Etiket: sex

  • P Noktası

    P Noktası

    Ruh ve beden sağlığının en önemli olgularından biri olan cinsellin keşfi dur durak bilmiyor… Kadınların boşalmalarını kolaylaştırmak ve daha fazla haz almalarını sağlamak için yapılan araştırmalar en sonunda meyvesini vermiş gibi gözüküyor.

    Kadınlarda cinsel haz almayı sağlayan ve boşalmalarını kolaylaştıran klitoris ve G noktasına ek olarak yeni bir haz noktası keşfedildi. Vajina ile anüs arasında kalan ve birçok sinir ucunun kesiştiği yere “P noktası” adı veriliyor. Cinsellik; rahatlamış ve gevşemiş bir halde, sevişmenin ve dokunmanın verdiği hazza odaklanarak, haz alıp haz verebilme, ruhu ve bedeni paylaşabilme, ne olursa olsun bir şekilde boşalabilme bilim ve sanatı olduğuna göre, dünyadaki en güzel ve en özel alışveriş de olmalı… Çiftler bu alışverişi nasıl gerçekleştiriyor? Elbette ki, zevk almak istedikleri ölçüde zevk vererek! Öyleyse çiftlerin daha çok zevk almalarının önünü açacak olan P noktasını keşfe çıkmaları gerekiyor.

    P NOKTASI BOŞALMAYI KOLAYLAŞTIRIYOR…
    Vajina girişinin sonundaki bölgeden başlayarak anüse gelmeden son bulan bölgeye “perine” adı veriliyor. Perine bölgesinde bulunan P noktası kadınların boşalmalarını kolaylaştırıyor. Dolayısıyla, bu noktaya doğru bir şekilde yapılan basınç hazzın doruğuna taşınmasına yardımcı olabiliyor. Özellikle cinsel birleşme sırasında P noktasının uyarılması psikolojik bir uyarıcı görevi görüyor. Cinsel ilişkide P noktasının uyarılması için her pozisyon uygun olmakla birlikte, Jokey pozisyonu (kadının üstte, erkeğin altta olduğu pozisyon) ve Misyoner pozisyonu (kadının sırtüstü yattığı, erkeğin üstte olduğu pozisyon) doğru seçim olabiliyor. Erkekler genellikle görsel ve işitsel eğilimli, kadınlarsa daha çok dokunsal ve işitsel eğilimli oluyorlar. Bu nedenle P noktası uyarılırken kadının kulağına güzel şeyler fısıldanması alınan hazzı arttırabiliyor.

    P NOKTASI KEŞFEDİLMEYE AÇIK BAKİR TOPRAKLAR GİBİ…
    Kadınlar P noktalarına dokunulmasından, yalanmasından ve basınç uygulanmasından çok hoşlanıyorlar. P noktasına yapılan hafif bir masaj, sevişmeye renk katmaya ve boşalmanın hazzını doruklara taşımaya yardımcı olabiliyor. Bu nedenle “P noktasının keşfi erkeklerin işini kolaylaştırdı!” desek, eminim yanılmış olmayız… Kadın vajinasının içinde bulunan G noktasının yerini bulmak, klitorise doğru ve ritmik hareketlerle dokunmak profesyonellik istiyor. Cinsel birleşme sırasında heyecandan dokunuşlarının şiddetine pek hâkim olamayan erkekler için P noktasına dokunmak daha kolay bir deneyim… Çünkü P noktasının uyarılması kolay, hazzı büyük… Keşfedilmeye açık bakir topraklar gibi… Çiftin seks yaparken “Acaba neresiydi?” diye düşünüp dikkatini dağıtmasına neden olabilecek bir durum da yok! Bunun dışında erkekler oral seks yaparken partnerlerinin boşalmalarını kolaylaştırmak için G noktası ve klitorisin yanında, hemen ulaşabilecekleri P noktasını da kullanabiliyorlar. Ancak P noktasına yapılacak olan basıncın derecesinin klitorise yapılacak olan basıncın derecesinden biraz daha yüksek olması gerekiyor. Ayrıca P noktası her kadının farklı hissettiği bir bölge… Çünkü P noktasındaki cinsel duyular kişiye ve ruhsal etkilerin derecesine göre değişebiliyor. Bu nedenle hangi dokunuşun daha uygun olduğunu kadının partnerine ifade etmesi gerekiyor.

  • Orgazmın Kilit Noktası

    Orgazmın Kilit Noktası

    Klitoris orgazmı Çoğu insanın bildiğinin aksine kadınların en hassas cinsel noktası vajina değil klitoristir. Kadınlar, cinsel ilişki sırasında klitorisin…

    Çoğu insanın bildiğinin aksine kadınların en hassas cinsel noktası vajina değil klitoristir. Kadınlar, cinsel ilişki sırasında klitorisin uyarılmasıyla daha fazla haz alır ve orgazm olmaları da o derece kolaylaşır.

    Klitoris, kadınların boşalması ve orgazmı için çok önemli

    Klitoris, kadınların en hassas bölgesidir. Damar ve sinirlerden oldukça zengin bir yapıdır. Yaklaşık 8000 sinir lifi bulunur. Bu lif yoğunluğu peniste bulunanın yaklaşık iki katıdır. Vücudun başka hiçbir bölgesinde bu kadar yoğun sinir lifi yoktur. Ancak kadınların çoğu cinsel organlarının yapısını bilmiyor çünkü ülkemizde cinsel eğitim verilmiyor. Bu da ileride cinsel sorunların yaşanmasına yol açabiliyor.

