Etiket: Sigara

  • Hamilelikte Sigara Kullanmanın Zararları Nelerdir?

    Hamilelikte Sigara Kullanmanın Zararları Nelerdir?

    Hamilelikte sigaranın zararları bebek sağlığını ve hamilelik sürecini olumsuz etkiler. Gebelik döneminin dışında bile kullanımından kaçınılması gereken sigara, gebelik döneminde ise anne adayı ile birlikte bebeğe de ciddi zararlar vermektedir. Sigara kullanan kadınların %60 gibi büyük bir oranının hamilelik döneminde sigara kullanmaya devam etmesi, bu konuda yeterince bilinçli olunmadığı gerçeğini su yüzüne çıkarmaktadır. Bu dönemde kendi sağlığınızla birlikte bebeğinizin de sağlığına zarar verdiğiniz göz önüne alınmalı ve sigaradan uzaklaşılmalıdır.

    Hamilelikte Sigara Kullanmanın Zararları Nelerdir?

    Gebelik sürecinde anne ile bebek arasında bulunan göbek kordonu yoluyla kan alışverişinin gerçekleştirilmesi, sigara kullanan anne adaylarının hamilelikte sigara ne zaman bırakmalı gibi zaman kazanma amaçlı sorularının masumaneliğini ortadan kaldırmaktadır. Gebelik sürecinde sigara kullanımı;

    • Bebeğin gelişimini tamamlayamadan doğumun gerçekleşmesine,
    • Bebeğin gelişiminin geri kalmasına,
    • Bebeğin anne rahminde ani ölümüne,
    • Gebelik zehirlenmesine,
    • Bebeğin yeterli beslenememesine,
    • Bebeğin plasentadan erken ayrılmasına,
    • Lohusalık döneminde sütün azalmasına

    Neden olarak bebeğin dünyaya gelmeme riski ile karşı karşıya kalınmasına yol açar. Verilen riskler hamilelikte sigara içenler ne yemeli gibi sorularla giderilemeyecek hasarlara yol açmakta olup hamile olunduğunun öğrenilmesi ile birlikte sigara kullanımının bırakılması gerekmektedir.

    Hamilelikte Sigara Kullanmanın Zararları Nelerdir? | 1

    Sigara İçen Annelerin Bebeklerinde Neler Gözlenir?

    İngiltere’de yapılan sigara içen hamilelerin bebekleri üzerine araştırmada farklı bulgular elde edildi. 4D ultrason taramaları ile yapılan araştırmalarda;

    • Anne rahminde bebeklerin yüzlerine daha sık dokunarak normal fetüsün hareketlerinin dışında davrandığı,
    • Bebeklerin merkezi sinir sistemi gelişiminin yavaşladığı,
    • Bebeklerin hastalanma riskinin arttığı,
    • Bebeklerin kalp sağlığının zarar gördüğü,
    • Bebeklerin doğduklarında solunum sıkıntısı yaşadığı

    İspatlandı. Hamilelik döneminde sigara kullanımının terk edilmesini teşvik etmek amacıyla yapılan bu araştırma ile birlikte gebelik döneminde sigara kullanan annelerden duyulan daha az sigara içmek ve light sigara içmek gibi bahanelerin kabul görmediği kanıtlandı.

    Gebelikte Sigara kullanan Anne Adayları Buraya Tıklayın !

    Hamilelikte içilen sigara… Tıklayın !

  • Nikotini Vücuttan Hızlı Atmanın Yolları

    Nikotini Vücuttan Hızlı Atmanın Yolları

    Sigara kullanımını bırakmış olsanız bile vücutta kalan nikotin ile uzun süre sağlığınıza zarar vermeye devam eder. Nikotini vücuttan hızlı atmanın yolları nelerdir? Hangi besinler nikotini atmanıza yardımcı olur?

    Nikotini Vücuttan Hızlı Atma Yolları

    Sigara yol açtığı bir çok ciddi hastalık ile vücudunuza kalıcı zararlar verir. Sigarayı bıraktığınızda vücudunuzda uzun süre kalan nikotinin etkisinden hızlı bir şekilde kurtulmak için bu besinleri tüketebilirsiniz.

    Antioksidan Besinler
    Vücudunuzu yenilemenize yardımcı olabilecek besinler tüketin. Bunların başında yaban mersini, çilek, ahududu yer alır.

    Süt Ürünleri Tüketin
    Özellikle yoğurt kanın hızlı temizlenmesine yardımcı olur. Akciğerlerin temizlenmesinde rol oynar. Günde 2 porsiyon yoğurt yada süt ürünü tüketebilirsiniz.

    Nikotini Vücuttan Hızlı Atmanın Yolları | 2

    Su
    Cildin kendini yenilemesine ve onarmasına yardımcı olan en önemli madde sudur. Hergün 2 lt su tüketmeye özen gösterin. İçerisine birkaç damla limon eklediğinizde vücuttan toksinlerin atılmasına da yardımcı olacaktır.

    Demir Açısından Zengin Besinler
    Vücudun onarılmasının temelinde kan hücreleri yer alır. Demir açısından zengin besinler ile beslenmek önemlidir. Demir Eksikliğiniz Varsa Bu Gıdaları Tüketin Tıklayın!

