Etiket: Seks Sonrası

  • Yatakta bağlantı kesilmesin

    Yatakta bağlantı kesilmesin

    Bir tık’la öpüşmenin bir tuşla sevişmenin mümkün olduğu günümüzde gerçek aşkın mı yoksa sanal aşkın mı daha fazla zevk verdiği tartışılmaya başlandı. Kimi bilgisayarın başında, sanal yatağında ilişki yaşamanın tadını çıkarırken kimi de sanal bir rakiple nasıl baş edebileceğinin yollarını arıyor. Durum böyle olunca da akıllara ‘Sanal seks gerçekten eğlenceli olabilir mi?’ sorusu geliyor.

    Sosyal paylaşım siteleri artık hayatımızın vazgeçilmezi oldu. Kimin ne yaptığını ne düşündüğünü bir tıkla öğrenebiliyor, eski sevgilimizi çok rahat takip edebiliyor hatta ilkokuldaki arkadaşımızı bulup, neredeyse onunla evlenebilecek hale gelebiliyoruz. Sosyalleşme bakımından yardımcı olsa da internette de aşırı davranışlar kişileri olumsuz etkileyebiliyor. İlişkiler, yaşanan sanal aşklardan etkilenebiliyor. Özellikle uzun süreli ilişkilerde heyecan yaşamak isteyen çiftler, sanal dünyada kaçamak yapmayı tercih ediyor ve bu da beraberinde sorunları getirebiliyor. Peki sanal seks gerçekten eğlenceli mi? Eğer eğlenceliyse onu bu kadar eğlenceli yapan özellikler neler? Bu soruların cevabını Yeniden Sağlık ve Eğitim Derneği’nden Uzman Psikolog Alper Aksoy’dan aldık.

    Daha güvenli görülüyor

    Sanal seksin neden tercih edildiğini sorduğumuzda Uzman Psikolog Alper Aksoy, “Toplumda internet kullanan kişilerin bir kısmı sadece gereksinimlerini karşılamak amacıyla internet kullanırken, bir kısmı da yaygınlığı ve ücretinin düşük olması nedeniyle çaba harcamadan birileriyle tanışmak için internetten faydalanabiliyor. Özellikle bazı kişiler, mastürbasyon yapmaya düşkün oldukları için internet onları farklı fantezilere yönlendiriyor. Ücretli ya da ücretsiz birçok arkadaşlık sitesi bulunuyor. Bu sitelerde istedikleri fanteziler doğrultusunda istedikleri özelliklere sahip kişileri arayabiliyorlar. Bu arayış ve karşı cevap verilmesiyle kişilerin kendilerine olan güveni artıyor.  Sanal olarak tercih edilmek  kişide olumlu duygular ve hazlar yaratıyor. Bu haz arayışı da davranışın devamını getiriyor. Kişiler daha güvenli olduğunu düşündüğü ve daha rahat konuştukları için sanal seksi tercih ediyor” diyor.

    Cinsel sorunlara sebep olabiliyor

    Genelde benlik değeri düşük olan ve kendine olumsuz bakan kişiler, internet sayesinde sohbet odalarında çeşitli fanteziler kurarak, kişilerle yüzleşmeden sosyalleşebiliyor. Bunlar dışında ciddi cinsel sorunları olan kişiler de sanal seksi tercih edebiliyor.

    Sanal seks gerçekten eğlenceli olabilir mi?

    Uzman Psikolog Alper Aksoy, “Sanal seks başta kişide haz duygusu yaratıyor. Kişi gerçek anlamda gerçekleştiremediği fantezileri bu yolla gerçekleştirdiği için doyuma ulaşıyor. Ama sanal seks bağımlılık haline gelmeye başladığı zaman kişide utanç duygusuna ve suçluluğa yol açıyor. Kişi kendini sanal seks yapmaktan vazgeçiremiyor. O yüzden bazı kişilerde sanal seksten sonra abdest alma, camiye gitme veya namaz kılma gibi birtakım arınma ritüelleri oluşmaya başlıyor” diyor.

