Etiket: seks

  • Kavgadan Sonra Yapmamanız Gerekenler

    Kavgadan Sonra Yapmamanız Gerekenler

    Çiftlerin tartışması, hatta kavga etmesi son derece normal ve sağlıklı. İki farklı kişisiniz ve zaman zaman farklı istekleriniz, farklı seçimleriniz olabilir. Bunlar da çatışma yaratabilir. Önemli olan tartışma sonrası alacağınız tutum.

    Soğuk davranmak

    Bir kavganın ardından biraz kendinizle baş başa kalmaya ihtiyacınızın olması anlaşılabilir. Ancak genelde çiftlerin yaptığı en büyük hata, tartışmanın araya duvar örmeye dönüşmesi. Eşinizi görmezden gelmek, dikkate almamak gibi bir davranış içinde bulunmak, eşinizde onu cezalandırıyormuşsunuz duygusu oluşturabilir ve bu da aranızda aşılması güç mesafeler oluşturabilir.

    Basit bir özürle geçiştirmek

    Haksızlık yapan sizseniz özür dilemeniz beklenen bir hareket. Ama eşiniz hala durumdan dolayı incinmiş, kırılmış vaziyetteyseniz sadece bir “özür dilerim” ile durumu geçiştirmeye çalışmayın. “Şundan dolayı, şunu yaptığım için…” ile başlayan bir özür, onu kırdığınızın farkında olduğunuzu, içten bir şekilde özrü dilediğinizi anlatır karşı tarafa. Bir sonraki adım da “Bundan sonra … şeklinde davranacağım” demek olmalı. Bu sayede, hatanızı tekrar etmeyeceğinizi de belirtmiş olursunuz.

    Kavgaya sebep olduğu için onu suçlamak

    Tartışmanın binlerce sebebi olabilir. Kötü bir gün geçirmişsinizdir, başınız çok ağrıyordur, yorgunsunuzdur, yeterince uyuyamamışsınızdır… Tüm bunlara rağmen suçu eşinize atmak, hiç de adil bir davranış değil. İyisi mi kendi durumunuzla ilgili ön bilgilendirme yapın eşinize karşı. Kızgın, üzgün vb. durumunuz varsa ya da iş yerinde sizi sinir eden bir şeyler yaşadıysanız ve bunun etkilerini hala üzerinizde taşıyorsanız, eşinizin de bunları bilmeye hakkı var. Onu önceden uyarırsanız sizin her zamankinden daha hassas olduğunuzu anlayacak ve daha dikkatli davranacaktır.

    “Ben öyle demek istemedim” demeyin

    Bu sözü söylemek, sanki silgi kullanmaya benzer. Ama size olumlu bir dönüşü olmaz. Çünkü siz bu sözü sarf ettikten sonra eşiniz, “Evet, öyle dedin” diye çıkışabilir ve tam tartışma bitti derken yeniden alevlendirebilirsiniz. Oysa geriye gitmek yerine geleceğe dair yapıcı hareket etmelisiniz. Aynı şekilde eşiniz de size “Ben öyle demek istemedim” diyebilir. Bu durumda size düşen, “Evet, öyle söyledin!” diye tartışma tonuna dönmek değil, “Öyle demek istemedin ama sonuçta ben böyle hissettim. O halde bundan sonra lütfen ‘şöyle şöyle’ davran” şeklinde karşılık vermek olmalı.

    Suçunuzu telafi etmek için hissetmeden seks yapmak

    Her ikiniz de tartışma sonrası birbirinizden özür dilemiş olabilirsiniz. Ama bu her zaman öfkenizin tamamen yatıştığını, birbirinize yaklaşabilecek kıvamda olduğunuzu göstermez. Eşiniz daha yakınlaşacağınız düşüncesiyle sevişmek isteyebilir. Ama siz, içinizden ona aynı şekilde karşılık vermek gelmiyorsa, kibarca reddetme hakkına sahipsiniz. İçinizden geliyorsa sarılın sadece. Çünkü istemeden seks yapmak size kendinizi kötü hissettirecek ve eşinize karşı öfkenizin daha da büyümesine yol açabilecektir. Ancak kavga sonrası ikinizin de istediği bir sevişme çok ateşli olabilir, bizden söylemesi!

  • Akıllı Telefon Yatak Odasına Girdi Cinselliği Bitirdi

    Akıllı Telefon Yatak Odasına Girdi Cinselliği Bitirdi

    Sosyal medya mecralarının yatak odalarına girmesinin insanların cinsel arzularını yavaş yavaş azalttığını ortaya çıktı.

    İngiltere’de yapılan bir araştırma Facebook ve Twitter gibi sosyal medya mecralarının yatak odalarına girmesiyle insanların cinsel arzularını yavaş yavaş azalttığını ortaya koydu.

    Yaşları 16 ila 44 arasında değişen 15 bin İngiliz arasında yapılan araştırmaya göre akıllı telefonların yaygınlaşması ve yoğun sosyal medya kullanımı ailelerin yatak odasını da etkiler hale geldi. Araştırmaya göre sosyal medyadan bahsedemeyeceğimiz 1990-91 ve 1999-2001 yılları arasında çiftler ayda 6 kez sevişirken, günümüzde ise bu rakam 4’e düşmüş durumda.

    Profesör Cath Mercer’a göre 90’lı yıllardan günümüze değişen bu tablodaki en büyük etken sosyal medyadan başkası değil. Zira kullanıcılar artık yatak odalarına telefonlarını alarak internete giriyor, Facebook ve Twitter gibi sosyal medya hesaplarında saatlerini geçirmeyi yeğliyor.

