Etiket: sigara bırakma

  • Sigarayı bıraktıktan sonra görülen olumlu değişimler

    Sigarayı bıraktıktan sonra görülen olumlu değişimler

    Sigara her yıl yaklaşık 6 milyon insanın hayatına mal oluyor!

    100 bin kişiden 17 bini pasif içicilik nedeniyle ölüyor!

    Her yıl 600.000 kişi pasif içicilik nedeniyle ölüyor!

    Sigara psikolojik, biyolojik, hatta sosyal bir bağımlılıktır!

    Tüm dünyada önlenebilir ölüm nedenlerinin başında olan sigara kullanımı, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her yıl yaklaşık 6 milyon insanın ölümüne sebep oluyor. Gerekli önlemler alınmazsa, 2030 yılında 8 milyondan fazla kişinin hayatını sigara nedeniyle kaybedeceği hesaplanıyor. 9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü vesilesiyle görüşlerini belirten Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Aile Hekimliği Kliniği Eğitim ve İdari Sorumlusu ve Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği (TAHUD) Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Dilek Toprak, tüm tütün ürünlerinin kanserojen olduğu konusunda uyardı.

    Türkiye nüfusunun yüzde 30’unun sigara kullandığını belirten Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Aile Hekimliği Kliniği Eğitim ve İdari Sorumlusu ve Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği (TAHUD) Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Dilek Toprak, sigaranın toplum sağlığı üzerindeki etkileri üzerine şunları söyledi: “Ülkemizde her yıl 100.000 kişi sigaraya bağlı nedenlerle ölmektedir. Dünyada ise sigara her yıl yaklaşık 6 milyon insanın hayatına mal olmaktadır. Bunların 5 milyondan fazlası doğrudan tütün kullanımı ile ilişkili iken, 600.000 kişi sigara içmeyip sigara dumanına maruz kaldığı için hayatını kaybetmektedir. Bir “salgın” olarak niteleyebileceğimiz bu kötü bağımlılık nedeniyle 2030 yılında 8 milyondan fazla kişinin hayatını kaybedeceği hesaplanıyor.”

    Sigarayı bıraktıktan sonra görülen olumlu değişimler | 1

    Sigara yüzünden ölen her 9 kişi, sigara içmeyen 1 kişinin ölümüne neden oluyor
    Sigara bağımlılarının yalnızca kendilerine zarar vermekle kalmadığını ve etraflarındaki insanların da sağlığını etkilediğini vurgulayan Doç. Dr. Dilek Toprak şunları söyledi: “Örneğin sigara içtiği için ölen her 9 kişi, içmediği halde dumanını soluyan 1 kişinin de, pasif içicilik etkileri nedeniyle ölümüne neden olmaktadır. Pasif içicilik kaynaklı ölümlerde en yaygın neden kalp krizi olarak tespit edilmiştir. Onu sırasıyla alt solunum yolu enfeksiyonları, astım ve akciğer kanseri izlemektedir. Pasif içicilik kaynaklı ölümler en çok kadınlarda, sonra çocuklarda ve erkeklerde görülmektedir.”

    Sigara bütün organları kötü yönde etkiliyor
    Sigara kullanımının etkilemediği organ olmadığını vurgulayan Doç. Dr. Dilek Toprak sigaranın bilinen en önemli kanserojen madde olduğunu söyledi ve şöyle devam etti: “Tütün ürünlerinden en çok bildiğimiz şekliyle sigara, akciğer kanserinden cilt, pankreas, mide, kolon, meme ve aklınıza gelebilecek her organın kanserinin önde gelen nedenlerinden biridir. Sigara, başta KOAH ve kardiyovasküler hastalıklar olmak üzere birçok kronik hastalığın önemli risk faktörleri arasındadır. Diğer tütün ürünleri daha az gündeme getirilse de nargile, puro ve pipo da aynı tehlikeyi yaratmaktadır. Tütün ve ürünlerinin kişiye sosyal ve estetik yönden olumsuz etkileri ciltte kırışıklık, renk değişikliği, çabuk yaşlanma ve ağız kokusu iken ayrıca kısırlık, nefes darlığı, alerji, dişeti hastalıkları ve daha saymakla bitiremeyeceğimiz pek çok rahatsızlığın da nedenidir. İşte ya da evde sigara dumanına maruz kalmak koroner arter hastalığı riskini yaklaşık %20-50, kalp krizi riskini ise %30 civarında artırır.”