    Kadınlarda en sık gördüğümüz cinsel sorunların başında boşalma ve orgazm sorunları geliyor. Aslında kadınlar kendi bedenlerini tanımadıkları, nelerden hoşlandıklarını bilmedikleri için partnerlerini de yönlendiremiyorlar ve bu yüzden de boşalamıyorlar. Oysaki klitoris kadınların boşalması ve orgazmı için çok önemlidir. Kadınların boşalması ve orgazmı büyük ölçüde klitorisin uyarılması ile gerçekleşebiliyor. Erkekler de cinsel ilişki sırasında partnerlerini mutlu etmeye, cinsel performanslarına ve penis boyuna fazlasıyla kafayı takıyorlar ve sadece penis-vajina ilişkisine odaklanıyorlar. Oysa kadının ruhunu okşayıp klitorisini de uyardıklarında zaten kadınlar rahatlıkla boşalabiliyorlar.

    Klitorisin çok önemli 3 işlevi var

    Klitorisin başlıca 3 işlevi var. Klitoris öncelikle;

    – Kadınların boşalmasını ve orgazm olmasını sağlar,
    – Cinsel ilişki sırasında sertleşerek idrar deliğini kapatır ve böylece bakterilerin idrar torbasına girişini engeller,
    – Ters V şeklindeki kollarının şişerek sertleşmesi, vajina kanalını gerer ve bu da penis başının kolayca girmesini sağlar.

    Klitoris nerede bulunur?

    Tüm bu işlevlerine rağmen, kadınların çoğu, klitorislerinin yerini bilmiyor. Klitoris; kasık kemiklerinin birleştiği noktanın ortasındadır, küçük dudakların yukarda birleştiği kısma dek uzanır ve büyük dudaklar arasındaki yumuşak dokunun içinde yerleşiktir. Yaklaşık 3 cm uzunluğunda ve 3 mm kalınlığında, penise benzeyen, Venüs tepesinin altında yer alan, üstte ve yanlarda iç dudaklarla çevrili çok özel bir organdır.

    Klitorisin yapısı nasıldır?

    Klitoris baş ve gövde kısmından oluşan, ters V şeklinde bir yapıdır. Baş kısmı hafif bir çıkıntı şeklindedir ve iç dudaklar parmaklarla hafifçe geriye ittirildiğinde dışarıdan rahatlıkla görülebilir. Küçük dudakların birleştiği kısımda bir başlık biçiminde genişler. Bu başlığın altında klitorisin ucu bulunur. Gövde kısmı ise yanlara doğru uzanan iki koldan oluşur ve vulvanın içine tümüyle gömülü olduğundan dışarıdan görülmez. Bu nedenle çoğu insan klitorisi yalnızca düğme şeklinde basit bir yapı olarak algılar ama çok yanılır.

  • Efsane Kadınlardan Baştan Çıkarma Tüyoları

    Efsane Kadınlardan Baştan Çıkarma Tüyoları

    Marilyn Monroe, ilk gençlik yıllarından itibaren, erkeklerin üzerindeki gücünü keşfetmeye başlamıştı. “Onların beni öpmek, bana sarılmak istemesinin suçu bendeymiş. Bazıları, onlara tutku dolu gözlerle baktığımı söyledi. Bazıları ise sesimin kendilerini baştan çıkardığını söyledi. Bir kısmı ise onları yere yatıran titreşimler yaydığımı iddia etti” sözleri günlüğüne yazdığı erkeklerle ilgili itiraflardan sadece biriydi.Hem arzulu bir kadın hem de masum bir kız çocuğu olun:

    Marilyn Monroe, sanki benliğinin bir bölümü cinsellik çığlıkları atarken, geri kalanı bunun farkında değilmiş gibi saf ve utangaçtı. Bu çelişki erkeklerin başını döndürüyordu. Bir kadının hem korunmaya muhtaç hem de cinsel açıdan heyecan verici görünmesi erkeklerin en büyük fantezisidir.

    Sesinizi Marilyn Monroe gibi kullanın:

    Marilyn Monroe, ses tonunu, küçük bir kız ile vamp bir kadın seslerinin karışımına kadar alçaltıyordu. Hareketlerinizi şehvet yönlendirsin:

    Marilyn Monroe, her oynadığı sahnede, seksi düşünüyormuş, şehvetin pençesine kapılmış gibi cinsel titreşimler yayıyordu. Sevilmek ve arzulanmak isteği, davranışlarınıza ayrı bir çekicilik katar, ama bu etkiyi yaratırken masumiyeti de ön planda tutun.

    ONLARI KLEOPATRA GİBİ DİZE GETİRİN!

    Romalı yazar Dio Cassius, “Kleopatra, kişiliği ve konuşmasıyla en soğuk ve en kararlı düşmanını bile baştan çıkarabilirdi. Sezar da onu gördüğü ve sesini duyduğu anda büyülenmişti” diyor.

    Ondan üstün olduğunuzu düşündürün:

    Kleopatra, Sezar’la sohbetlerinde soyundan geldiğini iddia ettiği Büyük İskender’den söz ederdi. Bu da Sezar’ın kendini daha aşağıda hissetmesine ve erkekliğini kanıtlama konusunda hırslanmasına neden olurdu. Siz de onun kendini eksik hissetmesine yol açacak konuları açın.Yaşamının sıkıcı olduğunu ona gösterin:

    Kleopatra, Marcus Antonius’u tavlamak için de, onu Mısır’da ziyafetlerle karşıladı; türlü eğlenceler sundu ve Mısır yaşamının Roma yaşamından en azından eğlence konusunda daha üstün olduğunu ona sergiledi. Siz de ona yaşamının sıkıcı ve ilginç olmadığını düşündürün.