    Nikotini Vücuttan Hızlı Atmanın Yolları | 3

    Zencefil
    Akciğerlerinizin temizlenmesine yardımcı olacak zencefili ister çay olarak istersenizde yemeklerinizde baharat olarak tüketebilirsiniz.

  • Sigarayı Bıraktıktan Sonra Vücutta Görülen Değişiklikler

    Sigarayı Bıraktıktan Sonra Vücutta Görülen Değişiklikler

    Eskisi gibi kolay merdiven çıkamıyor musunuz? Nedeni sigara olabilir! Sigarayı bıraktıktan sonra vücudunuzda bakın ne gibi değişiklikler olacak..

    Farkında olmasanız da sigara tüm hayatınızı sinsi sinsi mahveder. Zamanla merdiven çıkarken soluğunuz daralır, sabahları ağzınız hiç hoş olmayan acı bir tat oluşturur. Bunlar kısa vadede etkileri, uzun vadedeki zararlarını düşünmek bile istemezsiniz.. Peki ya şimdi sigarayı bırakmaya ne dersiniz? Sigarayı bıraktıktan sonraki değişimlerinizi görmek emin olun sizi çok mutlu edecek.

    Sigarayı Bıraktıktan Sonra Vücutta Görülen Değişiklikler | 4

    Sigarayı Bıraktıktan Sonra Vücutta Görülen Değişiklikler

    -Sigarayı bıraktıktan sonra vücudunuzdaki ilk değişiklik 20 dakika sonra el ve ayaklarınızdaki kan basıncının normale dönmesi.

    -Sigarayı bıraktıktan 8 saat sonra vücudunuzdaki oksijen dağılımı normale döner ve kalp krizi riskiniz azalır.

    -Sigarayı bıraktıktan 24 saat sonra vücudunuzdan karbonmonksitten arınmaya başlar.

    -Sigarayı bıraktıktan 72 saat sonra solunum yollarınız rahatlamaya başlar.

    – Sigarayı bıraktıktan 2-12 hafta sonra iyice düzelen solunum yollarınızda enfeksiyon olasılığı iyice azalır.

    -Sigarayı bıraktıktan 3-9 ay sonra akciğer fonksiyonlarınız düzelmeye başlar.

    -Sigarayı bıraktıktan 12 ay sonra kronik kalp hastalıklarının riski yarıya iner.

    -Sigarayı bıraktıktan 12-36 ay sonra mesane kanserine yakalanma riskiniz yüzde 50’ye düşer.

    -Sigarayı bıraktıktan 10-15 yıl sonra kalp krizi geçirme riskiniz hiç içmeyenlerle aynı seviyeye iner.

    Sizce sigarayı bıraktıktan sonraki tüm bu değişiklikler sigarayı bırakmaya değmez mi?

     

  • Sigarayı bıraktıktan sonra görülen olumlu değişimler

    Sigarayı bıraktıktan sonra görülen olumlu değişimler

    Sigara her yıl yaklaşık 6 milyon insanın hayatına mal oluyor!

    100 bin kişiden 17 bini pasif içicilik nedeniyle ölüyor!

    Her yıl 600.000 kişi pasif içicilik nedeniyle ölüyor!

    Sigara psikolojik, biyolojik, hatta sosyal bir bağımlılıktır!

    Tüm dünyada önlenebilir ölüm nedenlerinin başında olan sigara kullanımı, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her yıl yaklaşık 6 milyon insanın ölümüne sebep oluyor. Gerekli önlemler alınmazsa, 2030 yılında 8 milyondan fazla kişinin hayatını sigara nedeniyle kaybedeceği hesaplanıyor. 9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü vesilesiyle görüşlerini belirten Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Aile Hekimliği Kliniği Eğitim ve İdari Sorumlusu ve Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği (TAHUD) Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Dilek Toprak, tüm tütün ürünlerinin kanserojen olduğu konusunda uyardı.

    Türkiye nüfusunun yüzde 30’unun sigara kullandığını belirten Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Aile Hekimliği Kliniği Eğitim ve İdari Sorumlusu ve Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği (TAHUD) Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Dilek Toprak, sigaranın toplum sağlığı üzerindeki etkileri üzerine şunları söyledi: “Ülkemizde her yıl 100.000 kişi sigaraya bağlı nedenlerle ölmektedir. Dünyada ise sigara her yıl yaklaşık 6 milyon insanın hayatına mal olmaktadır. Bunların 5 milyondan fazlası doğrudan tütün kullanımı ile ilişkili iken, 600.000 kişi sigara içmeyip sigara dumanına maruz kaldığı için hayatını kaybetmektedir. Bir “salgın” olarak niteleyebileceğimiz bu kötü bağımlılık nedeniyle 2030 yılında 8 milyondan fazla kişinin hayatını kaybedeceği hesaplanıyor.”