    Ancak tek suçlu sosyal medya değil elbette; zira sosyal medya hesaplarının kullanımını yaygınlaştıran akıllı telefon ve tabletler de bu tabloda son derece önemli bir rol oynuyor.

  • Yataktaki Düşman

    Yataktaki Düşman

    The Guardian’ın haberine göre İngiltere’de yaşayanlar 2000 yılına oranla yüzde 20 daha az seks yapıyor.

    16-44 yaş arası nüfusun bir ayda seks yapma sayısı ortalama 6.3’ten 5’e kadar geriledi.

    Uzmanlar bu gerilemenin olası sebeplerini şöyle sıralıyor:

    * İlk sebep depresyon. Çiftlerin en çok şikayet ettiği konu bu.

    * Tablet bilgisayarlar, telefonlar, bilgisayarlar yatak odasında çiftin arasına sınırlar koyuyor, motivasyonu kaçırıyor.

    * İşsiz insanlar seks yapmak istemiyor. İki durum arasında inkar edilemez ve güçlü bir bağ var.

  • Seks sırasında “Bu normal miydi?”

    Seks sırasında “Bu normal miydi?”

    Kadınların seks konusuna tiksinti ile baktıkları günler çok gerilerde kaldı artık. İyi de oldu; çünkü apaçık ortada, söylemeye bile gerek yok, ama kadınlar sekse en az erkekler kadar ilgi duyarlar ve bu konuda en az onlar kadar rahattırlar.

    Ancak bazen, seks sırasında, cinsel açıdan kendine çok güvenen kadınlar bile rahatsız olacakları durumlarla karşılaşabilir. Bizi, “Az önce ne oldu öyle?”, “Bu normal miydi?” gibi düşüncelere sevk edebilen bazı sesler, kokular ve hisler vardır.

    Peki, seks sırasında kadınların başına gelen, ancak kimsenin merak etmediği ya da hiç bahsetmediği bu tipik durumlar nelerdir? Ve ne anlama gelir?

    İşte yanıtlar:

    1. Kurusunuz
    Yale Üniversitesinden Dr. Mary Jane Minkin, kadınların seks sırasında kuru ve asabi olmalarının çok normal olduğundan bahsediyor. Yapılan araştırmalarda, katılımcı genç kadınların üçte biri vajinal kuruluk yaşadıklarını rapor ediyor. Tatmin edici ve rahat bir seksin anahtarı ise kayganlaştırma. Minkin’e göre en iyi yöntem tabii ki ön sevişme. “Vibratörlerde işe yarayabilir” diye de ekliyor. Aklınızda bulunsun; marketlerde çeşitli kişisel kayganlaştırıcılar satılıyor. Eğer kuruluk, cinsel hayatınızı ciddi anlamda etkiliyor ve gün boyunca rahatsız olmanıza sebep oluyorsa, doktorunuzdan randevu alın. Birçok kadın vajinal kuruluk yaşıyor; ancak bu problemden doktorlarına bile bahsetmiyorlar.

    2. O “an”
    Hayır, orgazm değil; ama o an – seks başladıktan saniyeler ya da dakikalar sonra başlayan – sevişmenin ne yönde gelişeceğini – iyi ya da kötü – bir şekilde hissettiğiniz an. “Hastalarıma bundan bahsettiğimde ‘nereden bildiniz’ diye soruyorlar” diyor sağlık uzmanı Kimberley Resnick Anderson. Seks söz konusu olduğunda kadınlar bir çeşit “cinsel tarafsızlık” ile başlıyorlar, diye açıklıyor. “Bazen, cinsel aktiviteye başlar ve hemen ‘işte bu güzel olacak’ diye düşünürsün.” Başka bir anda ise, bir sonraki hareketin iyi ve keyifli olacağını; ancak, tam olarak istediğini elde edemeyeceğini hissedersin. Kadınlar, orgazm ihtimalini bir şekilde hissederler, diye belirtiyor Resnick Anderson.

    3. Çişiniz varmış gibi hissedersiniz
    Belirli seks pozisyonlarında çiş yapmaya ihtiyacınız var gibi hissedersiniz, bu son derece normal. Bu hisler genellikle kadınları cinsel boşalmaya götüren G noktasının uyarılmasından kaynaklanır. Boşalma idrar yolundan gelir, saydam renkli ve kokusuzdur. Şu da tamamen doğal ve normaldir ki kadınlar orgazm olurken aynı anda çişlerini yapabilirler. Bazı kadınlar kahkaha atarken, hapşırırken ya da orgazm olurken biraz çiş kaçırabilirler. Bu özellikler doğum yaptıktan sonra kazanılır. Ayrıca yaklaşan orgazm ve çiş dürtüsü arasında kafa karışması gayet kolaydır. Daha önce hiç idrarını tutamama sorunu yaşamamış kadınlar, yaklaşan orgazm sırasında çişleri varmış gibi hissediyorsa, bu vücudunun hassas kısımlarının beyine gönderdiği mesajları yanlış algılıyor olmasından kaynaklanır. Eğer seks sırasında çişinizin gelmesi korkusu, kendinizi tutmanıza neden oluyorsa, başlamadan önce tuvalete girmenizi öneririz.

