Etiket: sert fırçalama

  • Dişlerimizi beyazlatmak için sert fırçalamayalım!

    Dişlerimizi beyazlatmak için sert fırçalamayalım!

    Günümüzde diş aşınmalarının artışı ile birlikte dişlerin fırçalama tekniği ve asitli gıdaların ne şekilde tüketilmesi gerektiği ile ilgili bilinçlendirme, yeni yeni gündeme gelmektedir.

    Çoğumuz, dişlerimizi genellikle yatay ve sert bir şekilde fırçalıyoruz. Oysa bu, dişleri en çok aşındıran fırçalama yöntemidir. Tavsiye edilen yöntem ise, bir fırçaboyundaki alanda 5’er-6’şar dairesel hareketten sonra, dişetinden dişe doğru bir süpürme hareketinin yapılmasıdır. Bunu takiben bir fırçaboyu öne veya arkaya kayılmalıdır. Birey üst veya alt çenesini dişlerinin ön, arka ve çiğnediği alanları fırçalamalıdır. Ayrıca, dişlerin fırçalaması alt ve üst çenede ayrı ayrı olarak gerçekleştirilmesi önerilir. Diş fırçası, dişin dişeti ile birleştiği boyun bölgesine yerleştirilip, dişetine de masaj yapılmalıdır. Bu sayede, dişlerin tüm yüzeyleri ve dişetleri masaj etkisiyle temizlenebilir.Diş fırçalarının orta-sert yapıda, yukarıda tarif edilen yöntemle kullanılması, aşınmayı ve asit erozyonunu azaltacak önemli bir ayrıntıdır. Bu yöntemle, gerçekleştirilen fırçalama süresi 1-2 dakikamızı almaktadır. Eskiden, ‘Dişlerinizi 3 dakika fırçalayın’ diye önerirken; günümüzde ‘2-3 diş yüzeylerini 5’er-6’şar dairesel hareket ile temizleyin’ni öğretiyoruz.

    Aşırı uzun süreli dişlerin fırçalanması, fırçanın sert yapıda olması ve asitli gıdaların fazla miktarda tüketilmesi diş aşınmasına neden olabilir. Asitli gıda ve içecekler tüketilmesini takip eden ilk 2-3 saat süresinde dişler fırçalanmamalıdır. Asitli içecek dişin yüzeyini yumuşatarak aşınmaya uygun bir zemin yaratır. Dişler, asit tüketimi sonrasında hemen fırçalandığında, mikron düzeyinde aşınmalar gerçekleşir. Bu alışkanlık, 1-2 yıl içersinde dişlerde gözle görülen aşınmalara neden olur. Başlangıçta, portakal kabuğu görüntüsü veren mine kaybı ve hafif hassasiyet şikayeti görülür.

    İlerleyen dönemde, daha büyük aşınma alanları ve minenin ortadan kalkmasıyla daha sarı renkteki dentinin ortaya çıktığını görüyoruz. Bireyler, genellikle minenin ortadan kalktığını farketmediği için dişlerindeki sararmadan kurtulmak için daha da sert ve daha da üzun süreli fırçalayabilir. Bunun sonucunda, daha geniş alanlı aşınma ve estetik problemler görülür.

    Neden sert fırçalıyoruz ?

    Hastanın dişlerini sert fırçalamasının altında hijyen kaygısının yanı sıra diş rengini beğenmemesinden kaynaklanan bir başka kaygı da olabiliyor. Bu aslında şimdiye kadar hiçbir bilimsel makalede yer almamıştı.

    Diş aşınması olan hastalarımızın yüzde 85-90’ında dişlerin koyu renkte olduğunu gözlemledik. Bir anket hazırladık ve bu ankette hastalara “Diş renginizden memnun musunuz?” ve kullanılan ağız bakım ürünlerini sorguladık. Ankete cevap veren diş aşınması olan hastaların yüzde 85’inin diş rengini beğenmediği ortaya çıktı. Biz bu araştırmadan sonra, hastaların aşınan dişlerine sadece dolgu yapmak yerine dişleri de beyazlatmaya başladık. Hastaların, aşınma alanlarını dolguyla kaplayıp beyazlatma yaptıktan sonra eskisi kadar sert fırçalamaktan vazgeçtiklerini gördük. Diş renginden memnun olmayan ve dişlerine beyazlatma talep eden hastaların diş aşınması ile ilgili bir geri dönüş almadık. Oysa beyazlatma yapmadığımız, eskiden sadece asit erozyonunu önlemekle ilgili bilgileri paylaştığımız kişiler, bir iki yıl sonra aşınma şikayetiyle tekrar bize başvuruyordu. Beyazlatma tedavisi kozmetik bir yaklaşım iken, diş aşınması olan hastalarda tedavinin önemli bir parçası oldu, çünkü dişlerini beyazlatmaya çalışan aşınma hastalarında bu faktörü elimine etmiş olduk.