    Sanal sekse yönelen kişiler, gerçek cinsellikte de sorunlar yaşamaya başlıyor. Cinsellikten uzaklaşıyorlar çünkü gerçek cinsel ilişkide istedikleri şekilde davranamıyorlar. Cinsellik doğal bir dürtü ama cinsel davranışlar sonradan öğreniliyor. Kişinin yaşamında sanal seks ön plana geçince gerçek bir arayıştan ziyade sanal arayışa yönelme olabiliyor.

    Bazen sorunlar büyüyor

    Kişinin işi, aile yaşamı ve hayatı etkilenmeye başladığında sanal seks kişinin yaşamında sorun haline gelmeye başlıyor. Bazı kişiler sanal seks yapmaktan işe konsantre olamamaya başlıyor. Evde eş ve çocuklarla ilgilenmek yerine onların uyumasını bekleyip sabaha kadar sanal seks yapıp rahatlama yolunu tercih edebiliyor. Kişi, arkadaşlarından uzaklaşmaya, sürekli bir ekranın karşısında oturur hale gelmeye başlayabiliyor.

    Aldatma zihinde başlıyor

    Uzman Psikolog Alper Aksoy, “Aldatmak göreceli bir kavram ve bence zihinde başlıyor. Birçok kişi sanal ilişkileri aldatmak olarak görmüyor çünkü ortada gerçek bir ilişki yok. Fakat sonuçta her ne olursa olsun bu da bir ilişki türü ve arayış. Kadın ya da erkek eşini yakaladığında aldatıldığını düşünüyor. Burada önemli olan sanal seks yapan kişilerin partnerlerinin ne hissettiği oluyor” diyor.

    MSN, facebook gibi sosyal paylaşım siteleri ne kadar etkili?

    MSN ve facebook bir nevi sosyalleşme aracı. Bunların ne kadar sağlıklı olduğundan ziyade kişiye verdiği zarar ve bu sitelerin kullanılış amacı önemli. Uzman Psikolog Alper Aksoy, “Günümüz internet çağı ve internet hayatımız içinde, bunu kabullenmemiz gerekiyor. İnternetle doğan bir nesil var ve ondan önceki nesil bu duruma adapte olamadı. Genelde aileler eşlerinin ve çocuklarının yanlarında ve gözlerinin önünde olmasını istiyor. İnsan olarak sosyal varlıklarız. İnternet ise iletişimimizi kolaylaştırıyor. Ama bunlar takıntı haline gelmeye başladığında sorunlar oluşmaya başlıyor” diyor.

    İlişki bağımlılığı yaratabiliyor

    Bazı kişiler internet sitelerinde birlikte olduğu kişileri takip etmeyi bir hastalık boyutunda yaşamaya başladı. Örneğin sevdiği kişinin sayfasına günde 30 defa bakmak, yorumları takip etmek gibi. Özellikle ilişki bağımlılığı yaşayan kişilerde bu davranış sıklıkla  görülüyor. Erkek arkadaşını ya da kız arkadaşını veya eski sevgililerini takip etmek için facebook kullanılabiliyor. Bunlar takıntılı davranışları olan kişilerde sıklıkla gözleniyor. Bu hastalıklı davranışlar, ilişkinin kalitesini bozarak zarar verebiliyor.

    Ne yapmak gerekiyor?

    Eşlerden birinin sanal dünyaya bağımlı olması durumunda bu konuyla ilgili çalışan bir uzmandan yardım almak gerekiyor. Bu davranış kendi kendine düzelen bir davranış değil, bir hastalık. Kişinin yaşamına sonradan, haz almak için soktuğu bir hastalık. Bu durumun düzelmesi için kişinin davranışlarını kontrol etmeyi, sıkıntı ve öfkeyle başa çıkabilmeyi ve iletişim kurabilme becerisini öğrenmesi gerekiyor.

    Sonrası suçluluk

    Sanal seks yapan kişilerde, ilk başlarda haz, rahatlama ve doyuma ulaşma daha sonraki süreçlerde ise suçluluk ve bu durumdan kurtulma duygusu oluşmaya başlıyor. Kişi, akşam ‘Bir daha yapmayacağım’ deyip söz verirken, sabah kendini aynı kısır döngünün içinde bulabiliyor.

