Etiket: selülit

  • Bikini Diyeti 28 Günlük Özel Diyet

    Bikini Diyeti 28 Günlük Özel Diyet

    Kilo verip, selülitlerinizden kurtulmak için günde en fazla 50 gram karbonhidrat tüketmelisiniz! ‘Bikini Diyeti’ kitabının yazarı anlatıyor…

    28 günde yepyeni bir vücut işte ‘Bikini Diyeti’ kitabının yazarı Dr. Charles Clark’tan yaza hazırlık için öneriler…

    Geleneksel düşük kalorili diyetlerle kilo verebilirsiniz ama selülitleriniz kalçanızdan hiç gitmeyecek gibi görünür. İşte ‘Bikini Diyeti’ bunu başaracak ve selülitlerinizi saklamak gibi bir sorun yaşamadan bikini giyebileceksiniz. Dr. Charles Clark, Pegasus Yayınları’ndan çıkan ‘Bikini Diyeti’ adlı kitapta, diyetin başarı hızının kişinin fazla kilo miktarına bağlı olduğunu söylüyor: “Fakat ilk 2 haftada 2-3 kilo kaybetmeyi umabilirsiniz ve bu siz normal kilonuza ulaşıncaya kadar devam edecektir. Bu sürede lezzetli gıdalardan normal miktarda yiyeceksiniz ve asla aç kalmayacaksınız. Bu diyet gerçekten sizin yaşam tarzınız olacak ve hormonlarınız sizin için çalışmaya başlayacak. Doğru tavsiyelerle, herkes kolaylıkla ve zahmetsiz bir şekilde kilo verebilir. ‘Bikini Diyeti’ kilo verme ve kadınların selülitlerden kurtulmasına yönelik bir diyettir. Bu diyetin avantajlarından biri çok az kuralı olmasıdır! Düşük GI (Glisemik indeks) seviyesinde kaldıktan sonra neredeyse sınırsız olarak lezzetli gıdalar tüketebilirsiniz.

    GIDALARIN GI (Glisemik indeks) SEViYESi

    – Düşük dereceli
    – Hayvansal ürünler, dana, kuzu ve kümes hayvanları
    – Tüm balıklar ve kabuklu deniz ürünleri
    – Yumurta, peynir
    – Tüm yağlar, bunlar arasında zeytinyağı ve tereyağı vardır
    – Baharatlar
    – Sebzeler (domates ve havuç hariç)
    – Düşük kalorili içecekler
    – Kırmızı ve beyaz şarap
    – Çay
    – Tatlandırıcılar

    Orta dereceli
    – Meyveler (Muz, mango ve ananas hariç)
    – Süt ürünleri (Süt, yoğurt, krema)
    – Meyve suları
    – Bakliyatlar (Bezelye, fasulye, mercimek)
    – Kök sebzeler (Patates, yaban havucu)
    – Orta seviyeli beyaz şarap
    – Pirinç
    – Makarna

    Yüksek dereceli
    – Tüm hamur ürünleri (Pizza, krepler, ekmekler)
    – Tüm kekler, şekerlemeler, tatlılar ve bisküviler
    – Çikolata
    – Tüm pasta ve kekler
    – Unlu mamuller
    – Yasemin pirinci
    – Mısır gevrekleri (kahvaltılıklar dahil)
    – Bira, elma suyu, tatlı beyaz şarap, şampanya

    Başarılı Bir Diyetin Altın Kuralları

    Düşük GI seviyesi
    Bu diyetin en açık kuralı! GI (Glisemik İndeks) herhangi bir gıdanın kan şekeri seviyesine etkisinin ölçüsüdür. İşlenmiş karbonhid-ratları keserseniz, GI alımını azaltır, yağ-depolama hormonlarını kapatıp, yağ-yakıcı süreci açarsınız. Otomatik olarak kilo vermeye başlarsınız. Yağ yapan hormon olan insülin seviyenizi düşürmek bunun tek yoludur. Bunun için işlenmiş karbonhidratlardan uzak durun. Sebzelerdeki karbonhidratları sınırsızca tüketebilirsiniz. Patates ve havuç hariç!

    Zengin mönü
    Başarılı bir GI diyetinin mutlak anahtarıdır! Örneğin, kahvaltıda bir dilim tam tahıl ekmeğini yumurtaya bulayarak (17 gr karbonhidrat) tüketirseniz ve tütsülenmiş somon balığını yeşil salata ile birlikte (3 gr karbonhidrat) öğle yemeğinde yerseniz, akşam yemeğinde sevdiğiniz spagetti Bolonezi (20 gr karbonhidrat) yememeniz için hiçbir neden yoktur. Bunun arkasından çilek ve kremalı bir tatlı (10 gram karbonhidrat) yeseniz bile hâlâ 50 gramlık günlük karbonhidrat tüketimi sınırını aşmamış olursunuz. GI değerini koruyarak lezzetli yemeklerin keyfini sürebilirsiniz.

