Etiket: seks

  • Kusursuz bir seks hayatına sahip olmanın yolları

    Kusursuz bir seks hayatına sahip olmanın yolları

    Kusursuz bir seks hayatına sahip olmanın yolları:

    Çalışmalara erken başlayın
    Seks yatağa girdiğinizde başlamaz, bunu unutmayın. Bu yüzden sabah uyandığınızda dudağına bir öpücük kondurmanız, işteyken ona kışkırtıcı bir mesaj atmanız ve başbaşa yiyeceğiniz şık bir akşam yemeği ortamı iyice hazırlayacak ve yatağa girdiğinizde tüm günün verdiği sabırsızlıkla daha şehvetli bir gece geçireceksiniz.

    Spontane olun
    ‘Her Salı akşamı saat 11’da yatakta buluşalım’ gibi kural koymak seks konusuna tamamen aykırıdır. Rutine bağlanan bir seks hayatı hem heyecanın yitirilmesine, hem de yavaş yavaş yok olmaya mahkumdur. Planlanmadan ve beklenmedik anlarda yaşanacak şehvet dolu bir seks ise tutkuyu ayakta tutacak ve partnerinizi heyecanlandıracaktır.

    Her zaman güzel görünün
    Güzel derken bakımlı ve özenli olmaktan bahsediyoruz. Bakımlı olmak sadece seks için değil, kendinizi iyi hissetmeniz için de önemli elbet. Ama içinize giyeceğiniz özensiz bir iç çamaşırı yerine siyah dantelli seksi bir çamaşır, sizin de kendiniz seksi hissetmenizi, dolayısıyla ona da seksi gözükmenizi sağlayacaktır.

    Koku deyip geçmeyin
    Süreceğiniz parfüm gerçekten de çok önemlidir. Güzel bir koku taşıdığınızda partneriniz size daha da yaklaşmak isteyecek, o yaklaştıkça da kimyasal reaksiyonlar devreye girecektir. Çünkü parfümlerin içeriğinde bulunan bazı esanslar hormonları harekete geçirmeye çok elverişlidir.

    Dokunmaya özen gösterin
    Dokunmak, yani teninizin onun tenine teması duruma göre farklı boyutlarda tahrik edici olabilir. Ama bu dokunuşu sürekli ve niyeti belli edercesine yaparsanız tamamen ters de tepebilir. Koltukta beraber televizyon izlerken omzuna hafifçe dokunmanız veya size bir şey anlatırken hiç beklemediği bir anda eline veya yanağına dokunmanız onu etkileyecektir.

  • Aşk ve seks ilişkisi

    Aşk ve seks ilişkisi

    Seksin aşkla ne ilgisi var, aşkın seksle ne ilgisi var? Bu soruların cevabını ararken, Cindy M. Meston ve David M. Buss’ın yazdıkları “Kadınlar Neden Seks Yapar?” adlı kitabın referans verdiği araştırmalar zihnimizi aydınlattı.

    Toplumda sıkça söylenen “Kadınlar aşk olmazsa seks yapmaz”, “Erkekler için asıl olan aşk değil, sekstir” söylemleri acaba gerçeği yansıtıyor mu? Araştırma sonuçları farklı bakış açıları sunuyor mu? İşte, bu konuya dair “Kadınlar Neden Seks Yapar?” kitabından alıntıladığımız bilgiler…

    Kadınlar neden seks yapıyor?

    Bir araştırmaya göre, kadınlar seks yapmalarına gerekçe olarak, “O kişiye sevgimi ifade etmek istedim” ve “Aşık olduğumun farkına vardım”ı, ilk on nedenlerinden ikisi olarak sıralıyorlar. Aşka ulaşmanın bir yolu olarak seksi nasıl kullandıklarını açıklıyorlar.

    Kimi zaman seks, umulduğu gibi aşk ve bağlılık getiriyor. Kimi zaman da seks, asıl istenen sevgi yerine geçici bir sevildiğini hissetme yanılsaması yaratıyor. Kimi zamansa ne aşk ne de aşk yanılsaması…
    Araştırmaya katılan kadınların pek çoğu kendi başına aşk için değil, başka birine olan aşklarını ifade etmek için seks yapıyor.

    Dört bin yıl önce aşk ve seks ilişkisi

    Aşkla seksin birbirine bağlı olduğu yeni bir düşünce değil. Hatta insanın yazıyı ilk kez icat edişinden beri bu bağa işaret ediliyor. 1880’lerin sonlarında, günümüzde Irak’ta bulunan bir bölgede küçük bir tablet ortaya çıkartıldı. Dört bin yıllık bu tabletin üzerine, tarihçilerin en eski aşk şiiri olduğuna inandıkları bir şiir kazınmıştı. Şiirde bir rahibe, krala yalnızca aşkını değil, duyduğu şehveti de itiraf ediyordu:

    “Kalbimin sevgilisi, damat
    Parlaktır güzelliğin, baldan tatlı
    Esir ettin beni, titreyerek durayım önünde
    Damat, yatağa götürülmek isterim”

    Rahibenin bir başka şiiri:

    “Damat benden zevkini aldın
    Söyle anneme, nefis şeyler yedirsin sana
    Babam da armağanlar versin”

    Aşksız sekse açık kadınlar hangileri?

    Birçok kadın için aşkla seks birbirinden ayrılmaz olsa da hepsi için öyle değil tabii. Araştırmalar, hangi kadınların seksten önce aşk ya da duygusal ilgi istemeye daha az eğilimli olduğuna dair bir şeyler de öğretti. Aşksız sekse en açık kadınlar genellikle dışa dönük bir kişiliğe sahip ve yeni, egzotik yiyecekleri denemek ya da seyahat edip başka kültürler görmekten hoşlanmak dahil, her türlü yeni deneyime daha açık oluyorlar.

    Sekse bakışta kadın erkek farkı

    Birçok kadın seks için aşka ihtiyaç duymasa ya da aşk peşinde koşmasa da kadınlar aşkın sekse eşlik etmesi gerektiğine erkeklerden daha fazla inanıyorlar.

    Meston Cinsel Psikofizyoloji Laboratuvarı’nda 700’den fazla üniversite öğrencisine, “Aşksız sekste bir sorun yoktur” yorumuna katılıp katılmadıkları soruldu. Öğrencilerin yaklaşık yarısı Avrupa, yarısıysa Güneydoğu Asya kökenli ailelerden geliyorlardı. Her iki kültürel grupta da aşksız seksin kabul edilebilir olduğunu düşünme olasılığının erkeklerde kadınlara kıyasla çok daha yüksek olduğu görüldü.

    Psikolog David Schmitt ve çalışma arkadaşları, 56 ülkeyi içeren kapsamlı bir araştırmada benzer bulgulara ulaştılar.

    Seksin ön koşulu aşk mı?