    Sigarayı bıraktıktan sonra görülen olumlu değişimler | 2

    10 Sigara bağımlısından 7’si sigarayı bırakmak istiyor
    Doç. Dr. Dilek Toprak sigara bağımlılarının sigarayla mücadelesine dair istatistikleri şöyle özetliyor: “Her 10 sigara bağımlısından 7’si sigarayı bırakmak istiyor ve sigarayı bırakmak isteyen her 10 kişiden 3’ü son 1 yılda ciddi bırakma denemesinde bulunuyor. Geçmişte sigara bırakma girişiminde bulunan her 100 sigara bağımlısından ise yalnızca 3’ü sigarayı bırakabilmiş. Bu nedenle, sigaradan etkin bir şekilde kurtulabilmek için yalnız başına uğraşmak yerine, bu alanda uzman doktorlardan destek almak çok önemli. Sigarayı bırakabilmek için irade çok önemli bir faktör ancak sigara sadece psikolojik bir bağımlılık değildir, aynı zamanda biyolojik hatta sosyal bir bağımlılıktır. Biyolojik bağımlılıktır çünkü nikotin vücutta gerçek bir bağımlılık yapar. Sigara içilmeyen sürelerde, nikotin nedeniyle salgılanan dopamin seviyesinde azalma olması sinirlilik ve stres gibi yoksunluk belirtilerine neden olabilir. Bunun dışında sigarayı bırakma döneminin ilk iki haftasında konsantrasyon güçlüğü, gece uyanmaları ve baş dönmesi, sersemlik gibi belirtiler ortaya çıkabilir. 2 ila 4 haftada sinirlilik, depresyon, huzursuzluk, kabızlık ve ağız yaraları görülebilir. Görüldüğü üzere sigarayı bırakma kararı sonrasındaki yoksunluk belirtileri son derece zorlayıcıdır ve sigara bağımlılarının bu süreci destek almadan tek başlarına atlatmaları zor olabilir. Bu nedenle sigarayı bırakmak isteyenlerin bu konuda uzman hekimlerden destek almalarını öneriyorum.”

    Sigara bırakma poliklinikleri bağımlılara ihtiyaç duydukları desteği veriyor
    Sigarayı bırakmanın en önemli ve zorlayıcı yan etkisi olan aşırı sigara içme isteğinin özellikle ilk haftalarda görüldüğünü ancak bunun uygun davranışsal tedavi yöntemleri ve ilaçlarla atlatıldığını belirten Doç. Dr. Dilek Toprak, şunları söyledi: “Ülkemizde Tütün Yasası ile toplumun bilinçlendirilmesi ve sigara bırakma konusunda oldukça büyük adımlar atılmıştır. Özellikle 2015 yılının başından bu yana sigara bırakmada kullanılan ilaçlarının devlet tarafından ücretsiz verilmesi sigara bıraktırma polikliniklerine ilgiyi arttırmıştır. Türkiye genelindeki Sağlık Bakanlığı destekli 400’den fazla sigara bırakma polikliniği bu konuda en önemli ve güvenilir merkezlerdir. Bakanlık kontrolünde sıkı bir eğitim sonrası verilen sertifika ile bu merkezlerde çalışan hekimlerimize vatandaşlarımız güvenle başvurabilirler. Özellikle başka yerlerde çözüm aramamaları gerektiğini vurgulamak isterim. Sigara bırakmada kullandığımız, bilimsel olarak etkinliği kanıtlanmış yöntemlerin dışında olan her türlü yol ve özellikle internetten alınan ne olduğu bilinmeyen bitkiler ve macunlar son derece tehlikeli olabilir.”

    Bütün tütün ürünleri kanserojendir
    Nikotin içeren tüm tütün ürünlerinin bağımlılık yaptığının altını çizen Doç. Dr. Dilek Toprak şöyle devam etti: “Light sigara, puro, pipo, nargile ve dumansız tütün ürünleri gibi farklı isimler altında satılan bütün formlar zararlı, kanserojen ve öldürücü etkilere sahiptir. Yanan ve duman oluşturan tütün ürünlerinin hepsi karbon monoksit oluşturmaktadır. Bu yüzden gençleri bu pazarlama türlerinin hiçbirine kanmaması konusunda uyarmalıyız. Gençlere mesajımız “Hiç başlamamaları, uzatılan bir sigaranın devamının gelme ihtimalinin yüksek olduğunu bilmeleri ve bu bilinci özellikle arkadaş ortamlarında daha özenle sürdürmeleridir.”  Tütün ve ürünleri konusunda bilinçli gençlerimiz attıkça, gelecekte kanser oranları, kalpdamar hastalıkları ve bunlara bağlı ölümler azalacaktır.

    Doç. Dr. Dilek Toprak, sigarayı bıraktıktan sonra görülen olumlu değişimleri ve sigarayı bırakmanın yaşam süresini uzatma düzeyini şöyle özetledi:

    Sigarayı bıraktıktan sonra görülen olumlu değişimler:

    • 20 dakika sonra kan basıncı ve nabız normale döner, el ve ayak kan dolaşımı düzelir.
    • 8 saat sonra kan oksijen düzeyi normale döner, kalp krizi geçirme riski azalır.
    • 48 saat sonra kandaki nikotin düzeyi azalır, tat ve koku duyusu artar, peptik ülserli hastaların tedaviye verdikleri cevap artar.
    • 72 saat sonra hava yollarının gevşemesi sonucu nefes alıp verme rahatlar, solunum yolları kendi kendini temizlemeye çalışır ve enerji düzeyi artar.
    • 2-12 hafta sonra tüm vücuttaki dolaşım düzelir, solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanma riski azalır, yürürken yorulma ve tıkanma daha az görülür.
    • 12-36 ay sonra, mesane kanseri riski yüzde 50 azalır.