    Meyveler
    Bütün meyveler yararlıdır. Meyveler vitamin, mineral ve lif yüklüdür. Ayrıca çok fazla antioksidan içerirler. Ancak dikkatli olmalısınız çünkü bazı meyveler, diğerlerine göre daha yüksek şeker içerir ve bu nedenle yüksek bir GI alımına neden olur. Örneğin, bir muz 31 gram, bir elma yalnızca 10 gram karbonhidrat içerir. 100 gram çilek yediğinizde yalnızca 8 gram karbonhidrat almış olursunuz. Meyve sularına dikkat edin. Bunlar şeker içerikleri açısından çok büyük farklılıklar taşıyabilir.

    Düşük kalorili içecekler
    Özellikle gazlı içecekler şeker içeriği açısından yüksek değerlere sahiptir. Ambalajının üzerinde düşük-kalori (ve hatta düşük-şeker) ibaresi varsa onu diyetinize dahil edebilirsiniz. Ancak düşük kalorili içecekler bile bir miktar kafein içerir. Çok fazla kafein tüketmek sağlıklı değildir.

    Alkol
    Dikkat etmeniz gereken şey alkolün türü! Örneğin, bir büyük birada 30 gram karbonhidrat vardır. Oysa 120 ml kırmızı şarapta yalnızca 1 gram! Bir başka konu da, alkolün iştah açıcı olması ve kişinin yeme kontrolünü kaybederek fazla gıda alımına yol açmasıdır. Peki ne tür alkollerin alımına izin var? Kırmızı ve beyaz şarap en iyisidir. Daha tatlı şarapların tüketiminde dikkatli olun. Kilo verebilmek için günde en çok iki kadehle kendinizi sınırlayın ve mümkünse her gün içmeyin.

    İşlenmemiş Karbonhidratlar
    Sağlıklı ve sağlıksız karbonhidrat ayırımını nasıl yapabiliriz? Basitçe, sağlıklı karbonhidratlar işlenmemiş saf gıdalardır. Meyveler, sebzeler, bakliyatlar ve tam tahıllar bunlar arasındadır. Sağlıksız karbonhidratlar ise, beyaz ekmek, beyaz un, beyaz pirinç ve beyaz makarnadır. Ve tüm bunlar arasındaki en kötü karbonhidratlar, dönüştürülmüş yağlardır! Bunlar uygun olarak adlandırılan neredeyse tüm ürünlerde bulunur: kekler, pastalar, hamur işleri, ticari pizza, cipsler, bisküviler ve hemen hemen tüm fast food ürünleri (Burgerler, kebaplar ve kızarmış tavuk). Yukarıdaki bu basit kuralları aklınızda tutun. Bunları uyguladığınızda kalça ve basenlerinizden kolayca kilo verebilirsiniz.

    Dr. Charles Clark

    Kaynak : Bikini Diyeti

  • Beyaz Lahana ile Zayıflama ve selülitlerden kurtulma

    Beyaz Lahana ile Zayıflama ve selülitlerden kurtulma

    Kadınların en büyük kabusu olan selülitler, lahana ile üç haftada sona eriyor. Ayrıca beyaz lahana yaz aylarında fit olmak isteyenlere kalıcı kilo kaybı yaşatıyor. Vücudu toksinlerden arındırıyor, kolon kanserini önlüyor ve kan şekerini kontrol altında tutmanıza yardımcı oluyor

    Bitkilerin kimyasal yapısını inceleyen fitobiyokimya alanında çalışmalar yaparak bitkilerin insan sağlığı üzerindeki etkisini araştıran Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu, şimdi de beyaz lahanayla ilgili yayınlarıyla uluslararası arenada ses getirdi. Hiçbir sebze ve meyvede bulunmayan ‘U vitamini’ ve ‘biyoformasyon etkisi’ nedeniyle beyaz lahanayı ‘her derde deva’ olarak niteleyen Prof. Dr. Saraçoğlu, uygulamayla ilgili sorularımızı yanıtladı:

    Beyaz lahana kürünün özellikleri nelerdir? Zayıflama ve selülitleri yok etme özelliği bulunan beyaz lahana, aynı zamanda antioksidan olduğundan bağırsak kanserini önleyici gücü var. Kan şekerini düşürme ve dengeleme özelliği var. Kan dolaşımını düzenler, hormonları dengeler. Enfeksiyonlara karşı vücuda direnç kazandırır. Toksin arttırır. Kanser hastalarında kemoterapi ve radyoterapi sonrası takviye oluşturur. Bağırsak mukozasını temizler. Cilde tazelik ve güzellik verir. Toksin atıcı ve kolon kanserini önleyicidir. Beyaz lahana içeriğindeki U vitaminiyle güçlü bir antioksidandır.

    Lahana nasıl zayıflatıyor? Beyaz lahana aynı zamanda ‘aquaretik’tir. Yani; bitkiler genelde diüretik olduklarından hem su hem tuz atarken, beyaz lahana tuz dengesini bozmadan sadece su atar. Bu da verilen kiloların kalıcı olmasına yardımcı olur. Menopoz ve regl dönemlerinde değişen hormon dengesizliğine karşı beyaz lahana kürü mükemmel bir takviyedir.