    Buss Evrim Psikolojisi Laboratuvarı’nda yürütülen bir çalışmada elde edilen sonuçlar da aşk-seks ilintisinde bir cinsiyet farklılığı olduğunu gösteriyor. Kadınların yalnızca yüzde 8’i, “seks yapma”yı bir aşk edimi olarak gösterirken, erkeklerin yüzde 32’si cinsel aşk edimlerinden bahsetti.

    Bu bulgu erkekler için seksle aşkın en azından bir açıdan yakından bağlantılı olduğunu gösteriyor. Anlaşılan seks, erkeklerin aklında aşkın bariz bir özelliği olarak kadınlara kıyasla daha fazla öne çıkıyor. Dolayısıyla kadınlar aşkı seksin bir önkoşulu olarak görmeye daha yatkınlar.

  • Konuşulmayan cinsellik

    Konuşulmayan cinsellik

    Kadınlar, doğumdan sonra vücutlarının fiziksel olarak geçirdiği değişimden şikayet ediyor ve özellikle genital bölgelerinin bir değişime uğrayıp uğramadığı konusunda tasalanıyorlar.

    Dikiş izleri de burada önemli bir rol oynuyor. Buna karşılık, uzmanlar erkeklerin eşlerinin vücutlarının değişimden dolayı şikayet etmlerinin pek karşılaşılan bir olay olmadığını söylüyor. Onlar bu durumdan daha çok psikolojik olarak etkileniyorlar.

    Bunun bir başka nedeni ise duygusal durumunuzun size yaklaşmalarına engel olması. Bazı durumlarda sorun erkeğin eşini artık sadece bir anne olarak görmesinden kaynaklanıyor. Bunun düzelmesi için birbirinize zaman tanıyın. Sonrasında ise onu karşınıza alarak sevgili ile anne arasındaki kesin sınırı çizin.

    Seks sıradanlaşmaya başladıktan sonra heyecanı kim geri getirecek?

    Psikoterapistler, insanların bir kez alıştıktan ve zevk aldıktan sonra bazı cinsel alışkanlıklar geliştirdiğini gösteriyor. Bunun sonrasında ise aynı şeyi tekrar tekrar yapıyorlar. Bu da, cinsel potansiyele bakmadan rahat olanın peşinden gitmek anlamına geliyor.

    Bir ilişkide genellikle kadınlar duygusal liderliği ele aldığından problemi başka birinin sahiplenmesi gerekiyor. Seksüel bir alışkanlıktan kurtulmak için, yatakta birbirinize neyi yanlış yaptığınızı sorun. Bu şekilde seksin nasıl olması gerektiği konusunda bir beyin fırtınası yapmış olursunuz.

    Ayrıca yatakta kullandığınız dili de değiştirebilirsiniz. Her zaman söylediklerinizden farklı şeyler söylemeye çalışın ama bunu yaparken bambaşka biri de olmayın. Bazı sorunların konuşularak çözümlenebildiğini ve aynı şeyin sekste de geçerli olduğunu aklınızdan çıkarmamaya çalışın.

    Bir ilişki cinsel elektrik olmadan yürür mü?

    Her iki taraf da halinden şikayetçi değilse cinsel elektrik tutmadan da bir ilişki yürüyebilir. Ama kendinize karşı dürüst olduğunuzdan emin olmalısınız. Eğer bir an önce evlenip çocuk sahibi olmak istiyorsanız karşınızdaki erkeğe müstakbel baba gözüyle yaklaşıp cinsel kimyayı göz ardı ediyor olabilirsiniz. Bu eksikliği yıllarca görmemezlikten gelmek ilişkiniz açısından çok riskli olabilir. Bu sorun mutlaka bir noktada patlak verecek ve o nokta da muhtemelen evlendiğiniz zaman olacaktır.

    Ama yine de bu sorunla nasıl baş ettiğiniz, sekse verdiğiniz önceliğe bağlı olarak belirleniyor. Şunu aklınızdan çıkarmayın; iki insan çoğu konuda anlaşabiliyorsa kimya da zaman içinde oluşacaktır. Bunun en güzel işareti öpüşmenizdedir. Eğer tutkulu şekilde öpüşüyorsanız, bu ilişkide bir gelecek görebilirsiniz.

    Yatakta heyecanı kaybedince ne yapmalı?

    Biriyle uzun süre birlikte olduktan sonra aradaki çekimin azalmasını normal karşılamak gerekir. Bu da, kontrol edemediğiniz dış etkenlerin ilişkinizi etkiliyor olmasından kaynaklanır. Birbirinizi yıllarca beğenebilmek için yakın olmanız gerekir.

    Onunla çıkmaya başlamadan önceki flörtleşmelerinizi hatırlayıp onları tekrar yakalamaya çalışın.

    Kimi zaman ilişki monotonlaştığında sekse bir süre ara vermek de işe yarayabiliyor. İki taraf da bu şekilde hayatlarında neyin eksik olduğunu hatırlayabiliyor.

    Biriyle sevişirken başkasını düşünüyorsam…?

    Flörtleşmek insanın içinden gelen bir şey olduğundan, son derece sağlıklıdır. İş yerinde bazen normalden fazla kibar olmanız gerekebiliyor. Karşınızdaki bir erkekse, yaptığınız bu şey flörtleşmeye giriyor. İşiniz görüldüğünde ise kendinize olan güveniniz artıyor.

    Ama bu durumda tehlikeli sularda yüzüyor olabilirsiniz. “Erkek arkadaşım bu şekilde davranıyor olsaydı kötü hisseder miydim?” sorusuna verdiğiniz cevap evetse, adımlarınızı dikkatli atmalısınız.

  • Sağlıklı cinsel hayat

    Sağlıklı cinsel hayat

    Prezervatif kullanmanız, seksle ilgili başınıza gelebilecek bütün hastalıklardan korunabileceğiniz anlamına gelmiyor. Uçuklar, enfeksiyonlar ve daha pek çok hastalıktan korunmak için önerilerimize kulak verin.

    Uçukları Kontrol Edin Genellikle uçuklara sebep olan virüsle (HSV-1), genital enfeksiyonlara yol açan virüs (HSV-2) birbiriyle bağlantılıdır. Yani ağzında uçuğu olan bir erkeğin size oral seks yapması, sizde de uçuklar çıkmasına sebep olabilir. Jinekolog Nigel Scott, genital enfeksiyonlara sahip kişilerin yüzde 60’ının bu yolla enfeksiyon kaptığını söylüyor. Uçuk, tende belirdiği andan, tamamen temizlenip yok olduğu ana kadar bulaşıcıdır. Yani partneriniz ilk acıyı ya da kaşıntıyı kendinde hissettiği anda oral seksten kaçınmalı ve hemen medikal tedaviye başlamalı.Ayrıca partneriniz bu tedaviye ek olarak vücudu içten de güçlendirmek için bolca brokoli yemeli.