    TANRIÇA AFRODİT OLABİLİRSİNİZ!

    Afrodit, cinsel yönü çok gelişmiş, inanılmaz derecede özgüvenli, bitmek bilmeyen zevkler ve biraz da tehlike sunan kadınların en ünlüsüdür. Bu yüzden, bu efsanevi kadın, diğer tüm kadınlar için iyi bir örnek olacaktır.Afrodit gibi gözlerinizle konuşun:

    İşin anahtarı, bakışların kısa ve delici olması ve ardından başka yöne çevrilmesidir. Gözleriniz arzunuzu anlatırken, yüz ifadeniz sakin olmalı. Gülümsemeyi, gülümsemek yarattığınız etkiyi yok eder. Kadınlar da, hayatın her alanında erkek gibi yaşıyorlar.

    Tehlikeyi çağrıştırın:

    Günümüz dünyası, erkekler için daha az macera içeriyor. O yüzden erkeklere genlerinde ihtiyaç duydukları tehlikeyi sunun. Dengesiz olun, açık olmayın. Bu hem onları heyecanlandıracak hem de içinizi okuyup zayıf yönlerinizi görmelerini engelleyecektir.Güvendiğiniz fiziksel özelliklerinizi kullanın:

    Her kadın fiziksel özelliklerini ön plana çıkaracak kadar kadınsı ve özgüvenli değildir. Giysileriniz cinsellik çığlıkları atmasın, ama vücudunuzun güvendiğiniz ve karşınızdakinin hayal gücünü harekete geçirecek bir bölümünü sergileyin.

    JOSEPHINE GİBİ BİR NAPOLEON FETHEDEBİLİRSİNİZ!

    Napoleon, karısı Josephine’i o kadar çok seviyordu ki, İtalya’da savaştayken, ona pek de sık mektup yazmayan Josephine’in yanına dönebilmek için savaşı erken bitirmeyi bile göze almıştı. Napoleon adeta Josephine için yaşıyordu.

    Kolay teslim olmayın:

    Josephine, önce bakışları ve davranışlarıyla Napoleon’u kendine çekti; istediği etkiyi yaratınca da, kendini geri çekerek Napoleon’un peşinden gelmesini sağladı. Siz de kontrolü ona vermeyin, ilgisini yitireceğinden korkarak ipleri ona kaptırmayın.

    Kıskançlık yaratın:

    Josephine’in bir aşığı olduğu dedikoduları Napoleon’u Josephine konusunda daha da hırslandırıyordu. Siz de üçüncü kişilere ilgi gösterin, kurbanınıza belki de onunla sandığı kadar ilgilenmediğiniz sinyalini gönderin. Aklınızdan neler geçtiğini belli etmeyin:

    Josephine, Napoleon’a gözünü çok önceden dikmişti. Ama neyin peşinde olduğunu hiç hissettirmedi. Siz de dolaylı yaklaşın, tehdit edici görünmeyin, bırakın siz ağlarınızı ustalıkla örerken, o sizi tavladığını sansın.

  • Alkol cinsel gücü artırır mı?

    Alkol cinsel gücü artırır mı?

    İnsanlar, alkol aldıklarında rahatladıklarını, cinselliğe daha iyi yaklaştıklarını düşünürler. Bu doğrudur, ancak alkolün enerjisi çok yüksektir. Vücutta gereğinden fazla enerji olduğu zaman bu yağa çevrilir. Dolayısıyla yağlanma ve damar tıkanıklığı hızlanıyor. Alkol, içeriği nedeniyle damarlarda genişleme yapıyor. Vücuttaki uç damarlar (eller, ayaklar, yüz gibi) genişlediği için ereksiyon sırasında penise giden kan miktarında azalma olur. Alkol de belli dozlarda alınmalı. Fazla yağ damarları tıkadığı için sorun. Az yağ ise hormon dengesini bozuyor. Kansızlık özellikle kadınlarda hormonal dengeyi bozuyor ve cinsel uyarı için, genital bölgeye kan gidişini azaltıyor.

    İşte performans artırıcılar!

     Çikolata: İçerdiği seratonin ve daha da önemlisi fenetilamin maddeleri nedeniyle hafif cinsel istek arttırıcı etkiye sahiptir. Afrodizyak özelliklerinin açıklanabilir bilimsel yönleri olsa da, yenilirken yaşanan haz, etkinin daha fazla olmasını sağlar.

    İstiridye: Birçok edebi eserde afrodizyak olarak bahsedilen istiridye üzerine İtalyan ve Amerikalı bilim adamları çeşitli araştırmalar yapmış. Bu araştırmalara göre; içerdiği bazı aminoasitlerin cinselliği sağlayan hormonları tetiklediği görülmüşse de, bu etkinin oluşması için gerekli miktar ve zaman kısa süreli kullanımda böyle bir etkinin görülmesini mümkün kılmamaktadır.

    Şampanya: Özel bir afrodizyak etkisi yoktur. Düşük dozdaki alkol kişilerin üzerlerindeki baskıyı atmalarını ve daha rahat hissetmelerini sağlar. Fazla kullanıldığında ise cinsel performansta bozulmalar görülebilir.