    Biyotransformasyon kilo vermeyi hızlandırıyor mu? Dünyada biyotransformasyonu ilk kez açıklayan benim. Bu bir tek beyaz lahana da bulunuyor. Yoğurttan içtiğimiz suya kadar hiçbir yiyeceğimiz saf değil. Bu zehirli maddeler karaciğer, akciğer, böbrekler ve yağ dokusunda depolanır. Bunların suda çözülme özelliği yoktur sadece yağda çözünür (Sadece yağda çözüldüklerinden vücutta depolanırlar). Biriken bu toksinlerin suda çözülme özelliği göstermesine ‘biyotransformasyon’ diyoruz. Yağda çözülen zararlı toksinlere suda çözülme özelliği kazandıran beyaz lahana; biyotransformanyon özelliğiyle terleme, solunum, idrar ve dışkı yolları ile bu zararlı toksinleri dışarı atar.

    Meme kanserini önler mi? Amerika’daki ‘Harvard Health Letters’ dergisinde 1994 yılında yayınlanan bir makalede; Asyalı kadınlarda Amerika’da yaşayanlara göre 8 kat daha az meme kanseri görülmesinin nedeni soya fasulyesi olarak açıklandı. Soyada bulunan maddelerin büyük bir kısmı, beyaz lahanada da bulunuyor. Bu da östrojen hormonunu zararsız olan zayıf östrojene dönüştürür. Yapılan klinik çalışmalarda beyaz lahana tüketenlerde kanser oluşumunun gerilediği tespit edildi.

    Peki lahana kemoterapi ağrılarını hafifletir mi? Birçok kanser hastası; ameliyatsız veya ameliyat sonrası radyoterapi, kemoterapi veya hormon tedavisi görmektedir. Özellikle radyoterapi veya kemoterapiden sonra hastalar kendilerini yorgun ve halsiz hisseder. Birçoğunda dolaşım bozukluğu şikâyetleri de olur. Radyoterapi veya kemoterapi sonrasında uygulanacak beyaz lahana kürü, vücudu arındırır, oluşan toksinlerin vücuttan atılmasında mükemmel bir yardımcı olur.

    TOKSİN ATARAK YENİLENİN
    Kaynamakta olan yarım litre suda 5-6 adet beyaz lahana yaprağını parçalamadan, 10 dakika ağzı kapalı olarak hafif ateşte haşlayın. Sabah ve akşam şeklinde günde 2 kez aç veya tok karnına birer su bardağı için. Bu işlemi 5 gün boyunca ve her seferinde yeniden hazırlayarak devam edin. 3 gün ara verip, yeniden 5 günlük bir kür daha uygulayın. 10 günlük kürün bir yıl boyunca 4 kez yapılmasını tavsiye ediyorum. Kürün yapılmaya başlandığı 2. veya 3. gününde vücudunuzun terlediğini ve özellikle yüz kısmında yağlı olduğunu fark edeceksiniz. Endişelenmeyin, bu yağla birlikte toksinleri de attığınızı gösterir. Bu kürü uygularken daha sık banyo veya duş yapmalısınız. Ne kadar çok toksin atarsanız vücudunuz o kadar fazla kendini yeniler.

    NOT: Yazı dizisinde yer alan bilgilerin herhangi bir hastalığa teşhis amacı yoktur. Eğer bir sağlık şikâyetiniz varsa önce hekime başvurun.

    İlgili Konular ;
    Lahana suyu kürüne var mısınız? (İbrahim Saraçoğlu tarifi)
    Lahana çorbası içerek zayıflama
    Lahana Suyu Kürü
    Simit Diyeti, Simit Kaç Kalori
    Stresten yemeğe sarılıyorsanız sakız çiğneyin
    Ülker Special K Diyeti
    Hangi ekmek, kaç kalori?
    beyaz lahana salatası

  • Selülit Nedenleri Nelerdir?

    Selülit Nedenleri Nelerdir?

    Yaz yaklaşıyor, tatil planlarımızı yapmaya başladık ve listemizin en başında selülitleri yok etmek var… Önce selülit oluşma nedenlerini öğrenelim, sonra da bu nedenleri ortadan kaldıralım…

    – Ağır, aşırı kalorili besinlerle düzensiz ve yanlış beslenme…

    – Doğum kontrol hapları kullanırken yeterince su içmemek…

    – Hareketsiz bir yaşam sürmek…

    – Hızlı ve stresli yaşamın yarattığı gerginlik, kaygı ve güvensizlik gibi ruhsal etkenler…

    – Düzensiz uyku…

    – Günde 2 litreden az su içmek ya da hiç su içmemek…

    – Aşırı tuz tüketimi nedeniyle vücutta sıvı kaybının oluşması…

    – Karaciğer ve sindirim bozuklukları, kabızlık, aşırı dar elbiseler…

    İlgili konular ;
    Selülit; nedenleri ve çözümleri
    Selülit nedir? Nedenleri ve Önleme Yolları Nelerdir?

  • Selülite neden olan şeyler neler?

    Selülite neden olan şeyler neler?

    Selülitsiz bir yaz geçirmek ister misiniz?