    Formsanté Dergisi

  • Seks sonrası yatma pozisyonları ne anlatır?

    Seks sonrası yatma pozisyonları ne anlatır?

    Erkeğin, sevişmeden sonra uykuya geçiş pozisyonu, kadına dair hisleri hakkında ipucu verir.

    Kuytuya sokulma
    Kadını boynunun içine sokan bir erkek, olabildiğince yakınlaşmak isteyen, duygusal biridir. Bu hareket, güçlü bir güven ve ilgi işaretidir. Öte yandan eğer erkek kadının kuytu köşelerine kendini kıvırıp yerleştiriyor ve orada kıpırdamadan duruyorsa, bu adam pasif biri de olabilir. Kararlarının kadının vermesine ve yönetilmeye ihtiyaç duyuyordur.

    Sarılma
    Sevişme sonrası uykuya geçerken kolunu kadının üzerine atan erkek, geçinilmesi kolay biridir. Kadının istek ve beklentilerinin farkında, bunları gidermeye gönüllüdür. Seks sırasında sarf ettiği efor sonrası tükenmiş bir halde olsa da kadının dokunulmaya ve şefkate ihtiyacı olduğunun farkındadır ve bu ihtiyacı gidermeye çalışıyordur.

    Kaşık pozisyonu
    Erkeğin ve kadının cenin pozisyonunda iç içe geçtiği bu yatma biçiminde erkek kadını sırtından sarıp sarmaladığı için, erkeğin kendine güveni var demektir. Kendine güvenen ve kadınını çok seven bu erkeğin biraz buyurgan olma ihtimali de vardır. Eğer bütün vücudu kadının üzerindeyse ve kadın neredeyse hiç kıpırdayamayacak gibiyse, bu, erkeğin eşini sahiplendiğinin işaretidir. Ters kaşık pozisyonunda, yani kadının erkeği sırtından sardığı yatma şeklinde, erkek eğer kendini kadına daha yaklaştırmak için iterse, bu, o erkeğin eşinden ilgi görmek istediği ve eşine ihtiyacı olduğu anlamına gelir.

    Tek başına yatma
    Sevişme sonrası erkek, kadından bağımsız bir şekilde sırt üstü uzanıyorsa, bu adam bağlanmaktan korkan biri olabilir. Hem fiziksel hem de duygusal olarak aranıza mesafe koymaktan yanadır. Bu tip bir erkekle ilişkiye devam edebilmek için kadının bağımsızlığına düşkün erkeğin fazla üzerine gitmemesi gerekir. Ya da yol yakından yeni bir eş bulması…

  • “Bu Akşam Başım Ağrıyor Yatak Efsanesi” Yoksa Gerçek Mi?

    “Bu Akşam Başım Ağrıyor Yatak Efsanesi” Yoksa Gerçek Mi?

    CİSED ONURSAL BAŞKANI DR. CEM KEÇE: “SEKSÜEL BAŞ AĞRILARI HAYATI TEHDİT EDEBİLİYOR!”

    Baş ağrıları insanlığın en büyük problemlerinden biridir. Her insan hayatının bir döneminde şiddetli baş ağrısı yaşar. Her 360 baş ağrısından biri seksten kaynaklanabiliyor. “Bu akşam başım ağrıyor!” sözünü daha çok kadınların cinsel ilişkiye girmek istemedikleri zamanlarda söyledikleri varsayılsa bile, bunun doğru olmadığı ortaya çıktı. Yapılan araştırmalar kadınlar gibi erkeklerin de cinsel ilişki öncesinde, cinsel ilişki yaşarken veya sonrasında baş ağrıları olabiliyor. Ayrıca cinsel aktiviteler sırasında yaşanan baş ağrıları sağlık açısından çok tehlikeli bir durumun habercisi olabiliyor. Ancak cinsel ilişki sırasında oluşan baş ağrıları çok dikkate alınmıyor, hatta bunun için doktora başvuranların sayısı oldukça düşük. Oysa cinsel aktiviteler sırasında aniden ortaya çıkan şiddetli bir baş ağrısı, beyinde bir kanamanın işareti olarak gündeme gelebiliyor, bu ağrılar cinsel ilişkiden sonra geçmeyip günlerce sürebiliyor, devamında beyin felcine hatta ölüme bile yol açabiliyor. Nadir görülen ama merak edilen seksüel baş ağrılarıyla ilgili sorulara yanıtlar Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) cinsel terapistlerinden geldi…

    “BU AKŞAM BAŞIM AĞRIYOR YATAK EFSANESİ” YOKSA GERÇEK Mİ?