    Sigarayı bırakmanın yaşam süresini uzatma düzeyi:

    • 30 yaşında bırakanlarda 10 yıl
    • 40 yaşında bırakanlarda 9 yıl
    • 50 yaşında bırakanlarda 6 yıl
    • 60 yaşında bırakanlarda 3 yıl
  • Biorezonans yöntemi ile sigara bırakma nasıl olur?

    Biorezonans yöntemi ile sigara bırakma nasıl olur?

    Sigara bırakmak isteyenlerin tereddüt ettiği konu sigara isteği ile baş etmekte yaşayacağı zorluklar olmaktadır. Daha önce bırakmayı deneyenler dayanamayıp yeniden başladıklarını, eksikliğinde yaşanan yoksunluk açısından cesaret edemediklerini ifade ederler.

    Biorezonans yöntemi ile sigara bırakma terapisinde hastanın son sigarasını içip 1 saatlik seans uygulandığı andan itibaren hastaların tamamı sigara isteğinin bittiğini, içmek için istek duymadıklarını belirtmektedirler. Baş ağrısı, konsantrasyon güçlüğü ve sinirlilik gibi nikotin yoksunluğu belirtileri ortaya çıkmamaktadır.

    Bu yöntemle hastanın son içtiği sigaranın mevcut frekansları üzerinden vücutta tüm bu frekansların etkilerinin yok edilmesi hedeflenmekte, aynı zamanda toksin atılımı başlatılmaktadır. Bu terapi sonrası vücut sigarayı yabancı madde gibi algılamaya başlamakta ve sanki daha önce içilmemiş ilk kez içiliyormuş gibi davranmaktadır. Seans sonrası sigaraya ilgisizlik ve hatta dumanından rahatsız olma durumu gerçekleşmektedir.

    Nikotinin ve sigara içindeki 4.000 kadar zehirli maddenin frekanslarının ters çevrilmiş şekilde elektrotlar yardımı ile vücuda geri verilmesi prensibine dayanır. Terapi sonunda nikotinin ve diğer toksinlerin vücuttaki elektromanyetik karşılığının yok edilmesi nedeni ile sigaraya olan tolerans ortadan kalkmış, İçilmediğinde hissedilen yoksunluk ve içme isteğinin önüne geçilmiş olur. vücuda zararlı bu kimyasalların detoksifikasyonu ve vücuttan atılımı hızlandırılır. Toksinlerin hızla uzaklaştırılması açısından hastaya 2-3 lt su içmesi önerilir.

    Uzm. Dr. Sibel ÜNLÜ

  • Ramazanda sigara nasıl bırakılır?

    Ramazanda sigara nasıl bırakılır?

    Sigarayı bırakmak isteyenler, ramazan ayını iyi değerlendirmeli! Ramazan, sigarayı bırakmak için doğru zaman olabilir! 

    Ramazan ayında oruç tutan sigara bağımlıları günün büyük bir bölümünde sigaradan uzak kalarak, sigarayı bırakmak için büyük bir fırsat yakalıyor. Ancak araştırmalara göre, sigarayı bırakmak isteyenlerin yalnızca %15’i bilimselliği kanıtlanmış yöntemlere başvuruyor. Bilimsel olmayan yöntemler nedeniyle sigara bırakma girişimi başarısız olan kişiler ise, sigarayı bırakmak konusunda umutsuzluğa kapılıyor. Türk Toraks Derneği Tütün Kontrolü Çalışma Grubu Üyesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Oğuz Kılınç, sigara bağımlılığının bir hastalık gibi değerlendirilmesi ve kesinlikle sağlık profesyonellerinden destek alınması gerektiğini belirtiyor.                                                                                                             

    Türk Toraks Derneği Tütün Kontrolü Çalışma Grubu Üyesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Oğuz Kılınç “Dünya genelinde tütün kullanımına bağlı hastalıklar nedeniyle yılda yaklaşık 6 milyon kişi hayatını kaybediyor ve ülkemizdeki tüm ölümlerin %23’ü tütüne bağlı hastalıklar sebebiyle oluyor. Türkiye’deki 15 milyon bağımlıdan, 2,2 milyonunun geçtiğimiz senelerde çeşitli desteklerle sigarayı bıraktığını söyleyebiliriz ama gençler arasında da önüne geçilemeyen bir artış söz konusu. Tütün kullanımı bu şekilde devam ederse, 2030 yılında tütün kullanımı nedeniyle ölenlerin sayısının 8 milyonu aşması bekleniyor.” dedi. Prof. Oğuz Kılınç, ramazan ayının bu ölümcül bağımlılıktan kurtulmak için iyi bir fırsat olduğunu vurguladı.