    Kışın kalın giysilerin, pantalon ve çorapların ardına gizlenen selülitlerimiz ve kilolarımız yaz mevsiminin gelmesiyle beraber artık özgürlüklerini ilan ediyorlar. Pek çoğumuzun korkulu rüyası olan selülitlere ve kilolara bu fırsatı vermemek elimizde.

    Selülite yatkınlık yaratan etkenler

    Kadın cildinin doğal yapısı: On kadından dokuzunda bu problem vardır.

    Çoğunlukla ergenlik, gebelik, menapoz gibi kilo ve hormonal değişikliklerin yaşandığı dönemler,doğum kontrol hapları…

    Ağır, aşırı kalorili besinlerle düzensiz ve yanlış beslenme.

    Vücutta toksik etkiler oluşturan alkol, çay, kahve ve tütünün aşırı miktarda tüketimi.

    Hareketsiz bir yaşam.Hızlı ve stresli yaşamın yarattığı gerginlik, kaygı ve güvensizlik gibi ruhsal etkenler.

    Doğal çevreden çeşitli yollarla sürekli olarak alınan toksik maddeler.

    Tuz, su dengesinde değişikliklere neden olan idrar söktürücü ve müshillerin gelişi güzel kullanımı.

    Düzensiz uyku.Karaciğer ve sindirim bozuklukları, kabızlık ,korse,dar elbiseler,kalp yetersizliklerine bağlı dolaşım yetersizlikleri.

    Selülit tedavisinde hangi yöntemlerden yararlanıyorsunuz?

    – Mezoterpi,
    – Radyofrekans yayan cihazlar,
    – Ultrason dalgaları ile sellülit tedavısı
    – Özel diyetler ve egzersizler ile desteklenme

    Mezoterapi nedir?

    Mezoterapi günümüzde estetik tıp dalında selülit tedavisinde en sık kullanılan yöntem sayılır. Yöntemin temeli ilk kez 1952′de Fransa’da Dr.Pistor tarafından gelmekte ve 1987 tarihinden beri Fransız Tıp Akademisi tarafından alternatif tıp tedavileri arasında önemli bir yer almıştır, bugün ise Fransa’da yaklaşık 18000 doktor tarafından günde 65000000den fazla hasta bu yöntem ile tedavi edilmektedir.Uluslararası Mezoterapi Derneği ise yaklaşık 16 ülkede bu yöntemleri uygulamaktadır.Bütün dünyada kanıtlanmış olması,bir çok ülkede uygulanıyor olması, her gün binlerce hekimin bu yöntemi uyguluyor olması, yöntemin yararlı bir yöntem olduğunu gösteren en önemli faktördür. Mezoterapinin kelime anlamı, orta deriye ince uçlu(4- 6 mm ) iğnelerle belli açılarla ilaçı direkt hedef organa enjekte ederek bölgeye tedavi sağlamaktır.Bu yöntemin temeli seri şeklindeki iğnelerin çarpma etkileri ile bağışıklık sistemine harekete geçirmek ve kılcal damar ve kanlanmanın artışı ile direkt hedef organı etkilemektir.

    Mezoterapinin (Mezotherapy) avantajleri nelerdir?

    Sonuçların hızlı ve kesin olması(ortalama 3. seanstan sonra sonuçlar gözlemleniyor). Selülit tedavisinde en etkin, en başarılı yöntem olarak uygulanması. Doğru uygulama ve uygulayaıcıda başarı şansı %80, %100 arasında değişiyor. Doğru kişilerce uygulandığında her hangi bir yan etki içermemesi. Cerrahi yöntemlerin aksine lokal ve ya genel anetezi gerekmemesi, ve uygulamadan sonra kişinin günlük aktivitelerini herhangı bir şekilde etkilememesi.Kozmetik yöntemler(yosun, parafin, masaj…)göre çok daha etkin sonuçlar sağlaması, kısa sürede gerçekleşmesi…

    Mezoterapi(mezotherapy) Dezavantajları nelerdir?

    Uzman ve bu konuda eğitimli hekim tarfından uygulandığında her hangi bir yan etkisi yok. Bazen 1-4 yerde küçük morarmalar olabilir, bir kaç günde kaybolur. Yan etkiler ancak doğru olmayan uygulamalarda ve yalnış ilaçlarda görülebilir. Merkezimizde bizzat uzman hekim tarfaından uygulanıyor. Bir seansta uygulanan ilaç dozu belli bir dozu aşmamalı ve belli aralıklar ile olmalı.

    Mezoterapinin Kullanım Alanları

    – Estetik kullanım
    – Sellülit,bölgesel zayıflamaSaç dökülmesi ve saç canlandırmaYüz gençleştirme,cilt gençleştirmeÇatlak,yara izleri
    – Tıbbi kullanım alanları
    – Romatolji,eklem ağrıları
    – Spor yaralanmaları

  • Zayıflatan bitkiler

    Zayıflatan bitkiler

    Mevsimlerin insan vücuduna yaptığı etkileri hafifletmede ve vücuttan su atılımını hızlandırmada bitkiler hızlı sonuç veriyor.