     Havyar: Yüzyıllardır afrodizyak olarak kullanılmaktadır. İçerdiği çinko miktarı nedeniyle erkeklik hormonlarının yapımını artırıyor. Çinkonun aynı zamanda sperm kalitesini de artırdığı belirlenmiştir.

     Ginseng: Geleneksel Çin ve Güney Amerika tıbbında cinsel gücü artırmak üzere kullanılan bir köktür. Bir araştırma ginsengin cinsel isteği ve birleşme kapasitesini artırdığını ortaya koymuştur. Bu etkilerini sinir sistemi ve yumurtalıklar üzerinden gösterirken penis bölgesine gelen kan damarlarını da etkileyerek erkeklerdeki ereksiyon kalitesini de artırabilmektedir.

  • Yatak odasındaki hatalar…

    Yatak odasındaki hatalar…

    Partnerinizi seviyorsunuz ve onun sekse her zaman hazır olacağını düşünüyorsunuz, her şey yolunda yani? Hayır, değil! Hiç kendi rolünüzü düşündünüz mü? Ateşi yükseltmek için neler yapabileceğinizi?

    Kimin yatak odası rutinini arada sırada değiştirmeye ihtiyacı yok ki?

    Partnerinizi seviyorsunuz ve onun sekse her zaman hazır olacağını düşünüyorsunuz, her şey yolunda yani?

    Hayır, değil! Hiç kendi rolünüzü düşündünüz mü? Ateşi yükseltmek için neler yapabileceğinizi?

    İşte uzmanlara göre kadınların çoğunun yaptığı 3 ortak hata…

    Rahat kıyafetler: Elbette hepimiz yoğun bir günün ardından eve geldiğimizde rahat eşofman ya da pijamalarımızın içine girmek için sabırsızlanıyoruz. Ama dürüst olmak gerekirse, bu birlikte olduğunuz adamı ve arzularını oldukça ters etkileyebilir. Yani eğer seks hayatınızı canlandırmak istiyorsanız rahatınızdan ödün vermeli ve seksi çamaşırları, gecelikler ve kostümlere yönelmelisiniz. Faydasını görmeniz çok zaman almayacak…

    Edilgen olmak: Seks istemek ya da başlatmak erkek arkadaşınızın/eşinizin görevi değil! O her istediğinde hazır olmanız da yeterli değil! Olaya dahil olun, ona onu istediğinizi gösterin ve sevişmeye başladıktan sonra da yan gelip yatmayı kesin. İkinizin de daha çok zevk alması için bu işe dahil olmalısınız.

    Olumsuz eleştiri: Hiçbir şey karşınızdaki insanın arzusunu ne istemediğinizi söylediğiniz zamanki kadar bastırmaz. Her tür ikili ilişkide olduğu gibi işleri olumlu yönden ele alın ve size neler yapmasını istediğinizi, neleri yaparken her zamankinden çok zevk aldığınızı bilmesini sağlayın. Yani ona ne istediğinizi söyleyin, seksi kıyafetlerinizi giyin ve en önemlisi yeterince keyif almak istiyorsanız olaya en az onun kadar hakim ve dahil olun!

  • Bebek hedefli seks

    Bebek hedefli seks

    Esas amacınız bebek yapmak olduğu için yaşadığınız cinsellik sıkıcı olmak zorunda değil, bunu aklınızdan çıkarmayın.

    Stanford Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre, doğurganlık problemi yaşayan kadınların seksüel disfonksiyon yaşama olasılığı yüzde 15 daha fazla. Üstelik cinsel hayatlarındaki tatmin fark edilir şekilde daha az.

    Potansiyel problemlerden kaçınmak için, aşağıdaki uzman önerilerini dikkate almak isteyebilirsiniz:

    Sebepsiz sevişin
    Sıkı bir programa bağlı kalan çiftler cinsel ilişkiden daha az zevk alır. “Erkekler genelde sadece sperm donörleri gibi hissetmeye başlar, kadınlar ise her ay başarısız olmanın tedirginliğini tekrar yaşar” diyor Pamela Fawcett Pressman, kısırlık konusunda uzmanlaşmış seks terapisti. Her iki senaryoda da performans sorunları kaçınılmazdır. Ve taraflar partnerleri için yeterince çekici olmadığını düşünmeye başlar.

    Bu problemin en basit çözümü yumurtlama dönemleri dışında da seks yapmaya başlamaktır, üstelik bu dönemlerde de az da olsa hamile kalma olasılığı vardır. “ Yeniden duygusallık yakalamak için sebepsiz sevişmek en iyi yoldur” diyor New York Üniversitesi’nden Doktor Mindy R. Schiffman ve ekliyor: “Bu ayni zamanda sevişmek zorunda olduğunuz zamanlardaki baskıyı üzerinizden atmanıza ve ‘bu gece o gece’ sendromundan kurtulmanıza yardımcı olur”

    Uygun moda geçin
    “Yapılan ilginç bir araştırmaya göre ruh haliniz, hatta yüz ifadelerinizin bile birlikteliğiniz üzerinde önemli etkisi vardır” diyor Dr. Kingsberg, “Eğer yüzünüzde sert bir ifade varsa, bu partnerinizin size yakınlaşmaya çalışmasını engeller.”