    4. Çığlık atarsınız
    Tabi ki genel performans beklentisi seks sırasında çığlık atmaktır. 2011 yılında yapılan küçük bir araştırmaya göre seks yapanların yüzde 66’sı partnerlerinin boşalmasını hızlandırmak için inliyorken, yüzde 87’si de bunu partnerlerinin özgüvenlerini arttırmak için yapıyor. Ses çıkarmak yatakta ne istediğini anlatmak için muhteşem bir yol olabilir. Orgazm olmayı başarabilmek için ses çıkarmaya ihtiyacı olan çok kadın vardır. Çığlık atıyor taklidi yapmak ve zevk aldığınızı ve ne hissettiğinizi ifade etmek arasında fark vardır. Bazı kadınlar seks sırasında sessizdir, bazıları da sesli. Bu kadar basit.

    5. Gaz çıkartırsınız
    Vajinal gaz çıkartma ve gaz çıkarma aynı şey değildir. Vajinal gaz çıkarma sadece havanın vajinadan dışarı salınmasıdır fakat gaz çıkarmayla aynı sesi çıkartır. Bu durum, hava vajinada sıkıştığında meydana gelir. Bunu önlemek için fazla bir yol olmasa da belirli pozisyonlardan kaçınmak çözüm olabilir; ancak şunu belirtmekte yarar var, sık sık pozisyon değiştirmek, vajinal gaz çıkarma ihtimalini artırır. Yine de çok kafanıza takmayın. Seks gariptir; gaz çıkartır, bedenlerimizi birleştirir ve bazen hedefi kaçırırız. Kusursuz olmak imkânsız; yapacağınız en mantıklı şey gülüp geçmek ve işinize devam etmek.

    6. Dikkatiniz dağınık
    Kimi zaman seks yaparken, tamamen anı yaşıyorsunuz ve başka hiçbir şey düşünemiyorsunuz. Bazı anlarda ise kafanızda yaklaşık 12 milyon tane düşünce dolaşıyor. Kadınlar, günlük hayatlarında yaşadıkları yüzünden çok kolay biçimde dikkat dağınıklığı yaşayabiliyorlar. Kusurlu olduklarını düşünüp bunu kafalarına takıyorlar. Bazen yapacak bir şey yoktur. Yani şöyle ki, günlük hayatınızın olayları yatak odanıza giriyorsa, kendinizi hırpalamanıza gerek yok. Ancak, bu, sık sık karşılaştığınız bir durum haline geldiyse eğer, kendi kendinize yapabileceğiniz ve daha ilgili, odaklanmış hissettirecek dikkat toparlamaya yönelik yöntemleri deneyebilirsiniz.

    7. Baş ağrınız var
    Seks sırasında olan baş ağrısı, genellikle cinsel heyecan tırmandıkça, baş ve ense çevresinde oluşan can sıkıcı bir ağrıdır. Bazen ani bir ağrı olarak da gelebilir – özellikle orgazm sırasında. Çoğu endişeye mahal vermez; ancak ani başlayanlar daha ciddi bir durumun habercisi olabilir. Bazı ender durumlarda, cinsel birleşme anında, muhtemelen kan basıncındaki değişimler sebebi ile şiddetli bir baş ağrısı ortaya çıkabiliyor. Eğer böyle bir probleminiz varsa, merak etmeyin, deli değilsiniz. Ama doktorunuzdan bir randevu alsanız iyi edersiniz.

  • Çocuklara cinsel bilgi

    Çocuklara cinsel bilgi

    Dört yaşındaki oğlum, cinsel içerikli sorular sormaya başladı. Onunla nasıl konuşacağımı bilmiyorum. Oğluma cinsel eğitim vermeli miyim? 
    Zamanında ve sağlıklı koşullarda verilen cinsel eğitim; çocuğun cinsel kimliğini öğrenmesini ve benimsemesini sağlar. Oğlunuz; bebeğin nasıl dünyaya geldiğini, anne karnında neler olduğunu, çocukların nasıl doğduğunu, cinsiyetler arası farkları merak edebilir. Bu normaldir.

    SEKS EĞİTİMİ DEĞİL
    Cinsel eğitim verirken yapmanız gereken ise; zamanında, kaçınmadan, azarlamadan, oğlunuzun yaşına uygun bilgileri açık ve net bir şekilde ona öğretebilmenizdir. Cinsel eğitim ve seks eğitimi aynı şey değildir. Seks eğitimi, yetişkinlerin işidir. Cinsel eğitim ise çocukları da kapsayan daha geniş bir kavramdır. Bu nedenle, oğlunuz henüz somut düşünme döneminde yaşadığı için resimli kitaplar kullanmanız sağlıklı bir yöntem olacaktır.

    Sinirli baba olumsuz etkiler
    Kocam çok asabi ve beş yaşındaki oğlumuza çok sert davranıyor ve arkadaşlarıyla mukayese ediyor. Eşimin bu tutumu ileride oğluma zarar verir mi?
    Anne ve babaların hatalı davranışları, yetişkinlikte cinsel işlev bozukluklarına yol açabiliyor. Utandırma, suçlama, mukayese etme, dokunarak sevgisini göstermeme, adam yerine koymama, aşağılama gibi olumsuz davranışlar sergileyen ebeveynler; çocuklarının özgüvenlerinin gelişmesini engelleyebiliyor.

    SEVGİ ŞART
    Duygusal travmalara maruz kalan çocuklarda ileride; erken boşalma, iktidarsızlık, cinsel soğukluk veya orgazm olamama sorunları görülebiliyor. Eşinizle, sert davranışları hakkında konuşmanızda ve onun oğlunuza sevgi ve şefkatini göstermesini sağlamanızda fayda var.