    CİSED Onursal Başkanı Dr. Cem Keçe, cinsel ilişki öncesinde, boşalma anında veya sonrasında ortaya çıkan baş ağrılarının tehlikeli bir durumun işareti olabileceğini, hatta ölüme bile sebebiyet verebileceğini söyledi. Cinsel birleşme sırasında nadir de olsa şiddetli bir baş ağrısının oluşabileceğini belirten Dr. Keçe; “Özellikle boşalma sırasında aniden ortaya çıkan şiddetli baş ağrıları beyinde bir damar balonlaşması ya da damar yumaklaşmasının yırtılmasına işaret edebiliyor. Seksüel baş ağrısı olarak isimlendirilen bu durum, beyin kanaması ve ani ölüm riskinin ilk haberci olabileceğinden, mutlaka nörolojik olarak araştırılma yapılması için bir hekime başvurulması gerekiyor.” dedi. Kendisinde veya ailesinden birinde migren hastalığı olanlarda seksüel baş ağrılarının daha çok görülebileceğine dikkati çeken Dr. Keçe; “Erkeklerde üç kat daha fazla görülen seksüel baş ağrıları herkeste olabilir ama en sık yirmili yaşlar ve 35-45 yaşları arasında görülüyor. Hatta mastürbasyon bile seksüel baş ağrılarına yol açabiliyor. Bu nedenle ‘bu akşam başım ağrıyor yatak efsanesi’ bazıları için gerçek olabiliyor.” diye konuştu.

    PARTNERE KARŞI HİSSEDİLEN YOĞUN ÖFKE BAŞ AĞRISINA YOL AÇABİLİYOR!

    Cinsel ilişki sırasında kalp hızı ve tansiyonun arttığını ve buna bağlı olarak baş ağrılarının meydana gelebileceğini söyleyen CİSED Genel Başkanı Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Cebrail Kısa;“Baş ağrıları, öksürük, eksersiz ve cinsel ilişki ile tetiklenip başlayabiliyor, bunlar bir tür efora bağlı baş ağrılarıdır. Eğer kişi partnerine karşı isteksizlik yaşıyorsa ya da ona öfkeli veya kırgınsa stresli olur, stres de baş ağrısını tetikleyebilir ve cinsel ilişki tam bir kâbusa dönüşebilir, bunlar da strese bağlı baş ağrılarıdır. Migrendeki gibi aşırı stres, uykusuzluk, hava değişimi gibi olaylar baş ağrılarını tetikleyebilir. Bu nedenle migreni olanlarda veya gerilim baş ağrısı çekenlerde seksüel baş ağrıları daha sık görülebiliyor. Cinsel işlev bozukluklarının tedavisinde kullanılan ilaçların, doğum kontrol haplarının ve soğuk algınlığı ilaçlarının yan etkisi olarak baş ağrıları ortaya çıkabiliyor. Ayrıca bu tip baş ağrılarının cinsel ilişki sırasında harcanan efor ile bir ilgisi olmuyor.” dedi.

    ACİL DEĞERLENDİRME VE TEDAVİ GEREKTİĞİ NASIL ANLAŞILIYOR?