    Sigarayı bıraktıktan sonra görülen olumlu değişimler | 5

    Sigara yüzünden ölen her 9 kişi, sigara içmeyen 1 kişinin ölümüne neden oluyor
    Sigara bağımlılarının yalnızca kendilerine zarar vermekle kalmadığını ve etraflarındaki insanların da sağlığını etkilediğini vurgulayan Doç. Dr. Dilek Toprak şunları söyledi: “Örneğin sigara içtiği için ölen her 9 kişi, içmediği halde dumanını soluyan 1 kişinin de, pasif içicilik etkileri nedeniyle ölümüne neden olmaktadır. Pasif içicilik kaynaklı ölümlerde en yaygın neden kalp krizi olarak tespit edilmiştir. Onu sırasıyla alt solunum yolu enfeksiyonları, astım ve akciğer kanseri izlemektedir. Pasif içicilik kaynaklı ölümler en çok kadınlarda, sonra çocuklarda ve erkeklerde görülmektedir.”

    Sigara bütün organları kötü yönde etkiliyor
    Sigara kullanımının etkilemediği organ olmadığını vurgulayan Doç. Dr. Dilek Toprak sigaranın bilinen en önemli kanserojen madde olduğunu söyledi ve şöyle devam etti: “Tütün ürünlerinden en çok bildiğimiz şekliyle sigara, akciğer kanserinden cilt, pankreas, mide, kolon, meme ve aklınıza gelebilecek her organın kanserinin önde gelen nedenlerinden biridir. Sigara, başta KOAH ve kardiyovasküler hastalıklar olmak üzere birçok kronik hastalığın önemli risk faktörleri arasındadır. Diğer tütün ürünleri daha az gündeme getirilse de nargile, puro ve pipo da aynı tehlikeyi yaratmaktadır. Tütün ve ürünlerinin kişiye sosyal ve estetik yönden olumsuz etkileri ciltte kırışıklık, renk değişikliği, çabuk yaşlanma ve ağız kokusu iken ayrıca kısırlık, nefes darlığı, alerji, dişeti hastalıkları ve daha saymakla bitiremeyeceğimiz pek çok rahatsızlığın da nedenidir. İşte ya da evde sigara dumanına maruz kalmak koroner arter hastalığı riskini yaklaşık %20-50, kalp krizi riskini ise %30 civarında artırır.”

    Sigarayı bıraktıktan sonra görülen olumlu değişimler | 6

    10 Sigara bağımlısından 7’si sigarayı bırakmak istiyor
    Doç. Dr. Dilek Toprak sigara bağımlılarının sigarayla mücadelesine dair istatistikleri şöyle özetliyor: “Her 10 sigara bağımlısından 7’si sigarayı bırakmak istiyor ve sigarayı bırakmak isteyen her 10 kişiden 3’ü son 1 yılda ciddi bırakma denemesinde bulunuyor. Geçmişte sigara bırakma girişiminde bulunan her 100 sigara bağımlısından ise yalnızca 3’ü sigarayı bırakabilmiş. Bu nedenle, sigaradan etkin bir şekilde kurtulabilmek için yalnız başına uğraşmak yerine, bu alanda uzman doktorlardan destek almak çok önemli. Sigarayı bırakabilmek için irade çok önemli bir faktör ancak sigara sadece psikolojik bir bağımlılık değildir, aynı zamanda biyolojik hatta sosyal bir bağımlılıktır. Biyolojik bağımlılıktır çünkü nikotin vücutta gerçek bir bağımlılık yapar. Sigara içilmeyen sürelerde, nikotin nedeniyle salgılanan dopamin seviyesinde azalma olması sinirlilik ve stres gibi yoksunluk belirtilerine neden olabilir. Bunun dışında sigarayı bırakma döneminin ilk iki haftasında konsantrasyon güçlüğü, gece uyanmaları ve baş dönmesi, sersemlik gibi belirtiler ortaya çıkabilir. 2 ila 4 haftada sinirlilik, depresyon, huzursuzluk, kabızlık ve ağız yaraları görülebilir. Görüldüğü üzere sigarayı bırakma kararı sonrasındaki yoksunluk belirtileri son derece zorlayıcıdır ve sigara bağımlılarının bu süreci destek almadan tek başlarına atlatmaları zor olabilir. Bu nedenle sigarayı bırakmak isteyenlerin bu konuda uzman hekimlerden destek almalarını öneriyorum.”

    Sigara bırakma poliklinikleri bağımlılara ihtiyaç duydukları desteği veriyor
    Sigarayı bırakmanın en önemli ve zorlayıcı yan etkisi olan aşırı sigara içme isteğinin özellikle ilk haftalarda görüldüğünü ancak bunun uygun davranışsal tedavi yöntemleri ve ilaçlarla atlatıldığını belirten Doç. Dr. Dilek Toprak, şunları söyledi: “Ülkemizde Tütün Yasası ile toplumun bilinçlendirilmesi ve sigara bırakma konusunda oldukça büyük adımlar atılmıştır. Özellikle 2015 yılının başından bu yana sigara bırakmada kullanılan ilaçlarının devlet tarafından ücretsiz verilmesi sigara bıraktırma polikliniklerine ilgiyi arttırmıştır. Türkiye genelindeki Sağlık Bakanlığı destekli 400’den fazla sigara bırakma polikliniği bu konuda en önemli ve güvenilir merkezlerdir. Bakanlık kontrolünde sıkı bir eğitim sonrası verilen sertifika ile bu merkezlerde çalışan hekimlerimize vatandaşlarımız güvenle başvurabilirler. Özellikle başka yerlerde çözüm aramamaları gerektiğini vurgulamak isterim. Sigara bırakmada kullandığımız, bilimsel olarak etkinliği kanıtlanmış yöntemlerin dışında olan her türlü yol ve özellikle internetten alınan ne olduğu bilinmeyen bitkiler ve macunlar son derece tehlikeli olabilir.”