    SORUN YAŞAYABİLİR
    Oğlunuzun kendine güvenli ve sağlıklı bir kişilik geliştirebilmesi için; güven veren, anlayışlı, sevgi dolu ve olumlu bir çevre gereklidir. Bu çevreyi bulamayan çocuk, yetişkinlikte kendine güvensiz olabilir.

    “Leylek getirdi” demeyin
    4.5 yaşındaki kızım, dünyaya nasıl geldiğini merak ediyor. Bu durum beni panikletti. Ona “Seni leylekler getirdi” demek ne kadar doğru olur?
    Anne ve babalar; çocuklarına cinselliği nasıl anlatacaklarını bilemedikleri için paniğe kapılabilir, bu çok normaldir. Cinsellikle ilgili doyurucu cevaplar alamayan çocuklar ise, cinselliği ‘merak’ etmeye devam ederler. Sorularının cevabını, sağlıklı olmayan başka başka yollardan öğrenmeye çalışırlar. Bu da ileride, cinsel yaşamlarının olumsuz şekilde şekillenmesine neden olur. Anne ve babaların; çocuğun geleceğini şekillendirirken bir heykeltıraş gibi çalışması, her ayrıntının üstünde durması ve cinsel eğitime önem vermesi gerekir.

    DOĞRU BİLGİ VERİN
    Ailelere önerimiz; cinsel eğitim verirken, kendi kaygılarından arınarak doğru bilgileri içeren basit net ifadelerle, çocuğun sorduğu tüm sorulara cevap vermeleridir. Bu nedenle kızınızın gelecekte mutlu, başarılı ve sağlıklı olması için ona “Seni leylekler getirdi” yalanını söylememenizde fayda var.

  • Kendini seksi hisseden seksi görünür

    Kendini seksi hisseden seksi görünür

    Cinsel hayatınızı renklendirmek için hayal gücünüzü biraz kullanmanız yeterli… Zengin ve doyurucu bir cinsel hayat için kendinizde küçük bir değişiklik yapmanız ve seksi iç çamaşırları giymeniz ilk adımı oluşturacaktır. Neden mi? Duyularımız, dışarıdan gelen uyarıları beyinde bulunan limbik sisteme ulaştırır. Bu uyarılar da lokal hormonların yardımıyla vücutta değişik etkiler yaratır. Örneğin, sevgilinize dokunduğunuz veya onu öptüğünüz an, bu hormonlar harekete geçerek içinizde cinsel istek uyandırır. Bütün bunlar kontrolünüz dışında gelişir.

    Eşlerin karşılıklı vücutlarını incelemeleri oldukça erotik bir oyundur. Özellikle erkekler en çok görme duyularıyla uyarılırlar. Bu nedenle kadınların partnerinin kendisini izlemesine izin vermesi uyarıcı etki yaratacaktır. Eğer partneriniz özel iç giysilerden etkileniyorsa, kendinize değişik şeyler alabilirsiniz. Ancak bunların rahat olmalarına da özen gösterin. Kadının bazen boxer tarzı iç çamaşırı giymesi de erkeği baştan çıkarabilir. Bu nedenle arada bir ilginçlikler yapabilirsiniz. Vücudunuzu partnerinize utanmadan sergileyin. Eğer varsa, takıntılarınızı bir kenara atın. Çünkü size değer veren partneriniz, sahip olduğunuz ufak tefek kusurları görmeyecektir.

    Giyilen seksi iç çamaşırları kadının kendine olan güvenini artırır ki bu da bir nevi psikolojik destekleyici etki yaratır. Hepimiz biliyoruz ki, insanın hayatında beğenilmek çok önemli bir yer tutar ve bir doyum sağlar. Artık kandın da erkek de rahatlığın, çekiciliğin ve seksin hayatlarındaki yerin öneminin gayet farkında… İç giyimin cinsel uyarılmayı hem kadında hem erkekte etkileyerek, seksi iç çamaşırların sadece erkekler için giyildiğini düşünmek yanlış olur. Çamaşırlar, giyenin kişiliğini, kişilik özelliklerini yansıtır. Seçilen renkler, modeller, seksapellik dereceleri kişiliğin aynasıdır aslında. Çocuksu çamaşırları seçen bir kadın bazen çizgisini değiştirerek partnerine sürpriz yapması seks hayatına heyecan getirecektir. Erkekler de kendi kişilik özelliklerini iç çamaşırı tercihlerine yansıtırlar. Dar sliplerle geniş şortlar hep kişilik özelliklerine göre bizlere bir şeyler söylemektedir.

    En bize saklı eşyalarımız iç çamaşırlarımızdır şüphesiz. Fakat sağlığımızı en yakından tehdit edenlerin başında da gelir iç çamaşırlarımız. Vücudumuzun en hassas noktalarından biri genital bölgemizdir. Hem kadında hem erkekte hassasiyet yüksektir. Fakat kadın genital bölgesi, yapısı itibariyle daha kolay mikrop kapabilen bir hassasiyete sahiptir ve bakımı, temizliği düşündüğümüzden de önemlidir.