     

    Prof. Dr. Oğuz Kılınç, Ramazan ayı nedeniyle gün boyunca herhangi bir maddenin tüketilemediği bir sürece girildiğini ve bu süreçte bağımlıların sigaradan uzaklaşabileceklerini belirtti ve içicilerin bu dönemde bağımlılıklarını kontrol altına alabileceklerini, dolayısıyla bunun bir fırsat olabileceğini ifade etti. Kılınç’a göre bağımlılar tedavilerini ramazan ayı süresince planladıkları, sigara bırakma poliklinikleri ve hekimlerden yardım aldıkları takdirde bilimselliği kanıtlanmış yöntemlerle sigarayı bırakmaları kolaylaşabilir. Bilimselliği kanıtlanmış yöntemlere başvurmanın önemini vurgulayan Prof. Dr. Kılınç, şunları söyledi: “Ülkemizde 2009 yılında kabul edilen 4207 sayılı tütün kontrol yasası ile birlikte sigara bağımlılığı daha iyi tanınmaya başlandı ve tedavi yöntemleri hakkında da detaylı bilgiye ve eğitime ulaşma şansı yakalandı. Ancak hastalar tarafından bilimselliği kanıtlanmış sigara bırakma yöntemleri hala yaygın olarak kullanılmıyor. Sigarayı bırakmak isteyenlerin sadece %15’i bilimselliği kanıtlanmış yöntemlere başvuruyor. Bilimselliği kanıtlanmamış yöntemler etkili yöntemler olmadığı için, bunları deneyenler genelde sigarayı bırakamıyor. Bırakamayınca da bu durum bir umutsuzluk olarak etki gösteriyor.

    razamanda_Sigara

    Sigarayı tek başına bırakmak kolay değil

    Sigara içenlerin %70’i bırakmak istediğini ve sadece %30’unun 2-3 yıl içinde bırakma girişiminde bulunduğunu belirten Prof. Dr. Oğuz Kılınç, “Sigarayı bırakmak için istek çok önemli bir kriter olsa da, destek almadan sigara bırakma girişimlerinin çok büyük kısmı sigaraya tekrar başlamakla sonlanıyor” dedi. “Kişi sigarayı asla bırakamayacağını düşünüyor. Maalesef sigara basit bir alışkanlık, tiryakilik gibi düşünüldüğü için bilimsel yöntemlere başvurmaya gerek duyulmuyor. Kendi başına sigarayı bırakmaya çalışanlar arasında, bir yıl boyunca sigara içmeme oranı ancak %3-5 civarında ve bu girişimlerin %80’i ilk bir ay içinde tekrar sigaraya başlamakla sonuçlanıyor. Uzman desteğine başvuranların oranı ise %13 ila %15 arasında. Sigarayı bırakmak için hekimlerden, Sağlık Bakanlığı’na bağlı kurumlar ve üniversiteler bünyesinde yer alan sigara bırakma polikliniklerinden destek alınması çok önemli. Diğer yöntemleri hiçbir şekilde önermiyoruz.”

     

    Sigarayı bırakmak isteyenler Alo 171’i arayabilir

    Sağlık Bakanlığı web sitesinde ismi bulunan ya da Alo 171 de kaydı bulunan sigara bırakma polikliniklerinin, sigarayı bırakmak isteyenler için en doğru adres olduğunu belirten Prof. Dr. Oğuz Kılınç, şu bilgileri verdi: “Alo 171 sigara bırakma hattı hizmeti ve Sağlık Bakanlığı’nın sigarayı bırakmak isteyenlere yönelik ücretsiz ilaç projesi ilaçlar azalmasına rağmen devam ediyor. Sigaradan kurtulmak isteyenler, Sağlık Bakanlığı tarafından görevlendirilen sigara bırakma polikliniklerine başvururlarsa bu tedavilere ücretsiz olarak kavuşabilirler. Sigara bağımlılığının fiziksel kısmının nedeni nikotindir ve nikotin alınmadığında huzursuzluk, konsantrasyon güçlüğü, gerginlik, sinirlilik depresyona eğilim, iştah artışı gibi yoksunluk belirtileri ortaya çıkar. Bu semptomlar zamanla azalarak kaybolsa da sigara bırakma sürecinin ilk haftalarında en yoğun seviyededir. Sigara bırakma girişimlerinde başarısızlığının en önemli nedenlerinden biri yoksunluk semptomlarıdır. Bırakanların davranışsal ve bilişsel destek ve farmakolojik tedavi ile desteklenmesi bırakma başarısını artırır. Fiziksel bağımlılık ne kadar yüksekse farmakoterapi ihtiyacı o kadar fazladır. Hekimlerin hastalarının bağımlılık düzeylerini değerlendirmeleri ve sigara bırakmak isteyen hastalarına davranışsal ve bilişsel destek ve uygun medikal tedavi seçeneklerini sunmaları önemlidir.”

    Prof. Dr. Kılınç ramazanda sigarayı bırakıp tekrar başlamak istemeyenler için de şunları öneriyor: “Sigara bağımlılarının beyinlerinde bunu geçici bir süreç olarak kodlamamaları gerekiyor. Bunun sadece ramazanda değil, yaşam boyu kurtulmaları gereken bir davranış olduğunu idrak etmeleri lazım. Böyle düşünürlerse, sadece ramazan ayında değil bütün ömür boyu sigarayı bırakacağım derlerse ve yola bu şekilde çıkarlarsa ramazan ayı sigarayı bırakmak için gerçekten bir vesile olabilir.”