    Günün stresi ve yansımalarından uzaklaşmak için kendinize zaman tanıyın ve ondan sonra sekse yönelin. Fonda dinlendirici bir müzik ile alınacak bir duş işe yarayabilir. Afrodizyak özelliği olan hafif ve taze besinler tüketebilir ve kendinize hazır hissedene kadar süre vermek isteyebilirsiniz…

    Ön sevişmeye odaklanın
    Yumurtlama ajandası harici sevişmek dışında, sonrası olmayan ön sevişmeler de yaşamalısınız. “Masaj ve duygusal dokunuşlar, bir çiftin yakınlaşması ve bağlarını kuvvetlendirmesi için gerçekten önemlidir’ diyor Pressman. Ve sakın öpüşmeyi unutmayın! Öpüşmek sandığınızdan çok daha fazla hormon ve duyguyu harekete geçirir.

    Çeşitlilik yaratın
    Her çiftin favorisi olan ve baştan çıkmalarını kolaylaştıran birkaç pozisyonu vardır. Eski yöntemler üzerinde doğaçlama yaparken araya birkaç yenilik katın. Beklenmedik anlarda vajina kaslarınızı sıkıştırabilir ya da bacaklarınızın açısını değiştirebilirsiniz, bu sizin daha duyarlı olmanıza yararken partnerinizin da daha çok zevk almasını sağlayacaktır. Hatta hiç kıpırdamadan durmak bile karşınızdaki tarafından beklenmedik bir hareket olacaksa farklılık yaratabilir.

    Şehvetli olmaktan korkmayın
    Dr. Schiffman’a göre, bazı insanlar bebek için seviştikleri zamanlarda şehvetli olmaktan kaçınıyor ve bunun yerine mükemmel ve saf bir birleşme yaşamayı tercih ediyor. Maalesef bu mantalite çiftleri hedeflerinden oldukça uzaklaştırıyor. Tam tersine, yorucu ve yıldırıcı bir süreç yasayan çiftler için fantezilerin devreye girmesinin ve yeni, kışkırtıcı olanların denenmesinin tam zamanı. Üstelik seksi düşünmek ve istekli olmak karşınızdaki adamdan neden bir bebek istediğinizi size yeniden hatırlatacak!

    Yeniliklere açık olun
    Yeni bir şey denemek istiyorsanız, mesela çeşitli seks oyuncakları ya da şehirden uzaklaşılan bir seks kampı, şimdi tam zamanı! Çocuğunuz olduktan sonra, özellikle ilk dönemde cinsel hayatınıza ayıracak zamanı zor bulacağınızın farkında değilseniz, hatırlatalım.

    Yatak odasına tıkılıp kalmayın
    Cinsel açıdan tahrik olmanızı sağlayacak aktiviteler oldukça işe yaracaktır. Dans etmek, şarap tadım günlerine katılmak ya da birlikte gidilen bir sinema filminden sonra eve yürüyerek el ele dönmek. Birlikte dinlenmeniz de aynı derecede önemli. Birbirinizden ve birlikteliğinizden zevk almanız çok önemli. Bir çift olduğunuzu asla unutmamalısınız.

  • Seks hakkında yeni sırlar

    Seks hakkında yeni sırlar

    Seks hakkında bütün ezberlediklerinizi bir kenara bırakın. Mutlu cinselliğe yaklaşmanızı sağlayacak sırlarla tanışmaya hazır mısınız?

    1- Seksin duraklama dönemi vardır
    Seks hayatında üç aylık bir duraklama normaldir. Hatta çiftlerin yüzde 24’ü hayatlarının bir döneminde üç ay ilişkiye girmiyorlar. Seks, günlük hayatlarının bir parçası olmaktan çıkıyor. Bu durumda eşlerin birbirine masaj yapması ve nelerden hoşlandığından söz etmesi, uyuyan duyguları yeniden harekete geçirmeye yardımcı oluyor.

    2- Kadınlar zihnen daha çok aldatıyor
    Araştırmalar kadınların erkekleri zihnen daha sık aldattıklarını ortaya koyuyor. Kadınların yüzde 80’i tanıdıkları bir erkekle ilgili fanteziler kurarken, erkeklerin yüzde 75’i yalnızca pornografik görüntüleri hayal ediyor. Erkekler için beğendikleri bir kadınla seks yapmayı hayal etmek zor değil, ancak porno dergilerinde gördükleri kızlar dururken o kadar çaba sarf etmeye değmez. Kadınlar ise fantezi nesnelerine kanlı canlı bir karakter eklemek istiyorlar.

    3- Yaşlanmak orgazmda zirve yapmaktır
    Yaşlanmak seks hayatının bitmesi değil, orgazm olma şansının zirve yapması anlamına geliyor. Yeni bir araştırma, 36-45 yaş aralığındaki kadınların yüzde 63’ünün her seks yaptıklarında orgazma ulaştıklarını gösteriyor. Daha genç kadınlardaysa bu oran yüzde 28. 65-74 yaş arasındaki kadınların bile yüzde 53’ünün cinsel hayatları aktif şekilde devam ediyor.

    4- Kadınlar da porno sever
    Tahmin edilenin aksine kadınlar da cinsel hayatlarını renklendirmek için erkekler kadar porno izliyorlar. Üstelik pek çoğu porno eşliğinde sevişecek kadar cesaretli. Eğer siz de merak ediyor ama aşırı şiddet içeren görüntülerle karşılaşmaktan korkuyorsanız, seçim konusunda eşinizden yardım alın.

    5- Cinsel güdüleriniz genetik olabilir
    Boş bir beyaz sayfa gibi değil, bazı donanımlarla doğuyoruz. Dolayısıyla seks güdülerimizin genetik olma ihtimali var. Kadınların yüzde 30’u kolay, yüzde 60’ı zor tahrik olurken, yüzde 10’u da ortalama bir tahrik olma kapasitesine sahip. Siz bu yelpazenin neresindesiniz?