    Biberiye, funda yaprağı, kiraz sapı, ısırgan yaprağı, yeşil çay, mate yaprağı ve kekik gibi içinde barındırdığı özelliklerle vücutta tam bir detoks etkisi yapıyor.

    Biberiye

    Biberiye yaprakları, bağırsaklardan yağın emilmesini azaltıyor ve dolayısıyla kilo almayı ve karaciğer yağlanmasını önleyebiliyor. Ayrıca safra salgısını artırarak özellikle yağlı besinlerin sindirimini kolaylaştırıyor. Biberiye yaprakların diğer taraftan, idrar söktürücü özelliği ile vücuttan ödemin sökülmesine de yardımcı oluyor.

    Funda yaprağı ve kiraz sapı

    Funda yapraklarının da idrar artırıcı etkisinin yanı sıra sindirimi kolaylaştırıcı özelliği var. Kiraz sapı da zengin potasyum içeriği nedeniyle vücutta idrar ile atılan potasyum dengesinin bozulmasını önlüyor.

    Isırgan, yeşil çay ve mate

    Isırgan yapraklarının da potasyum bakımından zengin bir idrar söktürücü olmasının yanı sıra vücuttaki ödemin atılmasına yardımcı var. Yeşil çay ve mate yaprağının da içinde bulunan kafein maddesi nedeniyle fiziksel halsizliği giderici ve enerji verici içecekler olduğunu belirtmemiz gerekir.

    Kekik yağı

    Kekiğin uçucu yağında safra artırıcı etki bulunur. Dolayısıyla sindirimi kolaylaştırır.

    İlgili Konular ;
    Kararlıyım yaza zayıf gircem
    Zayıflamanın Tüyoları
    Kilo Vermenin 50 Sırrı
    Yaza Zayıf ve Sağlıklı Girmenin Yolları

  • Selülit’ten Kurtulma Yolları

    Selülit’ten Kurtulma Yolları

    Selülit neredeyse bütün kadınların kabusu. Yazın gelmesiyle birlikte mayolar,bikiniler,kısa elbise ve eteklerde ortaya çıktı. Sizde bu yaz güzel bacaklara sahip olmak istiyorsanız işte size öneriler.

    Selülite karşı savaş açın;

    •Tuz ve tuzlu gıdaları kısıtlayın. Günlük 0,5 gramdan daha fazla tuz almayın, diyet tuzunu tercih edin. Yiyeceklerinizde tuz yerine baharat, limonla tatlandırmalısınız.

    •Doymuş yağ ve karbonhidrat alımını en aza indirin. Su açısından zengin, tuz açısından zayıf beslenin. Protein zengini gıdalar (balık, kabuklu deniz ürünleri, kümes hayvanı ve yumurta) ödemi önler.

    •Vücudun fazla suyunu atması için beyaz ve kırmızı turp, maydanoz, kereviz, çilek yiyin.

    •Alkol ve nikotinden kesinlikle uzak durmalısınız.

    •Günde en az iki litre su içmelisiniz. Sabah kahvaltıdan önce, gece yatarken iki bardak su için.

    •Sıvı ihtiyacınızı kahve, çay, kola gibi selülit yapan içeceklerle karşılamak yerine su ya da ayran için.

    •Vitamin ve mineral alın. A ve E vitaminleri deriyi düzgünleştirir, magnezyum metabolizmayı harekete geçirir, fosfor ve silisyum dokuları kuvvetlendirir.

    •Yapay tatlandırıcılardan, renklendiricilerden ve besin desteklerinden uzak durun.

    •Bol bol sebze ve meyve yiyin. Özellikle koyu renkli olanlarını tüketin. Koyu kırmızı (karpuz, domates, elma ve kırmızı greyfurt-portakal, siyah üzüm), koyu yeşil (elma, ıspanak, brokoli, biber), koyu sarı (mango) sebze ve meyvelere öncelik verin. Meyveleri yemekten en az iki saat sonra tüketin.

    •Şekeri kesin. Şekerlemelerden, tatlılardan uzak durun.

    •Vücudun fazla suyunu atması için beyaz ve kırmızıturp, maydanoz, kereviz, çilek ve pilav yiyin.

    •Patates, pirinç, elma, havuç su tutucu gıdalardır. Bunlardan tüketmemeye gayret edin.

    •Günlük gıdanın yüzde 75′ini sebze, meyve, baklagillerden, geri kalanını ise hayvansal gıdalardan olacak şekilde düzenleyin.

    •Dil peyniri hariç diğer peynirleri suda bekleterek yiyin.

    •Rezene, elma kabukları ve yeşil çayı karıştırarak hazırladığınız bitki çayını günde en az dört kere içemeye çalışın.

    •Haftada iki kez balık tüketmeye çalışın çünkü balıkta bulunan fosforun dokuları kuvvetlendirici etkisi vardır.

    •Mümkünse her gün bir demet maydanoz, kereviz, lahana ve enginar yiyin.

    •Yemeklerde kızartma yerine haşlama ya da buğulamayı tercih edin.

    •Birçok antiselülit kremleri deriye hemen girmeyi ve doğrudan doğruya yağ hücrelerini etkilemeyi amaçlıyor. Selülit tamamen kaybolmasa da bu ürünlerden bazıları sayesinde azalabiliyor.