    Doç.Dr.Arzu AYKOR
    Estetik Dişhekimi

  • Sensodyne : Dis hassasiyeti icin tedavi olmuyoruz

    Sensodyne20-40 yaş aralığındaki her 3 kişiden 1’i diş hassasiyeti sorunu yaşıyor. Bu hastaların % 50’si ise tedavi olmuyor!
    GlaxoSmithKline (GSK) Tüketici Sağlığı ürünlerinden Sensodyne, Türkiye genelinde 15-54 yaş aralığındaki 1000 kişiyle yaptığı araştırma ile Türkiye’de diş sağlığı konusundaki bilinci ortaya koyuyor. Araştırmaya katılanların %73’ü günde en az 1 veya daha sık dişlerini fırçalıyor. %8’lik bir kesim, hiç dişlerini fırçalamıyor.

    Araştırma sonuçlarına göre 20-29 yaş aralığındaki eğitimli ve çalışan kadınlar, diş bakımına daha çok özen gösteriyor. Kişilerin diş fırçalamasının ilk sebebi, % 70 oranında genel diş sağlığını korumak. Dişleri beyazlatmak, ağız kokusunu önlemek ve bakterileri engellemek de diğer sebepler arasında yer alıyor. Özellikle 20-29 yaş aralığındaki gençler, beyazlatmak için dişlerini fırçalıyor.

    Tercih edilen diş macunları arasında ilk sırada % 53 oranıyla naneli, ardından da %28 oranıyla ferahlatıcı diş macunları geliyor.

    3 kişiden biri diş hassasiyeti sorunu yaşıyor.

    Dişe şeklini veren, diş minesine destek olan ve diş minesinin alt kısmında yer alan yumuşak tabakaya dentin adı veriliyor. Dentin; sert fırçalama, diş eti çekilmesi ve asit erozyonu gibi nedenler yüzünden açığa çıkıyor ve soğuk-sıcak, tatlı-tuzlu yiyecek ve içecekler ya da fırçalamadan kaynaklanan dokunma etkisi sonucunda sızıya sebep oluyor.

    Yapılan araştırmalara göre 20-40 yaş arasındaki her 3 kişiden 1’i diş hassasiyeti sorunu yaşıyor.

    Diş hassasiyetine karşı, uygun diş macunu kullanmak son derece önemli. Yapılan araştırmalar hassas dişlere sahip kişilerin % 50’sinin bu pratik yöntemi tercih etmediğini gösteriyor. Araştırmaya göre;

    o Kişiler, tüm faydaları bir arada sunan bir diş macunu kullanmayı tercih ediyor.
    o Hassas dişler için özel olarak üretilen diş macunlarının sadece tek bir yönde faydasının olduğunu düşünülüyor.
    o Hassas dişler için özel olarak üretilen diş macunlarının yaşlılar için olduğu sanılıyor.
    Diş macunu tüpleri hala ortadan sıkılıyor

    Komedi dizilerinin senaryolarına bile konu olan “ortadan sıkılmış diş macunu” kabusu ise devam ediyor. Araştırma sonuçlarına göre katılımcıların % 48’i diş macunu tüpü ile problem yaşıyor. Özellikle şehirli kadınlardan oluşan % 24’lük grup, diş macunu tüpünün ortadan sıkılmasından rahatsız oluyor. Katılımcıların bir diğer şikayeti de, diş macununun kapağının açık bırakılması.

    Diş hassasiyeti için pratik yöntemler:

    • Günde iki defa hassas dişlere uygun diş macunu kullanın.
    • Yumuşak diş fırçası tercih edin.
    • Ağız temizliğine dikkat edin.
    • Yediğiniz ve içtiğiniz gıdalara dikkat edin; asitli, ekşi gıdaları tüketme sıklığınızı gözden geçirin.
    • Diş hekimi ile randevularınızı aksatmayın.

    Diş hassasiyetine her yönden koruma: Sensodyne iso-active

    Yeni Sensodyne iso-active, üstün teknolojisiyle standart diş macunlarından son derece farklı. Köpüren mikro temizleyici jel yapısıyla diş aralarında ulaşılması zor alanlara bile ulaşan Sensodyne iso-active, günlük diş macunu olarak kullanılıyor. Diş fırçalama sırasında dişi tamamen kaplıyor, temizliyor ve koruyor. Böylelikle diş hassasiyeti için her yönden koruma sağlıyor.