    Ohio Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin son araştırmalarında, brokolinin içeriğindeki maddelerin uçuk virüslerinin çoğalmasını engellediği ve sonrasında uçuk çıkmasını önlediği belgelenmiş. Yine de uçuk enfeksiyonu kaparsanız paniklemeyin. Her virüs türünün etkisi, en çok görüldüğü yerde en şiddetli biçimde hissedilir. Yani eğer oral yolla genital bölgenize bir enfeksiyon bulaşırsa belirtiler bu bölgede ilk anda acı verici olacak ama korkmayın, tedaviden sonra etkisini kaybedecektir. Balayı Sistiti Seksten sonra ortaya çıkan idrar yolları enfeksiyonlarına, doktorların verdikleri isim bu. Balayı sistiti tanım olarak bir üriner sistem enfeksiyonudur.

    Cinsel yaşamın başlamasıyla ve uzayan ilişki süreleri ile birlikte vajinanın hemen önünde ona bitişik olarak yer alan dış idrar yolunun tahriş olmasıyla ortaya çıkar. Cinsel ilişki sırasında bölgede var olan bakteriler, idrar kanalına doğru itilir, bu sırada ilişki ile zaten tahriş olan idrar kanalı da bakterilerin kolayca yerleşip üreyebilecekleri uygun ortamı hazırlar. İdrar kanalı içine yerleşip üreyen bakteriler, bir-iki gün içinde hastalık semptomlarının ortaya çıkmasına neden olur. Tanımdan da anlaşılacağı üzere, balayı sistiti bir mesane (idrar torbası) kökenli sistitten çok, idrar kanalı orijinli bir hastalıktır. Seksten önce ve sonra tuvalete giderek, genital bölgenizi önden arkaya doğru silerek riskleri azaltabilirsiniz. Güneşli Aylarda Sekse Dikkat! Uzmanlar güneşli aylarda seksin, genital siğillere yol açan HPV virüsüne yakalanma riskini iki kat artırdığını söylüyor. UV ışınları, bu virüsle savaşan hücreleri etkisiz hale getiriyor. Prezervatif, HPV virüslerine karşı koruma sağlıyor ama yeni araştırmalara göre bu korunma oranı ancak yüzde 70’te kalıyor. Kadın kondomları ise çok daha geniş bir alanı kapladıkları için daha etkili bir koruma sağlıyorlar.

    İngiliz Kanser Araştırma Merkezi’nden Dr. Anne Szarewski bunun sebebini virüsün sadece peniste değil genital bölgenin tüm çevresinde yaşayabilmesiyle açıklıyor. Lezyonun üzerine uygulanan kremler ve ilaçlar çözüm olabilir. Bunlarla başarılı olunamadığı taktirde, yakma ya da dondurma yöntemleriyle öncelikle lezyonlar tedavi ediliyor. Lezyonların yok edilmesi, bu virüsün vücuttan tamamen atıldığı anlamına gelmiyor. Bu virüs lezyon yapmasa bile gidip rahim ağzı hücrelerine yerleşip orada değişikliğe yol açabiliyor. Suda Mikroplar Daha Çabuk Hücum Eder Amerika’da yapılan son araştırmalara göre ortalama kalitedeki bir spa banyosundan alınan bir kaşık suda bile iki milyon bakteri bulunuyor. Eğer bu tip yerlerde seks yapmaktan hoşlanıyorsanız cilt ve idrar yolu enfeksiyonlarına yakalanabilirsiniz. Aynı zamanda suda seks doğal kayganlaştırıcı salgılarınızı etkisiz hale getirdiği için bu mikropların vajina ağzından içeri girmesine yol açan küçük yırtıklar oluşmasına sebep olur. “Sulu, köpüklü, kokulu bir akıntıya sebep olan, vajina iltihabı denilen bir enfeksiyon da jakuzi kullanımıyla alakalıdır” diyor Kadın Doğum Uzmanı Patrick French. Bu bakteri, vücudunuzda doğal olarak yaşar ancak temiz olmayan su, vajinanızın doğal ortamına karıştığında aktif hale geçer. Ne yazık ki bu riskleri azaltmanın bir yolu yok, kuru yerlerde seks yapmak dışında. Epilasyon Meselesi Eğer jiletle epilasyon yapmaya karar verirseniz, sevgilinizin jiletini kesinlikle kullanmayın. Mikroplar, jiletin üstündeki kan zerrelerinde yaşayabilirler ve kullanım sırasında yanlışlıkla kendinizi keserseniz bu mikroplar size geçebilir. Aslında, ikiniz arasında o kadar çok mikrop geçişi olabilir ki bu durum prezervatifsiz seks yapmak kadar riskli sayılabilir. Örneğin karaciğer bozukluğuna yol açabilen ve can sıkıcı bir hastalık olan Hepatit B ve C önemli bir risktir. Profesyonel bir epilasyon merkezine gitmek çok daha doğru bir seçim olacaktır. Ama o zaman bile yapılan işlemi dikkatli izlemeniz gerekiyor.

    Her seferinde yeni bir spatula kullanılmıyorsa önceki müşterilerden gelen mikroplara maruz kalabilirsiniz. G-string’i Sadece Göz Zevkiniz İçin Kullanın Jinekolog Dr. Jill Maura Rabin, G-string tipi iç çamaşırlarını “kalın bağırsak ucu ile idrar yolları arasında bakteri taşıyan metro vagonları” olarak nitelendiriyor. Hiç şüphe yok ki çoğu uzman, G-string’lerin sistit gibi enfeksiyon risklerini artırdığına inanıyor. Teninize direkt temas eden G-string’ler, cinsel birleşme sırasında vajinanızı kayganlaştıran bezleri tahriş edebilir ve bu da kist ya da apseye yol açabilir. Yani bu iç çamaşırlarınızı yatak odanızda tutun ve giydiğinizde üzerinize tam oturduğundan emin olun. Rahatsız bir G-string‘in tahriş edip bakteri transferine ya da iltihaba yol açma riski daha fazladır. Eğer kist ortaya çıkarsa (vajina dudaklarında oluşan bir yumru), semptomları azaltmak için ılık suyla yıkayın. Acı vermeye başlarsa, bir apse oluşumu başlamış demektir, hemen jinekoloğunuza görünün.

  • Orgazm ipuçları

    Orgazm ipuçları

    Orgazm hissi nasıldır? Nasıl farklı şekillerde orgazm olabilirsiniz? Birlikte orgazma ulaşmanın en etkili yolları nelerdir? Hepsini ve daha fazlasını okuyun, öğrenin!

    Orgazm hissi nasıldır?