    Bütün tütün ürünleri kanserojendir
    Nikotin içeren tüm tütün ürünlerinin bağımlılık yaptığının altını çizen Doç. Dr. Dilek Toprak şöyle devam etti: “Light sigara, puro, pipo, nargile ve dumansız tütün ürünleri gibi farklı isimler altında satılan bütün formlar zararlı, kanserojen ve öldürücü etkilere sahiptir. Yanan ve duman oluşturan tütün ürünlerinin hepsi karbon monoksit oluşturmaktadır. Bu yüzden gençleri bu pazarlama türlerinin hiçbirine kanmaması konusunda uyarmalıyız. Gençlere mesajımız “Hiç başlamamaları, uzatılan bir sigaranın devamının gelme ihtimalinin yüksek olduğunu bilmeleri ve bu bilinci özellikle arkadaş ortamlarında daha özenle sürdürmeleridir.”  Tütün ve ürünleri konusunda bilinçli gençlerimiz attıkça, gelecekte kanser oranları, kalpdamar hastalıkları ve bunlara bağlı ölümler azalacaktır.

    Doç. Dr. Dilek Toprak, sigarayı bıraktıktan sonra görülen olumlu değişimleri ve sigarayı bırakmanın yaşam süresini uzatma düzeyini şöyle özetledi:

    Sigarayı bıraktıktan sonra görülen olumlu değişimler:

    • 20 dakika sonra kan basıncı ve nabız normale döner, el ve ayak kan dolaşımı düzelir.
    • 8 saat sonra kan oksijen düzeyi normale döner, kalp krizi geçirme riski azalır.
    • 48 saat sonra kandaki nikotin düzeyi azalır, tat ve koku duyusu artar, peptik ülserli hastaların tedaviye verdikleri cevap artar.
    • 72 saat sonra hava yollarının gevşemesi sonucu nefes alıp verme rahatlar, solunum yolları kendi kendini temizlemeye çalışır ve enerji düzeyi artar.
    • 2-12 hafta sonra tüm vücuttaki dolaşım düzelir, solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanma riski azalır, yürürken yorulma ve tıkanma daha az görülür.
    • 12-36 ay sonra, mesane kanseri riski yüzde 50 azalır.

    Sigarayı bırakmanın yaşam süresini uzatma düzeyi:

    • 30 yaşında bırakanlarda 10 yıl
    • 40 yaşında bırakanlarda 9 yıl
    • 50 yaşında bırakanlarda 6 yıl
    • 60 yaşında bırakanlarda 3 yıl
  • 1 sigara hayattan 12 dakika çalıyor

    1 sigara hayattan 12 dakika çalıyor

    Memorial Ankara Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Metin Özkan “9 Şubat Sigarayı Bırakma Günü” öncesinde sigarayı bırakmanın insan sağlığı üzerindeki olumlu etkileri hakkında bilgi verdi.

    BIRAKIN ÖMRÜNÜZ UZASIN

    Sigara içen insanların neredeyse tamamı sigaranın zararlarının farkında olsalar da içmeye devam ederler. Bunun nedeni insanları sürekli sigara içmeye zorlayan ve çok güçlü bağımlılık yapan nikotin adı verilen maddedir. Nikotin, çok güçlü bir psikolojik uyarıcıdır ve eroin, kokain ve alkolden daha güçlü bağımlılık yapar. Nikotin beyne ulaştığında bazı hormonların salgılanmasına neden olarak zevk alma, gevşeme, sakinleşme ve konsantrasyon artışına neden olmaktadır. Ancak zamanla bu değişikliklerin devam edebilmesi için vücut daha fazla nikotine ihtiyaç duyar. Böylelikle içilen sigaranın miktarı artar. İçilen her sigara insan hayatından 12 dakika çalmaktadır. Sigara içenlerde 15-20 kat daha fazla kanser görülür. Sigara sadece kansere neden olmaz. KOAH denilen hastalığın da yüzde 90’dan fazla nedeni sigaradır. Ayrıca sigara içenlerde; kalp krizi geçirme, beyin damar hastalıkları, felç ve bacak kangreni riski daha fazladır. Sigara içen kadınlarda; düşük yapma, erken doğum, düşük doğum ağırlıklı bebek doğurma, kısırlık riski yüksektir. Sigara erkeklerde de kısırlık ve iktidarsızlığa neden olur.