    Ayrıca Gökçen Erdoğan iç çamaşırında seksiliğin yanı sıra hijyenin de önemli olduğunu vurguluyor. İçten başlayan temizlik ve bakım, dış görüntümüzde de ferahlık sağlayacaktır, bundan emin olun…

    “Ben seksiyim” anlamına gelen leopar desenli iç çamaşırı ya da gecelik, baştan çıkarıcılığı tartışılmaz siyah dantel, erkeğin tenine değmesi bile onun uyarılması için yeterli olan saten, hem romantik hem seksi dantel, şehvetli gecelerin vazgeçilmezi kırmızı… Tercih sizin…

  • Cinselliğin Sır Kapısı Aralanıyor

    Cinselliğin Sır Kapısı Aralanıyor

    Günümüz Türkiye’sinde, her ne kadar cinsel hayatta özgürleşmeye gidilmiş olsa da, pek çok kadın ilişki öncesinde ve sırasında, haz aldıkları dokunuşlar ve beklentileri hakkında partnerleriyle konuşmaktan çekiniyor. Oysaki kadınların uyarılmaya başladıkları anlarda, cinselliği sınırsızca yaşamak için partnerlerine yol göstermeleri gerekiyor. Fakat kadınlar, partnerlerinden vücudunun hassas bölgelerini herhangi bir yardım almadan keşfetmelerini bekliyor ve bu nedenle de, doyurucu bir seks yaşayamıyorlar. Erkeklerin yol gösterici konuşmalar olmadan partnerlerinin haz noktalarını keşfetmeleri çoğu zaman kolay olmuyor. Kadınların doyurucu bir seksten sonra boşalmaları veya orgazma ulaşabilmeleri için haz noktalarının uyarılması önem taşıyor. Utanç duygusu, çekingenlik ve kendini ifade edememe durumları nedeniyle, kadınların cinsel yaşamlarıyla ilgili yorumları “iyi” olmaktan öteye gidemiyor ve partner ilişkileri çıkmaza giriyor. Oysaki sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşam her kadının ve erkeğin hakkı…

    SEKSTE KONUŞMANIN GÜCÜ…

    Çoğu kadının en büyük yanılgısı cinselliğin sadece penetrasyondan (penis-vajina ilişkisinden) ibaret olduğu… Aksine, cinsellikten her seferinde farklı hazlar almak mümkün… Kadınların nelerden zevk aldıklarını partnerlerine sözle ifade etmemeleri ya da edememeleri hâlâ günümüzde cinsel sorunların oluşum nedenlerinin başında geliyor. Bu nedenle kadınların posta kutularını boşaltmaları yani içlerine attıkları duygularını konuşarak sözle ifade etmeleri gerekiyor. Tercih edilen dokunuşları açıklamak ve yol gösterici olmak, daha önce tadılmamış zevklere ulaşılmasına ve cinselliğin bambaşka yönlerinin keşfedilmesine olanak sağlayabiliyor. Çünkü konuşmak, istekleri ifade etmenin ve karşılığında geribildirim almanın en basit ve kesin yöntemi… Fakat sevişme sırasında beden dilini kullanmak, inlemek ya da mırıldanmak da olağan çözüm yollarından biri… Çiftin cinsel ihtiyaçları ve zevkleri hakkında konuşmalarının, aralarındaki yakınlığı artırdığını ve cinsel ilişki seviyelerini geliştirdiğini söylemek mümkün… Partnerlerinin zevk aldığını fark eden erkekler seks eyleminde başarılı olduklarını düşünerek onların hangi durumlarda, neden ve nasıl tepki verdiklerini daha kolay algılayabiliyorlar ve sağlıklı geri bildirimler verebiliyorlar. Böylece, cinsel ilişkinin devamında ve bir sonrakinde öğrenmiş ve keşfetmiş oldukları algılarına göre daha doğru hareket edebiliyorlar. Erkeklerin standart donanımlarında kadınları mutlu etmek var… Bu nedenle, konuşarak ya da beden dilini kullanarak kadınların posta kutularını boşaltmaları hayallerindeki sekse kavuşmaları için önemli bir adım olabiliyor.

    BEDENE KULAK VERMEK GEREKİYOR…

    Yapılan araştırmalardan elde edilen verilere göre, seksten zevk alabilen kadınların bedenlerine kulak verdikleri görülüyor. Bunu yapabilmek için kadınların ihtiyaç duydukları şeylerin başında seks sırasında haz aldıkları durumları partnerlerine ifade etme yetilerini geliştirmek… Cinsel birleşme sırasında gerçek anlamda doyuma ulaşabilmek diğer bir değişle, seksi doruk noktasında yaşayabilmek için, iki vücudun bir olması gerektiğinin unutulmaması gerekiyor. Bu da, ancak partnerlerin vücutlarını karşılıklı tanımaları için iletişime geçmeleriyle, konuşmalarıyla veya birbirinin vücutlarını tanımalarını sağlayacak küçük oyunlar oynamalarıyla mümkün… Seks oyunlarında kadınların partnerlerini yönlendirme görevlerini üstlenmeleri gerekiyor. Çünkü erkeklerin kadınları hazza ulaştırdıklarını görmeleri oldukça hoşlarına gidiyor. Böylece, erkekler dokunuşlarını nerede kullanacaklarını öğrenerek cinsel tatmini daha sınırsızca yaşayabilme olanağına kavuşabiliyorlar.