    Seçilen bir grup temsilci kadına orgazm olduklarında nasıl hissettiklerini sordum. “Problem yok”, hepsi coşkuyla karşıladı ve bir saat içinde maille yanıt vereceklerini söyledi. Ama umdukları kadar kolay değildi. “Bunu kelimelerle anlatmak gerçekten zor” dedi bir kadın. Ve haklıydı. Bu kadar güçlü ve büyük bir duygu için kelimeler yetersiz görünebilir. Ama hepsinden daha zoru onları ikna etmekti (buluştuğumuzda bir içecek ısmarlamaya söz verdim), işte onlardan gelenler;

    “Orgazm olmak için bir fantaziye konsantre olmak zorundayım. Ve sıklıkla gerçekte olmasını istediğim şeyler gibi olmaz. O andaki en favori fantazim erkek arkadaşımı bir pubda bir arkadaşıyla bazı kızlarla birlikteyken yakalamak.. Orgazm zamanım tam böyle bir düşünceye rastlıyor. Kendimi erkek arkadaşımın yanındaki kızın yerine koyuyorum ve neler hissettiğini düşünüyorum. Böylece orgazm olmam kolaylaşıyor.”

    Bazen orgazm olmakta zorlanıyorum. Gerçekten konsantre olma gereği duyarım. Eğer onu gerçekten istiyorsam, iyi ve uzun bir ön sevişmenin ardından ilişkiyi seçerim. Çoğu zaman ön sevilme sırasında tepe noktaya varabilirim. Böyle bir durumda ruhsal duygulardan çok fiziksel güç benim için rehberdir.”

    Favori orgazmım oral seks sırasındadır. O başladığı zaman, her noktada inanılmaz bir hassasiyet hissediyorum. O zaman klitoris çevresinde daha belirgin bir hassasiyet yaşanıyor. Herşey sıcaklığı hissettiriyor, zirvede olduğum zaman vajinamda titreme ve çarpma hissediyorum ve bir kaç saniye için harika bir hassasiyet yaşıyorum. Bazen 3 veya 4 şiddetli kasılma oluyor. Daha az yakınlaştığımız diğer zamanlar daha küçük dalgalanmalar yaşıyorum.”

    “İlişki sırasında inanılmaz bir hareketlilik varsa orgazm olabilirim. Bana sarılıp sert, ufak ve derin hareketler yapması orgazm olmamı kolaylaştırıyor. Bu duygulara ulaştığımda zirvede oluyorum. O zaman dalga dalga memnuniyet duygusu yayılıyor. Sıklıkla bu dalgalar uzun zaman sonra sona eriyor. Tüm kızlara bunu yaşamaya ve hissetmeye çalışmalarını öneriyorum. Merkeze odaklanmalarından daha güzel bir duygu..”

    Farklı şekillerde orgazm olmak
    Açgözlü bir kızsınız.. Sadece bir orgazmdan daha fazlasını niçin istemeyeceksiniz? Bekleyin, biliyorum.. Çünkü yapabilirsiniz! Doğa ana sizi gebelik, adet dönemleri ve yüksek topuklarla lanetleyebilir ama size bir hediye verdi: Birden daha çok yolla orgazm olabilme yeteneği.. Erkekler kadar çabuk orgazm olamazlar ancak tekrar kışkırtılmaları ve daha çok orgazm olmaları kolaydır. İşte farklı orgazm önerileri..

    “Orgazm parmak izi” nedir?
    Çoğu orgazm benzer şekilde olurken, bazı uzmanlara göre bireysel farklılıklar vardır ve her birimiz kendi “orgazm parmak izi”mize sahibizdir. Kadın orgazmı hakkındaki bir teori, 2 “basit” orgazm için farklı 2 yol, 2 klitoral ve ön duvar olduğunu söyler. Pudendal sinirleri klitorisi etkiler ve pelvik sinirleri vajina ve uterusa gider. Pudental sinirler daha derindir, bu kadınların vajinal orgazmdan daha fazla klitoral orgazma ulaşmalarını sağlar. Bu iki sinir aslında bel kemiği sinirlerini kaplar ve bu da kadınların klitoral ve ön duvar orgazmlarını neden birbirine karıştırdığının açıklar. Vajinal ve çeşitli orgazm çeşitlerini etkileyen birkaç faktör; vajinal kasları güçlendirmek, G noktasının ve diğer ilgili noktaların hassasiyetini artırmak, farklı noktaların motivasyonunu devam ettirmek ve orgazmı başlatmak. genel kural olarak, mastürbasyon, oral seks, ilişki gibi birçok yol ile orgazma ulaşılabilir. Bunun yanı sıra sizin de kişisel orgazm yollarınız olabilir.

    Kegel egzersizleri yapar mısınız?
    Kegel egzersizleri pelvise daha fazla kan pompalanmasını sağlar, harika bir canlılık verir. Egzersizler, daha güçlü kasılmalara neden olur, uzun ve daha keyifli bir orgazm yaşamanızı sağlar. Mutluluğunuzu kontrol etmenizi de sağlayan egzersizleri yapmanız yeterli. Saatlerinizi değil sadece dakikalarınızı ayırmanız yeterli ve herhangi bir yerde yapabilirsiniz. Basitçe idrar yolu kaslarınızı sıkıp bırakın. Bunu günde 3 kez 20 kere yapın.

    Uyarı tipleri arasındaki ilişki
    Farklı anlamlarda daha iyi orgazm olma şansına sahipsiniz. Örneğin ilişki sırasında partneriniz parlaklarını kullanarak G noktasına dokunup sizi daha farklı hissettirebilir.

    Orgazmı geciktirme yolları
    Doruk noktası olarak bilinir ve orgazmın hemen hemen kendinden geçiren noktasıdır. Buradan uyarılma noktasından düşmeye kadar bekleme ve tekrar tırmanma orgazm ile belli olur. Bu seksüel teknik heyecanın en yüksek noktasında kalmanızı sağlar. Sadece endorphinleir yükseltmez, bedeninize orgazmik memnuniyet bölgesinde kalmayı ve tekrar tekrar orgazm olmanızı da öğretir.

    Bilinen yollarda seyahat
    Beyniniz daha çok bilinen sinirlerden ilerler ve çaba göstermez hale gelir. Beyin orgazma en yakın yolu gösteren tabelları izler, orgazmı kolayca tetikler. Çoğumuzun “uyku öncesi” dönemidir: Dişlerimizi fırçalarız, yüzümüzü yıkarız, banyo yaparız yani beynimize uykuya hazır olmasının sinyallerini iletiriz. Dikkatinizi orgazmı tetikleyen şeylere verin. Örneğin ateşli dokunuşlarla beyninizi orgazma hazırlayabilirsiniz.

    Birlikte nasıl orgazm olunur?
    Burada hedef birlikte orgazm olmak: Birlikte orgazm sık karşılaşılan bir durum değildir, nadiren olur. Bunun sebebi kadın ve erkek için orgazmın aynı şey olmamasıdır. Erkek ilişki sırasında orgazm olurken, kadınlar sıklıkla oral seks sırasında orgazm olur. Zamanlama da diğer bir faktördür, yani birlikte orgazm genellikle erkeği çok daha yavaşlatır ve kadının orgazmını hızlandırır. Burada üzerinde durduğumuz konu ilişki sırasında, diğer yolları da gözardı etmeden (birlikte mastürbasyon ya da tepeden tırnağa oral seks) birlikte nasıl orgazm olunacağıdır. İlk önce erkeğin orgazm olmasını sağlayın, ikinci olarak birlikte orgazm olun. Çoğu erkek ikinci defasında daha kontrollü olacaktır.