    Gün boyu sigarasız kalıp sahurda veya iftarda üst üste sigara içen bağımlılara da Prof. Dr. Kılınç’ın bazı uyarıları var: “Sigara 4.000’den fazla kimyasal madde içeriyor ve bunların yaklaşık 90’ı kanserojen. Sigaradan çekilen her nefeste sıkıntılı, öldürücü ya da sakat bırakıcı bir hastalığın başlama riski %50’dir. Günde sadece 1 sigara içilse bile, sigaranın ilk temas ettiği organlar olan akciğer ve kalpte ciddi riskler oluşuyor. Sigaranın her dozu ve her şekli zararlıdır ama sahurda ve iftarda üst üste içilmesi yüksek konsantrasyonda nikotin ve diğer zehirli maddelerin kana karışmasına yol açar. Bu da altta yatan ya da tanısı konmamış hastalıkların ciddi boyutlara ulaşmasına neden olabilir. Hatta ani kalp krizleri ve beyin kanamaları gelişebilir.”

    Prof. Dr. Oğuz Kılınç sigarayı bırakanlardaki iyileşme sürecini ise aşama aşama şöyle özetledi:

     

    • Sigarayı bırakanların kalp atış hızı ilk 20 dakikadan itibaren düşüyor
    • 12 saatte kandaki karbonmonoksit seviyesi normale dönüyor
    • 2 hafta ila 3 aylık bir süreden sonra kalp krizi riski azalmaya, akciğer fonksiyonları düzelmeye başlıyor
    • 1 ila 9 aydan sonra öksürme ve nefes darlığı azalıyor
    • 1 yılda koroner kalp rahatsızlığı riski, sigara içen birinin yarısı seviyesine geriliyor
    • 10 yılda akciğer kanseri riski sigara içenlerin taşıdığı riskin yarısı seviyesine gerilerken ağız, gırtlak, yemek borusu, böbrek, mesane ve pankreas kanseri riskleri de azalıyor
    • 15 yılda, koroner kalp hastalığı riski, sigara içmeyenlerin taşıdığı riskle aynı seviyeye geriliyor.
  • Karbonatlı Su İle Sigaraya Son

    Karbonatlı Su İle Sigaraya Son

    Sigara içmek, insan sağlığını ciddi tehlikeye sokan en kötü alışkanlıklardandır.  Karbonatlı su ile sigaraya son makalemizde sigara tiksindirici yönteme yer verdik.
    Sigara çok sayıda kanserojen maddeyi birarada içerir. Sigara içmeyi bırakmak kendinize yapabileceğiniz en güzel iyiliklerden olacaktır.
    Sigara nasıl bırakılır?
    1 bardak suyun içine 1 yemek kaşığı karbonatı katıp, karbonat suda eriyene kadar
    iyice karıştırın.
    sigaraya_son_1Canınız sigara çektiğinde bu içecekle ağzınızda gargara yapın.
    İçeceği küçük bir şişeye koyup yanınızda taşıyabilir, sigara içmek istediğinizde
    ağzınızı çalkalamak için kullanabilirsiniz.

    Sigarayı Bıraktıran Doğal Yöntemler Tıklayınız

    sigaray_son_2Hatta size daha etkili bir çözüm önerelim, bildirdiğimiz tarifteki karbonatlı suya sigarayı batırın, ardından kurutun, sigara içeceğiniz zaman bu sigarayı için, kısa sürede sigaradan soğumaya başladığınızı göreceksiniz.sigaraya_son_3YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Sigarayı Bıraktıran Doğal Yöntemler

    Sigarayı Bıraktıran Doğal Yöntemler

    Sigarayı bıraktıran doğal yöntemler ile sigara bağımlılığından kısa sürede kurtulacaksınız.
    Bile bile intihar demek olan, her geçen gün bedene yeni bir zararı bulunan sigara gibi bir dertten bitkisel yöntemlerle şifa bulacaksınız.
    Sigaradan kurtulamamak artık kabusunuz olmaktan çıkacak.
    İşte sigaradan kurtulmanın yolları

    Yulaf
    Yulaf sigarayı bıraktıracak en etkili doğal bitkilerdendir.
    2 bardak kaynamış suyu ateşten alın içine 1 yemek kaşığı öğütülmüş yulaf atın,bir gece demlensin, ertesi sabah 10 dakika boyunca bu yulaflı suyu kaynatın.
    Bu yulaflı sudan her öğünde için, yalnız gece içmek yok.
    Yulaf, bedeni, sigarayı canınızın çekmesini sağlayan tüm toksinlerden arındırır.
    Ayrıca yoksunluk belirtilerini kolay atlatmaya yardımcı olur.