    BİRLİKTE DUŞ ALIP OYNAŞMAK GEREKİYOR…

    Cinsel birleşme sırasında ya da öncesinde çiftin birbirlerine karşı açık saçık ifadelerle konuşabilmeleri için en önemli kıstas“samimiyet”… Samimiyeti sağlamak için çiftin birbirlerinin vücutlarını tanımaları ve alışmaları, birlikte çıplak olarak vakit geçirmeleri çok önemli… Bunun için birlikte duş almayı, birbirlerine sarılarak uyumayı ya da birbirlerinin yanında rahatça soyunmayı denenebiliyorlar. Eğer çift cinsel ilişkiye başlamadan önce duş almayı tercih ediyorsa, birlikte duş almayı ve duş sırasında birbirlerine masaj yapmayı deneyebiliyor. Böylece hem seks için iyi bir başlangıç yapabiliyorlar hem de çekingenliklerini yenerek cinsel arzu, istek ve beklentilerini daha rahat bir şekilde sözle dile getirebiliyorlar.

    TABULARI YIKMAK ÖNEM TAŞIYOR…

    Cinsellik doğal bir ihtiyaç… Ülkemizde hâlâ tabu olarak görülen cinselliği, rahatlamış ve gevşemiş bir halde, sevişmenin ve dokunmanın verdiği hazza odaklanarak, haz alıp haz verebilme, ruhu ve bedeni paylaşabilme, ne olursa olsun bir şekilde boşalabilme bilim ve sanatı olarak tarif ediyoruz. Bu sanatın iyi bir şekilde icra edilebilmesi için, kadınların erkekler gibi seksten haz almaları ve cinsellik üzerine konuşma becerisi kazanmaları gerekiyor.

    YATAK SOHBETİNİN GÜCÜNÜ KEŞFEDİN…

    Seks öncesi, seks sırasında ve seks sonrasında yapılan sohbet çiftin hem aralarındaki bağı güçlendiriyor hem de ilişkilerine renk katıyor. Erkekler genellikle seksten sonra kendi kabuklarına çekiliyorlar. Kadınların bu durumu anlayışla karşılamaları ama kabullenmemeleri ve yatak sohbetleri yapmak için onları teşvik etmeleri gerekiyor. Bu onların ilişkilerinin ve seks hayatlarının daha iyiye gitmelerini sağlıyor. Peki, yatakta neleri konuşmak neleri konuşmamak doğru olur? “Bana sarılış şekline, öpüşüne, dilinle veya elinle yaptığın şeylere bayılıyorum!”, “Çok güzelsin!”, “Çok tatlısın!”, “Kokuna bayılıyorum!”, “Seks yaparken bana küfretmen ve ayıp şeyler söylemen beni deli ediyor!”, “Hadi tekrar yapalım!”, “Oral seksin beni çıldırtıyor!”, “Hadi üstüne cila çekelim!” gibi cümleleri yatakta konuşmak mümkün… Erkek kadının kulağına birkaç kelime fısıldıyor ve o hızlı hızlı soluk alıp vermeye başlıyor. Erkek konuşmaya devam ediyor ve o daha fazla tahrik oluyor. Sonunda kadın erkeği gerçekten istiyor ama erkek “Henüz değil! Sabırla beklemen lazım! Hak etmen lazım!” diyor. Kadın daha fazla isteyene kadar erkek konuşmaya devam ediyor… Çiftin bu şekilde tutkulu konuşması ve bunu bilmiyorlarsa öğrenmeleri mümkün…

    SÖZLER ŞELALEDEN DÖKÜLEN SULAR GİBİ…

    Seks hayatında başarısızlığa uğrayan birçok çift bu durumu yenilgi olarak yaşıyor, genellikle bir daha denemeye cesaret edemiyor. Tekrar seks yapmak için çok uzun zaman beklemek gerektiğini düşünüyor. Ya da seks istese bile partnerinin onu ret edeceğini düşünüyor. Tabi ki bu tür olumsuz düşünceleri ve duyguları içselleştiren çiftler “Boşa uğraşıyoruz, biz başaramayız, bizden geçti!”türünde ifadeler kullanıyor genellikle… Bu durum ise çiftin ilişkisini veya seks hayatlarını bitirebiliyor. Bu yüzden sözlerin ve düşüncelerin şelaleden dökülen sular gibi olduğunu hatırlamak gerekiyor, olumlu ise çifte haz veriyor, olumsuz ise çiftin ilişkisini zedeliyor.

    SÖZÜN EFENDİSİ OLMAK GEREKİYOR…

    Hermes, “zamanı ölçen ve hesaplayan Tanrı” olarak tarihe geçti… Hermes’in yerinde ve etkili konuşmanın gücü ve sesin etkisi konusundaki derin bilgisi sayesinde, doğru tonlamalarla istediği her şeyi gerçekleştirdiği söyleniyor. Yani sesin ve sözün etkisi ve hatta ilahi niteliği, eskiden beri bilinen bir gerçek… Kadim öğretilerde “Daha hiçbir şey var olmamışken, söz vardı!”denmesinin sebebi bu… Güzel konuşma sanatı olan “retorik” başlı başına bir bilim… İşte bu bilimin en kadim üstadı olan Hermes, dili tüm kıvraklığıyla kullanıp, öğretisini etkili kılmak için ondan yararlandı… Hermes’in “sözün efendisi” olarak betimlenmesi bundan… Bu nedenle seks hayatını şekillendiren ve seksten alınan hazzı etkileyen temel faktörlerden biri seksi algılama biçimi, davranış biçimi ve bu davranışları sözle ifade etme biçimi olarak biliniyor. Bazı çiftler kendi seks sözcüklerini kendileri yaratıyor. Böylece başka insanların içinde de bunu konuşabiliyorlar. Kalabalık bir ortamda ya da çocuklarının yanında bu cümleleri söylemek seksi çağrıştırabiliyor. Çiftler cinsel tekniklerini geliştirmek istiyorsa, partnerinin yatakta nelerden hoşlandığını konuşmak için zaman ayırmalı… Çift ne kadar çok şey biliyorsa, o kadar iyi bir seks partneri olabiliyor. Çoğu erkek şehvetin pençesindeyken açık saçık kelimeler kullanılmasını, partnerlerinin müstehcen konuşmayı öğrenmesini istediğini söylüyor. Çünkü cinsel içerikli konuşmalar seks hayatında heyecanı artırıcı ana bir etken olabiliyor.