    Orgazmının seyrini en iyi o bilir, en üst noktadayken daha çok kontrol edebilir. Bunu yapmanın en iyi yolu onu sayıya alıştırmak olabilir.
    Örneğin altıdan sonra daha sert bir efor sergileyip, durumu daha uzatabilir. Eğer sekiz diyorsa, biraz daha yavaşlamalı, surmalı ya da birlikteliği değiştirmelisiniz. Çoğu erkek matürbasyon boyunca pratik yaparak doğru hızı ve seviyeyi bulur. Sadece göreve odaklanma onları uzman hale getirir. Eğer her 7 – 8 harekette bir havada durup beklerseniz daha iyi olacaktır. Bu ona daha çok zevk almasını, kontrol etmeyi ve ilişkiyi yönlendirebilmesini sağlar.

    Köprü tekniğini deneyin. Bunu çoğu seks terapisti tavsiye ediyor. Klitoral uyarılma için basit teknik bulunduğunuz noktadan yükselme değil, orgazmdır. Orgazm refleksi için ön sevişmeyi uzun tutun. Birbirinize çok yakın olun. Klitoral uyarılma ve ilişki arasında bir “köprü” olacaktır. Diğer bir deyişle, erkek uyarılma ile klitorise doğru biçimde girer, daha sonra birleşme ana uyaran haline gelir.

    Pozisyonunuzu dikkatli seçin. Üstte kadın ya da erkeğin arkadan yaklaşması ön vajina duvarının uyarılması, orgazm şansınızı artırmanız için için en hoş pozisyondur. Bazı erkekler kadının üstte olmasının cinsel boşalmayı kontrol etmeyi kolaylaştırdığını, bazıları da tam tersini söyler. Hoşunuza giden iyi bir pozisyon alın ve ona aynı etki ile karşılık verin.

    Herşeyi bir defa deneyin. Vajinanın duvarına çarpmasını sağlayan bir pozisyon alın. Daha sonra arkadan klitorise ulaşmasını sağlayan bir başka poziyon deneyin. Kişisel uyarılmanızı sağlayacak ne varsa yapın, seksi konuşun, dokunun.

    Eğer partnerinizin tepe noktasına ulaşmasına az kaldığını ve henüz kendinizin o noktaya gelmediğini düşünüyorsanız, testislerini yavaşça aşağı çekin, orgazm seviyesini biraz aşağı çekmesine yardımcı olun ya da penisini ileri itip beklemesini sağlayın. (Bu bazı erkekleri tedavi ederken, bazıları için de huzursuz edici olabilir) Hiçbir eğlenceyi bırakmayın.

  • Cinsel isteksizlik

    Cinsel isteksizlik

    Kadınların sık sık yaşadığı cinsel işlev bozukluklarının başında cinsel ilgi ve istek duyumlarının azalması gelmektedir. Cinsel istek kişiden kişiye ve zamandan zamana değişiklik gösterebileceği için cinsel istek “normal” düzeyi henüz tanımlanamamıştır.

    Azalmış Cinsel İstek Bozukluğu, DSM-IV’e göre, sürekli olarak ya da yineleyici bir biçimde, cinsel fantezilerin ve cinsel etkinlikte bulunma isteğinin az olması ya da hiç olmaması olarak tanımlanmaktadır. Değerlendirme cinsel ilgi ve istek sorunu olan kişinin yaşı, yaşam koşulları, genel sağlığı ve sorun oluşmadan önceki cinsel isteği gibi etkenler de göz önüne alınarak yapılmalıdır.

    Cinsel istek bozukluğu kadınlarda puberte döneminden başlayarak devam eden primer bir sorun olarak ortaya çıkabileceği gibi yaşamın herhangi bir döneminde cinsel partnerle yaşanan genel ilişkideki sorunlar, depresyon gibi psikolojik bozukluklar, gebelik, doğum, psikolojik travma ya da ilaca bağlı belirgin bir neden veya durum sonucu sekonder bir sorun olarak da ortaya çıkabilmektedir. Ayrıca, kadının sosyal çevredeki sorunu, evlilik dışı bir ilişki yaşaması, görücü usulü evlilik yapması, çözülmemiş çatışmalar yaşaması ve en önemlisi de mutsuz bir evlilik sürdürmesi cinsel isteğini olumsuz yönde etkilemektedir. Bunun dışında, sorunu yaşayan kadının cinsel içerikli hayal ve düşüncelerinin, karşı cinse olan ilgisinin, mastürbasyon yapma sıklığının ve partneriyle yaşadığı ilişki sıklığının da cinsel isteksizlikte önemli bir payı vardır.

    Bazen kadınlar cinsel aktiviteye cinsel istekleri olduğu halde katılmayabiliyor ya da cinsel istekleri olmadığı halde katılabiliyor. Buradaki en temel neden, cinsel yaşamı olumsuz olarak etkileyen bir takım yanlış inançların varlığıdır. Özellikle “Sevişmeyi başlatan kadın azgın ve istenen bir kadın değildir!” cinsel mitine olan inancın, kadınların cinsel aktiviteye başlamalarına engel olduğu bir gerçektir. Ancak bu kadınlar eşleri tarafından başlatılan aktivitelerde yer alabilmekte, herhangi bir uyarılma veya orgazm sorunu yaşamamaktadır. Diğer taraftan, toplumumuzda halâ kadının kocasına karşı görevlerinden birinin, onunla cinsel ilişkiye sadece kocası istediği için girmesi gerektiğine olan inançtır. Bu durum da, özünde keyifli bir aktivitenin bir iş ve hatta bir işkence olarak görülmesine neden olmaktadır. Bu olumsuz düşünce ve inanışlar doğuştan var olan cinsel dürtülerin, zaman içinde geliştirdiğimiz cinsellikle ilgili bilgi, tutum ve deneyimlerimizle nasıl biçimlendiğini göstermektedir.

    Cinsel istek azlığından şikayet eden kişinin yaşı dikkat edilmesi gereken önemli faktörlerden biridir. Yaşın ilerlemesi ile birlikte meydana gelen biyolojik değişim, cinsel istek azlığı yaratmaktadır. Özellikle, menopoz ve öncesi-sonrası oluşan hormonal değişim, vulvada ve vajende atrofi, vajinanın salgılarında azalma ve sonuçta vajinada kuruluğa ve hatta ilişki sırasında ağrıya neden olmaktadır. Bir kadının düzenli adet görmesinin birçok kültürde doğurganlığın ve dişiliğin tanımı olarak algılanması, menopozun da “kadınlığın kaybedilmesi” gibi düşünülmesine ve hatta buna bağlı olarak “bu yaştan sonra” cinselliğin yaşanmasının da hoş olmayacağı gibi olumsuz inançlara yol açmaktadır. Dolayısıyla, cinsel istek azlığı söz konusu olsa bile bu dönemde sorun olarak algılanmamakta ve bu amaçla tedaviye başvurulmamaktadır.