    SİGARA İSTEĞİ GELDİĞİNDE YÜRÜYÜŞ YAPIP MÜZİK DİNLEYİN

    Birkaç denemeyle bırakamamış olmak kişinin iradesizliğine değil sigaranın çok güçlü bağımlılık yapıcı özelliğine bağlıdır. Özellikle bıraktıktan sonraki ilk 3 hafta içinde zorlanma yaşanması normaldir. Sigara bırakmaya çalışan kişi kendini yargılamadan ve suçlamadan mücadele etmelidir. Sigarayı bıraktıktan sonra yaşanabilecek sıkıntılar; sinirlilik, huzursuzluk, dikkat dağınıklığı, uykusuzluk, isteksizlik, kabızlık, iştah artışı olarak sıralanabilir. Bu durumlarda yürüyüşe çıkmak, duş almak, spor yapmak, müzik dinlemek, aşırı çay ve kahve içmemek, ılık süt içmek ve baş ağrıları için gerekirse ağrı kesiciler almak genellikle çözüm olabilir. İştah artışı ve kabızlık durumunda bol su içilmesi, meyve ve sebze tüketilmesi, sakız çiğnenmesi tavsiye edilir.

    ELEKTRONİK SİGARA DA SAĞLIĞA ZARARLI

    Sigarayı bırakmak için atılacak ilk adım, bırakma günü belirlemektir. Daha sonra ise uzman desteği alınmalı. Bu destek aileden, doktordan veya etkinliği kanıtlanmış tedavi yöntemlerinden alınabilir. Nikotin sakızları, nikotin bantları gibi “nikotin yerine koyma tedavileri” veya nikotinin etkilerine benzer etkileri olan ilaçlar kullanılarak bu bağımlılıktan kurtulmak mümkün olabiliyıor. Doktor kontrolünde kullanılan bu yöntemler tüm dünyada başarıyla uygulanmaktadır. Sigara bırakma konusu maalesef çok fazla suiistimal edilebilmektedir. Etkinliği kanıtlanmamış ama eczanelerde kontrolsüz bir şekilde satışı yapılan bazı maddeler ve bazı yöntemler ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Bunlara son zamanlarda kullanımı giderek yaygınlaşan elektronik sigaralar da dahildir. Elektronik sigaraların içinde de sigara da olduğu gibi kanserojen maddeler bulunmaktadır. Bu ürünlerin sigarayı bıraktırmadığı araştırmalarla kanıtlanmıştır.”

    1 sigara hayattan 12 dakika çalıyor
    1 sigara

    SİGARAYI BIRAKMANIN YARARLARI NELERDİR?

    •  Nabız, kan basıncı ve vücut ısısı 20. dakikada normale döner.

    •  Kandaki karbonmonoksit gazı 24. saatte hızla azalır.

    •  Sigarayı bıraktıktan sonraki 2 hafta ila 3aylık süreçte; efor kapasitesi artar, öksürük ve balgam azalır, solunum rahatlar, koku ve tat alma duyuları iyileşir, bağışıklık sistemi güçlenmeye başlar, diş ve parmaklardaki sarı lekeler kaybolur.

    •  1. yılda kalp krizi geçirme riski yüzde 50 azalır, beyin kanaması ve bacaklardaki damar hastalığı (Burger) riski yüzde 30-50 azalır, KOAH gibi solunum yetmezliğine yol açabilen akciğer hastalıklarının ortaya çıkması engellenir veya varsa ilerlemesi durur.

    •  5. yılda ağız, gırtlak, yemek borusu, idrar torbası kanseri riski yarı yarıya azalır.

    •  10. yılda felç olma riski 5-10 yıl içinde hiç sigara içmemiş olanlarla aynı düzeye iner, akciğer kanseri, ağız, gırtlak, yemek borusu, idrar torbası, böbrek, pankreas kanseri riski azalmaya devam eder.

    •  15. yılda kalp koroner damar hastalığı ve kalp krizi riski hiç sigara içmeyenlerle aynı olur. Bunların yanı sıra sigarayı bırakmak çevrenizdeki insanların yaşamına da olumlu yönde yansır. Özellikle çocuklarda pasif maruziyet nedeniyle görülen bronşit, kulak iltihaplanması ve astım riski azalır.

  • Sigarayı bırak 5 yaş gençleş!

    Sigarayı bırak 5 yaş gençleş!

    Sigara cildin de en büyük düşmanı… Sigarayı bırak 5 yaş gençleş!

    Takvim’de yer alan habere göre sağlıklı ve ışıltılı bir cilde sahip olmak isteyenlere estetik, plastik cerrahi uzmanı Op. Dr. Bülent Cihantimur şu önerilerde bulundu: “Sigara, güneşin zararlı ışınları, hakaretsiz bir yaşam, elektromanyetik kirlilik, katkı maddesi dolu, ambalajlı besinleri hayatınızdan uzak tutun… Sigara cildin en büyük düşmanıdır. Ayrıca güneşten kaçmanın mümkünatı yok ama koruyucu ürünler kullanabilirsiniz. Cep telefonlarını kulaklıkla kullanın ve mevsiminde taze sebze-meyvelerle beslenin ayrıca spor yapın, hareket edin! Tüm bunları 2017 senesi boyunca yapanlar, en az 5 yaş gençleşerek hayatlarına devam edeceklerdir…”

  • Sigara kullananlarda ‘erken menopoz’ riski!

    Sigara kullananlarda ‘erken menopoz’ riski!