    Su
    Bol su içmek sigarayı bırakmanızda etkili olan doğal yöntemlerdendir.
    Su vücudunuzu detokse edecek, sizi zehirli atıklardan arındıracaktır.
    Sigaraya özlem duyduğunuzda bir bardak su için.
    Bu durum özleminizi kesecektir.

    Kırmızı biber
    Kırmızı biber sigaraya bıraktıran şifalı bitkilerdendendir.
    Tükettiğiniz gıdalara kırmızı biber ekleyin ve bir bardak suya bir kaç tutam atıp karıştırıp için.
    Bu baharat tütün ve nikotin bağımlılarının yoksunluk çekmesini önleyecektir.
    Sigaraya özleminizi azaltacaktır.

    Zencefil
    Sigarayı bırakınca en sık görülen yoksunluk belirtilerinden biri de mide bulantısıdır.
    Bir bardak suya birkaç tutam zencefil atıp içerek, bunun önüne geçebilirsiniz.

    Turp
    Turp sigara bıraktıran ev çözümlerindendir.
    Katı meyve sıkıcağından turpu geçirip suyunu çıkarın.
    İçine bal katıp, günde en az 2 kez bu sudan için

    Üzüm Suyu
    Üzüm suyu asidik içeriği ilk bedeninizin nikotinden temizlenmesine böylece sigara alışkanlığından kolayca kurtulmanıza yardımcı olur.

    Ginseng
    Sigaraya karşı özleminizi azaltmak için kahvaltıda bir tatlı kaşığı ginseng tozu tüketin.
    Tost yaparken tost ekmeğinize bu tozu ekleyebilirsiniz.
    Ginseng, nikotinde bulunan dopamin yoksunluğundan kurtulmanın bir numaralı yöntemlerindendir.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Bırakın şu zıkkımı

    Bırakın şu zıkkımı

    Türkiye Yeşilay Cemiyeti Samsun İl Temsilcisi Mümin Argun, sigara tiryakilerine, “Bırakın şu zıkkımı” şeklinde çağrı yaptı.

    Sigaranın çağın vebası, ‘neslin atom bombası’ olduğunu vurgulayan Argun, “Günümüzde oldukça yaygın olan akciğer kanserinin baş nedeni sigaradır. Tütün ürünlerinin bağımlılık yaptığı gerçeği göz ardı edilemez. İnsanların kendi kendine yaptığı kötülüğü, meydana getirdiği zararları belki de düşman bildiği insanlar yapamaz. Üstelik kendi sağlığını ve çevredeki insanların sağlığını dinamitlemek ve çekilmez hale getirmek için ortak kullandığımız havayı zehirlemekte, bir nefes sıhhat bulmamızı yok etmektedirler” diye konuştu.
    Sigaranın insanlara, izmaritlerinin de çevreye büyük zararlar verdiğinin altını çizen Argun, “Son yıllarda sigaranın zararları ve sigara bırakma yöntemleriyle ilgili o kadar çok TV programı, kamu spotu falan izledik ki, artık konuya bir tütün eksperi kadar hakimiz. Sigaranın tütün kısmından başka bir de izmarit kısmı var ve tütünün bizim ciğerlerimize yaptığını o da doğaya yapıyor. Sokakta, parkta, sahilde yürürken sürekli kenarda köşede gördüğümüz ve yerlere attığımız sigara izmaritleri doğada kendi kendine çözünmüyor. Ekosistemi kalıcı olarak zehirliyor. Üzerine bastığınız toprağın, içtiğiniz suyun temiz kalmasını istiyorsanız, hala sigara tüketen insandan biriyseniz lütfen izmaritinizi yere değil çöpe atın. Sigara yalnızca sağlığımıza ve cebimize zararlı değil, çevre kirliliğinin de başlıca sorumlularındandır. Havayı kirlettiği gibi gelişigüzel atılan izmaritler, denizleri çöplük haline getiriyor. Dikkatleri çeken son günlerde artık bu yasanın birçok yerde delindiği görülmektedir. Bu bir bakış açısıdır ve yasaya uymamaktır” şeklinde konuştu.

    Sigarayı bırakmanın irade meselesi olduğunu belirten Argun, “Sigara alışkanlığını bırakmak için öncelikle olayı beyinde bitirmek gerekir. İrade meselesidir. Gönül ister ki sigarayı yasalarla, yasaklarla değil kendi bilinçli kararımızla bırakalım. İnsanın kendisine ve çevresine bilinçli zarar verme hakkı yoktur. İrademize yenik düşüyorsak, yasalar yardımcımız olsun. Her insan kendi toplumunun bir aynasıdır. Sonuçta insan sağlığının en önemli düşmanı sigara ile mücadele etmek ve ‘Dumansız Hava Sahası’ oluşturmak hepimizin görevi olmalıdır. Cebinize, sağlığınıza, ailenize ve çevrenize zararı olan bu kötü alışkanlıktan kurtulmak ve sağlıklı bir hayatı seçmek için sadece iradenize söz geçirmeniz yeterli. Daha güzel bir dünya, daha sağlıklı bir ömür için sizde sigarasız bir hayatı seçin” ifadelerini kullandı.