    Cinsel istek azlığına sebep olan etkenlerden diğerleri de kullanılan ilaçlar (psikiyatrik bozuklukların tedavisinde kullanılan ilaçlar, doğum kontrol hapları, tansiyon ilaçları), bazı bedensel hastalıklar (diabet, yüksek tansiyon gibi), alkol kullanımı, kanser tedavileri ve erken yaşam deneyimleri içinde herhangi bir cinsel taciz ve tecavüz öyküsünün varlığıdır. Cinsel içerikli travma öyküsü olan kadının daha sonraki her cinsel yaşantısını geçmişte yaşadığı tecavüz sahneleri ile bağdaştırması cinsel aktivitelerden ve yakınlaşmalardan uzak durmasına neden olmaktadır.

  • Cinsel ilişki aşamaları

    Cinsel ilişki aşamaları

    Cinsel ilişki dört aşamadan oluşuyor:

    İstek, uyarılma, orgazm ve çözülme dönemleri. Bunlara bağlı ortaya çıkan problemler farklı farklı olabiliyor.

    İstek bozuklukları, uyarılma bozuklukları, orgazm ve cinsel ağrı bozuklukları yaşanabiliyor.

    Kadında da, erkekte de bu bozukluklar var. Bugünden itibaren cinsel sağlıkta yaşanan sorunları ele alacağız.

    Cinsel sorunların psikiyatri içindeki yeri nedir?

    Bazen psikiyatrik sorunla uzmana gidiliyor ama altından bir cinsel sorun çıkıyor. Bazen de direkt cinsel sorunla gidiliyor uzmana ancak bunların yanında tabii ki, cinsel sorunlara zemin olan psikolojik sorunlar var.

    Cinselliği olumsuz etkileyen hastalıklar

    Depresyon, anksiyete, kaygı cinselliği olumsuz etkiliyor. Obsesif kompülsif bozukluklar, takıntılar ya da birtakım dini takıntılar da öyle. Örneğin; günah işlemeye yönelik endişeler oluşuyor ve bunlar insanı cinsellikten uzaklaştırıyor.

    Ayrıca eşler arasındaki ilişki sorunları nedeniyle de cinsel yaşam çok fazla bozulabiliyor, örneğin alkol bağımlılığında, hem eşler arasında sorun oluyor ve cinsellik evlilik bu soruna bağlı olarak etkileniyor ya da alkol direkt olarak damar yapısını bozduğu için cinsel sorun yaşanıyor.

    Tabii ki, kaygı bozukluklarında, sıkıntı, stres, kişinin yaşam güçlükleri, iş stresi, uyku sorunları varsa bunlar da kişinin cinsel isteğini azaltıyor ya da yok ediyor.

    Cinsel istek bozukluğu neden olur?

    Cinsel istek bozuklukları hipo aktif cinsel istek bozukluğu ve cinsel tiksinme bozukluğu olarak ikiye ayrılıyor.

    Bozukluk, cinsel isteğin olması ya da hiç olmamasıdır

    İsteksizliğin düzeyi önemlidir. Birincil ya da ikincil olarak ayrılır cinsel istek sorunu. Yaşamı boyunca hiç haz almamış olanlar ya da duymuş ama sonradan istemeyenler olarak sınıflandırılır.

    Cinsel istek sıklığını ilişki ile sınırlandırmıyoruz kesinlikle. İsteğin olması durumunu mastürbasyon, eşine istek duymak, fantezilerin olması ile değerlendiriyoruz. İsteksizlik, sadece bir partnere yönelik mi, yoksa genelde mi isteksizlik var buna bakıyoruz.

    Cinsel istek bozukluğu demek için mesela insanın hiç istemiyor olması lazım yoksa sadece eşine yönelik bir isteksizliği olabilir kişinin. Çünkü onunla ilişkisinde sorunlar vardır. O ise durumsal isteksizliktir.

  • Aşkınızı tazeleyin

    Aşkınızı tazeleyin

    Sürekli değişen bir dünyada, şimdiye kadar öğrendiğimiz bildiğimiz ilişki kurallarını da güncellemek şart oldu. Eski kurallara takılı kalmak bizi hataya düşürebilir. İşte aşk hayatımızdaki son güncellemeler!

    1- ESKİ KURAL: Evcilik oynamak ilişki için kötüdür.

    Annelerimiz, bir erkekle evlenmeden aynı eve çıkarsak asla evlenemeyeceğimizi söyler. Oysa Amerikan Ulusal Sağlık Merkezinin istatistiklerine göre, beraber yaşayan bir çiftin, en az evlilik öncesi ayrı evlerde ikamet eden bir çift kadar evlenme şansı var. Doktor Bili Cloke sadece çiftlerin neden birlikte yaşamak istedikleri konusunda dürüst olmaları gerektiğini söylüyor: “Beraber yaşamanın amacı, ilişkinin yürüyüp yürümeyeceğini anlamak ve yürümezse ayrılmak mıdır? Eğer öyleyse daha başlangıçta başarısız olacağı bellidir.” Erkek arkadaşın ve sen, ekonomik nedenlerle ya da sadece birinizin ev arkadaşı evden ayrıldığı için beraber yaşamaya başlamamaksınız. Önce duygusal bir bağlılık sözü verilmeli. Cloke, gelecek hakkında oturup konuşmanızı öneriyor. Beraber eve çıkmanın geleceğe yönelik bir adım olduğu, geçici bir çözüm olmadığı konusunda mutabık olmalısınız.

    2- ESKİ KURAL: Tek gecelik ilişkiler hiçbir zaman gerçek bir ilişkiye dönüşemez.

    Dün gece yattığın erkek pekâlâ Bay Doğru olabilir! Iowa Üniversitesinde yapılan araştırmalar, bazen sırf sekse dayalı beraberliklerden de güçlü ilişkiler doğabileceğini söylüyor. Araştırmayı yürüten, üniversitenin Sosyoloji Bölümü’nde Yardımcı Doçent Anthony Paik, katılımcıların çoğunun ‘sadece seks’ diyerek yola çıktığını söylüyor. Bunun sebebi ise seks birlikteliklerinin tabu olmaktan çıkmasıymış. Artık insanlar seks yapmak için rahatça buluşuyor ve bu normal hayatın bir parçası, üstelik herhangi bir ilişkiyi zedelemiyor. Peki seksle başlayan ilişkini daha ciddi bir beraberliğe nasıl dönüştürebilirsin?Öncelikle onu daha az görmeye başlamalısın. Hergün görüşme ve her buluştuğunuzda onunla yatma isteğine karşı koymalısın. Uzmanlar, güçlü bir ilişkinin zaman gerektirdiğini, eğer sık sık görüşüp sadece seks yaparsanız asla tam anlamıyla yakınlaşamayacağınızı söylüyor. Sağlıklı bir beraberlik için hem yatak odasında hem de dışında nasıl bir çift olacağınızı öğrenmen önemlidir.

