşam stilinizden memnun değilseniz ve menopozal geçiş sırsında ortaya çıkacak problemleri en aza indirmek istiyorsanız, mutlaka doktorunuza başvurmalısınız.

  • Menapoz

    Menapoz

    Kadın hayatının ortalama olarak üçte biri menopoz döneminde geçer. Menopoza girme yaşı tüm dünyada ve antik çağlardan beri fazla değişme göstermemiştir ve ortalama 45-55 civarındadır. 40 yaştan önce menopoza girmek, “erken menopoz ” olarak tanımlanmaktadır. Menopoz genellikle hayatın doğal bir aşaması olarak kabul edilmektedir. Gerçekten de menopoz, kadın hayatının yumurtlama fonksiyonlarının sonlandıktan sonraki doğal bir aşamasıdır. Ancak menopozda oluşan bazı değişiklikler kadının hayatını derinden ve öylesine olumsuz etkiler ki bu durum pek çok hastalıkların ortaya çıkmasına ve kadının yaşam kalitesinin azalmasına neden olur. Bu gün menopoz olumsuz etkileri önlenmeye ve tedavi edilmeye çalışılan bir hastalık gibi kabul edilmektedir. Menopozun kadın hayatının doğal bir parçası olması nedeniyle hiç bir şey yapmadan izlenmesi artık eskilerde kalmıştır. Özellikle kadın yumurtalık hormonlarının laboratuar koşullarında üretilip kullanılmaya başlanmasıyla bu kavram daha da ön plana çıkmıştır. menopozda azalan yumurtalık hormonlarının yerine konmasıyla menopoza ait tüm olumsuz değişiklikler ve hastalıklar kolaylıkla önlenebilmekte veya en aza indirgenebilmektedir.

    Menopozdaki temel değişiklik kadınlık hormonu olan östrojenin yumurtlamanın durması sonucu azalmasıdır. Böylece kadında,

    Ateş basma, terleme, çarpıntı, uykusuzluk, sinirlilik, (ruhsal çöküntü) depresyon, unutkanlık, halsizlik, çabuk sinirlenme

    – Bazen cinsel istekte (libido) azalma

    – Kemik erimesi (Osteoproz)

    – Damar sertliği (ateroskleroz) gelişme eğilimi

    – Cinsel organlarda çekilme (atrofi), kuruluk, ağrılı ilişki

    – İdrar kaçırmaya kadar varan idrar yollarında atrofi ortaya çıkmaktadır.

    Kadınlar bir sabah uyandıklarında kendilerini menopoza girmiş olarak bulmazlar. Menopoz 20 yıl süren değişikliklerin tam ortasındaki dönemdir. 40 yaşından sonra kadınlarda önce yumurtlamanın azalmasına bağlı olarak düzensiz adet kanamaları, aralıklı ateş basma ve terlemeler, psikolojik değişiklikler ortaya çıkmaya başlar. Daha sonra yakınmalar giderek artar ve adet tamamen kesilir. Bu dönemde 1 yıl adet kanamalarının olmaması menopoz tanısı için yeterlidir. 6 aydan daha fazla adet gecikmeleri araştırılıp kandaki östrojen ve yumurtlamayı uyaran hormon (FSH) seviyeleri ölçülerek kesin tanı konulur. Ancak adet düzensizlikleri veya düzensiz kanamalar menopoza giriyorum düşüncesiyle normal karşılanmamalı; hasta doktoruna başvurarak bu değişikliklerin gebelik ve kadın cinsel organlarının kanserlerinde de görülebileceği göz önünde tutularak bu hastalıklar dikkatle araştırılmalıdır.