    •Selülitin yok edilmesi için masaj en etkili yöntemlerden biridir. Evde kendi kendinize masaj yapabilirsiniz. Antiselülit kremlerinin dokulara etkisi, daha önce masaj yapıldığı takdirde iki kat daha fazla olur. Nedeni, lenf ve kanın harekete geçmesidir.

    •Sürekli yüksek topuklu ayakkabılar giyinmek, yanlış şekilde yürümek ya da kambur şekilde oturmak da selülitin oluşma nedenleri arasındadır. Çünkü bunlar toplardamarlarda ve lenf damarlarında kanın geriye doğru akışını olumsuz yönde etkilerler.

    •Fazla güneşte kalmak selüliti artırıyor bu nedenle çok fazla güneşe maruz kalmamalı ve güneş koruyucu kremlerde yüksek faktörlüleri tercih etmelisiniz.

    •Selüliti azaltabilecek en iyi yol egzersiz yapmaktır. Özellikle haftada en az 3 kez 35 dakika sürecek aerobik aktivite yapın. Yürüyün, bisiklete binin, yüzün, dans edin.

    İlgili Konular ;

    9 Dakikada Selülite Son!
    Selülit; nedenleri ve çözümleri
    At Kılı Fırçası İle Selülite Elveda

  • Selülit diyeti

    Selülit diyeti

    Hem kilolarınızdan hem selülitlerinizden kurtulmak istiyorsanız bu diyeti mutlaka uygulayın.

    Beslenme alışkanlıklarımızı düzenleyerek selülit oluşumunu engellemek ve oluşmuş selülitleri azaltmak mümkün!

    Sağlıklı beslenmek, selülitlerden korunmak ve zayıflarken selülitleri azaltmak için:

    1- Bol su için; günde 2,5- 3 litre… Su vücutta yağ yıkımını hızlandırıp lenf dolaşımını düzene sokarak, zayıflarken oluşmuş selülitlerin azalması için çok önemlidir.

    2- Sağlıklı beslenmenizde ve diyet programınızda selülitlerden korunmak ve azalması için bol limonlu salata tüketiniz.

    3- C vitamini kaynaklarını tüketmeye özen gösterin. C Vitamininin selülitleri azaltıcı ve oluşumunu engelleyici etkisi vardır.

    4- Meyveler de C vitamininden zengin olduğundan beslenme ve diyet programınızda yer almalıdır. Özellikle limon, kivi, portakal, şeftali… Biber ve maydanoz da salatalarınıza bolca koyabilirsiniz.

    5- Kilo verirken ve selülitleri azaltırken proteini de ihmal etmemek gerekir. Daha çok hayvansal kaynaklı besinleri ne şekilde ve ne sıklıkta tüketeceğimizi bilmeliyiz. Hayvansal kaynaklı besinler et, tavuk, balık kaliteli protein içermeleri açısından metabolizmanın hızlı çalışmasında ve zayıflarken kas kaybını önlemede; böylece yağ kaybını artırması sebebi ile diyet programlarında önemlidir. Bu önemin yanında zayıflarken selülitlerin de azalması için protein kaynağı olan et grubunu dengeli ve bilinçli tüketmemiz gerekir. Bunun için haftada 2 defa kırmızı et, haftada 2 defa tavuk haftada en az 3 defa balık tüketmeliyiz (ızgara olarak). Özellikle diğer gruplar azaltılıp balık daha fazla tüketilebilir. Çünkü balık zengin protein kaynağının yanında Omega-3(n-3), Omega-6(n-6) yağı içermesi ile dolaşımı düzenleyerek hem zayıflamaya, hem de selülitlerin azalmasına çok yardımcı olur.

    Mümkün olduğu kadar uzak durmamız gereken yiyecekler:

    – Tuz. Çünkü kan basıncını artırıp dolaşımı bozar. Ekstra tuz kullanmayın, tuzluk kullanma alışkanlığını bırakın!
    – Hayvansal yağlar. Çünkü kilo alımına, kan yağlarının artmasına ve dolaşımın bozulmasına neden olur. Bu sebeple yemeklerinizi sıvıyağ ile pişirin. Özellikle zeytin yağ ve soya yağ karışımını tavsiye ediyorum.
    – Kızartma veya kavurmalardan uzak durun. Çünkü dolaşımı ve yağ hücrelerinin yapısını bozar.
    – Sakatatları tüketmeyin Çünkü vücuttaki bağ dokularına zarar vererek selüliti artırır.
    – Aşırı alkol almayın. Çünkü dolaşımı bozarak selülitleri artırır.

    Örnek beslenme programı

    160-170 cm boyunda, 5-10 kg fazlası olan sağlıklı bir birey için
    Günde 2- 2,5 litre su için. Yazın bu su miktarı 2,5-3 litreye çıkabilir.
    Günde 500- 1000 mg C Vitamini alın.