    3- ESKİ KURAL: En zevkli seks, önceden planlanmamış sekstir.

    Doktor Laurie Mintz, planlanmamış seksin sadece bir efsane olduğunu söylüyor. İlişkinde yaşadığın her arzu gecesini önceden öngörüp hissettin ve de planladın. Romantik bir akşam yemeği yerken birbirinize seksi bakışlar atmıyor muydunuz? Sabah dantelli iç çamaşırlarını giyerken akşam olacakları düşünmüyor muydun? O gece olacakları gün boyunca planlamıştın zaten… İlişki ilerledikçe planlama yapmak daha da gerekli hâle gelir. Mintz, kadın ve erkek birbirini iyice tanıyıp ilişkiye alıştıkça, spontane arzu patlamalarının kaybolduğunu söylüyor. O zaman da bireyler seks için zaman yaratmak zorunda kalıyor. Aslında planlanmış seksin spontane sevişmelerden daha bile ateşli olduğunu söyleyebiliriz. O geceyi hayal etmek ve hazırlık yapmak, ön sevişmenin yerine geçer zaten… Gün boyu artan heyecan, karşılaştığınız zaman doruk noktasına ulaşır.

    4- ESKİ KURAL: Evlenmeden para mevzusu açılmaz.

    Bireyler çoğu zaman para hakkında konuşmaktan kaçınır. Uzmanlar ise çiftlerin en çok kavga ettiği üç konudan birinin para olduğunu söylüyor. Bir ilişkiye başlamadan evvel finansal konularda aynı fikirde olmanız çok önemlidir. Cloke, bir çiftin para konusunda konuşmayı ertelerse, bu sebepten biriken sorunların eninde sonunda bir yerden patlayacağını söylüyor. Daha ilk görüşmede finansal sorunları masaya yatırmak elbette gereksiz olur. Ama bu konuları ilişki ciddileşmeden evvel tartışmanın çok yararı vardır. Bankadan aldığın önemli bir kredi veya ödemekte geciktiğin kredi kartı borçların varsa onunla açık açık paylaşmalı ve onun da aynı şeyi yapmasını istemelisin.Cloke, ilişkiye sırlarla başlamamak adına para meselesini konuşmak gerektiğini, yoksa ileride kötü sürprizler yaşanabileceğini belirtiyor. Hayatındaki erkeğin para harcama tarzının senin stiline uygun olması da çok önemli. Cloke, onunla aynı değer ve amaçlan paylaşıp paylaşmadığınızı kendine sorman gerektiğini söylüyor. Nasıl para harcadığını ve nasıl biriktirip yatırım yaptığını öğrensen iyi olur. Aynı banka hesabını paylaşmasanız bile, harcama alışkanlıklarınızın birbiriyle uyumlu olmasına çalışmalısınız, ikinizin de bağlı kalacağı ortak bir bütçe oluşturabilirsiniz. (Elbette bunları yaparken, birbirinize karşı -her konuda olduğu gibi- dürüst olmanız çok önemli) Para biriktirme ve harcama alışkanlıklarınızın, sadece günlük yaşamınızı değil, gelecek planlarınızı da etkileyeceğini unutma.

    5- ESKİ KURAL: Hiçbir zaman yatağa sinirli bir şekilde girme.

    Pek çok kişi, eğer bir problem hemen çözülmezse sonra daha da büyüyeceğine inanır. Aslında birbirine kızgın olan çiftlerin sinirliyken uzlaşabilirle şansı yüksek değildir. Burnundan solurken tartışmak, problemi daha da içinden çıkılmaz hâle getirebilir. En iyisi güzel bir uyku çekmek ve problemi gün ışığında çözmeye çalışmaktır. Uzmanlar, “Öfkeni dışa vurmadan evvel bir müddet beklersen, hislerini gözden geçirip kontrol edebilmek için yeterli vaktin olur” diyor. Ayrıca beyninin sağlıklı düşünebilmek için uykuya ihtiyacı vardır. Mintz, uykusuzluğun muhakeme gücünü, konsantrasyonunu ve sorun çözme kabiliyetini negatif etkilediğini söylüyor. Beyindeki nörotransmitterlerin dengesini değiştirerek sinir sistemini altüst ettiğini, uykusuzluk çeken bireylerin bu yüzden asabi olduğunu belirtiyor. Kızgınlığının sebeplerini uzlaşmacı bir tavırla tartışmaya açabilmelisin; asla öfkeni içinde biriktirip kendini sorundan ve ilişkiden soyutlamamalısın.

  • Yaz sıcaklarında cinsellik

    Yaz sıcaklarında cinsellik

    Cinsel Sağlık Enstitüsü (CİSED) Adana Şube Başkanı Uzm. Dr. Taner Canatar, Türkiye’de hızla artan sayıda insanın psikolojik sorunlar, evlilik ve cinsel problemler yaşadığını, birçok insanın da bu problemler için terapiye başvurduğunu belirtti.

    Dr. Canatar, “Ama buna rağmen halen cinsel sorun yaşayıp yardım almadan yaşayan çok sayıda insan var. Kolaylıkla çözümlenebilecek bir soruna rağmen bu insanlar hayatı kendilerine zehir ediyorlar. Maalesef ülkemizde cinsel sorunlar çok yaşanıyor ama az konuşuluyor” dedi.

    Uz. Dr. Taner Canatar, “Ahlak hastalığı” olarak bilinen vajinismus sorunu ile sık karşılaştıklarını belirterek, “Birçok genç çiftin evliliğine karabasan gibi çöken, zamanla evliliğin dengesini bozarak boşanmalara kadar götüren vajinismus hastalığı, uygun bir cinsel terapiyle yüzde100 tedavi edilebiliyor” diye konuştu.

    Canatar, cinsel sorunlar için başvururken çekinilmemesi gerektiğini, bu sorunların da diğer sağlık sorunlarından farklı olmadığını, ayıp ve utanma duygularıyla çiftlerin kendilerini mutsuzluğa mahkum etmemeleri gerektiğini ifade etti.