    Kadın Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Müzeyyen Uyanık, kadınlarda adet kanamasının kesilmesi anlamına gelen menopoz dönemiyle ilgili önemli açıklamalar yaptı..

    Takvim’de yer alan habere göre menopoz döneminin ortalama 40 yaş sonrası kadınlık hormonunun azalması ile başladığını ifade eden Uyanık, sigara kullanan kadınların menopoza daha erken yaşlarda girdiğini aktardı.

    Menopoza giriş yaşının genetik durum ve sigara gibi faktörlerden etkilendiğinin altını çizen Uyanık, “Menopoz yaşı Türkiye de 47-49 iken, dünyada 51-55 yaşları arasındadır. Sigara kullanıldığında ortalama 2 yıl olarak menopoz yaşı geriye gitmektedir”ifadelerini kullandı.

  • Ramazanda sigara nasıl bırakılır?

    Ramazanda sigara nasıl bırakılır?

    Sigarayı bırakmak isteyenler, ramazan ayını iyi değerlendirmeli! Ramazan, sigarayı bırakmak için doğru zaman olabilir! 

    Ramazan ayında oruç tutan sigara bağımlıları günün büyük bir bölümünde sigaradan uzak kalarak, sigarayı bırakmak için büyük bir fırsat yakalıyor. Ancak araştırmalara göre, sigarayı bırakmak isteyenlerin yalnızca %15’i bilimselliği kanıtlanmış yöntemlere başvuruyor. Bilimsel olmayan yöntemler nedeniyle sigara bırakma girişimi başarısız olan kişiler ise, sigarayı bırakmak konusunda umutsuzluğa kapılıyor. Türk Toraks Derneği Tütün Kontrolü Çalışma Grubu Üyesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Oğuz Kılınç, sigara bağımlılığının bir hastalık gibi değerlendirilmesi ve kesinlikle sağlık profesyonellerinden destek alınması gerektiğini belirtiyor.                                                                                                             

    Türk Toraks Derneği Tütün Kontrolü Çalışma Grubu Üyesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Oğuz Kılınç “Dünya genelinde tütün kullanımına bağlı hastalıklar nedeniyle yılda yaklaşık 6 milyon kişi hayatını kaybediyor ve ülkemizdeki tüm ölümlerin %23’ü tütüne bağlı hastalıklar sebebiyle oluyor. Türkiye’deki 15 milyon bağımlıdan, 2,2 milyonunun geçtiğimiz senelerde çeşitli desteklerle sigarayı bıraktığını söyleyebiliriz ama gençler arasında da önüne geçilemeyen bir artış söz konusu. Tütün kullanımı bu şekilde devam ederse, 2030 yılında tütün kullanımı nedeniyle ölenlerin sayısının 8 milyonu aşması bekleniyor.” dedi. Prof. Oğuz Kılınç, ramazan ayının bu ölümcül bağımlılıktan kurtulmak için iyi bir fırsat olduğunu vurguladı.

     

    Prof. Dr. Oğuz Kılınç, Ramazan ayı nedeniyle gün boyunca herhangi bir maddenin tüketilemediği bir sürece girildiğini ve bu süreçte bağımlıların sigaradan uzaklaşabileceklerini belirtti ve içicilerin bu dönemde bağımlılıklarını kontrol altına alabileceklerini, dolayısıyla bunun bir fırsat olabileceğini ifade etti. Kılınç’a göre bağımlılar tedavilerini ramazan ayı süresince planladıkları, sigara bırakma poliklinikleri ve hekimlerden yardım aldıkları takdirde bilimselliği kanıtlanmış yöntemlerle sigarayı bırakmaları kolaylaşabilir. Bilimselliği kanıtlanmış yöntemlere başvurmanın önemini vurgulayan Prof. Dr. Kılınç, şunları söyledi: “Ülkemizde 2009 yılında kabul edilen 4207 sayılı tütün kontrol yasası ile birlikte sigara bağımlılığı daha iyi tanınmaya başlandı ve tedavi yöntemleri hakkında da detaylı bilgiye ve eğitime ulaşma şansı yakalandı. Ancak hastalar tarafından bilimselliği kanıtlanmış sigara bırakma yöntemleri hala yaygın olarak kullanılmıyor. Sigarayı bırakmak isteyenlerin sadece %15’i bilimselliği kanıtlanmış yöntemlere başvuruyor. Bilimselliği kanıtlanmamış yöntemler etkili yöntemler olmadığı için, bunları deneyenler genelde sigarayı bırakamıyor. Bırakamayınca da bu durum bir umutsuzluk olarak etki gösteriyor.

    razamanda_Sigara

    Sigarayı tek başına bırakmak kolay değil

    Sigara içenlerin %70’i bırakmak istediğini ve sadece %30’unun 2-3 yıl içinde bırakma girişiminde bulunduğunu belirten Prof. Dr. Oğuz Kılınç, “Sigarayı bırakmak için istek çok önemli bir kriter olsa da, destek almadan sigara bırakma girişimlerinin çok büyük kısmı sigaraya tekrar başlamakla sonlanıyor” dedi. “Kişi sigarayı asla bırakamayacağını düşünüyor. Maalesef sigara basit bir alışkanlık, tiryakilik gibi düşünüldüğü için bilimsel yöntemlere başvurmaya gerek duyulmuyor. Kendi başına sigarayı bırakmaya çalışanlar arasında, bir yıl boyunca sigara içmeme oranı ancak %3-5 civarında ve bu girişimlerin %80’i ilk bir ay içinde tekrar sigaraya başlamakla sonuçlanıyor. Uzman desteğine başvuranların oranı ise %13 ila %15 arasında. Sigarayı bırakmak için hekimlerden, Sağlık Bakanlığı’na bağlı kurumlar ve üniversiteler bünyesinde yer alan sigara bırakma polikliniklerinden destek alınması çok önemli. Diğer yöntemleri hiçbir şekilde önermiyoruz.”