    İHA

  • Elektronik sigara yararlı mı zararlı mı?

    Elektronik sigara yararlı mı zararlı mı?

    Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi, sigarayı bırakmak isteyenler arasında son zamanlarda kullanımı yaygınlaşan elektronik sigara konusunda araştırma başlattı.

    Elektronik sigaranın yararlarını ve zararlarını ortaya koymak için bir araya gelen Nöroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emel Köseoğlu ve Biyofizik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Bilgen ile Anestezi ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fatih Uğur klinik ve deneysel araştırmalara başladı.

    Doç. Dr. Fatih Uğur, yaptığı açıklamada, elektronik sigarada tütünün yanmasıyla oluşan, kanın oksijen taşıma kapasitesini bozan karbonmonoksit ve kanserojen olan tarın bulunmadığını söyledi.

    Bugüne kadar yapılan anket çalışmalarında elektronik sigaranın yüzde 30 ile yüzde 80 arasında normal sigarayı bırakmaya, yüzde 70 ile yüzde 90 arasında da sigarayı azatmaya yardımcı olduğunun bildirildiğini ifade eden Uğur, elektronik sigaraya bağımlılığın ise normal sigaraya göre yüzde 25 ile 60 arasında olduğunu kaydetti.

    Uğur, elektronik sigara kullanırken en sık boğazda rahatsızlık ve ağızda kuruluk gibi şikayetler ortaya çıktığını belirterek, bunları kullanıcıların en fazla dörtte birinin söylediğini, ayrıca her kullanımda oluşmadığının ve şiddetli düzeyde olmadığının ifade edildiğini anlattı.

    Prof. Dr. Emel Köseoğlu ise 2003 yılında patent almış yeni bir ürün olan elektronik sigara üzerinde yapılmış bilimsel araştırma sayısının az olduğunu belirtti.

    Mevcut çalışmaların da az sayıda kişi üzerinde gerçekleştirildiğine dikkati çeken Köseeoğlu, şöyle devam etti:
    “Çalışmalarda içimde görülen rahatsızlıkların zaman içerisinde azaldığı belirlenmiştir. Ayrıca elektronik sigara içimiyle vücuda alınan nikotinin normal sigaradakine göre oldukça az miktarda olduğu bulunmuştur. Sigara içmemekle oluşan endişe, depresyon, açlık, düşük konsantrasyon gibi yoksunluk belirtilerini normal sigara kadar olmasa da giderdiği belirlenmiştir. Bu şekilde normal sigara içme isteğini azalttığı ortaya konmuştur.”

    “Toksik madde daha az”

    Köseoğlu, normal sigarada 4 binin üzerinde kimyasal bulunduğuna dikkati çekerek, bunların 43’ünün kanserojen ve 400’ünün ise toksik olduğunu anlattı:

    Elektronik sigaranın kartuş sıvısında ise toksik madde olmadığını ya da eser miktarda bulunduğunu belirten Köseoğlu, şöyle konuştu:

    “Fakat kartuş sıvısının ısınması ile oluşan buharda eser veya az miktarda toksik madde varlığı saptanmıştır. Bu toksik maddeler normal sigaraya göre 9 ile 450 kez daha az olarak bulunmuştur. Yine elektronik sigara buharında çok ince partiküller saptanmıştır. Bunların sağlık üzerine etkileri net değildir. Ayrıca ısıtıcı ünite ile kartuşun birlikte imal edildiği kartomizer denilen bir bölüm içeren elektronik sigaraların, sıvısında ve oluşan buharında az oranda, çok küçük partiküller şeklinde metal parçacıkları gözlenmiştir. Bu metal parçacıklarının solunum sistemi hastalıklarına yol açma riski vardır.

    Yapılan çalışmalarda ek olarak, kullanılan elektronik sigaranın tipi ve markası ile birlikte toksik ajanların miktarında değişiklik olabileceği gözlenmiştir. Ayrıca, elektronik sigara içilmesi ile normal sigara içiminde olduğu gibi kısa dönemde solunum yolu direncinde artma olduğu saptanmıştır. Pasif içicilik yönünden yapılan çalışmalarda ise normal sigara içiciliğinde ciddi oranda pasif içicilik varken e- sigara ile bunun eser oranda olduğu saptanmıştır. Ayrıca e-sigara içilmesi ile vücuda alınan nikotin miktarı normal sigaraya göre çok azdır. Bununla bağlantılı olarak e-sigarada görülen bağımlılık normal sigaradakinden daha azdır.”