    CİNSELLİĞİN MEVSİMİ

    İnsanın temel dürtüleri olan yemek, içmek, barınmak, korunmak ve cinselliğin bir zincirin halkaları gibi olduğuna dikkat çeken Dr. Canatar, açıklamasını şöyle sürdürdü:

    “Cinselliğin mevsimi olmasa da yaz sıcaklarında aşırı yemek yiyerek, tok karnına veya soğuk içecekler içtikten ya da dondurma yedikten sonra cinsel ilişkiye girmek sağlıklı değildir. Hazımsızlık ve soğuk yiyecekler cinsel enerjide dengesizliğe yol açabilir. Aşırı tok karın performans düşüklüğünden, ereksiyon sorunlarına, cinsel isteksizlikten cinsel başarısızlığa kadar birçok cinsel soruna neden olabilir.”

    Yazın gelmesiyle birlikte cinsel istekte artış olabileceğini belirten Dr. Canatar, “Çünkü güneş ışığı cinsellik için önemlidir, ışık kesildiği zaman mutluluk hormonu olan serotonin seviyesi düşer, insanlar daha mutsuz olurlar. Doğanın baharda yeniden canlanması gibi insanların cinsel hayatı da baharda ve yazın canlanabilir” dedi.

    Uzm. Dr. Canatar, yapılan bir araştırmaya da dikkati çekerek, “Seksin mevsimi bahar ve yazdır. Çünkü insanlar sekse çağrıyı genellikle koku ve görüntüyle yaparlar. Yazın erotik görsel uyarılar ön plana çıkar ve insanlar daha rahat giyinirler, dolayısıyla cinsel isteklerde artış olabilir” ifadesini kullandı.

    İHA

  • Çift, Çocuklar Ayaktayken Anne-Baba, Onlar Yattıktan Sonra Karı-Koca Olur

    Çift, Çocuklar Ayaktayken Anne-Baba, Onlar Yattıktan Sonra Karı-Koca Olur

    Kişinin özel alanı ve gizlilik gibi anlamlarda kullanılan mahremiyet, ‘gizli olma durumu’ demektir. Özel muhabbetlerin, yakınlaşmaların ve cinsel konuşmaların yapılması gereken “MAHREMİYET ANLARI” sağlıklı ve mutlu bir evlik ve aile hayatı için vazgeçilmezdir. Özellikle toplumumuzun mahremiyet anları uygulamasına çok ihtiyacı var. Çünkü yaşları kaç olursa olsun, çocuklar genellikle erken yatmazlar ve anne-babanın yatana kadar tepesinde olurlar. Bu da aile ve evlilik sorunlarının ortaya çıkmasına neden olabiliyor.

    MAHREMİYET ANLARI UYGULAMASI AİLE HAYATINI KORUYOR!
    Karı-koca mahremiyet anları uygulaması hem anne-babalar için hem de çocuklar için çok faydalıdır. Çocuklar hem gereksiz televizyon programlarını ve dizilerini izlemezler hem de erkenden yatıp uykularını alırlar. Anne-babalarda hem kafalarını dinlerler hem cinsellik yaşayarak birbirlerine sevgileri gösterirler ve birbirlerini rahatlatırlar hem de el ele tutuşup, göz göze bakışarak sağlıklı iletişim kurarlar.

    ÇİFT ÇOCUKLAR AYAKTAYKEN ‘ANNE-BABA’, ONLAR YATTIKTAN SONRA ‘KARI-KOCA’ OLUR!
    Özellikle çalışan ebeveynlerde sıkça rastlanılan sorunlardan biri olan iletişimsizlik ve kaliteli zaman geçirememe, beklenmedik aile sorunlarının ve parçalanmaların habercisi olabiliyor. Ev içinde ve dışında yeteri kadar birbirlerine vakit ayıramayan, ÖZEL VE KALİTELİ ZAMAN YARATAMAYAN yani mahremiyet anları uygulamasını hayatlarına sokmayan çiftler, zamanla sevgilerini ve cinsel tutkularını yitirebiliyorlar. Bunun en önemli nedenlerinden biri, gün içinde çalışan ebeveynlerin çocuklarına daha fazla vakit ayırabilmek adına, eşleriyle olan iletişimlerini azaltmaları ve ortak buluşma noktalarını çocuklar üzerine kurmalarıdır. Ana teması sevgi ve fedakârlık üzerine kurulu olan anne-baba ilgisi, zamanla çiftin birbirilerinden soğumalarına yol açabiliyor. Çünkü ebeveynlerin, özellikle de çalışan annelerin yaşadıkları en büyük duygusal kaygılardan biri, çocuklarına iyi ve yeterli bir anne olamamaktır. Bu nedenle tüm gün çocuklarından uzak kalan çiftler akşam eve geldiklerinde tüm ilgilerini ve vakitlerini çocuklarına verebiliyorlar ve birbirlerini ihmal edebiliyorlar. Ancak şunun altını özenle çizmek gerekiyor: ‘Çocuklar ayaktayken çift anne-baba, çocuklar uyuduktan sonra karı ve koca olur!’ Sağlıklı ve mutlu bir aile yaşantısı için çiftin bu iki görevi birbirine karıştırmaması, karı-koca olmayı anne-baba olmaya kurban etmemesi gerekiyor. Sağlıklı ve doğal olan, anne-baba olmayı ihmal etmeden ve çocuklara yaşlarına uygun sorumluluklar vererek karı-koca olmaktır.

    ÇOCUKLARIN ERKENDEN YATIRILMASI ŞART!
    Çocuklarda büyüme hormonu saat 22.00 ile 02.00 arasında en fazla salgılandığından, gelişmenin daha hızlı olması için çocukların erkenden yatırılması gerekiyor. İşten eve gelindiğinde mutlu bir aile ortamı sağlayabilmek için çiftin çocuklarına ait günlük yapılması gereken işleri ve bu işlerin yapılmasına en uygun saatleri belirlemesi, hem çocukların sağlıklı gelişimlerine katkıda bulunabilmek hem de karı-koca olabilmenin mutluluğuna varabilmek için gereklidir. Bunun için ilk önce çocuklara uyku saati şartı konulmalıdır. Çocuklar kavun-karpuz gibidir ve yata yata büyürler ve olgunlaşırlar. Böylece çift günün belirli bir vaktine kadar (Örneğin 21.00’a kadar) anne-baba olarak, ebeveyn olarak çocuklarıyla vakit geçirebilir, belirlenen saatten sonra karı-koca olarak kaliteli zaman geçirebilirler. Ayrıca çocuklarla geçirilen vakti kaliteli kılmak, onlarla ne kadar çok vakit geçirildiğinden çok daha önemlidir. Yani süreden ziyade kaliteli zaman geçirmek daha önemlidir. Böylece mahremiyet anları uygulamasıyla çift birbirine daha çok vakit ayırabilir, baş başa, el ele sohbet edebilir, erotik bir şekilde birbirine dokunabilir, sevgilerini gösterebilir, özel paylaşımlarını güçlendirebilir ve cinsel hayatlarını renklendirebilir. Bu durum sağlıklı ve mutlu bir anne-baba olmanın da ön koşuludur. Huzurlu insan, sağlıklı cinsellik, mutlu bir evlilik ve aile yaşantısının temelidir.