  • Orgazm hakkında yanlış bilinenler

    Orgazm hakkında yanlış bilinenler

    Orgazm hakkında yanlış bilinen mitler ve uzman yorumları…

    Duyduğunuz söylentilerin doğruluğundan emin olamıyor musunuz?
    Orgazm üzerine çok şey yazılıp, konuşuluyor. Zaman zaman neye inanacağınızı şaşırıp, sorunu kendinizde aramaya kalkışmanız çok normal. Bu nedenle sizler için orgazm hakkında yanlış bilinenleri araştırdık.

    “Eğer seks esnasında orgazm olamıyorsan, bir terslik olmalı!”
    Yanlış. Bir gece seks esnasında orgazm olamamanız eşinizde ya da sizde bir sorun olduğunu göstermez. Çoğu farklı nedenlerden insanlar her zaman orgazm olamaz. Belki de sadece bu konuyu fazla düşünüyorsunuzdur, yorgun ya da iyi hissetmiyor da olabilirsiniz! Kaygılanmayı bırakın!

    “Her kadın birden fazla orgazm olabilir”
    Evet, bu mümkün. Kadınlar birden fazla orgazm olabilirler, ama bu her kadında olur demek yanlış. Hayal kırıklığına kapılmayın! Birden fazla orgazm olamıyorsunuz çünkü vücudunuz bunu başarabilenler kadar gerek duymuyor!

    Her kadın seks esnasında orgazm olmalı!”
    Mastürbasyon sırasında ya da oral seks sırasında rahatlıkla orgazma ulaşabiliyor ama seks esnasında bunu başaramıyorsanız endişelenmeyin. Vajinal orgazm diğerlerine göre daha zordur. Klitorise temas olmadığında seks esnasında orgazm olmanız zorlaşabilir.

    “Kadınlar sadece klitoral uyarımla orgazm olabilir!”
    Evet, dediğimiz gibi klitoris orgazm olmanızı kolaylaştırabilir ama tek yolu bu değil. Bazı kadınlar cinsel birliktelik sırasında, klitorise temas olmadığı takdirde de orgazma ulaşabiliyor.

    “Seks, sadece orgazm olabildiysen iyi sayılır.”
    Tamam, orgazm seksin nihai amaçlarından biri. Ama orgazm olmamanız kötü bir birliktelik yaşadığınız anlamına gelmez. Partnerinizle daha samimi olmanızı sağlar, üstelik orgazm olamasanız da kendinizi daha iyi hissedersiniz!

  • Cinsel Soğukluğun Nedenleri Nelerdir?

    Cinsel Soğukluğun Nedenleri Nelerdir?

    Cinsel isteksizlik, kadınlarda erkeklerden daha fazladır. Cinsel isteksizlik kadınların ortalama %33’ünde görülür. Oranlar yaşa bağlı olarak artmaktadır.

    Cinsel Soğukluğun Nedenleri Nelerdir?
    1- Fiziksel Faktörler:Yaşlanma ve menopoz, cinsellikten uzun süre uzak kalmak, kullanılan bazı ilaçlar, alkolizm, böbrek, karaciğer ve kalp yetmezliği, tiroid hastalıkları, şeker hastalığı ve yüksek tansiyon gibi kronik hastalıklar, multipl skleroz, Parkinson gibi nörolojik problemler, ameliyatla rahmin alınması, hormonal dengesizlikler, doğumdan sonraki lohusalık ve emzirme dönemleri, cinsel organlarının yapı ve fonksiyonlarının bilinmemesi, rahim ağzı enfeksiyonları, vajinal mantar, trikomonas gibi vajen enfeksiyonları, vajen akıntıları, yaşa bağlı hormonal yetersizlikten kaynaklanan kuruluk, ameliyat sonrası meydana gelmiş yapışıklıklar gibi cinsel hayatı etkileyecek jinekolojik rahatsızlıklar, ilişkide ağrı hissetmedir.
    2- Psikolojik Faktörler: Vaginismus, aşırı stres, eşler arasındaki geçimsizlikler ve çatışmalar, homoseksüellik, evlilikle ilgili problemler, beden şekli ile ilgili kaygılar, bıkkınlık, cinsel travmalar, tecavüz, ailede birinin ölümü, çocuk doğumu, taşınma gibi önemli yaşam olayları, ilişkiye gerekli özenin gösterilmemesi, cinsel ilişki ile bazı olumsuz anıların yerleşmesi, cinsel ilişkide bulunmanın bir suç veya günah olarak algılanması, anksiyete ve depresyondur.

    Nedenleri toparlayacak olursak, bir kısmı erkeklerin sebep olduğu, bir kısmı kadınların kendilerinden gelen ve bir kısmı da çevre ile ilgili nedenlerdir. Kadınların yaklaşık %1’de gerçekten fiziksel bir problem vardır.Geri kalan %99’luk kesimin problemi tamamen psikolojiktir.