     

    Sigarayı bırakmak isteyenler Alo 171’i arayabilir

    Sağlık Bakanlığı web sitesinde ismi bulunan ya da Alo 171 de kaydı bulunan sigara bırakma polikliniklerinin, sigarayı bırakmak isteyenler için en doğru adres olduğunu belirten Prof. Dr. Oğuz Kılınç, şu bilgileri verdi: “Alo 171 sigara bırakma hattı hizmeti ve Sağlık Bakanlığı’nın sigarayı bırakmak isteyenlere yönelik ücretsiz ilaç projesi ilaçlar azalmasına rağmen devam ediyor. Sigaradan kurtulmak isteyenler, Sağlık Bakanlığı tarafından görevlendirilen sigara bırakma polikliniklerine başvururlarsa bu tedavilere ücretsiz olarak kavuşabilirler. Sigara bağımlılığının fiziksel kısmının nedeni nikotindir ve nikotin alınmadığında huzursuzluk, konsantrasyon güçlüğü, gerginlik, sinirlilik depresyona eğilim, iştah artışı gibi yoksunluk belirtileri ortaya çıkar. Bu semptomlar zamanla azalarak kaybolsa da sigara bırakma sürecinin ilk haftalarında en yoğun seviyededir. Sigara bırakma girişimlerinde başarısızlığının en önemli nedenlerinden biri yoksunluk semptomlarıdır. Bırakanların davranışsal ve bilişsel destek ve farmakolojik tedavi ile desteklenmesi bırakma başarısını artırır. Fiziksel bağımlılık ne kadar yüksekse farmakoterapi ihtiyacı o kadar fazladır. Hekimlerin hastalarının bağımlılık düzeylerini değerlendirmeleri ve sigara bırakmak isteyen hastalarına davranışsal ve bilişsel destek ve uygun medikal tedavi seçeneklerini sunmaları önemlidir.”

    Prof. Dr. Kılınç ramazanda sigarayı bırakıp tekrar başlamak istemeyenler için de şunları öneriyor: “Sigara bağımlılarının beyinlerinde bunu geçici bir süreç olarak kodlamamaları gerekiyor. Bunun sadece ramazanda değil, yaşam boyu kurtulmaları gereken bir davranış olduğunu idrak etmeleri lazım. Böyle düşünürlerse, sadece ramazan ayında değil bütün ömür boyu sigarayı bırakacağım derlerse ve yola bu şekilde çıkarlarsa ramazan ayı sigarayı bırakmak için gerçekten bir vesile olabilir.”

    Gün boyu sigarasız kalıp sahurda veya iftarda üst üste sigara içen bağımlılara da Prof. Dr. Kılınç’ın bazı uyarıları var: “Sigara 4.000’den fazla kimyasal madde içeriyor ve bunların yaklaşık 90’ı kanserojen. Sigaradan çekilen her nefeste sıkıntılı, öldürücü ya da sakat bırakıcı bir hastalığın başlama riski %50’dir. Günde sadece 1 sigara içilse bile, sigaranın ilk temas ettiği organlar olan akciğer ve kalpte ciddi riskler oluşuyor. Sigaranın her dozu ve her şekli zararlıdır ama sahurda ve iftarda üst üste içilmesi yüksek konsantrasyonda nikotin ve diğer zehirli maddelerin kana karışmasına yol açar. Bu da altta yatan ya da tanısı konmamış hastalıkların ciddi boyutlara ulaşmasına neden olabilir. Hatta ani kalp krizleri ve beyin kanamaları gelişebilir.”

    Prof. Dr. Oğuz Kılınç sigarayı bırakanlardaki iyileşme sürecini ise aşama aşama şöyle özetledi:

     

    • Sigarayı bırakanların kalp atış hızı ilk 20 dakikadan itibaren düşüyor
    • 12 saatte kandaki karbonmonoksit seviyesi normale dönüyor
    • 2 hafta ila 3 aylık bir süreden sonra kalp krizi riski azalmaya, akciğer fonksiyonları düzelmeye başlıyor
    • 1 ila 9 aydan sonra öksürme ve nefes darlığı azalıyor
    • 1 yılda koroner kalp rahatsızlığı riski, sigara içen birinin yarısı seviyesine geriliyor
    • 10 yılda akciğer kanseri riski sigara içenlerin taşıdığı riskin yarısı seviyesine gerilerken ağız, gırtlak, yemek borusu, böbrek, mesane ve pankreas kanseri riskleri de azalıyor
    • 15 yılda, koroner kalp hastalığı riski, sigara içmeyenlerin taşıdığı riskle aynı seviyeye geriliyor.
  • Hamilelikte içilen sigara

    Hamilelikte içilen sigara

    Finlandiya’da yapılan bir araştırma, hamilelik sırasında tüketilen sigaranın sadece anneye değil aynı zamanda bebeğe de zarar verdiğini ortaya koydu.