    Sabah :

    – 100 gr peynir (tuzsuz)
    – 2 dilim kepek ekmeği
    – Domates, salatalık, yeşil biber (tuzsuz)

    Öğle :

    – 1 tabak sebze
    – (12:00-14:00) 200 gr yoğurt
    – 2 dilim kepek ekmeği
    – Salata (Bol limonlu, 1 çorba kaşığı zeytin yağ, tuz koyulmamalı)

    Ara : ( 16:00-17:00) 200 gr meyve (Kivi, yazın şeftali, kiraz, portakal tercihen)

    Akşam ( 19:00-20:00)

    – Haftanın 3 günü 400 gr balık
    – 1 dilim kepekli ekmek
    – Salata
    – Haftanın 2 günü 200 gr et
    – 1 dilim kepekli ekmek
    – Salata
    – Haftanın 2 günü 200 gr tavuk
    – 1 dilim kepekli ekmek
    – Salata

    Ara : ( 22:00) 200 gr meyve

    Öğle ile akşam yemeği yer değiştirebilir
    Balık sayısı artırılıp et veya tavuk sayısı azaltılabilir.

  • Selülite karşı bitkisel çözüm

    Selülite karşı bitkisel çözüm

    Eğer selülitiniz varsa ve her hangi bir ilaç yada kimyasal içerikli kremleri kullanmak istemiyorsanız Selülite karşı bitkisel çözüm size göre…

    Selülitin tedaviye gerek olmadan iyileşmesi eğer Evre 1 selülitse mümkün. Bu Evre 1 selülitte egzersizlerle, bol bol su içerek, şekerli ve unlu gıdalardan kaçınarak bol sebze, toksinlerden arındırıcı detoks diyetleri yaparak, vücut toksin atılımını hızlandırarak Evre 1’deki selülitleri tedavi etmek mümkün. Ama eğer Evre 2 veya 3’e gelmişse mutlaka eksternal tedavi yöntemlerine başvurmak gerekiyor. Selülit oluştuktan sonra selüliti ne kadar egzersiz yaparsak yapalım, ne kadar diyetimize dikkat edersek edelim vücudumuzdan uzaklaştırmamız mümkün değil.

    Mutlaka eksternal bir tedavi gereksinimi var. Çünkü egzersiz ve diyetin en büyük etkisi kalori yakmak ve bölgesel yağlardan kurtulmak, zayıflamak yönünde. Ama selülit cilt altı dokusu içerisine yerleşmiş bir yağ dokusu olduğu için onu oradan tekrar almak ve uzaklaştırmak, diyetle veya egzersizle maalesef mümkün olmamakta.
    En önemli şey hamama gidip kese olmak. Kese, kan dolaşımını önemli derecede etkiliyor. Dolayısıyla ondan sonra yapacağımız selülitin en büyük çözücü etkeni eşit miktarda susam yağı, limon suyu, 10 adet dövülmüş aspirin ve bir tatlı kaşığı okaliptus yağını karıştırıyorsunuz, dairesel şekilde yukarı doğru masaj yapıyorsunuz. Bol su içiyorsunuz, yağlı gıdalardan, şarküteriden uzak duruyorsunuz. Bu da selülitin geçmesine neden oluyor. Bir kilo şeftaliyi soyun, robottan geçirin. Bir demet maydanozu 3 dakika haşlayın. Yeşil çay ve 4 limon sıkıp bunu güzel bir kavanoza koyup her gün bir su bardağı içiyorsunuz.

    Taze naneyle tatlandırıp içtiğiniz zaman çok faydasını görürsünüz. Başka bir yolu da bir sürahiye su koyduktan sonra içine elma ve limon dilimledikten sonra bunu geceden sabaha kadar bekletiyorsunuz. tadını veriyor. Gün içerisinde birer su bardağı içiyorsunuz. Hem ferahlık veriyor hem de yağların yakılmasını sağlıyor.

  • Kavitasyon nedir ?

    Kavitasyon nedir ?

    Kavitasyon, Cildin dış yüzeyine uygulanan ultrasonun yayılması, yağ dokusundaki hücre sıvısında ani ve yüksek basınç değişikliklere dayanan bir yöntemdir. Bölgesel yağlanma ve selülitle ses dalgaları yardımıyla savaşan, cerrahi olmayan bir yöntemdir. Kavitasyon uygulaması ile oluşan köpüklenme önce genişleme, sonra patlama yaratır. Kavitasyon denilen bu etki; yağı sıvılaştırıp hücrelerin duvarlarını tahrip ederek yağların yapısını bozar. Bu dokudaki yağ hücreleri ve açığa çıkan yağ asitleri parçalanarak, lenf yolları sayesinde buralardan uzaklaştırılmaya çalışılır. Kavitasyon Uygulamasında İlk seansta yağlı alanın kalınlığına göre değişen 2-10 cm arasında bir incelme görülebilir. Kavitasyonda sonraki seanslar haftada 2 seans, daha sonra haftada 1 seans olarak devam edebilir. Kişinin durumuna göre seans sayısı belirlenir. Tedaviyi desteklemek için, yağsız diyet, bol su içilmesi önerilir.

    Ultra kavitasyon liposuctiondan hangi özellikleri ve avantajları nelerdir?