    6- Evli erkek kadın avcılığını bırakır
    Bilimsel araştırmalar erkeklerin evlendikten sonra kadın avcılığı isteklerinin düşüşe geçtiğini gösteriyor. Çünkü testosteron seviyesi evli erkeklerde, evli olmayanlara kıyasla daha düşük oluyor. Uzmanlar bu düşüşü, evli erkeklerin, kadını için diğer erkeklerle rekabete girmek zorunda olmamalarına bağlıyor.

    7- Nezaket tutkunun katilidir
    Çiftler yatak odası dışında bir yerde sevişmeyi başlatmak ya da yatakta oral seks yapmak istediğinde, birbirlerine çekinmeden açıkça izin verirlerse, cinsel iletişimdeki duvarlar yıkılıyor. Cinsel düğümün çözümü ‘izin’den geçiyor.

    8- Seks değil öpüşmek evliliği kurtarır
    Bir araştırmaya göre her gün öpüşen çiftlerin boşanma olasılığı, her gün seks yapanlardan daha düşük. Dolayısıyla seks değil, öpüşmek ilişkiyi onarıyor. Zira öpüşmek, aşk ve sevgi belirtisiyken; seks spor, basit bir rahatlama ya da egemenlik kurma yöntemi olarak algılanabilir.

    9- Cinsel isteksizliğe karşı tropikal meyveler
    Tropikal meyvelerin büyük bölümünün afrodizyak etkili olduğu bilimsel olarak kanıtlanmış durumda. Hindistan cevizinin testosteron aktivitesini artırdığı, ananasın cinsel bir uyarıcı olduğu ve zencefilin cinsel organlarda kan dolaşımını hızlandırarak kadınlar üzerinde Viagra benzeri bir etki yarattığını biliyor muydunuz? Ayrıca çinko bakımından zengin olan kabuklu deniz ürünleri de sperm üretimine yardımcı oluyor.

    10- Emziren bir arkadaş libidonuzu artırabilir

    Kokuların cinsel hayatımız üzerinde güçlü bilinçaltı etkileri olduğunu biliyor muydunuz? Süt veren kadınların yaydığı koku, etraflarındaki tüm kadınların libidosunu yüzde 50 artırabiliyor. Feromon hormonları kadınlara, “Artık senin de hamile kalma zamanın geldi” mesajı veriyor ve sekse yönlendiriyor.

  • Aşk seksin içinde saklıdır

    Aşk seksin içinde saklıdır

    Aşkı ilk kez keşfedecekler kadar aşktan ümidini kesenlerinde cevabını bulmaya çalıştıkları tek bir soru vardır: “Aşkın kimyası var mı?” Bu soruyu sorarlar çünkü herkes kendi kimyasına uyan bir partnerin bir gün mutlaka karşısına çıkacağına inanır. Fakat aşk, sanıldığı gibi uzaklarda aranacak bir şey değildir.

    Doğal bir kimyasal olan ve aşk molekülü olarak adlandırılan feniletilamin (PEA) yüksek dozda beyinde salgılanır. Kişi aşka düştüğü zaman beyni yüksek miktarda feniletilamin üretmeye başlar. Bu amfetamin benzeri molekül kişiyi iyimser yapar ve kendini iyi hissetmesini sağlar, kan basıncı artar, kalbi hızlanır. İşte kara sevdanın başlangıcındaki uçuk hal, vücut kimyasına, özellikle de feniletilamin’e dayanır. Feniletilamin aşk ilacıdır. Bilinenin aksine, önce seks sırasında ortaya çıkan mutluluk (endorfin) hormonlarını tetikler ve cinsel arzuyu arttırır. Sonrasında beyindeki milyarlarca sinir hücresinin harekete geçmesiyle aşk başlar. Diğer bir değişle, aşk seksin içinden doğar.

    AŞKIN MOLEKÜLLERİ…

    Aşk ve şehvetin yaratıcıları feromonlar mı? İki kişi arasındaki kimyasal büyüyü feromonlar mı yönetir? Peter Karlson ve Martin Lüscher adlı bilim adamları gözle görülemeyen kimyasal iletişim araçlarına feromon adını verdiler. Bilim adamları bu konularda çalıştıkça, insanlar arasındaki ilişkilerde feromonların etkileri yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Aşkın molekülleri olarak bilinen feromonlar, diğer duyu organlarının algıları ile birlikte iyi ile kötüyü, istenenle istenmeyeni, hoşlanma ile hoşlanmamayı kişinin ayırt etmesine yardımcı olabiliyor. Çünkü feromonlar mantığı atlayarak beynin duyu merkezini etkileyebiliyor. Kişi toplum içinde yaşadığı için duygu ve davranışlarını kontrol etmeye çalışır. Fakat feromonların etkileri böyle bir kontrolün her zaman mümkün olmadığını gösterir. İlk görüşte aşk ya da yıldırım aşkı diyebileceğimiz durumlarda, feromonların uyuşması yanında diğer duyuların da olumlu görüş bildirmesi gerekir. Yani bir kişinin beğenilmesinde bütün duyu organlarının ve diğer hormonların da etkisi vardır.

    AŞKIN ÖMRÜ ÇİFTİN ELİNDEDİR!