    “Deneysel çalışma yapılmamış”

    Konu yeni olmasından dolayı bilgi eksikliği olduğunu ve bu nedenle de objektif olarak irdelenmesi için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Köseoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

    Elektronik sigara ile ilgili literatürde yapılan çalışmalar kısa dönemde etkileri değerlendiren çalışmalar. Ayrıca az sayıda kişi üzerinde gerçekleştirilmişler. Uzun süreli çalışmalarla uzun dönemdeki etkiler değerlendirilebilir. Yine daha fazla kişi ile çalışmalar yapılabilir. Solunum sistemi, kalp ve damarlar ile kan hücreleri üzerine etkileri daha ayrıntılı incelenebilir. Bu konularda deneysel çalışmalar gerçekleştirilebilir. İçilen buhardaki partiküller ve sağlık üzerine etkileri konusunda çalışılabilir. Pasif içicilikle ilgili çalışmalar yapılabilir. Kişilerin hafıza ve dikkat gibi beyin aktiviteleri üzerine ve psikiyatrik durumları üzerine yaptığı etkiler incelenebilir. Bağımlılık ile ilgili çalışmalar yapılabilir. Diğer normal sigarayı bırakma yöntemleri ile karşılaştırılabilir. E-sigaranın normal sigaraya olan bağımlılığı azaltmak için kullanabileceği yollar, teknikler belirlenip geliştirilebilir. Daha sağlıklı ve normal sigarayı bırakmada daha etkili olabilmesi için değerlendirmeler ve çalışmalar yapılabilir.”

    Prof. Dr. Mehmet Bilgen de elektronik sigara hakkında deneysel çalışma yapılmadığına dikkati çekerek, “Erciyes Üniversitesinde elektronik sigara üzerinde birtakım klinik ve deneysel çalışmalar başlattık. Bu konuda bilgi almak isteyenler, ilgili araştırmacılar ve çalışmalarımıza iştirak etmek isteyen kişilerle temasa geçmekten memnuniyet duyarız” diye konuştu.

    Peki Sistem Nasıl Çalışıyor?

    Cihazı kullanmaya başlayım içine hava çektiğiniz zaman hava sensörü hemen aktif olarak çalışır ve entegre devreyi bildirim gönderir.Entegre devre akım sistemini açarak  bulaştırıcı kısmana akım vererek buharlaştırma olayının başmasını tetikler Bu kısımda bulunan tugsten – wolfram teli derhal ısınır ve temas halindeki alkaloit sıvısını buharlaştırır. Oluşan soğuk buhar, çekilmekte olan hava ile birleşir.

    Hem kullanıcılar tarafından yapılan anketler sonucu olumlu etilerinin çok fazla olması ve güvenilir olmasıyla elektronik sigara bir çok insanın sigarayı bırakmasında en önemli etkilerden birini sağlamıştır.
    Bir sigara 4 binden fazla kimyasal madde içermektedir ve bu maddelerin arasında en yoğun kanserojen  üreten maddeler bulunmaktadır.Kullanıcılar arasında yapılan anketlere göre elektronik sigara en yüksek derecede sigara tiriyakilerinde bile ürettiği buhara dönüştürdüğü sıvıya dilerseniz az bir miktarda nikotin ekleyebiliyorsunuz.Böylece hem sigarayı bırakmış oluyor hemde sigara aradığınız duyguyu bulabiliyorsunuz.

    Elektronik sigara fiyatları 

    39.00TL dan başlayıp 699.00TL fiyat aralığında satılmaktadır!

    Bileşenleri

    Sıvı, sıvı buharlaşan bir “atomizer”, ve bir pil için bir ağızlık ve bir rezervuar görevi gören bir plastik kartuş: Elektronik sigara üç temel bileşenleri içerir.

  • Ne kadar bağımlısınız?

    Ne kadar bağımlısınız?

    Sabah kalkar kalkmaz sigara paketine mi sarılıyorsunuz? Hastayken bile sigara içmeden yapamıyor musunuz? Sigaraya ne kadar bağımlı olduğunuzu öğrenmek ister misiniz?

    Ülkemizde 15 yaş ve üzerindeki yetişkinlerin %31,2’si yani yaklaşık 16 milyon kişi sigara içiyor. Sigara kullanımının cinsiyetler arasındaki oranı ise erkeklerde %50,6. Bu oran, kadınlara göre %16,6 daha fazla. Halen sigara içenlerin yarısından fazlası sigarayı bırakmak istediğini, ancak bu kişilerin sadece %10,0’ı gelecek bir ay içinde sigarayı bırakmayı planladığını ifade ediyor. İlk sigara deneyimlerine erken yaşta başlayan gençlerin düzenli sigara kullanıcısı olma ihtimalleri daha yüksekken, sigarayı bırakma ihtimalleri de daha düşük oluyor. 21 yaşına kadar sigara içmemiş olanların daha sonra başlama olasılığı da dana düşük.

    Araştırmalara göre sigarayı bırakmanın 5 temel adımı şöyle:
    1. Bırakmaya hazır olmak ve bırakma günü belirlemek.2. Doktor ve eczacınıza danışmak, destek almak.
    3. Yeni davranışlar geliştirmek (Rutinlerinizi değiştirmek ve sigara içme isteğini unutturacak yöntem bulmak).
    4. Tedavinize doktorunuzun önerdiği süre boyunca devam etmek.
    5. Yeniden sigarayı yakmanıza neden olacak zorluklara karşı hazırlıklı olmak.

    Sigara bağımlılık testi için tıklayın !