    Tedavi
    Tedavi, neden olan faktörün ortaya konmasından sonra mümkündür. Tedavinin amacı eşler arasında bir uyum oluşturulması ve aralarındaki bozulan iletişimin yeniden düzenlenmesidir. Eğer eşlerden birinde belirgin düzeyde cinsel istek azlığı varsa istek düzeyini arttırmaya çalışmak gerekir. Bazen de eşlerden birinde aşırı isteklilik ve talepler varsa dengeyi sağlamak açısından bu istek ve talepleri azaltmak gerekebilir. Bu nedenle tedaviye “çift” olarak hastalar kabul edilmelidir. Herhangi bir organik hastalık saptanamamışsa isteksizliğin nedeni psikolojiktir. Bu durumda çiftlerin birlikte psikiyatrik yardım alması gerekmektedir:

    Cinsel Terapi
    Aile Terapisi,
    Bedensel egzersizler,
    Cinsel egzersizler,
    Cinsel hayatta kısa ayrılıklardan sonra bir araya gelme, eğitim amaçlı erotik videolar seyretme, kıyafet değişikliği, tavırlardaki bir değişiklik, mekan değişikliği gibi küçük değişiklikler ve fanteziler yapılması vb. cinsel yaşama yeniliklerin kazandırılması,
    İlaç tedavisi: Testosteron hormonu, viagra, antidepresan ilaçlar, feromonlar ve Opti-S’xtiva yani kadınlar için yulaftan yapılma viagra benzeri bitkisel afrodizyaklar.
    Cinsel İsteksizlik Hakkında Bilinmeyenler

    Yapılan araştırma sonuçlarına göre seks; stres, yorgunluk ve baş ağrısıyla savaşır ve bu sayede bünyeyi de rahatlatır.
    Bazı kadınların kendiliğinden cinselliğe ilgileri yoktur fakat eşlerinin yaklaşımına fizyolojik bile olsa yanıt verir, uyarılır ve orgazm olurlar.
    Kadınlarda aşk cinsel isteği artıran bir etkendir.
    – Cinsel isteksizlik kadının kısır olması demek değildir. Çünkü kadınlar hiç cinsel birleşme yapmadan da gebe kalabilirler.
    – Genel olarak bütün kadınlar yeterli bedensel ve ruhsal uyarmalarla hazırlandıkları takdirde cinsel birleşmeden zevk alabilirler.
    – Kadınların büyük çoğunluğu cinsel isteksizliklerinin gerçek nedenini kocalarının beceriksizliğinde ararlar. Oysa, çoğu kez durumdan erkek kadar, hatta ondan daha fazla, kadın sorumludur.
    – Cinsel isteksizlik genellikle çiftler arasındaki sorunları yansıtır.

  • Kadın cinselliği hakkındaki doğrular

    Kadın cinselliği hakkındaki doğrular

    İşte kadın cinselliği hakkındaki en yaygın 5 söylence ve bu söylencelerin ne derece doğru olduğu…

    Kadınlar, önüne gelenle birlikte olma eğiliminde olan erkeklere nazaran tek eşliliği tercih eder” gibi söylemleri mutlaka duymuşsunuzdur. Kadınların cinsellikle ilgili beklentileri konusunda yapılan araştırmalar sonucunda, bu tür söylencelerin ne ölçüde doğru olduğu ortaya koyulmuş.

    İşte size, kadın cinselliği hakkındaki en yaygın 5 söylence:

    Kadınların sevişmek için öncelikle duygusal olarak bağlanmaları gerekiyor
    Yapılan bir araştırmada, geceyi bir ünlü ile geçirip geçirmeyecekleri sorulan kadınlar ve erkekler, aynı oranda “Evet” cevabı vermiş. Duygusal yakınlık cinsellik için harika bir başlangıç olmakla beraber, gerekliliği tüm kadınlar için genellenemez.

    Cinsellikte ilk adımı kadınlar atmaz
    Erkeklerin cinsel ilişkiyi başlatmaları gerektiği tam olarak doğru değil. Son yıllarda yapılan araştırmalar, kadınların da seksüel olarak inisiyatif kullandıklarını ve ilk adımı gayet kolay atabildiklerini gösteriyor.

    Libidonuzu tek etkileyen şey hormonlar
    Hormonlar cinsel arzuyu tabii ki etkiliyor ama östrojen ve testesteron dışında libidoyu kontrol eden başka şeyler de var. Sağlıklı bir libido için, beyinde üretilen dopamin, serotonin ve norepinefrin gibi tüm kimyasalların dengeli bir şekilde çalışmaları gerekiyor.

    Tek eşlilik kadınlar için daha kolay
    Bilinen teoriler erkeklerin tohumlarını yaymak, kadınların ise kendilerine ve çocuklarına bakabilecek güçlü eşler bulmak üzere programlandığını söylüyor. Ama, son yıllarda yapılan araştırmalar kadınların sekse olan ilgilerinin, uzun süreli ilişkilerde erkeklerden daha hızlı olarak azaldığını gösteriyor. Mevcut teorilere göre, bu durum tersine olmalıydı. Çok eşliliğin düşünülenin aksine kadınlar için çok problem olmadığı görülüyor.

    Cinsellikte görsellik kadınlar için, erkeklerde olduğu kadar önem taşımıyor
    Yeni araştırmalar, bu görüşün çok doğru olmadığını, kadınların libidolarınının da en az erkeklerinki kadar görsellikten etkilendiğini söylüyor.