    Çift günün erken saatlerinde, gün içinde ya da yatmadan önce kısacası, zaman bulduğu her vakit, aralarına mesafe koymaktan kaçınıp, aşklarını alevlendirme yoluna gitmelidir. Çünkü seks seksi getirir.Seks, sevgi bağlarını güçlendirmek, güven duygularını artırmak ve arzuları körüklemek için gereklidir. Dolayısıyla, aşk için gerekli olan tüm hormonsal faaliyetleri ve aşkı meydana getiren duyguları ortaya çıkarmak için belki de gerekli olan en önemli fiziksel ve duygusal eylem sekstir. İnsan vücudundaki hormonlar genel hareketliliğe göre şekil almakta ve komutlu bir şekilde faaliyetlerini devam ettirmektedir. Bu da, dünyanın en güzel, en doğal eylemi ve çiftlerin samimiyetinin son raddesi olan seksin devamlılığını sağlamakla mümkündür. Ara verilen seks hayatına alışan çiftler ya da bireyler için nasıl ki sekse başlamak zor geliyorsa ve isteksizlik had safhadaysa, seks yapmaya alışanlar için de durum tam tersidir. Sonuç olarak, aşkın ömrü Frederic Beigbeder’in dediği gibi hiç de 3 yıl değildir. Aşkın ömrü çiftin elindedir!

    SEKSİN GÜCÜNÜ KEŞFEDİN!

    İkili ilişkilerde ve evliliklerde, dönem dönem oluşan tatsız tartışmaların, kıskançlıkların, sevgi yoksunluklarının, anlayışsızlıkların, kıyaslamaların, genellemelerin, eleştirilerin, yalnızlıkların, yalanların, haykırışların, çevre baskılarının, kendine güvensizliklerin, bahanelerin ve pek çok olumsuz davranışın aşkı söndürmesine çift izin vermemelidir. Çift seksin gücünü keşfetmelidir… Düzenli yapılan seks aynı bir terapi özelliği taşımaktadır. Aile bütünlüğünün ve ilişkilerin sağlıklı ve sevgi dolu devam edebilmesi, aşkın küllerin içinden yeniden doğabilmesi için gerekli olan belki de, pek çok şeyin içinde seks ilk sıradadır. Seksi doyasıya yaşayan çiftler motivasyonu güçlü, daha rahat ve pozitif bir hayat geçirirken, aşkı ve tutkuyu da yeniden canlandırma ve devam ettirme gücünü kendilerinde bulabilirler. Mutluluk hormonunun salgılanmasına önayak olan seks ile birlikte kişi önce kendisini sonra bu duyguyu yaşatan partnerini çok daha fazla sevebilir. Çoğunlukla ikili ilişkileri sekteye uğramış ve boşanmaya kadar gelmiş olan çiftler, iş hayatlarında daha başarılı olabilmek için bir an önce eğlenceli cinsel deneyimler yaşamaya yönelmeli ve cinselliğe koydukları duvarı yıkmalıdırlar. Aşkı bulmanın ve yeniden âşık olmanın verdiği heyecanı yaşatan seks; doğal bir uyku ilacı, güzellik reçetesi, ağrı kesici, en iyi spor ve hayatın en güzel meyvesini elde etmenin tek yoludur

    Cem KEÇE

  • Seks ve Sevişmek Aynı Şey mi?

    Seks ve Sevişmek Aynı Şey mi?

    Yanıtı en çok merek edilen sorulardan biri “Seks ve sevişmek aynı şey mi?” olarak karşımıza çıkıyor. Erkeler seksi kadınlar ise sevişmeyi seviyorlar. Seks erotizmi, sevişmek romantizmi besliyor. Bir takım cinsel tekniklerin uygulanmasını ve çoğu zaman penis-vajina birlikteliğini gerektiren seks; insanların cinsel tatmin elde etme, cinsel birleşme ve üreme şekli olarak tarif ediliyor. Seks insanoğlunun soyunun devamını sağlamakla birlikte, sırf cinsel tatmin için de uygulanabiliyor.

    Cinsel birleşme, ereksiyon olmuş penisin, vajinaya girmesi ile partnerlerden birinin kalçalarını vajina içerisinde sürtünmeyi sağlaması için, genelde penisin tamamını dışarı çıkartmadan ileri-geri hareket ettirmesi ile gerçekleşiyor. Bu yolla çiftler kendilerini ve birbirlerini, çoğunlukla boşalma gerçekleşene kadar uyarabiliyorlar. Seksin içinde vajinal seksin yanında, oral seks, anal seks, karşılıklı ve birbirine mastürbasyon yapma gibi değişik tatmin yolları da bulunabiliyor. Sevişme ise sekside içine alan daha geniş bir kavram olarak görülüyor ve genelde sadece seksten çok daha ileri bir ruhsal ve bedensel bütünleşme ve dokunma sanatı olarak görülüyor.

    SEVİŞMEK KARŞILIKLI SEVMEK ANLAMINA GELİYOR…

    Sevmek kökeninden gelen sevişmek için bedenlerden önce, birbiri için atan iki yürek gerekiyor. Sevişmek karşılıklı sevmek anlamına geliyor. Ayrıca seksten farklı olarak sevişmek için belirli bir organ olmuyor. Sevişmek için vücudun her organı kullanılabiliyor. Sevişmede bakışlar, sözler, kokular, kalbin atışları veya dokunuşlar büyük bir önem kazanıyor. Bu nedenle sevişmek duygusal ve ruhsal bir deneyim, seks yapmak ise, mekanik olarak vücutların birleşmesi gibi tecrübe ediliyor. Seks genelde sadece cinsel zevk için, cinsel organlarla yapılıyor, daha çok hormonlar ve karşı koyulamayan dürtüler tarafından yönetiliyor. Sevişmek ise sevişilen kişiye olan sevgi, ona dokunma isteği veya ona sarılma ihtiyacı, özel ve değerli olma gibi duygular tarafından yönlendiriliyor.