    Liposuction veya abdominoplasti yani karın germe denilen yöntemleri gerektiren durumlar dışında, ameliyatsız çözüm isteyen kişiler için teknolojiyle birlikte tıbbın varabileceği gerçek sonuçlar vaat eden, bilimsel bir alternatiftir.

    Ultra kavitasyon avantajları: Güvenlidir, ağrısızdır, cerrahi müdahale gerektirmez, selülit ve yağ parçalamada son derece etkilidir.

    Erkeklere de bu uygulamalar; Tabi ki erkeklere de bu uygulamaları rahatça yapılabilir. Bu sistemde erkek, kadın ayrımı yoktur.

    Sonuç alabilmek için ne kadar süre geçmeli ve bu arada neler; Özel bir diyet, spor takviyesi gerekmemekle beraber nasıl olsa böyle bir uygulama yaptırdım diye fazla yemek kaybedilen yağların yeniden oluşmasına neden olur. Yine de serbestleşen yağ asitlerini harcamak ve yenilerini depolamamak için ultra kavitasyon ile hipoosmolar lipotomi ertesi, yaşa ve bedene uygun bir beslenme ve hareket etmenin haricinde özel bir çaba gerekmez.

    İlk seanstan itibaren yağlı bölgede elle tutulur bir yumuşama ardından da sertleşip küçülme hissedilir. Gözle görülür sonuçlar ise 15. günden itibaren görülebilir.

    Kaç seans uygulama gerekir; Uygulama yapılacak bölgenin büyüklüğü ve yoğunluğuna göre değişebilmekle birlikte 10-15 gün aralıklarla 4-8 seans arasında uygulanır. Birlikte yapılması gereken yardımcı uygulamalara göre bu süreler değişkenlik gösterebilir.

    Kimlere yapılmaz; Yüksek tansiyon ve koroner kalp hastalığı, diyabet, kan koagülasyon disfonksiyon rahatsızlıklar.

    Amaçlanan uygulama bölgesinde yara veya dermatit bulunması halinde. Amaçlanan uygulama bölgesinde metal protez bulunması halinde hamilelerde. Akut veya kronik hastalıklar veya ciddi patolojik değişiklikler yaşamış kişilerde kullanılmaz.

    Düşük frekanslı ultrason dalgaları.Cihaz uygulaması bölgesel yağ birikimlerini azaltmak ve vücudu yeniden şekillendirmeyi içermektedir. Oluşturduğu ultrason dalgaları yağ hücre zarlarını parçalamakta ve açığa çıkan yağ da vücuttan atılmak üzere kan ve lenf yoluyla bölgeden uzaklaştırılmaktadır.

    Gözle görülebilen iyi sonuçlar elde etmek için 6-10 seans uygulama yapılmaktadır.her seans 40 dk sürmektedir.Seanslar haftada 1 uygulanmaktadır.

    Ultrasonik kavitasyon bölgesel zayıflama yöntemi nasıl çalışır?

    Ultrasonik kavitasyon sistemi en gelişmiş ve teknolojinin nimetlerini en iyi derecede kullanan bir bölgesel
    zayıflama yoludur. Dünya çapında bir çok zayıflama merkezi ile güzellik merkezleri, bu yöntemi kendi
    bünyelerinde kullanmaktadır. Kavitasyon cihazı adı verilen bu sistemin temel çalışma prensibi, 3 MHz ile
    1 MHz arasındaki ses dalgalarını vücutta selülitleri tedavi etmek veya bölgesel yağları eritilmek istenen
    dokulara odaklanması ilkesine dayanmaktadır.Özellikle cildin kolajen dokusuna ve derinlerdeki bağ dokuya nüfuz
    edebilen ultrason dalgaları, cildin altında sarkmalara ve selülitlere neden olan inatçı yağ dokularını kolaylıkla parçalayarak lenf ve kan yoluyla vücut dışına atılmasını sağlamaktadır. Kalça, basen, bacak, bel, göbek ve kol bölgelerinde bulunan yağlar ile selülitler zararları olmayan bu yöntemle kısa sürede genç ve pürüzsüz bir görünüme kavuşturulabilmektedir.

    Kavitasyon için kaç seans gereklidir ?

    Bölgesel zayıflama istenilen bölgede ilk seanstan itibaren elle tutulur bir yumuşama ardından sertleşip küçülme hissedilir. Kavitasyon yapılacak bölgeye göre haftada 1 olmak üzere 6-8 seans yapılması yeterlidir. Özel bir diyet ,spor takviyesi gerekmemekle birlikte nasıl olsa kavitasyon uygulaması yaptırdım diye fazla yemek kaybedilen yağların yeniden oluşmasına neden olur.

  • Beren Saat’te selülit mağduru

    Beren Saat’te selülit mağduru

    Beren Saat, Kadir Has Üniversitesi öğrencileri tarafından “Yılın En Has Kadın Oyuncusu” seçildi. Trafiğe takıldığı için ödül törenine yaklaşık yarım saat geç gelen Saat, çok mutluydu. Kameralar ünlü oyuncunun selülitlerini yakaladı. Birçok kadının derdi olan selülit probleminin Beren Saat’te de yaşandığı ortaya çıktı.