    Cinsel ilişkiye bağlı baş ağrılarının iki tipi olduğunu ifade eden CİSED Genel Sekreteri Psikolog Serap Güngör; “Altta yatan bir beyin hastalığı bulunmayan ve iyi huylu seksüel baş ağrıları adını verdiğimiz ilk tip, kalıcı bir hastalık yapmıyor ve hayati bir tehlike yaratmıyor. Kadın ve erkeği etkileyebilmekle birlikte, migrenin aksine erkeklerde daha sık görülebiliyor. 20-40 yaşları arasında yani cinsel aktifliğin yoğun olduğu yaşlarda ortaya çıkabiliyor. Cinsel aktivite ve heyecan arttıkça ağrısı yoğunlaşan iyi huylu seksüel baş ağrıları, boşalma veya orgazm öncesinde veya sırasında baş ve ensede, her iki tarafta birden olabiliyor. Mastürbasyon ile de başlayabiliyor. Birkaç dakika sürebildiği gibi saatleri de bulabiliyor. Çok rahatsız edici olabiliyor ve genellikle cinsel ilişkiyi sınırlıyor veya sonlandırabiliyor. Ağrıyı yaşayanlar, yine olabilecek endişesiyle cinsel ilişkiden kaçabiliyorlar. Ağrı başlayınca boşalmadan önce ilişkinin sonlandırılması ağrıyı kesilebiliyor. Bu tip baş ağrılarının kasların kasılmasından veya damarların genişlemesinden dolayı olduğu düşünülüyor. İkinci tip olan cinsel ilişki sırasında ilk kez ortaya çıkan seksüel baş ağrılarını hastalar hayatlarında yaşadıkları en kötü baş ağrısı olarak tanımlıyorlar. Bu nedenle aksi gösterilene kadar ciddi bir acil durum olarak değerlendiriliyor. Çünkü bu tip baş ağrıları genellikle anormal bir damarın yırtılması sonucu akut bir beyin kanamasına bağlı olabiliyor, hayatı tehdit edebiliyor, acil değerlendirme ve tedavi gerektirebiliyor.” dedi.

    NE YAPMAK GEREKİYOR?

    Seksüel baş ağrılarında bilinçlenmek ve gerektiğinde tıbbi yardım aramak için bir hekime başvurmak gerektiğini söyleyen CİSED Yönetim Kurulu Üyesi Psikolog Kemal Özcan; “Hekimler önce hastayı dinliyor, sonra muayene ediyor, şüphe uyandıracak bir durum varsa tomografik inceleme yapıyor ve sonuçlara göre uygun bir tedavi planlanıyor. Muayenenin ve incelemelerin normal olması, hayati riski ortadan kaldırıyor, fakat ağrının rahatsız edici ve cinselliği sınırlandırıcı etkisi devam edebiliyor. Hatta ağrının yaşanması ve bu nedenle cinsel ilişkilerin sınırlandırılması, oldukça önemli ilişkisel sorunlara yol açabiliyor. Bu nedenle her ne olursa olsun bir tedavi gerekiyor. Seksüel baş ağrıları genellikle kendi kendine geçiyor. Ancak baş ağrısı uzadığında basit ağrı kesiciler almak gerekebiliyor. Eğer baş ağrısı sık ve rahatsız edici oluyorsa ilişki öncesinde baş ağrısını önleyici ilaçlar (Beta blokerler, kalsiyum kanal blokerleri ve antienflamatuar ilaçlar, vb.) kullanılabiliyor. Sadece ensede veya başın arkasında ağrı oluyorsa, boyun kaslarını gevşetecek hareketler veya masaj işe yarayabiliyor. Cinsel faaliyeti ve seksüel heyecanı yavaş yavaş arttırmak da faydalı olabiliyor. Yorgun ve stresli dönemlerde, rahatsız pozisyonlarda veya kısa aralarla birden fazla kez ilişkiye girildiğinde seksüel baş ağrıları daha kolay ortaya çıkabildiği için, bu durumlardan kaçınmak gerekiyor, bazen birkaç hafta cinsel ilişkiden kaçınmak gerekebiliyor. Hatta seksüel baş ağrılarında stresi azaltmak, kilo vermek, eksersiz yapmak ve cinsel ilişkide daha pasif bir rol üstlenmek, ilişki sırasında her zaman uygulanan duruşu veya pozisyonu değiştirmek ve aynı gün ekstra cinsel aktiviteden veya aktivitelerden kaçınmak faydalı olabiliyor.” dedi.