    Araştırmaya göre hamilelik süresince vücuda alınan nikotin kan yoluyla bebeğe de geçiyor ve onu da etkiliyor.

    Bin hasta üzerinde yapılan incelemeler sonucunda hamilelikte sırasında içilen sigaraların, bebeklerin ileriki yaşlarda akıl hastalıklarına yakalanma riskini arttırıyor.

    Bebeklerin ileriki yıllarda özellikle şizofreniye yüzde 38 oranında daha fazla maruz kaldığı belirtildi.

    Araştırmada anne adaylarının ve bebeğin kanları ilk 3 ayda ve ikinci 3 ayda test edildi.

    Araştırmanın asistanlarından Profesör Alan Brown, “Nikotin göbek bağından (plasenta) kolayca geçerek fetüsün kanına karışabilir. Oldukça hassas dönemdeki bu erken etkileşim ileride çocuklarda kalıcı etkiler yaratacaktır” dedi.

    Kaynak: ntv.com.tr

  • Sigara ve burun estetiği

    Sigara ve burun estetiği

    Rinoplasti, estetik cerrahide en sık uygulanan ameliyatların başında gelmektedir.  Bu ameliyat, yüzün tam ortasındaki bir yapıya müdahaleyi gerektirdiği için kişilerin güzelleşmek ve kendilerine olan güvenini arttırmak adına başvurdukları en önemli operasyonlardan biridir.

    Bu ameliyatı olmaya karar veren hastalar istedikleri sonuca varmak için hekim seçiminde ve operasyonun başarısında çok hassas davranmaktadırlar. Ancak bilinmelidir ki iyi bir sonuç için doğru hekim seçimi kadar önemli olan başka bir nokta da hastaların operasyon öncesi ve sonrası dikkat etmeleri gereken hususların olduğu gerçeğidir.

    Bunlar; ameliyat öncesinde kan sulandırıcı ilaçlar ve gıdalar tüketmemek, yakın zamanda yoğun güneş ışınına maruz kalmamak, alkol tüketmemek, mens dönemini göz önünde bulundurmak gibi bazı faktörler olsa da en önemlisi ve üzerinde durulması gereken nokta sigaradan uzak durulmasıdır.

    Sigara toplumda sıklıkla bilinen kanser yapıcı etkisi, kalp damar tıkanıklıklarında başrol üstlenmesi dışında cilt için oldukça zararlı etkileriyle bilinmekte ve burun estetiği için pek de istenilmeyen bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Burnun iskeletini ne kadar güzel yaparsanız yapın onu örten bir cilt tabakasıdır ve onun ne kadar sağlıklı olduğu yaptığınız ameliyatın başarısı için oldukça belirleyicidir.

    Rinoplasti en komplike estetik ameliyatların başında gelir. Ameliyat sonrasında sigara içmeniz halinde burnunuzda sigara dumanı ödemi arttıracak ve kılcal damarlara zarar verebilecek bu durum da, ameliyat sonrası kanamaya, şişlik ve ödemin geç dağılmasına, morluk var ise bunların kalıcı hale gelebilmesine yol açabilecektir.

    Sigaranın, cildin esnekliğini ve kalitesini sağlayan elastin lifler üzerinde olumsuz etkileri vardır. Ameliyat öncesinde, sigara etkisi altında kalmış olan cildin yapısı bozulabilmektedir. Ameliyat sonrasında ise yaraların iyileşmesini zorlaştırmakta ve geciktirmektedir. Ayrıca sigara kullanımı cilt ve cilt altındaki kan dolaşımını olumsuz etkileyerek burnunuzu şekillendirmek adına konulan yumuşak doku ve kıkırdak parçalarının incelmesine yol açabilmekte ve alınacak iyi sonucun önüne geçebilmektedir.

    Yapılan araştırmalar, estetik ameliyat olan hastaların yarıdan fazlasının sigarayı yaşamlarından çıkarma kararı aldıklarına dikkat çekiyor. Hayatınızdan sigarayı tamamen uzaklaştıramıyorsanız ameliyat öncesi en az 10 gün, ameliyat sonrasında ise en az 1 ay süreyle sigara içmemenizi öneririm.

    Op.Dr.Muhammet DİLBER
    Nose Estetik “Estetik Burun Ameliyatları”
    www.noseestetik.com , www.muhammetdilber.com

    Op.Dr.Muhammet Dilber Facebook 
    Op.Dr.Muhammet Dilber twitter

    İlgili yazıları ;

    – Burun estetiği ile birlikte yapılan operasyonlar 
    – Burun şekli nefes almayı etkiler mi ?
    – Doğal burun estetiği
    – Burun operasyonu öncesi öneriler
    – Burun estetiği operasyonlarında doğru zaman ?