    SEVİŞMEK İÇİN YAKINLIK GEREKİYOR…

    Sevişmek için çok daha ileri derecede bir yakınlık gerekiyor. Bu nedenle birbirini duygusal olarak sevmeyen iki kişi seks yapabilirken, birbirini sevmeyen iki kişinin sevişmesinden bahsetmek çoğu zaman zor oluyor. Bu nedenle sevişmek, çiftin birbirine dokunarak birbirlerine sevgilerini ifade etmeleri olarak tarif ediliyor. Sonu penis vajina birlikteliğiyle bitmese bile çiftler sevişebiliyorlar ve sevişmeleri gerekiyor. Özellikle kadınlar için seksin getirdiği şehveti, şefkate ve sevişmeye dönüştürmek cinsel hayatın sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için oldukça önemli görülüyor. Çünkü görsel hafızanın güçlü olduğu yani görsel olarak cinsel uyarımlar alarak cinselliğe hazırlanan erkeklerin aksine kadınlar, dokunsal ve duygusal uyarımlar yaşayarak cinsel isteklerini harekete geçirebiliyorlar. Bu nedenle, cinsel hazzı artırmaya yönelik yapılan “dokunma, okşama, iltifat etme, küçük mesajlarla kadına güzel ve değerli olduğunu ve arzulandığını hissettirme, ona alıcı gözle bakma” erkeğin kadını sekse hazırlaması için gerekiyor. Çünkü erkek ve kadının cinsel uyarılmaları farklılıklar gösteriyor. Erkekler görsel ya da refleks uyarılarıyla çok çabuk cinsel istek duyabiliyorlar ve uyarılabiliyorlar. Dolayısıyla sevişmek için duyguya gereksinimleri genellikle olmuyor. Buna karşılık kadında cinsel istek ve uyarılma önce beyinde başlıyor. Ancak, kadının uyarılması çok daha güç gerçekleşiyor. Ancak son yıllarda kadınların cinsel yaşama olan bakışları ve beklentileri değişmeye başladı gibi görünüyor. Ekonomik özgürlüğünü kazanan kadınlar evlilik yaşantısından ziyade partneriyle belli bir dönem yaşamayı tercih ediyorlar. Duygusal bağlantı olmadan da cinsel yaşantıyı tercih edebiliyorlar.

    SEVİŞMEK HER ZAMAN SEKS ZAMAN ZAMAN…

    Cinsel yaşamda hazırlık süreci, tahrik olma, uyarılma, odaklanma, boşalma ve orgazm özellikle kadınlar için erkeklere nazaran çok daha uzun bir süreç alabiliyor. Sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşam için, seks yapmaya geçilmeden önce kuvvetli bir arzu belirinceye kadar dokunmalara ve sevişmeye daha çok yer verilmesi gerekiyor. Bu nedenle, “sevişmek her zaman seks zaman zaman” felsefesini cinsel yaşama uygulamak gerekiyor. Daha sonrasında ise sevginin, aşkın, şefkatin, fedakârlığın, saygının ve öngörünün içinde barındığı mutlu ilişki tablosunun tamamlanabilmesi için gerekli olan seks geliyor. Çünkü seks, paylaşımın en son raddesi ve ben’i “biz” yapan en önemli duygu yoğunluğu olarak karşımıza çıkıyor. Mutlu bir cinsel yaşamın ön koşulu sevişmekten diğer bir değişle, sağlıklı, sürekli, yakın ve sıcak bir ilişki kurmaktan geçiyor. Böylece insanın kendini ve karşısındakini bedensel ve ruhsal olarak tanıması, kabullenmesi, zevk alıp zevk vermesi tamamlanmış oluyor. Bu nedenle seks ve sevişmeyi birbirinden ayrı düşünmek çok zor…

    Cem KEÇE

  • Erkekleri Yataktan Uzaklaştıran Nedenler

    Erkekleri Yataktan Uzaklaştıran Nedenler

    Seks deyince erkekler her zaman bunu ister, kadınlar nazlanır olarak düşünürüz. Ancak erkeklerin de duyguları olduğunu ve bazı sebeplerden seks yapmak istemeyişini anlamamız gerekir.

    1.Yatakta her şeyi erkekten beklemek hata olur. Onların da dokunulmaya güzel sözlere ihtiyacı vardır. Bu istekler yerine getirilmediğinde erkekte isteksizlik oluşabilir.

    2.Biraz yaş ilerlediğinde eskisi gibi çekici olmadığını düşünür ve performans düşmesinden dolayı seksten kaçabilirler.

    3.Depresyon sadece kadınlara has bir şey değildir. Erkekler de depresyona girer ve cinsel isteksizlik oluşabilir.

    4.Baba olmaya kendini hazır hissetmeyen erkeklerde ender de olsa isteksizlik olabilir.

    5.İş hayatında yaşadığı problemler veya maddi sıkıntılar da cinsel isteksizlik sebepleri arasındadır.

    6.ilişkiye girecekleri sırada kadın başka şeylerle ilgilenirse cinsel isteğinde azalma olabilir.